Bende cürekde doğdum ilk ve ortaokulu cürekte okudum rahmetli babam atolyede çalışıyordu çok güzel çocukluğumuz geçti buralarda hastanenin yanındaki lojmanda oturuyorduk cüreğe selam olsun komşularımıza ve arkadaşlarıma selam olsun
Çocukluğumun cennet bahçesi ne hale geldi. Babamın okuduğu ilkokul, tüm amca ve halalarımın okudukları okullar ve her iki dedemin emekli olduğu hastane, aralarda gidip Cüneyt Arkın'ın filmlerini izlediğimiz sinema, havuz. Divriği'de ve Cürek'te oturan iki dedemin evleri arsında mekik dokurken kullandığım işletmenin servisleri. Gerçi ilkokul yaşlarına geldiğimde servisi kullanmak yerine artık yürümeyi tercih ederdim çocuk halimle. Çıkardım Karayusuf mahallesinden bir poşetin içinde kıyafetlerimle, Murmana'ya kadar ana yoldan yürüdükten sonra köprüden karşıya geçip tepeleri aşarak solumda kalan Ağar köyünü geçtikten sonra kayalıklardan aşağı dedemin bahçesine iner hemen de eve gitmez; bahçede havuzun başındaki cevizin altına oturup izlerdim Cürek'i, Çaltı'yı, işletmeyi. Kimse pek anlam vermezdi bu yaptığıma çocuk halimle tehlikeli de bulurlardı ama taşını toprağına aşıktım. Zaman çabuk geçiyor. Yaşlanıyoruz yaşadığımız mekanlar gibi. Geldi geçti ömrüm benim Şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle gelir Şol göz yumup açmış gibi
Bende cürekde doğdum ilk ve ortaokulu cürekte okudum rahmetli babam atolyede çalışıyordu çok güzel çocukluğumuz geçti buralarda hastanenin yanındaki lojmanda oturuyorduk cüreğe selam olsun komşularımıza ve arkadaşlarıma selam olsun
Çocukluğumun cennet bahçesi ne hale geldi. Babamın okuduğu ilkokul, tüm amca ve halalarımın okudukları okullar ve her iki dedemin emekli olduğu hastane, aralarda gidip Cüneyt Arkın'ın filmlerini izlediğimiz sinema, havuz. Divriği'de ve Cürek'te oturan iki dedemin evleri arsında mekik dokurken kullandığım işletmenin servisleri. Gerçi ilkokul yaşlarına geldiğimde servisi kullanmak yerine artık yürümeyi tercih ederdim çocuk halimle. Çıkardım Karayusuf mahallesinden bir poşetin içinde kıyafetlerimle, Murmana'ya kadar ana yoldan yürüdükten sonra köprüden karşıya geçip tepeleri aşarak solumda kalan Ağar köyünü geçtikten sonra kayalıklardan aşağı dedemin bahçesine iner hemen de eve gitmez; bahçede havuzun başındaki cevizin altına oturup izlerdim Cürek'i, Çaltı'yı, işletmeyi. Kimse pek anlam vermezdi bu yaptığıma çocuk halimle tehlikeli de bulurlardı ama taşını toprağına aşıktım. Zaman çabuk geçiyor. Yaşlanıyoruz yaşadığımız mekanlar gibi.
Geldi geçti ömrüm benim
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir
Şol göz yumup açmış gibi