Kenan çok güzel hakkından geldin hepsinin. Konuşması, sözleri, anlatımı, mimikleri, her hareketi verilmesi gereken en iyi cevaptı. Makul olan da buydu. İlla ki buna benzer olaylar yaşanıyor bir yerlerde. Yapılması gerekenin en doğrusunu yaptın Doktor Kenan..
Kenan ne de güzel savundu kardeşini, ne de güzel sahip çıktı 💙 En ufak hareketinde onun pestilini çıkarabilecek 20 adamın karşısında korkusuzca durdu, sırf Veysel için. Bizim görmek istediğimiz VeyKen budur işte.
Q Üniversite öğrencisiyim.. UA-cam den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 20 kişi bile a-bo-ne olsa moral ve cesaret verir, şimdiden sağolun kn
Kenan nasıl,mukemmel bir adam,Elifte bi o kadar mükemmel.Kac sezonluk asil karakterli Elife bu haksızlığı yapamazsınız.Sırf engel yazmak ugruna bu konuya girmemeliydiniz.Umarim en kisa zamanda toparlarsınız.
oh be saygi deyer senaristler niye daha once boyle olmadi kenan abiyi hep arka pilana attiniz insallah simdiden sonra abimizi veysellede beraber sunlari dovduklerini ve hep birlikte goruruz cok guzel savundu simdiye kadar hic kardesini onemsemediyini buyuk kesim hissetmistik cok guzel oldu
Kenan çok güzel konuştu. Abiliğini çok güzel yaptı. Zaten geberen herif sıkıntılı. Veysel de yapmaz yapmadı. Yardım etseler de beraber bulsalar işte katili. Ama insan gibi yardımcı olmuyorlar ya.
Ulan çocukluk arkadaşım can gardaşım aklıma geldi 40 tane akrabam bir tane Emrah abim etmez kan bağımız yok ama can bağımız var böyle kardeş herkese nasip olsa.
Bu bölüm en mantıklı geçen kısım da Kenanin konuşması nokta atışlarıydı onun dışında gereksiz dram vardı bence... katil de bu kardeşlerinden biri çıkarsa hiç şaşırmam ayrıca
Aynen katiliyorum. Birde rıfatın şahitliğinin deli raporu var denilip kabul edilmemesi ama mihribanla nikah kiyarken rapora filan bakilmamasi da cok saçma. Senaryo baya saçmaladı gerçekten mantık hatalarıyla dolu.
@@smydgn4301 aynen öyle evlenmeye gelince aklı başında kabul edilirken şahitlik yaparken rapor sorgulanması saçma olmuş. Bölüm güzeldi ama bazı hatalar göze batıyor
Kenanın cümleleri çok güzeldi.. Ama daha önce de böyle kararlı cümleler kurmuştu malesef senaristler devamını getirmedi. Özellikle veyselin sinir krizi sahnesinden sonra güzel vi abi kardeş sahnesi yazacaklarına dair bütün inancımı kaybettim
Kenan yusuf helal sana ne güzel konusdun tehdit etdin Hem bir dakika veysel zekinin evine gitdiginde yokdu karisida evde degil dedi bu yüzden veysel nasil zekinin katili olsun bunudami düsünemiyorlar karisi susmasin
Elifin bir şey hissetmediğini biliyorduk,korktuğu şey Kenanla arasının bozulmasıydı kitabida bu yuzden atacaktı ama olmadı ,umarım kenan onu yanlış anlamaz.Guzel baglayıp bobrek meselesine gecilebilir,elken hikayesini merakla bekliyoruz.
Bence Serdar'la geçmişte olanları hatırladı. Serdar onu çok kötü bi zamanındayken kucaklamıştı ve çok iyi gelmişti sonra aniden sebepsiz bırakıp gitti. Şimdi sanki hicbisey olmamış gibi kitap göndermesi geçmişi hatırlayıp sinir olmasına sebep oluyor, o yüzden de Kenan'a odaklanamıyor. Ama senaristler Elif'in kafasının karıştığını, Ciritci Abdullahi kurtaranın da Serdar olduğunu düşünmemizi istemişler ki hep oraya oynadılar. Başından beri zerre ihtimal vermedim Elif'in Serdar için Kenan'ı bırakacağına. Hala da inanmıyorum böyle bir şeye. Serdar Elif'in kafasını karıştıramaz.
Adam efendi bir sekilde anlatiyor anlamadilar oda neyapsin anladiklari dilden konustu kenani mecbur birakti kenan gayet acilarina saygi duyarak konuştu zekinin kumar borcu oldugunu söylediğinde bile beni yanlış anlamayin ne olur diyerek bir adama yakışan uslupla konustu ama anlamadılar
FARKINDALIK Allah’ın sahip ve hükümran olduğu şu dünya ve hayatında, bütün gayret Allah’ı tanımak ve O’na ibadet etmek olması gerekirken, bizlere ne oluyor ki nefsimizin kavgasına tutuşmuşuz? Her şeyi geride bırakıp gidecekken, neden -sahip olmaklık uğruna- ebedi düşmanlıklar peşindeyiz? Allah’ın hükümranlığında kullar olmak lazım gelirken, neden kula kulluk kavgaları içindeyiz? Farkındalık kelimesi; o güne kadar gözümüze çarpmayan bir şeyin tarafımızdan fark edilmesi veya çoktandır iç içe, yan yana olduğumuz bir şeyin farklı yönlerini anlamanın ifadesi olarak çıkmaktadır karşımıza. “Farkında mısın?” şeklinde başlayan cümleler kurmuş veya duymuşuzdur birçoğumuz. Bedîüzzaman Hazretleri, insanın dünyaya talim ile tekemmül etmek üzere gönderildiğini söylerken, aslında bu kelimenin de kapısını aralamış olmaktadır. Zira insan, bilmeyen olarak geldiği dünyada, her şeyi tek tek fark etmek zorundadır. Her şeyi ya bizzat fark edecek veya fark ettiğini zannettiği insanları takliden o şeyi anladığını varsayacaktır. Anladığını varsaydığı şeyi öyle kabul edecek ve ona karşı kendisinde bir tavır geliştirecektir. Mesela ateşe elini sokmayacaktır veya suya girecek fakat yüzme kurallarına dikkat edecektir. Gördüğümüz, tanıdığımız, anladığımız şeyler, elbette sadece bizim bildiğimiz ve anladığımız kadarıyla sınırlı değildir. Bir zaman bir arkadaş “Ateş ne yapar?” diye sormuştu. Ben de “Yakar” diye cevap vermiştim. Çünkü içine attığım bir şeyi yakıp kül ediyor, elimi soktuğumda ise elim yanıyor ve canım acıyordu. Fakat o “Hayır! Ateş yakmaz” dedi. “Nasıl olur? Biliyorum ki ateş yakar. Gözümle görüyorum ki, yakıyor. Nefsimde yaşıyorum zira elim yanıyor” dedim. “Doğru” dedi. “Dediklerin gibi oluyor. Fakat ateş, Allah dilediği müddetçe yakar. Eğer o dilemezse yakmaz. Yani yakıcılık hususiyeti ateşin bizzat kendisinde yoktur. Yakan, Allah’tır ve ateşi vesile kılar” deyince, “Allah Allah!” demekten kendimi alamadım. Sonrasında tefekkür ettikçe gördüm ki, o arkadaşım sözlerinde ne kadar haklıymış. Zira ateşe su döktüğümde sönüyor, önüne gelen her şeyi yakamıyordu. Demek bizzat kendisine ait bir özellik değildi yakıcılığı. Hadd-i zatında ateş, birisinin var etmesiyle vardı. Diğer bütün ateşler de ve yakıcılıkları da önümdeki ateşi var edene aitti. Peki su! Su kime aitti acaba? Ya sudaki özellikler, onlar nereden gelmişlerdi? Üzerine döktüğüm ateşi söndürüyordu. Ateşe malzeme olan oduna yani ağaca hayat oluyordu. Ateşten ya istifade eden ya da sıkıntı çeken bana dahi, hayat kaynağı hükmünde idi. Üzerinde yaşadığım dünyanın üçte ikisi onunla kaplıydı. “Evet” dedim kendi kendime. “Ateşin sahibi suyun da sahibidir.” Suyun sahibi ağacın da sahibidir. Ağacın sahibi benim de sahibimdir. Benim sahibim dünyanın da sahibidir. Zira her şey birbiriyle alakadar ve birbirini tanıyor ve hükmünü icra etmekte herhangi bir zorlukla karşılaşmıyordu. Hoş bir heyecan duyuyordum ruhumda ve denklem devam ediyordu. Dünyanın sahibi, güneşin ve güneş sisteminin de sahibiydi. Samanyolu galaksisi de ona aitti. Ve dahi bütün evren, bütün kozmos yani bütün kâinat onundu. Yani Allah’ın. Farkında olduğum şu hakikat, ruhumda yaşadığım bu sevinç ifadesini, bütün kâinatın sahibi olan Allah’ın hak kelâmında buluyor ve dudaklarımdan “Lâ ilâhe illallah!” olarak dökülüyordu. Hepimizin bildiği gibi şu kelam, tevhidin yani Allah’ı birlemenin ifadesidir. Evet, Allah vardır ve birdir. Yani her şeyin tasarrufu O’na aittir ve her şeyin dizgini O’nun elindedir. Biz ve etrafımızda fark ettiğimizi zannettiğimiz şeyler ise, aslında Allah’ın fark edilmesi içindir. O’nun fark edilmesi ve O’na marifetin yani O’nu tanımanın yolu Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (asm)’dan geçtiği içindir ki, bu cümle iman anahtarı olarak “Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlüllah” olarak lisan-ı şeraite yerleşmiştir. FARKINDA MISINIZ? Dünyanın küçülüp bir köy hükmüne geldiği, Allah’ın ihsanı olarak teknolojinin gelişip uzakların yakın olduğu, bir kimsenin oturduğu yerden başka yerlerdeki işleri yapıp denetleyebildiği zamanın insanları yani bizler, artık biliyoruz ki, gözümüze sınırsız dediğimiz kâinat, Allah’ın kudretine küçüktür. Allah’ın rahmeti, her tarafı kuşatıcıdır. Kainat ve içindekilerin sahibi, Allah’tır. Güneşi kendine musahhar edemeyen insan, rızkını kendisi kazanıyor değildir. Yani elmayı ağacın dalına insan asmadığı gibi, başka hiçbir sebep de buna muktedir olamaz demektir. Kimse nerede doğacağına, hangi ana babanın çocuğu olacağına, rengine ve şekline kendisi karar verememektedir. Elhasıl, Allah’ın sahip ve hükümran olduğu şu dünya ve hayatında, bütün gayret Allah’ı tanımak ve O’na ibadet etmek olması gerekirken, bizlere ne oluyor ki nefsimizin kavgasına tutuşmuşuz? Her şeyi geride bırakıp gidecekken, neden -sahip olmaklık uğruna- ebedi düşmanlıklar peşindeyiz? Allah’ın hükümranlığında kullar olmak lazım gelirken, neden kula kulluk kavgaları içindeyiz? Farkında mıyız? Ölüm var! Farkında mıyız? Allah var! Farkında mıyız? Ölümden sonra yepyeni ve daimi bir hayat var! İsterseniz farkındalığın en güzel ifadelerinden birisini Rabbimizden dinleyelim: “Ey iman edenler, iman ediniz…” (Nisa Suresi, 136) İrfan mektebi
*Üniversite öğrencisiyim.. UA-cam den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 50 kişi bile a-bo-ne olsa moral ve cesarett verir, şimdiden çok sağolun*
bu adamların suratından çirkeflik akıyor boşa konuşma senarit Veysele kader vurmuş birde sen vurma senarist lütfen ya sitresli dizi istemiyoruz zaten hayatlarımız sitresli vesselâm
Muhteşem performans ve harika bir senaryo. Kuzu postunun altından aslan Kenan çıktı👑👏
vay be Anadolu çocuğu çok iyi bir konuşma yaptın helal olsun sana 👍👋
Kenan çok güzel hakkından geldin hepsinin. Konuşması, sözleri, anlatımı, mimikleri, her hareketi verilmesi gereken en iyi cevaptı. Makul olan da buydu. İlla ki buna benzer olaylar yaşanıyor bir yerlerde. Yapılması gerekenin en doğrusunu yaptın Doktor Kenan..
Kenan da tam Kenan yalnız... Çok hakikatli bir karakter.
Kenan ne de güzel savundu kardeşini, ne de güzel sahip çıktı 💙 En ufak hareketinde onun pestilini çıkarabilecek 20 adamın karşısında korkusuzca durdu, sırf Veysel için. Bizim görmek istediğimiz VeyKen budur işte.
Helal olsun sana Kenan işte kardeş dediğin böyle olur Veysel ne Güzel savundu
Yine harika bir bölüm. Kenanın da Veysel'i savunması çok güzel ❤️❤️
Kenanın yaptığı çok güzeldi bütün aileyi o korudu en güzel abi işte❤️
Müthiş, toparlayıcı konuşma
Q Üniversite öğrencisiyim.. UA-cam den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 20 kişi bile a-bo-ne olsa moral ve cesaret verir, şimdiden sağolun kn
@@motivasyongelisimm SG İFTİRACI
088080
088080
Veyselin abisi olduğu nasıl da beli öfkelerine yenilmek genlerin de var :)) aslan kenan canım veykenim
Kenan nasıl,mukemmel bir adam,Elifte bi o kadar mükemmel.Kac sezonluk asil karakterli Elife bu haksızlığı yapamazsınız.Sırf engel yazmak ugruna bu konuya girmemeliydiniz.Umarim en kisa zamanda toparlarsınız.
Şu Veysel'in masum olduğu ortaya çıksa da şu adamların yüzünü görsek. Sabırsızlıkla bekliyoruz
Abi gibi abi girdi veyselin hayatina KENAN🥰🥰🥰
Helal lan sana Yusufi 😂❤️ 4:05teki patlama ve yaka silkmesi 🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥Efsanesin Serkan Kuru 👏👏👏👏👏
Kenan yine ne güzel savunmuş kardeşini. Diziyi izlemeyi bıraksam da bu kardeşlere olan sevgim azalmıyor. 💙
"Ne Veysel ne de benim ailemden hiç kimse böyle bir şey yapmaz !" muhteşem bir sahiplenme muhteşem bir aidiyet vurgusu👏👏👏👏👏👏
Helal olsun Kenan Doktor 👍👍👍
Bebeği düşürülen Cemile'nin hakkını, iftira attığınız kardeşimin hakkını, tarlasını gasp ettiğiniz Dişçi Musa'nın hakkını tek tek soracağım size!...
0 nu
J
Kddoksodkwodiwjdosidoeidiwodiojdoeidoeidieodiowidwidowideidwideidoieodiedieodjdidiejdoeidoeifoieidieodiowdidodioidoeidieodiedieideidoeidoeidoie
Abi gibi abi... Helal olsun Kenan'a.. İyi ki gelmiş diziye.
Ve Iyiki kenani serkan kuru oynuyor bu diziye yakışdı tamda veysele benzetmişler
oh be saygi deyer senaristler niye daha once boyle olmadi kenan abiyi hep arka pilana attiniz insallah simdiden sonra abimizi veysellede beraber sunlari dovduklerini ve hep birlikte goruruz cok guzel savundu simdiye kadar hic kardesini onemsemediyini buyuk kesim hissetmistik cok guzel oldu
Bu sahnede kendimi tutamayıp kenani alkisladim resmen.
4:05 Kenan'ın sakin sakin konuşup en sonunda dayanamayıp patlaması djfhwdhjm
Helal olsun kenana son noktayı çok guzel koydu👏👏👏👏
“Bebeği düşürülen Cemile’nin hakkını, İftira attığınız kardeşimin hakkını, tarlasını gasp ettiğiniz Dişçi Musa’nın hakkını tek tek soracağım size!” Konuş be Kenan abim 😍
Şimdi kenan gercek bir kaya ailesinden oldugunu ıspatladı tam bir amcaoglu
Abi gibi abi maşallah sübhanallah 🥰🥰👏🥰
Doktor Kenan iyi ki geldi diziye..bu bölümde gösterdi kendini..
Çocukların abisi baya karizma rolün hakkını vermiş
Kenan anladıkları dilden konuştu 👍
Aferin Kenan,sonunda jetonun düşmeye başladı,böyle devam👊🏻
Veysel ve Kenan en iyi kardeş
kenan bu sahnede çok iyiydi ya. arada böyle sahnelerde görmemiz lazım onu
Ah be Kenan gibi bir abim olsa keşke onun gibi yakışıklı onun gibi kardeşine sahip çıkan dürüst Mert E bir de doktor olursa tadından yenmez
Oyle abi bulursan banada gonder
Üstüne kakao sosuyla fıstıkta ister misin ?
Aşırı gerçek bir dizi her köyde kasabada böyle olaylar yaşanır çok güzel işliyorlar
Veysel Oyunyan Oyuncu Efsane Ötesi Bir Oyunculuk Bana Katılanlar 👍 Rolü Yaşıyor 👏
Kenan abi cok doğru konuştun
Keşke benimde böyle abim olsaydı elimden tutan
Bu sahne çok güzeldi kenanı çok sevdim
Kenan çok güzel konuştu. Abiliğini çok güzel yaptı.
Zaten geberen herif sıkıntılı. Veysel de yapmaz yapmadı. Yardım etseler de beraber bulsalar işte katili. Ama insan gibi yardımcı olmuyorlar ya.
Müthiş bir detaysin Kenann !
Ulan çocukluk arkadaşım can gardaşım aklıma geldi 40 tane akrabam bir tane Emrah abim etmez kan bağımız yok ama can bağımız var böyle kardeş herkese nasip olsa.
Bu bölüm en mantıklı geçen kısım da Kenanin konuşması nokta atışlarıydı onun dışında gereksiz dram vardı bence... katil de bu kardeşlerinden biri çıkarsa hiç şaşırmam ayrıca
Helal lan kenan nasıl koruyor ailesini nasıl koruyor veyselimi helal be 😥😥
Helal be doktor👏👏
Hel olsun kenan sen bu aileye çok yakıştın
Helal olsun Kenan 👏
Ne güzel konuştu Kenan ama anlayan yok
Bunca zaman Kenanin aşkınıda ailesine olan bağında neden geri plana attınız ne güzel sahneler çıkarmış
Muhteşemdi👏👏👏
Her ailenin bir abisi vardır Kenan’ın yaptığı gibi
Kenan oyunculuğunu burda gösterdi sonunda.
KESİN ZEKİ'Yİ BU 3 KARDEŞTEN BİRİ ÖLDÜRDÜ..
HELAL OLSUN KENAN'A DA..
Ben bu kenana bayildim eger eøif bu afami birakip giderse gercekten manyak ve deli derim .
Şuan yerli diziler de izlediğim iki dizi var gönül dağı ve Alparslan büyük selçuklu.gerisi sirk gibi .
Kenannnn💕💕Elif
O ölen kişinin otopsi raporunudamı sorgulayan yok bide doktor abisi var kaçıncı yüzyılda çekiliyor bu dizi deli manyak etmeyin insanı bee..
Ama ona avukatin ulasmasi gerekmiyor mu? Yani Zeynep'in Kenan'a bilgi vermesi gerek.🤔 Zeynep söyledi de Kenan mı erteledi?🤔
Aynen katiliyorum. Birde rıfatın şahitliğinin deli raporu var denilip kabul edilmemesi ama mihribanla nikah kiyarken rapora filan bakilmamasi da cok saçma. Senaryo baya saçmaladı gerçekten mantık hatalarıyla dolu.
@@smydgn4301 aynen öyle evlenmeye gelince aklı başında kabul edilirken şahitlik yaparken rapor sorgulanması saçma olmuş. Bölüm güzeldi ama bazı hatalar göze batıyor
Dişçi Musa Nuri gökaşan bu nasıl oyunculuk helal olsun sana 👍👍👍
Kenan da öfkeli Veysel gibi belli etmese de o da ilerde öfkesine ağır yenilecek belli
Dizdeki geç olan esmer arkadaş çok yakışmış diziye tebrikler 👍 bence dizide ilerleyen sahnelerde de görmeliyiz .
Kenanın cümleleri çok güzeldi.. Ama daha önce de böyle kararlı cümleler kurmuştu malesef senaristler devamını getirmedi. Özellikle veyselin sinir krizi sahnesinden sonra güzel vi abi kardeş sahnesi yazacaklarına dair bütün inancımı kaybettim
Keşke benimde bi abim olsaydı
işte bu bekledğim sahne gerçekler elbet ortaya çıkar
Elife ilişseler ne güzel olurdu Kenan yanında güzel senaryo
Kenan yusuf helal sana ne güzel konusdun tehdit etdin
Hem bir dakika veysel zekinin evine gitdiginde yokdu karisida evde degil dedi bu yüzden veysel nasil zekinin katili olsun bunudami düsünemiyorlar karisi susmasin
Zekinin abisi acayip karizma role çok yakışmış helal
Sırf mal davası için hisse azalsın diye kardeşleri öldürdü, tam Veyselin kapıya dayandığı günü fırsat bildiler
Sonunda kendilerinden biri katil çıkarsa hiç şaşırmam
Zekiyi kardeşlerinden biri öldürdü diye düşünüyorum Veysel'in öldüreceğim diye eve gelip bağırmasını fırsat bildiler suçu üstüne attılar
Veysel kurtulsun
Katil kesinlikle bu kardeşlerden biri
Bence kardeşler yaptı bir şey bu kadar coşmalari normal değil
Bence dişçi musa haklı Çünkü zeki hatalıydı cemilenin bebeğini düşürdü
Dişçi Musaya para vereceksin deyip tehdit etti
Öz abim yaaa 😀
Bide esmer arkadaş tanere çok benzemiyor mu 😁👍
Bu adamlardan biri Elife zarar verse keşke Kenan elif aşkına güzel Bi konuda olurdu
Elifin bir şey hissetmediğini biliyorduk,korktuğu şey Kenanla arasının bozulmasıydı kitabida bu yuzden atacaktı ama olmadı ,umarım kenan onu yanlış anlamaz.Guzel baglayıp bobrek meselesine gecilebilir,elken hikayesini merakla bekliyoruz.
Bence Serdar'la geçmişte olanları hatırladı. Serdar onu çok kötü bi zamanındayken kucaklamıştı ve çok iyi gelmişti sonra aniden sebepsiz bırakıp gitti. Şimdi sanki hicbisey olmamış gibi kitap göndermesi geçmişi hatırlayıp sinir olmasına sebep oluyor, o yüzden de Kenan'a odaklanamıyor. Ama senaristler Elif'in kafasının karıştığını, Ciritci Abdullahi kurtaranın da Serdar olduğunu düşünmemizi istemişler ki hep oraya oynadılar. Başından beri zerre ihtimal vermedim Elif'in Serdar için Kenan'ı bırakacağına. Hala da inanmıyorum böyle bir şeye. Serdar Elif'in kafasını karıştıramaz.
İyilikten anlqmqz bunlar onlaron dillerinden anlatacn
Veyselsiz olmuyor çıksın artık noluuur
O bebeğin hakkını kim verecek peki hee yapmaz zeki abin tabi yapmaz birde gelmisler veyseli suçluyorlar
Zekiyi bu iki kardeşi oldurmediyse bende bişey bilmiyorum
El- Ser bitti bende gönüldagı zevki bitti ama güzel sahne olmuş artı aşırı drama geçtiniz hani gülen oynayan üreten amcaogulları
Adam efendi bir sekilde anlatiyor anlamadilar oda neyapsin anladiklari dilden konustu kenani mecbur birakti kenan gayet acilarina saygi duyarak konuştu zekinin kumar borcu oldugunu söylediğinde bile beni yanlış anlamayin ne olur diyerek bir adama yakışan uslupla konustu ama anlamadılar
VEYSEL MASUM ÇIKMIYO 70.BÖLÜM FRAGMANINDA VARR
FARKINDALIK
Allah’ın sahip ve hükümran olduğu şu dünya ve hayatında, bütün gayret Allah’ı tanımak ve O’na ibadet etmek olması gerekirken, bizlere ne oluyor ki nefsimizin kavgasına tutuşmuşuz?
Her şeyi geride bırakıp gidecekken, neden -sahip olmaklık uğruna- ebedi düşmanlıklar peşindeyiz?
Allah’ın hükümranlığında kullar olmak lazım gelirken, neden kula kulluk kavgaları içindeyiz?
Farkındalık kelimesi; o güne kadar gözümüze çarpmayan bir şeyin tarafımızdan fark edilmesi veya çoktandır iç içe, yan yana olduğumuz bir şeyin farklı yönlerini anlamanın ifadesi olarak çıkmaktadır karşımıza. “Farkında mısın?” şeklinde başlayan cümleler kurmuş veya duymuşuzdur birçoğumuz.
Bedîüzzaman Hazretleri, insanın dünyaya talim ile tekemmül etmek üzere gönderildiğini söylerken, aslında bu kelimenin de kapısını aralamış olmaktadır. Zira insan, bilmeyen olarak geldiği dünyada, her şeyi tek tek fark etmek zorundadır. Her şeyi ya bizzat fark edecek veya fark ettiğini zannettiği insanları takliden o şeyi anladığını varsayacaktır. Anladığını varsaydığı şeyi öyle kabul edecek ve ona karşı kendisinde bir tavır geliştirecektir. Mesela ateşe elini sokmayacaktır veya suya girecek fakat yüzme kurallarına dikkat edecektir.
Gördüğümüz, tanıdığımız, anladığımız şeyler, elbette sadece bizim bildiğimiz ve anladığımız kadarıyla sınırlı değildir. Bir zaman bir arkadaş “Ateş ne yapar?” diye sormuştu. Ben de “Yakar” diye cevap vermiştim. Çünkü içine attığım bir şeyi yakıp kül ediyor, elimi soktuğumda ise elim yanıyor ve canım acıyordu. Fakat o “Hayır! Ateş yakmaz” dedi. “Nasıl olur? Biliyorum ki ateş yakar. Gözümle görüyorum ki, yakıyor. Nefsimde yaşıyorum zira elim yanıyor” dedim. “Doğru” dedi. “Dediklerin gibi oluyor. Fakat ateş, Allah dilediği müddetçe yakar. Eğer o dilemezse yakmaz. Yani yakıcılık hususiyeti ateşin bizzat kendisinde yoktur. Yakan, Allah’tır ve ateşi vesile kılar” deyince, “Allah Allah!” demekten kendimi alamadım.
Sonrasında tefekkür ettikçe gördüm ki, o arkadaşım sözlerinde ne kadar haklıymış. Zira ateşe su döktüğümde sönüyor, önüne gelen her şeyi yakamıyordu. Demek bizzat kendisine ait bir özellik değildi yakıcılığı. Hadd-i zatında ateş, birisinin var etmesiyle vardı. Diğer bütün ateşler de ve yakıcılıkları da önümdeki ateşi var edene aitti.
Peki su! Su kime aitti acaba? Ya sudaki özellikler, onlar nereden gelmişlerdi? Üzerine döktüğüm ateşi söndürüyordu. Ateşe malzeme olan oduna yani ağaca hayat oluyordu. Ateşten ya istifade eden ya da sıkıntı çeken bana dahi, hayat kaynağı hükmünde idi. Üzerinde yaşadığım dünyanın üçte ikisi onunla kaplıydı. “Evet” dedim kendi kendime. “Ateşin sahibi suyun da sahibidir.” Suyun sahibi ağacın da sahibidir. Ağacın sahibi benim de sahibimdir. Benim sahibim dünyanın da sahibidir. Zira her şey birbiriyle alakadar ve birbirini tanıyor ve hükmünü icra etmekte herhangi bir zorlukla karşılaşmıyordu. Hoş bir heyecan duyuyordum ruhumda ve denklem devam ediyordu. Dünyanın sahibi, güneşin ve güneş sisteminin de sahibiydi. Samanyolu galaksisi de ona aitti. Ve dahi bütün evren, bütün kozmos yani bütün kâinat onundu. Yani Allah’ın.
Farkında olduğum şu hakikat, ruhumda yaşadığım bu sevinç ifadesini, bütün kâinatın sahibi olan Allah’ın hak kelâmında buluyor ve dudaklarımdan “Lâ ilâhe illallah!” olarak dökülüyordu.
Hepimizin bildiği gibi şu kelam, tevhidin yani Allah’ı birlemenin ifadesidir. Evet, Allah vardır ve birdir. Yani her şeyin tasarrufu O’na aittir ve her şeyin dizgini O’nun elindedir. Biz ve etrafımızda fark ettiğimizi zannettiğimiz şeyler ise, aslında Allah’ın fark edilmesi içindir. O’nun fark edilmesi ve O’na marifetin yani O’nu tanımanın yolu Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (asm)’dan geçtiği içindir ki, bu cümle iman anahtarı olarak “Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlüllah” olarak lisan-ı şeraite yerleşmiştir.
FARKINDA MISINIZ?
Dünyanın küçülüp bir köy hükmüne geldiği, Allah’ın ihsanı olarak teknolojinin gelişip uzakların yakın olduğu, bir kimsenin oturduğu yerden başka yerlerdeki işleri yapıp denetleyebildiği zamanın insanları yani bizler, artık biliyoruz ki, gözümüze sınırsız dediğimiz kâinat, Allah’ın kudretine küçüktür. Allah’ın rahmeti, her tarafı kuşatıcıdır. Kainat ve içindekilerin sahibi, Allah’tır.
Güneşi kendine musahhar edemeyen insan, rızkını kendisi kazanıyor değildir. Yani elmayı ağacın dalına insan asmadığı gibi, başka hiçbir sebep de buna muktedir olamaz demektir. Kimse nerede doğacağına, hangi ana babanın çocuğu olacağına, rengine ve şekline kendisi karar verememektedir.
Elhasıl, Allah’ın sahip ve hükümran olduğu şu dünya ve hayatında, bütün gayret Allah’ı tanımak ve O’na ibadet etmek olması gerekirken, bizlere ne oluyor ki nefsimizin kavgasına tutuşmuşuz? Her şeyi geride bırakıp gidecekken, neden -sahip olmaklık uğruna- ebedi düşmanlıklar peşindeyiz? Allah’ın hükümranlığında kullar olmak lazım gelirken, neden kula kulluk kavgaları içindeyiz?
Farkında mıyız? Ölüm var!
Farkında mıyız? Allah var!
Farkında mıyız? Ölümden sonra yepyeni ve daimi bir hayat var!
İsterseniz farkındalığın en güzel ifadelerinden birisini Rabbimizden dinleyelim: “Ey iman edenler, iman ediniz…”
(Nisa Suresi, 136)
İrfan mektebi
Müge anlı girse film e çözer kantilin kim olduğunu bulur
kesin katil bunlardan biri de bakalım ne zaman çıkacak
Ayneeeen, ben de kesinlikle öyle düşünüyorum. Kenan be
Gonuldagi son bolu
Dişçi musa yakında tezgahı açar kenanla beraber kol bacak organ dağıtır veyselde kaportacı olarak toplar piyasa yapar...
*Üniversite öğrencisiyim.. UA-cam den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 50 kişi bile a-bo-ne olsa moral ve cesarett verir, şimdiden çok sağolun*
❤️❤️
2 SEZONDUR böyle iğrenç 2 kötü karakter dizeye giriyor. sıktı artık tekrar düşmeyin.
Helal doktor arkandayız
Hava 😅
bu adamların suratından çirkeflik akıyor boşa konuşma senarit Veysele kader vurmuş birde sen vurma senarist lütfen ya sitresli dizi istemiyoruz zaten hayatlarımız sitresli vesselâm
Dhfg