Mükemmel ele almışsınız. Dilinize sağlık. Son argumanı çok beğendim. Tam içimde hissettiğim şey oydu. Duygularıma tercüman oldu. Güzel kelimelere döktünüz
3 місяці тому+1
Algoritma için beğeni ve yorum yapıyorum ki daha fazla kişiye ulaşalım ki vesile olalım, çünkü "Hayra vesile olan, hayrı yapan kimse gibidir." (Tirmizî, İlim, 14.) Allah tüm hayır dualarımızı kabul etsin.+-*/+-*/+-*/
Kendime Özet: "Bu iddia farklı metinlerde duyulmaması Kuran-ı Kerim'e hasımlık olduğuna alamettir. Biz bir dilin gramerine hangi mütevatir yolla gelenler ile mukayese ederek budur diyebiliriz? Eğer ki süreç 150 yıl (el-Kitap) gibi olursa, dil 30 senede bile eskiye mukayeseyle tahrif olunabilir çünkü Türkiyede 30 yıl evvel ile şimdi arasında büyük farklar var. Otoriteler dil değiştirebilir ve bunun örnekleri klasik veya büyük eserlerde kullanılan kelimenin değişip okuyucuları etkilemesi mümkündür ve Kuran-ı Kerim buna misal otoriteyle dili değiştirebilir. Bizler bunun değişim veya hata olmasını neye kıyasla yapabiliriz?"
Zaten bu gramer'e göre kıyas meselesi biraz ulus-devletleşme süreciyle alakalı bir durum. Ulus-devletler kurulurken devlet sınırları içerisinde bir diyalektin hakim konuma getirilmesiyle diller oluşuyor. Coğrafya içerisinde kalan diğer diyalektlerin gramer yapısının tespiti birkaç meraklı araştırmacının ilgi alanı oluyor ve lokal kültürel zenginlik şeklinde tanımlanıyor. Hakim olan diyalekt ve onun gramer yapısı devletin resmi dili haline geliyor. Bunun haricindeki diller hakim diyalektin gramer yapısına referansla değerlendiriliyor. Aslında daha evvelden böyle bir araştırma alanı mevcut değil çünkü tüm diyalektler, ağızlar vs. olduğu gibi kabul ediliyor ve onlardaki gramer hatalarını tespit etmek gibi bir amaç güdülmüyor. Burada Kur'an zaten tüm unsurlarıyla bambaşka bir konumda bulunuyor. Kur'an başlı başına bir metin olduğu için tüm İslami ilimler Kur'an'a referansla ortaya çıkıyor. Grameri de buna dahil. Ama bu araştırmalarda da Kur'an'ın grameri, dediğiniz gibi bir başka yere referansla incelenmez. Müstakil bir metin olarak değerlendirilir. Bu gramer hataları tartışmaları da bu sebeple çok modern bir kaygıyla doğan şeyler. Modern öncesinde böyle bir kaygı var mı bilmiyorum tabi o metinleri okumadığım için. Ama sezgim bu yönde. Aksi örnekler veya yaklaşım varsa uyarınız benim için çok değerli olur.
Modern dönem ya da ulus devletin öncesinde de Kuran-ı Kerim'de nahiv / gramer hatalarına dair iddialar var. Kelam kitaplarında nübüvvet kısmında Kuran'ın icazı ile ilgili bahislere müracat edebilirsiniz
Gramer kaygısı teşekküllü bir bilimsel saha olarak modern zamanlarda ortaya çıktı.Ancak yine de m.ö 3. ve 2. yylarda grekçenin doğru yazım ve konuşulmasına dair gramer çalısmaları var.Eski yunanca iskender zamanında çok fazla bir sahaya yayılınca ve bir sürü yunan olmayan topluluk tarafından konuşulan bir dil haline gelince yunan alimleri dillerinin sınır ve yapılarını tespit edebilmek amacıyla gramerini yazmak zorunda kaldılar.Bu kitaplarda da yine yunancanın bir çok lehçesi referans alınmakla beraber nihai referans mercii olarak homeros metinlerindeki kullanım esas alındı.Homeros metinlerinin gramer kaidesi bakımından incelemeye tâbi tutulması ise 19. yüzyıla tekâbul eder.Ancak bu incelemelerde esas nokta homeros metinlerinin gramer eksikliğinin yapılması yönünde değil yine eski yunancanın gramer kaidesinin bu metinler üzerinden tespiti,eski yunancanın vurgu tonlama ve otantik telafuzunun yeniden inşası aynı zamanda gramere dayalı etimolojinin tespiti şeklinde hülâsâ edilebilir.Kutsal bir kitabın gramer eksikliği üzerinden tetkik edilmesi ise yine 19. yy'da ahdi cedit metinlerinin ele alınmasıyla sağlanır.Kuran ile incil arasındaki en temel farklardan biri incilin tarihsel olarak bir kişi ya da kişiler tarafından inşaa edilmesidir.Dolayısıyla incil metinleri her yönüyle tetkik edilmekle aynı zamanda gramer ve cümle kurgusu yönüyle de dönemin diğer eski yunanca metinleriyle kıyaslanarak yapıldı.Bu mesele dolayısıyla avrupa hıristiyan dünyası içersinde bir mesele olarak vuku buldu.ancak mâlesef ki bir çok bize ait olmayan problemler bizim problemlerimizmiş gibi ele alındı.İngiliz kilisesi içindeki 18. yy yüksek kilise- Alçak kilise tartışması veya katolik kilise içersindeki incilin tarihsel- tarih üstü yorum ayrımları bunlardan bazılarıdır.Özetle bu videodaki semineri gâyet faideli buluyorum Çünkü çıkış ve akıl yürütme yöntemi açısından çok doğru bir yeri işaret ediyor.
Mükemmel ele almışsınız. Dilinize sağlık. Son argumanı çok beğendim. Tam içimde hissettiğim şey oydu. Duygularıma tercüman oldu. Güzel kelimelere döktünüz
Algoritma için beğeni ve yorum yapıyorum ki daha fazla kişiye ulaşalım ki vesile olalım, çünkü "Hayra vesile olan, hayrı yapan kimse gibidir." (Tirmizî, İlim, 14.) Allah tüm hayır dualarımızı kabul etsin.+-*/+-*/+-*/
Pek güzel. Allah ilminizi artırsın ve bereketlendirsin.
Bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim hocam
Kendime Özet: "Bu iddia farklı metinlerde duyulmaması Kuran-ı Kerim'e hasımlık olduğuna alamettir. Biz bir dilin gramerine hangi mütevatir yolla gelenler ile mukayese ederek budur diyebiliriz? Eğer ki süreç 150 yıl (el-Kitap) gibi olursa, dil 30 senede bile eskiye mukayeseyle tahrif olunabilir çünkü Türkiyede 30 yıl evvel ile şimdi arasında büyük farklar var. Otoriteler dil değiştirebilir ve bunun örnekleri klasik veya büyük eserlerde kullanılan kelimenin değişip okuyucuları etkilemesi mümkündür ve Kuran-ı Kerim buna misal otoriteyle dili değiştirebilir. Bizler bunun değişim veya hata olmasını neye kıyasla yapabiliriz?"
Zaten bu gramer'e göre kıyas meselesi biraz ulus-devletleşme süreciyle alakalı bir durum. Ulus-devletler kurulurken devlet sınırları içerisinde bir diyalektin hakim konuma getirilmesiyle diller oluşuyor. Coğrafya içerisinde kalan diğer diyalektlerin gramer yapısının tespiti birkaç meraklı araştırmacının ilgi alanı oluyor ve lokal kültürel zenginlik şeklinde tanımlanıyor. Hakim olan diyalekt ve onun gramer yapısı devletin resmi dili haline geliyor. Bunun haricindeki diller hakim diyalektin gramer yapısına referansla değerlendiriliyor. Aslında daha evvelden böyle bir araştırma alanı mevcut değil çünkü tüm diyalektler, ağızlar vs. olduğu gibi kabul ediliyor ve onlardaki gramer hatalarını tespit etmek gibi bir amaç güdülmüyor. Burada Kur'an zaten tüm unsurlarıyla bambaşka bir konumda bulunuyor. Kur'an başlı başına bir metin olduğu için tüm İslami ilimler Kur'an'a referansla ortaya çıkıyor. Grameri de buna dahil. Ama bu araştırmalarda da Kur'an'ın grameri, dediğiniz gibi bir başka yere referansla incelenmez. Müstakil bir metin olarak değerlendirilir. Bu gramer hataları tartışmaları da bu sebeple çok modern bir kaygıyla doğan şeyler. Modern öncesinde böyle bir kaygı var mı bilmiyorum tabi o metinleri okumadığım için. Ama sezgim bu yönde. Aksi örnekler veya yaklaşım varsa uyarınız benim için çok değerli olur.
Modern dönem ya da ulus devletin öncesinde de Kuran-ı Kerim'de nahiv / gramer hatalarına dair iddialar var. Kelam kitaplarında nübüvvet kısmında Kuran'ın icazı ile ilgili bahislere müracat edebilirsiniz
Gramer kaygısı teşekküllü bir bilimsel saha olarak modern zamanlarda ortaya çıktı.Ancak yine de m.ö 3. ve 2. yylarda grekçenin doğru yazım ve konuşulmasına dair gramer çalısmaları var.Eski yunanca iskender zamanında çok fazla bir sahaya yayılınca ve bir sürü yunan olmayan topluluk tarafından konuşulan bir dil haline gelince yunan alimleri dillerinin sınır ve yapılarını tespit edebilmek amacıyla gramerini yazmak zorunda kaldılar.Bu kitaplarda da yine yunancanın bir çok lehçesi referans alınmakla beraber nihai referans mercii olarak homeros metinlerindeki kullanım esas alındı.Homeros metinlerinin gramer kaidesi bakımından incelemeye tâbi tutulması ise 19. yüzyıla tekâbul eder.Ancak bu incelemelerde esas nokta homeros metinlerinin gramer eksikliğinin yapılması yönünde değil yine eski yunancanın gramer kaidesinin bu metinler üzerinden tespiti,eski yunancanın vurgu tonlama ve otantik telafuzunun yeniden inşası aynı zamanda gramere dayalı etimolojinin tespiti şeklinde hülâsâ edilebilir.Kutsal bir kitabın gramer eksikliği üzerinden tetkik edilmesi ise yine 19. yy'da ahdi cedit metinlerinin ele alınmasıyla sağlanır.Kuran ile incil arasındaki en temel farklardan biri incilin tarihsel olarak bir kişi ya da kişiler tarafından inşaa edilmesidir.Dolayısıyla incil metinleri her yönüyle tetkik edilmekle aynı zamanda gramer ve cümle kurgusu yönüyle de dönemin diğer eski yunanca metinleriyle kıyaslanarak yapıldı.Bu mesele dolayısıyla avrupa hıristiyan dünyası içersinde bir mesele olarak vuku buldu.ancak mâlesef ki bir çok bize ait olmayan problemler bizim problemlerimizmiş gibi ele alındı.İngiliz kilisesi içindeki 18. yy yüksek kilise- Alçak kilise tartışması veya katolik kilise içersindeki incilin tarihsel- tarih üstü yorum ayrımları bunlardan bazılarıdır.Özetle bu videodaki semineri gâyet faideli buluyorum Çünkü çıkış ve akıl yürütme yöntemi açısından çok doğru bir yeri işaret ediyor.
Şahâne ve akıl dolu bir mütâlâ olmuş.
Teşekkürler, tebrikler selamlar sevgiler..
Allah razı olsun
Hocam kiraatlerle ilgili bi video veya space odası gelse çok iyi olur
❣
videonun başlığı gramer olarak hatalı :D
Miras hatasını da ele alır mısınız?
Alacağım inşallah
önce başlığındaki grameri düzelt arkadaş !
İronidir belki
Geniş bir bakış açısıyla güzel bir anlatım