İki kitabı da ortak bir çatı altına almak öyle ya da böyle benzer anlatılarını gösterir. Ama neden alalım, neden yan yana getirelim? Temel benzerlik ne? Örneğin saydığı maddeler arasındaki "kendini toplumsal hayattan soyutlama ve bu soyutlamadan sonra öteki ile karşılaşma" anlatısı genel olarak bir çok klasikte bulunabilir. Hâttâ kitaplığınızdan rastgele bir roman çekseniz bile bu türde bir sahneye rastlama ihtimaliniz yüksek. Meursault'un yabancılaşması uyumsuzluğun (saçmanın) bilincine varmasından ileri gelir, Arap'a bir anlam yüklemez, etnik kökeni önemsizdir. Kaldı ki Arap ile husumeti dahi yoktur, onu etiketlemez, isim vermez, iyi-kötü yargıda bulunmaz. Sadece vurur. Gözünü yerdeki bir ayna kamaştırmış, sıcaktan gözlerine ter dolmuştur. Hepsi bu. Sonra ateş eder, üstelik bir kez de değil. Robinson'da ise bir adlandırma vardır. Tanımlama ve bilincinde olma. Onun yabancılığı, uyumsuzluğu Meursault'unki ile benzeşmez. Neyse çok uzadı... :) Ben bir benzerlik göremedim.
Metinlerarasılık fransız yazınında çokça tercih edilen bir yöntemdir. Bence de iki metin arasından düşünsel anlamda fark var, yazar, iki kültür arasında kalma durumunu çağın da getirileriyle kendi anlatısı için kullanmış. Fakat bazı postmodernizm savunucuları camusian'cileri de kolenyel mirasın sonucu olarak konumlandırdığı için L'etranger bu bağlama dahil ediliyor.
Mersault soruşturması hakkında ilk defa bilgim oldu. Teşekkürler çeviri için. Yabancı okuduklarım arasında en kıymetlilerden. Hatta beni de yazmaya motive eden 3 4 kitaptan biriydi.
16:00 dan sonrası yalnızca ülkeler arasında yok, ideolojiler aradında da var. İnsanların pek çoğu edebiyatı kendi ideolojisini/dünya görüşünü övdüğü takdirde seviyor ya da daha çok seviyor. Edebiyat eseri olarak bakan çok az.
robinson crusoe çocukken edebiyatta ilk ışığı görmemi sağlayan kıtaplardan biriydi keyif alarak okuduğum.yabancıda bende yeri çok ayrı olan bi kitaptır böyle bi bağ görmek benim için sarsıcı oldu biraz
çok çok iyi bir konuşma. aydınlandım diyebilirim. uzun zamandır yabancıyı okumaktan çekiniyordum ilk iş kitabı almak olacak ve tabiiki anlatılan kitapları da
hatırlarsanız viladimir makanın de metinler arası yeni bir kitap ortaya koymuştu. hatta iki kitabın başkarakterini birleştirmişti. Dostoyevskinin yeraltından notlar ve lermantovun zamanımızın bir kahramanı kitabındaki karakter.
Konuşmacı adına çok üzüldüm. Hem Cezayirli hem Robinsonad değerlendirmesi yapıyor hem medeniyet ve medeniyetlerin öteki algısına değiniyor ama Hay Bin Yakzan'ın ötekiyle ilişkisindeki üstün medeni tutuma bir cümlecik bile değin(e)miyor. Yazık! Bildiğiniz sendrom işte.
*Robinson Crusoe'yu bence ele almak çok zor. Çünkü herkesin bakış açısı farklı bu konuda. Okuduğum makale de ve yaptığım araştırmada aslında Robinson Crusoe'nun bu kadar basite indirilmemesi gerektiğini gördüm. Bu kitap kapitalizm'in el kitabı olarak görülüyor. Bu kitabı iyimser olarak ele almak ne kadar doğru bilemiyorum. Cuma'yı da baştan başa irdelerseniz robinson'un onu yozlaştırdığını görürsünüz ismi bile kendine ait değil bu en basit örneği*
Siz de her şeyi ideolojiklestiriyorsunuz. Her seyi ezen ezilen ikiliğine indirgeyerek yozlaştiriyorsunuz. Bir tane eseri keyif almak icin okuyamiyorsunuz. Yok su irkci mi, su cinsiyetci mi, su kapitalist mi bilmemne. Diyelim kapitalist. Velev ki kapitalist. Ne yapacaksiniz? Kapitalist herkesi kampa gonderip acliktan olume mi terk edeceksiniz. Tiranlik bu.
siz cidden çok mükemmel bir iş yapıyorsunuz. bizim bu güzel düşüncelerle buluşmamız tamamen sizin emeğiniz sayesinde. çok tesekkürler
Çok önemli bakış açıları kazandım, çeviri için çok teşekkürler.
Metinlerarası karşılaştırma ve başka birçok açıdan da ufuk açıcı bir konuşmaydı, sağ olun çeviri için. Elinize sağlık.
İki kitabı da ortak bir çatı altına almak öyle ya da böyle benzer anlatılarını gösterir. Ama neden alalım, neden yan yana getirelim? Temel benzerlik ne? Örneğin saydığı maddeler arasındaki "kendini toplumsal hayattan soyutlama ve bu soyutlamadan sonra öteki ile karşılaşma" anlatısı genel olarak bir çok klasikte bulunabilir. Hâttâ kitaplığınızdan rastgele bir roman çekseniz bile bu türde bir sahneye rastlama ihtimaliniz yüksek. Meursault'un yabancılaşması uyumsuzluğun (saçmanın) bilincine varmasından ileri gelir, Arap'a bir anlam yüklemez, etnik kökeni önemsizdir. Kaldı ki Arap ile husumeti dahi yoktur, onu etiketlemez, isim vermez, iyi-kötü yargıda bulunmaz. Sadece vurur. Gözünü yerdeki bir ayna kamaştırmış, sıcaktan gözlerine ter dolmuştur. Hepsi bu. Sonra ateş eder, üstelik bir kez de değil. Robinson'da ise bir adlandırma vardır. Tanımlama ve bilincinde olma. Onun yabancılığı, uyumsuzluğu Meursault'unki ile benzeşmez. Neyse çok uzadı... :) Ben bir benzerlik göremedim.
Metinlerarasılık fransız yazınında çokça tercih edilen bir yöntemdir. Bence de iki metin arasından düşünsel anlamda fark var, yazar, iki kültür arasında kalma durumunu çağın da getirileriyle kendi anlatısı için kullanmış. Fakat bazı postmodernizm savunucuları camusian'cileri de kolenyel mirasın sonucu olarak konumlandırdığı için L'etranger bu bağlama dahil ediliyor.
Kanalınızla kısa bir süre önce tanıştım.Gerçekten çok güzel bir iş yapıyorsunuz.Yaptığınız işler için çok teşekkür ederim.
Mersault soruşturması hakkında ilk defa bilgim oldu. Teşekkürler çeviri için. Yabancı okuduklarım arasında en kıymetlilerden. Hatta beni de yazmaya motive eden 3 4 kitaptan biriydi.
Teşekkürler üstad
Anlamlı bir nitelik taşıyan içeriklere ulaşmak ne kadar zor,koskoca günde bana yeni,anlamlı bir şey öğreten tek şey buydu,teşekkürler
Çok güzel fikirler gördüm, ufuk açtı. Çeviri için çok teşekkürler.
16:00 dan sonrası yalnızca ülkeler arasında yok, ideolojiler aradında da var. İnsanların pek çoğu edebiyatı kendi ideolojisini/dünya görüşünü övdüğü takdirde seviyor ya da daha çok seviyor. Edebiyat eseri olarak bakan çok az.
Emeğiniz çok kıymetli. Teşekkürler
yaptığınız iş çok kıymetli
Müthiş bir perspektif. Fransızcamı geliştiriyorum sayenizde. Ellerinize sağlık
Cok teşekkür ederiz ❤️
Çeviri için teşekkürler
robinson crusoe çocukken edebiyatta ilk ışığı görmemi sağlayan kıtaplardan biriydi keyif alarak okuduğum.yabancıda bende yeri çok ayrı olan bi kitaptır böyle bi bağ görmek benim için sarsıcı oldu biraz
çok çok iyi bir konuşma. aydınlandım diyebilirim. uzun zamandır yabancıyı okumaktan çekiniyordum ilk iş kitabı almak olacak ve tabiiki anlatılan kitapları da
Çevirilerle bize yeni pencerelerin açılmasını sağlıyorsunuz. Çok teşekkürler.
hatırlarsanız viladimir makanın de metinler arası yeni bir kitap ortaya koymuştu. hatta iki kitabın başkarakterini birleştirmişti. Dostoyevskinin yeraltından notlar ve lermantovun zamanımızın bir kahramanı kitabındaki karakter.
keşke kanalda almanca rusça gibi dillerden çevirmenler olsa da onların çevirilerini de izlesek
9:05 habil değil, kabil olmalıydı kardeşini öldüren. ufak bir hata olmuş
Konuşmacı adına çok üzüldüm. Hem Cezayirli hem Robinsonad değerlendirmesi yapıyor hem medeniyet ve medeniyetlerin öteki algısına değiniyor ama Hay Bin Yakzan'ın ötekiyle ilişkisindeki üstün medeni tutuma bir cümlecik bile değin(e)miyor. Yazık! Bildiğiniz sendrom işte.
Adamcağız kitabını mutsuz mutsuz anlatıyor ya üzüldüm 🙃
ismini biliyor musunuz bu yazarın?
@@nuryldz9587 kamel davud, açıklamada yazıyor
*Robinson Crusoe'yu bence ele almak çok zor. Çünkü herkesin bakış açısı farklı bu konuda. Okuduğum makale de ve yaptığım araştırmada aslında Robinson Crusoe'nun bu kadar basite indirilmemesi gerektiğini gördüm. Bu kitap kapitalizm'in el kitabı olarak görülüyor. Bu kitabı iyimser olarak ele almak ne kadar doğru bilemiyorum. Cuma'yı da baştan başa irdelerseniz robinson'un onu yozlaştırdığını görürsünüz ismi bile kendine ait değil bu en basit örneği*
Siz de her şeyi ideolojiklestiriyorsunuz. Her seyi ezen ezilen ikiliğine indirgeyerek yozlaştiriyorsunuz. Bir tane eseri keyif almak icin okuyamiyorsunuz. Yok su irkci mi, su cinsiyetci mi, su kapitalist mi bilmemne. Diyelim kapitalist. Velev ki kapitalist. Ne yapacaksiniz? Kapitalist herkesi kampa gonderip acliktan olume mi terk edeceksiniz. Tiranlik bu.
Konuşan kimdir acaba?
Kamel Davud
Təkrar və təkrar oxumalı olduğumuz əsərlərdir.
Kitabı bugün 2. kere okumuştum.Çok güzel denk geldi. Teşekkürler.
meursault soruşturması'nın türkçe çevirisi yayınlandı mı?