Türkiye'de Sanat ve Felsefe'ye Yönelim Var mı?
Вставка
- Опубліковано 23 кві 2024
- Ülkemiz yalnızca doğa bakımından değil, düşünce ve kültür bakımından da çoraklaştı.
Kentlerimizin durumu içler acısı. toplumsal/siyasal yaşam değerlerimiz yozlaştıkça, beklenebileceği üzere bir yandan geniş kitleler arasında umursamazlık ve duyarsızlık görüntüleri çoğalırken, öte yandan küçük ve fakat dirençli kesimlerde bu değerlere ilişkin güçlü bir farkındalık da o oranda görünür hale geliyor.
Acaba bunca çoraklığa karşın ülkemizde sanata ve özellikle felsefeye yönelik yoğun ilgi belirlenimleri de gerçekten artıyor mu, yoksa yalnızca artıyormuş gibi mi algılanıyor?
Bu artış bir yanılsama mı, yoksa gerçeğin bir resmi mi?
Bu tür sorular, her şeyden önce felsefenin nasıl tanımlandığıyla ilgili.
Arttığı düşünülen, acaba bir yaşam biçimi olarak felsefe mi, yoksa bir düşünme biçimi olarak felsefe mi?
Belki ikisi de değil.
Bu söyleşide işte bu yanılsamayı ele alıyoruz: bir söylem biçimi olarak felsefeyi.
Not: Söyleşileri sürdürebilmek için desteklerinizi bekliyoruz, lütfen kanalımıza "abone" ve "üye" olmayı unutmayınız!
Katıl butonu için:
/ @ducanecundiogluresmik...
Düzenli dersler için:
felsefedersleri.com
Üstadım emekliyim. Kırkdokuz yaşımda felsefeye tek tercih ve yüksek bir puanla girdim. İnanın içtenlikle söylüyorum akedemi için yaptığınız eleştirileriniz az bile. Hepsi tam bir memur, "çatlak" tek bir kişi olmadığı gibi, çatlakları onure edecek küçük bir duruşları dahi yok. Binlerce papağan, tek bir kartal etmiyor işte. Sizin örneğiniz bence bu, niye itiraf etmeyelim. İki dönem geçti tek bir soru, tek bir yorum, tek bir sorunsallaştırma olmadı. Hatta ses tonunu bilmediğimiz insanlar, talebe değil öğrenciler. Tüm meslek derslerim AA şaşırıyorlar nasıl diye? Çünkü içselleştirmek diyip geçiyorum. Durum çok vahim, basit cümlelerim yeterli değil. Yapı söküm bu toplumu bırakın, felsefede bile mümkün değil maalesef. O hakikatin yalnız yolcusu olmak yakıcı yorucu! Sığınılacak kitaplar!!!...
24 yıllık eğitimciyim.Özgürce düşünebilmenin ve insanların baskı altındayken gerçekten düşünemeyeceğini, düşünse bile ifade edemeyeceğini şu şekilde öğretmeye çalışıyorum. Soru soracağım bilemeyene zayıf not vereceğim dediğimde neredeyse kimse parmak kaldırmıyor.Ama rahat olun çok çok bilemezsiniz ama en azından öğrenirsiniz dediğimde hemen herkes parmak kaldırıyor ve rahat rahat kendince cevaplar veriyor. Bazen de benim yıllardır aklıma bile gelmeyen kaliteli cevaplar ya da fikirler ortaya çıkıyor özgürlük ortamında. Ez cümle "özgür olmayan özgün olamaz"...
Her sözü çok kıymetliydi, özellikle bu yayın makale olarak yayınlanmalı,,,
Sanat eserleri astral bir etkiye sahiptirler. Duygular ve düşünceler astral varlıklardır. Renkler, şekiller ve sahneler insan duygularını harekete geçirirler. Sanat eserlerinin duygusal yönü daha baskındır. Felsefi eserlerin ise düşünsel yönü daha baskındır.
Dücaneyi genelde akşamları tek başıma rakı içerken dinliyorum. Bilgisi, ses tonu, oturaklı konuşması ve kendine münhasır yaklaşımıyla çok iyi bir meyhane arkadaşı olabileceğini düşünüyorum. Kabul buyurursa, eski usul bir meyhanede, neden markisist romantiğe karşı kartezyen epistemolojik argümanı öne sürmediğini, neden popperian yaklaşımla maocu marksistin ölçüsünü almadığını sormak isterim.😊
Acıyı dindirmenin çaresini arayama ,
2024 yılında bile hala yeni yapılarda mimari sıfır ise biz yanmışız. Şimdi güzellik olmayacaksa ne zaman, dönüşüm falan derken bir fırsat daha kaçıyorsa daha ne zaman olacak, gelecekte demeyecekler mi 2024 de bile mimariye hiç önem vermemişsiniz diye. Ne tarafa baksam çirkin yapılar, dışarıdan nasıl görünüyor diye düşünemeyenler, uzaktan istanbul'u nasıl etkiler diye düşünemeyenler. Bu kadar mimar var, mühendis okumuş var, o kadar üniversite var, bir organizasyon bir denetim güzellik anlayışı yok. Bir yığın çöpmüşüz biz meğer. Arı bile peteğini altıgen yapıyor onun bile şekli var biz hala dört köşe apartmanların yapılışını izliyoruz. Hadi tekil binaları yapanlar anlamaz da koskoca arazilere 10 tane 30 katlı çirkin binayı dikmek de neyin nesi. Koskoca siteler bile şekilsiz mi olur. Hepsi birbirinin kopyası camileri saymıyorum, insan ateist bile olsa şehrindeki caminin güzel olacağını bilse karşı gelmez be. Ama o da yok ki.
"Felsefe simit değildir" konunun özeti😊
Çok güzel bir yayın olmuş gerçekten. Ağzınıza sağlık hocam. Içtenliğiniz, samimiyetiniz zaten tartışılmaz. Yahudiye kardeşim deme, bir kadınla tokalaşma....Bu yayının detaylarından birkaç yayın çıkar. Felsefe simit değil mesela:) 🙏👏👏👏
Geleceğim yakında; ama çok sıkı durun. Girişim çıkışımdan çok çok daha fena oluyor.
Öncelikle bu güzel yayın için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Çok keyif aldım . Hem video konusu ile ilgili şeyler hemde biraz hayat dersleri olan bu yayın için çok teşekkür ederim. Keşke 2 ve 3 ‘ de olsa . Size tanıdığım için kendimi şanslı hissedenlerdenim. Sihirli bir değnek olsa da yaşınızı sabitlesek. Sonsuz sağlık versek size . Tabi siz de isterseniz🙂. İşiniz rast gitsin hocam . Saygılar . Sevgiler .
Esenlikler Dücane hocam.
İyi yayınlar efendim
3-4 kere dinleyeceğim ! O kadar nefis bir bölüm olmuş!
Bu yayınınız için çok teşekkür ederim.
İyi ki varsınız hocam…
Söylenecek sözlerin yetmediği anlar için teşekkürler❤️👏❤️👏
🌸💮🌺🌼Teşekkür ederim.🌸💮🌺🌼
Teşekkürler
Dinledim ve öğrendim. Teşekkürler hocam.