Harika harika bir yayın, sonsuz teşekkürler Alin Hanım ve Mehmet Bey. En son 20 yıl önce izlediydim sizi, hatta 25, insan hiç mi değişmez:) Sevgiler ve saygılar.
Emeği geçen herkese çok çok teşekkürler. UA-cam'da böyle bir ortam bulmak gerçekten çölde vaha bulmaktan farksız. Bilgilerinize, yorumlarınıza ve samimiyetinize hayran kaldım.
Son 20 yıl içinde en az 10 kere izledim. Hala açıp ilk defa izler gibi izleme isteği var içimde. Sinefil filan da değilim. Tarkovski nasıl bu kadar ruhumuza dokunabiliyor kuzum. Stalker da öyle. Ayna da öyle. Başka filmini izlemedim bu arada.
Yeterli felsefi bilgim olmadığından çoğu imgesel veya metaforlarla dolu filmlerde anlatılmak istenileni kaçırıyorum. Belki yönetmenin böyle bir amacı yoktu. Belki bunları da kastetmedi asla bilemeyeceğiz. Fakat bir filmden böyle felsefi çıkarımlar yapabilmek; ondan alınan keyfi artırıyor. Aksi halde anlamsız geldiğinde "ne izledim ben, zaman kaybıydı, keşke izlemeseydim" diyoruz. Uzun zaman üstüne filmi anlamlandırabildim, pek çok bilgi edindim. Sohbet için teşekkürler.
Filmi izlerken bayağı etkilendim ve kendimce çıkarımlar yapmıştım. Çıkarımlarım ise şu şekildeydi. Bence bu film genelinde insanın kendinden, anılarından, yaşadıklarından kaçamayışını yavaş yavaş Solaris gezegeni aracıyla anlatıyor. Ama gerçekten ağzınıza sağlık bazı çıkarımlarım doğruymuş diye sevinsem de simgeler anlamında eksikliklerim harbi bolmuş onu fark ettim. Ve konu anlamında da bir iki noktada aydınlandım. Keza felsefeye ilgim olsa da bilgim çok değil daha temellerim var sadece. Filmde en çok o süzüldükleri sahneyi seviyorum ve o sahnede bu çıkarımımı da kanıtlamış oldum filmi izlerken. Keza o sahneye kadar şüpheli yaklaşıyordum. Brugel'in tablosuyla neyi anlatmak istediğini de hiç anlamamıştım ama şimdi en çok aydınlanmayı programın bu bölümünün o noktasında yaşadım. O tablonun ne anlama geldiğinden bahsettiğiniz için sağol. Bu zaten ilk Tarkovsky filmimdi. Şimdi ise Ayna'yı ve Stalker'i bitirmiş durumdayım. Galiba bu favorim ama.
sondaki baba oğul sahnesiyle ilgili iki görüşüm var. - baba, tanrı'dır. kelvin pozitivist bir bilim adamı olarak baba ile yani tanrı gerçeğiyle yüzleşir ve ona boyun eğer. - uzaya gitmeden bir gece önce berton evdeyken babası kelvin'e yemekten sonra konuşacaklarım var diyor. o arada berton ile tartışma ve evi terketmesi, babanın da kelvin'e kızması sebebiyle o konuşma gerçekleşmiyor. muhtemelen babası ona hasta olduğunu ve az ömrü kaldığını söyleyecekti. kelvin solaris'in kendisine yansıttığı babasına ait imajı görünce, bunun gerçek olmadığı ve babasının ölmüş olduğunu anlıyor.
chris solarise gitmeden önce babasıda kendiside bu görevin sonunu babasının ömrünün yetmeyeceğinin farkında o yüzden gitmeden önce kendine ait eşyaları yakıyor
Solaris filmi hakkında ne anlatıldığını anlamaya geldim izlerken gerçekten üzülerek söylüyorum ki tam olarak konuyu anlayamadım.Film biraz ağırdı doğrusunu söylemek gerekirse...
İlk kez bir Tarkovski filmi izledim ve kendimi burada buldum. Zihin açan şahane bir program yapıyorsunuz. Emeğinize sağlık...
Harika harika bir yayın, sonsuz teşekkürler Alin Hanım ve Mehmet Bey. En son 20 yıl önce izlediydim sizi, hatta 25, insan hiç mi değişmez:) Sevgiler ve saygılar.
Hazine bulmuş gibi sevindim . Hem film önü hem film arkası şahane olmuş
Emeği geçen herkese çok çok teşekkürler. UA-cam'da böyle bir ortam bulmak gerçekten çölde vaha bulmaktan farksız. Bilgilerinize, yorumlarınıza ve samimiyetinize hayran kaldım.
En az film kadar heyecanla sizi izliyorum, teşekür ederim, mutlaka devam edin.
*film
@@levinkonstantin5025 Cümle de düşük olmuş.
"En az filmin verdiği heyecan kadar sizi izliyorum" daha doğru olabilir.
Bir devlet kanalının böyle filmler ve programlar yayınlaması çok sevindirici
Teşekkürler. Çok zihin açıcı bi sohbet yapmışsınız. Keyifle dinledim.
Son 20 yıl içinde en az 10 kere izledim. Hala açıp ilk defa izler gibi izleme isteği var içimde. Sinefil filan da değilim. Tarkovski nasıl bu kadar ruhumuza dokunabiliyor kuzum. Stalker da öyle. Ayna da öyle. Başka filmini izlemedim bu arada.
Tadına doyulmaz bir muhabbet...
Azerbaycandan seve seve izliyorum, cok guzel muhabbet, elinize saglik.
Hikmet Eliyev Kardeşim selamlar. Sadece meraktan soruyorum, Azerbaycan’da da bu tür programlar var mı? Belki ben de izlerim varsa
Mesut Şenel malasef boyle analiz yapan programlar yok, varsa da ben bilmiyorum
bu yoruma qəlbimi buraxıram. heyf mən gec kəşf etdim.
Yeterli felsefi bilgim olmadığından çoğu imgesel veya metaforlarla dolu filmlerde anlatılmak istenileni kaçırıyorum. Belki yönetmenin böyle bir amacı yoktu. Belki bunları da kastetmedi asla bilemeyeceğiz. Fakat bir filmden böyle felsefi çıkarımlar yapabilmek; ondan alınan keyfi artırıyor. Aksi halde anlamsız geldiğinde "ne izledim ben, zaman kaybıydı, keşke izlemeseydim" diyoruz. Uzun zaman üstüne filmi anlamlandırabildim, pek çok bilgi edindim. Sohbet için teşekkürler.
+++++++
Çok değerli Alin ve Mehmet hocam çok iyisiniz. Filmleri daha anlaşılır kılıyorsunuz, teşekkürler.
Filmi izlerken bayağı etkilendim ve kendimce çıkarımlar yapmıştım. Çıkarımlarım ise şu şekildeydi. Bence bu film genelinde insanın kendinden, anılarından, yaşadıklarından kaçamayışını yavaş yavaş Solaris gezegeni aracıyla anlatıyor. Ama gerçekten ağzınıza sağlık bazı çıkarımlarım doğruymuş diye sevinsem de simgeler anlamında eksikliklerim harbi bolmuş onu fark ettim. Ve konu anlamında da bir iki noktada aydınlandım. Keza felsefeye ilgim olsa da bilgim çok değil daha temellerim var sadece. Filmde en çok o süzüldükleri sahneyi seviyorum ve o sahnede bu çıkarımımı da kanıtlamış oldum filmi izlerken. Keza o sahneye kadar şüpheli yaklaşıyordum. Brugel'in tablosuyla neyi anlatmak istediğini de hiç anlamamıştım ama şimdi en çok aydınlanmayı programın bu bölümünün o noktasında yaşadım. O tablonun ne anlama geldiğinden bahsettiğiniz için sağol. Bu zaten ilk Tarkovsky filmimdi. Şimdi ise Ayna'yı ve Stalker'i bitirmiş durumdayım. Galiba bu favorim ama.
sondaki baba oğul sahnesiyle ilgili iki görüşüm var.
- baba, tanrı'dır. kelvin pozitivist bir bilim adamı olarak baba ile yani tanrı gerçeğiyle yüzleşir ve ona boyun eğer.
- uzaya gitmeden bir gece önce berton evdeyken babası kelvin'e yemekten sonra konuşacaklarım var diyor. o arada berton ile tartışma ve evi terketmesi, babanın da kelvin'e kızması sebebiyle o konuşma gerçekleşmiyor. muhtemelen babası ona hasta olduğunu ve az ömrü kaldığını söyleyecekti. kelvin solaris'in kendisine yansıttığı babasına ait imajı görünce, bunun gerçek olmadığı ve babasının ölmüş olduğunu anlıyor.
chris solarise gitmeden önce babasıda kendiside bu görevin sonunu babasının ömrünün yetmeyeceğinin farkında o yüzden gitmeden önce kendine ait eşyaları yakıyor
Teşekkürler 👍🍀🍀🍀
1972 de matrixi anlatmalari da çok iyiolmus
Alin taşçiyanın ses tonu çok hoş
Solaris filmi hakkında ne anlatıldığını anlamaya geldim izlerken gerçekten üzülerek söylüyorum ki tam olarak konuyu anlayamadım.Film biraz ağırdı doğrusunu söylemek gerekirse...
Nasıl olurda TRT 2 gibi güzel bir kanal olabilir ..TRT yöneticilerinden beklenmeyecek birşey.Bu kanalı unuttular herhalde...
Cok guzel bi sohbet olmus
kanımca burada biraz aşırı yorum var.
Alin Taşçıyan konuyu hiç anlamamış, imgelem düzeyinde kalıyor. Mehmet Açar çok daha doğru analiz edebilmiş.
Sen anladıysan tüm canlılar anlamıştır . Bitkiler dahil
Kitabı ve yazarı bilmesinden kaynaklı diye düşünüyorum. Alin taşçıyan belki okumamıştır bile.
Sinema tarihinin en şişirilmiş filmlerinden bence.
haaahahaaa
artık sen daha iyisini de yaparsın bunu diyebildiğine göre
Filming location of Chris' house near Zvenigorod ua-cam.com/video/2WNxdmwnLa8/v-deo.html