BURASI TARİH KOKUYOR SASON KANYONU VE DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 28 лют 2024
  • SASON KANYONU;
    Toros dağları çok geniş bir sıradağlardan oluşmaktadır. Bu dağlarda bu mağaralarda nice kavimler yaşamış nice insanlar yaşamını sürdürmüştür. Doğu Toroslar’da, Mersin’in Mut ilçesinde mucizevi doğa oluşumu halinde iki kanyon yer alıyor: Sason ve Göğden kanyonları. Sason Kanyonu 12 kilometre uzunluğunda ve en yüksek noktası 300 metreye ulaşan dev bir kaya kent gibi sanki. Duvarlarına gizlenmiş mağaralar, vadinin en derinlerine kadar inen taş merdivenler, su sarnıçları, kaya mezarlarına sıkça rastlanıyor. Bu da kanyonun, tarihin eski dönemlerinde farklı yerleşimlere tanık olduğunu kanıtlıyor gibi.
    Kanyonların içinde ve çevresindeki köylerde ise, göçerliği bir kuşak evvel terk edip yerleşik düzene geçmiş Yörükler yaşamaktadır.. Göçebe geçmişin yaşam tarzı, alışkanlıkları, gelenekleri halen canlı bir şekilde sürdürülüyor buralarda.
    Güney Anadolu Torosları, Akdeniz Bölgesi’nin coğrafyasını biçimlendirirken her dağın ardında ayrı bir sır gizleniyor gibi.
    Sason Kanyonunun yanında, Göğden kanyonuyla birleşerek derin, uzun ve sarp bir vadi oluşturuyor. Anadolu’daki gizli kalmış doğa mucizelerinden biri olan kanyonun çoktan keşfedilmemiş olmasında ulaşımının güçlüğü rol oynamış olsada artık keşfediliyor.
    Yanında uzanan Göğden kanyonuyla birleşerek derin, uzun ve sarp bir vadi oluşturan Sason kanyonu, Anadolu’daki gizli kalmış doğa mucizelerinden biri sayılır.
    Sason Vadisinin dibinden akan Sason deresinin üzerindeki, Romalılar tarafından yapılmış taş köprü pek çok kez tamir görmüş.
    15 yüzyılda buraya Karamanoğlu Mehmet Bey'in komutanları gelir ve şeytan kalesini ve civar köyleri tabiki çömelek köyünüde almak için kuşatırlar. Kış günü yerlerde katdır ve yere gç çömelirler, yani oturur gibi yaparlar. Başlarındaki kumanon yardımcısı “Burası çok güzel bir yer, burada kekik kokar, keklik öter. Bağı olan barınır, arısı olan arınır. komutanım Şurada bir çömelelim, bizi görmesinler. Hem yer kar der. Komutanın hoşuna gider ve söz burayı alınca, adı Çömelek olsun,” der.
    Köyde bugün yaşayan halk da ataları gibi yıllarca Toroslarda dolaştıktan sonra yerleşik düzene geçen yörüklerden oluşuyor. Onlar oturur gibi yapmayıp yerleşmişler Çömelek’e. Kara çadırın en önemli mülkü ıstar, yani dokuma tezgahı da kapının önüne ya da evlerin başköşesine kurulmuş. Keçi kılı renk renk motiflenerek yörük kilimine dönüşüyor ıstarda. Dokunan kilimler çocukların çeyizi olarak yüklüğe kaldırılıyor. Çeyiz köylerde genç kızların, emeğinin göz nurunun ilmik ilmik kumaşlara bezlere dokumalara işlendiği bir sanattır.
    Sason çevresinin üzümü de en az elması kadar lezzetli ve ünlüdür. Hemen her evin bağı var. Yaz sonunda toplanan üzümler kışın tüketilmek üzere serilip kurutuluyor. Eskiden, hangi gün sergiye gidileceğine köy büyükleri toplanıp karar verir, sonra da en güzel elbiseler giyilip neşe içinde sergiye gidilirmiş. Türküler, maniler söylenir ve başlı başına bir eğlenceye dönüşürmüş sergi işi buralarda.
    Burdaki köylerde, Günümüzde bu gelenek biraz değişmiş, ama daha geniş kapsamlı olarak 1994 yılından beri şenlik adı altında düzenleniyormuş.
    Sarı ve siyah renkli üzümün yanı sıra, erik iriliğindeki pembe taneleri ve her biri 3-4 kilo çeken salkımlarıyla ceviz üzümü de Sason çevresinde çok ünlü.
    Hasat zamanı üzümlerin bir kısmı, kapı kapı dolaşıp üzüm toplayan tüccara satılıyormuş. Kalanı evlerin bahçelerindeki düzeneklerde pekmez haline getiriliyor. Üzümler yıkandıktan sonra taş havuzlarda çiğneniyor ve elde edilen suyu dev kazanlarda kaynatılıyor. Posanın çökmesi için bir süre dinlendirilip yeniden kaynatılıyormuş.Yapılışı aynı olsa da her pekmezin tadı farklı oluyor ve bu mevsim sokaklar mis gibi pekmez kokuyor.
    Eski geleneklerini devam ettiren Çömelekliler çadır düzenini evlerde adeta yeniden kurmuşlar. Ateş evin bir köşesinde yanmaya devam ediyor. Sabah erken kalkan kadınlar ocak ya da saç sobanın üzerinde yufka ekmeği pişiriyor. Ekmekler bürcü bürcü kokuyor.Taze pişmiş ekmeğin yanında çökelek, kaymak, yoğurt, peynir ve pekmez yeniyor.
    Yolunuz buralara düşerse eğer, kanyonu gezdikten sonra, köy kahvesinden bir bardak çay içip de sohbet etmeden köyden çıkmayın derim. Çünkü hem çay lezzetli hemde sohbetleri...
    İyi seyirler.
    Kaynak: Vikipedia ve Handan Türkeli-Keşifler Atlası (Teşekkürler)

КОМЕНТАРІ •