şefim harika bilgiler, bu şekilde okulda öğretilen teorik bilgilerle sahadaki uygulamaların mühendislik tanımlamaları çok güzel bir öğretme yöntemi devamını bekliyoruz😊
Merhaba Ahmet Bey, soğuk derz bırakılma bölgesi Türkiye'de genellikle mesnet bölgesinde, eğilme momentinin az olduğu bölgelerde yapılmakta. Eğilme momentinin az olduğu bölgede de kesme kuvveti en yüksek değerlerde oluyor. Alman ve Amerikan Beton Enstitüleri, soğuk derz bırakılma bölgelerinin kesme kuvvetinin minimum olduğu bölgelerde (bu da eğilme momentinin yüksek olduğu bölgeye tekabul etmekte) bırakılmasını öneriyor. (ACI 308-08 6.4.3) Sizin uygulamalarınızda (sanırım ben yanlış anladım) kirişlerde mesnet bölgesine yakın yerde soğuk derz uygulamasını öngörüyorsunuz. Soğuk derz öncesi zeminin pürüzlü olması veya eğimli olması aderans açısından sağlıklı bir şey ama bu işlemin eğilme momentinin sıfıra yakın olduğu yerde yapılması bence doğru değil. İngiliz yönetmeliği de böyle uygun görüyor. Çalışmalarınızın devamını diliyorum. Saygılarımla...
Doğrusu bu zaten.Kirişlerde soğuk derz momentin maksimum olduğu yerde bırakalır.O bölgede beton çekme almaz.Ama malesef kirişlerde Türkiye’de ezbere momentin sıfır olduğu noktada bırakılıyor.Çok büyük yanlış.
@@hturan29 Kesinlikle öyle. Zaten çatlamış kesite göre hesap yapıyoruz. Çekme bölgesi büyük oranda çekme donatıları tarafından karşılanıyor. Bizimkiler nasıl oldu, nereden öğrendiler bilmiyorum ama derz bölgesini kesme kuvvetlerinin en yoğun olduğu yere denk getiriyorlar.
@@BLADE31620707 Kolonla karıştırılıyor büyük ihtimalle.Orda momentin sıfır olduğu yerde bırakılıyor soğuk derz.Tabi biz imalat aşamasında bırakamıyoruz.Çok yüksek kolonlar dökersek iki döküm yaptığımız zamanlar oluyor.Orada iki kere soğuk derz yapmak zorunda kalıyoruz.Yaptığımız ikinci soğuk derzi orta bölgeye yakın yerde bırakırız.Çünkü kesme kuvveti kolon boyunca sabit.Momentte kolonun alt ve üst kısmında maksimum.
Yorumlar Yorum ekleyin... İnşaat Mühendisi Ahmet Çelikkollu 0 saniye önce Bu konuda kendi capimda calismalarim var(teorik). Ayrica Gazi universitesi teknolji fakultesi(Nursultan Kadryv, Salih Yazicioglu nun soguk derz uzerine betonun egilme ve dogrudan cekme uzerine calismasi, makalesi) , Ege unv de Zehra Turanin Betonda soguk derzin mekanik ve kirilma davranisina etkisinin incelenmesi gibi guzel calismalar mevcut, bunlarida incelemelisiniz ki bu calismalar laboratuvar deneylerinide kapsamakta. Bilmemiz gereken şu: moment denilen kuvvet aslinda bildiginiz gibi bir cekme/basinc kuvveti. Konuyu egilme elemani yada kesme elemani olarak degerlendirmek getrkmekte. Momentin maximum oldugu yerde ise bu cekme kuvveti malum buyuk degerde ve kirislerde kesite dik durumda. Kirislerde kesme kuvvetinden dolayi olusan catlaklar ise aslinda ASAL CEKME GERILMELERIDIR(bunu arastirin),Dolayisiyla momenti onemsemeden kesme kuvvetine gore derz karar vermek dogru bir yaklasim olmasa gerek. Tekrarlayayim aslinda kirislerde bahsedilen/gorulen o kesme catlaklari aslinda ASAL CEKME CATLAKLARIDIR yani asal gerilmelerden olusan cekme kuvvetlerinin olusturdugu cekme catlaklaridir.Bunu tekrar belirtme istegi duydum. Betondaki soguk derz konusunda dunyadaki ulkelerde bir zorunluluk maddesi bulunmaz amerikan yonetmeliginde (aci) bahsettiginiz o durumda sadece bir oneri niteligindedir ve tartismaya aciktir ki bu yuzden oneridir. Ileriki yillarda bu onerinin degistirilecegi yada kaldirilacagi kanaatindeyim ki calismakar makaleler bu yonde. Akliniza hicbir zaman şu gelmesin:Bu Amerikan yonetmeliginde veya x ulke yonetmeliginde boyle yaaziyor demek ki dogrusu bu, . Boyle bir durum söz konusu degil, boyle dusunmekte dogru degil. Ilk aci sartlarina bakin, birde guncel aci sartlarina bakin.Ne kadar farkli diyeceksiniz. Sonuc olarak soguk derz olacak, bu kesin. Cunku binamizin tamamini tek parca dokmeniz mumkun degil. Derzi orada birakmak, burada biirakmak diye bir zorunluluk yok, tedbirler belli ki acikladim zaten. NEREDE BIRAKIYORSAK DERZIMIZI TEDBIRIMIZI ALIP TEKNIGI uygulayacagiz. Benim burada anlattiklarim davranis ve kesit tesirlerine gore bir yaklasim, boyle bir zorunlulukta zaten mevzuatta yok. Bu ve bunun gibi konulati bu sekilde degerlendirmemiz gerek.. Gorusleriniz/dileklerinizicin tesekkur ediyorum
Bu konuda kendi capimda calismalarim var(teorik). Ayrica Gazi universitesi teknolji fakultesi(Nursultan Kadryv, Salih Yazicioglu nun soguk derz uzerine betonun egilme ve dogrudan cekme uzerine calismasi, makalesi) , Ege unv de Zehra Turanin Betonda soguk derzin mekanik ve kirilma davranisina etkisinin incelenmesi gibi guzel calismalar mevcut, bunlarida incelemelisiniz ki bu calismalar laboratuvar deneylerinide kapsamakta. Bilmemiz gereken şu: moment denilen kuvvet aslinda bildiginiz gibi bir cekme/basinc kuvveti. Konuyu egilme elemani yada kesme elemani olarak degerlendirmek getrkmekte. Momentin maximum oldugu yerde ise bu cekme kuvveti malum buyuk degerde ve kirislerde kesite dik durumda. Kirislerde kesme kuvvetinden dolayi olusan catlaklar ise aslinda ASAL CEKME GERILMELERIDIR(bunu arastirin),Dolayisiyla momenti onemsemeden kesme kuvvetine gore derz karar vermek dogru bir yaklasim olmasa gerek. Tekrarlayayim aslinda kirislerde bahsedilen/gorulen o kesme catlaklari aslinda ASAL CEKME CATLAKLARIDIR yani asal gerilmelerden olusan cekme kuvvetlerinin olusturdugu cekme catlaklaridir.Bunu tekrar belirtme istegi duydum. Betondaki soguk derz konusunda dunyadaki ulkelerde bir zorunluluk maddesi bulunmaz amerikan yonetmeliginde (aci) bahsettiginiz o durumda sadece bir oneri niteligindedir ve tartismaya aciktir ki bu yuzden oneridir. Ileriki yillarda bu onerinin degistirilecegi yada kaldirilacagi kanaatindeyim ki calismakar makaleler bu yonde. Akliniza hicbir zaman şu gelmesin:Bu Amerikan yonetmeliginde veya x ulke yonetmeliginde boyle yaaziyor demek ki dogrusu bu, . Boyle bir durum söz konusu degil, boyle dusunmekte dogru degil. Ilk aci sartlarina bakin, birde guncel aci sartlarina bakin.Ne kadar farkli diyeceksiniz. Sonuc olarak soguk derz olacak, bu kesin. Cunku binamizin tamamini tek parca dokmeniz mumkun degil. Derzi orada birakmak, burada biirakmak diye bir zorunluluk yok, tedbirler belli ki acikladim zaten. NEREDE BIRAKIYORSAK DERZIMIZI TEDBIRIMIZI ALIP TEKNIGI uygulayacagiz. Benim burada anlattiklarim davranis ve kesit tesirlerine gore bir yaklasim, boyle bir zorunlulukta zaten mevzuatta yok. Bu ve bunun gibi konulati bu sekilde degerlendirmemiz gerek..
Yapı kimyasalları çözümlerinden hiç bahsetmemişsiniz. Ayrıca soğuk derz için hesapladığınız donatının ankrajında epoksi kullanılması gerekmez mi ? hangi standartlarda epoksi kullanılması gerek?
Gerekebilir. Kayma gerilmelerini hesaplayarak da bu tahkikatı yapabilirsiniz. Her şeyi size bu adamın öğretmesi beklenemez. Okuldaki hocalarınız bir halt öğretmediyse sn Çelikkollu'nun suçu nedir? 15 dk lık videoda bu kadar şeye değinilebilir ancak. Mantık basit: soğuk iş derzi yeri kesit tesislerine göre belirlenir ve ankrajı için de gereki önlemler alınır (yüzey pürüzlendirilmesi, yüzeyin tahta,çivi gibi inşaat malzemelerinden temizlenmesi, derz donatılarının kullanılması ki iki dökümü radye plaklarda sehpa donatıları aynı zamanda kayma gerilmelerini de karşılar vb gibi gibi...)
Ahmet bey merhaba, soğuk derz donatı hesabında, Vr>Vd ile ilgili bir şart var sanırım. Vr= Awf (donatı kesit alanı) x fyd x k (yüzey pürüzlülük katsayısı) > vd= 0,2 x fcd x b x h (beton kesiti) şartı gerekli değil midir?
Soğuk derz, kayma ile ilgili bir olaydır. (fcd yerine fctd kullanımı daha anlamlı olur) Perde-döşeme yük aktarımında sürtünme kesmesi tahkiki var, fakat diğer birleşim elemanları için böyle bir tahkikat yönetmelikte yok. Tasarım kesme kuvveti hesabının 0.2 fcd b h ile bulunduğunu ilk kez sizden görüyorum. Eğik basınç çatlaklarına mani olmak için kesme kuvvetinin azamisi belirlenir onun da formülü "0.85.fck^0.5 b.d" dir. Tasarım kesme kuvveti uç bölgedeki momentlerden elde edilir, gevrek göçmenin engellenmesi için de kapasite hesabı (sargı donatısı katkısı) uç momentlerden elde edilen kesme kuvvetine göre kıyas edilerek yapılır. Kaldı ki kolon kiriş birleşim bölgesi kesme güvenliği hesabı aynı zamanda bir kayma gerilmesi tahkikadır. Bu hesaplamada alt ve üst donatıların kapasitesinden oluşacak kesme (kayma) kuvvetleri, kolonun saplanan yüzeyi ile kirişin yüksekliğinin (bj ve h) çarpımı ile çıkan kesme kapasitesinin kıyaslanması ile değerlendirilir. Bildiğimiz gibi To denilen Yunan harfi kayma gerilmesini temsil etmekte ve To=P/A dır. Buradaki A denilen kayma alanı da birleşim bölgesindeki kolonun kiriş ile olan münasebetindeki birleşim alanıdır. bj denilen terim, kirişin eksenel bölgesinden kolona en yakın olan uzaklığın iki katını temsil etmekte. h ise bildiğimiz gibi kolonun kiriş doğrultusundaki mesafesi. Bu alan ne kadar çok büyür ise, yani bj ne kadar çok artarsa (ki bu da kirişin kolona tam ortadan saplanması ile mümkün hale gelir), h ne kadar büyürse kayma gerilmeleri paydada bulunan A dan ötürü küçülecek ve birleşim bölgesi kesme/kayma gerilme ve kuvvetleri güvenli tarafta kalacaktır. Sonuç olarak ekstra kayma hesabı yapmak isterseniz, tabii ki yapabilirsiniz. Kirişsiz döşemelerdeki perde-döşeme birleşimindeki sürtünme kesmesi hesabını kolon-kiriş-döşeme birleşimlerinde de basit el hesabı ile yapabilirsiniz. Mü harfi ile adlandırılan tek döküm-pürüzlü yüzey-pürüzsüz yüzey gibi katsayılar ile çıkacak sonucu fyd×as hesabının da üzerine ekleyerek böyle bir tahkikata başvurabilirsiniz.
Endüstri Meslek liselerinde "Yapı Bilgisi " dersi var ve tabii ki kitapları da var. Yarım kalan beton dökümleri hakkında neler yapılmalı venasıl yapılmalı hakkında detaylı bilgi ve şemaları var. Ahmet bey hem düşünme mantığınız hem de verdiğiniz bilgiler çok hatalı ve yanlış. Bir yapı elemanı sadece momente maruz kalmaz aynı zamanda kesme kuvvetlerine de maruz kalır. Lütfen araştır ve sen de öğren bu işleri. Mühendiz olarak taşıyıcı elemanların tamamının tasarımını sistem olarak çok az mühendis arkadaşlar öğrenebildi sebebi de çok açık, olayın tümünü hala beraber düşünme bececerisine hala sahip olamadılar. İşte deprem bölgesinde yaşananlar ortada. Hala doğru dürüst bir taşıyıcı sistem tasarımı yapamayan mühendis ordusu, strüktür bilgisi olmayan mimarlar ve şehri nereye kurduğunu bilmeyen sehir plancıları ve yerel otorite. Artık ünüversitelerde teori anlatılırken realiteden kopmadan soyut dünyalara dalmadan bu işler yapılsa sanırım daha iyi bir mühendislik bilgisi verilmelidir. Lütfen uçuk çözümlerle youtube u kirletmeyin önce araştırıp oğrenin sonra problemlere çözüm önerisi ortaya koyun. Hala Betonarme perde duvarın ne işe yaradığını bilmeyen mühendilerle dolu ülkemiz. Yaşadığımız deprem bize şunu net öğretti: 1. Malzemelerin sınırını geçen çerçeve deplasmanı sisteme kalıcı hasarlar vermektedir ve kaotik yükler altında bu malzemeler beton olarak ezilmekte donatı olarak da beton gibi kopmaktatır. Sebebi net Kırılgan sert çelik ve sınırlarının çok üstünde zorlanan beton elelmanlar. Üstte Kolon kiriş birleşim noktaları ve altta kolon döşeme noktaları. Ardından sonuç olarak pert bina stoğu ve ülkemizin her ciddi depremde yıllarca birikimlerinin yok olması sonucuna varmaktayız. Mühendislik çok ciddi bir konudur ve bunu yapabilecek kişiler müellif olma yetisine sahip olmalıdır.
İnşaat mühendisi olduğunuza emin misiniz? Yoksa, mühendis olmayarak mı böyle bir yorumda bulundunuz? Mühendis olarak bu yorumu yaptıysanız, durum daha vahim görünüyor. Yapı tasarımında sınır değerlerin kullanımı (gerilme dayanımı) bundan 50 yıl öncesine dayanıyordu. Bugün kullanılan yöntem plastisite teorisidir. Sünek tasarlanan bir yapıya etkiyecek yatay kuvvet yapının rijitliği ile sınırlıdır ve plastik mafsalların dönme kapasitesi ile enerji yutumu gerçekleşir. Senin malzeme dayanımın 100 kn olsun, plastisite teorisine göre bu eleman 200 kn kuvveti de karşılar, yeter ki kapasite tasarım ilkesine ve sünek tasarım kurallarına riayet edilsin. "Malzeme sınırı" diye bir kavram, bunun içindir ki kabul edilemez. Bir kesitin ne kadar döneceği, şekil değiştireceği bellidir, dolayısıyla göçme mekanizması da mühendis tarafından belirlenir. Böyle mühendislik dışı yorumlarla kimseyi küçümseyemez, aşağılayamazsınız. Kanımca, sizin daha öğrenecek çok şeyiniz var. Ahmet Çelikkolu'yu yıllardır takip ederim, iyi bir mühendistir, piyasada mühendisim diye gezinenleri cebinden çıkarır. Çelikkolu'nun videolarında mühendislik dışı bir emare şimdiye kadar göremedim, ta ki onun videolarının birine yapılan abuk sabuk yorumlardan birine denk gelene kadar. Sonuç olarak, emeğe saygı duymuyorsanız, bari bilime saygı duyun derim.
Bu değerli bilgiler için çok teşekkürler.
şefim harika bilgiler, bu şekilde okulda öğretilen teorik bilgilerle sahadaki uygulamaların mühendislik tanımlamaları çok güzel bir öğretme yöntemi devamını bekliyoruz😊
👍👍👍👏👏👏👏
Merhaba Ahmet Bey, soğuk derz bırakılma bölgesi Türkiye'de genellikle mesnet bölgesinde, eğilme momentinin az olduğu bölgelerde yapılmakta. Eğilme momentinin az olduğu bölgede de kesme kuvveti en yüksek değerlerde oluyor. Alman ve Amerikan Beton Enstitüleri, soğuk derz bırakılma bölgelerinin kesme kuvvetinin minimum olduğu bölgelerde (bu da eğilme momentinin yüksek olduğu bölgeye tekabul etmekte) bırakılmasını öneriyor. (ACI 308-08 6.4.3) Sizin uygulamalarınızda (sanırım ben yanlış anladım) kirişlerde mesnet bölgesine yakın yerde soğuk derz uygulamasını öngörüyorsunuz. Soğuk derz öncesi zeminin pürüzlü olması veya eğimli olması aderans açısından sağlıklı bir şey ama bu işlemin eğilme momentinin sıfıra yakın olduğu yerde yapılması bence doğru değil. İngiliz yönetmeliği de böyle uygun görüyor.
Çalışmalarınızın devamını diliyorum. Saygılarımla...
Doğrusu bu zaten.Kirişlerde soğuk derz momentin maksimum olduğu yerde bırakalır.O bölgede beton çekme almaz.Ama malesef kirişlerde Türkiye’de ezbere momentin sıfır olduğu noktada bırakılıyor.Çok büyük yanlış.
@@hturan29 Kesinlikle öyle. Zaten çatlamış kesite göre hesap yapıyoruz. Çekme bölgesi büyük oranda çekme donatıları tarafından karşılanıyor. Bizimkiler nasıl oldu, nereden öğrendiler bilmiyorum ama derz bölgesini kesme kuvvetlerinin en yoğun olduğu yere denk getiriyorlar.
@@BLADE31620707 Kolonla karıştırılıyor büyük ihtimalle.Orda momentin sıfır olduğu yerde bırakılıyor soğuk derz.Tabi biz imalat aşamasında bırakamıyoruz.Çok yüksek kolonlar dökersek iki döküm yaptığımız zamanlar oluyor.Orada iki kere soğuk derz yapmak zorunda kalıyoruz.Yaptığımız ikinci soğuk derzi orta bölgeye yakın yerde bırakırız.Çünkü kesme kuvveti kolon boyunca sabit.Momentte kolonun alt ve üst kısmında maksimum.
Yorumlar
Yorum ekleyin...
İnşaat Mühendisi Ahmet Çelikkollu
0 saniye önce
Bu konuda kendi capimda calismalarim var(teorik). Ayrica Gazi universitesi teknolji fakultesi(Nursultan Kadryv, Salih Yazicioglu nun soguk derz uzerine betonun egilme ve dogrudan cekme uzerine calismasi, makalesi) , Ege unv de Zehra Turanin Betonda soguk derzin mekanik ve kirilma davranisina etkisinin incelenmesi gibi guzel calismalar mevcut, bunlarida incelemelisiniz ki bu calismalar laboratuvar deneylerinide kapsamakta. Bilmemiz gereken şu: moment denilen kuvvet aslinda bildiginiz gibi bir cekme/basinc kuvveti. Konuyu egilme elemani yada kesme elemani olarak degerlendirmek getrkmekte. Momentin maximum oldugu yerde ise bu cekme kuvveti malum buyuk degerde ve kirislerde kesite dik durumda. Kirislerde kesme kuvvetinden dolayi olusan catlaklar ise aslinda ASAL CEKME GERILMELERIDIR(bunu arastirin),Dolayisiyla momenti onemsemeden kesme kuvvetine gore derz karar vermek dogru bir yaklasim olmasa gerek. Tekrarlayayim aslinda kirislerde bahsedilen/gorulen o kesme catlaklari aslinda ASAL CEKME CATLAKLARIDIR yani asal gerilmelerden olusan cekme kuvvetlerinin olusturdugu cekme catlaklaridir.Bunu tekrar belirtme istegi duydum. Betondaki soguk derz konusunda dunyadaki ulkelerde bir zorunluluk maddesi bulunmaz amerikan yonetmeliginde (aci) bahsettiginiz o durumda sadece bir oneri niteligindedir ve tartismaya aciktir ki bu yuzden oneridir. Ileriki yillarda bu onerinin degistirilecegi yada kaldirilacagi kanaatindeyim ki calismakar makaleler bu yonde. Akliniza hicbir zaman şu gelmesin:Bu Amerikan yonetmeliginde veya x ulke yonetmeliginde boyle yaaziyor demek ki dogrusu bu, . Boyle bir durum söz konusu degil, boyle dusunmekte dogru degil. Ilk aci sartlarina bakin, birde guncel aci sartlarina bakin.Ne kadar farkli diyeceksiniz. Sonuc olarak soguk derz olacak, bu kesin. Cunku binamizin tamamini tek parca dokmeniz mumkun degil. Derzi orada birakmak, burada biirakmak diye bir zorunluluk yok, tedbirler belli ki acikladim zaten. NEREDE BIRAKIYORSAK DERZIMIZI TEDBIRIMIZI ALIP TEKNIGI uygulayacagiz. Benim burada anlattiklarim davranis ve kesit tesirlerine gore bir yaklasim, boyle bir zorunlulukta zaten mevzuatta yok. Bu ve bunun gibi konulati bu sekilde degerlendirmemiz gerek..
Gorusleriniz/dileklerinizicin tesekkur ediyorum
Bu konuda kendi capimda calismalarim var(teorik). Ayrica Gazi universitesi teknolji fakultesi(Nursultan Kadryv, Salih Yazicioglu nun soguk derz uzerine betonun egilme ve dogrudan cekme uzerine calismasi, makalesi) , Ege unv de Zehra Turanin Betonda soguk derzin mekanik ve kirilma davranisina etkisinin incelenmesi gibi guzel calismalar mevcut, bunlarida incelemelisiniz ki bu calismalar laboratuvar deneylerinide kapsamakta. Bilmemiz gereken şu: moment denilen kuvvet aslinda bildiginiz gibi bir cekme/basinc kuvveti. Konuyu egilme elemani yada kesme elemani olarak degerlendirmek getrkmekte. Momentin maximum oldugu yerde ise bu cekme kuvveti malum buyuk degerde ve kirislerde kesite dik durumda. Kirislerde kesme kuvvetinden dolayi olusan catlaklar ise aslinda ASAL CEKME GERILMELERIDIR(bunu arastirin),Dolayisiyla momenti onemsemeden kesme kuvvetine gore derz karar vermek dogru bir yaklasim olmasa gerek. Tekrarlayayim aslinda kirislerde bahsedilen/gorulen o kesme catlaklari aslinda ASAL CEKME CATLAKLARIDIR yani asal gerilmelerden olusan cekme kuvvetlerinin olusturdugu cekme catlaklaridir.Bunu tekrar belirtme istegi duydum. Betondaki soguk derz konusunda dunyadaki ulkelerde bir zorunluluk maddesi bulunmaz amerikan yonetmeliginde (aci) bahsettiginiz o durumda sadece bir oneri niteligindedir ve tartismaya aciktir ki bu yuzden oneridir. Ileriki yillarda bu onerinin degistirilecegi yada kaldirilacagi kanaatindeyim ki calismakar makaleler bu yonde. Akliniza hicbir zaman şu gelmesin:Bu Amerikan yonetmeliginde veya x ulke yonetmeliginde boyle yaaziyor demek ki dogrusu bu, . Boyle bir durum söz konusu degil, boyle dusunmekte dogru degil. Ilk aci sartlarina bakin, birde guncel aci sartlarina bakin.Ne kadar farkli diyeceksiniz. Sonuc olarak soguk derz olacak, bu kesin. Cunku binamizin tamamini tek parca dokmeniz mumkun degil. Derzi orada birakmak, burada biirakmak diye bir zorunluluk yok, tedbirler belli ki acikladim zaten. NEREDE BIRAKIYORSAK DERZIMIZI TEDBIRIMIZI ALIP TEKNIGI uygulayacagiz. Benim burada anlattiklarim davranis ve kesit tesirlerine gore bir yaklasim, boyle bir zorunlulukta zaten mevzuatta yok. Bu ve bunun gibi konulati bu sekilde degerlendirmemiz gerek..
Yapı kimyasalları çözümlerinden hiç bahsetmemişsiniz. Ayrıca soğuk derz için hesapladığınız donatının ankrajında epoksi kullanılması gerekmez mi ? hangi standartlarda epoksi kullanılması gerek?
Gerekebilir. Kayma gerilmelerini hesaplayarak da bu tahkikatı yapabilirsiniz. Her şeyi size bu adamın öğretmesi beklenemez. Okuldaki hocalarınız bir halt öğretmediyse sn Çelikkollu'nun suçu nedir? 15 dk lık videoda bu kadar şeye değinilebilir ancak. Mantık basit: soğuk iş derzi yeri kesit tesislerine göre belirlenir ve ankrajı için de gereki önlemler alınır (yüzey pürüzlendirilmesi, yüzeyin tahta,çivi gibi inşaat malzemelerinden temizlenmesi, derz donatılarının kullanılması ki iki dökümü radye plaklarda sehpa donatıları aynı zamanda kayma gerilmelerini de karşılar vb gibi gibi...)
@@47801552 odtüden selamlar bu arada
Hocam fctk=1, 92 çıkar
Ahmet bey merhaba, soğuk derz donatı hesabında, Vr>Vd ile ilgili bir şart var sanırım. Vr= Awf (donatı kesit alanı) x fyd x k (yüzey pürüzlülük katsayısı) > vd= 0,2 x fcd x b x h (beton kesiti) şartı gerekli değil midir?
Soğuk derz, kayma ile ilgili bir olaydır. (fcd yerine fctd kullanımı daha anlamlı olur) Perde-döşeme yük aktarımında sürtünme kesmesi tahkiki var, fakat diğer birleşim elemanları için böyle bir tahkikat yönetmelikte yok. Tasarım kesme kuvveti hesabının 0.2 fcd b h ile bulunduğunu ilk kez sizden görüyorum. Eğik basınç çatlaklarına mani olmak için kesme kuvvetinin azamisi belirlenir onun da formülü "0.85.fck^0.5 b.d" dir. Tasarım kesme kuvveti uç bölgedeki momentlerden elde edilir, gevrek göçmenin engellenmesi için de kapasite hesabı (sargı donatısı katkısı) uç momentlerden elde edilen kesme kuvvetine göre kıyas edilerek yapılır. Kaldı ki kolon kiriş birleşim bölgesi kesme güvenliği hesabı aynı zamanda bir kayma gerilmesi tahkikadır. Bu hesaplamada alt ve üst donatıların kapasitesinden oluşacak kesme (kayma) kuvvetleri, kolonun saplanan yüzeyi ile kirişin yüksekliğinin (bj ve h) çarpımı ile çıkan kesme kapasitesinin kıyaslanması ile değerlendirilir. Bildiğimiz gibi To denilen Yunan harfi kayma gerilmesini temsil etmekte ve To=P/A dır. Buradaki A denilen kayma alanı da birleşim bölgesindeki kolonun kiriş ile olan münasebetindeki birleşim alanıdır. bj denilen terim, kirişin eksenel bölgesinden kolona en yakın olan uzaklığın iki katını temsil etmekte. h ise bildiğimiz gibi kolonun kiriş doğrultusundaki mesafesi. Bu alan ne kadar çok büyür ise, yani bj ne kadar çok artarsa (ki bu da kirişin kolona tam ortadan saplanması ile mümkün hale gelir), h ne kadar büyürse kayma gerilmeleri paydada bulunan A dan ötürü küçülecek ve birleşim bölgesi kesme/kayma gerilme ve kuvvetleri güvenli tarafta kalacaktır.
Sonuç olarak ekstra kayma hesabı yapmak isterseniz, tabii ki yapabilirsiniz. Kirişsiz döşemelerdeki perde-döşeme birleşimindeki sürtünme kesmesi hesabını kolon-kiriş-döşeme birleşimlerinde de basit el hesabı ile yapabilirsiniz. Mü harfi ile adlandırılan tek döküm-pürüzlü yüzey-pürüzsüz yüzey gibi katsayılar ile çıkacak sonucu fyd×as hesabının da üzerine ekleyerek böyle bir tahkikata başvurabilirsiniz.
Endüstri Meslek liselerinde "Yapı Bilgisi " dersi var ve tabii ki kitapları da var. Yarım kalan beton dökümleri hakkında neler yapılmalı venasıl yapılmalı hakkında detaylı bilgi ve şemaları var. Ahmet bey hem düşünme mantığınız hem de verdiğiniz bilgiler çok hatalı ve yanlış. Bir yapı elemanı sadece momente maruz kalmaz aynı zamanda kesme kuvvetlerine de maruz kalır. Lütfen araştır ve sen de öğren bu işleri. Mühendiz olarak taşıyıcı elemanların tamamının tasarımını sistem olarak çok az mühendis arkadaşlar öğrenebildi sebebi de çok açık, olayın tümünü hala beraber düşünme bececerisine hala sahip olamadılar. İşte deprem bölgesinde yaşananlar ortada. Hala doğru dürüst bir taşıyıcı sistem tasarımı yapamayan mühendis ordusu, strüktür bilgisi olmayan mimarlar ve şehri nereye kurduğunu bilmeyen sehir plancıları ve yerel otorite.
Artık ünüversitelerde teori anlatılırken realiteden kopmadan soyut dünyalara dalmadan bu işler yapılsa sanırım daha iyi bir mühendislik bilgisi verilmelidir. Lütfen uçuk çözümlerle youtube u kirletmeyin önce araştırıp oğrenin sonra problemlere çözüm önerisi ortaya koyun. Hala Betonarme perde duvarın ne işe yaradığını bilmeyen mühendilerle dolu ülkemiz.
Yaşadığımız deprem bize şunu net öğretti:
1. Malzemelerin sınırını geçen çerçeve deplasmanı sisteme kalıcı hasarlar vermektedir ve kaotik yükler altında bu malzemeler beton olarak ezilmekte donatı olarak da beton gibi kopmaktatır. Sebebi net Kırılgan sert çelik ve sınırlarının çok üstünde zorlanan beton elelmanlar. Üstte Kolon kiriş birleşim noktaları ve altta kolon döşeme noktaları. Ardından sonuç olarak pert bina stoğu ve ülkemizin her ciddi depremde yıllarca birikimlerinin yok olması sonucuna varmaktayız.
Mühendislik çok ciddi bir konudur ve bunu yapabilecek kişiler müellif olma yetisine sahip olmalıdır.
İnşaat mühendisi olduğunuza emin misiniz? Yoksa, mühendis olmayarak mı böyle bir yorumda bulundunuz? Mühendis olarak bu yorumu yaptıysanız, durum daha vahim görünüyor.
Yapı tasarımında sınır değerlerin kullanımı (gerilme dayanımı) bundan 50 yıl öncesine dayanıyordu. Bugün kullanılan yöntem plastisite teorisidir. Sünek tasarlanan bir yapıya etkiyecek yatay kuvvet yapının rijitliği ile sınırlıdır ve plastik mafsalların dönme kapasitesi ile enerji yutumu gerçekleşir. Senin malzeme dayanımın 100 kn olsun, plastisite teorisine göre bu eleman 200 kn kuvveti de karşılar, yeter ki kapasite tasarım ilkesine ve sünek tasarım kurallarına riayet edilsin. "Malzeme sınırı" diye bir kavram, bunun içindir ki kabul edilemez. Bir kesitin ne kadar döneceği, şekil değiştireceği bellidir, dolayısıyla göçme mekanizması da mühendis tarafından belirlenir. Böyle mühendislik dışı yorumlarla kimseyi küçümseyemez, aşağılayamazsınız. Kanımca, sizin daha öğrenecek çok şeyiniz var. Ahmet Çelikkolu'yu yıllardır takip ederim, iyi bir mühendistir, piyasada mühendisim diye gezinenleri cebinden çıkarır. Çelikkolu'nun videolarında mühendislik dışı bir emare şimdiye kadar göremedim, ta ki onun videolarının birine yapılan abuk sabuk yorumlardan birine denk gelene kadar.
Sonuç olarak, emeğe saygı duymuyorsanız, bari bilime saygı duyun derim.