Öncelikle kıymetli eleştirileriniz için çok teşekkürler... Bence bu tür tartışmalar çok anlamlı ve önemli. Bu nedenle ben de hızlıca bir kaç konuda fikrimi söylemek isterim. Hasan abi belki de çok daha veirmli çalışabilirdi, ya da aynı şey benim için de geçerli. Ama burada akıllardan çıkan asıl unsur şu, bu verimli çalışma, doğru kaynaklara ulaşma meselesi de aslında aileden gelen bir vizyon meselesi. Kimi çocuklar için bilgisayar mühendisliği hayali bile kurulamaz vaziyette onlar için ne yazık ki ana yol internet cafede temizlik yapmaktan başlıyor. Evet biliyorum bugünden bakınca ya da yeterince vizyona sahip olup kimi olayları değerlendirince "nasıl akıl edemez ya" bile diyebiliyoruz. Ama inanın bazı seviyelerde bu hayaller maalesef oluşamıyor. İşte zaten bir noktada kitaptaki asıl eleştirilerden biri de tam olarak buna. Tüm bunlar sosyo ekonomik düzeyle ve olanaklarla bağlantılı ama bizler bunu unutmuş durumdayız ve Hasan'ı yeterince verimlilikle çalışmamakla yargılayabiliyoruz. Oysa istisnalar hariç herkes Hasan'ın durumunda aynı şeyleri yapacaktı.. Zeka, yetenek ve zengilkle ilgil normal dağılıma ilişkin olarak ise aslında orada anlatmak istediğim tam olarka bu. Bu çok kompleks bir ilişki ve bu ilişkide bize anlatılmayan şans, güzellik vb. hepsi var (ki kitapta bunlardan da bahsediyorum). Ama bize anlatılan hikaye hep çok çalışmak, kitapta da tam olarak bunu göstermeye çalıştım, buradaki eleştirel noktadan tam emin olamadım ama. Aslında aynı şeyi farklı şekilde söylüyormuşuz gibi geldi bana : ) Piff deneyi kısmına gelirske, öncelikle örneklem sayısı eleştirisi pek makul değil, bir deneysel tasarım için gayet yeterli. Zaten sayı ile sonuçların genellebilirliği arasında deneyler bazında konuşursak normalde düşündüğümüz kadar da bir güç yok. Bu deneyin dışında aslında elimizde başka deneylerde var, ve bunlarda da paranın aslınd ainsanlar nasıl bencilleştirdiğine işaret eden sonuçlar var. Eşbette sadece bunlara bakarak direkt bir sonuca varamayız ama sosyal bilimlerin ana sıkıntısı da bu, bu sefer hiçbir şey konuşalamaz hale geliyor. Bunun yerine şu yol daha makul, paranın insanları bencilleştirmediğine ilişkin sonuçları bulup belki yol alınabilirdi. Ancak bildiğim kadarıyla böyle bir çalışma yok..Uçlara bakma kısmı ise aslında bilim felsefesi kısmına daha çok girecek bir konu ama benim görüşüm uçlara bakarak ilerlemenin oldukça sıkıntılı olması. Uçların bilimsel katkısı daha çok moderatör ve mediator aracılar vasıtasyıla belki teorinin nee zaman ve nasıl çalışıtığının keşfinde makul olailbir ama bunun dışında uçlarla uğraşarak geneli anlamak pek mümkün değil gibi ve uçlardan elde edilecek bilgi de pek veirmli değil. En güzel örneği bence tıptır ve belli bir hata payı ile çalışır. Kimi zaman ne yazık ki çoğu insanı öldürmeyen gripten bile insanlar vefat edebilir ancak bu uç örnekler her ne kadar oldukça üzücü olsa da tıp için buraya harcanak zaman ve kaynakla elde edilecek bilgi , genellebilir bilgiler ile kıyaslandığında ne yazık ki verimsiz bir yönelime yol açacak ve aslında çok aha fazla insanın zararına olacaktır. Ahlaksızlık, şans, network kelimelerinin bir arada geçmesi... Burada ki amaç ise bunların eş değer tutulması vb. değildi , hep kitapta belirttiğim üzere bunlar bize anlatılmayanlardı. Ben hayatım boyunca (belki kendi kısıtlı çevremden de kaynaklanabilir) başarı için şansın, networkün ve kimi duurmlarda gereksiz özgüvenin çok etkili olduğunu duymadım bana herkes çok çalışmaktan bahsetti. Dolayıısyla kitaptaki amaç zaten bunların da etkili olduğunu anlatmaktı. Üniversiteye giren Sıdıka hocamın %1'e neden girmeyeyim diye düşünmesi yerine benim yapmak istediğim, ortada büyük bir yalan hikayesi ollduğu. Genç Sıdıka hocamın elbette girme noktasında motive olmasına hiçbir itirazım yok ama giremez ise de kendini suçlamasına gerek yok. Şu anda bir çok Sıdıka hocamızın boş yere kendilerini suçladığını düşünüyorum, işte zaten bir noktada bunun önüne geçmek amacım : ). Drama kısmı, bence argümanın ana kısıtı "ailenin olanakları 18 yaşına kadar belki etki edebilir" noktası diye düşünüyorum. Zaten bir insanın nöron gelişiminin büyük bir çoğunluğu bu yaşlar itibari ile tamalanıyor. Daha da önemlisi vizyonun büyük bir kısmı zaten oluşuyor. Elbette bunlar herşey bitirecek bir unsur değil ama önemli bir kayıp. Bu arada iligli kısımda ya da kitabın hiçbir yerinde aile ya da çevre suçlaması aslında bulunmuyor. Sadece kabulleniş ve bunlar üzerinden kendinizi suçlamamanız gerektiği anlatılıyor ve bu şartlar işçierisnde mücadele etmenin önemi vurgulanıyor. Yoksa siz aileniz suçlarsanız o da ailesini suçlar böyle böyle bin yıl önceisne kadar gideriz : ). Yılmaz Erdoğan kısmında tek etken o kısım diye anlatılmadı aslında, hatta bunu vurguladım diye hatırlıyorum (şimdi baktım evet vurgulamışım :)) Ama inanın bana o gün o şans yüzüne gülmese bugün bambaşk bir Yılmaz Erdoğan görme olasılığımız mevcuttu : ) Esneklik kısmı, bu noktada ben esneklik değil adaletsizliğe boyun eğmek olarak bakıyorum : ). Neden hakkım yenirken hepsinden vazgeçeyim ki, bunu kabullenmek bana doğru gelmiyor. Belki bu biraz kişilik meselesi ve hatalı olabilir. Çamur kısmında da şimidlik yorum yapmadan geçeyim diyorum yoksa çok güzel örnekler var aslında : )) Bu arada tüm kitabı anlatmışsınız dava açacağım : P jdklsfjds şaka bir yana tüm eleştiriler çok değerli benim için, böylece ben de kendimi geliştirebiliyor eksikliklerimi görüyor ve farklı bakış açılarını da öğrenmiş oluyorum.
Değerli hocalarım , böyle ayak üstü tartışmaları kabul etmiyoruz bence en kısa sürede ortak bir yayın yapmanız gerek. Şöyle karşı karşıya gelin ki biz de çekirdeklerimizi alıp çitlerken fikirlenirizden faydalanalım ;))
Hocamızın analizleri detaylandırmadan kolaylığa kaçması, Aynı şekilde bu bulguları chatgpt zınpırtısına vermek aynı kolaylığın daha da kolayına kaçmak. Akademik kariyer sürdüren birinin en son başvuracağı yer burası olmalı tam bir bilgi çöplüğü, sizin istediğiniz şeylere en yakın bulguları sunmakta. Düşüncesel bir şey değil sadece verileri google'den kat kat hızlı eşleştirebiliyor, pazarlandığı şekle aldanmamak lazım çünkü çıktılar zaten bir düşten çıkma bunları derlemesi yeterli
Hem Behçet hocamı hemde Sıdıka hanımı çok iyi anlıyorum. İkiside kendi açılarından haklılar. Bende benzer yollardan geçen birisi olarak fikrim şu: Hayat doğuştan adil olarak başlamıyor. Dolayısı ile dezavantajlı olanlar çok daha mücadele etmeli. Önce insan kendini tanımalı, ve ilgisi doğrultusunda çok çalışarak, akıllı çalışarak, fırsatları ve önüne gelen şansları değerlendirerek hareket ederse başarılı olması çok muhtemel. Ayrıca network ve iyi insan ilişkilerine sahip olmak katalizör görevi görür, başarıyı çok kolaylaştırır. Birde beni rahatsız eden şu; başarılı olmak çok yanlış anlaşılıyor. Genelde makam sahibi olmak ve maddi kazanç olarak anlaşılıyor, bu çok problemli bir bakış açısı. Bence en basit tarifi şu olmalı; Hayatta mutlu isen başarılı, mutsuz işin başarısızsın. Saygılar ❤❤❤
Selamlar, güzel bir perspektif ile kitabı yorumlamışsınız teşekkür ederim öncelikle bunun için. Hem sizi hem Behçet Hoca'yı uzun süredir takip ediyorum ve içeriklerinizden oldukça faydalanıyorum. Kitaba gelecek olursak bence bu kitap özellikle başarısız olduğunda kendini suçlayan insanlar için çok uygun bir kitap, başarısız olmanın da hayatın bir parçası olduğunu anlamak önemli çünkü. Tabii ki "nasıl olsa başarısız olacağım" rehavetine kapılmak da doğru değil ki Behçet Hoca bunu kitabın sonunda düzgün bir şekilde açıklıyor. Kitabın ilk %80'lik kısmını okuyan birisi kitabı bırakırsa kitabın ana fikri gitmiş oluyor bu nedenle size katılıyorum kötümserliklerin arasına ara sıra kitabın sonunda yazılanlar eklenebilirdi. Bunun dışında sadece maddi zenginlik değil kültürel zenginlik de aileden geçiyor, genelde zengin aileler kültürel açıdan da zengin oluyor, bu da başarılarını katmerliyor. "Doğru çalışmak" konusu da bununla ilişkili. Ben mesela ilkokuldayken liseyi yabancı dilde eğitim veren bir lisede veren bir kurumda alma fikrini bile bilmiyordum. Aynı şekilde lisedeyken "üniversiteyi yurt dışında okumak" diye bir kavramdan daha haberdar değildim. Tüm bunlar birer kültürel sermaye sorunu. "Şans" konusu da es geçemeyeceğimiz bir konu. Tabii ki çok çalışarak şansımızı artırabiliriz ama birinin doğuştan elde ettiği networking, maddi, kültürel sermaye şansını benim elde etme ihtimalim için bile çok çalışmam gerekiyor, eleştirilerden birisi de buraya. Bu insanların "başarı"larını nasıl özgüvenle yaptıklarını anlatması bana çok inandırıcı ve ilham verici gelmiyor. Benim de yorumlarım bu şekilde. Tekrar teşekkürler video için.
Behçet hocamızı takip ediyorum ve youtubedaki çoğu videosunu da izlemişimdir. Kendisinin haklı olduğu konular var fakat son zamanlarda öyle popüler oldu ki, artık herkes tapıyor adama. İlah gibi her söylediği doğrudur Behçet hocam diyosa haklıdır vs. Böyle bir ortamda şu videoyu çekebilmek ve objektif bir eleştiri sunabilmek... sizi tebrik ediyorum! Ve söylediklerinize de katılıyorum.
Aynen tam düşüncelerime tercüman olmuşsunuz.. Ben kendisinin kanalı 10 binli sayılardayken arada bakıyordum istatistiki şeyler paylaşan, akademik dünyadan yakınan birisiydi.. Yani fena değil falan denilen içerikleri varken.. Abii bu adam hangi ara milyona yakın kitleye ulaştı böyle her programa katılır oldu gerçekten anlamış değilim.. bizim ülke dinamikleri çok garip yaa :))
Tecrübesizlik ve vizyon eksikliği dediğiniz şey, tam olarak kültürel sermaye ile ilgili. Kültürel sermaye de ekonomik sermaye ile bağlantılı. Bu noktada ekonomik sorunlar bir şekilde sizi geriye atıyor.
@SidikaTuncCandogan takip ediyorum zaten. Eğitim alanında Behçet hocanın ileri sürdüğü şeyleri ileri süren ve araştıran bunun üzerine teori oluşturan bir sosyolog var. Size önermek isterim. Pierre Bourdieu varisler kitabı bu tezi gösteriyor. Buna göre kavram setleri de geliştirmiş durumda. Ayrıca ben de okuma yazma bilmeyen ebeveynlerden gelmiş, yoksulluk ve kız çocuğu olmamdan dolayı eğitimden koparılmış ve yıllar sonra eğitime başlamış biri olarak Behçet hocaya bazı noktalarda katılıyorum. Şuan doktora seviyesinde eğitim alıyorum ama bunun acısını çok çektim. O yüzden bazı şeyleri düşünmek bile bazı ortamlarda imkansızdır. Hem kendi deneyimlerim hem de eğitim sosyolojisi üzerine çalıştığım için bunu görebiliyorum.
@@SidikaTuncCandogan bu konuda seviyeli bir şekilde de tartışabilirim. Behçet hocanın ortaya attığı şey ve sizin ileri sürdüğünüz şey üzerine sosyolojide tartışmalar var. Sizi severek takip ediyorum. Ancak keşke sizin bahsettiğiniz gibi olsaydı dünya.
Yorumunuza bende katılıyorum. Behçet Hocanın tespitlerinin de doğru olduğunu düşünüyorum. Zenginliğin yalnızca kişisel çabalarla elde edilemiyeceğini düşünüyorum.
Bir bilim insanı olarak chat gbtye sordumlardan gelen o akademik eleştiri havası shsfsfs kitabı okudum, videoyu izledim, kitabın çoğu kısmına, videonuzun çok az kısmına katılıyorum, bir bilim insanı olarak (!) gözlem yeteneği, gerçekleri algılama ve okuduğunu anlama konusunda kendinizi geliştirmeniz gerektiğini düşünüyorum.
Sevgili Sıdıka, bu şekilde önemseyip bilimsel ifadelerle eleştirileriniz çok kıymetli. Behçet hocayı uzun zamandır takip ediyorum ve gençlerle kurduğu bağı, bir şeylerin değişmesi gerektiğini söylemesini takdir ediyorum. Kitabı maalesef almak istememe rağmen ertelemiştim. İlk fırsatta alıp okuyup kendi kararımı verip tavsiyede bulunacağım😊
Gün sonunda herkes bilinçaltındaki bilgilerle dünyasını şekillendiriyor hatta dünyası da ona göre şekil alıyor. Herkes kendi kabı ölçüsünde değerlendiriyor dünyayı.
6 днів тому+7
Behçet hocamı uzun zamandır bilirim. Memleketlimdir (Kadirli'den selam olsun, yorumunu gördüm aşağıda) kitabı henüz okumadım. Videolarında savunduğu görüşler ve sizin kitaptan aktardıklarınıza bakarak %90 oranında Sıdıka hocam sizin fikirleriniz bana daha doğru ve motive edici geliyor. Bir tek "başarısızlık durumunun dert edilmemesi" anlamında behçet hocamın görüşü motive edici olabilir. Bunu da başarı elde eden insanlara kötülük atfetmeden aktarması daha yapıcı bir bakış açısı olurdu düşüncesindeyim. Videoyu izlerken bu kadar cesur ve açık bir şekilde fikrinizi altarmanız (sanırım kendim henüz yapamadığımdan) çok özgüvenli bir davranış gibi geldi. Aynı zamanda saygı çerçevesinde bir yorum olduğundan şahsen beğendim. Behçet hocamın yorumunda aynı saygı seviyesinde cevap vermesi de ayrı bir güzellik olmuş. Sizler bu toplumun çok değerli üyelerisiniz. Biz de sizlerden öğrenerek sürekli kendimizi geliştiriyoruz. İyi ki varsınız, iyi ki bu şekilde kendinizi açığa vuruyorsunuz. İyi ki varsınız...
Behçet Hoca’nın sınava hazırlanma süreci hakkında görüşüm, bunun kurban psikolojisi olmadığı yönünde. Öncelikle, daha kötü şartlardan gelen kişilerin üniversite sınavlarında başarılı olabildiğine katılıyorum. Örnek olarak kuzenim. Ben 9 yaşındayken ODTÜ Matematik Öğretmenliğini kazandığı anı hala hatırlıyorum. Ancak burada şu soruyu sormalıyız: Kaç tane çocuk böyle bir başarı gösterebiliyor? Bu çocukların sayısı genele vurulduğunda oldukça az. Ben burada bir orta sınıf benzetmesi yapmak istiyorum. Eğer çocuklar orta sınıf ailelerdeki gibi bir eğitim, ilgi ve çevreye maruz kalsalardı, öğrenciler arasındaki başarı ölçütleri günümüzde bu kadar orantısız olmazdı. Genele vurulduğunda öğrencilerin başarı oranları belirgin şekilde artabilirdi.
Merhaba Sıdıka Hocam, kitabı dün bitiren ve bugün de sizin videonuza denk gelen birisi olarak yazıyorum. Eleştirileriniz çok değerli. Ancak biraz Behçet Hoca'nın yazdığı context içerisinde yorum yapmadığınızı düşünüyorum. Hasan Gökçe'nin olayını anlatırken kişi cafede çalışıp bilgisayar müh olmayı düşünmüyordu. Bilgisayarlara daha yakın olmak adına hayatta her yolu deniyordu. Klişe olan "İstersen, çalışırsan yaparsın" yorumuna bir eleştiri idi. Kitabı okumayanlar anlatımınızdan yanlış etkilenebilir. İstatistik kısmında verilen grafiklere dair yorumlarınıza katılıyorum. Daha güzel grafikler verilebilirdi. Ancak bu da yazarın bu kitabı hiç istatistik bilmeyen, hiç yorum yapamayanlara göre yazdığını düşündürdü. Zeka ile gelir korelasyonu evet doğru değil ama yine bilinen bir klişe olduğu için eleştirisini buradan yaptığını düşünüyorum. Diğer nokta monopoly deneyi ile ilgili. Sizden chatgpt'yi "en doğrusu" olarak kabul edip çalışmanın sınırlılıklarını sormak yerine deneyin orijinaline gidip okumanızı beklerdim. Videonuzda Chatgpt'yi bu şekilde kullanmanız izleyiciler tarafından en doğrusunun bu olduğunu düşündürebilir. Katılımcı sayısının azlığı sanırım bütün sosyal psikoloji deneylerinin en büyük sınırlılığı ama bu onların bilimsel açıdan yanlış olduğunu göstermiyor. Son olarak, benim de kitabı okurken kapıldığım en büyük duygu ee fakirsek ölelim mi oldu 😀 o nedenle 18 yaşındaki birine önerir miyim noktasında ben de soru işaretlerine sahibim. Bu kadar karamsarlık bazı insanlarda "o zaman okusam ne olacak?" gibi yanlış düşüncelere yol açabilir. Açıktan 3 üni okuması vs klasik üni öğrencisi düşüncesi. Bütün tuşlara aynı anda basma düşüncesi. Burada sizin 3 üni okumayıp sosyalleşseydiniz eleştirilerinizi biraz kolaycı buldum. Vizyon sahibi olsaydın ya da böyle bir mentora ulaşabilseydin kısmı sanırım hikayeyi daha doğru tamamlardı. Ama bu da maalesef Anadolu gerçeğiyle eşleşiyor. Toplumun büyük çoğunluğunun tercih listesi ya da hayattaki amaçları rehber hocaları, dershanedeki rehber hocaların vizyonundan ibaret oluyor. Sonuç olarak, eleştirel okuma anlamında çok güzel bir video oldu. Emekleriniz için teşekkür ediyorum. 😀
Bilgisayarlara yakın olmaya çalışarak bilgisayar mühendisi olunmaz olunamaz. Bunun kişisel sebepleri ne olursa olsun imkanlar dahilinde hayat bize bir alana ya da birseye yakın olmaya calistigimiz icin ödüllendirmez. Gerektiği gayreti gerektiği yerde ve şekilde yapmamız gerekiyor.
Tebrik ederim. Doğru ve yapıcı eleştirilerle, iyi noktalarında hakkını veren çok değerli bir video olmuş. Video olsun diye değil dolu dolu doğru bir içerik üretmişsiniz. Elinize, emeğinize sağlık ve kitabı yazıp bu videonun konusu haline gelen Behçet Hocanın da eline, emeğine sağlık.
Daha olumlu şeyler okumak isteme konusuna kesinlikle katılıyorum. Açıkçası kitap beni tam bu sebepten itti ve okumadım diyebilirim. Kitabı okuduğumda "evet doğru, peki şimdi ne yapılacağım?" sorusuna pozitif bir cevap verebileceğimi düşünmüyorum. Ancak büyüdüğümüz evin, cinsiyetimizin, engel durumumuzun bize ne kadar etkilediğini görmezden gelemeyiz. Ben burada uzun uzadıya anlatmak yerine Bourdieu ve Passeron'un çalışmalarından derleme "Varisler Öğrenciler Kültür" kitabı, sermaye ve habitusu kavramlarını bilmenin önemli olduğuna inanıyorum. (Şimdi hiç güzel açıklayamayacağım ama duramıyorum da. Mesela network dediğimiz şey aslında sosyal sermayemiz. Diyelim ki bir ülkede azınlık bir gruba mensupsunuz. Devletin mülakat ile alım yaptığı kadrolara yerleşme isteyen abileriniz/ablalarınız kabul almıyor. Bu size gelecekte devlette iyi bir kadroya sahip olamayacağınızı düşündürtüyor. En basitinden rol modeliniz yok. Sonraki dönemlerde bu alanlarda kadrolaşmış kimileri belli çocukları o kadroya alacaklar.) Ve son olarak ben çalışmanın elimizde olan tek şey olduğuna gönülden inanıyorum. Geri kalan hiçbir şey elimizde değil. Bu yüzden çalışmaktan keyif almaya çabalıyorum. Çalışmanın benim için anlam ve önemini kendime her gün hatırlatıyorum. Carol dweck'in süreç odaklı insanlarından olmaya çalışıyorum yani. Yoksa hayat bir yumak hayal kırıklığı...
Her ikiniz içinde teşekkür ederim @AkademikLink kitabı okudum keyif aldım ek olarak sizinde videonuza denk geldim. Eleştiriye açık olmak çok hoş üsluba dikkat ederek güzel bir örnek oldu. Herkesin hikayesi farklı herkesin bakış açısıda farklı. Farklılıklarımızla bu dünyayı güzelleştiriyoruz. İç karartmakla alakalı bir durumum olmadı ülkenin ve dünyanın genel adaletsizliğini bildiğim için farklı tonda biraz daha gerçekçi hayal satmayan! kitap okuduğum için ekstra mutlu oldum. Tabi ki sizin dediğiniz gibi nonpositive insanları bizleri hepimizi aşağı çekebilir ama gerçekleride bilip ona binaen hayattaki beklentimizi gözden geçirmeliyiz. Yer yer videolarınıza denk geliyordum. Hitabetiniz ve yaklaşımınız içinde teşekkür ederim. Emeğinize sağlık. 😇
Hasan Gökçe’nin internet kafede çalışmak dışında bir seçeneği acaba var mıydı? İnternet kafede çalışması bence de hedefine hizmet etmiyor, ama ona sunulan hayat bu olabilir mi? Hasan Gökçe’nin ailesinin eğitim durumu, onu yönlendirmeye acaba yeterli miydi? Küçücük yaşında, fakir bir muhitte gittiği okulda, kendisi gibi fakir çocuklarla çevresinden ne kadar gelişim sağlayabildi? Öğretmenleri acaba onunla ne kadar ilgilenebildi? Bunlar tabii ki varsayım; belki daha iyi bir çevrede büyümüş ve farklı sebeplerden bu şekilde olmuş olabilir. Ama ben, bu karakterin hayallerine ulaşamamasının sebebini ailesi, çevresi, okulu ve ailesinden süregelen eğitimsizlik ve fakirlik olduğunu düşünüyorum.
İnsan seçeneklerini kendi yaratabilir. Internet kafe yerine sanayide çalışıp daha çok para kazanabilir, kazandığı paranın bir kısmını hayali için kullanabilirdi.
Hocam, bu karakter Z kuşağı değil galiba ama Z kuşağı olsa sanayide çalışmazdı bence. Kurban psikolojisi üzerine daha çok araştırma yapacağım çünkü çevremde bunu çok görmeye başladım. Z kuşağı olarak suçu başkasına atma eğilimimizin arttığını düşünüyorum. Bence kötü bir döneme denk geldik ama denk geldiğimiz zorluklara rağmen sürüne sürüne de olsa başarıya ulaşmanın mümkün olduğuna inanıyorum. Girişimlerden örnek verirsek, mesela 10 girişimden 9’u batıyor. Girişimciler şikayet edip bıraksa, bir sonraki girişimleri başarılı olmayacak. Üstelik girişimlerin başarısız olması büyük oranda girişimcinin hatasından kaynaklanmıyor, bir sürü etken var, mücadeleye devam etmek gerekiyor.
@@SidikaTuncCandoganFarkındalık oluştursa da insanların, önlerine çıkan her fırsatı değerlendirememesinin, kişisel gelişimin dışında başkaca önemli sebeplerinin de olabileceğini bilmek gerekir. Hayat, her zaman insanların önüne altın tepsilerde sunulmuyor; sunulsa bile bu tepsiler tutulmadan buz gibi dağılabiliyor. Tepside sunulan imkanları bazı insanlar hep kendisi için kullanmak istemeyebiliyorda. Bu çok girift bir konu. Tekdüze bir tarifle, zeka yada girişimci becerilerle ispatlanabilecek bir durum değil.
Bu videoyu eleştirel düşünme nedir ve nasıl yapılır başlığı altında da yayınlayabilirdiniz :) Video boyunca yaptığınız eleştirilere daha doğrusu o eleştirileri yaparken sesli düşünüyormuşçasına sorgulamanıza bayıldımm. Kitabı tarafsız bir şekilde ele almanız da çok hoşuma gitti
Sıdıka hocam, sizi bir kaç ay önce fark ettim ve takip ediyorum, Doç Osman,ı 2 yıldır. Her ikinizde değerli buluyorum. Behçet hoca boş hayaller kurmak yerine ülkenin gerçeklerini anlatıp,onları düzeltmek için " Yel değirmenleri" ile savaşıyor. Her kitap eleştirilir ancak keşke hocayı daha fazla araştırsaydınız.
Aslında senin hayata bakış açın hep optimist, bence bu yüzden etrafta dönen kirli şeyleri göremiyorsun. Ali abdaal gibi sürekli klişe, genel bilgiler paylaşan ve her yıl da çoğu içeriğini biraz değiştirerek yeniden çeken birini anlatırken, muhtemelen iyimser ve yüzeyselliğinden pek eleştirdiğini göremedim, (En azından bu videodaki gibi küçük resimde bile düşüncelerini belli edecek kadar görmedim). Bu durumun dost acı söylerdeki duruma çok benziyor, sen iyi şeyler duymaya meyillisin ama etrafta dönen kirli şeyleri görmek de gerekli. Behçet Hocanın asıl anlatmak istediği nokta şu, sen elinden geleni yapsan da, gerçekten gerektiği kadar çabalasan da bazen olmaz. Liyakatsizlik diz boyu. Ben yıllarca çalıştığım işyerinde öz saygım gereği işimi hep tam yaptım. Ancak sürekli çene yapan, yalakalık yapan (patronun arkasından sövse de karşısında sürekli yalayan) adam daha az çalışarak daha çok övgü aldı. Bir gün öfkelenip hakkımı aramak için dobraca konuştuğumda da, sen böyle değildin adın gibi "mazlum" bi insandın dediler. Mazlum'un kelime anlamını anlatmaya gerek yok bence. Ve ben o günden sonra hiç bir zaman kendimi ezdirmedim ve eskiden herkes tarafından sevilen biriyken hakkımı yedirmedikçe çıkıntı gibi görünmeye başladım. Tek yaptığım haksızlığa karşı gelmekti ve topumdan dışlandım. Bunlar hayatın gerçekleri ve bu kitap da gerçekten işini hakkıyla yapan insanların aslında kendilerinin yetersizliğini düşünerek depresyona girmesinin yanlış olduğunu, bazen elinden geleni yapsan da, çevresel durumlardan dolayı olamayabileceğini anlatıyor. Aslında adam gençlere çok büyük bir iyilik yapıyor. Ali abdaal gelecek olursak😅 o tamamiyle bir youtuber kafasiyla içeriklerini üretiyor, eğitimler hazırlıyor ve kitaplar yazıyor. UA-cam ve çevresinde yaptığı yan ürünler onun şirketi. Şirketler ne yapar, kâra odaklanır, yani tüketicilerin canını sıkacak şeyleri söylemezler, dogru bile olsa. Behçet bey youtube'u bir silah olarak kullanıyor. Çünkü o normalde sıradan biri, senin benim gibi. Sosyal medya sıradan insanların da milyonlara ulaşmasına imkan sağlıyor artık (senin gibi). O da bunu kullanarak kendi doğru bildiğini anlatıyor ve egosunu tatmin ediyor. Onu mutlu eden şey bu, para değil. Kitapta anlatılanları daha önce deneyimleyerek kendi kendime öğrenmiş biri olarak herkeselin okuması gereken bir kitap.
İğneleyici eleştirilerle “sen sıradansın” tarzında söylemler pek doğru değil gibi. Sıradan olmaktan kastın ne mesela? Sıradan insan ben yurtdışındayım kazandığıma bakarım diyebilir çoğunlukla. Ama Sıdıka hocamın bize bizim gibi gençlere ufuk açıcı şeyler anlatması gayet güzel ve yararlı bir davranış.
@@gncsamet Onu hiç kastetmedim aslında. Sıdıka hocamı geçen yıl gördüm daha bin bile izlenmiyorken ve takip ettim. Çünkü entelektüel insanları dinlemeyi seviyorum bana değer katıyorlar. Orada sıradandan kastım şahsına değil, hepimiz sıradanız zaten kendisi de dahil. Orada kastetmek istediğim eskiden medyayı büyük şirketler, belirli kişiler yönettiği için sadece onların istedikleri isimleri halk izleyebiliyordu. Şimdiyse büyük medya şirketlerinin yayınlarına gerek kalmadı, herkes birşeyler üretebilir ve büyük bir kitleye ulaşabilir. Ben onu yazarken, "sen sıradan bi insansın sıdıka" gibi bi imada bulunmadım aksine kendisi oldukça iyi bir kitleye hitap ediyor ona vurgu yapmak istemiştim. Yoksa dediğim gibi paylaştığı videolardan ilgi alanıma yakın olanları keyifle dinliyorum. (Sandviçi kapattım hocam😅)
Düşünme biçiminiz harika, sorgulayan bir zihin yapısının bize sunduklarını dinlemek muazzam. Bize yansıyan kısmı bile böyle büyüleyici ise o kafanın içinde daha neler neler oluyor kim bilir? İyi ki keşfetmişim sizi. ❤️ Her videonuz çok değerli. 🌸
Sıdıka Hanım, videonuzun içeriği ve özellikle de üslubunuz takdire şayan. Bu videonuzun gerek orta öğretimde gerekse yüksek öğretimde bir ders olarak okutulmasını dilerim, isterim. Bu video bir "master class" videosu olarak tanımlamak asla abartı olmaz. Eğitiminizi, birikiminizi, görgünüzü ve üslubunuzu çok güzel bir şekilde yansıtmışsınız. Yolunuzun ve başarılarınızın her daim açık olmasını dilerim.
Ülkemizde sizin de dediğiniz gibi eleştiri kültürü maalesef yok, nokta nokta detay detay eleştirileriniz bir harika, belki bir gün sizin de kitabınızı okumak nasip olur 😊, selamlar 🙋
Sıdıka Hanım, istatistik öğrencisiyim videoda istatistikle alakalı şeylerin geçmesi çok hoşuma gitti. Aşırı zevk aldım. Yorumlarınızın çoğuna katılıyorum. Böyle videoların devamını izlemeyi çok isterim❤
Hocam "Video çok uzadı "demeseydiniz 28 dk sizi dinlediğimi bilmiyor olacaktım.Sürükleyici ve yalın bir üsluplu anatımınız bir yana, ifade kabiliyetinizin çok üst seviyede olduğunu düşünüyorum .Çok gerekli yerlerde doğru tespitler yaptınız (ne eksik ne fazla).Teşekkür ediyorum hayırlı günler diliyorum
Sıdıka hocam merhaba nasılsınız? Öncelikle video icin teşekkür ederim. Hayatta bazi şeylere farkli perspektiflerden bakmamıza yardımcı olduğunuz için cok sağ olun ama benim dikkatimi yorumlar daha cok çekti. Maalesef çoğunu okurken üzüldüm. Ben 37 yaşında hayata gec kalmış ama mini mini adimlarla da olsa birşeyler yapmaya, üniversite okumaya çalışan anneyim. Behçet hocanin da sizin de fikirleriniz cok kıymetli. Ben iki kızıma da hayatta mutlak doğru olmadığını, hayatın neresinde dururlar neresinden bakarlarsa doğrunun kendilerince o olduğunu her firsatta söylüyorum. Bu yüzden de kendilerinin farkli fikirlere ve bakış acılarına da açık olmaları gerektigini her firsatta dile getiriyorum. Benim için keskin doğrular olsa da bunlara elestiri yapanlari da dinler kendi payıma düşeni alırım tıpkı bu videodaki gibi. Sizin eleştiriniz Behçet hocadan ve onun kıymetli eserinin değerinden bir şey eksiltmez aksine değerli kılar. Behçet hocam da siz de iyi ki varsınız. Umarım bir gün benim evlatlarım da böyle kıymetli fikirler üreten, faydalı insanlar olurlar. Sevgiler❤
Hocammm aylar önce henüz kanalınızın birkaç videosunu izlemişken aklımda "Behçet hocanın genel olarak videolarda bahsettiklerini Sıdıka hoca nasıl yorumlardı?'"sorusu belirmişti. Cidden bu kitabı yazması, sizin de okuyup yorumlamanız harika olmuş. Behçet hocamın hızlı ve heyecanlı anlatımı çok keyifli :) Değindiği noktalar oldukça ilgi çekici ve genelde doğruluk payı yüksek görünüyor. (Tabiki ben bu konuda kandırılmaya da açığım bana da çok güvenmeyin :D) Kendisi benim gözümde şimdiye dek harika bir başkaldırı örneği ortaya koymuş birisi ancak bazen bunu yapma yöntemi kendi hayatına zarar vermiş ve daha bütüncül olarak bakarsak zaman zaman insanlığa pek de yapıcı olmayan eleşiriler getirmesine, dışarıdan fikirlerinin sadece kendi dizimizi dövüp durduğumuz bir döngüye davetiye gibi görünmesine sebep olmuş sanki. Benim onun kanalında çok içerik tüketmişliğim yok ancak ortalama bir izleyici olarak kendisi hakkinda oluşabilecek fikirlere iyi bir örnek olduğumu düşünüyorum. Size de kısmen çocukluk yılları imkanları yönünden katılmıyorum. Küçük yaşlarda pek çok konuda önemli davranışsal temellerimiz atıldığı ve önemli bir kısmı da hala ailemizin yanındayken şekillendiği için bunun etkisi azımsanamayacak ve zaman zaman kendi talihimize yakınmakta haklı olacağımız bir konu olarak kalacak. Elbette içinde bulunulan durum kabul edilmeli ve elden gelenin en iyisi yapılmaya devam edilmeli ancak bu konuya değinmek, kişinin başarı algısına varıncaya dek etkisini fark etmek ve ettirmek olmazsa olmaz bence. Belki de 18 yaşında bu konuda görebildiğim bu kadardır benim de 😺 Emeğiniz ve bize de bakış açısı katan yapıcı eleştirileriniz için teşekkürler❤❤❤
Çok güzel bir video. Çok yerinde eleştiriler, ben henüz kitabı okumamıştım belki ilerleyen zamanlarda okurum. Fakat eleştirilerinizde de belirttiğiniz gibi farklı perspektiften bakmayan ve hayatta sadece tek çözüm varmış gibi o çözüme kitlenen o cözüm olmazsa başka yol aramayıp dünyayı (akademiyi, kendini, aileyi) suçlayan bir kitle maalesef var. Gerçekten hayatta bu noktada esnek olmak lazım:) emeğinize sağlık ❤
Bu yorumumu yanlis anlamayin hocam ama rahat bir ailede buyudugunuz yorumlarinizdan çok belli oluyor. Gerçekler dogrusal ilerlemeyi engelliyor ve her hayalin gerceklesmesini mumkun kilmiyor .yalnizca size çabalama konusunda katiliyorum .
Yanılıyorsunuz. Rahat bir ailede büyümedim, ekonomik zorluk nedir bilirim. Ama 33 yaşındayım, yani ailemin sunduğu ve sunamadığı imkanlara göre bir hayat yaşamayı bırakalı çok oldu 🫶🚀
Konudan bağımsız, eleştirel düşünme ve eleştirel okuma kabiliyetimizi arttırmaya dair öneriler verdiğiniz bir video hazırlasanız ne güzel olur. Tıp fakültesinde 3. sınıf öğrencisiyim ve ezber yapa yapa yaratıcı ve eleştirel düşünme becerimin git gide köreldiğini hissediyorum. 😭
Kitabı okumadım lakin Hasan; çalışkan bir çocuk, para kazanma kaygısı var ama onun okumasına destek olan birileri yok. Bir belediye otobüsü parası kendisine yük olan fakir ailelerin bulunduğu Türkiye coğrafyasında bu ihtimal dahilinde.
17:58 ben Behçet hocanın bu konuda eleştirdiği şeyin şu olduğunu düşünüyorum. Herkesin çocuğuna "çok çalışırsan başarırsın" dediği bir yerde genelde masabaşında çalışmak, gece gündüz çalışmak anlaşılıyor. Ancak Behçet hoca da diyor ki "başarı bununla gelmiyor, ben denedim defalarca kez ama başarılı olamadım(babişko asuman hikayesi). Eğer biz masabaşında çalışmak yerine network edinmeyi, yalakalık yapmayı, yalan söylemeyi baştan kabul edip bunun üzerine çalışırsak en azından gerçekleri yaşarken acı çekmeyiz." Benim anladığım bu.
6 днів тому+2
böyle sakin sakin, kibar ama karşıt argümanlarla ciddi bir şekilde desteklenen eleştiri bombardımanını soluksuz izledim, eleştirinin muhatabı için de büyük bir şans bence
Akademik dünyada ve genel olarak ülkemizde de büyüyen belki de en önemli sorunlardan biri sağlıklı tartışma zemininden gitgide uzaklaşıyor olmamız. Oysaki katılıp katılmamaktan ziyade fikirlerin ortaya atılması ve makul argümanlarla tartışılabiliyor olması lazım. Bence insanı geliştiren en güzel erdemlerden birisi bu. Farklı fikirlerden, farklı görüşlerden beslenip, kendi fikrini sentezleyebilmek. Farklılıklar en büyük zenginliklerimiz. Bu açıdan kıymetli bir bakış açısı ve eleştiri olmuş. Emeğinize sağlık 🙏🏻
@@SidikaTuncCandogan 8enim bir tezim var ana karakter olmak çok kolaydır çoğu ana karakter ister kitap ister film dizi hep gülen eğlenen sürekli hareketli olup oradan ıraya koşturan dünyaya daima kendi çevresinden baktığı için tarih felsefe psikoloji sosyoloji gibi alanlarda az bilgisi olup kendi bildiğini doğru olduğu konusunda direten ve her konuda haklı çıkan ve bu yönleriyle itici olmadı gerekirken oldukça sevilen Örnek Ben 10, Avatar Ang, Harry Potter, Steven yniverse Sürekli onu keıyacak ve mentor olabilecek kişiler mükemmel aile olamaa bile bir şekilde mükemmel olur harika bir partner Oysa kötü karakter olmak hep yanlız kalmak arkadaşız ailesiz olmak kötü bir ailede doğmak tuhaf ve garip bulunmak yaratıcıların ve yazarların seni ya komedi malzemesi olarak kullanması yada karakteri olmayan bir karakter yapmaları resmen saçmalıktır Bu açıdan bakınca hikaye anlatımdaki büyük sorunlar fark ediliyor Ben 10 babaannesi uzaylı Genç ejder Jake anne tarafından ejderha Hilda son sezonda peri olduğu ortaya çıktı Steven universe annesi tarafından uzaylı Harry Potter babası tarafından safkan Neden karakterlerin “kahramanın yolculuğu” şemasındaki ilk aşaması ailesindeki büyüsel ve ırksal farklılık oluyor bu kimse farklı değil herkes eşit mesajına tam ters bir alt mesaj veriliyor. Üstelik izleyicilere çalışma çaba ile bir yer gelenlerin değil dünyada ekonomik siyasi ve seçilmişlerin tüm gücü elinde tuttuğu ve bunların birbirini desteklediği mesajını vermez mi? Bu o kadar ileri gittiği ana karakterler yanlış kişilere bile güvenmiyor veya aşık olmuyor olsa bile bu hikayeler birer yan hikaye olarak kalıyor yetişkin çizgi filmlerinde bile ana kahramanın aşık olduğu kişinin ailesi kusursuz oluyor Örnek: Dragon prince dizisinde ilk başta Rayla’ın ailesinin baş ejderhaya ihanet ettiği söyleniyor ama daha sonrasında aslında bu durumun böyle olmadığı ortaya çıkıyor neden çünkü hiçbir ana karakterin ailesi kötü olamaz çünkü insanlar bunu görmek inanmak istemezler neden bundan şikeye ediyorum çünkü Rayla bu konu yüzünden yıllarca utanç duydu ve 3 sezon boyunca bunun için Callum ve Ezran ile birlikte yol katetti Hem kahramanların kahramanın yolculuğu temasının altın tepside onların sunulması ve Buda izleyicilere ters mesajlar vermesi oldun hemde ana karakterlerin yanlış kişiye güvenmeselerdi ve aşık olmamaları gerektiğini yansıtan hikayeleri Code lyoko ile karşılaştırılsa büyük bir tezat oluşur 8 Mart Fünya kadınlar gününde bütün çizgi dizi şirketleri çizgi dilmler’deki güçlü kadınlara selam oldun gibi kadın karakterlerin olduğu posterleri paylaşıyor buradaki sorun daha önceki seçilmiş kişi ve kahramanların mükemmel aileler veya belli bir ırktan olduğu konusundaki eleştirim ile birleşiyor . Revan ve Starfire(Teen titans) hem prensesler hemde insan değiller uzaylılar. .Garnet Ametist ve Pearl ne kadın ne erkekler uyumaya yemek yemeye ve uyumaya ihtiyaçları yok yani empati kurulmadı zor . Star batırfly: kız zaten prenses hem başka bir boyuttan evet Mewni’liler insan ama büyü gücü destekleyici bir ailesi ve harika arkadaşları var mı var. Kim possible: Genellikle güçlü kadın karaktere en yakın kişi fakat babası uzay roketi yapan bir şirketi var annesi ise beyin cehrrahı üst düzey bir aileden yani. Hani ana karakterlerin çevresine çok fazla imtiyaz verilmesinden bahsetmiştim ya buna bir örnek vereyim. Ben 10/: Alien Force yada ultime ailen olması lazım büyükbaba Max tesisatçıların(o evrendeki uzay polisi) en baş yönetim kademesine getirilmesine hiç kimse”Niye neden nasıl demedi” hadi onu geçtim adam 60 yaşında bu yaşta gerçek hayatta göz rahatsızlığı başlar ne bileyim kalp hastalığı ortaya çıkar. Aklıma bir örnek geldi Beyblade metal serisinin son serisinde (Shoung steel) Tsubasa ,kendisi daha 24 yaşında, WBBA(Dünya Beyblade federasyonu gibi) başında geçmiş kendisi adına çok sevindim kendisini severim fakat iki sezon arasındaki 7 yılda ne olduğunu öğrenememek ve bu mevkiye neden getirildiğini düşünmekten kendimi alamadım. Her alanda birinin birin soyundan gelmesine bir örnek daha vermek istiyorum Pokemon serisinde Cynthia karakterinin bilmem kaç yüz yıl önce Simoth’un kahramanının soyundan geldiğini söyleniyor. Bu aşırı imtiyazlı olmalarına ve bunun neden son 10 yılda dahada artığını hakkında bir analiz yaptım. Owl house:Amity kaynar adalar halkında üst düzey bir aileden geliyor neden kaleyi içten yıkma klişesi yüzünden(luz’a aşık olup ailesine ve dolasılyla Belos’q karşı gelme durumu) Amphibiha: Güya ortada bir kehanet var. 3 genç kız Amphibiha’yı kurtaracak diye ama onu tamamen yöne den ve dizinin en çok önem verdiği karakter Anne’di Transformes Rescue Bots: Sanırım 2. Sezonda bir bölümde öğreniyoruz ki meğerse Burns ailesinin büyük büyük babalarına George Washintion bu adanın karlı olmalarını teklif etmiş. Tutenteins: 3000 yıllık bir mumya 21. Yüzyılda uyanıyor ve gelişen teknolojilere adapte olmaya çalışıyor ne gibi bir sorun olabilir ki? Dizinin finali bir film şeklinde yapılır. Filmde Cleo carter ve Tutenteins yanlışlıkla geçmişe gidiyor. Orada Cleo’yı Kleopatra sanıyorlar ve mecburen tahta oturuyor. Yıl 2006 bu film çekildiğinde Amphibiha 2022’de bitti Owl house 2023’de birti Transformes rescue bots 2016’da birti yanlış hatırlamıyorsam 2000’kerin başlarında bu kadar seçilmiş kişi yoktur aileyle gelen kahramanlık yoktur dedim aklıma iki örnek daha geldi Amerikan Dragon Jake Long: Ana karakter güçlerini ailesinden alıyor ve mentor’u aynı zamanda büyük babası Dany phantom: Ailei hayalet avlıyor kendiside yanlışlıkla ailesinin makinesi sayesinde hayalet güçlerine sahip oluyor Amerikan Dragon: 2003-2007 yılları arasında Dany phantom: 2003-2006 yılları arasında yayınlandı
@@SidikaTuncCandogan Peki code lyoko karakterleri ne kadar gri ve ahlaklı? Şimdi beyin fırtınası yapalım JEREMY: Uzun zamandır terk edilmiş bir fabrikaya gece vakti(yurtta sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen) giriyor• Orada bir bilgisayar buluyor onu açıyor ve Aelita ile tanışıyor ve insan olmadığını düşündüğü bir yapay zekaya aşık olup onu “gerçek hayata getirmek” istiyor. 2 yıl boyunca Dünya’ya ve insanlığı tehlikeye atıyor. Bu süreçte diğer lyoko savaşçıları ile birlikte ailelerine sahte mektuplar yazıp ses değiştirme programı kullanarak Aelita’yı ,Odd’un kuzeni gibi gösterdiler ve okula kayıt yaptırdılar. Yetmedi Geçmişe dönüş programını iki yıl boyunca yüzlerce kez kullandılar bu bu program oldukça faydalıydı fakat bir sorum var bu program ne kadaretki alanına sahip tüm şehir tüm ülke tüm dünya? Diyelim ki bir cinayet işlendi Geçmişe geri dönüş ölenleri geri getiremez ve var olan delillerine silecektir hatta hafızalarında sileceği için katil bile öldürdüğünü bilmeyecektir. Bir kaza oldu veya bir hırsızlık bu kazanın ve hırsızlığın görüntüleride silinecektir bu programın kullanıldığı iki yıl boyunca kaç tane kaza oldu kaç tane cinayet kaç tane terör olayı oldu? Ve kaçı bu programın kullanıldığı zamanlara denk geldi. Böylesi bir konu bir çizgi filmin (çocuklara hitap eden) anlatabileceği bir konu değil Ayrıca bu da değil William gibi karakterle tacizi meşrulaştırmakta 39. Bölümde William, Yumi’yi zorla öper bu açıkça tacizdir. Bu dizinin küçük çocuklara hitap ettiği düşünüldüğünde ve dizin yaratıcı ve yönetmeninin hatta yazarının bu kararı normal görmesi ve kimsenin fanlar ve bu dizi hakkında vidio çekenlerin bile buna değinmemesi hakkında ne düşünüyorsun? Daha sonra bunu yaşıyan Yumi’nin William ile görüşmeye devam etmesi( Sınıf arkadaşı olsalarda kötü bir durum) Müdüre gidip şikayet etse William, lyoko savaşçılarının( Udrich Odd Aelite Jeremy) sürekli derslerden kaçtıklarını ve gece geç saatlerde dışarı çıktıklarını söyler böylece Lyoko ve fabrika keşfedilir. Böylece Yumi daha zor bir duruma düşer. Ve neredeyse bütün fanların William’ı sevmeleri veya hakkının yenildiğini düşünmesi daha sinir bozucu bir durum Bu dizin baş yazarı bir kadın yapımcılardan biri kadın hatta bu.bölümün yazarı da bir kadın bu nasıl bir şey ben bu işin içinden çıkamadım dizinin yazarı ile yapılan bir sürü röportaj dinledim William’ın hikayesinden ve gelişimden hepimiz memnunuz dedi Daha bunlar buz dağının görünen ucu William bu tacizi 59. bölümde tekrarlıyor bu arada iki olayda da Yumi’nin evinin kapısının önünde oluyor Yumi evini tarif etmemesine rağmen William’ın onun evini nereden bildiği sorusuna hiçte masum olmayan yanıtlar beynimizde dolaşıyor” acaba takip mi etti de öğrendi Yumi’nin evini” neyse sabah olunca bu sefer okul gezisinden önce toplandıklarında William”beni neden red ettin” demesi Yumi’nin “rahat bırak beni “ demesine rağmen ki bunun herkesin içinde öğretmenin yanında söylemesine rağmen William’a sadece konuştuğu için ceza verilmesi ve Yumi’nin bu durumu ne ailesine ne öğretmenlerine ne de arkadaşlarına söylememesi yada söyleyememesi Sadece bu değil William geçmişe geri dönüş programı yüzünden kendi yaptıklarını bile unuttu dolasılıyla karakter gelişimi için hiç bir sebep kalmadı eeee o zaman o sahneleri niye yazdınız sorusu geliyor akla zaten 4• sezonda William , XANA’nın kontrolü altındaydı. Yumi ona zorlayan William’ı kurtarmaya çalıştı bu dizideki yaşanmışlıkları ve yaşanan olayları daha karmaşık ve sorunlu hale getiriyor. Dizide yaşanan gariplikler bununla sınırlı değil 35. Bölümde Udrich, Yumi’nin ailesinin paraya ihtiyacı olduğunu görünce sayısal loto dizide geçen ifadeyle kumar oynuyor ve üstelik kazanıyorda kazandığı tutar tam tamına 30 milyon dolar ve bunu 15 yaşında bir çocuk kazanıyor. Yumi tabi kumar oynadığı için Udrich’e kızıyor sonra bir ştkilde Yumi’nin babası iş buluyor ve Udrich parayı Afrika’da çocuklar için su kuyusu açan bir derneğe bağışlıyor bir dahada bu konunun bahsi açılmıyor Ve ne Yumi’nin ailesi bu kumar parasını ne yaptın diye soruyor nede Udrich’in ailesinin ne kumardan nede bağış işinden haberi var. Code lyoko bütün bu şovlardan farklı olarak acı tatlı bir şekilde bitti Dizinin finalinde XANA yenildi fakat frank Hopper öldü. Ayrıca diğer şovlardan farklı olarak hiç kimse kahramanların eylemlerini öğrenmedi büyük ödüller ve aksiyon dolu bir final olmadı Steven universe Ben 10 Kim possible Dragon Prince Amphibiha Owl house Phineas and ferb Gravity falls Star vs forces of evil Dizide çok daha büyük sorunlarda vardı Yine Yumi üzerinden gideceğim. 34. Bölümde Yumi’in anne ve babasının tartıştığını ilişkilerinin inişli çıkışlı olduğunu görüyoruz daha önceki sezonda boşanmak üzere olduklarını görmüştük. Yine Yumi’nin hem dünya’da hemde lyoko’da üzerine XANA’nın kontrol ettiği karga sürüsü saldırdı hastahaneye kaldırıldı ondan sonra Udrich ile devam edelim babası baskıcı ve mükemmelliyetçi bir adam çok sert ve araları hiç yok annesi pasif Onunda Sisi’den çektikleri az değil 13. Bölümde sanırım Udrich’in günlüğünü ele geçirip şantay yaparak ‘eğer benimle sevgili olmassan burada yazılan her şeyi babama anlatırım’ diye tehdit etti. Ve ekibin toplu halde yaşadıklarını anlatsam başlıyorum 1. XANA sıcaklığı -60 dereceye düşürdü ve tipi fırtınası başladı bir ağaç Yumi’nin üzerine düştü ve eğer geçmişe geri dönüş olmasa ölecekti 2.Yerçekimi sıfırlandı okul kampüsünde bulunan herkes uzaya doğru sürüklenmeye başladı . 3. XANA 1. Sezonda okul otobüsünü ele geçidi ve sakalsın nükleer santrale çarpıyordu otobüs. 4. 84. Bölümde Jeremy içindeyken bir savaş uçağını ele geçiren XANA ,Odd Uldrich ve Yumi fabrakadayken fabrikaya bir füze yolladı son dakikada geçmişe geri dönüş yaptılar robot köpek ordusu yaban arısı sürüleri ve daha hatırlayamadığım nicesi Sana dizideki başka bir konudan bahsetmek istiyorum dizinin ana karakteri Aelita olmasına rağmen Yumi’nin aile ilişkileri yaşadığı zorluklar ve aşk üçgeni üzerinde durulması diğer hiçbir yapımda ne dizi film oyun hatta kitaplarda bile göremeyeceğimiz bir şey 1. Sezon için bahane hazırdı daha insan olduğunu bile bilmiyorduk tamam ama hikayenin en önemli anlarında yani gelişmesi gereken 2. Sezonda (26-52 bölümler arası) çoğu bölüm Yumi Udrich William Sisi aşk dörtgenine ayrılması Jeremy’nin yani ana karakterin sevgilisi hakkında yani geçmişi ailesi bir bölümde bir şey öğrenirken ki bu bütün animasyonlarda görülmeyen bir şeydir bazı Bu durum öyle bir hal alıyor ki dizinin 1. Sezon jeneriğin bitişinde ana karakterlerin gösterildiği kısımda Adlita kenarda yer alıyorken Yumi ana karakter gibi tam ortada bu bırak animasyonu hiç bir filmimde kitapda hatta oyunda görülmeyen bir durum
Ne kadar güzel bir videoydu. Gerek videoda gerekse de yorumlarda emek, başarı, şans, aile gibi konuların hepsi üstüne uzun uzun konuşulmuş :) Video için çok teşekkürler. Bu konularla alakalı olarak "the unfair advantage" kitabını da sizin yorumunuzla eleştirisini dinlemek çok güzel olurdu. Umarım kitap ilginizi çeker.
Merakla bekledim videonun gelmesini. Behçet hocamızın youtube konuşmaları dışında, kitabın farklı bişi veremediğini düşündüm anlatımınızdan. O yüzden almaktan vazgeçtim gibi. Öncesinde de bu şekilde bir endişem vardı bu video garantilemiş oldu. :))
Yapıcı dille aktarılan bir eleştiri olmuş bu açıdan tebrik ederim. Fakat bence Behçet hocayı çok da fazla tanımıyorsunuz . Çünkü Behçet hoca zaten sizin eleştirdiğiniz noktalara farklı bir perspektiften yaklaşarak eleştiri getirmiş. Bu da zaten onu günümüz yazarlarından ayıran en önemli ve en güzel yönü bence. Eleştiri başlıklı videonuzda yeteri kadar eleştiri yapabilmek için Behçet hocanın fikirlerinden azıcık farklı manalar çıkararak kendi argümanlarinizi güçlendirmeye çalışmış olabilir misiniz¿ 😊 Ayrıca Behcet hocayi bilenler bilir o bir yaşam gurusu değildir 😄 Haliyle "haydiii birlikte uçuşa geçelim" gibi bir üslupla kitap yazmazdı zaten. Onlardan çok var. Son olarak bu videonuzda beni rahatsız eden bir şey var ki o da "vizyon" konusu. Sizin yetiştiğiniz ortam kendinizi çok daha erken bulmanıza olanak sağlayan ve vizyon gelistirmenize destek olan bir ortammış, bunu videolarinizdan anliyoruz fakat herkes bu "şans" ile doğmuyor. Herkesin hayatında bir idol de olmuyor ya da bir mentor. Tabii ki o şans ile doğanlara çamur atmıyorum 😀 Fakat bazen o şans kisileri farkında olmadıkları bir kibir sahibi yapabiliyor böylece kendilerince olusturduklari mantik siniri icinde yasamayanlara üsttenci bir tavir sergileyebiliyorlar, dikkatli olmak gerek. Dipnot: kurban psikolojisi başlığı biraz haksızlık olmuş sanki 😊 Sevgiler.
"Akademisyen olmak isteyen biri açıköğretim diplomalarının hiçbir işe yaramayacağını bilir" demişsiniz, buna katılmıyorum. ben hem örgün eğitimde hem açıköğretimde okuyorum. Pandemi döneminde çoğu üniversite online eğitime geçti ve buna en iyi ayak uyduran üniversitenin Anadolu Üniversitesi olduğunu düşünüyorum, çünkü zaten deneyimleri vardı. Bu dönemde sadece 1 dönem örgün eğitimle ODTÜden mezun olanlar da oldu (3 senede bitirenler). Üniversiteler 21. yüzyılın gerekliliklerinden oldukça uzaklar, bu yüzden açıköğretimde okuyup kendini örgündekilerden daha iyi geliştirmenin mümkün olduğunu düşünüyorum. AÖF mezunlarının yüksek lisans yapmalarının önünde Türkiye'de hiçbir engel yok, yurtdışında da olduğunu düşünmüyorum ama önyargılardan dolayı iyi üniversitelerde kazanma şansları düşük olabilir.
Teknik bir kuralı değil de akademisyen olmak isteyen birinin 3 farklı açıköğretim diploması için çaba sarf etmesini anlamsız bulduğumu söylemeye çalışmıştım.
Hocamız örgün olarak bir lisans bölümü okurken akademisyen olmayı düşünüyorsan açıköğretimden başka bir bölüm okumak gereksiz gibi bir şey demeye çalışmış. Yani sen zaten bi lisans diploması alacaksın. Akademisyen olmak istiyorsan iyi bir Ales puanıyla yüksek lisansa devam etmen gerekir. Neden alese çalışmak yerine aöf okuyasın ki? Hiçbir ar.gör kadrosu hiçbir yl doktora başvurusu açıköğretimde şu şu bölümü bitirmiş olmak şartı koşmuyor. Ne katkısı olacak kişiye?
Objektifliginizden dolayı size çok saygı duydum. Bu kitabı okumasam da hocanın ilgili videosunu izlemiştim söyledikleri mantıklı olsa da bana da karamsar geldi. Ayrıca kesinlikle bir kitap yazılacak bir konu değil başarı üzerine yazılmış bir kitapta belki sadece bir alt başlık olabilir.
Sürekli başarılı olmak hayatta ne kadar mutluluk getirir? Hayattaki tek amacımız gerçekten sadece başarılı ya da zengin olmak mı? Bana göre başarı kadar, başarısızlıklar da hayatın önemli bir parçasıdır. Çünkü başarısızlık, öğrenmeyi ve olgunlaşmayı sağlar. Behçet Hocamın söylediklerinin bazılarına katılıyorum, ancak bazı noktalarda farklı düşündüğüm yerler de var. Teşekkür ederim harika bir video olmuş.
Merhaba Sıdıka hanım,kitabı okumadım henüz ama videoda gerçekten çok detay vererek çok fazla '' spoiler ''vermişsiniz. Ve bu yüzden kitaba dair merakım kalmadı. Bunun yazara saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Ve eleştirinizde çok ağırdı bence ''gereksiz dram,rahatsız oldum '' gibi söylemleriniz sizin gibi yumuşak sesli sakin görünümlü birine ben yakıştıramadım. Bir noktada size katılıyorum. Gençlerimizin umuda ihtiyacı var ve negatif genellemelerle onların umudunu söndürmek pozitiften motive olan kişiler için yolun başında vazgeçmeye neden olabilir. Bu noktada öğrenilmiş çaresizlik vurgusu sebebiyle bu kitabı daha genç ve umutlu halime bende tavsiye etmeyebilirdim. Ama belli yaştan sonra gerçekleri gözlemledikten sonra bunları sindirmeye gücümüz olduğumuzda okunabilir. Ve yine bilgisayar mühendisi olmak için neden internet kafede çalışmak yerine şöyle şöyle yapmıyor diyorsunuz da hayatta herkes doğru yollara karşı farkındalık sahibi olamayabiliyor. Bazı insanlar hayatı kendi kendilerine zorlaştırır evet ama bu aileleriyle ya da vizyonlarıyla ya da içinde bulundukları frekansla ilgili olabilir. Ve daha pratik yolları tercih etme şansına o zihin açıklığına erişemeyebilirler. Ve kitabın sonunda da daha iyi bir kitap yazabilirdim ama geçmişteki imkanlarımla elimden bu geldi açıklamasını da söylediğiniz gibi dram olarak adlandırmadım ben.Siz diyorsunuz sonradan edinebilirdi okuyabilirdi ama zaten hayatı çabalamakla geçmiş olan birinin buna da vakti ve enerjisi olamamış olabilir. Bu kişi o imkanların içinde akademisyen olmuş 892 bin kişinin takip ettiği bir içerik kanalı oluşturmuş bu da bir başarı bence. Ve yine de eleştirinize bile uzun bir yorumla cevap verecek kadar da mütevazi. Çok saçma kitaplar yazan güç sahibi insanların kitabı bile bu denli eleştirilmiyor. Ve son olarak size katıldığım konu tüm başarılı insanların çamura batmış ahlaksızlar olması genellemesi de bence çok yanlış burada hayal kırıklığına uğradım.
Eleştirisel gözünüzü çok sevdim.Çok beğenerek dinledim.Ben sadece sanırım "o zaman neden şunu yapmadı,esnek olmadı kısmını eleştirdiğiniz kısmı eleştirebilirdim.(cümle tuhaf oldu😂).Bazen başka birinin sorumluluğu sizde olabilir,aile içi bir kayıp uzak olma kaygısı yaratabilir.Bazen olabileceğin tüm esneklik bu olabilir o şartlarda".Bizim şartlarımızda belki de düşünüyoruz herkesin hayat koşullarını.Lütfen yanlış anlamayın belki başka faktörler vardır demek istiyorum.Kurban psikolojisi ile yazılan yerlerin vurgusu ve verileri istediğin şeyi destekler şekilde sunma imkanından bahsettiğiniz yerlere bayıldım❤Heybeme bazı dersler koydum😊
Hayatımda izlediğim en iyi kitap eleştirilerinden biri, Behçet hoca değerli bir bilim insanı evet ama mustafa kemal Atatürk'ün büyük olmak ile alakalı bir nutku var orada bu konuya değiniyor bütün gençlerin okumasını tavsiye ederim
İkinizi de yakından takip ediyorum ve aslında düşünce yapılarınız birbirine oldukça zıt. Behçet hocam daha eleştirel ve negatif bir bakış açısı sunarken, siz olaylara daha pozitif yaklaşıyorsunuz. Şahsi fikrim, pozitif bir duruş sergilerken aynı zamanda kendini olası negatif durumlara da hazırlıklı tutmanın en dengeli yaklaşım olduğu yönünde. Çünkü içinde bulunduğumuz coğrafyada her şey hızla değişebiliyor ve değişime ayak uydurabilenler hem hayatta kalıyor hem de başarıya ulaşıyor. Sürekli şikayet edip sistemi eleştiren birinin başarılı olduğuna pek rastlamadım. Aynı şekilde, aşırı pozitif olup gerçeklerle yüzleşemeyen insanların hayal kırıklığına uğradığını da sıkça görüyorum. Bence, bu iki uç nokta arasında bir denge bulmak, yani realist bir tutum benimsemek, insanı birkaç adım öne çıkarır. Hayatta bir şeye aşırı bağlanmamak, gerektiğinde vazgeçebilmek ve alternatif yollar arayabilmek her zaman önemlidir.
Behçet hoca iyidir severiz fakat sebep ve sonuçlar ile doğru korelasyon kuramadığını düşünmüşümdür hep. Fazla pesimist bakmak ilk başta bize yeni bir perspektif ve bazı kişisel gelişim yalanlarından kopuş gibi gelse de bu bakış açısı pozitif inançları azaltmaya gittiğinde ve başarıya çok indirgemeci bakmaya başladığında benim için bitmiştir. Bakın en güzeli her konuyu analitik ve teknik açıdan ele almak ve duygularımızı da sürece dahil ederken dikkat etmek. Tamamen hızla gelişemeyebiliriz hata da yapacağız 3-4 5 ya da 10 tane hatalı girişimimiz olacak belki ama vazgeçmediğimiz sürece 100 hayal ediyorsak 80-90 a yaklaşacağız. Bir işi öğrenmek bu yüzden 10 yıl alabiliyor bazen çünkü o kadar deneme yanılmada ve araştırma sonucu nerede eksiğin olduğunu ve gereken stratejiyi anlıyorsun bazen. Bu uykudan uyanmak bu profesyonelliği ya da ustalığı kazanmak herhangi bir konuda gerçekten aktif çaba ve zaman harcamayı hatta mesleki deformasyonu beraberinde getiriyor. O yüzden sadece vazgeçmeyenler zengin ya da zengin olmasa da sevdiği işi yapar hale geliyor. Ha çok büyük şans faktörü olan da var fakat arayı aşırı çalışarak reddedilemeyecek yetkinliğe gelerek kapatanlar da var. Bir konuda eğer "Reddedilemeyecek kadar yetkin" hale gelirseniz yani "ustalaşmışsanız" Sizi bertaraf etmek isteyen kuvvetler bile bunu tam anlamıyla başaramayacaktır. Torpil mi, bir kere iki kere yapabilirler eğer ciddi yetkinlik düzeyindeyseniz. Burada olmuyor mu? Yetkinsen her ülkede şansın var demektir. Yapılan işi her ne konu ise dünyada para karşılığı olacak kaliteye getirmeye bakın. Bunun için de bir yandan dil öğrenin ingilizce özellikle sonra öğrenmek istediğiniz işi Dünya kalitesinde yapmanızı sağlayacak kitap ve videolara erişince artık sizi kimse durduramaz. Türkiye gibi toplumlardaki en büyük eksik bu dil bilmeme sorunu. Bizim ülkemizin bilgi kaynakları o kadar sınırlı ki batıda çözülmüş 1800lerden kalma konuları çiğneyip sakız ediyoruz eğitim sistemimizde hala. Otodidakt olun her haltı kendiniz araştırın öğrenin sonra bilgilerinizi sınayın insanlardan geri bildirim alın. En bilmeyen kişiden dünyada o işi en iyi yapan insanlara kadar sorular sorun ve eleştiriye açık olun. Yoksa yaptıklarınız hiç bir hedefe ulaşmayabilir çünkü işinizi büyük oranda şansa bırakmış olursunuz oysa ki aktif eylem şansı egale eder. İşinizin artık şans ile daha az alakası olmaya başlar.
Bu içeriğe bayıldım:))) İki farklı bakış açısı görüyorum ve ikisini de dinlemek veya okumak benim için efsane bir fırsat. Kitabı kesinlikle okuyacağım vakit bulduğumda. Ayrıca eleştiri tarzınız fevkalade. Eleştiri bence böyle olmalı. Behzat hocaya alan açıp cevabını pinlemeniz çok hoş. Çok teşekkürler, yaptığınız çok değerli bir şey :)))
Network konusunda yorumun doğru Sıdıka ancak Behçet hocanın vurguladığı network Türkiye’de liyakatsız siyasi bağlantılı networkler aslında. Ayrıca yorumlarını Türkiye’de akademisyen olarak çalışırken yapmanı tercih ederdim. Açıkçası senin paylaşımların globalde çok doğru ve kabul edilebilir. Tün bunlar için de çok teşekkürler ayrıca. Ancak Behçet hocanın vurguladığı noktalar Türkiye’nin gerçekleri ve bunların bir şekilde dile getirilmesi çok önemli.
@@SidikaTuncCandogan fark ile ilgili bilgilendirmeniz için teşekkürler ancak ülkemizdeki siyasal iklim bu farkı (network-torpil) yok ediyor maalesef. Lütfen beni yanlış anlamayın🙏🏼 Türkiyede akademisyenlik yapmış olmanızı değil, Türkiyede akademisyenlik yaparken bu yorumları yapmış olmanızı tercih ettiğimden bahsediyorum. Siz güçlü bir kadın olarak bu zorlukların üstesinden gelmiş ve bizlerle paylaştığınız etkili ve verimli taktiklerle başarıya doğru ilerlemekte olabilirsiniz. Ancak bu ilerlemenin bir üst basamağı hemen yurt dışı olmamalı. İlerlemeyi ülke içinde yapabilecek ortamların oluşması ve farkındalığın taleplerle birlikte artmasını hedefimiz olmalı. Ek olarak yurt dışına gidilmesine de asla karşı değilim. Hatta gidilmeli de. Ancak bu zorunluluk için değil kişinin kendine çeşitlilik katma ve farklı bakış açıları kazandırma amacıyla olması kıymetli olan bence. Sonra yine ülkesine döndüğünde bu başarılarına başarı katacak bir ortamı da bulabilmeli bir akademisyen veya bir üniversite hoca. Aksi halde Behçet hocamız gibi en sonunda istifa etmek zorunda kalmamalı hocalarımız. Burada bireysel başarılardan bahsetmiyorum. Ne Behçet hocamıza ne de size bir şey olmaz ancak kıymetli eğitmenlerimize sahip çıkamazsak Boğaziçi üniversitesi gibi yavaş yavaş erir gideriz. Sizin kanalınızda paylaştıklarınız çok güzel ve bireysel başarıya odaklı. Bence bu çok kıymetli ve faydalı bizler için. Ancak Behçet hocanın farkındalık oluşturmak istediği kısım da toplumsal başarı odaklı. İkisi de çok önemli ve birbirinden ayrılmamalı. Diğer taraftan, tek yönlü bakış açısıyla da eleştirilmemeli.
Behçet Hoca'nın çok çalışmaktan kastı, uzmanı olduğu ve sorumluluğunu üstlendiği konuyu en üst seviyede bilecek hale gelmek. Kendine konum kazandırması için bu bilgileri daha az bilecek şekilde etrafında ona imkan verebilecek kişilere yaranacak (modern ve hoşgörü ifadesiyle networking) ortam oluşturma çabalarına girmemek. Bknz: Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü? Rüşvet tanımının açıklanması.
@@SidikaTuncCandogan ablacım sen de haklısın aslında önceden oturtulmuş bir sistem olsaydı okey ama o zamanlarda da zor olurdu ikisinden biri boşlanacaktı
Emeğinize sağlık ❤ Behçet hocamızı genel olarak çok negatif buluyorum. Haklı olduğu, katıldığım fikirleri olsa da özellikle 18 yaşındaki kardeşime hediye olarak almak istemezdim. Boşa umut verici olmak değil savunduğum , sadece bir denge lazım hayatta. Teşekkür ederiz emekleri için🌷 Çok akakasiz bir soruyla devam edeceğim ama burcunuzu çok merak ettim Sıdıka hanım 😃
8enim bir tezim var ana karakter olmak çok kolaydır çoğu ana karakter ister kitap ister film dizi hep gülen eğlenen sürekli hareketli olup oradan ıraya koşturan dünyaya daima kendi çevresinden baktığı için tarih felsefe psikoloji sosyoloji gibi alanlarda az bilgisi olup kendi bildiğini doğru olduğu konusunda direten ve her konuda haklı çıkan ve bu yönleriyle itici olmadı gerekirken oldukça sevilen Örnek Ben 10, Avatar Ang, Harry Potter, Steven yniverse Sürekli onu keıyacak ve mentor olabilecek kişiler mükemmel aile olamaa bile bir şekilde mükemmel olur harika bir partner Oysa kötü karakter olmak hep yanlız kalmak arkadaşız ailesiz olmak kötü bir ailede doğmak tuhaf ve garip bulunmak yaratıcıların ve yazarların seni ya komedi malzemesi olarak kullanması yada karakteri olmayan bir karakter yapmaları resmen saçmalıktır Bu açıdan bakınca hikaye anlatımdaki büyük sorunlar fark ediliyor Ben 10 babaannesi uzaylı Genç ejder Jake anne tarafından ejderha Hilda son sezonda peri olduğu ortaya çıktı Steven universe annesi tarafından uzaylı Harry Potter babası tarafından safkan Neden karakterlerin “kahramanın yolculuğu” şemasındaki ilk aşaması ailesindeki büyüsel ve ırksal farklılık oluyor bu kimse farklı değil herkes eşit mesajına tam ters bir alt mesaj veriliyor. Üstelik izleyicilere çalışma çaba ile bir yer gelenlerin değil dünyada ekonomik siyasi ve seçilmişlerin tüm gücü elinde tuttuğu ve bunların birbirini desteklediği mesajını vermez mi? Bu o kadar ileri gittiği ana karakterler yanlış kişilere bile güvenmiyor veya aşık olmuyor olsa bile bu hikayeler birer yan hikaye olarak kalıyor yetişkin çizgi filmlerinde bile ana kahramanın aşık olduğu kişinin ailesi kusursuz oluyor Örnek: Dragon prince dizisinde ilk başta Rayla’ın ailesinin baş ejderhaya ihanet ettiği söyleniyor ama daha sonrasında aslında bu durumun böyle olmadığı ortaya çıkıyor neden çünkü hiçbir ana karakterin ailesi kötü olamaz çünkü insanlar bunu görmek inanmak istemezler neden bundan şikeye ediyorum çünkü Rayla bu konu yüzünden yıllarca utanç duydu ve 3 sezon boyunca bunun için Callum ve Ezran ile birlikte yol katetti Hem kahramanların kahramanın yolculuğu temasının altın tepside onların sunulması ve Buda izleyicilere ters mesajlar vermesi oldun hemde ana karakterlerin yanlış kişiye güvenmeselerdi ve aşık olmamaları gerektiğini yansıtan hikayeleri Code lyoko ile karşılaştırılsa büyük bir tezat oluşur 8 Mart Fünya kadınlar gününde bütün çizgi dizi şirketleri çizgi dilmler’deki güçlü kadınlara selam oldun gibi kadın karakterlerin olduğu posterleri paylaşıyor buradaki sorun daha önceki seçilmiş kişi ve kahramanların mükemmel aileler veya belli bir ırktan olduğu konusundaki eleştirim ile birleşiyor . Revan ve Starfire(Teen titans) hem prensesler hemde insan değiller uzaylılar. .Garnet Ametist ve Pearl ne kadın ne erkekler uyumaya yemek yemeye ve uyumaya ihtiyaçları yok yani empati kurulmadı zor . Star batırfly: kız zaten prenses hem başka bir boyuttan evet Mewni’liler insan ama büyü gücü destekleyici bir ailesi ve harika arkadaşları var mı var. Kim possible: Genellikle güçlü kadın karaktere en yakın kişi fakat babası uzay roketi yapan bir şirketi var annesi ise beyin cehrrahı üst düzey bir aileden yani. Hani ana karakterlerin çevresine çok fazla imtiyaz verilmesinden bahsetmiştim ya buna bir örnek vereyim. Ben 10/: Alien Force yada ultime ailen olması lazım büyükbaba Max tesisatçıların(o evrendeki uzay polisi) en baş yönetim kademesine getirilmesine hiç kimse”Niye neden nasıl demedi” hadi onu geçtim adam 60 yaşında bu yaşta gerçek hayatta göz rahatsızlığı başlar ne bileyim kalp hastalığı ortaya çıkar. Aklıma bir örnek geldi Beyblade metal serisinin son serisinde (Shoung steel) Tsubasa ,kendisi daha 24 yaşında, WBBA(Dünya Beyblade federasyonu gibi) başında geçmiş kendisi adına çok sevindim kendisini severim fakat iki sezon arasındaki 7 yılda ne olduğunu öğrenememek ve bu mevkiye neden getirildiğini düşünmekten kendimi alamadım. Her alanda birinin birin soyundan gelmesine bir örnek daha vermek istiyorum Pokemon serisinde Cynthia karakterinin bilmem kaç yüz yıl önce Simoth’un kahramanının soyundan geldiğini söyleniyor. Bu aşırı imtiyazlı olmalarına ve bunun neden son 10 yılda dahada artığını hakkında bir analiz yaptım. Owl house:Amity kaynar adalar halkında üst düzey bir aileden geliyor neden kaleyi içten yıkma klişesi yüzünden(luz’a aşık olup ailesine ve dolasılyla Belos’q karşı gelme durumu) Amphibiha: Güya ortada bir kehanet var. 3 genç kız Amphibiha’yı kurtaracak diye ama onu tamamen yöne den ve dizinin en çok önem verdiği karakter Anne’di Transformes Rescue Bots: Sanırım 2. Sezonda bir bölümde öğreniyoruz ki meğerse Burns ailesinin büyük büyük babalarına George Washintion bu adanın karlı olmalarını teklif etmiş. Tutenteins: 3000 yıllık bir mumya 21. Yüzyılda uyanıyor ve gelişen teknolojilere adapte olmaya çalışıyor ne gibi bir sorun olabilir ki? Dizinin finali bir film şeklinde yapılır. Filmde Cleo carter ve Tutenteins yanlışlıkla geçmişe gidiyor. Orada Cleo’yı Kleopatra sanıyorlar ve mecburen tahta oturuyor. Yıl 2006 bu film çekildiğinde Amphibiha 2022’de bitti Owl house 2023’de birti Transformes rescue bots 2016’da birti yanlış hatırlamıyorsam 2000’kerin başlarında bu kadar seçilmiş kişi yoktur aileyle gelen kahramanlık yoktur dedim aklıma iki örnek daha geldi Amerikan Dragon Jake Long: Ana karakter güçlerini ailesinden alıyor ve mentor’u aynı zamanda büyük babası Dany phantom: Ailei hayalet avlıyor kendiside yanlışlıkla ailesinin makinesi sayesinde hayalet güçlerine sahip oluyor Amerikan Dragon: 2003-2007 yılları arasında Dany phantom: 2003-2006 yılları arasında yayınlandı
9:58 servet yaratmanın yegane yolu ticaret(veya girişim) tir. Ticaretten ve finansal okuryazarlıktan uzak duranların servet yaratması çok zordur. Bütün zenginlerin Ticaretten Zengin olduğunu kabullendiğimiz anda, aslında adaletsizliği yaratanların bizzat kendimiz olduğunu rahatlıkla kabullenebiliriz. aksini ıspatlamak neredeyse imkansızdır. (yolsuzluk ve hırsızlık gibi metodları kullanmamak kaydıyla). insan yönünü nereye dönerse o yönde ilerleme kaydeder, yönünüz yatırım ve ticarete dönmeden servet yaratılamaz. Bizler ticaretten uzak durmayı bizzat kendimiz seçiyoruz, sonucunun da ne olacağını, bu yazıyı okuduğunuz için artık siz de biliyorsunuz.
"...(Buyuk ) Servet yaratmanin yegane yolu ,Ya GAYRIMESRU isler yada MEŞRU GORUNUMLU GAYRI MESRU ISLER YAPMAKTIR....Ornegin ;kuyumculuk bir ticari faaliyettir legal bir ticari faaliyettir..kesinlikle Buyuk servetiniz olmaz..Fakat bakir karisik ayari hileli veya gr.hileli urun satarsaniz bu sizi zengin eder..ancak TEFECILIK yaparsaniz iste O zaman BUYUK SERVETINIZ OLUR..Ornegin Turizm sektorunde konaklama/HOTELCILIK yapiyorsunuz..bu sizi buyuk servet sahibi yapmaz...Fakat ;hoteli kumarhane veya genelev olarak isletirseniz zengin olursunuz..buyuk servet icin se UYUSTURUCU/SILAH vb suç konusu isler ve buna bagli KARA PARA aklayicisi olmaniz gerekir...başka turlu buyuk servet olmazzzzz ticaret yapan en durust kisiler bile ya urun de hile yaparlar yada vergi kacirirlar..ben hem.cok zenginlerden hem de ticaret denilen hirsizliktan nefret ederim...materyalizm ve kapitalizm..AHLAKSIZLIKTIR...
Eleştirilerinize cevap kişisinden gelmiş :) Katıldığım katılmadığım çok nokta oldu . Lakin ben bunları düşünürken beni derinden üzen eleştiri videoları görürken keşke Behçet Hocamıza bu akademinin içinde haklı mücadelesine destek olabilecek yalnız olmadığına ilişkin elimizi uzatıp , şapkamızı önümüze koyacak bir video da görebilseydik . Düzen içerisinde haksızlıkların olmadığını , eğitim sistemine ilişkin sıkıntılarımızın olduğuna kim hayır diyebilir ? Peki kim konuşabilir ? Kim destek verebilir ? Gerçi Boğaziçi’nde hocalarımız yaka paça savrulurken Behçet hocamıza da bir kınama çok olmasa gerek (!) …. Eleştirmeyiniz demiyorum lakin akademinin de birbirine sahip çıkacak dinamiklerini hiç mi göremeyeceğiz , belki göremeyeceğiz . Sevgilerimle ❤
Yine de hem kurumsalda hem de akademide verimli ve üretken olanlar maalesef baskılanır ve önü kesilir. Maalesef bu su götürmez bir gerçekliktir. Akademide yükselmek için gerek puanlar toplandığı halde terfi alınmıyor. Kriterler karşılandığı halde gerekenin olmaması bu kriterlere ne gerek var diye düşündürür. O zaman o puanlar o kriterler konulmasın. Kriterler narsist olmak ve ilişkileri yönetmek olsun. Yayın falan hak getire olsun o zaman
@@SidikaTuncCandogan Durumun böyle olmadığı bir akademi veya kurumsal bir şirket maalesef yok. 30 yıl çalıştım bir sürü şirket ve akademiye yakın kurumlarda. They do not exist. Yabancı firmalarda buna,dahil. Hoşaf veya diğer bir deyişle komposto Tübitak teşviği alırken bilgisayar programı ve veya yapay zeka uygulanalarına teşvik vs yok. Rasyonellik yok ki
Hocam, aslında kim olursa olsun ister bilim insanı ister cahil bence insanlar doğal olarak duyguları gereği istemsizce kendi fikirlerini destekleyecek şeyler sunmaya Memili bu yüzden sizin gibi yapıcı eleştiri ve muhalefete ihtiyacımız varn:)
Ben insanların başarı yalanlarıyla uyutulmasına karşıyım. Hani diyorlar ya istersen çalışırsan başarılı olursun diyorlar ya! Yok öyle bir dünya! Yüzümüze gerçeklerin bazen tokat gibi inmesi gerekiyor.
Dava konusu olacak kadar detayli anlatiminiz icin tesekkur ederim :)) Ben de kitabi dun aldim ve "tez okuna!" Rafima koydum. O zaman ne yapiyuruz? Kalkiyoruz, calisiyoruz, ..... oluyoruz!;)
Bu videoyu izledikten sonra kitabı okumaya karar verdim. Açıkçası şunu merak ettim : Kitabın sonuna geldiğimde sizinle aynı görüşte mi olacağım? Şu an cevabın evet olacağını düşünüyorum. Bakalım okuduktan sonra aklımdan neler geçecek ? Bu arada videonuzu çok beğendim. Böyle çarpıcı eleştiriler yaptığınızda alt yapınızın ne kadar sağlam olduğunu fark ettim. Benim bu seviyeye gelmem için sanırım baya kitap okumam gerek :) Şu an 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Videolarınız sayesinde hayata daha geniş bir perspektiften bakmaya başladım. Kendi kişisel gelişim yolculuğumda daha da ilerilere gideceğime eminim. Sonraki videolarınızı heyecanla bekliyorum. Emeğinize sağlık.
akıl akıldan üstündür, Behçet hocayla ve kitapla ilgili yorumlarınıza katılıyorum. bir devlet üniversitesinde Prof. kadrosu almış birinin ülkede torpil olmadan hiç birşey olamaz demesi çok garip. evet torpil oluyordur ama söylediği kadar çok olduğuna inanmıyorum. insan doğası elbette kayırmalar oluyordur ama bunu genele yaymak doğru değil. kurban psikolojisi ile sürekli başarısızlıklarımız için başkalarını suçlayarak bir yere varamayız. dünyada ki her ülkede yanlışlar var bazılarında sistem daha iyi bazılarında ise daha kötü. maalesef adaletsizlikler olmuş ve olmaya devam ediyor. sorumluluğu üstlenmeden başarmamız mümkün değil. bazende şans faktörü devreye giriyor nekadar uğraşsanızda istediğinizi tam olarak gerçekleştiremiyorsunuz.47 yaşındayım ve olduğum yere çok zor geldim. maddi durumumuz eğitimime bazen yetti bazen yetmedi. ergenlikten itibaren bende Sıdıka gibi düşündüm. Olmak istediğim yere nasıl gelirim neler yapmalıyım diye hep düşündüm. ailemi hiç suçlamadım ellerinden geleni yaptılar, torpilim hiç olmadı ve bu ülke bana tüm imkanları sundu en azından ben öyle görüyorum.
18.00 için şunu söyleyebilirim. Bahsettiği noktalar kişinin tamamen elinde olmaması ile ortak bir başlıkta buluşuyor. Olumlu veya olumsuz olarak sınıflandırdığından bahsetmemiş bence. (Kitabı okumadım)
Bu objektif yanınız çok hoş.Benim merak ettiğim ve zorlandığım NETWORKsüzler olarak üniversite hayatı sonrası ne yapılmalı ? Kısıtlı bir iş hayatında olanlar o hayal ettikleri sosyal çevreye kavuşmaları gerçekten imkansız mı ?
Bu videonun izlenme ve takipçi sayısının artırmak icin yapılmıs olduğunu düşünüyorum,bu videoda bahsedilen kitabın yorumlamasını şu an Türkiye gündemini yaşamayan birinin yapmasının objektif olabileceğini sanmıyorum
Her içerik üreticisi izlenme ve takipçi sayısının artmasını hedefler, bunda yanlış bir şey göremiyorum🫶 25 sene Türkiye’de yaşamış, Türkiye’de ve yurtdışında bir çok tecrübe edinmiş biri olarak düşüncelerimi paylaşıyorum. Bir çok kişiye faydam olduğunu biliyorum, faydalı bulmayanlar da takip etmiyor zaten🫶🚀
Sıdıka hocanın yaptığı eleştiriler hem çok yerinde hem de çok seviyeli evet Türkiye’de her gün çok fazla sıkıntıyla karşı karşıyayız ama burada eleştirilen şey bence dış koşullara fazla bağlanarak kendini dramatik bir yola sürüklemenin verebileceği zarar. Ben bu kadar seviyeli bir eleştiri dinlediğim için çok memnun oldum siz de düşüncenizi Sıdıka hocayı tabiri caizse “prim yapmak” ile itham etmeden dile getirebilirsiniz
Çok doğru ve yerinde tespitler yapmışsınız. Sanırım insanların duymak istedikleri şeyleri söylediği için bu kadar takip edilen bir kişi.'Fakir edebiyatı' %80i fakir bir toplumda iş yapar.
Kaybedeceksek de 'Savaştık ve kaybettik.' diyelim. Yaşlandığımızda geriye baktığımızda, yapmadıklarımızdan pişman olmaktansa, denemiş olmayı tercih ederiz. Evet, birçoğumuz zengin değiliz, ülke şartları da çok iyi değil; belki elimizde pek çok bahane var. Ama oturup sürekli bunları mı suçlayalım ? Gerçekten çalışmaktan başka çaremiz mi var ? Atatürk , Aziz Sancar vs çok iyi şartlardan mı geldiler ? (Çok pis gaza geldimmm :D )
Ha bu arada sayın hocam bence Behçet Hoca kendi kesminin anlayacağı şekilde bir kitap da yazmış olabilir hani edebiyatta postmodern romancılık varya oturup gerekli bilgiye sahip değilsen anlayamıyorsun Burada da sizin anlattığınıza göre (kitabı okumadım :) Behçet Hoca bize videoda seslendiği bir şekilde seslenmiş görünüyor Kariyerinizde başarılar
Etrafımızda gereğinden fazla negatif insan ve olay var. Birde negatif bir bir kitap eklemeye gerek yok. Pozitif kişisel gelişim kitapları okumak daha faydalı olacaktır.
Dışarıdaki imkansızlıklar imkansızlık değildir.İçerideki imkansızlık, kaybedilmiş güç imkansızlıktır.insana kendini yetersiz hissettiren bir çevre, kişilik yapısı başarı ve başarısızlık korkusu bu uzar gider hep derim istek ve harekete geçme gücü olsa herkes herşeyi başarabilir dediğim gibi bu secenekler bazen kişinin en büyük yoksulluğu olabilir yoksa her insan herseyi başarabilir.onemli olan bunun farkında olabilmektedir.zamanin da cok başarılı olup basarızligi son on yıldır deneyimlemis bir insan olarak söylüyorum bunları.evlendikten sonra değişen manipulatif bir cevre kirilgan bir yapi on yılın sonunda farkindalikla tekrar birşeyler yapabilme isteğini oluşturarak harekete geçme insanız bu hayatta her sey olabiliyor.
Öncelikle kıymetli eleştirileriniz için çok teşekkürler... Bence bu tür tartışmalar çok anlamlı ve önemli. Bu nedenle ben de hızlıca bir kaç konuda fikrimi söylemek isterim.
Hasan abi belki de çok daha veirmli çalışabilirdi, ya da aynı şey benim için de geçerli. Ama burada akıllardan çıkan asıl unsur şu, bu verimli çalışma, doğru kaynaklara ulaşma meselesi de aslında aileden gelen bir vizyon meselesi. Kimi çocuklar için bilgisayar mühendisliği hayali bile kurulamaz vaziyette onlar için ne yazık ki ana yol internet cafede temizlik yapmaktan başlıyor. Evet biliyorum bugünden bakınca ya da yeterince vizyona sahip olup kimi olayları değerlendirince "nasıl akıl edemez ya" bile diyebiliyoruz. Ama inanın bazı seviyelerde bu hayaller maalesef oluşamıyor. İşte zaten bir noktada kitaptaki asıl eleştirilerden biri de tam olarak buna. Tüm bunlar sosyo ekonomik düzeyle ve olanaklarla bağlantılı ama bizler bunu unutmuş durumdayız ve Hasan'ı yeterince verimlilikle çalışmamakla yargılayabiliyoruz. Oysa istisnalar hariç herkes Hasan'ın durumunda aynı şeyleri yapacaktı..
Zeka, yetenek ve zengilkle ilgil normal dağılıma ilişkin olarak ise aslında orada anlatmak istediğim tam olarka bu. Bu çok kompleks bir ilişki ve bu ilişkide bize anlatılmayan şans, güzellik vb. hepsi var (ki kitapta bunlardan da bahsediyorum). Ama bize anlatılan hikaye hep çok çalışmak, kitapta da tam olarak bunu göstermeye çalıştım, buradaki eleştirel noktadan tam emin olamadım ama. Aslında aynı şeyi farklı şekilde söylüyormuşuz gibi geldi bana : )
Piff deneyi kısmına gelirske, öncelikle örneklem sayısı eleştirisi pek makul değil, bir deneysel tasarım için gayet yeterli. Zaten sayı ile sonuçların genellebilirliği arasında deneyler bazında konuşursak normalde düşündüğümüz kadar da bir güç yok. Bu deneyin dışında aslında elimizde başka deneylerde var, ve bunlarda da paranın aslınd ainsanlar nasıl bencilleştirdiğine işaret eden sonuçlar var. Eşbette sadece bunlara bakarak direkt bir sonuca varamayız ama sosyal bilimlerin ana sıkıntısı da bu, bu sefer hiçbir şey konuşalamaz hale geliyor. Bunun yerine şu yol daha makul, paranın insanları bencilleştirmediğine ilişkin sonuçları bulup belki yol alınabilirdi. Ancak bildiğim kadarıyla böyle bir çalışma yok..Uçlara bakma kısmı ise aslında bilim felsefesi kısmına daha çok girecek bir konu ama benim görüşüm uçlara bakarak ilerlemenin oldukça sıkıntılı olması. Uçların bilimsel katkısı daha çok moderatör ve mediator aracılar vasıtasyıla belki teorinin nee zaman ve nasıl çalışıtığının keşfinde makul olailbir ama bunun dışında uçlarla uğraşarak geneli anlamak pek mümkün değil gibi ve uçlardan elde edilecek bilgi de pek veirmli değil. En güzel örneği bence tıptır ve belli bir hata payı ile çalışır. Kimi zaman ne yazık ki çoğu insanı öldürmeyen gripten bile insanlar vefat edebilir ancak bu uç örnekler her ne kadar oldukça üzücü olsa da tıp için buraya harcanak zaman ve kaynakla elde edilecek bilgi , genellebilir bilgiler ile kıyaslandığında ne yazık ki verimsiz bir yönelime yol açacak ve aslında çok aha fazla insanın zararına olacaktır.
Ahlaksızlık, şans, network kelimelerinin bir arada geçmesi... Burada ki amaç ise bunların eş değer tutulması vb. değildi , hep kitapta belirttiğim üzere bunlar bize anlatılmayanlardı. Ben hayatım boyunca (belki kendi kısıtlı çevremden de kaynaklanabilir) başarı için şansın, networkün ve kimi duurmlarda gereksiz özgüvenin çok etkili olduğunu duymadım bana herkes çok çalışmaktan bahsetti. Dolayıısyla kitaptaki amaç zaten bunların da etkili olduğunu anlatmaktı.
Üniversiteye giren Sıdıka hocamın %1'e neden girmeyeyim diye düşünmesi yerine benim yapmak istediğim, ortada büyük bir yalan hikayesi ollduğu. Genç Sıdıka hocamın elbette girme noktasında motive olmasına hiçbir itirazım yok ama giremez ise de kendini suçlamasına gerek yok. Şu anda bir çok Sıdıka hocamızın boş yere kendilerini suçladığını düşünüyorum, işte zaten bir noktada bunun önüne geçmek amacım : ).
Drama kısmı, bence argümanın ana kısıtı "ailenin olanakları 18 yaşına kadar belki etki edebilir" noktası diye düşünüyorum. Zaten bir insanın nöron gelişiminin büyük bir çoğunluğu bu yaşlar itibari ile tamalanıyor. Daha da önemlisi vizyonun büyük bir kısmı zaten oluşuyor. Elbette bunlar herşey bitirecek bir unsur değil ama önemli bir kayıp. Bu arada iligli kısımda ya da kitabın hiçbir yerinde aile ya da çevre suçlaması aslında bulunmuyor. Sadece kabulleniş ve bunlar üzerinden kendinizi suçlamamanız gerektiği anlatılıyor ve bu şartlar işçierisnde mücadele etmenin önemi vurgulanıyor. Yoksa siz aileniz suçlarsanız o da ailesini suçlar böyle böyle bin yıl önceisne kadar gideriz : ).
Yılmaz Erdoğan kısmında tek etken o kısım diye anlatılmadı aslında, hatta bunu vurguladım diye hatırlıyorum (şimdi baktım evet vurgulamışım :)) Ama inanın bana o gün o şans yüzüne gülmese bugün bambaşk bir Yılmaz Erdoğan görme olasılığımız mevcuttu : )
Esneklik kısmı, bu noktada ben esneklik değil adaletsizliğe boyun eğmek olarak bakıyorum : ). Neden hakkım yenirken hepsinden vazgeçeyim ki, bunu kabullenmek bana doğru gelmiyor. Belki bu biraz kişilik meselesi ve hatalı olabilir.
Çamur kısmında da şimidlik yorum yapmadan geçeyim diyorum yoksa çok güzel örnekler var aslında : ))
Bu arada tüm kitabı anlatmışsınız dava açacağım : P jdklsfjds şaka bir yana tüm eleştiriler çok değerli benim için, böylece ben de kendimi geliştirebiliyor eksikliklerimi görüyor ve farklı bakış açılarını da öğrenmiş oluyorum.
🫶 Detaylı cevabınız için çok teşekkürler Behçet Hocam. Umarım kitap da, videolarınız da, bu video da, bu yorum da faydalanacak kişilere ulaşır🚀
Değerli hocalarım , böyle ayak üstü tartışmaları kabul etmiyoruz bence en kısa sürede ortak bir yayın yapmanız gerek. Şöyle karşı karşıya gelin ki biz de çekirdeklerimizi alıp çitlerken fikirlenirizden faydalanalım ;))
@ önce prof olmam lazım, onun da olacağı kesin değil olsa da daha çok var😂
Hocamızın analizleri detaylandırmadan kolaylığa kaçması,
Aynı şekilde bu bulguları chatgpt zınpırtısına vermek aynı kolaylığın daha da kolayına kaçmak.
Akademik kariyer sürdüren birinin en son başvuracağı yer burası olmalı tam bir bilgi çöplüğü, sizin istediğiniz şeylere en yakın bulguları sunmakta. Düşüncesel bir şey değil sadece verileri google'den kat kat hızlı eşleştirebiliyor, pazarlandığı şekle aldanmamak lazım çünkü çıktılar zaten bir düşten çıkma bunları derlemesi yeterli
Hem Behçet hocamı hemde Sıdıka hanımı çok iyi anlıyorum. İkiside kendi açılarından haklılar. Bende benzer yollardan geçen birisi olarak fikrim şu: Hayat doğuştan adil olarak başlamıyor. Dolayısı ile dezavantajlı olanlar çok daha mücadele etmeli. Önce insan kendini tanımalı, ve ilgisi doğrultusunda çok çalışarak, akıllı çalışarak, fırsatları ve önüne gelen şansları değerlendirerek hareket ederse başarılı olması çok muhtemel. Ayrıca network ve iyi insan ilişkilerine sahip olmak katalizör görevi görür, başarıyı çok kolaylaştırır. Birde beni rahatsız eden şu; başarılı olmak çok yanlış anlaşılıyor. Genelde makam sahibi olmak ve maddi kazanç olarak anlaşılıyor, bu çok problemli bir bakış açısı. Bence en basit tarifi şu olmalı; Hayatta mutlu isen başarılı, mutsuz işin başarısızsın. Saygılar ❤❤❤
"Seviyeli eleştiri nasıl yapılır?" sorusuna cevap verirken örnek olarak gösterilebilecek türden bir video olmuş.
🫶🚀
Selamlar, güzel bir perspektif ile kitabı yorumlamışsınız teşekkür ederim öncelikle bunun için. Hem sizi hem Behçet Hoca'yı uzun süredir takip ediyorum ve içeriklerinizden oldukça faydalanıyorum.
Kitaba gelecek olursak bence bu kitap özellikle başarısız olduğunda kendini suçlayan insanlar için çok uygun bir kitap, başarısız olmanın da hayatın bir parçası olduğunu anlamak önemli çünkü. Tabii ki "nasıl olsa başarısız olacağım" rehavetine kapılmak da doğru değil ki Behçet Hoca bunu kitabın sonunda düzgün bir şekilde açıklıyor. Kitabın ilk %80'lik kısmını okuyan birisi kitabı bırakırsa kitabın ana fikri gitmiş oluyor bu nedenle size katılıyorum kötümserliklerin arasına ara sıra kitabın sonunda yazılanlar eklenebilirdi.
Bunun dışında sadece maddi zenginlik değil kültürel zenginlik de aileden geçiyor, genelde zengin aileler kültürel açıdan da zengin oluyor, bu da başarılarını katmerliyor. "Doğru çalışmak" konusu da bununla ilişkili. Ben mesela ilkokuldayken liseyi yabancı dilde eğitim veren bir lisede veren bir kurumda alma fikrini bile bilmiyordum. Aynı şekilde lisedeyken "üniversiteyi yurt dışında okumak" diye bir kavramdan daha haberdar değildim. Tüm bunlar birer kültürel sermaye sorunu.
"Şans" konusu da es geçemeyeceğimiz bir konu. Tabii ki çok çalışarak şansımızı artırabiliriz ama birinin doğuştan elde ettiği networking, maddi, kültürel sermaye şansını benim elde etme ihtimalim için bile çok çalışmam gerekiyor, eleştirilerden birisi de buraya. Bu insanların "başarı"larını nasıl özgüvenle yaptıklarını anlatması bana çok inandırıcı ve ilham verici gelmiyor.
Benim de yorumlarım bu şekilde. Tekrar teşekkürler video için.
🫶🙏
Behçet hocamızı takip ediyorum ve youtubedaki çoğu videosunu da izlemişimdir. Kendisinin haklı olduğu konular var fakat son zamanlarda öyle popüler oldu ki, artık herkes tapıyor adama. İlah gibi her söylediği doğrudur Behçet hocam diyosa haklıdır vs. Böyle bir ortamda şu videoyu çekebilmek ve objektif bir eleştiri sunabilmek... sizi tebrik ediyorum! Ve söylediklerinize de katılıyorum.
Kimse ilah değil, doğrusu yanlışı var. Güzel yorumun için çok teşekkürler Hatice🚀🫶
Bu yoruma benzer bir şey yazacaktım söylediklerinize katılıyorum teşekkürler.
Aynen tam düşüncelerime tercüman olmuşsunuz.. Ben kendisinin kanalı 10 binli sayılardayken arada bakıyordum istatistiki şeyler paylaşan, akademik dünyadan yakınan birisiydi.. Yani fena değil falan denilen içerikleri varken.. Abii bu adam hangi ara milyona yakın kitleye ulaştı böyle her programa katılır oldu gerçekten anlamış değilim.. bizim ülke dinamikleri çok garip yaa :))
@@serkansonmez6021 hangi ara =4 yıl ?
Tecrübesizlik ve vizyon eksikliği dediğiniz şey, tam olarak kültürel sermaye ile ilgili. Kültürel sermaye de ekonomik sermaye ile bağlantılı. Bu noktada ekonomik sorunlar bir şekilde sizi geriye atıyor.
Aranılan vizyon UA-cam’da ücretsiz🫶🚀
@SidikaTuncCandogan takip ediyorum zaten. Eğitim alanında Behçet hocanın ileri sürdüğü şeyleri ileri süren ve araştıran bunun üzerine teori oluşturan bir sosyolog var. Size önermek isterim. Pierre Bourdieu varisler kitabı bu tezi gösteriyor. Buna göre kavram setleri de geliştirmiş durumda. Ayrıca ben de okuma yazma bilmeyen ebeveynlerden gelmiş, yoksulluk ve kız çocuğu olmamdan dolayı eğitimden koparılmış ve yıllar sonra eğitime başlamış biri olarak Behçet hocaya bazı noktalarda katılıyorum. Şuan doktora seviyesinde eğitim alıyorum ama bunun acısını çok çektim. O yüzden bazı şeyleri düşünmek bile bazı ortamlarda imkansızdır. Hem kendi deneyimlerim hem de eğitim sosyolojisi üzerine çalıştığım için bunu görebiliyorum.
@@SidikaTuncCandogan bu konuda seviyeli bir şekilde de tartışabilirim. Behçet hocanın ortaya attığı şey ve sizin ileri sürdüğünüz şey üzerine sosyolojide tartışmalar var. Sizi severek takip ediyorum. Ancak keşke sizin bahsettiğiniz gibi olsaydı dünya.
Yorumunuza bende katılıyorum. Behçet Hocanın tespitlerinin de doğru olduğunu düşünüyorum. Zenginliğin yalnızca kişisel çabalarla elde edilemiyeceğini düşünüyorum.
Bir bilim insanı olarak chat gbtye sordumlardan gelen o akademik eleştiri havası shsfsfs kitabı okudum, videoyu izledim, kitabın çoğu kısmına, videonuzun çok az kısmına katılıyorum, bir bilim insanı olarak (!) gözlem yeteneği, gerçekleri algılama ve okuduğunu anlama konusunda kendinizi geliştirmeniz gerektiğini düşünüyorum.
Umarım Türkiye’de akademide yaşadığınız problemleri bir an önce aşarsınız🙏
Tebrikler hocam. Objektif bir gözle çok doğru bir üslupla ve detaylıca açıklayarak anlattınız tüm eleştirileri.
🫶🚀
Sevgili Sıdıka, bu şekilde önemseyip bilimsel ifadelerle eleştirileriniz çok kıymetli. Behçet hocayı uzun zamandır takip ediyorum ve gençlerle kurduğu bağı, bir şeylerin değişmesi gerektiğini söylemesini takdir ediyorum. Kitabı maalesef almak istememe rağmen ertelemiştim. İlk fırsatta alıp okuyup kendi kararımı verip tavsiyede bulunacağım😊
Gün sonunda herkes bilinçaltındaki bilgilerle dünyasını şekillendiriyor hatta dünyası da ona göre şekil alıyor. Herkes kendi kabı ölçüsünde değerlendiriyor dünyayı.
Behçet hocamı uzun zamandır bilirim. Memleketlimdir (Kadirli'den selam olsun, yorumunu gördüm aşağıda) kitabı henüz okumadım. Videolarında savunduğu görüşler ve sizin kitaptan aktardıklarınıza bakarak %90 oranında Sıdıka hocam sizin fikirleriniz bana daha doğru ve motive edici geliyor. Bir tek "başarısızlık durumunun dert edilmemesi" anlamında behçet hocamın görüşü motive edici olabilir. Bunu da başarı elde eden insanlara kötülük atfetmeden aktarması daha yapıcı bir bakış açısı olurdu düşüncesindeyim.
Videoyu izlerken bu kadar cesur ve açık bir şekilde fikrinizi altarmanız (sanırım kendim henüz yapamadığımdan) çok özgüvenli bir davranış gibi geldi. Aynı zamanda saygı çerçevesinde bir yorum olduğundan şahsen beğendim.
Behçet hocamın yorumunda aynı saygı seviyesinde cevap vermesi de ayrı bir güzellik olmuş.
Sizler bu toplumun çok değerli üyelerisiniz. Biz de sizlerden öğrenerek sürekli kendimizi geliştiriyoruz. İyi ki varsınız, iyi ki bu şekilde kendinizi açığa vuruyorsunuz. İyi ki varsınız...
Güzel gözlemleriniz ve yorumunuz için teşekkürler 🫶☺️
Behçet Hoca’nın sınava hazırlanma süreci hakkında görüşüm, bunun kurban psikolojisi olmadığı yönünde. Öncelikle, daha kötü şartlardan gelen kişilerin üniversite sınavlarında başarılı olabildiğine katılıyorum. Örnek olarak kuzenim. Ben 9 yaşındayken ODTÜ Matematik Öğretmenliğini kazandığı anı hala hatırlıyorum. Ancak burada şu soruyu sormalıyız: Kaç tane çocuk böyle bir başarı gösterebiliyor? Bu çocukların sayısı genele vurulduğunda oldukça az.
Ben burada bir orta sınıf benzetmesi yapmak istiyorum. Eğer çocuklar orta sınıf ailelerdeki gibi bir eğitim, ilgi ve çevreye maruz kalsalardı, öğrenciler arasındaki başarı ölçütleri günümüzde bu kadar orantısız olmazdı. Genele vurulduğunda öğrencilerin başarı oranları belirgin şekilde artabilirdi.
🤷🏽♀️
Merhaba Sıdıka Hocam, kitabı dün bitiren ve bugün de sizin videonuza denk gelen birisi olarak yazıyorum. Eleştirileriniz çok değerli. Ancak biraz Behçet Hoca'nın yazdığı context içerisinde yorum yapmadığınızı düşünüyorum. Hasan Gökçe'nin olayını anlatırken kişi cafede çalışıp bilgisayar müh olmayı düşünmüyordu. Bilgisayarlara daha yakın olmak adına hayatta her yolu deniyordu. Klişe olan "İstersen, çalışırsan yaparsın" yorumuna bir eleştiri idi. Kitabı okumayanlar anlatımınızdan yanlış etkilenebilir. İstatistik kısmında verilen grafiklere dair yorumlarınıza katılıyorum. Daha güzel grafikler verilebilirdi. Ancak bu da yazarın bu kitabı hiç istatistik bilmeyen, hiç yorum yapamayanlara göre yazdığını düşündürdü. Zeka ile gelir korelasyonu evet doğru değil ama yine bilinen bir klişe olduğu için eleştirisini buradan yaptığını düşünüyorum. Diğer nokta monopoly deneyi ile ilgili. Sizden chatgpt'yi "en doğrusu" olarak kabul edip çalışmanın sınırlılıklarını sormak yerine deneyin orijinaline gidip okumanızı beklerdim. Videonuzda Chatgpt'yi bu şekilde kullanmanız izleyiciler tarafından en doğrusunun bu olduğunu düşündürebilir. Katılımcı sayısının azlığı sanırım bütün sosyal psikoloji deneylerinin en büyük sınırlılığı ama bu onların bilimsel açıdan yanlış olduğunu göstermiyor. Son olarak, benim de kitabı okurken kapıldığım en büyük duygu ee fakirsek ölelim mi oldu 😀 o nedenle 18 yaşındaki birine önerir miyim noktasında ben de soru işaretlerine sahibim. Bu kadar karamsarlık bazı insanlarda "o zaman okusam ne olacak?" gibi yanlış düşüncelere yol açabilir. Açıktan 3 üni okuması vs klasik üni öğrencisi düşüncesi. Bütün tuşlara aynı anda basma düşüncesi. Burada sizin 3 üni okumayıp sosyalleşseydiniz eleştirilerinizi biraz kolaycı buldum. Vizyon sahibi olsaydın ya da böyle bir mentora ulaşabilseydin kısmı sanırım hikayeyi daha doğru tamamlardı. Ama bu da maalesef Anadolu gerçeğiyle eşleşiyor. Toplumun büyük çoğunluğunun tercih listesi ya da hayattaki amaçları rehber hocaları, dershanedeki rehber hocaların vizyonundan ibaret oluyor. Sonuç olarak, eleştirel okuma anlamında çok güzel bir video oldu. Emekleriniz için teşekkür ediyorum. 😀
🤷🏽♀️
@@SidikaTuncCandogan Bu anlamlı eleştirilere sadece bir emoji koyarak geçmeniz biraz trajikomik geldi
@ 🤷🏽♀️
Bilgisayarlara yakın olmaya çalışarak bilgisayar mühendisi olunmaz olunamaz. Bunun kişisel sebepleri ne olursa olsun imkanlar dahilinde hayat bize bir alana ya da birseye yakın olmaya calistigimiz icin ödüllendirmez. Gerektiği gayreti gerektiği yerde ve şekilde yapmamız gerekiyor.
Tebrik ederim. Doğru ve yapıcı eleştirilerle, iyi noktalarında hakkını veren çok değerli bir video olmuş. Video olsun diye değil dolu dolu doğru bir içerik üretmişsiniz. Elinize, emeğinize sağlık ve kitabı yazıp bu videonun konusu haline gelen Behçet Hocanın da eline, emeğine sağlık.
🚀🫶
Daha olumlu şeyler okumak isteme konusuna kesinlikle katılıyorum. Açıkçası kitap beni tam bu sebepten itti ve okumadım diyebilirim. Kitabı okuduğumda "evet doğru, peki şimdi ne yapılacağım?" sorusuna pozitif bir cevap verebileceğimi düşünmüyorum.
Ancak büyüdüğümüz evin, cinsiyetimizin, engel durumumuzun bize ne kadar etkilediğini görmezden gelemeyiz. Ben burada uzun uzadıya anlatmak yerine Bourdieu ve Passeron'un çalışmalarından derleme "Varisler Öğrenciler Kültür" kitabı, sermaye ve habitusu kavramlarını bilmenin önemli olduğuna inanıyorum. (Şimdi hiç güzel açıklayamayacağım ama duramıyorum da. Mesela network dediğimiz şey aslında sosyal sermayemiz. Diyelim ki bir ülkede azınlık bir gruba mensupsunuz. Devletin mülakat ile alım yaptığı kadrolara yerleşme isteyen abileriniz/ablalarınız kabul almıyor. Bu size gelecekte devlette iyi bir kadroya sahip olamayacağınızı düşündürtüyor. En basitinden rol modeliniz yok. Sonraki dönemlerde bu alanlarda kadrolaşmış kimileri belli çocukları o kadroya alacaklar.)
Ve son olarak ben çalışmanın elimizde olan tek şey olduğuna gönülden inanıyorum. Geri kalan hiçbir şey elimizde değil. Bu yüzden çalışmaktan keyif almaya çabalıyorum. Çalışmanın benim için anlam ve önemini kendime her gün hatırlatıyorum. Carol dweck'in süreç odaklı insanlarından olmaya çalışıyorum yani. Yoksa hayat bir yumak hayal kırıklığı...
Her ikiniz içinde teşekkür ederim @AkademikLink kitabı okudum keyif aldım ek olarak sizinde videonuza denk geldim. Eleştiriye açık olmak çok hoş üsluba dikkat ederek güzel bir örnek oldu. Herkesin hikayesi farklı herkesin bakış açısıda farklı. Farklılıklarımızla bu dünyayı güzelleştiriyoruz. İç karartmakla alakalı bir durumum olmadı ülkenin ve dünyanın genel adaletsizliğini bildiğim için farklı tonda biraz daha gerçekçi hayal satmayan! kitap okuduğum için ekstra mutlu oldum. Tabi ki sizin dediğiniz gibi nonpositive insanları bizleri hepimizi aşağı çekebilir ama gerçekleride bilip ona binaen hayattaki beklentimizi gözden geçirmeliyiz. Yer yer videolarınıza denk geliyordum. Hitabetiniz ve yaklaşımınız içinde teşekkür ederim. Emeğinize sağlık. 😇
🚀🫶
Çok naif bir şekilde güzel bir eleştiri videosu olmuş. Başarılar.
Hasan Gökçe’nin internet kafede çalışmak dışında bir seçeneği acaba var mıydı? İnternet kafede çalışması bence de hedefine hizmet etmiyor, ama ona sunulan hayat bu olabilir mi? Hasan Gökçe’nin ailesinin eğitim durumu, onu yönlendirmeye acaba yeterli miydi? Küçücük yaşında, fakir bir muhitte gittiği okulda, kendisi gibi fakir çocuklarla çevresinden ne kadar gelişim sağlayabildi? Öğretmenleri acaba onunla ne kadar ilgilenebildi? Bunlar tabii ki varsayım; belki daha iyi bir çevrede büyümüş ve farklı sebeplerden bu şekilde olmuş olabilir. Ama ben, bu karakterin hayallerine ulaşamamasının sebebini ailesi, çevresi, okulu ve ailesinden süregelen eğitimsizlik ve fakirlik olduğunu düşünüyorum.
İnsan seçeneklerini kendi yaratabilir. Internet kafe yerine sanayide çalışıp daha çok para kazanabilir, kazandığı paranın bir kısmını hayali için kullanabilirdi.
Hocam, bu karakter Z kuşağı değil galiba ama Z kuşağı olsa sanayide çalışmazdı bence. Kurban psikolojisi üzerine daha çok araştırma yapacağım çünkü çevremde bunu çok görmeye başladım. Z kuşağı olarak suçu başkasına atma eğilimimizin arttığını düşünüyorum. Bence kötü bir döneme denk geldik ama denk geldiğimiz zorluklara rağmen sürüne sürüne de olsa başarıya ulaşmanın mümkün olduğuna inanıyorum.
Girişimlerden örnek verirsek, mesela 10 girişimden 9’u batıyor. Girişimciler şikayet edip bıraksa, bir sonraki girişimleri başarılı olmayacak. Üstelik girişimlerin başarısız olması büyük oranda girişimcinin hatasından kaynaklanmıyor, bir sürü etken var, mücadeleye devam etmek gerekiyor.
@@canklnc.xyz7 "surune surune" kismi icin yorumum: ua-cam.com/video/CATcyzZ50OI/v-deo.htmlsi=HupHXLA7BEPv8jBi
@@SidikaTuncCandogan Teşekkür ederim hocam. Tekrar izleyeceğim. ✨🙏🏻
@@SidikaTuncCandoganFarkındalık oluştursa da insanların, önlerine çıkan her fırsatı değerlendirememesinin, kişisel gelişimin dışında başkaca önemli sebeplerinin de olabileceğini bilmek gerekir. Hayat, her zaman insanların önüne altın tepsilerde sunulmuyor; sunulsa bile bu tepsiler tutulmadan buz gibi dağılabiliyor. Tepside sunulan imkanları bazı insanlar hep kendisi için kullanmak istemeyebiliyorda. Bu çok girift bir konu. Tekdüze bir tarifle, zeka yada girişimci becerilerle ispatlanabilecek bir durum değil.
Günaydın lar güne sizinle başladık analizleriniz değerli Behçet hocayı yakından takip ediyoruz bir mücadele veriyor kendisi onada teşekkür ederim
Sıdıka🫶Behçet hoca 🚀🚀
Bu videoyu eleştirel düşünme nedir ve nasıl yapılır başlığı altında da yayınlayabilirdiniz :) Video boyunca yaptığınız eleştirilere daha doğrusu o eleştirileri yaparken sesli düşünüyormuşçasına sorgulamanıza bayıldımm. Kitabı tarafsız bir şekilde ele almanız da çok hoşuma gitti
Ne güzel bir yerden bakmışssınız🫶 güzel yorumunuz için teşekkürler 🙏🚀
Sıdıka hocam, sizi bir kaç ay önce fark ettim ve takip ediyorum, Doç Osman,ı 2 yıldır. Her ikinizde değerli buluyorum. Behçet hoca boş hayaller kurmak yerine ülkenin gerçeklerini anlatıp,onları düzeltmek için " Yel değirmenleri" ile savaşıyor. Her kitap eleştirilir ancak keşke hocayı daha fazla araştırsaydınız.
Behçet hocayı sizden daha uzun senedir takip ediyormuşum😅
Dürüst yaklaşmak hayatta e doğru şey olduğunu bahsettiği için Behçet hocaya teşekkür ederim
Aslında senin hayata bakış açın hep optimist, bence bu yüzden etrafta dönen kirli şeyleri göremiyorsun. Ali abdaal gibi sürekli klişe, genel bilgiler paylaşan ve her yıl da çoğu içeriğini biraz değiştirerek yeniden çeken birini anlatırken, muhtemelen iyimser ve yüzeyselliğinden pek eleştirdiğini göremedim, (En azından bu videodaki gibi küçük resimde bile düşüncelerini belli edecek kadar görmedim).
Bu durumun dost acı söylerdeki duruma çok benziyor, sen iyi şeyler duymaya meyillisin ama etrafta dönen kirli şeyleri görmek de gerekli.
Behçet Hocanın asıl anlatmak istediği nokta şu, sen elinden geleni yapsan da, gerçekten gerektiği kadar çabalasan da bazen olmaz. Liyakatsizlik diz boyu. Ben yıllarca çalıştığım işyerinde öz saygım gereği işimi hep tam yaptım. Ancak sürekli çene yapan, yalakalık yapan (patronun arkasından sövse de karşısında sürekli yalayan) adam daha az çalışarak daha çok övgü aldı. Bir gün öfkelenip hakkımı aramak için dobraca konuştuğumda da, sen böyle değildin adın gibi "mazlum" bi insandın dediler. Mazlum'un kelime anlamını anlatmaya gerek yok bence. Ve ben o günden sonra hiç bir zaman kendimi ezdirmedim ve eskiden herkes tarafından sevilen biriyken hakkımı yedirmedikçe çıkıntı gibi görünmeye başladım. Tek yaptığım haksızlığa karşı gelmekti ve topumdan dışlandım.
Bunlar hayatın gerçekleri ve bu kitap da gerçekten işini hakkıyla yapan insanların aslında kendilerinin yetersizliğini düşünerek depresyona girmesinin yanlış olduğunu, bazen elinden geleni yapsan da, çevresel durumlardan dolayı olamayabileceğini anlatıyor. Aslında adam gençlere çok büyük bir iyilik yapıyor.
Ali abdaal gelecek olursak😅 o tamamiyle bir youtuber kafasiyla içeriklerini üretiyor, eğitimler hazırlıyor ve kitaplar yazıyor. UA-cam ve çevresinde yaptığı yan ürünler onun şirketi. Şirketler ne yapar, kâra odaklanır, yani tüketicilerin canını sıkacak şeyleri söylemezler, dogru bile olsa. Behçet bey youtube'u bir silah olarak kullanıyor. Çünkü o normalde sıradan biri, senin benim gibi. Sosyal medya sıradan insanların da milyonlara ulaşmasına imkan sağlıyor artık (senin gibi). O da bunu kullanarak kendi doğru bildiğini anlatıyor ve egosunu tatmin ediyor. Onu mutlu eden şey bu, para değil.
Kitapta anlatılanları daha önce deneyimleyerek kendi kendime öğrenmiş biri olarak herkeselin okuması gereken bir kitap.
🤷🏽♀️
İğneleyici eleştirilerle “sen sıradansın” tarzında söylemler pek doğru değil gibi. Sıradan olmaktan kastın ne mesela? Sıradan insan ben yurtdışındayım kazandığıma bakarım diyebilir çoğunlukla. Ama Sıdıka hocamın bize bizim gibi gençlere ufuk açıcı şeyler anlatması gayet güzel ve yararlı bir davranış.
@@gncsamet Onu hiç kastetmedim aslında. Sıdıka hocamı geçen yıl gördüm daha bin bile izlenmiyorken ve takip ettim. Çünkü entelektüel insanları dinlemeyi seviyorum bana değer katıyorlar.
Orada sıradandan kastım şahsına değil, hepimiz sıradanız zaten kendisi de dahil. Orada kastetmek istediğim eskiden medyayı büyük şirketler, belirli kişiler yönettiği için sadece onların istedikleri isimleri halk izleyebiliyordu. Şimdiyse büyük medya şirketlerinin yayınlarına gerek kalmadı, herkes birşeyler üretebilir ve büyük bir kitleye ulaşabilir.
Ben onu yazarken, "sen sıradan bi insansın sıdıka" gibi bi imada bulunmadım aksine kendisi oldukça iyi bir kitleye hitap ediyor ona vurgu yapmak istemiştim.
Yoksa dediğim gibi paylaştığı videolardan ilgi alanıma yakın olanları keyifle dinliyorum. (Sandviçi kapattım hocam😅)
Son dönemlerde bana müthiş ışık tutuyorsun Sıdıka hocam, Behçet hoca da öyle, ikinize de teşekkür ederim.
Düşünme biçiminiz harika, sorgulayan bir zihin yapısının bize sunduklarını dinlemek muazzam. Bize yansıyan kısmı bile böyle büyüleyici ise o kafanın içinde daha neler neler oluyor kim bilir? İyi ki keşfetmişim sizi. ❤️ Her videonuz çok değerli. 🌸
Ne güzel bir yorum, çok teşekkürler Gamze🫶🚀
Sıdıka Hanım, videonuzun içeriği ve özellikle de üslubunuz takdire şayan. Bu videonuzun gerek orta öğretimde gerekse yüksek öğretimde bir ders olarak okutulmasını dilerim, isterim. Bu video bir "master class" videosu olarak tanımlamak asla abartı olmaz. Eğitiminizi, birikiminizi, görgünüzü ve üslubunuzu çok güzel bir şekilde yansıtmışsınız. Yolunuzun ve başarılarınızın her daim açık olmasını dilerim.
🚀🫶
Ülkemizde sizin de dediğiniz gibi eleştiri kültürü maalesef yok, nokta nokta detay detay eleştirileriniz bir harika, belki bir gün sizin de kitabınızı okumak nasip olur 😊, selamlar 🙋
Duygulandıran yorum için teşekkürler 🥲🫶🚀
Sıdıka Hanım, istatistik öğrencisiyim videoda istatistikle alakalı şeylerin geçmesi çok hoşuma gitti. Aşırı zevk aldım. Yorumlarınızın çoğuna katılıyorum. Böyle videoların devamını izlemeyi çok isterim❤
🫶🚀
Hocam "Video çok uzadı "demeseydiniz 28 dk sizi dinlediğimi bilmiyor olacaktım.Sürükleyici ve yalın bir üsluplu anatımınız bir yana, ifade kabiliyetinizin çok üst seviyede olduğunu düşünüyorum .Çok gerekli yerlerde doğru tespitler yaptınız (ne eksik ne fazla).Teşekkür ediyorum hayırlı günler diliyorum
🚀🫶
Buna ben de katılıyorum
sen 28 dk demeseydin bende bilmeyecektim :D
Sıdıka hocam merhaba nasılsınız? Öncelikle video icin teşekkür ederim. Hayatta bazi şeylere farkli perspektiflerden bakmamıza yardımcı olduğunuz için cok sağ olun ama benim dikkatimi yorumlar daha cok çekti. Maalesef çoğunu okurken üzüldüm. Ben 37 yaşında hayata gec kalmış ama mini mini adimlarla da olsa birşeyler yapmaya, üniversite okumaya çalışan anneyim. Behçet hocanin da sizin de fikirleriniz cok kıymetli. Ben iki kızıma da hayatta mutlak doğru olmadığını, hayatın neresinde dururlar neresinden bakarlarsa doğrunun kendilerince o olduğunu her firsatta söylüyorum. Bu yüzden de kendilerinin farkli fikirlere ve bakış acılarına da açık olmaları gerektigini her firsatta dile getiriyorum. Benim için keskin doğrular olsa da bunlara elestiri yapanlari da dinler kendi payıma düşeni alırım tıpkı bu videodaki gibi. Sizin eleştiriniz Behçet hocadan ve onun kıymetli eserinin değerinden bir şey eksiltmez aksine değerli kılar. Behçet hocam da siz de iyi ki varsınız. Umarım bir gün benim evlatlarım da böyle kıymetli fikirler üreten, faydalı insanlar olurlar. Sevgiler❤
👏👏👏👏 Turkiye’nin sizin gibi ebeveynlere ihtiyacı var🫶🚀
Hocammm aylar önce henüz kanalınızın birkaç videosunu izlemişken aklımda "Behçet hocanın genel olarak videolarda bahsettiklerini Sıdıka hoca nasıl yorumlardı?'"sorusu belirmişti. Cidden bu kitabı yazması, sizin de okuyup yorumlamanız harika olmuş.
Behçet hocamın hızlı ve heyecanlı anlatımı çok keyifli :) Değindiği noktalar oldukça ilgi çekici ve genelde doğruluk payı yüksek görünüyor. (Tabiki ben bu konuda kandırılmaya da açığım bana da çok güvenmeyin :D)
Kendisi benim gözümde şimdiye dek harika bir başkaldırı örneği ortaya koymuş birisi ancak bazen bunu yapma yöntemi kendi hayatına zarar vermiş ve daha bütüncül olarak bakarsak zaman zaman insanlığa pek de yapıcı olmayan eleşiriler getirmesine, dışarıdan fikirlerinin sadece kendi dizimizi dövüp durduğumuz bir döngüye davetiye gibi görünmesine sebep olmuş sanki. Benim onun kanalında çok içerik tüketmişliğim yok ancak ortalama bir izleyici olarak kendisi hakkinda oluşabilecek fikirlere iyi bir örnek olduğumu düşünüyorum.
Size de kısmen çocukluk yılları imkanları yönünden katılmıyorum. Küçük yaşlarda pek çok konuda önemli davranışsal temellerimiz atıldığı ve önemli bir kısmı da hala ailemizin yanındayken şekillendiği için bunun etkisi azımsanamayacak ve zaman zaman kendi talihimize yakınmakta haklı olacağımız bir konu olarak kalacak. Elbette içinde bulunulan durum kabul edilmeli ve elden gelenin en iyisi yapılmaya devam edilmeli ancak bu konuya değinmek, kişinin başarı algısına varıncaya dek etkisini fark etmek ve ettirmek olmazsa olmaz bence.
Belki de 18 yaşında bu konuda görebildiğim bu kadardır benim de 😺
Emeğiniz ve bize de bakış açısı katan yapıcı eleştirileriniz için teşekkürler❤❤❤
Çok güzel bir video. Çok yerinde eleştiriler, ben henüz kitabı okumamıştım belki ilerleyen zamanlarda okurum. Fakat eleştirilerinizde de belirttiğiniz gibi farklı perspektiften bakmayan ve hayatta sadece tek çözüm varmış gibi o çözüme kitlenen o cözüm olmazsa başka yol aramayıp dünyayı (akademiyi, kendini, aileyi) suçlayan bir kitle maalesef var. Gerçekten hayatta bu noktada esnek olmak lazım:) emeğinize sağlık ❤
🫶🚀
Bu yorumumu yanlis anlamayin hocam ama rahat bir ailede buyudugunuz yorumlarinizdan çok belli oluyor. Gerçekler dogrusal ilerlemeyi engelliyor ve her hayalin gerceklesmesini mumkun kilmiyor .yalnizca size çabalama konusunda katiliyorum .
Kapitalizmin getirdiği toplumsal esitsizliklerden doğan uçurumları göz ardı edemezsiniz. Bu yaptığınız polyannacılık oluyor biraz
Yanılıyorsunuz. Rahat bir ailede büyümedim, ekonomik zorluk nedir bilirim. Ama 33 yaşındayım, yani ailemin sunduğu ve sunamadığı imkanlara göre bir hayat yaşamayı bırakalı çok oldu 🫶🚀
Her hayalin gerçekleşmesini beklemek bence mantıklı değil🚀
Konudan bağımsız, eleştirel düşünme ve eleştirel okuma kabiliyetimizi arttırmaya dair öneriler verdiğiniz bir video hazırlasanız ne güzel olur. Tıp fakültesinde 3. sınıf öğrencisiyim ve ezber yapa yapa yaratıcı ve eleştirel düşünme becerimin git gide köreldiğini hissediyorum. 😭
🚀🫶👍
😊teşekkür ederiz yorumunuz çok güzeldi
Farklı bakış açıları güzeldir. Teşekkürler. Hayırlı günler
🚀🫶
Kitabı okumadım lakin Hasan; çalışkan bir çocuk, para kazanma kaygısı var ama onun okumasına destek olan birileri yok. Bir belediye otobüsü parası kendisine yük olan fakir ailelerin bulunduğu Türkiye coğrafyasında bu ihtimal dahilinde.
17:58 ben Behçet hocanın bu konuda eleştirdiği şeyin şu olduğunu düşünüyorum. Herkesin çocuğuna "çok çalışırsan başarırsın" dediği bir yerde genelde masabaşında çalışmak, gece gündüz çalışmak anlaşılıyor. Ancak Behçet hoca da diyor ki "başarı bununla gelmiyor, ben denedim defalarca kez ama başarılı olamadım(babişko asuman hikayesi). Eğer biz masabaşında çalışmak yerine network edinmeyi, yalakalık yapmayı, yalan söylemeyi baştan kabul edip bunun üzerine çalışırsak en azından gerçekleri yaşarken acı çekmeyiz."
Benim anladığım bu.
böyle sakin sakin, kibar ama karşıt argümanlarla ciddi bir şekilde desteklenen eleştiri bombardımanını soluksuz izledim, eleştirinin muhatabı için de büyük bir şans bence
🫶🙏
şahane bir video olmuş. altı dolu eleştiriler çok değerli. sevgiler
Ağzına sağlık, yıllardır hocamızla ilgili aynı eleştirileri yapıyorduk arkadaş arasında. Artık kendimi yormayıp bu linki verebilirim.
🚀🫶
Risk almak zorundayım, zorundayız; çünkü başka çaremiz yok.. Sıdıka hocam emeğinize sağlık teşekkürler :)
🚀🫶
Kimi insan çok mükemmel olduğunu sanır ,ama hiçkimse mükemmel değildir. Behçet hocaya gerçekçi doğruluk yaklaşımınıdan dolayı tebrik ederim
Akademik dünyada ve genel olarak ülkemizde de büyüyen belki de en önemli sorunlardan biri sağlıklı tartışma zemininden gitgide uzaklaşıyor olmamız. Oysaki katılıp katılmamaktan ziyade fikirlerin ortaya atılması ve makul argümanlarla tartışılabiliyor olması lazım. Bence insanı geliştiren en güzel erdemlerden birisi bu. Farklı fikirlerden, farklı görüşlerden beslenip, kendi fikrini sentezleyebilmek. Farklılıklar en büyük zenginliklerimiz. Bu açıdan kıymetli bir bakış açısı ve eleştiri olmuş. Emeğinize sağlık 🙏🏻
🫶🚀🙏
@@SidikaTuncCandogan 8enim bir tezim var ana karakter olmak çok kolaydır çoğu ana karakter ister kitap ister film dizi hep gülen eğlenen sürekli hareketli olup oradan ıraya koşturan dünyaya daima kendi çevresinden baktığı için tarih felsefe psikoloji sosyoloji gibi alanlarda az bilgisi olup kendi bildiğini doğru olduğu konusunda direten ve her konuda haklı çıkan ve bu yönleriyle itici olmadı gerekirken oldukça sevilen
Örnek Ben 10, Avatar Ang, Harry Potter, Steven yniverse
Sürekli onu keıyacak ve mentor olabilecek kişiler mükemmel aile olamaa bile bir şekilde mükemmel olur harika bir partner
Oysa kötü karakter olmak hep yanlız kalmak arkadaşız ailesiz olmak kötü bir ailede doğmak tuhaf ve garip bulunmak yaratıcıların ve yazarların seni ya komedi malzemesi olarak kullanması yada karakteri olmayan bir karakter yapmaları resmen saçmalıktır
Bu açıdan bakınca hikaye anlatımdaki büyük sorunlar fark ediliyor
Ben 10 babaannesi uzaylı
Genç ejder Jake anne tarafından ejderha
Hilda son sezonda peri olduğu ortaya çıktı
Steven universe annesi tarafından uzaylı
Harry Potter babası tarafından safkan
Neden karakterlerin “kahramanın yolculuğu” şemasındaki ilk aşaması ailesindeki büyüsel ve ırksal farklılık oluyor bu kimse farklı değil herkes eşit mesajına tam ters bir alt mesaj veriliyor. Üstelik izleyicilere çalışma çaba ile bir yer gelenlerin değil dünyada ekonomik siyasi ve seçilmişlerin tüm gücü elinde tuttuğu ve bunların birbirini desteklediği mesajını vermez mi? Bu o kadar ileri gittiği ana karakterler yanlış kişilere bile güvenmiyor veya aşık olmuyor olsa bile bu hikayeler birer yan hikaye olarak kalıyor yetişkin çizgi filmlerinde bile ana kahramanın aşık olduğu kişinin ailesi kusursuz oluyor
Örnek: Dragon prince dizisinde ilk başta Rayla’ın ailesinin baş ejderhaya ihanet ettiği söyleniyor ama daha sonrasında aslında bu durumun böyle olmadığı ortaya çıkıyor neden çünkü hiçbir ana karakterin ailesi kötü olamaz çünkü insanlar bunu görmek inanmak istemezler neden bundan şikeye ediyorum çünkü Rayla bu konu yüzünden yıllarca utanç duydu ve 3 sezon boyunca bunun için Callum ve Ezran ile birlikte yol katetti
Hem kahramanların kahramanın yolculuğu temasının altın tepside onların sunulması ve Buda izleyicilere ters mesajlar vermesi oldun hemde ana karakterlerin yanlış kişiye güvenmeselerdi ve aşık olmamaları gerektiğini yansıtan hikayeleri Code lyoko ile karşılaştırılsa büyük bir tezat oluşur
8 Mart Fünya kadınlar gününde bütün çizgi dizi şirketleri çizgi dilmler’deki güçlü kadınlara selam oldun gibi kadın karakterlerin olduğu posterleri paylaşıyor buradaki sorun daha önceki seçilmiş kişi ve kahramanların mükemmel aileler veya belli bir ırktan olduğu konusundaki eleştirim ile birleşiyor
. Revan ve Starfire(Teen titans) hem prensesler hemde insan değiller uzaylılar.
.Garnet Ametist ve Pearl ne kadın ne erkekler uyumaya yemek yemeye ve uyumaya ihtiyaçları yok yani empati kurulmadı zor
. Star batırfly: kız zaten prenses hem başka bir boyuttan evet Mewni’liler insan ama büyü gücü destekleyici bir ailesi ve harika arkadaşları var mı var.
Kim possible: Genellikle güçlü kadın karaktere en yakın kişi fakat babası uzay roketi yapan bir şirketi var annesi ise beyin cehrrahı üst düzey bir aileden yani. Hani ana karakterlerin çevresine çok fazla imtiyaz verilmesinden bahsetmiştim ya buna bir örnek vereyim.
Ben 10/: Alien Force yada ultime ailen olması lazım büyükbaba Max tesisatçıların(o evrendeki uzay polisi) en baş yönetim kademesine getirilmesine hiç kimse”Niye neden nasıl demedi” hadi onu geçtim adam 60 yaşında bu yaşta gerçek hayatta göz rahatsızlığı başlar ne bileyim kalp hastalığı ortaya çıkar. Aklıma bir örnek geldi
Beyblade metal serisinin son serisinde (Shoung steel) Tsubasa ,kendisi daha 24 yaşında, WBBA(Dünya Beyblade federasyonu gibi) başında geçmiş kendisi adına çok sevindim kendisini severim fakat iki sezon arasındaki 7 yılda ne olduğunu öğrenememek ve bu mevkiye neden getirildiğini düşünmekten kendimi alamadım.
Her alanda birinin birin soyundan gelmesine bir örnek daha vermek istiyorum
Pokemon serisinde Cynthia karakterinin bilmem kaç yüz yıl önce Simoth’un kahramanının soyundan geldiğini söyleniyor.
Bu aşırı imtiyazlı olmalarına ve bunun neden son 10 yılda dahada artığını hakkında bir analiz yaptım.
Owl house:Amity kaynar adalar halkında üst düzey bir aileden geliyor neden kaleyi içten yıkma klişesi yüzünden(luz’a aşık olup ailesine ve dolasılyla Belos’q karşı gelme durumu)
Amphibiha: Güya ortada bir kehanet var. 3 genç kız Amphibiha’yı kurtaracak diye ama onu tamamen yöne den ve dizinin en çok önem verdiği karakter Anne’di
Transformes Rescue Bots: Sanırım 2. Sezonda bir bölümde öğreniyoruz ki meğerse Burns ailesinin büyük büyük babalarına George Washintion bu adanın karlı olmalarını teklif etmiş.
Tutenteins: 3000 yıllık bir mumya 21. Yüzyılda uyanıyor ve gelişen teknolojilere adapte olmaya çalışıyor ne gibi bir sorun olabilir ki? Dizinin finali bir film şeklinde yapılır. Filmde Cleo carter ve Tutenteins yanlışlıkla geçmişe gidiyor. Orada Cleo’yı Kleopatra sanıyorlar ve mecburen tahta oturuyor. Yıl 2006 bu film çekildiğinde
Amphibiha 2022’de bitti
Owl house 2023’de birti
Transformes rescue bots 2016’da birti yanlış hatırlamıyorsam
2000’kerin başlarında bu kadar seçilmiş kişi yoktur aileyle gelen kahramanlık yoktur dedim aklıma iki örnek daha geldi
Amerikan Dragon Jake Long: Ana karakter güçlerini ailesinden alıyor ve mentor’u aynı zamanda büyük babası
Dany phantom: Ailei hayalet avlıyor kendiside yanlışlıkla ailesinin makinesi sayesinde hayalet güçlerine sahip oluyor
Amerikan Dragon: 2003-2007 yılları arasında
Dany phantom: 2003-2006 yılları arasında yayınlandı
@@SidikaTuncCandogan Peki code lyoko karakterleri ne kadar gri ve ahlaklı? Şimdi beyin fırtınası yapalım JEREMY: Uzun zamandır terk edilmiş bir fabrikaya gece vakti(yurtta sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen) giriyor• Orada bir bilgisayar buluyor onu açıyor ve Aelita ile tanışıyor ve insan olmadığını düşündüğü bir yapay zekaya aşık olup onu “gerçek hayata getirmek” istiyor. 2 yıl boyunca Dünya’ya ve insanlığı tehlikeye atıyor. Bu süreçte diğer lyoko savaşçıları ile birlikte ailelerine sahte mektuplar yazıp ses değiştirme programı kullanarak Aelita’yı ,Odd’un kuzeni gibi gösterdiler ve okula kayıt yaptırdılar. Yetmedi Geçmişe dönüş programını iki yıl boyunca yüzlerce kez kullandılar bu bu program oldukça faydalıydı fakat bir sorum var bu program ne kadaretki alanına sahip tüm şehir tüm ülke tüm dünya? Diyelim ki bir cinayet işlendi Geçmişe geri dönüş ölenleri geri getiremez ve var olan delillerine silecektir hatta hafızalarında sileceği için katil bile öldürdüğünü bilmeyecektir. Bir kaza oldu veya bir hırsızlık bu kazanın ve hırsızlığın görüntüleride silinecektir bu programın kullanıldığı iki yıl boyunca kaç tane kaza oldu kaç tane cinayet kaç tane terör olayı oldu? Ve kaçı bu programın kullanıldığı zamanlara denk geldi. Böylesi bir konu bir çizgi filmin (çocuklara hitap eden) anlatabileceği bir konu değil Ayrıca bu da değil William gibi karakterle tacizi meşrulaştırmakta 39. Bölümde William, Yumi’yi zorla öper bu açıkça tacizdir. Bu dizinin küçük çocuklara hitap ettiği düşünüldüğünde ve dizin yaratıcı ve yönetmeninin hatta yazarının bu kararı normal görmesi ve kimsenin fanlar ve bu dizi hakkında vidio çekenlerin bile buna değinmemesi hakkında ne düşünüyorsun?
Daha sonra bunu yaşıyan Yumi’nin William ile görüşmeye devam etmesi( Sınıf arkadaşı olsalarda kötü bir durum) Müdüre gidip şikayet etse William, lyoko savaşçılarının( Udrich Odd Aelite Jeremy) sürekli derslerden kaçtıklarını ve gece geç saatlerde dışarı çıktıklarını söyler böylece Lyoko ve fabrika keşfedilir. Böylece Yumi daha zor bir duruma düşer.
Ve neredeyse bütün fanların William’ı sevmeleri veya hakkının yenildiğini düşünmesi daha sinir bozucu bir durum
Bu dizin baş yazarı bir kadın yapımcılardan biri kadın hatta bu.bölümün yazarı da bir kadın bu nasıl bir şey ben bu işin içinden çıkamadım dizinin yazarı ile yapılan bir sürü röportaj dinledim William’ın hikayesinden ve gelişimden hepimiz memnunuz dedi
Daha bunlar buz dağının görünen ucu William bu tacizi 59. bölümde tekrarlıyor bu arada iki olayda da Yumi’nin evinin kapısının önünde oluyor Yumi evini tarif etmemesine rağmen William’ın onun evini nereden bildiği sorusuna hiçte masum olmayan yanıtlar beynimizde dolaşıyor” acaba takip mi etti de öğrendi Yumi’nin evini” neyse sabah olunca bu sefer okul gezisinden önce toplandıklarında William”beni neden red ettin” demesi Yumi’nin “rahat bırak beni “ demesine rağmen ki bunun herkesin içinde öğretmenin yanında söylemesine rağmen William’a sadece konuştuğu için ceza verilmesi ve Yumi’nin bu durumu ne ailesine ne öğretmenlerine ne de arkadaşlarına söylememesi yada söyleyememesi
Sadece bu değil William geçmişe geri dönüş programı yüzünden kendi yaptıklarını bile unuttu dolasılıyla karakter gelişimi için hiç bir sebep kalmadı eeee o zaman o sahneleri niye yazdınız sorusu geliyor akla zaten 4• sezonda William , XANA’nın kontrolü altındaydı. Yumi ona zorlayan William’ı kurtarmaya çalıştı bu dizideki yaşanmışlıkları ve yaşanan olayları daha karmaşık ve sorunlu hale getiriyor.
Dizide yaşanan gariplikler bununla sınırlı değil 35. Bölümde Udrich, Yumi’nin ailesinin paraya ihtiyacı olduğunu görünce sayısal loto dizide geçen ifadeyle kumar oynuyor ve üstelik kazanıyorda kazandığı tutar tam tamına 30 milyon dolar ve bunu 15 yaşında bir çocuk kazanıyor. Yumi tabi kumar oynadığı için Udrich’e kızıyor sonra bir ştkilde Yumi’nin babası iş buluyor ve Udrich parayı Afrika’da çocuklar için su kuyusu açan bir derneğe bağışlıyor bir dahada bu konunun bahsi açılmıyor
Ve ne Yumi’nin ailesi bu kumar parasını ne yaptın diye soruyor nede Udrich’in ailesinin ne kumardan nede bağış işinden haberi var.
Code lyoko bütün bu şovlardan farklı olarak acı tatlı bir şekilde bitti
Dizinin finalinde XANA yenildi fakat frank Hopper öldü. Ayrıca diğer şovlardan farklı olarak hiç kimse kahramanların eylemlerini öğrenmedi büyük ödüller ve aksiyon dolu bir final olmadı
Steven universe
Ben 10
Kim possible
Dragon Prince
Amphibiha
Owl house
Phineas and ferb
Gravity falls
Star vs forces of evil
Dizide çok daha büyük sorunlarda vardı Yine Yumi üzerinden gideceğim. 34. Bölümde Yumi’in anne ve babasının tartıştığını ilişkilerinin inişli çıkışlı olduğunu görüyoruz daha önceki sezonda boşanmak üzere olduklarını görmüştük. Yine Yumi’nin hem dünya’da hemde lyoko’da üzerine XANA’nın kontrol ettiği karga sürüsü saldırdı hastahaneye kaldırıldı ondan sonra Udrich ile devam edelim babası baskıcı ve mükemmelliyetçi bir adam çok sert ve araları hiç yok annesi pasif Onunda Sisi’den çektikleri az değil 13. Bölümde sanırım Udrich’in günlüğünü ele geçirip şantay yaparak ‘eğer benimle sevgili olmassan burada yazılan her şeyi babama anlatırım’ diye tehdit etti. Ve ekibin toplu halde yaşadıklarını anlatsam başlıyorum 1. XANA sıcaklığı -60 dereceye düşürdü ve tipi fırtınası başladı bir ağaç Yumi’nin üzerine düştü ve eğer geçmişe geri dönüş olmasa ölecekti 2.Yerçekimi sıfırlandı okul kampüsünde bulunan herkes uzaya doğru sürüklenmeye başladı . 3. XANA 1. Sezonda okul otobüsünü ele geçidi ve sakalsın nükleer santrale çarpıyordu otobüs. 4. 84. Bölümde Jeremy içindeyken bir savaş uçağını ele geçiren XANA ,Odd Uldrich ve Yumi fabrakadayken fabrikaya bir füze yolladı son dakikada geçmişe geri dönüş yaptılar robot köpek ordusu yaban arısı sürüleri ve daha hatırlayamadığım nicesi
Sana dizideki başka bir konudan bahsetmek istiyorum dizinin ana karakteri Aelita olmasına rağmen Yumi’nin aile ilişkileri yaşadığı zorluklar ve aşk üçgeni üzerinde durulması diğer hiçbir yapımda ne dizi film oyun hatta kitaplarda bile göremeyeceğimiz bir şey 1. Sezon için bahane hazırdı daha insan olduğunu bile bilmiyorduk tamam ama hikayenin en önemli anlarında yani gelişmesi gereken 2. Sezonda (26-52 bölümler arası) çoğu bölüm Yumi Udrich William Sisi aşk dörtgenine ayrılması Jeremy’nin yani ana karakterin sevgilisi hakkında yani geçmişi ailesi bir bölümde bir şey öğrenirken ki bu bütün animasyonlarda görülmeyen bir şeydir bazı
Bu durum öyle bir hal alıyor ki dizinin 1. Sezon jeneriğin bitişinde ana karakterlerin gösterildiği kısımda Adlita kenarda yer alıyorken Yumi ana karakter gibi tam ortada bu bırak animasyonu hiç bir filmimde kitapda hatta oyunda görülmeyen bir durum
Ne kadar güzel bir videoydu. Gerek videoda gerekse de yorumlarda emek, başarı, şans, aile gibi konuların hepsi üstüne uzun uzun konuşulmuş :) Video için çok teşekkürler. Bu konularla alakalı olarak "the unfair advantage" kitabını da sizin yorumunuzla eleştirisini dinlemek çok güzel olurdu. Umarım kitap ilginizi çeker.
🚀🫶
Damdan düşenin halini damdan düşen anlar, demiş eskiler..
🤷🏽♀️
Keşfettiğim en bilinçli ve dolu dolu youtube kanallarından biri oldu. Lütfen daha fazla video gelsin 🙏🏻
Ne mutlu 🫶🚀
Merakla bekledim videonun gelmesini. Behçet hocamızın youtube konuşmaları dışında, kitabın farklı bişi veremediğini düşündüm anlatımınızdan. O yüzden almaktan vazgeçtim gibi. Öncesinde de bu şekilde bir endişem vardı bu video garantilemiş oldu. :))
🫶☺️
Çok kaliteli birisiniz, emeğinize sağlık.
Emeğinize sağlık harika yorumlar! 👌🏻🫶🏻🙏🏻
Yapıcı dille aktarılan bir eleştiri olmuş bu açıdan tebrik ederim. Fakat bence Behçet hocayı çok da fazla tanımıyorsunuz . Çünkü Behçet hoca zaten sizin eleştirdiğiniz noktalara farklı bir perspektiften yaklaşarak eleştiri getirmiş. Bu da zaten onu günümüz yazarlarından ayıran en önemli ve en güzel yönü bence. Eleştiri başlıklı videonuzda yeteri kadar eleştiri yapabilmek için Behçet hocanın fikirlerinden azıcık farklı manalar çıkararak kendi argümanlarinizi güçlendirmeye çalışmış olabilir misiniz¿ 😊
Ayrıca Behcet hocayi bilenler bilir o bir yaşam gurusu değildir 😄 Haliyle "haydiii birlikte uçuşa geçelim" gibi bir üslupla kitap yazmazdı zaten. Onlardan çok var. Son olarak bu videonuzda beni rahatsız eden bir şey var ki o da "vizyon" konusu. Sizin yetiştiğiniz ortam kendinizi çok daha erken bulmanıza olanak sağlayan ve vizyon gelistirmenize destek olan bir ortammış, bunu videolarinizdan anliyoruz fakat herkes bu "şans" ile doğmuyor. Herkesin hayatında bir idol de olmuyor ya da bir mentor. Tabii ki o şans ile doğanlara çamur atmıyorum 😀 Fakat bazen o şans kisileri farkında olmadıkları bir kibir sahibi yapabiliyor böylece kendilerince olusturduklari mantik siniri icinde yasamayanlara üsttenci bir tavir sergileyebiliyorlar, dikkatli olmak gerek. Dipnot: kurban psikolojisi başlığı biraz haksızlık olmuş sanki 😊 Sevgiler.
🤷🏽♀️
"Akademisyen olmak isteyen biri açıköğretim diplomalarının hiçbir işe yaramayacağını bilir" demişsiniz, buna katılmıyorum. ben hem örgün eğitimde hem açıköğretimde okuyorum. Pandemi döneminde çoğu üniversite online eğitime geçti ve buna en iyi ayak uyduran üniversitenin Anadolu Üniversitesi olduğunu düşünüyorum, çünkü zaten deneyimleri vardı. Bu dönemde sadece 1 dönem örgün eğitimle ODTÜden mezun olanlar da oldu (3 senede bitirenler). Üniversiteler 21. yüzyılın gerekliliklerinden oldukça uzaklar, bu yüzden açıköğretimde okuyup kendini örgündekilerden daha iyi geliştirmenin mümkün olduğunu düşünüyorum. AÖF mezunlarının yüksek lisans yapmalarının önünde Türkiye'de hiçbir engel yok, yurtdışında da olduğunu düşünmüyorum ama önyargılardan dolayı iyi üniversitelerde kazanma şansları düşük olabilir.
Teknik bir kuralı değil de akademisyen olmak isteyen birinin 3 farklı açıköğretim diploması için çaba sarf etmesini anlamsız bulduğumu söylemeye çalışmıştım.
Hocamız örgün olarak bir lisans bölümü okurken akademisyen olmayı düşünüyorsan açıköğretimden başka bir bölüm okumak gereksiz gibi bir şey demeye çalışmış. Yani sen zaten bi lisans diploması alacaksın. Akademisyen olmak istiyorsan iyi bir Ales puanıyla yüksek lisansa devam etmen gerekir. Neden alese çalışmak yerine aöf okuyasın ki? Hiçbir ar.gör kadrosu hiçbir yl doktora başvurusu açıköğretimde şu şu bölümü bitirmiş olmak şartı koşmuyor. Ne katkısı olacak kişiye?
Babişko Asuman’lara selamlar!
Objektifliginizden dolayı size çok saygı duydum. Bu kitabı okumasam da hocanın ilgili videosunu izlemiştim söyledikleri mantıklı olsa da bana da karamsar geldi. Ayrıca kesinlikle bir kitap yazılacak bir konu değil başarı üzerine yazılmış bir kitapta belki sadece bir alt başlık olabilir.
🫶☺️
Sürekli başarılı olmak hayatta ne kadar mutluluk getirir? Hayattaki tek amacımız gerçekten sadece başarılı ya da zengin olmak mı? Bana göre başarı kadar, başarısızlıklar da hayatın önemli bir parçasıdır. Çünkü başarısızlık, öğrenmeyi ve olgunlaşmayı sağlar. Behçet Hocamın söylediklerinin bazılarına katılıyorum, ancak bazı noktalarda farklı düşündüğüm yerler de var. Teşekkür ederim harika bir video olmuş.
Sürekli başarılı olmak zaten kimse için mümkün değil. Sürekli başarılı oluyorsak potansiyelimizin altında hedefler koyuyoruZ demektir🫶🚀
Merhaba Sıdıka hanım,kitabı okumadım henüz ama videoda gerçekten çok detay vererek çok fazla '' spoiler ''vermişsiniz. Ve bu yüzden kitaba dair merakım kalmadı. Bunun yazara saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Ve eleştirinizde çok ağırdı bence ''gereksiz dram,rahatsız oldum '' gibi söylemleriniz sizin gibi yumuşak sesli sakin görünümlü birine ben yakıştıramadım. Bir noktada size katılıyorum. Gençlerimizin umuda ihtiyacı var ve negatif genellemelerle onların umudunu söndürmek pozitiften motive olan kişiler için yolun başında vazgeçmeye neden olabilir. Bu noktada öğrenilmiş çaresizlik vurgusu sebebiyle bu kitabı daha genç ve umutlu halime bende tavsiye etmeyebilirdim. Ama belli yaştan sonra gerçekleri gözlemledikten sonra bunları sindirmeye gücümüz olduğumuzda okunabilir. Ve yine bilgisayar mühendisi olmak için neden internet kafede çalışmak yerine şöyle şöyle yapmıyor diyorsunuz da hayatta herkes doğru yollara karşı farkındalık sahibi olamayabiliyor. Bazı insanlar hayatı kendi kendilerine zorlaştırır evet ama bu aileleriyle ya da vizyonlarıyla ya da içinde bulundukları frekansla ilgili olabilir. Ve daha pratik yolları tercih etme şansına o zihin açıklığına erişemeyebilirler. Ve kitabın sonunda da daha iyi bir kitap yazabilirdim ama geçmişteki imkanlarımla elimden bu geldi açıklamasını da söylediğiniz gibi dram olarak adlandırmadım ben.Siz diyorsunuz sonradan edinebilirdi okuyabilirdi ama zaten hayatı çabalamakla geçmiş olan birinin buna da vakti ve enerjisi olamamış olabilir. Bu kişi o imkanların içinde akademisyen olmuş 892 bin kişinin takip ettiği bir içerik kanalı oluşturmuş bu da bir başarı bence. Ve yine de eleştirinize bile uzun bir yorumla cevap verecek kadar da mütevazi. Çok saçma kitaplar yazan güç sahibi insanların kitabı bile bu denli eleştirilmiyor. Ve son olarak size katıldığım konu tüm başarılı insanların çamura batmış ahlaksızlar olması genellemesi de bence çok yanlış burada hayal kırıklığına uğradım.
🤷🏽♀️
Eleştirisel gözünüzü çok sevdim.Çok beğenerek dinledim.Ben sadece sanırım "o zaman neden şunu yapmadı,esnek olmadı kısmını eleştirdiğiniz kısmı eleştirebilirdim.(cümle tuhaf oldu😂).Bazen başka birinin sorumluluğu sizde olabilir,aile içi bir kayıp uzak olma kaygısı yaratabilir.Bazen olabileceğin tüm esneklik bu olabilir o şartlarda".Bizim şartlarımızda belki de düşünüyoruz herkesin hayat koşullarını.Lütfen yanlış anlamayın belki başka faktörler vardır demek istiyorum.Kurban psikolojisi ile yazılan yerlerin vurgusu ve verileri istediğin şeyi destekler şekilde sunma imkanından bahsettiğiniz yerlere bayıldım❤Heybeme bazı dersler koydum😊
🫶🚀
Okuduğumda emek versem de olmaz gibi geldi, çalışma tempom düştü, outliers tadında bir kitaptı, detaylı irdelediğiniz için teşekkürler.
Diyelim ki emek vereceksin ama olmayacak. Yine de emek vermekten daha güzel bir yol var mı? Yani emek vermeyip de ne yapacaksın?
Beklenen video geldi
🫶🚀
Hayatımda izlediğim en iyi kitap eleştirilerinden biri, Behçet hoca değerli bir bilim insanı evet ama mustafa kemal Atatürk'ün büyük olmak ile alakalı bir nutku var orada bu konuya değiniyor bütün gençlerin okumasını tavsiye ederim
İkinizi de yakından takip ediyorum ve aslında düşünce yapılarınız birbirine oldukça zıt. Behçet hocam daha eleştirel ve negatif bir bakış açısı sunarken, siz olaylara daha pozitif yaklaşıyorsunuz. Şahsi fikrim, pozitif bir duruş sergilerken aynı zamanda kendini olası negatif durumlara da hazırlıklı tutmanın en dengeli yaklaşım olduğu yönünde. Çünkü içinde bulunduğumuz coğrafyada her şey hızla değişebiliyor ve değişime ayak uydurabilenler hem hayatta kalıyor hem de başarıya ulaşıyor.
Sürekli şikayet edip sistemi eleştiren birinin başarılı olduğuna pek rastlamadım. Aynı şekilde, aşırı pozitif olup gerçeklerle yüzleşemeyen insanların hayal kırıklığına uğradığını da sıkça görüyorum. Bence, bu iki uç nokta arasında bir denge bulmak, yani realist bir tutum benimsemek, insanı birkaç adım öne çıkarır. Hayatta bir şeye aşırı bağlanmamak, gerektiğinde vazgeçebilmek ve alternatif yollar arayabilmek her zaman önemlidir.
🚀🫶
The world belongs to the discontented
Behçet hoca iyidir severiz fakat sebep ve sonuçlar ile doğru korelasyon kuramadığını düşünmüşümdür hep. Fazla pesimist bakmak ilk başta bize yeni bir perspektif ve bazı kişisel gelişim yalanlarından kopuş gibi gelse de bu bakış açısı pozitif inançları azaltmaya gittiğinde ve başarıya çok indirgemeci bakmaya başladığında benim için bitmiştir. Bakın en güzeli her konuyu analitik ve teknik açıdan ele almak ve duygularımızı da sürece dahil ederken dikkat etmek. Tamamen hızla gelişemeyebiliriz hata da yapacağız 3-4 5 ya da 10 tane hatalı girişimimiz olacak belki ama vazgeçmediğimiz sürece 100 hayal ediyorsak 80-90 a yaklaşacağız. Bir işi öğrenmek bu yüzden 10 yıl alabiliyor bazen çünkü o kadar deneme yanılmada ve araştırma sonucu nerede eksiğin olduğunu ve gereken stratejiyi anlıyorsun bazen. Bu uykudan uyanmak bu profesyonelliği ya da ustalığı kazanmak herhangi bir konuda gerçekten aktif çaba ve zaman harcamayı hatta mesleki deformasyonu beraberinde getiriyor. O yüzden sadece vazgeçmeyenler zengin ya da zengin olmasa da sevdiği işi yapar hale geliyor. Ha çok büyük şans faktörü olan da var fakat arayı aşırı çalışarak reddedilemeyecek yetkinliğe gelerek kapatanlar da var. Bir konuda eğer "Reddedilemeyecek kadar yetkin" hale gelirseniz yani "ustalaşmışsanız" Sizi bertaraf etmek isteyen kuvvetler bile bunu tam anlamıyla başaramayacaktır. Torpil mi, bir kere iki kere yapabilirler eğer ciddi yetkinlik düzeyindeyseniz. Burada olmuyor mu? Yetkinsen her ülkede şansın var demektir. Yapılan işi her ne konu ise dünyada para karşılığı olacak kaliteye getirmeye bakın. Bunun için de bir yandan dil öğrenin ingilizce özellikle sonra öğrenmek istediğiniz işi Dünya kalitesinde yapmanızı sağlayacak kitap ve videolara erişince artık sizi kimse durduramaz. Türkiye gibi toplumlardaki en büyük eksik bu dil bilmeme sorunu. Bizim ülkemizin bilgi kaynakları o kadar sınırlı ki batıda çözülmüş 1800lerden kalma konuları çiğneyip sakız ediyoruz eğitim sistemimizde hala. Otodidakt olun her haltı kendiniz araştırın öğrenin sonra bilgilerinizi sınayın insanlardan geri bildirim alın. En bilmeyen kişiden dünyada o işi en iyi yapan insanlara kadar sorular sorun ve eleştiriye açık olun. Yoksa yaptıklarınız hiç bir hedefe ulaşmayabilir çünkü işinizi büyük oranda şansa bırakmış olursunuz oysa ki aktif eylem şansı egale eder. İşinizin artık şans ile daha az alakası olmaya başlar.
🚀🫶
Bu içeriğe bayıldım:))) İki farklı bakış açısı görüyorum ve ikisini de dinlemek veya okumak benim için efsane bir fırsat. Kitabı kesinlikle okuyacağım vakit bulduğumda. Ayrıca eleştiri tarzınız fevkalade. Eleştiri bence böyle olmalı. Behzat hocaya alan açıp cevabını pinlemeniz çok hoş. Çok teşekkürler, yaptığınız çok değerli bir şey :)))
:)
Siz gerçekten bir detaysınız Sıdıka Hanım.
yarın finallerim var ama epeydir bu videoyu beklediğim için önce bunu izlicem ahah :D
🚀🫶 finalde başarılar
Sıdıka Hanım emeğinize ve yüreğinize sağlık, umarım sizin gibi insanlar artarak var olmaya devam ederler, iyi ki varsınız 😇🙏
🚀🫶☺️
Network konusunda yorumun doğru Sıdıka ancak Behçet hocanın vurguladığı network Türkiye’de liyakatsız siyasi bağlantılı networkler aslında. Ayrıca yorumlarını Türkiye’de akademisyen olarak çalışırken yapmanı tercih ederdim. Açıkçası senin paylaşımların globalde çok doğru ve kabul edilebilir. Tün bunlar için de çok teşekkürler ayrıca. Ancak Behçet hocanın vurguladığı noktalar Türkiye’nin gerçekleri ve bunların bir şekilde dile getirilmesi çok önemli.
O network değil torpil. İkisi farklı farklı şeyler. Türkiye’de akademisyenlik yaptım☺️
@@SidikaTuncCandogan fark ile ilgili bilgilendirmeniz için teşekkürler ancak ülkemizdeki siyasal iklim bu farkı (network-torpil) yok ediyor maalesef.
Lütfen beni yanlış anlamayın🙏🏼 Türkiyede akademisyenlik yapmış olmanızı değil, Türkiyede akademisyenlik yaparken bu yorumları yapmış olmanızı tercih ettiğimden bahsediyorum. Siz güçlü bir kadın olarak bu zorlukların üstesinden gelmiş ve bizlerle paylaştığınız etkili ve verimli taktiklerle başarıya doğru ilerlemekte olabilirsiniz. Ancak bu ilerlemenin bir üst basamağı hemen yurt dışı olmamalı. İlerlemeyi ülke içinde yapabilecek ortamların oluşması ve farkındalığın taleplerle birlikte artmasını hedefimiz olmalı. Ek olarak yurt dışına gidilmesine de asla karşı değilim. Hatta gidilmeli de. Ancak bu zorunluluk için değil kişinin kendine çeşitlilik katma ve farklı bakış açıları kazandırma amacıyla olması kıymetli olan bence. Sonra yine ülkesine döndüğünde bu başarılarına başarı katacak bir ortamı da bulabilmeli bir akademisyen veya bir üniversite hoca.
Aksi halde Behçet hocamız gibi en sonunda istifa etmek zorunda kalmamalı hocalarımız. Burada bireysel başarılardan bahsetmiyorum. Ne Behçet hocamıza ne de size bir şey olmaz ancak kıymetli eğitmenlerimize sahip çıkamazsak Boğaziçi üniversitesi gibi yavaş yavaş erir gideriz.
Sizin kanalınızda paylaştıklarınız çok güzel ve bireysel başarıya odaklı. Bence bu çok kıymetli ve faydalı bizler için.
Ancak Behçet hocanın farkındalık oluşturmak istediği kısım da toplumsal başarı odaklı. İkisi de çok önemli ve birbirinden ayrılmamalı. Diğer taraftan, tek yönlü bakış açısıyla da eleştirilmemeli.
Behçet Hoca'nın çok çalışmaktan kastı, uzmanı olduğu ve sorumluluğunu üstlendiği konuyu en üst seviyede bilecek hale gelmek. Kendine konum kazandırması için bu bilgileri daha az bilecek şekilde etrafında ona imkan verebilecek kişilere yaranacak (modern ve hoşgörü ifadesiyle networking) ortam oluşturma çabalarına girmemek. Bknz: Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü? Rüşvet tanımının açıklanması.
🤷🏽♀️
Şu eleştiri olayını Sıdıka Hanım gibi yapabilsek çağ atlarız:))
Sorduğunuz sorular benim için çok ufuk açıcı oldu, teşekkürler
yine güzel bir video olmuş teşekkürler
Ablacımmmm, bildirim harika geldi. Sınav çıkışı harikaaa gider bu video çok teşekkürler canım ablam ♥️🫶🏻
🚀🫶
@@SidikaTuncCandogan abla podcast kanalın var mı ya da böyle bir şey düşünüyor musun?
@ vaktim yok😅 yıllarca UA-cam’da olmak istiyorum o yüzden kontrollü ilerlemem lazım🫶
@@SidikaTuncCandogan ablacım sen de haklısın aslında önceden oturtulmuş bir sistem olsaydı okey ama o zamanlarda da zor olurdu ikisinden biri boşlanacaktı
Güzel bir video olmuş, emeklerinize sağlık. Videonun sonlarına doğru gelirken kendime şu soruyu sordum, başarı zengin olmak mıdır?
Genel eleştirileriniz çok güzel olmuş Sıdıka hocam. Video için teşekkür ederim.
🫶🚀
Emeğinize sağlık ❤ Behçet hocamızı genel olarak çok negatif buluyorum. Haklı olduğu, katıldığım fikirleri olsa da özellikle 18 yaşındaki kardeşime hediye olarak almak istemezdim. Boşa umut verici olmak değil savunduğum , sadece bir denge lazım hayatta. Teşekkür ederiz emekleri için🌷 Çok akakasiz bir soruyla devam edeceğim ama burcunuzu çok merak ettim Sıdıka hanım 😃
Boğa🫶
8enim bir tezim var ana karakter olmak çok kolaydır çoğu ana karakter ister kitap ister film dizi hep gülen eğlenen sürekli hareketli olup oradan ıraya koşturan dünyaya daima kendi çevresinden baktığı için tarih felsefe psikoloji sosyoloji gibi alanlarda az bilgisi olup kendi bildiğini doğru olduğu konusunda direten ve her konuda haklı çıkan ve bu yönleriyle itici olmadı gerekirken oldukça sevilen
Örnek Ben 10, Avatar Ang, Harry Potter, Steven yniverse
Sürekli onu keıyacak ve mentor olabilecek kişiler mükemmel aile olamaa bile bir şekilde mükemmel olur harika bir partner
Oysa kötü karakter olmak hep yanlız kalmak arkadaşız ailesiz olmak kötü bir ailede doğmak tuhaf ve garip bulunmak yaratıcıların ve yazarların seni ya komedi malzemesi olarak kullanması yada karakteri olmayan bir karakter yapmaları resmen saçmalıktır
Bu açıdan bakınca hikaye anlatımdaki büyük sorunlar fark ediliyor
Ben 10 babaannesi uzaylı
Genç ejder Jake anne tarafından ejderha
Hilda son sezonda peri olduğu ortaya çıktı
Steven universe annesi tarafından uzaylı
Harry Potter babası tarafından safkan
Neden karakterlerin “kahramanın yolculuğu” şemasındaki ilk aşaması ailesindeki büyüsel ve ırksal farklılık oluyor bu kimse farklı değil herkes eşit mesajına tam ters bir alt mesaj veriliyor. Üstelik izleyicilere çalışma çaba ile bir yer gelenlerin değil dünyada ekonomik siyasi ve seçilmişlerin tüm gücü elinde tuttuğu ve bunların birbirini desteklediği mesajını vermez mi? Bu o kadar ileri gittiği ana karakterler yanlış kişilere bile güvenmiyor veya aşık olmuyor olsa bile bu hikayeler birer yan hikaye olarak kalıyor yetişkin çizgi filmlerinde bile ana kahramanın aşık olduğu kişinin ailesi kusursuz oluyor
Örnek: Dragon prince dizisinde ilk başta Rayla’ın ailesinin baş ejderhaya ihanet ettiği söyleniyor ama daha sonrasında aslında bu durumun böyle olmadığı ortaya çıkıyor neden çünkü hiçbir ana karakterin ailesi kötü olamaz çünkü insanlar bunu görmek inanmak istemezler neden bundan şikeye ediyorum çünkü Rayla bu konu yüzünden yıllarca utanç duydu ve 3 sezon boyunca bunun için Callum ve Ezran ile birlikte yol katetti
Hem kahramanların kahramanın yolculuğu temasının altın tepside onların sunulması ve Buda izleyicilere ters mesajlar vermesi oldun hemde ana karakterlerin yanlış kişiye güvenmeselerdi ve aşık olmamaları gerektiğini yansıtan hikayeleri Code lyoko ile karşılaştırılsa büyük bir tezat oluşur
8 Mart Fünya kadınlar gününde bütün çizgi dizi şirketleri çizgi dilmler’deki güçlü kadınlara selam oldun gibi kadın karakterlerin olduğu posterleri paylaşıyor buradaki sorun daha önceki seçilmiş kişi ve kahramanların mükemmel aileler veya belli bir ırktan olduğu konusundaki eleştirim ile birleşiyor
. Revan ve Starfire(Teen titans) hem prensesler hemde insan değiller uzaylılar.
.Garnet Ametist ve Pearl ne kadın ne erkekler uyumaya yemek yemeye ve uyumaya ihtiyaçları yok yani empati kurulmadı zor
. Star batırfly: kız zaten prenses hem başka bir boyuttan evet Mewni’liler insan ama büyü gücü destekleyici bir ailesi ve harika arkadaşları var mı var.
Kim possible: Genellikle güçlü kadın karaktere en yakın kişi fakat babası uzay roketi yapan bir şirketi var annesi ise beyin cehrrahı üst düzey bir aileden yani. Hani ana karakterlerin çevresine çok fazla imtiyaz verilmesinden bahsetmiştim ya buna bir örnek vereyim.
Ben 10/: Alien Force yada ultime ailen olması lazım büyükbaba Max tesisatçıların(o evrendeki uzay polisi) en baş yönetim kademesine getirilmesine hiç kimse”Niye neden nasıl demedi” hadi onu geçtim adam 60 yaşında bu yaşta gerçek hayatta göz rahatsızlığı başlar ne bileyim kalp hastalığı ortaya çıkar. Aklıma bir örnek geldi
Beyblade metal serisinin son serisinde (Shoung steel) Tsubasa ,kendisi daha 24 yaşında, WBBA(Dünya Beyblade federasyonu gibi) başında geçmiş kendisi adına çok sevindim kendisini severim fakat iki sezon arasındaki 7 yılda ne olduğunu öğrenememek ve bu mevkiye neden getirildiğini düşünmekten kendimi alamadım.
Her alanda birinin birin soyundan gelmesine bir örnek daha vermek istiyorum
Pokemon serisinde Cynthia karakterinin bilmem kaç yüz yıl önce Simoth’un kahramanının soyundan geldiğini söyleniyor.
Bu aşırı imtiyazlı olmalarına ve bunun neden son 10 yılda dahada artığını hakkında bir analiz yaptım.
Owl house:Amity kaynar adalar halkında üst düzey bir aileden geliyor neden kaleyi içten yıkma klişesi yüzünden(luz’a aşık olup ailesine ve dolasılyla Belos’q karşı gelme durumu)
Amphibiha: Güya ortada bir kehanet var. 3 genç kız Amphibiha’yı kurtaracak diye ama onu tamamen yöne den ve dizinin en çok önem verdiği karakter Anne’di
Transformes Rescue Bots: Sanırım 2. Sezonda bir bölümde öğreniyoruz ki meğerse Burns ailesinin büyük büyük babalarına George Washintion bu adanın karlı olmalarını teklif etmiş.
Tutenteins: 3000 yıllık bir mumya 21. Yüzyılda uyanıyor ve gelişen teknolojilere adapte olmaya çalışıyor ne gibi bir sorun olabilir ki? Dizinin finali bir film şeklinde yapılır. Filmde Cleo carter ve Tutenteins yanlışlıkla geçmişe gidiyor. Orada Cleo’yı Kleopatra sanıyorlar ve mecburen tahta oturuyor. Yıl 2006 bu film çekildiğinde
Amphibiha 2022’de bitti
Owl house 2023’de birti
Transformes rescue bots 2016’da birti yanlış hatırlamıyorsam
2000’kerin başlarında bu kadar seçilmiş kişi yoktur aileyle gelen kahramanlık yoktur dedim aklıma iki örnek daha geldi
Amerikan Dragon Jake Long: Ana karakter güçlerini ailesinden alıyor ve mentor’u aynı zamanda büyük babası
Dany phantom: Ailei hayalet avlıyor kendiside yanlışlıkla ailesinin makinesi sayesinde hayalet güçlerine sahip oluyor
Amerikan Dragon: 2003-2007 yılları arasında
Dany phantom: 2003-2006 yılları arasında yayınlandı
Sıdıka Hocam siz de iyi ki varsınız ❤
🫶☺️
9:58 servet yaratmanın yegane yolu ticaret(veya girişim) tir. Ticaretten ve finansal okuryazarlıktan uzak duranların servet yaratması çok zordur. Bütün zenginlerin Ticaretten Zengin olduğunu kabullendiğimiz anda, aslında adaletsizliği yaratanların bizzat kendimiz olduğunu rahatlıkla kabullenebiliriz. aksini ıspatlamak neredeyse imkansızdır. (yolsuzluk ve hırsızlık gibi metodları kullanmamak kaydıyla). insan yönünü nereye dönerse o yönde ilerleme kaydeder, yönünüz yatırım ve ticarete dönmeden servet yaratılamaz. Bizler ticaretten uzak durmayı bizzat kendimiz seçiyoruz, sonucunun da ne olacağını, bu yazıyı okuduğunuz için artık siz de biliyorsunuz.
"...(Buyuk ) Servet yaratmanin yegane yolu ,Ya GAYRIMESRU isler yada MEŞRU GORUNUMLU GAYRI MESRU ISLER YAPMAKTIR....Ornegin ;kuyumculuk bir ticari faaliyettir legal bir ticari faaliyettir..kesinlikle Buyuk servetiniz olmaz..Fakat bakir karisik ayari hileli veya gr.hileli urun satarsaniz bu sizi zengin eder..ancak TEFECILIK yaparsaniz iste O zaman BUYUK SERVETINIZ OLUR..Ornegin Turizm sektorunde konaklama/HOTELCILIK yapiyorsunuz..bu sizi buyuk servet sahibi yapmaz...Fakat ;hoteli kumarhane veya genelev olarak isletirseniz zengin olursunuz..buyuk servet icin se UYUSTURUCU/SILAH vb suç konusu isler ve buna bagli KARA PARA aklayicisi olmaniz gerekir...başka turlu buyuk servet olmazzzzz ticaret yapan en durust kisiler bile ya urun de hile yaparlar yada vergi kacirirlar..ben hem.cok zenginlerden hem de ticaret denilen hirsizliktan nefret ederim...materyalizm ve kapitalizm..AHLAKSIZLIKTIR...
elinize sağlık, çok güzel inceleme videosu olmuş. Bu kitabı okumadım ama Outliers kitabını anımsattı bana.
Çok çalışanın değil de çok konuşanın zengin olduğu bir dünya düzeni yarattılar ABD sağolsun !
Çok çalışmak ne demek? Yaptığını iyi bir şekilde anlatmak (konuşmak) çalışmanın bir parçası değil mi?
*Yorum için geri dönecem şimdilik teşekkürler🙏🥰🙏*
Eleştirilerinize cevap kişisinden gelmiş :) Katıldığım katılmadığım çok nokta oldu . Lakin ben bunları düşünürken beni derinden üzen eleştiri videoları görürken keşke Behçet Hocamıza bu akademinin içinde haklı mücadelesine destek olabilecek yalnız olmadığına ilişkin elimizi uzatıp , şapkamızı önümüze koyacak bir video da görebilseydik . Düzen içerisinde haksızlıkların olmadığını , eğitim sistemine ilişkin sıkıntılarımızın olduğuna kim hayır diyebilir ? Peki kim konuşabilir ? Kim destek verebilir ? Gerçi Boğaziçi’nde hocalarımız yaka paça savrulurken Behçet hocamıza da bir kınama çok olmasa gerek (!) …. Eleştirmeyiniz demiyorum lakin akademinin de birbirine sahip çıkacak dinamiklerini hiç mi göremeyeceğiz , belki göremeyeceğiz . Sevgilerimle ❤
ua-cam.com/video/5My8zjqXbLA/v-deo.htmlsi=6ncctDB-Jq-1ScUt
@ 🌼💜
Böyle bilimsel bir eleştiri için Ceren Sungur'un Tarih Obası'ndaki Akış kitabı incelemesini de öneririm. 😊
Yine de hem kurumsalda hem de akademide verimli ve üretken olanlar maalesef baskılanır ve önü kesilir. Maalesef bu su götürmez bir gerçekliktir. Akademide yükselmek için gerek puanlar toplandığı halde terfi alınmıyor. Kriterler karşılandığı halde gerekenin olmaması bu kriterlere ne gerek var diye düşündürür. O zaman o puanlar o kriterler konulmasın. Kriterler narsist olmak ve ilişkileri yönetmek olsun. Yayın falan hak getire olsun o zaman
Akademi icin Turkiye'de durumun boyle olmadigi kurumlari veya yurtdisini dusunebilirsiniz belki.
@@SidikaTuncCandogan Durumun böyle olmadığı bir akademi veya kurumsal bir şirket maalesef yok. 30 yıl çalıştım bir sürü şirket ve akademiye yakın kurumlarda. They do not exist. Yabancı firmalarda buna,dahil. Hoşaf veya diğer bir deyişle komposto Tübitak teşviği alırken bilgisayar programı ve veya yapay zeka uygulanalarına teşvik vs yok. Rasyonellik yok ki
Diğer yandan niye gidelim ki? Buradaki durumların rasyonelliğin akıl ve mantığın olduğu, maipülsyonun olmaması gerekmez mi? Gidilmesine gidilir ama buradaki mantıksızlığın, makul olmayının düzelmesi gerekir. İnsanların rüyalardan uyanması gerekir artık. Rasyonellim radyonellik
Hocam, aslında kim olursa olsun ister bilim insanı ister cahil bence insanlar doğal olarak duyguları gereği istemsizce kendi fikirlerini destekleyecek şeyler sunmaya Memili bu yüzden sizin gibi yapıcı eleştiri ve muhalefete ihtiyacımız varn:)
🫶🚀
Servet deyince aklıma ferdi Tayfur ve Serdar Ortaç örneği geliyor serveti tutabilme becerisi de çok önemli 😂
Ben insanların başarı yalanlarıyla uyutulmasına karşıyım.
Hani diyorlar ya istersen çalışırsan başarılı olursun diyorlar ya!
Yok öyle bir dünya!
Yüzümüze gerçeklerin bazen tokat gibi inmesi gerekiyor.
🤷🏽♀️
Dava konusu olacak kadar detayli anlatiminiz icin tesekkur ederim :)) Ben de kitabi dun aldim ve "tez okuna!" Rafima koydum. O zaman ne yapiyuruz? Kalkiyoruz, calisiyoruz, ..... oluyoruz!;)
🫶🚀
kapagi yurt disina atamasaydiniz ... burdaki bakis aciniz ne olurdu acaba .. ordan konusmasi kolay.. gurbetciler gibi..
🤷🏽♀️
Bu videoyu izledikten sonra kitabı okumaya karar verdim. Açıkçası şunu merak ettim : Kitabın sonuna geldiğimde sizinle aynı görüşte mi olacağım? Şu an cevabın evet olacağını düşünüyorum. Bakalım okuduktan sonra aklımdan neler geçecek ? Bu arada videonuzu çok beğendim. Böyle çarpıcı eleştiriler yaptığınızda alt yapınızın ne kadar sağlam olduğunu fark ettim. Benim bu seviyeye gelmem için sanırım baya kitap okumam gerek :) Şu an 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Videolarınız sayesinde hayata daha geniş bir perspektiften bakmaya başladım. Kendi kişisel gelişim yolculuğumda daha da ilerilere gideceğime eminim. Sonraki videolarınızı heyecanla bekliyorum. Emeğinize sağlık.
🫶🚀ua-cam.com/video/zNvUn5ieQYU/v-deo.htmlsi=zsDKeLc7ivr-p6tD
Matematiksellik ve naiflik sizde cok guzel bir araya gelmiş😊
akıl akıldan üstündür, Behçet hocayla ve kitapla ilgili yorumlarınıza katılıyorum. bir devlet üniversitesinde Prof. kadrosu almış birinin ülkede torpil olmadan hiç birşey olamaz demesi çok garip. evet torpil oluyordur ama söylediği kadar çok olduğuna inanmıyorum. insan doğası elbette kayırmalar oluyordur ama bunu genele yaymak doğru değil. kurban psikolojisi ile sürekli başarısızlıklarımız için başkalarını suçlayarak bir yere varamayız. dünyada ki her ülkede yanlışlar var bazılarında sistem daha iyi bazılarında ise daha kötü. maalesef adaletsizlikler olmuş ve olmaya devam ediyor. sorumluluğu üstlenmeden başarmamız mümkün değil. bazende şans faktörü devreye giriyor nekadar uğraşsanızda istediğinizi tam olarak gerçekleştiremiyorsunuz.47 yaşındayım ve olduğum yere çok zor geldim. maddi durumumuz eğitimime bazen yetti bazen yetmedi. ergenlikten itibaren bende Sıdıka gibi düşündüm. Olmak istediğim yere nasıl gelirim neler yapmalıyım diye hep düşündüm. ailemi hiç suçlamadım ellerinden geleni yaptılar, torpilim hiç olmadı ve bu ülke bana tüm imkanları sundu en azından ben öyle görüyorum.
18.00 için şunu söyleyebilirim. Bahsettiği noktalar kişinin tamamen elinde olmaması ile ortak bir başlıkta buluşuyor. Olumlu veya olumsuz olarak sınıflandırdığından bahsetmemiş bence. (Kitabı okumadım)
Bu objektif yanınız çok hoş.Benim merak ettiğim ve zorlandığım NETWORKsüzler olarak üniversite hayatı sonrası ne yapılmalı ? Kısıtlı bir iş hayatında olanlar o hayal ettikleri sosyal çevreye kavuşmaları gerçekten imkansız mı ?
Değil, ilgi alanlarına göre etkinliklere katılmak faydalı olabilir. Seminerler, eğitimler, meetuplar:www.meetup.com/tr-TR/
Bu videonun izlenme ve takipçi sayısının artırmak icin yapılmıs olduğunu düşünüyorum,bu videoda bahsedilen kitabın yorumlamasını şu an Türkiye gündemini yaşamayan birinin yapmasının objektif olabileceğini sanmıyorum
Her içerik üreticisi izlenme ve takipçi sayısının artmasını hedefler, bunda yanlış bir şey göremiyorum🫶 25 sene Türkiye’de yaşamış, Türkiye’de ve yurtdışında bir çok tecrübe edinmiş biri olarak düşüncelerimi paylaşıyorum. Bir çok kişiye faydam olduğunu biliyorum, faydalı bulmayanlar da takip etmiyor zaten🫶🚀
Türkiye'de doğup büyüp sonradan Amerika'ya gitmiş birisidir. Türkiye'yi anlayamayacak kadar kopuk olduğu anlamına gelmiyor yani.
Sıdıka hocanın yaptığı eleştiriler hem çok yerinde hem de çok seviyeli evet Türkiye’de her gün çok fazla sıkıntıyla karşı karşıyayız ama burada eleştirilen şey bence dış koşullara fazla bağlanarak kendini dramatik bir yola sürüklemenin verebileceği zarar. Ben bu kadar seviyeli bir eleştiri dinlediğim için çok memnun oldum siz de düşüncenizi Sıdıka hocayı tabiri caizse “prim yapmak” ile itham etmeden dile getirebilirsiniz
Çok doğru ve yerinde tespitler yapmışsınız. Sanırım insanların duymak istedikleri şeyleri söylediği için bu kadar takip edilen bir kişi.'Fakir edebiyatı' %80i fakir bir toplumda iş yapar.
🫶🚀
Kaybedeceksek de 'Savaştık ve kaybettik.' diyelim. Yaşlandığımızda geriye baktığımızda, yapmadıklarımızdan pişman olmaktansa, denemiş olmayı tercih ederiz. Evet, birçoğumuz zengin değiliz, ülke şartları da çok iyi değil; belki elimizde pek çok bahane var. Ama oturup sürekli bunları mı suçlayalım ? Gerçekten çalışmaktan başka çaremiz mi var ? Atatürk , Aziz Sancar vs çok iyi şartlardan mı geldiler ? (Çok pis gaza geldimmm :D )
İşte sorulması gereken sorular🫶🚀
Ha bu arada sayın hocam bence Behçet Hoca kendi kesminin anlayacağı şekilde bir kitap da yazmış olabilir hani edebiyatta postmodern romancılık varya oturup gerekli bilgiye sahip değilsen anlayamıyorsun
Burada da sizin anlattığınıza göre (kitabı okumadım :) Behçet Hoca bize videoda seslendiği bir şekilde seslenmiş görünüyor
Kariyerinizde başarılar
Ben o bahsettiğiniz kesimin içinden çıktım😅
Etrafımızda gereğinden fazla negatif insan ve olay var. Birde negatif bir bir kitap eklemeye gerek yok. Pozitif kişisel gelişim kitapları okumak daha faydalı olacaktır.
🚀🫶
Dışarıdaki imkansızlıklar imkansızlık değildir.İçerideki imkansızlık, kaybedilmiş güç imkansızlıktır.insana kendini yetersiz hissettiren bir çevre, kişilik yapısı başarı ve başarısızlık korkusu bu uzar gider hep derim istek ve harekete geçme gücü olsa herkes herşeyi başarabilir dediğim gibi bu secenekler bazen kişinin en büyük yoksulluğu olabilir yoksa her insan herseyi başarabilir.onemli olan bunun farkında olabilmektedir.zamanin da cok başarılı olup basarızligi son on yıldır deneyimlemis bir insan olarak söylüyorum bunları.evlendikten sonra değişen manipulatif bir cevre kirilgan bir yapi on yılın sonunda farkindalikla tekrar birşeyler yapabilme isteğini oluşturarak harekete geçme insanız bu hayatta her sey olabiliyor.
💪🚀
Her şeye rağmen “Kalk, Çalış ve Başarısız Ol!” diyorum.
🤷🏽♀️