Ben kendi vücuduma ne çirkin ne de güzel olarak bakmadığımı terapistime söylediğimde çok şaşırmıştı. Önemli olanın vücudunu güzel bulmaktan öte, kendini güzel bulduğunu söylediğinde ruhunda oluşan o his olduğunu söylemişti ama kendi varlığıma ve özüme o kadar değer veriyorum ki kendimi bütün bu geçici sıfatlar ve tanımlamalardan üstün görüyorum. Ben ne güzel, ne çirkin, ne genç, ne yaşlıyım. Ben sadece benim ve hepsi bu.
Ceren Abla merhabalar, Yayını yer yer güle oynaya, yer yer derin düşünceler içerisinde, yer yerse kendimi gözlerim dolmuş şekilde yakalarken izledim. Maria’ya da sana da böyle bir yayın yaptığınız için çok teşekkür ederim, çoğumuzun hem etrafımızla hem de kendimizle samimiyetle konuşamadığımız konulara parmak bastığınıza inanıyorum. Ben de bu güzel yayının bedenimle ilgili deneyimlerimi paylaşmak istedim. Ben boylu poslu, kocaman ve şişko bir kadınım. Hep de böyleydim. Hep yaşıtlarımdan daha iri, daha şişkoydum. Son yıllara kadar hiç oturup bedenimin nasıl gözüktüğüne dair düşünmedim çünkü aynaya baktığımda gördüğüm kişiye hiç memnuniyetsizlikle yaklaşmadım. Ailemden, çevremden kiloma dair bir sürü yorum alıyordum ama bunları ciddiye almıyordum. Kilomun, bedenimin beni tanımlamadığını biliyordum ve nasıl iyi hissediyorsam öyle davranıyor öyle yiyordum. Kendime dair neler olduğunu fark edene kadar bu şekilde devam ettim. Kendimi bildim bileli şişko olduğum için çocukluktan beri inşa ettiğim bu düşünceler biraz savunma mekanizması gibi işliyordu yani, ki bunu fark etmeme rağmen hala düşüncelerimi doğru yönlendiremiyorum. Daha deli kilo olmadığım dönemlerde de, anlatımımla paralel olarak, olmam gerekene göre şişkoydum. Liseye yeni başladığım bu dönemlerde bu kilo beni rahatsız etmiyor, alarm verdirecek bir sağlık problemine çanak tutmuyordu. Mutlu mesut yaşıyordum. Ama büyümenin bir getirisi olarak olsa gerek aşina olduğum çevrem yavaş yavaş değişiyor, yaşantılar, dedikodular, duyduklarım başka şeylere dönüşüyordu. İnsanlar artık neler giydiklerine, nasıl gözüktüklerine, çekici olup olmadıklarına dikkat ediyordu. Aşık oluyorlar, çıkıyorlardı... Hoş bunu fark etmem bende bir tepki yaratmadı, sadece ben ne zaman bunları düşüneceğim ne zaman aşık olacağım diye kafamın arkasında bir yerlerde düşünmeye başladım. Maalesef dış görünüşün sosyal hayatı nasıl etkilediğini de ilk bu zamanlar fark ettim çünkü lise hayatım boyunca aklımın gerilerine attığım bu düşünceler hiç seslendirilmeden bir kutuya konup kendim tarafından arka raflara kaldırıldı. “Sevginin, romantizmin dış görünüşle alakası yok, insanlar birbirlerini nasıl göründüklerine göre sevmiyor. Lisede aşkı bulmak biraz ütopik bir beklenti değil mi, çok takılma.” gibi kendime kendime konuşup gayet de mantıklı olduğunu düşündüğüm argümanlar sunuyor, bunları çok mantıklı buluyordum -çünkü ben de herkese bu mantıkla yaklaşıyordum- ama tüm bunların sadece kafamın içinde mantıklı olmasını da anlamam çok geçe kalmadı. Yanlış anlaşılmasın, bu söylediklerimin hala arkasındayım ama toplumun çok değiştiğini söyleyemem. Benim kendimi beğenimin toplumda bir karşılığı yok. Şişkoyum. Şişko olmam beni ben yapan her şeyden önce geliyor. Çoğu insan için potansiyel bir partner bile değilim. Bedenim resmen saklayamadığım bir etiket ve insanlar bu etiketle yüz yüze geldiğinde kaçışıyor. Şayet bulabilirsem kendimi içerisinde müthiş güzel ve çekici hissettiğim şeyleri giydiğimde bile şişkoyum. Aynada kendimi öpecek kıvama geldiğimde, keşke bu güzel kadın başkası olsa da sevsem dediğimde bile dışarıdan birisi için her şeyden öte şişkoyum. Bu küçük uyanışım başta beni derin bir mutsuzluğa sürüklemedi. Herkes böyle mi düşünecek saçma saçma konuşma diyerekten hayata tam gaz devam ettim. Ama yavaş yavaş farkında olmadan kendimi izole ediyordum. İçinde çok özgüvenli hissettiğim şeyleri dışarı giyerken küçük küçük tereddüt etmeye başladım. Çağırıldığım her yere gitmemeye başladım. Olası aşk meşk işlerini ister istemez nasıl olur diye göz ardı etmeye başladım. Arkadaşlarımın yanında bedenimin onlar kadar güzel olmadığını düşünürken buldum kendimi. Bunu kendime itiraf edemesem de kendime karşı dillendirmediğim bir sevgisizlik ve horgörü vardı. Kilo vermeye niyetleniyor ama zaten şişko olduğum için spor yapmamın abes kaçacağını düşünüyordum. Bu yalnızlaşma ve kendimi kısıtlamayla da iyice kilo aldım, son senelerde aniden yüklü yüklü kilo almaya başladım. Devasa bi loopholedaydım yani. Hala buradayım. Nasıl kırabileceğimi bilmiyorum. Sorsanız 10/10 özgüvenliyim, kendimi seksi, çekici, müthiş buluyorum. Çatlaklarım var, şişkoyum cart curt ama süper güzel olduğumu düşünüyorum. Amma velakin bunu gerçek hayata geçiremiyorum. Resmen bu sevgim(?) tuhaf toksik bir şeye dönüştü. Kilom artık hayatımın her alanında beni kısıtlıyor, o zaman kilo vermem gerek ama kilo vermek için bir şeyler yapacak özgüvenim yok ama aynı zamanda çok da özgüvenliyim, o zaman neden kilo vermeye çalışayım ki gibi şu an yazdıkça neler dediğime şaşırdığım bi tuhaf düşünce sistemindeyim. Çok devasa bir bilinç akışını yorum olarak bırakıyorum şu an buraya. Tüm bunlarla yüzleşmeme ve düşünmeme yol açtığınız için teşekkür ederim. Bu tarz düşünceler içinde olan arkadaşlar varsa onların da deneyimlerini duymak isterim. +Yayında dinlerken zırlayarak yazdım bu paragrafları, hiç değiştirmeden cumburlop diye yapıştırıyorum buraya, seneler sonra gelip gülerim umarım yazdıklarıma ne saçma konuşmuşum diye. 🤞
Duygularını, deneyimlerini paylaştığın için çok teşekkür ederim. Biz bu yayında özellikle yemek, beslenme ve zayıflama meselelerini konuşmaya çalıştık ki, bu konuda kendi deneyimlerimizi paylaşıp sizleri de biraz olsun rahatlatalım. Hazır olduğunda yüzleşmen çok iyi olur ve umarım kendin için en sağlıklı seçimleri yaparsın. Biliyorsun ben konunun uzmanı filan değilim fakat yazdıklarından şöyle bir şey sezdim, sanki kilolarınla barışmayı çok önemseyip onlara çok anlam yüklemişsin. Kilolarından kurtulursan kendinden bir parçayı kaybedecekmişsin gibi hissediyor olabilir misin? Belki özgüvenini bu biçimde inşa etmişsindir farkında olmadan. Her halükârda uzman desteği alman elbette en iyisi olur. Çok sevgiler
“Cumburlop” yazılmış bir ‘anlatı’ olarak, yazısal akıştaki lezzetiniz dikkat çekici.. Bence siz zihinsel anlayışla estetik dil anlayışı arasında ortak bir öğenin bulunduğunu kanıtlamış gibisiniz.Bu nedenle de doğru yerdesiniz.. Dinlemek,anlamak ve anlatmak..Hepsi bilincimizin değerleri...
Kazıklı Maria’yı da tanımış oldum ve bayıldım zekasına, olayları ele alış biçimine, hemen abone de oldum kanalına ve bayanlar inanın sizler gibi bayanlara çok ihtiyaç var bu ülkede; yorulduğunuz, vazgeçmenin kıyısına geldiğiniz zamanlar olabilir ama sakın pes edip bir kenara çekilmeyin ...
İkinizi de takdir ediyorum çok güzel bir yayın olmuş çok güzel konuşmuşsunuz. Özellikle şu zayıflatma vaatleriyle satılan "sıçırtma" çayları konusundaki yorumlarınız hoşuma gitti. Çünkü çevremde bu çaylara ilgi gösteren çok tanıdığım ve akrabam var. Maalesef bunları söylesem de çok anlamıyorlar çünkü pazarlayan insanlar kandırmasını çok iyi biliyorlar... Teşekkürler yayın için
lütfen bu yayınlar devam etsin 💖 10 aydır duvarlarla konuşuyorum yalnızım gerçekten ne arkadaşım ne sevgilim yanımda.. arkadaşlarım yanımda gibi hissettim aylar sonra. ve bu kilo mevzusu benim için de bir problemdi hep. o kadar iyi geldi ki size çok teşekkür ederim ❤️
Ceren Hanım, benim yemeğe bakışımı değiştiren ve aslında Maria’nın bahsettği “yemeğe saygı”yı öğreten ilk şey şef Mehmet Gürs’ün Grundig ortaklığıyla yaptığı birkaç sezonluk “Ruhun Doysun” belgeseli oldu. Orada yemeğin ne kadar önemli bir zihinsel ve ruhsal besleyici olduğunu ve kişisel gelişimim için ne kadar büyük fark yaratabileceğini gördüm. Lütfen belgesele şöyle bir göz gezdir, hiç yoktan iyi bir yapım izlemiş olursun. Sevgiler...
İkiniz de çok güzel ve nitelikli yayın üretiyorsunuz, sizi seviyorum. Bu yayıncılığınıza teşekkür ederim. Başarılı nice yayınlar diliyorum. Sevgiler...
çok güzel bir sohbetti ikiniz de ayrı ayrı bayıldığım kadınlarsınız bu arada. ama çok şaşırdığım bir şey var ceren abla sen nasıl 39 yaşındasın? 29 falan sanıyordum ağzım açık kaldı. nazar değmesin.
Yayınınızı keyifle izliyorum. Ufak bir mola verip fikrimi paylaşmak istedim. Sağlıklı olmak, fit olmak, doğru ve dengeli beslenmek, kozmetik, güzellik konularında gerçekten yoğun bir bilgi kirliliğine maruz kalmış durumdayız. Bunun yanında tabi ki doğru ve faydalı bilgiler içeren yayınlar da var. Önemli olan kendimize faydalı olan nedir olmayan nedir farkı anlayabilmek! Tamamen boşvermişlik de iyi değil, takıntı haline getirmek de. Denge en önemlisi, ve bu dengeyi koruyabilmek elbette. Zihnen ve bedenen mutluluğun, huzurun sırrı budur diye düşünüyorum.
@@suyensezengunaydin bende aynısını düşünüyorum ama bunu belirttigim de genelde her yerde linc yiyorum. Çok ciddi bir kilo problemim var. Olması gereken asgari kilodan 7 kilo zayıfım. 182 boy 58 kilo. Bu kadar zayıf olmamın sebebi ise ağır bir travma atlatmam sonucu ptsd olmam ve yeme duzenimin bozulmasi. Günde 1 öğünden fazla yiyince afedersiniz infilak ediyordum. Simdi eski kiloma dönmek için ciddi çaba harcıyorum. Ne zaman yedigime cok dikkat ettiğimi, kalori saydigimi, diyet yaptığımi görseler dış görünüşünü niye bu kadar takıyorsun, herkes mükemmel olmak zorunda mı, buna bu kadar takmak zorunda değilsin hayati istediğin gibi yaşa, toplum tabularına bu kadar takma vs. Istediğim gibi yaşayamadığım için zaten kilo almak ve eski/sağlıklı görünümüme dönmek istiyorum. Ve insanlar bunu anlamıyor maalesef. Ezberledikleri ahlak tabularını sıralıyorlar. Bana bunları söyleyenlerin istisnasiz her birinin sonradan davranış dünyalarına böyle olmadıklarını gördüm ama tabi kişisel tecrübe bu. Gereğinden fazla zayifsaniz saçlarınız dökülüyor, dişleriniz ne kadar iyi bakarsanız bakın çürüyor, cildiniz berbat gözüküyor, stresli oluyorsunuz, kaslarınız eriyor ki bu en kötüsü, bazı fiziksel aktiviteler asiri zor geliyor. Bide işin duygusal kısmı var 3 senedir beraber yaşadığım kız arkadasimin beni fiziksel olarak eski halimi beğendiği gibi beğenmemesi üzüyor mesela. Toplumsal tarafı olarakta karakteriminde zayıf sayılması, polis cevirmlerinde karsilastigm sacma sapan diyaloglar, bilgili olduğum kesin olan konularda bile takılmama ki en çok bu oluyor. Zayıf olmanın tersi kilolu olmak. Oda sağlık açısından aşırı tehlikeli. Ben şahsi seçimim olarak hayatimda bana zarar veren bu kilo problemi ile mücadele etmeyi tercih ettim. Bence insanların kendi hayatları icin yaptığı seçimleri yargılamak daha önce asilmasi gereken bir tabu. Teşekkürler okuduysanız.
@@juhuri6128 maalesef ülkemiz insanı, samimi olmak ile haddini aşmak arasındaki farkı anlayabilmiş değil. Sizin bedeniniz ile ilgili her konu sizin özelinizdir, bu konuda siz fikir sormadığınız sürece fikir beyan edilmesi haddini aşmaktır. Neye odaklandığınız çok önemli! Sizi olumlu yönde etkileyen ve mutlu eden insanlara, konulara odaklandığınızda ve bu yönde emek verdiğinizde inanın modunuzu düşüren ne varsa tek tek uzaklaşacak hayatınızdan! Ben bir uzman değilim ancak kendi hayatımda deneyimlediklerimden ve aldığım sonuçlardan yola çıkarak sizinle nacizane fikrimi paylaşmak istedim. Kimsenin bir eşi ve benzeri yok. Hepimiz tek ve değerliyiz. Başkalarını sevmek ve değer vermenin yolu kendimizi sevmekle başlıyor. Kendinizi sevin ve değer verin. Sizden bir tane daha yok! Saygılar😊
1:13:55 Ben yogaya spiritüel olarak bakmıyorum açıkçası. Vücuduma esneklik kazandırmak ve en önemlisi de tekrar ede ede zor bir pozu yapabilmeye başlamak beni mutlu ediyor. Belli bir hareketi 3 set 10 tekrar vs yapmak da bana zor geliyor mesela.
O kadar güzel bir yayın yaptınız kii 😍 ne kadar teşekkür etsem az. 17 yaşında bir genç olarak bana ne kadar güzel şeyler kattığınızı anlatamam 💘 iyi ki varsınız sizi seviyorum ❤️
İlkokulda çizim yaparken başına herkesin toplanması aşırı güzel bi duygu. Tabi birkaç kişi bana da çizsene diyor neden bunu istiyorlar asla anlamıyorum, o çizimleri de eve gidince çöpe attıklarına eminim :(
Ayyyy 58.dakikada konuşulan konu o kadar nokta atışı ki.Geçen sene temmuz sonunda ablamın düğünü olacak abi abiye bulamıyorum.Nette gezdim yooook.Bütün sitelere baktım.Bi yandan biraz zayıflamaya çalışıyorum ama nette bulamayınca daha çok üzülüyorum strese giriyorum daha çok yiyorum.Kafayı yemiştim.Zaten zor 1 sene 1 ay önce üni sınavına girmişim böyle bir dönemde.Bulamadım.Çok büyük adaletsizlik ya.Koskoca şehirde yaşıyorum 1 de.İstanbulda.Ara tara en sonunda girdim mağazaya ama nasıl büyük yaşlar için abiyeler var.Ağlayacak dereceye geldim.Sonra tam bedenime oturan 1 elbise buldum çok güzeldi tek kalmıştı.Çok sevindim aldım.Ama bulamayadabilirdim.Sanki şişman insanların giyinmeye hakkı yokmuş gibi hissettiriyorlar insana çok üzülmüştüm.Mesela mağazaya giriyorum abiyeleriyle ünlü Fatih.Diyorum ki 42-44 abiye istiyorum.Kadın diyor ki biz onu dikmiyoruz.Yok burada.O gün ben bulamadım koskoca gün ara tara yok arkadaş.Giriyorum kadın bana 38 beden getirmiş.Korse giyersen olur belki diyor ulan hahahhahahahqhwhs.Nasıl olsun akıl var mantık var.Neyse uzun konustum bu konu içime dertti o zamanlar ama geçti gitti.Çok sevdiğim 2 insan buluşmuş mutlu oldum.İyi ki Kazıklı Maria'yı davet etmişsin.Konuşulması gerekenler işte bunlardır.Teşekkür ediyorum💖
tarih obasını takip ediyordum ama kazıklı maria yı yeni keşfettim, ne kadar tatlı ne kadar zeki biri diyordum, tarih obasındaki hanıma çok benziyor, ne güzel böyle kanalların olması, bu kadar akıllı, mantıklı, bilgili insanların konuşması yayınlaması ne kadar güzel, bu iki arkadaşın birbirini bu kadar izlemesi beğenmesi, böyle desteklemesi de ayrıca çok şık, bu videoyu can kulağıyla dinledim, çoook beğendim diğer ortak videoyu da izliycem, bir tane daha var sanırım, valla ne diyim harikasınız, sohbetiniz, bakış açılarınız, sohbet etme tarzınız bile çok hoş, daha çok ortak video bekliyorum ben, hatta seri bile olabilir, kategorili, kategorisiz, hiç farketmez, çok keyifli bir video olmuş, çok teşekkürler 🌸
Ceren ablanın acıktığındaki sinir krizleri, insülin direnci muhabbetlerini dinleyince benim de bunlara benzer problemlerim olduğu aklıma takılmıştı, hastaneye gittim ve bende de insülin direnci olduğunu öğrendim reaktif hipoglisemi varmış, hayatıma yeni bir diyet programı ve spor girdi. Ceren abla kişisel gelişimi desteklediği kadar kişisel değişime de katkı sağlıyor ahdsjsjs
Depresyon tedavisinde ilk verilen ödevin yürüyüş olduğunu belirtmek istedim. 'Yürüyüş yap geçer' değil tabii ki ama fiziksel aktivasyon akut evrede depresyonda ilk yapılması gereken şey. İlaç + fiziksel aktivasyondan sonra ancak terapiye geçilebilir ve bunların 3ü hep bir arada gider sonrasında.
Duygusal yemede kilit nokta bence şu: kontrolün sende olup olmaması. Küçüklüğümden beri kiloya takıntılı bir insanım, anoreksiya ve bulimia hastasıyım, kontrolü ellerimde tutamıyorum. Hem çok acı hem de bu hoşuma gidiyor. Şunun gibi, kendimi kaptırıp yersem kusarım, istediğim kadar yerim ve sonra kusup zayıflarım. Ya da hiç yemem, aç bile olsam o açlık beni tatmin eder ve yine zayıflarım. Sağlıksız evet. Eğer duygusal yemeyle başa çıkabilecekseniz kontrolün elinizde olduğundan emin olun. Bu iş biraz zaman sonra boka sarıyor.
Sınavlar yüzünden streslendiğim bir dönemde gecenin 3'ünde avuclaya avuclaya (evet avuclayarak) 1 tencere dolusu makarna yemistim ve tencerenin dibine geldiğimde o pismanlık hissi tüm vücudumu kapladı. Birkac gün sonra bu yayını izlemistim o geceyi hatırladım ve süphelendim kendimden. Yani kısacası duygusal yeme bozukluğu yasadığımı ilk bu yayını izlerken farketmistim.
Cok guzel bir yayindi 🥰 kesilmis sogan , biber , kabak , havuc , mantar vs vs her urunu ben yillardir severek kullaniyorum . yemek yapma suremi yariya yariya dusurdu gercekten . Yoksa zaten saatlerce calisip , isten gelip 1-2 saat yemekle kimsenin ugrasicak zamani yok . Hicte utanilanacak bir yani yok kesilmis sebze meyve kullanmanin🙈
çok güzel bir yayındı ya arkadaşlarımla sohbet ediyormuşum gibi hissettim. aralara girip ben de bir şeyler eklemek istiyorum söylemiyorum tek kötü tarafı buydu :)
1:51:50 Aynısı yaşandı,ne zaman bir tarife baksam "göz kararı,alabildiğince" ibaresi görünce kafayı yiyorum ve tarifin aynısını uygulayamıyorum kime göre neye göre yani :D
Sıfır beden olmak istemeye bu kadar hevesli oluşumuzun sebebinin şu olduğunu düşünüyorum (videonun devamını izlemeden söyleyeyim, unuturum sonra) : moda defilelerinin amacı kıyafetleri, kreasyonları tanıtmak. orada tanıtılan kıyafetler sıfır bedenlere göre tasarlanmış kıyafetler. internet sitelerindeki satışlarda bile o kıyafetler en zayıf bedendekilere giydiriliyor. ya da erkek kıyafetlerinin satış sayfasına baktığımızda yapılı (kaslı) kişilere giydiriliyor. ben gibi daha üst bedenden (genel standartlara uymayan) kişiler bu kıyafetleri giydiğinde o kıyafet mankenin üstündeki gibi durmuyor. o kıyafet bana pazarlanırken aslında o kıyafeti giyerken ki kendilik imgemde pazarlanmış oluyor ve gerçeklik o imgeye uymadığında mutsuz olup o imgeye ulaşmak için uğraşıyoruz.
2:55:56 cerencim, yetişkinler için boyama kitapları var binbir çeşit, tablo olarak sayfasını koparıp asabileceğin, çiçekli böcekli desenli, hatta japon, uzakdoğu desenleri olanlar dahi var onlardan alabilirsin, açılmana yardımcı olur.🌼🌼🌼
@@Tarih_Obası kendin çizmiş gibi hissediyorsun o yüzden söylemiştim :/ aynı bu formatta çizim kitapları da var. Sana çizebileceğin figürleri, portreleri ve nasıl kalemi kullanman gerektiğini gösteriyor, onlara baka baka çiziyorsun.
@@Tarih_Obası Merhaba Ceren abla. Elbette kendi tekniklerin vardır geliştirmek için ama, ben de kendimi böyle geliştirmek istiyordum giovanni civardinin 10 kitaplı eğitim setini aldım ve çok öğretici her teknik ve boyayı her şeyi öğretiyor c:
Ben 34 bedenken bir zamanlar coj üzülürdüm herkez cok zayifsin kemik yığınidin derdi.simdi 38 oldum herkez ay iyioldun diyorlar .benim yasadıgim toplumla sizin yasadiginiz toplum ayni gibi gelmiyor.benim bir yengem 40 yasinda 36 beden tum sülale aşaliyor zayif diye .ayni ulkede yasadigimiza sasiriyorum.
Yok ya, tamamen aynı toplum. Zayıf olsan suç şişman olsan suç, ortalama olsan o da suç. Her şeye edecek bi lafı olanlar hiçbir şeyi beğenmeyenler toplumu.
Çizim için cizio kanalı var temel sekiller,gölgelendirme şeklinde ilerliyor.sifirdan ilerleyen 3 4 tane Kanal var gayet güzel sınavdan sonra ben de başlamayı düşünüyorum.
Nasıl ki bir günde profesör olmadınız, bir gundede yemek konusunda profesyonel olamazsınız. Yemek yapma süreci sizi yoruyorsa, süreci kisaltabilirsiniz. Mesela bir gününüzü soğanları sarımsakları doğrayıp hazır bulabileceğiniz bir şekilde elinizin altında tutabilirsiniz. Yemek için mesai ayırmanız gerek olduğuna kendinizi hazirlayin. Bu bu saatte olabilir, yarım saatte. Yemeğinizi karniniz tok iken yaparsanız açlığın verdiği sinirle, yemeğin umduğunuz kadar güzel olmadigi zamanki sinir birbirine karışmamış olur. Yani siz yemek olmadı diye değilde, hali hazırda aç oldunuz için sinirleniyorsunuzdur. Sonuçta olan yemeğe oluyor ki en fazla ne kadar lezzetsiz olabilir ki. Soğan yağ salça üçlüsü taşa bile lezzet verir. Yaptiginuz yemek neye göre olmadı mesela. Dışardan söylediğiniz, lezzet algimizla oynayan katkılı yemeklere göremi, yoksa mesaisini sürekli yemek yapmaya harcayan bir ev hanımına göremi değerlendiriyorsunuz. Sizde sabır olmazsa geriye dönüp baktığınızda ki kariyerinizin bir hiç olmasi gerekirdi. Sabırlı bir insansınız ,ama sabrinizi bu yönde kullanmak size boş gelebiliyordur. Kariyerinizde size yöneltilen taksdirleri yemekten sonra almadiginiz icin bu kadar zorlaniyorda olabilirsiniz. İçinizde yemeğe karşı bir takdir iç sesiniz yoksa, onuda kendiniz oluşturabilirsiniz. Başta zor gelebilir . Başlarda Olmadı diye kendinize kizabilirsilirsiniz, o anı yakalayınca hemen yemeğin güzel bi yerine dikatinizi verip orayı takdir edin. Bu ne biçim yemek oldu demek yerine su baharati fazla olmuş , bi dahaki sefere dikkat ederim diye kendinize merhametli olun. Küçük cereni uzmeyin motive edin.
Çok teşekkür ederim, gerçekten değişik bir pencere açmış oldunuz bana. Açlık sinirim gerçekten çok fenadır, hemen başım ağrır, belki o nedenle çok fazla strese giriyorum. Tokken yemek yapmayı deneyeceğim. Çok teşekkür ederim ^^
Yemek yapma konusunda sen eşittir ben demektir 🥲 her gün bunalıma girer mi insan ne yemek yapacağım diye. Daha önce hiç efsane başarılı yemekler tatlılar yapmamışım mutfağa adımımı hiç atmamışım gibi korkunç bir hisle ne yemek yapacağım kaygısı yaşıyorum. Makarna ve bulgur pilavından başka birşey bilmiyormuşum gibi hissediyorum ama bir yerlere tane tane yazarak not almanın faydalı olduğuna bu videoyla iyice emin oldum. Telefonumda ne yemek yapabilirim diye yemek adlarını sıraladığım bir not sayfası var. Yapımı kolay ve kötü olması düşük ihtimal olan yemekleri not ediyorum. Şans verip o yemekleri yapmaya alışmak o yemekle tanış olmak lazım diye düşünüyorum umarım ben yemek yapma özgürlüsüyüm hissim ve mutfağa yabancılığım törpülenir.
Iyecekler yansima ,,172 boyundayim 58 bucuk kiloyum ,, insan vucudu sivi tuketmeye endeksli ,,haftada pazar ve carsamba kati pilav gibi yerim,,diger gunler bitki smoothies iciyorum,, lahana bas ilacim,,,oksijendende besleniyorum
Lütfen bu ikili daha fazla bir araya gelsin lütfen. 3 saat yetmedi resmen.
Kırmızı rujla tarih anlatmaya devam
Ben kendi vücuduma ne çirkin ne de güzel olarak bakmadığımı terapistime söylediğimde çok şaşırmıştı. Önemli olanın vücudunu güzel bulmaktan öte, kendini güzel bulduğunu söylediğinde ruhunda oluşan o his olduğunu söylemişti ama kendi varlığıma ve özüme o kadar değer veriyorum ki kendimi bütün bu geçici sıfatlar ve tanımlamalardan üstün görüyorum. Ben ne güzel, ne çirkin, ne genç, ne yaşlıyım. Ben sadece benim ve hepsi bu.
Müthiş bence.
@@Tarih_Obası sizsiniz müthiş olan, keyifle takip ediyorum :)
3:46 CS Bey bu Dünyayı kıyametden kurtaracak akla sahip...
Ceren Abla merhabalar,
Yayını yer yer güle oynaya, yer yer derin düşünceler içerisinde, yer yerse kendimi gözlerim dolmuş şekilde yakalarken izledim. Maria’ya da sana da böyle bir yayın yaptığınız için çok teşekkür ederim, çoğumuzun hem etrafımızla hem de kendimizle samimiyetle konuşamadığımız konulara parmak bastığınıza inanıyorum. Ben de bu güzel yayının bedenimle ilgili deneyimlerimi paylaşmak istedim.
Ben boylu poslu, kocaman ve şişko bir kadınım. Hep de böyleydim. Hep yaşıtlarımdan daha iri, daha şişkoydum. Son yıllara kadar hiç oturup bedenimin nasıl gözüktüğüne dair düşünmedim çünkü aynaya baktığımda gördüğüm kişiye hiç memnuniyetsizlikle yaklaşmadım. Ailemden, çevremden kiloma dair bir sürü yorum alıyordum ama bunları ciddiye almıyordum. Kilomun, bedenimin beni tanımlamadığını biliyordum ve nasıl iyi hissediyorsam öyle davranıyor öyle yiyordum. Kendime dair neler olduğunu fark edene kadar bu şekilde devam ettim.
Kendimi bildim bileli şişko olduğum için çocukluktan beri inşa ettiğim bu düşünceler biraz savunma mekanizması gibi işliyordu yani, ki bunu fark etmeme rağmen hala düşüncelerimi doğru yönlendiremiyorum.
Daha deli kilo olmadığım dönemlerde de, anlatımımla paralel olarak, olmam gerekene göre şişkoydum. Liseye yeni başladığım bu dönemlerde bu kilo beni rahatsız etmiyor, alarm verdirecek bir sağlık problemine çanak tutmuyordu. Mutlu mesut yaşıyordum. Ama büyümenin bir getirisi olarak olsa gerek aşina olduğum çevrem yavaş yavaş değişiyor, yaşantılar, dedikodular, duyduklarım başka şeylere dönüşüyordu. İnsanlar artık neler giydiklerine, nasıl gözüktüklerine, çekici olup olmadıklarına dikkat ediyordu. Aşık oluyorlar, çıkıyorlardı... Hoş bunu fark etmem bende bir tepki yaratmadı, sadece ben ne zaman bunları düşüneceğim ne zaman aşık olacağım diye kafamın arkasında bir yerlerde düşünmeye başladım. Maalesef dış görünüşün sosyal hayatı nasıl etkilediğini de ilk bu zamanlar fark ettim çünkü lise hayatım boyunca aklımın gerilerine attığım bu düşünceler hiç seslendirilmeden bir kutuya konup kendim tarafından arka raflara kaldırıldı.
“Sevginin, romantizmin dış görünüşle alakası yok, insanlar birbirlerini nasıl göründüklerine göre sevmiyor. Lisede aşkı bulmak biraz ütopik bir beklenti değil mi, çok takılma.” gibi kendime kendime konuşup gayet de mantıklı olduğunu düşündüğüm argümanlar sunuyor, bunları çok mantıklı buluyordum -çünkü ben de herkese bu mantıkla yaklaşıyordum- ama tüm bunların sadece kafamın içinde mantıklı olmasını da anlamam çok geçe kalmadı. Yanlış anlaşılmasın, bu söylediklerimin hala arkasındayım ama toplumun çok değiştiğini söyleyemem.
Benim kendimi beğenimin toplumda bir karşılığı yok. Şişkoyum. Şişko olmam beni ben yapan her şeyden önce geliyor. Çoğu insan için potansiyel bir partner bile değilim. Bedenim resmen saklayamadığım bir etiket ve insanlar bu etiketle yüz yüze geldiğinde kaçışıyor.
Şayet bulabilirsem kendimi içerisinde müthiş güzel ve çekici hissettiğim şeyleri giydiğimde bile şişkoyum. Aynada kendimi öpecek kıvama geldiğimde, keşke bu güzel kadın başkası olsa da sevsem dediğimde bile dışarıdan birisi için her şeyden öte şişkoyum.
Bu küçük uyanışım başta beni derin bir mutsuzluğa sürüklemedi. Herkes böyle mi düşünecek saçma saçma konuşma diyerekten hayata tam gaz devam ettim. Ama yavaş yavaş farkında olmadan kendimi izole ediyordum. İçinde çok özgüvenli hissettiğim şeyleri dışarı giyerken küçük küçük tereddüt etmeye başladım. Çağırıldığım her yere gitmemeye başladım. Olası aşk meşk işlerini ister istemez nasıl olur diye göz ardı etmeye başladım. Arkadaşlarımın yanında bedenimin onlar kadar güzel olmadığını düşünürken buldum kendimi. Bunu kendime itiraf edemesem de kendime karşı dillendirmediğim bir sevgisizlik ve horgörü vardı. Kilo vermeye niyetleniyor ama zaten şişko olduğum için spor yapmamın abes kaçacağını düşünüyordum.
Bu yalnızlaşma ve kendimi kısıtlamayla da iyice kilo aldım, son senelerde aniden yüklü yüklü kilo almaya başladım. Devasa bi loopholedaydım yani. Hala buradayım. Nasıl kırabileceğimi bilmiyorum. Sorsanız 10/10 özgüvenliyim, kendimi seksi, çekici, müthiş buluyorum. Çatlaklarım var, şişkoyum cart curt ama süper güzel olduğumu düşünüyorum. Amma velakin bunu gerçek hayata geçiremiyorum. Resmen bu sevgim(?) tuhaf toksik bir şeye dönüştü. Kilom artık hayatımın her alanında beni kısıtlıyor, o zaman kilo vermem gerek ama kilo vermek için bir şeyler yapacak özgüvenim yok ama aynı zamanda çok da özgüvenliyim, o zaman neden kilo vermeye çalışayım ki gibi şu an yazdıkça neler dediğime şaşırdığım bi tuhaf düşünce sistemindeyim.
Çok devasa bir bilinç akışını yorum olarak bırakıyorum şu an buraya. Tüm bunlarla yüzleşmeme ve düşünmeme yol açtığınız için teşekkür ederim. Bu tarz düşünceler içinde olan arkadaşlar varsa onların da deneyimlerini duymak isterim.
+Yayında dinlerken zırlayarak yazdım bu paragrafları, hiç değiştirmeden cumburlop diye yapıştırıyorum buraya, seneler sonra gelip gülerim umarım yazdıklarıma ne saçma konuşmuşum diye. 🤞
Duygularını, deneyimlerini paylaştığın için çok teşekkür ederim. Biz bu yayında özellikle yemek, beslenme ve zayıflama meselelerini konuşmaya çalıştık ki, bu konuda kendi deneyimlerimizi paylaşıp sizleri de biraz olsun rahatlatalım. Hazır olduğunda yüzleşmen çok iyi olur ve umarım kendin için en sağlıklı seçimleri yaparsın. Biliyorsun ben konunun uzmanı filan değilim fakat yazdıklarından şöyle bir şey sezdim, sanki kilolarınla barışmayı çok önemseyip onlara çok anlam yüklemişsin. Kilolarından kurtulursan kendinden bir parçayı kaybedecekmişsin gibi hissediyor olabilir misin? Belki özgüvenini bu biçimde inşa etmişsindir farkında olmadan. Her halükârda uzman desteği alman elbette en iyisi olur. Çok sevgiler
“Cumburlop” yazılmış bir ‘anlatı’ olarak, yazısal akıştaki lezzetiniz dikkat çekici..
Bence siz zihinsel anlayışla estetik dil anlayışı arasında ortak bir öğenin bulunduğunu kanıtlamış gibisiniz.Bu nedenle de doğru yerdesiniz..
Dinlemek,anlamak ve anlatmak..Hepsi bilincimizin değerleri...
4 ay sonra nasılsın merak ediyorum :')
1 sene olmuş :) Nasılsın, iyi misin ? 🙋🏻♀️🙂
Kazıklı Maria’yı da tanımış oldum ve bayıldım zekasına, olayları ele alış biçimine, hemen abone de oldum kanalına ve bayanlar inanın sizler gibi bayanlara çok ihtiyaç var bu ülkede; yorulduğunuz, vazgeçmenin kıyısına geldiğiniz zamanlar olabilir ama sakın pes edip bir kenara çekilmeyin ...
İkinizi de takdir ediyorum çok güzel bir yayın olmuş çok güzel konuşmuşsunuz. Özellikle şu zayıflatma vaatleriyle satılan "sıçırtma" çayları konusundaki yorumlarınız hoşuma gitti. Çünkü çevremde bu çaylara ilgi gösteren çok tanıdığım ve akrabam var. Maalesef bunları söylesem de çok anlamıyorlar çünkü pazarlayan insanlar kandırmasını çok iyi biliyorlar... Teşekkürler yayın için
lütfen bu yayınlar devam etsin 💖
10 aydır duvarlarla konuşuyorum yalnızım gerçekten ne arkadaşım ne sevgilim yanımda.. arkadaşlarım yanımda gibi hissettim aylar sonra. ve bu kilo mevzusu benim için de bir problemdi hep. o kadar iyi geldi ki size çok teşekkür ederim ❤️
Oyyy ^^
3 gündür geceleri örgü örerken dinliyorum ve muhabbetiniz o kadar rahatlatıyo ki beni
♡umarım bunu daha sık yaparsınız♡
Çok güzel geçiyor yayınlar. Zevkle izliyorum.
Harikaydınız, iki güzel kadın
Ceren Hanım, benim yemeğe bakışımı değiştiren ve aslında Maria’nın bahsettği “yemeğe saygı”yı öğreten ilk şey şef Mehmet Gürs’ün Grundig ortaklığıyla yaptığı birkaç sezonluk “Ruhun Doysun” belgeseli oldu. Orada yemeğin ne kadar önemli bir zihinsel ve ruhsal besleyici olduğunu ve kişisel gelişimim için ne kadar büyük fark yaratabileceğini gördüm. Lütfen belgesele şöyle bir göz gezdir, hiç yoktan iyi bir yapım izlemiş olursun. Sevgiler...
yayına geç girdiğim için anca bitirdim
çok hoş muhabbet dönmüş devamını isteriz kesinlikle
İkiniz de çok güzel ve nitelikli yayın üretiyorsunuz, sizi seviyorum. Bu yayıncılığınıza teşekkür ederim. Başarılı nice yayınlar diliyorum. Sevgiler...
çok güzel bir sohbetti ikiniz de ayrı ayrı bayıldığım kadınlarsınız bu arada. ama çok şaşırdığım bir şey var ceren abla sen nasıl 39 yaşındasın? 29 falan sanıyordum ağzım açık kaldı. nazar değmesin.
Yayınınızı keyifle izliyorum. Ufak bir mola verip fikrimi paylaşmak istedim. Sağlıklı olmak, fit olmak, doğru ve dengeli beslenmek, kozmetik, güzellik konularında gerçekten yoğun bir bilgi kirliliğine maruz kalmış durumdayız. Bunun yanında tabi ki doğru ve faydalı bilgiler içeren yayınlar da var. Önemli olan kendimize faydalı olan nedir olmayan nedir farkı anlayabilmek! Tamamen boşvermişlik de iyi değil, takıntı haline getirmek de. Denge en önemlisi, ve bu dengeyi koruyabilmek elbette. Zihnen ve bedenen mutluluğun, huzurun sırrı budur diye düşünüyorum.
Yorumu yazdım, izlemeye devam ettim dengeden bahsettiniz, harika! 😊😊
@@suyensezengunaydin bende aynısını düşünüyorum ama bunu belirttigim de genelde her yerde linc yiyorum. Çok ciddi bir kilo problemim var. Olması gereken asgari kilodan 7 kilo zayıfım. 182 boy 58 kilo. Bu kadar zayıf olmamın sebebi ise ağır bir travma atlatmam sonucu ptsd olmam ve yeme duzenimin bozulmasi. Günde 1 öğünden fazla yiyince afedersiniz infilak ediyordum. Simdi eski kiloma dönmek için ciddi çaba harcıyorum. Ne zaman yedigime cok dikkat ettiğimi, kalori saydigimi, diyet yaptığımi görseler dış görünüşünü niye bu kadar takıyorsun, herkes mükemmel olmak zorunda mı, buna bu kadar takmak zorunda değilsin hayati istediğin gibi yaşa, toplum tabularına bu kadar takma vs. Istediğim gibi yaşayamadığım için zaten kilo almak ve eski/sağlıklı görünümüme dönmek istiyorum. Ve insanlar bunu anlamıyor maalesef. Ezberledikleri ahlak tabularını sıralıyorlar. Bana bunları söyleyenlerin istisnasiz her birinin sonradan davranış dünyalarına böyle olmadıklarını gördüm ama tabi kişisel tecrübe bu. Gereğinden fazla zayifsaniz saçlarınız dökülüyor, dişleriniz ne kadar iyi bakarsanız bakın çürüyor, cildiniz berbat gözüküyor, stresli oluyorsunuz, kaslarınız eriyor ki bu en kötüsü, bazı fiziksel aktiviteler asiri zor geliyor. Bide işin duygusal kısmı var 3 senedir beraber yaşadığım kız arkadasimin beni fiziksel olarak eski halimi beğendiği gibi beğenmemesi üzüyor mesela. Toplumsal tarafı olarakta karakteriminde zayıf sayılması, polis cevirmlerinde karsilastigm sacma sapan diyaloglar, bilgili olduğum kesin olan konularda bile takılmama ki en çok bu oluyor. Zayıf olmanın tersi kilolu olmak. Oda sağlık açısından aşırı tehlikeli. Ben şahsi seçimim olarak hayatimda bana zarar veren bu kilo problemi ile mücadele etmeyi tercih ettim. Bence insanların kendi hayatları icin yaptığı seçimleri yargılamak daha önce asilmasi gereken bir tabu. Teşekkürler okuduysanız.
@@juhuri6128 maalesef ülkemiz insanı, samimi olmak ile haddini aşmak arasındaki farkı anlayabilmiş değil. Sizin bedeniniz ile ilgili her konu sizin özelinizdir, bu konuda siz fikir sormadığınız sürece fikir beyan edilmesi haddini aşmaktır. Neye odaklandığınız çok önemli! Sizi olumlu yönde etkileyen ve mutlu eden insanlara, konulara odaklandığınızda ve bu yönde emek verdiğinizde inanın modunuzu düşüren ne varsa tek tek uzaklaşacak hayatınızdan! Ben bir uzman değilim ancak kendi hayatımda deneyimlediklerimden ve aldığım sonuçlardan yola çıkarak sizinle nacizane fikrimi paylaşmak istedim. Kimsenin bir eşi ve benzeri yok. Hepimiz tek ve değerliyiz. Başkalarını sevmek ve değer vermenin yolu kendimizi sevmekle başlıyor. Kendinizi sevin ve değer verin. Sizden bir tane daha yok! Saygılar😊
Mükemmel bir yayındı. Teşekkür ederizz🥰🥰🥰
1:13:55 Ben yogaya spiritüel olarak bakmıyorum açıkçası. Vücuduma esneklik kazandırmak ve en önemlisi de tekrar ede ede zor bir pozu yapabilmeye başlamak beni mutlu ediyor. Belli bir hareketi 3 set 10 tekrar vs yapmak da bana zor geliyor mesela.
Kazıkli maria'ya senelerdir aşığım onun sayesinde seni tanıdım sana da ayrı bayıldım kadın 🥰🥰
^^ teşekkürler, hoş geldiniz.
@@Tarih_Obası hoş bulduuuk
Ohh 3 saaat ben bunu tüm ömrüme yayar izlerim yani tüm ömrüm mutlu geçecek.
Öyle güzel şeyler öğreniyorum ki sizden, öğrendiklerimin sadakası vermem gerektiğini hissediyorum. 😊
Çok güzel bir yayındı!
Şu videonun ve şu ikilinin güzelliğine bakar mısınız ya.
O kadar güzel bir yayın yaptınız kii 😍 ne kadar teşekkür etsem az. 17 yaşında bir genç olarak bana ne kadar güzel şeyler kattığınızı anlatamam 💘 iyi ki varsınız sizi seviyorum ❤️
En beğendiğim iki insan birlikte cok mutlu etti beni
Güzel insanlara olan inancımı tazeledi bu videodaki kadınlar. 🤗
Olağanüstü güzel bir yayındı 💐 ❤️
Ayyyy aşırı keyif aldım 3 saat 30 dk gibi geldi,lütfen Meryem abla ile daha fazla video yapın 🥰🤍🤍
İlkokulda çizim yaparken başına herkesin toplanması aşırı güzel bi duygu. Tabi birkaç kişi bana da çizsene diyor neden bunu istiyorlar asla anlamıyorum, o çizimleri de eve gidince çöpe attıklarına eminim :(
Ayyyy 58.dakikada konuşulan konu o kadar nokta atışı ki.Geçen sene temmuz sonunda ablamın düğünü olacak abi abiye bulamıyorum.Nette gezdim yooook.Bütün sitelere baktım.Bi yandan biraz zayıflamaya çalışıyorum ama nette bulamayınca daha çok üzülüyorum strese giriyorum daha çok yiyorum.Kafayı yemiştim.Zaten zor 1 sene 1 ay önce üni sınavına girmişim böyle bir dönemde.Bulamadım.Çok büyük adaletsizlik ya.Koskoca şehirde yaşıyorum 1 de.İstanbulda.Ara tara en sonunda girdim mağazaya ama nasıl büyük yaşlar için abiyeler var.Ağlayacak dereceye geldim.Sonra tam bedenime oturan 1 elbise buldum çok güzeldi tek kalmıştı.Çok sevindim aldım.Ama bulamayadabilirdim.Sanki şişman insanların giyinmeye hakkı yokmuş gibi hissettiriyorlar insana çok üzülmüştüm.Mesela mağazaya giriyorum abiyeleriyle ünlü Fatih.Diyorum ki 42-44 abiye istiyorum.Kadın diyor ki biz onu dikmiyoruz.Yok burada.O gün ben bulamadım koskoca gün ara tara yok arkadaş.Giriyorum kadın bana 38 beden getirmiş.Korse giyersen olur belki diyor ulan hahahhahahahqhwhs.Nasıl olsun akıl var mantık var.Neyse uzun konustum bu konu içime dertti o zamanlar ama geçti gitti.Çok sevdiğim 2 insan buluşmuş mutlu oldum.İyi ki Kazıklı Maria'yı davet etmişsin.Konuşulması gerekenler işte bunlardır.Teşekkür ediyorum💖
İyi ki varsınız ikinizde, çok teşekkür ederim!
En sevdiğim 2 kadın youtuber ❤❤❤
tarih obasını takip ediyordum ama kazıklı maria yı yeni keşfettim, ne kadar tatlı ne kadar zeki biri diyordum, tarih obasındaki hanıma çok benziyor, ne güzel böyle kanalların olması, bu kadar akıllı, mantıklı, bilgili insanların konuşması yayınlaması ne kadar güzel, bu iki arkadaşın birbirini bu kadar izlemesi beğenmesi, böyle desteklemesi de ayrıca çok şık, bu videoyu can kulağıyla dinledim, çoook beğendim diğer ortak videoyu da izliycem, bir tane daha var sanırım, valla ne diyim harikasınız, sohbetiniz, bakış açılarınız, sohbet etme tarzınız bile çok hoş, daha çok ortak video bekliyorum ben, hatta seri bile olabilir, kategorili, kategorisiz, hiç farketmez, çok keyifli bir video olmuş, çok teşekkürler 🌸
Ceren ablanın acıktığındaki sinir krizleri, insülin direnci muhabbetlerini dinleyince benim de bunlara benzer problemlerim olduğu aklıma takılmıştı, hastaneye gittim ve bende de insülin direnci olduğunu öğrendim reaktif hipoglisemi varmış, hayatıma yeni bir diyet programı ve spor girdi. Ceren abla kişisel gelişimi desteklediği kadar kişisel değişime de katkı sağlıyor ahdsjsjs
Hayatın değişecek olumlu anlamda, çok iyi etmişsin.
@@Tarih_Obası ilk günün spor ve diyeti zor geldi ama sürdürmeye çalışıcam, iyiki varsın sen olmasan çok daha geç farkedecektim durumu ♥️
Depresyon tedavisinde ilk verilen ödevin yürüyüş olduğunu belirtmek istedim. 'Yürüyüş yap geçer' değil tabii ki ama fiziksel aktivasyon akut evrede depresyonda ilk yapılması gereken şey. İlaç + fiziksel aktivasyondan sonra ancak terapiye geçilebilir ve bunların 3ü hep bir arada gider sonrasında.
Kadınlarımız geleceğimizin umut ışığı. 🌹
👌💯💙
3 saat film izler gibi izlemek mi ¿olur
1:15:20 şok şok şok!
niye şok ayol? hep diyorum ananız yaşındayım diye ahahaha :D
Ayyy vallahi en fazla 30 falan diyordum baya iyisin ablaaaa kurbaneeey💜
1:16:25'te bahsedilen o kıtırtı çıtırtılar 18ime yeni girdim 4-5 senedir var :(. Sanırım sağlıksız bir bireyim.
İkiniz de inanılmazsınız... Mariammmmm🥰🥰🥰🤗💖
Duygusal yemede kilit nokta bence şu: kontrolün sende olup olmaması. Küçüklüğümden beri kiloya takıntılı bir insanım, anoreksiya ve bulimia hastasıyım, kontrolü ellerimde tutamıyorum. Hem çok acı hem de bu hoşuma gidiyor. Şunun gibi, kendimi kaptırıp yersem kusarım, istediğim kadar yerim ve sonra kusup zayıflarım. Ya da hiç yemem, aç bile olsam o açlık beni tatmin eder ve yine zayıflarım. Sağlıksız evet. Eğer duygusal yemeyle başa çıkabilecekseniz kontrolün elinizde olduğundan emin olun. Bu iş biraz zaman sonra boka sarıyor.
Sınavlar yüzünden streslendiğim bir dönemde gecenin 3'ünde avuclaya avuclaya (evet avuclayarak) 1 tencere dolusu makarna yemistim ve tencerenin dibine geldiğimde o pismanlık hissi tüm vücudumu kapladı. Birkac gün sonra bu yayını izlemistim o geceyi hatırladım ve süphelendim kendimden. Yani kısacası duygusal yeme bozukluğu yasadığımı ilk bu yayını izlerken farketmistim.
ilk defa bir yayını asla sıkılmadan 3 saat boyunca izledim harikaydı
Ses sorunu 4:34 civarında geçiyor.
Abi herkesin profil fotosu böyle nerdeeen buluyorsunuzz
Bu videoyu izledikten sonra kalktım mutfakta 2 saat geçirerek ıspanaklı gül böreği, portakallı pırasa ve brokoli çorbası yaptım. Keyifliydi
İkinizi de çok çok çok seviyorum daha bol sohbetler gelsin ne olur ne oluuuurrr🎈💖
Bu videoya attığım 4. yorum olacak ama söylemeden edemeyeceğim. Sizin kanalda izlediğim en güzel videoydu. 🥳
bu yayını 5 gün sonra gece 3 te bulmuş olmak beni üzüyor ama mükemmel bir ikili sabaha kadar izlensin.
A ben de aynı şekilde buldum şaşırdım şuan 😂
Cok guzel bir yayindi 🥰 kesilmis sogan , biber , kabak , havuc , mantar vs vs her urunu ben yillardir severek kullaniyorum . yemek yapma suremi yariya yariya dusurdu gercekten . Yoksa zaten saatlerce calisip , isten gelip 1-2 saat yemekle kimsenin ugrasicak zamani yok . Hicte utanilanacak bir yani yok kesilmis sebze meyve kullanmanin🙈
Kpss çalışmam gerekiyorken bu sohbetler bana daha eğlenceli geliyor.
çok güzel bir yayındı ya arkadaşlarımla sohbet ediyormuşum gibi hissettim. aralara girip ben de bir şeyler eklemek istiyorum söylemiyorum tek kötü tarafı buydu :)
12:33 Bunu düşünen bir tek ben değilmişim demek ki... =) Poğaça kokusunu da eklemek gerek.
1:51:50 Aynısı yaşandı,ne zaman bir tarife baksam "göz kararı,alabildiğince" ibaresi görünce kafayı yiyorum ve tarifin aynısını uygulayamıyorum kime göre neye göre yani :D
Harika bir yayın olmuş. Maria'ya ayrı size ayrı bayılıyorum. Umarım karşılıklı sohbet ettiğiniz daha fazla videonuzu izleriz.💙💙💙
Bir ben mi benzetiyorum bu tatlişleri ya jajshd
En sevdiğim ve en çok takip ettiğim iki youtuber ortak yayın yapıyor aman allahım teşekkürler❤️
Sıfır beden olmak istemeye bu kadar hevesli oluşumuzun sebebinin şu olduğunu düşünüyorum (videonun devamını izlemeden söyleyeyim, unuturum sonra) : moda defilelerinin amacı kıyafetleri, kreasyonları tanıtmak. orada tanıtılan kıyafetler sıfır bedenlere göre tasarlanmış kıyafetler. internet sitelerindeki satışlarda bile o kıyafetler en zayıf bedendekilere giydiriliyor. ya da erkek kıyafetlerinin satış sayfasına baktığımızda yapılı (kaslı) kişilere giydiriliyor. ben gibi daha üst bedenden (genel standartlara uymayan) kişiler bu kıyafetleri giydiğinde o kıyafet mankenin üstündeki gibi durmuyor. o kıyafet bana pazarlanırken aslında o kıyafeti giyerken ki kendilik imgemde pazarlanmış oluyor ve gerçeklik o imgeye uymadığında mutsuz olup o imgeye ulaşmak için uğraşıyoruz.
Doğru tespit 👌🏻
bu ikiliyi birlikte görmem halis mi bayıldımmmmmm
Beklediğim video sonunda gelmiş çok mutluyum 😍
tam yemek yemesem mi acaba diyip sonra vazgeçip güzeel bir kahvaltı hazırlayıp yerken dinledim
2:55:56 cerencim, yetişkinler için boyama kitapları var binbir çeşit, tablo olarak sayfasını koparıp asabileceğin, çiçekli böcekli desenli, hatta japon, uzakdoğu desenleri olanlar dahi var onlardan alabilirsin, açılmana yardımcı olur.🌼🌼🌼
Boyamak istemiyorum Gamze, çizmek istiyorum, çizebilmek istiyorum, çizdiğimi beğenmek istiyorum :/
@@Tarih_Obası kendin çizmiş gibi hissediyorsun o yüzden söylemiştim :/ aynı bu formatta çizim kitapları da var. Sana çizebileceğin figürleri, portreleri ve nasıl kalemi kullanman gerektiğini gösteriyor, onlara baka baka çiziyorsun.
@@Tarih_Obası Merhaba Ceren abla. Elbette kendi tekniklerin vardır geliştirmek için ama, ben de kendimi böyle geliştirmek istiyordum giovanni civardinin 10 kitaplı eğitim setini aldım ve çok öğretici her teknik ve boyayı her şeyi öğretiyor c:
İkiniz yayın yapmaya devam etseniz muhteşem olur
Bu yayını en az 10 kez izlerim ben efendimmmmm🥰🥰🥰🥰
Bu keyifli sohbet için teşekkürler :).
Ay bu ikili ne böyle ne güzel bir şey bu
İki çok sevdiğim kişiiii YAAAAA aşırı sevindim.
Sınavlardan dolayı izleyemedim çok üzgünüm ilk boş vaktimde burdayım.
yine birlikte yayın yapınnn sohbetinize bayılıyorum💖
Kaçırdığım için çok üzgünüm ya
En sevdiklerim
Ben 34 bedenken bir zamanlar coj üzülürdüm herkez cok zayifsin kemik yığınidin derdi.simdi 38 oldum herkez ay iyioldun diyorlar .benim yasadıgim toplumla sizin yasadiginiz toplum ayni gibi gelmiyor.benim bir yengem 40 yasinda 36 beden tum sülale aşaliyor zayif diye .ayni ulkede yasadigimiza sasiriyorum.
Yok ya, tamamen aynı toplum. Zayıf olsan suç şişman olsan suç, ortalama olsan o da suç. Her şeye edecek bi lafı olanlar hiçbir şeyi beğenmeyenler toplumu.
İKİ EN SEVDİGİM YUTUBIR YANYANA ♥️
allstar olmuş maşallah
Aşırı keyifli bir yayındı✨
Aynı kişiyi görüyorum
23:00 çiğ brokoli yerim aç olmasam da salataya yakışıyor severim yani.
Yaşam tarzı pazarlama yorumuna %100 katılıyorum
allahım bayıldığım ikiliiii
Konuş meryem dedikçe aklıma "doğru mu Samet? repliği geldi :DDD canım ceren ablam ya ❤️
Ceren Ablam ne kadar de minnoş olmuş😍🥰
Çizim için cizio kanalı var temel sekiller,gölgelendirme şeklinde ilerliyor.sifirdan ilerleyen 3 4 tane Kanal var gayet güzel sınavdan sonra ben de başlamayı düşünüyorum.
O kadar pis boğazim ki her türlü yerim çiğ brokoliyi bile. Test failed for me.
aynen öyle dkdjdjsjs
gecenin 2.30'u maria başta keki o kadar övdü ki kalktım sizi dinlerken sahura kek yapıyorum jajahsjsk
:)
Ceren reis üşümüş ama belli :) :)
Odam çok soğuk oluyor :)
Peki benim bunu dinlerken havuçlu cevizli tarçınlı kek yapıyor olmam 🥰
Nasıl ki bir günde profesör olmadınız, bir gundede yemek konusunda profesyonel olamazsınız. Yemek yapma süreci sizi yoruyorsa, süreci kisaltabilirsiniz. Mesela bir gününüzü soğanları sarımsakları doğrayıp hazır bulabileceğiniz bir şekilde elinizin altında tutabilirsiniz. Yemek için mesai ayırmanız gerek olduğuna kendinizi hazirlayin. Bu bu saatte olabilir, yarım saatte. Yemeğinizi karniniz tok iken yaparsanız açlığın verdiği sinirle, yemeğin umduğunuz kadar güzel olmadigi zamanki sinir birbirine karışmamış olur. Yani siz yemek olmadı diye değilde, hali hazırda aç oldunuz için sinirleniyorsunuzdur. Sonuçta olan yemeğe oluyor ki en fazla ne kadar lezzetsiz olabilir ki. Soğan yağ salça üçlüsü taşa bile lezzet verir. Yaptiginuz yemek neye göre olmadı mesela. Dışardan söylediğiniz, lezzet algimizla oynayan katkılı yemeklere göremi, yoksa mesaisini sürekli yemek yapmaya harcayan bir ev hanımına göremi değerlendiriyorsunuz. Sizde sabır olmazsa geriye dönüp baktığınızda ki kariyerinizin bir hiç olmasi gerekirdi. Sabırlı bir insansınız ,ama sabrinizi bu yönde kullanmak size boş gelebiliyordur. Kariyerinizde size yöneltilen taksdirleri yemekten sonra almadiginiz icin bu kadar zorlaniyorda olabilirsiniz. İçinizde yemeğe karşı bir takdir iç sesiniz yoksa, onuda kendiniz oluşturabilirsiniz. Başta zor gelebilir . Başlarda Olmadı diye kendinize kizabilirsilirsiniz, o anı yakalayınca hemen yemeğin güzel bi yerine dikatinizi verip orayı takdir edin. Bu ne biçim yemek oldu demek yerine su baharati fazla olmuş , bi dahaki sefere dikkat ederim diye kendinize merhametli olun. Küçük cereni uzmeyin motive edin.
Çok teşekkür ederim, gerçekten değişik bir pencere açmış oldunuz bana. Açlık sinirim gerçekten çok fenadır, hemen başım ağrır, belki o nedenle çok fazla strese giriyorum. Tokken yemek yapmayı deneyeceğim. Çok teşekkür ederim ^^
34 beden biri olarak çok güldüm, 34 bedenim
En sevdiğim iki kadın 🥰💖
Yemek yapma konusunda sen eşittir ben demektir 🥲 her gün bunalıma girer mi insan ne yemek yapacağım diye. Daha önce hiç efsane başarılı yemekler tatlılar yapmamışım mutfağa adımımı hiç atmamışım gibi korkunç bir hisle ne yemek yapacağım kaygısı yaşıyorum. Makarna ve bulgur pilavından başka birşey bilmiyormuşum gibi hissediyorum ama bir yerlere tane tane yazarak not almanın faydalı olduğuna bu videoyla iyice emin oldum. Telefonumda ne yemek yapabilirim diye yemek adlarını sıraladığım bir not sayfası var. Yapımı kolay ve kötü olması düşük ihtimal olan yemekleri not ediyorum. Şans verip o yemekleri yapmaya alışmak o yemekle tanış olmak lazım diye düşünüyorum umarım ben yemek yapma özgürlüsüyüm hissim ve mutfağa yabancılığım törpülenir.
Iyecekler yansima ,,172 boyundayim 58 bucuk kiloyum ,, insan vucudu sivi tuketmeye endeksli ,,haftada pazar ve carsamba kati pilav gibi yerim,,diger gunler bitki smoothies iciyorum,, lahana bas ilacim,,,oksijendende besleniyorum
İyi ki bırakmamışsın Maria 💜
Sevil Atasoy. Kanıt dizisi. :)
This and a blunt.🙌
Ceren yayın aç birlikte çizelim :)
Yine geldim burdayım 🥲🎃
Maria: çizime allahla başladım bugs bunny ile devam ettim adafgadsjkdjdkshsldjsm
Ne demek istediki burda anlamadim abla .D
keşke devamı gelsee🥺
Evet geliyor
ya niye iki aynı kişi konuşuyor gibi görüyorum ama iikisini de seviyorum
39 u duyma şoku 😱 maşallah maşallah tü tüü
arkadaşlar marianın bahsettiği site the body değil my body gallery