Psikiyatristi kesinlikle okumalısın zaten birinci kitabı psikiyatrist sonra sırasıyla şizofren oyunbaz hain yüreğim fobi karabasan diye gidiyo ben bütün kitaplarını aldım psikiyatristten sonra :) baya hoşuma gitmişti sonra şizofreni okudum oyunbaz kitabını şizofrenden sonra okusan daha güzel olurdu çünkü jan karakterinin başından heçen olayları ilk şizofren kitabında anlatıyo ordaki bazı kişiler oyunbaz kitanında da var oyunbazı da bitirdim okuduğum her kitap diğerinden daha güzel geliyo bakalım hain yüreğim nasıl heycanla okumaya devam :)
jean christophe grange, Bütün romanlarını okudum hala grange okumayan veya bilmeyen varsa okumalarını tavsiye ederim. Video içerik olarak çok güzel başarılar dilerim.
@@kitaportresi öncelikle güzel tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederiz ☺️ bende grange'a bayılıyorum. Siyah kan ve kızıl nehirleri öneririm. Umarım sizde bizim gibi memnun kalırsınız 💙
Güzel bir video olmuş👏🏻 umarım bu tür videoların devamı gelir. Wulf Dorn u çok severim , John Verdon kitapları da çok güzel, aklından bir sayı tut zaten meşhur ama aynı dedektif Guy ile devam eden kitapları da güzel, John Katzenbach kitapları da fena değildir tavsiye edebilirim
Bunlar benim okumaya ilk başladığım zamanlarda okuduğum kitaplardi ve okuma alışkanlığı kazandıran da kitaplar:) arada böyle çerezlik farklı kitaplar da okuyorum. Leziz Kadavralar kitabını okudun bunlar onun yanında ne ki 😃Onu okuyamazdım ben mesela
...Evden çıktı Saat Gecenin 3'ü "hey bu saatte nereye gidiyorsun"Etraf çok karanlık giydiği siyah pantolon ve kazak onu görmemi zorlaştırdğı için ona daha fazla yaklaşmak zorunda kaldım.Sanırım biraz Dalgın Çünkü 1 kere direğe çarptı. Dar bir sokağa girdi,bir an durdu,hemen yanımdaki arabanın arkasına saklandım "hayır hayır sakın geri dönme" Onu gözetlerken sol tarafta ikinci kattan bir kadın pencereye çıktı ve birini takip ettiğimi anladı bana doğru tuhaf tuhaf bakıyor.Onu Fark etmemiş gibi davrandım. tekrar yürümeye başladı,"tam zamanında" bu kadının bakışlarına daha fazla katlanamazdım.Takibe devam ederken arkama baktım,kadın epey uzaklaşmama rağmen hala garip garip bana doğru bakıyor.karanlıkta sokaklar ürkütücü. Her zamanki gibi elleri cepte yürümeye başladı. 30 dakika sonra aydınlık bi caddeye geldik hızla bir araba bu tarafa geliyor, o da karşıya geçecek gibi duruyor "hey ne yapıyorsun sen araba geliyor,görmüyor musun?"Dalgın bir şekilde yola giriyor.Araba o kadar hızlı geliyorduki onun aniden yola girmesine karşı frene basıp duramıyor,ona çarpıyor.Çarpmanın şiddetiyle havaya savruluyor ,birkaç takla atıp yere düşüyor. Ben Şok oldum,çok korktum,onun ölmesini istemedim. Gözlerimi kapattım kafamda şimşekler çakıyor...içimde çok büyük bir boşluk,anlamsızlık oluştu "O ÖLDÜ...O ÖLDÜ"... Gözlerimi açtığımda etrafta kimse yoktu ben yerde yatıyordum.Bayılmışım. Çarpan kişi onu hastaneye götürmüştür ama o hızla çarpan bi arabadan sağ kalması imkansız. Eve doğru yürümeye başladım Birkaç saat sonra,hiç tanımadığım biryerde buldum kendimi.Sabah olmuştu güneşin o tatlı ısısıyla daha bilinçli bir şekilde tekrar eve doğru yürümeye başladım, kendi kendime seslice konuşarak yürüyorum"O ÖLDÜ...O ÖLDÜ... Allah kahretsin, KAHRETSİNNN" insanlar bana "mahallenin delisi her halde"der gibi bakıyorlar ama umurumda bile değil.Eskiden hayatım çok kötüydü hiç bir hedefim,amacım yoktu.Hayatı yaşamak için yaşıyor,ölmek için zamanımı dolduruyordum.O kadar boş bir hayattı ki,adeta"YÜRÜYEN BİR CESET"tim,Ta ki; bir gün... O karşıma çıkana kadar...O hayatıma girdiği ilk günden beri artık hayatımın bir anlamı vardı,Bir amacım vardı,her ne kadar etik yollarla olmasada,suça bulaşsamda,hedef "ONU TANIMAK" çünkü o ÇOK GİZEMLİ BİRİ... onun"SIRLARI VAR"... bunları öğrenmek için ise"ADAM ÖLDÜRMEYE" bile "VARIM"... Ne yapalım bende aşkı adrenalin ve heyecanla seviyorum.Şimdi o yok.Hayatımın anlamı yok. Napıcam ben? O anlamsız ve "BOMBOŞ" günlere geri mi dönücem? hayır hayır hayır "HAYIIIIIIIRRRR" Saatler sonra eve varıyorum, arkadaşım büşraya herşeyi anlattım.Sarıldık beni teselli etmeye çalışıyor,ama işe yaramiyacak,hava karardı,"ONU ÖZLEDİM,hemde çok özledim be"bir nebzede olsa özlemimi bastırmak için dışarı çıkıp onun evini izlemeye başladım,ama bu... "BU NASIL OLUR?... Buna İnanamıyorum,aman alahım bu olamaz,bir odanın ışığı yandı.Hayır hayır bu imkansız, O yaşıyor olamaz, ama bu evde ondan başka yaşayan kimse yokkki,o deyilse kim bu?Perdeler kapalı olmasaydı içeri bakardım. Kalbim deli gibi atıyor"DELİ GİBİ, HIZLA" evime koştum içeri girdim.Evin 2.kapısını sessizce açtım. Onun dairesindeki kapının önündeki ayakkabıya baktım.Bu onun ayakkabısı, o yaşıyor,"AMAN ALLAHIM O YAŞIYOR"Buna inanamıyorum,İçimden deli gibi koşmak,çığlık atmak geliyor,içimi çok büyük bir sevinç kaplıyor. Yarım saat sonra yaşadığım şaşkınlık ve sevinç geçince düşünmeye başladım.O kazadan nasıl sağ çıktı?Mucize eseri sağ çıksa bile en azından birkaç ay hastanede yatması gerekirdi.Bu kadar hızlı iyileşmesi..."BU İMKANSIZ"Neler oluyor bilmiyorum ama "ÖĞRENELİMM"... döşekleri kapının tam arkasına serdim ve yatıp dinlenmeye başladım.Saat gece 3oldu"HEY DUYDUNUZ MU?ŞŞŞŞ..."Bir ses geliyor,kapı kapanma sesi,işte bu beklediğim an, O dışarı çıkıyor. "Nereye gidiyorsun sen"Evden çıkıp takip etmeye başladım. Karanlıktada olsa onu karşımda canlı canlı görebilmek muhteşem. Hayatımın en mutlu ânı.Elinde siyah bir poşet var, 30dk yürüdükten sonra dün geceki kazanın olduğu yere geldi.Etraf sessiz ve kimseler yok,poşetten siyah bir maske çıkarıp giydi,yerden eline 2taş aldı,aniden bir taşı sokak lambasına attı, etraf zifiri karanlık oldu,bir cam sesi daha,sanırım avm'nin kamerası bu,onu göremiyordum ama içerden bilgisayarın ışığı yandı,5dk sonra ayak sesleri gelmeye başladı."KOŞARAK KAÇIYOR"sese doğru arkasından koşmaya başladım,kısa süre sonra onu kaybettim,çünkü "LANET KONDİSYONUM YÜZÜNDEN KOŞAMIYORUM,KAHRETSİN"Eve gidip uyudum, sabah uyandığımda onun evine gizlice girmeyi düşündüm,dün gece avm'nin kamera kayıtlarını aldı,tamda kazanın olduğu yeri gören kamerayı kırdı,O kayıtlarda bu kadar önemli olan ne var? Ne saklıyorsun sen?"YADA NELER Mİ DEMELİYDİM"... Bir anahtarcıya gittim,o kapıya uyma ihtimali olan bütün anahtarları satın aldım,eve gidip uyudum,gece 3te uyandım kapı açıldı,o dışarı çıktı, anahtarları tek tek denemeye başladım ve Sonunda... 17.anahtar kapıyı açtı Ayakkabımı çıkarıp evime bıraktım ve onun evine sessizce girdim... Çakmağımı yakıp heryeri karıştırdım, heryere baktım, İçerisi gayet normal.Açıkçası farklı bir şeyler bekliyordum.Kayıtlar bi cd yada usbde olmalı ama onlara rastlamadım,"AHH HAYIRR"şu odayı atlamışım Hemen orayada bakıcam,odanın kapısını açmayı denedim ama kilitliydi."BİR İNSAN YALNIZ YAŞADIĞI BİR EVİN ODA KAPISINI NEDEN KİLİTLER Kİ?"Bu mantıklı gelmiyor,"SİZCEDE ÖYLE DEYİL Mİ?"...Bu kadar yeter,hemen eve gitmeliyim,heran gelebilir,yakalanmak istemiyorum. Sabah oldu,dışarı çıkıp onun evini gözetlemeye başladım,röntgenci miyim...?"TAMAM TAMAM,EVET RÖNTGENCİYİM,HAKLISINIZ"evet artık işe bakma zamanı...Kilitli odanın camı açıldı, ama perdeler açılmadı,gece oldu ve o çıkınca hemen evine girdim, aldığım yeni anahtarları odanın kapısına denedim, 32.anahtar oldu ve kapıyı açtım. "Heyy bu seslerde ne böyle?Ah hayır kapıda alarmmı var? KAHRETSİN" İşte bu çok kötü.hemen çıkmalıyım"LANET OLSUN" Hayır hayır şu odaya bakmadan çıkmak istemiyorum,eğer çıkarsam merakımdan ölürüm.Odaya girdim hızlıca etrafı incelerken ayağımın altından metal bi ses çıktı.Hemen halıyı çekip baktım.Burda demir bir kapak var.Üzerindede 1kilit var.Yukarıdaki ana kapının sesi geldi. "KAHRETSİN...O BURDA".... Merdivenlerden ayak sesleri geliyor,burdan kaçamam."lanet olsun napıcam ben? NAPICAAAMM?hadi kızım,düşün düşün DÜŞÜÜÜN..."Kapıyı açıp içeri girdi,beni görmedi çünkü Son anda koridordaki büyük elbise dolabının içine saklandım,ucuz yırttık,kıl payı kurtulduk.Kilitli kapıyı açıp odaya girdi,1 saat sonra odadan çıkıp kapıyı kilitledi,kendi kendime fısıldadım,"NEDEN KİLİTLİYORSUN ŞU KAPIYI,EVDE YALNIZSIN BE ADAM"yaniii en azından sen öyle sanıyorsun.Banyodan su sesleri geliyor 15-20 dakika sonra odaya girip kapıyı kilitledi.Uzun birsüre hareket olmadı,sanırım uyuyor,keşke şimdi yanında olabilseydim,belki bir gün..."NEDEN OLMASIN"...şu an yanında olsaydım?acaba neler yapardın bana yatağında?sonrada sana sarılıp koynunda uyurdum,ahhh canım şu an fena istiyor seni..."ACABA DOLAPTAN ÇIKIP,ODANA KAPI DELİĞİNDEN GÖZ ATSAM MI?"kim bilir belkide çıplak yatıyorsundur,ne dersin? hayır hayır saçmalama kızım,ya tuvalete kalkarsa?bir anlık zevk için yakalanma riskini göze alamam?onu kaybedebilirim...Şu an saat gecenin üçü, odasından çıkıp kapıyı kilitledi,"paranoyak mısın sen be,NESİN SEN, NESİNN? "dış kapıyı da kilitleyip gitti.Dolaptan çıkıp evime gittim.Ertesi gün "ONU TAKİP ETMEYE DEVAM EDİCEM"... (Kitap yazmak istiyorum,bu yüzden hikayeye yorumunu heyecanla,merakla bekliyorum) Diğerleri: "KENDİ KENDİNE KOŞAN AYAKLAR"... "BAŞARDIM...ARTIK ÖLÜMSÜZÜM..." İstersen bunlardan birini de atabilirim?.
Hanımefendi emeğinize sağlık bir kitabı sepetime ekledim bu aralar ucuz kitapları listeme alıyorum ondan dolayı bir kitap eger ucuz ve değerli kitaplar varsa onları da bizimle paylaşmanızı rica ederim teşekkürler :)
Poliseye gerilim korku kitaplarını cok seviyorum ama sanki okurken okuduklarımı düşününce çoğunu unutuyormuşum gibi geliyor bu normalmi bi polisiyede altını çizmek yada not almak mantıklı gelmiyo bana bunun başka yöntemi yokmu tavsiye yada yorun yaparsanız cok sevinirim
Bence okurken altını çizmek faydalı olabilir . Mesela çok önemli bir olay olmuştur sonrasında düşününce o yerin altini çizdiğiniz ici hatırlamış olursunuz. Bende sonrasında unutuyorum ama genel olarak kitabın konusu aklımda kalıyor detaylar tabi ki unutuluyor. Ben her kitabin yorumunu yapiyorum hem yazarak hemde burada anlatiyorum bana faydası oluyor.
Gerilim ile ortaokulda tanışmıştım: Çığlık :)) o günden beri seviyorum. Sizin bu videonuzda da not ettiğim videolar oldu. Teşekkürler içerik için... Bu arada ben de kitaplar üzerine içerik üretiyorum. Sizleri de sayfamda görmek isterim, buyrun lütfen
13 yaşım var. Amma okumak istiyom. Teylor Adamsın Çıkış Yoldur kitabda baya gerilimli. Suçunu bulmak zor deyil. Amma suçlunun yaptikalrında çok şaşırıcaksız çok iyi. Bu kitabların bazilarını okucam. Oyunbaz kaç yaş okumak istiyom.
Büşra Hanım Oyunbaz'ın sonunda teşekkür kısmının son cümlesinde yazarın söylediği kendi seviyesini aşan bir karşılaştırma var ve o sözler beni çok sinirlendirmişti. Kitap bahsedildigi kadar ilginc ve başarılı degil birbirimizi kandırmayalım hatta 'Split' filmini ve onunla bağıntılı öteki filmleri izleyip bu romanı değerlendirirseniz romanın başarısı konusunda şüpheleriniz olmaya başlıyor. Örneğin kitabın ilerleyen sayfalarında bariz basitlikleri görüyorsunuz bu basitlikler roman akışının olağan ve okuyan açısından bir takım fikir yürütmeleriyle ulaşılacak cinsten olmayan basitlikler ; yani biz kitabı okurken doğal olarak sorguluyor ve çözümlüyoruz elimizdeki veriler (ipuçları) sayesinde ve iyi bir kitap okurken bunlar gözümüzden kaçtığı ve son anda onları öğrendigimiz zaman kendi kendimize 'vay canına aslında gerçek hep gözümün önündeymiş ben fark edememişim. Yazar ne kadar da harika bir iş çıkarmış diyoruz'. Romanda papazın Jana'yı gördügü bir sahne var ; kilisenin kapısının önünde. Bu izlenim esnasında yanında o kilisede çalışan görevli kadında vardı. Bu da birden fazla insanın o sahneye tanıklık ettigini gösteriyor ve dolayısıyla psikolojik bir bozukluğun papazı etkiledigi varsayımını ortadan kaldırıyor. İşte bu yüzden ben o kadının ayrı bir birey oldugunu belirtileriyle apacık anladım. Ama yazarımız sağolsun o sahnedeki yadsınamaz gerçeği yadsıyarak pek anlamsız bir sonuca vardırıyor bizi. Burada şunu söylemek için bu örneği verdim, Yazar güzel ve ilginç bir kurgu geliştiriyor sonra bu kurguyla alakasız adeta gökten düşer gibi sonuçları (ya da gerçekleri) önümüze koyuyor ve 'bakın ne de güzel ters köşe oldunuz değil mi!?' diyor. Yine bir başka örnekten bahsedeyim Oyunbaz'ın önceki kitabı Şizofren'de, Jan'ın babasına dair hiçbir şüphe uyandıracak bilgi yoktu. Annesi ve babasının geçtiği kısımları okursanız anne ve baba da Jan'ın asıl babasının kim oldugu hakkında herhangi bir belirti yok. Yazar ters köşe yapacagım diye çekirge gibi o kişiden o kişiye müsebbibi bulmak için sıçrarken Jan'ın gerçek babası (kitabın başında onu işe alan adam) ortalıkta yok. Bizim elimize yanlış verileri oyuncak diye veriyor onlarla aklımızı oyalıyor ama gerçek katilden hiç bahsetmiyor. Gerçek katili anlayabilecegimiz tek sahne psikiyatri kliniğinde doktor babasıyla buluşacağı bir bölümde adam kan ter içinde geliyordu ve bir nedenden dolayı gecikmişti. İşte o esnada gerçek katilin o adam oldugunu gösteren hiç bir ipucu olmamasına karşın katilin o oldugunu anlayana helal olsun. Size daha bu kitapların kurgusu hakkındaki tezatları uzun uzun anlatırdım ama malum isimleri unutuyorum ve çok uzayacak. Bakın Dorn'un kurgusu sağlam bir kitabını okumak isterseniz eğer 'Karabasan' okuyun.
Yorum için teşekkürler. Herkes her kitabı sevmez yani zevkler farklı sonucta. Belki siz cok daha iyilerini okumussunuz ama ben sevdim farkli geldi bana ve gerildigim tahmin edemediğim cok yer olmustu. Yazardan okuduğum ilk kitapti belki daha iyilerini de yazmis olabilir . Ben burada kendi fikirlerimi söylüyorum yani benimle aynı düşüncede olmayabilirsiniz saygı duyuyorum
Klisenin kapısının önünde papazın görevli kadınla birlikte Janayı gördüğünü yazmışsınız. Sayfa 153deki olayı mı söylüyorsunuz? Eğer oysa orda görevli kadın birisini gördüğünü söylemiyor. Sadece papazın davranışına esasen gelen kimdi ki diye soruyor.
@@zehramelikzade2630 Az önce baktım, sayfa 154'te. Haklısınız Thanner gördüğü siluetin arkasından koşuyor sonra Edith Badtke "Gelen kimdi?" diye soruyor. Ama yazımda 'kadınla birlikte gördüler' diye yazmamışım, hoş birşey fark etmezdi öyle yazsaydım. Çünkü Edith Badtke için yazar sadece merak belirtisi koymuş, şaşkınlık ifadesi ya da Thanner'in bu davranışına anlam verememe ifadesi koymamış. Önce adamın korkudan rengi attığı için haliyle ikinci defa yaşanan şaşkınlığa Edith'in sorgulayan bir tavırla yaklaşması gerekirdi, hiç değilse diyalog kurulabilirdi bu durumda. Küçük ve şaibeli kaytarmalarla bir roman oluşturamazsınız, yaşanan her olay beraberinde diyalog olgusunu getirir, kimi zaman bir diyalog oluşturup kimi zaman o diyaloğu kaldırırsanız bu ne kadar yavan olduğunuzu gösterir. Rus klasiklerine bakınız ne demek istediğimi iyi anlarsınız : Orada değil diyalog sadece bir bakış bile yazar tarafından irdelenmesi gereken bir görev işlevi görür.
Wulf Dorn'un kesinlikle Psikiyatrist ve Fobi kitaplarını da okuyabilirsin.
Öneriniz için teşekkür ederim:)
fobi o kadar iyi değil bence
Psikatrist oyunbaz şizofren kitaplarini okudum ama bu 3 kitapin icinde favori kitabim OYUNBAZ. HAKIKATEN OKUDUKDAN SONRA INSANLARA KARSI GUVENSIZLIK INAMSIZLIK YARANDI BENDE
Psikiyatristi kesinlikle okumalısın zaten birinci kitabı psikiyatrist sonra sırasıyla şizofren oyunbaz hain yüreğim fobi karabasan diye gidiyo ben bütün kitaplarını aldım psikiyatristten sonra :) baya hoşuma gitmişti sonra şizofreni okudum oyunbaz kitabını şizofrenden sonra okusan daha güzel olurdu çünkü jan karakterinin başından heçen olayları ilk şizofren kitabında anlatıyo ordaki bazı kişiler oyunbaz kitanında da var oyunbazı da bitirdim okuduğum her kitap diğerinden daha güzel geliyo bakalım hain yüreğim nasıl heycanla okumaya devam :)
Wulf Dorn un psikiyatrist kitabı da çok iyi. Herkesten şüphe ediyorsunuz ve hiç akla gelmeyen şeyler oluyor
Önerin için tesekkur ederim :)
29 YAŞINDA MI!! “ennnn fazla” 21 gözüküyorsun ve çok güzelsin böyle gülüşün falan çok tatlıı..
Çok teşekkür ederim 🥰 Güzel dusuncelerin icin .
jean christophe grange, Bütün romanlarını okudum hala grange okumayan veya bilmeyen varsa okumalarını tavsiye ederim.
Video içerik olarak çok güzel başarılar dilerim.
Teşekkür ederim 😊 hangi kitabını tavsiye edersin peki ilk okumak isteyenler için
@@kitaportresi öncelikle güzel tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederiz ☺️ bende grange'a bayılıyorum. Siyah kan ve kızıl nehirleri öneririm. Umarım sizde bizim gibi memnun kalırsınız 💙
Çok teşekkür ederim 🥰Siyah kan kitabı elimde var en kisa zamanda okuyacağım
Leyleklerin Uçuşunu da mutlaka okumalısınızz. İyi ki okumuşum diyeceksiniz bitince 😁
bu bizim hikayemiz en sevdiğim kitaplardan biridir, yazarın diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum
Başka kitapları olduğunu bilmiyordum 🥰Bende çok severek okudum
Güzel bir video olmuş👏🏻 umarım bu tür videoların devamı gelir. Wulf Dorn u çok severim , John Verdon kitapları da çok güzel, aklından bir sayı tut zaten meşhur ama aynı dedektif Guy ile devam eden kitapları da güzel, John Katzenbach kitapları da fena değildir tavsiye edebilirim
Çok teşekkür ederim 😊Tavsiye ettiğiniz kitaplara hemen bakacağım.
John Verdon hangi kitabını tavsiye edersiniz?
Penceredeki kadın tavsiye ederim 2019 da filmi de çekildi
Önerin için teşekkür ederim 😊
kördüğüme herkes bayılmış hep de duyduğum bi kitaptı keşke hemen alıp okusaymışım baskısı bitmiş :((
Baskısı bittiğini bilmiyordum ben okuyali yillar oldu.
emeklerinize sağlık güzel video olmuş
Teşekkür ederim
Oyun baz kitabının ilk başları sıkıcı dediniz ya tahminen kaç sayfa
Güzel bir video olmuş her ne kadar pek tarzım olmasa da iyi kitaplara benziyor..☺
Bunlar benim okumaya ilk başladığım zamanlarda okuduğum kitaplardi ve okuma alışkanlığı kazandıran da kitaplar:) arada böyle çerezlik farklı kitaplar da okuyorum. Leziz Kadavralar kitabını okudun bunlar onun yanında ne ki 😃Onu okuyamazdım ben mesela
@@kitaportresi kafes'i de okuyup sevmiştim..😊leziz kadavralar nasıl bittiğini anlamıyorsun pek olay olmuyor 😂😂😂
Şizofren ve travma da öneririm Wulf Dorn nun
...Evden çıktı Saat Gecenin 3'ü "hey bu saatte nereye gidiyorsun"Etraf çok karanlık giydiği siyah pantolon ve kazak onu görmemi zorlaştırdğı için ona daha fazla yaklaşmak zorunda kaldım.Sanırım biraz Dalgın Çünkü 1 kere direğe çarptı. Dar bir sokağa girdi,bir an durdu,hemen yanımdaki arabanın arkasına saklandım "hayır hayır sakın geri dönme" Onu gözetlerken sol tarafta ikinci kattan bir kadın pencereye çıktı ve birini takip ettiğimi anladı bana doğru tuhaf tuhaf bakıyor.Onu Fark etmemiş gibi davrandım. tekrar yürümeye başladı,"tam zamanında" bu kadının bakışlarına daha fazla katlanamazdım.Takibe devam ederken arkama baktım,kadın epey uzaklaşmama rağmen hala garip garip bana doğru bakıyor.karanlıkta sokaklar ürkütücü. Her zamanki gibi elleri cepte yürümeye başladı. 30 dakika sonra aydınlık bi caddeye geldik hızla bir araba bu tarafa geliyor, o da karşıya geçecek gibi duruyor "hey ne yapıyorsun sen araba geliyor,görmüyor musun?"Dalgın bir şekilde yola giriyor.Araba o kadar hızlı geliyorduki onun aniden yola girmesine karşı frene basıp duramıyor,ona çarpıyor.Çarpmanın şiddetiyle havaya savruluyor ,birkaç takla atıp yere düşüyor. Ben Şok oldum,çok korktum,onun ölmesini istemedim. Gözlerimi kapattım kafamda şimşekler çakıyor...içimde çok büyük bir boşluk,anlamsızlık oluştu "O ÖLDÜ...O ÖLDÜ"...
Gözlerimi açtığımda etrafta kimse yoktu ben yerde yatıyordum.Bayılmışım. Çarpan kişi onu hastaneye götürmüştür ama o hızla çarpan bi arabadan sağ kalması imkansız. Eve doğru yürümeye başladım Birkaç saat sonra,hiç tanımadığım biryerde buldum kendimi.Sabah olmuştu güneşin o tatlı ısısıyla daha bilinçli bir şekilde tekrar eve doğru yürümeye başladım, kendi kendime seslice konuşarak yürüyorum"O ÖLDÜ...O ÖLDÜ...
Allah kahretsin,
KAHRETSİNNN" insanlar bana "mahallenin delisi her halde"der gibi bakıyorlar ama umurumda bile değil.Eskiden hayatım çok kötüydü hiç bir hedefim,amacım yoktu.Hayatı yaşamak için yaşıyor,ölmek için zamanımı dolduruyordum.O kadar boş bir hayattı ki,adeta"YÜRÜYEN BİR CESET"tim,Ta ki; bir gün... O karşıma çıkana kadar...O hayatıma girdiği ilk günden beri artık hayatımın bir anlamı vardı,Bir amacım vardı,her ne kadar etik yollarla olmasada,suça bulaşsamda,hedef
"ONU TANIMAK"
çünkü o
ÇOK GİZEMLİ BİRİ...
onun"SIRLARI VAR"...
bunları öğrenmek için ise"ADAM ÖLDÜRMEYE" bile "VARIM"...
Ne yapalım bende aşkı adrenalin ve heyecanla seviyorum.Şimdi o yok.Hayatımın anlamı yok. Napıcam ben? O anlamsız ve "BOMBOŞ" günlere geri mi dönücem? hayır hayır hayır
"HAYIIIIIIIRRRR"
Saatler sonra eve varıyorum, arkadaşım büşraya herşeyi anlattım.Sarıldık beni teselli etmeye çalışıyor,ama işe yaramiyacak,hava karardı,"ONU ÖZLEDİM,hemde çok özledim be"bir nebzede olsa özlemimi bastırmak için dışarı çıkıp onun evini izlemeye başladım,ama bu... "BU NASIL OLUR?... Buna İnanamıyorum,aman alahım bu olamaz,bir odanın ışığı yandı.Hayır hayır bu imkansız, O yaşıyor olamaz, ama bu evde ondan başka yaşayan kimse yokkki,o deyilse kim bu?Perdeler kapalı olmasaydı içeri bakardım. Kalbim deli gibi atıyor"DELİ GİBİ, HIZLA" evime koştum içeri girdim.Evin 2.kapısını sessizce açtım. Onun dairesindeki kapının önündeki ayakkabıya baktım.Bu onun ayakkabısı, o yaşıyor,"AMAN ALLAHIM O YAŞIYOR"Buna inanamıyorum,İçimden deli gibi koşmak,çığlık atmak geliyor,içimi çok büyük bir sevinç kaplıyor. Yarım saat sonra yaşadığım şaşkınlık ve sevinç geçince düşünmeye başladım.O kazadan nasıl sağ çıktı?Mucize eseri sağ çıksa bile en azından birkaç ay hastanede yatması gerekirdi.Bu kadar hızlı iyileşmesi..."BU İMKANSIZ"Neler oluyor bilmiyorum ama "ÖĞRENELİMM"...
döşekleri kapının tam arkasına serdim ve yatıp dinlenmeye başladım.Saat gece 3oldu"HEY DUYDUNUZ MU?ŞŞŞŞ..."Bir ses geliyor,kapı kapanma sesi,işte bu beklediğim an, O dışarı çıkıyor. "Nereye gidiyorsun sen"Evden çıkıp takip etmeye başladım. Karanlıktada olsa onu karşımda canlı canlı görebilmek muhteşem. Hayatımın en mutlu ânı.Elinde siyah bir poşet var, 30dk yürüdükten sonra dün geceki kazanın olduğu yere geldi.Etraf sessiz ve kimseler yok,poşetten siyah bir maske çıkarıp giydi,yerden eline 2taş aldı,aniden bir taşı sokak lambasına attı, etraf zifiri karanlık oldu,bir cam sesi daha,sanırım avm'nin kamerası bu,onu göremiyordum ama içerden bilgisayarın ışığı yandı,5dk sonra ayak sesleri gelmeye başladı."KOŞARAK KAÇIYOR"sese doğru arkasından koşmaya başladım,kısa süre sonra onu kaybettim,çünkü "LANET KONDİSYONUM YÜZÜNDEN KOŞAMIYORUM,KAHRETSİN"Eve gidip uyudum,
sabah uyandığımda onun evine gizlice girmeyi düşündüm,dün gece avm'nin kamera kayıtlarını aldı,tamda kazanın olduğu yeri gören kamerayı kırdı,O kayıtlarda bu kadar önemli olan ne var? Ne saklıyorsun sen?"YADA NELER Mİ DEMELİYDİM"...
Bir anahtarcıya gittim,o kapıya uyma ihtimali olan bütün anahtarları satın aldım,eve gidip uyudum,gece 3te uyandım kapı açıldı,o dışarı çıktı, anahtarları tek tek denemeye başladım ve Sonunda... 17.anahtar kapıyı açtı Ayakkabımı çıkarıp evime bıraktım ve onun evine sessizce girdim...
Çakmağımı yakıp heryeri karıştırdım, heryere baktım, İçerisi gayet normal.Açıkçası
farklı bir şeyler bekliyordum.Kayıtlar bi cd yada usbde olmalı ama onlara rastlamadım,"AHH HAYIRR"şu odayı atlamışım Hemen orayada bakıcam,odanın kapısını açmayı denedim ama kilitliydi."BİR İNSAN YALNIZ YAŞADIĞI BİR EVİN ODA KAPISINI NEDEN KİLİTLER Kİ?"Bu mantıklı gelmiyor,"SİZCEDE ÖYLE DEYİL Mİ?"...Bu kadar yeter,hemen eve gitmeliyim,heran gelebilir,yakalanmak istemiyorum.
Sabah oldu,dışarı çıkıp onun evini gözetlemeye başladım,röntgenci miyim...?"TAMAM TAMAM,EVET RÖNTGENCİYİM,HAKLISINIZ"evet artık işe bakma zamanı...Kilitli odanın camı açıldı, ama perdeler açılmadı,gece oldu ve o çıkınca hemen evine girdim, aldığım yeni anahtarları odanın kapısına denedim, 32.anahtar oldu ve kapıyı açtım.
"Heyy bu seslerde ne böyle?Ah hayır kapıda alarmmı var? KAHRETSİN" İşte bu çok kötü.hemen çıkmalıyım"LANET OLSUN"
Hayır hayır şu odaya bakmadan çıkmak istemiyorum,eğer çıkarsam merakımdan ölürüm.Odaya girdim hızlıca etrafı incelerken ayağımın altından metal bi ses çıktı.Hemen halıyı çekip baktım.Burda demir bir kapak var.Üzerindede 1kilit var.Yukarıdaki ana kapının sesi geldi. "KAHRETSİN...O BURDA"....
Merdivenlerden ayak sesleri geliyor,burdan kaçamam."lanet olsun napıcam ben? NAPICAAAMM?hadi kızım,düşün düşün DÜŞÜÜÜN..."Kapıyı açıp içeri girdi,beni görmedi çünkü Son anda koridordaki büyük elbise dolabının içine saklandım,ucuz yırttık,kıl payı kurtulduk.Kilitli kapıyı açıp odaya girdi,1 saat sonra odadan çıkıp kapıyı kilitledi,kendi kendime fısıldadım,"NEDEN KİLİTLİYORSUN ŞU KAPIYI,EVDE YALNIZSIN BE ADAM"yaniii en azından sen öyle sanıyorsun.Banyodan su sesleri geliyor 15-20 dakika sonra odaya girip kapıyı kilitledi.Uzun birsüre hareket olmadı,sanırım uyuyor,keşke şimdi yanında olabilseydim,belki bir gün..."NEDEN OLMASIN"...şu an yanında olsaydım?acaba neler yapardın bana yatağında?sonrada sana sarılıp koynunda uyurdum,ahhh canım şu an fena istiyor seni..."ACABA DOLAPTAN ÇIKIP,ODANA KAPI DELİĞİNDEN GÖZ ATSAM MI?"kim bilir belkide çıplak yatıyorsundur,ne dersin? hayır hayır saçmalama kızım,ya tuvalete kalkarsa?bir anlık zevk için yakalanma riskini göze alamam?onu kaybedebilirim...Şu an saat gecenin üçü, odasından çıkıp kapıyı kilitledi,"paranoyak mısın sen be,NESİN SEN,
NESİNN? "dış kapıyı da kilitleyip gitti.Dolaptan çıkıp evime gittim.Ertesi gün "ONU TAKİP ETMEYE DEVAM EDİCEM"...
(Kitap yazmak istiyorum,bu yüzden hikayeye yorumunu heyecanla,merakla bekliyorum)
Diğerleri:
"KENDİ KENDİNE KOŞAN AYAKLAR"...
"BAŞARDIM...ARTIK ÖLÜMSÜZÜM..."
İstersen bunlardan birini de atabilirim?.
Wulf dornun kitaplarinin hepsi guzel gerci sizofren kitabini tam anlayadim
Piyonun son hamlesi (7:00) 14-15 yaş için uygunmu
Daha fazla polisiye kitapları ekleyebilir misiniz acaba agatha chirstie Ahmet umit Stephen king Jane casey Tess geritsen
Okudukca eklerim tabi ki . Henüz bahsettiğiniz yazarlardan bir kitap okumadım.
Ve takipteyimmm 🙋🏽♀️
Hoşgeldin 🥰Çok sevindim
Keyifli bir video olmuş
Teşekkür ederim
Piyonun son hamlesini hiçbir yerde bulamadım internette satılmıyor
Bende baktım gerçekten baskısı bitmiş. Sahaflardan yada ikinci el satan sitelerden bulabilirsiniz diye düşünüyorum.
Piyonun son hamlesi kaç yaş üzeri
Lgs bitti hatta okul birincisi oldum telefon aldılar hemde son model ama ben kitap okumak için kullanacağım 😁
Tebrik ederim 😊
@@kitaportresi teşekkürler
Kordugumun yazari kim
4:53 14-15 yaş için uygunmu
Hanımefendi emeğinize sağlık bir kitabı sepetime ekledim bu aralar ucuz kitapları listeme alıyorum ondan dolayı bir kitap eger ucuz ve değerli kitaplar varsa onları da bizimle paylaşmanızı rica ederim teşekkürler :)
Maşallah kitaplar çok pahalanmış alamıyoruz artık
Poliseye gerilim korku kitaplarını cok seviyorum ama sanki okurken okuduklarımı düşününce çoğunu unutuyormuşum gibi geliyor bu normalmi bi polisiyede altını çizmek yada not almak mantıklı gelmiyo bana bunun başka yöntemi yokmu tavsiye yada yorun yaparsanız cok sevinirim
Bence okurken altını çizmek faydalı olabilir . Mesela çok önemli bir olay olmuştur sonrasında düşününce o yerin altini çizdiğiniz ici hatırlamış olursunuz. Bende sonrasında unutuyorum ama genel olarak kitabın konusu aklımda kalıyor detaylar tabi ki unutuluyor. Ben her kitabin yorumunu yapiyorum hem yazarak hemde burada anlatiyorum bana faydası oluyor.
@@kitaportresi aynn genelde herkez aynı görüşte ya yazıcaksın yada altını ciziceksin bunun baska bi yöntemi yok galiba :(
Gerilim ile ortaokulda tanışmıştım: Çığlık :)) o günden beri seviyorum. Sizin bu videonuzda da not ettiğim videolar oldu. Teşekkürler içerik için... Bu arada ben de kitaplar üzerine içerik üretiyorum. Sizleri de sayfamda görmek isterim, buyrun lütfen
Ben teşekkür ederim begenmenize çok sevindim :) tabi ki destek için kanalınıza bakacağım
@@kitaportresi bu harika olur:))
Polisiye romanlara devam edebilir misiniz
17 yaşında okunacak kitap mıdır
13 yaşım var. Amma okumak istiyom. Teylor Adamsın Çıkış Yoldur kitabda baya gerilimli. Suçunu bulmak zor deyil. Amma suçlunun yaptikalrında çok şaşırıcaksız çok iyi. Bu kitabların bazilarını okucam. Oyunbaz kaç yaş okumak istiyom.
Çıkış Yokdur. Sehv yazmışım
Oyunbazı sadece 3 gündə bitirdim o qədər maraqlı kitabdır yəni
Not ettim harika kitaplar 👍
Büşra Hanım Oyunbaz'ın sonunda teşekkür kısmının son cümlesinde yazarın söylediği kendi seviyesini aşan bir karşılaştırma var ve o sözler beni çok sinirlendirmişti. Kitap bahsedildigi kadar ilginc ve başarılı degil birbirimizi kandırmayalım hatta 'Split' filmini ve onunla bağıntılı öteki filmleri izleyip bu romanı değerlendirirseniz romanın başarısı konusunda şüpheleriniz olmaya başlıyor. Örneğin kitabın ilerleyen sayfalarında bariz basitlikleri görüyorsunuz bu basitlikler roman akışının olağan ve okuyan açısından bir takım fikir yürütmeleriyle ulaşılacak cinsten olmayan basitlikler ; yani biz kitabı okurken doğal olarak sorguluyor ve çözümlüyoruz elimizdeki veriler (ipuçları) sayesinde ve iyi bir kitap okurken bunlar gözümüzden kaçtığı ve son anda onları öğrendigimiz zaman kendi kendimize 'vay canına aslında gerçek hep gözümün önündeymiş ben fark edememişim. Yazar ne kadar da harika bir iş çıkarmış diyoruz'. Romanda papazın Jana'yı gördügü bir sahne var ; kilisenin kapısının önünde. Bu izlenim esnasında yanında o kilisede çalışan görevli kadında vardı. Bu da birden fazla insanın o sahneye tanıklık ettigini gösteriyor ve dolayısıyla psikolojik bir bozukluğun papazı etkiledigi varsayımını ortadan kaldırıyor. İşte bu yüzden ben o kadının ayrı bir birey oldugunu belirtileriyle apacık anladım. Ama yazarımız sağolsun o sahnedeki yadsınamaz gerçeği yadsıyarak pek anlamsız bir sonuca vardırıyor bizi. Burada şunu söylemek için bu örneği verdim, Yazar güzel ve ilginç bir kurgu geliştiriyor sonra bu kurguyla alakasız adeta gökten düşer gibi sonuçları (ya da gerçekleri) önümüze koyuyor ve 'bakın ne de güzel ters köşe oldunuz değil mi!?' diyor. Yine bir başka örnekten bahsedeyim Oyunbaz'ın önceki kitabı Şizofren'de, Jan'ın babasına dair hiçbir şüphe uyandıracak bilgi yoktu. Annesi ve babasının geçtiği kısımları okursanız anne ve baba da Jan'ın asıl babasının kim oldugu hakkında herhangi bir belirti yok. Yazar ters köşe yapacagım diye çekirge gibi o kişiden o kişiye müsebbibi bulmak için sıçrarken Jan'ın gerçek babası (kitabın başında onu işe alan adam) ortalıkta yok. Bizim elimize yanlış verileri oyuncak diye veriyor onlarla aklımızı oyalıyor ama gerçek katilden hiç bahsetmiyor. Gerçek katili anlayabilecegimiz tek sahne psikiyatri kliniğinde doktor babasıyla buluşacağı bir bölümde adam kan ter içinde geliyordu ve bir nedenden dolayı gecikmişti. İşte o esnada gerçek katilin o adam oldugunu gösteren hiç bir ipucu olmamasına karşın katilin o oldugunu anlayana helal olsun. Size daha bu kitapların kurgusu hakkındaki tezatları uzun uzun anlatırdım ama malum isimleri unutuyorum ve çok uzayacak. Bakın Dorn'un kurgusu sağlam bir kitabını okumak isterseniz eğer 'Karabasan' okuyun.
Yorum için teşekkürler. Herkes her kitabı sevmez yani zevkler farklı sonucta. Belki siz cok daha iyilerini okumussunuz ama ben sevdim farkli geldi bana ve gerildigim tahmin edemediğim cok yer olmustu. Yazardan okuduğum ilk kitapti belki daha iyilerini de yazmis olabilir . Ben burada kendi fikirlerimi söylüyorum yani benimle aynı düşüncede olmayabilirsiniz saygı duyuyorum
Klisenin kapısının önünde papazın görevli kadınla birlikte Janayı gördüğünü yazmışsınız. Sayfa 153deki olayı mı söylüyorsunuz? Eğer oysa orda görevli kadın birisini gördüğünü söylemiyor. Sadece papazın davranışına esasen gelen kimdi ki diye soruyor.
@@zehramelikzade2630 Az önce baktım, sayfa 154'te. Haklısınız Thanner gördüğü siluetin arkasından koşuyor sonra Edith Badtke "Gelen kimdi?" diye soruyor. Ama yazımda 'kadınla birlikte gördüler' diye yazmamışım, hoş birşey fark etmezdi öyle yazsaydım. Çünkü Edith Badtke için yazar sadece merak belirtisi koymuş, şaşkınlık ifadesi ya da Thanner'in bu davranışına anlam verememe ifadesi koymamış. Önce adamın korkudan rengi attığı için haliyle ikinci defa yaşanan şaşkınlığa Edith'in sorgulayan bir tavırla yaklaşması gerekirdi, hiç değilse diyalog kurulabilirdi bu durumda. Küçük ve şaibeli kaytarmalarla bir roman oluşturamazsınız, yaşanan her olay beraberinde diyalog olgusunu getirir, kimi zaman bir diyalog oluşturup kimi zaman o diyaloğu kaldırırsanız bu ne kadar yavan olduğunuzu gösterir. Rus klasiklerine bakınız ne demek istediğimi iyi anlarsınız : Orada değil diyalog sadece bir bakış bile yazar tarafından irdelenmesi gereken bir görev işlevi görür.