Tesettür Allah in emri tesettür farz deyilmi Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah
Cemalnur Hoca'nın çoğu videosunu dinlemişim.. Ama bu sohbet gerçekten muhteşemdi.. Çok şey öğrenmeme vesile oldunuz. Rabbim hal edinmeyi de nasip etsin hepimize inşallah.. Ve hepimizden razı olsun.. vesile olanlardan da.. Amiiin. 🥰💞🤲
insanlari eleştirmek yerine önce konuştuklariyla anlattiklarina yaptiklari yaşantisi içinde yaşadiklarina hakkin hakikatine halkinin hizmetinde gayretine anlatiminda hissettirdiği dinledikce verdiği huzurun sevgiyi saygiyi artirdiği güzel bir soyleşi teşekkür ediyoruz
Sizden Allah razı olsun Cemalnur Hocam, sizinle tanıştıktan sonra siz benim mürşidim, ışığım ve yolum oldunuz ! Allah ilminize ve ömrünüze bereket versin,var olun sonsuz olun... ❤🎉😊
hoca hanım siz bir deryasınız sizi her dinlediğimde ne kadar yok oldugumuzu ögreniyorum allah azimüşan sizden razı olsun duanızda hatırlanmak dileği ile.konyalı idris kılıç.
@@Luna-qb4qx Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
@@Luna-qb4qx Buda Sanskritçe'de peygamber demektir, asıl adı Sigartha Gothama'dır. (a.s) Cenâb ı Resûlu'llâh'ı budist metinlerinde son Buda olan rahmet Buda'sı gelir ve ona yetişirseniz benden ona selâm söyleyin buyurarak ta'rîf etmiştir. Aynı şekilde Budist metinlerdeki birçok kıssalar diğer dinlerin kutsal kitaplarında da geçmektedir. Dolayısıyla Allah'ın peygamberlerine olan itikâdınızı düzeltin.
@@Luna-qb4qx قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا اِلٰى كَلِمَةٍ سَوَٓاءٍ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ اَلَّا نَعْبُدَ اِلَّا اللّٰهَ وَلَا نُشْرِكَ بِه۪ شَيْـٔاً وَلَا يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضاً اَرْبَاباً مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُولُوا اشْهَدُوا بِاَنَّا مُسْلِمُونَ ﴿٦٤﴾ ﴾64﴿ De ki: "Ey Ehl-i kitâb Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze gelelim: Allah’a tapıp o’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah’ı bırakıp da içimizden ba'zıları diğer ba'zılarını rab edinmesin." Eğer yine içimizden ba'zıları bundan yüz çevirecek olursa "Şâhid olunuz ki biz buna teslîm olan kimselerdeniz" deyin. وَاِنَّ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَمَنْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِمْ خَاشِع۪ينَ لِلّٰهِۙ لَا يَشْتَرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ ثَمَناً قَل۪يلاًۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ ﴿١٩٩﴾ Ehl-i kitap içerisinde, Allah'a iman edip Hakkı ta'zîm edip hem indirilen kitâba îmân edenler vardır. Onlar Allah'ın âyetlerini, değersiz bir menfaat karşılığında satmazlar. İşte Rabbi nezdinde mükâfatları olanlar onlardır. Muhakkak ki Allah hesabı pek çabuk ve en doğru bir şekîlde görendir.” (Âl-i İmrân, 3/199) وَلَا تُجَادِلُٓوا اَهْلَ الْكِتَابِ اِلَّا بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۗ اِلَّا الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ وَقُولُٓوا اٰمَنَّا بِالَّـذ۪ٓي اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَاُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَاِلٰهُنَا وَاِلٰهُكُمْ وَاحِدٌ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ ﴿٤٦﴾ İçlerinde yalnızca ve yalnızca zulmedenleri hâric olmak üzere, Kitâb Ehliyle en güzel olan bir tarzla diyolog kurun, onlarla dostluğun aksi bir ilişkiniz asla olmasın ve onlara deyin ki: 'Bize ve size indirilene îmân ettik; bizim ilâhımız da sizin ilahınız da birdir, aynıdır ve biz hepimiz O'na teslim olmuş olanlarız, aslında sizler de bizler de müslümân olarak isimlendirilenleriz.'"(Ankebût, 29/46) اَلْيَوْمَ اُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُۜ وَطَعَامُ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حِلٌّ لَكُمْۖ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَهُمْۘ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ اِذَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اُجُورَهُنَّ مُحْصِن۪ينَ غَيْرَ مُسَافِح۪ينَ وَلَا مُتَّخِذ۪ٓي اَخْدَانٍۜ وَمَنْ يَكْفُرْ بِالْا۪يمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُۘ وَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ۟ ﴿٥﴾ Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılındı. Ehl-i kitâbın kestikleri ve diğer yiyecekleri size helâldir. Sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Nâmuslu, zinaya girmemiş ve gizli câsus ve ajan münâfıklar edinmemiş, diyolog kuran, dostlukla yaşayan insanlar halinde yaşamanız şartıyla, mü'mînlerden hür ve iffetli kadınlarla, sizden önceki Ehl-i kitâbtan hür ve iffetli kadınlar da, mehirlerini verip nikâhladığınızda size helâldir. Kim buna imanı inkâr ederse bütün yaptığı işler boşa gider ve o, âhirette de ziyana uğrayanlardan olur.” (Maide, 5/5) وَلَتَجِدَنَّ اَقْرَبَهُمْ مَوَدَّةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰىۜ ذٰلِكَ بِاَنَّ مِنْهُمْ قِسّ۪يس۪ينَ وَرُهْبَاناً وَاَنَّهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ ﴿٨٢﴾ وَاِذَا سَمِعُوا مَٓا اُنْزِلَ اِلَى الرَّسُولِ تَرٰٓى اَعْيُنَهُمْ تَف۪يضُ مِنَ الدَّمْعِ مِمَّا عَرَفُوا مِنَ الْحَقِّۚ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اٰمَنَّا فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِد۪ينَ ﴿٨٣﴾ وَمَا لَنَا لَا نُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَا جَٓاءَنَا مِنَ الْحَقِّۙ وَنَطْمَعُ اَنْ يُدْخِلَنَا رَبُّنَا مَعَ الْقَوْمِ الصَّالِح۪ينَ ﴿٨٤﴾ فَاَثَابَهُمُ اللّٰهُ بِمَا قَالُوا جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ وَذٰلِكَ جَزَٓاءُ الْمُحْسِن۪ينَ Îmân edenlere sevgi, dostluk, konuşarak anlaşma bakımından en yakın olanların, "Biz hıristiyanız" diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve çokca sorumluluk bilinci olan ya'nî çokca takva sâhibi dîn adamları vardır ve onlar büyüklük taslamazlar. ﴾83﴿ Peygamber’e indirileni dinledikleri zaman hakikâte daîr bilenlerden olduklarından dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz! Îmân ettik, biz buna, bizi de bunun da hakk olduğuna şâhidlik eden diğer kardeşlerimizle beraber yaz, bizi ayrı tutup onlardan farklı bir muâmele yapma bizlere. ﴾84﴿ Bütün emelimiz rabbimizin bizi erdemliler topluluğunun dışında saymaması olduğuna göre, Allah’a ve bize indirilen kitaplara niçin iman etmeyelim ki?" ﴾85﴿ Böyle söylemelerine karşılık Allah da onları, içinde ebedî olarak kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetlerle ödüllendirdi. İşte iyi davranan, kötülük işlemeyen insânların mükâfaatı budur. اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَب۪يلِه۪ وَهُوَ اَعْلَمُ بِالْمُهْتَد۪ينَ ﴿١٢٥﴾ Sen insânları Allah yoluna hikmetle ve güzel ve ma'kul olan öğütlerle da'vet et, gerektiği zamân da onlarla en güzel tarzda diyolog kur, asla dostluğunu esirgeme. Ancak ve ancak Rabbin, yolundan sapanları da, kimlerin hidâyet üzere doğru yolda olupta yürüdüklerini de pek iyi derece de ya'nî en iyi ve tek bilendir.” (Nahl, 16/125) عَسَى اللّٰهُ اَنْ يَجْعَلَ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ الَّذ۪ينَ عَادَيْتُمْ مِنْهُمْ مَوَدَّةًۜ وَاللّٰهُ قَد۪يرٌۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٧﴾ لَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَـبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُٓوا اِلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِط۪ينَ ﴿٨﴾ اِنَّمَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَاَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلٰٓى اِخْرَاجِكُمْ اَنْ تَوَلَّوْهُمْۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ ﴿٩﴾ Belki de Allah sizinle ehli kitâbın ba'zı konularda nan-körlükte bulunupta düşmanınız olan kimseler arasında karşılıklı bir diyolog ve dostluk meydana getirecektir. Allah kādirdir Allah bağışlayıcıdır, engin merhamet sâhibi olandır. Dînin size indirilen muhammedî şerîat kısmından ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden, yurdunuzdan etmeyen ancak ba'zı konularda nan-körce davranan ehli kitâbdan kimeselere gelince, Allah sizi, onlara iyilik ve dostluk ederek ederek diyolog kurmaktan ya'nî aklınızı başınıza alarak adâletli ve insâflıca davranmaktan menetmez. Çünkü Allah ancak ve ancak âdilce davrananları sever.” (Mümtehine, 60/7,8,9)
@@Luna-qb4qx قَاتِلُوا الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَلَا يَد۪ينُونَ د۪ينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حَتّٰى يُعْطُوا الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ۟ ﴿٢٩﴾ "Ehl-i Kitâbtan Allah'a ve ahiret gününe inanmayı te'vîl edip bundan vazgeçen, Allah ve Rasulünün haram kıldıklarını da haram olarak kabul etmeyen ve yeni yeni inzâl olmuş olan hâk şerîatı da dîn olarak kabûllenmeyenlerle, onlar zelîl vaziyette kalıpta kendi elleriyle size savaş vergisi vermeyi kabûl edinceye kadar savaşın." (Tevbe, 9/29) Yukarıdaki Âyette sayılan özellikler, “Bütün Ehl-i kitabı içine alır mı, yoksa almaz mı?” mes'elesi anlaşılmayacak bir biçimde zamân zamân tartışma konusu bile olabilmektedir mea'esef.(1) Ayetin "Ehl i kitâbın hepsiyle, onlar savaş vergisi ödeyinceye kadar savaşın." demeyip, "Ehl i kitâbdan şu özellikte olanlarla savaşın." demesi, herhalde gözden uzak tutulmamallıdır.(2) Resulüllah’ın uygulaması da bu tarzda olmuştur; Cenâb ı Peygamber (a.s), İslam'ın Mekke döneminde ba'zı Müslümanları Hristiyân bir ülke olan Habeşistân'a göndermiş ve orada kesinlikle rahât diyolog kurabilecekleri kardeşleriyle oldukları müddet zarfında çok çok rahât edeceklerini söylemiştir. Medîne döneminde ise, hem Mûsevî hem de Hristiyanlarla diyaloğa girmiş, onlara yeni inzâl olmuş olan şerîatını anlatmış, kendilerini onu da kabûle iknâ etmeye çalışmıştır. (1) Elmalı'lı Muhammed Hamdî Yazır Efendî, II/1132. (2)İmâm Fahru'ddîn Er-Râzî, Mefâtihu'l Gayb XVI/37.
Asıl söz kalu bela günü Allah'a verdiğimiz sözlerdir ahd misak yemin yeminleri yaşarken dünya hayatında yerine getirmeliyiz ruhumuzu ölmeden önce Allah'a ulaştırma lıyız fizik bedenimizi Allah'a teslim etmeliyiz nefsimizi tezkiye etmeliyiz %50 1 temizlemeliyiz iradeyi de Allah'a teslim edince dört dörtlük bir kul oluyoruz Allah razı olsun
Cemalnur hocam seni cok seviyorum kuranı kerimde Hz Allah örtünmeyi emret miyormu sesinizin tonu anlatışınız ne kadar naif yumuşak huzur veriyor bana coookkk selâm ederim Allah a emanet olun
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
@@ismailhakkgos5760 acuze kadından başını kapatma hükmü kesinlikle kalkmaz bunu idda eden 1. dini bilgisi eksik yada 2.kasıtlı dini değiştirmeye girer 1.ise tövbe ile kurtulur.2 .ise imanı tehlikede.Acuze şehvet hissedilmeyecek kadar yaşlı kadından dışarı çıkarken giydiği çarşaf yada pardüseyi giymeyebilir kafası kapalı olacak fakat giymesi daha faziletlidir.Kalmışkı bu kadın acuze kadın hükmüne ne kadar girer tartışılır.İlahiyat mezunu hocayım.Herkes dini konuda konuşursa helale haram harama helal derse imanı tehlikeye girer bu konular çok hassasdır.
Cemalnur Sargut'a mesajım: 1. "Namaz dikey sadaka yatay bir ibadettir, Haç İsa'nın dikey ve yatay ibadetleri birleştirmesidir" dediniz, Kur'an ve İslam'da haçın var olduğunu iddia ettiniz, şirk. 2. Buda heykelini anlatırken "Buda'ya tapan Allah'a tapıyor" diye iddia ettiniz, puta tapmayı meşrulaştırdınız, şirk. 3. "Dünyada yapmayı düşündüğümüz yapamadığımız bize takıntı olan işler bizde kabir azabı oluyor, Allah azap vermiyor biz kendimize azap veriyoruz" dediniz, kabir azabını inkar ettiniz eşittir ayet hadis inkarı, el fazı küfür. 4. Nur Suresi 31. ayetinde Allah'ın şöyle buyurduğunu iddia ettiniz: "Diyor ki Allah sen akıllıysan aptalın yanında aklını çok gösterme yahut çok paran varsa, çok ziynetin varsa o ziynetini olmayanın yanında gösterme". Allah Kelâmı Kur'an'ın anlamını değiştirdiniz, el fazı küfür. Sargut hanım, 4 maddede zikrettiğiniz bu felsefî düşünceler "el fazı küfür" ve "şirk" oluyor, bilerek veya bilmeyerek el fazı küfür işleyen ise dinimizin kurallarına göre dinden imandan çıkıyor, Müslümanlık hakkını kaybediyor, şirk koşan tartışmasız dinden çıkmıştır, Rabbimiz şirk koşan kullarını asla bağışlamayacağını Kur'an'da bize bildirdi. Sargut hanım, vefat etmeden önce mutlaka ve mutlaka bu 4 maddede beyan ettiğiniz kendi uydurduğunuz felsefi düşüncelerinizden tövbe etmeniz gerekiyor! Kelime-i Tevhid Kelime-i Şehadet getirmeniz gerekiyor, Tecdid-i İman İstiğfarı'nı okumanız gerekiyor. eğer tövbe etmezseniz, eğer tövbe etmeden el fazı küfür üzere ölürseniz, ehli sünnet inanışına imansız ölürsünüz, ahirete imansız gidersiniz. Allah rızası için sizi uyardım, emri bil maruf görevimi yaptım. Rabbim şahidim olsun.
Onun demek istediği şey aslında tüm inançlar Allahın birliğine çıkıyor. Ama insanlar farklı adlandırıyor demek istiyor. Yani tüm inanç sistemin de Allahın Birliği var tüm dinler de her şey ona çıkıyor diyor. Ama siz gidip böyle anlamışsınız. Peygamberden Allahtan böyle güzel bahseden biriyle derdiniz ne!!!!!
Ya bak insanlar allah'la ilgili sohbet ediyoruz siz dedikodu yapıyorsunuz o zaman çıkın çok ayıp bir şey sizi ilgilendirmez Allah ile kul arasında açıklıkallah'la ilgili güzel ahlakı öğrenmeyi zorlaştırıyorsun uz yok oranın açık yok buranın açık sana ne sençok özür dilerim beni bu noktaya getiriyorsunuz şurada bakıyorum da bir tanesi Allah'ın güzelim ifadelerini mesajlarını dinlemek yerine yağ doğru açık gezmiş kulağına kurşun sıkalım bunun gözüne oyalım bununla neAllah anlattı isterseniz siz çıkın buradan dedikodu yapma günahların en büyüğü o saçını açmış sende daha zorlaştırıyorsun bak dine zarar veriyirsun veriyorsunuz
@@nalangun6028 insan inandığı gibi yasamazsa yaşadığı gibi inanmaya başlar.Tesettur bu gün en önemli ibadet,en arkaya atılıp bide müdafa edilebiliyorsanız ,çok zor durumdasınız demektir.Allah sizede cemal e de hidayet etsin .din bütündür istediğimi alırım istemediğimede kimse karışmasın mantığı yarım dindirki Allah bunu emretmemiş.heleki dini anlatan kişi örnek olması gerek.
cemalnur hocanın oraya geleceğini bildiğiniz halde biraz daha mütavazi giyinseydiniz biz izlemek isteyen erkekleri sürekli göz rahatsızlğı vermezdiniz. kızmayın ama gerçek.
Ey arkadaş hani izlemedim çünkü 2 saniyeye girdim galiba yanlış yere tıkladım DİE başlıca baktım dogru yazıyor eyy Müslüman bari anlattıgından utan ilim öğrenirken günah işletiyorsunuz
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
Gülben Ergen en güvenilir kadın:) Ahlak, edep ve güzellik abidesi Gülben hanım:):) Din, tarih, psikoloji ve tasavvuf sohbetlerine eyvallah. Ama konuşanları bir bakın hele:):) vay vay vay ne bu hal Ya Rabb, bu ne cehalet, bu ne uyduruk sohbet. Allah islah etsin.
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
Buda Sanskritçe'de peygamber demektir, asıl adı Sigartha Gothama'dır. (a.s) Cenâb ı Resûlu'llâh'ı budist metinlerinde son Buda olan rahmet Buda'sı gelir ve ona yetişirseniz benden ona selâm söyleyin buyurarak ta'rîf etmişlerdir. Aynı şekilde Budist metinlerdeki birçok kıssalar diğer dinlerin kutsal kitaplarında da geçmektedir. Dolayısıyla Allah'ın peygamberlerine olan itikâdınızı düzeltin.
قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا اِلٰى كَلِمَةٍ سَوَٓاءٍ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ اَلَّا نَعْبُدَ اِلَّا اللّٰهَ وَلَا نُشْرِكَ بِه۪ شَيْـٔاً وَلَا يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضاً اَرْبَاباً مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُولُوا اشْهَدُوا بِاَنَّا مُسْلِمُونَ ﴿٦٤﴾ ﴾64﴿ De ki: "Ey Ehl-i kitâb Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze gelelim: Allah’a tapıp o’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah’ı bırakıp da içimizden ba'zıları diğer ba'zılarını rab edinmesin." Eğer yine içimizden ba'zıları bundan yüz çevirecek olursa "Şâhid olunuz ki biz buna teslîm olan kimselerdeniz" deyin. وَاِنَّ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَمَنْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِمْ خَاشِع۪ينَ لِلّٰهِۙ لَا يَشْتَرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ ثَمَناً قَل۪يلاًۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ ﴿١٩٩﴾ Ehl-i kitap içerisinde, Allah'a iman edip Hakkı ta'zîm edip hem indirilen kitâba îmân edenler vardır. Onlar Allah'ın âyetlerini, değersiz bir menfaat karşılığında satmazlar. İşte Rabbi nezdinde mükâfatları olanlar onlardır. Muhakkak ki Allah hesabı pek çabuk ve en doğru bir şekîlde görendir.” (Âl-i İmrân, 3/199) وَلَا تُجَادِلُٓوا اَهْلَ الْكِتَابِ اِلَّا بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۗ اِلَّا الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ وَقُولُٓوا اٰمَنَّا بِالَّـذ۪ٓي اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَاُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَاِلٰهُنَا وَاِلٰهُكُمْ وَاحِدٌ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ ﴿٤٦﴾ İçlerinde yalnızca ve yalnızca zulmedenleri hâric olmak üzere, Kitâb Ehliyle en güzel olan bir tarzla diyolog kurun, onlarla dostluğun aksi bir ilişkiniz asla olmasın ve onlara deyin ki: 'Bize ve size indirilene îmân ettik; bizim ilâhımız da sizin ilahınız da birdir, aynıdır ve biz hepimiz O'na teslim olmuş olanlarız, aslında sizler de bizler de müslümân olarak isimlendirilenleriz.'"(Ankebût, 29/46) اَلْيَوْمَ اُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُۜ وَطَعَامُ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حِلٌّ لَكُمْۖ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَهُمْۘ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ اِذَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اُجُورَهُنَّ مُحْصِن۪ينَ غَيْرَ مُسَافِح۪ينَ وَلَا مُتَّخِذ۪ٓي اَخْدَانٍۜ وَمَنْ يَكْفُرْ بِالْا۪يمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُۘ وَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ۟ ﴿٥﴾ Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılındı. Ehl-i kitâbın kestikleri ve diğer yiyecekleri size helâldir. Sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Nâmuslu, zinaya girmemiş ve gizli câsus ve ajan münâfıklar edinmemiş, diyolog kuran, dostlukla yaşayan insanlar halinde yaşamanız şartıyla, mü'mînlerden hür ve iffetli kadınlarla, sizden önceki Ehl-i kitâbtan hür ve iffetli kadınlar da, mehirlerini verip nikâhladığınızda size helâldir. Kim buna imanı inkâr ederse bütün yaptığı işler boşa gider ve o, âhirette de ziyana uğrayanlardan olur.” (Maide, 5/5) وَلَتَجِدَنَّ اَقْرَبَهُمْ مَوَدَّةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰىۜ ذٰلِكَ بِاَنَّ مِنْهُمْ قِسّ۪يس۪ينَ وَرُهْبَاناً وَاَنَّهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ ﴿٨٢﴾ وَاِذَا سَمِعُوا مَٓا اُنْزِلَ اِلَى الرَّسُولِ تَرٰٓى اَعْيُنَهُمْ تَف۪يضُ مِنَ الدَّمْعِ مِمَّا عَرَفُوا مِنَ الْحَقِّۚ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اٰمَنَّا فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِد۪ينَ ﴿٨٣﴾ وَمَا لَنَا لَا نُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَا جَٓاءَنَا مِنَ الْحَقِّۙ وَنَطْمَعُ اَنْ يُدْخِلَنَا رَبُّنَا مَعَ الْقَوْمِ الصَّالِح۪ينَ ﴿٨٤﴾ فَاَثَابَهُمُ اللّٰهُ بِمَا قَالُوا جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ وَذٰلِكَ جَزَٓاءُ الْمُحْسِن۪ينَ Îmân edenlere sevgi, dostluk, konuşarak anlaşma bakımından en yakın olanların, "Biz hıristiyanız" diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve çokca sorumluluk bilinci olan ya'nî çokca takva sâhibi dîn adamları vardır ve onlar büyüklük taslamazlar. ﴾83﴿ Peygamber’e indirileni dinledikleri zaman hakikâte daîr bilenlerden olduklarından dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz! Îmân ettik, biz buna, bizi de bunun da hakk olduğuna şâhidlik eden diğer kardeşlerimizle beraber yaz, bizi ayrı tutup onlardan farklı bir muâmele yapma bizlere. ﴾84﴿ Bütün emelimiz rabbimizin bizi erdemliler topluluğunun dışında saymaması olduğuna göre, Allah’a ve bize indirilen kitaplara niçin iman etmeyelim ki?" ﴾85﴿ Böyle söylemelerine karşılık Allah da onları, içinde ebedî olarak kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetlerle ödüllendirdi. İşte iyi davranan, kötülük işlemeyen insânların mükâfaatı budur. اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَب۪يلِه۪ وَهُوَ اَعْلَمُ بِالْمُهْتَد۪ينَ ﴿١٢٥﴾ Sen insânları Allah yoluna hikmetle ve güzel ve ma'kul olan öğütlerle da'vet et, gerektiği zamân da onlarla en güzel tarzda diyolog kur, asla dostluğunu esirgeme. Ancak ve ancak Rabbin, yolundan sapanları da, kimlerin hidâyet üzere doğru yolda olupta yürüdüklerini de pek iyi derece de ya'nî en iyi ve tek bilendir.” (Nahl, 16/125) عَسَى اللّٰهُ اَنْ يَجْعَلَ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ الَّذ۪ينَ عَادَيْتُمْ مِنْهُمْ مَوَدَّةًۜ وَاللّٰهُ قَد۪يرٌۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٧﴾ لَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَـبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُٓوا اِلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِط۪ينَ ﴿٨﴾ اِنَّمَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَاَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلٰٓى اِخْرَاجِكُمْ اَنْ تَوَلَّوْهُمْۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ ﴿٩﴾ Belki de Allah sizinle ehli kitâbın ba'zı konularda nan-körlükte bulunupta düşmanınız olan kimseler arasında karşılıklı bir diyolog ve dostluk meydana getirecektir. Allah kādirdir Allah bağışlayıcıdır, engin merhamet sâhibi olandır. Dînin size indirilen muhammedî şerîat kısmından ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden, yurdunuzdan etmeyen ancak ba'zı konularda nan-körce davranan ehli kitâbdan kimeselere gelince, Allah sizi, onlara iyilik ve dostluk ederek ederek diyolog kurmaktan ya'nî aklınızı başınıza alarak adâletli ve insâflıca davranmaktan menetmez. Çünkü Allah ancak ve ancak âdilce davrananları sever.” (Mümtehine, 60/7,8,9)
قَاتِلُوا الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَلَا يَد۪ينُونَ د۪ينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حَتّٰى يُعْطُوا الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ۟ ﴿٢٩﴾ "Ehl-i Kitâbtan Allah'a ve ahiret gününe inanmayı te'vîl edip bundan vazgeçen, Allah ve Rasulünün haram kıldıklarını da haram olarak kabul etmeyen ve yeni yeni inzâl olmuş olan hâk şerîatı da dîn olarak kabûllenmeyenlerle, onlar zelîl vaziyette kalıpta kendi elleriyle size savaş vergisi vermeyi kabûl edinceye kadar savaşın." (Tevbe, 9/29) Yukarıdaki Âyette sayılan özellikler, “Bütün Ehl-i kitabı içine alır mı, yoksa almaz mı?” mes'elesi anlaşılmayacak bir biçimde zamân zamân tartışma konusu bile olabilmektedir mea'esef.(1) Ayetin "Ehl i kitâbın hepsiyle, onlar savaş vergisi ödeyinceye kadar savaşın." demeyip, "Ehl i kitâbdan şu özellikte olanlarla savaşın." demesi, herhalde gözden uzak tutulmamallıdır.(2) Resulüllah’ın uygulaması da bu tarzda olmuştur; Cenâb ı Peygamber (a.s), İslam'ın Mekke döneminde ba'zı Müslümanları Hristiyân bir ülke olan Habeşistân'a göndermiş ve orada kesinlikle rahât diyolog kurabilecekleri kardeşleriyle oldukları müddet zarfında çok çok rahât edeceklerini söylemiştir. Medîne döneminde ise, hem Mûsevî hem de Hristiyanlarla diyaloğa girmiş, onlara yeni inzâl olmuş olan şerîatını anlatmış, kendilerini onu da kabûle iknâ etmeye çalışmıştır. (1) Elmalı'lı Muhammed Hamdî Yazır Efendî, II/1132. (2)İmâm Fahru'ddîn Er-Râzî, Mefâtihu'l Gayb XVI/37.
Bu işlerle uraşmayin tasavvuf İslam'a sonradan girmiş bidat ve şirk amelleriyle dolu insanı şirk e götüren bir yoldan başka hiçbir şey deildir dikkatli olun
@@kitapseverbiri7593 Bu işlerle uraşmayin tasavvuf İslam'a sonradan girmiş bidat ve şirk amelleriyle dolu insanı şirk e götüren bir yoldan başka hiçbir şey deildir dikkatli olun
Belki farkında değilsinizdir rica edeceğim sadece burdan görünüp bir yanılma değilse şayet sizin koltuğunuz burada konuğunuzun oturma hizasından daha yüksek. Değerli insanları konuk alıyorsunuz sizinle denk ya da sizden daha kıymetli o insanları daha düzgün bir yere hizanıza uygun bir yükseklikte oturtur musunuz. Ayrıca kadına abiye giy demişsiniz uygunluk önemli keşke sizde uygun giyinseydiniz...
İşiniz Allah'ı zikir retmek diyil şeytan çağırma seansı yok onu.gi yok onu giymis yok saçını açmış e. İnsanların arkasından konusmnin suç olduğunu bilmiyormusunuz. Bir erkek kadına Allahın sanatı olarak bakmıyorsa. O erkek aklını şeytana tahsis etmiştir erkegın dürüst lüğude çok önemlidir
Buda Sanskritçe'de peygamber demektir, asıl adı Sigartha Gothama'dır. (a.s) Cenâb ı Resûlu'llâh'ı budist metinlerinde son Buda olan rahmet Buda'sı gelir ve ona yetişirseniz benden ona selâm söyleyin buyurarak ta'rîf etmişlerdir. Aynı şekilde Budist metinlerdeki birçok kıssalar diğer dinlerin kutsal kitaplarında da geçmektedir. Dolayısıyla Allah'ın peygamberlerine olan itikâdınızı düzeltin.
Bu ne hal dinle alay ediyorlar ciplanmis ve biride kavasi acik din sohbeti yapiyorlar camanur hanim sohbetletini seviyorum ama kavana bas örtü takmaman srnin dine karsi samimi ommadini andiriyor insanlara
Konu Âllahken sizler insanlara kuralcı katı ve zorluklar ekliyor Allahı n zorlaştı rma kolaylaştırır demesi ni unutarak zor lukkar çıkarmak insanları n allahı la arasına engel koymayın baş ıni ört memiş ama kimseyi eleştir mıyor rahibeler de örtü ki
Eğer siz dinde samimi olsaydınız cemalnurun ağzından dökülen Allah kelamını sıfatını bakıp başörtüsü teyzen dilindeki kötülükleri earth başörtüsü sadece bir küçük kıl bununla mı Allah seni yargılayacak insan çekiştirmekdedikodu yapıyorlar ya ayıp bir şey ya Rabb'im sen beni affet bunlara paylaşıyorum böyle günaha yapıyor resmen
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
Buda Sanskritçe'de peygamber demektir, asıl adı Sigartha Gothama'dır. (a.s) Cenâb ı Resûlu'llâh'ı budist metinlerinde son Buda olan rahmet Buda'sı gelir ve ona yetişirseniz benden ona selâm söyleyin buyurarak ta'rîf etmiştir. Aynı şekilde Budist metinlerdeki birçok kıssalar diğer dinlerin kutsal kitaplarında da geçmektedir. Dolayısıyla Allah'ın peygamberlerine olan itikâdınızı düzeltin.
قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا اِلٰى كَلِمَةٍ سَوَٓاءٍ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ اَلَّا نَعْبُدَ اِلَّا اللّٰهَ وَلَا نُشْرِكَ بِه۪ شَيْـٔاً وَلَا يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضاً اَرْبَاباً مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُولُوا اشْهَدُوا بِاَنَّا مُسْلِمُونَ ﴿٦٤﴾ ﴾64﴿ De ki: "Ey Ehl-i kitâb Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze gelelim: Allah’a tapıp o’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah’ı bırakıp da içimizden ba'zıları diğer ba'zılarını rab edinmesin." Eğer yine içimizden ba'zıları bundan yüz çevirecek olursa "Şâhid olunuz ki biz buna teslîm olan kimselerdeniz" deyin. وَاِنَّ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَمَنْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِمْ خَاشِع۪ينَ لِلّٰهِۙ لَا يَشْتَرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ ثَمَناً قَل۪يلاًۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ ﴿١٩٩﴾ Ehl-i kitap içerisinde, Allah'a iman edip Hakkı ta'zîm edip hem indirilen kitâba îmân edenler vardır. Onlar Allah'ın âyetlerini, değersiz bir menfaat karşılığında satmazlar. İşte Rabbi nezdinde mükâfatları olanlar onlardır. Muhakkak ki Allah hesabı pek çabuk ve en doğru bir şekîlde görendir.” (Âl-i İmrân, 3/199) وَلَا تُجَادِلُٓوا اَهْلَ الْكِتَابِ اِلَّا بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۗ اِلَّا الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ وَقُولُٓوا اٰمَنَّا بِالَّـذ۪ٓي اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَاُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَاِلٰهُنَا وَاِلٰهُكُمْ وَاحِدٌ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ ﴿٤٦﴾ İçlerinde yalnızca ve yalnızca zulmedenleri hâric olmak üzere, Kitâb Ehliyle en güzel olan bir tarzla diyolog kurun, onlarla dostluğun aksi bir ilişkiniz asla olmasın ve onlara deyin ki: 'Bize ve size indirilene îmân ettik; bizim ilâhımız da sizin ilahınız da birdir, aynıdır ve biz hepimiz O'na teslim olmuş olanlarız, aslında sizler de bizler de müslümân olarak isimlendirilenleriz.'"(Ankebût, 29/46) اَلْيَوْمَ اُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُۜ وَطَعَامُ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حِلٌّ لَكُمْۖ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَهُمْۘ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ اِذَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اُجُورَهُنَّ مُحْصِن۪ينَ غَيْرَ مُسَافِح۪ينَ وَلَا مُتَّخِذ۪ٓي اَخْدَانٍۜ وَمَنْ يَكْفُرْ بِالْا۪يمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُۘ وَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ۟ ﴿٥﴾ Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılındı. Ehl-i kitâbın kestikleri ve diğer yiyecekleri size helâldir. Sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Nâmuslu, zinaya girmemiş ve gizli câsus ve ajan münâfıklar edinmemiş, diyolog kuran, dostlukla yaşayan insanlar halinde yaşamanız şartıyla, mü'mînlerden hür ve iffetli kadınlarla, sizden önceki Ehl-i kitâbtan hür ve iffetli kadınlar da, mehirlerini verip nikâhladığınızda size helâldir. Kim buna imanı inkâr ederse bütün yaptığı işler boşa gider ve o, âhirette de ziyana uğrayanlardan olur.” (Maide, 5/5) وَلَتَجِدَنَّ اَقْرَبَهُمْ مَوَدَّةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰىۜ ذٰلِكَ بِاَنَّ مِنْهُمْ قِسّ۪يس۪ينَ وَرُهْبَاناً وَاَنَّهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ ﴿٨٢﴾ وَاِذَا سَمِعُوا مَٓا اُنْزِلَ اِلَى الرَّسُولِ تَرٰٓى اَعْيُنَهُمْ تَف۪يضُ مِنَ الدَّمْعِ مِمَّا عَرَفُوا مِنَ الْحَقِّۚ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اٰمَنَّا فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِد۪ينَ ﴿٨٣﴾ وَمَا لَنَا لَا نُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَا جَٓاءَنَا مِنَ الْحَقِّۙ وَنَطْمَعُ اَنْ يُدْخِلَنَا رَبُّنَا مَعَ الْقَوْمِ الصَّالِح۪ينَ ﴿٨٤﴾ فَاَثَابَهُمُ اللّٰهُ بِمَا قَالُوا جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ وَذٰلِكَ جَزَٓاءُ الْمُحْسِن۪ينَ Îmân edenlere sevgi, dostluk, konuşarak anlaşma bakımından en yakın olanların, "Biz hıristiyanız" diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve çokca sorumluluk bilinci olan ya'nî çokca takva sâhibi dîn adamları vardır ve onlar büyüklük taslamazlar. ﴾83﴿ Peygamber’e indirileni dinledikleri zaman hakikâte daîr bilenlerden olduklarından dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz! Îmân ettik, biz buna, bizi de bunun da hakk olduğuna şâhidlik eden diğer kardeşlerimizle beraber yaz, bizi ayrı tutup onlardan farklı bir muâmele yapma bizlere. ﴾84﴿ Bütün emelimiz rabbimizin bizi erdemliler topluluğunun dışında saymaması olduğuna göre, Allah’a ve bize indirilen kitaplara niçin iman etmeyelim ki?" ﴾85﴿ Böyle söylemelerine karşılık Allah da onları, içinde ebedî olarak kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetlerle ödüllendirdi. İşte iyi davranan, kötülük işlemeyen insânların mükâfaatı budur. اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَب۪يلِه۪ وَهُوَ اَعْلَمُ بِالْمُهْتَد۪ينَ ﴿١٢٥﴾ Sen insânları Allah yoluna hikmetle ve güzel ve ma'kul olan öğütlerle da'vet et, gerektiği zamân da onlarla en güzel tarzda diyolog kur, asla dostluğunu esirgeme. Ancak ve ancak Rabbin, yolundan sapanları da, kimlerin hidâyet üzere doğru yolda olupta yürüdüklerini de pek iyi derece de ya'nî en iyi ve tek bilendir.” (Nahl, 16/125) عَسَى اللّٰهُ اَنْ يَجْعَلَ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ الَّذ۪ينَ عَادَيْتُمْ مِنْهُمْ مَوَدَّةًۜ وَاللّٰهُ قَد۪يرٌۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٧﴾ لَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَـبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُٓوا اِلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِط۪ينَ ﴿٨﴾ اِنَّمَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَاَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلٰٓى اِخْرَاجِكُمْ اَنْ تَوَلَّوْهُمْۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ ﴿٩﴾ Belki de Allah sizinle ehli kitâbın ba'zı konularda nan-körlükte bulunupta düşmanınız olan kimseler arasında karşılıklı bir diyolog ve dostluk meydana getirecektir. Allah kādirdir Allah bağışlayıcıdır, engin merhamet sâhibi olandır. Dînin size indirilen muhammedî şerîat kısmından ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden, yurdunuzdan etmeyen ancak ba'zı konularda nan-körce davranan ehli kitâbdan kimeselere gelince, Allah sizi, onlara iyilik ve dostluk ederek ederek diyolog kurmaktan ya'nî aklınızı başınıza alarak adâletli ve insâflıca davranmaktan menetmez. Çünkü Allah ancak ve ancak âdilce davrananları sever.” (Mümtehine, 60/7,8,9)
قَاتِلُوا الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَلَا يَد۪ينُونَ د۪ينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حَتّٰى يُعْطُوا الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ۟ ﴿٢٩﴾ "Ehl-i Kitâbtan Allah'a ve ahiret gününe inanmayı te'vîl edip bundan vazgeçen, Allah ve Rasulünün haram kıldıklarını da haram olarak kabul etmeyen ve yeni yeni inzâl olmuş olan hâk şerîatı da dîn olarak kabûllenmeyenlerle, onlar zelîl vaziyette kalıpta kendi elleriyle size savaş vergisi vermeyi kabûl edinceye kadar savaşın." (Tevbe, 9/29) Yukarıdaki Âyette sayılan özellikler, “Bütün Ehl-i kitabı içine alır mı, yoksa almaz mı?” mes'elesi anlaşılmayacak bir biçimde zamân zamân tartışma konusu bile olabilmektedir mea'esef.(1) Ayetin "Ehl i kitâbın hepsiyle, onlar savaş vergisi ödeyinceye kadar savaşın." demeyip, "Ehl i kitâbdan şu özellikte olanlarla savaşın." demesi, herhalde gözden uzak tutulmamallıdır.(2) Resulüllah’ın uygulaması da bu tarzda olmuştur; Cenâb ı Peygamber (a.s), İslam'ın Mekke döneminde ba'zı Müslümanları Hristiyân bir ülke olan Habeşistân'a göndermiş ve orada kesinlikle rahât diyolog kurabilecekleri kardeşleriyle oldukları müddet zarfında çok çok rahât edeceklerini söylemiştir. Medîne döneminde ise, hem Mûsevî hem de Hristiyanlarla diyaloğa girmiş, onlara yeni inzâl olmuş olan şerîatını anlatmış, kendilerini onu da kabûle iknâ etmeye çalışmıştır. (1) Elmalı'lı Muhammed Hamdî Yazır Efendî, II/1132. (2)İmâm Fahru'ddîn Er-Râzî, Mefâtihu'l Gayb XVI/37.
Değerli kodu yapmaya mı giriyorsunuz bir şeyler Allah'ın kulun arasına sorun earth örtünü manası detaylı Of bu yüzden gidip bir şey dinlemiyorum ben Özerİslam'a zarar veriyorsunuz siz böyle yos düşünerek Yozgat kafana açık olan herkesin kendi tercihi tamam mı kimsenin beyninin kafatasının içindeki beyin aynı çalışma o nedenle boşuna kalp kırıyorsun oha ben de böyle dinliyor bizi ilgilendirmez bizi sadece kendi karakterimizi kendi davranışımızı ilgilendirirsen de kalp kırıyorsun sen de incitiyorsun sen de arkadan konuşuyorsun hiçbir şey değil o başını açmış o vücudunu açmış sende kötülükleri açılmışsın kötülükleri açıp dedikodu yapıyorsun Yok şöyleydi yok böyleydi hangisi güzel en güzeli susmaktır Mevlana ne demiş of söz altınsız söz gümüşse sükut altındır sesini kes ve dinle dinlemek istemiyorsan burayı terket insanların onurunu kırmaya incitmeye hiç de insanlar
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
Buda Sanskritçe'de peygamber demektir, asıl adı Sigartha Gothama'dır. (a.s) Cenâb ı Resûlu'llâh'ı budist metinlerinde son Buda olan rahmet Buda'sı gelir ve ona yetişirseniz benden ona selâm söyleyin buyurarak ta'rîf etmiştir. Aynı şekilde Budist metinlerdeki birçok kıssalar diğer dinlerin kutsal kitaplarında da geçmektedir. Dolayısıyla Allah'ın peygamberlerine olan itikâdınızı düzeltin.
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
@@Бекнуртурдуматов Güzel kardeşim ben de İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre ya'nî Allahu Teâlâ'nın o hükmünden çıkardıkları anlama göre Cemâlnûr Sargut Hanımefendî'nin yaşındaki kadınların asla o hükmün dâhilinde olmadıklarını ifâde ettim, sanırım tâm ma'nâsı ile idrâk edememişsiniz yazdığımı.
@@ismailhakkgos5760 siz onda Cemalnur Sarguttun soylediklerini dogru goruersunuz yani dushunersunuz tesettur bir da gonulde olmak degil syrt bedendi da ortmek lazym bilirsiniz kardewim
@@Бекнуртурдуматов Yâhû güzel kardeşim bedeni zâten cilbâblı, başla alâkalı hükmün şartları da bellidir. İkinciye okudunuz mu yazdığımı bilmiyorum ama mea'lesef ifâde etmek istediğimi yine anlayamamışsınız.
Allah razı olsun hocam
Allahım sen çok büyüksün bu programda bu sohbeti bana seyretme lutfunda bulundun 🤲🤲🤲😥
Bu ne güzel anlatım!Allah'ı çok güzel anlatıyorsunuz,eli öpülesi...
500
Tesettür Allah in emri tesettür farz deyilmi Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah
Cemalnur Hoca'nın çoğu videosunu dinlemişim.. Ama bu sohbet gerçekten muhteşemdi.. Çok şey öğrenmeme vesile oldunuz. Rabbim hal edinmeyi de nasip etsin hepimize inşallah.. Ve hepimizden razı olsun.. vesile olanlardan da.. Amiiin. 🥰💞🤲
Allah Cemal Nur Hocamız'dan razı olsun 🙏Onun sayesinde biraz daha kolay tevekkül edebiliyorum şükür 🙏
Münafık bu kadın papazlara şeyhlik veriyormuş
Meme kanseri oldum.Allahi cok sevdim yasayan kurani okuyorum sukretmeyi ogrendim
Rabbim her dâîm yardımcınız olsun, daha çok ihsânda bulunsun sizlere inşaallah efendim, hayırlı günler dilerim. 😊
Ya Şafi,Rabbim şifaladırsın ,sevgiyle 💐
Gülbenin bitmeyen enerjisi 🧿👏
insanlari eleştirmek yerine önce
konuştuklariyla anlattiklarina yaptiklari yaşantisi içinde yaşadiklarina hakkin hakikatine
halkinin hizmetinde gayretine
anlatiminda hissettirdiği dinledikce verdiği huzurun sevgiyi saygiyi
artirdiği güzel bir soyleşi
teşekkür ediyoruz
Allah razı olsun sohbeti hocamızın iç huzur veriyor
Allah sizdən əbədiyyən razı olsun Allahın sevimli qulu kaş sizin kimi nunəvi insanları sayı çox olsun əllərinizdə öpürəm sizdən dua istəyirəm 🥰🥰🥰
Cübbeli Ahmet hoca reddiye yapıyor buna reddiye..papzlara şeyhlik veriyormus
Rabbim sizden razı olsun Hocam 🙏🌸💕
Sizden Allah razı olsun Cemalnur Hocam, sizinle tanıştıktan sonra siz benim mürşidim, ışığım ve yolum oldunuz ! Allah ilminize ve ömrünüze bereket versin,var olun sonsuz olun... ❤🎉😊
Tevekkül tevekkül ve olaylarda ve şerde Rabbin in lutfu u görebilmek derdin icinde de ayı görmek şükür
Her dinlediğimde yeni yeni lebi derya deniz çok güzel hisler duyuyorum korkularım azalıyor... ALLAH sizden razı olsun InsaAllah...
09
hoca hanım siz bir deryasınız sizi her dinlediğimde ne kadar yok oldugumuzu ögreniyorum allah azimüşan sizden razı olsun duanızda hatırlanmak dileği ile.konyalı idris kılıç.
Bulmussunuz kendinize gore hoca sevinin garipler
@@Luna-qb4qx Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
@@Luna-qb4qx Buda Sanskritçe'de peygamber demektir, asıl adı Sigartha Gothama'dır. (a.s) Cenâb ı Resûlu'llâh'ı budist metinlerinde son Buda olan rahmet Buda'sı gelir ve ona yetişirseniz benden ona selâm söyleyin buyurarak ta'rîf etmiştir. Aynı şekilde Budist metinlerdeki birçok kıssalar diğer dinlerin kutsal kitaplarında da geçmektedir. Dolayısıyla Allah'ın peygamberlerine olan itikâdınızı düzeltin.
@@Luna-qb4qx قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا اِلٰى كَلِمَةٍ سَوَٓاءٍ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ اَلَّا نَعْبُدَ اِلَّا اللّٰهَ وَلَا نُشْرِكَ بِه۪ شَيْـٔاً وَلَا يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضاً اَرْبَاباً مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُولُوا اشْهَدُوا بِاَنَّا مُسْلِمُونَ ﴿٦٤﴾
﴾64﴿
De ki: "Ey Ehl-i kitâb Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze gelelim: Allah’a tapıp o’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah’ı bırakıp da içimizden ba'zıları diğer ba'zılarını rab edinmesin." Eğer yine içimizden ba'zıları bundan yüz çevirecek olursa "Şâhid olunuz ki biz buna teslîm olan kimselerdeniz" deyin.
وَاِنَّ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَمَنْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِمْ خَاشِع۪ينَ لِلّٰهِۙ لَا يَشْتَرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ ثَمَناً قَل۪يلاًۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ ﴿١٩٩﴾
Ehl-i kitap içerisinde, Allah'a iman edip Hakkı ta'zîm edip hem indirilen kitâba îmân edenler vardır. Onlar Allah'ın âyetlerini, değersiz bir menfaat karşılığında satmazlar. İşte Rabbi nezdinde mükâfatları olanlar onlardır. Muhakkak ki Allah hesabı pek çabuk ve en doğru bir şekîlde görendir.” (Âl-i İmrân, 3/199)
وَلَا تُجَادِلُٓوا اَهْلَ الْكِتَابِ اِلَّا بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۗ اِلَّا الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ وَقُولُٓوا اٰمَنَّا بِالَّـذ۪ٓي اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَاُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَاِلٰهُنَا وَاِلٰهُكُمْ وَاحِدٌ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ ﴿٤٦﴾
İçlerinde yalnızca ve yalnızca zulmedenleri hâric olmak üzere, Kitâb Ehliyle en güzel olan bir tarzla diyolog kurun, onlarla dostluğun aksi bir ilişkiniz asla olmasın ve onlara deyin ki: 'Bize ve size indirilene îmân ettik; bizim ilâhımız da sizin ilahınız da birdir, aynıdır ve biz hepimiz O'na teslim olmuş olanlarız, aslında sizler de bizler de müslümân olarak isimlendirilenleriz.'"(Ankebût, 29/46)
اَلْيَوْمَ اُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُۜ وَطَعَامُ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حِلٌّ لَكُمْۖ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَهُمْۘ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ اِذَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اُجُورَهُنَّ مُحْصِن۪ينَ غَيْرَ مُسَافِح۪ينَ وَلَا مُتَّخِذ۪ٓي اَخْدَانٍۜ وَمَنْ يَكْفُرْ بِالْا۪يمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُۘ وَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ۟ ﴿٥﴾
Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılındı. Ehl-i kitâbın kestikleri ve diğer yiyecekleri size helâldir. Sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Nâmuslu, zinaya girmemiş ve gizli câsus ve ajan münâfıklar edinmemiş, diyolog kuran, dostlukla yaşayan insanlar halinde yaşamanız şartıyla, mü'mînlerden hür ve iffetli kadınlarla, sizden önceki Ehl-i kitâbtan hür ve iffetli kadınlar da, mehirlerini verip nikâhladığınızda size helâldir. Kim buna imanı inkâr ederse bütün yaptığı işler boşa gider ve o, âhirette de ziyana uğrayanlardan olur.” (Maide, 5/5)
وَلَتَجِدَنَّ اَقْرَبَهُمْ مَوَدَّةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰىۜ ذٰلِكَ بِاَنَّ مِنْهُمْ قِسّ۪يس۪ينَ وَرُهْبَاناً وَاَنَّهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ ﴿٨٢﴾
وَاِذَا سَمِعُوا مَٓا اُنْزِلَ اِلَى الرَّسُولِ تَرٰٓى اَعْيُنَهُمْ تَف۪يضُ مِنَ الدَّمْعِ مِمَّا عَرَفُوا مِنَ الْحَقِّۚ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اٰمَنَّا فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِد۪ينَ ﴿٨٣﴾
وَمَا لَنَا لَا نُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَا جَٓاءَنَا مِنَ الْحَقِّۙ وَنَطْمَعُ اَنْ يُدْخِلَنَا رَبُّنَا مَعَ الْقَوْمِ الصَّالِح۪ينَ ﴿٨٤﴾
فَاَثَابَهُمُ اللّٰهُ بِمَا قَالُوا جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ وَذٰلِكَ جَزَٓاءُ الْمُحْسِن۪ينَ
Îmân edenlere sevgi, dostluk, konuşarak anlaşma bakımından en yakın olanların, "Biz hıristiyanız" diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve çokca sorumluluk bilinci olan ya'nî çokca takva sâhibi dîn adamları vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.
﴾83﴿ Peygamber’e indirileni dinledikleri zaman hakikâte daîr bilenlerden olduklarından dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz! Îmân ettik, biz buna, bizi de bunun da hakk olduğuna şâhidlik eden diğer kardeşlerimizle beraber yaz, bizi ayrı tutup onlardan farklı bir muâmele yapma bizlere.
﴾84﴿ Bütün emelimiz rabbimizin bizi erdemliler topluluğunun dışında saymaması olduğuna göre, Allah’a ve bize indirilen kitaplara niçin iman etmeyelim ki?"
﴾85﴿ Böyle söylemelerine karşılık Allah da onları, içinde ebedî olarak kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetlerle ödüllendirdi. İşte iyi davranan, kötülük işlemeyen insânların mükâfaatı budur.
اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَب۪يلِه۪ وَهُوَ اَعْلَمُ بِالْمُهْتَد۪ينَ ﴿١٢٥﴾
Sen insânları Allah yoluna hikmetle ve güzel ve ma'kul olan öğütlerle da'vet et, gerektiği zamân da onlarla en güzel tarzda diyolog kur, asla dostluğunu esirgeme. Ancak ve ancak Rabbin, yolundan sapanları da, kimlerin hidâyet üzere doğru yolda olupta yürüdüklerini de pek iyi derece de ya'nî en iyi ve tek bilendir.” (Nahl, 16/125)
عَسَى اللّٰهُ اَنْ يَجْعَلَ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ الَّذ۪ينَ عَادَيْتُمْ مِنْهُمْ مَوَدَّةًۜ وَاللّٰهُ قَد۪يرٌۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٧﴾
لَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَـبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُٓوا اِلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِط۪ينَ ﴿٨﴾
اِنَّمَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَاَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلٰٓى اِخْرَاجِكُمْ اَنْ تَوَلَّوْهُمْۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ ﴿٩﴾
Belki de Allah sizinle ehli kitâbın ba'zı konularda nan-körlükte bulunupta düşmanınız olan kimseler arasında karşılıklı bir diyolog ve dostluk meydana getirecektir. Allah kādirdir Allah bağışlayıcıdır, engin merhamet sâhibi olandır. Dînin size indirilen muhammedî şerîat kısmından ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden, yurdunuzdan etmeyen ancak ba'zı konularda nan-körce davranan ehli kitâbdan kimeselere gelince, Allah sizi, onlara iyilik ve dostluk ederek ederek diyolog kurmaktan ya'nî aklınızı başınıza alarak adâletli ve insâflıca davranmaktan menetmez. Çünkü Allah ancak ve ancak âdilce davrananları sever.” (Mümtehine, 60/7,8,9)
@@Luna-qb4qx قَاتِلُوا الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَلَا يَد۪ينُونَ د۪ينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حَتّٰى يُعْطُوا الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ۟ ﴿٢٩﴾
"Ehl-i Kitâbtan Allah'a ve ahiret gününe inanmayı te'vîl edip bundan vazgeçen, Allah ve Rasulünün haram kıldıklarını da haram olarak kabul etmeyen ve yeni yeni inzâl olmuş olan hâk şerîatı da dîn olarak kabûllenmeyenlerle, onlar zelîl vaziyette kalıpta kendi elleriyle size savaş vergisi vermeyi kabûl edinceye kadar savaşın." (Tevbe, 9/29)
Yukarıdaki Âyette sayılan özellikler, “Bütün Ehl-i kitabı içine alır mı, yoksa almaz mı?” mes'elesi anlaşılmayacak bir biçimde zamân zamân tartışma konusu bile olabilmektedir mea'esef.(1) Ayetin "Ehl i kitâbın hepsiyle, onlar savaş vergisi ödeyinceye kadar savaşın." demeyip, "Ehl i kitâbdan şu özellikte olanlarla savaşın." demesi, herhalde gözden uzak tutulmamallıdır.(2) Resulüllah’ın uygulaması da bu tarzda olmuştur; Cenâb ı Peygamber (a.s), İslam'ın Mekke döneminde ba'zı Müslümanları Hristiyân bir ülke olan Habeşistân'a göndermiş ve orada kesinlikle rahât diyolog kurabilecekleri kardeşleriyle oldukları müddet zarfında çok çok rahât edeceklerini söylemiştir. Medîne döneminde ise, hem Mûsevî hem de Hristiyanlarla diyaloğa girmiş, onlara yeni inzâl olmuş olan şerîatını anlatmış, kendilerini onu da kabûle iknâ etmeye çalışmıştır.
(1) Elmalı'lı Muhammed Hamdî Yazır Efendî, II/1132.
(2)İmâm Fahru'ddîn Er-Râzî, Mefâtihu'l Gayb XVI/37.
Gençken ne kadar güzelmiş Cemalnur hoca ❤
Cemalnur Hanım üslûbunuz ne hoş.. Allah razı olsun..
Asıl söz kalu bela günü Allah'a verdiğimiz sözlerdir ahd misak yemin yeminleri yaşarken dünya hayatında yerine getirmeliyiz ruhumuzu ölmeden önce Allah'a ulaştırma lıyız fizik bedenimizi Allah'a teslim etmeliyiz nefsimizi tezkiye etmeliyiz %50 1 temizlemeliyiz iradeyi de Allah'a teslim edince dört dörtlük bir kul oluyoruz Allah razı olsun
Ağıt feryat dinledim allah bu duyguyu her isteyene nsip etsin allah razı olsun
Allah sizden razi olsun Cemali Nur hanım hep sizi dinlediyim zaman nasıl bir yoklukdan var olduğumu hiss ediyorum. Allah sizden razı olsun inshallah
boyle bir konusma yok ne kadar akıci nasil etkileyici tesekkurler cemalnur sargut iyiki varsin
Sevgili hocam maşallah keşke tüm okullarda anlatsaniz t da günümüz hastalığın çözümü
Cemalnur hocamı neredeysex her programda izlemiş,dinlemişimdir.bu programda nedense izleyesim gelmedi.neden acaba?enerjisel bir durum olmalı.
لَيْسُوا سَوَٓاءًۜ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ اُمَّةٌ قَٓائِمَةٌ يَتْلُونَ اٰيَاتِ اللّٰهِ اٰنَٓاءَ الَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَ۠ ﴿١١٣﴾
يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ مِنَ الصَّالِح۪ينَ ﴿١١٤﴾
وَمَا يَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ فَلَنْ يُكْفَرُوهُۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ بِالْمُتَّق۪ينَ ﴿١١٥﴾
Ehl i Kitâbın asla ve asla hepsi bir değildir, olamaz. Geceleri secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okuyup duranları vardır.Bunlar Allah’a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten menederler ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar iyi kimselerdendir. Ne hayır yaparlarsa bilsinler ki karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kötülükten sakınanları bilir." (Âl i İmrân, 3/113, 114, 115)
Ehl i Kitâbdan kız almak, Kur'ân'ın hükmüyle sâbit bir vâkıâdır. (Mâide Sûresi,5) Onlarla beşerî ilişkilerde bulunmak ayrı, onların şerîat-örf ve âdetlerine hayran kalmak ayrıdır. Birincisi Kur'an'ın nehyine dahil değilken, ikincisi bu konuda birazcık sakıncalı görülebilmektedir.
Gülben Ergen'in Hocanın Karşısında Giydigisu Elbiseyebak Ustuyariciplak Kirbaclannaslazim
Allah kalbinize güzel görme hali versin.. insanın içinde ne varsa dışarıya da o yansıyor işte.. 🙄
Alloh rozi busin
Ve yolladım dostlarıma geri dönüşler gülbenin kostümü ve sizin saçlarınıza geldi alan daha önemli demekki allah veriyor biz hayır diyoruz herkonuda
tam bulmuş iki mübarek birbirini
Bu konular konuşurken bırazdaha uyumlu gıyınseydınız günün konusuna uygun olmazmıydı ya
👍
Cemalnur hocam seni cok seviyorum kuranı kerimde Hz Allah örtünmeyi emret miyormu sesinizin tonu anlatışınız ne kadar naif yumuşak huzur veriyor bana coookkk selâm ederim Allah a emanet olun
Kadınlar durmu
Bunun nesi hoca akilli olun ya gerizekalilar
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
@@Luna-qb4qx Dogru cübbesi sarıgı sakalı yok,parada toplamıyor.Sen kendı zekana bır baktır.onda olan ılmın 1 gr mı varmı sende.
@@ismailhakkgos5760 acuze kadından başını kapatma hükmü kesinlikle kalkmaz bunu idda eden 1. dini bilgisi eksik yada 2.kasıtlı dini değiştirmeye girer 1.ise tövbe ile kurtulur.2 .ise imanı tehlikede.Acuze şehvet hissedilmeyecek kadar yaşlı kadından dışarı çıkarken giydiği çarşaf yada pardüseyi giymeyebilir kafası kapalı olacak fakat giymesi daha faziletlidir.Kalmışkı bu kadın acuze kadın hükmüne ne kadar girer tartışılır.İlahiyat mezunu hocayım.Herkes dini konuda konuşursa helale haram harama helal derse imanı tehlikeye girer bu konular çok hassasdır.
Cemalnur Sargut'a mesajım: 1. "Namaz dikey sadaka yatay bir ibadettir, Haç İsa'nın dikey ve yatay ibadetleri birleştirmesidir" dediniz, Kur'an ve İslam'da haçın var olduğunu iddia ettiniz, şirk.
2. Buda heykelini anlatırken "Buda'ya tapan Allah'a tapıyor" diye iddia ettiniz, puta tapmayı meşrulaştırdınız, şirk.
3. "Dünyada yapmayı düşündüğümüz yapamadığımız bize takıntı olan işler bizde kabir azabı oluyor, Allah azap vermiyor biz kendimize azap veriyoruz" dediniz, kabir azabını inkar ettiniz eşittir ayet hadis inkarı, el fazı küfür.
4. Nur Suresi 31. ayetinde Allah'ın şöyle buyurduğunu iddia ettiniz: "Diyor ki Allah sen akıllıysan aptalın yanında aklını çok gösterme yahut çok paran varsa, çok ziynetin varsa o ziynetini olmayanın yanında gösterme". Allah Kelâmı Kur'an'ın anlamını değiştirdiniz, el fazı küfür.
Sargut hanım, 4 maddede zikrettiğiniz bu felsefî düşünceler "el fazı küfür" ve "şirk" oluyor, bilerek veya bilmeyerek el fazı küfür işleyen ise dinimizin kurallarına göre dinden imandan çıkıyor, Müslümanlık hakkını kaybediyor, şirk koşan tartışmasız dinden çıkmıştır, Rabbimiz şirk koşan kullarını asla bağışlamayacağını Kur'an'da bize bildirdi.
Sargut hanım, vefat etmeden önce mutlaka ve mutlaka bu 4 maddede beyan ettiğiniz kendi uydurduğunuz felsefi düşüncelerinizden tövbe etmeniz gerekiyor! Kelime-i Tevhid Kelime-i Şehadet getirmeniz gerekiyor, Tecdid-i İman İstiğfarı'nı okumanız gerekiyor. eğer tövbe etmezseniz, eğer tövbe etmeden el fazı küfür üzere ölürseniz, ehli sünnet inanışına imansız ölürsünüz, ahirete imansız gidersiniz.
Allah rızası için sizi uyardım, emri bil maruf görevimi yaptım. Rabbim şahidim olsun.
Onun demek istediği şey aslında tüm inançlar Allahın birliğine çıkıyor. Ama insanlar farklı adlandırıyor demek istiyor. Yani tüm inanç sistemin de Allahın Birliği var tüm dinler de her şey ona çıkıyor diyor. Ama siz gidip böyle anlamışsınız. Peygamberden Allahtan böyle güzel bahseden biriyle derdiniz ne!!!!!
İyi hoşda çok açık üstün gulo kapat ın saginizi solunuzu
Hakkaten yaa. Allahdan konusuyorlar dinden imandan konusuyorlar. Alt üst Anadan doğma
@@serpildemir4157 Sadece kapanmak sanmıyoruz olayı başka yere cekmeyin ltf. Ama kapanmak da bu dinin bir emridir. Öyle değil mi?
Derdiniz Allah sihbetlermi insanların kilığı kiyafetimi dine Zarar verir bu düşünceler
Ya bak insanlar allah'la ilgili sohbet ediyoruz siz dedikodu yapıyorsunuz o zaman çıkın çok ayıp bir şey sizi ilgilendirmez Allah ile kul arasında açıklıkallah'la ilgili güzel ahlakı öğrenmeyi zorlaştırıyorsun uz yok oranın açık yok buranın açık sana ne sençok özür dilerim beni bu noktaya getiriyorsunuz şurada bakıyorum da bir tanesi Allah'ın güzelim ifadelerini mesajlarını dinlemek yerine yağ doğru açık gezmiş kulağına kurşun sıkalım bunun gözüne oyalım bununla neAllah anlattı isterseniz siz çıkın buradan dedikodu yapma günahların en büyüğü o saçını açmış sende daha zorlaştırıyorsun bak dine zarar veriyirsun veriyorsunuz
@@nalangun6028 insan inandığı gibi yasamazsa yaşadığı gibi inanmaya başlar.Tesettur bu gün en önemli ibadet,en arkaya atılıp bide müdafa edilebiliyorsanız ,çok zor durumdasınız demektir.Allah sizede cemal e de hidayet etsin .din bütündür istediğimi alırım istemediğimede kimse karışmasın mantığı yarım dindirki Allah bunu emretmemiş.heleki dini anlatan kişi örnek olması gerek.
Allah delini diliylede danisar başa dusene eyibleri goren hequqeti gormez, eyib herkesde var ancaq bizim axdardigimiz Allah olsun ki hidayete erek
❤❤❤❤❤
Maşallah sana nurlar içinde kal.
Anlattıklarını cok sammimi buluyorum.
Insanlara geciyor .Onun imanini sorgulamak bize düşmez.
cemalnur hocanın oraya geleceğini bildiğiniz halde biraz daha mütavazi giyinseydiniz biz izlemek isteyen erkekleri sürekli göz rahatsızlğı vermezdiniz. kızmayın ama gerçek.
İn güç ka
Cemalnur hocanın ne giyinmesi gerektiğine gülben ergen mi karar veriyor? Abiye giyinmese,spor giyinse fark ne olacaktı? Ne değisecekti?
Kendi olan Güçlü Irade, Yasamin „EDEP“ oldugunu bilir..! Bu Gülben nereden cikti???
Çok sukur
Ey arkadaş hani izlemedim çünkü 2 saniyeye girdim galiba yanlış yere tıkladım DİE başlıca baktım dogru yazıyor eyy Müslüman bari anlattıgından utan ilim öğrenirken günah işletiyorsunuz
yaşar nuri den sonra bide sen çiktin ya anlattiğini yaşa yada yaşadiğini anlat şahsen ben seni hoca diye dinlemem
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
Soylediklerinin neresi yanlis ????
Genckende bas ortusu takmamış ki yaslaninca taksın@@ismailhakkgos5760
Tolstoyun kitabının adı "Insan ne ile yasar"
Gülben Ergen en güvenilir kadın:) Ahlak, edep ve güzellik abidesi Gülben hanım:):)
Din, tarih, psikoloji ve tasavvuf sohbetlerine eyvallah. Ama konuşanları bir bakın hele:):) vay vay vay ne bu hal Ya Rabb, bu ne cehalet, bu ne uyduruk sohbet. Allah islah etsin.
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
Buda Sanskritçe'de peygamber demektir, asıl adı Sigartha Gothama'dır. (a.s) Cenâb ı Resûlu'llâh'ı budist metinlerinde son Buda olan rahmet Buda'sı gelir ve ona yetişirseniz benden ona selâm söyleyin buyurarak ta'rîf etmişlerdir. Aynı şekilde Budist metinlerdeki birçok kıssalar diğer dinlerin kutsal kitaplarında da geçmektedir. Dolayısıyla Allah'ın peygamberlerine olan itikâdınızı düzeltin.
قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا اِلٰى كَلِمَةٍ سَوَٓاءٍ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ اَلَّا نَعْبُدَ اِلَّا اللّٰهَ وَلَا نُشْرِكَ بِه۪ شَيْـٔاً وَلَا يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضاً اَرْبَاباً مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُولُوا اشْهَدُوا بِاَنَّا مُسْلِمُونَ ﴿٦٤﴾
﴾64﴿
De ki: "Ey Ehl-i kitâb Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze gelelim: Allah’a tapıp o’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah’ı bırakıp da içimizden ba'zıları diğer ba'zılarını rab edinmesin." Eğer yine içimizden ba'zıları bundan yüz çevirecek olursa "Şâhid olunuz ki biz buna teslîm olan kimselerdeniz" deyin.
وَاِنَّ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَمَنْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِمْ خَاشِع۪ينَ لِلّٰهِۙ لَا يَشْتَرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ ثَمَناً قَل۪يلاًۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ ﴿١٩٩﴾
Ehl-i kitap içerisinde, Allah'a iman edip Hakkı ta'zîm edip hem indirilen kitâba îmân edenler vardır. Onlar Allah'ın âyetlerini, değersiz bir menfaat karşılığında satmazlar. İşte Rabbi nezdinde mükâfatları olanlar onlardır. Muhakkak ki Allah hesabı pek çabuk ve en doğru bir şekîlde görendir.” (Âl-i İmrân, 3/199)
وَلَا تُجَادِلُٓوا اَهْلَ الْكِتَابِ اِلَّا بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۗ اِلَّا الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ وَقُولُٓوا اٰمَنَّا بِالَّـذ۪ٓي اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَاُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَاِلٰهُنَا وَاِلٰهُكُمْ وَاحِدٌ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ ﴿٤٦﴾
İçlerinde yalnızca ve yalnızca zulmedenleri hâric olmak üzere, Kitâb Ehliyle en güzel olan bir tarzla diyolog kurun, onlarla dostluğun aksi bir ilişkiniz asla olmasın ve onlara deyin ki: 'Bize ve size indirilene îmân ettik; bizim ilâhımız da sizin ilahınız da birdir, aynıdır ve biz hepimiz O'na teslim olmuş olanlarız, aslında sizler de bizler de müslümân olarak isimlendirilenleriz.'"(Ankebût, 29/46)
اَلْيَوْمَ اُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُۜ وَطَعَامُ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حِلٌّ لَكُمْۖ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَهُمْۘ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ اِذَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اُجُورَهُنَّ مُحْصِن۪ينَ غَيْرَ مُسَافِح۪ينَ وَلَا مُتَّخِذ۪ٓي اَخْدَانٍۜ وَمَنْ يَكْفُرْ بِالْا۪يمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُۘ وَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ۟ ﴿٥﴾
Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılındı. Ehl-i kitâbın kestikleri ve diğer yiyecekleri size helâldir. Sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Nâmuslu, zinaya girmemiş ve gizli câsus ve ajan münâfıklar edinmemiş, diyolog kuran, dostlukla yaşayan insanlar halinde yaşamanız şartıyla, mü'mînlerden hür ve iffetli kadınlarla, sizden önceki Ehl-i kitâbtan hür ve iffetli kadınlar da, mehirlerini verip nikâhladığınızda size helâldir. Kim buna imanı inkâr ederse bütün yaptığı işler boşa gider ve o, âhirette de ziyana uğrayanlardan olur.” (Maide, 5/5)
وَلَتَجِدَنَّ اَقْرَبَهُمْ مَوَدَّةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰىۜ ذٰلِكَ بِاَنَّ مِنْهُمْ قِسّ۪يس۪ينَ وَرُهْبَاناً وَاَنَّهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ ﴿٨٢﴾
وَاِذَا سَمِعُوا مَٓا اُنْزِلَ اِلَى الرَّسُولِ تَرٰٓى اَعْيُنَهُمْ تَف۪يضُ مِنَ الدَّمْعِ مِمَّا عَرَفُوا مِنَ الْحَقِّۚ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اٰمَنَّا فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِد۪ينَ ﴿٨٣﴾
وَمَا لَنَا لَا نُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَا جَٓاءَنَا مِنَ الْحَقِّۙ وَنَطْمَعُ اَنْ يُدْخِلَنَا رَبُّنَا مَعَ الْقَوْمِ الصَّالِح۪ينَ ﴿٨٤﴾
فَاَثَابَهُمُ اللّٰهُ بِمَا قَالُوا جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ وَذٰلِكَ جَزَٓاءُ الْمُحْسِن۪ينَ
Îmân edenlere sevgi, dostluk, konuşarak anlaşma bakımından en yakın olanların, "Biz hıristiyanız" diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve çokca sorumluluk bilinci olan ya'nî çokca takva sâhibi dîn adamları vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.
﴾83﴿ Peygamber’e indirileni dinledikleri zaman hakikâte daîr bilenlerden olduklarından dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz! Îmân ettik, biz buna, bizi de bunun da hakk olduğuna şâhidlik eden diğer kardeşlerimizle beraber yaz, bizi ayrı tutup onlardan farklı bir muâmele yapma bizlere.
﴾84﴿ Bütün emelimiz rabbimizin bizi erdemliler topluluğunun dışında saymaması olduğuna göre, Allah’a ve bize indirilen kitaplara niçin iman etmeyelim ki?"
﴾85﴿ Böyle söylemelerine karşılık Allah da onları, içinde ebedî olarak kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetlerle ödüllendirdi. İşte iyi davranan, kötülük işlemeyen insânların mükâfaatı budur.
اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَب۪يلِه۪ وَهُوَ اَعْلَمُ بِالْمُهْتَد۪ينَ ﴿١٢٥﴾
Sen insânları Allah yoluna hikmetle ve güzel ve ma'kul olan öğütlerle da'vet et, gerektiği zamân da onlarla en güzel tarzda diyolog kur, asla dostluğunu esirgeme. Ancak ve ancak Rabbin, yolundan sapanları da, kimlerin hidâyet üzere doğru yolda olupta yürüdüklerini de pek iyi derece de ya'nî en iyi ve tek bilendir.” (Nahl, 16/125)
عَسَى اللّٰهُ اَنْ يَجْعَلَ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ الَّذ۪ينَ عَادَيْتُمْ مِنْهُمْ مَوَدَّةًۜ وَاللّٰهُ قَد۪يرٌۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٧﴾
لَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَـبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُٓوا اِلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِط۪ينَ ﴿٨﴾
اِنَّمَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَاَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلٰٓى اِخْرَاجِكُمْ اَنْ تَوَلَّوْهُمْۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ ﴿٩﴾
Belki de Allah sizinle ehli kitâbın ba'zı konularda nan-körlükte bulunupta düşmanınız olan kimseler arasında karşılıklı bir diyolog ve dostluk meydana getirecektir. Allah kādirdir Allah bağışlayıcıdır, engin merhamet sâhibi olandır. Dînin size indirilen muhammedî şerîat kısmından ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden, yurdunuzdan etmeyen ancak ba'zı konularda nan-körce davranan ehli kitâbdan kimeselere gelince, Allah sizi, onlara iyilik ve dostluk ederek ederek diyolog kurmaktan ya'nî aklınızı başınıza alarak adâletli ve insâflıca davranmaktan menetmez. Çünkü Allah ancak ve ancak âdilce davrananları sever.” (Mümtehine, 60/7,8,9)
قَاتِلُوا الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَلَا يَد۪ينُونَ د۪ينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حَتّٰى يُعْطُوا الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ۟ ﴿٢٩﴾
"Ehl-i Kitâbtan Allah'a ve ahiret gününe inanmayı te'vîl edip bundan vazgeçen, Allah ve Rasulünün haram kıldıklarını da haram olarak kabul etmeyen ve yeni yeni inzâl olmuş olan hâk şerîatı da dîn olarak kabûllenmeyenlerle, onlar zelîl vaziyette kalıpta kendi elleriyle size savaş vergisi vermeyi kabûl edinceye kadar savaşın." (Tevbe, 9/29)
Yukarıdaki Âyette sayılan özellikler, “Bütün Ehl-i kitabı içine alır mı, yoksa almaz mı?” mes'elesi anlaşılmayacak bir biçimde zamân zamân tartışma konusu bile olabilmektedir mea'esef.(1) Ayetin "Ehl i kitâbın hepsiyle, onlar savaş vergisi ödeyinceye kadar savaşın." demeyip, "Ehl i kitâbdan şu özellikte olanlarla savaşın." demesi, herhalde gözden uzak tutulmamallıdır.(2) Resulüllah’ın uygulaması da bu tarzda olmuştur; Cenâb ı Peygamber (a.s), İslam'ın Mekke döneminde ba'zı Müslümanları Hristiyân bir ülke olan Habeşistân'a göndermiş ve orada kesinlikle rahât diyolog kurabilecekleri kardeşleriyle oldukları müddet zarfında çok çok rahât edeceklerini söylemiştir. Medîne döneminde ise, hem Mûsevî hem de Hristiyanlarla diyaloğa girmiş, onlara yeni inzâl olmuş olan şerîatını anlatmış, kendilerini onu da kabûle iknâ etmeye çalışmıştır.
(1) Elmalı'lı Muhammed Hamdî Yazır Efendî, II/1132.
(2)İmâm Fahru'ddîn Er-Râzî, Mefâtihu'l Gayb XVI/37.
لَيْسُوا سَوَٓاءًۜ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ اُمَّةٌ قَٓائِمَةٌ يَتْلُونَ اٰيَاتِ اللّٰهِ اٰنَٓاءَ الَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَ۠ ﴿١١٣﴾
يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ مِنَ الصَّالِح۪ينَ ﴿١١٤﴾
وَمَا يَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ فَلَنْ يُكْفَرُوهُۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ بِالْمُتَّق۪ينَ ﴿١١٥﴾
Ehl i Kitâbın asla ve asla hepsi bir değildir, olamaz. Geceleri secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okuyup duranları vardır.Bunlar Allah’a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten menederler ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar iyi kimselerdendir. Ne hayır yaparlarsa bilsinler ki karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kötülükten sakınanları bilir." (Âl i İmrân, 3/113, 114, 115)
Ehl i Kitâbdan kız almak, Kur'ân'ın hükmüyle sâbit bir vâkıâdır. (Mâide Sûresi,5) Onlarla beşerî ilişkilerde bulunmak ayrı, onların şerîat-örf ve âdetlerine hayran kalmak ayrıdır. Birincisi Kur'an'ın nehyine dahil değilken, ikincisi bu konuda birazcık sakıncalı görülebilmektedir.
Tamda bulmuşsun Gülben’i
Tasavvuf kitablarinizi nasil bulabilirim
İnternetten cemalnur sargut kitapları yazın bulabilirsiniz.isterseniz you tube da cemalnur sargut sohbetleri yazın,sohbetleri dinleyin.ben öyle yaptım
Bu işlerle uraşmayin tasavvuf İslam'a sonradan girmiş bidat ve şirk amelleriyle dolu insanı şirk e götüren bir yoldan başka hiçbir şey deildir dikkatli olun
@@kitapseverbiri7593 Bu işlerle uraşmayin tasavvuf İslam'a sonradan girmiş bidat ve şirk amelleriyle dolu insanı şirk e götüren bir yoldan başka hiçbir şey deildir dikkatli olun
Belki farkında değilsinizdir rica edeceğim sadece burdan görünüp bir yanılma değilse şayet sizin koltuğunuz burada konuğunuzun oturma hizasından daha yüksek. Değerli insanları konuk alıyorsunuz sizinle denk ya da sizden daha kıymetli o insanları daha düzgün bir yere hizanıza uygun bir yükseklikte oturtur musunuz. Ayrıca kadına abiye giy demişsiniz uygunluk önemli keşke sizde uygun giyinseydiniz...
İşiniz Allah'ı zikir retmek diyil şeytan çağırma seansı yok onu.gi yok onu giymis yok saçını açmış e. İnsanların arkasından konusmnin suç olduğunu bilmiyormusunuz. Bir erkek kadına Allahın sanatı olarak bakmıyorsa. O erkek aklını şeytana tahsis etmiştir erkegın dürüst lüğude çok önemlidir
Burda Allahı n adı zikrediliyor bu güzel sohbete şeytanı davet ediyor sunuz kendi yanlışlarınız ı gormuyirsunuz
Cemal nur hanim allah sizden razi olsun.bizi uçurdun.bukadar mi güzel anlatilir..Allah ömür versin..
Lurt oturub Allah deyir...
Gülben hanım edemli giyinmeyin meyi düşünmüyomusun Allahtan zikir
Buda Sanskritçe'de peygamber demektir, asıl adı Sigartha Gothama'dır. (a.s) Cenâb ı Resûlu'llâh'ı budist metinlerinde son Buda olan rahmet Buda'sı gelir ve ona yetişirseniz benden ona selâm söyleyin buyurarak ta'rîf etmişlerdir. Aynı şekilde Budist metinlerdeki birçok kıssalar diğer dinlerin kutsal kitaplarında da geçmektedir. Dolayısıyla Allah'ın peygamberlerine olan itikâdınızı düzeltin.
Hiç bir kuş gördün mü Allah aşkına yarın ne yiyeceğim diye merak eden?
Çok teşekkür ediyorum. ua-cam.com/users/EnEnHakkvideos
Bukadarmi guzel anlatılır hocam
Bu ne hal dinle alay ediyorlar ciplanmis ve biride kavasi acik din sohbeti yapiyorlar camanur hanim sohbetletini seviyorum ama kavana bas örtü takmaman srnin dine karsi samimi ommadini andiriyor insanlara
Güzel kar deşlerimiz neden zorlaştırıyor sunuz ve hoşgörü buz eksik kim kimden üstün Allah'ın sekreterimisiniz. Çok. Eleştiri yorsunuz
Konu Âllahken sizler insanlara kuralcı katı ve zorluklar ekliyor Allahı n zorlaştı rma kolaylaştırır demesi ni unutarak zor lukkar çıkarmak insanları n allahı la arasına engel koymayın baş ıni ört memiş ama kimseyi eleştir mıyor rahibeler de örtü ki
Eğer siz dinde samimi olsaydınız cemalnurun ağzından dökülen Allah kelamını sıfatını bakıp başörtüsü teyzen dilindeki kötülükleri earth başörtüsü sadece bir küçük kıl bununla mı Allah seni yargılayacak insan çekiştirmekdedikodu yapıyorlar ya ayıp bir şey ya Rabb'im sen beni affet bunlara paylaşıyorum böyle günaha yapıyor resmen
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
Vize Müslümanlik Adina ne çirkinlikler yasatïldi
Ne güzel anlatiyo..varmi y’a böyle insanlar gerçekten
Şu Gülbenin cık cık ları öldürüyor beni. Yapmacık yapmacık
Hemde nasıl üstüne yok her hali gicik
Cox guzel
Selam
sevgili cemal nur hanim hocam hergun ciksaniz tevizyona gercekten ne.oldugumuzu hatirliyoruz
124001 ci dişi Peygamber
Gülben sıg fikirliri konuşturup günaha soktun giyinsen ne kaybedersin
@@yazaksamlar3032 Kocaların hiç suçu yok zaten
@@haticeboz3012 Böyle bir konuda belki de ilk defa bir kadına hak veriyor olabilirim. 👍
Yazık bu kadına yaa ...onlarin çalışmaları boşunadır.ayeti kerime sinden. sana sığınırım Allah'ım.!
Bu sahte hocayi sakin dinlemeyin azcik bi iman varsa o da gider
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
Buda Sanskritçe'de peygamber demektir, asıl adı Sigartha Gothama'dır. (a.s) Cenâb ı Resûlu'llâh'ı budist metinlerinde son Buda olan rahmet Buda'sı gelir ve ona yetişirseniz benden ona selâm söyleyin buyurarak ta'rîf etmiştir. Aynı şekilde Budist metinlerdeki birçok kıssalar diğer dinlerin kutsal kitaplarında da geçmektedir. Dolayısıyla Allah'ın peygamberlerine olan itikâdınızı düzeltin.
قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا اِلٰى كَلِمَةٍ سَوَٓاءٍ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ اَلَّا نَعْبُدَ اِلَّا اللّٰهَ وَلَا نُشْرِكَ بِه۪ شَيْـٔاً وَلَا يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضاً اَرْبَاباً مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُولُوا اشْهَدُوا بِاَنَّا مُسْلِمُونَ ﴿٦٤﴾
﴾64﴿
De ki: "Ey Ehl-i kitâb Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze gelelim: Allah’a tapıp o’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah’ı bırakıp da içimizden ba'zıları diğer ba'zılarını rab edinmesin." Eğer yine içimizden ba'zıları bundan yüz çevirecek olursa "Şâhid olunuz ki biz buna teslîm olan kimselerdeniz" deyin.
وَاِنَّ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَمَنْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِمْ خَاشِع۪ينَ لِلّٰهِۙ لَا يَشْتَرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ ثَمَناً قَل۪يلاًۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ ﴿١٩٩﴾
Ehl-i kitap içerisinde, Allah'a iman edip Hakkı ta'zîm edip hem indirilen kitâba îmân edenler vardır. Onlar Allah'ın âyetlerini, değersiz bir menfaat karşılığında satmazlar. İşte Rabbi nezdinde mükâfatları olanlar onlardır. Muhakkak ki Allah hesabı pek çabuk ve en doğru bir şekîlde görendir.” (Âl-i İmrân, 3/199)
وَلَا تُجَادِلُٓوا اَهْلَ الْكِتَابِ اِلَّا بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۗ اِلَّا الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ وَقُولُٓوا اٰمَنَّا بِالَّـذ۪ٓي اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَاُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَاِلٰهُنَا وَاِلٰهُكُمْ وَاحِدٌ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ ﴿٤٦﴾
İçlerinde yalnızca ve yalnızca zulmedenleri hâric olmak üzere, Kitâb Ehliyle en güzel olan bir tarzla diyolog kurun, onlarla dostluğun aksi bir ilişkiniz asla olmasın ve onlara deyin ki: 'Bize ve size indirilene îmân ettik; bizim ilâhımız da sizin ilahınız da birdir, aynıdır ve biz hepimiz O'na teslim olmuş olanlarız, aslında sizler de bizler de müslümân olarak isimlendirilenleriz.'"(Ankebût, 29/46)
اَلْيَوْمَ اُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُۜ وَطَعَامُ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حِلٌّ لَكُمْۖ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَهُمْۘ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ اِذَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اُجُورَهُنَّ مُحْصِن۪ينَ غَيْرَ مُسَافِح۪ينَ وَلَا مُتَّخِذ۪ٓي اَخْدَانٍۜ وَمَنْ يَكْفُرْ بِالْا۪يمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُۘ وَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ۟ ﴿٥﴾
Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılındı. Ehl-i kitâbın kestikleri ve diğer yiyecekleri size helâldir. Sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Nâmuslu, zinaya girmemiş ve gizli câsus ve ajan münâfıklar edinmemiş, diyolog kuran, dostlukla yaşayan insanlar halinde yaşamanız şartıyla, mü'mînlerden hür ve iffetli kadınlarla, sizden önceki Ehl-i kitâbtan hür ve iffetli kadınlar da, mehirlerini verip nikâhladığınızda size helâldir. Kim buna imanı inkâr ederse bütün yaptığı işler boşa gider ve o, âhirette de ziyana uğrayanlardan olur.” (Maide, 5/5)
وَلَتَجِدَنَّ اَقْرَبَهُمْ مَوَدَّةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰىۜ ذٰلِكَ بِاَنَّ مِنْهُمْ قِسّ۪يس۪ينَ وَرُهْبَاناً وَاَنَّهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ ﴿٨٢﴾
وَاِذَا سَمِعُوا مَٓا اُنْزِلَ اِلَى الرَّسُولِ تَرٰٓى اَعْيُنَهُمْ تَف۪يضُ مِنَ الدَّمْعِ مِمَّا عَرَفُوا مِنَ الْحَقِّۚ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اٰمَنَّا فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِد۪ينَ ﴿٨٣﴾
وَمَا لَنَا لَا نُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَا جَٓاءَنَا مِنَ الْحَقِّۙ وَنَطْمَعُ اَنْ يُدْخِلَنَا رَبُّنَا مَعَ الْقَوْمِ الصَّالِح۪ينَ ﴿٨٤﴾
فَاَثَابَهُمُ اللّٰهُ بِمَا قَالُوا جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ وَذٰلِكَ جَزَٓاءُ الْمُحْسِن۪ينَ
Îmân edenlere sevgi, dostluk, konuşarak anlaşma bakımından en yakın olanların, "Biz hıristiyanız" diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve çokca sorumluluk bilinci olan ya'nî çokca takva sâhibi dîn adamları vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.
﴾83﴿ Peygamber’e indirileni dinledikleri zaman hakikâte daîr bilenlerden olduklarından dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz! Îmân ettik, biz buna, bizi de bunun da hakk olduğuna şâhidlik eden diğer kardeşlerimizle beraber yaz, bizi ayrı tutup onlardan farklı bir muâmele yapma bizlere.
﴾84﴿ Bütün emelimiz rabbimizin bizi erdemliler topluluğunun dışında saymaması olduğuna göre, Allah’a ve bize indirilen kitaplara niçin iman etmeyelim ki?"
﴾85﴿ Böyle söylemelerine karşılık Allah da onları, içinde ebedî olarak kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetlerle ödüllendirdi. İşte iyi davranan, kötülük işlemeyen insânların mükâfaatı budur.
اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَب۪يلِه۪ وَهُوَ اَعْلَمُ بِالْمُهْتَد۪ينَ ﴿١٢٥﴾
Sen insânları Allah yoluna hikmetle ve güzel ve ma'kul olan öğütlerle da'vet et, gerektiği zamân da onlarla en güzel tarzda diyolog kur, asla dostluğunu esirgeme. Ancak ve ancak Rabbin, yolundan sapanları da, kimlerin hidâyet üzere doğru yolda olupta yürüdüklerini de pek iyi derece de ya'nî en iyi ve tek bilendir.” (Nahl, 16/125)
عَسَى اللّٰهُ اَنْ يَجْعَلَ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ الَّذ۪ينَ عَادَيْتُمْ مِنْهُمْ مَوَدَّةًۜ وَاللّٰهُ قَد۪يرٌۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٧﴾
لَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَـبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُٓوا اِلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِط۪ينَ ﴿٨﴾
اِنَّمَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَاَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلٰٓى اِخْرَاجِكُمْ اَنْ تَوَلَّوْهُمْۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ ﴿٩﴾
Belki de Allah sizinle ehli kitâbın ba'zı konularda nan-körlükte bulunupta düşmanınız olan kimseler arasında karşılıklı bir diyolog ve dostluk meydana getirecektir. Allah kādirdir Allah bağışlayıcıdır, engin merhamet sâhibi olandır. Dînin size indirilen muhammedî şerîat kısmından ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden, yurdunuzdan etmeyen ancak ba'zı konularda nan-körce davranan ehli kitâbdan kimeselere gelince, Allah sizi, onlara iyilik ve dostluk ederek ederek diyolog kurmaktan ya'nî aklınızı başınıza alarak adâletli ve insâflıca davranmaktan menetmez. Çünkü Allah ancak ve ancak âdilce davrananları sever.” (Mümtehine, 60/7,8,9)
قَاتِلُوا الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَلَا يَد۪ينُونَ د۪ينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حَتّٰى يُعْطُوا الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ۟ ﴿٢٩﴾
"Ehl-i Kitâbtan Allah'a ve ahiret gününe inanmayı te'vîl edip bundan vazgeçen, Allah ve Rasulünün haram kıldıklarını da haram olarak kabul etmeyen ve yeni yeni inzâl olmuş olan hâk şerîatı da dîn olarak kabûllenmeyenlerle, onlar zelîl vaziyette kalıpta kendi elleriyle size savaş vergisi vermeyi kabûl edinceye kadar savaşın." (Tevbe, 9/29)
Yukarıdaki Âyette sayılan özellikler, “Bütün Ehl-i kitabı içine alır mı, yoksa almaz mı?” mes'elesi anlaşılmayacak bir biçimde zamân zamân tartışma konusu bile olabilmektedir mea'esef.(1) Ayetin "Ehl i kitâbın hepsiyle, onlar savaş vergisi ödeyinceye kadar savaşın." demeyip, "Ehl i kitâbdan şu özellikte olanlarla savaşın." demesi, herhalde gözden uzak tutulmamallıdır.(2) Resulüllah’ın uygulaması da bu tarzda olmuştur; Cenâb ı Peygamber (a.s), İslam'ın Mekke döneminde ba'zı Müslümanları Hristiyân bir ülke olan Habeşistân'a göndermiş ve orada kesinlikle rahât diyolog kurabilecekleri kardeşleriyle oldukları müddet zarfında çok çok rahât edeceklerini söylemiştir. Medîne döneminde ise, hem Mûsevî hem de Hristiyanlarla diyaloğa girmiş, onlara yeni inzâl olmuş olan şerîatını anlatmış, kendilerini onu da kabûle iknâ etmeye çalışmıştır.
(1) Elmalı'lı Muhammed Hamdî Yazır Efendî, II/1132.
(2)İmâm Fahru'ddîn Er-Râzî, Mefâtihu'l Gayb XVI/37.
لَيْسُوا سَوَٓاءًۜ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ اُمَّةٌ قَٓائِمَةٌ يَتْلُونَ اٰيَاتِ اللّٰهِ اٰنَٓاءَ الَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَ۠ ﴿١١٣﴾
يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ مِنَ الصَّالِح۪ينَ ﴿١١٤﴾
وَمَا يَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ فَلَنْ يُكْفَرُوهُۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ بِالْمُتَّق۪ينَ ﴿١١٥﴾
Ehl i Kitâbın asla ve asla hepsi bir değildir, olamaz. Geceleri secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okuyup duranları vardır.Bunlar Allah’a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten menederler ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar iyi kimselerdendir. Ne hayır yaparlarsa bilsinler ki karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kötülükten sakınanları bilir." (Âl i İmrân, 3/113, 114, 115)
Ehl i Kitâbdan kız almak, Kur'ân'ın hükmüyle sâbit bir vâkıâdır. (Mâide Sûresi,5) Onlarla beşerî ilişkilerde bulunmak ayrı, onların şerîat-örf ve âdetlerine hayran kalmak ayrıdır. Birincisi Kur'an'ın nehyine dahil değilken, ikincisi bu konuda birazcık sakıncalı görülebilmektedir.
bilerek boynuzlamak nasıl ..tövbesi olıymi diye sor gülben cim
Atv çanlı yayın
Q
Show yapma madem Allah'ı bu kadar seviyorsun kafanı kapa Yahudiye secde edecekmiş.
Değerli kodu yapmaya mı giriyorsunuz bir şeyler Allah'ın kulun arasına sorun earth örtünü manası detaylı Of bu yüzden gidip bir şey dinlemiyorum ben Özerİslam'a zarar veriyorsunuz siz böyle yos düşünerek Yozgat kafana açık olan herkesin kendi tercihi tamam mı kimsenin beyninin kafatasının içindeki beyin aynı çalışma o nedenle boşuna kalp kırıyorsun oha ben de böyle dinliyor bizi ilgilendirmez bizi sadece kendi karakterimizi kendi davranışımızı ilgilendirirsen de kalp kırıyorsun sen de incitiyorsun sen de arkadan konuşuyorsun hiçbir şey değil o başını açmış o vücudunu açmış sende kötülükleri açılmışsın kötülükleri açıp dedikodu yapıyorsun Yok şöyleydi yok böyleydi hangisi güzel en güzeli susmaktır Mevlana ne demiş of söz altınsız söz gümüşse sükut altındır sesini kes ve dinle dinlemek istemiyorsan burayı terket insanların onurunu kırmaya incitmeye hiç de insanlar
Mehmet bey siz duygularınızı kontrol edemiyorsanız sorumlu şu bu bayanlarmı neden kendine kızmıyorsun
@@nalangun6028 Çok boş yapmışsın. Boş yapma.
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
Buda Sanskritçe'de peygamber demektir, asıl adı Sigartha Gothama'dır. (a.s) Cenâb ı Resûlu'llâh'ı budist metinlerinde son Buda olan rahmet Buda'sı gelir ve ona yetişirseniz benden ona selâm söyleyin buyurarak ta'rîf etmiştir. Aynı şekilde Budist metinlerdeki birçok kıssalar diğer dinlerin kutsal kitaplarında da geçmektedir. Dolayısıyla Allah'ın peygamberlerine olan itikâdınızı düzeltin.
Bu kadynlarda tesettur yok neden islamdan konushier
Cilbâba eyvallah zâten Cemâlnûr Hanımefendî'nin üzerine giydiği kıyâfetler cilbâb türü kıyâfetlerin tanımına uygun ama 60'ını geçmiş, İslâm Fıkhına göre acûze (yaşlı) hükmünden olup İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre hımar emri kendisinden düşmüş olan ve kendisi de bu yüzden böyle giyinebildiğini beyân eden birisi hakkında hâlâ utanmadan, sıkılmadan nasıl böyle konuşmaya devâm edebiliyorsunuz, yoksa hesâb gününe tâm ma'nâsıyla îmân edemiyor musunuz?
@@ismailhakkgos5760 Allaxyn emri her sheyin ustundedir kardewim
@@Бекнуртурдуматов Güzel kardeşim ben de İslâm Fıkhı'nın bütün mezheblerine göre ya'nî Allahu Teâlâ'nın o hükmünden çıkardıkları anlama göre Cemâlnûr Sargut Hanımefendî'nin yaşındaki kadınların asla o hükmün dâhilinde olmadıklarını ifâde ettim, sanırım tâm ma'nâsı ile idrâk edememişsiniz yazdığımı.
@@ismailhakkgos5760 siz onda Cemalnur Sarguttun soylediklerini dogru goruersunuz yani dushunersunuz tesettur bir da gonulde olmak degil syrt bedendi da ortmek lazym bilirsiniz kardewim
@@Бекнуртурдуматов Yâhû güzel kardeşim bedeni zâten cilbâblı, başla alâkalı hükmün şartları da bellidir. İkinciye okudunuz mu yazdığımı bilmiyorum ama mea'lesef ifâde etmek istediğimi yine anlayamamışsınız.