Zarafetin ve şehrin dili olan İstanbul Türkçesine yolcuğumuz başlıyor. I Mücahit Ateş I Reyhan Çınar

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 3 січ 2025

КОМЕНТАРІ • 20

  • @OmerK-ub9ve
    @OmerK-ub9ve 3 місяці тому +5

    Çok güzel mekanda ;karşılıklı sohbet şeklinde fevkalede bir video tebrikler!

  • @muratonal7370
    @muratonal7370 Місяць тому +1

    Çok değerli Reyhan Hoam bu ülke için büyük bir kıymet. Ömrü uzun olsun.

  • @gokmaviyeryesil23
    @gokmaviyeryesil23 27 днів тому

    Sizin gibi olmak dilegiyle❤

  • @MSnmz-hp8rk
    @MSnmz-hp8rk 4 дні тому

    Reyhan Hocanın videoları ortaokul ve liselerde ders olarak okutulmasa bile, öğretmenler eliyle tavsiye edilmesi lazım. Çok faydalı çalışmalar ihtiva ediyor.
    Bakanlık genelgesiyle bu sağlanabilir.

  • @MI5Technology
    @MI5Technology Місяць тому

    Emeğine sağlık Mücahit Bey, Reyhan Hanım için söz bulamıyorum :)

  • @VATANEVLADI8352
    @VATANEVLADI8352 3 місяці тому

    HOCAM BENDE ASLEN TRABZONLUYUM.SİZİ SEVİYORDUM, DAHADA ÇOK SEVDİM❤❤❤

  • @Abeturk
    @Abeturk Місяць тому

    Hava = Air
    Es=blow / esi=blowing
    Heva-Esi =air blowing ( a feeling of air blowing in the mind)
    Heva >> Heves = whim / desire / wish
    Heveslemek / Heves etmek = to like and desire
    Heveslemek> Eslemek > İstemek = to want / to ask for / ~to wish / ~to desire
    Heves-u bar > hevesi var > esi var
    -Esi Var = have eagerness / feel a desire / take up a passion
    (Get-e-heves-u bar > Gid-e-esi var) Ali’nin eve gidesi var= ~Ali longs to go home / Ali wants to go home
    (Bugün hiç çalış-a-esi-m yok) Bugün hiç çalışasım yok= I have no desire to work at all today
    "Bunu yapasım var" = I want to do this ( ’cause I like doing this)
    (Su iç-e-esi-n bar ma-u er-di?) Su içesin var mıydı? = Would you like to drink water
    Havası / Hevası / Hevesi > Esi = (sense) ~its feeling / ~feeling so
    Aydın Havası = (feeling) the cultural atmosphere of Aydin
    -Ası / Esi =(giving that feeling) / like that
    for objects
    Bebek-Esi > Bebeksi =(gives the feeling) that's like a baby
    Bebeksi bir ten = (just) like a baby skin
    Çocuksu bir yüz = ( just) like a child's face
    Yanıksı bir koku= like a feeling of burning smell
    Yakınsı= It feels like it's very close
    Birazıcık yalansı= It feels a little bit like a lie
    for verbs
    Gör-el-Esi > görülesi = requiring sight / ~must see
    Sev-el-Esi> sevilesi = requiring to love
    Bil-en-esi > bilinesi = requiring to be known
    Okunası kitaplar =~recommended books to read
    Olası= requiring to be happened /~must be / > possible
    Bit-esi = requiring finishing
    Kör olası= is asked to be blind
    Kahrolasıca= ~as if it required to be destroyed / as if it were a damn thing
    Kap= what's keeping something inside
    Kap kacak= pots and pans (and similar kitchen utensils)
    Kapmak= to quickly pick it and keep in the palm (or in mouth or in mind)
    kapamak = to keep it closed
    kapatmak=~ to close > kapı= door / (kapı-tutan) kaptan=captain
    kaplamak=to cover
    kapsamak= comprise / contain > kapsam =scope /~ capacity
    Kab/Küp/Kafa/Kova/Kupa/Küfe/Hava..
    Cap/Cup/Cave/Keep/Have..
    Kabar/Köpür/Geber/Kıvır/Kavra…
    Kabir/Kibir/Kebir/Küfür…
    Cabre/Coffer/Cover/Cable…
    Kop > Köp= very
    Kopmak =(proliferation/mitotic division)>> to be parted / be apart from / be separated from each other
    Kop-der-mak = koparmak =to pluck / break off /tear off
    Kom =(com) entire, all ( unity, combine)
    Kom-u > kamu = all of..
    Kamuya ait= (belong to all the people of the country)=state property
    (kamusal=publicly / kamuoyu=public opinion / kamu hizmeti=public service)
    Kamu = Hamu > Hemi-si >Hepi-si >Hepsi = all of them , entirety, the whole
    Hem-ma = Amma > ama =(not exactly so)= but
    Hem =as a whole / ~ the lot / ~ mostly
    Hem-Esi (-imsi) = almost like
    for objects
    Yeşil= green / Yaşıl-hem-esi = Yeşilimsi = almost like green = greenish
    Al/ Kızıl/ Kırmızı= red / Kırmızı-hem-esi= Kırmızımsı = almost like red
    Limon-hem-esi = Limonumsu = tastes- almost like lemon
    Kek-hem-esi = Kekimsi ( Kekremsi) = it tastes- almost like cake
    Sarığ-hem-esi =sarı-imsi >>Sarımsı= yellowish
    Sarığ-hem-esi-ak=yellowish-white > sarımsak = garlic
    for verbs
    Beniñ-hem-esi-mek > Benimsemek =feeling like this is all mine
    Az-hem-esi-mak> Azımsamak=feeling/thinking that it's all too little = to undervalue
    Küçüğ-hem-esi-mek > Küçümsemek = to belittle /underestimate
    Yañıl-hem-esi-mak > Yanılsamak = feeling like it's exactly wrong

  • @VATANEVLADI8352
    @VATANEVLADI8352 3 місяці тому

    ALÂ❤

  • @ihs8434
    @ihs8434 2 місяці тому

  • @zeynepince7434
    @zeynepince7434 2 місяці тому +2

    Reyhan hanımı çok severim ama harf inkilabı için gerekiyormuş ki yapılmış sözüne katılmıyorum. Hiç gerekmiyordu. Ecdat ile bağlarımızı koparmak için yapıldı

  • @yorgun4.
    @yorgun4. 3 місяці тому +2

    Videonuzu beğendim. Hocamıza hayran kalmamak elde değil. Lakin bu video bir tarihi yerde yürüyerek değil de oturularak karşılıklı soru cevap gibi olsaydı daha güzel olurdu.

  • @dizi2525
    @dizi2525 3 місяці тому +1

    Kameramanin durumu 😅😅😅

  • @beratay5347
    @beratay5347 3 місяці тому +2

    Farklı bir konsept denemesi fakat böyle bir programın yürüyerek yapılmaması kanaatindeyim zira konuşma sırasında konuya olan konsantrasyonu düşürebilir.

  • @ozgurkz5142
    @ozgurkz5142 19 днів тому

    Beni de, Aro (Allah razı olsun) ve huo (Hayırlı uğurlu olsun) kısaltmaları çok rahatsız ediyor, gerçekten artık görmeye tahammül edemiyorum, yazıda ne kadar çirkin görünüyor fark etmiyor mu insanlar?

  • @VATANEVLADI8352
    @VATANEVLADI8352 3 місяці тому

    HOCAM SİZLE TANIŞMAYI ÇOK İSTİYORUM..TARZINIZ RUHUMA HİTABEDİYOR.VİDEOLARINIZI KEYİF VE MERAKLA SEYREDİYORUM

  • @Abeturk
    @Abeturk Місяць тому

    29+ tenses in turkish language
    Istanbul Turkish verb conjugations
    A= To (towards /~for) (for words with a thick vowel in the last syllable)
    E= To (towards /~for) (for words with a thin vowel in the last syllable)
    Okul=School
    U (ou)=it’s that/ it’s about
    Mak/Mek (umak/emek)= aim /exertion (machine/mechanism)(activity purpose / effort process)
    (verb)>Git-mek= to Go >> getmek = effort to go >> to get there
    1 .present continuous tense (right now or soon, currently or nowadays)
    Used to describe the current actions or planned events -for designated times
    YOR-mak =to tire ( to try ,engage in) >Yor= go onto it too much (yorgunum=I’m tired)
    A/E Yormak=(to arrive at any idea of what it is)
    I/U Yormak=(to deal completely with)
    used as the suffix=” ı/u - i/ü + Yor"
    positive
    Okula gidiyorsun ( you are going to school)= Okul-a Git-i-Yor-u-Sen >School-to Go-to-Try that-You < (please read backwards)
    Evden geliyorum ( I'm coming from home) = Ev-de-en Gel-i-yor-u-Men >(from Home I’ try to Come) =Come-to-try that-Me < then-at-Home<
    negative
    A) Mã= Not B) Değil= Un-equivalent
    examples
    A: Okula gitmiyorsun ( you’re not going to school)= Okul-a Git-Mã-i-yor-u-Sen >You don't try to Go to school
    B: Okula gidiyor değilsin ( you aren’t going to school)=Okul-a Git-i-yor değil-sen >You aren't try..to Go to School
    Question sentence:
    Mã-u =Not-it> isn't it?
    Used as the suffixes =" Mı / Mu / Mi / Mü “
    Okula mı gidiyorsun? ( Are you going to school )= Okul-a Mã-u Git-i-yor-u-sen (To-school/ Not-it / You-try-to-go)>Are you going to school or somewhere else?
    Okula gidiyor musun? ( Do you go to school )= Okul-a Git-i-yor Mã-u-sen (To school /Try-to-go /Not-it-you)>~do You (try to) go to school (at specific times) or not ?
    Okula sen mi gidiyorsun ?= Are you the (only) one going to school?
    2 .simple extensive tense ( used to express our own thoughts on a subject)
    (always, since long , for a long time, sometimes, currently, sooner or later/ inşallah)
    positive
    VAR-mak = to arrive at /be there
    (var= ~being there) used as the suffixes >"Ar-ır-ur" (for thick vowel)
    ER-mek= to get at /to reach
    (er= ~achieve ) used as the suffixes >"Er-ir-ür" (for thin vowel)
    examples
    Okula gidersin (You get to go to school)= Okul-a Git-e-er-u-sen= You get a chance to go to school
    Gölde balık tutarsınız (all of) You have the chance to fish in the lake)=Göl-de balık tut-a-var-u-sen-iz
    Bunu kolayca satarız (We've the possibility of selling this easily)=Bunu kolayca sat-a-var-u-weñ-iz
    Bunu görebilirim (I can see this) = Bu-ne’u Gör-e-Bil-e-er-u-men =~I get at the knowledge to see what this is
    Question sentence:
    In interrogative sentences it means: isn't it so /what do you think about this topic?
    Okula gider misin? (Do you get to go to school) Okul-a Git-e-er Mã-u-Sen =You get to Go to School -is Not it?=~What about you getting to go to school?
    Okula mı gidersin? =Do you (get to) go to school ?(or anywhere else)
    negative
    Mã= Not
    Bas-mak =to tread on/ dwell on/ stand on (bas git=get out of here > pas geç= pass by> vaz geç=give up
    Ez-mek = to crush/ to run over (ez geç= think nothing about > es geç= stop thinking about)
    Mã-bas=(No-pass/ Na pas) > (give up on/not to dwell on) >the suffix "MAZ" (for thick vowel)
    Mã-ez=(Don’t/ Doesn’t)> (to skip/ avoid) >the suffix "MEZ" (for thin vowel)
    for the 1st person singular and 1st plural is only used the suffix “Mã” ,except for questions
    examples
    Okula gitmezsin (you don't/won't go to school)= Okul-a Git-mã-ez-sen > You skip going to school
    Babam bunu yapmaz (my dad doesn't do this)= Baba-m bu-n’u yap-ma-bas > My dad doesn't dwell on doing this
    Bugün okula gitmem (I won't go to school today)> Okul-a Git-mã-men =I don't (have to) go to school
    Bugün okula gidemem (I can’t go to school today)= Okul-a Git-e-er-mã-men >I don't get (a chance) to go to school
    Bir bardak su almaz mısınız (Don't you get a glass of water)> Bir fincan çay al-ma-bas ma-u-sen-iz > Do you (really) give up on getting a cup of tea?
    Kimse senden (daha) hızlı koşamaz (Nobody can run faster than you)=Kimse sen-den daha hızlı kaş-a-al-ma-bas
    3.simple future tense (soon or later)
    Used to describe events that we are aiming for or think are in the future
    Çak-mak =~to tack ,~fasten,~keep in mind ,~hit them together (for thick vowel)
    Çek-mek=~to pull, ~take time, ~feel it inside, ~attract , ~to will (for thin vowel)
    positive..
    Okula gideceksin ( you'll go to school)= Okul-a Git-e-çek-sen = You fetch-keep (in mind) to-Go to school
    Ali bu kapıyı açacak ( Ali’s gonna open this door)= Ali Kapı-y-ı Aç-a-çak = Ali takes (on his mind) to open the door
    negative
    A. Okula gitmeyeceksin (you won't go to school)= Okul-a Git-mã-e-çek-sen =You don't take (time) to go to school
    B. Okula gidecek değilsin (you aren't gonna go to school)= Okul-a Git-e-çek değil-sen =~you won't go to school and nobody is demanding that you
    4 . simple past tense (currently or before)
    Used to explain the completed events we're sure about
    Edû = done / Di = anymore
    Used as the suffixes= (Dı /Di /Du/ Dü - Tı /Ti /Tu /Tü)
    positive
    Okula gittin = You went to school = Okul-a Git-di-N
    Dün İstanbul'da kaldım= I stayed in Istanbul yesterday
    Okula mı gittin ? (Did you go to school)= Okul-a Mã-u Git-di-n> You went to school or somewhere else?
    Okula gittin mi ? (~Have you gone to school)= Okul-a Git-di-n Mã-u> You went to school or not?
    negative
    Okula gitmedin =You didn't go to school / Okul-a Git-mã-di-N
    Bugün pazara gitmediler mi? =Didn't they go to the (open public) market today?
    Dün çarşıya mı gittiniz? = where Did you go yesterday, to the (covered public) bazaar?
    Akşamleyin bakkala (markete) gittik mi?= Did we go to the grocery store in the evening?
    5 .narrative/reported past tense (just now or before)
    Used to describe the completed events that we're unsure of
    MUŞ-mak = ~to inform (muşu=perceive/notice muştu>müjde=evangel)
    that means > I've been informed/ I heard/ I found out/ I noticed /I learned
    used as the suffixes= (Mış/ Muş - Miş/ Müş)
    positive
    Okula gitmişsin= I heard you went to school
    Yanlış birşey yapmışım=I realized I did something wrong
    negative
    A. Okula gitmemişsin (I found out- you didn't go to school)= Okul-a Git-mã-miş-sen (I heard you haven't gone to school)
    B. Okula gitmiş değilsin =(Apparently- you haven't been to school) Okul-a Git--miş değil-sen
    In a question sentence it means: Do you have any information about- have you heard- are you aware -does it look like that?
    İbrahim bugün okula gitmiş mi? =~Did you hear that Ibrahim went to school today?
    İbrahim bugün okula mı gitmiş? =~Are you sure Abraham went to school today?
    6.Okula varmak üzeresin =You're about to arrive at school
    7.Okula gitmektesin (You're in (process of) going to school)= ~you’ve been going to school
    8.Okula gitmekteydin =~You had been going to school =Okula gidiyor olmaktaydın
    9.Okula gitmekteymişsin =I found out you've been going to school
    10.Okula gidiyordun (Okula git-i-yor er-di-n) = You were going to school
    11.Okula gidiyormuşsun (Okula git-i-yor er-miş-sen)=I noticed you were going to school (at the time/ now on)
    12.Okula gidiyor olacaksın (Okula git-i-yor ol-a-çak-sen)= You’ll be going to school
    13.Okula gitmekte olacaksın (Okula git-mek-de ol-a-çak-sen)= You’ll have been going to school
    14.Okula gitmiş olacaksın (Okula git-miş ol-a-çak-sen)= You’ll have gone to school
    15.Okula gidecektin (Okula git-e-çek er-di-n)=You were gonna go to school > I had thought you'd be going to school
    16.Okula gidecekmişsin (Okula git-e-çek ermişsen)=I found out you're gonna go to school>~I hear you wanna go to school.
    17.Okula giderdin ( Okula git-e-er erdin)=You used to go to school >~You'd have had a chance to go to school
    18.Okula gidermişsin ( Okula git-e-er ermişsen)=I heard you used to go to school> I realized that you’d get to go to school
    19.Okula gittiydin ( Okula git-di erdin)= I had seen you went to school >I remember you had gone to school
    20.Okula gittiymişsin = I heard you went to school -but if what I heard is true
    21.Okula gitmişmişsin = I heard you've been to school -but what I heard didn't sound very convincing
    22.Okula gitmiştin (Okula git-miş er-di-n)= you had gone to school
    23.Okula gitmiş oldun (Okula git-miş ol-du-n)= you have been to school
    Dur-mak=to remain in the same way/order/layout
    Durur=remains to exist / keeps being / seems such
    used as the suffixes=(Dır- dir- dur- dür / Tır- tir-tur-tür)
    (in official speeches these suffixes are used only for the 3rd singular and 3rd plural person)
    its meaning in formal speeches> it has been and goes on like that
    Bu Bir Elma = This is an apple
    Bu bir elmadır= (bu bir elma-durur)= This is an apple (and keeps being)
    Bu Bir Kitap = This is a book
    Bu bir kitaptır= (bu bir kitap-durur)= This is a book (and keeps being)
    informal meaning in everyday speech>it seems/ likely that/ remained so in my mind
    Bu bir elmadır= (bu bir elma-durur)=It seems like- this is an apple
    Bu bir kitaptır= (bu bir kitap-durur)=It's likely that -this is a book
    Bu bir elma gibi duruyor=(looks like an apple this is )>This looks like an apple
    Bu bir kitap gibi duruyor=This looks like a book
    24.Okula gidiyordursun =(guess>likely-You were going to school
    25.Okula gidiyorsundur =(I think> you are going to school
    26.Okula gidecektirsin =(guess>likely- You would (gonna) go to school
    27.Okula gideceksindir=(I think> You'll go to school
    28.Okula gitmiştirsin =(guess >likely- You had gone to school
    29.Okula gitmişsindir =(I think> You've been to school