«117 - أَخْبَرَنَا الْقَاضِي أَبُو الْقَاسِمِ، حَدَّثَنَا أَبُو عَلِيٍّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ، حَدَّثَنِي إِسْحَاقُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنِي عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ، حَدَّثَنَا أَبِي، حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ قَالَ: سَمِعْتُ يَزِيدَ الرَّقَاشِيَّ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: " يُؤْمَرُ بِأَهْلِ النَّارِ فَيَصُفُّونَ فَيَمُرُّ بِهِمُ الرَّجُلُ الْمُسْلِمُ فَيَقُولُ لَهُ الرَّجُلُ مِنْهُمْ: يَا فُلَانُ اشْفَعْ لِي، فَيَقُولُ: وَمَنْ أَنْتَ؟ فَيَقُولُ: أَمَا تَعْرِفُنِي؟ أَنَا الَّذِي اسْتَسْقَيْتَنِي مَاءً فَسَقَيْتُكَ، قَالَ: فَيَشْفَعُ لَهُ، وَيَقُولُ الرَّجُلُ مِثْلَ ذَلِكَ فَيَقُولُ: أَنَا الَّذِي اسْتَوْهَبْتَنِي فَوَهَبْتُ لَكَ "» «قضاء الحوائج لابن أبي الدنيا» (ص98) 👉“117 - Kâdı Ebu Al-Qasim bize anlattı, Ebu Ali bize anlattı, Abdullah bize anlattı, İshak bin İsmail bana söyledi, Ömer bin Hafs bana söyledi, babam bize anlattı, Al-A'meş bize anlattı, şöyle dedi: 👉Yezid Rakkaşi'nin, Enes bin Malik'ten rivayet ettiğine göre şöyle dediğini işittim: Allah'ın resulu ﷺ, şöyle buyurmuştur: "Cehennem halkına sıraya girmeleri emredilecek ve Müslüman bir adam, yanlarından geçerken onlardan biri ona şöyle der: 👉Ey falanca, bana şefaat et, oda şöyle der: Peki sen kimsin? Şöyle cevap verir:" beni tanımadın mı? Hani benden su istemiştin ya, bende sana su vermiştim içmen için", Sonra ona şefaat eder, başka bir Adam da aynı şeyler söyleyip der ki: hani benden talep etmiştin bende talebini yerine getirmiştim" 📚“İbn Ebu’d-Dünya’nın Hacetlerin Karşılanması” (s. 98) 📝 Evet bakıldığı zaman Selef imamlarımız diri ve hazır olan kişilerden şefaat talep etmişlerdir ister dünyada olsun ister ölümden sonra dirilişte kıyamet gününde olsun... Eğer şirk olsaydı peki bu imamlarımızın hükmü nedir! @usul_us_sunne
👉“117 - Kâdı Ebu Al-Qasim bize anlattı, Ebu Ali bize anlattı, Abdullah bize anlattı, İshak bin İsmail bana söyledi, Ömer bin Hafs bana söyledi, babam bize anlattı, Al-A'meş bize anlattı, şöyle dedi: Yezid Rakkaşi'nin, Enes bin Malik'ten rivayet ettiğine göre şöyle dediğini işittim: 👉Allah'ın resulu ﷺ, şöyle buyurmuştur: "Cehennem halkına sıraya girmeleri emredilecek ve Müslüman bir adam, yanlarından geçerken onlardan biri ona şöyle der: 👉Ey falanca, bana şefaat et.👈 👉oda şöyle der: Peki sen kimsin? Şöyle cevap verir:" beni tanımadın mı? Hani benden su istemiştin ya, bende sana su vermiştim içmen için", 👉 Sonra ona şefaat eder, 👈 başka bir Adam da aynı şeyler söyleyip der ki: hani benden talep etmiştin bende talebini yerine getirmiştim" 📚“İbn Ebu’d-Dünya’nın Hacetlerin Karşılanması” (s. 98) «أخبرنا عفّان بن مسلم قال: حدّثنا حمّاد بن سلمَة، عن عليّ بن زيد، عن عليّ بن الحُسين، أنّ كعبًا أخذ بيد المغيرة بن نوفل فقال: اشْفَعْ لى يوم القيامة. قال فانتزع يده من يده وقال: وما أنا؟ إنّما أنا رجل من المسلمين. قال فأخذ بيده فغمزها غمزًا شديدًا وقال: ما من مؤمن من آل محمد إلا وله شفاعة يوم القيامة. ثم قال: اذْكُرْ هذا بهذا.» «الطبقات الكبير لابن سعد» (7/ 27 ط الخانجي) «المغيرة بْن نوفل بْن الحارث بْن عبد المطلب بْن هاشم القرشي الهاشمي ولد عَلَى عهد رَسُول اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بمكة قبل الهجرة، وقيل: لَمْ يدرك من حياة رَسُول اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إلا ست سنين» «أسد الغابة في معرفة الصحابة ط العلمية» (5/ 240) Affan bin Müslim bize şöyle dedi: Hammad bin Seleme, Ali bin Zeyd'den, Ali bin El Hüseyin'den rivayetle bize: 👉 Ka'b'ın Muğire bin Nevfel'in elini tuttuğunu ve şöyle dedi: 👉"Kıyamet gününde bana Şefaat et"👈 Muğire elini elinden çekti ve şöyle dedi: Ben kimim ki?! ben sadece Müslümanlardan biriyim. 👉 Kâ'b gene elini tuttu, iyice sıktı ve şöyle dedi: Muhammedin ailesinden kıyamet gününde şefaatçi olmayacak hiçbir mümin yoktur. Sonra dedi ki: Bunu şununla an. 📚“El-Tabakat el-Kabir, İbn Saad” (7/27, El-Hanci baskısı) 👉“El-Muğire bin Nevfel bin El-Haris bin Abdul Muttalib bin Haşim El-Kureyşi El-Haşimi, Allah Resulü (s.a.v.)'in döneminde, Hicretten önce Mekke'de doğdu, ve deniliyor ki Resulullah (s.a.v.)'in hayatında altı yıl idrak etti." 📚“Esedûl-gâbe fî merifetissehabe” (5/240) 1802 - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ قَالَ: حَدَّثَنِي أَبُو هِشَامٍ قثنا ابْنُ فُضَيْلٍ قَالَ: أنا زَكَرِيَّا، عَنْ عَطِيَّةَ الْعَوْفِيِّ، أَنَّ كَعْبًا الْحَبْرَ أَخَذَ بِيَدِ الْعَبَّاسِ فَقَالَ: «اخْتَبِئْهَا لِلشَّفَاعَةِ عِنْدَكَ» قَالَ: وَهَلْ لِي شَفَاعَةٌ؟ قَالَ: نَعَمْ «لَيْسَ أَحَدٌ مِنْ أَهْلِ بَيْتِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم إِلَّا كَانَتْ لَهُ شَفَاعَةٌ» «فضائل الصحابة لأحمد بن حنبل» (2/ 937) 👉1802 - Abdullah bize şöyle dedi: Ebu Hişam bana İbn Fudayl'dan alıntı yaparak şöyle dedi: Zekeriya, Atiyya el-Avfi'den rivayete göre: 👉 Kâ'b Elehbâr Âbbasın elini tutarak şöyle dedi: 👉"şefaat için onu yanında hatırla."👈 Dedi ki: Benim şefaatim var mı? O da: Evet, "Peygamber (s.a.v.)'in ailesinden şefaatsiz kimse yoktur" dedi. 📚“Sahabelerin Fazileti, Ahmed ibn Hanbel” (2/937) «4441 - حَدَّثَنِي إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبَانَ: حَدَّثَنَا أَبُو الْأَحْوَصِ، عَنْ آدَمَ بْنِ عَلِيٍّ قَالَ: سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ رضي الله عنهما يَقُولُ: إِنَّ النَّاسَ يَصِيرُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ جُثًا، كُلُّ أُمَّةٍ تَتْبَعُ نَبِيَّهَا يَقُولُونَ: يَا فُلَانُ اشْفَعْ، يَا فُلَانُ، اشْفَعْ حَتَّى تَنْتَهِيَ الشَّفَاعَةُ إِلَى النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم، فَذَلِكَ يَوْمَ يَبْعَثُهُ اللَّهُ الْمَقَامَ الْمَحْمُودَ. «صحيح البخاري» (4/ 1748) 👉4441 - İsmail bin Aban bana anlattı: Ebu'l-Ahvas bize Adem bin Ali'den rivayet etti: O şöyle dedi: İbn Ömer'i (Allah her ikisinden de razı olsun) şöyle derken işittim: Kıyamet günü insanlar diz ustu çokmuş olacaklar. Her ümmet kendi peygamberine peşine koşup şöyle diyecek: 👉 Ey falanca şefaat et, Ey falanca şefaat et, taki şefaat talep etme nebi ﷺ yetişene kadar👈 işte o gün, Allah onu makami mâhmuda yükseltecektir. 📚“Sahih el-Buhari” (4/ 1748)
وَلَا يَمْلِكُ ٱلَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِهِ ٱلشَّفَـٰعَةَ إِلَّا مَن شَهِدَ بِٱلْحَقِّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ [٤٣:٨٦]
86) Müşriklərin Onu qoyub yalvardıqları tanrılar şəfaət verə bilməzlər. Mənasını bilərək haqqa şəhadət verənlər isə istisnadır.
الدَّرْدَاءِ، وَنَحْنُ أَيْتَامٌ صِغَارٌ، فَمَسَحَتْ رُءُوسَنَا وَقَالَتْ: أَبْشِرُوا يَا بَنِيَّ، فَإِنِّي أَرْجُو أَنْ تَكُونُوا مِنْ شَفَاعَةِ أَبِيكُمْ، فَإِنِّي سَمِعْتُ أَبَا الدَّرْدَاءِ يَقُولُ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ: «يَشْفَعُ الشَّهِيدُ فِي سَبْعِينَ مِنْ أَهْلِ بَيْتِهِ»
👉814.... Ebû Derda'dan (r.a.); Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Şehid, ehli bey tinden yetmiş kişiye şefaat eder, "
- حَدَّثَنَا أَبُو جَعْفَرٍ أَحْمَدُ بْنُ يَحْيَى الْحُلْوَانِيُّ قَالَ: حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يُونُسَ قَالَ: حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ عِلَاقَةَ بْنِ أَبِي مُسْلِمٍ، عَنْ أَبَانَ بْنِ عُثْمَانَ، عَنْ أَبِيهِ عُثْمَانَ بْنِ عَفَّانَ ﵁ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ: «يُشَفَّعُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ثَلَاثَةٌ: الْأَنْبِيَاءُ، ثُمَّ الْعُلَمَاءُ، ثُمَّ الشُّهَدَاءُ»
815.... Osman b. Affan'dan (r.a.); Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Kıyamet günü üç sınıf şefaat eder; peygamberler, sonra alimler, sonra şehidler.
٨١٦ - حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ حَامِدُ بْنُ شُعَيْبٍ الْبَلْخِيُّ قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكَّارٍ قَالَ: حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ سُلَيْمَانَ الْمُقْرِئُ قَالَ: حَدَّثَنَا كَثِيرُ بْنُ زَاذَانَ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ ضَمْرَةَ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ: «مَنْ قَرَأَ الْقُرْآنَ وَحَفِظَهُ وَاسْتَظْهَرَهُ أَدْخَلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ، وَشَفَّعَهُ فِي عَشَرَةٍ مِنْ أَهْلِ بَيْتِهِ، كُلُّهُمْ قَدْ وَجَبَتْ لَهُمُ النَّارُ»
👉816. Ali b. Ebi Talib'den (r.a.); Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Her kim Kur'ân'ı okur, ezberler ve ezberden okursa, Allah Teâlâ onu cennete girdirir ve ailesinden her biri cehennemi hak eden on kişiye şefaat etme yetkisi verilir. "
٨١٧ - وَحَدَّثَنَا الْفِرْيَابِيُّ قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ: حَدَّثَنَا شَبَابَةُ بْنُ سَوَّارٍ قَالَ: حَدَّثَنَا حَرِيزُ بْنُ عُثْمَانَ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَيْسَرَةَ قَالَ: سَمِعْتُ أَبَا أُمَامَةَ الْبَاهِلِيَّ يَقُولُ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ: «يَدْخُلُ الْجَنَّةَ بِشَفَاعَةِ رَجُلٍ مِنْ أُمَّتِي مِثْلُ أَحَدِ الْحَيَّيْنِ رَبِيعَةَ وَمُضَرَ» قَالَ: وَكَانَ الْمَشْيَخَةُ يَرَوْنَ أَنَّ ذَلِكَ الرَّجُلَ عُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ
👉817. Ebû Umame el-Bahili'den; Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Ümmetimden bir adamın şefaati ile Rebi'a ve Mudar kabileleri misali kişi cennete girecektir, "
- حَدَّثَنَا أَبُو الْقَاسِمِ الْبَغَوِيُّ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَزِيدَ قَالَ: حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَمَانٍ قَالَ: حَدَّثَنَا جَسْرٌ أَبُو جَعْفَرٍ، عَنِ الْحَسَنِ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ: «يَشْفَعُ عُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ لِمِثْلِ رَبِيعَةَ وَمُضَرَ» قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ الْحُسَيْنِ: وَقَدْ رُوِيَ أَنَّهُ: «مَا مِنْ أَهْلِ بَيْتِ نَبِيٍّ إِلَّا وَلَهُ شَفَاعَةٌ»
818. Hasan-ı Basri'den; Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Kıyamet günü Osman'ın şefaati ile Rebi'a ve Mudar kabileleri misali kişi cennete girer.
Muhammed b. Hüseyn el-Acurrî (r.h.) dedi ki: Ayrıca rivayet olunduğuna göre herhangi bir nebinin ehli beytinden olan herkese de şefaat yetkisi verilecektir.
- أَنْبَأَنَا أَبُو مُحَمَّدٍ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ نَاجِيَةَ قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ أَبَانَ الْكُوفِيُّ قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ قَالَ: حَدَّثَنَا زَكَرِيَّاءُ بْنُ أَبِي زَائِدَةَ، عَنْ عَطِيَّةَ الْعَوْفِيِّ أَنَّ كَعْبَ الْأَحْبَارِ، أَخَذَ بِيَدِ الْعَبَّاسِ فَقَالَ: «إِنِّي أَدَّخِرُ هَذَا لِلشَّفَاعَةِ» فَقَالَ: وَهَلْ شَفَاعَةٌ إِلَّا لِلْأَنْبِيَاءِ "؟ أَوْ قَالَ: «وَهَلْ لِي شَفَاعَةٌ»؟ قَالَ: «نَعَمْ، لَيْسَ مِنْ أَهْلِ بَيْتِ نَبِيٍّ إِلَّا كَانَتْ لَهُ الشَّفَاعَةٌ»
819.... Atıyye el-Avf dedi ki: Ka'b, bir keresinde Abbas'ın (r.a.) elinden tuttu ve "Ben bunu şefaat için saklıyorum" dedi.
👉 Abbas: "Şefaat sadece peygamberlere ait değil midir?" veya "Benim de mi şefaat yetkim var?" diye sordu.
👉Ka'b dedi ki: "Evet. Herhangi bir peygamberin ehli beytinden biri yoktur ki, onun da şefaat yetkisi olmasın."
٨٢٠ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الْحَمِيدِ الْوَاسِطِيُّ قَالَ: نا مُحَمَّدُ بْنُ يَزِيدَ، أَبُو هِشَامٍ الرِّفَاعِيُّ قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنِ فُضَيْلٍ قَالَ: حَدَّثَنَا زَكَرِيَّا بْنُ أَبِي زَائِدَةَ، عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ سَعْدٍ قَالَ: أَخَذَ كَعْبُ الْأَحْبَارِ بِيَدِ الْعَبَّاسِ فَقَالَ: إِنَّى أَخْتَبِيهَا لِلشَّفَاعَةِ عِنْدَكَ، فَقَالَ الْعَبَّاسُ: وَهَلْ لِي شَفَاعَةٌ؟ قَالَ: «نَعَمْ، لَيْسَ أَحَدٌ مِنْ أَهْلِ بَيْتِ النَّبِيِّ ﷺ إِلَّا كَانَتْ لَهُ شَفَاعَةٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ»
820. Atıyye b. Sa'd dedi ki: Ka'b el-Ahbar, bir keresinde Abbas'ın elinden tuttu ve "Doğrusu bu eli katında şefaat için saklıyorum" dedi.
👉 Bunun üzerine Abbas "Benim şefaat yetkim mi var?" diye sordu. Ka'b dedi ki: "Evet. Herhangi bir peygamberin ehli beytinden biri yoktur ki, kıyamet günü onun da şefaat yetkisi olmasın"
٨٢١ - وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي دَاوُدَ قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَيَّاضِ قَالَ: حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ قَالَ: أَنْبَأَنَا زَكَرِيَّا بْنُ أَبِي زَائِدَةَ، عَنْ عَطِيَّةَ قَالَ: أَخَذَ كَعْبٌ بِيَدِ الْعَبَّاسِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ فَقَالَ: «احْفَظْهَا لِي عِنْدَكَ، تَشْفَعْ لِي بِهَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ»، فَقَالَ الْعَبَّاسُ: وَهَلْ لِي مِنْ شَفَاعَةٍ؟ قَالَ: «نَعَمْ، إِنَّهُ لَيْسَ أَحَدٌ مِنْ أَهْلِ بَيْتِ نَبِيٍّ يُسْلِمُ إِلَّا كَانَتْ لَهُ شَفَاعَةٌ»
👉821.... Atıyye dedi ki: Bir keresinde Ka'b, Abbås b. Abdulmuttalib'in (r.a.) elinden tuttu ve "Bu eli katında koru ki kıyamet günü bana şefaat etsin" dedi.
👉 Bunun üzerine Abbas "Benim de mi şefaat yetkim var?" diye sordu. Ka'b dedi ki: "Evet. Doğrusu herhangi bir peygamberin ehli beytinden Müslüman biri yoktur ki, onun da şefaat yetkisi olmasın."
قالَ مُحَمَّدُ بْنُ حُسَيْنٍ رَحِمَهُ اللَّهُ تَعَالَى: فَأَنَا أَرْجُو لِمَنْ آمَنَ بِمَا ذَكَرْنَا مِنَ الشَّفَاعَةِ وَبِقَوْمٍ يُخْرَجُونَ مِنَ النَّارِ مِنَ الْمُوَحِّدِينَ، وَبِجَمِيعِ مَا تَقَدَّمَ ذِكْرُنَا لَهُ، وَبِجَمِيعِ مَا سَنَذْكُرُهُ إِنْ شَاءَ اللَّهُ مِنَ الْمَحَبَّةِ لِلنَّبِيِّ ﷺ وَلِأَهْلِ بَيْتِهِ وَذُرِّيَّتِهِ وَصَحَابَتِهِ وَأَزْوَاجِهِ أَجْمَعِينَ: أَنْ يَرْحَمَنَا مَوْلَانَا الْكَرِيمُ، وَلَا يَحْرِمَنَا وَإِيَّاكُمْ مِنْ تَفَضُّلِهِ وَرَحْمَتِهِ، وَأَنْ يُدْخِلَنَا وَإِيَّاكُمْ فِي شَفَاعَةِ نَبِيِّنَا مُحَمَّدٍ ﷺ، وَشَفَاعَةِ مَنْ ذَكَرْنَا مِنَ الصَّحَابَةِ وَأَهْلِ بَيْتِهِ، وَأَزْوَاجِهِ أَجْمَعِينَ، وَمَنْ كَذَّبَ بِالشَّفَاعَةِ، فَلَيْسَ لَهُ فِيهَا نَصِيبٌ، كَمَا قَالَ أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ
🌹Muhammed b. Hüseyn el-Acurri (r.h.) dedi ki:
Zikrettiğimiz şefaat, muvahhid bir topluluğun cehennemden çıkması hususu yanında daha önceki konularda zikrettiklerimizin tümü ile inşallah ileride zikredeceğimiz Nebî'ye (s.a.v.), ehli beytine, zürriyetine, sahâbesine ve hanımlarına sevgi beslemek vb. esasların hep- sine iman eden kimseler olan bizlere el-Kerim olan Mevlamızın rahmet etmesini, bizi ve sizleri lütfu ile rahmetinden mahrum etmemesini, bizi ve sizleri Nebîmiz'in (s.a.v.) ve zikrettiğimiz sahâbe, ehli beyt ve hanımlarının şefaati ile cennete girdirmesini umuyorum. Her kim şefaati yalanlarsa, Enes b. Mâlik'in de dediği gibi şefaatten hiçbir nasibi yoktur.
🖌 İmam acurri sözü burada bitti.
«117 - أَخْبَرَنَا الْقَاضِي أَبُو الْقَاسِمِ، حَدَّثَنَا أَبُو عَلِيٍّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ، حَدَّثَنِي إِسْحَاقُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنِي عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ، حَدَّثَنَا أَبِي، حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ قَالَ: سَمِعْتُ يَزِيدَ الرَّقَاشِيَّ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: " يُؤْمَرُ بِأَهْلِ النَّارِ فَيَصُفُّونَ فَيَمُرُّ بِهِمُ الرَّجُلُ الْمُسْلِمُ فَيَقُولُ لَهُ الرَّجُلُ مِنْهُمْ: يَا فُلَانُ اشْفَعْ لِي، فَيَقُولُ: وَمَنْ أَنْتَ؟ فَيَقُولُ: أَمَا تَعْرِفُنِي؟ أَنَا الَّذِي اسْتَسْقَيْتَنِي مَاءً فَسَقَيْتُكَ، قَالَ: فَيَشْفَعُ لَهُ، وَيَقُولُ الرَّجُلُ مِثْلَ ذَلِكَ فَيَقُولُ: أَنَا الَّذِي اسْتَوْهَبْتَنِي فَوَهَبْتُ لَكَ "»
«قضاء الحوائج لابن أبي الدنيا» (ص98)
«117 - أَخْبَرَنَا الْقَاضِي أَبُو الْقَاسِمِ، حَدَّثَنَا أَبُو عَلِيٍّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ، حَدَّثَنِي إِسْحَاقُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنِي عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ، حَدَّثَنَا أَبِي، حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ قَالَ: سَمِعْتُ يَزِيدَ الرَّقَاشِيَّ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: " يُؤْمَرُ بِأَهْلِ النَّارِ فَيَصُفُّونَ فَيَمُرُّ بِهِمُ الرَّجُلُ الْمُسْلِمُ فَيَقُولُ لَهُ الرَّجُلُ مِنْهُمْ: يَا فُلَانُ اشْفَعْ لِي، فَيَقُولُ: وَمَنْ أَنْتَ؟ فَيَقُولُ: أَمَا تَعْرِفُنِي؟ أَنَا الَّذِي اسْتَسْقَيْتَنِي مَاءً فَسَقَيْتُكَ، قَالَ: فَيَشْفَعُ لَهُ، وَيَقُولُ الرَّجُلُ مِثْلَ ذَلِكَ فَيَقُولُ: أَنَا الَّذِي اسْتَوْهَبْتَنِي فَوَهَبْتُ لَكَ "»
«قضاء الحوائج لابن أبي الدنيا» (ص98)
👉“117 - Kâdı Ebu Al-Qasim bize anlattı, Ebu Ali bize anlattı, Abdullah bize anlattı, İshak bin İsmail bana söyledi, Ömer bin Hafs bana söyledi, babam bize anlattı, Al-A'meş bize anlattı, şöyle dedi:
👉Yezid Rakkaşi'nin, Enes bin Malik'ten rivayet ettiğine göre şöyle dediğini işittim: Allah'ın resulu ﷺ, şöyle buyurmuştur: "Cehennem halkına sıraya girmeleri emredilecek ve Müslüman bir adam, yanlarından geçerken onlardan biri ona şöyle der:
👉Ey falanca, bana şefaat et, oda şöyle der: Peki sen kimsin? Şöyle cevap verir:" beni tanımadın mı? Hani benden su istemiştin ya, bende sana su vermiştim içmen için", Sonra ona şefaat eder, başka bir Adam da aynı şeyler söyleyip der ki: hani benden talep etmiştin bende talebini yerine getirmiştim"
📚“İbn Ebu’d-Dünya’nın Hacetlerin Karşılanması” (s. 98)
📝 Evet bakıldığı zaman Selef imamlarımız diri ve hazır olan kişilerden şefaat talep etmişlerdir ister dünyada olsun ister ölümden sonra dirilişte kıyamet gününde olsun...
Eğer şirk olsaydı peki bu imamlarımızın hükmü nedir!
@usul_us_sunne
Kurandaki kagıt mürekkeb mahluk mudur
👉“117 - Kâdı Ebu Al-Qasim bize anlattı, Ebu Ali bize anlattı, Abdullah bize anlattı, İshak bin İsmail bana söyledi, Ömer bin Hafs bana söyledi, babam bize anlattı, Al-A'meş bize anlattı, şöyle dedi: Yezid Rakkaşi'nin, Enes bin Malik'ten rivayet ettiğine göre şöyle dediğini işittim:
👉Allah'ın resulu ﷺ, şöyle buyurmuştur: "Cehennem halkına sıraya girmeleri emredilecek ve Müslüman bir adam, yanlarından geçerken onlardan biri ona şöyle der: 👉Ey falanca, bana şefaat et.👈
👉oda şöyle der: Peki sen kimsin? Şöyle cevap verir:" beni tanımadın mı? Hani benden su istemiştin ya, bende sana su vermiştim içmen için",
👉 Sonra ona şefaat eder, 👈
başka bir Adam da aynı şeyler söyleyip der ki: hani benden talep etmiştin bende talebini yerine getirmiştim"
📚“İbn Ebu’d-Dünya’nın Hacetlerin Karşılanması” (s. 98)
«أخبرنا عفّان بن مسلم قال: حدّثنا حمّاد بن سلمَة، عن عليّ بن زيد، عن عليّ بن الحُسين، أنّ كعبًا أخذ بيد المغيرة بن نوفل فقال: اشْفَعْ لى يوم القيامة. قال فانتزع يده من يده وقال: وما أنا؟ إنّما أنا رجل من المسلمين. قال فأخذ بيده فغمزها غمزًا شديدًا وقال: ما من مؤمن من آل محمد إلا وله شفاعة يوم القيامة. ثم قال: اذْكُرْ هذا بهذا.»
«الطبقات الكبير لابن سعد» (7/ 27 ط الخانجي)
«المغيرة بْن نوفل بْن الحارث بْن عبد المطلب بْن هاشم القرشي الهاشمي ولد عَلَى عهد رَسُول اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بمكة قبل الهجرة، وقيل: لَمْ يدرك من حياة رَسُول اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إلا ست سنين»
«أسد الغابة في معرفة الصحابة ط العلمية» (5/ 240)
Affan bin Müslim bize şöyle dedi: Hammad bin Seleme, Ali bin Zeyd'den, Ali bin El Hüseyin'den rivayetle bize:
👉 Ka'b'ın Muğire bin Nevfel'in elini tuttuğunu ve şöyle dedi:
👉"Kıyamet gününde bana Şefaat et"👈
Muğire elini elinden çekti ve şöyle dedi: Ben kimim ki?! ben sadece Müslümanlardan biriyim.
👉 Kâ'b gene elini tuttu, iyice sıktı ve şöyle dedi: Muhammedin ailesinden kıyamet gününde şefaatçi olmayacak hiçbir mümin yoktur. Sonra dedi ki: Bunu şununla an.
📚“El-Tabakat el-Kabir, İbn Saad” (7/27, El-Hanci baskısı)
👉“El-Muğire bin Nevfel bin El-Haris bin Abdul Muttalib bin Haşim El-Kureyşi El-Haşimi, Allah Resulü (s.a.v.)'in döneminde, Hicretten önce Mekke'de doğdu, ve deniliyor ki Resulullah (s.a.v.)'in hayatında altı yıl idrak etti."
📚“Esedûl-gâbe fî merifetissehabe” (5/240)
1802 - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ قَالَ: حَدَّثَنِي أَبُو هِشَامٍ قثنا ابْنُ فُضَيْلٍ قَالَ: أنا زَكَرِيَّا، عَنْ عَطِيَّةَ الْعَوْفِيِّ، أَنَّ كَعْبًا الْحَبْرَ أَخَذَ بِيَدِ الْعَبَّاسِ فَقَالَ: «اخْتَبِئْهَا لِلشَّفَاعَةِ عِنْدَكَ» قَالَ: وَهَلْ لِي شَفَاعَةٌ؟ قَالَ: نَعَمْ «لَيْسَ أَحَدٌ مِنْ أَهْلِ بَيْتِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم إِلَّا كَانَتْ لَهُ شَفَاعَةٌ»
«فضائل الصحابة لأحمد بن حنبل» (2/ 937)
👉1802 - Abdullah bize şöyle dedi: Ebu Hişam bana İbn Fudayl'dan alıntı yaparak şöyle dedi: Zekeriya, Atiyya el-Avfi'den rivayete göre:
👉 Kâ'b Elehbâr Âbbasın elini tutarak şöyle dedi:
👉"şefaat için onu yanında hatırla."👈
Dedi ki: Benim şefaatim var mı? O da: Evet, "Peygamber (s.a.v.)'in ailesinden şefaatsiz kimse yoktur" dedi.
📚“Sahabelerin Fazileti, Ahmed ibn Hanbel” (2/937)
«4441 - حَدَّثَنِي إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبَانَ: حَدَّثَنَا أَبُو الْأَحْوَصِ، عَنْ آدَمَ بْنِ عَلِيٍّ قَالَ: سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ رضي الله عنهما يَقُولُ:
إِنَّ النَّاسَ يَصِيرُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ جُثًا، كُلُّ أُمَّةٍ تَتْبَعُ نَبِيَّهَا يَقُولُونَ: يَا فُلَانُ اشْفَعْ، يَا فُلَانُ، اشْفَعْ حَتَّى تَنْتَهِيَ الشَّفَاعَةُ إِلَى النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم، فَذَلِكَ يَوْمَ يَبْعَثُهُ اللَّهُ الْمَقَامَ الْمَحْمُودَ.
«صحيح البخاري» (4/ 1748)
👉4441 - İsmail bin Aban bana anlattı: Ebu'l-Ahvas bize Adem bin Ali'den rivayet etti: O şöyle dedi: İbn Ömer'i (Allah her ikisinden de razı olsun) şöyle derken işittim:
Kıyamet günü insanlar diz ustu çokmuş olacaklar. Her ümmet kendi peygamberine peşine koşup şöyle diyecek:
👉 Ey falanca şefaat et, Ey falanca şefaat et, taki şefaat talep etme nebi ﷺ yetişene kadar👈
işte o gün, Allah onu makami mâhmuda yükseltecektir.
📚“Sahih el-Buhari” (4/ 1748)