Sınava hazırlanıyorum çok yoğun geçiyor ama fırsat buldukça tabiri caizse dinlenmek için videolarını izliyorum , gerçekten anlatım muhteşem konular çok ilgi çekici. Teşekkürler 🙏 ✨
Adamsın. Bir kaynağa bağlı kalıyorsun. Hamaset yok. Gençlerin dilinden anlatıyorsun. Görseller güzel. İleri okumalar ve film önerileri var. Daha ne olsun.
Tarihi seven bi kitke var bu supriz degil insallah daha cok kisi bu kanala obene olur yayinlar guzel ve ozet olarak gayet iyi emeğinize sağlık teşekkürler.
kanalınızı yeni gördüm hem abone oldum hem de like attım çok güzel bir anlatım sizin gibi birinin 7 yıl savaşları gibi çok önemli olan ve az bilinen bir konuya değinmesini çok isterim umarım bu yorumumu görürsünüz.
Kanka ellerine sağlık, istihbarat tarihi ve önemli istihbaratçılar ile ilgili bir vidyo veya seri gelebilir mi? Eminim senin anlatımından harika olur. Kendine iyi bak
Dostum her zamanki harika bir anlatım 👏👏👏👏 Bu arada Brad Pitt'in "Kibarca Öldürmek"adını fliminden bir replik geldi aklıma... Brad'in ağzından karakterin dediği güzel bir tespit var "Amerika bir ülke değildir,Amerika bir iştir..." Ha bu arada evet İyi Kötü ve Çirkin tek geçerim bu flimi.. İkisininde haklı olduğu taraflar var muhakkak... Ama her ne kadar kölelik karşıtı biri olsamda daha çok güneylilere karşı bir meylim var...
Aslında kuzey tarafının çok insancıl olmasından kayunaklı bir kölelik karşıtlığı yok gibi görünüyor sadece güneydeki siyahi nüfusunun artması ve kendi fabrikalarındaki iş gücünün yetersiz kalmasıyla özgürlükçü bir yapıya geçmek istiyor ve bu sayede güneyin tarlalarında değil kuzeyin fabrikalarında işçi sayısı artmaya başlıyor
Tolga Turan bey ellerinize, emeğinize, alın terinize sağlık... Sizi yaklaşık iki yıldır takip ediyorum, videolarınızı izliyorum. Videonuzun başlığı ''Amerikan İç Savaşı Belgeseli - Köleliğin Sonu'' , ama köleliği sanki çok özet geçmişsiniz. Biraz kendimce katkı sağlamak istiyorum. Kölelik kurumu, sanayileşmekte olan Kuzey ile tarıma bağlı Güney arasındaki kaçınılmaz çatışmayı tetikleyecek, Amerikan İç Savaşı'nı ateşleyecek barut fıçısıydı. Tabii ki kölelik, o büyük savaştan önce, koskoca bir ırkın ruhunu yangın yerine çevirmekteydi. Kölelerin büyük bölümü Güney'deki büyük plantasyonlarda toprağa bağlı olarak çalıştırılıyorlardı. Köleliğin temel altyapısını, pamuk, tütün ve şeker oluşturuyordu. Özellikle 1793'te Eli Whitney'in pamuğu çekirdekten ayıran ''çırçır makinesi''ni icat etmesi, hem pamuk üretiminde, hem de gereksinim duyulan işgücünde patlama yarattı. Böylece de kölelik ve köle emeği, Güney'in, giderek de Amerikan, Britanya Krallığı ve dünya ekonomisinin temel direklerinden birine dönüşmüş oldu. Gemicilik, İngiliz tekstil sanayii ve yatırım kredisi sağlayan bankalar için pamuk üretimi ve onun temelindeki köle emeğiyle kölelik kurumu ''altın yumurtlayan tavuk'' olmuştu. 1790'da 4.000 balya olan pamuk üretimi 1810'da 175.000'e, 1860'ta da 4 milyon balyaya yükselmişti. 1793'ten sonraki iki yılda Amerika'nın pamuk ihracatı 63.000 kilogramdan 725.000 kilograma fırlamıştı. Tabii bunlarla birlikte, köle sayısı da ona göre artmış, 1860'a kadar bir milyon kadar yeni köle ''ithal'' edilmişti. Benzer gelişmeler, tütün ve şeker plantasyonlarında da yaşanmıştı. Köleler, ''görmekten göremeyene kadar'' (can see to can't), yani gün ağarmaya başlarken çalışmaya koyulur, gün battıktan ve karanlık iyice bastırdıktan sonra işi bırakırlardı. Kölelik ömür boyu sürer, çocukların statüsünü annenin durumu belirler ve aile bireyleri farklı kişilere satılabilirlerdi. Kölelerin kanun önünde hiçbir hakları sözkonusu değildi ve sahiplerinin otoritesi ve sahiplik hakkı hiçbir hukuki, ahlaki ve sosyal kısıtlamaya tabi değildi. Onlar birer mal, meta idiler. Sadece alınıp satılan değil, aynı zamanda kredilere kefil olmada ya da borç ödemelerinde de kullanılırlardı. Bu korkunç sistemde, köle, insan olarak görülmüyordu. Kölelik kurumunda belirleyici olan, kölenin insanlıktan çıkarılmasıydı. Bu sistemde bir insanın aşağılanması, eziyet görmesi, suistimali değildi sözkonusu olan. Köleler, insan sayılmıyorlardı. Bu üstelik çok çeşitli araçlarla, din yoluyla, eğitimle, endoktrinasyon metodlarıyla, insanlık dışı uygulamalarla onlara da dayatılıyor, köle bunu kabule zorlanıyordu. Sistem, bu anlamda, klasik kölelikten de ayrılıyordu. Bir halkın topluca aşağılanması, kollektif ruhunun kuşaklar boyu örselenmesinin dışında, bir insan toplumunun insanlık dışı sayılması, onun ruhunun berhava edilmesi, ruhi şekillenmesiyle hoyratça oynanması, kısacası, bir ırkın topyekün moral jenosite kurban edilmesiydi sonuç... Kuzey ile Güney arasındaki Amerikan İç Savaşının asıl nedenini kölelik tartışmasına ve kölelik sorununa indirgemek elbette çok yanlış olur. Kuşkusuz ve elbette, Kuze'de kölelik yasaktı, köleliğe karşı insani bir itiraz vardı. Bununla birlikte, köleliğe ilkeli bir biçimde karşı çıkan ve ''abolitionist'' olarak tanınan gruplar da küçük ve marjinal idiler. Etkilerinin azlığı bir yana, iflah olmaz radikaller olarak görülüyor, büyük oranda toplumdan tecrit ediliyorlardı. Görüşlerinin ve insani karşı çıkışlarının kabul gördüğü, hatta fazla yankı bulduğu söylenemez. İç Savaş'ın Başkanı köleliği kaldıran kişi olan Abraham Lincoln için de asıl önemli olan köleliğin kaldırılması değildi. Onun derdi Birliği korumak ve güçlendirmekti. Öyle ki, köleliği Güney'de sonsuza dek mümkün kılacak bir anayasa değişikliği teklifine bile destek vermiş, kaçan kölelerin sahiplerine iade edilmesini savunmuştu. Amerikan İç Savaşı'na ilişkin olarak ise, esas olarak üç nedenden söz etmek mümkün. Bunlardan, acil bir mesele olarak, birincisi; köleliği sürdüren ve yasaklayan eyaletler arasındaki dengenin kırılganlığıydı. Bu siyasal bir dengeydi ve temsil oranlarını belirleyerek Kongre ve Senato'da karar alma sürecini doğrudan etkiliyordu. Hem Kuzey'in, hem de Güney'in bu denge üzerindeki hassasiyetleri, Birliğe katılacak yeni eyaletlerin bu konudaki yapılarını ve statülerini belirlemeye hayati bir önem kazandırıyordu. Köleliğin yasak olmadığı bir eyalet Birliğe alınınca köleliği yasaklayan bir eyaletin de alınmasına dengenin sürdürülmesi için gerek duyuluyordu. İkinci nedense, nisbeten ''geri'' Güney'in gücünde ve zaaflarında saklıydı. Güney'in büyük plantasyon sahibi zenginleri, politik bir ''sınıf'' olarak çok güçlüydüler ve egemen aristokratik çıkar tabakasını oluşturuyorlardı. Buna karşılık, sanayileşmiş Kuzey'e tarım dışı tüketimi açısından bağımlıydı Güney. Kuzey, yükselen ekonomik güçtü ve bu onun toplumsal, entellektüel, psikolojik üstünlüğünü de getiriyordu. Bu durum, Güney'de merkezi hükümetin, Birliğin, devletin gücünün artmasının kendi aleyhine olacağı düşüncesini yaygınlaştırıyor, eyaletlerin merkezi otorite karşısındaki özerkliğinin ayrılma özgürlüğüne kadar genişletilmesi duyarlılığını doğuruyordu. Bu da, merkezi otorite ve Birliği güçlendirmek isteyen Kuzey burjuvazisinin ve siyasetçileriyle profesyonellerinin, aydınlarının tepkisini çekiyor; bölünme, parçalanma konusundaki şüphe ve korkularını körüklüyordu. Üçüncü ve temel neden olarak da, sanayileşmiş Kuzey ile tarıma dayalı ekonomiye sahip Güney arasındaki yapısal çelişki ve çatışmaların olmasıydı. Kuzey burjuvazisi gelişmek için yabancı mallara karşı iç pazarı korumak, dolayısıyla da yüksek gümrük duvarları/vergileri isterken, sanayi mamullerine gereksinim duyan Güney, yüksek gümrük vergilerine karşı çıkıyordu. Kuzey, iç pazarın gelişmesi için güçlü bir merkezi otoriteye gereksinim duyarken, Güney bunda kendi eyalet haklarının ve iç düzeninin tehlikeye düşeceğini seziyordu. Yükselen sanayi burjuvazisiyle tarım aristokrasisinin çıkarları arasındaki çelişkilerin derinleşmesi, giderek ciddi çatışmalara dönüşmesi kaçınılmazdı. Bir bakıma Güney, Kuzey'in, yani her açıdan; ekonomik, sosyal, politik kapitalist gelişmenin önündeki bir fren, bir takoz, bir engeldi. Kölelik sorunu üzerinden derinleşen Kuzey-Güney anlaşmazlığı kaçınılmaz çatışmaya doğru sürüklenirken son zaferi Güney kazandı. İç Savaş Kuzey'in zaferiyle sona erdi. 200 binden fazla insan savaşta, yarım milyon kadar insan da savaşın yoksunluklarından, hastalıklarından, yan etkilerinden öldü. 1863 yılında Lincoln köleliği kaldıran bildirisini yayınladı. Anayasaya eklenen 13. değişik maddeyle kölelik lağvedildi, 14. maddeyle siyahlara yurttaşlık hakkı tanındı, 15. ek maddeyle de oy hakkı onları da içerecek biçimde genişletildi. Siyahların kara yazgısı, ya da daha doğru bir ifadeyle, ırkçılık ve intikamcılık, ne yazık ki, inatçı çıktı ve günümüze kadar geldi ve Linç gibi değişik biçimlerde hükmünü hala icra ediyor bu şiddet ve terör. Benim sizden bir isteğim olacak, Birinci Dünya Savaşı'na çok ilgili birisiniz, mutlaka epey bir araştırma da yapmışsınızdır, Birinci Dünya Savaşı Türk milletinin hala kanayan yarasıdır, en büyük travmasıdır, koskoca bir imparatorluk batırdık. Birinci Dünya Savaşı'nda benim bildiğim 2.608.000 kişi silah altına alınmış, 2.000.000 kişi Osmanlı'nın bütün cephelerinde ciddi olarak savaşmıştır, 250.000 kişi cephelerde aslanlar gibi savaşarak ölmüştür, 450.000 kişi yaralanıp hastanelerde ya da hava değişiminde ölmüştür, 202.000 kişi esir düşmüş, akıbetleri çoğunun bilinmiyor, bunların dışında en az 100.000 kişi de kayıptır, izi yoktur. Yaklaşık olarak 900.000/dokuzyüzbin şehidimiz vardır. Birinci Dünya Savaşı ve insan kayıplarımız ile ilgili de bir video hazırlamanızı bekliyorum, çok ilgi göreceğine de yürekten inanıyorum. Çok uzun oldu, gerçekten özür diliyorum.
Çok güzel bir tarih videosu daha çıkarmışsın tebrik ediyorum. Burdan aslında anlamamız gereken Amerika öyle dışarıdan görüldüğü gibi her şeyin güllük güllistanlık olduğu, Amerikan rüyası denilen şeyin dibine kadar yaşandığı bir yer değil. Kendi içinde çözemediği hala pek çok problem var. Dünyanın en kapsamlı iç savaşlarından birini yaşamış bir ülke gün gelir aynısını tekrar yaşabilir.
Tolga videolarını severek izliyorum. Senden dünya bilimine birçok alanda basamak çıkartan Selçuklular hakkında da video beklerim. Video konusu TRT dizilerindeki gibi o savaşı aldı, bu kalede namaz kıldıdan ziyade; Mevlana,Sadi-i Şirazi,Ömer Hayyam,Cezeri,Gazali ve bunlar gibi sayamadıpım daha birçok kişinin dünya bilimine etkisi üzerinden yürürse çok mutlu olurum.
Zaten merak edip okuduğum bir konuyu, sizin gibi değerli bir insandan dinlemek gerçekten çok iyi ayrıca video için teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.
@@TolgaTurann Hoş bulduk ağabey. Unutmadan söyleyim Guderian videosundan sonra general Patton videosu yapar mısın ağabey? O da tanklarla haşır neşir bir generaldi.
Sizce kim haklı ?
Kuzey mi güney mi ?
İkisininde haklı yönleri var.
"Zenciye özgürlük yok" diyen taraf
ikisine de paralelden gireyim
kuzey diyorum çünkü oteriterlik saglanmiş sanayi kurulmüş . güneyde ise daha her yan tarla vesayli uyraşiyorlar
Parası olan haklı)))
Rdr2 den örnek sahneler çıkartman bu oyunun nekadar muazzam bir oyun olduğunun bile direk kanıtı
" ayrılamazsınız kanka, nereye ayrılıyon gel laa buraya " işte bu yüzden buradayım, bu anlatım yüzünden
Sınava hazırlanıyorum çok yoğun geçiyor ama fırsat buldukça tabiri caizse dinlenmek için videolarını izliyorum , gerçekten anlatım muhteşem konular çok ilgi çekici. Teşekkürler 🙏 ✨
Adamsın.
Bir kaynağa bağlı kalıyorsun.
Hamaset yok.
Gençlerin dilinden anlatıyorsun.
Görseller güzel.
İleri okumalar ve film önerileri var.
Daha ne olsun.
Teşekkürler iyi kötü ve çirkini mutlaka izle
Arkada kullandigin resim ve videolar efsane kardesim. Eline sağlık
Bu adamın sesi, anlatım şekli bir ayrı kaliteli. 💥
Konuları basit örneklerle,lafı gevelemeden net anlatımın için teşekkürler.
Rica ederim hosgeldin
Abi rica etsem kızıl derililerin dini siyasi askeri vb konularını ele alan bir videoyu yapar mısın?
Olabilir
Gördüğüm en kaliteli kanallardan ve insanlardan biri, aslında izleyici olarak biz sana şükran borçluyuz, isen ol, sağ ol, hep var ol...
Teşekkürler kardeşim hoşgeldin
@@TolgaTurann teşekkürler
Devrem 200k olmuş bizede tebrik etmek düşer. Darısı 1 milyona abim. Güzel akıcı content içinte teşekkürler
Paylaşın videoları topluluğu büyütelim kardeşim
Yemek yerken bitirilen bir video daha. Bu konudaki merakımı da bir nebze olsun dindiren bir anlatım. Teşekkürler
Afiyet olsun
@@TolgaTurann eyvallah abi yeni videoları merakla bekliyoruz.
Amerikan iç savaşı sevdiğim konulardan biri👍 Anlatım şahane gine keşke ders kitaplarındada böyle olsada gençler doğruyu yanlışı görebilse)))
Üslubunu, kurguyu ve anlatımını çok beğendim kral. Var ol. 20 dakikada çok şey kattın bana.
Videodaki görsellerin rdr ile desteklenmesi çok ayrı ve güzel bir hava katmış.
Tarihi seven bi kitke var bu supriz degil insallah daha cok kisi bu kanala obene olur yayinlar guzel ve ozet olarak gayet iyi emeğinize sağlık teşekkürler.
Çok güzel ve kaliteli bir video olmuş abi eline sağlık.
Düzgün akıcı anlatımınız için teşekkürler
emeğine sağlık kardeşim çok güzel video olmuş
Emeğine sağlık 👏 başarını kutluyorum harikasın🧿🧿
,Bilgi dolu kanalının gelecegi çok parlak,bahtin da yolun da açık olsun 👏👏👏
videoların çok kaliteli ve diksyonun çok iyi. Aynı zamanda shorts videoların hoşuma gidiyor kral adamsın
Teşekkürler kardeşim hoşgeldin
Kolay değil yaptığınız iş araştırma vakit çok önemli emeğinize sağlık
teşekkürler :)
Tolga abi senin ve değerli abonelerinin Ramazan bayramınız kutlu olsun
Yaptiginiz sey umarim diyerlerinede ornek olur harika bir is basariyorsunuz
Reis Normandiya çıkarmasını bekliyorum
Hallederuk
Daha ileri gitmen dileğiyle kardeşim ilk günden beri takip ediyorum Bursa’dan selamlar sevgiler
Teşekkürler diğer videolarıma da bekliyorum
abi umarım 7 yıl savaşlarınıda çekersin
kanalınızı yeni gördüm hem abone oldum hem de like attım çok güzel bir anlatım sizin gibi birinin 7 yıl savaşları gibi çok önemli olan ve az bilinen bir konuya değinmesini çok isterim umarım bu yorumumu görürsünüz.
hoşgeldin o konulara gireceğim fakat sırada başka videolar var
Usta seni yeni tanıdım ve çok sardı videoların. Keyifle izliyorum. Stalin videosunu da sabırsızlıkla bekliyorum.
Tolga tebrik ederim ellerine sağlık
Çok merak ettiğim bir konu,timastan çıkan güzel bir kitap var.Tavsiye ederim,emeğine sağlık
Ideolojik ve dini anlamda birçok konuda anlaşamaz bile yayın kalitenizi beğeniyorum
Konulari bilsemde seni izliyorum kardesim eline saglik
“Rüzgar gibi geçti “ filmi de o dönemi çok güzel anlatıyor
Eline sağlık abi
hocam nacizane bir tavsiye video resmine kırmızı iç border yapma izledik sanıp geçiyoruz...
Kanka ellerine sağlık, istihbarat tarihi ve önemli istihbaratçılar ile ilgili bir vidyo veya seri gelebilir mi? Eminim senin anlatımından harika olur. Kendine iyi bak
İstihbarat tarihi videom zaten var izleyebilirsin
@@TolgaTurann Opss pardon kanka, o zaman bir gidip izlyeyim ben sağolasın :D
Efsane video, yayılmalı.
YA KARDEŞ BİR HASSAN SABBAH VİDYOSU GELSİN BE ARTIK LÜTFEN
Çok akıcı olmuş reyis özellikle pek değinilmeyen ordu yapılarına bile değinmişsin harika bi iş olmuş
bnd teşkilatı ve tarihi videosu gelir mi ? Bir de umarım askerlik rahat geçiyordur reis ❤
teşekkürler Tolga Turan
Hep merak ettiğim bir konuydu adamsın
Eyvallah hocam.
İyi ki varsın. İçeriklerin güzel.
teşekkürler
@@TolgaTurannMeiji restarasyonunu anlatırmısın?
Kölecilik olmasa idi tam anlamıyla güneyli olduğumu öğrendim
doğulusun di mi
İlkel kölecililer ve modern kölecilerin savaşı
tolga abim yine haketdini almış umarım nice 1 milyonlara
Teşekkürler Tolga kardeş, emeğine sağlık.
UA-cam Türkiye’nin en kültürlü kanalı
Teşekkürler
Kaliteli ve sade anlatım miss gibi video
Dostum her zamanki harika bir anlatım 👏👏👏👏
Bu arada Brad Pitt'in "Kibarca Öldürmek"adını fliminden bir replik geldi aklıma...
Brad'in ağzından karakterin dediği güzel bir tespit var
"Amerika bir ülke değildir,Amerika bir iştir..."
Ha bu arada evet İyi Kötü ve Çirkin tek geçerim bu flimi..
İkisininde haklı olduğu taraflar var muhakkak...
Ama her ne kadar kölelik karşıtı biri olsamda daha çok güneylilere karşı bir meylim var...
Aslında kuzey tarafının çok insancıl olmasından kayunaklı bir kölelik karşıtlığı yok gibi görünüyor sadece güneydeki siyahi nüfusunun artması ve kendi fabrikalarındaki iş gücünün yetersiz kalmasıyla özgürlükçü bir yapıya geçmek istiyor ve bu sayede güneyin tarlalarında değil kuzeyin fabrikalarında işçi sayısı artmaya başlıyor
200 bin aboneye bu kadar hızlı ulaşman bize gösteriyor ki işini iyi yapan kaliteli içerik üreten insanlar başarıyormuş
HARİKA BİR VİDEO...
Cok teşekkürler
Kölelik hakkında video yapabilirmisin
Sadece Turkiye deģil ben sizi Tebrizden Takip ediyorum.
Verdiniz deģarli bilgiler için teşekkur ediyorum.🙏🏻
Hoşgeldin
Tolgacım çok kral adamsın, yakında 1 milyon abonen olması dileğiyle.
teşekkürler..
Eline sağlık dostum
ellerine sağlık kardeş
Eline sağlık kardeşim
eline ağzına sağlık abi. Godless'ı izledin mi?
Sovyetler Birliği hakkında video yapabilirmisin
güzel video abi eyw
işte agam benim ya eline sağlık
Kardeşim başarıların devamını dilerim bu şekilde devam et umarım iyi yerlere gelirsin 🎉🎉🎉
İnsalah 500.000 leri gorursun❤❤❤❤🎉🎉🎉 arastirmalara devam
Eline sağlık kral
efsane anlatım abi ellerine sağlık.
çok iyi bir video olmuş
35 binlerdeydi vay be😂❤ devam güzel kardeşim ailece (82 babam 75 annem) izliyoruz. Babam bu çocuk güzel anlatıyor diyor 😅😅
Abi Trafalgar deniz savaşını anlatırmısın lütfen
İyi günler Tolga abi son dakikalarda arkadan çalan şarkının ismini söyleyebilir misin ? Teşekkür ederim çok güzel video olmuş eline sağlık.
Amerikan ordusunun ya da halkının en fazla kayıp verdiği savaş budur. İlginç bir durum.
Tolga Turan bey ellerinize, emeğinize, alın terinize sağlık... Sizi yaklaşık iki yıldır takip ediyorum, videolarınızı izliyorum. Videonuzun başlığı ''Amerikan İç Savaşı Belgeseli - Köleliğin Sonu'' , ama köleliği sanki çok özet geçmişsiniz. Biraz kendimce katkı sağlamak istiyorum. Kölelik kurumu, sanayileşmekte olan Kuzey ile tarıma bağlı Güney arasındaki kaçınılmaz çatışmayı tetikleyecek, Amerikan İç Savaşı'nı ateşleyecek barut fıçısıydı. Tabii ki kölelik, o büyük savaştan önce, koskoca bir ırkın ruhunu yangın yerine çevirmekteydi. Kölelerin büyük bölümü Güney'deki büyük plantasyonlarda toprağa bağlı olarak çalıştırılıyorlardı. Köleliğin temel altyapısını, pamuk, tütün ve şeker oluşturuyordu. Özellikle 1793'te Eli Whitney'in pamuğu çekirdekten ayıran ''çırçır makinesi''ni icat etmesi, hem pamuk üretiminde, hem de gereksinim duyulan işgücünde patlama yarattı. Böylece de kölelik ve köle emeği, Güney'in, giderek de Amerikan, Britanya Krallığı ve dünya ekonomisinin temel direklerinden birine dönüşmüş oldu. Gemicilik, İngiliz tekstil sanayii ve yatırım kredisi sağlayan bankalar için pamuk üretimi ve onun temelindeki köle emeğiyle kölelik kurumu ''altın yumurtlayan tavuk'' olmuştu. 1790'da 4.000 balya olan pamuk üretimi 1810'da 175.000'e, 1860'ta da 4 milyon balyaya yükselmişti. 1793'ten sonraki iki yılda Amerika'nın pamuk ihracatı 63.000 kilogramdan 725.000 kilograma fırlamıştı. Tabii bunlarla birlikte, köle sayısı da ona göre artmış, 1860'a kadar bir milyon kadar yeni köle ''ithal'' edilmişti. Benzer gelişmeler, tütün ve şeker plantasyonlarında da yaşanmıştı. Köleler, ''görmekten göremeyene kadar'' (can see to can't), yani gün ağarmaya başlarken çalışmaya koyulur, gün battıktan ve karanlık iyice bastırdıktan sonra işi bırakırlardı. Kölelik ömür boyu sürer, çocukların statüsünü annenin durumu belirler ve aile bireyleri farklı kişilere satılabilirlerdi. Kölelerin kanun önünde hiçbir hakları sözkonusu değildi ve sahiplerinin otoritesi ve sahiplik hakkı hiçbir hukuki, ahlaki ve sosyal kısıtlamaya tabi değildi. Onlar birer mal, meta idiler. Sadece alınıp satılan değil, aynı zamanda kredilere kefil olmada ya da borç ödemelerinde de kullanılırlardı. Bu korkunç sistemde, köle, insan olarak görülmüyordu. Kölelik kurumunda belirleyici olan, kölenin insanlıktan çıkarılmasıydı. Bu sistemde bir insanın aşağılanması, eziyet görmesi, suistimali değildi sözkonusu olan. Köleler, insan sayılmıyorlardı. Bu üstelik çok çeşitli araçlarla, din yoluyla, eğitimle, endoktrinasyon metodlarıyla, insanlık dışı uygulamalarla onlara da dayatılıyor, köle bunu kabule zorlanıyordu. Sistem, bu anlamda, klasik kölelikten de ayrılıyordu. Bir halkın topluca aşağılanması, kollektif ruhunun kuşaklar boyu örselenmesinin dışında, bir insan toplumunun insanlık dışı sayılması, onun ruhunun berhava edilmesi, ruhi şekillenmesiyle hoyratça oynanması, kısacası, bir ırkın topyekün moral jenosite kurban edilmesiydi sonuç... Kuzey ile Güney arasındaki Amerikan İç Savaşının asıl nedenini kölelik tartışmasına ve kölelik sorununa indirgemek elbette çok yanlış olur. Kuşkusuz ve elbette, Kuze'de kölelik yasaktı, köleliğe karşı insani bir itiraz vardı. Bununla birlikte, köleliğe ilkeli bir biçimde karşı çıkan ve ''abolitionist'' olarak tanınan gruplar da küçük ve marjinal idiler. Etkilerinin azlığı bir yana, iflah olmaz radikaller olarak görülüyor, büyük oranda toplumdan tecrit ediliyorlardı. Görüşlerinin ve insani karşı çıkışlarının kabul gördüğü, hatta fazla yankı bulduğu söylenemez. İç Savaş'ın Başkanı köleliği kaldıran kişi olan Abraham Lincoln için de asıl önemli olan köleliğin kaldırılması değildi. Onun derdi Birliği korumak ve güçlendirmekti. Öyle ki, köleliği Güney'de sonsuza dek mümkün kılacak bir anayasa değişikliği teklifine bile destek vermiş, kaçan kölelerin sahiplerine iade edilmesini savunmuştu. Amerikan İç Savaşı'na ilişkin olarak ise, esas olarak üç nedenden söz etmek mümkün. Bunlardan, acil bir mesele olarak, birincisi; köleliği sürdüren ve yasaklayan eyaletler arasındaki dengenin kırılganlığıydı. Bu siyasal bir dengeydi ve temsil oranlarını belirleyerek Kongre ve Senato'da karar alma sürecini doğrudan etkiliyordu. Hem Kuzey'in, hem de Güney'in bu denge üzerindeki hassasiyetleri, Birliğe katılacak yeni eyaletlerin bu konudaki yapılarını ve statülerini belirlemeye hayati bir önem kazandırıyordu. Köleliğin yasak olmadığı bir eyalet Birliğe alınınca köleliği yasaklayan bir eyaletin de alınmasına dengenin sürdürülmesi için gerek duyuluyordu. İkinci nedense, nisbeten ''geri'' Güney'in gücünde ve zaaflarında saklıydı. Güney'in büyük plantasyon sahibi zenginleri, politik bir ''sınıf'' olarak çok güçlüydüler ve egemen aristokratik çıkar tabakasını oluşturuyorlardı. Buna karşılık, sanayileşmiş Kuzey'e tarım dışı tüketimi açısından bağımlıydı Güney. Kuzey, yükselen ekonomik güçtü ve bu onun toplumsal, entellektüel, psikolojik üstünlüğünü de getiriyordu. Bu durum, Güney'de merkezi hükümetin, Birliğin, devletin gücünün artmasının kendi aleyhine olacağı düşüncesini yaygınlaştırıyor, eyaletlerin merkezi otorite karşısındaki özerkliğinin ayrılma özgürlüğüne kadar genişletilmesi duyarlılığını doğuruyordu. Bu da, merkezi otorite ve Birliği güçlendirmek isteyen Kuzey burjuvazisinin ve siyasetçileriyle profesyonellerinin, aydınlarının tepkisini çekiyor; bölünme, parçalanma konusundaki şüphe ve korkularını körüklüyordu. Üçüncü ve temel neden olarak da, sanayileşmiş Kuzey ile tarıma dayalı ekonomiye sahip Güney arasındaki yapısal çelişki ve çatışmaların olmasıydı. Kuzey burjuvazisi gelişmek için yabancı mallara karşı iç pazarı korumak, dolayısıyla da yüksek gümrük duvarları/vergileri isterken, sanayi mamullerine gereksinim duyan Güney, yüksek gümrük vergilerine karşı çıkıyordu. Kuzey, iç pazarın gelişmesi için güçlü bir merkezi otoriteye gereksinim duyarken, Güney bunda kendi eyalet haklarının ve iç düzeninin tehlikeye düşeceğini seziyordu. Yükselen sanayi burjuvazisiyle tarım aristokrasisinin çıkarları arasındaki çelişkilerin derinleşmesi, giderek ciddi çatışmalara dönüşmesi kaçınılmazdı. Bir bakıma Güney, Kuzey'in, yani her açıdan; ekonomik, sosyal, politik kapitalist gelişmenin önündeki bir fren, bir takoz, bir engeldi. Kölelik sorunu üzerinden derinleşen Kuzey-Güney anlaşmazlığı kaçınılmaz çatışmaya doğru sürüklenirken son zaferi Güney kazandı. İç Savaş Kuzey'in zaferiyle sona erdi. 200 binden fazla insan savaşta, yarım milyon kadar insan da savaşın yoksunluklarından, hastalıklarından, yan etkilerinden öldü. 1863 yılında Lincoln köleliği kaldıran bildirisini yayınladı. Anayasaya eklenen 13. değişik maddeyle kölelik lağvedildi, 14. maddeyle siyahlara yurttaşlık hakkı tanındı, 15. ek maddeyle de oy hakkı onları da içerecek biçimde genişletildi. Siyahların kara yazgısı, ya da daha doğru bir ifadeyle, ırkçılık ve intikamcılık, ne yazık ki, inatçı çıktı ve günümüze kadar geldi ve Linç gibi değişik biçimlerde hükmünü hala icra ediyor bu şiddet ve terör.
Benim sizden bir isteğim olacak, Birinci Dünya Savaşı'na çok ilgili birisiniz, mutlaka epey bir araştırma da yapmışsınızdır, Birinci Dünya Savaşı Türk milletinin hala kanayan yarasıdır, en büyük travmasıdır, koskoca bir imparatorluk batırdık. Birinci Dünya Savaşı'nda benim bildiğim 2.608.000 kişi silah altına alınmış, 2.000.000 kişi Osmanlı'nın bütün cephelerinde ciddi olarak savaşmıştır, 250.000 kişi cephelerde aslanlar gibi savaşarak ölmüştür, 450.000 kişi yaralanıp hastanelerde ya da hava değişiminde ölmüştür, 202.000 kişi esir düşmüş, akıbetleri çoğunun bilinmiyor, bunların dışında en az 100.000 kişi de kayıptır, izi yoktur. Yaklaşık olarak 900.000/dokuzyüzbin şehidimiz vardır. Birinci Dünya Savaşı ve insan kayıplarımız ile ilgili de bir video hazırlamanızı bekliyorum, çok ilgi göreceğine de yürekten inanıyorum. Çok uzun oldu, gerçekten özür diliyorum.
pearl harbor saldırısı belgesi beklemedeyiz abi
Texax dağlarında çicekler açar
Yaşa abraham paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
Tam anlattıkların aklıma Rdr yi getirdi diye düşünürken bu sahnenin gelmesi peki 😂 2:34
Bunu izlemek harika olacak
Güzel videolar çekiyorsun eline sağlık.
Park Chung Hee hakkında video gelir mi?
Çok güzel bir tarih videosu daha çıkarmışsın tebrik ediyorum. Burdan aslında anlamamız gereken Amerika öyle dışarıdan görüldüğü gibi her şeyin güllük güllistanlık olduğu, Amerikan rüyası denilen şeyin dibine kadar yaşandığı bir yer değil. Kendi içinde çözemediği hala pek çok problem var. Dünyanın en kapsamlı iç savaşlarından birini yaşamış bir ülke gün gelir aynısını tekrar yaşabilir.
Geçen ay neredeyse yaşıyordu. Mülteci krizi yüzünden Texas merkeze sie lan dedi
ETW müzikleri güzel olmuş abi
severim. özellikle road the independence bölümü çok güzel
Vay beee Tolga zamanında 3, 5k idin, tebrik ederim 🎉
Dostum arada espiri de yapsan güzel olurdu ya mesela girişlerde bazı videoların da yapmıştın kırılmıştık gülmekten hanım ile 😉
Tolga videolarını severek izliyorum. Senden dünya bilimine birçok alanda basamak çıkartan Selçuklular hakkında da video beklerim. Video konusu TRT dizilerindeki gibi o savaşı aldı, bu kalede namaz kıldıdan ziyade; Mevlana,Sadi-i Şirazi,Ömer Hayyam,Cezeri,Gazali ve bunlar gibi sayamadıpım daha birçok kişinin dünya bilimine etkisi üzerinden yürürse çok mutlu olurum.
Kastettigim kitap senin dediginle ayniymis:)Cok cok iyi bir kitap,varol
Zaten merak edip okuduğum bir konuyu, sizin gibi değerli bir insandan dinlemek gerçekten çok iyi ayrıca video için teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.
hoşgeldin
Ağabey senin kanalına abone olduğum da sayı 10 binlerde falandı, şimdi 200 bini geçmiş.
teşekkürler kardeşim hoş geldin
@@TolgaTurann Hoş bulduk ağabey. Unutmadan söyleyim Guderian videosundan sonra general Patton videosu yapar mısın ağabey? O da tanklarla haşır neşir bir generaldi.
hocam rdr2 den sonra merak ettim bi baktım video atmışsın
isabet olmuş :))
Abi bu bildirimler niye gelmiyor kanalına girmesem videoyu göremeyecem
Aslında hem instagrama hemde twittera duyuru atıyorum oralardan takip edebilirsin
kaliteli içeriyi arayan izleyici sayısıda azınsanmayacak düzeyde...
Ayhan Tarakcı ile askeri teknoloji canli yayını gelir mi
Tolga kankam neye sasiriyosun tabi kisa surede 200 k olcak anlatimin ve gorsellerin mukkemmel severek izliyoruz ailecek
Teşekkürler kardeşim hoşgeldin
teşekkürler brrrrom
Yeni video var dediler geldik neyse yorum olsun diye yazıyorum bunları .d
Təşəkkürlər abi
bazı önemli noktalarda ekranda tarih çıkarsa daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum
Harikasın abi 👍
Kral iyiki varsın❤❤