Sizi dinlemek; benim için bir ONLİNE EĞİTİM gibi, tamamen bir öğrenci hissiyatına bürünüp, elimde not defterim ve kalemim,nefessiz dinlemeler.⚘️.Sizi dinlemek; BAKMAK/ GÖRMEK arasındaki.fark gibi,şimdi derin bir mercek altında baktıklarımı ilmek ilmek görüyorum..İyiki varsınız, muhteşem zeka,bilgi ve donanım kombine edilmiş ve sizde vücut bulmuş..VAROLUNUZ🙏🏿
Sekülerlerin post-truth'tan kaçabildiğini düşünüyorsan videoyu seçici olarak dinlemişsin demektir. Duymak istemediklerini duymamışsın, duyduysan da anlamak istediğin şekilde anlamışsın. İnce'ye ya da Kılıçdaroğlu'na oy verenler modernite içinde yaşıyorlar da Erdoğan'a oy verenler post modern dönemde yaşıyorlar diye bir şey yok. Bütün dünya aynı sürecin içindeyiz, birlikte yaşıyoruz. Hatta biraz daha düşünürsen çağdaş diye alkışladığımız şeyin içindeki "çağ"ın modernite olmadığını da fark edersin.
Sanki herhangi bir seyin mantikli olduguna ikna edebilirsiniz gibi hocam tovbestagfur cok tesekkurler emek veriyorsunuz, biz fanilere de bir suru yeni rabbit hole sagliyorsunuz. Sizinle “kumar” konusu uzerine konusmak isterim, daha dogrusu sizi dinlemek isterim, cok izleneceginden eminim, dogru sorulari soracak birine ihtiyaciniz olursa da destek vermek isterim. Sizi seviyoruz ve deger veriyoruz, kendinize iyi bakin.
Her zamanki gibi süper bir konuşma❤. Yalnız bende şöyle bir soru oluştu, “ben seçkinler tarafında mıyım?” Hiç de öyle hissetmiyorum :) Ayrıca, diğer tarafa bir koz olmuyor mu bu? “Siz zaten seçkinsiniz, her şeyi hak ediyorsunuz.” Demezler mi?
İktidar gücünü elde tutmak istiyor. Toplumun cemaat, kabile halindeliğini derinleştiriyor. Sonradan edindiğimiz siyasi görüşlerimize, evrensel siyasette bir değeri olmayan Din, mezhep, milliyet gibi doğuştan verili değerlerimizi, siyasetle ilişkilendiriyor. Böylece siyasal başarısızlıklarının iktidarı kaybetmesinin önüne geçiyor.
49:58 Hocam çok umutlusunuz ama bence kutuplaşmanın çok ötesindeyiz artık. Ben şu an yaşadıklarımızı bir savaş olarak görüyorum. Eğer savaşsa "Savaşta önce gerçekler ölür." dersek bahsettiğiniz uzlaşma asla olmayacak. Ekonomik kaynaklar çok sınırlı ayrı konu ama onun ötesinde bazı kaynaklardan 1 adet var ve bölüşülemez durumda. Milli Eğitim müfredatı mesela. Kim belirleyecek? Hukuk mesela. Kimin hukuku uygulanacak? İktidar, ideolojisini nesiller boyunca tahkim etmek için kadrolaşma, servet transferi vs zaten yapıyordu. Yüzlerce üniversite açarak onun da içini boşalttılar. X pozisyona üniversite mezunu kriteri gerekiyorsa, apartmandan katından bozma üniversiteler bu iş için var. Bence kutuplaşmanın çözümü yerine savaşın nasıl kazanılacağı konusunda kafa yormamız gerekiyor.
Hocam , “boş modern sohbetler” modernizmin boşluğunu mu ifade ediyor ? Boş ile modern arasında virgül olmadığı için öyle mi anlamalıyım ? Yoksa sohbetlerin boş olduğu , laf olsun diye konuşulduğunu mu anlamalıyım ? Teşekkürler..
Hocam Post Truth kitabında onlarca sayfa Trump ı eleştirdin.Bak ne oldu Trump geri geldi hadi o mesele değil gelir gider de . Demokrat Biden ne yaptı gider ayak tüm ailesindeki suçluları affetti. Bir kere de şu demokratları eleştir be hocam.
Bu video hakikat ve gerçeklik algısının nasıl inşa edildiğini ve toplumsal düzenin bu algılar üzerinden nasıl şekillendiğini tartışıyor. Şu ana fikirler öne çıkıyor: 1. **Hakikat ve Simgesel Düzen**: Hakikat, sabit bir gerçeklik değil, toplumsal ve dilsel bir inşa sürecinin ürünü olarak ele alınıyor. Gerçeklik, dil ve simgeler aracılığıyla tanımlanır ve bireylerin algısını şekillendirir. 2. **Dil ve Güç İlişkisi**: Dil, sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda toplumsal hiyerarşileri ve güç ilişkilerini kuran bir mekanizmadır. Egemen sınıflar, dillerini ve kavramlarını dayatarak hakikati kontrol eder. 3. **Algı ve Fenomenoloji**: Bireyin dünyayı algılayışı, hakikat ve gerçeklik kavramlarının oluşumunda merkezi bir rol oynar. İnsan, çevresiyle ilişkisinde sürekli olarak anlam üretir ve bu anlamlar toplumsal yapılar tarafından yönlendirilir. 4. **Kutuplaşma ve Siyasi Etkiler**: Toplumlar, seçkinler ve anti-seçkinler gibi kutuplaşmalar üzerinden yönetilir. Hakikatin toplumsal inşasında, bu grupların mücadeleleri belirleyici olur. 5. **Postmodern Etki**: Modernitenin büyük anlatıları eleştirilirken, hakikatin göreceli ve çoğul olduğu vurgulanır. Bu, bireylerin kendilerine dayatılan gerçekliklerden bağımsız olarak kendi hakikatlerini sorgulamalarına neden olur. Sonuç olarak, hakikat, mutlak bir kavram değil, dil, algı, güç ve toplumsal yapıların bir araya gelerek oluşturduğu dinamik bir süreç olarak görülüyor. Bu fikirler özellikle şu düşünürlerin etkisini taşır: Jean Baudrillard: Postmodern toplumda hakikatin önemsizleşmesi, simülasyon ve simgesel düzen kavramları onun etkilerini gösterir. Post-truth ve gerçeklik algısının kaybolmasıyla ilgili görüşleri, Baudrillard'ın simülasyon teorisiyle örtüşür. Jacques Derrida: Dilin gerçekliği "icat ettiği" fikri ve simgesel düzenin dil aracılığıyla kurulması, Derrida'nın yapıbozum (deconstruction) yaklaşımıyla bağlantılıdır. Michel Foucault: Güç ve bilgi ilişkisi, hakikatin toplumsal bir inşa olarak ele alınması ve seçkinlerin dilsel egemenliği, Foucault’nun bilgi-iktidar ilişkisi teorisinden etkilenmiştir. Maurice Merleau-Ponty: Algının dünyayı yapılandırmadaki rolü ve bireyin çevresiyle kurduğu anlam ilişkisi bu metinde yankı bulur. Özellikle bedenin ve algının dünyayı anlamlandırmadaki önemi, Merleau-Ponty’nin fenomenolojik yaklaşımlarını hatırlatır. Antonio Gramsci: Seçkinler ve anti-seçkinler arasındaki hegemonya ilişkisi, Gramsci’nin kültürel hegemonya kavramını çağrıştırır. Bu, seçkinlerin anlam sistemlerini dayatarak alt sınıfların düşünce yapısını şekillendirmesiyle ilişkilidir. Friedrich Nietzsche: Fransız Devrimi’nin eleştirisi ve hakikatin göreceli bir kavram olması, Nietzsche’nin modernite eleştirisi ve güç istenci fikriyle ilişkilendirilebilir. Karl Marx: Üretim ilişkilerinin simgesel düzen ve toplumsal yapı üzerindeki etkisi, Marx’ın ekonomik altyapının üstyapıyı belirlediği görüşünü yansıtır. Pierre Bourdieu: Sosyal sermaye, sembolik şiddet ve dilsel yapıların toplumdaki eşitsizlikleri pekiştirme mekanizması, bu fikirlerle örtüşür. anti elitlerin tamamı gpt'ye kolay ulaşınca bakalım başımıza neler gelecek :)
Güzel fakat bazı bölümlerde romantizme kaçan bir video olmuş. Tespitler genelde yerinde ama iki noktada itirazım var; birincisi elit-antielit ayrışması ve mücadelesi bugüne özgü değil tarih boyunca antielit hareketleri olmuş ve bu hareketlerden yeterli destek sağlayıp başarılı olanlar eski eliti ya yok edip yerine geçerek ya da onlara eklemlenerek yine elit ve elit harici ayrımını devam ettirmiştir. İkincisi sanki bugüne kadar elit sınıf statik gibi anlatıldı, oysa hiç bir zaman elit sınıf statik olmadı, her zaman elit olmayan sınıftan yetenekliler farklı yollarla elit sınıfına girdi. Bugün de farklı olmayacak, yine antielit hareketler olacak ve bunlardan başarılı olanların önder kesimi yeni elitler olarak hakimiyetlerini kurarak yola devam edecek. Bütün insanlar yetenek olarak eşit olmadığı sürece elit ve elit olmayan ayrımı devam edecek.
fikirler, anlatım, kavrama kabiliyeti, Türkçenin en güzelinin kullanımı,,,mükemmel. Ne mutlu bu topraklarda böyle birinin bulunmasına şahit olmak.
"The hakikat" daha başlarken ne kadar harika bir video olacağı belli. Gönlünüze, ömrünüze sağlık Yalın Bey.
Sizi dinlemek; benim için bir ONLİNE EĞİTİM gibi, tamamen bir öğrenci hissiyatına bürünüp, elimde not defterim ve kalemim,nefessiz dinlemeler.⚘️.Sizi dinlemek; BAKMAK/ GÖRMEK arasındaki.fark gibi,şimdi derin bir mercek altında baktıklarımı ilmek ilmek görüyorum..İyiki varsınız, muhteşem zeka,bilgi ve donanım kombine edilmiş ve sizde vücut bulmuş..VAROLUNUZ🙏🏿
Zihnimde yeni yollar oluşturduğunuz için size bir kez daha teşekkür ederim Yalın Hocam. Emeğinize sağlık.
Sizden öğrendiğim çox şey var, hep güzel yaşa güzel yürekli büyük insan❤
Karakomik filmin içinde yaşarken, Hakikat yolunu kaçırmamak için, Ruhumuza ilaç niyetine...
Nefesinize sağlık🙏
Bu ülke için bir armağan sınız.Sizi dinlerken huzur doluyorum.Saygılar.
Teşekkürler.
Çomar Kültürü'nü bu kadar "elit" bir dille anlatmak herkesin harcı değil, dinlemesi çok lezzetli, teşekkürler.
Sekülerlerin post-truth'tan kaçabildiğini düşünüyorsan videoyu seçici olarak dinlemişsin demektir. Duymak istemediklerini duymamışsın, duyduysan da anlamak istediğin şekilde anlamışsın. İnce'ye ya da Kılıçdaroğlu'na oy verenler modernite içinde yaşıyorlar da Erdoğan'a oy verenler post modern dönemde yaşıyorlar diye bir şey yok. Bütün dünya aynı sürecin içindeyiz, birlikte yaşıyoruz. Hatta biraz daha düşünürsen çağdaş diye alkışladığımız şeyin içindeki "çağ"ın modernite olmadığını da fark edersin.
Adam seni de anlatıyor, mal mısın evladım:)
Sanki herhangi bir seyin mantikli olduguna ikna edebilirsiniz gibi hocam tovbestagfur cok tesekkurler emek veriyorsunuz, biz fanilere de bir suru yeni rabbit hole sagliyorsunuz.
Sizinle “kumar” konusu uzerine konusmak isterim, daha dogrusu sizi dinlemek isterim, cok izleneceginden eminim, dogru sorulari soracak birine ihtiyaciniz olursa da destek vermek isterim. Sizi seviyoruz ve deger veriyoruz, kendinize iyi bakin.
Hacam bu kaliteli yayinlari podcast olarakta dinlemeyi çok isterim. Araç kullanırken yürüyüş yaparken bizlere eşlik etmiş olursunuz.
Yine harika aydınlatıcı bir anlatım olmuş. Çok teşekkürler iyi hissettirdiğiniz için.
agzına saglık lütfen daha fazla video
Hocam nerdesin sen ya özledik
Hocam iyi ki varsınız🫶
Ne denilebilir ki harikulade... Soluksuz dinledimmm
Teşekkürler yalın bey! İyiki varsınız.
Yine ne güzel anlattınız çok teşekkürler
Anlatım muhteşem 👏🙏
Aha beklediğim video …. Hocam daha sık video bekliyoruz …
Nəhayət ki uzun zamandan sonra video yükləndi
The hakikat'e kahkaha attım :) sizi dinlemek büyük keyif
David Lynch videosu isteme butonu...
Teşekkürler
Harikaydınız; pür dikkat dinledim!
Ne güzel cümleler ❤
harika harika bir şekilde ele alınmış epey önemli bir konu.lütfen kitabı çıksın başucu kitabımız olsun
Tespit videosu olmuş. Ağzınıza sağlık, çok teşekkür ederim.
sonsuz teşekkürler, 🙏🤗
☕️🥐güzel bir pazar aktivitesi olarak Yalın Alpay dinlemek…
Soy ağacından gelen genetik müdahaleler var. Hislerimiz onlardan miras. 2018 den beri üzerime yapışan bu sümüksü bağlardan kurtulmaya çalışıyorum.
🎉🎉🎉
İlker Canikligil ile beraber karşılıklı Ayn Rand felsefesi üzerine konuşma videosu gelse ❤️
O kadar değerli ki, teşekkürler ^_^
emeğinize teşekkürler
Her zamanki gibi süper bir konuşma❤. Yalnız bende şöyle bir soru oluştu, “ben seçkinler tarafında mıyım?” Hiç de öyle hissetmiyorum :) Ayrıca, diğer tarafa bir koz olmuyor mu bu? “Siz zaten seçkinsiniz, her şeyi hak ediyorsunuz.” Demezler mi?
Ekonomik olarak işçi sınıfında, bilimi yol gösterici olarak görüyorsan, sekülersen de modernistlerin tarafındasın.
İktidar gücünü elde tutmak istiyor. Toplumun cemaat, kabile halindeliğini derinleştiriyor. Sonradan edindiğimiz siyasi görüşlerimize, evrensel siyasette bir değeri olmayan Din, mezhep, milliyet gibi doğuştan verili değerlerimizi, siyasetle ilişkilendiriyor. Böylece siyasal başarısızlıklarının iktidarı kaybetmesinin önüne geçiyor.
Tayland'tan selamlar...
❤
Bu hayatı yorumlamamiz için bu evrende yol gösteren Ufuk açan tek yalın gerçek
49:58 Hocam çok umutlusunuz ama bence kutuplaşmanın çok ötesindeyiz artık.
Ben şu an yaşadıklarımızı bir savaş olarak görüyorum. Eğer savaşsa "Savaşta önce gerçekler ölür." dersek bahsettiğiniz uzlaşma asla olmayacak.
Ekonomik kaynaklar çok sınırlı ayrı konu ama onun ötesinde bazı kaynaklardan 1 adet var ve bölüşülemez durumda. Milli Eğitim müfredatı mesela. Kim belirleyecek? Hukuk mesela. Kimin hukuku uygulanacak?
İktidar, ideolojisini nesiller boyunca tahkim etmek için kadrolaşma, servet transferi vs zaten yapıyordu. Yüzlerce üniversite açarak onun da içini boşalttılar. X pozisyona üniversite mezunu kriteri gerekiyorsa, apartmandan katından bozma üniversiteler bu iş için var.
Bence kutuplaşmanın çözümü yerine savaşın nasıl kazanılacağı konusunda kafa yormamız gerekiyor.
Avantgart kanalı bu kutuplaşma bağlamında nerede acaba? İki tarafa da koyamadım.
Hocam , “boş modern sohbetler” modernizmin boşluğunu mu ifade ediyor ? Boş ile modern arasında virgül olmadığı için öyle mi anlamalıyım ? Yoksa sohbetlerin boş olduğu , laf olsun diye konuşulduğunu mu anlamalıyım ? Teşekkürler..
Çok masumsunuz 😆
👏👏👏👏👏
Keşke sizinle tanışma fırsatım olsa
Post, temsili, isabetsiz mi olacagız ?
❤🎉
❤👏♥️👏
Zihin Sarayı vs Zihin Kulübesi
Tarihsel, zamansal, anlayış işimiz zor
Sıkışma, uzlaşma
Coşkun Sabah; anılar > Foucault
Seçkin ne ya zaten isimlendirme tepeden bakıldığını bağırıyor.
Tarikat kurup şeyhimizi Yalın Alpay yapalım. Ben evden post da getiririm.
BİR RİCAM OLACAK; BELKİ.BİR GÜN "ANOMİ VE ANOMİK TOPLUMLAR HAKKINDA DA DERİN PERSPEKTİFİNİZİ ,
YORUMLARINIZI ANLATIRSINIZ,KİMBİLİR BELKİ...🤔 HEYECANLA BEKLİYORUM.SAYGILAR YALIN ALPAY⚘️
Ayaklar baş olacak
Hocam Post Truth kitabında onlarca sayfa Trump ı eleştirdin.Bak ne oldu Trump geri geldi hadi o mesele değil gelir gider de . Demokrat Biden ne yaptı gider ayak tüm ailesindeki suçluları affetti. Bir kere de şu demokratları eleştir be hocam.
onu boşver de flu tv'deki son videonu neden sildirdin?
Bu video hakikat ve gerçeklik algısının nasıl inşa edildiğini ve toplumsal düzenin bu algılar üzerinden nasıl şekillendiğini tartışıyor. Şu ana fikirler öne çıkıyor:
1. **Hakikat ve Simgesel Düzen**: Hakikat, sabit bir gerçeklik değil, toplumsal ve dilsel bir inşa sürecinin ürünü olarak ele alınıyor. Gerçeklik, dil ve simgeler aracılığıyla tanımlanır ve bireylerin algısını şekillendirir.
2. **Dil ve Güç İlişkisi**: Dil, sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda toplumsal hiyerarşileri ve güç ilişkilerini kuran bir mekanizmadır. Egemen sınıflar, dillerini ve kavramlarını dayatarak hakikati kontrol eder.
3. **Algı ve Fenomenoloji**: Bireyin dünyayı algılayışı, hakikat ve gerçeklik kavramlarının oluşumunda merkezi bir rol oynar. İnsan, çevresiyle ilişkisinde sürekli olarak anlam üretir ve bu anlamlar toplumsal yapılar tarafından yönlendirilir.
4. **Kutuplaşma ve Siyasi Etkiler**: Toplumlar, seçkinler ve anti-seçkinler gibi kutuplaşmalar üzerinden yönetilir. Hakikatin toplumsal inşasında, bu grupların mücadeleleri belirleyici olur.
5. **Postmodern Etki**: Modernitenin büyük anlatıları eleştirilirken, hakikatin göreceli ve çoğul olduğu vurgulanır. Bu, bireylerin kendilerine dayatılan gerçekliklerden bağımsız olarak kendi hakikatlerini sorgulamalarına neden olur.
Sonuç olarak, hakikat, mutlak bir kavram değil, dil, algı, güç ve toplumsal yapıların bir araya gelerek oluşturduğu dinamik bir süreç olarak görülüyor.
Bu fikirler özellikle şu düşünürlerin etkisini taşır:
Jean Baudrillard: Postmodern toplumda hakikatin önemsizleşmesi, simülasyon ve simgesel düzen kavramları onun etkilerini gösterir. Post-truth ve gerçeklik algısının kaybolmasıyla ilgili görüşleri, Baudrillard'ın simülasyon teorisiyle örtüşür.
Jacques Derrida: Dilin gerçekliği "icat ettiği" fikri ve simgesel düzenin dil aracılığıyla kurulması, Derrida'nın yapıbozum (deconstruction) yaklaşımıyla bağlantılıdır.
Michel Foucault: Güç ve bilgi ilişkisi, hakikatin toplumsal bir inşa olarak ele alınması ve seçkinlerin dilsel egemenliği, Foucault’nun bilgi-iktidar ilişkisi teorisinden etkilenmiştir.
Maurice Merleau-Ponty: Algının dünyayı yapılandırmadaki rolü ve bireyin çevresiyle kurduğu anlam ilişkisi bu metinde yankı bulur. Özellikle bedenin ve algının dünyayı anlamlandırmadaki önemi, Merleau-Ponty’nin fenomenolojik yaklaşımlarını hatırlatır.
Antonio Gramsci: Seçkinler ve anti-seçkinler arasındaki hegemonya ilişkisi, Gramsci’nin kültürel hegemonya kavramını çağrıştırır. Bu, seçkinlerin anlam sistemlerini dayatarak alt sınıfların düşünce yapısını şekillendirmesiyle ilişkilidir.
Friedrich Nietzsche: Fransız Devrimi’nin eleştirisi ve hakikatin göreceli bir kavram olması, Nietzsche’nin modernite eleştirisi ve güç istenci fikriyle ilişkilendirilebilir.
Karl Marx: Üretim ilişkilerinin simgesel düzen ve toplumsal yapı üzerindeki etkisi, Marx’ın ekonomik altyapının üstyapıyı belirlediği görüşünü yansıtır.
Pierre Bourdieu: Sosyal sermaye, sembolik şiddet ve dilsel yapıların toplumdaki eşitsizlikleri pekiştirme mekanizması, bu fikirlerle örtüşür.
anti elitlerin tamamı gpt'ye kolay ulaşınca bakalım başımıza neler gelecek :)
Hocam aman kiloya dikkat!! Bir de bel fitiginiz var, aman diyim. Cok kilo almissiniz
Güzel fakat bazı bölümlerde romantizme kaçan bir video olmuş. Tespitler genelde yerinde ama iki noktada itirazım var; birincisi elit-antielit ayrışması ve mücadelesi bugüne özgü değil tarih boyunca antielit hareketleri olmuş ve bu hareketlerden yeterli destek sağlayıp başarılı olanlar eski eliti ya yok edip yerine geçerek ya da onlara eklemlenerek yine elit ve elit harici ayrımını devam ettirmiştir. İkincisi sanki bugüne kadar elit sınıf statik gibi anlatıldı, oysa hiç bir zaman elit sınıf statik olmadı, her zaman elit olmayan sınıftan yetenekliler farklı yollarla elit sınıfına girdi. Bugün de farklı olmayacak, yine antielit hareketler olacak ve bunlardan başarılı olanların önder kesimi yeni elitler olarak hakimiyetlerini kurarak yola devam edecek. Bütün insanlar yetenek olarak eşit olmadığı sürece elit ve elit olmayan ayrımı devam edecek.