Dileda Hanım, vallahi koca koca kurumların yapamadığı pek çok şeyi kendi kişisel emeği ve merakıyla gerçekleştiriyor. Bazen inanamıyorum gerçekten. Türkiye yazın hayatı, işin içinde olmayan biri için bir çöl gibi gözüküyor sanki. Hiç kimse konuşmuyor, çoğu editörün, çevirmenin ve hatta yazarın bırakın videosunu fotoğrafı yok: Gerçekten tuhaf yani.
Çoook keyifli bir söyleşi olmuş, ellerine sağlık Dileda. Kahvemi kaptım, keyifle izledim. Andres Barba ve Brenda Lozano 'ya da heyecanlandım, yazdım aklıma bu isimleri şimdiden...
Semih Bey'i geçen hafta tanıma fırsatı buldum.bir edebiyatçı olarak hemen iki kitabıni aldım burda da görünce.bu muhtemelen psikolojik bir şeydır.ismi aklımiza gelen birinin bir iki gün içinde karşımıza çıkması
Semih Gümüş hocayı gerçekten çok severim. Kendisini şahsen tanımam etmem. Ama gerek Adam öykü gerek öykü derlemeleri ve edebiyata bakış açısını ayrıca seviyorum. Aslında bu bakış açısı yaşıtı çoğu editörde yok. Ya da Amerikan ve İngiliz edebiyatına karşı ortak sevgimizden kaynaklanan bir ruh akrabalığı olabilir bu. Sanırım bu edebi olgunluğa onu taşıyan dergiler olmuş olabilir. Doların 8 lira olduğu günlerde yapılan bu röportajı bence fırsat bulursanız şimdi de tekrar yapın Dileda hanım. Benim buradan çıkardığım şey ne yazık ki şu : " Türkiye'de yeni yazarların çıkması an itibari ile pek kolay olmayacak. Edebi koşullardan değil, ekonomik koşullardan! ( Semih hocanın aksine ben telifi olmayan yazarlara yüklenileceğini düşünüyorum) Mesela yayınevleri yıllık yayın kataloglarında yüzde kaç yeni yazara yer veriyor? Ekonomik krizin derinleşmesi edebiyat üretimini nasıl etkiler? ( sadece maddi olarak değil sanatsal olarak) Semih hocanın 48 yıllık dergicilik geçmişinde bu tür benzer krizler muhtemelen olmuştur. ( Darbe dönemleri, 2001 krizi vb. ) Bu kriz sonucunda yayınevlerinin ilk tasarruf edeceği şey neler olur? Bu tarz dönemlerde yeni yazar adaylarına önerileri ne olur? Ben hemen küçük bir örnek vereyim. Sevdiğim butik bir yayınevi yazı puntolarını küçülterek kağıttan tasarruf yoluna gitmiş. Bu okumayı zorlaştırmış biraz. Bakalım daha neler göreceğiz. Bu sohbeti bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim.
Merhaba Ünal Bey, hem yazdıklarınıza katılıyor; hem de endişelerinizi paylaşıyorum. Her şeyden önce iyi metinler okumayı tutkuyla seven bir okurum ve yerli yazarların ilk dosyalarına şans verilmesini de çok önemsiyorum. Keşke elimden butik yayınevlerine veya yazarlara alan açmaya çalışmaktan fazlası gelse. Katkınız için teşekkür ederim. Saygılar, selamlar.
Semih Gümüş hocamız üstattır. Kaç kişi edebi eleştiri yapabiliyor bugün onun gibi. Canının sıkıldığı yayıncılara, kitaplara yazı köşesinden laf atan günümüz koltuk sahipleri Semih Hocanın değerini anlamamda büyük bir etki yaratmıştır
@@alix8813 onu bunu bırakın da asıl demek istediğimi anlamaya gayret edin. Notos'un ilkeli bir dergi olmadığını düşünüyorum kabul edin ya da etmeyin. Notos kim ki benim yazilarimi bassın? Bir de sen kimsin bana senli benli laf yetistiriyorsun?
Dileda Hanım, vallahi koca koca kurumların yapamadığı pek çok şeyi kendi kişisel emeği ve merakıyla gerçekleştiriyor. Bazen inanamıyorum gerçekten. Türkiye yazın hayatı, işin içinde olmayan biri için bir çöl gibi gözüküyor sanki. Hiç kimse konuşmuyor, çoğu editörün, çevirmenin ve hatta yazarın bırakın videosunu fotoğrafı yok: Gerçekten tuhaf yani.
Notos Harika bir edebiyat dergisi severek takip ediyoruz.
Semih Gümüş'ün sohbetini özlemişim. Çok keyifli bir yayın olmuş. Atölyelere devam ettiğini öğrendim, çok mutlu oldum.
Çok güzel ve faydalı bir program olmuş, çok teşekkürler👏👏Bundan böyle Notos'u daha yakından takip edeceğim 😊
Dileda hanım okuduğunuz ve tanıttığınız kitapları takip ediyorum.Kitabınız bol olsun efenim
Merak ve ilgiyle izledim,teşekkürler.
Çoook keyifli bir söyleşi olmuş, ellerine sağlık Dileda. Kahvemi kaptım, keyifle izledim. Andres Barba ve Brenda Lozano
'ya da heyecanlandım, yazdım aklıma bu isimleri şimdiden...
Semih Bey'i geçen hafta tanıma fırsatı buldum.bir edebiyatçı olarak hemen iki kitabıni aldım burda da görünce.bu muhtemelen psikolojik bir şeydır.ismi aklımiza gelen birinin bir iki gün içinde karşımıza çıkması
Semih Gümüş hocayı gerçekten çok severim. Kendisini şahsen tanımam etmem. Ama gerek Adam öykü gerek öykü derlemeleri ve edebiyata bakış açısını ayrıca seviyorum. Aslında bu bakış açısı yaşıtı çoğu editörde yok. Ya da Amerikan ve İngiliz edebiyatına karşı ortak sevgimizden kaynaklanan bir ruh akrabalığı olabilir bu. Sanırım bu edebi olgunluğa onu taşıyan dergiler olmuş olabilir. Doların 8 lira olduğu günlerde yapılan bu röportajı bence fırsat bulursanız şimdi de tekrar yapın Dileda hanım. Benim buradan çıkardığım şey ne yazık ki şu : " Türkiye'de yeni yazarların çıkması an itibari ile pek kolay olmayacak. Edebi koşullardan değil, ekonomik koşullardan! ( Semih hocanın aksine ben telifi olmayan yazarlara yüklenileceğini düşünüyorum) Mesela yayınevleri yıllık yayın kataloglarında yüzde kaç yeni yazara yer veriyor? Ekonomik krizin derinleşmesi edebiyat üretimini nasıl etkiler? ( sadece maddi olarak değil sanatsal olarak) Semih hocanın 48 yıllık dergicilik geçmişinde bu tür benzer krizler muhtemelen olmuştur. ( Darbe dönemleri, 2001 krizi vb. ) Bu kriz sonucunda yayınevlerinin ilk tasarruf edeceği şey neler olur? Bu tarz dönemlerde yeni yazar adaylarına önerileri ne olur? Ben hemen küçük bir örnek vereyim. Sevdiğim butik bir yayınevi yazı puntolarını küçülterek kağıttan tasarruf yoluna gitmiş. Bu okumayı zorlaştırmış biraz. Bakalım daha neler göreceğiz. Bu sohbeti bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim.
Merhaba Ünal Bey, hem yazdıklarınıza katılıyor; hem de endişelerinizi paylaşıyorum. Her şeyden önce iyi metinler okumayı tutkuyla seven bir okurum ve yerli yazarların ilk dosyalarına şans verilmesini de çok önemsiyorum. Keşke elimden butik yayınevlerine veya yazarlara alan açmaya çalışmaktan fazlası gelse. Katkınız için teşekkür ederim. Saygılar, selamlar.
Harika bir bölümdü. Ellerinize sağlık.
💯
Semih Gümüş hocamız üstattır. Kaç kişi edebi eleştiri yapabiliyor bugün onun gibi. Canının sıkıldığı yayıncılara, kitaplara yazı köşesinden laf atan günümüz koltuk sahipleri Semih Hocanın değerini anlamamda büyük bir etki yaratmıştır
Tanıdıklarının yazılarını basan dergi. Diğerleri yani atolye garnitür
Senin anlamsız cümlelerini mi bassın ?
@@alix8813 e seni bassın o zaman
@@pinkpinkful aaa seviye yerlerde.
@@alix8813 onu bunu bırakın da asıl demek istediğimi anlamaya gayret edin. Notos'un ilkeli bir dergi olmadığını düşünüyorum kabul edin ya da etmeyin. Notos kim ki benim yazilarimi bassın? Bir de sen kimsin bana senli benli laf yetistiriyorsun?
💜💜