Romanın kurgulanma asamasi ve olay orgusunde dallanma budaklanma aşamaları nasıl yapılıyor. Bir de bazen bir karakter fikriyle yola çıkarak onu maceraya çıkarıyorum Bazen de bir olay fikriyle başlıyor ve o olayı yaşayacak karakterler tasarliyorum. Bu iki yöntemde de bir süre sonra tikaniyorum Bu konuda ne yapmalıyım?
Sorun yönteminizde. Bir karakter aklınıza gelince onu maceraya çıkarmak yerine ön çalışmanızı uzun tutmalı, karakterinizi ayrıntılı olarak kurmalı, macerasının niteliği ve somut olarak yaşanacakları yazmaya başlamadan önce düşünmeli, tasarlamalısınız. Neler yaşanacağını bilmediğiniz bir macerayı sonuna kadar götüremezsiniz. Hikayeyi kurmadan yazamazsınız. Karakteriniz çıkış noktanız olabilir ama diğer ayrıntıları kurmazsanız tıkanırsınız. Kurma işini yazma sürecine bırakmamanızı tavsiye ederim. Aynısı diğer durum için de geçerli. Olay fikri yazmak için yeterli değil. O olayın ayrıntılarını, karakterlerinizin özelliklerini uzun bir çalışma sürecinde oluşturmalısınız ki onları gerçekten tanıyın. Her iki durum için de kast ettiğim masabaşında bir oturuşta bir şeyleri oluşturmak değil. Hikayeyle, karakterlerle, meselenizle hemhal olacağınız uzun bir zamanı birlikte geçirmek. Onları iyice içselleştirmek. Sizin bir parçanız haline getirmek.
Kendi yaptığımı anlatayım size belki bir fikir olur. Ben olay örgüsü veya karakterden önce fikir ortaya atarım. Kurgu boyunca o fikri karakterler ve mekanlar aracılığı ile tartışırım. Bu fikir için çatışma terimini kullananlar da var.
Merhaba, ben öykü türüyle ilgilenen bir edebiyat severim. Yazma anlamında da öyküyle ilgileniyorum. Karakter tasarlarken yakın çevremizden faydalanmanın avantajı ya da dezavantajları olabilir mi? Olabilirse bunlar neler olabilir? Merak ettiğim bir diğer konu ise yazarların bir kısmı bir karakterin etrafında farklı karakterler yaratacağına tipler yaratabiliyor ya da bir karakter değil de onun yerine bir tipi kaleme almayı tercih edebiliyor. Bu yarattığımız tipler ya da karakterlere eşit mesafede olunmamasının bir göstergesi oluyor gibi geliyor. Bu yazdıklarımızda angaje olmak gibi bir handikaptan gerçekleşiyor olabilir mi?
Ben de uzun zamandır öykü yazıyorum. Öykülerim edebiyat dergilerinde yayımlandı. Elbette çevrenizden faydalanacaksınız, ama dikkat edilmesi gereken noktalar var. Çevrenizde yaşanan bir olayı olduğu gibi öyküye aktarmak yanlış olur.
@@user-ks2bt3hb2x Belirli bir soyutlayım dönüştürüm ile ürün vermek gerekir, belirttiğiniz duruma tamamen katılıyorum. Çevremizi elbette olduğu gibi yansıtmamak, yazının gerektirdiği şekliyle aktarmak zorunludur.
@@suleymanyildirim7806 Burada belli açıdan, belli kurallara bağlı kalınarak yazma süreci anlatılıyor. Ama hakikatte her yazarın yazma serüveni birbirine pek benzemez. Sadece temel kurallar vardır, onu dışında özel bir yöntem, ya da yazma şekli yoktur. Mesele bu videoda önce çok uzun süre bekleyip araştırma yaptıklarını söylüyorlar. Ben öykü yazarken beklemem, hemen başlarım. Sonra üstünde bol bol çalışırım. Roman yazmak ta ise hazırlık önemli. Aylarca yazmaya başlayamadığım oldu.
Romanın kurgulanma asamasi ve olay orgusunde dallanma budaklanma aşamaları nasıl yapılıyor.
Bir de bazen bir karakter fikriyle yola çıkarak onu maceraya çıkarıyorum
Bazen de bir olay fikriyle başlıyor ve o olayı yaşayacak karakterler tasarliyorum.
Bu iki yöntemde de bir süre sonra tikaniyorum
Bu konuda ne yapmalıyım?
Sorun yönteminizde. Bir karakter aklınıza gelince onu maceraya çıkarmak yerine ön çalışmanızı uzun tutmalı, karakterinizi ayrıntılı olarak kurmalı, macerasının niteliği ve somut olarak yaşanacakları yazmaya başlamadan önce düşünmeli, tasarlamalısınız. Neler yaşanacağını bilmediğiniz bir macerayı sonuna kadar götüremezsiniz. Hikayeyi kurmadan yazamazsınız. Karakteriniz çıkış noktanız olabilir ama diğer ayrıntıları kurmazsanız tıkanırsınız. Kurma işini yazma sürecine bırakmamanızı tavsiye ederim. Aynısı diğer durum için de geçerli. Olay fikri yazmak için yeterli değil. O olayın ayrıntılarını, karakterlerinizin özelliklerini uzun bir çalışma sürecinde oluşturmalısınız ki onları gerçekten tanıyın. Her iki durum için de kast ettiğim masabaşında bir oturuşta bir şeyleri oluşturmak değil. Hikayeyle, karakterlerle, meselenizle hemhal olacağınız uzun bir zamanı birlikte geçirmek. Onları iyice içselleştirmek. Sizin bir parçanız haline getirmek.
Kendi yaptığımı anlatayım size belki bir fikir olur. Ben olay örgüsü veya karakterden önce fikir ortaya atarım. Kurgu boyunca o fikri karakterler ve mekanlar aracılığı ile tartışırım. Bu fikir için çatışma terimini kullananlar da var.
@@irmakzileli714 çok teşekkür ederim. Tavsiyelerinizi uygulayacağım
@@Samothraki.i teşekkür ederim önerilerinizi dikkate alacağım
Merhaba, ben öykü türüyle ilgilenen bir edebiyat severim. Yazma anlamında da öyküyle ilgileniyorum. Karakter tasarlarken yakın çevremizden faydalanmanın avantajı ya da dezavantajları olabilir mi? Olabilirse bunlar neler olabilir? Merak ettiğim bir diğer konu ise yazarların bir kısmı bir karakterin etrafında farklı karakterler yaratacağına tipler yaratabiliyor ya da bir karakter değil de onun yerine bir tipi kaleme almayı tercih edebiliyor. Bu yarattığımız tipler ya da karakterlere eşit mesafede olunmamasının bir göstergesi oluyor gibi geliyor. Bu yazdıklarımızda angaje olmak gibi bir handikaptan gerçekleşiyor olabilir mi?
Ben de uzun zamandır öykü yazıyorum. Öykülerim edebiyat dergilerinde yayımlandı. Elbette çevrenizden faydalanacaksınız, ama dikkat edilmesi gereken noktalar var. Çevrenizde yaşanan bir olayı olduğu gibi öyküye aktarmak yanlış olur.
@@user-ks2bt3hb2x Belirli bir soyutlayım dönüştürüm ile ürün vermek gerekir, belirttiğiniz duruma tamamen katılıyorum. Çevremizi elbette olduğu gibi yansıtmamak, yazının gerektirdiği şekliyle aktarmak zorunludur.
@@suleymanyildirim7806 Burada belli açıdan, belli kurallara bağlı kalınarak yazma süreci anlatılıyor. Ama hakikatte her yazarın yazma serüveni birbirine pek benzemez. Sadece temel kurallar vardır, onu dışında özel bir yöntem, ya da yazma şekli yoktur. Mesele bu videoda önce çok uzun süre bekleyip araştırma yaptıklarını söylüyorlar. Ben öykü yazarken beklemem, hemen başlarım. Sonra üstünde bol bol çalışırım. Roman yazmak ta ise hazırlık önemli. Aylarca yazmaya başlayamadığım oldu.