"Öyleyim, senin babanım." "Sen çok mu uzaklardaydın?" "Oh.. Evet çok uzaklardaydım ama şimdi yanınızdayım. Hiç gitmeyeceğim ve hep seninle olacağım." dediğinde çocuk sevinçle tepki verdi. "Yuppi!! Anne bak babam gitmeyecekmiş." dediğinde Areum da yanlarına gelmişti. Oğluna öpücük verdikten sonra konuştu. "Sen şimdi biraz oyna biz babayla konuşalım olur mu?" "Olur." yardımcı kadın Sohoo'yu alıp gittiğinde Jungkook sordu. "Nasıl oldu bu? Sizi kaçırmıyor muydu?" "Öyle olacaktı ama Sohoo çok ağladı ve babasını istediğini söyledi. Son çare abimin evine götürdü bizi." dediğinde Jungkook, Yoongi'ye bakmıştı. "Bir şey dedi mi peki?" "Hayır. Sadece bıraktı ve gitti." "Bir planı varsa bunun?" "Jungkook-ah Bay Kim kötü biri değil. Artık şöyle şeyler söylemeyi bıraksan ne olur ya?" "Bana o adamı mı savunuyorsun Areum?" "Savunmuyorum sadece onu tanıyorum. Tamam son zamanlarda sertti tavrı ama bizi korumak istediği içindi. Seni tanımıyor sonuçta. Sen onun gözünde bir mafyasın." "O adamdan bahsetmen bile sinirlerimi zıplatıyor biliyor musun?" "Ya ne diyorum ki? Abi sen bir şey söylesene şuna ya." dediğinde Yoongi cevap verdi. "Aranızdaki şey ilgilendirmiyor beni Areum. Jungkook, evine götür onları." "Götüreceğim. Sana da haber verdiğin için sağol." "Tamam gidin artık hadi." "Areum, Sohoo'yu al, Namjoon hyung ile arabada bekliyoruz." "Tamam." Namjoon ve Jungkook evden çıkıp arabaya bindiklerinde Jungkook mırıldandı. "O kadar sinirliyim ki Areum'a. Hala o adamı savunuyor bana karşı. Kendimi zor tutuyorum. Konuşursam kalbini çok pis kıracağım çünkü." "Tamam şimdi çocuk varken kavga etmeyin. Seni gördüğü için mutlu oldu zaten çocuk. Çok da tatlı bir şey." "Değil mi? Beni görünce sevindi. Tepkisi nasıldı ama?" "Ağlattı küçük sıpa." dediğinde Jungkook gülmüştü. Bir süre sonra sonunda Areum ve Sohoo geldiğinde arabanın arka koltuğuna oturdular. "Çocuğun emniyet kemerini tak." diyen Jungkook, Areum' bakmıştı. "Tamam." "Sürüyorum o zaman Jungkook senin eve." "Evet hyung." dediğinde Namjoon arabayı çalıştırmıştı. Jungkook yolda giderlerken Areum'a döndü ve sordu. "İhtiyacınız olan bir şey var mı? Eve giderken alalım." "Ah..Yok teşekkürler." "Emin misin? Benden de çekinmiyorsun değil mi Areum?" "Çekinmiyorum Jungkook. İhtiyacımız yok bir şeye." "İyi tamam." Jungkook, önüne dönüp yola odaklandığında bundan sonra nasıl ilerleyeceğini düşünmeye başlamıştı bile. •••••••••• Namjoon, Jungkook'ları eve bırakıp gitmeden önce konuştu. "Seokjin'e de haber versen iyi olur. Öğrenince kızacak sana." "Ah... Arayacağım doğru. Bugün için sağol hyung." "Bir şeye ihtiyaç olursa ara yine. Kızında üzerine çok gidip çocuğu korkutma." "Tamam tamam." "Hadi kaçtım ben." Namjoon, gittiğinde Jungkook da içeri girmişti. Areum ve Sohoo salona geçmiş otururken Jungkook, dikilmiş onlara bakan Melin'e doğru yaklaşıp fısıldadı. "Areum'u biliyorsun zaten. Sohoo, oğlum." "Oh..Sizin oğlunuz mu vardı Jungkook bey." kadın şaşkınlıkla sorduğunda Jungkook cevapladı. "Varmış baksana. Neyse, sen yemek hazırla. Çocuğa da pasta yap tamam mı?" "Hemen efendim." Jungkook, gülümseyip salona girdiğinde koltuğa oturmuş tavşanlı anahtarlığı ile oynayan Sohoo'nun yanına gittiğinde sordu. "Çok mu sevdin sen onu?" çocuk başını *evet* anlamında salladığında Jungkook gülmüştü. "Sana onun büyüğünü almamı ister misin? Kocaman bir tavşan." "Annem izin verirse olur." dediğinde Jungkook, Areum'a baktıktan sonra yeniden çocuğa döndü ve cevap verdi. "Ama ben de senin babanım. Anneye neden soruyoruz ki?" "Ama yine de ben seni tanımıyorum ki." cevabı ile Jungkook'un kalbi kırıldığında buruk bir şekilde cevap verdi. "Haklısın." Jungkookz çocuğun başını okşayıp Areum'un yanına oturduğunda gözlerini ona dikmişti. Genç kadın çekinerek sordu. "Neden öyle bakıyorsun?" "Nasıl bakmamı istiyorsun ki?" "Eski Jungkook gibi. Bu Jungkook benden nefret ediyor gibi görünüyor." "Nefret mi? Ah Areum-ah..Değişmişsin. Beni tanımayı unutacak kadar değişmişsin." "O zaman neden öyle bakıyorsun?" "Çocuğun yanında sesimi yükseltmek istemiyorum tamam mı?" "Tamam kızma hemen." "Yemekten sonra çocuğu uyut dinlensin. Yorgun düşecek yoksa." "Olur uyuturum." dediğinde Sohoo'ya bakmıştı. "Kıyafetiniz de yok sizin. Söyleyeyim de gidip yeni bir şeyler alsınlar size." "Gerek yok." "Ne gerek yok? Üstünün başını haline baksana." "Tamam Jungkook." "Ne bu gurur ya? Kim var kızım senin karşında?" diye sesini yükselttiğinde Melin'e çağırmıştı. "Melin, Sohoo'da sana yardım etsin hadi." Melin, küçük çocuğu alıp mutfağa gittiğinde Jungkook yeniden Areum'a döndü. "Benden çekinme sebebin nedir?" "Çekinmiyorum." "Çekiniyorsun. Daha gözlerimin içine bakmaya bile cesaretin yok senin." "Bana öfkeni anlayabiliyorum haklısın da ama en azından bugün yapma. Hiç iyi değilim kaç gündür. Sohoo için güçlü durmaya çalışıyorum." dediğinde Jungkook derin bir nefes aldı ve cevap verdi. "Bıraksalar sabaha kadar ağlarım Areum." dediğinde Areum'un gözleri dolmuştu. "Ama yapamıyorum. Yanımdasın nasıl mutluyum bilemezsin ama ne yapacağımı bilmiyorum." "Jungkook-ah. Özür dilerim." "Dileme Areum. Özür felan dileme. O çocuğu bunca yıl benden mahrum nasıl bırakırsın sen ya? O çocuğu sevemeyeceğim, kalbini kıracağım diye aklım çıkıyor haberin var mı senin?" "Babası sensin." "Babası benim.. Doğru. İlk adımlarını, ilk kelimesini bile bilmeyen, görmeyen babası benim." "Jungkook." "Tamam sus artık. Oğlumun yanına gideceğim. Sen de yemeğe kadar biraz uzan şurada." Jungkook, kendini toparlayıp yüzüne gülümseme yerleştirip mutfağa gittiğinde sandalyede oturan Sohoo'nun yanına gittiğinde başını okşadı ve eğilip sordu. "Sana evi gezdirmemi ister misin?" "Tamam." Jungkook, çocuğu kucağına alıp mutfaktan çıktığında öncelikle üst kata çıkarmıştı. Tek tek odaları gösterirken çocuk sordu. "Ben ve annem nerede uyuyacağız peki?" "Mmm, hangi odada uyumak istersin? Birlikte seçelim mi?' DEVAM EDİYOR YORUMDA👇
"Evet!" çocuk sevinçle cevap verdiğinde Jungkook onu kucağından indirmişti. Çocuk odalardan birinin kapısına gittiğinde konuştu. "Bu odaya girebilir miyim?" "Girebilirsin." Çocuk odaya girdiğinde Jungkook da peşinden gitmişti. "Sevdin mi burayı?" "Evet. Burada uyuyabilir miyiz?" "Hıhı." "Ama annem de burada uyuyacak değil mi? Ben hep onunla uyuyorum." dediğinde Jungkook sormuştu. "Sadece ikiniz uyuyordunuz değil mi?" "Evet. Ama ben bazen Taehyung babamla da uyuyordum." *Taehyung babamla* lafından sonra Jungkook sinirlendiğinde sert bir ses tonu ile cevap verdi. "Aşağı iniyoruz hadi." Çocuğun elinden tutup onu aşağı salona indirdiğinde Areum çoktan uyuyakalmıştı bile. Jungkook çocuğa bakarak sessizce fısıldadı. "Annenin yanında sessizce otur." çocuk başını *tamam* anlamında salladığında Jungkook çalışma odasına geçip kapıyı da kilitlemişti. Az önceki şeyi hazmetmeye çalışırken telefonunu çıkardı ve Seokjin'i aradı. "Hyung. Müsait misin?' "Öğretmen şimdi gitti. Söyle?" "Areum ve Sohoo benimle." "Ne? Kaçırdın mı lan yoksa?" "Hayır ya. Taehyung bırakmış Yoongi'nin evine. Ya uzun bir konu. Müsait olduğunda gelebilir misin buraya?" "Gelirim tamam. Luna'yı da getireyim o zaman Sohoo ile oynar." "Tamam olur. Çabuk gel yoksa ben kafayı yiyeceğim." "Tamam tamam geleceğim." •••••••••• Yaklaşık 1 saat sonra Seokjin ve Luna da geldiğinde hep birlikte akşam yemeği yemek için büyük masaya geçtiklerinde Jungkook konuştu. "Afiyet olsun." Herkes yemeğini yemeye başladığında Seokjin konuştu. "Hala şu masada toplanmış olmamıza inanamıyorum." dediğinde Areum tebessüm etmişti. Jungkook, cevap verdi. "Bu şekilde olmasını hiç istemezdim. Ama oldu işte." dediğinde Areum'a bakmıştı. Sohoo, önündeki çorbayı kendi başına yemeye çalışırken Jungkook yeniden konuştu. "Çocuğa içir çorbasını." "Kendisi içmeyi öğrenmeli. 3 buçuk yaşında artık." "Yine de hala küçük değil mi? Üzerine dökecek hep. Kıyafetiniz yok." dediğinde Seokjin araya girdi. "Tamam..Sohoo nasıl içeceğini biliyor zaten değil mi Sohoo'cuğum? Üstüne dökerse de bir şey olmaz silinir geçer." dediğinde Jungkook sessiz kalmıştı. Bu olayın üzerinden Areum, kaşığı alıp çocuğa çorbayı içirmeye başladığında Seokjin, sinirle Jungkook'a bakarken Jungkook ofladı. "Afiyet olsun size." diyerek masadan kalkıp terasa çıktığında Seokjin de peşinden gitmişti. "Oğlum ne bu öfke? Küçücük çocuğun yemesine bile karışıyorsun. Kendine gel Jungkook. O senin oğlun." "Oğlum... Bugün bana ne dedi biliyor musun? *Taehyung babam* la da uyuyordum dedi. Başkasına baba diyen bir oğlum var. Niye öfkelenmeyeyim?" "Daha küçük bu laflara mı aldırış ediyorsun? Bak sinirin, öfken Areum'a. Küçük çocuktan çıkarma bunu." "Areum'a ilk gün ki gibi aşığım ama yapamıyorum hyung. Öfkeliyim ve onu kırmak istiyorum biliyor musun? Hem de her konuda kalbini parçalamak istiyorum." "Ya tamam seni anlıyorum ve hak da veriyorum ama artık burada senin yanındalar. Güzel geçinmeye baksan iyi edersin. En başından beri bunun için uğraşmıyor musun? Yanında işte." "Doğru..Ama çok sinirliyim." "Sakinleş ve öyle gel içeri. Areum'u üzüyorsun." "Tamam." Bir süre sonra Jungkook kendini sakinleştirip içeri geri döndüğünde Melin masayı toplarken diğerleri de salona geri dönmüştü. Luna ve Sohoo yere oturmuş Luna'nın getirdiği oyuncaklar ile oynarken Areum mırıldandı. "Jungkook-ah." dediğinde Jungkook ona bakmıştı. "Şey az gelir misin?" diyerek onu kimsenin olmadığı bir kısıma götürdüğünde devam etti. "Duş almam gerekiyor da. Bana banyonun yerini gösterebilir misin? Bir de havlu verebilir misin?" "Gel benimle." diyerek yukarı doğru çıktığında büyük banyoya doğru gitmişlerdi. İçeri girdiklerinde Jungkook dolabı göstererek konuştu. "İçinde temiz havlular ve duş jeli, şampuan felan var işte. Oradan alıp kullanırsın." "Tamam, teşekkür ederim." "Çocuk yıkanacaksa söyle Melin yardım eder." "Yok sağol." "İyi." diyerek banyodan çıkmadan önce durdu ve yeniden Areum'a döndü. "Bu gece Sohoo'yu uyuttuktan sonra odama gel." dediğinde Areum tebessüm edip cevap verdi. "Tamam." ••••••••••••• Seokjin ve Luna gitmiş saat gece yarısını biraz geçmişken Sohoo, Areum'un kucağında çoktan uyuyakalmıştı. Areum onu bugün seçtiği odaya çıkarıp yatırdıktan sonra kapıyı aralık bırakarak çıkmıştı. Jungkook'un odasına doğru ilerleyip kapıyı tıkladığında Jungkook'un *gel Areum* sesi ile içeri girdiğinde Jungkook mırıldandı. "Kapıyı kapat." "Sohoo uyanırsa duyamam." "Bekle burada." diyerek odadan çıkıp bir süre sonra geldiğinde kapıyı kapattı ve konuştu. "Melin'e söyledim. Sohoo'nun yanında olacak bu gece." "Ah..Peki. Mmm, neden çağırdın beni buraya?" "Uyumak için. Seninle uyumak istiyorum." dediğinde Areum gülümsedi. "Onca zaman sonra hala bunu istiyorsun." "Sen yokken bile ben seninle uyuyordum Areum." "Jungkook-ah." "Gel hadi." diyerek yanını gösterdiğinde Areum ışığı kapatıp Jungkook'un yanına yatmıştı. Jungkook aniden Areum'u kolları arasına aldığında mırıldandı. "Sana kızamıyorum, yapamıyorum. Bu kucaklama her şeyi unutturuyor Areum." "Ama bugün çok kızdın." "Kızdım evet. Yapabilsem fazlasını yapardım ama Areum'sun işte. Yapamıyorum." "Jungkook." "Hı?" "Sohoo..Onu hemen kabul edemediğin için sana kızmıyorum. Yani sen de haklısın ama o senin oğlun biliyorsun değil mi? Bana olan öfkeni ondan çıkarma. O.. Kırılgan bir çocuk." "Biliyorum Areum. Ona yakın olabilmek için elimden geleni yapıyorum inan bana." "İnanıyorum ve güveniyorum. Ama o hep..Seni görme sevinci ile yaşadı bunu da bil. 3 buçuk yaşında olmasına rağmen çok akıllı bir çocuk." "Onu fark ediyorum." "Her şeyin daha iyi olacağını biliyorum." "Ben de bunu umuyorum Areumsshi. Neyse şimdi uyuyalım. Bu anın tadını çıkarmama izin ver." diyerek Areum'a iyice sarıldığında uykuya dalmadan önce mırıldandı. "Seni çok seviyorum Areum." Devamı Gelecek
Çok güzeldi çok. Jungkook oglu konusunda acayip zorlaniyor ama adam haklı yaa ama cidden cok masum bir cocuk olarak gözümde canlandi zaten masum da sanki en ufacik ses yükselmesinde o boncuk gözleri dolacak gibi hissediyorum özellikle Taehyung babamla dedigi yerde Jungkook'a hak veriyorum ama çocuğunda bir suçu günahı yok ne de olsa bunlara sebep olan annesi yanii.. Jungkook'un Areum'a olan ozellikle çocuğu ile ilgili konulardaki tepkisine yerden göge kadar hak veriyorum.. ellerine saglik. Bir an once yarin gelsin istiyorum 💜💜😅
@@worldwide7mochi baba - oğul ikilisinden çok tatlış kesitler gelsin istiyorum 🥰 ama Areum Tae ile evli ya Tae boşanmak istemezse ne olacak sanki öyle bir halt yiyecekmiş gibi hissediyorum.😌
JK'un Sohoo'ya alışma evrelerini görmek güzel olur ilerleyen bölümlerde😊
"Öyleyim, senin babanım."
"Sen çok mu uzaklardaydın?"
"Oh.. Evet çok uzaklardaydım ama şimdi yanınızdayım. Hiç gitmeyeceğim ve hep seninle olacağım." dediğinde çocuk sevinçle tepki verdi.
"Yuppi!! Anne bak babam gitmeyecekmiş." dediğinde Areum da yanlarına gelmişti. Oğluna öpücük verdikten sonra konuştu.
"Sen şimdi biraz oyna biz babayla konuşalım olur mu?"
"Olur." yardımcı kadın Sohoo'yu alıp gittiğinde Jungkook sordu.
"Nasıl oldu bu? Sizi kaçırmıyor muydu?"
"Öyle olacaktı ama Sohoo çok ağladı ve babasını istediğini söyledi. Son çare abimin evine götürdü bizi." dediğinde Jungkook, Yoongi'ye bakmıştı.
"Bir şey dedi mi peki?"
"Hayır. Sadece bıraktı ve gitti."
"Bir planı varsa bunun?"
"Jungkook-ah Bay Kim kötü biri değil. Artık şöyle şeyler söylemeyi bıraksan ne olur ya?"
"Bana o adamı mı savunuyorsun Areum?"
"Savunmuyorum sadece onu tanıyorum. Tamam son zamanlarda sertti tavrı ama bizi korumak istediği içindi. Seni tanımıyor sonuçta. Sen onun gözünde bir mafyasın."
"O adamdan bahsetmen bile sinirlerimi zıplatıyor biliyor musun?"
"Ya ne diyorum ki? Abi sen bir şey söylesene şuna ya." dediğinde Yoongi cevap verdi.
"Aranızdaki şey ilgilendirmiyor beni Areum. Jungkook, evine götür onları."
"Götüreceğim. Sana da haber verdiğin için sağol."
"Tamam gidin artık hadi."
"Areum, Sohoo'yu al, Namjoon hyung ile arabada bekliyoruz."
"Tamam."
Namjoon ve Jungkook evden çıkıp arabaya bindiklerinde Jungkook mırıldandı.
"O kadar sinirliyim ki Areum'a. Hala o adamı savunuyor bana karşı. Kendimi zor tutuyorum. Konuşursam kalbini çok pis kıracağım çünkü."
"Tamam şimdi çocuk varken kavga etmeyin. Seni gördüğü için mutlu oldu zaten çocuk. Çok da tatlı bir şey."
"Değil mi? Beni görünce sevindi. Tepkisi nasıldı ama?"
"Ağlattı küçük sıpa." dediğinde Jungkook gülmüştü. Bir süre sonra sonunda Areum ve Sohoo geldiğinde arabanın arka koltuğuna oturdular.
"Çocuğun emniyet kemerini tak." diyen Jungkook, Areum' bakmıştı.
"Tamam."
"Sürüyorum o zaman Jungkook senin eve."
"Evet hyung." dediğinde Namjoon arabayı çalıştırmıştı. Jungkook yolda giderlerken Areum'a döndü ve sordu.
"İhtiyacınız olan bir şey var mı? Eve giderken alalım."
"Ah..Yok teşekkürler."
"Emin misin? Benden de çekinmiyorsun değil mi Areum?"
"Çekinmiyorum Jungkook. İhtiyacımız yok bir şeye."
"İyi tamam." Jungkook, önüne dönüp yola odaklandığında bundan sonra nasıl ilerleyeceğini düşünmeye başlamıştı bile.
••••••••••
Namjoon, Jungkook'ları eve bırakıp gitmeden önce konuştu.
"Seokjin'e de haber versen iyi olur. Öğrenince kızacak sana."
"Ah... Arayacağım doğru. Bugün için sağol hyung."
"Bir şeye ihtiyaç olursa ara yine. Kızında üzerine çok gidip çocuğu korkutma."
"Tamam tamam."
"Hadi kaçtım ben." Namjoon, gittiğinde Jungkook da içeri girmişti. Areum ve Sohoo salona geçmiş otururken Jungkook, dikilmiş onlara bakan Melin'e doğru yaklaşıp fısıldadı.
"Areum'u biliyorsun zaten. Sohoo, oğlum."
"Oh..Sizin oğlunuz mu vardı Jungkook bey." kadın şaşkınlıkla sorduğunda Jungkook cevapladı.
"Varmış baksana. Neyse, sen yemek hazırla. Çocuğa da pasta yap tamam mı?"
"Hemen efendim." Jungkook, gülümseyip salona girdiğinde koltuğa oturmuş tavşanlı anahtarlığı ile oynayan Sohoo'nun yanına gittiğinde sordu.
"Çok mu sevdin sen onu?" çocuk başını *evet* anlamında salladığında Jungkook gülmüştü.
"Sana onun büyüğünü almamı ister misin? Kocaman bir tavşan."
"Annem izin verirse olur." dediğinde Jungkook, Areum'a baktıktan sonra yeniden çocuğa döndü ve cevap verdi.
"Ama ben de senin babanım. Anneye neden soruyoruz ki?"
"Ama yine de ben seni tanımıyorum ki." cevabı ile Jungkook'un kalbi kırıldığında buruk bir şekilde cevap verdi.
"Haklısın." Jungkookz çocuğun başını okşayıp Areum'un yanına oturduğunda gözlerini ona dikmişti. Genç kadın çekinerek sordu.
"Neden öyle bakıyorsun?"
"Nasıl bakmamı istiyorsun ki?"
"Eski Jungkook gibi. Bu Jungkook benden nefret ediyor gibi görünüyor."
"Nefret mi? Ah Areum-ah..Değişmişsin. Beni tanımayı unutacak kadar değişmişsin."
"O zaman neden öyle bakıyorsun?"
"Çocuğun yanında sesimi yükseltmek istemiyorum tamam mı?"
"Tamam kızma hemen."
"Yemekten sonra çocuğu uyut dinlensin. Yorgun düşecek yoksa."
"Olur uyuturum." dediğinde Sohoo'ya bakmıştı.
"Kıyafetiniz de yok sizin. Söyleyeyim de gidip yeni bir şeyler alsınlar size."
"Gerek yok."
"Ne gerek yok? Üstünün başını haline baksana."
"Tamam Jungkook."
"Ne bu gurur ya? Kim var kızım senin karşında?" diye sesini yükselttiğinde Melin'e çağırmıştı.
"Melin, Sohoo'da sana yardım etsin hadi." Melin, küçük çocuğu alıp mutfağa gittiğinde Jungkook yeniden Areum'a döndü.
"Benden çekinme sebebin nedir?"
"Çekinmiyorum."
"Çekiniyorsun. Daha gözlerimin içine bakmaya bile cesaretin yok senin."
"Bana öfkeni anlayabiliyorum haklısın da ama en azından bugün yapma. Hiç iyi değilim kaç gündür. Sohoo için güçlü durmaya çalışıyorum." dediğinde Jungkook derin bir nefes aldı ve cevap verdi.
"Bıraksalar sabaha kadar ağlarım Areum." dediğinde Areum'un gözleri dolmuştu.
"Ama yapamıyorum. Yanımdasın nasıl mutluyum bilemezsin ama ne yapacağımı bilmiyorum."
"Jungkook-ah. Özür dilerim."
"Dileme Areum. Özür felan dileme. O çocuğu bunca yıl benden mahrum nasıl bırakırsın sen ya? O çocuğu sevemeyeceğim, kalbini kıracağım diye aklım çıkıyor haberin var mı senin?"
"Babası sensin."
"Babası benim.. Doğru. İlk adımlarını, ilk kelimesini bile bilmeyen, görmeyen babası benim."
"Jungkook."
"Tamam sus artık. Oğlumun yanına gideceğim. Sen de yemeğe kadar biraz uzan şurada." Jungkook, kendini toparlayıp yüzüne gülümseme yerleştirip mutfağa gittiğinde sandalyede oturan Sohoo'nun yanına gittiğinde başını okşadı ve eğilip sordu.
"Sana evi gezdirmemi ister misin?"
"Tamam." Jungkook, çocuğu kucağına alıp mutfaktan çıktığında öncelikle üst kata çıkarmıştı. Tek tek odaları gösterirken çocuk sordu.
"Ben ve annem nerede uyuyacağız peki?"
"Mmm, hangi odada uyumak istersin? Birlikte seçelim mi?'
DEVAM EDİYOR YORUMDA👇
"Evet!" çocuk sevinçle cevap verdiğinde Jungkook onu kucağından indirmişti. Çocuk odalardan birinin kapısına gittiğinde konuştu.
"Bu odaya girebilir miyim?"
"Girebilirsin." Çocuk odaya girdiğinde Jungkook da peşinden gitmişti.
"Sevdin mi burayı?"
"Evet. Burada uyuyabilir miyiz?"
"Hıhı."
"Ama annem de burada uyuyacak değil mi? Ben hep onunla uyuyorum." dediğinde Jungkook sormuştu.
"Sadece ikiniz uyuyordunuz değil mi?"
"Evet. Ama ben bazen Taehyung babamla da uyuyordum." *Taehyung babamla* lafından sonra Jungkook sinirlendiğinde sert bir ses tonu ile cevap verdi.
"Aşağı iniyoruz hadi." Çocuğun elinden tutup onu aşağı salona indirdiğinde Areum çoktan uyuyakalmıştı bile. Jungkook çocuğa bakarak sessizce fısıldadı.
"Annenin yanında sessizce otur." çocuk başını *tamam* anlamında salladığında Jungkook çalışma odasına geçip kapıyı da kilitlemişti. Az önceki şeyi hazmetmeye çalışırken telefonunu çıkardı ve Seokjin'i aradı.
"Hyung. Müsait misin?'
"Öğretmen şimdi gitti. Söyle?"
"Areum ve Sohoo benimle."
"Ne? Kaçırdın mı lan yoksa?"
"Hayır ya. Taehyung bırakmış Yoongi'nin evine. Ya uzun bir konu. Müsait olduğunda gelebilir misin buraya?"
"Gelirim tamam. Luna'yı da getireyim o zaman Sohoo ile oynar."
"Tamam olur. Çabuk gel yoksa ben kafayı yiyeceğim."
"Tamam tamam geleceğim."
••••••••••
Yaklaşık 1 saat sonra Seokjin ve Luna da geldiğinde hep birlikte akşam yemeği yemek için büyük masaya geçtiklerinde Jungkook konuştu.
"Afiyet olsun." Herkes yemeğini yemeye başladığında Seokjin konuştu.
"Hala şu masada toplanmış olmamıza inanamıyorum." dediğinde Areum tebessüm etmişti. Jungkook, cevap verdi.
"Bu şekilde olmasını hiç istemezdim. Ama oldu işte." dediğinde Areum'a bakmıştı. Sohoo, önündeki çorbayı kendi başına yemeye çalışırken Jungkook yeniden konuştu.
"Çocuğa içir çorbasını."
"Kendisi içmeyi öğrenmeli. 3 buçuk yaşında artık."
"Yine de hala küçük değil mi? Üzerine dökecek hep. Kıyafetiniz yok." dediğinde Seokjin araya girdi.
"Tamam..Sohoo nasıl içeceğini biliyor zaten değil mi Sohoo'cuğum? Üstüne dökerse de bir şey olmaz silinir geçer." dediğinde Jungkook sessiz kalmıştı. Bu olayın üzerinden Areum, kaşığı alıp çocuğa çorbayı içirmeye başladığında Seokjin, sinirle Jungkook'a bakarken Jungkook ofladı.
"Afiyet olsun size." diyerek masadan kalkıp terasa çıktığında Seokjin de peşinden gitmişti.
"Oğlum ne bu öfke? Küçücük çocuğun yemesine bile karışıyorsun. Kendine gel Jungkook. O senin oğlun."
"Oğlum... Bugün bana ne dedi biliyor musun? *Taehyung babam* la da uyuyordum dedi. Başkasına baba diyen bir oğlum var. Niye öfkelenmeyeyim?"
"Daha küçük bu laflara mı aldırış ediyorsun? Bak sinirin, öfken Areum'a. Küçük çocuktan çıkarma bunu."
"Areum'a ilk gün ki gibi aşığım ama yapamıyorum hyung. Öfkeliyim ve onu kırmak istiyorum biliyor musun? Hem de her konuda kalbini parçalamak istiyorum."
"Ya tamam seni anlıyorum ve hak da veriyorum ama artık burada senin yanındalar. Güzel geçinmeye baksan iyi edersin. En başından beri bunun için uğraşmıyor musun? Yanında işte."
"Doğru..Ama çok sinirliyim."
"Sakinleş ve öyle gel içeri. Areum'u üzüyorsun."
"Tamam."
Bir süre sonra Jungkook kendini sakinleştirip içeri geri döndüğünde Melin masayı toplarken diğerleri de salona geri dönmüştü. Luna ve Sohoo yere oturmuş Luna'nın getirdiği oyuncaklar ile oynarken Areum mırıldandı.
"Jungkook-ah." dediğinde Jungkook ona bakmıştı.
"Şey az gelir misin?"
diyerek onu kimsenin olmadığı bir kısıma götürdüğünde devam etti.
"Duş almam gerekiyor da. Bana banyonun yerini gösterebilir misin? Bir de havlu verebilir misin?"
"Gel benimle." diyerek yukarı doğru çıktığında büyük banyoya doğru gitmişlerdi. İçeri girdiklerinde Jungkook dolabı göstererek konuştu.
"İçinde temiz havlular ve duş jeli, şampuan felan var işte. Oradan alıp kullanırsın."
"Tamam, teşekkür ederim."
"Çocuk yıkanacaksa söyle Melin yardım eder."
"Yok sağol."
"İyi." diyerek banyodan çıkmadan önce durdu ve yeniden Areum'a döndü.
"Bu gece Sohoo'yu uyuttuktan sonra odama gel." dediğinde Areum tebessüm edip cevap verdi.
"Tamam."
•••••••••••••
Seokjin ve Luna gitmiş saat gece yarısını biraz geçmişken Sohoo, Areum'un kucağında çoktan uyuyakalmıştı. Areum onu bugün seçtiği odaya çıkarıp yatırdıktan sonra kapıyı aralık bırakarak çıkmıştı. Jungkook'un odasına doğru ilerleyip kapıyı tıkladığında Jungkook'un *gel Areum* sesi ile içeri girdiğinde Jungkook mırıldandı.
"Kapıyı kapat."
"Sohoo uyanırsa duyamam."
"Bekle burada." diyerek odadan çıkıp bir süre sonra geldiğinde kapıyı kapattı ve konuştu.
"Melin'e söyledim. Sohoo'nun yanında olacak bu gece."
"Ah..Peki. Mmm, neden çağırdın beni buraya?"
"Uyumak için. Seninle uyumak istiyorum." dediğinde Areum gülümsedi.
"Onca zaman sonra hala bunu istiyorsun."
"Sen yokken bile ben seninle uyuyordum Areum."
"Jungkook-ah."
"Gel hadi." diyerek yanını gösterdiğinde Areum ışığı kapatıp Jungkook'un yanına yatmıştı. Jungkook aniden Areum'u kolları arasına aldığında mırıldandı.
"Sana kızamıyorum, yapamıyorum. Bu kucaklama her şeyi unutturuyor Areum."
"Ama bugün çok kızdın."
"Kızdım evet. Yapabilsem fazlasını yapardım ama Areum'sun işte. Yapamıyorum."
"Jungkook."
"Hı?"
"Sohoo..Onu hemen kabul edemediğin için sana kızmıyorum. Yani sen de haklısın ama o senin oğlun biliyorsun değil mi? Bana olan öfkeni ondan çıkarma. O.. Kırılgan bir çocuk."
"Biliyorum Areum. Ona yakın olabilmek için elimden geleni yapıyorum inan bana."
"İnanıyorum ve güveniyorum. Ama o hep..Seni görme sevinci ile yaşadı bunu da bil. 3 buçuk yaşında olmasına rağmen çok akıllı bir çocuk."
"Onu fark ediyorum."
"Her şeyin daha iyi olacağını biliyorum."
"Ben de bunu umuyorum Areumsshi. Neyse şimdi uyuyalım. Bu anın tadını çıkarmama izin ver." diyerek Areum'a iyice sarıldığında uykuya dalmadan önce mırıldandı.
"Seni çok seviyorum Areum."
Devamı Gelecek
💋🫠🫠❤️❤️❤️
Ay ay ay çok güzel olmuş la duygulanmadım değil ha 😢❤
Yeyy sonunda beraberler🎉🎉Gerçi taehyung yine bir yerden çıkacak ama ben sonlarının mutlu olduğuna inanıyorum
Allahimmm geldiiiii
Çoookkkk mükemmeell olmuş şu ana kadar okuduğum en iyi seri bu kesinlikle aşırı kaliteli
💗💗
Yaaaa çoo güzeğllĺ 🙂🙂🙂😍😍😍
Çok güzeldi çok. Jungkook oglu konusunda acayip zorlaniyor ama adam haklı yaa ama cidden cok masum bir cocuk olarak gözümde canlandi zaten masum da sanki en ufacik ses yükselmesinde o boncuk gözleri dolacak gibi hissediyorum özellikle Taehyung babamla dedigi yerde Jungkook'a hak veriyorum ama çocuğunda bir suçu günahı yok ne de olsa bunlara sebep olan annesi yanii.. Jungkook'un Areum'a olan ozellikle çocuğu ile ilgili konulardaki tepkisine yerden göge kadar hak veriyorum.. ellerine saglik. Bir an once yarin gelsin istiyorum 💜💜😅
😁🥰💗💗
@@worldwide7mochi baba - oğul ikilisinden çok tatlış kesitler gelsin istiyorum 🥰 ama Areum Tae ile evli ya Tae boşanmak istemezse ne olacak sanki öyle bir halt yiyecekmiş gibi hissediyorum.😌
@@gamzehelli350 bakalım neler olacak her şey olabilir 👀
@@worldwide7mochi demi her şey olabilir yanii yeter ki sonunda mutlu bir aileye ulaşacaksak çekilen yol mübahtır değil mi 😅🙃
Yeni bölüm gelmişş🖤