Ders Notları • Eğer bir yerde ilmi tartışma varsa delillerin ilmi olarak öne sürülmesi icap eder. Yok eğer, tartışma bilimsel bir tartışma değil de, söylem üzerinden yürüyorsa argümanların ona göre dizayn edilmesi gerekir. • Hayatımın hiçbir döneminde hurafelere pirim vermedim. • Benim düşüncelerim herhangi bir bilgi eksikliğiyle değişmedi, ben tamamen düşünce biçimimin kendisini değiştirdim. “koca bir gökdelen inşa etmiştim ama baktım ki temelleri yanlış. Onu yıkmakta hiç tereddüt etmedim. Şimdi bir kulübe inşa etmeye çalışıyorum.” • (Gazali’den sonra İslam düşüncesinin sona ermesi fikrine dair)Bir âlimin/muhalifin etkili bir biçimde aleyhte yazmasıyla koskoca bir coğrafyada felsefe sona ermez. • “İslam dünyasında felsefeyi/bilimi/düşünmeyi Gazali yok etti.” 20 yıl evvel bunun palavra olduğunu söylüyordum, bugün de palavra olduğunu söylüyorum. • İslam dünyasında gerçek anlamda felsefe oldu mu? İki düşünürü istisna ediyorum: Farabi ve İbn-i Rüşd. • Felsefe kelimesi birçok anlamsız iş için kullanıldı. (İslam felsefesi, Hukuk felsefesi, UA-cam felsefesi) • Din ile felsefe bir araya gelmez. Bir insan ağzından çıkan lafı biliyorsa bunu diyemez. Din ile bilimi uzlaştırma çabalarına “felsefe” diyemeyiz. • Felsefeyi, bir yaşam biçimi olarak felsefe ve bir düşünme biçimi olarak felsefe şeklinde ikiye ayırıyorum. • Kur’an’daki akletmeyi/düşünmeyi bir us faaliyeti olarak anlama imkânımız yoktur. Zaten us faaliyeti ancak yazılı dilde ortaya çıkar. Sözlü kültürde hakikat burhan olarak ortaya çıkmaz. • “hikmetin başı Allah korkusudur.” Bunu hadis olarak naklediyorlar oysa bu Tevrat’tan bir cümledir. • Felsefi anlamda hakikat arayışının temelinin Allah korkusuyla hiçbir alakası yoktur. Korkunun olduğu yerde zaten düşünme/çözümleme olmaz. • Doğuda düşünen öznenin sürekli kendini yadsıması, refleksiyonunu sürekli yoklukla neticelendirmesi korkudan kaynaklanıyor. • Doğuda ortak kanılar hâkimdir. • Başkalarının inanç konusu yaptığı şeyleri ben düşünmenin konusu yapıyorum. Tabuyu düşünmenin konusu yapmak çok zordur ve bir bedeli var. • Kelamcılar inandıkları şeyleri akılla savunmaya çalışan adamlardır. • İbn-i Haldun, Gazali’nin en yakın takipçilerinden biridir. O yüzden bağnazlık tarafı hiç az değildir. Zekâsının büyüklüğü, İslam dünyasında bir farkındalık yaratmış olması, onun zaaflarını (kendi çağının zaafları) ortadan kaldırmaz. • Aklı temele aldığınızda yorumların biçimi de değişmeye başlar. Vahyi/inançları temele aldığınızda artık “biz de akla dayanıyoruz” diyemezsiniz. • İnsan inançlara dayandığında da en nihayet düşünüyordur ama düşünmenin felsefi bir düşünme olabilmesi için kavramsal olması ve imgelerden uzaklaşma cesaretini göstermesi gerekir. Ben aklın yetkinliğine ve aklın kendi yolunu bulabileceğine inanırım. • Felsefe Yunanlı düşünürlerin kendi inançlarıyla hesaplaşmalarının sonucunda ortaya koyabildikleri bir şeydi. • Tin de us da evrimseldir. Eski çağlara göre insan tini kaçınılmaz olarak evrilmekte/incelmekte/ussallaşmaktadır. • Yunan tini felsefenin M.Ö 6. Yüzyılda ortaya çıkmasıyla birlikte incelmeye ve inançlarıyla kapışmaya başladı. Dolaysıyla akıl temele girmeye çalıştı ve bunu başardı. Bu nedenle felsefe Babil’de, Mezopotamya’da değil Yunan’da ortaya çıktı. • Felsefe 529’da Atina’yı terk etti. Din tekrar batı dünyasını ele geçirdiğinde felsefe oradan taşındı. • İslam dünyasında felsefenin tükenişini anlatabilmek için felsefenin çiçeklenişini de anlatmak zorundayız. • Birinin kusurlarından söz ediyorsanız orada gelişme var demektir. Gelişmeyen şey kutsaldır/tabudur. Cumhuriyet bir tabu değildir, insan icadıdır. • İnsanın edimlerinin sonuçlarının kutsanması gelişmeyi engeller. Dindar bilicin gelişememesinin nedeni inandığı hakikatlerin gelişebileceğini kabul etmemesidir. • Özgürlüğün olmadığı yerde felsefe olmaz. • İslam dünyasının ekonomi politiği zaten felsefeye uygun değildi. • Haçlı seferleri ve Moğol saldırıları analiz edilmeden “Gazali ile felsefe bitti” diyemeyiz. • Mekke-Medine tarihin hiçbir döneminde İslam uygarlığının şehirleri arasında yer almadı. • İslam dünyasındaki bütün düşünce hareketleri Basra ve Kûfe’den çıkmıştır. • Mezopotamya’nın kaderidir: din ile siyaset ayrılmaz. Siyasal her bölünme siyasal bölünmedir. Dinsel her bölünme siyasal bölünmedir. • İslam dünyasında felsefeye eğilimli zekâlar Araplardan çıkmadı. • İslam dünyasında felsefenin temeli tıptır. • Kelamcıların felsefeye dirençlerinin bir kısmının nedeni felsefenin kalıtsal olarak içinde barındırdığı inançlardır. • İslam dünyasının ilk öğretmenleri İranlılar ve Süryanilerdir. • İranlılar Müslüman oldular ama iktidarı Sasani renklerine boyamayı ihmal etmediler. Arapların da buna direnecek güçleri yoktu. • İslam dünyasında felsefe 10. Yüzyılda kıvamını bulmuştur. • Şafi,Malik, Ahmet ibn-i Hambel bir cepheydi ve geleneksel düşünceyle teması olmayan gruplardı. Bunlar Hicaz (ehl-i hadis) ekolüydü ve dinle ilgili hiçbir düşünsel faaliyete müsaade etmiyorlardı. Hâlâ etmezler. Bunların karşısında Ebu Hanife vardı. Ebu Hanife’nin kelam tarafını budadılar. Hanefilik, Hambeli baskısı altında Sunnileşti. Ebu Hanife’nin mirası maliki ve hambeli miras ile izdivaç etmiş ve günümüz Sunniliği ortaya çıkmıştır. • 10. Yüzyılda İslam dünyası iç çatışmalara girdi. İslam dünyasının batısında Hıristiyanlar, doğusunda Moğollar vardır. • İslam dünyasında halkın arasında özgürlük, tarihin hiçbir döneminde olmadı. • Felsefe İslam dünyasında sarayda ya da gayri Müslim çevrelerde oldu. • Hayatta kalma mücadelesinin yerildiği yerde felsefe olmaz. • Felsefe kendini ifade etmek için modern araçlardan yararlanmaya bile yetenekli değil. • Felsefe genel kitlelere hitap etmeye tenezzül etmez. Oysa sofistler (Platoncu tabirle “felsefenin has evlatları”) olmasaydı Yunan’da felsefe bugün bizim gördüğümüz biçimiyle asla olmazdı. • Havarileri olmayan bir İsa düşünülemez. Her peygamberin çevresinde onu takip eden bir grup olur, filozoflar için de bu böyledir. • Arap bilinci tinsel olana değil, tensel olana düşkündür. Birey olmayı beceremez ve korkularla hareket eder. Korkunun olduğu yerde şehvet kaçınılmazdır. • Vaizler dinleyenlerinin tatmin olma ihtiyacını karşılar. • Şiiler ile Sunniler arasındaki siyasi/dini/ırki çatışmalar hiç bitmedi, bugün de devam ediyor. • İslam dünyasında Arapça üretilen büyük bir çaba var. Bu çabanın ne kadarı İslam dünyasının siyasi patronajını elinde bulunduran Müslümanların marifeti? Bunun çok sınırlı alanda olduğu ve gayri müslim çevrelerle alakalı bulunduğunu göz ardı edemeyiz. Farabi, İbn-i Rüşd, İbn-i Bacce gibi unsurların varlığını çok yaygınlaştıramayız. Kelamcı ve fakihlerin felsefe konusunda hiçbir zaman olumlu konuşmadığını ve en başından beri yasakladıklarını biliyoruz. Dolayısıyla felasife; katline fetva verilmiş, lanetli adamlardır. Dini terminoloji istisnasız felasifeyi olumsuz olarak kullanır. Bunları daima yadsınmış ve öldürülmelerini istenmiştir. Felsefe her zaman İslam dünyasının yetim çocuğu olarak kenarlarda hayatta kalmaya çalışmıştır. • Felsefe İslam dünyası için yabancı bir kavrama biçimidir. Çünkü aksiyomatik olarak temele aklı, doğa bilgisini alır. Oysa dindar bilinç Kur’an’ı ve peygamberin sünnetini alır. • Teknoloji felsefeyi destekleyen bir şey değildir ama bilimi destekler. • Gazali’yi bir düşünür/filozof olarak tanımlanması fevkalade yanlıştır. Gazali ona her filozof dendiğinde mezarında ters döner çünkü bütün ömrünü felsefeye karşı savaşmaya adamıştır. • Dindar bilincin en büyük özelliği reddettiği şeyleri yutarak yok etmesidir. • Dindar bilinç rakiplerini daima içine alarak yok eder. O yüzden Gazali’nin İbn-i Sina, Farabi’den farkı kalmamıştır. • Dini de felsefe gibi bir yaşam biçimi olarak din ve bir düşünme biçimi olarak din diye ikiye ayırabiliriz. • Farabi ve İbn-i Sina’da Şiiliğe temayül saklanamayacak miktardadır. • İslam dünyasında felsefenin metinleri kenarda köşede kalmış şeylerdi. • Felsefe konuşmak için önce konuşmayı bilmek lazım. Akademi konuşmayı bilmez. Kendi aralarında bile konuşmuyorlar. • Batıniyye şii idi ve imama teslimiyeti savunuyordu. Gazali batinilerin karşısına Sufileri koydu ve Sufileri kelamcılardan da üstün tuttu. • Varlık-yokluk kavgası içerisinde siyaset daima İslam’ın en sert/en ayırıcı/en milli e yerli yorumlarına dayanmak ihtiyacı hissetti. Evrensel yorumları bi tehlike olarak gördü. Felsefe evrensel olanın bir ifadesiydi, yerli ve milli olanın değil. O yüzden de bugün olduğu gibi tarihte de felsefe ile uğraşanlar tehlikeli mahluklar gibi göründü. • İslam dünyası entelektüel yoksunluğu telafi edebilecek kim var diye geçmişe baktığında, tekmelediği, tekfir ettiği, canına-malına kast ettiği üç-beş adamı işaret etti.
Çok teşekkürler, emek harcayıp bunları özet başlıklar haline getirmeniz büyük bir övgüyü hakkediyor. Hemen konuşmanın ardından yazıldığı için bazı değiştirilmesi gereken kısımları edit edip düzeltme imkanını kullanmanız çok yerinde olur diye düşünüyorum.
Ejder bey, tutmuş olduğumuz notlardan çok istifade ediyoruz, bundan dolayı harcamış olduğunuz emeğiniz için çok teşekkür ederim. Eline, dimağına ve yüreğine sağlık diliyorum
Hocam selamlar.. Sartrenin de üzerinde durduğu "Ben-başkası" felsefesi üzerine bir oturum yaparsaniz yakınlarda.. çok memnun oluruz. Bireylerim bilinç seviyesini çok yükseklere taşıyacağını düşündüğüm muazzam detaylar içeren bir konu bildiğiniz üzere... Selamlar
hocam söyleşinizi herhafta 21.00da yada biraz daha erkene .20.00e çekme imkanınız var mı? 22 biraz geç oluyor, öğrenci çalışan için.sizi izlerken sohbetin sonunu getiremiyorum.ya da söyleşi başlamadan çoktan yatmış oluyorum kendi adıma.
Kıymetli Dücane Ağabey; İçtenlikle size teşekkür ediyorum, nedenini bilmeden taşıdığım, fikrim sorulmadan sırtıma, zihnime yüklenen yüklerden kurtulamama yardımcı oluyorsunuz. Bir dersi, bir tartışmayı, bir düşüncenin dile dökülmesini artık not alarak dinlemeyi öğrendim, bu önemli detay için de size tekraren teşekkür ediyorum. Kalın sağlıcakla.
Hayırlı akşamlar; Sizin sohbetinizi özellikle uzun yolda araç kullanırken dinliyorum, benim için büyük keyif, benzetmem de hatam olursa kusura bakmayın ama çok lezzetli bir yemeğin hemen ardından gelen o keyif anı vardır ya, işte ona benzer bir doygunluk hissini yaşıyorum sizin sohbetinizden sonra. Teşekkür ediyorum, kalın sağlıcakla.
Hocam önemli konuları zamansal ve mekansal olarak bütün harmonylerile analiz ettiğiniz, çok zarif konulardan bahs ettiğiniz gerçekten sizinle görür doyuruz, iran vatandaşı olarak ve oranın kültür ve sanat ve tarihini bildiğim kadar, felsefe üzerinden bakmak farklı bakış oldu teşekkürederim... iran milleti genelde arap kültürünü sevemediler hatta devletle bile parallel düşünmezler 40 sene önce milletin bi kısmının cehalet yüzünden aldatıldığı için şehirli, eğitimli ve kültürlü aileler hep sustular ve acı çektiler, çünkü pehlevi dönmede yaşayan anne babalarımız, iranin dini liderini kendilerine kabul etmediler, kimleri vatanı terk etti, kimileri kendisini intihar etti... Hocam kibarlık ve adabı maşirete ve haysiyetine önemseyen insan bu durumda sadece terk etme zorunda kalır ve kan dökmeden gider... bunu pehlevi yaptı ve 40 sene sonra köylü kültür şimdi farkında olmuştur ne yaptığını... kimiside hiçbir zaman anlamayacak, ne yazakki önce eski tarihini kültürünü unutturdular sonra kendilerine muhtaç ettiler milleti ve araplarin köleleştirme yöntemini kullandılar ve bütün yazarlar ve fikir insanlarını ışığını aldılar, elinden kalemini aldılar ve boğazlarda yuvarlak bir doğun bıraktılar ... Hatta oğlan çocuğu ismini bile Koroş ya Daryüş adlandirmak bir zamanlar yasak olmuştur... okadar bu durum ilerledi ki şimdi " özgürlük " kelimesini bile ben iran için bir kafesde görüyorum...bazen düşünüyorum ve görüyorum bu topraklardada ayını yöntem kullanılıyor ve kök atıyor ve üzülüyorum... İyiki varsınız Hocam 🌷🌷🌷
Korkmayın., Hiç kimse Türk milletine İran benzeri bir deli gömleği giydiremez.İçimizdeki bir yığın deliye rağmen bunu başaramazlar.Çünkü bu Millet Devleti canından Aziz bilir ama,Devleti yönetenlere de yeri geldiğinde en ağır cezayı keser.
@@kadirdeniz5639 iranda ezan farsça olmazkı, Arapça aynı bura gibi fakat hz. Ali'ninde ismi gelir ve her gün 3 kere söylenir, sesini burada açtığı gibi yüksek olmaz ve her camıden gelmez, genelde her semtin büyük ve daha ünlü camisinden ezan sesi gelir ve çok güzel söylenilir, bi kaç ünlü ezan söyleyen kişiler vardır, gerçekten insan seslerini sürekli duymak ister
bazen kitap okuyamiyorum, zihnim dolu oluyor, icim daraliyor. sifa olan kitaplar bile icimi acmayinca napacagimi sasiriyorum. sonra ducane hocanin beklettigim videolarini aciyorum. hem zihnim hem ruhum aciliyor. cok tesekkur ederim her sey icin. iyiki varsiniz.
Analitik düşünme yeteneğinizle, felsefi bakış açınızla en karmaşık gibi görünen kişileri, olayları, fikirleri bir kuyumcu titizliği ile bizimle paylaşıp toplumu aydınlattığınız için akıldan ve yürekten sevgi ve saygılar.
Hocam iyi ki varsınız ...Yine tazelendim, yine yenilendim .”Korku ve hazzın iç içeliği” , “çelişki bilincinin oluşmaması , sanatın oluşamaması bu kadar mı dahiyane anlatılabilir. Sonsuz müteşekkirim 🙏🏻🙏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Düşünsel boyutta, ülkeye ve kamuya çok değerli katkılarınızdan dolayı; vermiş olduğunuz değerli emeğiniz için sonuz teşekkürler, eline, dimağına ve yüreğine sağlık diliyorum.
PARASI OLMAYAN DOLAYISIYLA “KATIL”AMAYAN BİR ÖĞRENCİ OLDUĞUM İÇİN YAPABİLECEĞİM TEK BİR ŞEY VAR O DA GÖNÜLDEN TEŞEKKÜR ETMEK, TEŞEKKÜR EDERİM HER SANİYE İÇİN.
@@Omer.Tercan 15 tl ile ne alakası var? Mesele 150 tl ile katılıp hem Dücane Bey’e hem de kendime bir faydası olması. Vereceğim 15 tl’nin hiçbir anlamı yok, nasıl böyle komik bir yorum yapabildin ..
Canlı yayını kaçırdım, ama video izlemesi daha mı iyi oluyor ne! Not almakta yetişemediğim yerde durdurup, yazıp, yeniden devam etmek cansız yayının avantajlarından bir tanesi. :) Yarın tamamını bitirmiş olurum. Sesinize soluğunuza sağlık, ne çok şey öğreniyoruz, iyi ki varsınız. .... 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Awustralyadan an b an takipteyiz üstadım bütün videolarınızı izledim her wideonuzu üç dört defa izledim izliyorum sağolun varolun bir yere getirdiniz thanks a lot thinking men bütün filozofların hayatlarını okudum araştrdım sayenizde din siyaset bilim analitik düşünce ikili ilişkiler tahayyül imge kawram konularında aydınlattınız aydınlatmaya dewam ediyorsunuz ailece ewimizde siz konuşuyorsunuz teşekkürler hocam dilinize sağlıkmay long live inşallah
Ustad sen anlatimlarina devam et lutfen elimizde sizin gibi aydin diye adlandirdigimiz uc bes insan var bunlarda dogru bildiklerini esirgerse korkak davranirsa bizler kimlerden ogidecegiz
Azerbaycandan selamlar.Sizin her videonuzu izliyorum her videonun süresi boyunca size daha sağlıklı uzun Ömür arzu ediyorum.Size sonsuz saygim bu yazini yazmama sebep.
Çelişkiyi en derinden yaşayan bu toplumdan neden felsefe ve sanat çıkmıyor? Hocam, İran ve İsrail'de sanatın gelişmesine bakıp bu soruyu sorup duruyorduk. Cevap olarak, hiçbir şeyi sonuna kadar götüremediğimizi, ikiyüzlülükten ötürü çelişkinin trajediye ve şuura dönüşmediği tespitinde bulundunuz. Hakikate çok yakın tespitlerden biri olsa gerek, teşekkür ediyoruz. Gazali'nin de tarihsel konumunu anlamış olduk. Ağzınıza sağlık.
bu ülkenin ortalama akıl seviyesinin çok üstünde olan dücane cündioğlu ve ahmet arslan'a sonuna kadar sahip çıkmalıyız. bu coğrafya için büyük şans bu kişiler.
İnsan kendi beyninin mimarıdır. Beyin sürekli kendini yeniden inşaa etmektedir. Önce bir kule kurmuştum şimdi onu yıktım ve ufacık bir bina inşaa ettim anlamındaki sözünüzü çok iyi anladığımı düşünüyorum. Dünyayı farklı pencerelerden izleyip yorumlama şansına erişmek bana göre farklı zamanlarda farklı beyinlerle yaşamaktır. Bu az insana nasip olur.
Hocam üst seviye bir Gazali çözümlemesi için büyük bir şevkle videoyu açtım. İlk 2 saat Gazali yok. Eleştirilerinizi zaten Gazali de kendine yapmış ve meşhur mental çöküşe girmiş bir dönem. Döneminde kimse fikri olarak karşısında duramamış ama galip geldiği düşünceleri kendi dünyasında tatmin edici bulmamış ve her türlü şan şöhret alkışı, devrin en büyük alimi sıfatını terk edip hakikat arayışına bir hiç olarak tekrar başlamış. (Sizle benzerlik var ama ulaşılan mevzi çok farklı. Hangisi doğru benimde amacım zaten bu) Değerli hocam bana 2 saat borçlusunuz. Ömer Türker hocayı çağırıp bu büyük alimi tekrar ele alırsanız sevinirim ❤
Dücane beyi takip eder kendisine gerektiği kadar değer veririm. Fakat 1 saat öncesinde bir youtube göndersine iman konusunda yaptığım bir yorum vardı. İmanı merkeze koyan her düşünce seni zorunluluk olarak tekrar imana sevk edecektir diye bir yorum yapmıştım. Sanirim algoritma bu yorumuma yönelik Dücane beyin bu videosunu önerdi. Çok şaşırdım içeriği dinledikçe youtubun bunu algoritma verisi içerisine almasını. Çok şaşırtıcı gerçekten. Dücane bey ile neredeyse aynı düşünce düzleminde buluşmak hem gurur verici hemde naçizane tastik edici. Gazalinin bana göre çıkmazı da buydu esasen. Hayatinin anlam sorgulamasini bir yerde yenmek için akli merkezini imana şartlamakta buldu. Baktığımızda şuan Müslümanların neredeyse tamamı bu iman manipülasyonundan etkilendiğini görüyoruz. Bu da bizi ölümden sonrasına, cehennem azabına getiriyor. Bu bir sorun mudur belki değildir ama belkide ahlak motivasyonunun temelinin bir korku üzerine inşasını da gösterir ki burda kişinin öz benliğine ne kadar ahlaklı olduğu gerçeğini de sorgulanması gerektiğini de gösterir. İzlemeye ve aklımın sınırlarını zorlamaya devam...
Hocam iyi günler . Bir sorum olacak : Aristoteles de anima adlı eserinde düşünmeyi ruhun bir kuvveti olarak görüyor. İslamiyette de düşünme (hangi düzeyde olursa olsun) kalbin bir faaliyeti olarak geçer . Burda bir etkilenme söz konusu olabilir mı? İyi çalışmalar diliyorum .
Hocam felsefeyi ortadan kaldıranlar olabilir onu engelleyenler hatta felsefeyle alakası olmayanlarda olabilir bu durum karşısında pes etmemek gerek şu an ülkemizde felsefe ortamı olmadığı için ister istemez birilerini suçluyor ve onları eleştiriyoruz biz şartlar ne olursa olsun felsefe yapmıyorsak ve bunun mücadelesini vermiyorsak geçmişteki suçlular kadar burada bizde suçluyuz
Hocam İbn-i Haldun ‘ u Gazali’nin takipçisi gözüyle hiç incelememiştim. Mukaddime ( Kitab’ül İber’ in ön sözü ) yi inceleyerek biraz tanıma imkanım oldu. Sert söylemlerine rastlamamıştım. Ancak sizin bahsinizden sonra bir de bu bakış açısıyla inceleyeceğim. Teşekkür ederim. Fikrinize sağlık.
Sayın hocam , ben ve benim gibi kredi kartı kullanmayan veya internet alışverişi yapmak gibi teknolojik işlemlerden anlamayanlar katıl butonuna basıp katılamıyor maalesef. Bundan sonra daha az videonuzu izlemek zorunda kalacağız..Üzgünüm….
Hocam , İslam'da felsefe Emevilerle beraber ölmüştür, İslam coğrafyasının bugünkü durumu da hıristiyanlığın ortaçağdaki durumunun bir benzerinden öteye geçmiyor , ortaçağda Avrupa'da Martin Luther adında bir felsefeci çıkıp Reform dedi ve insanlığı yeni bir çağa sürükledi, şimdi İslamiyet'in de böyle reformcu bir felsefeci ye ihtiyacı var vesselam.
Doğru anlıyorsam. Yaklaşık üç saatlik bir program yüz binden fazla izlenmiş fakat 156 kişi beğenmiş. Ben beğenelim derim. Beğenelim ki böyle yayınların devamı gelsin.
Merhaba, Üyelik için "join" butonuna basıyorum ancak yine de üyelere özel videoları görüntüleyemiyorum. Rica etsem yardımcı olabilir misiniz? Teşekkürler..
@@DucaneCundiogluResmiKanal join diyorum ama button aktif olmuyor ve hala sanki kanala katılmamışım gibi yine “join” yazıyor aynı yerde 🤷🏻♀️ belki de benden kaynaklı bir sorundur 😕
herkese selamlar, değerli hocam, bilgi dolu videolarınızı zevkle ve keyifle takip ediyorum, yıllar öncesinde sizi tanıma fırsatı buldum, hatırlar mısınız bilmem, Marmara fm de, ihsan fazlıoğluyla birlikte, yola çıkan düşünce programını yapmıştınız, o günden bu yana size hayranlığım sürüyor, Orientalizm üzerine bir program yaparsınız ben çok sevinirim, benim çok meraklı olduğum alanlardan biridir, size sevgi ve saygılarımı sunarım.
hocam saygılar. bir sorum var: eger din ile felsefe/bilim uzlaşamazsa, o zaman islam felsefesi diye birşey olamayacağına göre, müslümanların düşünce devinimleri fayda vermeyecek midir? teşekkürler... kırgızistandan selamlar
Önemli olan bir coğrafyanın, bir dinin, bir inancın hakikati değilse, insanlık ölçeğinde sunulduğu varsayılan "evrensel hakikat"ler önce tesbit edilip söylenmeli. Söyleyecek olanların da doğal olarak işbu "evrensel hakikatlere "inanmaları" gerekir. Ben şahsen böyle bilançonun ortaya konulduğuna tanık olmadım. Dindar bilincin düşünsel devinimleri sadece inançlarını koruma ve kollama çabasına matuftur, evrensele yükselmeleri olanaksız değilse de çok güçtür.
Elinize, dilinize yüreğinize sağlık. Sağolun, varolun... Hocam arkada duran siyah arkaplanlı Darwin ve Nietzsche kitapları hangi yayınevinin? Rica etsem yazar mısınız?.
Kanala girince, (“Üyelik” sekmesinden veya video altında bulunan) “Katıl” butonu aracılığıyla 4 seviyeden birini seçiyorsunuz. (Iphone’larda katıl butonu görünmeyebiliyor, bu nedenle ya android telefondan ya da masaüstü bilgisayardan katılmayı denemelisiniz.)
İnanç ,bütün bu us dışılığına rağmen nasıl olur da kendini insan hayatına bu kadar hakim kılar . inanç kendini hakim kıldıktan sonraki kuvveti anlaşılabilir fakat daha ortada yokken nasıl bu kadar kuvvet kazanabilir ve kendini insan hayatında vazgeçilmez bir yere yerleştirebilir .
Yaklaşık 35 yıldır yoğunlaştırılmış metinsel okumalar yapıyorum. Geldiğim son durum, mevcut ilmim geleneksel inancımı yok etti ve yerine görmemezlikten gelsem de kabulenmesemde terimsel olarak agnostizme denk geliyor ama elli yaşına gelmiş biri olarak bu keskin dönüşümler beni çok korkutuyor ve korkum beni, geleneksel inanç ve ibadetleriden kopmama engel oluyor. Üstat, bu kırılgan ancak dikiş tutmayan düşünsel hayatıma sukunet verecek tavsiyeniz var mı? Git gide düşünsel yaşamım ile toplumsal yaşamım arasındaki fark beni yalnızlık uçurumuna doğru sürüklemesi beni çok ürkütüyor
Nacizane size şunu önersem; savruk yani her halükarda nomadik kalmak her halükarda daha iyidir. Bir şeye tutunduğun an bulanma, soysuzlaşma, istismar başlar.(alıntı)
Sükunet arıyorsanız, düşünmeyin. Çelişki yaşam gücünü artırır. İnançlar yerlerini düşünceye terketmek için vardır. İkinci aşamaya geçmek sadece bilgi değil, biraz da yürek ister.
Bence tam da bu yüzden Kant 'düşünmeye cüret edin!..' der. Gerçekten herkesin altından kalkabileceği bir yük değil bilmenin ya da bu merakın insanı çıkardığı yolda yürümenin ağırlığı.. Bu yolda yürüyecek biri için enazından yalnızlık, en azından bizim toplumumuzda kaçınılmazdır...
@@DucaneCundiogluResmiKanal Sürekli düşünme, bende konuşmaya ve dinlemeye karşı isteksizlik çoğu zamanda dayanılmaz yorucu geliyor. Keşke dal üstündeki özgür kırağı damlası olacağıma, denize karışıp sıradan, sorunsuz bir damla olsaydım demiyor değilim.
Ah ne yaparsa yapsın insan hiçbir zaman yaratamayacak, imkansız ve ölçülemez ligine rağmen Tanrı ya benzeme arsuzu da son bulmayacak. Ölüm gibi bir gerçek ise bu arayışın bazıları için bu korkunun bazıları için safsatanin gerçek nedeni olarak hep var olacak. Sizin gibi birisi olarak sabırsızlıkla ölümü bekliyorum, ölmeden önce ölmeyi merak ederek
Merhabalar Hocam, Videonun konusuyla alakasız fakat Aşk üzerine film tavsiyelerinizde şimdi denk geldim ve belki okursunuz diye en güncel videonuzun altına yorum yapıyorum. Sanat önerilerinizi bırakmanızı istemem çünkü onları da merakla bekliyoruz belki bir fikir olarak istanbul nasıl gezilir veya istanbulda nerelere hangi mekanlara ve hangi müzelere gidilir adlı bir video yapabilirsiniz. Son pandemi durumları ve doların malum durumu göz önüne alınınca şu an için yurt dışına gitme durumu sıkıntılı gibi gözüküyor fakat bir genç olarak bu vakitte yaşadığım şehri anlamak ve tanımak isterim. Teşekkürler. Kolay gelsin.
Hocam ırak ve suriyede şehir anlamunda halen medine مدينة yerine muhafazat محافظة kullanılıyor. Garnizon şehirle anlam olarak çok örtişüyor. Tarihsel arka planda bu kullanım herhalde bu tarz şehircilik anlayışına dayanıyor olmalı.
"Kimse kendi gölgesinin dışına sıçrayamaz" (D. Cündioğlu) Onca çaba onca dersler kendi gölgemizin dışına sıçrama temrinleri değil miydi ki? Yoksa, gölgemizin içinde varlığımızı mı arıyoruz hocam?
Determinizin gerekirtirdikleri benim nacizane fikrim. Genele bakınca kendi kalıbından çıkamazsın ama kendi kalıbını asla bilemezsin o yüzden denemek zorundasın, senin için şans sistemin geneli için normal
Günah çıkarma gibi bir video bu. Bazı şeyleri anlamak ve anlatabilmek, kendi deyişiyle DÜŞÜNCE BİÇİMİ 'ni değiştirmeyi gerektiriyor hatta inzivaya cekilmeyi. 10-20 yıl önce durduğu yeri anlatırken soylemek istedikleri her şeyi anlatıyor. Geç de olsa AYDINLANMAYA başlaması güzel olmuş. Darısı şu an çoğu günümüz üniversitelerinde olduğu gibi felsefe yaptıklarını zanneden hocaların başına. BİREYSELLEŞMEyi farketmenin dayanılmaz...
Dücane hocam öldükten sonra yaşama inanıyor musunuz , eğer öldükten sonra yaşam olmasa hayatıma anlam katamiyorum sonuçta buna inanmazsak yok olup gidicez , bunu düşünemiyoruz bile, bu konuda ne önerirsiniz acaba.?
Ben din eleştirisine bu ülkede bir temel atan. 40 küsür yıl emek vererek düşüncelerini inşa eden Dücane Cündioğlunun düşüncelerini hayretle takip ediyor yararlanıyorum. Ancak şiddetle merak ediyorum. Dücane Cündioğlu neye inanır. Tabi ki paylaşmak zorunda değilsiniz. Bir din ismi aramıyorum. Ama bir gün Dücane Cündioğlunun düşünceleri yanı sıra kendi öz inançlarını da konuşmasını merakla bekliyorum. Emekleriniz için bana kattıklarınız için çok teşekkür ederim.
Hocam merhabalar iyi bayramlar diliyorum. Öncelikle yapmış olduğunuz çalışmalar doğru bildiğinizi (genel kanının aksine olmasına rağmen) anlatmanız nedeniyle teşekkür ediyorum iki husus konusunda anlattıklarınız ve benim bildiğim veyahut anladığım konusunda çatışma var onları arz etmek istiyorum. İlki dindar insanların, inanan insanların daha kolay savaşa ikna edilebileceğini söylüyorsunuz bu konudaki tezinize katılmakla beraber verdiğiniz örnekte israilin sınırları genişletme konusunda hasidik yahudilere başvurduğunu söylediniz, bildiğim kadarıyla hasidik yahudilerin inancına göre tanrı yahudilerin israil topraklarında yaşamamasını istememekte dolayısıyla israil devletini protesto etmekteler yaptıklarını kabul etmemekteler. İkinci husus Gazali'nin felsefenin bu topraklarda tükenmesi konusunda suçu aslında yok, özgür düşünce ortamı olmadığı için felsefe bu toprakları terk etti görüşünüz var. Özgür düşüncenin olmaması sonucunda felsefenin yok olması görüşünüze katılıyorum, fakat Gazali dönemin uleması, nizamiye medreselerinin hocası konumunda, Osmanlı'nın kuruluş döneminde eğitim politikası olmaması nedeniyle nizamiye ekolünü olduğu gibi sahiplendiğini ve Gazali'nin 11. yy da yaşamış olmasına rağmen kitaplarının halen okunduğunu çoğu evde ihyau ulumiddinin bulunduğunu görmekteyiz Sokrates'in ölümünden sonra da felsefenin elitlerin uğrası olduğunu görmekteyiz Gazalinin de ulemaya etki etmesi bakımından düşünülecek olursa kendi döneminden sonraki dönemlerde felsefenin gelişmemesi ve günümüzde hala devam eden felsefe dinsizliktir fikrine sebebiyet vermesi bakımından rolü yok mudur? çalışmalarınızda başarılar dilerim
Kuran’ı Kerim’i Allah korur düşüncesini de mantığını da, insan düşünmezse kuran biter, düşünceyi Gazali bitiremez, Gazali anca bir sınavdır. Gazali bitti deyince değil Allah bitti dediğinde biter. Bizimki ona rağmen düşünmeyi devam ettirmek olmalı. İnsanların çoğu yanılgıdadır. Allah buyurmuştur.
"Eğer bir yerde ilmi tartışma varsa delillerin ilmi olarak öne sürülmesi icap eder. Yok eğer, tartışma bilimsel bir tartışma değil de, söylem üzerinden yürüyorsa argümanların ona göre dizayn edilmesi gerekir. " Bununla ilgili de birkaç kelam etmek gerekir: Bir ilmi tartışmanın söylem üzerinden olması ile delil üzerinden olması arasında bir ilişki kurmamak gerekir. Böyle bir ayrım yapma ihtiyacı nereden gelmektedir? Bir tartışma ya ilmi delillere dayanıyordur ya da söylem üzerinden gidiyordur şeklinde bir ayrım irrasyonel bir tartışma da yürütülebilir gibi birşey demektir ki bir tartışmanın irrasyonel olabileceğini söyleyip buna göre argüman oluşturulabilir demek bir deliyle tartışılabilir gibi birşeyi onaylamak demektir. Her şeyi sebep-sonuç ilişkisi içinde anlayan analitik bir akıl muhattap olmadan tartışma olmamalıdır. Karşınızda delille değil de başka dayanaklarla konuşan irrasyonel bir tartışmacı varsa bu tartışmadan rasyonel bir sonuç beklemek mantıklı olmaz. Dolayısıyla ayrım şuradan başlamalıdır: "Konuşulan, tartışılan kişi rasyonel midir, değil midir? " Bu sorunun cevabı olumlu ise ilmi bir tartışma yürütülebilir. İrrasyonel bir söylevciyle tartışmak ise beyhude ve anlamsız bir uğraştır. İrrasyonel biriyle ilmi tartışma olur mu hiç? O nedenle hocanın sık sık yaptığı bu ayrımı anlamak güç. Hoca zaten Kuran-ı Kerim de sözlü bir kültürün ürünüdür, rasyonel ve analitik değildir demektedir. Vahyin rasyonel olmadığı yerde rasyonel olan nerede bulunacaktır? Bu da hocayla aramızda sürekli ortada duran büyük bir mesele olarak durmaktadır. Kardeşim sen kimsin de böyle cümleler kuruyorsun diyenler olabilir. Ben analitik olmaya çalışan herhangi biriyim. Kendimi rasyonel bulmak dışında bir iddiam yoktur.
Herkesin söylenenlere itiraz etme ve onları eleştirme hakkı vardır, ancak bir koşulla: denileni anladığından emin olmak koşuluyla. Önesürülen görüşleri benimsemeyen zekaların söylenenlerden rahatsız olmaları ve akıllarısıra söylenende kusur aramaları başka, söyleneni anlayıp karşı görüş geliştirmeleri daha başka. Söylem ile söylevi karıştırmışsınız, bu bir. İkna için yapılan uslamlama ile kanıtlama amacıyla yapılan uslamlama arasında fark vardır, çünkü her uslamlamanın bir amacı vardır. "Rasyonel olmak" sizin yaptığınız gibi gündelik dilde gelişigüzel kullanılır ve bu bağlamda bu lafın bir anlamı yoktur. Mukteza-yı hale mutabakat, yani kendisine hitab edilen kimselerin kavrayış dereceleri ve gereksinimleri hitab'ın düzeyini doğal olarak belirler. Çocuk programları iyi bir misaldir. Çocuklara onların kavrayacağı şekilde (ikna edici şekilde) konuşmak gerekir, kanıtlayıcı uslamlamalarla değil. Biraz Mantık tahsili bu kavrayış sıkıntılarını aşmalarınızı sağlayabilir.
@@DucaneCundiogluResmiKanal İlk iki cümlenize söylenecek bir şey yok. Tamamen katılıyorum. Söylem ile söylevi aynı anlamda kullandım. Kelime anlamları üzerinden rasyonel bir tartışmanın gereği olmayan bir ayrıma gitmişsiniz. Ben felsefe yapıyorum, uslamlama, çözümleme yapıyorum diyen bir kişiden konuyu böyle bir düzleme çekmesini beklemezdim. Bunlar teferruat. Söylenin özü apaçık orada durmaktadır. "Rasyonel olmak" sizin yaptığınız gibi gündelik dilde gelişigüzel kullanılır ve bu bağlamda bu lafın bir anlamı yoktur." cümleniz ise anlatmak istediğimin tam tersi ve talihsiz. Rasyonel olmak gündelik veya gündelik olmayan durumlar için değişen, bazen ikna için, çocuk kandırmak için içinden çıkılan, bazen duruma göre içine girilen, duruma göre olunan bir şey değildir. "İkna için yapılan uslamlama ile kanıtlama amacıyla yapılan uslamlama arasında fark vardır. " Bunlar arasında dayanılan rasyonalite açısından fark olmamalı diyorum. "Kendisine hitap edilen kimselerin kavrayış dereceleri ve gereksinimleri hitab'ın düzeyini doğal olarak belirler" ifadesi doğru olmakla beraber anlatılan hakikat rasyonel ve analitik gerekçelere dayanmalıdır. Ancak Kuran analitik değildir, vahiy sözlü kültüre aittir sözleriniz muktezayı hale mutabakat için böyledir şeklinde anlaşılmıyor. Daha çok argümantasyon rasyonel değil anlamında anlaşılıyor. Benim okları gönderdiğim yer de orasıydı. Yoksa hakikatleri karşımızdakinin anlayabileceği düzeye indirgemeye çalışmak elbette rasyonalitenin bir sonucudur. Kilit soru şu: "Kuran kendi argümanlarını ve anlattığı hakikatleri rasyonel ve analitik bir mantıkla uslamlayabiliyor mu sizce?" Kuran'ın hitap düzeyi ile argümanlarının analitik olması konusunu ayıralım. Bunları bir düşünce insanının birbirine karıştırması gerçekten ilginç. Özellikle de muhatabında kavrayış sıkıntısı var iddiasında iken. Ekstra:(Kuran hitap düzeyi olarak da mucizevidir. Bir çocuğun anlayabileceği kadar basit ve anlaşılır bir hitap tarzıyla, en rasyonel felsefeciden de daha usçu ve analitik argümantasyon sunar. Rasyonalite, us ve mantık bile Kuran'dan öğrenilir esasen. Mevzu aslında hep aynı. Biz Kuran'ı alemlerin rabbinden indirilme, aklı külün kelamı kabul ediyor muyuz etmiyor muyuz? Çünkü mantık bu sorunun cevabına göre insanı belirli şeyleri yapmaya, belirli şeyleri kabul veya redde mecbur bırakacaktır.)
@@neutral1432 Çoğu dinsel düşünme sistematik değildir. Mantık kurallarına uyulmaz. Dolayısıyla bundan safsatalar çıkar. Dinsel düşünme kişicilk kültüne sebep olur. Oysa aydınlanma döneminden sonra işler değişmiş kişicilk değil bilim felsefik düşünceler galip gelmiştir. Bilimde felsefede sistematik düşünce vardır çözümleri daha sahici ve daha ayakları yere basar. Hayali idealist çözümler sunmaz. Neden önce rasyonellik ve analitiklik Kuranda aranıyor ki öyle olsaydı neden islam aleminde çıkmadı. Filozoflar bilim insanları icatlar yapıyor ondan sonra Kuranda bu da var hersey var deniyor.
@@neutral1432 biz de zamanında Kur'an a bu tür hayali meziyetler atfettik kardeşim merak etme, yeterince soru sorarsan bu masal kitabının aslında ne olduğunu sen de anlayacaksın.
hocam, entemelde aklı öne aldığım gün diyorsunuz, başka ülkelerde açıklayamayacağınızı söylediniz şeyleri kısmen değil net ve böyle kardeşim diye açıklayacağınız günü bekliyorum...
hocam, bazen "gerceklik" derken neyin kastedildigini karistiriyorum. bilim insanlarinin big bang, herseyin teorisi vs gibi calismalarinin nihai sonucu mu yoksa bireysel veya toplumsal manada insan ve insanlar arasi iliskiler midir? ilki tamamen profesyonel uzmanlik gerektiren ugraslar. siradan insan ancak izleyici konumunda olan biteni takip edebiliyor. diger konu ise biraz daha cetrefilli gozukuyor. ancak biraz gozlem ile insanin adeta bir robot gibi ozellikleri oldugu sonucununa goturebiliyor. kendim de dahil ayni kisiler ayni takintilar, konular, ayni kelimelerle ayni argumanlar vs vs vs. bunu fark edince insanin kendisi ve digerlerini izlemesi eglenceli bur hal bile aliyor
Ders Notları
• Eğer bir yerde ilmi tartışma varsa delillerin ilmi olarak öne sürülmesi icap eder. Yok eğer, tartışma bilimsel bir tartışma değil de, söylem üzerinden yürüyorsa argümanların ona göre dizayn edilmesi gerekir.
• Hayatımın hiçbir döneminde hurafelere pirim vermedim.
• Benim düşüncelerim herhangi bir bilgi eksikliğiyle değişmedi, ben tamamen düşünce biçimimin kendisini değiştirdim. “koca bir gökdelen inşa etmiştim ama baktım ki temelleri yanlış. Onu yıkmakta hiç tereddüt etmedim. Şimdi bir kulübe inşa etmeye çalışıyorum.”
• (Gazali’den sonra İslam düşüncesinin sona ermesi fikrine dair)Bir âlimin/muhalifin etkili bir biçimde aleyhte yazmasıyla koskoca bir coğrafyada felsefe sona ermez.
• “İslam dünyasında felsefeyi/bilimi/düşünmeyi Gazali yok etti.” 20 yıl evvel bunun palavra olduğunu söylüyordum, bugün de palavra olduğunu söylüyorum.
• İslam dünyasında gerçek anlamda felsefe oldu mu? İki düşünürü istisna ediyorum: Farabi ve İbn-i Rüşd.
• Felsefe kelimesi birçok anlamsız iş için kullanıldı. (İslam felsefesi, Hukuk felsefesi, UA-cam felsefesi)
• Din ile felsefe bir araya gelmez. Bir insan ağzından çıkan lafı biliyorsa bunu diyemez. Din ile bilimi uzlaştırma çabalarına “felsefe” diyemeyiz.
• Felsefeyi, bir yaşam biçimi olarak felsefe ve bir düşünme biçimi olarak felsefe şeklinde ikiye ayırıyorum.
• Kur’an’daki akletmeyi/düşünmeyi bir us faaliyeti olarak anlama imkânımız yoktur. Zaten us faaliyeti ancak yazılı dilde ortaya çıkar. Sözlü kültürde hakikat burhan olarak ortaya çıkmaz.
• “hikmetin başı Allah korkusudur.” Bunu hadis olarak naklediyorlar oysa bu Tevrat’tan bir cümledir.
• Felsefi anlamda hakikat arayışının temelinin Allah korkusuyla hiçbir alakası yoktur. Korkunun olduğu yerde zaten düşünme/çözümleme olmaz.
• Doğuda düşünen öznenin sürekli kendini yadsıması, refleksiyonunu sürekli yoklukla neticelendirmesi korkudan kaynaklanıyor.
• Doğuda ortak kanılar hâkimdir.
• Başkalarının inanç konusu yaptığı şeyleri ben düşünmenin konusu yapıyorum. Tabuyu düşünmenin konusu yapmak çok zordur ve bir bedeli var.
• Kelamcılar inandıkları şeyleri akılla savunmaya çalışan adamlardır.
• İbn-i Haldun, Gazali’nin en yakın takipçilerinden biridir. O yüzden bağnazlık tarafı hiç az değildir. Zekâsının büyüklüğü, İslam dünyasında bir farkındalık yaratmış olması, onun zaaflarını (kendi çağının zaafları) ortadan kaldırmaz.
• Aklı temele aldığınızda yorumların biçimi de değişmeye başlar. Vahyi/inançları temele aldığınızda artık “biz de akla dayanıyoruz” diyemezsiniz.
• İnsan inançlara dayandığında da en nihayet düşünüyordur ama düşünmenin felsefi bir düşünme olabilmesi için kavramsal olması ve imgelerden uzaklaşma cesaretini göstermesi gerekir. Ben aklın yetkinliğine ve aklın kendi yolunu bulabileceğine inanırım.
• Felsefe Yunanlı düşünürlerin kendi inançlarıyla hesaplaşmalarının sonucunda ortaya koyabildikleri bir şeydi.
• Tin de us da evrimseldir. Eski çağlara göre insan tini kaçınılmaz olarak evrilmekte/incelmekte/ussallaşmaktadır.
• Yunan tini felsefenin M.Ö 6. Yüzyılda ortaya çıkmasıyla birlikte incelmeye ve inançlarıyla kapışmaya başladı. Dolaysıyla akıl temele girmeye çalıştı ve bunu başardı. Bu nedenle felsefe Babil’de, Mezopotamya’da değil Yunan’da ortaya çıktı.
• Felsefe 529’da Atina’yı terk etti. Din tekrar batı dünyasını ele geçirdiğinde felsefe oradan taşındı.
• İslam dünyasında felsefenin tükenişini anlatabilmek için felsefenin çiçeklenişini de anlatmak zorundayız.
• Birinin kusurlarından söz ediyorsanız orada gelişme var demektir. Gelişmeyen şey kutsaldır/tabudur. Cumhuriyet bir tabu değildir, insan icadıdır.
• İnsanın edimlerinin sonuçlarının kutsanması gelişmeyi engeller. Dindar bilicin gelişememesinin nedeni inandığı hakikatlerin gelişebileceğini kabul etmemesidir.
• Özgürlüğün olmadığı yerde felsefe olmaz.
• İslam dünyasının ekonomi politiği zaten felsefeye uygun değildi.
• Haçlı seferleri ve Moğol saldırıları analiz edilmeden “Gazali ile felsefe bitti” diyemeyiz.
• Mekke-Medine tarihin hiçbir döneminde İslam uygarlığının şehirleri arasında yer almadı.
• İslam dünyasındaki bütün düşünce hareketleri Basra ve Kûfe’den çıkmıştır.
• Mezopotamya’nın kaderidir: din ile siyaset ayrılmaz. Siyasal her bölünme siyasal bölünmedir. Dinsel her bölünme siyasal bölünmedir.
• İslam dünyasında felsefeye eğilimli zekâlar Araplardan çıkmadı.
• İslam dünyasında felsefenin temeli tıptır.
• Kelamcıların felsefeye dirençlerinin bir kısmının nedeni felsefenin kalıtsal olarak içinde barındırdığı inançlardır.
• İslam dünyasının ilk öğretmenleri İranlılar ve Süryanilerdir.
• İranlılar Müslüman oldular ama iktidarı Sasani renklerine boyamayı ihmal etmediler. Arapların da buna direnecek güçleri yoktu.
• İslam dünyasında felsefe 10. Yüzyılda kıvamını bulmuştur.
• Şafi,Malik, Ahmet ibn-i Hambel bir cepheydi ve geleneksel düşünceyle teması olmayan gruplardı. Bunlar Hicaz (ehl-i hadis) ekolüydü ve dinle ilgili hiçbir düşünsel faaliyete müsaade etmiyorlardı. Hâlâ etmezler. Bunların karşısında Ebu Hanife vardı. Ebu Hanife’nin kelam tarafını budadılar. Hanefilik, Hambeli baskısı altında Sunnileşti. Ebu Hanife’nin mirası maliki ve hambeli miras ile izdivaç etmiş ve günümüz Sunniliği ortaya çıkmıştır.
• 10. Yüzyılda İslam dünyası iç çatışmalara girdi. İslam dünyasının batısında Hıristiyanlar, doğusunda Moğollar vardır.
• İslam dünyasında halkın arasında özgürlük, tarihin hiçbir döneminde olmadı.
• Felsefe İslam dünyasında sarayda ya da gayri Müslim çevrelerde oldu.
• Hayatta kalma mücadelesinin yerildiği yerde felsefe olmaz.
• Felsefe kendini ifade etmek için modern araçlardan yararlanmaya bile yetenekli değil.
• Felsefe genel kitlelere hitap etmeye tenezzül etmez. Oysa sofistler (Platoncu tabirle “felsefenin has evlatları”) olmasaydı Yunan’da felsefe bugün bizim gördüğümüz biçimiyle asla olmazdı.
• Havarileri olmayan bir İsa düşünülemez. Her peygamberin çevresinde onu takip eden bir grup olur, filozoflar için de bu böyledir.
• Arap bilinci tinsel olana değil, tensel olana düşkündür. Birey olmayı beceremez ve korkularla hareket eder. Korkunun olduğu yerde şehvet kaçınılmazdır.
• Vaizler dinleyenlerinin tatmin olma ihtiyacını karşılar.
• Şiiler ile Sunniler arasındaki siyasi/dini/ırki çatışmalar hiç bitmedi, bugün de devam ediyor.
• İslam dünyasında Arapça üretilen büyük bir çaba var. Bu çabanın ne kadarı İslam dünyasının siyasi patronajını elinde bulunduran Müslümanların marifeti? Bunun çok sınırlı alanda olduğu ve gayri müslim çevrelerle alakalı bulunduğunu göz ardı edemeyiz. Farabi, İbn-i Rüşd, İbn-i Bacce gibi unsurların varlığını çok yaygınlaştıramayız. Kelamcı ve fakihlerin felsefe konusunda hiçbir zaman olumlu konuşmadığını ve en başından beri yasakladıklarını biliyoruz. Dolayısıyla felasife; katline fetva verilmiş, lanetli adamlardır. Dini terminoloji istisnasız felasifeyi olumsuz olarak kullanır. Bunları daima yadsınmış ve öldürülmelerini istenmiştir. Felsefe her zaman İslam dünyasının yetim çocuğu olarak kenarlarda hayatta kalmaya çalışmıştır.
• Felsefe İslam dünyası için yabancı bir kavrama biçimidir. Çünkü aksiyomatik olarak temele aklı, doğa bilgisini alır. Oysa dindar bilinç Kur’an’ı ve peygamberin sünnetini alır.
• Teknoloji felsefeyi destekleyen bir şey değildir ama bilimi destekler.
• Gazali’yi bir düşünür/filozof olarak tanımlanması fevkalade yanlıştır. Gazali ona her filozof dendiğinde mezarında ters döner çünkü bütün ömrünü felsefeye karşı savaşmaya adamıştır.
• Dindar bilincin en büyük özelliği reddettiği şeyleri yutarak yok etmesidir.
• Dindar bilinç rakiplerini daima içine alarak yok eder. O yüzden Gazali’nin İbn-i Sina, Farabi’den farkı kalmamıştır.
• Dini de felsefe gibi bir yaşam biçimi olarak din ve bir düşünme biçimi olarak din diye ikiye ayırabiliriz.
• Farabi ve İbn-i Sina’da Şiiliğe temayül saklanamayacak miktardadır.
• İslam dünyasında felsefenin metinleri kenarda köşede kalmış şeylerdi.
• Felsefe konuşmak için önce konuşmayı bilmek lazım. Akademi konuşmayı bilmez. Kendi aralarında bile konuşmuyorlar.
• Batıniyye şii idi ve imama teslimiyeti savunuyordu. Gazali batinilerin karşısına Sufileri koydu ve Sufileri kelamcılardan da üstün tuttu.
• Varlık-yokluk kavgası içerisinde siyaset daima İslam’ın en sert/en ayırıcı/en milli e yerli yorumlarına dayanmak ihtiyacı hissetti. Evrensel yorumları bi tehlike olarak gördü. Felsefe evrensel olanın bir ifadesiydi, yerli ve milli olanın değil. O yüzden de bugün olduğu gibi tarihte de felsefe ile uğraşanlar tehlikeli mahluklar gibi göründü.
• İslam dünyası entelektüel yoksunluğu telafi edebilecek kim var diye geçmişe baktığında, tekmelediği, tekfir ettiği, canına-malına kast ettiği üç-beş adamı işaret etti.
Allah razı olsun Ejder Bey
Teşekkürler
Emeğinize sağlık
Çok teşekkürler, emek harcayıp bunları özet başlıklar haline getirmeniz büyük bir övgüyü hakkediyor. Hemen konuşmanın ardından yazıldığı için bazı değiştirilmesi gereken kısımları edit edip düzeltme imkanını kullanmanız çok yerinde olur diye düşünüyorum.
Ejder bey, tutmuş olduğumuz notlardan çok istifade ediyoruz, bundan dolayı harcamış olduğunuz emeğiniz için çok teşekkür ederim. Eline, dimağına ve yüreğine sağlık diliyorum
Bu çarşamba akşamı söyleşimiz 1 saat geriye alınmış olup saat 21.00'de başlayacaktır, dikkatinize!
Hocam selamlar.. Sartrenin de üzerinde durduğu "Ben-başkası" felsefesi üzerine bir oturum yaparsaniz yakınlarda.. çok memnun oluruz. Bireylerim bilinç seviyesini çok yükseklere taşıyacağını düşündüğüm muazzam detaylar içeren bir konu bildiğiniz üzere... Selamlar
hocam söyleşinizi herhafta 21.00da yada biraz daha erkene .20.00e çekme imkanınız var mı? 22 biraz geç oluyor, öğrenci çalışan için.sizi izlerken sohbetin sonunu getiremiyorum.ya da söyleşi başlamadan çoktan yatmış oluyorum kendi adıma.
Kıymetli Dücane Ağabey;
İçtenlikle size teşekkür ediyorum, nedenini bilmeden taşıdığım, fikrim sorulmadan sırtıma, zihnime yüklenen yüklerden kurtulamama yardımcı oluyorsunuz.
Bir dersi, bir tartışmayı, bir düşüncenin dile dökülmesini artık not alarak dinlemeyi öğrendim, bu önemli detay için de size tekraren teşekkür ediyorum. Kalın sağlıcakla.
Hayırlı akşamlar;
Sizin sohbetinizi özellikle uzun yolda araç kullanırken dinliyorum, benim için büyük keyif, benzetmem de hatam olursa kusura bakmayın ama çok lezzetli bir yemeğin hemen ardından gelen o keyif anı vardır ya, işte ona benzer bir doygunluk hissini yaşıyorum sizin sohbetinizden sonra. Teşekkür ediyorum, kalın sağlıcakla.
Hocam önemli konuları zamansal ve mekansal olarak bütün harmonylerile analiz ettiğiniz, çok zarif konulardan bahs ettiğiniz gerçekten sizinle görür doyuruz, iran vatandaşı olarak ve oranın kültür ve sanat ve tarihini bildiğim kadar, felsefe üzerinden bakmak farklı bakış oldu teşekkürederim... iran milleti genelde arap kültürünü sevemediler hatta devletle bile parallel düşünmezler 40 sene önce milletin bi kısmının cehalet yüzünden aldatıldığı için şehirli, eğitimli ve kültürlü aileler hep sustular ve acı çektiler, çünkü pehlevi dönmede yaşayan anne babalarımız, iranin dini liderini kendilerine kabul etmediler, kimleri vatanı terk etti, kimileri kendisini intihar etti... Hocam kibarlık ve adabı maşirete ve haysiyetine önemseyen insan bu durumda sadece terk etme zorunda kalır ve kan dökmeden gider... bunu pehlevi yaptı ve 40 sene sonra köylü kültür şimdi farkında olmuştur ne yaptığını... kimiside hiçbir zaman anlamayacak, ne yazakki önce eski tarihini kültürünü unutturdular sonra kendilerine muhtaç ettiler milleti ve araplarin köleleştirme yöntemini kullandılar ve bütün yazarlar ve fikir insanlarını ışığını aldılar, elinden kalemini aldılar ve boğazlarda yuvarlak bir doğun bıraktılar ...
Hatta oğlan çocuğu ismini bile Koroş ya Daryüş adlandirmak bir zamanlar yasak olmuştur...
okadar bu durum ilerledi ki şimdi
" özgürlük " kelimesini bile ben iran için bir kafesde görüyorum...bazen düşünüyorum ve görüyorum bu topraklardada ayını yöntem kullanılıyor ve kök atıyor ve üzülüyorum...
İyiki varsınız Hocam 🌷🌷🌷
Korkmayın., Hiç kimse Türk milletine İran benzeri bir deli gömleği giydiremez.İçimizdeki bir yığın deliye rağmen bunu başaramazlar.Çünkü bu Millet Devleti canından Aziz bilir ama,Devleti yönetenlere de yeri geldiğinde en ağır cezayı keser.
@@kadirdeniz5639 iranda ezan farsça olmazkı, Arapça aynı bura gibi fakat hz. Ali'ninde ismi gelir ve her gün 3 kere söylenir, sesini burada açtığı gibi yüksek olmaz ve her camıden gelmez, genelde her semtin büyük ve daha ünlü camisinden ezan sesi gelir ve çok güzel söylenilir, bi kaç ünlü ezan söyleyen kişiler vardır, gerçekten insan seslerini sürekli duymak ister
bazen kitap okuyamiyorum, zihnim dolu oluyor, icim daraliyor. sifa olan kitaplar bile icimi acmayinca napacagimi sasiriyorum. sonra ducane hocanin beklettigim videolarini aciyorum. hem zihnim hem ruhum aciliyor. cok tesekkur ederim her sey icin. iyiki varsiniz.
Analitik düşünme yeteneğinizle, felsefi bakış açınızla en karmaşık gibi görünen kişileri, olayları, fikirleri bir kuyumcu titizliği ile bizimle paylaşıp toplumu aydınlattığınız için akıldan ve yürekten sevgi ve saygılar.
Hocam iyi ki varsınız ...Yine tazelendim, yine yenilendim .”Korku ve hazzın iç içeliği” , “çelişki bilincinin oluşmaması , sanatın oluşamaması bu kadar mı dahiyane anlatılabilir. Sonsuz müteşekkirim 🙏🏻🙏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Evet hocam Azərbaycandan sizi dikkatle izliyoruz. Çok şey oyreniyoruz. 🙏📚👍
Düşünsel boyutta, ülkeye ve kamuya çok değerli katkılarınızdan dolayı; vermiş olduğunuz değerli emeğiniz için sonuz teşekkürler, eline, dimağına ve yüreğine sağlık diliyorum.
PARASI OLMAYAN DOLAYISIYLA “KATIL”AMAYAN BİR ÖĞRENCİ OLDUĞUM İÇİN YAPABİLECEĞİM TEK BİR ŞEY VAR O DA GÖNÜLDEN TEŞEKKÜR ETMEK, TEŞEKKÜR EDERİM HER SANİYE İÇİN.
@@Omer.Tercan 15 tl ile ne alakası var? Mesele 150 tl ile katılıp hem Dücane Bey’e hem de kendime bir faydası olması. Vereceğim 15 tl’nin hiçbir anlamı yok, nasıl böyle komik bir yorum yapabildin ..
ua-cam.com/video/v83S3gLiCxo/v-deo.htmlsi=Fn1v8LT4bh2Rp2Y-
Yüreğinize, aklınıza sağlık üstadım, sizin fikir değiştirmeleriniz de asil. Esenlik olsun.
Hocam sizin çevrenizdeki insanlar ne kadar şanslılar. Hep sizin gibi bir dostu aradım içinden çıkılmaz sislerin ardında.
Canlı yayını kaçırdım, ama video izlemesi daha mı iyi oluyor ne! Not almakta yetişemediğim yerde durdurup, yazıp, yeniden devam etmek cansız yayının avantajlarından bir tanesi. :) Yarın tamamını bitirmiş olurum. Sesinize soluğunuza sağlık, ne çok şey öğreniyoruz, iyi ki varsınız. .... 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Şükran ve minnet duygularımızla kıymetli hocam... Ağzınıza sağlık...
Sayenizde Us'lanıyoruz !
Sağolun, Varolun ...
Hep hayatımızda Olun !🍀
Awustralyadan an b an takipteyiz üstadım bütün videolarınızı izledim her wideonuzu üç dört defa izledim izliyorum sağolun varolun bir yere getirdiniz thanks a lot thinking men bütün filozofların hayatlarını okudum araştrdım sayenizde din siyaset bilim analitik düşünce ikili ilişkiler tahayyül imge kawram konularında aydınlattınız aydınlatmaya dewam ediyorsunuz ailece ewimizde siz konuşuyorsunuz teşekkürler hocam dilinize sağlıkmay long live inşallah
Türk müsünüz?
@@tuncerdabanl5515 milliyetini sordum cinsini değil
yayınlarınız için çok teşekkür ederim
Ustad sen anlatimlarina devam et lutfen elimizde sizin gibi aydin diye adlandirdigimiz uc bes insan var bunlarda dogru bildiklerini esirgerse korkak davranirsa bizler kimlerden ogidecegiz
Diğer aydın olarak düşündüğünüz kişileri de yazar mısınız istifade edelim . İyi günler
Azerbaycandan selamlar.Sizin her videonuzu izliyorum her videonun süresi boyunca size daha sağlıklı uzun Ömür arzu ediyorum.Size sonsuz saygim bu yazini yazmama sebep.
Çelişkiyi en derinden yaşayan bu toplumdan neden felsefe ve sanat çıkmıyor? Hocam, İran ve İsrail'de sanatın gelişmesine bakıp bu soruyu sorup duruyorduk. Cevap olarak, hiçbir şeyi sonuna kadar götüremediğimizi, ikiyüzlülükten ötürü çelişkinin trajediye ve şuura dönüşmediği tespitinde bulundunuz. Hakikate çok yakın tespitlerden biri olsa gerek, teşekkür ediyoruz. Gazali'nin de tarihsel konumunu anlamış olduk. Ağzınıza sağlık.
Hocam lütfen devam edin bildiklerinizi cekinmeden paylasinki bizde sizlerden birseyler ogrenelim yolumuza birlikte devam edelim saygilar
Dilinize saglik, var olun.
bu ülkenin ortalama akıl seviyesinin çok üstünde olan dücane cündioğlu ve ahmet arslan'a sonuna kadar sahip çıkmalıyız. bu coğrafya için büyük şans bu kişiler.
Listeye Dr.Mustafa Ozturk'u de ekleyabiliriz.
Teşekkür ederim. Ömrünüze bereket.
İnsan kendi beyninin mimarıdır. Beyin sürekli kendini yeniden inşaa etmektedir. Önce bir kule kurmuştum şimdi onu yıktım ve ufacık bir bina inşaa ettim anlamındaki sözünüzü çok iyi anladığımı düşünüyorum. Dünyayı farklı pencerelerden izleyip yorumlama şansına erişmek bana göre farklı zamanlarda farklı beyinlerle yaşamaktır. Bu az insana nasip olur.
Hocam üst seviye bir Gazali çözümlemesi için büyük bir şevkle videoyu açtım. İlk 2 saat Gazali yok. Eleştirilerinizi zaten Gazali de kendine yapmış ve meşhur mental çöküşe girmiş bir dönem. Döneminde kimse fikri olarak karşısında duramamış ama galip geldiği düşünceleri kendi dünyasında tatmin edici bulmamış ve her türlü şan şöhret alkışı, devrin en büyük alimi sıfatını terk edip hakikat arayışına bir hiç olarak tekrar başlamış. (Sizle benzerlik var ama ulaşılan mevzi çok farklı. Hangisi doğru benimde amacım zaten bu) Değerli hocam bana 2 saat borçlusunuz. Ömer Türker hocayı çağırıp bu büyük alimi tekrar ele alırsanız sevinirim ❤
Emekleriniz için çok teşekkürler. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
İnsanlığın ilk Dinsel Felsefe metinleri denilebilecek Upanishadlar’ı göz önüne almamanız büyük bir eksiklik olmuş .
Sizi o kadar can kulağıyla dinliyorum ki
Hocam " I'm Thinking Of Ending Things" (Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum) :)
destek hocama.
Iyi ki varsiniz
Teşekkür ederiz hocam.
Dücane beyi takip eder kendisine gerektiği kadar değer veririm. Fakat 1 saat öncesinde bir youtube göndersine iman konusunda yaptığım bir yorum vardı. İmanı merkeze koyan her düşünce seni zorunluluk olarak tekrar imana sevk edecektir diye bir yorum yapmıştım. Sanirim algoritma bu yorumuma yönelik Dücane beyin bu videosunu önerdi. Çok şaşırdım içeriği dinledikçe youtubun bunu algoritma verisi içerisine almasını. Çok şaşırtıcı gerçekten.
Dücane bey ile neredeyse aynı düşünce düzleminde buluşmak hem gurur verici hemde naçizane tastik edici.
Gazalinin bana göre çıkmazı da buydu esasen. Hayatinin anlam sorgulamasini bir yerde yenmek için akli merkezini imana şartlamakta buldu. Baktığımızda şuan Müslümanların neredeyse tamamı bu iman manipülasyonundan etkilendiğini görüyoruz. Bu da bizi ölümden sonrasına, cehennem azabına getiriyor. Bu bir sorun mudur belki değildir ama belkide ahlak motivasyonunun temelinin bir korku üzerine inşasını da gösterir ki burda kişinin öz benliğine ne kadar ahlaklı olduğu gerçeğini de sorgulanması gerektiğini de gösterir. İzlemeye ve aklımın sınırlarını zorlamaya devam...
Dilinize saglik ustad faydalaniyoruz iyiki varsiniz
Hocam hem kandiliniz hem de Cumhuriyet bayramınız kutlu olsun.
Hocam cumhuriyet bayramınızı kutluyorum, Allah tekrar cumhuriyet arayışına sokmasın bizi
Çok teşekkürler Dücane bey
Ejde bey konuşmayı yazdığınız için teşekkür ederim Gazi Hazır
ustadim lutfen bildilklerinizi bizimle paylasin aksi takdirde yarin hepimiz fani olacagiz siz bildiklerinizle topraga gideceksiniz bizde eksik yanlis bilgilerle gidecegiz o yuzden paylasinki biraz olsun bos gitmeyelim tesekkur ederim waygilar
Hocam iyi günler . Bir sorum olacak : Aristoteles de anima adlı eserinde düşünmeyi ruhun bir kuvveti olarak görüyor. İslamiyette de düşünme (hangi düzeyde olursa olsun) kalbin bir faaliyeti olarak geçer . Burda bir etkilenme söz konusu olabilir mı? İyi çalışmalar diliyorum .
Hocam felsefeyi ortadan kaldıranlar olabilir onu engelleyenler hatta felsefeyle alakası olmayanlarda olabilir bu durum karşısında pes etmemek gerek şu an ülkemizde felsefe ortamı olmadığı için ister istemez birilerini suçluyor ve onları eleştiriyoruz biz şartlar ne olursa olsun felsefe yapmıyorsak ve bunun mücadelesini vermiyorsak geçmişteki suçlular kadar burada bizde suçluyuz
Gökdelenin dış yüksekliği, gecekondunun iç derinliği vardır.
Gaston bachelard.
Sizi iç derinliğinizle sevdik hocam
Hocam Allahtan youtubede video hızlandırma var. 3 saatlik videoları 1.5 saatte bitiriyorum 🤗🤲🏻
Kalbi teşekkurler Pür dikkat seyrettim zevkle ve keyifle...
Hocam İbn-i Haldun ‘ u Gazali’nin takipçisi gözüyle hiç incelememiştim. Mukaddime ( Kitab’ül İber’ in ön sözü ) yi inceleyerek biraz tanıma imkanım oldu. Sert söylemlerine rastlamamıştım. Ancak sizin bahsinizden sonra bir de bu bakış açısıyla inceleyeceğim. Teşekkür ederim. Fikrinize sağlık.
dücane bey video için teşekkürler. Ayrıca sizden ses kalitesini arttırmanızı rica ediyorum. kısık ve boğuk bir ses problemi var.
İyiki sizi tanımışım
Teşekkür ve hürmetle hocam..
Emekleriniz için teşekkürler
Keşfi kadim kitabına başladım. Eski Dücane ile karşılaşınca bir kalbim kırıldı iyi ki eskiden tanımamışım sizi
Teşekkür ederim Dücane bey
Emeğinize sağlık Hocam teşekkür ederim saygılar selamlar
Slm dücane hocam düşünce akrabam siniz teşekkürler
Değişen insan okumadanda sadece düşünerekte dönüşebiliyor sadece gördüğünü duyduğunu ya da dayatılanı yaşaması lazım,doyunca yeniliklere yöneliyor
Dücane hocam, Heidegger'in "bizi ancak bir Tanrı kurtarabilir" sözü üzerine bir yayın yapabilir misiniz.
Sayın hocam , ben ve benim gibi kredi kartı kullanmayan veya internet alışverişi yapmak gibi teknolojik işlemlerden anlamayanlar katıl butonuna basıp katılamıyor maalesef. Bundan sonra daha az videonuzu izlemek zorunda kalacağız..Üzgünüm….
@@serkanaygun2826 maalesef faturaları da ödemiyorum,otomatik ödeniyor.Bankaya otomatik talimat verebiliyor muyuz buraya para yatırılsın diye?
@@serkanaygun2826 cepten nete girmiyorum(girmeyi de bilmiyorum.) telefon numaramı yazsam yetecek mi çıkan sayfaya..
@@serkanaygun2826 tıkladım şimdi,banka numarası yaz diyor,bende cep numarası kısmı çıkmadı..
Hocam emeğinize sağlık, sağolun, varolun...
Hocam , İslam'da felsefe Emevilerle beraber ölmüştür, İslam coğrafyasının bugünkü durumu da hıristiyanlığın ortaçağdaki durumunun bir benzerinden öteye geçmiyor , ortaçağda Avrupa'da Martin Luther adında bir felsefeci çıkıp Reform dedi ve insanlığı yeni bir çağa sürükledi, şimdi İslamiyet'in de böyle reformcu bir felsefeci ye ihtiyacı var vesselam.
Teşekkür ediyorum.
Doğru anlıyorsam. Yaklaşık üç saatlik bir program yüz binden fazla izlenmiş fakat 156 kişi beğenmiş. Ben beğenelim derim. Beğenelim ki böyle yayınların devamı gelsin.
Merhaba,
Üyelik için "join" butonuna basıyorum ancak yine de üyelere özel videoları görüntüleyemiyorum. Rica etsem yardımcı olabilir misiniz?
Teşekkürler..
üye oldunuzsa videolara erişim sorunu yaşamamanız gerekir.
@@DucaneCundiogluResmiKanal join diyorum ama button aktif olmuyor ve hala sanki kanala katılmamışım gibi yine “join” yazıyor aynı yerde 🤷🏻♀️ belki de benden kaynaklı bir sorundur 😕
Başka bir cihazdan deneyin
@@averroes_ teşekkür ederim..
Çok teşekkür ederim.
herkese selamlar, değerli hocam, bilgi dolu videolarınızı zevkle ve keyifle takip ediyorum, yıllar öncesinde sizi tanıma fırsatı buldum, hatırlar mısınız bilmem, Marmara fm de, ihsan fazlıoğluyla birlikte, yola çıkan düşünce programını yapmıştınız, o günden bu yana size hayranlığım sürüyor, Orientalizm üzerine bir program yaparsınız ben çok sevinirim, benim çok meraklı olduğum alanlardan biridir, size sevgi ve saygılarımı sunarım.
Teşekkürler 🙏🏻🌷
hocam saygılar. bir sorum var: eger din ile felsefe/bilim uzlaşamazsa, o zaman islam felsefesi diye birşey olamayacağına göre, müslümanların düşünce devinimleri fayda vermeyecek midir? teşekkürler... kırgızistandan selamlar
Önemli olan bir coğrafyanın, bir dinin, bir inancın hakikati değilse, insanlık ölçeğinde sunulduğu varsayılan "evrensel hakikat"ler önce tesbit edilip söylenmeli. Söyleyecek olanların da doğal olarak işbu "evrensel hakikatlere "inanmaları" gerekir. Ben şahsen böyle bilançonun ortaya konulduğuna tanık olmadım. Dindar bilincin düşünsel devinimleri sadece inançlarını koruma ve kollama çabasına matuftur, evrensele yükselmeleri olanaksız değilse de çok güçtür.
Elinize, dilinize yüreğinize sağlık. Sağolun, varolun...
Hocam arkada duran siyah arkaplanlı Darwin ve Nietzsche kitapları hangi yayınevinin? Rica etsem yazar mısınız?.
İş Bankansı
@@ejderturan8628 Çok teşekkür ederim
CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
Merhabalar. Derslere katilim icin nasil bir abonelik almam gerekiyor, Bilgi verirseniz cok sevinirim, Syagilar. Ayse Y.
Kanala girince, (“Üyelik” sekmesinden veya video altında bulunan) “Katıl” butonu aracılığıyla 4 seviyeden birini seçiyorsunuz. (Iphone’larda katıl butonu görünmeyebiliyor, bu nedenle ya android telefondan ya da masaüstü bilgisayardan katılmayı denemelisiniz.)
Bu derslere ara vermeden bir çözüm bulunamaz mi
Dücane Hoca'nın bahsettiği Ahmet Hakan'ı sunduğu İskele Sancak videosunu aradım bulamadım bulan var mı acaba?
Hepimiz dalga boyunda yaşıyoruz
Hissettiğimiz kadar varız.
İnanç ,bütün bu us dışılığına rağmen nasıl olur da kendini insan hayatına bu kadar hakim kılar . inanç kendini hakim kıldıktan sonraki kuvveti anlaşılabilir fakat daha ortada yokken nasıl bu kadar kuvvet kazanabilir ve kendini insan hayatında vazgeçilmez bir yere yerleştirebilir .
Yaklaşık 35 yıldır yoğunlaştırılmış metinsel okumalar yapıyorum. Geldiğim son durum, mevcut ilmim geleneksel inancımı yok etti ve yerine görmemezlikten gelsem de kabulenmesemde terimsel olarak agnostizme denk geliyor ama elli yaşına gelmiş biri olarak bu keskin dönüşümler beni çok korkutuyor ve korkum beni, geleneksel inanç ve ibadetleriden kopmama engel oluyor. Üstat, bu kırılgan ancak dikiş tutmayan düşünsel hayatıma sukunet verecek tavsiyeniz var mı? Git gide düşünsel yaşamım ile toplumsal yaşamım arasındaki fark beni yalnızlık uçurumuna doğru sürüklemesi beni çok ürkütüyor
Nacizane size şunu önersem; savruk yani her halükarda nomadik kalmak her halükarda daha iyidir. Bir şeye tutunduğun an bulanma, soysuzlaşma, istismar başlar.(alıntı)
Sükunet arıyorsanız, düşünmeyin. Çelişki yaşam gücünü artırır. İnançlar yerlerini düşünceye terketmek için vardır. İkinci aşamaya geçmek sadece bilgi değil, biraz da yürek ister.
Bence tam da bu yüzden Kant 'düşünmeye cüret edin!..' der. Gerçekten herkesin altından kalkabileceği bir yük değil bilmenin ya da bu merakın insanı çıkardığı yolda yürümenin ağırlığı.. Bu yolda yürüyecek biri için enazından yalnızlık, en azından bizim toplumumuzda kaçınılmazdır...
@@DucaneCundiogluResmiKanal Sürekli düşünme, bende konuşmaya ve dinlemeye karşı isteksizlik çoğu zamanda dayanılmaz yorucu geliyor. Keşke dal üstündeki özgür kırağı damlası olacağıma, denize karışıp sıradan, sorunsuz bir damla olsaydım demiyor değilim.
Ah ne yaparsa yapsın insan hiçbir zaman yaratamayacak, imkansız ve ölçülemez ligine rağmen Tanrı ya benzeme arsuzu da son bulmayacak. Ölüm gibi bir gerçek ise bu arayışın bazıları için bu korkunun bazıları için safsatanin gerçek nedeni olarak hep var olacak. Sizin gibi birisi olarak sabırsızlıkla ölümü bekliyorum, ölmeden önce ölmeyi merak ederek
Teşekkür ederim..
Hocam teşekkür ederim, emeğinize sağlık, saygılar sevgiler hocam
Hocam çok teşekkür ederim
Merhabalar Hocam, Videonun konusuyla alakasız fakat Aşk üzerine film tavsiyelerinizde şimdi denk geldim ve belki okursunuz diye en güncel videonuzun altına yorum yapıyorum. Sanat önerilerinizi bırakmanızı istemem çünkü onları da merakla bekliyoruz belki bir fikir olarak istanbul nasıl gezilir veya istanbulda nerelere hangi mekanlara ve hangi müzelere gidilir adlı bir video yapabilirsiniz. Son pandemi durumları ve doların malum durumu göz önüne alınınca şu an için yurt dışına gitme durumu sıkıntılı gibi gözüküyor fakat bir genç olarak bu vakitte yaşadığım şehri anlamak ve tanımak isterim. Teşekkürler. Kolay gelsin.
hocam su sohbetleri spotify a koysaniz da dinlesek
Hocam ırak ve suriyede şehir anlamunda halen medine مدينة yerine muhafazat محافظة kullanılıyor. Garnizon şehirle anlam olarak çok örtişüyor. Tarihsel arka planda bu kullanım herhalde bu tarz şehircilik anlayışına dayanıyor olmalı.
anlattıklarınızdan çok istifade ettim. teşekkür ederim.
"Kimse kendi gölgesinin dışına sıçrayamaz" (D. Cündioğlu)
Onca çaba onca dersler kendi gölgemizin dışına sıçrama temrinleri değil miydi ki? Yoksa, gölgemizin içinde varlığımızı mı arıyoruz hocam?
Determinizin gerekirtirdikleri benim nacizane fikrim. Genele bakınca kendi kalıbından çıkamazsın ama kendi kalıbını asla bilemezsin o yüzden denemek zorundasın, senin için şans sistemin geneli için normal
Günah çıkarma gibi bir video bu. Bazı şeyleri anlamak ve anlatabilmek, kendi deyişiyle DÜŞÜNCE BİÇİMİ 'ni değiştirmeyi gerektiriyor hatta inzivaya cekilmeyi. 10-20 yıl önce durduğu yeri anlatırken soylemek istedikleri her şeyi anlatıyor. Geç de olsa AYDINLANMAYA başlaması güzel olmuş. Darısı şu
an çoğu günümüz üniversitelerinde olduğu gibi felsefe yaptıklarını zanneden hocaların başına. BİREYSELLEŞMEyi farketmenin dayanılmaz...
Dücane hocam öldükten sonra yaşama inanıyor musunuz , eğer öldükten sonra yaşam olmasa hayatıma anlam katamiyorum sonuçta buna inanmazsak yok olup gidicez , bunu düşünemiyoruz bile, bu konuda ne önerirsiniz acaba.?
Kanal 7 deki her iki yayını izlemiştim ilk tanımam ordandır Abdülaziz bayındır İstanbul müftüsü vardı
darwin ile nitsche"nin yan yana olmasi tesadüf mü yoksa bilerek videoda görünmesi icin mi yapilmis :)
Ben din eleştirisine bu ülkede bir temel atan. 40 küsür yıl emek vererek düşüncelerini inşa eden Dücane Cündioğlunun düşüncelerini hayretle takip ediyor yararlanıyorum. Ancak şiddetle merak ediyorum. Dücane Cündioğlu neye inanır. Tabi ki paylaşmak zorunda değilsiniz. Bir din ismi aramıyorum. Ama bir gün Dücane Cündioğlunun düşünceleri yanı sıra kendi öz inançlarını da konuşmasını merakla bekliyorum. Emekleriniz için bana kattıklarınız için çok teşekkür ederim.
Hocam sen içimizden geçenlere nasıl tercüman oluyorsun bir bilsen.
Hocam merhabalar iyi bayramlar diliyorum. Öncelikle yapmış olduğunuz çalışmalar doğru bildiğinizi (genel kanının aksine olmasına rağmen) anlatmanız nedeniyle teşekkür ediyorum iki husus konusunda anlattıklarınız ve benim bildiğim veyahut anladığım konusunda çatışma var onları arz etmek istiyorum. İlki dindar insanların, inanan insanların daha kolay savaşa ikna edilebileceğini söylüyorsunuz bu konudaki tezinize katılmakla beraber verdiğiniz örnekte israilin sınırları genişletme konusunda hasidik yahudilere başvurduğunu söylediniz, bildiğim kadarıyla hasidik yahudilerin inancına göre tanrı yahudilerin israil topraklarında yaşamamasını istememekte dolayısıyla israil devletini protesto etmekteler yaptıklarını kabul etmemekteler. İkinci husus Gazali'nin felsefenin bu topraklarda tükenmesi konusunda suçu aslında yok, özgür düşünce ortamı olmadığı için felsefe bu toprakları terk etti görüşünüz var. Özgür düşüncenin olmaması sonucunda felsefenin yok olması görüşünüze katılıyorum, fakat Gazali dönemin uleması, nizamiye medreselerinin hocası konumunda, Osmanlı'nın kuruluş döneminde eğitim politikası olmaması nedeniyle nizamiye ekolünü olduğu gibi sahiplendiğini ve Gazali'nin 11. yy da yaşamış olmasına rağmen kitaplarının halen okunduğunu çoğu evde ihyau ulumiddinin bulunduğunu görmekteyiz Sokrates'in ölümünden sonra da felsefenin elitlerin uğrası olduğunu görmekteyiz Gazalinin de ulemaya etki etmesi bakımından düşünülecek olursa kendi döneminden sonraki dönemlerde felsefenin gelişmemesi ve günümüzde hala devam eden felsefe dinsizliktir fikrine sebebiyet vermesi bakımından rolü yok mudur? çalışmalarınızda başarılar dilerim
Kuran’ı Kerim’i Allah korur düşüncesini de mantığını da, insan düşünmezse kuran biter, düşünceyi Gazali bitiremez, Gazali anca bir sınavdır. Gazali bitti deyince değil Allah bitti dediğinde biter. Bizimki ona rağmen düşünmeyi devam ettirmek olmalı. İnsanların çoğu yanılgıdadır. Allah buyurmuştur.
"Eğer bir yerde ilmi tartışma varsa delillerin ilmi olarak öne sürülmesi icap eder. Yok eğer, tartışma bilimsel bir tartışma değil de, söylem üzerinden yürüyorsa argümanların ona göre dizayn edilmesi gerekir. "
Bununla ilgili de birkaç kelam etmek gerekir: Bir ilmi tartışmanın söylem üzerinden olması ile delil üzerinden olması arasında bir ilişki kurmamak gerekir. Böyle bir ayrım yapma ihtiyacı nereden gelmektedir?
Bir tartışma ya ilmi delillere dayanıyordur ya da söylem üzerinden gidiyordur şeklinde bir ayrım irrasyonel bir tartışma da yürütülebilir gibi birşey demektir ki bir tartışmanın irrasyonel olabileceğini söyleyip buna göre argüman oluşturulabilir demek bir deliyle tartışılabilir gibi birşeyi onaylamak demektir.
Her şeyi sebep-sonuç ilişkisi içinde anlayan analitik bir akıl muhattap olmadan tartışma olmamalıdır. Karşınızda delille değil de başka dayanaklarla konuşan irrasyonel bir tartışmacı varsa bu tartışmadan rasyonel bir sonuç beklemek mantıklı olmaz. Dolayısıyla ayrım şuradan başlamalıdır:
"Konuşulan, tartışılan kişi rasyonel midir, değil midir? " Bu sorunun cevabı olumlu ise ilmi bir tartışma yürütülebilir. İrrasyonel bir söylevciyle tartışmak ise beyhude ve anlamsız bir uğraştır. İrrasyonel biriyle ilmi tartışma olur mu hiç? O nedenle hocanın sık sık yaptığı bu ayrımı anlamak güç.
Hoca zaten Kuran-ı Kerim de sözlü bir kültürün ürünüdür, rasyonel ve analitik değildir demektedir. Vahyin rasyonel olmadığı yerde rasyonel olan nerede bulunacaktır? Bu da hocayla aramızda sürekli ortada duran büyük bir mesele olarak durmaktadır.
Kardeşim sen kimsin de böyle cümleler kuruyorsun diyenler olabilir. Ben analitik olmaya çalışan herhangi biriyim. Kendimi rasyonel bulmak dışında bir iddiam yoktur.
Herkesin söylenenlere itiraz etme ve onları eleştirme hakkı vardır, ancak bir koşulla: denileni anladığından emin olmak koşuluyla. Önesürülen görüşleri benimsemeyen zekaların söylenenlerden rahatsız olmaları ve akıllarısıra söylenende kusur aramaları başka, söyleneni anlayıp karşı görüş geliştirmeleri daha başka.
Söylem ile söylevi karıştırmışsınız, bu bir. İkna için yapılan uslamlama ile kanıtlama amacıyla yapılan uslamlama arasında fark vardır, çünkü her uslamlamanın bir amacı vardır. "Rasyonel olmak" sizin yaptığınız gibi gündelik dilde gelişigüzel kullanılır ve bu bağlamda bu lafın bir anlamı yoktur. Mukteza-yı hale mutabakat, yani kendisine hitab edilen kimselerin kavrayış dereceleri ve gereksinimleri hitab'ın düzeyini doğal olarak belirler. Çocuk programları iyi bir misaldir. Çocuklara onların kavrayacağı şekilde (ikna edici şekilde) konuşmak gerekir, kanıtlayıcı uslamlamalarla değil. Biraz Mantık tahsili bu kavrayış sıkıntılarını aşmalarınızı sağlayabilir.
@@DucaneCundiogluResmiKanal İlk iki cümlenize söylenecek bir şey yok. Tamamen katılıyorum.
Söylem ile söylevi aynı anlamda kullandım. Kelime anlamları üzerinden rasyonel bir tartışmanın gereği olmayan bir ayrıma gitmişsiniz. Ben felsefe yapıyorum, uslamlama, çözümleme yapıyorum diyen bir kişiden konuyu böyle bir düzleme çekmesini beklemezdim. Bunlar teferruat. Söylenin özü apaçık orada durmaktadır.
"Rasyonel olmak" sizin yaptığınız gibi gündelik dilde gelişigüzel kullanılır ve bu bağlamda bu lafın bir anlamı yoktur." cümleniz ise anlatmak istediğimin tam tersi ve talihsiz. Rasyonel olmak gündelik veya gündelik olmayan durumlar için değişen, bazen ikna için, çocuk kandırmak için içinden çıkılan, bazen duruma göre içine girilen, duruma göre olunan bir şey değildir.
"İkna için yapılan uslamlama ile kanıtlama amacıyla yapılan uslamlama arasında fark vardır. " Bunlar arasında dayanılan rasyonalite açısından fark olmamalı diyorum.
"Kendisine hitap edilen kimselerin kavrayış dereceleri ve gereksinimleri hitab'ın düzeyini doğal olarak belirler" ifadesi doğru olmakla beraber anlatılan hakikat rasyonel ve analitik gerekçelere dayanmalıdır.
Ancak Kuran analitik değildir, vahiy sözlü kültüre aittir sözleriniz muktezayı hale mutabakat için böyledir şeklinde anlaşılmıyor. Daha çok argümantasyon rasyonel değil anlamında anlaşılıyor. Benim okları gönderdiğim yer de orasıydı. Yoksa hakikatleri karşımızdakinin anlayabileceği düzeye indirgemeye çalışmak elbette rasyonalitenin bir sonucudur.
Kilit soru şu: "Kuran kendi argümanlarını ve anlattığı hakikatleri rasyonel ve analitik bir mantıkla uslamlayabiliyor mu sizce?"
Kuran'ın hitap düzeyi ile argümanlarının analitik olması konusunu ayıralım. Bunları bir düşünce insanının birbirine karıştırması gerçekten ilginç. Özellikle de muhatabında kavrayış sıkıntısı var iddiasında iken.
Ekstra:(Kuran hitap düzeyi olarak da mucizevidir. Bir çocuğun anlayabileceği
kadar basit ve anlaşılır bir hitap tarzıyla, en rasyonel felsefeciden de daha usçu ve analitik argümantasyon sunar. Rasyonalite, us ve mantık bile Kuran'dan öğrenilir esasen. Mevzu aslında hep aynı. Biz Kuran'ı alemlerin rabbinden indirilme, aklı külün kelamı kabul ediyor muyuz etmiyor muyuz? Çünkü mantık bu sorunun cevabına göre insanı belirli şeyleri yapmaya, belirli şeyleri kabul veya redde mecbur bırakacaktır.)
@@neutral1432 Siz de ispatlayin ikna edin Kuranın analitik ve rasyonel kitap olduğunu...
@@neutral1432 Çoğu dinsel düşünme sistematik değildir. Mantık kurallarına uyulmaz. Dolayısıyla bundan safsatalar çıkar. Dinsel düşünme kişicilk kültüne sebep olur. Oysa aydınlanma döneminden sonra işler değişmiş kişicilk değil bilim felsefik düşünceler galip gelmiştir. Bilimde felsefede sistematik düşünce vardır çözümleri daha sahici ve daha ayakları yere basar. Hayali idealist çözümler sunmaz. Neden önce rasyonellik ve analitiklik Kuranda aranıyor ki öyle olsaydı neden islam aleminde çıkmadı. Filozoflar bilim insanları icatlar yapıyor ondan sonra Kuranda bu da var hersey var deniyor.
@@neutral1432 biz de zamanında Kur'an a bu tür hayali meziyetler atfettik kardeşim merak etme, yeterince soru sorarsan bu masal kitabının aslında ne olduğunu sen de anlayacaksın.
hocam, entemelde aklı öne aldığım gün diyorsunuz, başka ülkelerde açıklayamayacağınızı söylediniz şeyleri kısmen değil net ve böyle kardeşim diye açıklayacağınız günü bekliyorum...
Teşekkürler
Müthiș
Hocam ben insan doğdum sonra Türk oldum sonra müslüman ' sözünüzun tamamı hala geçerli mi acaba , teşekürler :)
Bilmek güzel ne işe yarar Hocam bilmememek iyice bence rahat
Çok haklısınız, aynen devam.
"Nakşibendilerin Toplumsal ve Kültürel Katkıları" kitabı çıktı. (Yasin Yayıncılık) Çok şaşıracaksınız
Gençliğim de bende o hata yi yaptım dediniz hukema konusunda dediniz ama açmadınız
hocam, bazen "gerceklik" derken neyin kastedildigini karistiriyorum. bilim insanlarinin big bang, herseyin teorisi vs gibi calismalarinin nihai sonucu mu yoksa bireysel veya toplumsal manada insan ve insanlar arasi iliskiler midir? ilki tamamen profesyonel uzmanlik gerektiren ugraslar. siradan insan ancak izleyici konumunda olan biteni takip edebiliyor. diger konu ise biraz daha cetrefilli gozukuyor. ancak biraz gozlem ile insanin adeta bir robot gibi ozellikleri oldugu sonucununa goturebiliyor. kendim de dahil ayni kisiler ayni takintilar, konular, ayni kelimelerle ayni argumanlar vs vs vs. bunu fark edince insanin kendisi ve digerlerini izlemesi eglenceli bur hal bile aliyor