Almanya'da öğretmen olarak çalışıyorum, bu videoda dikkatimi çeken ilk şey öğretmenler bile Türkiye'de kendi uzmanlık alanlarında, kendi sorunlarını açıkça konuşma özgürlüğüne sahip değiller. Çocuklara nasıl eleştirel düşünmeyi, sorgulamayı öğrensinler ki
@@furkancolak4628 Türkiye'de Alman dili ve edebiyatı okuyanların burda Almanca öğretmeni olarak çalıştığını duydum ama diğer bölümler hakkında bir bilgim yok. Alman konsolosluğundan bilgi alabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla Almanya nitelikli iş güçü için özel bir kanun çıkarmıştı.
@@furkancolak4628 Almanya'da öğretmen olmak için iki branş mezunu olman lazım. Fizik+beden veya matematik+coğrafya gibi. Sadece rehberlik ve okul öncesi için istisna var. Özel okullarsa bizdeki ücretli öğretmenlik gibi Türkçe öğretmenliği yapabilirsin ama talep çok çok az. Kadrolar dolu. Özelde Branşlar için özelde B1 de kanunen yeter ama B2 isterler en az. Devlette C1 zorunlu. Rehberlik ve okul öncesi fakülteden bı altı olan aisbildungla erzieher (eğitmen) olarak sayıldkları için 2 branşa ihtiyaçları yok. Maaşları daha düşük. Onlar da devlette çalışmak istiyorlarsa c1 almalılar ama özelde B2 aranırken talep çok olduğu için B1 al gel diyen okullar bile var. Mavi diploma bende de var araştırdım ama pek bir artısı ekşisi yok. Almanya'da çalışan için Boğaziçi ile Hakkari'nin farkı yok. Devlette öğretmenim. Okul öncesi öğretmeniyim. Atanmadan önce "ya atanamazsam" diye her ihtimali araştırmıştım o yüzden bunları hatırlıyorum. Ataması fazla olan bir branşta isen atanıp devletin 5 yıllık göndermesi ile gitmen ve dönmen en mantıklısı bence
Bitirdiler eğitimi yazık ya cidden yazık üzülüyorum ülkemin gözlerimin önünde bitmesine... Ziya Hocam umarım rahat uyuyorsunuzdur. Bu ülkede rahat uyuyan eğitim caimasında tek sizsiniz.
@Anarchist Sheep her bakana böyle bakarsak onlar ne işe yarıyor insan olarak Senin benim mi sözüm geçicek , onların birleşip sistemin yanlış olduğunu dile getirmesi lazım.
İngilterede mimarlık yapıyorum ve devlet okullarını dizayn ediyorum. Türkiye’deki okulları burada okul diye açmazlar hiç bir standarta uygun değil. Okullar bir ülkenin geleceği için en iyi yatırımdır!
@@isminivermekistemeyenmert9358 Google’a Stationary Crown Woods Academy London Eltham yaz. Sıradan parasız bir devlet okuludur projesinde çalıştım. Sağlıcakla…
@@biracayipinsan okula baktım. bende bunu hakediyorum, din öğretmeninin sadece islamı anlatıp müslüman olmayanları ayrıştırmadığı bir sistemde öğrenci olmak istiyorum :(
@@rzabadem8839 İngiltere eğitim sisteminde öğretmenler etnik, sosyal, psikolojik problemlerden dolayı görevlerini tam yapamamaktadır. Uygulanan teknoloji modellemeleri yetersiz, öğrenciyi tembelliğe iten ve gerçek hayatta uygulanamayan bir eğitim evresi sunar. Dış bina cephesi eğitimi ayakta tutmaya yeterli olsaydı; Batı zihniyetinin yöntem-yönetim stratejisindeki iç dinamikleri bir işe yarar; müttefikimiz saydığımız Almanya Bergama Tapınağı'nı ülkemden parça parça aşırmazdı. Burada benim eğitim sistemimden önce mühendis değil, 'hırsız' yetiştiren kendi sistemlerini sorgulamalıdırlar. (.)
Onlar öğretmen odasında bile konuşamaz takma sen herkes halinden memnun bizim okulda 4bin maaş 3bin ekders i kim alıyor sence BEDENCİLER. hiç derse girmeyen kim var hadi bil PDR.. MEMUR dediğin napıyorr telefonda okey maaşı 6bin. Matematikçi 4500 amann takmaa ahiret var diyiylerrr hee boş yapmaa
@@aa-ys7jd Maaş ile mutluluk oluyorsa, sen de mutluluğa sahip olabilirsin. Bir genelev ile anlaş ve çalışmaya başla, maaşları eminim iyidir. Bu örnek sert geldiyse oto sanayide, marangozda çalışabilirsin veya maden işçisi olabilirsin. Nasıl fikir? Mutluluğu, huzuru paraya bağlamakta farklı bir şeymiş.
Türkiye’nin eğitimle olan sorunu basit aslında. Bir sınıfa eğitim verdiğiniz zaman aslında 2 nesil sonrasını eğitmiş olursunuz. Ama sistem çok değiştiği için hiçbir nesil eğitilemedi.
@@eefeoztoprak28 yalan söylemiyorum, 20 yaşındayım, mezifonda bir ilkokulda(şu an Google haritada göremiyorum) ali rıza diye bir hocam vardı, daha okulumun ilk gününde hocadan dayak yedim, matematik dersinde auağa kaldırırdı soru sorardı, bilemezsem gel yanıma vurmayacağım yaklaş derdi ardından tokat atardı. ben de o zaman küçücüktüm aileme söyleyemiyordum. şu an kendisine ne oldu bilmiyorum belki vefaat etti. böyle sisteme lanet girsin, kendimi 12 yıl hapiste kalmış gibi hissediyorum.
Özel okul öğretmenlerinin yaşadığı sıkıntılardan bahsedilmemiş bile, sadece devletin sömürüsü anlatılmış bir de şahısların sömürüsünü yaşayan özel okul öğretmenlerini dinlemek lazım...
Esim sozlesmeli ogretmendi, hemen hemen hergun kadroya gecis konusurduk ve cok zor "partili" bir idarecisi vardi. Sonuc itibariyle birakti ve Norvec'e tasindigimizdan sonra gerekli denklikleri verip; "special needs assistant" oldu bir okula. Atamasi hemen oldu. Bazi seyler bazi yerlerde dogru yapilabiliyor.
@@YusufAnkaAslan Esim konuya daha hakim ama bende butun surecde bulundugum icin biliyorum; yazayim madem soruldu. Denlik almak mezun oldugunuz okuldan ve aldiginiz derslere gore degisiyor. Burada Yildiz mezunu bir baska ogretmen arkadasimizda aldi ama O'nun aldigi dersler daha azdi. Esim Pamukkale uni, mezunu; bizim daha fazla ders almamiz gerekdi. Oyle veya boyle aslinda kendi okullarindan okumaniz istendiginden; nerdeyse tekrar okudu diyebilirim. Gecesi gunduzune karisti.
Insan enerji dolu, mutlu, hayalleri olan, motivasyonu yüksek, yeniliğe, bilgiye açık taptaze bir canlı olarak dünyaya geliyo ve çoğu 'eğitim' fabrikalarında körelip umutsuz bireyler olarak hayat mücadelesi vermeye çalışıyor, yeteneklerinden bi haber şekilde...
lise 3 e geçtim bu zamana kadar hep devlet okulunda okudum ve bir kere bile laba gitmedim lisemde nerdeyse 2000 öğrenci olucak lab demeye bin şahit isteyen odalar da sınıflara dönüştürüldü bilgisayar odası antik çağdan kalma spor salonu diye yutturulmaya çalışılmış rutubetten nefes alamadığımız bir asla okula yetmeyen bir yer bahçe desen o da küçücük
Annem öğretmen, 3 çocukla babam kötü bir insan olduğu için yeteneğini geliştirerek okudu.. kafası zaten çok doluyken kpss ye çalıştı sabahlara kadar uyumadı çalıştı bazen hiç konuşamadım annemle sırf ders çalışıyor diye kendi derslerimi bıraktım eve baktım yemek yaptım kardeşimle ilgilendim annem sınava girdik biraz vakit geçirecektik ki sınav iptal edildi annem 5 gün sabaha kadar uyuyamadı ağladı sürekli annem yanındayım desem de psikolojisi bozuldu diğer yapılacak olan sınava hiç çalışamadan girdi şimdi de puanlar açıklandı evet annem şimdi ilaç kullanıyor benim annem de öğretmen mükemmel yetenekleri olan bir öğretmen 6 sene halk eğitim merkezlerinde asgari ücretin altında bir maaşla eve 2 ekmek getirmek için çalıştı hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum hiç kimseye sistemden nefret ediyorum
4:44 de kartondan tasarlanan elin aynısını bende yapmıştım, hem de 0 kaynak, 0 yardım, zaten internet diye bir şey yok. Değerimizi bilemediler. Benim tasarımımda kendi elimden örnek almıştım, mesela bazı parmaklarımızı kapattığımızda bazıları otomatik olarak kapanma eğilimine giriyor, bunu kısa ve uzun ipler kullanarak birleştirince aslında eksik parmağı olan insanların 3 parmakla falan kullanacağı analog bir el olmuştu.
Kardeşim öğretmen. Durmadan “proje” hazırlıyor. Proje ne mi? Böyle ödev gibi, böyle program gibi bir şey. Boş vakit yok. İdareciler devamlı “proje” veriyor. İdarecilerin maksadı, kendi üsleriyle yaptıkları toplantılarda “ben okulumda şu kadar proje hazırlattım” diyebilmek ve göze girmek, yükselmek vs. Sanki komünist Çin gibi! Öğretmenler yaz tatilinde bile proje hazırlıyor. İtiraz edenler mobbinge maruz kalıyor. Bu öğretmen proje mi hazırlayacak, kitap mı okuyacak, kendini mi geliştirecek, tatil mi yapacak? Adam olmayız vesselam.
Çalıştığımız köy okulunda bir servis mafyası yıllardır biz öğretmenlerden sözleşme yapmadan fazla fazla para alıyor.Üstelik bize bağırıyor,baskı yapıyor,okula gelip müdür gibi toplantı yapıyor.Milli eğitim,cimer ,jandarma hiçbiri bir şey yapmadı.Can güvenliğimizden korkuyoruz
Ben 18 yaşındayım.Çocukluk dönemimde bana kadın işi tam öğretmen ol diyen mi dersiniz ,oturduğumuz yerden mütevellit öğretmen döven insanlar mı dersiniz...Öğretmenlik cidden kutsal bir meslek.Otu boku kutsal olarak yaftalayan bir insan değilim ama toplumun yapıtaşı eğitim değilse nedir ki?Toplumu yarına hazırlayan ve hazırlayacak olan insanları çağa uygun,seküler ,analitik düşünme becerileriyle donatan yine öğretmenler.Bu söylediklerim Türkiye şartlarında biraz garip geliyor çünkü şuan dersliklerde radikal,gerici ve savunduğu siyasi görüşü öğrencilerine empoze etmeye korkmayan bir sürü öğretmen dolu iktidar sayesinde.Ben işini aşkla yapacak olan atama bekleyen o kadar öğretmenin atanmamasını halkı eğitimsizleştirme ve cahilleştirme çalışmalarının bir parçası olarak görüyorum açıkcası.Bakın ben ortaokula geçtiğim günden beri bir elin parmağını geçmeyecek kadar öğretmen gördüm bize cidden eğitim veren,müfredatın dışında da bizi hayata hazırlamaya çalışan ,gözümüzü açmaya çabalayan...
Bir şeyler veremeyeceğime inandığım zamanlarda öğretmen olmayı o bölümü okusam da istemedim . O süre içerisinde öğrendim ve ruh çalan hayata karşı yeniden ruhumu elime aldım. Sonra gün geldi ve bugün sınava girdim. Şöyle düşünüyorum ee benim çocuklarla keyif almam gerekiyor. Onlarla hayatı tüm yönleriyle yeniden hep yeniden keşfetmem gerekiyor. İçimde de onlarla paylaşmak için sabırsızlandığım yaratıcılığa dair çok şey var. Gerçeklerin farkındayım. Tıpkı sizin gibi... Ama hiçbir zaman kendim olmaktan vazgeçemem. Vazgeçmek ölümle aynı değerde. Vazgeçemem! Bu yüzden hiçbir ütopik yanı yok söylediklerinizin.. Sadece Türkiye fazla distopik. Diyelim ki bu distopik dünyada öğrenci öğretmen karşılaşmadı. Bu büyük bir ihtimal. Başka bir dünya mümkün yerde karşılaşır mutlaka. Çok kolay olmasa da en temel şey, hayallerinin başka hayallerle çarpışacağı. Karşılaşma imkanı bulacağı. Yaşım 32 ve bu imkanı hep diri hep çocuk bırakıyorum. (nedense yazmak istedim.) teşekkürler yorumunuz için.
Sistem en baştan yanlış. Bakın bir arkadaşım vardı, matematik dehasıydı desem inanır mısınız? Gerçekten öyleydi ama bu arkadaş şimdi Türkçe öğretmeni. Neden matematik okumadı? Belki dünyanın sayılı matematikçilerinden olacaktı. O dönemin koşullarında Tükçe öğretmenliği gelirse kendini kurtarabiliyordu ondan. İnsanlar yeteneklerine göre meslek seçmiyor, kendini kurtarma derdiyle meslek seçiyor. Öğretmen olabilmek, belli başlı sınavları kazanmaktan geçiyor. Öss vardı, burada öğretmenliği hak edecek puan almalı. Bitirince aynısı Kpss için geçerli. Kimler kazanabiliyor, Öss ve Kpps'yi (torpil vs olmadığını düşünerek soruyorum) En bireysel olanlar kazanıyor. En bireysel olanlar kendini daha verip öğretmen olabiliyorlar. Sistem en bencil olanlara bir şeyler veriyor. Peki bencilliği sayesinde öğretmen olan bir birey, nasıl hümanist bireyler yetiştirecek? Halbuki insan sosyal bir varlık değil mi? Sistem en baştan yanlış.
Sistem herkes için emek sömürüsü üzerine işliyor, ötekileştirilenin derdiyle dertlenmedikçe herkes bu zulüm sisteminde ezilecek, emeği gasp edilecektir...
Annem öğretmen olmasına rağmen ben de öğrenciyken öğretmenliği küçümserdim, ücretini düşük bulurdum. Öğrenciler lütfen öğretmenlerine küçük gözle bakmasın. Kendi annemden biliyorum yeri geliyor o çocuğun derdiyle annesinden babasından daha yakından ilgileniyor öğretmenler, her türlü dersle ilgili olan olmayan sıkıntısını paylaşıyor derdine çare olmaya çalışıyor çoğu öğretmen. Gerçekten çok çok zor bir meslek ve çok daha iyi ücretleri ve koşulları hak ediyorlar.
Buna sessiz kaliyoruz. Buna biraz da biz sebep oluyoruz. Biliyoruz ama susuyoruz. Onların yanında olduğumuzu bilmeleri gerekiyor. Bizim de sesimizi çıkarmamız gerekiyor. Ama nasıl? Hem çocuklarımızın eğitimi için hemde onlar için.
Sınıf öğretmenliği mezunuyum,söylenilen her şeye yüzde bin beş yüz katılıyorum.Meslek o kadar itibarsızlaştırıldı ki imkanı olan bir gün bile yapmak istemiyor.Yapan da bir gün bir şeylerin değişeceği veya yetiştirdiği çocukların yarınları kurtaracağı umuduyla yapıyor.Dilerim o umut gerçek olsun.Ve öğretmen sıfatı almış herkes öğretmendir.Kadrolu,sözleşmeli,ücretli zerre kadar fark yok bizim gözümüzde.Bu meslekte çalışan herkese bolca sabır diliyorum,her anlamda...
Merhabalar ben 24 yaşındayım denizcilik işletmeleri yönetimi son sınıfım ama aklım kalbim hayalimdeki meslek hep öğretmenlikti fakat tam da bu sebeplerden dolayı etkilenip hayallerimin peşinden koşmak yerine başka bir bölüm okudum içimin bir kenarında hep bir ukde kalıcak öğretmenlik…. Şu an bile hazırlanıp 25 yaşında okul öncesi öğretmenliği okusam mı diye düşünüyorum ama öğretmenliğin 4 -5 sene sonra teknolojinin de ilerlemesi ve yeni dünya düzeniyle ne durumda olucağını hiç kestiremiyorum. Öğretmen olamadığım için nerdeyse her gün ağlıyorum. Öğretmen olsaydım daha mı mutlu olurdum düşüncesi aklımdan hiç çıkmıyor 🥺
@@lemanerenerdi6608 Merhabalar,maalesef dünya düzeni değişiyor ve bir y kuşağı olarak biz bu düzende pek yer edinemiyoruz.X kuşağı gibi mesleklerin bir anlamının olduğu bir çağda değiliz artık,Z kuşağı gibi de teknolojiyle bütünleşemiyoruz maalesef.Yani en kültürlü,birikimli ama en işsiz ve arada kalmış kuşak biziz zannımca.Hayatla ilgili olarak şunu söyleyebilirim,her zaman istedigimiz şeyin peşinden gitmek gerektiğini düşünüyorum ama bazı şeyler istek değildir sadece bir hevestir,altında yatan başka duygular vardır,bu ayırdın farkına varın.Ben bir öğretmen olarak mesleğe güçlü duygusal bağlarla bile bağlı değilim artık ve yapmayı da düşünmüyorum,mesleğin geleceği apayrı bir konu,her zaman öğretmene ihtiyaç olacaktır ancak gerçekten isteyip istemediğinizi ve gerçekten istediğiniz şeyin ne olduğunu iyi anlayın.Umarim her şey gönlünüzce olur 🌻
@@evrimb Ah gözlerim dolu dolu okudum cevap vermezsiniz diye yazmıştım halbuki…. Ne kadar tatlısınız, evet çok haklısınız eskiden “öğretmen” olmanın bir saygınlığı varmış, aslında okuduğum meslek küresel bir meslek Dünya’nın çoğu yerinde tutunabileceğim bir alan. Lisede de denizcilik okudum ve lojistik alanında iş imkanı da fazlasıyla var ama sanırım çevremde öğretmenlik yapmayan kimse olmadığından nasıl olduğunu da kestiremiyorum ve hayallerimi süslüyor. İnsan yaşamadıkça içine girmedikçe uzaktan çok güzel görünüyor çünkü…Nişanlım asker biraz da ailemin öğretmen olsaydın saygınlığın olurdu beraber atanırdınız tarzı eleştirileri içimi yiyip kemiriyor sanki asker eşi olabilmek için illa öğretmen ya da devlet memuru olmak gerekiyormuş gibi kendimi suçluyorum. Bu ülkede bu şartlarda hayata tutunmak gerçekten çok zor. Umarım sizin de her şey gönlünüzce olur🧡🌾 vakit ayırıp yazdığınız için çok teşekkür ederim🙏🏻
@@lemanerenerdi6608 yaa elbette cevap vereceğim,gönlünüze dokunduysam ne mutlu 🌸 dediğiniz gibi her şey dışarıdan çekici görünüyor,içine girdikçe zorlaşiyor.Çevrenizin beklentisinden bağımsız gerçekten istiyorsanız yapın.Zaten her yerde yapabileceğiniz küresel bir işiniz var,cebiniz dolu yani.Hayatinizin bundan sonrasını toplumu veya başkalarını tatmin etmek için değil sadece kendiniz için yaşayin,yapın.O zaman ışığınız da parlayacak.Siz siz olduğunuz için değerli ve yeterlisiniz ayrıca,öğretmen veya başka bir şey olmanız gerekmiyor.Bunlari bazen unutuyoruz.Ben sizi hiç tanımayan biri olarak belki kilometrelerce öteden size bunu küçücük hatirlatmiş olayım.Sizi tanımıyorum,ama iyi ki varsınız,hayatın bir rengisiniz.Yolunuz açık olsun ❤️💐
Fransada okuyan bir öğrenci olarak söyleyebilirim ki, fransadaki ve türkiyedeki okullar arasında dağlar kadar fark var eğitim sistemi de keza öyle. çok üzülüyorum ülkem için, seçimleri beklemekten başka bir çaremiz yok maalesef.
@@Saadeth gerçekten çok zeki biri olmalısın Adalet Kavramını bu denli küçümseyen biri çok zeki biri olmalı sizi tebrik ediyorum...umarım bir gün adalet siz bir kocan .müdürün ...ve çocukların olur...şu an yaptığım şey çok adaletli oldu belki ..eğer degilse bile sizin için hiçbir anlamı olmayan bir kavram için lütfen kafanızı yormayın..
@@Saadeth maşallah şahsıma methiye yazmışsınız ..önemli olan anlam mana ve ruhtur ..sekilcilik ve dilbilgisine takılmaniz ne kadar küçük şeyleri önemsediginizin kanıtı , şeytan 😈😈😈😈 sekilcidir ..küçük seyletden faydalanır ..çok şeytani sinsi bir karakter sergilediniz.. estetik,mimari bir hata var okullarda bunu kanıtlarım sizlere okullar çocuklar için adate bir hapishane mimarisi gibi inşa edilmiş .. dünyasının farklı mimari yapılarını görmüş biri olarak yazdım ...oysa siz ...adalelet kavramını neye bağladın nasıl bağlantı kurdun...gerçekten zekan çok parlak konuyu çok özetledin ...zeka konusuna gelince edebiyat yeteneğin olabilir ... Türkçe öğretmeni olduğun için ama bence sen hasta ruhlu birisin ..seni adaletsizlik tarafımca yargılayıp adaletsiz lik yapınca .hemen tepki veriyorsun ..demekki küsümmsedigin kavram aslında senin için çok gerekli ..bunu unutma ..sinirlenince hemen nasılsa kuduruyorsun
@@Saadeth çocukların okula gitmek istemediği bir hapishane mimarisi okullar heryer beton ...demir tuğla .. karanlik pis ve leş kokuyor..bunun daha iyisini istemek neden yanlış ... eleştiri yapma özgürlüğü yokmu nasıl bir anlayış bu .. Türkiye'de son 80 yıldır mimari açıdan estetik hiçbir şey yapılmadı ...yok olsa dünya çapında mimari ödül alan mimarlarımiz olurdu ...yok varsa söyleyin Zaha hadid..gibi mesela ... Isim tamlaması dil bilgisi filan ...sıfat zamir tümleç....ne bu konu bu mu yani .. Türkçe benim ana dilim değil sonradan öğrendim bu kadar biliyorum..
@@Saadeth çocukların mutlu olmadığı hiçbir yer okul değildir..okul sadece okumanın öğrenildiği yer değildir ... eleştiri olmadığı yerde asla hiçbir şey öğrenilmez..
@@Saadeth hepsi alıntı çalıntı sözler ... kendinize ait neyiniz var ...edeb -siz edebiyat yapıyorsunuz...yazma yeteneğiniz iyi olabilir ama ...yalaka kişiliğiniz var ..saraylarda uşaklık yapacak kişiliktir sizinki ...halk acı icinde açlık sınırında yaşıyorken ..okullar saraylardan daha güzelmiş. Vaybe ..Japonya'da mi yaşıyorsunuz ..yoksa İsveç Norveç mi orası tarif ettiğiniz yet Türkiye değil ...Allah sizden sizin gibi kişilerden fakirin ve mazlumun hakkını mutlaka alacak ..sırça köskleriniz hepsi çalıntı kul hakkı ..eğitim sistemi dünya sıralamasında sonuncu . Okuduğunu anlamayan .. sayısal beceri yok ...dünyada en kötü eğitim sistemi var sonuç ortada .. vicdan sahibi iseniz biraz dürüst olun bari ... yazdığınız %2 kısmı doğru ..o tip çocuklar ve kişiler var ..ama genel analiz %98 yanlış ..çünkü sistem bozuk ..işleyiş yanlış hata ...sizde o sitemim çarkını çevirip rant elde eden kişileriniz...kul hakkı yiyip çalan hırsızlar sizi ...
bende eski bir milli eğitim personeli olarak önerilerimi yazmak isterim. 1. öncellikle 9. sınıfa kadar özel okul olmamalı. okullar küçük az mevcutlu ve mahalle okulu olmalı. bu toplumun tüm katmanlarının birbirini tanıması için çok önemli. 2. öğretmenlik mesleğine giriş güzel sanatlar gibi ayrıca bir yetenek sınavı ile öğretmen adaylarını almalı. ülke ihtiyacı kadar öğretmen alınmalı. en az %80 eğitim fakültesi kontenjan azaltılmalı. 3. ideolojik temelli eğitim modellemesi bırakılmalı. bilimsel temellere ağırlık verilmeli. 4. sınavlar 2-3 yılda bir değişmemeli. sadece gerekli görüldüğünde revize edilmeli. 5. öğrencilerin kullanabileceği sosyal alanlar oluşturulmalı. bunlar sadece ders amaçlı değil günlük kullanılabilir ulaşılması kolay olmalı. 6. eğitim alanı yöneticileri (bakan, müsteşar, şube müdürleri vs) tam liyakat esas alınmalı. eğitim yönetimi ödül veya ceza alanı olarak görülmemeli. 7. planlamalar 1-2 senelik değil kısa 5 orta 10 uzun 20 yıl olmak üzere ayarlanmalı. 8. okulların disiplin uygulamaları yapabileceği mekanizmalar kurulmalı. sınıfta kalmanın olmaması veya adli olaylara bile ceza verilememesi ciddi sorunların temellerinden. 9. laboratuvarlar, sanat atölyeleri vs baştan savma, görüntüden ibaret olmamalı imkanlar ölçüsünde işlevsel olmalı. 10. öğrenciyi okulda tutabilecek yıl boyu her öğrenciye hitap eden yerel programlar olmalı. çocukların sanata yönlendirecek ayrıca branşlaşma sağlanmalı bir türkçe öğretmeniyle tiyatro veya beden eğitimi öğretmeniyle folklor gibi geçiştirici uygulamalar yerine bu branşlar güçlendirilmeli. daha aklımda çok madde var ama uygulanmıyacak bu kadar madde sanırım şimdilik yeterli:)
Gir 50k ya iş bulamama ihtimalin yok. Sistem herkese hayat garantisi veremez zaten. Türkiye de mükemmel bir sistem var sadece insanların gözü yükseklerde.
@@wanorayt7886 Üniversite bilim,sanat ve sporun merkezidir şu anki gibi herkesi üniversiteye sokamazsın, yüksek lisans ve doktora da senin başkasının önüne geçmen için değil alanında uzmanlaşman ve tecrübe kazanman içindir. Yani bu sistem mükemmel değil ve kimse masabaşı işim olsun diye tepinmiyor. Birçok genç Avrupa’da garson olmak istiyor. Gözler de yüksekte değil sadece haklarını istiyorlar.
@@keremyldrc2233 Üniversiteye herkesin girebiliyor olması hiçbir şeyi değiştirmez. Sonuçta herkes güzel üniversiteye gidemiyor zaten amaç toplumsal sınıfları oluşturmaktır ve eninde sonunda oluşmaktadır. Belki işsizlik bir problem olabilir o konunun da üniversitelerle bir ilgisi yok. Ekonomi kötü olduğu için insanlar yurtdışında gelecek arıyorlar. Sistem kötü olduğu için değil.
Öğretmenlerin öyle çok sorunu var ki.Kimi hapis gibi bir yere ataması yapılmış sevdiği ailesinden uzak bir türlü tayini çıkmıyor,kimi evine ekmek yetiştiremiyor...Bu insanlar önce hayatlarını düzene sokacaklar ki öğrencilerine verebilecek motivasyonu bulsunlar.Yazık.Öyle üzülüyorum ki.Tercih dönemim ve kalbimde köy okulunda öğretmen olabilme isteği olan ben yazamıyorum çünkü atama yok.Yazık
1. Sınıfta, hocanın tahtaya yazdığı soruyu bilemedim diye, beni boğazımdan tutup, tahtaya yaslayıp, havaya kaldırmıştı. (Kadın bir öğretmendi) Bunun haricinde de tamamen ayrımcı bir tutumu vardı, nedense bana bağırırdı, hatta benimle dalga geçerdi. şikayetçi olduk, bir şey olmadı. Sınıf değiştirmek istedik, olmadı. 2. Sınıfı da o kadınla okumak zorunda kalmıştım. 3. Sınıfta yine sınıfımı değiştirmediler, annem müdürle kavga etti ve okuldan çıktık. Başka bir okulun kapısına dayandık. Annem yalvardı resmen beni oraya almaları için. Okul da; silgi, tebeşir, biraz da nakit para karşılığında beni almayı kabul etti. 3. Ve 4. Sınıfı orada okudum, olağan üstü güzel yıllardı. Benim derslerin her zaman kötü kaldı, ne ders çalışma alışkanlığım olmuş ne kitap okuma alışkanlığım, yapacak bir şey yok. Ama sosyal olarak, insanlar ve öğretmenler olarak mükemmel iyi gelmişti bana. Öğretmenimiz biraz yaşlı çok tatlı bir kadındı. Tüm sınıfı bedavaya Ankaraya ve Çanakkaleye geziye götürmüştü. Yani demek istediğim, Türkiye de her şey şansınıza bağlı. Ya Zengin olacaksınız ya da Şanslı :')
Eskiden de böyleydi bu durum maalesef, 30 sene 40 sene önceye gidin öğrenciler yine kaliteli eğitim alamazdı, öğretmenler de fazlasını veremezdi :))) Ama bazı okullarda şans eseri iyi öğretmenler veya öğrenciler toplanırdı ve o okullar başarıyı yakalardı. Tamamen bireysel başarılar yani... Sistemde spor veya eğitim anlamında yetiştirme anlamında eksik var bence. Olimpiyatta kaç madalya aldık, benzer ülkeler ve onların okullarından yetişen gençler kaç madalya aldı sadece buna bakın... Ayrıca öğretmen hayatını veriyor öğrencilerine, okuluna, 3 ay tatil çok diyenler yanlış düşüncelerde... Diğer meslek gruplarında kendi ailesini, hayatını ihmal edip onca öğrenci ile ilgilenen başka kim var? Doktor bile mesaili çalışır ama evine gider ailesine bakar, seminere gider, hastam akşam nasıldı yarın ne yapayım diye pek düşünmez. Öğretmense öğrencileri için hergününü planlar, düşünür, koca bir yıl kafa patlatır ki öğrencileri sene sonunda başarılı olsun... Bu tarlada karpuz yetiştirmekten öte bir hayattan kopuş ve sabır işi... Bilmeyenler anlayamaz.
@Lavinia işte yanlış olan o. Sınav odaklı sistem olmamlı. Çünkü öğrenciyi bıktırmak olur bu. Senin verdiğin her bilgiyi sınav adına öğrendiklerini sanıyorlar. Halbu ki öğrettiklerimiz nerede kullanılır veya ilgi alanlarımız neyse onlara göre kullandırmalı yani uyguluamalı olmalı. Bir insana uzayda yaşam konusunu açsan merak eder ve araştırır. Eğitim sistemi böyle değil işte. Düşündürmüyor.
7 yıllık öğretmenim geçen sene 8. Sınıftan 6 tane öğrencı okıma yazma bılmeden mezun ettık bırakıyorum idare dıyor kı bakanlık müsade etmiyor geçireceksin dıyor okuma yazma olmadan hangı geleceği inşa edeceğiz. Taamamen cahil avam gelecek inşasına çalıştırılıyoruz.
İlkokul ve Ortaokul deneyimim tamamen berbat geçti. İlkokulda daha 1. Sınıfta okul nefretini kazandım (tam anlamıyla bir diktatör öğretmen yüzünden). O günü hala hatırlıyorum (yani gerekli kısımları), öğrenciler arasında yaptığı ayrımcılığı... 2. sınıfta daha yeni bir konuya geçmiştik ve gram birşey bilmiyorduk, tahtaya o konuyla ilgili bir problem yazmıştı (malum, ders matematik), yapmamız gereken işlemi görmediğimiz; yeni geçtiğimiz halde problemin cevabını istemişti. Yalakası olan sınıf arkadaşımı kaldırmıştı ve anlam yaratmayan şeyler söyledi. Verdiği tepki ise kısık sesle tamam olmuştu. Kendisine öğretmen demek istemediğim diktatör sonra beni kaldırmıştı. Bir önceki işlediğimiz konu üzerinden problemi çözmeye çalıştım. (ki sınıf arkadaşımın dediklerinden daha mantıklıydı, hiçlikten sayılar üretmiyordum) Kulağımı yaklaşık 15 saniye çekmekle kalmadı ve üstüne üstün bağırarak (yan sınıflarında duyabileceği kadar sesli bir şekilde) gerizekalı diye bağırmıştı. Dürüst olmak gerekirse, ondan şiddet görmeye alışmıştık sınıfça. 20 kez sert bir şekilde dayak atsa bile bunu normal karşılardık. Anıya geri dönelim. Bana bağırdıktan sonra ise problemi anlatmadan sadece şu bu olur diye hızlıca yapıp geçmişti. En azından sıra arkadaşımın beni teselli etmeye çalışması güzeldi. O berbat psikoloji ve mental sağlık ile elbette derslerden koptum ve notlarım düştü. 4. Sınıfta biliyordumki yüksek notlar almam gerekiyordu ve bu yüzden okulda gördüğüm dersleri dinlemeyip, internetten derslere çalıştım. Sınıf birincisini olmayı başardım ama bununla gurur duymuyorum. Büyük ihtimalle kötü psikolojim yüzünden veya böbürlenmeyi sevmediğim için, her neyse . (diktatör bana hala köle muamelesi yapmaya devam etti.) Ortaokul maceram ise karma karışıktı. Bir taraftan güzel, bir taraftan kötü. (kötü kısımlar daha fazla malesef). Matematik dersinde köle muamelesinin en kötülerini gördük. Hemde sınıfça. En kötü tarafı ise soruyu nasıl çözdüğümüzü en alakasız adımlarına kadar anlatmamız gerektiği. Yani 1+1'in neden 2 ettiğini anlatmaya çalışmak ile aynı şey. Artık o kadar bıkmıştım ki soruların cevaplarını bilsem bile anlatmamak için derse katılmıyordum, bazenleri kendi isteği ile kaldırıyordu (o da eğer sırayla bizi kaldırırsa oluyordu) çünkü konumum çok iyiydi. Önümde ve sağımda yapılı arkadaşlar vardı. Birde pencere tarafındaydım, (tahtaya dümdüz bakarken en sol kısımdaydı pencere kısmı) kafamı biraz eğerek bildiğin kamufle oluyordum. Hatta sıra arkadaşıma cevapları veriyordum, ona yardım ediyordum. Konudan baya saptım, her neyse . Bu huyu 6. Sınıfta kazandım. 7. Sınıfta pek kamufle olamadığım için cevapları bilmiyorum diyerek geçtim. 8. Sınıfta ise kamufle olabildim. 8. Sınıf psikolojik olarak baya kötü geçti. Fen dersinde mental olarak acı çekiyorduk. Türkçe öğretmemiz (sınıf öğretmemiz) eğitim kariyerinde gördüğümde en iyi öğretmendi. Ciddiyen bizi umursayan, çok çalışmanın değil, akıllı çalışmanın başarı getirdiğinin farkında olan bir öğretmendi, bizi hiçbirşeyde sıkmıyordu. İngilizcede baya iyiydim ve sanırım orta derdim. Yani çok kötü bir yanı yoktu. Görsel, teknoloji tasarım gibi derslerinden tamamen nefret ettim ve neden bunların ders olduğunu anlayamadım. 8. Sınıf olunca eğitim sistemini baya sorgulamaya başlıyorsun. Görsel öğretmemiz her sene değişti. En iyi görsel öğretmeni 7. Sınıftaki öğretmenimdi. Diğer öğretmenler gibi şunu kusursuz çizin demiyordu ve bize cidden nasıl resim yapmamız gerektiğini bizi zorlamadan, herkesin sevebileceği şekilde öğretiyordu. 8. Sınıftaki başka bir diktatördü. Bize sadece şu resimleri yapın demekle kalmadı, hakkımızda yalanlar bile söyledi. Ve sonuç olarak sınıf arkadaşlarımın hepsi türkçeden yüksek aldı (kopya falan olmadan). Sınavlardan ortalama 83'tü, öyle düşünün. Matematik ise 40'tı, üzücü. Şuan Lise 2 öğrenciyim. Tam anlamıyla bir cehennem. Elbette dediklerimden kat kat daha kötülerini yaşamış zavallı insanlar var malesef ve bu çok üzücü. Bir eğitim sisteminin en önemli parçası öğretmendir ve herkes öğretmen olmamalı. İşini ciddiyen severek ve gerçek amacıyla yapanlar öğretmen olmalı. Finlandiya eğitim sistemi bunu çok iyi bir şekilde uyguluyor. Diğer sıkıntı ise müfredatın her zaman bir aşağı indirilmesi. Yani 2010'lu yıllarda karekökün lisede öğretildiği halde 2020'de 8. Sınıflara öğretilmesi. Bu yüzden öğrenci birden fazla şeye yoğunlaşması gerekiyor ve bu öğrenciyi strese sokuyor. LGS'de gördüğüm soruların kat kat zorları gelecek nesle soruluyor. Her öğrenci bir dahidir ama onları açmak gerekir.
Öğretmenin motivasyonunu asıl kıran şey öğrencinin tembel tenekeligi Hiç unutmam öğretmenliğe başladığım ilk yıl Bölümümü çok seviyorum öğrenme ve öğretme azimle doluyum Benden önceki ücretli salak ( hiç sövmeye kalkmayın bu laftan daha fazlasını hak ediyor ) kitabın arkasındaki soruları soruyor herkesin notu 90 100 ders işleme yok tabii Ben geldim oturup ders işliyorum tabii ilk yazılıda notlar düştü nasıl tepki gösterdi öğrenciler diğer yazilida açık açık kopya çekmeye kalkmaları terbiyesizlik vs. Lise öğrencisi olunca.... Hani egosu tatmin için zor soran öğretmenler olur ya öyle bir durumda olsa başım gözüm üstüne Ama yok sadece tembellik 12 yıl zorunlu eğitim batsın Sınıfta kalmayı kaldır olacağı budur Zorla güzellik olmaz okulla işi olmayanın ne işi var okulda diğer istekli öğrencilere engel oluyorlar Daha Doğru dürüst okuyamayan çarpım tablosu bilmekten acizlere Diploma veriyoruz lise mezunu sözde ondan sonra eğitim kötü... öğretmenlerin motivasyonu düşük
Kayılıyorum, benim okulumdaki öğrenciler de öyle. Açıkça burası önemli sınavda sorarım diyorum gene düşük alıyorlar. Daha önceden hakkıyla işlemeye çalıştım ama cidden bir şey öğrenmemişler ve eksiklerini kapatmaya da çalışmıyorlar. Seminer haftası bitip de okul başlayınca nasıl tipler gelecek merak ediyorum. Ama sorun sadece öğrenciler de değil, maalesef çalıştığım yerde öğretmenler de tembel, uğraşmak istemiyorlar öğrenci profilinin kötülüğünden yakınıp o yüzden yapmak istediğim şeyler oturmuyor. Zümredeyim biri dersi düzgün işleyip diğeri işlemeyince işleyen kötü oluyor öğrencinin gözünde vs vs. daha bir sürü şey var da çok uzadı…
Okul öncesi öğretmeniyim ve 3 yıldır atama bekliyorum imkânım olsa bir dakika durmak istemiyorum burada. Öğretmenler çok itibarsiz,ülkenin neresinden tutarsanız elinizde kalıyor.
Değersizleştirme sadece öğretmenler için değil hemen her meslek örgütü bundan şikayetçi. Sanırım asıl sorun içi boş niteliksiz üniversitelerden mezun olup istediği değil ona gösterilen meslekleri yapmak zorunda hisseden kitlelerin oluşturduğu bir toplum inşa ediyor olmamız. Genel olarak insan kalitemiz çok düşük ve eğitimimiz çok yetersiz. (eğitimden kastım okul okumuş olmaktan ziyade medeni bir birey olarak yetiştirilmiş olmak aslında)
Çok güzel konuyu ele almışsınız ne kadar teşekkür etsek az..Kısaca söyleyelim bir ülkede eğitimi düzeltmezseniz o ülkeyi düzeltemezsiniz...söyleyecek birşey yok ..geleceğimizi şimdiki eğitim sistemimize bakarak söylemek kehanet olmaz..
Turkiye'de ogretmen olmak demek acik ara en iyi meslege sahip olmaktir. bu soylenenleri yemeyin gidin ogretmen olun. haftanin yarisi calismazsin, gunun de yarisi yoksun. yazin 3 ay tatil. yabanci okullarda gorup paskalya tatilini bile ekleyerek 2 tane somester daha cikardilar. hem musluman dini bayramlarinda tatilsin, hem de hristiyan bayramlarinda. toplamda birkac ay calismaya ozel sektor ortalamasinin ustunde maas alirsin. 1 milyonluk bir kitlen oldugu icin devlet dolar artisindan daha fazla zam yapar. zam yapamadiginda uzmanlik falan cikarip herkese ek maas basar. 1 sene boyunca uzmanlik sinavi kaldirilsin diye eylem yaptilar. bizim uzmanligimizi olcemezsiniz dediler. sinav ilkokul sinavi gibi yapildi giren herkes gecti, sinavi gorunce eylem muhabbeti bitti. bordroya bakip sevindiler. hangi meslekte gordunuz boyle bir olayi.
Bir öğretmen adayı olarak bu videoyu izledim ve çok üzüldüm yazık yani gercekler bagirsakta çağırsak da ise yaramıyor benim mesleğim kutsal Bir meslek ve yazık ne hale getirdiler
Öğretmenlik gelecek kaygısıyla iş bulma zorluğuyla yapılabilecek iş değildir.Tatil ve yarım gün çalışma kimseyi bu meslek için özendirmemelidir.Çevremdeki eğitim fakültelerini yazacak bütün gençleri uyarıyorum .Dışardan bakan birisi bu işi kebap meslek olarak adlandırabilir ama gerçekte öyle mi ?.Ben 8 senelik öğretmenim ve bu 8 senedir dışarıda çalışıyorum eş sağlık özrü yada siyaset torpiliniz yoksa en az 10 sene uzakta çalışmaya hazır olun.Arz inanılmaz fazla okulların sayısı belli kadrosu belli.İyi yere gelen de emekli olana kadar kıpırdamıyor.Her sene ildışı tayinlerinde bir umut güzel yer çıkar mı diye beklersiniz .Eğer ki öğretmen oldunuz diyelim arabanız şart olmalı elektrik tesisat işlerinden anlamalısınız sizi orada çiçeklerle karşılamayacaklar hele bir köyde çalışırsanız bir anda zamanda 40 sene geriye gideceğinizi unutmayın.Her işe kendiniz bakacaksınız eliniz yatkın olmalı bazı işlere.Siyasetin yatağıdır öğretmenlik bunu unutmayın.Sabırlı birisi iseniz yıllarca aile özlemi çekmeyi göze alabiliyorsanız yapın zordur kısacası üç kuruşluk adamlar arkasına aldığı siyasi güçle ilçenin dört bir yanına sizi gezdirebilir.Kısacası ben yandım ola ki ileride aile kurup çoluk çocuğa karışırsam çocuğumun asla ama asla öğretmenlik yapmasını istemem. Onun yerine sokak müzisyenliği yapsın yeteneği varsa kabulüm.Bekçiden daha düşük maaş alacaksınız öğretmen olunca .Yanlış bilmiyorsam onların bir doğu hizmeti de yok.Sosyal medyada kimse sizin yüzünüze bakmaz en itibarsız mesleklerden birisi onların gözünde.Uzatsam sayfalarca yazarım ama yeri değil.Şimdi artıyı eksiyi siz değerlendirin .Öğretmen olacak kişi babasının işini devam ettirsin yada kafası çalışıyorsa ticaret yapsın çok daha iyi kazanır .Saygılarımla.
@ABCD Hangi mesleği seçeceğinizi bilemem ama illa öğretmenlik istiyorum diyorsanız rehberlik araştırma seçebilirsiniz.Her mesleğin zorluğu var ama uzun yıllar ildışında çalışmak askerlik psikolojisi gerektirir.Hele ki büyük şehirde yaşamaya alıştıysanız bir kez daha düşünün derim.
Kimse masal anlatmasın öğretmenin itibarı değeri kalmadı maaş desen yerlerde kimsenin öğretmeni taktığı yok kendi içimizde bile birliktelik yok gecen sene md. yrd ogrt. odasında kurs verip daha fazla ondan ekders aldıgımız icin soylendi .esim 20 sene once yuksek lisans yapmis ne uzmanlik verdiler ne de deger gecen sene verdikleri 50 puanı da ondan geri aldılar cezalandırir gibi
Öğretmenim hacettepe eğitim fakültesi mezunuyum 6 yıl olacak mesleğe başlayalı. Atanamiyorum, özel okullar iliğine kadar sömürüyorlar hafta sonun yok. bir buçuk yıldır ücretli öğretmenlik yapıyorum. Hiç bir hakkım yok devletin gözünde,sigortam yarim yatar maaş desen açlık sınırının altında hocamızın bahsettiği gibi aynı işi yaparız ama biz bir hiçiz. Sınava sokarsın sonra mülakat yaparsın o kadar sınav ücreti verirsin her yıl ama torpilin yoksa sonuç yine hüsran. Elimden geldiğince çocuklara çok şey öğretmeye çalışıyorum kafalarını açmaya çalışıyorum her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de kötüler vardır elbet ama ben iyi tarafta olmak istiyorum. Evet bazen çok pişman oluyorum ama sonra teşekkür ederim hocam iyi ki varsınız diyor öğrencinin biri ah be diyorsunuz ideal hiç sönmüyor. Öğretmen çok önemli artık hak ettiğimiz degeri görmek istiyoruz atanmak istiyoruz. Bu ucube dizaynı değiştirecek olan biziz. Zamanında çok lafı dönerdi "eğitim şart" diye işte bunu sağlayacak olan biziz.
Bir eğitimin kalitesini belirleyen en önemli etmen öğretmendir. Yaptığı işi saygın haline getirecek olan da odur. Öğretmenlerin kaç tanesi branşında kendini geliştirmek adına okuyup, araştırıyor. Kaç tanesi psikoloji ya da iletişim konusunda yetkin olma derdinde? Kaç tanesi yabancı dil biliyor ve eğitim alanında dünya çapındaki gelişmeleri takip ediyor? "Okul bitsin, sınava gireyim atanayım sonra da parayı alıp emekli olana kadar kör topal öğretmenlik yapayım" kafasından çıkmak gerekiyor. Bunu deyince karşı çıkan, öğretmen bu profesör değil abartma diye itiraz eden mutlaka olacaktır. Ülkemizde vasat o kadar kanıksanmış ki her öğretmende olması gereken bu özellikler ekstra bir şeymiş gibi görülüyor. Yok sigortaydı yok maaşa yüzde bilmem kaç zamdı. Yanlış anlaşılmasın tabii ki öğretmenlerin maddi anlamda rahat bir yaşam sürmesi gerekiyor ki yaptıkları işe tam anlamıyla eğilebilsinler. Bilgiye ulaşmanın bu denli kolay olduğu bu çağda öğretmenin işi sınıfta çocukları karşılarına alıp konu anlatmaktan öte olmalıdır. Gençlerin çoğu bu bilgi çöplüğünde yollarını nasıl bulacakları konusunda yardıma ihtiyaç duyuyorlar. Ebeveynler desen çocuklarına nasıl yaklaşacakları, onlarla nasıl iletişim kuracakları konusunda oldukça bilgisiz. Eğitim sistemi ne öğretmeni denetleyecek seviyede ne de veliyi bilinçli hale getirebilecek. Kitapta yazan anlatılan şeylerin yüzde biri pratiğe dökülmüyor. Bu mesleği hali hazırda yapan ve söylediklerim hatalı veya eksik olduğunu söyleyecekler olabilir. Kendileri mesleğin içinde olduğundan sorunlara çok daha hakimler. Bir öğretmen adayı olarak benim gözümden böyle görünüyor durum.
Durum çok kötü eğitimde. Öğrenci fazla, okul az, öğretmen az .Bu devirde 30 40 kişilik sınıflar var her sınıfta en fazla 15 öğrenci kuralı olmalı yeni okullar açılmalı . Böylelikle öğretmen atamaları da artar diyeceğim fakat devlet ihtiyaç olmasına rağmen atama yapmak yerine ücretli öğretmen almayı tercih ediyor. İhtiyaç fazlası bölümler ve kontenjanları artıyor. 1.İhtiyaç fazlası bölüm ve kontenjanlar kapatılmalı. 2.Daha fazla meb bünyesinde okullar açılmalı, sınıf mevcudu standart düzeyde olmalı. 3.Mülâkat ve ücretli öğretmenlik yerine yardımcı öğretmenlik sistemiyle öğretmen adayları eğitimden geçmeli, yeterli akademik düzeyde ve psikolojik düzeyde olup olmadığı test edilmeli (tabi Türkiye koşullarındaki mesleki çekişmeler ve mobbing önlenerek)
Ayretten ücretli öğretmenliktw farklı bölüm okumuş olup öğretmenlik yapan var. Mühendislik okuyup mat öğretmenliği yapan var. At yetiştiriciliği okuyup sınıf öğretmenliği var. Var oğlu var. 2 senedir kpss çalışıyorum 7 sene bu yolda çalışanlar var 5bin tl için. Çok sıkıntı çok.
bizim okulda 11ve 12.sınıfta -gerçi korona yüzünden ne kadar gittik meçhul ama- almanca öğretmeni yoktu edebiyat hocamız girerdi. ha 9 10da kitaptan artikel ezberletirlerdi birkaç kalıp cümle. Şunu söylemeliyim okulumdaki öğretmen eksikliğini hissettim fizik hocamız doğum iznine ayrıldı biz ders görmedik diğer fiziikçilerin saati doluydu. birsürü atanamayan öğretmen var ama birsürü boşluk da var kısacası kasada para yok
Aslında sorun üniversitede başlıyor. Eğitim fakültesindeki birçok hocanın kayda değer öğretmenlik tecrübesi yok. Daha önce öğretmenlik yapmayan hocalar nasıl öğretmen yetiştirecekler? Öyle dedikleri gibi her yaklaşım, her teknik sınıflarda çok da kolay uygulanamıyor. Bunun dışında öğretmenlikte arz talep dengesi şaşmış dueumda yıllardır. Atamalar sınırlı olduğu için iyi öğrenciler öğretmenliği tercih etmiyor. Sonuç olarak da doğru dürüst alan bilgisi olmayan öğrenci o alanın öğretmeni olabiliyor. Ataması nispeten iyi durumda olan birkaç branş var. Bu branşlara da genel olarak ataması kolay olduğu için gidenler var. O branşları ya da öğretmenliği çok sevdiği için değil. Öğretmenliği çok seven kişiler de var tabi. Ama onlarda da gördüğüm atandıktan sonra mobing, adam kayırmaca, mesleki itibarsızlaştırma, eş ya da özür grubu kapsamında değilse yıllarca şartları çok zor yerlerde çalışmaları ancak başka birinin siyasi birtakım torpil yoluyla çok iyi proje okullarına, ar-ge birimlerine geçmesi, yapılan ek eğitsel faaliyetlerin (ders dışı) bir ödülü olmaması gibi sebeplerden dolayı motivasyonları kaybolmakta. Bunlar eğitici temalı sıkıntılar, bir de müfredat temalı sıkıntılar var. Müfredatların içeriği çok yoğun ve çok ironik bir şekilde her koşuldaki öğrencinin müfredatı aynı ve aynı merkezi sınavdan sorumlular. Öncelikle fen bilimleri dersinden örnek vereyim; metropol yerlerde yaşayan öğrenciler hayvan ya da bitkilerle ilgili konulardansa daha çok bilim kurgu tükettikleri için bu gibi temalara daha ilgililer. Ama köy öğrencileri daha çok doğa ile iç içeler ve onlar hayvan ve bitkiler hakkında her şeyi çok daha fazla merak ediyorlar. Ama bu iki tip öğrenciye tamamen aynı müfredat veriliyor. Bireysellik, öğrenciye görelilik ilkesi nerede?İngilizceden örnek verelim, kitapta sushi, kobe steak, taco gibi yemeklerin tarifi var. Büyük şehirde ya da internet erişiminin olduğu yerlerde çocuklar için bu yemekler ya da bu kültür yabancı değildir evet ama internet erişimi olmayan çocuklar için ilgi çekici olmadıgı yönünde dönütler mevcut. Kobe steak'i, Taco yu bu çocuk nereden bilsin? Ayrıca müfredat içeriği çok yoğun. Ortaokulda mitoz mayozun önemini vermek yeterli iken evrelerine kadar anlatılıyor. Ne gerek var? Onun yerine müfredata bitkilerin ekimi ile ilgili detaylı bilgi koymalılar. Yıllardır da değişmiyor. Ama dünya çok hızlı değişiyor. Okullarda siber güvenlik dersleri verilmeli. Sosyal medya kontrolü ve sakıncaları anlatılmalı. Ama birçok okulda bilişim dersi öğretmeni bile yok! Sosyal etkinlik açısından ödenek ayrılabilseydi çok daha iyi olurdu. Teşvik edici olurdu ve çocuklar okulları severdi. Bu şekilde çocuk okulu hapishane gibi görüyor. Ayrıca zengin olup fazlasıyla para ödeyerek ek dersler alan çocukla dyklara bile gelemeyen uzak köyün çocukları aynı sınava giriyor. Fırsat ve imkan eşitliği nerede?
Öğretmenler arasında meşhur bir söz vardır "Öğretmenliğin kral olduğu zamanda öğrenciydik. Öğrencilerin kral olduğu zamanda öğretmen olduk. Bütün sorunların nedeni öğrenci ve veliyi tepemize çıkartıp fazlasıyla simartan devletin tutumu yoksa İdealist bir öğretmen bütün zorlukları üstünden gelir ve gerekli fedakarliklari yapar önce Soba yakıp sonra dersini işler bundan da gocunmaz zira bilir ki bosuna calismiyor yeterki devlet ve millet eskisi gibi öğretmenlere gerekli itibari göstersin yoksa okul imkansizliklari ikinci plan Ferhat da içindeki aşkla dağları aştı
Eskiden insanlar bir odada oturur yemeğini orada yer, banyosunu leğen koyar orada yapar,yatağıni oraya serer orada yatar..Sonra 2+1 daha sonra 3+1 evlere hatta bahçeli evlere geçtik.Ama okullarimiz hala eski zamandaki gibi tek odalı ev gibi...1+0...bahçesi bile yok...
Türkiyede ki eğitim sistemini artık ne velilerin ne öğrencilerin takması gerekiyor. Bu eğitim sistemi zaten çaldığı zamanla ve niteliksiz kalitesiyle bile zararı fazlasıyla veriyor. Ama bundan daha fazlası var. Bugün birçok mezun öğretmen işsiz ve atama yapın diye yalvarıyor. Bu bir sistem yönetememedir. Koskoca bir ülkenin eğitim gibi bir koluna ne kadar kaynak gerektiğini hesaplamaması belkide bunu istememesidir. Bu üzücü bir olay. Maalesef. Ama yine daha fazlası var bu iş sadece ülke ilede kalmayacak çünkü teknolojinin aslında bu sektöre ciddi anlamda giriş yaptığı ortada. Bunu bir örenkle açıklayayım. Ben bir anadolu lisesi öğrencisiydim. Okuduğum sınıf 30-35 kişi arasında değişiyordu. Dersler klasik bir şekilde, mf, tm.. dersleri falan. Her neyse, örneğin matematik dersini alalım o günlerde matematik hocam gelip tüm sınıfa dersi anlatsa o derste ya da ekstra bir çalışmayla o günde konuyu kavrayacak kişi sayısı max. 15-20 olurdu. Ama gelgelelim youtube'da rastgele bir matematik hocası o konunun bir videosunu çekse ve yüklese gün içinde on bin kişi izlese çok rahat 1-2 bini o konuyu kavrar ve bu bin, iki bin kişi 15-20 kişinin misli misli... dahası benim matematik hocamın anlattığı ders aklımda çok az kalırken, youtubedaki video silinmiyor aksine daha fazla hoca daha fazlasını anlatıyor. Daha güzelini söyleyeyim mi? Bu sadece teorik derslerdede kalmıyor. Deney videoları var çoktandır youtubeda (benim ve nicelerinin lise sıralarında sadece 1 ya da 2 kere tanık olduğu ve yine sadece gördüğü deneylerden çok daha fazlası) E böyle oluncada aslında sadece o videoları izlesek bile okulda yaptığımızın mislini hem biz öğrenciler hemde o videoyu aktaran öğretmenler yapmış oluyor.Son olarak, sistemde ki öğretmenler, atama isteyenler için üzgünüm. Umarım zamanı geldiğinde, atama istiyoruz yerine atmayın ne olur demezsiniz :( ama teknoloji böyle.
Birçok şeyden şikayet edebilirsiniz. Ama kadrolu kamu personeli olarak geçimden kredilerden lütfen şikayet etmeyi bırakın Hocam büyük ihtimalle sizin eşiniz de öğretmendir. Siz iki maaşla sorunlarım var. Geçinemiyorum derseniz. Bu ülkede asgari ücretle geçinmeye çalışan insanlar, ölsünler o halde. Maaşlardan çok şikayetçiyseniz istifa edin. Kimse sizi zorla çalıştırmıyor
Devletin temel görevi sağlık ve eğitim hizmetlerinin kalitesini artırarak vatandaşa sunmaktır.Özellikle son yıllarda çevremde gördüğüm insanlar mümkün olduğunca hastalandıklarında özel hastane ve çocukların eğitimi için özel okulu tercih eder duruma demek ki devlet bu alanlarda geri kalmış
pandemide full yattılar online eğitim diye 2 saat 4 saat ders verdiler oda her zaman bile değil maaşlar cebe cukka senede en az 4 ay izin pandemiyle tüm seneye yayıldı öğrenci görmeden para aldılar, okula gidiyorsun sanki silah zoru ile çalışıyorlar sanki hepside eğitime böyle gönülden bağlı gibi davranmasın yani 16 yıllık eğitim hayatımda 150 den fazla öğretmen tanıdım bunda babamın işi gereği çok okul değiştirmemde söz konusu gerçekten içlerinde isminin öğretmenlik adının hakkını veren 2 tane hocam var gerisine maaşı bir hafta geç yatsın okulu yakar öylece iş olarak bakan insanlardı hep bizim eğitim sistemimizi hiç tanımayan yurt dışından birisini getirsek ona 4 sınıftan üniversiteye kadar hatta çogu üniversitede hazırlık okuyupta hala ingilizce öğretemeyen bir sistemin öğreticileri ne kadar Mahmut hoca olabilir o güzel öğretmenler eski filmlerde kaldı diye düşünüyorum.
Bende ailem gereği doğusunda ve batısında çok gezdim Doğu'daki standartlar Afrika'nın bile altı insanlar çok cahil çevre gereği ve okul altyapısı çok düşük özel okullar fetö gereği kapatıldı yerine imam hatipler açıldı tarikatlar eğitimde bile çok fazla ki devlet okulunda seçmeli diye yazdıkları dersleri bize sectirmiyorlardi benim ilkokul öğretmenim fetö cu çıktı kadın kanadaya kaçtı zaten çok kazanıyordu bir ogretmene göre Batısında ise sınıflar çok kalabalık öğretmenlerin bir farkı yok aptal Beden dersleri batıda tiiye alınıyor Özel okul açısından daha ayrıcalıklı çevre daha düzgün ama bu düzgünlüğü tek yanı ogretmenler her yerde yatıyor Annem öğretmen kadın gecelere kadar çalışıyor aynı okulda fazla ders saati almayan hatta zorunlu 20 saati bile istemeyen öğretmen var hatta okul müdürüne Bana Ankara'yı aratma gibi şeyler söylüyor Bu ülkede eğitim küçük çocuğu çöpe atmaktan farksız
ülkemize mültecileri dw doldurmuş, devletimizin hiç sorumluluğu yokmuş, ormanları da dw yakıyormuş, yangın söndürme uçaklarımızı da dw kaçırmış, bu dw olmasa mükemmel yönetilen bir ülkeymişiz aslında, onu anladım, teşekkür ediyorum
Arkadaşlar öğretmenlerin sorunları gerçekten çok ülkemizde eğitim bir sorun bu eğitim sorunundan en fala pay alan öğretmenler bu nedenle eğitim sorununu öğretmenlerin sorunlarına indirgersek problemi çözemeyiz eğitim sorunu çözüldü öğretmen sorununun çoğu ortadan kalkar örnek bütün öğrenciler akademik eğitime gitmelimi mesleki eğitim çocuğa bir meslek kazandırıyormu bukadar çok üniversiteye ihtiyaç varmı öğrencilerin tamamı ilk 8 yılda toplumsallastırma programından geçsin ancak 21 yaşına kadar tüm öğrencilerin yüzde 85 i bir meslek edinsin geriye kalan 15 akademik eğitime yönlendirilen bu hesaba göre sadece buğazici orta doğu İTÜ Ankara'da bir iki üniversite toplamda 5 - 6 üniversite yeter akademik eğitim veren liseler bile sayıları her ilde 2-3 ilçede 1 e düşer bazı ilçelere açmaya bile gerek kalmaz Konya Çeltik Tuzlukçu Osmaniye sumbas ilçelerinde akademik eğtim veren lise açmaya gerek yok bu hesaba göre 81 x 2 800 ilçe x 1 yani koca ülkede 1000 tane bile akademik eğtim veren lise yeterde artar bile her ile her ilçeye fen lisesi açmaya gerek yok bak sorun sorun doğuruyor görüldüğü gibi
Özel okul, özel hastane, özel hizmet veren bir çok kuruluş arttıkça bu ülkede parası olan iyi koşullarda yaşayacak, parası olmayan sürünecek. Bu zihniyetle yönetildiğimiz sürece gelişmiş bir toplum değil, parasının düdüğünü öttürdüğü özenti bir toplum olacağız. Çok yazık... Öğretmenlik en kutsal mesleklerin başında geliyor, milletvekili yönettiği için dünya para alıyor, öğretmen nesil yetiştiriyor ama onların maaşı ise bırakın yakın olmasını; yarısının yarısının yarısını alıyor !!! Adaletli, vicdanlı, ileri görüşlü, yenilikçi, bütüncül yaklaşımı olan bir yönetim görmek umarım nasip olur...
Öğretmenler kendi kendilerini satıyorlar benim gördüğüm birisi 3 bin calısırım diyor normalde 5 çalışacağı yerde önce birlik olması lazım yoksa ücretleri hep böyle kalır çoğu öğretmenin bilgileride yetersiz üniversitilerde yeterli eğitim verilmiyor
ÖĞRETMEN deyince... Her şeyle ne çok bağlantısı var: Çocuk, İnsan, Saygı, Gelecek, Toplum, Değerler, Doğa, Çevre, Canlılar, Hak, Adalet, Teknoloji, Ekonomi, Turizm, . . .
Öğretmen istemiyor ki devlet. İstedikleri şey minimum ücretle en fazla çocuk bakıcılığı yapan insanlar.
Aynen de öyle
Almanya'da öğretmen olarak çalışıyorum, bu videoda dikkatimi çeken ilk şey öğretmenler bile Türkiye'de kendi uzmanlık alanlarında, kendi sorunlarını açıkça konuşma özgürlüğüne sahip değiller. Çocuklara nasıl eleştirel düşünmeyi, sorgulamayı öğrensinler ki
Almanya'da bende öğretmenlik yapmak isterim bu mümkün mü? B+1 seviye dil kursu ve mavi diplomaya sahibim.
@@furkancolak4628 Türkiye'de Alman dili ve edebiyatı okuyanların burda Almanca öğretmeni olarak çalıştığını duydum ama diğer bölümler hakkında bir bilgim yok. Alman konsolosluğundan bilgi alabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla Almanya nitelikli iş güçü için özel bir kanun çıkarmıştı.
KISKANNA BİZİ KARDEŞİM ALMANYADA OKUL BİLE YOK, UYUŞTURUCU KULLANIYOR HERKES
@@furkancolak4628 Almanya'da öğretmen olmak için iki branş mezunu olman lazım. Fizik+beden veya matematik+coğrafya gibi. Sadece rehberlik ve okul öncesi için istisna var. Özel okullarsa bizdeki ücretli öğretmenlik gibi Türkçe öğretmenliği yapabilirsin ama talep çok çok az. Kadrolar dolu. Özelde Branşlar için özelde B1 de kanunen yeter ama B2 isterler en az. Devlette C1 zorunlu. Rehberlik ve okul öncesi fakülteden bı altı olan aisbildungla erzieher (eğitmen) olarak sayıldkları için 2 branşa ihtiyaçları yok. Maaşları daha düşük. Onlar da devlette çalışmak istiyorlarsa c1 almalılar ama özelde B2 aranırken talep çok olduğu için B1 al gel diyen okullar bile var. Mavi diploma bende de var araştırdım ama pek bir artısı ekşisi yok. Almanya'da çalışan için Boğaziçi ile Hakkari'nin farkı yok. Devlette öğretmenim. Okul öncesi öğretmeniyim. Atanmadan önce "ya atanamazsam" diye her ihtimali araştırmıştım o yüzden bunları hatırlıyorum. Ataması fazla olan bir branşta isen atanıp devletin 5 yıllık göndermesi ile gitmen ve dönmen en mantıklısı bence
Aynen, hepsi korkudan yüzünü gizliyor 😂😂😀 sözde özgür bir ülke
Bitirdiler eğitimi yazık ya cidden yazık üzülüyorum ülkemin gözlerimin önünde bitmesine... Ziya Hocam umarım rahat uyuyorsunuzdur. Bu ülkede rahat uyuyan eğitim caimasında tek sizsiniz.
Çocukları yurt dışında okuyor rahat uyurlar
sa abi
@Ivar22 YKS #forGermany🇩🇪 günah işleme özgürlüğü var şakirt olur öyle takma
@Ivar22 YKS #forGermany🇩🇪 hayatımın şokunu yaşadım bunu da mı yapmışlar 😐
@Anarchist Sheep her bakana böyle bakarsak onlar ne işe yarıyor insan olarak
Senin benim mi sözüm geçicek , onların birleşip sistemin yanlış olduğunu dile getirmesi lazım.
Öğretmenler yüzlerini kapayarak konuşması ne kadar acı bir durum .. zaten bu durum bile herşeyin kanıtı
yüzlerini göstersinlerde direk kovulsunlar
İngilterede mimarlık yapıyorum ve devlet okullarını dizayn ediyorum. Türkiye’deki okulları burada okul diye açmazlar hiç bir standarta uygun değil. Okullar bir ülkenin geleceği için en iyi yatırımdır!
Merhaba Türkiye'den bir öğrenciyim ingiltere de ki standartlardan bahsedebiliriz misiniz
@@isminivermekistemeyenmert9358 Google’a Stationary Crown Woods Academy London Eltham yaz. Sıradan parasız bir devlet okuludur projesinde çalıştım. Sağlıcakla…
@@biracayipinsan teşekkürler
@@biracayipinsan okula baktım. bende bunu hakediyorum, din öğretmeninin sadece islamı anlatıp müslüman olmayanları ayrıştırmadığı bir sistemde öğrenci olmak istiyorum :(
@@rzabadem8839 İngiltere eğitim sisteminde öğretmenler etnik, sosyal, psikolojik problemlerden dolayı görevlerini tam yapamamaktadır. Uygulanan teknoloji modellemeleri yetersiz, öğrenciyi tembelliğe iten ve gerçek hayatta uygulanamayan bir eğitim evresi sunar. Dış bina cephesi eğitimi ayakta tutmaya yeterli olsaydı; Batı zihniyetinin yöntem-yönetim stratejisindeki iç dinamikleri bir işe yarar; müttefikimiz saydığımız Almanya Bergama Tapınağı'nı ülkemden parça parça aşırmazdı. Burada benim eğitim sistemimden önce mühendis değil, 'hırsız' yetiştiren kendi sistemlerini sorgulamalıdırlar. (.)
Herşeyi bırakın öğretmenlerin yüzünün gösterilmemesi bile herşeyi anlatıyor
Onlar öğretmen odasında bile konuşamaz takma sen herkes halinden memnun bizim okulda 4bin maaş 3bin ekders i kim alıyor sence BEDENCİLER. hiç derse girmeyen kim var hadi bil PDR.. MEMUR dediğin napıyorr telefonda okey maaşı 6bin. Matematikçi 4500 amann takmaa ahiret var diyiylerrr hee boş yapmaa
@@aa-ys7jd şaka dimi bu
@@aa-ys7jd Maaş ile mutluluk oluyorsa, sen de mutluluğa sahip olabilirsin. Bir genelev ile anlaş ve çalışmaya başla, maaşları eminim iyidir. Bu örnek sert geldiyse oto sanayide, marangozda çalışabilirsin veya maden işçisi olabilirsin. Nasıl fikir? Mutluluğu, huzuru paraya bağlamakta farklı bir şeymiş.
@@aa-ys7jd Yazık kafana!
Devlet memurunun böyle demeç vermesi yasak olduğu için...
Türkiye’nin eğitimle olan sorunu basit aslında. Bir sınıfa eğitim verdiğiniz zaman aslında 2 nesil sonrasını eğitmiş olursunuz. Ama sistem çok değiştiği için hiçbir nesil eğitilemedi.
Üç kelime: Hapisane görünümlü okullar.
Sadece görünümü degil ki işleyişi de öyle
@@eefeoztoprak28 yalan söylemiyorum, 20 yaşındayım, mezifonda bir ilkokulda(şu an Google haritada göremiyorum) ali rıza diye bir hocam vardı, daha okulumun ilk gününde hocadan dayak yedim, matematik dersinde auağa kaldırırdı soru sorardı, bilemezsem gel yanıma vurmayacağım yaklaş derdi ardından tokat atardı. ben de o zaman küçücüktüm aileme söyleyemiyordum. şu an kendisine ne oldu bilmiyorum belki vefaat etti. böyle sisteme lanet girsin, kendimi 12 yıl hapiste kalmış gibi hissediyorum.
"Eğitim seviyesi arttıkça AKP'nin oyları azalıyor"
Eski Enerji Bakanı:Taner Yıldız
Türkiyedeki şehirler sokaklar bile hapisane görünümlü, ne yapalım.
@@bradypaulo7017 o mal dediği için olmuyor bu
Özel okul öğretmenlerinin yaşadığı sıkıntılardan bahsedilmemiş bile, sadece devletin sömürüsü anlatılmış bir de şahısların sömürüsünü yaşayan özel okul öğretmenlerini dinlemek lazım...
Özel okula 1 günlüğüne staja gitmiştim, öğretmeni çok kontrol ediyorlar gibi geliyor, özelde öğretmen kolay harcanıyor sanki.
Esim sozlesmeli ogretmendi, hemen hemen hergun kadroya gecis konusurduk ve cok zor "partili" bir idarecisi vardi. Sonuc itibariyle birakti ve Norvec'e tasindigimizdan sonra gerekli denklikleri verip; "special needs assistant" oldu bir okula. Atamasi hemen oldu. Bazi seyler bazi yerlerde dogru yapilabiliyor.
Norveç te nasıl öğretmenlik denkliği alabilirim ? - Bende istiyorum ama denklik zor.
Merhaba bilgi verirseniz sevinirim
@@YusufAnkaAslan Esim konuya daha hakim ama bende butun surecde bulundugum icin biliyorum; yazayim madem soruldu. Denlik almak mezun oldugunuz okuldan ve aldiginiz derslere gore degisiyor. Burada Yildiz mezunu bir baska ogretmen arkadasimizda aldi ama O'nun aldigi dersler daha azdi. Esim Pamukkale uni, mezunu; bizim daha fazla ders almamiz gerekdi. Oyle veya boyle aslinda kendi okullarindan okumaniz istendiginden; nerdeyse tekrar okudu diyebilirim. Gecesi gunduzune karisti.
Branşı nedir acaba eşinizin?
@@ozlemguldal8171 Ozurdilerim yazdim sandim ama yazmamisim. Rehberlik ve psikolojik danismanlik mezunu.
Insan enerji dolu, mutlu, hayalleri olan, motivasyonu yüksek, yeniliğe, bilgiye açık taptaze bir canlı olarak dünyaya geliyo ve çoğu 'eğitim' fabrikalarında körelip umutsuz bireyler olarak hayat mücadelesi vermeye çalışıyor, yeteneklerinden bi haber şekilde...
lise 3 e geçtim bu zamana kadar hep devlet okulunda okudum ve bir kere bile laba gitmedim lisemde nerdeyse 2000 öğrenci olucak lab demeye bin şahit isteyen odalar da sınıflara dönüştürüldü bilgisayar odası antik çağdan kalma spor salonu diye yutturulmaya çalışılmış rutubetten nefes alamadığımız bir asla okula yetmeyen bir yer bahçe desen o da küçücük
Annem öğretmen, 3 çocukla babam kötü bir insan olduğu için yeteneğini geliştirerek okudu.. kafası zaten çok doluyken kpss ye çalıştı sabahlara kadar uyumadı çalıştı bazen hiç konuşamadım annemle sırf ders çalışıyor diye kendi derslerimi bıraktım eve baktım yemek yaptım kardeşimle ilgilendim annem sınava girdik biraz vakit geçirecektik ki sınav iptal edildi annem 5 gün sabaha kadar uyuyamadı ağladı sürekli annem yanındayım desem de psikolojisi bozuldu diğer yapılacak olan sınava hiç çalışamadan girdi şimdi de puanlar açıklandı evet annem şimdi ilaç kullanıyor benim annem de öğretmen mükemmel yetenekleri olan bir öğretmen 6 sene halk eğitim merkezlerinde asgari ücretin altında bir maaşla eve 2 ekmek getirmek için çalıştı hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum hiç kimseye sistemden nefret ediyorum
Geçen gün ülkemizde iyi ne var diye düşündük, bulamadık. Çok üzülüyorum, ağlayasım geliyor. Bu kadar potansiyeli olan bir ülke bu hale gelmemeli...
@Genshinci Yasin ben öyle düşünmüyorum. Ciddi hastalığı olan kişiler çok mağdur...
Ben 12 yıl öğrencilik hayatımda hiç fizik, kimya ve biyoloji deneyi görmedim fülüt ve melodika dışında müzik estrümanına dokunmadım
Bende
4:44 de kartondan tasarlanan elin aynısını bende yapmıştım, hem de 0 kaynak, 0 yardım, zaten internet diye bir şey yok. Değerimizi bilemediler. Benim tasarımımda kendi elimden örnek almıştım, mesela bazı parmaklarımızı kapattığımızda bazıları otomatik olarak kapanma eğilimine giriyor, bunu kısa ve uzun ipler kullanarak birleştirince aslında eksik parmağı olan insanların 3 parmakla falan kullanacağı analog bir el olmuştu.
Bir de ozel okulda calisan ogretmenleri dinleyin, durum icler acisi.
Kesinlikle hocam... 42 saat ve 2800 lira...
tek sorunu size söyleyeyim. eğitimin siyasi olması ve ekonomik bir ranta dönüşmesi. baş değişirse her şey değişir. çünkü balık baştan kokar. bu kadar.
Bakanları mümkün olduğunca bağımsız yapıp sistemi guclendirmeliyiz 50 yıldır aynı terane herkes iyi bir yonetim bekliyor.
@@muhammedhatay2451 bu gidişle imkansız gibi dediğiniz
@@hzlll54 O iş halkta bitiyor koyun gibi yaşayan bu kesimi manipüle etmedikçe insanlar bilinclenmedikce bir şey değişmeyecek.
@@muhammedhatay2451 o kesim ya fikir değiştiriyo ki bu zor genelinde ya da ölüyo
Kardeşim öğretmen. Durmadan “proje” hazırlıyor. Proje ne mi? Böyle ödev gibi, böyle program gibi bir şey. Boş vakit yok. İdareciler devamlı “proje” veriyor. İdarecilerin maksadı, kendi üsleriyle yaptıkları toplantılarda “ben okulumda şu kadar proje hazırlattım” diyebilmek ve göze girmek, yükselmek vs. Sanki komünist Çin gibi! Öğretmenler yaz tatilinde bile proje hazırlıyor. İtiraz edenler mobbinge maruz kalıyor. Bu öğretmen proje mi hazırlayacak, kitap mı okuyacak, kendini mi geliştirecek, tatil mi yapacak? Adam olmayız vesselam.
Hoi 4 teki komünist çinmi
Aamir Khan 3 idiots filminde ne kadar güzel anlatmış bu olayı
Çalıştığımız köy okulunda bir servis mafyası yıllardır biz öğretmenlerden sözleşme yapmadan fazla fazla para alıyor.Üstelik bize bağırıyor,baskı yapıyor,okula gelip müdür gibi toplantı yapıyor.Milli eğitim,cimer ,jandarma hiçbiri bir şey yapmadı.Can güvenliğimizden korkuyoruz
Ben 18 yaşındayım.Çocukluk dönemimde bana kadın işi tam öğretmen ol diyen mi dersiniz ,oturduğumuz yerden mütevellit öğretmen döven insanlar mı dersiniz...Öğretmenlik cidden kutsal bir meslek.Otu boku kutsal olarak yaftalayan bir insan değilim ama toplumun yapıtaşı eğitim değilse nedir ki?Toplumu yarına hazırlayan ve hazırlayacak olan insanları çağa uygun,seküler ,analitik düşünme becerileriyle donatan yine öğretmenler.Bu söylediklerim Türkiye şartlarında biraz garip geliyor çünkü şuan dersliklerde radikal,gerici ve savunduğu siyasi görüşü öğrencilerine empoze etmeye korkmayan bir sürü öğretmen dolu iktidar sayesinde.Ben işini aşkla yapacak olan atama bekleyen o kadar öğretmenin atanmamasını halkı eğitimsizleştirme ve cahilleştirme çalışmalarının bir parçası olarak görüyorum açıkcası.Bakın ben ortaokula geçtiğim günden beri bir elin parmağını geçmeyecek kadar öğretmen gördüm bize cidden eğitim veren,müfredatın dışında da bizi hayata hazırlamaya çalışan ,gözümüzü açmaya çabalayan...
@derin Bana göre de o olay bu nedenden dolayı yapıldı zaten ama yine de kendi fikrimi olabildiğince saygı çerçevesinde belirtmek istedim
Bir şeyler veremeyeceğime inandığım zamanlarda öğretmen olmayı o bölümü okusam da istemedim . O süre içerisinde öğrendim ve ruh çalan hayata karşı yeniden ruhumu elime aldım. Sonra gün geldi ve bugün sınava girdim. Şöyle düşünüyorum ee benim çocuklarla keyif almam gerekiyor. Onlarla hayatı tüm yönleriyle yeniden hep yeniden keşfetmem gerekiyor. İçimde de onlarla paylaşmak için sabırsızlandığım yaratıcılığa dair çok şey var. Gerçeklerin farkındayım. Tıpkı sizin gibi... Ama hiçbir zaman kendim olmaktan vazgeçemem. Vazgeçmek ölümle aynı değerde. Vazgeçemem!
Bu yüzden hiçbir ütopik yanı yok söylediklerinizin.. Sadece Türkiye fazla distopik. Diyelim ki bu distopik dünyada öğrenci öğretmen karşılaşmadı. Bu büyük bir ihtimal. Başka bir dünya mümkün yerde karşılaşır mutlaka. Çok kolay olmasa da en temel şey, hayallerinin başka hayallerle çarpışacağı. Karşılaşma imkanı bulacağı. Yaşım 32 ve bu imkanı hep diri hep çocuk bırakıyorum.
(nedense yazmak istedim.) teşekkürler yorumunuz için.
@@yagmursevimm Ben de teşekkür ederim içinizden gelenleri paylaştığınız ve umut ışığınızı diri tuttuğunuz için
Şu an bizi öğrenci başındaki bekçi konumuna düşürdüler
Sistem en baştan yanlış. Bakın bir arkadaşım vardı, matematik dehasıydı desem inanır mısınız? Gerçekten öyleydi ama bu arkadaş şimdi Türkçe öğretmeni. Neden matematik okumadı? Belki dünyanın sayılı matematikçilerinden olacaktı. O dönemin koşullarında Tükçe öğretmenliği gelirse kendini kurtarabiliyordu ondan. İnsanlar yeteneklerine göre meslek seçmiyor, kendini kurtarma derdiyle meslek seçiyor. Öğretmen olabilmek, belli başlı sınavları kazanmaktan geçiyor. Öss vardı, burada öğretmenliği hak edecek puan almalı. Bitirince aynısı Kpss için geçerli. Kimler kazanabiliyor, Öss ve Kpps'yi (torpil vs olmadığını düşünerek soruyorum) En bireysel olanlar kazanıyor. En bireysel olanlar kendini daha verip öğretmen olabiliyorlar. Sistem en bencil olanlara bir şeyler veriyor. Peki bencilliği sayesinde öğretmen olan bir birey, nasıl hümanist bireyler yetiştirecek? Halbuki insan sosyal bir varlık değil mi? Sistem en baştan yanlış.
Sistem herkes için emek sömürüsü üzerine işliyor, ötekileştirilenin derdiyle dertlenmedikçe herkes bu zulüm sisteminde ezilecek, emeği gasp edilecektir...
Farklı alana yetenekli insanlara 12 yıl boyunca aynı şeyleri dayatip öğrenmesini beklemek gerizekaliliktan başka birşey değil
Annem öğretmen olmasına rağmen ben de öğrenciyken öğretmenliği küçümserdim, ücretini düşük bulurdum. Öğrenciler lütfen öğretmenlerine küçük gözle bakmasın. Kendi annemden biliyorum yeri geliyor o çocuğun derdiyle annesinden babasından daha yakından ilgileniyor öğretmenler, her türlü dersle ilgili olan olmayan sıkıntısını paylaşıyor derdine çare olmaya çalışıyor çoğu öğretmen. Gerçekten çok çok zor bir meslek ve çok daha iyi ücretleri ve koşulları hak ediyorlar.
Buna sessiz kaliyoruz. Buna biraz da biz sebep oluyoruz. Biliyoruz ama susuyoruz. Onların yanında olduğumuzu bilmeleri gerekiyor. Bizim de sesimizi çıkarmamız gerekiyor. Ama nasıl? Hem çocuklarımızın eğitimi için hemde onlar için.
TRT'nin yapması gerekeni yapmış sınız
Helal olsun
Sınıf öğretmenliği mezunuyum,söylenilen her şeye yüzde bin beş yüz katılıyorum.Meslek o kadar itibarsızlaştırıldı ki imkanı olan bir gün bile yapmak istemiyor.Yapan da bir gün bir şeylerin değişeceği veya yetiştirdiği çocukların yarınları kurtaracağı umuduyla yapıyor.Dilerim o umut gerçek olsun.Ve öğretmen sıfatı almış herkes öğretmendir.Kadrolu,sözleşmeli,ücretli zerre kadar fark yok bizim gözümüzde.Bu meslekte çalışan herkese bolca sabır diliyorum,her anlamda...
Merhabalar ben 24 yaşındayım denizcilik işletmeleri yönetimi son sınıfım ama aklım kalbim hayalimdeki meslek hep öğretmenlikti fakat tam da bu sebeplerden dolayı etkilenip hayallerimin peşinden koşmak yerine başka bir bölüm okudum içimin bir kenarında hep bir ukde kalıcak öğretmenlik…. Şu an bile hazırlanıp 25 yaşında okul öncesi öğretmenliği okusam mı diye düşünüyorum ama öğretmenliğin 4 -5 sene sonra teknolojinin de ilerlemesi ve yeni dünya düzeniyle ne durumda olucağını hiç kestiremiyorum. Öğretmen olamadığım için nerdeyse her gün ağlıyorum. Öğretmen olsaydım daha mı mutlu olurdum düşüncesi aklımdan hiç çıkmıyor 🥺
@@lemanerenerdi6608 Merhabalar,maalesef dünya düzeni değişiyor ve bir y kuşağı olarak biz bu düzende pek yer edinemiyoruz.X kuşağı gibi mesleklerin bir anlamının olduğu bir çağda değiliz artık,Z kuşağı gibi de teknolojiyle bütünleşemiyoruz maalesef.Yani en kültürlü,birikimli ama en işsiz ve arada kalmış kuşak biziz zannımca.Hayatla ilgili olarak şunu söyleyebilirim,her zaman istedigimiz şeyin peşinden gitmek gerektiğini düşünüyorum ama bazı şeyler istek değildir sadece bir hevestir,altında yatan başka duygular vardır,bu ayırdın farkına varın.Ben bir öğretmen olarak mesleğe güçlü duygusal bağlarla bile bağlı değilim artık ve yapmayı da düşünmüyorum,mesleğin geleceği apayrı bir konu,her zaman öğretmene ihtiyaç olacaktır ancak gerçekten isteyip istemediğinizi ve gerçekten istediğiniz şeyin ne olduğunu iyi anlayın.Umarim her şey gönlünüzce olur 🌻
@@evrimb Ah gözlerim dolu dolu okudum cevap vermezsiniz diye yazmıştım halbuki…. Ne kadar tatlısınız, evet çok haklısınız eskiden “öğretmen” olmanın bir saygınlığı varmış, aslında okuduğum meslek küresel bir meslek Dünya’nın çoğu yerinde tutunabileceğim bir alan. Lisede de denizcilik okudum ve lojistik alanında iş imkanı da fazlasıyla var ama sanırım çevremde öğretmenlik yapmayan kimse olmadığından nasıl olduğunu da kestiremiyorum ve hayallerimi süslüyor. İnsan yaşamadıkça içine girmedikçe uzaktan çok güzel görünüyor çünkü…Nişanlım asker biraz da ailemin öğretmen olsaydın saygınlığın olurdu beraber atanırdınız tarzı eleştirileri içimi yiyip kemiriyor sanki asker eşi olabilmek için illa öğretmen ya da devlet memuru olmak gerekiyormuş gibi kendimi suçluyorum. Bu ülkede bu şartlarda hayata tutunmak gerçekten çok zor. Umarım sizin de her şey gönlünüzce olur🧡🌾 vakit ayırıp yazdığınız için çok teşekkür ederim🙏🏻
@@lemanerenerdi6608 yaa elbette cevap vereceğim,gönlünüze dokunduysam ne mutlu 🌸 dediğiniz gibi her şey dışarıdan çekici görünüyor,içine girdikçe zorlaşiyor.Çevrenizin beklentisinden bağımsız gerçekten istiyorsanız yapın.Zaten her yerde yapabileceğiniz küresel bir işiniz var,cebiniz dolu yani.Hayatinizin bundan sonrasını toplumu veya başkalarını tatmin etmek için değil sadece kendiniz için yaşayin,yapın.O zaman ışığınız da parlayacak.Siz siz olduğunuz için değerli ve yeterlisiniz ayrıca,öğretmen veya başka bir şey olmanız gerekmiyor.Bunlari bazen unutuyoruz.Ben sizi hiç tanımayan biri olarak belki kilometrelerce öteden size bunu küçücük hatirlatmiş olayım.Sizi tanımıyorum,ama iyi ki varsınız,hayatın bir rengisiniz.Yolunuz açık olsun ❤️💐
Fransada okuyan bir öğrenci olarak söyleyebilirim ki, fransadaki ve türkiyedeki okullar arasında dağlar kadar fark var eğitim sistemi de keza öyle. çok üzülüyorum ülkem için, seçimleri beklemekten başka bir çaremiz yok maalesef.
Mimari olarak dünyanın en kötü okul mimarisi Türkiye'de ..
@@Saadeth gerçekten çok zeki biri olmalısın Adalet Kavramını bu denli küçümseyen biri çok zeki biri olmalı sizi tebrik ediyorum...umarım bir gün adalet siz bir kocan .müdürün ...ve çocukların olur...şu an yaptığım şey çok adaletli oldu belki ..eğer degilse bile sizin için hiçbir anlamı olmayan bir kavram için lütfen kafanızı yormayın..
@@Saadeth maşallah şahsıma methiye yazmışsınız ..önemli olan anlam mana ve ruhtur ..sekilcilik ve dilbilgisine takılmaniz ne kadar küçük şeyleri önemsediginizin kanıtı , şeytan 😈😈😈😈 sekilcidir ..küçük seyletden faydalanır ..çok şeytani sinsi bir karakter sergilediniz.. estetik,mimari bir hata var okullarda bunu kanıtlarım sizlere okullar çocuklar için adate bir hapishane mimarisi gibi inşa edilmiş .. dünyasının farklı mimari yapılarını görmüş biri olarak yazdım ...oysa siz ...adalelet kavramını neye bağladın nasıl bağlantı kurdun...gerçekten zekan çok parlak konuyu çok özetledin ...zeka konusuna gelince edebiyat yeteneğin olabilir ... Türkçe öğretmeni olduğun için ama bence sen hasta ruhlu birisin ..seni adaletsizlik tarafımca yargılayıp adaletsiz lik yapınca .hemen tepki veriyorsun ..demekki küsümmsedigin kavram aslında senin için çok gerekli ..bunu unutma ..sinirlenince hemen nasılsa kuduruyorsun
@@Saadeth çocukların okula gitmek istemediği bir hapishane mimarisi okullar heryer beton ...demir tuğla .. karanlik pis ve leş kokuyor..bunun daha iyisini istemek neden yanlış ... eleştiri yapma özgürlüğü yokmu nasıl bir anlayış bu .. Türkiye'de son 80 yıldır mimari açıdan estetik hiçbir şey yapılmadı ...yok olsa dünya çapında mimari ödül alan mimarlarımiz olurdu ...yok varsa söyleyin Zaha hadid..gibi mesela ... Isim tamlaması dil bilgisi filan ...sıfat zamir tümleç....ne bu konu bu mu yani .. Türkçe benim ana dilim değil sonradan öğrendim bu kadar biliyorum..
@@Saadeth çocukların mutlu olmadığı hiçbir yer okul değildir..okul sadece okumanın öğrenildiği yer değildir ... eleştiri olmadığı yerde asla hiçbir şey öğrenilmez..
@@Saadeth hepsi alıntı çalıntı sözler ... kendinize ait neyiniz var ...edeb -siz edebiyat yapıyorsunuz...yazma yeteneğiniz iyi olabilir ama ...yalaka kişiliğiniz var ..saraylarda uşaklık yapacak kişiliktir sizinki ...halk acı icinde açlık sınırında yaşıyorken ..okullar saraylardan daha güzelmiş. Vaybe ..Japonya'da mi yaşıyorsunuz ..yoksa İsveç Norveç mi orası tarif ettiğiniz yet Türkiye değil ...Allah sizden sizin gibi kişilerden fakirin ve mazlumun hakkını mutlaka alacak ..sırça köskleriniz hepsi çalıntı kul hakkı ..eğitim sistemi dünya sıralamasında sonuncu . Okuduğunu anlamayan .. sayısal beceri yok ...dünyada en kötü eğitim sistemi var sonuç ortada .. vicdan sahibi iseniz biraz dürüst olun bari ... yazdığınız %2 kısmı doğru ..o tip çocuklar ve kişiler var ..ama genel analiz %98 yanlış ..çünkü sistem bozuk ..işleyiş yanlış hata ...sizde o sitemim çarkını çevirip rant elde eden kişileriniz...kul hakkı yiyip çalan hırsızlar sizi ...
bende eski bir milli eğitim personeli olarak önerilerimi yazmak isterim.
1. öncellikle 9. sınıfa kadar özel okul olmamalı. okullar küçük az mevcutlu ve mahalle okulu olmalı. bu toplumun tüm katmanlarının birbirini tanıması için çok önemli.
2. öğretmenlik mesleğine giriş güzel sanatlar gibi ayrıca bir yetenek sınavı ile öğretmen adaylarını almalı. ülke ihtiyacı kadar öğretmen alınmalı. en az %80 eğitim fakültesi kontenjan azaltılmalı.
3. ideolojik temelli eğitim modellemesi bırakılmalı. bilimsel temellere ağırlık verilmeli.
4. sınavlar 2-3 yılda bir değişmemeli. sadece gerekli görüldüğünde revize edilmeli.
5. öğrencilerin kullanabileceği sosyal alanlar oluşturulmalı. bunlar sadece ders amaçlı değil günlük kullanılabilir ulaşılması kolay olmalı.
6. eğitim alanı yöneticileri (bakan, müsteşar, şube müdürleri vs) tam liyakat esas alınmalı. eğitim yönetimi ödül veya ceza alanı olarak görülmemeli.
7. planlamalar 1-2 senelik değil kısa 5 orta 10 uzun 20 yıl olmak üzere ayarlanmalı.
8. okulların disiplin uygulamaları yapabileceği mekanizmalar kurulmalı. sınıfta kalmanın olmaması veya adli olaylara bile ceza verilememesi ciddi sorunların temellerinden.
9. laboratuvarlar, sanat atölyeleri vs baştan savma, görüntüden ibaret olmamalı imkanlar ölçüsünde işlevsel olmalı.
10. öğrenciyi okulda tutabilecek yıl boyu her öğrenciye hitap eden yerel programlar olmalı. çocukların sanata yönlendirecek ayrıca branşlaşma sağlanmalı bir türkçe öğretmeniyle tiyatro veya beden eğitimi öğretmeniyle folklor gibi geçiştirici uygulamalar yerine bu branşlar güçlendirilmeli.
daha aklımda çok madde var ama uygulanmıyacak bu kadar madde sanırım şimdilik yeterli:)
Mezun sayısı çok fazla ve yeterli istihdam yok. Hemen hemen her bölüm bu sorunla karşı karşıya.
Gir 50k ya iş bulamama ihtimalin yok. Sistem herkese hayat garantisi veremez zaten. Türkiye de mükemmel bir sistem var sadece insanların gözü yükseklerde.
@@wanorayt7886 Gözümüz yükseklerde olmamalı, ülkenin hepsi çöpçü olmalı değil mi dostum
@@erensahbaz457 Yeteri kadar çöpçü var zaten ülkede. Sanayide birde inşaatta eksik var o işlere yönelirlerse daha hayırlı olur.
@@wanorayt7886 Üniversite bilim,sanat ve sporun merkezidir şu anki gibi herkesi üniversiteye sokamazsın, yüksek lisans ve doktora da senin başkasının önüne geçmen için değil alanında uzmanlaşman ve tecrübe kazanman içindir. Yani bu sistem mükemmel değil ve kimse masabaşı işim olsun diye tepinmiyor. Birçok genç Avrupa’da garson olmak istiyor. Gözler de yüksekte değil sadece haklarını istiyorlar.
@@keremyldrc2233 Üniversiteye herkesin girebiliyor olması hiçbir şeyi değiştirmez. Sonuçta herkes güzel üniversiteye gidemiyor zaten amaç toplumsal sınıfları oluşturmaktır ve eninde sonunda oluşmaktadır. Belki işsizlik bir problem olabilir o konunun da üniversitelerle bir ilgisi yok. Ekonomi kötü olduğu için insanlar yurtdışında gelecek arıyorlar. Sistem kötü olduğu için değil.
Türkiye nin bütün önemli konularını sorunlarını çok iyi tespit eden müthiş bir kanalıniz var .. teşekürler
Böyle bir hazırladığınız için teşekkür ederim.
Öğretmenlerin öyle çok sorunu var ki.Kimi hapis gibi bir yere ataması yapılmış sevdiği ailesinden uzak bir türlü tayini çıkmıyor,kimi evine ekmek yetiştiremiyor...Bu insanlar önce hayatlarını düzene sokacaklar ki öğrencilerine verebilecek motivasyonu bulsunlar.Yazık.Öyle üzülüyorum ki.Tercih dönemim ve kalbimde köy okulunda öğretmen olabilme isteği olan ben yazamıyorum çünkü atama yok.Yazık
1. Sınıfta, hocanın tahtaya yazdığı soruyu bilemedim diye, beni boğazımdan tutup, tahtaya yaslayıp, havaya kaldırmıştı. (Kadın bir öğretmendi) Bunun haricinde de tamamen ayrımcı bir tutumu vardı, nedense bana bağırırdı, hatta benimle dalga geçerdi. şikayetçi olduk, bir şey olmadı. Sınıf değiştirmek istedik, olmadı. 2. Sınıfı da o kadınla okumak zorunda kalmıştım. 3. Sınıfta yine sınıfımı değiştirmediler, annem müdürle kavga etti ve okuldan çıktık. Başka bir okulun kapısına dayandık. Annem yalvardı resmen beni oraya almaları için. Okul da; silgi, tebeşir, biraz da nakit para karşılığında beni almayı kabul etti. 3. Ve 4. Sınıfı orada okudum, olağan üstü güzel yıllardı. Benim derslerin her zaman kötü kaldı, ne ders çalışma alışkanlığım olmuş ne kitap okuma alışkanlığım, yapacak bir şey yok. Ama sosyal olarak, insanlar ve öğretmenler olarak mükemmel iyi gelmişti bana. Öğretmenimiz biraz yaşlı çok tatlı bir kadındı. Tüm sınıfı bedavaya Ankaraya ve Çanakkaleye geziye götürmüştü. Yani demek istediğim, Türkiye de her şey şansınıza bağlı. Ya Zengin olacaksınız ya da Şanslı :')
Eskiden de böyleydi bu durum maalesef, 30 sene 40 sene önceye gidin öğrenciler yine kaliteli eğitim alamazdı, öğretmenler de fazlasını veremezdi :))) Ama bazı okullarda şans eseri iyi öğretmenler veya öğrenciler toplanırdı ve o okullar başarıyı yakalardı. Tamamen bireysel başarılar yani... Sistemde spor veya eğitim anlamında yetiştirme anlamında eksik var bence. Olimpiyatta kaç madalya aldık, benzer ülkeler ve onların okullarından yetişen gençler kaç madalya aldı sadece buna bakın...
Ayrıca öğretmen hayatını veriyor öğrencilerine, okuluna, 3 ay tatil çok diyenler yanlış düşüncelerde... Diğer meslek gruplarında kendi ailesini, hayatını ihmal edip onca öğrenci ile ilgilenen başka kim var? Doktor bile mesaili çalışır ama evine gider ailesine bakar, seminere gider, hastam akşam nasıldı yarın ne yapayım diye pek düşünmez.
Öğretmense öğrencileri için hergününü planlar, düşünür, koca bir yıl kafa patlatır ki öğrencileri sene sonunda başarılı olsun... Bu tarlada karpuz yetiştirmekten öte bir hayattan kopuş ve sabır işi... Bilmeyenler anlayamaz.
Resim, müzik dersi yok. Bu derslerin mutlaka olması lazim
@Lavinia işte yanlış olan o. Sınav odaklı sistem olmamlı. Çünkü öğrenciyi bıktırmak olur bu. Senin verdiğin her bilgiyi sınav adına öğrendiklerini sanıyorlar. Halbu ki öğrettiklerimiz nerede kullanılır veya ilgi alanlarımız neyse onlara göre kullandırmalı yani uyguluamalı olmalı. Bir insana uzayda yaşam konusunu açsan merak eder ve araştırır. Eğitim sistemi böyle değil işte. Düşündürmüyor.
Öğretmen bir sanatkârdır, yarının temelini o attığı gibi, değerli kişilik hamuruna da biçim verir.
7 yıllık öğretmenim geçen sene 8. Sınıftan 6 tane öğrencı okıma yazma bılmeden mezun ettık bırakıyorum idare dıyor kı bakanlık müsade etmiyor geçireceksin dıyor okuma yazma olmadan hangı geleceği inşa edeceğiz. Taamamen cahil avam gelecek inşasına çalıştırılıyoruz.
@@Saadeth oda bişey mi yazmayı bilmeden başbakanlık yapanları gördük.
İlkokul ve Ortaokul deneyimim tamamen berbat geçti.
İlkokulda daha 1. Sınıfta okul nefretini kazandım (tam anlamıyla bir diktatör öğretmen yüzünden).
O günü hala hatırlıyorum (yani gerekli kısımları), öğrenciler arasında yaptığı ayrımcılığı...
2. sınıfta daha yeni bir konuya geçmiştik ve gram birşey bilmiyorduk, tahtaya o konuyla ilgili bir problem yazmıştı (malum, ders matematik), yapmamız gereken işlemi görmediğimiz; yeni geçtiğimiz halde problemin cevabını istemişti.
Yalakası olan sınıf arkadaşımı kaldırmıştı ve anlam yaratmayan şeyler söyledi. Verdiği tepki ise kısık sesle tamam olmuştu. Kendisine öğretmen demek istemediğim diktatör sonra beni kaldırmıştı. Bir önceki işlediğimiz konu üzerinden problemi çözmeye çalıştım. (ki sınıf arkadaşımın dediklerinden daha mantıklıydı, hiçlikten sayılar üretmiyordum)
Kulağımı yaklaşık 15 saniye çekmekle kalmadı ve üstüne üstün bağırarak (yan sınıflarında duyabileceği kadar sesli bir şekilde) gerizekalı diye bağırmıştı.
Dürüst olmak gerekirse, ondan şiddet görmeye alışmıştık sınıfça. 20 kez sert bir şekilde dayak atsa bile bunu normal karşılardık.
Anıya geri dönelim.
Bana bağırdıktan sonra ise problemi anlatmadan sadece şu bu olur diye hızlıca yapıp geçmişti.
En azından sıra arkadaşımın beni teselli etmeye çalışması güzeldi.
O berbat psikoloji ve mental sağlık ile elbette derslerden koptum ve notlarım düştü.
4. Sınıfta biliyordumki yüksek notlar almam gerekiyordu ve bu yüzden okulda gördüğüm dersleri dinlemeyip, internetten derslere çalıştım.
Sınıf birincisini olmayı başardım ama bununla gurur duymuyorum. Büyük ihtimalle kötü psikolojim yüzünden veya böbürlenmeyi sevmediğim için, her neyse . (diktatör bana hala köle muamelesi yapmaya devam etti.)
Ortaokul maceram ise karma karışıktı. Bir taraftan güzel, bir taraftan kötü. (kötü kısımlar daha fazla malesef).
Matematik dersinde köle muamelesinin en kötülerini gördük. Hemde sınıfça.
En kötü tarafı ise soruyu nasıl çözdüğümüzü en alakasız adımlarına kadar anlatmamız gerektiği.
Yani 1+1'in neden 2 ettiğini anlatmaya çalışmak ile aynı şey.
Artık o kadar bıkmıştım ki soruların cevaplarını bilsem bile anlatmamak için derse katılmıyordum, bazenleri kendi isteği ile kaldırıyordu (o da eğer sırayla bizi kaldırırsa oluyordu) çünkü konumum çok iyiydi. Önümde ve sağımda yapılı arkadaşlar vardı. Birde pencere tarafındaydım, (tahtaya dümdüz bakarken en sol kısımdaydı pencere kısmı) kafamı biraz eğerek bildiğin kamufle oluyordum.
Hatta sıra arkadaşıma cevapları veriyordum, ona yardım ediyordum.
Konudan baya saptım, her neyse .
Bu huyu 6. Sınıfta kazandım.
7. Sınıfta pek kamufle olamadığım için cevapları bilmiyorum diyerek geçtim. 8. Sınıfta ise kamufle olabildim.
8. Sınıf psikolojik olarak baya kötü geçti.
Fen dersinde mental olarak acı çekiyorduk.
Türkçe öğretmemiz (sınıf öğretmemiz) eğitim kariyerinde gördüğümde en iyi öğretmendi.
Ciddiyen bizi umursayan, çok çalışmanın değil, akıllı çalışmanın başarı getirdiğinin farkında olan bir öğretmendi, bizi hiçbirşeyde sıkmıyordu.
İngilizcede baya iyiydim ve sanırım orta derdim. Yani çok kötü bir yanı yoktu.
Görsel, teknoloji tasarım gibi derslerinden tamamen nefret ettim ve neden bunların ders olduğunu anlayamadım. 8. Sınıf olunca eğitim sistemini baya sorgulamaya başlıyorsun.
Görsel öğretmemiz her sene değişti.
En iyi görsel öğretmeni 7. Sınıftaki öğretmenimdi.
Diğer öğretmenler gibi şunu kusursuz çizin demiyordu ve bize cidden nasıl resim yapmamız gerektiğini bizi zorlamadan, herkesin sevebileceği şekilde öğretiyordu.
8. Sınıftaki başka bir diktatördü.
Bize sadece şu resimleri yapın demekle kalmadı, hakkımızda yalanlar bile söyledi.
Ve sonuç olarak sınıf arkadaşlarımın hepsi türkçeden yüksek aldı (kopya falan olmadan). Sınavlardan ortalama 83'tü, öyle düşünün.
Matematik ise 40'tı, üzücü.
Şuan Lise 2 öğrenciyim. Tam anlamıyla bir cehennem.
Elbette dediklerimden kat kat daha kötülerini yaşamış zavallı insanlar var malesef ve bu çok üzücü.
Bir eğitim sisteminin en önemli parçası öğretmendir ve herkes öğretmen olmamalı.
İşini ciddiyen severek ve gerçek amacıyla yapanlar öğretmen olmalı. Finlandiya eğitim sistemi bunu çok iyi bir şekilde uyguluyor.
Diğer sıkıntı ise müfredatın her zaman bir aşağı indirilmesi. Yani 2010'lu yıllarda karekökün lisede öğretildiği halde 2020'de 8. Sınıflara öğretilmesi. Bu yüzden öğrenci birden fazla şeye yoğunlaşması gerekiyor ve bu öğrenciyi strese sokuyor.
LGS'de gördüğüm soruların kat kat zorları gelecek nesle soruluyor.
Her öğrenci bir dahidir ama onları açmak gerekir.
kampüs kesinlikle olması gereken.
Çok güzel bir çalışma olmuş, ellerinize sağlık. Bravo.
Yüzlerini göstermemeleri herşeyi anlatıyor zaten
İlk dikkatimi çeken o oldu
Türkiye'nin sorunlarına tek tek parmak bastığınız için teşekkürler.
Öğretmenin motivasyonunu asıl kıran şey öğrencinin tembel tenekeligi
Hiç unutmam öğretmenliğe başladığım ilk yıl Bölümümü çok seviyorum öğrenme ve öğretme azimle doluyum
Benden önceki ücretli salak ( hiç sövmeye kalkmayın bu laftan daha fazlasını hak ediyor ) kitabın arkasındaki soruları soruyor herkesin notu 90 100 ders işleme yok tabii
Ben geldim oturup ders işliyorum tabii ilk yazılıda notlar düştü nasıl tepki gösterdi öğrenciler diğer yazilida açık açık kopya çekmeye kalkmaları terbiyesizlik vs. Lise öğrencisi olunca....
Hani egosu tatmin için zor soran öğretmenler olur ya öyle bir durumda olsa başım gözüm üstüne
Ama yok sadece tembellik
12 yıl zorunlu eğitim batsın Sınıfta kalmayı kaldır olacağı budur
Zorla güzellik olmaz okulla işi olmayanın ne işi var okulda diğer istekli öğrencilere engel oluyorlar
Daha Doğru dürüst okuyamayan çarpım tablosu bilmekten acizlere Diploma veriyoruz lise mezunu sözde ondan sonra eğitim kötü... öğretmenlerin motivasyonu düşük
Kayılıyorum, benim okulumdaki öğrenciler de öyle. Açıkça burası önemli sınavda sorarım diyorum gene düşük alıyorlar. Daha önceden hakkıyla işlemeye çalıştım ama cidden bir şey öğrenmemişler ve eksiklerini kapatmaya da çalışmıyorlar. Seminer haftası bitip de okul başlayınca nasıl tipler gelecek merak ediyorum. Ama sorun sadece öğrenciler de değil, maalesef çalıştığım yerde öğretmenler de tembel, uğraşmak istemiyorlar öğrenci profilinin kötülüğünden yakınıp o yüzden yapmak istediğim şeyler oturmuyor. Zümredeyim biri dersi düzgün işleyip diğeri işlemeyince işleyen kötü oluyor öğrencinin gözünde vs vs. daha bir sürü şey var da çok uzadı…
Okul öncesi öğretmeniyim ve 3 yıldır atama bekliyorum imkânım olsa bir dakika durmak istemiyorum burada. Öğretmenler çok itibarsiz,ülkenin neresinden tutarsanız elinizde kalıyor.
Değersizleştirme sadece öğretmenler için değil hemen her meslek örgütü bundan şikayetçi. Sanırım asıl sorun içi boş niteliksiz üniversitelerden mezun olup istediği değil ona gösterilen meslekleri yapmak zorunda hisseden kitlelerin oluşturduğu bir toplum inşa ediyor olmamız. Genel olarak insan kalitemiz çok düşük ve eğitimimiz çok yetersiz. (eğitimden kastım okul okumuş olmaktan ziyade medeni bir birey olarak yetiştirilmiş olmak aslında)
Gereksiz fakülteler kapatılsın artık bundan başka çözüm yok olamaz da
Çok güzel konuyu ele almışsınız ne kadar teşekkür etsek az..Kısaca söyleyelim bir ülkede eğitimi düzeltmezseniz o ülkeyi düzeltemezsiniz...söyleyecek birşey yok ..geleceğimizi şimdiki eğitim sistemimize bakarak söylemek kehanet olmaz..
Çok kaliteli bir haber tşkler
“Galiba çocuklarla birlikte olmak esas amacım” famous last word
Günümüzde kendini çok bilmiş bazı veli tipleri adeta öğretmenlere ve okul müdürlerine musallat olmuş hergün kafa vermeye çalışır
Mutlaka karma eğitim olmalı çocuklar okula gelmek istemiyor okul sosyalleşme merkezidir aynı zamanda
Ya bir iktidar nasıl her alanda böyle yıkıcı etkiler yaratabilir!!!!!
Vallahi ya bu AKP ülkemizin başına gelmiş en büyük felaket
Bu sistemde ancak 40 yıl sonrasının çizgili gömlekli “çıkar telefonunu” teyzeleri ve dayıları yetişir.
Bence en büyük sorun ekonomik problem öğretmenler için
Turkiye'de ogretmen olmak demek acik ara en iyi meslege sahip olmaktir.
bu soylenenleri yemeyin gidin ogretmen olun.
haftanin yarisi calismazsin, gunun de yarisi yoksun.
yazin 3 ay tatil.
yabanci okullarda gorup paskalya tatilini bile ekleyerek 2 tane somester daha cikardilar.
hem musluman dini bayramlarinda tatilsin, hem de hristiyan bayramlarinda.
toplamda birkac ay calismaya ozel sektor ortalamasinin ustunde maas alirsin.
1 milyonluk bir kitlen oldugu icin devlet dolar artisindan daha fazla zam yapar.
zam yapamadiginda uzmanlik falan cikarip herkese ek maas basar.
1 sene boyunca uzmanlik sinavi kaldirilsin diye eylem yaptilar.
bizim uzmanligimizi olcemezsiniz dediler.
sinav ilkokul sinavi gibi yapildi giren herkes gecti, sinavi gorunce eylem muhabbeti bitti.
bordroya bakip sevindiler.
hangi meslekte gordunuz boyle bir olayi.
Bir öğretmen adayı olarak bu videoyu izledim ve çok üzüldüm yazık yani gercekler bagirsakta çağırsak da ise yaramıyor benim mesleğim kutsal Bir meslek ve yazık ne hale getirdiler
07:30'daki bakış ve gülüş. :)
Öğretmenlik gelecek kaygısıyla iş bulma zorluğuyla yapılabilecek iş değildir.Tatil ve yarım gün çalışma kimseyi bu meslek için özendirmemelidir.Çevremdeki eğitim fakültelerini yazacak bütün gençleri uyarıyorum .Dışardan bakan birisi bu işi kebap meslek olarak adlandırabilir ama gerçekte öyle mi ?.Ben 8 senelik öğretmenim ve bu 8 senedir dışarıda çalışıyorum eş sağlık özrü yada siyaset torpiliniz yoksa en az 10 sene uzakta çalışmaya hazır olun.Arz inanılmaz fazla okulların sayısı belli kadrosu belli.İyi yere gelen de emekli olana kadar kıpırdamıyor.Her sene ildışı tayinlerinde bir umut güzel yer çıkar mı diye beklersiniz .Eğer ki öğretmen oldunuz diyelim arabanız şart olmalı elektrik tesisat işlerinden anlamalısınız sizi orada çiçeklerle karşılamayacaklar hele bir köyde çalışırsanız bir anda zamanda 40 sene geriye gideceğinizi unutmayın.Her işe kendiniz bakacaksınız eliniz yatkın olmalı bazı işlere.Siyasetin yatağıdır öğretmenlik bunu unutmayın.Sabırlı birisi iseniz yıllarca aile özlemi çekmeyi göze alabiliyorsanız yapın zordur kısacası üç kuruşluk adamlar arkasına aldığı siyasi güçle ilçenin dört bir yanına sizi gezdirebilir.Kısacası ben yandım ola ki ileride aile kurup çoluk çocuğa karışırsam çocuğumun asla ama asla öğretmenlik yapmasını istemem. Onun yerine sokak müzisyenliği yapsın yeteneği varsa kabulüm.Bekçiden daha düşük maaş alacaksınız öğretmen olunca .Yanlış bilmiyorsam onların bir doğu hizmeti de yok.Sosyal medyada kimse sizin yüzünüze bakmaz en itibarsız mesleklerden birisi onların gözünde.Uzatsam sayfalarca yazarım ama yeri değil.Şimdi artıyı eksiyi siz değerlendirin .Öğretmen olacak kişi babasının işini devam ettirsin yada kafası çalışıyorsa ticaret yapsın çok daha iyi kazanır .Saygılarımla.
@ABCD Hangi mesleği seçeceğinizi bilemem ama illa öğretmenlik istiyorum diyorsanız rehberlik araştırma seçebilirsiniz.Her mesleğin zorluğu var ama uzun yıllar ildışında çalışmak askerlik psikolojisi gerektirir.Hele ki büyük şehirde yaşamaya alıştıysanız bir kez daha düşünün derim.
Türkiye'de eğitim büyük bir talihsizlikten ibaret. Köy enstitülerinden sonra dikiş tutmamış bir sistemden bahsediyorum. Bol şans..
Bizi kıskanan Almanya'da öğretmen maaşı 4bin euro.
40.000 TL.
Kimse masal anlatmasın öğretmenin itibarı değeri kalmadı maaş desen yerlerde kimsenin öğretmeni taktığı yok kendi içimizde bile birliktelik yok gecen sene md. yrd ogrt. odasında kurs verip daha fazla ondan ekders aldıgımız icin soylendi .esim 20 sene once yuksek lisans yapmis ne uzmanlik verdiler ne de deger gecen sene verdikleri 50 puanı da ondan geri aldılar cezalandırir gibi
Öğretmenim hacettepe eğitim fakültesi mezunuyum 6 yıl olacak mesleğe başlayalı. Atanamiyorum, özel okullar iliğine kadar sömürüyorlar hafta sonun yok. bir buçuk yıldır ücretli öğretmenlik yapıyorum. Hiç bir hakkım yok devletin gözünde,sigortam yarim yatar maaş desen açlık sınırının altında hocamızın bahsettiği gibi aynı işi yaparız ama biz bir hiçiz. Sınava sokarsın sonra mülakat yaparsın o kadar sınav ücreti verirsin her yıl ama torpilin yoksa sonuç yine hüsran. Elimden geldiğince çocuklara çok şey öğretmeye çalışıyorum kafalarını açmaya çalışıyorum her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de kötüler vardır elbet ama ben iyi tarafta olmak istiyorum. Evet bazen çok pişman oluyorum ama sonra teşekkür ederim hocam iyi ki varsınız diyor öğrencinin biri ah be diyorsunuz ideal hiç sönmüyor. Öğretmen çok önemli artık hak ettiğimiz degeri görmek istiyoruz atanmak istiyoruz. Bu ucube dizaynı değiştirecek olan biziz. Zamanında çok lafı dönerdi "eğitim şart" diye işte bunu sağlayacak olan biziz.
Keşke şu konuşan öğretmenler eğitim bakanı olsa...
Bir eğitimin kalitesini belirleyen en önemli etmen öğretmendir. Yaptığı işi saygın haline getirecek olan da odur. Öğretmenlerin kaç tanesi branşında kendini geliştirmek adına okuyup, araştırıyor. Kaç tanesi psikoloji ya da iletişim konusunda yetkin olma derdinde? Kaç tanesi yabancı dil biliyor ve eğitim alanında dünya çapındaki gelişmeleri takip ediyor? "Okul bitsin, sınava gireyim atanayım sonra da parayı alıp emekli olana kadar kör topal öğretmenlik yapayım" kafasından çıkmak gerekiyor. Bunu deyince karşı çıkan, öğretmen bu profesör değil abartma diye itiraz eden mutlaka olacaktır. Ülkemizde vasat o kadar kanıksanmış ki her öğretmende olması gereken bu özellikler ekstra bir şeymiş gibi görülüyor. Yok sigortaydı yok maaşa yüzde bilmem kaç zamdı. Yanlış anlaşılmasın tabii ki öğretmenlerin maddi anlamda rahat bir yaşam sürmesi gerekiyor ki yaptıkları işe tam anlamıyla eğilebilsinler.
Bilgiye ulaşmanın bu denli kolay olduğu bu çağda öğretmenin işi sınıfta çocukları karşılarına alıp konu anlatmaktan öte olmalıdır. Gençlerin çoğu bu bilgi çöplüğünde yollarını nasıl bulacakları konusunda yardıma ihtiyaç duyuyorlar. Ebeveynler desen çocuklarına nasıl yaklaşacakları, onlarla nasıl iletişim kuracakları konusunda oldukça bilgisiz. Eğitim sistemi ne öğretmeni denetleyecek seviyede ne de veliyi bilinçli hale getirebilecek. Kitapta yazan anlatılan şeylerin yüzde biri pratiğe dökülmüyor.
Bu mesleği hali hazırda yapan ve söylediklerim hatalı veya eksik olduğunu söyleyecekler olabilir. Kendileri mesleğin içinde olduğundan sorunlara çok daha hakimler. Bir öğretmen adayı olarak benim gözümden böyle görünüyor durum.
sistem kaliteli öğretmen istemiyor . çocuk bakıcısı istiyor
Gerçekten insanların haklarını gasp ediyorlar. Bir de hala , burada devleti kötülüyorsunuz diyen insanlar var, yazıklar olsun!
Öğretmen atama bekliyor, atananlar da mutsuz. Biz sevdiğimiz mesleğe mi küselim? Sonra ne olacak peki? Geleceğimiz daha emin ellerde mi olacak?
İyi eğitimden anlaşılan ne bütün öğrencilerin sınıf geçmesi mi o zaman eğitim iyi öğrenci çok zeki mi oluyor söylenecek çok şey var sahibimiz yok
Durum çok kötü eğitimde. Öğrenci fazla, okul az, öğretmen az .Bu devirde 30 40 kişilik sınıflar var her sınıfta en fazla 15 öğrenci kuralı olmalı yeni okullar açılmalı . Böylelikle öğretmen atamaları da artar diyeceğim fakat devlet ihtiyaç olmasına rağmen atama yapmak yerine ücretli öğretmen almayı tercih ediyor. İhtiyaç fazlası bölümler ve kontenjanları artıyor.
1.İhtiyaç fazlası bölüm ve kontenjanlar kapatılmalı.
2.Daha fazla meb bünyesinde okullar açılmalı, sınıf mevcudu standart düzeyde olmalı.
3.Mülâkat ve ücretli öğretmenlik yerine yardımcı öğretmenlik sistemiyle öğretmen adayları eğitimden geçmeli, yeterli akademik düzeyde ve psikolojik düzeyde olup olmadığı test edilmeli (tabi Türkiye koşullarındaki mesleki çekişmeler ve mobbing önlenerek)
Ayretten ücretli öğretmenliktw farklı bölüm okumuş olup öğretmenlik yapan var. Mühendislik okuyup mat öğretmenliği yapan var. At yetiştiriciliği okuyup sınıf öğretmenliği var. Var oğlu var. 2 senedir kpss çalışıyorum 7 sene bu yolda çalışanlar var 5bin tl için. Çok sıkıntı çok.
Biz EMEKTAR ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER uzun yıllardır;
1-Açlık sınırının altında ücret
2-Yarım SSK
3-Bütün sosyal haklardan
yoksunuz.
Açlık sınırının altında burada yazmaya mecâlin olmaz.
@@Saadeth ne demek istedin anlamadim
İlgili velilerle, ilgisiz velilerin okulları arasında her türlü çok fark var. Veli desteği olmayan okullarda genelde durum facia.
umudu velilerden aramaya devam edersek bi 100 yıl daha bekleriz.
bizim okulda 11ve 12.sınıfta -gerçi korona yüzünden ne kadar gittik meçhul ama- almanca öğretmeni yoktu edebiyat hocamız girerdi. ha 9 10da kitaptan artikel ezberletirlerdi birkaç kalıp cümle. Şunu söylemeliyim okulumdaki öğretmen eksikliğini hissettim fizik hocamız doğum iznine ayrıldı biz ders görmedik diğer fiziikçilerin saati doluydu. birsürü atanamayan öğretmen var ama birsürü boşluk da var kısacası kasada para yok
Milli eğitim bakanin çocuğunun amerikada okuyup bizler ahir gibj okullarda egitim görüyoruz
Ücretli öğretmenlik sistemi hala nasıl devam ediyor ya aklım almıyor. Sistem berbattan da öte.
Öğretmenlik gerçekten çok kutsal bir meslek. Ataması olmadığı için sırf yüksek lisans ve doktora yapan öğretmen tanıyorum...🙏🙏
Aslında sorun üniversitede başlıyor. Eğitim fakültesindeki birçok hocanın kayda değer öğretmenlik tecrübesi yok. Daha önce öğretmenlik yapmayan hocalar nasıl öğretmen yetiştirecekler? Öyle dedikleri gibi her yaklaşım, her teknik sınıflarda çok da kolay uygulanamıyor. Bunun dışında öğretmenlikte arz talep dengesi şaşmış dueumda yıllardır. Atamalar sınırlı olduğu için iyi öğrenciler öğretmenliği tercih etmiyor. Sonuç olarak da doğru dürüst alan bilgisi olmayan öğrenci o alanın öğretmeni olabiliyor. Ataması nispeten iyi durumda olan birkaç branş var. Bu branşlara da genel olarak ataması kolay olduğu için gidenler var. O branşları ya da öğretmenliği çok sevdiği için değil. Öğretmenliği çok seven kişiler de var tabi. Ama onlarda da gördüğüm atandıktan sonra mobing, adam kayırmaca, mesleki itibarsızlaştırma, eş ya da özür grubu kapsamında değilse yıllarca şartları çok zor yerlerde çalışmaları ancak başka birinin siyasi birtakım torpil yoluyla çok iyi proje okullarına, ar-ge birimlerine geçmesi, yapılan ek eğitsel faaliyetlerin (ders dışı) bir ödülü olmaması gibi sebeplerden dolayı motivasyonları kaybolmakta. Bunlar eğitici temalı sıkıntılar, bir de müfredat temalı sıkıntılar var. Müfredatların içeriği çok yoğun ve çok ironik bir şekilde her koşuldaki öğrencinin müfredatı aynı ve aynı merkezi sınavdan sorumlular. Öncelikle fen bilimleri dersinden örnek vereyim; metropol yerlerde yaşayan öğrenciler hayvan ya da bitkilerle ilgili konulardansa daha çok bilim kurgu tükettikleri için bu gibi temalara daha ilgililer. Ama köy öğrencileri daha çok doğa ile iç içeler ve onlar hayvan ve bitkiler hakkında her şeyi çok daha fazla merak ediyorlar. Ama bu iki tip öğrenciye tamamen aynı müfredat veriliyor. Bireysellik, öğrenciye görelilik ilkesi nerede?İngilizceden örnek verelim, kitapta sushi, kobe steak, taco gibi yemeklerin tarifi var. Büyük şehirde ya da internet erişiminin olduğu yerlerde çocuklar için bu yemekler ya da bu kültür yabancı değildir evet ama internet erişimi olmayan çocuklar için ilgi çekici olmadıgı yönünde dönütler mevcut. Kobe steak'i, Taco yu bu çocuk nereden bilsin? Ayrıca müfredat içeriği çok yoğun. Ortaokulda mitoz mayozun önemini vermek yeterli iken evrelerine kadar anlatılıyor. Ne gerek var? Onun yerine müfredata bitkilerin ekimi ile ilgili detaylı bilgi koymalılar. Yıllardır da değişmiyor. Ama dünya çok hızlı değişiyor. Okullarda siber güvenlik dersleri verilmeli. Sosyal medya kontrolü ve sakıncaları anlatılmalı. Ama birçok okulda bilişim dersi öğretmeni bile yok! Sosyal etkinlik açısından ödenek ayrılabilseydi çok daha iyi olurdu. Teşvik edici olurdu ve çocuklar okulları severdi. Bu şekilde çocuk okulu hapishane gibi görüyor. Ayrıca zengin olup fazlasıyla para ödeyerek ek dersler alan çocukla dyklara bile gelemeyen uzak köyün çocukları aynı sınava giriyor. Fırsat ve imkan eşitliği nerede?
BU DURUMUMUZ BİZİM ESERİMİZ. O YÜZDEN BASIN AMPULE(!)!)!(!)!)!(!(
Öğretmenler arasında meşhur bir söz vardır "Öğretmenliğin kral olduğu zamanda öğrenciydik. Öğrencilerin kral olduğu zamanda öğretmen olduk.
Bütün sorunların nedeni öğrenci ve veliyi tepemize çıkartıp fazlasıyla simartan devletin tutumu yoksa İdealist bir öğretmen bütün zorlukları üstünden gelir ve gerekli fedakarliklari yapar önce Soba yakıp sonra dersini işler bundan da gocunmaz zira bilir ki bosuna calismiyor yeterki devlet ve millet eskisi gibi öğretmenlere gerekli itibari göstersin yoksa okul imkansizliklari ikinci plan
Ferhat da içindeki aşkla dağları aştı
Şu videoda bile yüzleri gizlenen bizler neyi tartışıyoruz ki
İnşallah bu öğretmenlerimize dokunmazlar
Eskiden insanlar bir odada oturur yemeğini orada yer, banyosunu leğen koyar orada yapar,yatağıni oraya serer orada yatar..Sonra 2+1 daha sonra 3+1 evlere hatta bahçeli evlere geçtik.Ama okullarimiz hala eski zamandaki gibi tek odalı ev gibi...1+0...bahçesi bile yok...
kendini savunabilen hakkini arayabilen meslek grubu var mı acaba ülkede
Türkiyede ki eğitim sistemini artık ne velilerin ne öğrencilerin takması gerekiyor. Bu eğitim sistemi zaten çaldığı zamanla ve niteliksiz kalitesiyle bile zararı fazlasıyla veriyor. Ama bundan daha fazlası var. Bugün birçok mezun öğretmen işsiz ve atama yapın diye yalvarıyor. Bu bir sistem yönetememedir. Koskoca bir ülkenin eğitim gibi bir koluna ne kadar kaynak gerektiğini hesaplamaması belkide bunu istememesidir. Bu üzücü bir olay. Maalesef. Ama yine daha fazlası var bu iş sadece ülke ilede kalmayacak çünkü teknolojinin aslında bu sektöre ciddi anlamda giriş yaptığı ortada. Bunu bir örenkle açıklayayım. Ben bir anadolu lisesi öğrencisiydim. Okuduğum sınıf 30-35 kişi arasında değişiyordu. Dersler klasik bir şekilde, mf, tm.. dersleri falan. Her neyse, örneğin matematik dersini alalım o günlerde matematik hocam gelip tüm sınıfa dersi anlatsa o derste ya da ekstra bir çalışmayla o günde konuyu kavrayacak kişi sayısı max. 15-20 olurdu. Ama gelgelelim youtube'da rastgele bir matematik hocası o konunun bir videosunu çekse ve yüklese gün içinde on bin kişi izlese çok rahat 1-2 bini o konuyu kavrar ve bu bin, iki bin kişi 15-20 kişinin misli misli... dahası benim matematik hocamın anlattığı ders aklımda çok az kalırken, youtubedaki video silinmiyor aksine daha fazla hoca daha fazlasını anlatıyor. Daha güzelini söyleyeyim mi? Bu sadece teorik derslerdede kalmıyor. Deney videoları var çoktandır youtubeda (benim ve nicelerinin lise sıralarında sadece 1 ya da 2 kere tanık olduğu ve yine sadece gördüğü deneylerden çok daha fazlası) E böyle oluncada aslında sadece o videoları izlesek bile okulda yaptığımızın mislini hem biz öğrenciler hemde o videoyu aktaran öğretmenler yapmış oluyor.Son olarak, sistemde ki öğretmenler, atama isteyenler için üzgünüm. Umarım zamanı geldiğinde, atama istiyoruz yerine atmayın ne olur demezsiniz :( ama teknoloji böyle.
Birçok şeyden şikayet edebilirsiniz.
Ama kadrolu kamu personeli olarak geçimden kredilerden lütfen şikayet etmeyi bırakın
Hocam büyük ihtimalle sizin eşiniz de öğretmendir. Siz iki maaşla sorunlarım var. Geçinemiyorum derseniz. Bu ülkede asgari ücretle geçinmeye çalışan insanlar, ölsünler o halde. Maaşlardan çok şikayetçiyseniz istifa edin. Kimse sizi zorla çalıştırmıyor
öğretmenlerin yüzleri bile gözükmüyo, yani eleştiri yapma özgürlüğü bile yok. Bu şartlarda kime ne öğretebilirler?
Devletin temel görevi sağlık ve eğitim hizmetlerinin kalitesini artırarak vatandaşa sunmaktır.Özellikle son yıllarda çevremde gördüğüm insanlar mümkün olduğunca hastalandıklarında özel hastane ve çocukların eğitimi için özel okulu tercih eder duruma demek ki devlet bu alanlarda geri kalmış
Eğitim ve öğretmenler geleceğin vazgeçilmezi.
Okul değil hapishane...
Özel okul öğretmenleri... Bir kurumda 2800 TL ile haftalık 42 saat ders veriyorum. Bu bir örnek de daha kötülerini dahi gördüm.
pandemide full yattılar online eğitim diye 2 saat 4 saat ders verdiler oda her zaman bile değil maaşlar cebe cukka senede en az 4 ay izin pandemiyle tüm seneye yayıldı öğrenci görmeden para aldılar, okula gidiyorsun sanki silah zoru ile çalışıyorlar sanki hepside eğitime böyle gönülden bağlı gibi davranmasın yani 16 yıllık eğitim hayatımda 150 den fazla öğretmen tanıdım bunda babamın işi gereği çok okul değiştirmemde söz konusu gerçekten içlerinde isminin öğretmenlik adının hakkını veren 2 tane hocam var gerisine maaşı bir hafta geç yatsın okulu yakar öylece iş olarak bakan insanlardı hep bizim eğitim sistemimizi hiç tanımayan yurt dışından birisini getirsek ona 4 sınıftan üniversiteye kadar hatta çogu üniversitede hazırlık okuyupta hala ingilizce öğretemeyen bir sistemin öğreticileri ne kadar Mahmut hoca olabilir o güzel öğretmenler eski filmlerde kaldı diye düşünüyorum.
Bende ailem gereği doğusunda ve batısında çok gezdim Doğu'daki standartlar Afrika'nın bile altı insanlar çok cahil çevre gereği ve okul altyapısı çok düşük özel okullar fetö gereği kapatıldı yerine imam hatipler açıldı tarikatlar eğitimde bile çok fazla ki devlet okulunda seçmeli diye yazdıkları dersleri bize sectirmiyorlardi benim ilkokul öğretmenim fetö cu çıktı kadın kanadaya kaçtı zaten çok kazanıyordu bir ogretmene göre
Batısında ise sınıflar çok kalabalık öğretmenlerin bir farkı yok aptal
Beden dersleri batıda tiiye alınıyor
Özel okul açısından daha ayrıcalıklı çevre daha düzgün ama bu düzgünlüğü tek yanı ogretmenler her yerde yatıyor
Annem öğretmen kadın gecelere kadar çalışıyor aynı okulda fazla ders saati almayan hatta zorunlu 20 saati bile istemeyen öğretmen var hatta okul müdürüne
Bana Ankara'yı aratma gibi şeyler söylüyor
Bu ülkede eğitim küçük çocuğu çöpe atmaktan farksız
ülkemize mültecileri dw doldurmuş, devletimizin hiç sorumluluğu yokmuş, ormanları da dw yakıyormuş, yangın söndürme uçaklarımızı da dw kaçırmış, bu dw olmasa mükemmel yönetilen bir ülkeymişiz aslında, onu anladım, teşekkür ediyorum
Arkadaşlar öğretmenlerin sorunları gerçekten çok ülkemizde eğitim bir sorun bu eğitim sorunundan en fala pay alan öğretmenler bu nedenle eğitim sorununu öğretmenlerin sorunlarına indirgersek problemi çözemeyiz eğitim sorunu çözüldü öğretmen sorununun çoğu ortadan kalkar örnek bütün öğrenciler akademik eğitime gitmelimi mesleki eğitim çocuğa bir meslek kazandırıyormu bukadar çok üniversiteye ihtiyaç varmı öğrencilerin tamamı ilk 8 yılda toplumsallastırma programından geçsin ancak 21 yaşına kadar tüm öğrencilerin yüzde 85 i bir meslek edinsin geriye kalan 15 akademik eğitime yönlendirilen bu hesaba göre sadece buğazici orta doğu İTÜ Ankara'da bir iki üniversite toplamda 5 - 6 üniversite yeter akademik eğitim veren liseler bile sayıları her ilde 2-3 ilçede 1 e düşer bazı ilçelere açmaya bile gerek kalmaz Konya Çeltik Tuzlukçu Osmaniye sumbas ilçelerinde akademik eğtim veren lise açmaya gerek yok bu hesaba göre 81 x 2 800 ilçe x 1 yani koca ülkede 1000 tane bile akademik eğtim veren lise yeterde artar bile her ile her ilçeye fen lisesi açmaya gerek yok bak sorun sorun doğuruyor görüldüğü gibi
Özel okul, özel hastane, özel hizmet veren bir çok kuruluş arttıkça bu ülkede parası olan iyi koşullarda yaşayacak, parası olmayan sürünecek. Bu zihniyetle yönetildiğimiz sürece gelişmiş bir toplum değil, parasının düdüğünü öttürdüğü özenti bir toplum olacağız. Çok yazık... Öğretmenlik en kutsal mesleklerin başında geliyor, milletvekili yönettiği için dünya para alıyor, öğretmen nesil yetiştiriyor ama onların maaşı ise bırakın yakın olmasını; yarısının yarısının yarısını alıyor !!! Adaletli, vicdanlı, ileri görüşlü, yenilikçi, bütüncül yaklaşımı olan bir yönetim görmek umarım nasip olur...
Öğretmenler kendi kendilerini satıyorlar benim gördüğüm birisi 3 bin calısırım diyor normalde 5 çalışacağı yerde önce birlik olması lazım yoksa ücretleri hep böyle kalır çoğu öğretmenin bilgileride yetersiz üniversitilerde yeterli eğitim verilmiyor
ÖĞRETMEN deyince...
Her şeyle ne çok bağlantısı var:
Çocuk,
İnsan,
Saygı,
Gelecek,
Toplum,
Değerler,
Doğa,
Çevre,
Canlılar,
Hak,
Adalet,
Teknoloji,
Ekonomi,
Turizm,
.
.
.