Konuyu güzel anlatamamış, ama anlatmak istediği şeyi çok iyi anlıyorum. Kendimden örnek vereyim, sürekli LoL oynadığım zamanlar oluyordu, bir süre sonra oyun performansım çok düşüyordu, olmadık hatalar yapıyordum, bir zevk almıyordum. Ama oyuna bir iki ay ara verip öyle oynadığım zamanlar oluyordu, normalde daha kötü oynayacağımı sanırdım, ama tam tersi oluyordu. Eskisinden daha çok dikkatli olduğumu farkettim, dikkatli olunca da olan şeylerin daha çok farkına varıyorsun, böylece hata yapma durumun daha azalıyor. Ağır spor yapan insanlardan örnek vereyim, sürekli ve düzenli oalrak aynı ağırlıkta spor hareketleri yaparsanız, vucudunuz kendisini yenileyemeyecektir, eğer vucudun kendini yenileyemezse yaptığın spor sana zarar verecek duruma gelir. Yani ne kadar çok ağır spor yaparsan, o kadar da dinlenmen gerekir, hiç bir şey yapmaman lazım. Bunun beynimiz içinde geçerli olduğuna inanıyorum, çünkü beynimizde aynı mantıkla gelişiyor ve dinleniyor. Yani onu sürekli ağır bir şekilde kullanmak bize zarar verir, yaptığımız hiç bir şeyden zevk alamayız, odaklanamayız ve böylece yaptığımız şeylerde hata yaparız ve detaylı bir bakış açımızı kaybederiz. Yüz binlerce yıldır çok yavaş akan bir hayat yaşadık, en basit olarak köy hayatını düşünün, köy hayatları çok durağandır, şehirlerdeki gibi karmaşıklık yok, çok detay yok, bu yüzden kafanız rahat oluyor. Ama şehir hayatı öyle değil, sürekli bir iş koşturmacası, ev derdi, sevgili derdi, para derdi, trafik derdi, cart curt derdi oluyor. Yani hayat çok hızlı akıyor ve bu beynimizi son derece yoruyor. Beynimiz bu kadar hızlı bir hayata alışkın değil, çünkü hiç bir zaman böyle bir doğa şartıyla karşılaşmadık. En anlaşılır örneği vereyim size, bilim ile üretilen tüm makineler, hayatımızı kolaylaştıran şeylerdir, istisnasız hepsi öyle neredeyse. Yani tembelliğe yatkın olduğumuz için, yaptığımız her ürünü, tembelliğimiz için üretiyoruz, daha az yorulalım diye yapıyoruz, bu bir tesadüf olamaz bence.
aynen dostum cok haklisin Hersene daha da hizli yasanmak isteniyor hayat herseyi hizlica tuketmek istiyoruz bi dinledigimiz muzogi bidaha dinlemiyoruz hayati hizli yasamak ve herseye yetismeye yakalamaya calisiyoruz boyle aslinda hic birseyin gercek tadini alamiyoruz Ne zamanla dinleniyoruz nede zamaninda kosturmacayi birakiyoruz Sonra 35 ten sonra kendimizi 55 gibi hissediyoruz
Starbucks logosundaki degisim ile ambalaj projesini bagdastirmak dogru degil. Ambalaj projesinde; ekmek, findik ve benzeri gibi ikonik elemanlar cope atiliyor. Projenin ozundeki fikir bu. Starbucks logosunda ise bir sembol var. Yani figurun kahve ile bir baglantisi yok. Logoda yapilan degisiklik ise tamamen grafik sadelestirme uzerine. Yani logodaki sembol tamamen atilsaydi Bay Gozetlik'in projesiyle bagdastirilabilirdi ancak bu durumda boyle bir baglanti ne yazik ki gecerli degil. Proje sonunda ortaya cikan gorsel urunlerin basarisini da internet uzerindeki bakilma sayisina gore olcmek veya bu rakamlari projeyi destekleyecek nitelikte kullanmak da saglikli bir yaklasim degil. Bir ambalajin basarisini, ambalajin satildigi fiziksel ortamda olcmek gerekir. Ornegin, ayni rafa 20 adet eski 20 adet de yeni ambalajli urun dizilir, bir sure satis rakamlari izlenir ve karar verilir. Bunlar disinda verilecek herhangi bir rakam proje ile iliskilendirildigi anda yaniltici olmaya baslar ve bilimsel degildir. Ambalajlardaki gorseller hakkinda -varsa- bir on arastirmayi da sunuma eklemek faydali olabilirdi. Ornegin, Nutella ambalajindaki findik ve ekmek sayesinde bu urunu "kavonozlanmis bok" gibi agilamiyor olabilir miyiz. Daha duz soylemek gerekirse, findik ve ekmek sayesinde insanlarin akillarinda baslayabilecek negatif cagirisimlari en bastan engellenmis olabilir mi? Bu proje cikis noktasi olarak Edward Tufte'nin 'chartjunk' olarak nitelendirdigi ve testler sonucunda 'calismadigi' ortaya konulan meseleye benziyor. Tek fark burada bir hipotezin deneyi yapilmis ama deney sonuclari yanlis olculuyor. Public Gothic konusunda da akla soyle iki soru geliyor. 1. Bu yazitipi ucretsiz olarak yayinlandiginda orijinal versiyona da ucretsiz olarak ulasilabiliyor muydu? 2. Bu yazitipini indirip kullananlar orijinal versiyonla arasindaki farki bilerek mi tercih ettiler? Yoksa orijinal font guzel oldugu icin ve ulasilabilen versiyon bu oldugu icin mi tercih ettiler?
Cahil Insan sami beyin yorumunu olumsuz algılamışsınız ancak bana göre nickinize atıfta bulanarak esprili bir dille cahil halin buysa okusan neler yaparsın demek istemiş ve olumlu bir yorumda bulunmuş
Kendisinin behance sayfasıdır. Ayrıca kendisini çok severek takip ederim. Burada da aslında haklı olmasına karşın yine de anlatış şekli ego lu şekilde algılanıyor. www.behance.net/mgozetlik
Ya TED in türkiye videolarını izlerken kameramanlara sinirlenmekten videoyu izleyemiyorum arkadaş bu kadar gerizekalılık olur mu adam slaytta bişe gösteriyor , kameraman hala adamı çekiyor mal mısın arkadaşım erkanı göstersene !!!!!! yok seyirciyi çekiyor olur olmadık yerde .... Olayı yanlış anlamışlar tamam seyirciyi de gösterirsin adamı da ama doğru zamanlama diye bir şey var arkadaşım adam orada slaytlar arası geçiş yaparken mal gibi ekranı göstereceğine adamı gösterirsen TED in kalitesini düşürürsün . Her şeyimiz mi kalitesiz olur arkadaş ya....
+İlker Tokatli Kameramansın sanırım :) Demek istediğim hep bir kalite eksikğimiz var ... Şu yapmış bu yapmış değil . Montajcı olsun ne fark eder ? Kalitemiz düşük hala .
Türkiye'de kameramanlığa beceremiyorlar. Genelde haberdeki kameramanlar ve ucuz (komedi) filmlerdeki kameramanlık çok düşük bir seviyede oluyor. Sanki bazı filmlerde cinematography'nin ne olduğunu bile bilmiyorlar.
MULTİDİSİPLİNERSENİZ ZATEN DÜNYA DEVİSİNİZDİR !. ;)
TEŞEKKÜRLER...
fontlara herzaman frakli bir goz ile bakardim, guzel lezzetli bir anlati olmus.
neredeyse tamamen görsele dayanan bir sunumu arkadaşı çekerek , bize göstermediğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum
Bir insan ancak bu kadar bir şeyi anlatamaz. Zaten ne anlattık ki, kendi reklamını yaptı. Tamam koca adam sen dahisin, ben ikna oldum.
Tek kelime ile muhteşem tasarımcılara ilham olması umuduyla tebrik ediyorum. İşin özü sen pekmezi iyi yap sinek bağdat tan gelir
Konuyu güzel anlatamamış, ama anlatmak istediği şeyi çok iyi anlıyorum. Kendimden örnek vereyim, sürekli LoL oynadığım zamanlar oluyordu, bir süre sonra oyun performansım çok düşüyordu, olmadık hatalar yapıyordum, bir zevk almıyordum. Ama oyuna bir iki ay ara verip öyle oynadığım zamanlar oluyordu, normalde daha kötü oynayacağımı sanırdım, ama tam tersi oluyordu. Eskisinden daha çok dikkatli olduğumu farkettim, dikkatli olunca da olan şeylerin daha çok farkına varıyorsun, böylece hata yapma durumun daha azalıyor. Ağır spor yapan insanlardan örnek vereyim, sürekli ve düzenli oalrak aynı ağırlıkta spor hareketleri yaparsanız, vucudunuz kendisini yenileyemeyecektir, eğer vucudun kendini yenileyemezse yaptığın spor sana zarar verecek duruma gelir. Yani ne kadar çok ağır spor yaparsan, o kadar da dinlenmen gerekir, hiç bir şey yapmaman lazım. Bunun beynimiz içinde geçerli olduğuna inanıyorum, çünkü beynimizde aynı mantıkla gelişiyor ve dinleniyor. Yani onu sürekli ağır bir şekilde kullanmak bize zarar verir, yaptığımız hiç bir şeyden zevk alamayız, odaklanamayız ve böylece yaptığımız şeylerde hata yaparız ve detaylı bir bakış açımızı kaybederiz. Yüz binlerce yıldır çok yavaş akan bir hayat yaşadık, en basit olarak köy hayatını düşünün, köy hayatları çok durağandır, şehirlerdeki gibi karmaşıklık yok, çok detay yok, bu yüzden kafanız rahat oluyor. Ama şehir hayatı öyle değil, sürekli bir iş koşturmacası, ev derdi, sevgili derdi, para derdi, trafik derdi, cart curt derdi oluyor. Yani hayat çok hızlı akıyor ve bu beynimizi son derece yoruyor. Beynimiz bu kadar hızlı bir hayata alışkın değil, çünkü hiç bir zaman böyle bir doğa şartıyla karşılaşmadık. En anlaşılır örneği vereyim size, bilim ile üretilen tüm makineler, hayatımızı kolaylaştıran şeylerdir, istisnasız hepsi öyle neredeyse. Yani tembelliğe yatkın olduğumuz için, yaptığımız her ürünü, tembelliğimiz için üretiyoruz, daha az yorulalım diye yapıyoruz, bu bir tesadüf olamaz bence.
aynen dostum cok haklisin Hersene daha da hizli yasanmak isteniyor hayat herseyi hizlica tuketmek istiyoruz bi dinledigimiz muzogi bidaha dinlemiyoruz hayati hizli yasamak ve herseye yetismeye yakalamaya calisiyoruz boyle aslinda hic birseyin gercek tadini alamiyoruz Ne zamanla dinleniyoruz nede zamaninda kosturmacayi birakiyoruz Sonra 35 ten sonra kendimizi 55 gibi hissediyoruz
muhteşem
mükemmel
en efsanevi ted konuşması
Herkez kendi reklamına yaptı diye şikayet etmiş. TED'de genelde kendi yaptıkların hakkında konuşuyorsun. Bundan neden bu kadar rahatsız oldunuz ki?
Starbucks logosundaki degisim ile ambalaj projesini bagdastirmak dogru degil. Ambalaj projesinde; ekmek, findik ve benzeri gibi ikonik elemanlar cope atiliyor. Projenin ozundeki fikir bu. Starbucks logosunda ise bir sembol var. Yani figurun kahve ile bir baglantisi yok. Logoda yapilan degisiklik ise tamamen grafik sadelestirme uzerine. Yani logodaki sembol tamamen atilsaydi Bay Gozetlik'in projesiyle bagdastirilabilirdi ancak bu durumda boyle bir baglanti ne yazik ki gecerli degil.
Proje sonunda ortaya cikan gorsel urunlerin basarisini da internet uzerindeki bakilma sayisina gore olcmek veya bu rakamlari projeyi destekleyecek nitelikte kullanmak da saglikli bir yaklasim degil. Bir ambalajin basarisini, ambalajin satildigi fiziksel ortamda olcmek gerekir. Ornegin, ayni rafa 20 adet eski 20 adet de yeni ambalajli urun dizilir, bir sure satis rakamlari izlenir ve karar verilir. Bunlar disinda verilecek herhangi bir rakam proje ile iliskilendirildigi anda yaniltici olmaya baslar ve bilimsel degildir.
Ambalajlardaki gorseller hakkinda -varsa- bir on arastirmayi da sunuma eklemek faydali olabilirdi. Ornegin, Nutella ambalajindaki findik ve ekmek sayesinde bu urunu "kavonozlanmis bok" gibi agilamiyor olabilir miyiz. Daha duz soylemek gerekirse, findik ve ekmek sayesinde insanlarin akillarinda baslayabilecek negatif cagirisimlari en bastan engellenmis olabilir mi?
Bu proje cikis noktasi olarak Edward Tufte'nin 'chartjunk' olarak nitelendirdigi ve testler sonucunda 'calismadigi' ortaya konulan meseleye benziyor. Tek fark burada bir hipotezin deneyi yapilmis ama deney sonuclari yanlis olculuyor.
Public Gothic konusunda da akla soyle iki soru geliyor.
1. Bu yazitipi ucretsiz olarak yayinlandiginda orijinal versiyona da ucretsiz olarak ulasilabiliyor muydu?
2. Bu yazitipini indirip kullananlar orijinal versiyonla arasindaki farki bilerek mi tercih ettiler? Yoksa orijinal font guzel oldugu icin ve ulasilabilen versiyon bu oldugu icin mi tercih ettiler?
Cahil Insan biraz da okuyup araştırsan neler yapabileceğini düşünmek dahi istemiyorum ;)
sami öztürk Okuyup arastirmam gereken konulari ve varsa kaynaklari paylasirsaniz sevinirim.
Cahil Insan sami beyin yorumunu olumsuz algılamışsınız ancak bana göre nickinize atıfta bulanarak esprili bir dille cahil halin buysa okusan neler yaparsın demek istemiş ve olumlu bir yorumda bulunmuş
Nihat Sayin sami öztürk Yorumun ustunden vakit gecmis, ancak haklisiniz yanlis anlamisim. Kurura bakmayiniz, cahillik iste :(
Kendisinin behance sayfasıdır.
Ayrıca kendisini çok severek takip ederim.
Burada da aslında haklı olmasına karşın yine de anlatış şekli ego lu şekilde algılanıyor.
www.behance.net/mgozetlik
bu kamaraman yada yönetmen ne işe yarar cevabını bu videoda alıyoruz
Ulan ekranı neden göstermiyosunuz atlar!
Bu benim tasarımım diyor herifin göbeğini gösteriyor kamera !
Ya TED in türkiye videolarını izlerken kameramanlara sinirlenmekten videoyu izleyemiyorum arkadaş bu kadar gerizekalılık olur mu adam slaytta bişe gösteriyor , kameraman hala adamı çekiyor mal mısın arkadaşım erkanı göstersene !!!!!! yok seyirciyi çekiyor olur olmadık yerde .... Olayı yanlış anlamışlar tamam seyirciyi de gösterirsin adamı da ama doğru zamanlama diye bir şey var arkadaşım adam orada slaytlar arası geçiş yaparken mal gibi ekranı göstereceğine adamı gösterirsen TED in kalitesini düşürürsün . Her şeyimiz mi kalitesiz olur arkadaş ya....
o kameremanın suçu değil arka planda montajlayanların suçu
+İlker Tokatli Kameramansın sanırım :) Demek istediğim hep bir kalite eksikğimiz var ... Şu yapmış bu yapmış değil . Montajcı olsun ne fark eder ? Kalitemiz düşük hala .
Türkiye'de kameramanlığa beceremiyorlar. Genelde haberdeki kameramanlar ve ucuz (komedi) filmlerdeki kameramanlık çok düşük bir seviyede oluyor. Sanki bazı filmlerde cinematography'nin ne olduğunu bile bilmiyorlar.
Sen font satacaksın diye grafik tasarımı bırakamayız !!! Baştan sona paçandan reklam aktı.
reklam dışında birşey anlıyan varmı çünkü ben tv programı izlerken uzun bir reklama denk gelmiş gibi hissettimde
ya birader reklam yapcam diye ana fikirden uzaklaşmışın.16 dk 4 saniye borçlusun bana.
Ürünlerin üzerine çalışan grafik tasarımcıların işi artık bitmiştir :)
:D
Bir insan ancak bu kadar bir şeyi anlatamaz. Zaten ne anlattık ki, kendi reklamını yaptı. Tamam koca adam sen dahisin, ben ikna oldum.