Risale-İ Nurda Geçen Bu Hadis Uydurma mı? | AHMET KURUCAN
Вставка
- Опубліковано 17 вер 2024
- Risale-i Nur'da geçen, namaz kılarken önünden geçen bir çocuğa Allah Resulü'nün (s.a.s.) beddua ettiği ve çocuğun ömür boyu yürüyemediği doğru mudur? Doğru ise, bunu İslam'ın genel ilkeleri ve Peygamberimizin şefkati ile nasıl bağdaştıracağız? Hadis hangi kaynakta geçiyor? Sahih mi? Uydurma mı? Eğer uydurma ise, Bediüzzaman gibi birisi neden bu rivayeti kitabına koymuştur?
Bizi Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Eposta: akurucan35@gmail.com
/ akurucan35
/ akurucan35
/ akurucan
/ ahmet.kurucan
#AhmetKurucan #risaleinur #hadis
Allah üstadımızdan razı olsun ki bize böyle güvenilir bir kaynak bıraktı. Bu sayede bize birçok şeye ilaveten ahir zamana uygun ehl-i sünnet bakışı verdi ve Risale-i Nur da geçen hadislerin sıhhati için bir sened oldu. Gelelim sizin şefkat ve Kadı-i iyaz yorumuna. Bediüzzaman hazretleri sıhhat noktasında bir sorun görseydi sonradan birçok yeri tashih ettiği gibi tashih ederdi.
@@Prog2012 Etmemis??? Olamazmi? Insanlik hali. Hataya hata yanlisa yanlis diyemedikten sonra kurulan hayali dunyadan cikmak ve gercek hayatla bulusmak mumkin olmaz.
@@adamw.3281 Bu video edep noktasında zaten sıkıntılı. Video da geçtiği gibi kad-ı iyazdan copy paste edecek kadar bir zekaya ve hafızaya malik birinden ve iman, İslam için kendini yok etmiş birinden bahsediyorsunuz. Önce kalibrasyon düzgün olmalı. Yoksa elbette peygamber ler bile zelle yapmış.
Arı su içer.bal akıtır yılan su içer.zehir akıtır Allah bizleri ulemaisuun şerrinden muhafaza etsin
Beyânatınıza bin maşallah kardeşim
Âmin
Yazık. Bu kadar kolay konuşmak. Peygambere bu işi yakıştırmayıp Allah’a yakıştırmak nasıl olacak. Allah küçük çocuğu öldürmesini kabul edip bunu peygambere yakıştırmamak ilginç geldi.
Zor bir konuyu büyük bir titizlikle ele alıp açıkladığınız için öncelikle teşekkür ederim. Risale-i Nur okuyan pek çok kişinin zihninde kalan, ancak genellikle "Üstat Bediüzzaman yazmışsa bir bildiği vardır" diyerek geçiştirilen bir meseleyi ele almış olmanız oldukça kıymetli. Bu gibi konuların yazıldıkları dönemin sosyolojik, ekonomik ve siyasi şartları çerçevesinde, kullanılan bilimsel yöntemlerle değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Böyle bir bakış açısıyla eserin yazıldığı dönemde yazarın karşılaştığı zorluklar ve etkileyen koşullar daha iyi anlaşılabilir ve metnin asıl mesajı daha net bir şekilde ortaya çıkabilir. Ancak, eserlere rasyonel ve analitik bir yaklaşım getirilmesi, manevi ve derin anlamlar yükleyen bazı kesimler tarafından eleştirilebilir ve bu tarz bir bakış açısı kabul edilmeyebilir.
Açıklamalarınız üzerine aklıma gelen bir diğer soru ise şu: Peygamber sevgisiyle dolu bir şahsiyet olan ve bu hassasiyeti eserlerinde açıkça ortaya koyan Bediüzzaman, neden sahih olmayan ve peygamberin çocuklara olan merhametini sorgulayan bir hadisi ele almıştır? Verdiğiniz açıklamalar değerli olsa da, bu konuda ortaya çıkan sorulara henüz tam anlamıyla tatmin edici bir yanıt verilmediğini düşünüyorum.
Bu bağlamda, yeni nesillere din eğitimi verirken kişileri yüceltmekten ziyade, onların fikirlerini ve prensiplerini anlamaya yönelik bir eğitim anlayışına yönelmemiz gerektiği sonucuna varabilir miyiz? Böyle bir yaklaşımın genç kuşakların dini konuları daha sağlıklı bir şekilde anlamalarına katkı sağlayabileceğini düşünüyorum.
Ancak, kişisel olarak, derin manevi ezoterik anlam yuklemeli bir yaklaşımın eserde anlatılan daha önemli tevhid gibi konularda genç nesillerin şüpheci bir tavır geliştirmesine, güven unsurunun zedelenmesine neden olabileceğini ve insanların eserin içeriği yerine yazarın şahsiyeti üzerinden değerlendirme yaparak kutuplaşabileceğini düşünüyorum. Bu da, ilmi konuları daha az önemli hale getirebilir ve grup kimliği ile karşıtlıkların demagoji yoluyla öne çıkmasına, hatta eserin tamamen göz ardı edilmesine ve fikirlerin unutulmasına yol açabilir.
Son olarak, Mektubat'taki "Mucizat-ı Ahmediye" risalesinde yer alan hadislerin bilimsel temelde yeniden gözden geçirilmesi gerekliliği her geçen gün daha fazla hissediliyor. Peygamber'in (AS) ayı ikiye bölme mucizesinin tarihi bir perspektif ile ele alınıp, Risalelerde bu olayın neden "altın ve zebercetle yazılsa değer" şeklinde nitelendirildiğinin daha derinlemesine açıklanması gerektiğini düşünüyorum.
Hakkın hatırı alidir hiç bir hatıra feda edilmez.. sosyoloji vs gelenin keyfi vs.. bu işin sonu alınamaz.. bid a Lara kapı aralanmış aralalanacağı kadar.. çok dikkatli olunması gereken bir zamandayız.. saygılar..
Zaten sizde takdir edersiniz ki Üstad Hazretleri en çok hücum edilen konuları merdane ele almış.. yok varsaymamış veya maslahatçılık yapmamış..
Zaten hep bu maslahatçılık degilmi ki yaşanan bu trajediler.. keyfiyet ve kemiyet muvazenesi korunamadğı bir vakıa.. acizane..
Bu mesele 19.mektup ta 13.isaret in 8.misalinde 6.çocuk olarak geçiyor.13.isarette peygamberimizin duasıyla veya temasıyla veya nefesiyle vs.hasil olan şifalar bahsedilirken,8.misalde hususen çocuklara dair sefkatini ifade eden mucizeler bahsedilirken 6.cocuk olarak bu mucize geçiyor.peygamberimiz gaybı goren gözüyle çocuğun uhrevi istikbaline ait fayda gozetilmis olabilir.bu fayda mülahaza edilirken müşriklerin peygamberimizin namazını dalgaya almalarına karşı onları korkutarak mucizeyle onlara tebliğat yapmış olabilir.
Cehennem in varlığı Allah'ın şefkatine nakisemidir yoksa rububiyetinin lazımımıdır.Nihayet Celali cemal içinde görmekte lazım.savaslar,depremler, sakatlıklar Allah'ın rahmetiyle bağdaşmaz mı yoksa ebediyet yolcuları için mal tedarikimidir
@@adamw.3281 Nazik ve edebi olarak harika bir tenkid ama Ebû Dâvud, Salât: 110, Buharî, Menakıb, 37 hadislerine bir bakın. Aklınız bu hadisleri kabul etmiyor ama bir dinde, bir mezhepte, bir tarikatta ve hatta bir cemaatte bulunmak bunların tümünü iman ile benimsemeye bağlıdır. Hadis bazlı ve kütübü sitteye bağımlı doktrinimizde bu türden eleştiriler bilmem ki neye yarar. Sadece akıl ve Furkan esaslı doktrin demir leblebi gibi çiğnenmesi imkansız bir şeydir. Talibi olduğunuz gerçekten çok zor ama aynı zamanda kolaydır. Hayrolsun.
Risale-i Nur da hiç bir yanlış yoktur. Lütfen böyle şeyler ile meşgul olup safi zihinleri bulandırmayın. Çünkü Bediüzzaman bilmediği şeyi yazmaz. Rasulullah'ın aleyhissalatu vesselam kim benim ağzımdan yalan söylerse cehennemdeki yerini hazırlansın hadisinide 19 mektubun başında belirtmiş
Ne alakası var, her şey açıklığa kavuşturulabilir, saklarsan şüphe çekersin
Hocam Allah razı olsun.
Bu kisacik videonun içinde ilmin lezzetini tattık.
Hem araştırma, hem eleştirel düşünce, hem sorgulama, hem bir kaç açıdan bakma, hem aktarım hem bireysel kanaat..
Şahsım adına bu pişirdiğiniz yemekten çok lezzet aldım.
Normalde bu özellikleri barındıran ilmi dersler de çok lezzetli ama saatler alıyor. Dolayısıyla her zaman mümkün olmuyor. Sizin bu videoda, kısa süre almasına rağmen hepsini buldum. Elbette arkasında yılların emeği ve soruya cevap vermek için ayrılmış saatler var.
Allah razı olsun soruyu sorandan, sizden ve vesile olan herkesten.
Kehf suresinde Hızır ve Musa (as) kıssasında geçtiği gibi mülk ve melekut alemi durumu olduğuna inanıyorum. Ayrıca üstad hz o hadisi şerifi kabul edip yazdırıyorsa, onun kanaati benim için muteberdir. Yorumunuz için size de teşekkür ederim.
Hz.Hızır, Hz.Musa'ya (as.) ne demişti: ' Hafsalanın almadığı şeye nasıl sabredeceksin?' O elbette bir temsildi. Şimdi de bir çok insan hafsalasının almadığı şeyi malesef reddediyor. Halbuki reddetmek yerine bilmiyorum demek ilmen daha makul olurdu.
Harika bir yorum Allah razı olsun. Bazı meseleler gerçekten zannettiğimizden çok farklı
@@psikofizik6396 Tşk ederim.Sizden de Allah razı olsun.
Klasik kaynaklarımız yeniden ele alınıp hallaç edilmezse islam aleminin bugünkü halinin islahı mümkün değildir. Bununla beraber büyüklerin büyüklükleri ve samimiyetleri ayrı bir konu olmalarına rağmen onların eserleri ve kararları sorgulamalardan uzak değildir.
Hocaefendi bunu çok güzel şekilde yapmış ve yapmakta onun her yazdığını okudunuz mu? Bu şekilde topu taca atıp sorumluluktan kaçmak olmaz mı?
@@BeklenenBahar Ne demek istediğiniz tam net değil! Hocaefendi yaklaşık 20 sene önce kendisi söylemişti: Hadislerin bugünün bilişim teknolojilerini kullanarak onların sıhhatlerini tekrardan ele almak gerektiğini.
@@Sadik_Beyy selam
Hadislerin demekle bu hadisi şerifi mi kastetmiş.. bir taç daha@@Sadik_Beyy
Haddinizi aşmayın
Risale-i Nur yazıyorsa doğrudur
Bir Yanlış varsa o da size aittir!
Görüşlerinize katılmıyorum .Bizim anlamdığımız hikmetler olabilir .Hadise sahih değil demek yanlış.Sade Türkçe ile konuşsanız birde ikide bir ingilizce araya girdirmeyin hiç doğru bulmuyorum Sadece insanların kafası bulanıyor Zaten okumuyoruz birde böyle şeyler
Bir Sual: Deniliyor ki: Sen çok şeylere mütevatir dersin, halbuki biz onların çoğunu yeni işitiyoruz. Mütevatir birşey böyle gizli kalmaz?
Elcevab: Ülema-i Şeriat yanında çok mütevatir ve bedihî şeyler var ki, onlardan olmayana göre meçhuldür. Ehl-i hadîs yanında da çok mütevatir var, sairlerin yanında âhâdî de olmuyor ve hâkeza... Her fennin ehl-i ihtisası, o fenne göre bedihiyatı, nazariyatı beyan edilir. Umum halk ise, o fennin ehl-i ihtisasına itimad eder, teslim olur veya içine girer, görür. Şimdi haber verdiğimiz hakikî mütevatir veya manevî mütevatir veya tevatür hükmünde kat'iyyeti ifade eden vakıalar, hem ehl-i hadîs, hem ehl-i şeriat, hem ehl-i Usûlüddin, hem ekser tabakat-ı ülemada hükmünü öyle göstermiş. Gaflette bulunan avam veya gözünü kapayan nâdanlar bilmezlerse, kabahat onlara aittir. Mektubat ( 141 )
İmam Gazali yada said nursi nin eserlerinde eğer yanlışlıkla zayıf yada uydurma bir rivayet olabilir. Bu o şahısların yaptığı işleri küçük göstermez. Herkes yanlış bir şeyi doğru sanabilir bu şahıslar da hareketli geçen hayatlarında senedini arastirmadiklari bir rivayeti doğru kabul etmiş olabilirler. Benim tutumum böyle bir durumda onları yerin dibine vurmak yada hatasız görüp hatasını reddetmek değil sadece o işte yanılmış görüp asıl onun imza eserlerine ve hizmetlerine hürmete devam etmektir
@@canhukuk5390 lutfedersiniz beyim.. Koca imamlar hadis kaynağına bakmadı zamane hocaları çözdü işi oh ne ala.. yahu irhasatla ilhamla yazılan ve yazdirildı denilen eser hakkında biraz temkinli olalım lütfen..
@Can kardeşim yanlış düşündüğünüz kanaatindeyim. 100 bin kişinin bakıp okuyup ve zahirde bir beddua varmış gibi görüp hadislikten çıkartmaya çalıştığı hadisi koskoca Üstad düşünemedimi? Özelliklemi aldı kitabına?
@@ozgurkaya493dusunememis olabilir. Üstad hatasız biri değil. Onun sözlerine tahkik etmeden inanmak zorunda değiliz. Aksine tahkik etmek gerekir. Bu tahkik elbette çokbilmislik ve terbiyesizlik şeklinde olmamalı. Ama onu hatadan berî bir kusursuz şahıs gibi gösterme gayretine de düşmemeli. Denge ve itidal yani. Ha ayrıca ustad zaten 19. Mektupta diyor ki eğer rivayette hata varsa hadisi bil mana nazarıyla bakılsın. Hadisi bilmana caizdir diyor. Yani sozlerini tam hatırlamadığını ama bu manada bir şeydi demenin caiz olduğunu söylüyor. Yine 19. Mektupta bunların bir kısmını kuvvetsiz saysak da yine kuvvetsiz diyemeyiz. Çünkü, kavî ile ittifak eden kavîleşir. Diyerek bahsettiklerinden bazılarının "kuvvetsiz " yani zayıf olabileceğini varsaydığını görüyoruz. Ayrıca hakkin hatırı âlîdir diyen said nursi değil miydi ki biz hakkın hatırı yerine onun hatrini âlî tutalım.
@@ozkanturan1071evet o harika yetenekli koca imamlar senedine bakmadı ve kabul ettiler. Hüccetül islam imam gazali dâhi bir insandır. Eserlerinde zekanın aklın ahlakın inancın piriltilarini görürsünüz. Ama onun ihyasinda bir sürü uydurma olduğu bilinen rivayet vardır. Demek ki deha da olsan hata yapabiliyorsun. Saidi nursi gibi fotografik hafızaya sahip ve doğrudan imana gelen saldırılara karşı savunma yapan kitaplarına hizmetine davasına durusuna hayran olduğum bir kisi de hata yapabiliyor. Bu onu küçültmez. İnsan hata yapar. Saidi nursi hazretlerinin ismet sıfatı mi var? Yazdirildi derken allah izin verdi bu çağda böyle misyonda bir kitap yazmayı diyor. Yoksa hatasız bu kitap vahiy gibi inanın demiyor. Yazdirildi derken orada kibre girmemek için Allah ihsan etti demek istiyor da siz ne anlıyorsunuz. Saidi nursi hatasız değildir. Risalei nur hatasız değildir. Bu risaleri nurun harika bir eser olmadığı anlamına gelmez. Ustad da nihayetinde imtihana tabi bir insandır. Kendisi ben nefsimi herkesten ziyade nasihate muhtaç görüyorum demiyor mu? Kraldan çok kralcı olmayın lütfen
@@ozgurkaya493hz ibrahim de hz ismaili kesmeye götürdü allaha güvenin elçisine güvenin üstad said nursiye güvenin gerisi boş
Dönemin şeyhul İslami merhum Mustafa Sabri efendiye merhum nursiyi neden darul hikmeti İslamiye.ye aza olarak aldınız
Cevaben demiş zamanımızın hadis sahasındaki en muteber otorite o idi demiş
Biraz dikkat
Ahmet hocam çoook hakkaniyetli analizler ,işte her hakikatın taassub ve tarafgirlikle yorumlandığı bir zamanda.🎉🎉🎉🎉
Peki kk. de Hz. Musa kıssasında, bir çocuğun ileride anna babasına isyankar hayırsız biri olacağı gerekçesiyle öldürülmesini nasıl yorumluyorsunuz hocam?
Şu risalenin başındaki esaslar çok mühimdirler. Hem şu risaledeki ehadîs, hemen umumen eimme-i hadîsçe makbul ve sahih olmakla beraber, en kat'î hâdisat-ı risaleti beyan ediyorlar. O risalenin mezayasını söylemek lâzım gelse; o risale kadar bir eser yazmak lâzım geldiğinden, müştak olanları onu bir kerre okumasına havale ediyoruz...
Said Nursî
Mektubat - 88
Bu adam Ustadın dediği risale başındaki esasları anlamamış ve şu risaledeki ehadîs, hemen umumen eimme-i hadîsçe makbul ve sahih dediğini gözden geçiryor…
Herseyi düz akılla anlamak zor. Hz. Peygamber öyle demiş ve sonuç öyle olmuşsa zaten bu bir mucizedir. Bu durumu şefkatle değil hikmetle anlayabilirsiniz bence. Hikmeti de herzaman anlamak mümkün değil bence.
Risale okuyucularının çoğu nakilci. Kur an okur gibi okuyup ne aldık diye istişare ediliyor. Tenkite pek çoğu kapalı. Onun için hadislerin sıhhatini tartışmaları zor
Sen hiç risale okuyucularının tenkitl, risale okuduğunu gördünmü? Bunlar, orada yazan izahatlerin nerdeyse tamamını mutlak doğru kabul ederek okuyorlar hatta günümüz Türkçesine çevrilmesine bile tahammülleri yok hatta bana gerçek Türkçenin risalelerdeki Türkçe olduğunu kabul ettirebilmek için o kadar çok ısrarla anlatıp izahat yapmışlardiki hayretler içerisinde kalmıştım. Birşeye aşırı derecede bağlanmak insanları maalesef taassuba götürüyor.
@@yasincakir8948Maalesef kapalı devre ve güdük bir okuma yapılıyor
Ne biliyorsun da hadisin sıhhatını tartışacaksın. Hayatını hadis ilmine veren zatları ile iki meal okuyarak tenkit edeceksin, onların görmediğini göreceksin, heyhat. Ahir zamanda ilim cahillerin elinde kaldı, herkes müfessir, herkes muhaddis oldu.
@@yasincakir8948en iyi tenkidi zamanın savcıları yapmıştı, haklarını yememek lazım, yerlerini boş bırakmamak lazım.
Değerli Hocam ne olur ama ne olur....Gördüğünüz hakları Aali tutun ve bize ketmetmeden aktarın, ...Zira üstad bile , kendisini de içine alarak bir kıstas verirken ne aşkın körlüğü ne de maslahati yaklaşımın isabetsizliği sizi söylemekten geri koymasın lütfen....
"Hiçbir müfsid ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür. Evet, kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim. Veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyleyse, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte, size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. (Mihenk burada şeriattır.) Eğer altın çıktıysa kalbde saklayınız. Bakır çıktıysa, çok gıybeti üstüne ve bedduayı arkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz."
MÜNAZARAT
Ahmet Bey , açıklamalarınız ve emeğiniz için çok teşekkür ederim. Sizi dinlerken cismi halen genç olan İslamın 1500 yıllık elbisesini de yenilediginide görüyorum. Yorumlara baktığımda Allah affetsin ama tutuculuk ve bağnazlık görüyorum. Bu hareket Üstad dan başlayıp buraya kadar hep tazeliğin ve zamanın çocuğu olma gerçeğinin tezahürü oldu. Bugünse yerinde sayma ve eskiyi olduğu gibi kabul etmenin sınavını veriyor. ( Hayrolsun inşallah) Hz. Üstadım Risalei Nurda buyuruyor ki " Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Mihenge vurunuz " Ben sormuyordum nedenini ve ne içinini .. Ama benim evladım soruyor..Sizin gibi insanlara çok ihtiyacımız var. Devam ediniz. Yoksa çocuklarımızın o elbiseyi giymeme tehlikesi var..
S.A. Ahmet Hocam, ben Prostat Kanseri ameliyatı oldum, prostatım alındı, 3 yıldır kaçırdığım için kilot bez kullanıyorum, sahibi özürlüyüm, Kuran’ı mahrecleri ile tecvit li öğrenmek için Asım kıratı üzerine bir Hocaefendi den ders almaktayım. Ancak şöyle bir sorun var” her derse mutlaka abdest alıp öyle gelmemi istiyor, ben ise mazuriyetimi beyan edip sadece vakt girince namaz için abdest alıyorum, onun dışında abdest alamıyorum” dememe rağmen israr edince bende dersi birakıyorum dedim.
Prostatını aldırınca aklı başına gelir.Allah sizede şifa versin.
Bu ders aldığınız Hoca’ya; “Neden, neye dayanarak” bunda ısrarının, kendince önemini sordunuz mu? Degerli büyüğüm veya kardeşim… Kuru kuruya ısrar etmiyordur heralde… Bu detayı da bilerek Ahmet Hocam’dan olması gereken ve/veya olası ihtimaller içeren cevabı rica etsek….
@@Doktorand_SuleymanKutsi Hocanın "kendince önemi" olsa ne olur. Mazaretin büyüklüğü ortada.
@mobile4519 cevap yazan degerli kardesim; o hocanın NEYE DAYANDIĞINI, KAYNAĞININ NE OLDUĞUNU, EZBERE Mİ SÖYLÜYOR YOKSA BİR MÜHİM DELİLİ Mİ VAR (bilmediğimiz bir kaynak mı var acaba, öğrenme bakımından) ; BU DETAYI BİLMEDEN, BU SORUNUN AÇIKLAMASINI kim yaparsa yapsın; EKSİK, MESNEDİ SAĞLIKSIZ, AYAKLARI SAĞLAM BASMAYAN, YANLIŞ BİR CEVAP VERİLMİŞ OLUR… Mazeret tabiki ortada, ama CİDDEN CEVAP VERECEK KİŞİ İÇİN Ne önemi var denemez, siz neye göre dediniz ki kardeşim? Sanırım direk ilk aklınıza gelişiyle bu yorumu yazdınız… sorduğumuzun; önemsiz olduğunu ne anlamda veya niçin dediniz açıklarsanız bizahmet….
Bu ifadeler üstadı yükseltmez alçaltır
Su baslik altinda SorularlaRisale web sayfasinda da bahsediyor
"Peygamber Efendimizin, bir çocuğa beddua etmesini nasıl değerlendirmeliyiz?"
Orada da guzel aciklamalar mevcut. Merak edenler icin.
Lütfen bu web sitesini tavsiye etmeyelim
@@nedimpolat731 Neden?
@@BeklenenBahar Sadece bu süreçte bu sitede Hizmet Hareketi hakkında aleyhte propaganda yaptıkları için..
@@nedimpolat731 cevabınız için teşekkür ederim.
Yalnız yaptıkları güzel şeyler var onlardan istifade etmede sakınca yok.
@@BeklenenBahar sizin bileceğiniz bir iş. Ben bana küfredenden bir şey almak istemem. Taaki özür dileyinceye kadar.
Ahmet hocam açıklama için çok teşekkür ediyorum. Üstad Mucizatı Ahmediye risalesinin başında ihtar bölümünde, yanımda hadis kitabı yok. Rivayet ettiğim hadislerde metinlerde hata olabilir, düzeltilsin veya hadis bil mana denilsin diyor.
Rabbim ne muradiniz varsa versin insallah. Her okudugumda ya buda olumu diyordum ama korkuyordum ya dogruysa diye. Iyiki varsiniz iyiki sizleri taniyoruz. Rabbime hamdusenalar olsun.
Bu mesele 19.mektup ta 13.isaret in 8.misalinde 6.çocuk olarak geçiyor.13.isarette peygamberimizin duasıyla veya temasıyla veya nefesiyle vs.hasil olan şifalar bahsedilirken,8.misalde hususen çocuklara dair sefkatini ifade eden mucizeler bahsedilirken 6.cocuk olarak bu mucize geçiyor.peygamberimiz gaybı goren gözüyle çocuğun uhrevi istikbaline ait fayda gozetilmis olabilir.bu fayda mülahaza edilirken müşriklerin peygamberimizin namazını dalgaya almalarına karşı onları korkutarak mucizeyle onlara tebliğat yapmış olabilir.
Cehennem in varlığı Allah'ın şefkatine nakisemidir yoksa rububiyetinin lazımımıdır.Nihayet Celali cemal içinde görmekte lazım.savaslar,depremler, sakatlıklar Allah'ın rahmetiyle bağdaşmaz mı yoksa ebediyet yolcuları için mal tedarikimidir.
güzel bir cevap olmuş anlayana
Güzel bir cevap olmuş
Çok yararlı bir videoBeni konunun kendisinden ziyade burada anlatılan ilmi macera teferruatlı ilmi gayretler heyecanlandırdı
Cok emin konusmussunuz bence sizi degil ustadi dinlemek lazim diye dusunuyorum dinleyiciler lutfen sorularla risale ye baksinlar orda hadis alimlerinin yorumlarini okusunlar . Keske boyle kafalarin karisik olduhu bir donemde mucizati ahmediyenin guzelliklerinden bahsetseydiniz orda edendimizin sahabeyi kiramin guseliklerini genc dimaglara aktarsaydiniz bu yaptiginizin kime ne faydasi oldu inanmayanlar imana mi geldi inananlar supheyemi dustu …
Değerli Hocam Mevzu çok önemli Hepimizin aklına geliyordu Rabbim Ebeden Razı Olsun.
Allah Razı olsun hocam ; umarım bir gün Ramazan aylarında gündeme gelen oruçlu iken ciklet ciğnenirmi vs.. sorularından bu gibi konularda cevaplar duyabiliriz. İNŞALLAH Amin
19. Mektup’un başında “Hem şu risaledeki ehâdis, hemen umumen eimme-i hadîsçe makbul ve sahih olmakla…” diye belirtilmiş. Acaba bizim bilmediğimiz başka sahih kabul edilen kaynaklarda mı görmüş? Üstad Hz’nin okuduğu bütün eserlerin tespiti yapıldı mı acaba?
Yıllar yıllar önce Mucizati Ahmediye risalesini okurken benzer bir soru benim de aklıma gelmişti.
Ama kimseye soramamıştım.
Gerçekten Allah razı olsun.
Hocam çok aydınlatıcı oldu, Allah razı olsun 🤲🏻
Namazda çocukları sırtına alan, bir çocuk ağlayınca kısa ayetler okuyan Efendimiz ile bu rivayeti örtüştürmek zorlama olur.
Gazzali okuduğumda bu çelişkiyi çok daha fazla yaşamıştım.
Sayın hocam. Risaleler güzel eserler. İnsanlara çok faydası var. Ben de çok faydasını gördüm. fakat risale'nin sahibi bizim gibi bir beşerdir. O da yanılabilir. araştırmadan soruşturmadan sözlerinin içerisine akla mantığa uygun uygun olmayan hadis diye dolaşan bir şeyi eklemiş olabilir. Bu bir hatadır bu bir yanlıştır. Bunu kabul etmek o eserleri alçaltmaz, aksine yüceltir. İmam Gazali gibi bir deryanın yastığıgi ihya adındaki eserde dahil bu tür hadisler olduğu bir gerçektir.
Yani üstadın yanlışını müdafaa etmeye çalışmak, onu yanlış konumlara itebilir. Allah Resulü bile kendi fikrine dayalı kararlar aldığında Ashâb-ı kıram onu eleştirme cesareti gösteren insanlardı. eğer biz Allahın elçisi dışında insanların yaptığı hataları eleştirmez dile getirmez isek, bunu tartışmaz isek o kişiyi ya da eseri putlaştırmış oluruz ki Allah korusun bu çok kötü bir durumdur.
Evet üstadın eserleri güzeldir, o bir düşünce adamıdır, o bir hadis Salmiya da bir müfessir ya da bir fakih ya da bir dil alemi değildir. İslam'a hizmet etmek için bu yolu tercih etmiştir. O da pek ala yanılabilir, bu onu aşağı düşürmez, samimiyetini ortaya koyar.
Üstadın hiçbir zaman hiçbir eserinde kendisinin hata yapmaz bir insan olduğu konusunda en ufak bir cümlesi dahi geçmez. Üstadın eserlerine hatasız gözüyle yaklaşırsa eğer, işte onu kuran seviyesine çıkarmış oluruz ki bu musibetin en kötüsüdür.
Bu duygu ve düşüncelerimi burada yazmak istedim. Hiç kimseyi aklamak ya da karalamak gibi bir niyetim yok.
Sadece Kur'an dışında kalan kaynaklara nasıl yaklaşmamız gerektiğine dair bir fikir vermek istedim.
Okuyalım, istifade etmeye çalışalım, ama yeri geldiğinde eleştirmesini bilelim.
Fakat eleştiriyi yaparken de ilmi dayanaktan yoksun, eleştiriler yapmayalım. Bakın bu hocamız ne kadar güzel konuyu ele almış. Tebrik ediyorum kendisini.
Eleştirmek için de ilimle donanımlı olmak gerekir.
Tabi buradaki ilim hangi ilim, peygamberlere verilmiş olan ilim. Nedir o peygamberlere verilmiş olan ilim. Vahye dayalı ilim. Bu Hazreti Musa döneminde Tevrat'tı, i̇sa döneminde tevrat ve İncildi bu dönemde de Allahın son kitabı Kur'an'dır.
Kur'an'ı anlamadıkça, derinliğine nüfuz etmedikçe ilim sahibi olma şansınız yoktur.
Bunun için de Kur'an'ı anlayacak bir takım başka bilgilere ihtiyacımız olacak.
Bunların başında iyi bir Arapça bilgisi, iyi bir Arapça sözlük bilgisi, iyi bir cahiliye şiirlerini çözme yeteneği, iyi bir belagat, ve fesahat bilgisi, iyi bir hadis bilgisi, ve muteber tüm tefsirleri taramış olmak.
İşte arkadaşlar bu saydıklarım yoksa, sadece onun bunun yazdığı ve hallerden çevirilerden besleniyorsak, emin olun yapacağınız hiçbir değiştirin, ya da kabulün hiçbir anlamı olmayacaktır.
Çünkü bütün yanlışları ve doğruları ortaya koyan tek bir kaynak vardır: o da Allahın kitabıdır.
Peki yukarıda saymış olduğumuz bilgileri herkes edinebilir mi? Çok kolay değil.
O halde imanın da samimiyetinde ihlasında tereddüt etmediğimiz ve yukarıdaki bilgiler konusunda donanımlı, kur'an'ı çok iyi anlamış insanların Rehberliğine ihtiyacımız var.
O halde yukarıdaki bilgilere sahip olmadan Arapçayı bilse dahi insanların Kur'an ı tam anlamıyla doğrudan anlama şansları yoktur.
Fakat şunu da gözardı etmemek gerekir: kur'an ' ın içinde yer alan ayetlerden bir bölümü muhkem ayetlerdir. Bu tüm ayetler kolayca anlaşılabilir, kapalı değillerdir, on kişinin onu da içinde bir fitne fesat yoksa aynı sonucu çıkaracak aynı şekilde anlayacaktır:
"Ey iman edenler vakitli olarak namaz size farz kılındı" şeklindeki ayet her herkes tarafından aynı şekilde anlaşılır.
Fakat Kur'an'da bir takım ayetler de vardır ki onlara "müteşabih" ayetler adlı yerilir. Ne demektir bunlar? Mahkeme olmayan ayetler, ilimde derin olan âlimlerin dahi yorumlayamayacakları, anlamını ve özünü sadece Allahın bilebileceği ayetlerdir. Bu ayetleri kurcalayamayız, yorum yapamayız, eğer böyle davranacak olursak bizi buna iten eden içimizdeki hastalık ve Müslümanları birbirine düşürme fitnesinden başka bir şey değildir.
Kur'an-ı Kerim'in bir ayetinde "bilmiyorsanız bilenlere sorun" demesinin de hikmeti budur.
Sözün kısası, bilmiyorsak, susacağız yorum yapmayacagiz, ve yorum yapmayı açıklamayı da işin ehline bırakacağız arkadaşlar.
Bu mesajımı okuyan herkese saygılar ve selamlar
Allah razı olsun
Üstad Hazretleri Mektubat'ta şu şekilde bir mucize naklediyor:
"Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü vesselam namaz kılarken hırçın bir çocuk namazını katedip geçtiğinden Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm اَللّٰهُمَّ اقْطَعْ اَثَرَهُ (Allah'ım onun izini (ayağını) kes.) demiş. Ondan sonra çocuk daha yürüyememiş, öyle kalmış, hırçınlığının cezasını bulmuş." (Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, On Üçüncü İşaret)
Mektubat'ta zikredilen bu mucize aynı zamanda Sünen-i Ebu Dâvud'da ve Kadı İyaz'ın Şifâ-i Şerif'inde de rivayet edilmektedir.
Ebû Dâvud'da geçen rivayet şu şekildedir:
Said bin Gazvan hac dönüşü Tebük'e gelmişti. Yere oturtulmuş sakat bir adam gördü. Yanına yaklaştı, niçin bu hâle düştüğünü sordu. Sakat adam şöyle dedi:
"Sana bir hadis haber vereceğim, fakat ben sağ oldukça benden duyduğunu kimseye söylemeyeceksin. Hadise şöyle:
"Resulullah Tebük'e geldiğinde bir hurma ağacının önüne inmişti. 'Şu ağaç bizim kıblemizdir.' buyurdu. Ve hurma ağacına dönerek namaza durdu. Ben daha o zaman çocuktum. Koşarak geldim. Sütre olarak duran hurma ağacı ile onun arasından geçtim. Bunun üzerine Resulullah: 'O bizim namazımızı kesti, Allah da onun ayağını kessin.' dedi. O günden bugüne kadar ayağa kalkamaz oldum.” (Ebû Dâvud, Salât: 110)
İbni Hibban'ın rivayetinde bu çocuğun Büsr bin Râî el-Amr adında birisi olduğu belirtilmektedir. Mektubat'ta geçen hadisin Arapça metni İbni Hibban'ın rivayetinden alınmıştır. (bk. Sahihu İbni Hibban, 8/152)
Allah razı olsun güzel bir Açıklama olmuş
Allah razı olsun Hocam hürmetler 😊
Hocam, Çok doyurucu bir program olmuş. Teşekkür ederim.
Bediüzzaman Darül Hikmet-i Islamiyede hadis alimi olarak bulunuyor diye okumustum bir yerde.
Doğru duynussun. Bunlar Kur'an ve hadis ilminde Bediüzzaman hazretlerinin ayağının tozu bile olamazlar. Hadlerini aşıp büyük vebale gidiyorlar. Zannederim hocaları direk olarak Bediüzzaman hazretlerini tenkit edemediği için bunların vasıtasıyla güya Bediüzzaman da hatalar yapmıştır dolayısı ile bizim hocamız daha iyidir demeye getiriyorlar. Vasıtasız olarak her daim Peygamberimizden hakikat dersini alan Bediüzzaman hazretlerinin O'nun (ASM) yapmadığı bir şeye yaptı demesi, söylediği bir sözü söyledi demesi mümkün olabilir mi. Üstelik yüce Peygamberimizin benim söylemediğim bir sözü söyledi diyenler cehennem den yerini hazırlasın mealindeki hadisini bilen biri bunu yapabilir mi?
Çok tebrik ve teşekkürler değerli hocam,..
Hey Hat! Müceddidlerin, hadis ravilerinin bile sorgulandığı bir zamanda imanımızı muhafaza et. Bizleri nefis, cinni ve insi şeytanların şerrinden muhafaza et!
Mücedid hata etmez diyorsun varsın olsun Peygamber bir masum çocuğa gereksiz yere beddua etmiş olsun,bu hadis uydurma ise ki öyle,müceddiniz! baltayı taşa vurdu sanırım
Edep yahu derler. Keşke bu kadarda hadimizi aşmasak.....
Ayrıca tez hazırlayan arkadaşın Risale i nur içinde 135 hadis bulmasını aktarmışınız böyle bir yanlış aktarımın nasıl bir vebal olduğunu düşünüp titreyin Risale i nurun kudsî kaynakları eserinde sh 207 den 917 ye kadar tam 710 sh hadis bölümü alınmış mehaz meal ve delillerle ispat edilmiş külliyatta 1087 hadis geçtiği ve diğer 2 eserdekilerle beraber 1146 hadis var bu kadar hadis varken 135 hadis var demek büyük bir iftiradır ve bu videonun iyi bir niyet ile yapıldığı söylenemez
Güzel bir konuya değinmiş hocam Allah razı olsun
Çok yazık Allah'tan korkmayan..
Ekser Buharî, Müslim, Beyhakî, Tirmizî, Şifa-i Şerif, Ebu Nuaym, Taberî gibi kitablardan naklediliyor.
Halbuki bu nakilde hata olsa -hadîs olduğu için- günah olması lâzım geldiğinden, kalbim titriyordu.
Fakat anlaşıldı ki inayet var ve şu risaleye ihtiyaç var.
İnşâallah sahih bir surette yazılmıştır.
Şayet bazı elfaz-ı hadîsiyede veya râvilerin isminde bir yanlış bulunsa, tashih edilerek müsamaha ile bakmalarını ihvanlarımdan rica ediyorum.
Mektubat - 196
allah razı olsun
Emeklerimiz için teşekkürler hocam.
Belki burada şu ifadeyi kullansanız Üstad’ın bu hadisi neden sonraki değerlendirmelerinde Mücizât-ı Ahmediye’den çıkarmadığını daha iyi anlamış oluruz:
Sonuçta Üstad’ın yaşadığı tecrit, hapis gibi durumlarımdan ötürü bütün hadis kaynaklarına ulaşma gibi bir lüksü yoktu. Süleymaniye yada diğer kütüphanelere gidip el yazması eserleri tekrar inceleme imkanı olmadı. Dolayısıyla fotoğrafik hafızasında bulunan bilgilerle bu eserleri yazdı(rdı).
Hocam Allah sizden razı olsun ❤
Hadis âlimlerinin bu husustaki açıklamaları şu şekildedir:
"Önce şöyle bir sual akla gelmektedir: Namaz kılanın önünden bir insanın geçmesiyle namaz bozulmaz, öyleyse Peygamberimiz (asm) neden beddua etmiştir? Diğer taraftan, çocuğun henüz mükellef sayılacak bir yaşta olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda çocuk, niçin böyle bir cezayı hak etmiştir?"
Bu sualleri sıralayan âlimler şu ihtimalleri zikrederek izahlarda bulunmaktadırlar:
- Her şeyden önce, bu çocuğun bir müşrik çocuğu olduğu kuvvetle muhtemeldir. Resulullah Efendimiz (asm)'in namaza durduğunu gören müşrikler, onun namazını ifsat etmek maksadıyla çocuklarından birisini tahrik edip onun (asm) önünden geçmesini tembih etmişlerdir. Onların bu haince planlarını fark edip gören Peygamber Efendimiz (asm), İslamın izzetini göstermek ve onların kötü niyetlerini defetmek için, çocuğun o hale gelmesini bir mucize olarak göstermiştir.
- Diğer bir ihtimal, bu çocuk her ne kadar çocuk görünüşlü ise de büluğ çağına gelmiş olduğundan, Resul-i Ekrem Efendimiz (asm), çocuğun, önünden kasti olarak geçtiğini anlamış ve böyle bir bedduada bulunmuştur. (eş-Şifâ, 1/632)
Allah razı olsun hocam hayırlı günler
Allah razı olsun Ahmet hocam
Kolay gelsin iyi yayınlar ve iyi çalışmalar diliyorum değerli hocam
Harika izah. Mükemmel. Allah razı olsun.
Bu değerlendirme çok önemli bir değerlendirme. Ama Üstad gibi birinin bu tarz hadisleri nazara almaması düşünülemez. Gerçi yoğunlaştığı konu açısından meseleye baktığını söylemişsiniz. Bu da bir yorum.
Risale-i Nur sizin bakış açınıza sığmaz!
bir rivayetin sıhhatı risale de geçtiği için değildir. Sizin usulü hadisle ilgiline bilgilerinizi gözden geçirin
Sizin khk’lı hadis doçenti arkadaşınız bu hadisin sahihliğine dair bir kritik yapabilirken, zamanın bedîsi iltifatına layık görülmüş bir müçtehidin bunu yapmamış ya da yapamamış olmasını anlayamadım maalesef.
Hem ayrıca Bediuzzaman hazretleri, risalelerde işlediği konu hakkında kaynak olarak bu hadisi örnek gösterirken; ne size bunu soran profesörün, ne sizin, ne benim, ne de belki de bizim gibi başkalarının yaşadığı bu tatminsizliği yaşamamış demek ki.. öyle ya eğer yasasaydı muhakkak ki bu hadisin, o hadis doçenti arkadaşınız gibi enine boyuna kritğiji yapar, ve sizin bizim ulaştığımız sonuca o da ulaşırdı
Allah razi olsun
Allah razı olsun çok değerli hocam❤
Üstadımız Bediuzzaman diyorsa NO PROBLEM
'' Çok biliyorsa kendisi yazsın artiz ''
En son yazdığınız hatıralar içeren kitabjnız sanıyorum adı Hatırdan Satıra kitabınızı okurken sonlara doğru bir paragrafta bu konu bir kaç cümleyle geçmişti ve çok merak etmiştim…
Bu anlatımla kısmende olsa sorularıma cevap buldum…
Güzel ve yerinde bir anlatımdı çok teşekkürler…
Iyi yayinlar hocam
Sanki insan Alim olunca Hiç hata yapmaz gibi bir bakış açısı var Cemaatte onca hadis aliminin süzgecinden geçmiş uydurma demişler uydurmadır değilse bile çoğunluğun sözüne itibar etmek gerek
sırf âlemlere rahmet olarak gönderildiği
âyetle sâbit
ve hayâtıyla ispatlı bir zâtın
zâhiren şefkat ve merhametle télif edilemeyen hareketleri karşısında ...
Ve ma erselna diyor orda. Göndermedik diyor yani. Ayrıca kitabı Muhammed'e verdik diye bir ayette yok. Ezbercilikten kurtulun. Kitabı 1400 sene öncesine hapsetmeyin artık.
Dinimizin ve elbette Peygamber Efendimizin genel mantık ve ahlak anlayışına uymayan rivayetler yorumlanmalı ve tevil edilmelidir. Aynen kabul etmek doğru olmaz..(Akıl ile Nakil çatışırsa Nakil tevil edilir)
Teşekkürler
Teşekkür ederim çok güzel bir konuyu izah etmişsiniz
BSN ve RSN toptan eleştirilmiyor. Ele alınan ilgili “hadis” in tenkidi yapılıyor. Bir sözün, hadis olup/olmadığının eleştirilmesi, Nebi’ye ümmet olmanın gereğidir. Allah razı olsun Ahmet hocam. Videonun bağlamı bu, gerisi teferruattır, bana göre..
Teşekkürler hocam. Çogumuza -demekki sadece ben dusunmuyormusum bunu- dedirten bir yayin olmuş...
Görmedigim hissetmedigim birşeyi yazmadım diye bir sözü var
Saygı duyuyorum görüşlerinize ama hiç katılmıyorum
Allah razı olsun hocam❤
Peygamber (s.a.v.) bir gün Tebük’te bir hurma ağacının yanında konaklamış ve 'Bu (hurma ağacı), bizim kıble (cihetindeki sütre) mizdir.' buyurmuş, sonra da namaza durmuştu. Ben de çocuk hâlimle koşarak geldim ve Peygamber’le hurma ağacının arasından geçtim. Bunun üzerine Peygamber de: 'O, bizim namazımızı kesti, Allah da onun izini kessin!' buyurdu. Ben de bugüne kadar bir daha ayağa kalkamadım."
Her iki hadiste de meçhul raviler vardır. Birinci hadiste bir meçhul ravi varken, ikincisinde iki ravi meçhuldür. Bu yüzden her iki hadis de zayıftır.
Said Nursî, bu hadisi Mucizat-ı Ahmediye Risalesi’nde nakletmiş, dolayısıyla olayı Peygamberimizin mucizelerinden biri olarak takdim etmiştir. Oysa, Peygamber (s.a.v.)’in mucizeleri böyle zayıf rivayetlerle ispatlanmaktan müstağnidir.
Hızır as. Kıssasındaki hadiseye benzer bir sey de olabilirdi, hadisle ilgili olay Allahu alem
❤
Bu da şuna net işarettir:Bediüzzaman da bir beşer unutmayalim,her beşerin hataları vardır.Risale i Nuru olduğu gibi Kuran olarak kabul edilmemeli.İfrat ve Tefrit dengesi çok onemli
thanks
Teşekkürler hocam
Bir şeyin bulunamaması olmadığı anlamına mı gelir? Bütün dünyayı dolaşıp tüm kaynaklara baktınız mı? Malum dinimizi tahrife uğradığı bir dönem geçti!
Cok ufuk açıcı bir paylaşım olmuş. Ayni Hadisi şerifi ben de okumuştum. Bana da acımasızca gelmişti.. Iyi ki varsınız, Allah hizmetinizi mizana koysun 👍👍👍
Hz Peygamber efendimizin Ehlıbeytını brakıp yanlış kaynaklarda ıslamıyetı araştırırsanız olacağı budur
Danke!
Okey de ne oluyor😅
Aynen😂
Ahmet hocam diline sağlık bu konuda sahihi buharide daha geniş ve makul izah olduğunu biliyorum orayada bakmanızda fayda vardır
Ahirete iman önemlidir. Cehaletini kabul karanlıktan kurtulmanın ilk şartıdır.
Rabbim ebeden razı olsun
Allah razı olsun hocam
Hz hasan ve HZ Huseyin in efendimiz namaz kilarken sirtina ciktigina dair rivayetlerde var. Budurumda efendimizin bir cocuga boyle beddua etmesi sahih bir hadis olarak gelmiyor banada…
Haşa ve kellâ…
Allah ın rahmetinin bütün kainatı kaplamasıyla beraber, Ebucehil ler ve Ebuleheplerin varlığı bir hakikattir..
Ahmet efendi şimdiye kadar bunu anlamış olmanız gerekirdi..
Siz dünyada yaşanan şu zulümleri iliğinize kadar hissetmiş biri olarak, Allahım onun gücünü elinden al dediğiniz kimse yok mu ??
Efendi !
Kaç yerde yazdım .. yine tekrar ediyorum..
Amelde yapılan hata affedilir ..
Ama itikatta yapılan hata affedilmez ..
-Tevbe ediniz-
Risale i nur talebesi olduğunuzu düşünüyorsanız, risale i nura tam intisab ediniz ..
Risale i nurdaki hakikatler,kendisine intisab etmiş kişileri tamamen bağlar ..
Hem dikkatinizi çekerim risale i nur yazılmadı…. YAZDIRILDI ..
Bir de Ahmet bey !
Hallacı mansur un şehit edilmesinin nedenini bir araştırınız …
İdâm edilmesinde o çağın büyük evliyalarının bile imzasının olduğunu,hayretle göreceksiniz ..
Hallac hakkında anlatılan hikayeler netice itibarı ile doğru olmakla beraber, aslında iptidai noktada yaptığı bir hata vardır..
O da şu ki ; Kainatta küfrü icra eden bir gurubun da her zaman var olduğunu hep kabul etmemeye çalışmış …
Çünkü enel hak dediği için
Bir nevi ,
La mevcude illâ hu
Sekir haline girmişş..
Hal bu ki , sadece cennette kazurat yok ..
Öyle değil mi ?
Siz o prf ağabeyinize bir sorun..
Son dönemde yaşananlar aklının almadığını ,aklına aldırmış mı ? 😊
Efendimiz as. Bir hadisi şerife buyuruyor ..
Benim bir ismim de, Mahfi dir..
Kötü şeyleri mahfederim ..
Hem
Bediüzzaman,düşünememiş.. 😊
Sizin kadar bilememiş..😊
Çağının bozuk çarklarına takılmış …
Demiş Ehmet gelir benim yanlışlarımı düzeltir 😊
Hakikaten risale i nur a karşı olan itikat bozukluğundan dolayı büyük tokat yemişsiniz
Va esefâ ! 😥
TEVBE EDİNİZ ! Kardeşim
Tevbe ediniz ! 😥😥😥
❤❤❤Allah ebeden razi olsun
Üstad ikimilyon hadîsleri senedleriyle ezberlemiştir
Abi bu kadar ulvi bir meselede bana konuşma hakkı düşmez fakat ben üstadın bir çok hadis âlimi den daha iyi olduğunu inaniyorum. Efendimizin her hali ve tavrının arkasında hikmetler olduğunda inancımız kavi. O bir çocuk için ayağı kırılsın dediyse bunun arkasında nice hikmetler vardır. Gençliğinde ve büyüdüğünde vereceği zararların önüne geçmiştir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Hz. Musa a.s Hızır a.s yolculuğunda aynı şeyi görebiliriz. Bu Allah'ın adaletsiz olduğunu değil bilakis çok adaletli ve ne kadar şefkatli olduğunu gosterir.
Dememişse de iftira olur. Dinin temel ilkelerine de aykırı bu tavrı adı üstünde çocuk. Namazgaha işiyen Bedevi’ye olan hoşgörüsünü okuyun
İyi yayınlar dilerim
Ben buna kanaat getırdımkı şii kaynaklarını okuyup arastırıp okumayanın dını bılgısı yarımdır
Kehf Suresi 74. Ayet. : Bir çocuğa rastladılar. O zat çocuğu öldürdü. Musa bunu görünce, “Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın öldürdün, öyle mi?” diye çıkıştı. “Gerçekten çok korkunç bir iş yaptın sen.”
Burada geçen ayette bir çocuğun öldürülmesi ile Peygamberimizin bir çocuğa (bed)dua etmesi arasındaki ne gibi fark var. lütfen bunu da yorumlar mısınız. ?
Mantıken aynı ceza ve sertlik görüntüsü var. Eğer böyleyse bu bahsedilen Hadisi Şerifte sahih olma ihtimali olabilir mi?
Veya Üstat diyor ya " “Bunlar bana yazdırıldı.”, “Bunlar bana ilham edildi.”, “İhtar edilen bir mühim mesele.”" diye.
bu ifadelere rağmen yanlış yazılmış veya yazdırılmış olabilir mi ?
Eğer bu Hadiisi Şerif asılsız ve kaynağı sağlam değilse diğer bilgilerde sorgulanmaya ihtiyacı var demek değil mi ? ila ahir.
Bu konuda da bir video yapabilir misiniz ?
Ben bunu Reşit Haylamaz abiye sormuştum. Şöyle demişti: Risalelerin yazıldığı dönemde tahribat o kadar fazlaydı ki, Üstad bulabildiği bütün kaynakları tezini desteklemek için kullanmak istemiş. Ahmet Abi de benzer şeyler söylüyor.
❤❤❤