Kânuni ile Bâki arasında geçen şâirâne olay..
Вставка
- Опубліковано 9 кві 2014
- Bâkî; neşeli, zarif, hoş-sohbet, nükteci, şakacı, bir şahsiyete sahipti. Nerede olursa olsun doğruyu söylemekten çekinmez biriydi. Bu itibarla bazen kırıcı olabiliyordu.
Nitekim bir defasında Kanunî Sultan Süleyman' ın ardından konuşmuş ve Sultan Süleyman da kendisine kırılmış ve onu Bursa'ya sürmüştü. Padişah bu kıymetli şaire haber gönderirken maksadını da şairce bildirmişti.
Bâkî bed
Bursa'ya red
Nefy-i ebed
Azm-i bülend
Açıklaması:
Huyu kötü olan Bâkî'yi Bursa'ya sürdüm. Orada devamlı kalsın. Yüksek kararım budur.
Fakat padişahın bu hükümdarca ifadeleri şiirin sultanına çarpmıştı. Bâkî bu ağır ifadelere karşı derhal şu dörtlükle mukâbelede bulundu:
N'ola kim nefy-i ebed azm-i bülend oldunsa ey Bâkî
Bilesin ki cihân mülkü değil Süleymân'a bâkî
Şahâ azminde isbât-ı tehevvür eyledin ammâ
Buna fâni cihân derler, ne sen bâkî ne ben bâkî
harıka anlatıyorsun hocam agzına saglik
ALLAH RAZI OLSUN hayati hocam ne güzel bir insansınız MAŞAALLAH
Maşallah hocam çok akıcı bir uslübünüz var inşallah bir gün sohbetinizde bulunmak istiyorum
Harikasiniz
Harika!!!
Çok güzel...
Zekanıza hayranım hocam. maşallah maşallah maşallah.
Keşke sizin okuduğunuz şiirleri hepimiz anlasaydık ve siz de değerli nefesinizi günümüz Türkçesine çevirmek için harcamasaydınız sayın hocam.
Normalde şimdiki türkçe ile de anlayabilirdik sadece kelime haznemiz çok sığdır bunun sorumlusuda atatürktür. Ataturk öz türkçeyle konusma isteği ile çoğu arapça ve farsça kelimeyi türkçeden çıkardı. Atatürk 1928 den 1932 ye kadar böyle bir anlayış gütmüştür sonradan halkın kabullendiği kelimeleri çıkarmayalım anlayışına dönmüştür hatta falih rıfkıya "dili bir çıkmaza sokmuşuzdur çocuk" dediğide kayıtlarda vardır. Yani atatürk gibi zeki bir liderin böyle yapması beni şaşırttı.
@@fatihkenankaya9304 Atatürk'ü çok zeki zannediyor isen tabiikide böyle birşey yapması sana hayret verir.
@@fatihkenankaya9304 arkadaşım aç dadaloğluna, karacaoğlana fln bak var mı Farsça Arapça sözcük. bu edebiyat istanbulda arapça ve Farsça eğitimi alan yüksek zümre insanlar arasında. Yani sen anla diye değil. sivasın köyünde yaşayan Ahmet amca 1000 yıldır aynı yani. radikal kişilerin kışkırtmasına gelmeyin.
@@Barantahran yazık...
siz zannediyorsunuz ki sokaktaki adam saraydaki sultanla aynı dili konuşuyordu
Şimdiki yöneticilerin (hükümet/muhalefet) edebiyattan, sanattan, felsefeden, bilimden... haberi yok.
Şiir okuduğu için hapse giren bir Cumhurbaşkanımız var hamdolsun.Yinede edebiyat ile ilişkimizi arttırmamız gerekiyor tabi.
@@osmanyavuzarat2908yaşın küçük sanırım şiir okuyan eski Rte ile şuan ki Rte arasında çok fark var
@@ansjsjs1 dün hem necip Fazıl dan hem nazım Hikmet ten okudu, haklısınız hiç bir şey aynı kalmaz
yanlız cumhurbaşkanı çok iyi şiir bilir.
Hocam edebiyata ilgi duymaya başladım.
Tmm
Ilan-ı Aşk-ı Edebiyat... 🥰
O da sana ilgi duyuyo mu platonik mi ?
@@oguzhan6066 yani sen elmayı seviyorsun diye elmada seni sevmek zorunda mı
Fevkalade bir anlatım
Bu şiirleri anlamamızın nedeni Harf inkılabının Türk halkının kurumsal hafızasını resmen sildiğinin tezahürüdür.
Alfabe ve dil ayrımını yapamayacak kadar kafan çalışmıyor. Ama harf inkilabını eleştiriyorsun. Bravo. Senin deden böyle mi konuşuyordu sanıyorsun?
Divan edebiyatı bu yalnız. Halktan kopuk, Arapça ve Farsça düzeyinde ağır mazmunlar içeren eserler bunlar. O günün halkı da anlamıyor zaten. Anlamak için eğitim almak gerekir. Bâkî de Divan'ın usta isimlerinden.
Harf inkılabını getirmeyenlere kurtarsaydı arkadaş o zaman bu toprakları
onlar fethetti zaten ne anlatıyorsun üzerine bide dedelerimiz 600 sene koruyup yaşadı@@sahsnamunhasr7090
Oren koyu