Hey gidi günler, hey !.. Eurovision'a katılmış olan nadir güzel eserlerden bu şarkı , çok severim.. herkesin emeğine sağlık, paylaşım için teşekkürler.. .. not; bir zamanlar ist.içerenköy eston çamlıevlerde otururken gelir giderdi girişteki bir eve , (sanıyorum levent ç.bey orada ikamet ediyordu) ders almak için,kendisiyle ayaküstü konuşurduk bazen.. ...
12 yaşındaydım. Babamla televizyon izliyordum. Babam kanalları gezerken TRT 1'de yabancı bir sunucunun ülkelere puan verdiğini gördüm ve babama bunun ne olduğunu sordum. Babam bunun Eurovision Şarkı Yarışması olduğunu söyleyip eurovision hakkında kısa bir bilgi verdi bana. İlgimi çekti. Türkiye'nin aldığı puanı o esnada kırk küsurlardaydı ve "Fena puan almamışız" demişti. Sonra başka bir kanala geçmişti ama o an gelecek sene bu yarışmayı baştan sona izleyeceğim demiştim. 1997'deki yarışmayı tüm ev halkını tembihleyerek izlemiştim baştan sona. 1997'deki ilk puanlamalarda Türkiye'nin az puan almasına ablam "Avrupalılar bizi sevmiyorlar o yüzden puan vermiyorlar" demişti ancak birkaç ülke sonra peş peşe puanlar gelip ve ysrışma sonunda üçüncü olunca çok mutlu olmuştuk. O andan itibaren artık bir eurovision fanı olmuştum. Bizlere böyle iki güzel şarkı ve başarı armağan ettiğiniz için hem size hem de harika yorumuyla Şebnem Paker'e sonsuz teşekkürler.
![Lp. Сердце Вселенной #60 РОЖДЕНИЕ ЛОЛОЛОШКИ [Финал] • Майнкрафт](http://i.ytimg.com/vi/YoR0pAV9FVQ/mqdefault.jpg)
Nefesimiz kesilmişti performansı dinlerken. Dinle'nin yeri ayrı, ama bu şarkıdaki naifliğin, duruluğun muadili hala yok. Muhteşem...
Cok essiz bir beste, alip goturuyor insani...
Hey gidi günler, hey !..
Eurovision'a katılmış olan nadir güzel eserlerden bu şarkı , çok severim..
herkesin emeğine sağlık,
paylaşım için teşekkürler..
..
not;
bir zamanlar ist.içerenköy eston çamlıevlerde otururken gelir giderdi girişteki bir eve ,
(sanıyorum levent ç.bey orada ikamet ediyordu) ders almak için,kendisiyle ayaküstü konuşurduk bazen..
...
12 yaşındaydım. Babamla televizyon izliyordum. Babam kanalları gezerken TRT 1'de yabancı bir sunucunun ülkelere puan verdiğini gördüm ve babama bunun ne olduğunu sordum. Babam bunun Eurovision Şarkı Yarışması olduğunu söyleyip eurovision hakkında kısa bir bilgi verdi bana. İlgimi çekti. Türkiye'nin aldığı puanı o esnada kırk küsurlardaydı ve "Fena puan almamışız" demişti. Sonra başka bir kanala geçmişti ama o an gelecek sene bu yarışmayı baştan sona izleyeceğim demiştim. 1997'deki yarışmayı tüm ev halkını tembihleyerek izlemiştim baştan sona. 1997'deki ilk puanlamalarda Türkiye'nin az puan almasına ablam "Avrupalılar bizi sevmiyorlar o yüzden puan vermiyorlar" demişti ancak birkaç ülke sonra peş peşe puanlar gelip ve ysrışma sonunda üçüncü olunca çok mutlu olmuştuk. O andan itibaren artık bir eurovision fanı olmuştum. Bizlere böyle iki güzel şarkı ve başarı armağan ettiğiniz için hem size hem de harika yorumuyla Şebnem Paker'e sonsuz teşekkürler.
Hikayen benimkine benziyor. 1980 deki petrol fırtınasından sonra yani 6 yaşımdan beri hiçbir Eurovision şarkı yarışmasını kaçırmadım.
Ahh kalbimi bırakıyorum bu nasıl bir şey, Dinle'nin yeri ayrı elbet ama bu da bambaşka. Tüylerim diken diken oldu ❤❤