Yoksulların Gözleri - Charles Baudelaire

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 8 лют 2025
  • Charles Baudelaire'in "Paris Sıkıntısı" adlı kitabından biraz değiştirerek okuduğum "Yoksulların Gözleri" adlı yazı.
    / yuruyuncocuklar
    / yuruyuncocuklar
    / yuruyuncocuklar
    / yuruyuncocuklar
    open.spotify.c...
    YOKSULLARIN GÖZLERİ
    Ya! Bugün sizden niçin nefret ettiğimi bilmek istiyorsunuz demek. Nedenini anlamanız anlatmamdan daha güç olacak kuşkusuz; çünkü sanıyorum ki siz kadın duyarsızlığının en güzel örneğisiniz. Birlikte, bana kalsa kısa görünen uzun bir gün geçirmiştik. Bundan böyle tüm düşüncelerimizin ortak olacağına ruhumuzun tek bir ruh olacağına değin söz vermiştik birbirimize; herkesin söylediği, kimsenin gerçekleştiremediği düşlerden biri işte. Akşam yorgundunuz biraz. Yeni bir bulvarın köşesindeki, yeni açılmış bir kahvenin önünde oturmak istediniz. Önümüzde, yolda, kırk yaşlarında, yorgun yüzlü, sakalına ak düşmüş bir adam, eliyle küçük bir çocuğunu tutmuş, kucağında yürüyemeyecek kadar yorgun minik bir varlık, yolun üstünde dikilip, hizmetçi gibi, çocuklarına hava aldırıyordu. Hepsinin giysileri yırtık pırtıktı. Üçü de, ciddi bir yüz ve aynı hayranlıkla, ama yaşlarına göre değişen biçimde yeni kahveyi seyrediyorlardı. Babanın gözleri: "Ne güzel! Ne güzel! Sanki zavallı dünyamızın bütün altını bu duvarın üzerine taşınmış" diyordu. Küçük oğlan çocuğunun gözleri: "Ne güzel! Ne güzel! Ama yalnızca bizim gibi olmayanların girebileceği bir yer" diyordu. En küçüğün gözlerine gelince, şaşkın ve derin bir kıvançtan başka bir şey anlatamayacak kadar büyülenmişti. Halk aşıkları, tutkunun ruhu iyileştirip yüreği yumuşattığını söylerler. Benim o akşamki ruh halimi yansıtma açısından şarkıda söylenen doğruydu. O üç kişinin, o ailenin gözleri yüreğimi yumuşatmakla kalmamış, kendimden, önümüzdeki, susuzluğumuzdan çok açgözlülüğümüzü sergileyen bardaklar ve sürahilerden utanç duyurmuştu. Benim bu düşüncemi, aynı düşünceyi okumak için gözlerimi gözlerinize çeviriyordum güzelim; o öylesine güzel, o öylesine tarifsiz, tatlı gözlerinize... Tutkunun ve ay ışığının konakladığı yeşil gözlerinizin ta içine bakıyordum. Ve siz o anda bana: "Şunların haline bak, ne sinir şeyler, gözlerini araba kapısı gibi koca koca açmışlar, kahveciye söyleyin de lütfen bunları uzaklaştırsınlar" dediniz. Anlaşmak ne zormuş meğer meleğim, düşünceler ne kadar değişikmiş birbirini sevenler arasında bile!

КОМЕНТАРІ •