Sayın hocam, bu ders de Yargıtay uygulama örnekleri çok güzel oldu.Diğer yayınlarda da Yargıtay karar örneklerine ağırlık verilirse harika olur, Saygılar dilerim.
Çok kıymetli Adem hocam. Ben eski bir öğrencinizim. Öncelikle sizleri dinlerken bir an kendimin anfi 6 da olduğumu hissettim. panel ve videolarınızın bir hukukçu olarak çok faydalı olduğunu özellikle belirtmek isterim. Sizin ve diğer kıymetli hocalarımın izniyle 'bağlılık kuralı'- sirayet etkisi' tartışması üzerine fikirlerimi beyan etmek istiyorum. Fikirlerim doktrin tartışması üzerinden çok kanun metnine bağlı olarak ve ceza hukukunun genel ilkeleri üzerinden olacaktır. Azmettirmeyi düzenleyen 38/1 madde azmettirene işlenen suçun cezasını öngörmüştür. Eş ifade ile bir suçu işleyen asıl fail ile aynı ceza ile cezalandırılacaktır. Yasa koyucu azmettirene özel önem vermiş ve özellikle bazı durumlarda cezasında artırım yoluna giden düzenlemeler dahi getirerek cezalandırma konusunda özel önem vermiştir. ( m 38/2 ) Burada azmettirilenin alt soy üst soy ya da çocuk olması artırım nedeni olarak pekala görülebilir ancak aynı sonucu doğurabilecek (37/2-ilk cümle ) durum için cezada artırım nedeni olarak görmemiştir. Hatta yasa koyucu (38/3 ) azmettirenin tespiti ve nihayetinde cezasız kalmaması için özel bir düzenleme dahi getirmiştir. Yayında verilen örnek üzerinden değerlendirme yapmak gerekirse; babasını öldürmek isteyen bir kişinin azmettirme sonucunda asıl faile bağlılık kuralı gereğince daha az cezaya maruz kalması yasa koyucunun 38. maddenin düzenleniş şekline de aykırılık oluşturduğu kanaati uyandırmaktadır. Asıl faile bağlılık kuralı uyarınca bir çok sakıncalı sonuç ortaya çıktığı düşüncesindeyim. Öncelikle azmettiren ; bir suçun işlenmesi öncesi, suçun işlendiği sıra ve suç sonrası kendisinde oluşturacağı acı, sıkıntı, korku gibi manevi cezalardan bir yönüyle kurtulmuş olacaktır. ikincisi kanunda öngörülen cezadan daha az bir cezaya maruz kalarak olması gereken cezadan daha az bir bir cezaya muhatap olacak adalet duygusuna zarar verecektir. üçüncü olarak hem suçu kendi işlemeyip üstelik bir başkasını da suça bulaştırarak ceza hukukunun temel amaçlarından biri olan suçu önleme (genel önleme ) ilkesine de aykırılık oluşturacaktır. Belki bu zamana kadar hiç suça bulaşmamış bir kişiyi azmettirme yoluyla suça bulaştıracak, bir kişinin hayatını çok kötü yönde etkileyecek, topluma yeni bir suçlu kazandıracak ve üstelik kendi işlemiş olsaydı daha fazla ceza alacakken daha az ceza ile karşı karşı kalacak. İstisnai düzenlemeler getirilerek bu durum düzeltilebilir mi ? Belki ama ceza yasamızda çok sayıda suçun çok sayıda nitelikli hali olması nedeniyle bu sefer kural (bağlılık kuralı ) istisna durumuna düşebilir. Çözüm olarak nasıl olmalı bilemiyorum. Belki zamanla oturacaktır. Saygı ve sevgilerimi sunarım.
Bu önemli ders için hocalarımıza ayrı ayrı teşekkürlerimi iletiyor, saygılarımı sunuyorum.
Hocam mütevazi olmanız ne kadar mükemmel bir insan olduğunuzu gösteriyorsunuz.
Çok Faydalı Oldu Efendim..Çoooooooook.
Sağ Olun , Var Olun Ve Devamlı
Faydası ölçülemeyen, değeri biçilemeyen bir hukuk şöleni olmuş, tüm hocalarıma sonsuz teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.
Sayın hocam, bu ders de Yargıtay uygulama örnekleri çok güzel oldu.Diğer yayınlarda da Yargıtay karar örneklerine ağırlık verilirse harika olur, Saygılar dilerim.
Çok kıymetli Adem hocam. Ben eski bir öğrencinizim. Öncelikle sizleri dinlerken bir an kendimin anfi 6 da olduğumu hissettim. panel ve videolarınızın bir hukukçu olarak çok faydalı olduğunu özellikle belirtmek isterim. Sizin ve diğer kıymetli hocalarımın izniyle 'bağlılık kuralı'- sirayet etkisi' tartışması üzerine fikirlerimi beyan etmek istiyorum. Fikirlerim doktrin tartışması üzerinden çok kanun metnine bağlı olarak ve ceza hukukunun genel ilkeleri üzerinden olacaktır. Azmettirmeyi düzenleyen 38/1 madde azmettirene işlenen suçun cezasını öngörmüştür. Eş ifade ile bir suçu işleyen asıl fail ile aynı ceza ile cezalandırılacaktır. Yasa koyucu azmettirene özel önem vermiş ve özellikle bazı durumlarda cezasında artırım yoluna giden düzenlemeler dahi getirerek cezalandırma konusunda özel önem vermiştir. ( m 38/2 ) Burada azmettirilenin alt soy üst soy ya da çocuk olması artırım nedeni olarak pekala görülebilir ancak aynı sonucu doğurabilecek (37/2-ilk cümle ) durum için cezada artırım nedeni olarak görmemiştir. Hatta yasa koyucu (38/3 ) azmettirenin tespiti ve nihayetinde cezasız kalmaması için özel bir düzenleme dahi getirmiştir. Yayında verilen örnek üzerinden değerlendirme yapmak gerekirse; babasını öldürmek isteyen bir kişinin azmettirme sonucunda asıl faile bağlılık kuralı gereğince daha az cezaya maruz kalması yasa koyucunun 38. maddenin düzenleniş şekline de aykırılık oluşturduğu kanaati uyandırmaktadır. Asıl faile bağlılık kuralı uyarınca bir çok sakıncalı sonuç ortaya çıktığı düşüncesindeyim. Öncelikle azmettiren ; bir suçun işlenmesi öncesi, suçun işlendiği sıra ve suç sonrası kendisinde oluşturacağı acı, sıkıntı, korku gibi manevi cezalardan bir yönüyle kurtulmuş olacaktır. ikincisi kanunda öngörülen cezadan daha az bir cezaya maruz kalarak olması gereken cezadan daha az bir bir cezaya muhatap olacak adalet duygusuna zarar verecektir. üçüncü olarak hem suçu kendi işlemeyip üstelik bir başkasını da suça bulaştırarak ceza hukukunun temel amaçlarından biri olan suçu önleme (genel önleme ) ilkesine de aykırılık oluşturacaktır. Belki bu zamana kadar hiç suça bulaşmamış bir kişiyi azmettirme yoluyla suça bulaştıracak, bir kişinin hayatını çok kötü yönde etkileyecek, topluma yeni bir suçlu kazandıracak ve üstelik kendi işlemiş olsaydı daha fazla ceza alacakken daha az ceza ile karşı karşı kalacak. İstisnai düzenlemeler getirilerek bu durum düzeltilebilir mi ? Belki ama ceza yasamızda çok sayıda suçun çok sayıda nitelikli hali olması nedeniyle bu sefer kural (bağlılık kuralı ) istisna durumuna düşebilir. Çözüm olarak nasıl olmalı bilemiyorum. Belki zamanla oturacaktır. Saygı ve sevgilerimi sunarım.