annemin amcası, köy enstitüsünden mezun olma bir öğretmendi. okullarda gerek matematik ,gerek sosyal bilimler dersleri veriyordu. bazen köylerde hastalanan hayvanlara iğne ilaç yapabiliyordu bazen de tarım için gerekli ilaçlamayı öneriyordu insanlara Amasya'nın hemen hemen bütün köylerindeki okullarında öğretmenlik yapmış birisiydi Ölümüne kadar jilet gibi takım elbisesiyle gezerdi
Halka ve ekonomiye büyük bir darbeydi kapanması...tamamen batının pis Stratejilerinden biriydi, kapitalist sistem asla böyle palazlanmalara izin vermez, halk ne kadar aptal olursa bi o kadar sömürülmeye uygundur....
Dedem köy enstitüsü mezunudur ve 80 yasinda bile yazan okuyan çizen okurken not alan herseyin mantığını öğrenen öğrenmeyi çok çok iyi öğrenmiş bir insandır
Celâl Şengörün değerlendirmeleri herkes tarafından iyi anlaşılmalı ... çünkü her yönüyle Mükemmel anlatmıştır .. yüz yıllaca geri kalmış bir ülkede köy enstitüleri en güzel çözüm ...
Celal Şengör'ün değerlendirmelerinin kulağa hoş gelmesinin sebebi net olması, keskin konuşması. Örneğin herhangi bir tarihi şahsiyet hakkında yaşayıp yaşamadığına dair en ufak bir tartışma varsa Celal Şengör yaşamamıştır diyerek kestirip atacak türden bir insan. Ve bu da herhangi bir konu üzerinde detaylı düşünme gereği duymayan, beyin jimnastiği yapmaktan kaçınan, direkt olarak sonuç odaklı düşünen yurdum insanı için birebir.
@@AliKemal7890 ben buna pek katılamayacağım. Çoğunlukla yöneltilen sorulara binaen cevaplar veriyor. Ben Bay Şengör'e yöneltilen "neden" sorularına, bilgisi dahilinde ise cevaplamadığını pek görmedim.
@@AliKemal7890 yaşayıp yaşamadığına dair tartışmalar konusunda hangi açıdan dediğine göre de yorumlanabilir. Duygusal açıdansa başka. Bilimsel açıdansa başka.
İlkokul 2. ve 3. Sınıf öğretmenim köy enstitüsü mezunuydu, mandolin çalardı ve müzik dersinde koro ekibi kurmuştu. Çok sayıda türkü öğretmişti. 3. Sınıfta iken tiyatro (piyes gösterisi) oynamıştık. Köy odasının bir köşesini sahne olarak hazırlamış ve kalabalık bir toplulukta izlemişti. Beş sınıfı birden okuturdu. Onun (Ziya Bolayır hocanın) hazırladığı altyapı ile üniversite okudum. Hocamı ve tüm emek veren hocalarımı rahmetle anıyorum.
Ninemin kardeşi yani büyük dayım, köy enstitüsü mezunudur. Sonradan kendi köyünde öğretmen olabilmeyi becermiş bir Anadolu gencidir. Onun çocukları büyük şehirlerde üniversite okudu. Ben de, 60'lı yıllarda büyük kente göç etmiş gecekondu mahallesinde oturan bir ailenin küçük oğluyum. Bu okuyan üniversiteli abla abilerim bizim eve gelirdi. Ben üniversite ufkunu onlardan aldım. Yeteneğime göre beni üniversitede hangi yöne gideceğimi bile onlar saptamıştır. Bu büyük dayım köy enstitüsüne gitmeseydi, çiftçi yada köyde esnaf olacaktı. Çocuklarını da kendi işlerine koşturacaktı. O üniversite ufku bizim evde hiç olmayacaktı. Köy Enstitüleri bir ışıktır.
Köy enstitüleri devam etseydi bugün ülke ekonomisi ciddi anlamda çok iyi olacaktı! Dönemin en iyi projesi! Neden kapatıldığını herkes öğrensin bilsin ibretlik bir olay! Yazık oldu! Çağı ıskaladık.
Dini, pislik emellerine alet eden şeyhler hocalar, tarihin her döneminde ülkeye fayda sağlayan sistemleri adeta bir kanser hücresi gibi çökertmeyi kendilerine vazife edinmişlerdir.
Türkiye NİN EN batısında birleştirilmiş sınıfların tek çatı altında eğitim veren bir köy ilk okulundan mezun olmuştum ben ,öğretmenimiz bir ders birinci sınıfları, bir ders ikinci sınıfları ,bir ders üçüncü sınıfları okutarak ilerleyordu. beden eğitimi müzik spor dersleri ortak oluyordu bahcede.. toprakla uğraşma ahşap oyma soba yakma bağ bahce düzeni hayvancılık herşeyden anlayan bu adam nasıl bir öğretmen diye şaşırıyordum okuldaki bir çok objeyi kendi eliyle yapmıştı..çok sonra öğrendik tabi bu işleri adam köy enstitüsü mezunuymuş..saygılar öğretmenim
Bende öğretmen lisesi mezunuyum okulumuzun ilk açılışı köy enstitüsü idi. Kasabada kalan köy enstitüsü mezunlarını ziyarete gttiğimizde ev kasabanın en güzel yapım evi idi bahçesinde çeşit çeşit meyve ağaçları vardı. Örnek alınacak şekilde idi.
Alakası yok, bariz bir din karşıtlığı vardı. Sadece köy enstitülerinde değil, örgün eğitimde de aynı durum vardı. Bunu Kemal paşanın Türk tarih kurumuna yazdığı kendi el yazısı mektupta çok açık görüyoruz. Ayrıca dönemin medeni bilgiler kitabında ve lise tarih kitaplarında objektif, rasyonel, bilimsel bir bakış açısından ziyade dinleri aşağılayan, hatta hakarete varacak ifadelerle din karşıtı propaganda bolca mevcut. İnsanlar sorgulamaya, mantığa ve bilime değil, direkt olarak din karşıtlığı empoze ediliyordu.
Kuran 100lerle kez Akl etmekden bahs eder. Hz.İbrahim tam iman etmek için Rabbinden delil ister,Allahda bir kuşiu7 parçaya bölüp ayrı ayrı yerlere koy der ve sonra çağır. Hz.İbrahim bunu yapar ve kuş diri haldr gelir ve ondan sonra Rabbine tam teslimiyyet yapar. Yani hiçbir din körü körüne imsn istemez tam teslimiyyet ister
Köy enistüsü mezunu bir köylü köyünde hemen belli oluyordu evinin düzeni hayvanlarının kalitesi yapmış olduğu tarım ve farklı yaşantısından çok belli oluyordu ben birkaç köy enistüsü mezunu tanıdıgım bir kaç kişi vardı
Şu iki adama bir şey olsa tarafsızlığına inanarak dinleyebileceğimiz adam kalmayacak.Türkiyede 2 insan kalmış bilgisine tarafsızlığına güvenebileceğimiz..
Benim ilkokul öğretmenim de Hasanoğlan lisesi mezunu ..KENDİNİ MESLEĞE ADAYAN İDEALİST BİR ÖĞRETMEN ..KENDİ HAYATINDAN FAZLASIYLA ÖDÜN VERDİ..İNSAN YETİŞTİRMEK İÇIN VE BEN 50 YE VARDIM.
Köy enstitüleri din karşıtı eğitim vermiyordu ,ABD nin dayatması sonucu kapatıldı aynı şekil uçak fabrikaları bir çok fabrikada kapattirildi tekrar açılması gerekiyor
Anadoluda komünizmin yeşermesinden korktu bizim hükumet ve amerika. Atilla ilhanın amerikan tarzı demesinin tam tersine zamanında komünizm çok sesliyken birçok köy enstitü hocaları biraz oraya eğiliyordu. Yine de kaldırılmamalılardı, fazla reaksiyon gösterildi.
Köy enstitüleri okuyan yazan sorgulayan ve aklını işleterek bilime fenne matematiğe önem veren bunun yanında Dini değerleri ve Din öğretisinide çözümleme yaparak idrak etmeyi öğrenen bir nesil yetiştirdi..Zira böyle nesillere kimse Din diye safsata öğretemez kandiramaz ve yanıltamazdı...ama Ülkemiz için büyük bir kazanımı maalesef yitirdik..
Din karşıtı eğitim verse ne olur? Önemli olan doğru eğitim. Doğru bireyler yetiştirmek. Din’in her şeyin içine girdiği devletleri ve toplumları görüyoruz. Huzur yok. Güven yok. Adalet yok. Dinden daha önemli şeyler var. Ayrıca dini neden her şeye sokmaya çalışıyoruz? Dini inanç veya herhangi bir inanç bireysel kavramdır. Zaten kendisini tek doğru ilan eden bir din ve bir kitap neden zorla kabul ettirilmeye çalışılıyor? Madem tek bir doğru yol o dur; her insan o doğru yolu bulabilir olmalı.
Ben almanyada doğdum büyüdüm, burada okul, üniversite okudum. Bu ülkeden memnunum, türk halkı kadar cahil bir halk içinde büyümedim ve tabii biraz da kendi çabalarım sayesinde de güzel bir eğitim aldım. Biraz almanya hakkında anlatmak istiyorum: Okullarda zorunlu din dersi vardı (seçenekler: katolik ve protestan) ve hemen hemen her sınıfta duvarda haç sembolü vardı. Ben katolik dersine girdiğim için bu konuda bayağı bilgim var. "Vater unser" duâsıyla başlardık hep. Uzun bir duâ ve ben söyleye söyleye ezberledim, hâlâ biliyorum. Bayramlarda zorunlu kiliseye gidip duâ ediyorduk (Weihnachten, Ostern, Aschermittwoch). Bu sebepten dolayı kilise ayinlerini de iyi bilirim. Almanyayı bir asırdan fazla yöneten sayın Merkelin partisinin adı "Christlich-demokratische-Union" yani "hıristiyan" partisi. Merkel bir rahibin kızı olduğunu, bir katolik olduğunu açıkca söylüyordu. Kiliseye gittiği bilinirdi ve konuşmalarında da tanrı gördüğü isaya duâ etmekten çekinmiyordu. Kiliseye göre kadınlar kocalarına itaat etmek mecburiyetinde, evlilik dışı cinsellik günah, eşcinsellik günah vs. Bu partide bunları kabul ediyordu. Bir çok konuda islam ve musevilikle benzerlikleri var zaten. Almanya zaten "laik" değil "seküler". Bunun ikisini ayırmak çok önemli ki almanlar da ayırıyor zaten. Fransız devleti laik bizim devletimiz ise seküler diyorlar. Laikliği uygun görmüyorlar ki şu dünyada laik olan pek az ülke vardır. Amerika ve bir sürü demokrat ülkeler sekülerdir. Alman standartlarına göre türkiye kuruluşundan beri hiç bir zaman demokrat ve hür değildi. Atatürkü ve kendisinden sonra gelen hükümetleri eleştirdiklerini biliyorsunuzdur. "Din özgürlüğü" veya "Din, dil, ırk yüzünden ayrımcılık görmeme" hakları hem insan haklarıdır hem almanyanın Verfassungunda (ana yasa gibi) garantilenmiştir. Bunlar demokrat değerlerdir. Türkiyede hiç bir zaman olmayan bir hürriyet.
Kaç yaşındasınız bugün siz...çunkü günümüzde müsluman çocuklarının din dil dersini aldığını biliyoruz zira. Kürtler / aleviler bu ülkenin vatandaşı değil mi..türkiyede kürtlerin dili alevlerin inancı yok sayılmıştır bugüne kadar.
O iş o kadar basit değil, Şöyle.....!!!! Nuri Demirağ, Nuri killigil, Vecihi Hürküş, Şakir zümre gibi sanayici girişimcileri CHP ve avanesi tarafından engellenmeseydi...biz AB ülkelerini bile geride bırakırdık....(uçak,tren,demiryolu yapabiliyorduk)... 🤔 Gelelim enstitü olayına, tabiki faydalıydılar... kesinlikle lakin bazı bölgelerdeki Marksist komünist yapılanmaya ve devlete karşı bir ideoloji yuvası haline geldiklerinden hepsi toptan kapatıldı..devlet bunları ayıklayıp devam ettirmeliydi,neden yapmadı devket otoritesi o dönem tesis edilemiyordu,gerekçe buydu...!! Doğru ve yanlışı iyi tespit edelim....🤔
@@AliKemal7890 arasında öylesine inanılmaz benzerlikler var ki düşündükçe kendi geçmişimiz yerine Fin Modeline hayranlık duymamıza üzülmemek elde değil. Kuruluşlarındaki mücadeleleri bile neredeyse aynı. Fin Eğitim Modeli tüm yoksulluklara, imkansızlıklara ve hatta elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek kuruluyorken Köy Enstitüleri de 2.Dünya Savaşı’nın Türkiye’yi dar bir kıskaca aldığı en zor dönemde ekonomik sıkıntıların, yetersiz endüstrinin, pahalılığın, karaborsanın olduğu en sancılı dönemde kuruluyor. Her ikisinin eğitim programı da insanı bilgiye kültüre boğan, öğrenmeyi merak, araştırma, eleştirme ve sorgulamayla gerçekleştiren, gerçek rehberin bilim olduğu eğitim anlayışını benimseyerek kurgulanıyor. Her ikisinde de okullar arası farklılık değil eşitlik ve dayanışma var. Her ikisinde de öğrenciyi kucaklayan içine alan bir sistem var. Her ikisinde de ast-üst ilişkisi yerine birlikte iş başarma anlayışı, “hesap sorma” yerine “hesaplaşma” anlayışı var.
büyük bir şaşkınlıkla ..,bu konu ve genel anlamda İnönü hakkında bilginizi gerçekten merak ediyorum....bir grubun.!!!özellikle anlamsızca saldırması bilinmedik değil de...,sizink daha başka Atatürk üzerinden yürümeniz hayli ilginç...ve bu konu hakkında birine cevabımıda lütfen yukarıda okuyun derim..
@@Thegreywolf2000 2.dünya savaşı..!!!!o zamana kadar olan tüm savaşların üstünü silin.!!! neden yazdım?? her dönemi kendi şartları içerisinde düşünmeden iyi kötü diye nitelemek ,,böylesi konularda doğru olamaz..ama politik bir taraf iseniz o zaman istediğiniz söyleyebilirsiniz ve adınız yalancı bile olsa utanma duygusu olmuyor..,görüyoruz.... dönemin maliye bakanı..,, nazi orduları tüm avrupayı ezmiş bulgar yunan sınırında Türkiye yi gözlüyor.,soviet orduları batumda Türkiye yi gözlüyor..? aslında birbirlerini gözlüyorlar hangisi girecek olsa diğeri hemen aynı karşılığı verecek.!!!hiç böylesini düşündünüzmü??okudunuzmu?? cumhuriyetin kuruluşunda sovyet yakınlığı mantıklı iken 2.dünya savaşı sonrası stalin in İstanbul ve Kars ı yeniden talebi.!!!size neyi ifade ediyor???? yada 50 yıl boyunca korkunç bir soviet rusya ya küfürle geçen sağcı mukaddesatçıların şimdilerde en büyük dostu putin..!!! entelektüel olmadan partizan olmak doğu toplumlarının kaderi...
@@Thegreywolf2000 ısrarlı tavsiyeniz için teşekkür ederim..mutlak bir alana dikkat önerisindesiniz dip notunuzu yazın derim...nutuk okudum bu arada...,lakin 2.dünya savaşı ve arasındaki geçen zamanı ve dönemin siyasi ve sanayii devrimi arasındaki farkı kaçırmayın.!!siyah ve beyaz kadar derin olur bazen bu küçük aralık..uzun menzilli toplarınız arasındaki mesafe tüm bildiğiniz doğruları yerle yeksan eder..ortadoğuda ingilizlerin daha cesur olduğu için Osmanlıyı yendiğini ve bölgeden sildiğini bile düşünebilirsiniz...oysaki metalurji bilgisidir fark.!!!.yani 19 ve 20 yüzyıl diğer hiçbir döneme benzemeyecek kadar HIZ farkı vardı..5000 yıllık atlı savaş arabası hızı hiç değişmezken buharlı tren ile başlayan macera bugün başka bir yerde..ve bu hıza yetişmek başka...dönemin yöneticilerinin siyasi hırsları başk..bir şey...ve eğer doğru anladıysam İnönü özel merağım ve sempatim olmamakla beraber bu denli özel düşmanca yaklaşımı anlamakda mümkün değildir...ve şahsi görüşüm tamda Atatürk ün düşündüğü gibi bir balans adamıdır..,ve onu ilk keşfeden de Enver paşa olmakla beraber onlar kaçarken o yine burada ve mücadelede olan sakin güçtü ve NAMUSLU bir adamdır..,geride bıraktıklarına bakınca bile buna anlarsınız..
Amerikada uygulandı ordan geldi sözünün arkasında Atatürk tarafından çağırılıp görev verilmiş olan JOHN DEWEY raporunda Türk Eğitim Sistemi analiz edilirken bu tür bir eğitimin önerilmiş olması. Yani John Dewey bunu önermiş.. Onun önerdiği birçok şey bugün hala yapmaya çalıştığımız şeyler.
Şimdi celal Şengör ü dinledik. Eğer gerçekten bilim ve ilim diyen bir şahıs varsa buyursun birde Sait alpsoy köy enstitüleri yazsın UA-cam izlesin. Hadi bakalım kim cahil kim araştırmacı kim robot gibi her denilene inanıyor.
Bugün ülkenin en iyi özel egitim kurumu bile Köy enstitüsü eğitim düzeyine çıkamaz,yanina bile yaklasamaz bile.bazi branşlarda köy enstitülerinin verdigi eğitimi ,bilgiyi, bugün Türkiye'de bircok universite bile vermiyor veremiyor.
celal hocayı ben çok severim fatih altaylıyıda hocamı sebebine tebrik ederim ama işte program televizyon kanalı şimdi ben buna ne yzayım sorular sorulmuş ama ben fatihe hiç yakıştıramadım
Atilla İlhan un bir şiirini okumamışsın bir de laf çakıyorsun Celal, ne zaman adam oluruz; herkes kendi işine bakıp başkasının yaptığı güzel işler hakkında haberi olmayıp ahkam kesmediği zaman
Celal hocam senin dışında biri Kaptanı gömse açardım ağzımı yumardım gözümü.. Sen gömünce sesim çıkmadı.. Ama kaptan yakın cumhuriyet idaresi ve tarihi konusunda uzman seviyede bilgi sahibiydi. Hatta muhtemelen pek çok yakın tarihçinin toplumbilimcinin sahip olmadığı kadar eser vermiştir nu hususta. Ama bir egitim bilimci olmadığı hususunda hemfikiriz.
Atatürk ün cumhuriyeti kurmasından sonra açılan köy enstitüleri köy ve kasabalar ve taşralarda eğitim verdiler ancak , 1950 li yıllara ve hatta 1980 lerin sonuna kadar o köy , kasaba ve taşralarda ki uzak köylere ulaşım için yol bile yapılmadı. Dolayısıyla sadece ovalarda ki kasaba ve köyler haricinde ki , ilkokulu bitiren genç beyinler ,almış oldukları eğitimde ki modern ve çağdaş yaşam standartlarına ulaşmak için büyük şehirlere göçtüler. Doğmuş oldukları köy ve kasabaların altyapılarının çok kötü olmasından dolayı hayatlarına ve çocuklarının orada yaşamasını doğal olarak istemediler. Atatürk ten sonra başa geçen tüm idareciler ve bürokratlar inkilapları sadece kağıt üzerinde yazılı kalmasını istediler. Zira o inkilapların uygulanması kendi çıkarlarına ters düşmekteydi. Bu da Türkiye de kendileri bunu sosyal medya da kabul etmesede bazı burjuvazi ailelerin çıkmasına neden oldu. Bu burjuva tipi ailelerin nasıl olması gerektiğini bu programlarınızda İlbey ve Celal beyler defalarca anlatıyorlar zaten. ( Burada İlbey Bey kendi ailesinin tanımlamasını yapıyor, Celal Bey de onu tasdik ediyor.) Siz ne kadar iyi eğitim götürürseniz götürün ! Gittiğiniz yere altyapı götüremiyorsanız , vermiş olduğunuz eğitim o bölge için değil ! Gitmelerini istediğiniz yerlere götürüsünüz. Yani siz o iyi eğitim verdiğiniz genç beyinleri oraya yararlı olmaları amacı değil başklarına köle olmaları için yetiştiriyorsunuz demektir.
herşey kendi zamanı ve ihtiyaçları içerisinde düşünülüp tartışıldığında yani bugünün değerleriyle tartışılmadığında göreceksiniz ki çoğunlukla..!!!!!yanlış yapmaktasınız.!!!! o kısa ve hızlı atılım zamanlarında kollektivite olamayan doğu toplumlarına önce bunu öğretmek ve programlamak gerekiyordu..,yalnızca bir saz.!!ile müzik ve batıdaki karşılığı olan orkestralar gibi farktı bu.!!!! göreceli daha yeni sanayii olan amerika ve rusyanın nasıl yükseldiğini incelediğinizde ki bunu japon ve korede de bulursunuz yalnızca yapılan üretime dayalı kentler ve buna göçler oluşmuştur.!!!! ve sonrasında suyun halkaları gibi büyüyüp giderlerdi aslında.., o heryere yol yapmak.!!!!fikrine dönemin korkunç zengin ve yatırımda yapan iran şahı(1970ler) bile başaramadı..,çünkü söylediğiniz gibi doğu toplumları bireyselliği sever ister ve bununla onur gurur yaşardı ve olmaz isede sorun çıkarırdılar ve yaptılar.!!! ayrıca köy enstitüleri yerli icad edilmiş bir sistemde değildir,soviet sistemide yaratan ve bugün müthiş bir sistem olarak halen israilde KİBBUTZ adında devam etmektedir ve dünyaya meydan okumaktalar sovietin önermesiyle bulgaristanda uygulanan bu sistemi bulgar göçmeni olan Tonguç....,bu sistemi ülkemize getirmiş çok kıymetli bir adamdır..ve doğu toplumları bu adamları çıkarır ama sonrasında orient bakış bitirir bu adamları...ve iyi örnek mısırdaki kavalalı nın yarattığı değişim gelişim sanayii eğitim atağı müthiş gelişme göstermesine rağmen onu bitiren gerici kafalıda bilfiil oğlu olmuştur..
Sevgili kardeşim ve abim, Allah size uzun ve sağlıklı ömürler versin, hatta AKP nin en kötülerinden alıp size versin, bu ülkede bir siz kaldınız, diğerlerine bakın hayrettin karaman, cübbeli, melih bulu zehra taş.... bunlar dünyaya külliyen zarar.
Fatih bey tonguç bey ve hasan ali yücelden bahsederken "devletten neden yardım istiyorlar? Kendileri söylemiş 'bana en ücra yeri verinç biz orayı adam ederiz' diye. Kendileri neden yapmamış" diyor. Tavsiyem fatih bey bundan sonra hiçbir vergisinin, hayatı boyunca çalıştığı ve bu ülkeye değer kattığı hiçbir işinin hakkını sormasın. Kimseden sormasın, ne devletten ne milletten halktan. Cevabı kendi sorusundadır. Saygılar 🙏
Sehirdekine ogretseydin sehirde adam mi kalmadi .ne ürettin 80 sene sehirdekini egittin de ne oldu araba ucak mi yaptin kalem markan bile yok faber kullaniyon
Biraz cesur olsanız keşke. 600 sene çekilen ıstırsp demeye utsnmıyor musunuz? Köylü dediğiniz o vatanı kurtaranlardı. Hiç te cahil değillerdi. Cahil bırakanlsrı da, siz iyi biliyorsunuz.
Aynen daha güzel olurdu okuduğunu anlayan inşan olurdu din kuran üzerinden egitilirdi merdiven altında din öğretiler insanlara asalak toplum olduk herşey kotu yani su an
Proje güzeldi. Gerek okullar varken gerekse sonrasında ideolojik körlük ve cehaletin tartışma konusu oldu, hedefi oldu! Bir dönem dinsiz kitapsız, bir dönem milliyetçi hocaların ideolojileriyle yetiştirildik! İlk açılan okullardan biri olan Pamukpınar'dan mezun oldum. Bu Celal Şengör, herbokolog! Maşallah her halttan anlıyor! Belki haksızlık yapıyorum hocaya ama yeter ya, her dakika ekranlarda, her bir şeyin uzmanı!
Gelde gülme Celal Şengör ben ateistim diyor ölen için rahmeti Dedem diyor Allah affetsin diyor bütün İslami terimleri kullanıyor sonra da ben ateistim diyor ortaya bir karışık alalım. Arkadaş dinim İslam'a inanmiyon tamam Dini terimlerimizi niye kullanıyorsun.
Malesef köy enstitüleri mezunları pedagojik formasyondan uzak, gelişime kapalı yetiştirilmiş. Çocukların şu andaki başarısı ise bu konuyla hiç alakalı değil. Çok boyutlu bir konu
Hanım efendi köy enstitüleri kuruluş sebebini bilmeden ne olduğunu anlamak zordur.bakin ülke Balkan savaşı birinci Dünya savaşı Rus harbi kurtuluş savaşında şehit olan insanlar normal hayatlarında çiftçi marangoz öğretmen inşaatçı demirci çeşitli meslek sahibi insanlardı işte yeni kurulan Türkiye için yetişmiş insan gücüne sahip olmak için köy enstitüleri kuruluş amacı budur verdiği mezun Türkiye'de en ücra köşelerinde okuma yazma öğretmek ve insan yetiştirmek için idealist olarak çalışmıştır.iste gerçek budur
millet uzaya 20.roketini gönderir bizde kanepeye oturur esra erolda kim kimden boşanıyor izleriz, kim hangi dine mensupmuş, kimin neyi varmış neyi yokmuş neciymiş onu konuşuruz bu kafayla maalwsef ki türk gençliği alçalmaya esirdir. bu da zamanında kendi çıkarlarını milletin gelişmesinden üstün gören insanların suçudur
ölmüş bir kimseyi saygıyla anmak için, Tanrı’nın rahmetine kavuşmuş anlamında, adının ya da sanının başına getirilir. Kaynak sözlük: Oxford Languages Rahmetli dini bir sıfat değildir, bilginize..
Rahmetli dese ne olur demese ne olur? Birçok kez içerisinde Allah geçen kalıplaşmış sözcük ya da cümle kullandığı da olmuştur. Kullansa ne olur, kullanmasa ne olur? Takıldığınız şeylere bak.
@@zekidogan6603 ışık kelimesi nur kelimesinin Türkçe karşılığıdır."nurlar içinde uyu" demek ile "ışıklar içinde uyu "aynı anlamdadır.Dar görüşleri bırakıp ne zaman daha geniş düşüneceğiz acaba?
Meslek lisesi mezunu olarak yaziyorum 40 kişilik siniftan toplu halde mezun olduk dönüp baktığım da gördüğüm şu okulda bize egitim falan verilmedi teorik bilgi üstüne teorik bilgi verildi adam başı 8-10 sayfa dağıtıp bunlari defterinize yazin der giderdi hocalar pratik bilgi nerdeyse 0 stajımız bile yazın 40 gün sürdü 40 kişiden elektrik uzerine mesleğe devam eden 4 bilemedin 5 kişi vardır ama 6 olmaz bize iş falan öğretilmedi sabah 8 akşam 16.30 gunde 9 ders saati ve tam 4 yılımız pic oldu benim butun ogretmenlerden daha fazla mesaim var o okulda devletin bana 4 yil sigorta borcu var espiri falan da yapmıyorum
@@zehrayldrm2117 müfredadtan kastım sadece bizim ülkemizde uygulanan değil mısır iran İngiltere hindistan almanya ispanya gibi ülkelerin hem tarihçiliğe hemde semavi dinlere bakış açıları, gerekli teçhizatları ve donanımları seviyeyi ortaya koyar
1700 ortalarına kadar süper güçtü. l Mahmut döneminde İran Rusya ve Avusturya aynı anda mağlup edildi. Bundan sonra yine en büyük güçlerden biriydi ve hiçbir devlet tek basına osmanlıyı yıkamazdı hem gücü yetmez hem diğer devletler izin vermez. Reformlar ve tavizlerle devlet 20.yy gördü taki Enver başa gelene kadar
Benim dedem de köy enstitüsü mezunuydu evde atomu parçalar ondan elde ettiği enerji ile köyünü beslerdi. Köye çiftlik kurup nano teknolojik süt yaparmış. Piyanoyu çaykowski gibi çalarmış. Bütün çocuklarını oxfordda okutmuş.
annemin amcası, köy enstitüsünden mezun olma bir öğretmendi. okullarda gerek matematik ,gerek sosyal bilimler dersleri veriyordu.
bazen köylerde hastalanan hayvanlara iğne ilaç yapabiliyordu
bazen de tarım için gerekli ilaçlamayı öneriyordu insanlara
Amasya'nın hemen hemen bütün köylerindeki okullarında öğretmenlik yapmış birisiydi
Ölümüne kadar jilet gibi takım elbisesiyle gezerdi
Halka ve ekonomiye büyük bir darbeydi kapanması...tamamen batının pis Stratejilerinden biriydi, kapitalist sistem asla böyle palazlanmalara izin vermez, halk ne kadar aptal olursa bi o kadar sömürülmeye uygundur....
Amcanız kimdi bende amasya taraflarında yaşıyorum
Dedem köy enstitüsü mezunudur ve 80 yasinda bile yazan okuyan çizen okurken not alan herseyin mantığını öğrenen öğrenmeyi çok çok iyi öğrenmiş bir insandır
Adı İlber mi :)
@@asdasddasdadsadas661 olabilir mi acaba 😂
Celâl Şengörün değerlendirmeleri herkes tarafından iyi anlaşılmalı ... çünkü her yönüyle
Mükemmel anlatmıştır .. yüz yıllaca geri kalmış bir ülkede köy enstitüleri en güzel çözüm ...
Celal Şengör'ün değerlendirmelerinin kulağa hoş gelmesinin sebebi net olması, keskin konuşması. Örneğin herhangi bir tarihi şahsiyet hakkında yaşayıp yaşamadığına dair en ufak bir tartışma varsa Celal Şengör yaşamamıştır diyerek kestirip atacak türden bir insan. Ve bu da herhangi bir konu üzerinde detaylı düşünme gereği duymayan, beyin jimnastiği yapmaktan kaçınan, direkt olarak sonuç odaklı düşünen yurdum insanı için birebir.
@@AliKemal7890 ben buna pek katılamayacağım. Çoğunlukla yöneltilen sorulara binaen cevaplar veriyor. Ben Bay Şengör'e yöneltilen "neden" sorularına, bilgisi dahilinde ise cevaplamadığını pek görmedim.
@@AliKemal7890 yaşayıp yaşamadığına dair tartışmalar konusunda hangi açıdan dediğine göre de yorumlanabilir. Duygusal açıdansa başka. Bilimsel açıdansa başka.
@@i-3338 Celal Şengör tamamen duygusal yaklaşıyor o tarz konularda
Celâl Şengör ve Ilber Ortaylı ülkemiz icin çok önemli değerler. Fatih Altaylı da bizimle buluşturduğu icin emeğine sağlık.
İlkokul 2. ve 3. Sınıf öğretmenim köy enstitüsü mezunuydu, mandolin çalardı ve müzik dersinde koro ekibi kurmuştu. Çok sayıda türkü öğretmişti.
3. Sınıfta iken tiyatro (piyes gösterisi) oynamıştık. Köy odasının bir köşesini sahne olarak hazırlamış ve kalabalık bir toplulukta izlemişti.
Beş sınıfı birden okuturdu.
Onun (Ziya Bolayır hocanın)
hazırladığı altyapı ile üniversite okudum. Hocamı ve tüm emek veren hocalarımı rahmetle anıyorum.
Saz da yasaklanmıştı. Yani milli olan herşey yasaklanmıştı. Çoluk çocuğu kandırmak kolay...
@@zekidogan6603 evet evet zırvaları geç
@@zekidogan6603ülkene dön önce
Ninemin kardeşi yani büyük dayım, köy enstitüsü mezunudur. Sonradan kendi köyünde öğretmen olabilmeyi becermiş bir Anadolu gencidir. Onun çocukları büyük şehirlerde üniversite okudu. Ben de, 60'lı yıllarda büyük kente göç etmiş gecekondu mahallesinde oturan bir ailenin küçük oğluyum. Bu okuyan üniversiteli abla abilerim bizim eve gelirdi. Ben üniversite ufkunu onlardan aldım. Yeteneğime göre beni üniversitede hangi yöne gideceğimi bile onlar saptamıştır. Bu büyük dayım köy enstitüsüne gitmeseydi, çiftçi yada köyde esnaf olacaktı. Çocuklarını da kendi işlerine koşturacaktı. O üniversite ufku bizim evde hiç olmayacaktı. Köy Enstitüleri bir ışıktır.
Onlar gibilerin yüzünden çiftçilik, hayvancılık bitti zaten. Herkes üniversite mezunu olmak zorunda mı.
@@wow-turk4805 Yorumunuz hem bağlam dışı, hem de yanlış.
@@burjile Nasıl yanlış ve bağlam dışı? Çiftçilik ve hayvancılık nasıl yapılıyor? En ufak bir fikriniz yok.
Çiftçilik ve hayvancılığın küçülmesi üniversite eğitimiyle bağlantılı değil. Politika ve yoğun kentleşmeyle ilgilidir.
Bu zamanda teknik tarim yabiliyor. Lise mezunu bile teknik tarim yabmaya tahsili zayıf kaliyor.
Köy enstitüleri devam etseydi bugün ülke ekonomisi ciddi anlamda çok iyi olacaktı! Dönemin en iyi projesi! Neden kapatıldığını herkes öğrensin bilsin ibretlik bir olay! Yazık oldu! Çağı ıskaladık.
Bugun bu ulke bir Almanya olabilirdi belki de daha ileride
Dini, pislik emellerine alet eden şeyhler hocalar, tarihin her döneminde ülkeye fayda sağlayan sistemleri adeta bir kanser hücresi gibi çökertmeyi kendilerine vazife edinmişlerdir.
Türkiye NİN EN batısında birleştirilmiş sınıfların tek çatı altında eğitim veren bir köy ilk okulundan mezun olmuştum ben ,öğretmenimiz bir ders birinci sınıfları, bir ders ikinci sınıfları ,bir ders üçüncü sınıfları okutarak ilerleyordu. beden eğitimi müzik spor dersleri ortak oluyordu bahcede.. toprakla uğraşma ahşap oyma soba yakma bağ bahce düzeni hayvancılık herşeyden anlayan bu adam nasıl bir öğretmen diye şaşırıyordum okuldaki bir çok objeyi kendi eliyle yapmıştı..çok sonra öğrendik tabi bu işleri adam köy enstitüsü mezunuymuş..saygılar öğretmenim
Altaylı'ya ve hocalarımıza teşekkürler. Dinleyip anlamaya çalışanlara da selam olsun.
Iki hocamizıda tesekkurler Avusturalyada koy enstutulerine benzer Tafe enstituleri var
Bende öğretmen lisesi mezunuyum okulumuzun ilk açılışı köy enstitüsü idi. Kasabada kalan köy enstitüsü mezunlarını ziyarete gttiğimizde ev kasabanın en güzel yapım evi idi bahçesinde çeşit çeşit meyve ağaçları vardı. Örnek alınacak şekilde idi.
Susuzdamı okudunuz
kafası çalışan insan yetiştiriyordu kafası çalışan insanda her şeyi sorguluyordu sistem düşünen değil inanan insan ister
AHAA KAFASİ CALİSAN VE SORGULAYAN Mİ. EZBERCİ İNSANLAR YETİSTİRİYORDU. KOY ENSTİTULERİNDEN MEZUN OLAN HERKES AGİZ BİRLİGİ YAPMİS GİBİ AYNİ SEYİ SAVUNUR VE AYNİ SEYİ DUSUNUR.MİSAL HEPSİ KEMALİSTTİR. 😒😒
Alakası yok, bariz bir din karşıtlığı vardı. Sadece köy enstitülerinde değil, örgün eğitimde de aynı durum vardı.
Bunu Kemal paşanın Türk tarih kurumuna yazdığı kendi el yazısı mektupta çok açık görüyoruz. Ayrıca dönemin medeni bilgiler kitabında ve lise tarih kitaplarında objektif, rasyonel, bilimsel bir bakış açısından ziyade dinleri aşağılayan, hatta hakarete varacak ifadelerle din karşıtı propaganda bolca mevcut. İnsanlar sorgulamaya, mantığa ve bilime değil, direkt olarak din karşıtlığı empoze ediliyordu.
Kendi yasantisinida sorgulamismidir. Bu okular hangi kesmin köylerine kuruldu.herseyde dini suclamak ordada aramak sorgulamakmi oluyor
Tabi canım kesin öyledir başı oku diyen bir din insanın düşünmesini ister ama sen bilemezsin
Kuran 100lerle kez Akl etmekden bahs eder. Hz.İbrahim tam iman etmek için Rabbinden delil ister,Allahda bir kuşiu7 parçaya bölüp ayrı ayrı yerlere koy der ve sonra çağır. Hz.İbrahim bunu yapar ve kuş diri haldr gelir ve ondan sonra Rabbine tam teslimiyyet yapar. Yani hiçbir din körü körüne imsn istemez tam teslimiyyet ister
Babam bu okuldan mezundu ve çok bilgili görgülü disiplinli dindar bir insandı.
Köy enistüsü mezunu bir köylü köyünde hemen belli oluyordu evinin düzeni hayvanlarının kalitesi yapmış olduğu tarım ve farklı yaşantısından çok belli oluyordu ben birkaç köy enistüsü mezunu tanıdıgım bir kaç kişi vardı
Celal ve İlber hocamıza uzun ömürler diliyorum. Sizi dinlemek çok keyifli. Bu ülkenin sizin gibi bilim adamlarına çok ihtiyacı var.
Şu iki adama bir şey olsa tarafsızlığına inanarak dinleyebileceğimiz adam kalmayacak.Türkiyede 2 insan kalmış bilgisine tarafsızlığına güvenebileceğimiz..
Rahmetli babacığımda Hasanoğlanlı ve hasanoğlan öğretmen okulu mezunuydu ve mükemmel bir isan mükemmel bir öğretmendi❤️nur içinde uyusun🙏🏻
Benim ilkokul öğretmenim de Hasanoğlan lisesi mezunu ..KENDİNİ MESLEĞE ADAYAN İDEALİST BİR ÖĞRETMEN ..KENDİ HAYATINDAN FAZLASIYLA ÖDÜN VERDİ..İNSAN YETİŞTİRMEK İÇIN VE BEN 50 YE VARDIM.
Köy enstitüleri din karşıtı eğitim vermiyordu ,ABD nin dayatması sonucu kapatıldı aynı şekil uçak fabrikaları bir çok fabrikada kapattirildi tekrar açılması gerekiyor
açmazlar. bu hükümet koyun ister, yoksa kim okuyup gidip bunlara oy verir yahu? çıkarcı bir ....... değilse?
ABD komünist eğilimli eğitimden dolayı baskı yaptı kapatılması için. Müfredat ve kitaplara bak komünizm propagandası
@@ferhankadircan6113 ne kominist eğitimi yerinde eğitim 3 5 rüşvet ile kapattırdilar
Anadoluda komünizmin yeşermesinden korktu bizim hükumet ve amerika. Atilla ilhanın amerikan tarzı demesinin tam tersine zamanında komünizm çok sesliyken birçok köy enstitü hocaları biraz oraya eğiliyordu. Yine de kaldırılmamalılardı, fazla reaksiyon gösterildi.
Köy enstitüleri okuyan yazan sorgulayan ve aklını işleterek bilime fenne matematiğe önem veren bunun yanında Dini değerleri ve Din öğretisinide çözümleme yaparak idrak etmeyi öğrenen bir nesil yetiştirdi..Zira böyle nesillere kimse Din diye safsata öğretemez kandiramaz ve yanıltamazdı...ama Ülkemiz için büyük bir kazanımı maalesef yitirdik..
Safsata neydi
Din karşıtı eğitim verse ne olur? Önemli olan doğru eğitim. Doğru bireyler yetiştirmek. Din’in her şeyin içine girdiği devletleri ve toplumları görüyoruz. Huzur yok. Güven yok. Adalet yok. Dinden daha önemli şeyler var. Ayrıca dini neden her şeye sokmaya çalışıyoruz? Dini inanç veya herhangi bir inanç bireysel kavramdır. Zaten kendisini tek doğru ilan eden bir din ve bir kitap neden zorla kabul ettirilmeye çalışılıyor? Madem tek bir doğru yol o dur; her insan o doğru yolu bulabilir olmalı.
Ben almanyada doğdum büyüdüm, burada okul, üniversite okudum. Bu ülkeden memnunum, türk halkı kadar cahil bir halk içinde büyümedim ve tabii biraz da kendi çabalarım sayesinde de güzel bir eğitim aldım.
Biraz almanya hakkında anlatmak istiyorum:
Okullarda zorunlu din dersi vardı (seçenekler: katolik ve protestan) ve hemen hemen her sınıfta duvarda haç sembolü vardı. Ben katolik dersine girdiğim için bu konuda bayağı bilgim var. "Vater unser" duâsıyla başlardık hep. Uzun bir duâ ve ben söyleye söyleye ezberledim, hâlâ biliyorum.
Bayramlarda zorunlu kiliseye gidip duâ ediyorduk (Weihnachten, Ostern, Aschermittwoch). Bu sebepten dolayı kilise ayinlerini de iyi bilirim.
Almanyayı bir asırdan fazla yöneten sayın Merkelin partisinin adı "Christlich-demokratische-Union" yani "hıristiyan" partisi. Merkel bir rahibin kızı olduğunu, bir katolik olduğunu açıkca söylüyordu. Kiliseye gittiği bilinirdi ve konuşmalarında da tanrı gördüğü isaya duâ etmekten çekinmiyordu.
Kiliseye göre kadınlar kocalarına itaat etmek mecburiyetinde, evlilik dışı cinsellik günah, eşcinsellik günah vs. Bu partide bunları kabul ediyordu. Bir çok konuda islam ve musevilikle benzerlikleri var zaten.
Almanya zaten "laik" değil "seküler". Bunun ikisini ayırmak çok önemli ki almanlar da ayırıyor zaten. Fransız devleti laik bizim devletimiz ise seküler diyorlar. Laikliği uygun görmüyorlar ki şu dünyada laik olan pek az ülke vardır. Amerika ve bir sürü demokrat ülkeler sekülerdir. Alman standartlarına göre türkiye kuruluşundan beri hiç bir zaman demokrat ve hür değildi. Atatürkü ve kendisinden sonra gelen hükümetleri eleştirdiklerini biliyorsunuzdur. "Din özgürlüğü" veya "Din, dil, ırk yüzünden ayrımcılık görmeme" hakları hem insan haklarıdır hem almanyanın Verfassungunda (ana yasa gibi) garantilenmiştir. Bunlar demokrat değerlerdir. Türkiyede hiç bir zaman olmayan bir hürriyet.
İsrail içinde aynı düşünce geçerlimi
Kaç yaşındasınız bugün siz...çunkü günümüzde müsluman çocuklarının din dil dersini aldığını biliyoruz zira. Kürtler / aleviler bu ülkenin vatandaşı değil mi..türkiyede kürtlerin dili alevlerin inancı yok sayılmıştır bugüne kadar.
@@aslanakbeyfb evet
@@RocKNRoLLx anlıyorum...
Köy enstitülerinin kapatılması çok büyük bir hata.
Dücane Cündioğlu: Yorumcuların büyük çoğunluğu yaşa-varol diyorsa, bilin ki o topluluk cemaatleşmiş-tarikatlaşmıştır ve sürü haline gelmiştir.
2 tane aydın insan allah ömür versin
Köy enstitüleri tarif edilmez bir kayıp...
köy enstitüleri kapatılmasaydı bugün AB üyesiydik ve almanya, fransa, ingiltere gibi ülkelerden farkımız olmazdı!
O iş o kadar basit değil,
Şöyle.....!!!!
Nuri Demirağ, Nuri killigil, Vecihi Hürküş, Şakir zümre gibi sanayici girişimcileri CHP ve avanesi tarafından engellenmeseydi...biz AB ülkelerini bile geride bırakırdık....(uçak,tren,demiryolu yapabiliyorduk)... 🤔
Gelelim enstitü olayına, tabiki faydalıydılar... kesinlikle lakin bazı bölgelerdeki Marksist komünist yapılanmaya ve devlete karşı bir ideoloji yuvası haline geldiklerinden hepsi toptan kapatıldı..devlet bunları ayıklayıp devam ettirmeliydi,neden yapmadı devket otoritesi o dönem tesis edilemiyordu,gerekçe buydu...!!
Doğru ve yanlışı iyi tespit edelim....🤔
Prof Dr Çetin Yetkin'in Karşı Devrim kitabını okuyun, bütün gerçekler delilleriyle orada yazıyor. Daha fazla delil için Nutuk'u okuyun.
Celal öğretmen yine saydırmıṣınız, dosdoğru bütün kelimesi.
Celal öğretmen sizi seviyoruz
Finlandiya aynen uygulamıştır..
Öyle bir şey olmadı bu arada
@@AliKemal7890 arasında öylesine inanılmaz benzerlikler var ki düşündükçe kendi geçmişimiz yerine Fin Modeline hayranlık duymamıza üzülmemek elde değil. Kuruluşlarındaki mücadeleleri bile neredeyse aynı.
Fin Eğitim Modeli tüm yoksulluklara, imkansızlıklara ve hatta elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek kuruluyorken Köy Enstitüleri de 2.Dünya Savaşı’nın Türkiye’yi dar bir kıskaca aldığı en zor dönemde ekonomik sıkıntıların, yetersiz endüstrinin, pahalılığın, karaborsanın olduğu en sancılı dönemde kuruluyor.
Her ikisinin eğitim programı da insanı bilgiye kültüre boğan, öğrenmeyi merak, araştırma, eleştirme ve sorgulamayla gerçekleştiren, gerçek rehberin bilim olduğu eğitim anlayışını benimseyerek kurgulanıyor.
Her ikisinde de okullar arası farklılık değil eşitlik ve dayanışma var.
Her ikisinde de öğrenciyi kucaklayan içine alan bir sistem var.
Her ikisinde de ast-üst ilişkisi yerine birlikte iş başarma anlayışı, “hesap sorma” yerine “hesaplaşma” anlayışı var.
@@AliKemal7890 beyaz zambaklar ülkesini okumanı tavsiye ederim
Bu bölümün tamamı tek parça var mı acaba?
Celal hep konuşuyor ilber tarafsız kalıyor ilberinde artık tarafını belirlesin
Hacamız celal herşeyi kendisi üsleniyor celal hocamızı alkışlıyorum 👏
Ben Inönü ailesinin yeniden değerlendirilmesini isterdim. Tarafsız olarak. Atatürk ''ün kültür mirasına düzgün şekil de sahip çıktılar mi ?
büyük bir şaşkınlıkla ..,bu konu ve genel anlamda İnönü hakkında bilginizi gerçekten merak ediyorum....bir grubun.!!!özellikle anlamsızca saldırması bilinmedik değil de...,sizink daha başka Atatürk üzerinden yürümeniz hayli ilginç...ve bu konu hakkında birine cevabımıda lütfen yukarıda okuyun derim..
Karşı Devrim'i okuyun, Saffet Arıkan neden intihar etti ve üstüne Nutuk'u okuyun mutlaka. Bütün cevaplar orada var.
@@Thegreywolf2000 2.dünya savaşı..!!!!o zamana kadar olan tüm savaşların üstünü silin.!!! neden yazdım?? her dönemi kendi şartları içerisinde düşünmeden iyi kötü diye nitelemek ,,böylesi konularda doğru olamaz..ama politik bir taraf iseniz o zaman istediğiniz söyleyebilirsiniz ve adınız yalancı bile olsa utanma duygusu olmuyor..,görüyoruz.... dönemin maliye bakanı..,, nazi orduları tüm avrupayı ezmiş bulgar yunan sınırında Türkiye yi gözlüyor.,soviet orduları batumda Türkiye yi gözlüyor..? aslında birbirlerini gözlüyorlar hangisi girecek olsa diğeri hemen aynı karşılığı verecek.!!!hiç böylesini düşündünüzmü??okudunuzmu?? cumhuriyetin kuruluşunda sovyet yakınlığı mantıklı iken 2.dünya savaşı sonrası stalin in İstanbul ve Kars ı yeniden talebi.!!!size neyi ifade ediyor???? yada 50 yıl boyunca korkunç bir soviet rusya ya küfürle geçen sağcı mukaddesatçıların şimdilerde en büyük dostu putin..!!! entelektüel olmadan partizan olmak doğu toplumlarının kaderi...
@@YasarTopcuTurkey Karşı Devrimi ve üstüne Nutuk'u okumanızı tavsiye ederim.
@@Thegreywolf2000 ısrarlı tavsiyeniz için teşekkür ederim..mutlak bir alana dikkat önerisindesiniz dip notunuzu yazın derim...nutuk okudum bu arada...,lakin 2.dünya savaşı ve arasındaki geçen zamanı ve dönemin siyasi ve sanayii devrimi arasındaki farkı kaçırmayın.!!siyah ve beyaz kadar derin olur bazen bu küçük aralık..uzun menzilli toplarınız arasındaki mesafe tüm bildiğiniz doğruları yerle yeksan eder..ortadoğuda ingilizlerin daha cesur olduğu için Osmanlıyı yendiğini ve bölgeden sildiğini bile düşünebilirsiniz...oysaki metalurji bilgisidir fark.!!!.yani 19 ve 20 yüzyıl diğer hiçbir döneme benzemeyecek kadar HIZ farkı vardı..5000 yıllık atlı savaş arabası hızı hiç değişmezken buharlı tren ile başlayan macera bugün başka bir yerde..ve bu hıza yetişmek başka...dönemin yöneticilerinin siyasi hırsları başk..bir şey...ve eğer doğru anladıysam İnönü özel merağım ve sempatim olmamakla beraber bu denli özel düşmanca yaklaşımı anlamakda mümkün değildir...ve şahsi görüşüm tamda Atatürk ün düşündüğü gibi bir balans adamıdır..,ve onu ilk keşfeden de Enver paşa olmakla beraber onlar kaçarken o yine burada ve mücadelede olan sakin güçtü ve NAMUSLU bir adamdır..,geride bıraktıklarına bakınca bile buna anlarsınız..
Amerikada uygulandı ordan geldi sözünün arkasında Atatürk tarafından çağırılıp görev verilmiş olan JOHN DEWEY raporunda Türk Eğitim Sistemi analiz edilirken bu tür bir eğitimin önerilmiş olması. Yani John Dewey bunu önermiş.. Onun önerdiği birçok şey bugün hala yapmaya çalıştığımız şeyler.
Bence bu sisteme dönmenin tam da zamanıdır
İlber hacamızın ellerinden öperim.
Haber Türk'e Teşekkürler ...
21:14 ilber hocam uyumuş ahhaha
Kıbrıs İstanbul’da çünkü ben orda calıştım😂😂😂
Şimdi celal Şengör ü dinledik. Eğer gerçekten bilim ve ilim diyen bir şahıs varsa buyursun birde Sait alpsoy köy enstitüleri yazsın UA-cam izlesin. Hadi bakalım kim cahil kim araştırmacı kim robot gibi her denilene inanıyor.
Teşekkürler
İlber yavaş konuştuğu için mi az süre veriliyor.Turk bilgeliği azaldı mı?
Bugün ülkenin en iyi özel egitim kurumu bile Köy enstitüsü eğitim düzeyine çıkamaz,yanina bile yaklasamaz bile.bazi branşlarda köy enstitülerinin verdigi eğitimi ,bilgiyi, bugün Türkiye'de bircok universite bile vermiyor veremiyor.
celal hocayı ben çok severim fatih altaylıyıda hocamı sebebine tebrik ederim ama işte program televizyon kanalı şimdi ben buna ne yzayım sorular sorulmuş ama ben fatihe hiç yakıştıramadım
Atilla İlhan un bir şiirini okumamışsın bir de laf çakıyorsun Celal, ne zaman adam oluruz; herkes kendi işine bakıp başkasının yaptığı güzel işler hakkında haberi olmayıp ahkam kesmediği zaman
Celal hocam senin dışında biri Kaptanı gömse açardım ağzımı yumardım gözümü.. Sen gömünce sesim çıkmadı.. Ama kaptan yakın cumhuriyet idaresi ve tarihi konusunda uzman seviyede bilgi sahibiydi. Hatta muhtemelen pek çok yakın tarihçinin toplumbilimcinin sahip olmadığı kadar eser vermiştir nu hususta. Ama bir egitim bilimci olmadığı hususunda hemfikiriz.
Attila İlhan köy enstitüleri Amerikan modeli mi demiş??? Bence birileri birilerine özür borçludur.
Köy enstitüleri mezunları için 20 yıl mecburi hizmet vardı... köylerde elektrik yok
"Bir de Benden Dinle" Hasan Âli Yücelin yazdığı köy enstitüleri gerçeğini anlatan kitabıdır. Gerçekler orada yazıyor.
Atatürk ün cumhuriyeti kurmasından sonra açılan köy enstitüleri köy ve kasabalar ve taşralarda eğitim verdiler ancak , 1950 li yıllara ve hatta 1980 lerin sonuna kadar o köy , kasaba ve taşralarda ki uzak köylere ulaşım için yol bile yapılmadı. Dolayısıyla sadece ovalarda ki kasaba ve köyler haricinde ki , ilkokulu bitiren genç beyinler ,almış oldukları eğitimde ki modern ve çağdaş yaşam standartlarına ulaşmak için büyük şehirlere göçtüler. Doğmuş oldukları köy ve kasabaların altyapılarının çok kötü olmasından dolayı hayatlarına ve çocuklarının orada yaşamasını doğal olarak istemediler. Atatürk ten sonra başa geçen tüm idareciler ve bürokratlar inkilapları sadece kağıt üzerinde yazılı kalmasını istediler. Zira o inkilapların uygulanması kendi çıkarlarına ters düşmekteydi. Bu da Türkiye de kendileri bunu sosyal medya da kabul etmesede bazı burjuvazi ailelerin çıkmasına neden oldu. Bu burjuva tipi ailelerin nasıl olması gerektiğini bu programlarınızda İlbey ve Celal beyler defalarca anlatıyorlar zaten. ( Burada İlbey Bey kendi ailesinin tanımlamasını yapıyor, Celal Bey de onu tasdik ediyor.) Siz ne kadar iyi eğitim götürürseniz götürün ! Gittiğiniz yere altyapı götüremiyorsanız , vermiş olduğunuz eğitim o bölge için değil ! Gitmelerini istediğiniz yerlere götürüsünüz. Yani siz o iyi eğitim verdiğiniz genç beyinleri oraya yararlı olmaları amacı değil başklarına köle olmaları için yetiştiriyorsunuz demektir.
herşey kendi zamanı ve ihtiyaçları içerisinde düşünülüp tartışıldığında yani bugünün değerleriyle tartışılmadığında göreceksiniz ki çoğunlukla..!!!!!yanlış yapmaktasınız.!!!! o kısa ve hızlı atılım zamanlarında kollektivite olamayan doğu toplumlarına önce bunu öğretmek ve programlamak gerekiyordu..,yalnızca bir saz.!!ile müzik ve batıdaki karşılığı olan orkestralar gibi farktı bu.!!!! göreceli daha yeni sanayii olan amerika ve rusyanın nasıl yükseldiğini incelediğinizde ki bunu japon ve korede de bulursunuz yalnızca yapılan üretime dayalı kentler ve buna göçler oluşmuştur.!!!! ve sonrasında suyun halkaları gibi büyüyüp giderlerdi aslında.., o heryere yol yapmak.!!!!fikrine dönemin korkunç zengin ve yatırımda yapan iran şahı(1970ler) bile başaramadı..,çünkü söylediğiniz gibi doğu toplumları bireyselliği sever ister ve bununla onur gurur yaşardı ve olmaz isede sorun çıkarırdılar ve yaptılar.!!! ayrıca köy enstitüleri yerli icad edilmiş bir sistemde değildir,soviet sistemide yaratan ve bugün müthiş bir sistem olarak halen israilde KİBBUTZ adında devam etmektedir ve dünyaya meydan okumaktalar sovietin önermesiyle bulgaristanda uygulanan bu sistemi bulgar göçmeni olan Tonguç....,bu sistemi ülkemize getirmiş çok kıymetli bir adamdır..ve doğu toplumları bu adamları çıkarır ama sonrasında orient bakış bitirir bu adamları...ve iyi örnek mısırdaki kavalalı nın yarattığı değişim gelişim sanayii eğitim atağı müthiş gelişme göstermesine rağmen onu bitiren gerici kafalıda bilfiil oğlu olmuştur..
*Enstitüler neden kapandı diyoruz,saatlerce her mecrada konuşuyoruz ama şu an niye açılmıyor demiyoruz.Bizden bi sik olmaz.*
Sevgili kardeşim ve abim, Allah size uzun ve sağlıklı ömürler versin, hatta AKP nin en kötülerinden alıp size versin, bu ülkede bir siz kaldınız, diğerlerine bakın hayrettin karaman, cübbeli, melih bulu zehra taş.... bunlar dünyaya külliyen zarar.
Yazik oluyor ,geçmişimize geleceğimize . Göz kapali yürünürse düşülür ,geriye yürünürse de düşülür . Düştük işte.
Köy Enstitüleri demek doğduğun yerde doğmak demektir. Anadolu topraklarındaki en büyük laik cumhuriyetten sonraki ikinci devrimdir.
Fatih bey tonguç bey ve hasan ali yücelden bahsederken "devletten neden yardım istiyorlar? Kendileri söylemiş 'bana en ücra yeri verinç biz orayı adam ederiz' diye. Kendileri neden yapmamış" diyor.
Tavsiyem fatih bey bundan sonra hiçbir vergisinin, hayatı boyunca çalıştığı ve bu ülkeye değer kattığı hiçbir işinin hakkını sormasın. Kimseden sormasın, ne devletten ne milletten halktan. Cevabı kendi sorusundadır.
Saygılar 🙏
1950 yılına kadar Türkiye de çoğu şehirlerde bile elektrik yoktur
Sehirdekine ogretseydin sehirde adam mi kalmadi .ne ürettin 80 sene sehirdekini egittin de ne oldu araba ucak mi yaptin kalem markan bile yok faber kullaniyon
Köyde yaşayan nüfus yüzde 90 şehirdeki yüzde 10 falan knk nasıl köydekini eğitmiceksin
Biraz cesur olsanız keşke. 600 sene çekilen ıstırsp demeye utsnmıyor musunuz? Köylü dediğiniz o vatanı kurtaranlardı. Hiç te cahil değillerdi. Cahil bırakanlsrı da, siz iyi biliyorsunuz.
KÖY ENSÜTÜLERİN KAPATILMASI
YARINLARIN GELECEYİN İPOTEK ALTINA ALINMASI DEMEKTİR
ÇOK YÜCE BİR İNSANSIN SEN ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
ORTADA KÖY KALMADI.
Nasıl bir köy enstitüsü öğretmeni yetiştirmek gerektiğini bile bilmiyorlardı ki bunu İsmail Hakkı Baltacıoğlu söylüyor
Yeterince bilgi sahibi olsan böyle konuşamazdın! Tabi insanları cahil bırakıp köle gibi kullanan bir toprak ağası değilsen!
@@Çetinçetin198 köy enstitüleri konusunda yapılmış tezleri oku... sen de uyan
Aynen daha güzel olurdu okuduğunu anlayan inşan olurdu din kuran üzerinden egitilirdi merdiven altında din öğretiler insanlara asalak toplum olduk herşey kotu yani su an
Cumhurbaşkanı adayım Celal Şengör!!
Aha Celal hoca tövbe etti 1:14
Proje güzeldi. Gerek okullar varken gerekse sonrasında ideolojik körlük ve cehaletin tartışma konusu oldu, hedefi oldu! Bir dönem dinsiz kitapsız, bir dönem milliyetçi hocaların ideolojileriyle yetiştirildik! İlk açılan okullardan biri olan Pamukpınar'dan mezun oldum. Bu Celal Şengör, herbokolog! Maşallah her halttan anlıyor! Belki haksızlık yapıyorum hocaya ama yeter ya, her dakika ekranlarda, her bir şeyin uzmanı!
ulan celal hocaya da tövbe dedirttiler ya jdjdjdbd
nöbetleşe uyumak nedir :D
Gelde gülme Celal Şengör ben ateistim diyor ölen için rahmeti Dedem diyor Allah affetsin diyor bütün İslami terimleri kullanıyor sonra da ben ateistim diyor ortaya bir karışık alalım. Arkadaş dinim İslam'a inanmiyon tamam Dini terimlerimizi niye kullanıyorsun.
sanamı soracak az dinle bilgi edin boş yapma
Bu okullardan sadece 1200 civarı insanın mezun oldugunu hatırlatalım.
Zaten önemli olan nicelik değil niteliktir
orası öyle ama oyle bir anlatılıyor ki sanki tüm köylerde bu eğitim modeli vardı gibi.eğitim alan öğrenci sayısı 5000/1 falan.
@@cihangir8400devam etseydi sayı artardı.
1:13 :)
Malesef köy enstitüleri mezunları pedagojik formasyondan uzak, gelişime kapalı yetiştirilmiş. Çocukların şu andaki başarısı ise bu konuyla hiç alakalı değil. Çok boyutlu bir konu
Hanım efendi köy enstitüleri kuruluş sebebini bilmeden ne olduğunu anlamak zordur.bakin ülke Balkan savaşı birinci Dünya savaşı Rus harbi kurtuluş savaşında şehit olan insanlar normal hayatlarında çiftçi marangoz öğretmen inşaatçı demirci çeşitli meslek sahibi insanlardı işte yeni kurulan Türkiye için yetişmiş insan gücüne sahip olmak için köy enstitüleri kuruluş amacı budur verdiği mezun Türkiye'de en ücra köşelerinde okuma yazma öğretmek ve insan yetiştirmek için idealist olarak çalışmıştır.iste gerçek budur
O kadar varlıklı olup da tırrik bir internet bağlantısına sahip olmak
Gazla çalışınca iste bitiyor fisss
🙏🙏🙏🙏🇹🇷❤️🇹🇷
Celal hocam ? Tovbe tovbe ? Vallahi ?
Geyik sohbeti...
1.15 celal şengör töbe ederek imana geliyor
Murat Bardakci bu konu hakkinda cok daha dogru ve realist bir düsünceye sahip. Bu şakşakcı dinsizligin reklamini yapmaktan bikmiyor
Allaha inanmayan celal şengör,rahmetli dedem diyor😂
millet uzaya 20.roketini gönderir bizde kanepeye oturur esra erolda kim kimden boşanıyor izleriz, kim hangi dine mensupmuş, kimin neyi varmış neyi yokmuş neciymiş onu konuşuruz bu kafayla maalwsef ki türk gençliği alçalmaya esirdir. bu da zamanında kendi çıkarlarını milletin gelişmesinden üstün gören insanların suçudur
İnancı olmayan Celal hocanın dedesi için rahmetli demesi 🙂
ölmüş bir kimseyi saygıyla anmak için, Tanrı’nın rahmetine kavuşmuş anlamında, adının ya da sanının başına getirilir.
Kaynak sözlük: Oxford Languages
Rahmetli dini bir sıfat değildir, bilginize..
@@rogue00 uğraşma
Doğru: Işıklar içinde uyu, elektriğin kesilmesin demeli idi !
Rahmetli dese ne olur demese ne olur? Birçok kez içerisinde Allah geçen kalıplaşmış sözcük ya da cümle kullandığı da olmuştur. Kullansa ne olur, kullanmasa ne olur? Takıldığınız şeylere bak.
@@zekidogan6603 ışık kelimesi nur kelimesinin Türkçe karşılığıdır."nurlar içinde uyu" demek ile "ışıklar içinde uyu "aynı anlamdadır.Dar görüşleri bırakıp ne zaman daha geniş düşüneceğiz acaba?
Köy enstitüleri yerine bir çok konuda meslek lisesi açıldı... uyuyor bu adamlar
Yapma ya bir sen uyanıksın demi süper zeka..!
Meslek lisesi mezunu olarak yaziyorum 40 kişilik siniftan toplu halde mezun olduk dönüp baktığım da gördüğüm şu okulda bize egitim falan verilmedi teorik bilgi üstüne teorik bilgi verildi adam başı 8-10 sayfa dağıtıp bunlari defterinize yazin der giderdi hocalar pratik bilgi nerdeyse 0 stajımız bile yazın 40 gün sürdü 40 kişiden elektrik uzerine mesleğe devam eden 4 bilemedin 5 kişi vardır ama 6 olmaz bize iş falan öğretilmedi sabah 8 akşam 16.30 gunde 9 ders saati ve tam 4 yılımız pic oldu benim butun ogretmenlerden daha fazla mesaim var o okulda devletin bana 4 yil sigorta borcu var espiri falan da yapmıyorum
@@rahmankaplan6208 verdiğin bilgiler için teşekkür ederim
bi boka yaramayan liseler yapmayın allah aşkıns bu kadarmı kafsnız basmıyor ilerleme düşmanısınız siz
Yaw koskoca bilgin insanlar :D bi kamera alamamışlar mı ?
Celâl hoca burada yine palavra sıkıyor
9:39 "İlahiyat bilim dalıdır" mı? Celal Şengör de yeterince yaşlanmış sanırım.
İlahiyat ilim,felsefe,fen ,tarih, coğrafya barindiran bir olgu tabi ki bilimdir.
hiç ilahiyat müfredatı gördün mü
@@twosidesofthequadrated müfredata girersek bizim elimizde hiçbir şey kalmaz :) Mufredatlar bilime değil sisteme hizmet etmektedir.
@@zehrayldrm2117 müfredadtan kastım sadece bizim ülkemizde uygulanan değil mısır iran İngiltere hindistan almanya ispanya gibi ülkelerin hem tarihçiliğe hemde semavi dinlere bakış açıları, gerekli teçhizatları ve donanımları seviyeyi ortaya koyar
@@twosidesofthequadrated sosyal bilim diye geçiyor. aslında edebiyat bile denebilir. nede olsa soyut yoruma dayalı.
10:20 Ağızım açık kaldı tepkiye. Aman ağızımızın tadı bozulmasın Celal Şengör bey.
10:53 te iyice saçmalamış.
Ya bu online görüşme olayını covid bela etti başımıza bok gibi bişey aga
Osmanli son 400 seneyi yikilmadan nasil ayakta durdu işin icinden cikamadim
1700 ortalarına kadar süper güçtü. l Mahmut döneminde İran Rusya ve Avusturya aynı anda mağlup edildi. Bundan sonra yine en büyük güçlerden biriydi ve hiçbir devlet tek basına osmanlıyı yıkamazdı hem gücü yetmez hem diğer devletler izin vermez. Reformlar ve tavizlerle devlet 20.yy gördü taki Enver başa gelene kadar
Atanın kim olduğunu bilmesem neredeyse inanıcam
Benim dedem de köy enstitüsü mezunuydu evde atomu parçalar ondan elde ettiği enerji ile köyünü beslerdi. Köye çiftlik kurup nano teknolojik süt yaparmış. Piyanoyu çaykowski gibi çalarmış. Bütün çocuklarını oxfordda okutmuş.
Almanlara tepeden bakıyormus :)))
.. Din karşıtı değildi, Safsata karşıtıydı.. aradaki farkı bilen beri gelsin..
BABAM HASANOGLANLIYDI bilmem anatabildim mi