TEVRAT KEHANETLERİ I FİLİSTİN I İSRAİL I ORTA DOĞU I MEZOPOTAMYA I SÜLEYMAN TAPINAĞI I ESKİ AHİT
Вставка
- Опубліковано 23 бер 2024
- Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ @kortarih
İlk sohbetler videomuzda bazı kehanetlerden bahsetmiştik. Siyasetçilerin inançlarını politikalarına,yönetim tarzlarına, kararlarına entegre ettiğinden bahsetmiştik. Hatta bunun için bazen irrasyonel kararlar aldığını anlatmıştık. Zaten siyasetçiler rasyonel değildir. Her zaman matematik gibi net sonuçları ele almazlar. İşin içinde her zaman duygular vardır. Bunlardan bahsetmiştik ve sonrasında videonun sonunda da demiştik ki, videoya yeterli yorum gelirse ya da beğeni gelirse devamını da çekeriz. Hatta Tevrat kehanetlerinden bahsederiz ama ben konsepti sevdim. Sohbet etmeyi sevdim. O yüzden daha video yayınlanmadan bu bölümü de çekiyorum.
İsrail Filistin savaşı esnasında Netanyahu ilginç bir cümle kurdu. Dedi ki: Artık tek bir amaç için bir araya gelmenin zamanıdır. Zafere ulaşmak için hızlı ilerlemek, ortak gücümüz ile haklılığımıza ve Yahudi halkının ebediliğine de olan derin inancımızla, Hamas’a karşı Yeşaya kehanetini göreceğiz.
Peki bu Kehanet ne anlama geliyor? Netanyahu neden dine sarıldı? Tevrat'taki diğer kehanetler ne? Bunlar üzerine gelin biraz sohbet edelim.
🔔 İçeriklerimizi kaçırmamak için Kanala Abone Ol: bit.ly/KorTarih
▶️ Ankara Savaşı: bit.ly/44jMqg9
▶️ Adolf Hitler: bit.ly/3oXaaXk
▶️ Osmanlı’da Kardeş Katli: bit.ly/3LpbXfg
▶️ Kim Bu Beyaz Türkler: bit.ly/42fRJeH
İnsanoğlu evrimsel süreçte ilk andan itibaren müdahale edemediği güçlere bir kutsallık atfetmiştir. Bu kutsallık doğa, sonrasında kendinden yüce varlıklar ve en sonunda da bugün bildiğimiz ve birçoğumuzun mensubu olduğu tek tanrılı dinlere evrilmiştir.
Bu tek tanrılı dinlerde Tanrı, kimi zaman peygamberlerle kimi zaman kendine yakın olan kullarla İnsanoğluna görevlerini bildirmiştir. Bu elçiler bazı zamanlar tıpkı bir kahin gibi gelecekten haberler de vermiştir. Bunu hemen hemen bütün dinlerde görürüz. Bu bazen kutsal sayılan kitaplarda bazen de bu elçilerin ya da Tanrıya yakın kulların sözlerinde hayat bulur.
Kitabı Mukaddes, Mukaddes Kitap ya da Kutsal Kitap. Eski Ahit ve Yeni Ahit’ kapsayan, Hıristiyan inancının temelini oluşturan kitaptır. Bu kitap tüm zamanların bestselleri olarak yaklaşık, yıllık 100 milyondan fazla kopya satmaktadır.
Parça parça çevrilenleri de sayarsak eski zamanlardan bugüne çok fazla dile çevrilmiştir. Bu aynı zamanda Hristiyanlar için kutsal bir görevdir çünkü Matta da ‘Yer ve gök ortadan kalkacak ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.’ der.
Kitab-ı Mukaddes'in ilk kitabı Yahudilerin Tanah, müslümanların Tevrat ve Zebur olarak kabul ettikleri kitapları içinde barındırır. Tabii ki İslam inancına göre bu kitaplar tahrif edilmiştir.
İnançlı Yahudiler Yeni Ahit adı verilen, dört İncil, Elçilerin İşleri, Mektuplar ve Vahiy bölümünden oluşan kısmı kabul etmezler. Bu kısım ikinci kısımdır. Müslümanların İncil olarak adlandırdıkları kitap, yani İslam inancına göre sonradan tahrif edilmiş olan İncil, İşte bu bölümde yer alır. Dört versiyonuyla.
İslam inancına göre bu tahrif konusu bazı tartışmaları da beraberinde getirmiştir Çünkü başta Tevrat'ın değiştirilmediğini söyleyen ayetler olduğunu anlatan İslam alimleri de vardır. Bu bugün üzerinde duracağımız bir konu değil. O yüzden detayına girmeyeceğim. Dileyenler bu konuyu araştırabilir.
Eski Ahit içindeki kehanetler oldukça dikkat çekicidir. Biliyorsunuz, Kudüs ve Tapınak yani Süleyman Tapınağı Yahudiler için çok önemlidir. İlginçtir Tıpkı paganlar gibi bu tapınakta tanrının var olduğu, orada gelip yaşadığı anlatılır. Burası önemli çünkü bu inanca göre, tapınak sayesinde Yahudilerin tanrısı tapınakta Yahudilerle beraber yaşar.
Eski Ahit’e göre tanrı kendisi için bir tapınak yapılmasını Davut'a söyler. Ona oğullarından birinin kendisi için bir mabet yapacağını iletir. Süleyman, tanrı için bir mabet yapar. Tapınaktan önce Tanrı Yahudi halkı ile beraber bir çadırda gezmektedir. Bu çadırın adı Mişkan’dır. Bu tapınağın yapılması ile beraber bir İsrail Krallığı var demektir ve o toprakların sahibidir.
Her ne kadar Yahudilerin kutsal Kitabında burada sürekli bir ibadet yapılacağı söylense de ancak 33 yıl sürer bu ibadet. Önce Mısır istilasına uğrar. Yaklaşık 360 - 370 yıl sonra da Babil işgali ile tapınak yıkılır ve Yahudiler Sürgüne gönderilir.
Daha önceki videolarımızda bahsetmiştik Tevrat'a göre Süleyman tek tanrıya inanmıyor. Hatta yüzlerce karısı ve cariyesi için bir çok tapınak yaptırıyor ve onlar için Buhur yakıp Kurban kesiyor. İşte Yahudi tarihindeki en büyük tartışmalardan biri de tanrının bu Tapınağı Neden korumadığı üzerine dönüyor. En büyük tespitlerden biri Tapınağı yaptıran Süleyman'ın sonradan Kibre kapılması, yoldan çıkması ve tanrıyı terk etmesi. Bu durumda halkta onunla birlikte yoldan çıkıyor ve tanrının bir cezası olarak Babil Kralı Nabukadnezar Tapınağı yıkıyor.
TEVRAT KEHANETLERİ I FİLİSTİN I İSRAİL I ORTA DOĞU I MEZOPOTAMYA I SÜLEYMAN TAPINAĞI I ESKİ AHİT - Наука та технологія
Yine çok güzel, sade, aydınlatıcı bir video. Emeğinize sağlık.
Çok teşekkürler 🙏
Kesinlikle çok kaliteli videolarınız. Bol izlensin bol bol takip edilin.
Çok teşekkür ederim 🙏
Senin şöyle 1 milyonları geçtiğin günü görmek isterim. Başarılar
Çok teşekkürler 🙏
Kanka, Yahudilik için tek tanrılı bir din demek ne kadar doğru? Birden fazla tanrı arasından birini seçip onunla anlaşmaya oturuyorlar (ahit). Eğer seçtikleri tanrı bu anlaşma dışına çıkarsa bir diğerine inanma tehtidi de vardır. Dolayısıyla diğer tanrıların varlığını hep kabul ettiler. Hristiyanlık ve İslam'ın da aynı tanrıya inandığını düşünürsek, tek tanrı kavramı ne kadar doğru olur sence? Eski ahit dediğimiz hikâyeler dizininin günümüz dünyasını da şekillendirdiği gerçeği de varken Yahudi toplumu binyıllardır insan ırkının büyük bir kısmını yönlerdiriyor diyebilir miyiz?
Diyebiliriz. Çünkü Yahudilerin tanrısı diğer tanrıların reddedilmesini ister. Doğru, onlar yok, yalan demez ama siz sadece bana inanın der ki, bu da tek tanrılı din yapar. Hatta biliyorsun, ahdi bozar İsrailoğulları ve cezalandırılırlar. O zamanda başka tanrıya yönelmemişlerdir, kendilerini affettirmeye çalışırlar.
İslam'ın tanrısı burada biraz ayrılıyor. Çünkü İslam'da tanrı diğer her şeyin reddini istiyor. Bu aslında Dinler Tarihi'nde de neredeyse istisna bir durum. Tüm tanrıların reddi ile bana kulluk yapabilirsin, ilk önce benden başka bir tanrı olmadığını kabul edeceksin diyor. Zamandan ve mekandan münezzeh olduğunu söylüyor ki, yine bunu dinler tarihinde neredeyse hiç görmüyoruz. Bu ciddi bir kırılma. Ancak İslam literatüründe çok fazla İsrailiyat kaynaklı metin ve içerik olduğu gerçeğini bunlar değiştirmiyor.
Herkes dünyayı kendi inancına göre şekillendirmek istiyor. Yahudiler ve Araplar kuzenler. Onlarınki kardeş kavgası. İsrailoğulları değil ama dünyayı din, para ve silah yönetiyor. Bugün parası olan silah ve dine de hükmediyor.
@@kortarih O zaman inandıkları Tanrı da başkaları olduğunu kabul ediyor ki siz sadece bana inanın diyor. Bugüne baktığımızda tanrının yerini para aldı diyebiliriz o zaman.
konuyla ilgisi yok ama saçlar ayaklanmış :) olsun olsun yeterince yakışıklısın zaten kusur degil o kadar. ayrıca mettalice ha? tarih olmuşşun be dostum.. :)
konuyla ilgili olarak yahudileri bilmem ama özellikle roman katolikler ve uniteryenler evet eski ahite daha fazla örneklem yaparak alıntılar yaparak skolastik kalmaya mecburdurlar. yani özgür düşünce özgür irade ne kadar sıfırlanırsa o kadar sadık olduklarına inanırlar.
oysa daha liberal ve modern zamanlarda ortaya çıkan akımlarda özellikle Luteryanlar, Quakerlar (ben) gibi hristiyanlar yeni ahit bölümüne ve evrensel acıdan insan ahlakında toplumda 10 temel emire saygı duymakla beraber kudüs takıntılıklarından ve geleneklerinden ayinlerinden sıyrılmşlardır.
özgür irade özgür düşünce esastır dolayısı ile tüm kutsal kaynaklara açıktır bilgelere ve metinlere saygılıdır. hindu budist sufizm farketmez Tanrıya ulaşmak sevgidir ve sadece sevgi yeterlidir.
son olarak da amerika hristiyan degil paganist satanist ve üstüne kabalist bir sistemle yönetilir evet halkının cogu hristiyandır ama hristiyan ülkesi degildir.