*“Şiddet ve baskı yüzünden ayırdığın mafya kocan ile yıllar sonra karşılaşırsın”* *One shot* ~Kim Taehyung (29) ~Park Vieland (25) ~Park Chae (4) 📅 20 Temmuz 2023 🖇 Ekilem’in kaleminden 🗞 Sibel Bilgiç - Alışamadım 🎥 KTH ile hayal et ❗️HİKÂYE TAMAMEN ÖZGÜNDÜR!!! ❗️KAPAK BANA AİT!! ❗️LÜTFEN ISRARLA PRT 2 İSTEMEYİN!! iyi okumalar... *hikaye* Yastığımıdan kafamı kaldırdığım da kızımın ağlama sesleri kulağıma dolmaya başlamıştı. Neden ağlıyor ki? Normalde hiç böyle şeyler yapmazdı benim güzelim. Büyük bir ihtimal ile kabus gördü.. Yataktan doğrulup ayağıma terliklerimi geçirdikten sonra yarı uyanık bir şekilde kapımı açtım. Hızlıca yan odaya adımladıkça miniğim Chae’nin sesleri çoğalıyordu.. İçeri girdiğim anda sulu gözleri beni buldu minik kızımın. Yanına gittiğimde koltuk altlarından tutarak kucağıma aldım onu. Elim ile sırtını nazikçe ovalarken; “Ne oldu bir tanem? Neden ağlayarak uyandın? Hımm söyle bakalım annene.” Ağlaması durmuştu. Küçük burnunu çeke çeke cevap vermişti; “Ben, ben rüyamda bir şeyler gördüm -tıck- bana -tıck- bir şeyler anlatıyordu -tıck- çok korktum ondan.” Ona sımsıkı sarılarak cevap verdim; “Tamam tatlım ben yanındayım. Kimse şuan sana bir şey yapamaz, hımm değil mi?” Yüzünü bana doğru çevirdiğinde yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Küçük ellerini boynuma dolayarak kafasını boynuma gömmüştü. Elimle sırtını ovalıyordum hâlâ. Onun ile birlikte odadan çıktım ve kendi odama gitmeye başladım. Güzelimi yatağa bıraktıktan sonra yanağına öpücük kondurdum; “Bebeğim, beni burada bekleyebilirmisin? Banyoya gidip hemen geleceğim tamam mı? Daha sonrada senin ile birlikte kahvaltı hazırlayalım, hımm.” “Olurr, ama omlet de istiyorum annecim. Yapacağız değil mi?” “Tabiki, istemen yeter miniğim. Ama önce annenim banyoya gidip gelmesi gerek, tamam mı?” Kafasını şirince sallayıp onayladı beni. Ona gülümseyip banyoya geçtim hemen. Kendime gelmek için elimi yüzümü yıkayacaktım. Son olarak saçımıda tepeden rahat bir şekilde bağladıktan sonra çıkıp güzelliğimin yanına gittim hemen. “Uslu kız seni, beni beklediğin için teşekkür ederim. Şimdi omletini hazırlamaya gidebiliriz bebeğim.” “Hıh sonunda anne, acıktım. Bir an önce yemek istiyorum.” Kıkırdayıp cevap verdim; “Hadi çabuk inelim o zaman çabuk, minik kızımı bekletmek istemiyorum.” ... Onu yemek masasına yerleştirip yanına oturttum. Artık kendisi yiyebiliyordu bana ihtiyaç duymadan. O yüzden çoğu zaman izin vermezdi benim yedirmeme. “Bugün Roa ablan gelmeyecek tatlım. Benimle markete gelip ev için alışveriş yapmaya ne dersin?” (Roa: küçük kızım bakıcısı) “Amaa neden gelmiyor kii bugün?” “Çünkü izin günü bebeğim, o yüzden gelmeyecek. Bugün senin ile ben ilgileneceğim, seninle çok eğleneceğimize eminim.” Kocaman gülümseyip cevap verdi. Gülümsemesi ona benziyordu... Gözümün önünde bir anlık onun yüzü beliriyordu... Asla hatırlamak ve görmek istemediğim adam.. “O zaman beni lunaparka da götürürsün değil mi? Hadii anne hayır deme sakın.” “Bugün süz hayır demeyeceğim sana. Hemde hiç bir şeye ama bugünlük tamam mı?” Kafasını hevesle sallayarak; “Evet evet sadece bugünlük annecim, merak etme.” Yanağına yaklaşıp öptükten sonra devam etmiştik kahvaltımıza. ~ ~ Son olarak Chae’min ayakkabılarınıda giydirdikten sonra bir şey unutmuşmuyum diye bir kez daha bakıp emin olduktan sonra çekmiştim kapıyı. Arabadaki çocuk koltuğuna Chae’yi yerleştirdikten sonra sürücü koltuğuna geçip çalıştırdım arabayı. İlk önce markete gidecektim. Sonrada Chae nereye isterse. Çünkü rahat kafayla şu alışveriş olayını bitirmek istiyordum. Arabada keyifli bir müzik açıp onunda keyiflenmesini sağlamaya çalıştım... ... Gerçekten merak ediyordum o zamanlar.. Acaba kurtulabilecekmiyim? Ondan ayrılabilecek miyim? Kafamda böyle daha bir sürü soru dönüyordu. Herhalde o zamanki aciz halim bu durumumu görse benim ile gurur duyardı... O kadar zaman geçti üstünden. Tam tamına 4 yıl. Ama unutamıyordum hâlâ. Bana yaptığı onca şeye rağmen o zaman ki benim susup oturmasını unutamıyordum.. Beynimden bir gün olsun çıkmıyordu.. O zamanları tam anlamıyla kızım ile atlatabileceğimi düşünüyordum.. Öylede oldu. İlk boşandığımdaki ben ile kızımı doğurduktan sonraki ben aynı kişiler değildik.. Farklıydık işte... Eski kocam denilen o adi herif hala hayatta olduğu için sinirleniyordum bazen. Onun gibi insanlar yaşamamalı, geberip gitmeli hepsi. Hepsinin canı cehenneme. Bir gram acımam o insanlara.. Bana bunları yaşatan Kim Taehyung’un, bir gün işkenceyle ölmesi dileği ile... ~ ~ *4 yıl önce* “T-tae, tae yalvarırım.. yalvarırım bırak. Yemin ederim, yemin ederim bir daha olmayacak.. Sana yemin ederimki Tae, nolur bırak..” Vieland’ı kolundan tütmüş yerde odalarına doğru sürüklüyordu Taehyung.. Bir gram acıma duygusu hissetmeden sadece sürüklüyordu karısını... Odaya geldiklerinde Vieland’ı bir kenara fırlatıp kapıyı kilitledi hemen.. Sadece bir yemek yiyeceklerdi.. Sadece bir yemek ama Taehyung bunuda burunlarından getirmişti.. Tekrardan karısına gününü zehir etmeyi başarmıştı Taehyung. Sebebi ise Vieland’ın sadece garson ile küçük bir konuşmaya girmesiydi.. Bunu bile buralara kadar taşımıştı Taehyung... “T-taehyung lütfen, lütfen ben buna daynamıyorum. Ne olur yapma yalvarırım sana.. her istediğini yaparım lütfen bedenim bunu kaldıramaz artık..” Karısının yerdeki bedenine eğilerek yavaşça elini saçlarına götürmüştü.. Karısı onun gözlerine bakarak ağlamaya devam ederken o sadece saçlarını okşuyordu.. *Taehyung* : “Öylemi birtanem... Bedenin kaldıramaz öylemi?... Pekiii.. Sen o garsonla konuşurken.. Hiç Taehyung buna nasıl dayanır diye düşünmedin mi? Hımm benim güzel karım.. söyle kocana düşünmedin mi? Cevap vermemişti Vieland. Susuyordu hâlâ, ağlamaya devam ediyordu, başına gelecekleri biliyordu çünkü.. *Taehyung* : “Cevap vermeyecekmisin?..” *Vieland* : “...” Taehyung’un gözleri hala üstündeydi.. *Taehyung* : “Pekii... O halde..” Diz çöktüğü yerden kalkıp kemerine gitmişti elleri.. Yukarıdan ağlayan Vieland’ı izliyordu hala.. Kemerini yavaşça çözmeye başlayınca Vieland’ın ağzından kısık kısık ‘yapma’ sesleri çıkıyordu... Kemerini tamamen çıkardığında uçlarını birbirine birleştirdi. Vieland’ın saçından çekip yataklarına götürdü... Ve daha sonrası ise sadece “kan” ....
*şimdiki zaman* Arabadan Chae ile birlikte inip kilitlemiştim arabayı.. Chae’nin minik elleri benim ellerimi sarmış bir şekilde yürüyorduk girişe doğru... Onu alışveriş arabasına yerleştirip reyonların arasına doğru yol almaya başlamıştım.. Chae ilgisine çeken her şeyde beni durdurup alalım mı yada bune diye soruyordu.... Bense hepsini teker teker cevaplıyordum... Hem Chae’nin istediklerine hemde evin ihtiyaçlarına yetişmeye çalışıyordum.. Yapabildiğim kadar.. Çantamdaki telefonumun çaldığını duyduğum an Chae’ye sessiz olması için işaret parmağımı dudağıma götürüp ‘şişt’ yapmıştım, beni dinleyip hemen susmuştu uslu kızım.. Telefonu kulağıma götürdüğümde; “Alo?” “Vieland, rahatsız ettiysem özür dilerim, beni hatırlamadınız mı?” “Hayır beyfendi sizi çıkaramadım.” “Avukat. Ee şey yani senin avukatındım bir ara. Jeon Jungkook, ismim Jeon Jungkook. Belki hatırlarsın.” İlk bir kaç saniye durdum, sonra hemen jetonum düşmüştü.. Biraz geçte olsa düşmüştü... “Siz, sizi hatırlıyorum bana boşanmam konusunda çok yardımcı olmuştunuz.. Üzgünüm, uzun zaman olduğu için hatırlayamadım.” “Yoo hayır hayır hiç sorun değil. Benim size söylemek istediğim asıl konu..” “Evet sizi dinliyorum Jeon bey” “Eşiniz, yani eski eşiniz Vieland hanım. Kore’ye geri döndü, dün akşam. Bilmiyorum ama size bunu söylemek istedim, her ihtimale karşı..” Bir an kan beynime sıçramıştı.. N-ne diye bir anda dönme kararı almış ki? N-neden? “Ama neden, bir anda neden-?” “İnanın bende bilmiyorum. Ne değiştide geri döndü hiç bir fikrim yok. Ama eğer kendinizi korkmuş yada endişeli hissediyorsanız yanınıza gelebilirim.. Tabi sizde isterseniz..” “Ben, ben bilmiyorum Jeon bey.. Şuan sağlıklı düşünemiyorum. Ne yapacağımıda bilmiyorum..” “En iyisi yanınıza gelmem. Lütfen beni bekleyin neredeyseniz beni bekleyin ve bana konumunuzu atın lütfen.” “T-tamam atıyorum..” Telefonu kapatıp elimde tutmaya devam etmiştim. Ne değiştide yıllar sonra dönme kararı aldı? Onca yıl neden ortalıkta yoktu, şimdi mi geleceği tuttu?.. Benim asıl korkum.. Benim asıl korkum kızımı benden alması... Ya b-bende almaya kalkarsa? Bende kızımı ayırmaya çalışırsa ne yapacağım ben? En önemliside Chae’nin onun kızı olduğunu öğrenmesi... Konumumu hızlıca attıktan sonra alışveriş aranasını hızlıca kasaya sürmeye başladım.. *Cahe* : “Anne? Gidiyormuyuz? Ama ne çabuk yaa bana söz vermiştin.” “Üzgünüm bebeğim bugün bir sıkıntı çıktı. Ama sana bu sefer gerçekten söz veriyorum, müsait olduğumuz ilk an hatamı telafi edeceğim..” *Chae* : “Off ama, ama ben bugün istiyordum.” “Israr etme tatlım, başka bir zamana söz veriyorum dedim..” Chae sıkıntı ile bir of çektikten sonra dudaklarını büzmüştü, kollarını önünde birleştirip bana küsüyordu işte kendince.. Arabadaki her şeyi kasaya koyup ödedikten sonra elimdeki poşetler ve Chae ile arabama doğru yürümeye başladım hızlıca.. Chae’yi çocuk koltuğuna yerleştirip kemerini bağladıktan sonra bagaja poşetlerimi yerleştirmeye başlamıştım. Ta ki arkamda tanıdık bir ses işitene kadar... *Taehyung* : “Vieland.” Elimdeki poşetler ile kala kalmıştım.. N-ne çabuk? Ne çabuk bulabilmişti? Ben hala arkamı dönük bir şekilde dona kalmışken onun adım sesleri daha da yakınlaşıyordu.. *Taehyung* “Vieland, sana sesleniyorum.” Nefesimi tutarak elimdeki poşetleri bagaja koydum, yavaşça arkamı döndüğümde o tanıdık yüz göz hizzama gelmişti... Tipi hiç değişmemişti.. O hala aynı Taehyung’du.. *Taehyung* : “Uzun zaman oldu Viel. Koskoca bir 4 yıl..” Onun gözlerine bakmaya devam etmiştim bir kaç saniye.. “Neden geldin?” *Taehyung* : “Neden geldim mi? Gerçekten o kadar yıl geçmiş, sen bana sora sora neden geldin mi diye soruyorsun?” Gözlerimi kapattım ve Tanrı’dan bir sabır dileyerek cevap verdim.. “Soruma cevap ver.” *Taehyung* : “Seni görmek için... Nasıl olduğunu öğrenmek için geldim Viel.” (Taehyung ona “Viel” diye hitap ederdi ve bunu devam ettiriyor) “Gördün, ş-şimdi git burdan.” Tek kaşını havaya kaldırarak cevap verdi; *Taehyung* : “Çok endişelisin, bir şey mi saklıyor-“ *Chae* : “Anne! Gelmiyormusun !?” Hızla arkamı dönerek Chae’nin camdan çıkardığı yüzüne bakmıştım.. Taehyung’a döndüğümde gözleri hala Chae’nin üstündeydi... Chae’nin olduğu camın oraya gittiğimde onu içeri soktum ve kulağına sessiz olmasını söyleyerek gözlerimi tekrardan Taehyung’a çevirdim.. O an ki şaşkınlığını bir kenara bırakıp yüzünü bana çevirmişti.. *Taehyung* : “O ç-çocuk kim Viel? O-onu neden saklıyorsun?” Ona bir kaç adım daha yaklaşıp cevap verdim; “Kimse, sadece bir çocuk işte.” *Taehyung* : “Ne saçmalıyorsun!! Onun bir çocuk olduğunu biliyorum!!” Bir anda bağırmasıyla irkilmiştim.. Sinirle kafasını sağa çevirerek derin bir nefes almıştı.. *Taehyung* : “Kimin çocuğu?” ... *Taehyung* : “Cevap ver Vieland! Kimin çocuğu!”
“Sana hesap vermek zorunda değilim!! Hem sanane bundan!” Dişlerinin arasından konuşmaya başlayarak bana yaklaşmaya adımlamaya başlamıştı.. *Taehyung* : “Zorundasın, soruyorsam eğer cevap vereceksin Vieland.” *Jungkook* : “Vieland!” Kafamı arkay çevirdiğim anda avukatım olan Jeon Jungkook’u görmem bir olmuştu.. Bizim yanımıza geldiğinde hızla kolumdan tutup beni kendine çekmişti.. Taehyung’un sinir dolan gözleri Jeon ile benim arasında gidip geliyordu.. *Jungkook* : “Bebeğim, ne oluyor burada?” Bana bebeğim mi dedi. Neden bir anda- Ahh doğru yaa bu yalanı devam ettirmeliyim.. Jungkook’un gözleri hala Taehyung’un üzerindeydi.. *Taehyung* : “Bebeğim mi? Ne saçmalıyorsun lan sen!! Canına mı susadın!?” Jungkook elini belime dolayarak beni kendine daha da yakınlaştırmıştı.. *Jungkook* : “Karım o benim, nasıl hitap edeceğim sana soracak değilim ya.” Gözleri seyirmeye başlamıştı.. Sinir ile Jungkook’un belimde olan elime ve gözlerine bakıyordu.. Bir anda sırıtmaya başlamıştı Taehyung.. Alaycı bir tavırla Jungkook’a bakarak; *Taehyung* : “ Hadi lan ordan.. Sen beni salak felan mı zannediyorsun? Haa söylesene.. “ *Jungkook* : “Evet, öylesin Kim Taehyung. Sen tam bir salaksın hatta daha fazlası.. İnanmak istememen senin problemin sana inandırmakla zaman kaybetmeyeyim ha ne dersin.” Taehyung’un gözleri tekrar Vieland’ı bulduğunda sinir ile bakarak; *Taehyung* : “Bu piç’e inanacağımı düşünmüyorsun herhalde. Senin hakkında her şeyi biliyorum Vieland. Bu piç le evli olmadığınıda biliyorum, biri ile evlenmeden yatmayacağınıda biliyorum..” Tekrar Jungkook’a dönüp; *Taehyung* : “O küçük beyninle beni kandırabileceğini zannettin değil mi Jeon? Tıck Tıck sen o beynin bunu beceremez..” Gözleri hala Jeon’un üstündeyken; *Taehyung* : “O kız, o kız benim kızım. Bunca yıl benden sakladın mı Viel?” Kafasını sola çevirip Viel’e bakmıştı; *Taehyung* : “Benim kızımı, beni varisimi benden nasıl saklarsın Vieland? İLLAKİ BİR GÜN ÖĞRENECEKTİM ZATEN!! “ Bağırmasıyla yerimde titremiştim. “Sus, sus kızım korkacak kes sesini artık..” *Jungkook* : “Ona neden bağırıyorsun Kim Taehyung!! Tek anladığını şey bağırıp kırıp dökmek mi!! “ *Taehyung* : “Benim yanıma gel Vieland.. Eğer gelmezsen bu adama da sanada hayatı zindan ederim. Kızımızın yüzünü bir daha göremezsin, bilirsin yaparım...” Taehyung Vieland’a bakmayı sürdürüp yanına gelmesini bekliyordu.. “O-o benim kızım, alamazsın benden..” *Taehyung* : “Yapamıyacağım bir şey değil Viel-“ Jungkook sinir ile Taehyung’un yakasına yapışmıştı.. ikisi birlikte arkaya sendelemişti, sinir ile Taehyung’un yüzüne bakıyordu Jungkook.. *Jungkook* : “Kendini ne zannediyorsun haa!! Senin gibi bir itin oyununa gelmez o!! Seni adi herif Kim Taehyung!!!” Taehyung’un gözleri hala Vieland’ın üzerindeydi.. *Taehyung* : “Çabuk karar ver Vieland. Adamlarıma emri vermem kadar kolay bir şey yok, bunuda gayet iyi bilirsin sen.. Bu adamın buradan leşi çıkar.. Sende ebediyyen kızına muhtaç bir şekilde benle yaşarsın..” *Jungkook* : “Ulan ben se-“ Tam yumruğunu kaldırmış Taehyung’a savuracaktıki Vieland’ın sesi ile durmuştu Jungkook’u.. “Yapma!! Bırak onu... Bırak diyorum sana!!” Taehyung sanki büyük bir şekilde zafer kazanmış gibi sırıtıyordu eski karısına doğru bakarak.. Jungkook ellerini Taehyung üzerinden çekmişti.. *Taehyung* : “Biliyordum Viel, sen iyi bir annesin çünkü..” *Jungkook* : “Onu anneliğinden vuracak kadar acizsin Kim.” Taehyung eli ile Jungkook kenara ittirerek Vieland’a doğru adımladı. Önünde durduğunda ellerini Vieland’ın yüzüne götür avuçladı ve; *Taehyung* : “Biliyordum bebeğim.. Beni kırmadığın için sana binlerce kez teşekkür ederim..” Yavaşça Vieland’ın kulağına eğilerek sadece Vieland’ın duyacağı şekilde konuşmuştu.. *Taehyung* : “Ben ve sen.. haa birde küçük kızımız.. bir ömür beraber olabiliriz, değil mi? Hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağına sana yemin ediyorum...” Taehyung, dudaklarını karısının kulağına bastırarak konuştukları şeylerden sonra tekrar Vieland’ın yüzüne bakarak dudağının kenarına küçük ve uzun bir öpücü kondurmuş... The end... ( Bir aboneyi ve like’ı çok görmeyin lütfen!! Emeğimin karşılığını almak istiyorum! )
Çok güzel olmuş ellerine kollarına sağlık ama Jungkook ile hayal et dilsiz çocuk seni takıntı haline getirir yeni bölümü hala gelmedi nolur gelsin artık lütfen❤❤❤❤❤❤
Merhaba ask hikaye fikrini ala bilir miyim?Cr veririm istersen çünkü çok güzel olmuş bazı fikirler benzeye bilir o yüzden linç yerim diye korkuyorum.İzin verirsen alıcam cr veririm merak etme
Neden tae hala tahtit ediyorken kabul ettiki tek anlamadığım tae ona sonda aynı şeyler olmicak dedi yalanmıydı gerçekmiydi seviyormuydu cidden anlamadım
*“Şiddet ve baskı yüzünden ayırdığın mafya kocan ile yıllar sonra karşılaşırsın”*
*One shot*
~Kim Taehyung (29)
~Park Vieland (25)
~Park Chae (4)
📅 20 Temmuz 2023
🖇 Ekilem’in kaleminden
🗞 Sibel Bilgiç - Alışamadım
🎥 KTH ile hayal et
❗️HİKÂYE TAMAMEN ÖZGÜNDÜR!!!
❗️KAPAK BANA AİT!!
❗️LÜTFEN ISRARLA PRT 2 İSTEMEYİN!!
iyi okumalar...
*hikaye*
Yastığımıdan kafamı kaldırdığım da kızımın ağlama sesleri kulağıma dolmaya başlamıştı. Neden ağlıyor ki? Normalde hiç böyle şeyler yapmazdı benim güzelim.
Büyük bir ihtimal ile kabus gördü..
Yataktan doğrulup ayağıma terliklerimi geçirdikten sonra yarı uyanık bir şekilde kapımı açtım. Hızlıca yan odaya adımladıkça miniğim Chae’nin sesleri çoğalıyordu..
İçeri girdiğim anda sulu gözleri beni buldu minik kızımın. Yanına gittiğimde koltuk altlarından tutarak kucağıma aldım onu. Elim ile sırtını nazikçe ovalarken;
“Ne oldu bir tanem? Neden ağlayarak uyandın? Hımm söyle bakalım annene.”
Ağlaması durmuştu. Küçük burnunu çeke çeke cevap vermişti;
“Ben, ben rüyamda bir şeyler gördüm
-tıck- bana -tıck- bir şeyler anlatıyordu
-tıck- çok korktum ondan.”
Ona sımsıkı sarılarak cevap verdim;
“Tamam tatlım ben yanındayım. Kimse şuan sana bir şey yapamaz, hımm değil mi?”
Yüzünü bana doğru çevirdiğinde yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Küçük ellerini boynuma dolayarak kafasını boynuma gömmüştü. Elimle sırtını ovalıyordum hâlâ.
Onun ile birlikte odadan çıktım ve kendi odama gitmeye başladım. Güzelimi yatağa bıraktıktan sonra yanağına öpücük kondurdum;
“Bebeğim, beni burada bekleyebilirmisin? Banyoya gidip hemen geleceğim tamam mı? Daha sonrada senin ile birlikte kahvaltı hazırlayalım, hımm.”
“Olurr, ama omlet de istiyorum annecim. Yapacağız değil mi?”
“Tabiki, istemen yeter miniğim. Ama önce annenim banyoya gidip gelmesi gerek, tamam mı?”
Kafasını şirince sallayıp onayladı beni. Ona gülümseyip banyoya geçtim hemen. Kendime gelmek için elimi yüzümü yıkayacaktım.
Son olarak saçımıda tepeden rahat bir şekilde bağladıktan sonra çıkıp güzelliğimin yanına gittim hemen.
“Uslu kız seni, beni beklediğin için teşekkür ederim. Şimdi omletini hazırlamaya gidebiliriz bebeğim.”
“Hıh sonunda anne, acıktım. Bir an önce yemek istiyorum.”
Kıkırdayıp cevap verdim;
“Hadi çabuk inelim o zaman çabuk, minik kızımı bekletmek istemiyorum.”
...
Onu yemek masasına yerleştirip yanına oturttum. Artık kendisi yiyebiliyordu bana ihtiyaç duymadan. O yüzden çoğu zaman izin vermezdi benim yedirmeme.
“Bugün Roa ablan gelmeyecek tatlım. Benimle markete gelip ev için alışveriş yapmaya ne dersin?”
(Roa: küçük kızım bakıcısı)
“Amaa neden gelmiyor kii bugün?”
“Çünkü izin günü bebeğim, o yüzden gelmeyecek. Bugün senin ile ben ilgileneceğim, seninle çok eğleneceğimize eminim.”
Kocaman gülümseyip cevap verdi.
Gülümsemesi ona benziyordu...
Gözümün önünde bir anlık onun yüzü beliriyordu... Asla hatırlamak ve görmek istemediğim adam..
“O zaman beni lunaparka da götürürsün değil mi? Hadii anne hayır deme sakın.”
“Bugün süz hayır demeyeceğim sana. Hemde hiç bir şeye ama bugünlük tamam mı?”
Kafasını hevesle sallayarak;
“Evet evet sadece bugünlük annecim, merak etme.”
Yanağına yaklaşıp öptükten sonra devam etmiştik kahvaltımıza.
~
~
Son olarak Chae’min ayakkabılarınıda giydirdikten sonra bir şey unutmuşmuyum diye bir kez daha bakıp emin olduktan sonra çekmiştim kapıyı.
Arabadaki çocuk koltuğuna Chae’yi yerleştirdikten sonra sürücü koltuğuna geçip çalıştırdım arabayı.
İlk önce markete gidecektim. Sonrada Chae nereye isterse. Çünkü rahat kafayla şu alışveriş olayını bitirmek istiyordum.
Arabada keyifli bir müzik açıp onunda keyiflenmesini sağlamaya çalıştım...
...
Gerçekten merak ediyordum o zamanlar.. Acaba kurtulabilecekmiyim? Ondan ayrılabilecek miyim? Kafamda böyle daha bir sürü soru dönüyordu. Herhalde o zamanki aciz halim bu durumumu görse benim ile gurur duyardı...
O kadar zaman geçti üstünden. Tam tamına 4 yıl. Ama unutamıyordum hâlâ. Bana yaptığı onca şeye rağmen o zaman ki benim susup oturmasını unutamıyordum.. Beynimden bir gün olsun çıkmıyordu..
O zamanları tam anlamıyla kızım ile atlatabileceğimi düşünüyordum.. Öylede oldu. İlk boşandığımdaki ben ile kızımı doğurduktan sonraki ben aynı kişiler değildik..
Farklıydık işte...
Eski kocam denilen o adi herif hala hayatta olduğu için sinirleniyordum bazen. Onun gibi insanlar yaşamamalı, geberip gitmeli hepsi. Hepsinin canı cehenneme. Bir gram acımam o insanlara..
Bana bunları yaşatan Kim Taehyung’un, bir gün işkenceyle ölmesi dileği ile...
~
~
*4 yıl önce*
“T-tae, tae yalvarırım.. yalvarırım bırak. Yemin ederim, yemin ederim bir daha olmayacak.. Sana yemin ederimki Tae, nolur bırak..”
Vieland’ı kolundan tütmüş yerde odalarına doğru sürüklüyordu Taehyung.. Bir gram acıma duygusu hissetmeden sadece sürüklüyordu karısını...
Odaya geldiklerinde Vieland’ı bir kenara fırlatıp kapıyı kilitledi hemen..
Sadece bir yemek yiyeceklerdi.. Sadece bir yemek ama Taehyung bunuda burunlarından getirmişti.. Tekrardan karısına gününü zehir etmeyi başarmıştı Taehyung. Sebebi ise Vieland’ın sadece garson ile küçük bir konuşmaya girmesiydi.. Bunu bile buralara kadar taşımıştı Taehyung...
“T-taehyung lütfen, lütfen ben buna daynamıyorum. Ne olur yapma yalvarırım sana.. her istediğini yaparım lütfen bedenim bunu kaldıramaz artık..”
Karısının yerdeki bedenine eğilerek yavaşça elini saçlarına götürmüştü.. Karısı onun gözlerine bakarak ağlamaya devam ederken o sadece saçlarını okşuyordu..
*Taehyung* : “Öylemi birtanem...
Bedenin kaldıramaz öylemi?... Pekiii.. Sen o garsonla konuşurken.. Hiç Taehyung buna nasıl dayanır diye düşünmedin mi?
Hımm benim güzel karım.. söyle kocana düşünmedin mi?
Cevap vermemişti Vieland. Susuyordu hâlâ, ağlamaya devam ediyordu, başına gelecekleri biliyordu çünkü..
*Taehyung* : “Cevap vermeyecekmisin?..”
*Vieland* : “...”
Taehyung’un gözleri hala üstündeydi..
*Taehyung* : “Pekii... O halde..”
Diz çöktüğü yerden kalkıp kemerine gitmişti elleri.. Yukarıdan ağlayan Vieland’ı izliyordu hala.. Kemerini yavaşça çözmeye başlayınca Vieland’ın ağzından kısık kısık ‘yapma’ sesleri çıkıyordu...
Kemerini tamamen çıkardığında uçlarını birbirine birleştirdi. Vieland’ın saçından çekip yataklarına götürdü...
Ve daha sonrası ise sadece “kan”
....
*şimdiki zaman*
Arabadan Chae ile birlikte inip kilitlemiştim arabayı.. Chae’nin minik elleri benim ellerimi sarmış bir şekilde yürüyorduk girişe doğru...
Onu alışveriş arabasına yerleştirip reyonların arasına doğru yol almaya başlamıştım..
Chae ilgisine çeken her şeyde beni durdurup alalım mı yada bune diye soruyordu....
Bense hepsini teker teker cevaplıyordum... Hem Chae’nin istediklerine hemde evin ihtiyaçlarına yetişmeye çalışıyordum..
Yapabildiğim kadar..
Çantamdaki telefonumun çaldığını duyduğum an Chae’ye sessiz olması için işaret parmağımı dudağıma götürüp ‘şişt’ yapmıştım, beni dinleyip hemen susmuştu uslu kızım..
Telefonu kulağıma götürdüğümde;
“Alo?”
“Vieland, rahatsız ettiysem özür dilerim, beni hatırlamadınız mı?”
“Hayır beyfendi sizi çıkaramadım.”
“Avukat. Ee şey yani senin avukatındım bir ara. Jeon Jungkook, ismim Jeon Jungkook. Belki hatırlarsın.”
İlk bir kaç saniye durdum, sonra hemen jetonum düşmüştü.. Biraz geçte olsa düşmüştü...
“Siz, sizi hatırlıyorum bana boşanmam konusunda çok yardımcı olmuştunuz.. Üzgünüm, uzun zaman olduğu için hatırlayamadım.”
“Yoo hayır hayır hiç sorun değil. Benim size söylemek istediğim asıl konu..”
“Evet sizi dinliyorum Jeon bey”
“Eşiniz, yani eski eşiniz Vieland hanım. Kore’ye geri döndü, dün akşam. Bilmiyorum ama size bunu söylemek istedim, her ihtimale karşı..”
Bir an kan beynime sıçramıştı.. N-ne diye bir anda dönme kararı almış ki? N-neden?
“Ama neden, bir anda neden-?”
“İnanın bende bilmiyorum. Ne değiştide geri döndü hiç bir fikrim yok. Ama eğer kendinizi korkmuş yada endişeli hissediyorsanız yanınıza gelebilirim.. Tabi sizde isterseniz..”
“Ben, ben bilmiyorum Jeon bey.. Şuan sağlıklı düşünemiyorum. Ne yapacağımıda bilmiyorum..”
“En iyisi yanınıza gelmem. Lütfen beni bekleyin neredeyseniz beni bekleyin ve bana konumunuzu atın lütfen.”
“T-tamam atıyorum..”
Telefonu kapatıp elimde tutmaya devam etmiştim. Ne değiştide yıllar sonra dönme kararı aldı? Onca yıl neden ortalıkta yoktu, şimdi mi geleceği tuttu?..
Benim asıl korkum..
Benim asıl korkum kızımı benden alması...
Ya b-bende almaya kalkarsa? Bende kızımı ayırmaya çalışırsa ne yapacağım ben? En önemliside Chae’nin onun kızı olduğunu öğrenmesi...
Konumumu hızlıca attıktan sonra alışveriş aranasını hızlıca kasaya sürmeye başladım..
*Cahe* : “Anne? Gidiyormuyuz? Ama ne çabuk yaa bana söz vermiştin.”
“Üzgünüm bebeğim bugün bir sıkıntı çıktı. Ama sana bu sefer gerçekten söz veriyorum, müsait olduğumuz ilk an hatamı telafi edeceğim..”
*Chae* : “Off ama, ama ben bugün istiyordum.”
“Israr etme tatlım, başka bir zamana söz veriyorum dedim..”
Chae sıkıntı ile bir of çektikten sonra dudaklarını büzmüştü, kollarını önünde birleştirip bana küsüyordu işte kendince..
Arabadaki her şeyi kasaya koyup ödedikten sonra elimdeki poşetler ve Chae ile arabama doğru yürümeye başladım hızlıca..
Chae’yi çocuk koltuğuna yerleştirip kemerini bağladıktan sonra bagaja poşetlerimi yerleştirmeye başlamıştım.
Ta ki arkamda tanıdık bir ses işitene kadar...
*Taehyung* : “Vieland.”
Elimdeki poşetler ile kala kalmıştım..
N-ne çabuk? Ne çabuk bulabilmişti? Ben hala arkamı dönük bir şekilde dona kalmışken onun adım sesleri daha da yakınlaşıyordu..
*Taehyung* “Vieland, sana sesleniyorum.”
Nefesimi tutarak elimdeki poşetleri bagaja koydum, yavaşça arkamı döndüğümde o tanıdık yüz göz hizzama gelmişti...
Tipi hiç değişmemişti.. O hala aynı Taehyung’du..
*Taehyung* : “Uzun zaman oldu Viel. Koskoca bir 4 yıl..”
Onun gözlerine bakmaya devam etmiştim bir kaç saniye..
“Neden geldin?”
*Taehyung* : “Neden geldim mi? Gerçekten o kadar yıl geçmiş, sen bana sora sora neden geldin mi diye soruyorsun?”
Gözlerimi kapattım ve Tanrı’dan bir sabır dileyerek cevap verdim..
“Soruma cevap ver.”
*Taehyung* : “Seni görmek için... Nasıl olduğunu öğrenmek için geldim Viel.”
(Taehyung ona “Viel” diye hitap ederdi ve bunu devam ettiriyor)
“Gördün, ş-şimdi git burdan.”
Tek kaşını havaya kaldırarak cevap verdi;
*Taehyung* : “Çok endişelisin, bir şey mi saklıyor-“
*Chae* : “Anne! Gelmiyormusun !?”
Hızla arkamı dönerek Chae’nin camdan çıkardığı yüzüne bakmıştım.. Taehyung’a döndüğümde gözleri hala Chae’nin üstündeydi...
Chae’nin olduğu camın oraya gittiğimde onu içeri soktum ve kulağına sessiz olmasını söyleyerek gözlerimi tekrardan Taehyung’a çevirdim..
O an ki şaşkınlığını bir kenara bırakıp yüzünü bana çevirmişti..
*Taehyung* : “O ç-çocuk kim Viel? O-onu neden saklıyorsun?”
Ona bir kaç adım daha yaklaşıp cevap verdim;
“Kimse, sadece bir çocuk işte.”
*Taehyung* : “Ne saçmalıyorsun!! Onun bir çocuk olduğunu biliyorum!!”
Bir anda bağırmasıyla irkilmiştim..
Sinirle kafasını sağa çevirerek derin bir nefes almıştı..
*Taehyung* : “Kimin çocuğu?”
...
*Taehyung* : “Cevap ver Vieland! Kimin çocuğu!”
“Sana hesap vermek zorunda değilim!! Hem sanane bundan!”
Dişlerinin arasından konuşmaya başlayarak bana yaklaşmaya adımlamaya başlamıştı..
*Taehyung* : “Zorundasın, soruyorsam eğer cevap vereceksin Vieland.”
*Jungkook* : “Vieland!”
Kafamı arkay çevirdiğim anda avukatım olan Jeon Jungkook’u görmem bir olmuştu..
Bizim yanımıza geldiğinde hızla kolumdan tutup beni kendine çekmişti..
Taehyung’un sinir dolan gözleri Jeon ile benim arasında gidip geliyordu..
*Jungkook* : “Bebeğim, ne oluyor burada?”
Bana bebeğim mi dedi. Neden bir anda- Ahh doğru yaa bu yalanı devam ettirmeliyim..
Jungkook’un gözleri hala Taehyung’un üzerindeydi..
*Taehyung* : “Bebeğim mi? Ne saçmalıyorsun lan sen!! Canına mı susadın!?”
Jungkook elini belime dolayarak beni kendine daha da yakınlaştırmıştı..
*Jungkook* : “Karım o benim, nasıl hitap edeceğim sana soracak değilim ya.”
Gözleri seyirmeye başlamıştı..
Sinir ile Jungkook’un belimde olan elime ve gözlerine bakıyordu..
Bir anda sırıtmaya başlamıştı Taehyung.. Alaycı bir tavırla Jungkook’a bakarak;
*Taehyung* : “ Hadi lan ordan.. Sen beni salak felan mı zannediyorsun? Haa söylesene.. “
*Jungkook* : “Evet, öylesin Kim Taehyung. Sen tam bir salaksın hatta daha fazlası.. İnanmak istememen senin problemin sana inandırmakla zaman kaybetmeyeyim ha ne dersin.”
Taehyung’un gözleri tekrar Vieland’ı bulduğunda sinir ile bakarak;
*Taehyung* : “Bu piç’e inanacağımı düşünmüyorsun herhalde. Senin hakkında her şeyi biliyorum Vieland. Bu piç le evli olmadığınıda biliyorum, biri ile evlenmeden yatmayacağınıda biliyorum..”
Tekrar Jungkook’a dönüp;
*Taehyung* : “O küçük beyninle beni kandırabileceğini zannettin değil mi Jeon? Tıck Tıck sen o beynin bunu beceremez..”
Gözleri hala Jeon’un üstündeyken;
*Taehyung* : “O kız, o kız benim kızım. Bunca yıl benden sakladın mı Viel?”
Kafasını sola çevirip Viel’e bakmıştı;
*Taehyung* : “Benim kızımı, beni varisimi benden nasıl saklarsın Vieland? İLLAKİ BİR GÜN ÖĞRENECEKTİM ZATEN!! “
Bağırmasıyla yerimde titremiştim.
“Sus, sus kızım korkacak kes sesini artık..”
*Jungkook* : “Ona neden bağırıyorsun Kim Taehyung!! Tek anladığını şey bağırıp kırıp dökmek mi!! “
*Taehyung* : “Benim yanıma gel Vieland.. Eğer gelmezsen bu adama da sanada hayatı zindan ederim. Kızımızın yüzünü bir daha göremezsin, bilirsin yaparım...”
Taehyung Vieland’a bakmayı sürdürüp yanına gelmesini bekliyordu..
“O-o benim kızım, alamazsın benden..”
*Taehyung* : “Yapamıyacağım bir şey değil Viel-“
Jungkook sinir ile Taehyung’un yakasına yapışmıştı.. ikisi birlikte arkaya sendelemişti, sinir ile Taehyung’un yüzüne bakıyordu Jungkook..
*Jungkook* : “Kendini ne zannediyorsun haa!! Senin gibi bir itin oyununa gelmez o!! Seni adi herif Kim Taehyung!!!”
Taehyung’un gözleri hala Vieland’ın üzerindeydi..
*Taehyung* : “Çabuk karar ver Vieland. Adamlarıma emri vermem kadar kolay bir şey yok, bunuda gayet iyi bilirsin sen.. Bu adamın buradan leşi çıkar.. Sende ebediyyen kızına muhtaç bir şekilde benle yaşarsın..”
*Jungkook* : “Ulan ben se-“
Tam yumruğunu kaldırmış Taehyung’a savuracaktıki Vieland’ın sesi ile durmuştu Jungkook’u..
“Yapma!! Bırak onu... Bırak diyorum sana!!”
Taehyung sanki büyük bir şekilde zafer kazanmış gibi sırıtıyordu eski karısına doğru bakarak..
Jungkook ellerini Taehyung üzerinden çekmişti..
*Taehyung* : “Biliyordum Viel, sen iyi bir annesin çünkü..”
*Jungkook* : “Onu anneliğinden vuracak kadar acizsin Kim.”
Taehyung eli ile Jungkook kenara ittirerek Vieland’a doğru adımladı. Önünde durduğunda ellerini Vieland’ın yüzüne götür avuçladı ve;
*Taehyung* : “Biliyordum bebeğim.. Beni kırmadığın için sana binlerce kez teşekkür ederim..”
Yavaşça Vieland’ın kulağına eğilerek sadece Vieland’ın duyacağı şekilde konuşmuştu..
*Taehyung* : “Ben ve sen.. haa birde küçük kızımız.. bir ömür beraber olabiliriz, değil mi? Hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağına sana yemin ediyorum...”
Taehyung, dudaklarını karısının kulağına bastırarak konuştukları şeylerden sonra tekrar Vieland’ın yüzüne bakarak dudağının kenarına küçük ve uzun bir öpücü kondurmuş...
The end...
( Bir aboneyi ve like’ı çok görmeyin lütfen!! Emeğimin karşılığını almak istiyorum! )
@@AlfaKehribar biraz geç attım şuan olması lazım
@@svfcrdgeldi canım ama böyle bitmesi olmadı yarım kalmış gibi bir de Vie güçlü olduğunu göstermeli
Bunun part ikisi olacak mı❤❤❤
Insallah böyle siddet goren kadinlar Vieland gibi kurtulurlar Amin
kurtulmamışki gene affetdi
Heyyyy tuğbaaa nerdesinnnn
@@svfcrd Kalbindeyimmm
@@dalinn880 yerim senii şapşik şeyyy skldldl
@@svfcrd ye LWJSJSBMSBDNDB
Harika bir hikaye ama part 2 si olmalıydı bence yarım kalmış gibi oldu
Çok güzel olmuş hayatım bayıldım
Ya part 2 olsun lütfenn çok güzel olmuşşş 🥺🙏❤️🫶🏻
ayn
Çok güzel olmuş ellerine kollarına sağlık ama Jungkook ile hayal et dilsiz çocuk seni takıntı haline getirir yeni bölümü hala gelmedi nolur gelsin artık lütfen❤❤❤❤❤❤
Yaa çok güzel burda bitmesin 😢🎉🎉❤ ağladım çok güzeldi bebeğim ellerine sağlık ❤❤❤
Cok cok guzel olmuş askim yine dokturmussun eline emegine saglik
Bisiy dicem jk ile hayal et dilsiz cocuk seni takinti haline getirir diye bi serin vardi sildin mi bulamiyorum da ??
Evet çünkü hiç içime sinmemişti
dikkat ! dikkat! sövme seyansı başlamıştır!
Merhaba ask hikaye fikrini ala bilir miyim?Cr veririm istersen çünkü çok güzel olmuş bazı fikirler benzeye bilir o yüzden linç yerim diye korkuyorum.İzin verirsen alıcam cr veririm merak etme
Cr vermeyi unutma:)
@@svfcrd ay tesekkürler tamamm💗
Neden tae hala tahtit ediyorken kabul ettiki tek anlamadığım tae ona sonda aynı şeyler olmicak dedi yalanmıydı gerçekmiydi seviyormuydu cidden anlamadım
Sakin ol elif bu sadece hikâye tae sadece ufak bir rolde
Part 2 olsun tae de pisman olsun yaa
prt 2 olmayacak
Haaaaaaayıııııııııııııırrrrrrrr@@svfcrd
Smut olmayan hikayeler ve ficler>>
Smut arada iş görüyo- NSKBDMFNF neyse şakaydı unut bunu
@@svfcrd QAKJSKSJSJHSJSKAJS
Yaaaa çoooook güzelll❤❤❤❤
Hayatımda gördüğüm en güzel dizii l
İlk hehe❤😂
Yaa of yine ilk olamadim
Sorun değil bebeğim bunu dert etme
Pişttt öldün mü kaldın mı haber verrr sana yazdım hala cevap vermedin
@@svfcrd Cevap verdim güzelim özür dolerim ve simdi de senin yanıtını bekliyom
@@dalinn880 ayyahahh öyle mi üzgünüm hemen bakmaya gidiyorum ^^^^^
@@svfcrd gördüm❤
P2 gelmezse kan cikar-
Devamın gelsin lütfen
Hikâyeden önce gelmek 💁
2. Bir bölüm yazar mısın lütfen
Neden en güzel yerlerinde kesmek zorundasın?
Abii başka nerde bitire bilirdim ki? Eğer hikaye tutarsa prt 2 yaparım oda belki
@@svfcrd umarım yaparsın.
Part2 isterim
Pt 2 olsun lutfeeen
Lütfen part2
Part 2 olsun lütfen