NE DESEK NAFİLE ! - BÖLÜM 2

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 28 жов 2024

КОМЕНТАРІ • 21

  • @seymakbulutozkan
    @seymakbulutozkan 2 роки тому +1

    Dinî metinlerin altını oymak değil üstüne koymak. Çok güzel 👏

  • @merveaslan7320
    @merveaslan7320 2 роки тому +2

    Allah razı olsun 🤲🏼🌹

  • @fatmanurcebi2356
    @fatmanurcebi2356 2 роки тому +1

    “Ruhun da bir gayesi vardır; o da Allah’a doğru yolculuktur.”
    Rabbim kıymetli hocalarımızdan ebeden razı olsun

  • @aycemalozgen8006
    @aycemalozgen8006 2 роки тому +1

    Rab'bim raazi olsun kıymetli hocalarim Rab'bim iki dünyada aziz eylesin

  • @fatmasamsun9692
    @fatmasamsun9692 9 місяців тому

    Allah sizlerden razı olsun.

  • @y7s443
    @y7s443 2 роки тому +3

    Allah bir değil ,bin kere razı olsun hocalarım .nafile ibadetlerin ne kadar değerli olduğunu anlamamıza sepep oldunuz...

  • @semraagbay3582
    @semraagbay3582 2 роки тому +2

    Rabbim sizlerden razı olsun yine çok güzel sohbetinizden nasibimizi aldık

  • @kulbaki-1
    @kulbaki-1 2 роки тому +1

    Rabbim razı olsun muhterem hocalarım. Ne kadar teşekkür etsek nafile! Rabbim ilminizi irfanınızı ziyade eylesin efendim

  • @ozelharekat571
    @ozelharekat571 2 роки тому +2

    Allah razi olsun

  • @aytenislek4804
    @aytenislek4804 2 роки тому +3

    Allah razı olsun geçen birinci bölümden çok etkilenip Şevval orucuna niyet ettim smdi sahurda yine denk geldiniz çok sağolun...İyi ki varsınız ve bizimle paylaşıyorsunuz....Allah kabul etsin 🤲

  • @seymakarabacak5594
    @seymakarabacak5594 2 роки тому +2

    Haseki den Ayrılsak da halishane aracılığıyla ilminizden istifade edebileceğimiz bir hizmet sunmanız ne güzel
    Allah razi olsun
    Allah ilminizi afiyetinizi arttirsin

  • @hasancirrik1663
    @hasancirrik1663 2 роки тому +1

    Selamun aleykum hocalarım nafile ibadetleri çok güzel anlattınız rabbim bizede uymak nasip etsin sağolun var olun

  • @aysekaleli4108
    @aysekaleli4108 2 роки тому

    Amiiiiiin Amiiiiiin 🤲

  • @belkizdingil348
    @belkizdingil348 2 роки тому +2

    Allah razı olsun.

  • @cigdemyldrm5991
    @cigdemyldrm5991 2 роки тому +2

    Allah razı olsun sizlerden

  • @libragemini1389
    @libragemini1389 2 роки тому

    Resule indirileni dinlediklerinde farkına vardıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz, iman ettik. Artık bizi de gerçeğin tanıklarıyla birlikte kaydet."
    Mâide, 83. / "Rabbimizin bizi barışseverler arasına koymasını umup dururken, Allah'a ve Hak'tan bize gelene neden inanmayacakmışız?"
    Mâide, 84./Böyle söyledikleri için Allah onları, altlarından ırmaklar akan cennetlerle lütuflandırdı. Sürekli kalıcıdırlar orada. İşte budur güzel davrananların ödülü.
    Mâide, 85./Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez.
    Mâide, 87./Allah'ın size helal ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin. Kendisine iman ettiğiniz Allah'tan sakının!
    Mâide, 88./ De ki: "Ey Ehlikitap! Dininizde azgınlık edip hak dışına çıkarak aşırılığa gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve yolun denge noktasından uzağa düşmüş bir topluluğun keyiflerine uymayın."
    Mâide, 77./ Zevcelerinizin geriye bıraktığının yarısı sizindir, eğer onların çocuğu yoksa. Eğer onların çocuğu varsa, vasiyet ettikleri ve borçları ödendikten sonra geriye bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Eğer sizin çocuğunuz yoksa bıraktığınızın dörtte biri zevcelerinizindir. Eğer sizin çocuğunuz varsa bu durumda, yaptığınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra geriye kalanın sekizde biri zevcelerinizindir. Eğer miras bırakan erkek veya kadının ana-babası ve çocuğu yok da erkek kardeşi veya kız kardeşi varsa, bu kardeşlerden herbirine altıda bir düşer. Kardeşler bundan fazla ise bu takdirde onlar, yapılmış bulunan vasiyet ve borç ödendikten sonra üçte bire ortaktırlar. Kimseye zarar verilmemelidir. Allah'tan bir öneridir bu. Allah Alîm'dir, Halîm'dir.
    Nisâ, 12./Ey iman edenler! Kadınlara, zor ve baskı kullanarak mirasçı olmanız size helal olmaz. Kendilerine vermiş bulunduğunuz şeylerin bir kısmını çarpıp götürmek için onları sıkıştırmanız da helal değildir. Kanıta bağlanmış bir fuhuş yapmaları hali müstesna. Onlarla iyi ve güzel geçinin. Onlardan tiksindinizse olabilir ki, siz bir şeyi çirkin bulursunuz da Allah, ona çok hayır koymuş olur.
    Nisâ, 19./ Eşcinselliği içinizden iki erkek yaparsa onlara eziyet edin. Bu ikisi tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse onlara eziyetten vazgeçin. Allah Tevvâb'dır, tövbeleri çok kabul eder; Rahîm'dir, merhametine sınır yoktur.
    Nisâ, 16./Kadınlarınızdan eşcinsellik/sevicilik yapanlara karşı içinizden dört tanık getirin; eğer tanıklık ederlerse o kadınları, ölüm canlarını alıncaya ya da Allah kendileri için bir yol açıncaya kadar evlerde tutun.
    Nisâ, 15./Allah'ın, kabulünü üstlendiği tövbe, bilgisizlikle kötülük işleyip de çok geçmeden tövbe edenler içindir. Allah, işte böylelerinin tövbesini kabul eder. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
    Nisâ, 17./Elif, Lâm, Râ. Hakîm ve Habîr olandan bir kitaptır ki bu, ayetleri önce muhkem kılınmış, sonra ayrıntılı hale getirilmiştir.
    Hûd, 1./Elif, Lâm, Mîm, Râ. O Kitap'ın ayetleridir bunlar. Ve sana Rabbinden indirilen, haktır. Ne var ki, insanların çokları iman etmezler.
    Ra’d, 1./Bu, insanlara bir açıklama, korunup sakınanlara da bir öğüt ve kılavuzdur.
    Âl-i İmrân, 138./Sizden önce de yollar-yöntemler gelip geçmiştir. O halde yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların sonu nice olmuştur görün.
    Âl-i İmrân, 137./Gevşemeyin, tasalanmayın. Eğer inanıyorsanız üstün olan sizsiniz.
    Âl-i İmrân, 139./ Onlar bollukta ve darlıkta infak ederler. Öfkelerini yutanlardır onlar, insanları affedenlerdir. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.
    Âl-i İmrân, 134./ Onlar, çirkin bir iş yaptıklarında yahut öz benliklerine zulmettiklerinde, Allah'ı hatırlarlar da günahları için af dilerler. Günahları Allah'tan başka kim affeder ki? Ve onlar yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.
    Âl-i İmrân, 135./İşte bunların ödülleri Rablerinden bir bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Sürekli kalacaklardır orada. İş yapıp değer üretenlerin ücreti ne güzeldir!
    Âl-i İmrân, 136./Nice peygamber, beraberinde kendisini Rabb'e adayan birçok kişi bulunduğu halde savaşmıştır. Onlar, Allah yolunda kendilerine gelip çatan zorluklar yüzünden gevşememiş, zayıflık göstermemiş, susup pusmamışlardır. Allah sabredenleri sever.
    Âl-i İmrân, 146./Sözleri yalnız şu olmuştur: "Ey Rabbimiz! Bağışla bizim günahlarımızı, affet işlerimizdeki taşkınlığımızı, sağlam bastır ayaklarımızı ve yardım et bize küfre sapan topluma karşı!"
    Âl-i İmrân, 147./Allah da onlara, hem dünya nimetini verdi hem de âhiret sevabının en güzelini. Allah, güzel düşünüp güzellik sergileyenleri sever.
    Âl-i İmrân, 148./Ey iman edenler! Eğer küfre sapanlara boyun eğerseniz sizi ökçeleriniz üstüne gerisin geri çevirirler de hüsrana uğrayanlar haline gelirsiniz.
    Âl-i İmrân, 149./Hayır, hayır! Sizin Mevlâ'nız Allah'tır. Ve O, yardımcıların en hayırlısıdır.
    Âl-i İmrân, 150./İki topluluğun karşılaştığı gün geri dönüp gidenleriniz var ya, yaptıkları bazı işler yüzünden şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti.Yemin olsun, Allah onları yine de affetti. Allah Gafûr'dur, Halîm'dir.
    Âl-i İmrân, 155./Ey iman sahipleri! Yeryüzünde dolaşan yahut gazaya çıkan kardeşleri için şöyle diyen inkârcılar gibi olmayın: "Yanımızda olsaydılar ölmezlerdi, öldürülmezlerdi." Allah bunu onların kalplerinde bir özlem yapacaktır. Allah, diriltir de öldürür de. Allah, yapıp ettiklerinizi en iyi şekilde görmektedir.
    Âl-i İmrân, 156./Allah yolunda öldürülür yahut ölürseniz, Allah'tan bir bağışlanma ve bir merhamet/bir sevgi onların derleyip topladıklarından çok daha iyidir.
    Âl-i İmrân, 157./Ölür yahut öldürülürseniz elbette ki Allah'a götürüleceksiniz.
    Âl-i İmrân, 158./Allah size yardım ederse hiç kimse size galip gelemez. Eğer sizi yüzüstü bırakırsa O'ndan başka size kim yardım edebilir? Artık müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.
    Âl-i İmrân, 160./ Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak ve öz benliklerindekini kökleştirmek için infakta bulunanlara gelince, onların durumu kendisine bol yağmur isabet edip de ürününü iki kat veren bir bahçenin durumuna benzer. Böyle bir bahçeye bol yağmur düşmese de bir çisinti, bir nem bile yetişir. Allah, yapmakta olduklarınızı tam bir biçimde görmektedir.
    Bakara, 265./Şu bir gerçek ki şeytanın elinde, iman edip yalnız Rablerine dayananlar aleyhine hiçbir sulta/hiçbir kanıt yoktur.
    Nahl, 99./Onun sultası, sadece onu dost edinenlerle Allah'a ortak koşanlar üstündedir.
    Nahl, 100./ Biz bir ayeti, bir başka ayetin yerine koyduğumuzda -ki Allah neyi indirmekte olduğunu daha iyi bilir- şöyle derler: "Sen düpedüz bir iftiracısın." Hayır, öyle değil. Bunların çokları bilmiyorlar.
    Nahl, 101./De ki: "İman edenleri güçlendirip kökleştirmek için ve Müslümanlara bir müjde ve kılavuz olarak, Ruhulkudüs onu, senin Rabbinden indirdi.
    Nahl, 102./Yemin

  • @aysekaleli4108
    @aysekaleli4108 2 роки тому

    💐💐💜💜

  • @sefanurcanszoglu8517
    @sefanurcanszoglu8517 2 роки тому +1

    ❤️💐🤲

  • @esraciydem9522
    @esraciydem9522 8 місяців тому

    4.kavramı anlayamadım

  • @libragemini1389
    @libragemini1389 2 роки тому

    Yemin olsun ki, biz, onların, "Kur'an'ı ona bir insan öğretiyor" demekte olduklarını biliyoruz. Nispet etmeye uğraştıkları adamın dili yabancıdır. Oysaki bu, apaçık Arapça bir dildir.
    Nahl, 103./Küfre saplanıp Allah'ın yolundan alıkoyanların yapıp ettiklerini O, boşa çıkarmıştır.
    Muhammed, 1./Bu böyedir; çünkü Allah, iman edenlerin Mevlâ'sıdır. Küfre sapanların ise Mevlâ'sı yoktur.
    Muhammed, 11./Böylece, Ehlikitap, Allah'ın lütfundan hiçbir şeyi kotarma gücünde olmadıklarını bilsinler. Lütuf, Allah'ın elindedir; onu dilediğine verir. Allah, büyük lütfun sahibidir.
    Hadîd, 29./Bu, bir öğüt verici, düşündürücüdür. Dileyen, Rabbine doğru, bir yol edinir.
    Müzzemmil, 19./De ki: "Allah'tan beni hiç kimse kurtaramaz ve O'nun dışında bir sığınak da asla bulamam!"
    Cin, 22./ De ki: "Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip değilim."
    Cin, 21./ De ki: "Ben ancak Rabbime yakarırım/çağırırım. Ve hiç kimseyi O'na ortak koşmam."
    Cin, 20./ Oysaki onlara, dini yalnız O'na özgüleyerek, dosdoğru yürüyen kişiler halinde sadece Allah'a ibadet etmeleri, namazı/duayı yerine getirmeleri, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte budur doğru, eskimez ve aşınmaz din.
    Beyyine, 5./
    6 Ey insan! O sonsuz cömertliğin sahibi Kerîm Rabbine karşı seni aldatıp gururlu kılan nedir? ( İnfirar süresi ) ./ 29 Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz! ( Tekvir suresi) ./Bir gün ki, insanlar, âlemlerin Rabbi huzurunda kıyama geçerler.
    Mutaffifîn, 6./ 1 Yemin olsun bürüyüp örttüğü zaman geceye,
    2 Ve parıldadığı zaman gündüze,
    3 Yemin olsun erkeği de dişiyi de yaratana,
    4 Ki sizin emek ve gayretiniz mutlaka dağınık ve parça parçadır.
    5 Kim verir ve sakınırsa,
    6 Ve güzeli doğrularsa,
    7 Biz ona, en kolay olanı kolaylayacağız.
    8 Ama kim cimriliğe sapar ve kendisini tüm ihtiyaçların üstünde görür,
    9 Ve güzelliği yalanlarsa,
    10 Biz onu, en zor olana sevk edeceğiz.
    11 Aşağı yuvarlandığında malı onu kurtarmayacaktır.
    12 Yemin olsun, doğruya ve güzele kılavuzlamak sadece bizim işimizdir.
    13 Sonrası da öncesi de sadece bizimdir.
    14 Ben sizi, köpürerek yanan bir ateşe karşı uyardım.
    15 Şiddete çok düşkün bedbahttan başkası girmez ona.
    16 Yalanlamış, sırtını dönmüştü o.
    17 İyice sakınan da ondan uzak tutulur.
    18 O ki, temizlenip arınsın diye malını verir.
    19 Onun katında hiç kimsenin, karşılığı verilecek bir nimeti yoktur/hiç kimsenin ona, karşılık olarak verilecek bir nimeti yoktur.
    20 Yüceler yücesi Rabbinin yüzünü özleyip istemek için veren hariç.
    21 Yakında mutlaka hoşnut olacaktır. ( Leyl Suresi ) ./ Yaratan Rabbinin adıyla oku/çağır!
    Alak, 1./ İnsanı, embriyodan/ilişip yapışan bir sudan/sevgi ve ilgiden/husûmetten yarattı.
    Alak, 2./ Oku! Rabbin Ekrem'dir/en büyük cömertliğin sahibidir.
    Alak, 3./O'dur kalemle öğreten!
    Alak, 4./İnsana bilmediğini öğretti.
    Alak, 5./Kureyş'i alıştırıp ısındırdığı için,
    Kureyş, 1./Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için,
    Kureyş, 2./Bu evin Rabbine ibadet etsinler!
    Kureyş, 3./O ki, onları doyurup kurtardı açlıktan ve kendilerini güvene çıkardı korkudan.
    Kureyş, 4./Er-Rafi . Er-Raşid . Es-Sabur . Malikül-Mülk . / Hayır, öyle şey olmaz! Doğrusu şu ki, âhiretten korkmuyorlar.
    Müddessir, 53./ 25 Kendisine, bel kıracak bir hesap yöneleceğini sezinler.
    26 İş, onların sandığı gibi değil! Can, köprücüklere dayandığında,
    27 "Kim var okuyup üfleyecek?" denilir!
    28 Sezinlemiştir ki odur ayrılık.
    29 Dolaşmıştır el-ayak/kol-bacak.
    30 Rabbine doğrudur o gün sevkiyat. ( Kıyamet ) ./ 6 "Kıyamet günü nerede/ne zaman?" diye sorar.
    7 Göz şimşek çaktığında,
    8 Ay tutulduğunda,
    9 Ve Güneş'le Ay biraraya getirildiğinde,
    10 Der ki insan o gün: "Kaçılacak yer nerede?"
    11 Hayır, yok sığınacak yer!
    12 Varılıp durulacak yer Rabbinin huzurudur o gün.
    13 Haber verilir insana o gün önden gönderdiği de arkaya bıraktığı da.
    14 Gerçek şu ki insan, öz benliği üzerine yönelmiş kesikin ve derin bir bakıştır; ( kıyamet ) ./ O halde, biz onu okuduğumuzda, sen onun okunuşunu izle.
    Kıyâme, 18. / Sonra onu açıklamak da bizim işimiz olacaktır.
    Kıyâme, 19./ İş böyle gitmeyecektir! Yer birbirine çarpılıp dümdüz hale getirildiğinde,
    Fecr, 21./ Rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde,
    Fecr, 22./O gün cehennem de getirilir. İşte o gün düşünüp anlar insan. Ama düşünüp hatırlamanın ona ne yararı var!
    Fecr, 23./ Der ki: "Keşke şu hayatım için önden bir şeyler gönderseydim."
    Fecr, 24./Hiç kuşkusuz, onların dönüşleri bizedir.
    Gâşiye, 25./Bunun ardından, hesapları da bizim elimizde olacaktır.
    Gâşiye, 26./ Görmedin mi ne yaptı Rabbin Âd kavmine?
    Fecr, 6./Sütunlarla dolu İrem'e,
    Fecr, 7./Ki beldeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
    Fecr, 8./Ve ne yaptı vadide kayaları oyan Semûd kavmine?
    Fecr, 9./Göğüslerin içindekiler derlenip toplandığında,
    Âdiyât, 10./Hiç kuşkusuz, o gün, Rableri onlardan iyice haberdar olacaktır.
    Âdiyât, 11./Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir.
    Zilzâl, 5./ Onların, Rableri katındaki ödülleri, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri/temiz-bereketli bahçelerdir. Sürekli kalacaklardır orada. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu, içi ürpererek Rabbine saygı duyan kişi içindir.
    Beyyine, 8./De ki: O, Allah'tır; Ahad'dır, tektir!
    İhlâs, 1./Allah'tır; Samed'dir/tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği tek kuvvettir!
    İhlâs, 2./Kuşkun olmasın ki, ebter/soyu kesik, seni kötüleyenin ta kendisidir!
    Kevser, 3./