Geç kalmış bir yayın ama yine de kutlarım. Sansürlü de olsa güzel bir sohbet olmuş. Sansürsüz günlerde bu tür sohbetleri dinleyebilmek dileğiyle... Ali Bulaç , Ulvi Alacakaptan, Orhan Pamuk , Mustafa İslamoğlu gibi isimleri de programlarınızda görmek isteriz. Selamlar
Güzel ve kaliteli sohbet icin çok teşekkür ederim Ruşen bey,Sohbetinizi 22 yaşındaki kızımla dinledim,o da severek ve ilgiyle dinledi😍sayenizde güzel bilgiler edindik.Kızım isteyerek severek dinledi ki bu beni pek mutlu etti. Almanyada doģup büyümüş ve halihazırda burda yaşayıp üniversite okuyan bir gence hitap etmeniz takdire şayan👏👏💙
Ruşen bey çok teşekkür ederim. Hilmi Yavuz büyük bir şair ve mütefekkir. Bir çınar. El üstünde tutulması lazım. Ama her zaman olduğu üzere bu ülkenin umurunda değil. Dinlemekten haz aldım. Tam bir bilge olarak konuşuyor. Boş ama yineleyeyim: Keşke bu ülke artık epey azalan bu değerlerinin farkına varsa. Ama benimkisi olmayacak bir dua.
Hilmi Yavuz iyi niyetli bir tutumla, Türkiye'de bugün romanın Batılı klasik ve modern kalıplar bir yana bırakılarak yeni bir anlayışla ele alınması gerektiğini, klasik romanın en iyi örneklerinin Dostoyevski, Tolstoy vs. gibi yazarlar tarafından zaten yazıldığını söylüyor. Ancak bunu söylerken Türkiye'nin modernleşme sürecinin iktisadî, sosyal, siyasal ve kültürel olarak Batı'yı neredeyse üç yüzyıl geriden izlediğini unutmuş görünüyor. "Don Kişot'la başlayan Batılı romanı "Ulysses"le taçlandıran oradan da "Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu"ya ulaştıran süreci yaratan dinamikler kanımca Avrupa anakarasının dışında aynıyla tekrarlanamayacak nevî şahsına münhasır bir nitelik taşımaktadır. Dolayısıyla Türkiye'de Cumhuriyet'le başlayan geç kapitalist modernleşme diyebileceğimiz süreç her alanda olduğu gibi edebiyatta da bence daha yeni yeni olgunlaşmaya başlıyor. Türkiye bugün Batıda 1900'lerin ortalarından başlayan ve günümüzde dijitalleşmenin de etkisiyle gittikçe derinleşen postmodern bir süreci değil Batılı modernleşmenin bir türlü oturamamasından doğan çok yüzlü sorunlar yaşıyor. Bence bu çapraşık sorunlarla boğuşan birey Batıda olduğu gibi bizim romanımızda yeterince temsil edilemedi ve bizim kasik diyebileceğimiz romanlar ortaya konulamadı. Bunda elbette romanın çok uzun bir süre, toplumu terbiye etmenin yanı sıra siyasî ve ideolojik saiklerle yazılmış olmasının da büyük bir etkisi var. Sözün özü, bizde Dostoyevski'nin Joyce'un, Faulkner'in...Romanlarında görülen ve okuru derinden etkileyen karakterler bence romanda henüz yaratılamadı, dolayısıyla bu toplumun sosyal ve bireysel düzeyde yaşadığı travmalar romana hakkıyla yansıtılamadı. Hilmi Yavuz'u programınızda görmek güzel. Emeğinize sağlık.
Hilmi Hoca, ülkemin kendinden istifa etmesi gereken müstesna entelektüellerinden biridir. Değerlerin değerini bilip/anlayıp, değerlerinden istifade edilebilmesi için, değerlerin değerini anlayabilecek düzeyde asgari değer sahibi olmak gerek....İyi ki varsın
Hilmi Yavuz, Siyasal İslamı eleştirilerinizi keşke ZAMAN gazetesinde yazarken yapsaydınız. Ha pardon, popüler değildi değil mi o “ZAMAN”lar. Hocaya methiye düzmek daha çok prestij kazandırıyordu. 27:35
Kamusal alan tartışılırken benim bulduğum tanim şu idi. ' Vatandaşların kullaniminina mahsus alanlar ' olarak tanımlamış idim. Mesela bir avukatın ofisi... Ondan izin almaksızın ofise giremezsiniz. Ancak okul, hastane vb yerlere herkes girebilir ve izin alma gereği yoktur. ( Şimdilerde maalesef bazi okullarda guvenlik var ) Bu alanlara her türlü girilebilir. O zamanki ' yetkililer ' türbanla buralara girilmez diyerek tamamen subjektif sekilde engel koymaya çalışmışlardı
Hilmi Yavuz gibi bir üstada, İsmet İnönü güzellemesi hiç yakışmadı bence. İlerlemiş yaşına vermek lazım sanırım. Benzeri saplantı ve sabit fikirler danışmanım Halil İnalcık’da da oluyordu zaman zaman. Sonra da üzülüyordu.
Yeni parti kuranların bir çoğunun , ülkeye hizmet için değil kendi maddi çıkarları için parti kurduklarını düşünüyorum. Kısaca ülke menfaatlerini şahsi menfaatlerine tercih edenlere aynı fikirde olup olmasak da günümüzde saygıdeğer olduklarını düşünüyorum.
Eski Zaman gazetesi yazarlarından Mümtazer Türköne'den sonra Hilmi Yavuz da bu kanalda konuk edildi. Yavaş yavaş bu kanaldan soğumaya başladım. Abonelikten çıkma vakti gelmiş benim için. Bu "şair"in Zaman gazetesindeki bir yazısından alıntı yapayım: Darwin'in 'Evrim' teorisi, Yaradan'a, dolayısıyla da Yaradılış doktrinine, Materyalist bir alternatif sunmak adına önesürülmüştür ve işte tastamam bu nedenle, örtük bir felsefi tezdir;- bilimsel bir teori değil! Dolayısıyla bu, aslında Darwinizm'in gerçek anlamda bir teori değil, Bilim'le ilişkisi olmayan felsefi bir ateizmin türevi olduğunu gösterir.
Evet. Tam zırvalamış. Zırvalamak için zırvalamış. Dincilerin ağzına parmak parmak bal sürerek oradan nemalanmıştır bu şahıs. Darbe günlerine kadar Fettuş adlı sümüklüyü övüp oradan kazandığı paraları sayıyordu bu adam. Zaman'a geçmeden önce de İlhan Selçuk'u göklere çıkarırdı. Tam bir yalaka. Toktamış Ateş 1, bu 2.
Bizi saf ve hafızasız sanıyor sanırım Ruşen Bey. Nerde eski FETÖ libareli ve aparatı varsa onu çağırıyor ama o malum soruları sorma cesaretini kendinde bulamıyor bir türlü
cocuk din konulariyla ilgilenmeyip odadan cikiyorsa hic camiye gitmiyor oruc tutmuyorsa bir kere kurana bakmadiysa zaten dine inanmiyordur. ateizm demeye korkuyoruz.
Aklı ve kalbi ile denge kurarak konuşabilen insanları dinledikçe insan gibi hissediyorum. Teşekkürler Hilmi Yavuz Hocam
çok teşekkür ederim. var olun.
"Hüzün ki en çok yakışandır bize
Belki de en çok anladığımız." Canım Hilmi Yavuz Hocam...
Geç kalmış bir yayın ama yine de kutlarım. Sansürlü de olsa güzel bir sohbet olmuş. Sansürsüz günlerde bu tür sohbetleri dinleyebilmek dileğiyle...
Ali Bulaç , Ulvi Alacakaptan, Orhan Pamuk , Mustafa İslamoğlu gibi isimleri de programlarınızda görmek isteriz.
Selamlar
Son derece kaliteli bir söyleşi. Çok teşekkürler. 90’a bir kala zihnimin bu kadar berrak olmasını diledim kendime. Bravo Hilmi Bey’e..
Güzel ve kaliteli sohbet icin çok teşekkür ederim Ruşen bey,Sohbetinizi 22 yaşındaki kızımla dinledim,o da severek ve ilgiyle dinledi😍sayenizde güzel bilgiler edindik.Kızım isteyerek severek dinledi ki bu beni pek mutlu etti.
Almanyada doģup büyümüş ve halihazırda burda yaşayıp üniversite okuyan bir gence hitap etmeniz takdire şayan👏👏💙
Ruşen bey çok teşekkür ederim. Hilmi Yavuz büyük bir şair ve mütefekkir. Bir çınar. El üstünde tutulması lazım. Ama her zaman olduğu üzere bu ülkenin umurunda değil. Dinlemekten haz aldım. Tam bir bilge olarak konuşuyor. Boş ama yineleyeyim: Keşke bu ülke artık epey azalan bu değerlerinin farkına varsa. Ama benimkisi olmayacak bir dua.
Hilmi Yavuz iyi niyetli bir tutumla, Türkiye'de bugün romanın Batılı klasik ve modern kalıplar bir yana bırakılarak yeni bir anlayışla ele alınması gerektiğini, klasik romanın en iyi örneklerinin Dostoyevski, Tolstoy vs. gibi yazarlar tarafından zaten yazıldığını söylüyor. Ancak bunu söylerken Türkiye'nin modernleşme sürecinin iktisadî, sosyal, siyasal ve kültürel olarak Batı'yı neredeyse üç yüzyıl geriden izlediğini unutmuş görünüyor. "Don Kişot'la başlayan Batılı romanı "Ulysses"le taçlandıran oradan da "Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu"ya ulaştıran süreci yaratan dinamikler kanımca Avrupa anakarasının dışında aynıyla tekrarlanamayacak nevî şahsına münhasır bir nitelik taşımaktadır. Dolayısıyla Türkiye'de Cumhuriyet'le başlayan geç kapitalist modernleşme diyebileceğimiz süreç her alanda olduğu gibi edebiyatta da bence daha yeni yeni olgunlaşmaya başlıyor. Türkiye bugün Batıda 1900'lerin ortalarından başlayan ve günümüzde dijitalleşmenin de etkisiyle gittikçe derinleşen postmodern bir süreci değil Batılı modernleşmenin bir türlü oturamamasından doğan çok yüzlü sorunlar yaşıyor. Bence bu çapraşık sorunlarla boğuşan birey Batıda olduğu gibi bizim romanımızda yeterince temsil edilemedi ve bizim kasik diyebileceğimiz romanlar ortaya konulamadı. Bunda elbette romanın çok uzun bir süre, toplumu terbiye etmenin yanı sıra siyasî ve ideolojik saiklerle yazılmış olmasının da büyük bir etkisi var. Sözün özü, bizde Dostoyevski'nin Joyce'un, Faulkner'in...Romanlarında görülen ve okuru derinden etkileyen karakterler bence romanda henüz yaratılamadı, dolayısıyla bu toplumun sosyal ve bireysel düzeyde yaşadığı travmalar romana hakkıyla yansıtılamadı.
Hilmi Yavuz'u programınızda görmek güzel. Emeğinize sağlık.
Muthis bir yayin olmus. Tesekkurler!
❤Kıymetli hocama selamlarımı sunuyorum. İyi ki Hoca'yı davet ettiniz de bir kere daha onu dinleyebiliyoruz.
Sayın Hilmi Yavuz hocam sevgiler..
Teşekkürler, çok değerli bir yayın oldu.
Teşekkür ederim
Thanks!
Teşekkürler ağzınıza sağlık.
Hilmi Hoca, ülkemin kendinden istifa etmesi gereken müstesna entelektüellerinden biridir. Değerlerin değerini bilip/anlayıp, değerlerinden istifade edilebilmesi için, değerlerin değerini anlayabilecek düzeyde asgari değer sahibi olmak gerek....İyi ki varsın
sevgili zafer hocam, kıymetli kardeşim. kalbî teşekkürle. var olun...
Düşüncenin en berrak denizlerinde bizi serinleten büyük şair Hilmi Yavuz hocama sonsuz sevgiler…
sevgili yusuf, aziz kardeşim. var olun...
Çok akıcı bir yayındı🎉🎉
Çok güzel. Edebiyat ve şiir deyinde Hoca ilk akla gelir. Daha çok şaire ve yazara ye verin burada.
Hakikat’e çoğul eki eklenmez, çoğul olan “gerçek”tir. Sıkıntı büyük….
Ülkenin en büyük acısına kayıtsız kalan hıc bir aydın değerli değildir, Yaşar Kemal gibi olmalı❤
hilmi hocamı izlemek büyü kkeyif
hilmi yavuz şiirlerde güzel
Yayın için teşekkürler. Hilmi Yavuz bu ulkenin çok büyük bir değeridir
çok teşekkür ediyorum. var olun kardeşim...
Bir solukta dinledim.
Hilmi Yavuz;
Bilimci, deneyimli ve paylaşımcı OLMAK…🙏🙏🙏
Yararlandım. Teşekkür.
Bağırıp çağırmadan, kimseye parmak sallamadan, güzel güzel konuşup da paylaşılabiliyormuş fikir...
Burada fikir tartışılmıyor. Biri soruyor diğeri cevaplıyor
@BontonSon "Fikir tartışılıyor" demedim, "fikir paylaşılabiliyormuş" dedim.
"3 farz" tanımı çok iyi 👏👏👏
R.Çakır'ın Sn.Hilmi Yavuz'un Atatürk çözümlemesi pek hoşuna gitmedi. 😂 Gerçekler..Güzel bir söyleşi. Teşekkürler..
Kaçıncı dakikada?
Hilmi Yavuz, Siyasal İslamı eleştirilerinizi keşke ZAMAN gazetesinde yazarken yapsaydınız. Ha pardon, popüler değildi değil mi o “ZAMAN”lar. Hocaya methiye düzmek daha çok prestij kazandırıyordu. 27:35
çok tatlı sohbet...sağolun...''AKP MÜSLÜMAN İSE BEN MÜSLÜMAN DEĞİLİM'' HİLMİ YAVUZ
Orhan Pamuk ne zaman konuk olacak
Kamusal alan tartışılırken benim bulduğum tanim şu idi. ' Vatandaşların kullaniminina mahsus alanlar ' olarak tanımlamış idim. Mesela bir avukatın ofisi... Ondan izin almaksızın ofise giremezsiniz. Ancak okul, hastane vb yerlere herkes girebilir ve izin alma gereği yoktur. ( Şimdilerde maalesef bazi okullarda guvenlik var ) Bu alanlara her türlü girilebilir. O zamanki ' yetkililer ' türbanla buralara girilmez diyerek tamamen subjektif sekilde engel koymaya çalışmışlardı
Sesi de hiç yaşlanmamış maşallah.
Hilmi bey lütfen herşey hakkında özellikle din ve kemalizm konusunda gerçeklerden hareket ederek konuşmuyorsunuz
Hilmi Yavuz gibi bir üstada, İsmet İnönü güzellemesi hiç yakışmadı bence. İlerlemiş yaşına vermek lazım sanırım. Benzeri saplantı ve sabit fikirler danışmanım Halil İnalcık’da da oluyordu zaman zaman. Sonra da üzülüyordu.
Yeni parti kuranların bir çoğunun , ülkeye hizmet için değil kendi maddi çıkarları için parti kurduklarını düşünüyorum.
Kısaca ülke menfaatlerini şahsi menfaatlerine tercih edenlere aynı fikirde olup olmasak da günümüzde saygıdeğer olduklarını düşünüyorum.
Musevi bir dindar bireyle müslüman dindar birey,siyonist bireyle siyasal islamcı aynı kategoride değerlendirilebilir
Eski Zaman gazetesi yazarlarından Mümtazer Türköne'den sonra Hilmi Yavuz da bu kanalda konuk edildi. Yavaş yavaş bu kanaldan soğumaya başladım. Abonelikten çıkma vakti gelmiş benim için. Bu "şair"in Zaman gazetesindeki bir yazısından alıntı yapayım:
Darwin'in 'Evrim' teorisi, Yaradan'a, dolayısıyla da Yaradılış doktrinine, Materyalist bir alternatif sunmak adına önesürülmüştür ve işte tastamam bu nedenle, örtük bir felsefi tezdir;- bilimsel bir teori değil! Dolayısıyla bu, aslında Darwinizm'in gerçek anlamda bir teori değil, Bilim'le ilişkisi olmayan felsefi bir ateizmin türevi olduğunu gösterir.
Evet. Tam zırvalamış. Zırvalamak için zırvalamış. Dincilerin ağzına parmak parmak bal sürerek oradan nemalanmıştır bu şahıs. Darbe günlerine kadar Fettuş adlı sümüklüyü övüp oradan kazandığı paraları sayıyordu bu adam. Zaman'a geçmeden önce de İlhan Selçuk'u göklere çıkarırdı. Tam bir yalaka. Toktamış Ateş 1, bu 2.
Bizi saf ve hafızasız sanıyor sanırım Ruşen Bey. Nerde eski FETÖ libareli ve aparatı varsa onu çağırıyor ama o malum soruları sorma cesaretini kendinde bulamıyor bir türlü
Devletin dini olurmu?olursa nasıl olmalı?
Kemalist görüş=kamusal alanı elde tutmak çook ucuza indirgemek oldu be usta yakışmadı
cocuk din konulariyla ilgilenmeyip odadan cikiyorsa hic camiye gitmiyor oruc tutmuyorsa bir kere kurana bakmadiysa zaten dine inanmiyordur. ateizm demeye korkuyoruz.
Siir ile kapatsaydiniz bari... Siir okutmadan sair diye tanitmaniz gereksiz oldu bence. Yeni kitabindan bir siir okuyacak diye bekledim. :(
şu intro olayini kaldirin ya
peygamber ahlakı???