Merhaba sizi bir süredir takip ediyorum. Özellikle bu ayki yorumlarınızı farklı ve doyurucu buldum. Takip ettiğim ve emeklerine saygı duyduğum başka kanallar da var. Ancak son zamanlarda sürekli gündemdeki popüler kitapların sadece konusundan bahsedip ne kadar “sevdikleri/ sevmedikleri” üzerinden bir kitap yorumu tarzı başladı. Farklı ve nitelikli yorumlarınız için bir okur olarak size teşekkür ederim. Daha çok videoda sizi görmek dileğiyle 🌾
Merhabalar! Ben de tam olarak sizin bahsettiğiniz nedenlerle Türkçe kitap içeriği üreten kanalları çok takip etmiyorum. Beğenerek takipte kaldığım çok az kanal var. Sevdim/sevmedim çizgisinden çıkmaya özen gösteriyorum. Bunun fark edildiğini ve beğenildiğini duymak iyi geldi, çok teşekkürler 🌷
O kadar güzel yorumlar ki çok beğenerek dinliyorum sizi, kırlangıç gibi geldiler geçen yıl okumuştum yazarı seviyorum diğer kitabını da okumuştum ama bunu daha çok sevdim,Oğuz Atay hiç okumadım korktuğum bir yazar ,ama mutlaka okuyacağım. Çok sevgiler ❤️
Çok teşekkür ederim 🥰😇 Maxwell’in şefkati çok iyi geldi okurken. Belki de onunla aynı aya denk geldiği için Dokunmadan’ı kısmen acımasız buldum. Oğuz Atay’a gelince muhtemelen düşündüğünüz kadar zor olmayacağını söylemek isterim. Korkuyu Beklerken Atay’ın diline ve zihnine alışmak için güzel bir başlangıç bence. Ben de ilk onunla başlamıştım. Benden de size çokça sevgiler 💛
Hem kitap okumayi,hem bununla ilgili cesitli kitap kanallarini takib eden biri olarak soyluyorum hem kitaplari hem kendi duyğularını bu kadar anlaşılır anlatan tek insansınız bana gore❤
Çok mutlu oldum yorumunuzu okuyunca. Benim için de birilerinin hem zihnine hem gönlüne seslenebildiğimi görmek anlaşılmış hissettiriyor. Sanki bir bağ da aramızda kendiliğinden oluşuyor gibi de geliyor. Ne güzel!🪴
öncelikle hoşgeldin ☀️ güneşli günleri görmek istediğinden bahsetmiştin umarım sana iyi gelmiştir havalar. ayrıca yine çok güzel kitaplar okuyup anlatmışsın 🫶🏼🌸
Hoş buldum! 🥰 Çok iyi geldi hem de. Bu yorumu İzmir Urla’dan hava çok sıcak diye dışarıya çıkacak kadar insaflı olmasını beklerken yazıyorum. Yine de şikayetçi değilim, özlemişim 🌻
Yine çok güzel bir video olmuş 🌿 gerçekten yorumların orijinal, sevdiğim kitaplar hakkında senden eleştiri duymayı bile seviyorum😅 çünkü farklı taraflardan bakabiliyorsun, ve bu farklılık hoşuma gidiyor🌻
Videonu görünce çok sevindim, çok keyifliydi ağzına sağlık 🌿 Billur Örüntüler’i merak ettim. Harika Bir Hayat yorumunu atladım, etkilenmeyeyim diye😅 Nermin Yıldırım’a ben de Dokunmadan ile başlamıştım ve bıraktığım nadir kitaplardan biri. Diliyle, hikayesiyle, anlatımıyla, hiçbir şeyle anlaşamadım ve pes ettim, başka da bir kitabını deneyemiyorum o günden beri. İlerde belki öykülerini denerim. Umarım senin öykülerini de okuyabiliriz bir gün🥲🤍 sevgiler🌿
Ben de yorumunu görünce pek sevindim 🌻 Billur Örüntüler bence senin gibi bir okuru hak ediyor. Doğru adrese teslimat yapmışım gibi bir gururlandım. Ben de bir daha hiç, en azından uzunca bir süre, bulaşmam Nermin Yıldırım’a. Too many books too little time nihayetinde 🙊 ya biliyor musun ben senin videonu izlerken 4:00 okuma deneyimini kendiminkine o kadar benzetmiştim ki. Harika bir başlangıç, akıcı bir tempo, sonra birden bir şeylerin tadı kaçıyor. Belki de kitaplarının ortak bir noktasıdır bu. Kendisinden okuduğum ilk kitap olduğu için de ancak tahmin yürütmekle yetinebiliyorum. Çokça sevgiler! 🐥
Dokunmadan’ı okumuştum daha önce. Şimdi de Unutma Derslerine başladım ama yine aynı tarzda ilerliyor yani sürekli “aforizma kasma”ya çalışıyor gibi. Kendini okutuyor ama edebî açıdan doyurucu değil🫣
Evet galiba genel olarak dili aynıymış diğer kitaplarında da. Beni baya bunaltmıştı ama sizi okuma tembelliğinden çıkarıyorsa bir amaca hizmet etmiş olur en azından 😌
Ben Nermin Yıldırım’ın bütün kitaplarını sesli kitap olarak dinledim, hepsinden de çok keyif almıştım. Sesli kitap sen de kullanıyorsun ne demek istediğimi daha iyi anlarsın muhtemelen, bazı romanları okumak zordur yorucudur ama dinlemesi daha kolaydır🥲 NY kitaplarını okusaydım belki gerçekten uzatılmış gelirdi, ama podcast dinler gibi hepsini sırayla dinledim, bu şekilde keyif aldım. “Saklı Bahçeler Haritası” favorim mesela, kitabın büyük bir kısmı mektup şeklinde yazılmış, yıllarca birbirine küs kalan 2 kız kardeşin mektuplarından oluşuyor. Yazardan en en çok bu kitabı sevmiştim, cümleleri mektup formatına daha uygun sanırım. Normal hayatta ya da sıradan bir diyalogda ayrıntılı düşünmez uzun cümleler pek kurmayız. Ama bir şeyler yazarken daha süslü cümleler kurup tabiri caizse “edebiyat” yapabiliriz :’) o yüzden, sanırım bu tür onun yazım tarzına daha uygun oluyor. Eğer bir gün bir şans daha vermek istersen Saklı Bahçeler Haritasına bakabilirsin belki. Ben sevmeme rağmen senin eleştirirken ne demek istediğini anladım🥲
Peki benim aslında Dokunmadan’ı dinlemiş olmam 🙊 Deniz Yüce Başarır okuyordu ve işlerini çok sevsem de ondan kitap dinlerken nedense ayrı bir zorlanıyorum. Normalde dinlediğimden daha hızlı dinledim ve hep uyuyakalıyordum, sonra hop tekrar sar geri 😀 yaş ilerledikçe ve her istediğimiz kitabı okuyacak kadar uzun bir ömrümüz olmadığını fark ettikçe insan daha bir “gaddar” oluyor kitap seçerken. Herhalde bir daha kendisinden bir şey okuyasım gelmez ama olur da gelirse Saklı Bahçeler Haritası aklımda olacak 🌸
@@aslıvekurgular aslında yazarken aklıma geldi (videoda söylemiş miydin ondan emin değilim kaçırmış olabilirim) acaba Aslı da benim gibi dinleyerek mi ilerledi acaba diye düşünmüştüm😅 evet çok doğru, ben de o seçiciliği yoğun yaşıyorum artık🪷
Dokunmadan kitabını sevmiştim ama oyunbaz, süslü dili beni de cok yormuştu. Ama kanser temasıyla ilgili söylediklerinize de hak verdim, bu yönden düşünmemiştim. Billur Örüntüler'i epeyce merak ettim, teşekkürler öneri için. 🥰
Ülkemizde çok sevilen bir yazar kendisi. Bana dili yorucu geldi ama seven okurların da onu neden bu denli sevdiğini de anladım. Bana hitap etmedi diyelim 😌
Dokunmadan kakafoni duygusu veren bir kitaptı benim için de, oradaki kefaret öğesi, kitaptan kopmayayım diye kendi gözümden kaçırmaya çalıştığım halde beni çok rahatsız etti. Zihnimin gerilerinden bir ses ara ara biraz öfke biraz küfür içeren bi tonlamayla "hadi len" dedi adeta 😊 Ben de yeni 1902 Doğumlular kitabını bitirdim; Alman kasabasında yaşayan bir ergenin gözünden 1. Dünya Savaşı öncesi ve sırası. Güzeldi, bi bakın derim 😊
Evet, o acıdan, günahtan beslenme durumu bence de çiğ ve rahatsız edici duruyordu. Bahsettiğiniz kitaba da bi bakacağım mutlaka. Öneri için teşekkürler 💙
Nermin Yıldırım’la ilgili tam olarak aynı şeyi hissediyorum. Bu kitabı bitirmiş ya da yarım bırakmış olabilirim çok emin değilim çünkü bütün kitapları bana aynı tonda geliyor. Üzerinde aşırı düşünülmüş cümleler. Hayatın olağan akışı içinde, böyle cümleler kurmuyoruz. Dümdüz yaşarken, duyguları çok yoğun hissetsek bile o cümleler bir anda zihnimizde beliremez ya da dudaklarımızdan dökülemez bence. Kendisi bir yazar olarak metnin geri kalanında bunu yapabilir ama karakterin ağzından bu cümleleri okumak bana çok yapay geliyor. Yazar çok güzel bi cümle yazabilir ama bu zamanla, süreç içinde, insanların alıntılaması, kullanmasıyla aforizmaya dönüşür ama yazar bu cümleleri tüm bu doğal süreci pas geçerek direkt aforizma olsun diye yazmış sanki.
Çok güzel yazmışsınız, ne düşündüğümü benden bile iyi ifade etmişsiniz adeta 😌 anlatıcı o kadar çok yer kaplıyor ki karakterlere alan kalmıyor. Aynı dediğiniz gibi anlatıcı ile karakterler aynı sesle, aynı tonla konuşuyor. Ayrışmış değiller 🤦🏻♀️
İkinci noktada mutabıkız ama ilkine itirazım var 🤓 Oyunlarla Yaşayanlar’ı okurken çektiğim vlog’da çizdiğim bir sürü yer olduğunu ama bir bütün olarak Tutunamayanlar’dan ayrıştıramadığımı ve onun gölgesinde kaldığını düşündüğümü söylemiştim. “Ey sevgili milletim! Neden böyle yapıyorsun? Neden az gelişiyorsun?” pasajının tamamı aç aç oku bir bölüm mesela, çok iyi gerçekten. Ama işte dediğim gibi bütün olarak ele alınca bence Tutunamayanlar daha güçlü bir metin. Bir de şu da var. Tutunamayanlar’dan önce okusam kesin çok daha fazla beğenirdim. Biraz uzattım ama öyle işte. Neticede kitaplarla kurduğumuz diyaloglar da subjektif hem.
Sonunda Harika Bir Hayat ile ilgili benimle aynı fikirde olan biri... Çok iyi bir konuyu, ortalamanın biraz altında işlediğini düşünüyorum. Kitap çok iyi başladı ama yer yer kendi hakkını yedi gibi hissettim. Belki de çok iyi kurgular okumuş olmamın bunda bir etkisi vardır diyeceğim ama her halükarda bence çerez bir kitap... Abartıldığını düşünüyorum. Türk yazarlardan Kaan Murat Yanık hoşuma gidiyor. Dünyasızlar ve Uzakların Şarkısı bence çok güzel. Tavsiye ederim
Merhabalar! Harika Bir Hayat’ta hemfikiriz gibi gözüküyor. Bazen böyle dediğiniz gibi insan potansiyel gördüğü kurgunun “ziyan” edilmesine içerliyor. Bahsettiğiniz kitaplara bakacağım bir. Sağlam kurgular okuduğunuzu belirttiğiniz için soruyorum: beş yıldızlık önerileriniz var mı? Bu sene galiba hiçbir kurgu kitabı beni mest etmedi ve şöyle bir sarsılmaya ve edebiyata inancımı tazelemeye ihtiyacım var.
@@aslıvekurgular Merhaba, tabi size keyifle okuyacağınız ve seneler sonra dahi ''ne kitaptı'' diye düşüneceğinizi umduğum önerilerim var. Önerdiğim iki kitap 10/10'dur bu arada. 1) Rüzgar Gibi Geçti - Margaret Mitchell 2) İstisna - Christian Jungersen 3) Serpico - Peter Maas 4) 22/11/63 - Stephen King (King'i görünce aklınıza korku ya da gerilim gelebilir. Aksine bu kitap kaderle ilgili.) 5) Koşmak - Jean Echenoz 6) Efsuncu Baba - Hüseyin Rahmi Gürpınar 7) Nimetşinas - Hüseyin Rahmi Gürpınar 8) Ada - Meşa Selimoviç 9) Dublörün Dilemması - Murat Menteş 10) Korkma Ben Varım - Murat Menteş 11) Paula - Isabel Allende 12) Mulan Türküsü - Engin Salgut 13) Büyücü - John Fowles 14) Sudaki Yüzler - Janet Frame 15) Ruhlar Evi - Isabel Allende 16) Ruh Adam - Hüseyin Nihal Atsız 17) Charlotte Bronte'nin Gizli Günlükleri - Syrie James 18) Middlemarch - George Eliot Siyasiden klasiklere, yerliden yabancıya, fantastikten durağana her türden öneri yazdım. Kitaplardan beklentimiz ve okuduklarımızdan aldığımız haz ne kadar benzerdir bilmiyorum fakat hiçbiri keşke okumasaydım dedirtmez. Belki içlerinde bazıları 10/10 gelmez ama 10/8 verirsiniz diye umuyorum. Selam ve sevgilerimle, keyifli okumalar dilerim.
Yorumunuz için gösterdiğiniz emeğe yakışır bir yanıt verebilmek adına eve dönmeyi bekledim. Aynen belirttiğiniz gibi çok çeşitli bir liste. Birinden yüzü gülmese birini muhakkak sever insan. Birkaç isim okumayı isteyip istemediğimden emin olmadığım isimler ama bence ben bu listeden kesinlikle kendime göre bir şeyler bulurum. Çok teşekkür ediyorum vaktiniz için. Emeğinize sağlık! 😇
Dokunmadan benim için de Nermin Yıldırım’la tanışma ve aynı zamanda Nermin Yıldırım’a veda etme kitabıydı 😄 Nermin Yıldırım övgüleri asla bitmediği için kendimi zorlayarak bitirdim kitabı, dedim belki sonunda açılır, seveceğim bir şey olur ama YOK. Olmadı. Söylediklerine baştan aşağı katılıyorum. Bu süslü dili bana yazarın kendini edebiyat yapmaya zorlaması gibi geldi. Çok fazla gereksiz metafor ve benzetme vardı. Adalet’in ilk günahının peşinden gitmesi de çok saçmaydı. Sonuç olarak tüm günahlarının listesini tutup hepsinin peşinden gitme gibi bir gayesi yok, en büyük günahının peşinden gitme gibi bir gayesi de ve ilk günahına günah bile denemez bence, çocuk yaşında yaptığı bir kötülük sadece. En büyük günahının peşinden gitmiş olsa ve bu günah okuyucuyu afallatacak, Anayurt Oteli’nde olduğu gibi ana karakterin yanında değil de karşısında durmasını sağlayacak kadar güçlü bir olay olsa çok daha güçlü bir kurgu olabilirdi bence. Okuyalı 2 yıl kadar oldu ama bir de kitabın sonunda günah işlediği kişi ile arasında gelişen lovesal bir dinamik olduğunu hatırlıyorum. Baştan aşağı klişe yani, neresinden tutsam elimde kalıyor kitap 🤷🏻♀️ Diğer iki vodeoyu da heyecanla bekliyorum 🤍
Bir ortak noktamız daha! Galiba benim de hem tanışma hem veda kitabım olacak 🤷🏻♀️ Anayurt Oteli çocukluk örüntülerinin insanı günahkar olmaya iten yoldaki izlerini çok iyi takip ediyordu. Zebercet’e hem kızıp hem de kızamıyorum ben hala. Çok karanlıktı ama karanlıkta büyüyen birinden başka ne beklenir ki sorusunu insana bir düşündürtüyordu. Galiba Türk edebiyatında en sevdiğim eser 💛 not: diğer videolar da yakında gelecek bence 😻
@@ThBh-x4m kendi beğenilerinizi fazla ciddiye alma gibi bir durumdan muzdaripsiniz galiba. Louis’yi takdirle okuyorum ama bunun için kendimi açıklamak, nazarınızda haklı çıkarmak zorunda da değilim bence. Siz hiç sevmiyorsunuz, ben beğeniyorum ve ikisi de çok okay 😇
Merhaba sizi bir süredir takip ediyorum. Özellikle bu ayki yorumlarınızı farklı ve doyurucu buldum. Takip ettiğim ve emeklerine saygı duyduğum başka kanallar da var. Ancak son zamanlarda sürekli gündemdeki popüler kitapların sadece konusundan bahsedip ne kadar “sevdikleri/ sevmedikleri” üzerinden bir kitap yorumu tarzı başladı. Farklı ve nitelikli yorumlarınız için bir okur olarak size teşekkür ederim. Daha çok videoda sizi görmek dileğiyle 🌾
Merhabalar! Ben de tam olarak sizin bahsettiğiniz nedenlerle Türkçe kitap içeriği üreten kanalları çok takip etmiyorum. Beğenerek takipte kaldığım çok az kanal var. Sevdim/sevmedim çizgisinden çıkmaya özen gösteriyorum. Bunun fark edildiğini ve beğenildiğini duymak iyi geldi, çok teşekkürler 🌷
O kadar güzel yorumlar ki çok beğenerek dinliyorum sizi, kırlangıç gibi geldiler geçen yıl okumuştum yazarı seviyorum diğer kitabını da okumuştum ama bunu daha çok sevdim,Oğuz Atay hiç okumadım korktuğum bir yazar ,ama mutlaka okuyacağım. Çok sevgiler ❤️
Çok teşekkür ederim 🥰😇 Maxwell’in şefkati çok iyi geldi okurken. Belki de onunla aynı aya denk geldiği için Dokunmadan’ı kısmen acımasız buldum. Oğuz Atay’a gelince muhtemelen düşündüğünüz kadar zor olmayacağını söylemek isterim. Korkuyu Beklerken Atay’ın diline ve zihnine alışmak için güzel bir başlangıç bence. Ben de ilk onunla başlamıştım. Benden de size çokça sevgiler 💛
Hem kitap okumayi,hem bununla ilgili cesitli kitap kanallarini takib eden biri olarak soyluyorum hem kitaplari hem kendi duyğularını bu kadar anlaşılır anlatan tek insansınız bana gore❤
Çok mutlu oldum yorumunuzu okuyunca. Benim için de birilerinin hem zihnine hem gönlüne seslenebildiğimi görmek anlaşılmış hissettiriyor. Sanki bir bağ da aramızda kendiliğinden oluşuyor gibi de geliyor. Ne güzel!🪴
öncelikle hoşgeldin ☀️ güneşli günleri görmek istediğinden bahsetmiştin umarım sana iyi gelmiştir havalar. ayrıca yine çok güzel kitaplar okuyup anlatmışsın 🫶🏼🌸
Hoş buldum! 🥰 Çok iyi geldi hem de. Bu yorumu İzmir Urla’dan hava çok sıcak diye dışarıya çıkacak kadar insaflı olmasını beklerken yazıyorum. Yine de şikayetçi değilim, özlemişim 🌻
Yine çok güzel bir video olmuş 🌿 gerçekten yorumların orijinal, sevdiğim kitaplar hakkında senden eleştiri duymayı bile seviyorum😅 çünkü farklı taraflardan bakabiliyorsun, ve bu farklılık hoşuma gidiyor🌻
Güzel sözlerin için teşekkür ediyorum 🌷ben de sevdiği kitapları sevmememi seven kişileri ayrı bir seviyorum ne yalan söyleyeyim 🫶🏼
video boyunca çok güzel kavramsallaştırmalar vardı. Zihin haritamda yeni yerler açıldı
Ne güzel, bunu duymak teşvik edici ☺️
Videonu görünce çok sevindim, çok keyifliydi ağzına sağlık 🌿 Billur Örüntüler’i merak ettim. Harika Bir Hayat yorumunu atladım, etkilenmeyeyim diye😅 Nermin Yıldırım’a ben de Dokunmadan ile başlamıştım ve bıraktığım nadir kitaplardan biri. Diliyle, hikayesiyle, anlatımıyla, hiçbir şeyle anlaşamadım ve pes ettim, başka da bir kitabını deneyemiyorum o günden beri. İlerde belki öykülerini denerim. Umarım senin öykülerini de okuyabiliriz bir gün🥲🤍 sevgiler🌿
Ben de yorumunu görünce pek sevindim 🌻 Billur Örüntüler bence senin gibi bir okuru hak ediyor. Doğru adrese teslimat yapmışım gibi bir gururlandım. Ben de bir daha hiç, en azından uzunca bir süre, bulaşmam Nermin Yıldırım’a. Too many books too little time nihayetinde 🙊 ya biliyor musun ben senin videonu izlerken 4:00 okuma deneyimini kendiminkine o kadar benzetmiştim ki. Harika bir başlangıç, akıcı bir tempo, sonra birden bir şeylerin tadı kaçıyor. Belki de kitaplarının ortak bir noktasıdır bu. Kendisinden okuduğum ilk kitap olduğu için de ancak tahmin yürütmekle yetinebiliyorum. Çokça sevgiler! 🐥
Nermin Yıldırım yorumu çok tatlı:)
@@pixy89 sizin yorumunuz da :)
Ülkeye hoş geldin Aslıcığım ❤️ Gelir gelmez sorayım giderken bavulunu bizimle paylaşacak mısın? Alınacak kitap listemi bekleteceğim ona göre 🥰
Bu sefer öyle bir video çekmedim ama çok yakında kitap alışverişim videoları gelecek. Yanıma aldığım kitaplar da çoğunlukla onlardan oluşuyor 🙂↔️
@@aslıvekurgular sabırsızlıkla bekliyorum 😍
Dokunmadan’ı okumuştum daha önce. Şimdi de Unutma Derslerine başladım ama yine aynı tarzda ilerliyor yani sürekli “aforizma kasma”ya çalışıyor gibi. Kendini okutuyor ama edebî açıdan doyurucu değil🫣
Evet galiba genel olarak dili aynıymış diğer kitaplarında da. Beni baya bunaltmıştı ama sizi okuma tembelliğinden çıkarıyorsa bir amaca hizmet etmiş olur en azından 😌
Ben Nermin Yıldırım’ın bütün kitaplarını sesli kitap olarak dinledim, hepsinden de çok keyif almıştım. Sesli kitap sen de kullanıyorsun ne demek istediğimi daha iyi anlarsın muhtemelen, bazı romanları okumak zordur yorucudur ama dinlemesi daha kolaydır🥲 NY kitaplarını okusaydım belki gerçekten uzatılmış gelirdi, ama podcast dinler gibi hepsini sırayla dinledim, bu şekilde keyif aldım. “Saklı Bahçeler Haritası” favorim mesela, kitabın büyük bir kısmı mektup şeklinde yazılmış, yıllarca birbirine küs kalan 2 kız kardeşin mektuplarından oluşuyor. Yazardan en en çok bu kitabı sevmiştim, cümleleri mektup formatına daha uygun sanırım. Normal hayatta ya da sıradan bir diyalogda ayrıntılı düşünmez uzun cümleler pek kurmayız. Ama bir şeyler yazarken daha süslü cümleler kurup tabiri caizse “edebiyat” yapabiliriz :’) o yüzden, sanırım bu tür onun yazım tarzına daha uygun oluyor. Eğer bir gün bir şans daha vermek istersen Saklı Bahçeler Haritasına bakabilirsin belki. Ben sevmeme rağmen senin eleştirirken ne demek istediğini anladım🥲
Peki benim aslında Dokunmadan’ı dinlemiş olmam 🙊 Deniz Yüce Başarır okuyordu ve işlerini çok sevsem de ondan kitap dinlerken nedense ayrı bir zorlanıyorum. Normalde dinlediğimden daha hızlı dinledim ve hep uyuyakalıyordum, sonra hop tekrar sar geri 😀 yaş ilerledikçe ve her istediğimiz kitabı okuyacak kadar uzun bir ömrümüz olmadığını fark ettikçe insan daha bir “gaddar” oluyor kitap seçerken. Herhalde bir daha kendisinden bir şey okuyasım gelmez ama olur da gelirse Saklı Bahçeler Haritası aklımda olacak 🌸
@@aslıvekurgular aslında yazarken aklıma geldi (videoda söylemiş miydin ondan emin değilim kaçırmış olabilirim) acaba Aslı da benim gibi dinleyerek mi ilerledi acaba diye düşünmüştüm😅 evet çok doğru, ben de o seçiciliği yoğun yaşıyorum artık🪷
@FatmaBetülGüler ben bile emin değilim dinlediğimi söylemiş miydim videoda 😀
Dokunmadan kitabını sevmiştim ama oyunbaz, süslü dili beni de cok yormuştu. Ama kanser temasıyla ilgili söylediklerinize de hak verdim, bu yönden düşünmemiştim.
Billur Örüntüler'i epeyce merak ettim, teşekkürler öneri için. 🥰
Dokunmadan’dan muzdarip ne çok kişiymişiz 🤓 Eğer bir gün Billur Örüntüler’i okursanız fikrinizi duymak isterim muhakkak 🥰
Nermin Yıldırım'ın tum kitaplarını severek okudum
Ülkemizde çok sevilen bir yazar kendisi. Bana dili yorucu geldi ama seven okurların da onu neden bu denli sevdiğini de anladım. Bana hitap etmedi diyelim 😌
Dokunmadan kakafoni duygusu veren bir kitaptı benim için de, oradaki kefaret öğesi, kitaptan kopmayayım diye kendi gözümden kaçırmaya çalıştığım halde beni çok rahatsız etti. Zihnimin gerilerinden bir ses ara ara biraz öfke biraz küfür içeren bi tonlamayla "hadi len" dedi adeta 😊
Ben de yeni 1902 Doğumlular kitabını bitirdim; Alman kasabasında yaşayan bir ergenin gözünden 1. Dünya Savaşı öncesi ve sırası. Güzeldi, bi bakın derim 😊
Evet, o acıdan, günahtan beslenme durumu bence de çiğ ve rahatsız edici duruyordu. Bahsettiğiniz kitaba da bi bakacağım mutlaka. Öneri için teşekkürler 💙
Nermin Yıldırım’la ilgili tam olarak aynı şeyi hissediyorum. Bu kitabı bitirmiş ya da yarım bırakmış olabilirim çok emin değilim çünkü bütün kitapları bana aynı tonda geliyor. Üzerinde aşırı düşünülmüş cümleler. Hayatın olağan akışı içinde, böyle cümleler kurmuyoruz. Dümdüz yaşarken, duyguları çok yoğun hissetsek bile o cümleler bir anda zihnimizde beliremez ya da dudaklarımızdan dökülemez bence. Kendisi bir yazar olarak metnin geri kalanında bunu yapabilir ama karakterin ağzından bu cümleleri okumak bana çok yapay geliyor.
Yazar çok güzel bi cümle yazabilir ama bu zamanla, süreç içinde, insanların alıntılaması, kullanmasıyla aforizmaya dönüşür ama yazar bu cümleleri tüm bu doğal süreci pas geçerek direkt aforizma olsun diye yazmış sanki.
Çok güzel yazmışsınız, ne düşündüğümü benden bile iyi ifade etmişsiniz adeta 😌 anlatıcı o kadar çok yer kaplıyor ki karakterlere alan kalmıyor. Aynı dediğiniz gibi anlatıcı ile karakterler aynı sesle, aynı tonla konuşuyor. Ayrışmış değiller 🤦🏻♀️
Tutunamayanlar dan daha da güzel bir kitap Oyunlarla Yaşayanlar. önyargılar kurtarıcıdır (Nermin için)
İkinci noktada mutabıkız ama ilkine itirazım var 🤓 Oyunlarla Yaşayanlar’ı okurken çektiğim vlog’da çizdiğim bir sürü yer olduğunu ama bir bütün olarak Tutunamayanlar’dan ayrıştıramadığımı ve onun gölgesinde kaldığını düşündüğümü söylemiştim. “Ey sevgili milletim! Neden böyle yapıyorsun? Neden az gelişiyorsun?” pasajının tamamı aç aç oku bir bölüm mesela, çok iyi gerçekten. Ama işte dediğim gibi bütün olarak ele alınca bence Tutunamayanlar daha güçlü bir metin. Bir de şu da var. Tutunamayanlar’dan önce okusam kesin çok daha fazla beğenirdim. Biraz uzattım ama öyle işte. Neticede kitaplarla kurduğumuz diyaloglar da subjektif hem.
❤
💛
Sonunda Harika Bir Hayat ile ilgili benimle aynı fikirde olan biri... Çok iyi bir konuyu, ortalamanın biraz altında işlediğini düşünüyorum. Kitap çok iyi başladı ama yer yer kendi hakkını yedi gibi hissettim. Belki de çok iyi kurgular okumuş olmamın bunda bir etkisi vardır diyeceğim ama her halükarda bence çerez bir kitap... Abartıldığını düşünüyorum. Türk yazarlardan Kaan Murat Yanık hoşuma gidiyor. Dünyasızlar ve Uzakların Şarkısı bence çok güzel. Tavsiye ederim
Merhabalar! Harika Bir Hayat’ta hemfikiriz gibi gözüküyor. Bazen böyle dediğiniz gibi insan potansiyel gördüğü kurgunun “ziyan” edilmesine içerliyor. Bahsettiğiniz kitaplara bakacağım bir. Sağlam kurgular okuduğunuzu belirttiğiniz için soruyorum: beş yıldızlık önerileriniz var mı? Bu sene galiba hiçbir kurgu kitabı beni mest etmedi ve şöyle bir sarsılmaya ve edebiyata inancımı tazelemeye ihtiyacım var.
@@aslıvekurgular Merhaba, tabi size keyifle okuyacağınız ve seneler sonra dahi ''ne kitaptı'' diye düşüneceğinizi umduğum önerilerim var. Önerdiğim iki kitap 10/10'dur bu arada.
1) Rüzgar Gibi Geçti - Margaret Mitchell
2) İstisna - Christian Jungersen
3) Serpico - Peter Maas
4) 22/11/63 - Stephen King (King'i görünce aklınıza korku ya da gerilim gelebilir. Aksine bu kitap kaderle ilgili.)
5) Koşmak - Jean Echenoz
6) Efsuncu Baba - Hüseyin Rahmi Gürpınar
7) Nimetşinas - Hüseyin Rahmi Gürpınar
8) Ada - Meşa Selimoviç
9) Dublörün Dilemması - Murat Menteş
10) Korkma Ben Varım - Murat Menteş
11) Paula - Isabel Allende
12) Mulan Türküsü - Engin Salgut
13) Büyücü - John Fowles
14) Sudaki Yüzler - Janet Frame
15) Ruhlar Evi - Isabel Allende
16) Ruh Adam - Hüseyin Nihal Atsız
17) Charlotte Bronte'nin Gizli Günlükleri - Syrie James
18) Middlemarch - George Eliot
Siyasiden klasiklere, yerliden yabancıya, fantastikten durağana her türden öneri yazdım. Kitaplardan beklentimiz ve okuduklarımızdan aldığımız haz ne kadar benzerdir bilmiyorum fakat hiçbiri keşke okumasaydım dedirtmez. Belki içlerinde bazıları 10/10 gelmez ama 10/8 verirsiniz diye umuyorum. Selam ve sevgilerimle, keyifli okumalar dilerim.
Yorumunuz için gösterdiğiniz emeğe yakışır bir yanıt verebilmek adına eve dönmeyi bekledim. Aynen belirttiğiniz gibi çok çeşitli bir liste. Birinden yüzü gülmese birini muhakkak sever insan. Birkaç isim okumayı isteyip istemediğimden emin olmadığım isimler ama bence ben bu listeden kesinlikle kendime göre bir şeyler bulurum. Çok teşekkür ediyorum vaktiniz için. Emeğinize sağlık! 😇
@@aslıvekurgular Rica ederim. ☺
Dokunmadan benim için de Nermin Yıldırım’la tanışma ve aynı zamanda Nermin Yıldırım’a veda etme kitabıydı 😄 Nermin Yıldırım övgüleri asla bitmediği için kendimi zorlayarak bitirdim kitabı, dedim belki sonunda açılır, seveceğim bir şey olur ama YOK. Olmadı. Söylediklerine baştan aşağı katılıyorum. Bu süslü dili bana yazarın kendini edebiyat yapmaya zorlaması gibi geldi. Çok fazla gereksiz metafor ve benzetme vardı. Adalet’in ilk günahının peşinden gitmesi de çok saçmaydı. Sonuç olarak tüm günahlarının listesini tutup hepsinin peşinden gitme gibi bir gayesi yok, en büyük günahının peşinden gitme gibi bir gayesi de ve ilk günahına günah bile denemez bence, çocuk yaşında yaptığı bir kötülük sadece. En büyük günahının peşinden gitmiş olsa ve bu günah okuyucuyu afallatacak, Anayurt Oteli’nde olduğu gibi ana karakterin yanında değil de karşısında durmasını sağlayacak kadar güçlü bir olay olsa çok daha güçlü bir kurgu olabilirdi bence. Okuyalı 2 yıl kadar oldu ama bir de kitabın sonunda günah işlediği kişi ile arasında gelişen lovesal bir dinamik olduğunu hatırlıyorum. Baştan aşağı klişe yani, neresinden tutsam elimde kalıyor kitap 🤷🏻♀️
Diğer iki vodeoyu da heyecanla bekliyorum 🤍
Bir ortak noktamız daha! Galiba benim de hem tanışma hem veda kitabım olacak 🤷🏻♀️ Anayurt Oteli çocukluk örüntülerinin insanı günahkar olmaya iten yoldaki izlerini çok iyi takip ediyordu. Zebercet’e hem kızıp hem de kızamıyorum ben hala. Çok karanlıktı ama karanlıkta büyüyen birinden başka ne beklenir ki sorusunu insana bir düşündürtüyordu. Galiba Türk edebiyatında en sevdiğim eser 💛 not: diğer videolar da yakında gelecek bence 😻
@@aslıvekurgular Yaşasın o zamannn!! Beklemedeyim 😍
Harika Bir Hayat'ı strorytelde dinledim cok sevmistim
Ben çokça okuyup biraz da dinledim ama ilk başlarını çok sevmeme rağmen ilgim giderek azaldı maalesef 🥲
Edouard louis okunmamış yaa olmamış
@@ThBh-x4m kendi beğenilerinizi fazla ciddiye alma gibi bir durumdan muzdaripsiniz galiba. Louis’yi takdirle okuyorum ama bunun için kendimi açıklamak, nazarınızda haklı çıkarmak zorunda da değilim bence. Siz hiç sevmiyorsunuz, ben beğeniyorum ve ikisi de çok okay 😇
❤❤❤