Hüseyin Avni Dede ile Sözlü Tarih Görüşmesi

Hüseyin Avni Dede 1953 yılında Süleymaniye’de Tevfik Paşa Konağı’nda doğdu. İlköğrenimini Beyazıt İlkokulu’nda aldı. Ortaöğrenimini Şehremini Lisesi’nde gördü. 10 yaşından itibaren Sahaflar Çarşısı girişinde tezgâh ve sergi açmaya başladı. Çocukluğu ve gençliği Şehzadebaşı, Vefa, Süleymaniye ve Beyazıt’ta geçen Dede’nin şiir hayatı babasının kitaplarını okumasıyla başladı. Hüseyin Avni Dede, İlk şiirini 14 yaşındayken yazdı. Başlıca eserleri Şairler Üzülmesin, Acıya Kurşun Geçmez, Ben Ölmeden Önce, Tek Şekerli Çınaraltı, Keman Çalan Ölüler ve Bizans Tabut Çivilerdir. İngilizceye şiir kitabı çevrilen ilk şairlerdendir. Zaman içerisinde üniversite öğrencileri ve hocalarıyla da paylaşımları olan Hüseyin Avni Dede’nin ismi Beyazıt Sahaflar Çarşısı girişindeki çınar ağacına verilmiş, kendisi halen burada sergisini açmaya ve faaliyetlerine devam etmektedir.

[@ugurmg]

Bir yıl önce yayına başlamış olmasına rağmen, bu kanalın bugün benim ana sayfama düşmüş olması ne kadar üzücü. Ne diyelim, zararın neresinden dönersek kârdır.
Dede'yi konu alan bu videoyu ilk açtığımda eski Fatih fotoğrafları dikkatimi çekti önce, hoşuma gitti ama baştan anlayamadım, meğer kanal zaten Fatih tarihini anlatıyormuş :)
Çok uzun zamandır ben de doğduğum, büyüdüğüm semtimle alakalı, bilhassa yakın tarih üzerine araştırmalar yapıp done biriktirmekteyim.
Gerek kendi hafızamda kalanlar, gerek çevremdekilerden aldıklarım, gerekse diğer kaynaklardan topladıklarımla kendime özel bir arşiv oluşturuyorum.
Fatih başka bir alemdir çünkü, başka türlü çeker insanı. Kökünüz orada ise eğer nereye giderseniz gidin sizi çağırır. Eninde sonunda da döner kavuşursunuz şevkatli kollarına.
Velisi ile, delisi ile bambaşka bir atmosferdir bizim semtimiz. Hiçbir yere benzemez.
Bir söz duymuştum çok hoşuma giden "Dünya'nın başkenti İstanbul'dur, İstanbul'un başkenti de Fatih'tir" . En azından biz Fatihliler için böyle olduğu kesin :)
Hüseyin Avni Dede, bizim gibi bütün talebelik hayatı boyunca Sahaflar Çarşısı'nı, İl Halk Kütüphanesi'ni, Milli Kütüphane'yi arşınlamış, Fatih'ten işine yürürken Beyazıt'tan geçmiş veya o cenâha hassaten gelmiş herkes için gözümüzün aşina olduğu demirbaş bir figürdür.
Henüz Vefa Lisesi'nin orta kısmında okurken tanıdığımız bu heybetli adamı en az 500 yaşında, görmüş geçirmiş bir bilge gibi görürdük.
Yanına gidip konuşmak konusunda kuvvetli bir merak uyandıran ama o görünüşü sebebi ile de aynı kuvvette korkutan ve sizi uzak kalmaya sevk eden bir görüntü.
Şimdi bile yaşı ancak 70 olmuş halbuki, Rabbim sağlıklı, uzun ve bereketli ömürler versin kendisine. Ellerinden öperim.
Bu kanalın kurulumunda, bu videoların yapımında fikri olan, emeği olan, ön ayak olan, destek veren herkesten de Allah razı olsun.
Hem Fatih için hem de bütün İstanbul için fevkalâde kıymetli bir hizmettir bu. Rabbim bütün işlerinizde kolaylıklar ve muvaffakıyetler versin. Teşekkür ederim. Selam ve saygı ile...
Uğur Gürleroğlu

[@makbulealkaya682]

Dede’miz çok kıymetlidir. Çınaraltına gelip kendisiyle tanışa bilirsiniz, kitaplarını inceleyebilirsiniz

[@ilhankaragoz59]

👋

[@mustafabilecan148]

Dedeyi severim. Her gittiğimde çınarın yanında durur,fotoğraf çekmek isterim. Ama utanırım.