Jungkook ile hayal et #1(AZILI SUÇLU)

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 30 вер 2024
  • Keyifli okumalar...
    ~
    Adımlarım kendinden emin bir şekilde hapishanenin koridorunda ilerliyordu.
    Gardiyan: İçeride sizi bekliyor.
    Durdum ve derin bir nefes aldım.
    Gardiyan: Sizinle içeri girmemi ister misiniz, sayın savcım?
    Karina: Gerek yok, yalnız gireceğim.
    Gardiyanın gözlerinde bir korku vardı. O korkuyu anlayabiliyordum. Maalesef aynı korku benim üzerimde de vardı. Karşımda, çelik kapının ardındaki suçlu, tüm dünya tarafından aranan en büyük seri katildi.
    Gardiyan: Bir şey olursa seslenmeniz yeterli. Burada olacağım.
    Gülümsedim. Sanki bir şey olsa, buna engel olabilecekmişiz gibi. Elimle kapıyı açtım ve karanlık odaya girdim. Oda loştu, masanın üzerinde küçük bir ışık süzülüyordu.
    Ve o da buradaydı.
    Jeon Jungkook.
    Elleri kelepçeli bir şekilde sandalyeye zincirlenmişti. Adeta bir hayvan muamelesi görüyordu. Yüzü karanlıktı; onu görebilmem için kafasını kaldırması gerekiyordu.
    Jungkook: Sonunda geldin.
    Kafasını korkutucu bir sakinlikle kaldırıp simsiyah gözleriyle yüzüme baktı.
    Jungkook: Gelmeyeceksin diye çok korktum.
    Omuzlarım gerildi. Rol yapıyordu. Aklınca dalga geçiyordu benimle. Onu görmezden geldim ve yanına doğru ilerledim. Tam karşısında oturdum.
    Karina: Bugün gevezeliğine tahammül etmeyeceğim. Eğer itiraf edeceğin bir şey yoksa en azından bu kağıtları imzala. Sende bende kurtulalım bu durumdan.
    Kıkırdadı.
    Yüzüne bakan biri onu çok tatlı ve masum biri sanardı. Tek iyi yönü, iyi bir yüze ve iyi bir rol yeteneğine sahip olmasıydı.
    Jungkook: Sevmedim.
    Kaşlarımı çattım. Bana doğru eğilince kendimi geriye çekmeden cesur bir görünüm sergiledim.
    Jungkook: Burayı hiç sevmedim, savcı.
    Sırıttım.
    Karina: Ne güzel, amacımız da buydu zaten.
    Gözleriyle beni süzdü. Dudağını serseri bir tavırla ısırdı.
    Yakalandığı için ne korkuyor ne de üzülüyor gibiydi. Bir insan idam edileceğini bildiği halde nasıl bu kadar rahat olabilirdi?
    Rahat bir tavırla arkasına yaslandı.
    Jungkook: Çok mutlu olmalısınız. Beni yakaladığınız için, öyle değil mi?
    Karina: Elbette, sonuçta artık kimse ölmeyecek. Senin dışında.
    Yine aynı şekilde güldü. O gülerken insanın içi bir hoş oluyordu.
    Jungkook: Öleceğime gerçekten inanıyor musun, küçük kardeşim?
    Gerildim. Bana asla böyle seslenmezdi. Ona abi dememden hep nefret etmişti küçükken. Haliyle “kardeşim” de demezdi bana.
    Peki ya şimdi ne değişmişti?
    Karina: Öleceksin, Jeon.
    Hoş, ben de artık ona abi demiyordum. O devir kapanmıştı.
    Yüzüne doğru eğildim.
    Karina: Hem de en acı verici şekilde.
    O da aynı kendine güvenen bir tavırla yüzüme eğildi. Artık aramızda santimler vardı. Ferah nefesi yüzüme çarpıyordu.
    Jungkook: Yanılıyorsun, küçük kardeşim.
    Gözleri dudaklarıma kaydı ve fısıldadı.
    Jungkook: Burada ölecek biri varsa, o da sen olacaksın.
    Dondum. Yutkundum. O da geri çekildi ve tekrar arkasına yaslandı. Sırıtan ifadesi yine yüzündeydi.
    Jungkook: Ne sanıyorsunuz? Sizin mi beni yakalattığınızı? Eğer öyle düşünüyorsanız, cidden güleceğim buna.
    Gözlerimi kıstım.
    Karina: Eğer “ben yakalanmanıza izin verdim” dersen, asıl ben güleceğim.
    Dudağının kenarı kıvrıldı.
    Jungkook: Gülmen için her şeyi yaparım, biliyorsun.
    Dalga geçmeyi bırakmalıydı. Ona tahammül edemiyordum.
    Karina: Gevezeliği bırak.
    Jungkook: Ne diyordum ben? Heh. Evet, ben buraya bile isteye yakalandım.
    Dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi ve ıslattı.
    Jungkook: Hiç merak etmiyor musunuz?
    Kaşlarım tekrar çatıldı.
    Karina: Neyi?
    Jungkook: Yeni kurbanımın kim olacağını.
    Sırıttım ve onu süzdüm. Kelepçeli ellerini, zincirli ayaklarını.
    Karina: Kendini beğenmiş zavallı birisin sadece. Boş konuşmaktan başka bir işe yaramıyorsun. Bu halde kimi öldürebileceğini sanıyorsun sen?
    Artık sinirlerime dokunuyordu. Rahatlığı ve patavatsızlığı diz boyuydu.
    Jungkook: Bu halde bile istediğimi öldürebilirim. Ancak benim şu an için tek bir hedefim var. Zaten ondan dolayı buradayım ya, küçük kardeşim.
    Bu halde bile ego kasıyordu. O, çocukluktan beri hiç değişmemişti.
    Jungkook: Kusursuz cinayetlerin efendisi Jeon Jungkook, basit bir savcıya kolayca yakalanabileceğini sana düşündüren ne oldu, çok merak ediyorum açıkçası.
    Gerildim. Haklı olabilir miydi? Boşa sıkmıyor olabilir miydi? Ciddi olma ihtimali ne kadardı?
    Etrafıma gergince baktım.
    Karina: Eğer bu kağıtları imzalamayacaksan, gidiyorum.
    Elimdeki kağıtları masanın üzerinde ona uzattım. Bu, onun suçlarının yazılı olduğu bir dosyaydı. İmzalarsa, bunları kabul etmiş olacaktı. Ve idam edilecekti.
    Karanlık bakışları dosyaya kaydı. Bir süre öylece kağıda baktı.
    Jungkook: Merak etmiyor musun, küçük kardeşim?
    Bakışlarımı kaldırdım ve yüzüne baktım. O da aynı şekilde yüzüme baktı. Bir anlık eski hatıralarım gözümde canlandı.
    Onu çok sevdiğim zamanları.
    Bitmişti. Her şey.
    O konuşmaya devam etti.
    ~Devamı yorumlarda...
    #keşfet #fypシ #reels #btsarmy #jungkook #taehyung #btstürkçe #btskomikanlar #anime #bts
  • Наука та технологія

КОМЕНТАРІ • 17

  • @sumoky
    @sumoky  4 години тому +5

    Devamı~
    Jungkook: Yeni kurbanımın kim olduğunu hiç mi merak etmiyorsun?
    Gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Biz neden bu duruma gelmiştik?
    Birbirini çok seven iki çocuktan, birbirinden ölesiye nefret eden iki insana dönüştük.
    Hiç mi bir pişmanlık duymuyordu?
    Değmiş miydi her şeye?
    Mutlu muydu artık?
    Jungkook: O kişi sensin.
    Sessiz kaldım. Öylece gözlerinin içine boş ama kırgın gözlerle baktım. Anılarım tüm yelkenlerimi suya indiriyordu.
    Jungkook: Ama üzülme, kardeşim. Söz veriyorum, en çok senin ölümünden zevk alacağım.
    Üvey abimdi. Bir zamanlar benim için bunun fazlasıydı. Tüm hayatımı paylaşmayı düşündüğüm bir insandı. Ancak o her şeyi kendi elleriyle mahvetmişti.
    Bizi bitirmişti.
    Bizi düşman yapmıştı.
    O bunu istemişti.
    Şimdi de tamamen bitirmek ve beni öldürmek istiyordu.
    Ona ne yapmıştım?
    İçinde bana karşı bitmek bilmeyen öfkesinin nedeni neydi?
    Karina: Elinden geleni ardına koyma, Jeon.
    Dedim ve ayağa kalktım. Dosyayı elime aldım ve odadan çıktım.
    Devam edecek...
    Bölümü nasıl buldunuz😌💕

    • @LunaXyaldzwq
      @LunaXyaldzwq 4 години тому

      Devamı ne zaman geliceekk

    • @sumoky
      @sumoky  4 години тому +1

      @@LunaXyaldzwq akşama doğru atçamm

    • @LunaXyaldzwq
      @LunaXyaldzwq 3 години тому

      @@sumoky tamammmmm

  • @jennyyyy81
    @jennyyyy81 3 години тому +1

    İNANAMIYORUM SEVGİLİM GERİ DÖNDÜÜÜ🎉🎉

  • @Takuki-zc2lz
    @Takuki-zc2lz 3 години тому

    Devamını sabırsızlıkla bekliyorum💖

  • @je0npuppy
    @je0npuppy 51 хвилина тому

    Bu kadar guzel yazmak zorundamisiniz hanfendi?

  • @yarenakdogan958
    @yarenakdogan958 3 години тому

    Mekanın sahibi geri gelmişşşşş

  • @Takuki-zc2lz
    @Takuki-zc2lz 3 години тому

    Oha çok güzel 💖

  • @Takuki-zc2lz
    @Takuki-zc2lz 2 години тому +1

    Bir zamanlar birbirini seven ve şimdi nefret eden bir ilişki mi.. Okurken o kırgınlığı ve eskisi gibi olmayan o duyguları dibime kadar hissettim.. Bu arada okurken "Selena Gomez - People You Know" şarkısı (şarkının hikayesi ve dinlerken hissettiğimiz o duygu) gibi hissettiriyor.. Bu hikayeye kalbimi bırakıyorum 💖

  • @roses_lightstickselra4000
    @roses_lightstickselra4000 4 години тому +2

    Açıklamada yok

    • @sumoky
      @sumoky  4 години тому

      Ay unuttm pardon ahshah