Kuran'ı Kerim'de En Çok Bahsi Geçen Kavim Hangisidir?

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 26 сер 2024
  • Hazret-i Mûsâ, Kur’ân-ı Kerîm’de en çok ismi zikredilen peygamber ve gönderildiği kavim olan İsrâiloğulları da en çok bahsi geçen kavimdir. Çünkü O’nun kıssaları ile İsrailoğulları’nın “ümmet olma yolunda” nasıl davrandıkları ve nasıl kaybettikleri anlatılır. Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in ümmeti olan bizler, ümmet olma yolunda, bu kıssaları iyi dinleyip iyi anlayarak idrâk edersek, yaşanan hatalardan dersler çıkarıp aynı yanlışlara düşmemiş oluruz ki, bu büyük bir nîmettir.
    “Muhammed ümmeti” kelimesinden anlamamız gereken ise, Allah Rasûlü’ne tâbî olan, O’nun gösterdiği yolu takip eden inananlardır.
    İSRAİLOĞULLARI PEYGAMBERLERİ
    Hazret-i İbrahim’in iki oğlundan Hazret-i İshak babasının yanında kalıp peygamberlik yapmış, Kenan ili dediğimiz Antik Filistin topraklarında yerleşmiş idi. Oğlu Hazret-i Yakup da orada peygamberdi. Her şey görünüşte bir rüya ile başladı; lâkin ezelde İsrâiloğulları için takdir edilen kader, dünya üzerinde çoktan sergilenmeye başlamıştı.
    Hazret-i Yûsuf’un Mısır’a yerleştirilmesi, görünürde kardeşlerinin onu kuyuya atmaları sebebi ile gerçekleşse de ilâhî takdir, bu sebep üzerine örülmüş çok daha kompleks hâdiseleri içinde barındırmakta idi. Cenâb-ı Hak, kıtlık yıllarında Hazret-i Yâkup ve oğullarını Mısır’a, Hazret-i Yûsuf’un yanına yerleştirmişti. Bu da görünürde basit bir hicret, yerleşme gibi anlaşılsa da öyle değildi. Onların yaşadıkları süreç, bugün bütün İslam âlemine örnek mesâbesinde idi.
    Yûsuf -aleyhisselâm-’ın isteği üzerine Mısır’a yerleşen İsrâiloğulları, ilk dönem Mısır’ın yerli halkı tarafından sevilip benimsenmişlerse de zamanla asabiyet, millet telakkîsi derken Mısır’da istenmeyen, varlıkları göze batan kimseler olmuşlar ve köle gibi en kötü işlerde çalıştırılır hâle düşmüşlerdi. Yıllarca köle zihniyeti ile ve korku içinde yaşadılar.
    Hazret-i Mûsâ’nın bir Mısırlıyı öldürüp, Medyen’e yerleşmesi de görünürde alelâde bir katil (öldürme) hâdisesi olmayıp bir milletin kaderini değiştirecek, dönüm noktası teşkil eden bir hâdise idi. O sebeple bugün yaşadığımız hâdiseleri, bugünkü aklımızla yorumlamaya, anlamaya çalışmak güçtür. Çünkü hâdiseler, sondan başa doğru bakınca daha doğru bir şekilde ve tam olarak anlaşılır.
    Hazret-i Mûsâ’nın sarayda büyütülmesi, bir taraftan çocukları katletmek isteyen Firavun’a Allâh’ın verdiği bir ceza olmakla birlikte, diğer taraftan köle zihniyeti ile yetişen İsrâiloğulları arasında değişimin meydana gelmesini sağlayacak Hazret-i Mûsâ’nın özgüvenli yetişmesi, güçlü, dirâyetli bir karakterin oluşması ve düşmanının bütün özelliklerini iyice öğrenmesi için de gerekliydi.
    İSRAİLOĞULLARI’NIN İMTİHANI
    Hazret-i Mûsâ’nın hayatının her dönemi, ilâhî takdirin farklı farklı hikmetlerini barındırır. Medyen’de Şuayb peygamberin tedrîsinde yetişen Hazret-i Mûsâ, Cenâb-ı Hak tarafından kardeşi Hârun ile birlikte İsrâiloğulları’nı Firavun’un elinden alıp Mısır’dan çıkarmakla vazifelendirildi. Rivayetlere göre, Mısır’dan çıkarılmaları; mûcizeler, âfetler derken kırk yıl Firavun’un engellemesi sebebi ile gecikmiş gibi görünse de, Mısır’dan gizlice kaçma irâdesi gösterecek, özgürlüğe düşkün nesillerin doğup yetişmesi için bu süre gerekli idi. Nihayetinde kavim büyük bir mûcize ile Mısır’dan çıkarılmış, Tûr-i Sînâ eteklerine yerleştirilmişti.
    Bir peygamberin peşinden her türlü baskı, işkence ve sıkıntı çekilen bir yerden kurtulmamız bizi ümmet yapmaya yeter mi? Bu hicret, o peygamberin yoluna tâbî olmak mânâsına gelir mi? Gelmemişti. Aradan çok kısa süre geçmiş, Tevrat’ın levhalarını Cenâb-ı Hak’tan almak için peygamberlerinin kendilerinden ayrıldığı kırk gün içinde; bir altın buzağı heykeli yapıp ona put olarak tapmaya başlamışlardı. Yani peygambere gerektiği gibi tâbî olamamışlar, çok çabuk eskiye dönmüşlerdi. Daha sonra İsrâiloğulları yaptıkları yanlıştan dönmüş, tevbe etmiş, Cenâb-ı Hak onları affetmiş; kendilerini çölde kudret helvası ve bıldırcın eti ile beslemişti.
    Tûr-i Sînâ eteklerinde ümmet olma yolunda bir diğer imtihanları, “bıldırcın eti ve kudret helvası” idi. Onlar gökten her öğün indirilen bu nimetlere dayanamayıp bıkmış ve alıştıkları gibi pırasa, mercimek, soğan, sarımsak istemeye başlamışlardı.[1] Görünürde çok masum bir istek gibiydi bunlar, belki yenmesi helâl gıdalardandı da... Ancak o gün ve o şartlar altında değil. Nitekim Hazret-i Mûsâ bu taleplerini, “Değerli olanı, değersiz olanla mı değiştirdiniz!” buyurarak, küstah ve ahmakça bulmuştu. Yine rivâyetlere göre, kırk yıl bu taleplerinin bedelini başıboş, serserice, akılsızca dolaşarak ödediler.

КОМЕНТАРІ • 34

  • @beratdogan1972
    @beratdogan1972 Місяць тому +12

    Kişi Allah'a iman etmedikçe peygamber soyundan olsa dâhi hiç bir önemi yoktur

  • @baharabbasova9454
    @baharabbasova9454 Місяць тому +10

    Allah sizden razy olsun siziñ sayañyzda dinimizi ögrenýorus ❤

  • @asimeyvazov9115
    @asimeyvazov9115 Місяць тому +7

    Allah Büyüktür🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲

  • @user-lw1zg9rf4z
    @user-lw1zg9rf4z Місяць тому +2

    O kadar kur an kerim okuyorum ama soruyu bende bilemedim duyunca hatırladım İsrail oğulları en çok bahsi geçen kavim dir

  • @Pinarbasili38
    @Pinarbasili38 Місяць тому +2

    Bir kişide bilmiyorum demiyor.. bilmesemde olur nasıl olsa birşeyler atarım icabı yaşıyoruz

  • @AysunAkdemr
    @AysunAkdemr Місяць тому

    Hz Musa Aliyyihi selemln

  • @yediuyumazlar
    @yediuyumazlar Місяць тому

    Rusya da ki Ramazan demir efsanesi, adam sağlam çözmüş bazı şeyleri tavsiye ederim. tüm hacalar hikaye

  • @user-oi9uw1gn6h
    @user-oi9uw1gn6h Місяць тому

    Musa aleyıselam

  • @melih-qv9rq
    @melih-qv9rq Місяць тому

    Türkkavmi😊🤘🏻🇹🇷

    • @KdrRcp
      @KdrRcp Місяць тому +1

      Yahudiysen olur😂😂