1987-2011 arası o zamanki imkanlar doğrultusunda her sezonu takip ettim. Dirk Nowitzki nin nba finalleri altıncı maç sonunda şampiyon olmalarına rağmen, hiç sevinmeden doğrudan soyunma odasına gittiği maç, baştan sona izlediğim son NBA maçı oldu. Çünkü LeBron'un yanına Chris Bosh'u alarak Miami'ye gitmesi tüm dengeleri değiştirdi. Büyük üçlüler daha önceden kurulmuştu. Olajuwon-Drexler-Barkley ve sonrasında Olajuwon-Barkley-Pippen üçlüsü 30 lu yaşların ortalarındaydı. 2007 Boston büyük üçlüsü Pierce-Garnett-Allen ise 30 lu yaşların başlarındaydı. Bu talımlar bile o dönemde tepki çekerken çok daha genç yaşta bir araya gelen Miami üçlüsü çok eleştirildi ve ligde ciddi anlamda dengeyi bozdular. NBA benim izlemeye başladığımda takımların ligiydi ve her takımın bir sembolü vardı. İstisnalar dışında oyuncular gönderilmedikçe takımda kalırlardı. Bu da rekabet kavramını geliştirirdi. Atlanta demek D. Wilkins, Detroit demek I. Thomas, Indiana demek R. Miller, Golden State demek C. Mullin dı. Bu örnekler çoğaltılabilir. Bugün Lebron ya da Kevin Durant dendiğinde akla hangi takım geliyor? Sebeplere gelirsek programda çok güzel anlatılmış zaten. Sadece şunları eklemek istiyorum. Oyun, oyuncular, kurallar, ücretler değişti. Oyuncular çok daha yetenekli, topu yere vuramayan 2 numara, 3 numaralar vardı bu ligde, bırakın pivotların üçlük atmasını, üç numara ların bile çoğunluğu üçlük atmıyordu. Salary cap ın suyu çıktı, NBA kolay ulaşılabilir oldu. Biz gece üçte saat kurup, nba maçına kalkan nesildik. Haftada bir gün nba maçı bekleyip, nba action izleyen nesildik. Ben en çok zamana yoruyorum. Günümüzde her şeyin çabuk tüketilmesi gibi nba de bu duruma geldi...
Gençlerden sayılacak Anthony Edwards bu konu hakkında 'Bazı seyircilerin belki sadece tek maça gelebilecek parası var ve sen o maçta dinleniyorsun benim için bu kabul edilebilir bir şey değil, yüzde 80'ini versen bile oynaman lazım' tarzında yorumları olmuştu.
Bence bu adamın geleceği çok parlak ileride en iyi spor yorumcusu olacak izlerken ailemden biri gibi dinliyorum bunu en son yapan kişi ntv spor Mehmet demirkol dönemini hatırlatıyor
Yiğit Tezcana katıldığım ve hatta eklemek istediğim bir şey var. Sporda verimlilik, başarı, şampiyonluk, kupa, yüzük, madalya kisvesi altında hikayesini öldürdüler. Önceden de böyleydi ama artık %100 business oldu. Business tarafı olmasın diyecek kadar naif değilim ancak bir dengesi olması gerekiyordu. Bütün sporlarda bütün takımlar ‘şirket’ oldu. Ben neden bir şirketin taraftarı olup onları destekleyeyim? Aramızda kaç kişi Hacı Şakir, Beypazarı soda ya da Nvidia forması, tişörtü alır? Benim gözümde takımların bu şirketlerden farkı kalmadı. Bahsettiği gibi önceden Karl Malone, Stockton, Ewing gibi oyuncular bir takımda kalır, bir hikaye yaratırlardı. Şimdi herkes şampiyonluk peşinde, ancak gidilen yol kimsenin umrunda değil. Bence Lillard Portland’da bırakmalıydı mesela. Stop chasing shadows just enjoy the ride arkadaşlar biraz
Sadece bahis oranlarından bile NBA'de ne kadar çok şeyin değiştiğini anlayabilirsiniz. Daha 7-8 yıl öncesine kadar nadiren 220.5 alt-üst sayı bahsi açılırdı. Şimdi ligin en kabız 2 takımının maçında dahi 230'dan aşağı sayı bahsi açılmıyor. Hatta bazı takımların(mesela Indiana Pacers) maçlarında 250.5 üst bahsi görüyorum yahu. Sanki All-Star maçı izliyoruz. Bir de bazı yorumcular var ki ısrarla "hayır sadece şut daha fazla atılıyor,yoksa savunmalar eskisinden farksız" diyorlar ki kürekle kafalarına vurasım geliyor. Arkadaş haldır huldur koşup üçlük deneyen oyunculara ya da elini kolunu sallaya sallaya turnike atanlara kimse niye elini bile kaldırmıyor o vakit? Nerede savunma? 60-70 sayı atamak bile sıradanlaştı neredeyse. 2-3 haftada bir sayı rekoru kırılıyor .Yok işte savunma daha neyi savunuyorsunuz? Herkes kendi istatistiğini kasma derdinde. Ha bu arada Play-Off'larda bu kadar kolay sayı atılamıyor ama.
Doğu- Batı konferans finalleri ile son finali izlemek en mantıklısı. Tuttuğun takımı takip etmeye kalksan senede nerdeyse 110 maç takip etmen gerekiyor öbür türlü.
Yeteneğin ortaya koyabileceği yeni bir şey pek kalmadı, marjı tükendi bu dönemin şanssızlığı bu bir de teknoloji geliştikçe yetenek yüzdesi güç ve fiziki üstünlük karşında nispeten geriledi. Aynı şeyi yer değiştirip söylemişim sonradan gördüm 😂
Ben NBA'yi geçmişte çok izlerdim, dediklerine harfiyen katılıyorum, oyun o kadar kolay sayı yapma durumuna geldi ki, son çeyrek dışında kora kor bir mücadele bile nadir denk geliniyor, bir ara NBA bile sadece son çeyrek izleme ile ilgili bir televizyon paketi gelecek diye dedikodular geziniyordu, ikili mücadele olmayan neredeyse bütün spor dalları her zaman izlenmesi az oluyor, özellikle takım halinde olan spor dalları için, voleybol en iyi örnek bana göre, insanlar net mücadele görmek istiyor, baseball'un Amerika'da bile diğer takımlı spor dallarına göre az izlenme nedeni de bu bana göre, bir de şuna katılıyorum, nostalji ile ilgili bir konu değil bu, kamera arkasındakiler nostaljiye çok bağlısın gibi ithamda bulunuyorlar ama çok doğru donelerle açıklama yapıyor, buna rağmen nostalji deniliyor...
raptors - bulls maçı atıyorum 152-145 bitiyor. bazı adı belli yorumculara göre sebebi yetenek. çok yetenekliler ondan yani aynen. böyle yetenek görülmedi :)
@@alleniverson9995 bir kısmı yetenekten olabilir ama defans yaparken adamlar bütün yeteneklerini mi kaybediyorlar, basketbola bir rot balans ayarı gelmeli, gün geçtikçe insanlar oyundan kopuyor...
@@alleniverson9995 belli bir sayıya kadar yetenek dersin anlarım da, o kadar sayı atarken, atak yaparken adamlar yetenekli ama defans yaparken bütün yetenekleri gidiyor belli ki, adamlar defans yaparken bütün yetenekleri Space Jam filmindeki topa aktarıyor belli ki... 😁
Asıl neden artık eğlence sektöründe bilgisayar özellikle online takım oyunları,sosyal medya tiktok, instagram, netflix vs. gibi gençlerin eğlenceye ayırdıkları zamanı cezbeden bir durum var şimdiki çocuklara sen 2,5 saatlik maçı oturtup izletemezsin çok maç var ve çok uzunlar.
nba'deki oyuncu kalitesi artmasına rağmen oyun kalitesi ve heyecan kesinlikle düşüşte yani nba sıkıcı. euroleague ise eskiye kıyasla oyuncu kalitesi olarak çok daha kötü durumda ama çekişme, heyecan çok daha fazla izlemesi kesinlikle daha iyi bir lige dönüştü. zaten seyirci ortalamaları ve maçların izlenme sayıları da bunu gösteriyor. nba'deki maç sayısının düşürülmesi ve her maçın bir anlam ifade etmesi gerekiyor. kimse hazırlık maçından farklı olmayan maçları izlemek istemez. euroleague ise tam tersi geçtim her maçın önemini her sayının önemi çok büyük. takımlar ikili averajda geri düşmemek için 20 sayı geride bile olsa son dakikaya maç kazanacak gibi asılıyor. 20 sayı fark yiyeceğine 15 14 yemek istiyor.
@@Thy639 bence efesin hala fena değil ama fenerin durumu karışık. Özellikle kombine ve ön sıralardan bilet alanlarda çok fazla çekirdekçi var. Ama son zamanlarda eskisi gibi olmasa da yine de toparladı. Diğer takımların da atmosferi gayet iyi bence. Pana seyircisi ergin ataman ile beraber geri döndü. Oly seyircisi hala iyi. Partizan kızılyıldız zaten hep eskisi gibi hep en iyiler. İspanyol takımları da gayet iyi valencia biraz düşük. Hiçbir iddiası olmayan alman takımlarının bile atmosferi fena değil bence. Şu salak salak dubai takımı işlerine girişmeseler ve hakemleri biraz düzeltseler euroleague çok daha iyiye gidecek
Dostum ben de 5 senedir izlemiyorum, savunmanın yıpratamadığı oyuncu daha rahat hucum yapar, çözüm bence çizgilerde değil savunma yapılmasının önünün açılmasında
GEÇMİŞİN TADINI ALIP ŞUANKİ MAÇLARIN YAVAN GELMESİ 80 90 ÇOCUKLARININ O ZAMAN BAZI ŞEYLERE KOLAY ULAŞAMAMASI ALL STAR MAÇLARINI KAÇ AY ÖNCEEDEN TAKVİME İŞLEMESİ. BAZI ŞEYLER KOLAYLAŞIRKEN TADI KAÇIYOR GERÇEKTEN.
kusura bakmayın ama basketbol voleybol gibi branşların gerçekten modasının geçtiğini düşünüyorum. özellikle Yiğit Tezcan ın dediği gibi puanlar-sayılar kazanılmış olmalı düşüncesine Çok katılıyorum. Bu konuda ingiltere ve commenwealth i çok daha akıllı görüyorum. Ragbi (özellikle 13lü olan yani league) squash avustralya futbolu bunlar cok daha izleyiciyi doyuran branşlar. Çünkü oyunun temeli temasa mücadeleye savaşa dayanıyor. saygı duyuyorsunuz izlerken ve sizi de o mücadelenin içine çekiyorlar.
Nba izlenme oranlari 2020 yilinda dibe vurdu ama gectigimiz yillarda yine ayni seviyelere geri geliyor. Yeni gelen genc neslin cogunlugu nba yi izliyor diger sporlar arasinda. Oyun kurallari ne kadar degisir bilmiyorum fakat izlenme oranlari git gide artacak gibi duruyor. Kaynak: en.wikipedia.org/wiki/NBA_Finals_television_ratings
Ben eski amatör basketbolcuyum nba de defans falan yok arkadaşlar.defansın birinci kuralı adamın önünde durmaktır bunu ilkokul basket takımında öğretirler topsuz alanda antrenmanını yaptırırlar.nba dekiler bunu bile becermekten aciz
NBA değil oyunu korumak istemeyen aptalca fanboyluk yapanlar sıkıcı.. Yoksa elbette bu bir abd eğlencesi ve herşey para amaçlı esnetiliyor ama burda asıl mesele bu esnetmeyi veya oyunu bozmaya sebep olan şeyleri sırf takım ve oyuncu taraftarlığı uğruna görmezden gelmek... Draymond Green mesela en az 2 kez ligden atılması gerekirdi ama gelgörki GSW fanları buna itiraz ederdi.
Yiğit Abiyi biz zaten monolog belgesellerde daha çok seviyoruz. Üstelik arkadaki arkadaşa sadece muhalefet et demişler sanırım, çünkü sadece karşıt görüş sunuyor ve nesnel bir argüman üretmeden tamamen havada kalan öznel fikirlerle... Bu bir mizansen veya hacivat-karagöz etkisinden ziyade videoyu ileri sarma güdüsü uyandırıyor. Arkadaşa pek yüklenmek istemiyorum, sonuçta oluşturulan kurgu gereği böyle davranıyor olabilir (geçen videoda söylemişti sanırım buna benzer bir şey) ve kamera arkasında gerçekten çok emek sarf ediyor da olabilir asla kişisel almasını istemem. Ama Yiğit abi için fazla gen-z kaçtığını söyleyebilirim, çünkü bu adam nostalji seviyor ve bunu anlatıyor. Kendi kanalında da böyle, diğer kanallarda da böyle. Fakat dış ses anti-retro bir persona oluşturduğunda (ben öyle varsayıyorum en azından) bu itici gözüküyor. Naçizane tavsiyem Yiğit abiye monolog tarzda belgeseller hazırlatmanız. Mantraya da sevgiler. (Bu arada abi tamam meşgulsün biliyoruz ama artık kendi kanalına da video at ya :d)
Teşekkürler.
Yiğit Tezcanla aynı dönemin çocuklarıyız ve NBA ile ilgili görüşlerine tamamen katılıyorum. Hustle istiyor bünye.
şu andaki normal sezon maçları eskinin all star maçları ciddiyetinde. şu anki all star maçlarına zaten girmeye gerek yok. maç bile değil.
1987-2011 arası o zamanki imkanlar doğrultusunda her sezonu takip ettim. Dirk Nowitzki nin nba finalleri altıncı maç sonunda şampiyon olmalarına rağmen, hiç sevinmeden doğrudan soyunma odasına gittiği maç, baştan sona izlediğim son NBA maçı oldu. Çünkü LeBron'un yanına Chris Bosh'u alarak Miami'ye gitmesi tüm dengeleri değiştirdi. Büyük üçlüler daha önceden kurulmuştu. Olajuwon-Drexler-Barkley ve sonrasında Olajuwon-Barkley-Pippen üçlüsü 30 lu yaşların ortalarındaydı. 2007 Boston büyük üçlüsü Pierce-Garnett-Allen ise 30 lu yaşların başlarındaydı. Bu talımlar bile o dönemde tepki çekerken çok daha genç yaşta bir araya gelen Miami üçlüsü çok eleştirildi ve ligde ciddi anlamda dengeyi bozdular. NBA benim izlemeye başladığımda takımların ligiydi ve her takımın bir sembolü vardı. İstisnalar dışında oyuncular gönderilmedikçe takımda kalırlardı. Bu da rekabet kavramını geliştirirdi. Atlanta demek D. Wilkins, Detroit demek I. Thomas, Indiana demek R. Miller, Golden State demek C. Mullin dı. Bu örnekler çoğaltılabilir. Bugün Lebron ya da Kevin Durant dendiğinde akla hangi takım geliyor? Sebeplere gelirsek programda çok güzel anlatılmış zaten. Sadece şunları eklemek istiyorum. Oyun, oyuncular, kurallar, ücretler değişti. Oyuncular çok daha yetenekli, topu yere vuramayan 2 numara, 3 numaralar vardı bu ligde, bırakın pivotların üçlük atmasını, üç numara ların bile çoğunluğu üçlük atmıyordu. Salary cap ın suyu çıktı, NBA kolay ulaşılabilir oldu. Biz gece üçte saat kurup, nba maçına kalkan nesildik. Haftada bir gün nba maçı bekleyip, nba action izleyen nesildik. Ben en çok zamana yoruyorum. Günümüzde her şeyin çabuk tüketilmesi gibi nba de bu duruma geldi...
Gençlerden sayılacak Anthony Edwards bu konu hakkında 'Bazı seyircilerin belki sadece tek maça gelebilecek parası var ve sen o maçta dinleniyorsun benim için bu kabul edilebilir bir şey değil, yüzde 80'ini versen bile oynaman lazım' tarzında yorumları olmuştu.
-bir şeyin arzulanması, olmasından daha iyidir.
.yt.
Şahane çıkarım hakikaten.
22 yaşında bir nba izleyicisi olarak(artık benim de izleyesim gelmiyor) Yiğit Tezcan'la tam olarak aynı noktadayım, ne bir eksik ne bir fazla.
Bence bu adamın geleceği çok parlak ileride en iyi spor yorumcusu olacak izlerken ailemden biri gibi dinliyorum bunu en son yapan kişi ntv spor Mehmet demirkol dönemini hatırlatıyor
Demirkol gibi bilmediği konularda konuşmuyor en azından. Ayrıca onun gibi Fb holiganı da değil.
4.18 o nasıl bir atış abi ya adam kafayı yemiş, serbest atış çizgisinden hook
Schumacher ile ilgili konuştular, kendilerini yok ettiler, süper iyi oldu 💯💯💯
Aynen Öyle’den sonra her hafta beklediğim tek içerik bu oldu..
Uykudan yenı gelmıs hali var :)
Yiğit Tezcana katıldığım ve hatta eklemek istediğim bir şey var. Sporda verimlilik, başarı, şampiyonluk, kupa, yüzük, madalya kisvesi altında hikayesini öldürdüler. Önceden de böyleydi ama artık %100 business oldu. Business tarafı olmasın diyecek kadar naif değilim ancak bir dengesi olması gerekiyordu. Bütün sporlarda bütün takımlar ‘şirket’ oldu. Ben neden bir şirketin taraftarı olup onları destekleyeyim? Aramızda kaç kişi Hacı Şakir, Beypazarı soda ya da Nvidia forması, tişörtü alır? Benim gözümde takımların bu şirketlerden farkı kalmadı.
Bahsettiği gibi önceden Karl Malone, Stockton, Ewing gibi oyuncular bir takımda kalır, bir hikaye yaratırlardı. Şimdi herkes şampiyonluk peşinde, ancak gidilen yol kimsenin umrunda değil. Bence Lillard Portland’da bırakmalıydı mesela. Stop chasing shadows just enjoy the ride arkadaşlar biraz
hocam şampiyon olmak için yapılan hamleler de hikâyenin parçasıdır sizin hoşunuza gitmiyor diye bunlara hikaye değil diyemezsiniz,
Sadece bahis oranlarından bile NBA'de ne kadar çok şeyin değiştiğini anlayabilirsiniz. Daha 7-8 yıl öncesine kadar nadiren 220.5 alt-üst sayı bahsi açılırdı. Şimdi ligin en kabız 2 takımının maçında dahi 230'dan aşağı sayı bahsi açılmıyor. Hatta bazı takımların(mesela Indiana Pacers) maçlarında 250.5 üst bahsi görüyorum yahu. Sanki All-Star maçı izliyoruz. Bir de bazı yorumcular var ki ısrarla "hayır sadece şut daha fazla atılıyor,yoksa savunmalar eskisinden farksız" diyorlar ki kürekle kafalarına vurasım geliyor. Arkadaş haldır huldur koşup üçlük deneyen oyunculara ya da elini kolunu sallaya sallaya turnike atanlara kimse niye elini bile kaldırmıyor o vakit? Nerede savunma? 60-70 sayı atamak bile sıradanlaştı neredeyse. 2-3 haftada bir sayı rekoru kırılıyor .Yok işte savunma daha neyi savunuyorsunuz? Herkes kendi istatistiğini kasma derdinde. Ha bu arada Play-Off'larda bu kadar kolay sayı atılamıyor ama.
Doğu- Batı konferans finalleri ile son finali izlemek en mantıklısı. Tuttuğun takımı takip etmeye kalksan senede nerdeyse 110 maç takip etmen gerekiyor öbür türlü.
Hislerime tercüman oldu.
Gözünden uyku akıyor…
Yeteneğin ortaya koyabileceği yeni bir şey pek kalmadı, marjı tükendi bu dönemin şanssızlığı bu bir de teknoloji geliştikçe yetenek yüzdesi güç ve fiziki üstünlük karşında nispeten geriledi.
Aynı şeyi yer değiştirip söylemişim sonradan gördüm 😂
90 lar basketbolunu bende ozledim
Ben NBA'yi geçmişte çok izlerdim, dediklerine harfiyen katılıyorum, oyun o kadar kolay sayı yapma durumuna geldi ki, son çeyrek dışında kora kor bir mücadele bile nadir denk geliniyor, bir ara NBA bile sadece son çeyrek izleme ile ilgili bir televizyon paketi gelecek diye dedikodular geziniyordu, ikili mücadele olmayan neredeyse bütün spor dalları her zaman izlenmesi az oluyor, özellikle takım halinde olan spor dalları için, voleybol en iyi örnek bana göre, insanlar net mücadele görmek istiyor, baseball'un Amerika'da bile diğer takımlı spor dallarına göre az izlenme nedeni de bu bana göre, bir de şuna katılıyorum, nostalji ile ilgili bir konu değil bu, kamera arkasındakiler nostaljiye çok bağlısın gibi ithamda bulunuyorlar ama çok doğru donelerle açıklama yapıyor, buna rağmen nostalji deniliyor...
raptors - bulls maçı atıyorum 152-145 bitiyor. bazı adı belli yorumculara göre sebebi yetenek. çok yetenekliler ondan yani aynen. böyle yetenek görülmedi :)
@@alleniverson9995 bir kısmı yetenekten olabilir ama defans yaparken adamlar bütün yeteneklerini mi kaybediyorlar, basketbola bir rot balans ayarı gelmeli, gün geçtikçe insanlar oyundan kopuyor...
@@alleniverson9995 belli bir sayıya kadar yetenek dersin anlarım da, o kadar sayı atarken, atak yaparken adamlar yetenekli ama defans yaparken bütün yetenekleri gidiyor belli ki, adamlar defans yaparken bütün yetenekleri Space Jam filmindeki topa aktarıyor belli ki... 😁
2 sayıları 3, 3 sayıları 4 sayalım. Bu da verimlilik hesaplarını iyice değiştirir. Ayrıca serbest atışların önemi de bir miktar da olsa azalır.
Eve geldim patates doğrucam karşıma ilk bu video çıktı
Allaaahhh dedim ve başlıyorum izlemeye bakalım nasıl
ŞAHANE PROGRAM.
Eyv kardeşim sen de öylesin
Yine efsane bi video
Harika intro
Hocam bir maç 3.30 saat sürüyor . Mola oluyor en az 5 dk nasıl izleyeceksin .
Asıl neden artık eğlence sektöründe bilgisayar özellikle online takım oyunları,sosyal medya tiktok, instagram, netflix vs. gibi gençlerin eğlenceye ayırdıkları zamanı cezbeden bir durum var şimdiki çocuklara sen 2,5 saatlik maçı oturtup izletemezsin çok maç var ve çok uzunlar.
Firsati gelmisken Space Jam onerme firsatini kullanmayan Yigit Tezcan’i kiniyorum. Simdi degilse ne zaman onerilecek bu film??
nba'deki oyuncu kalitesi artmasına rağmen oyun kalitesi ve heyecan kesinlikle düşüşte yani nba sıkıcı. euroleague ise eskiye kıyasla oyuncu kalitesi olarak çok daha kötü durumda ama çekişme, heyecan çok daha fazla izlemesi kesinlikle daha iyi bir lige dönüştü. zaten seyirci ortalamaları ve maçların izlenme sayıları da bunu gösteriyor. nba'deki maç sayısının düşürülmesi ve her maçın bir anlam ifade etmesi gerekiyor. kimse hazırlık maçından farklı olmayan maçları izlemek istemez. euroleague ise tam tersi geçtim her maçın önemini her sayının önemi çok büyük. takımlar ikili averajda geri düşmemek için 20 sayı geride bile olsa son dakikaya maç kazanacak gibi asılıyor. 20 sayı fark yiyeceğine 15 14 yemek istiyor.
yoruma tamamen katılıyorum fakat euroleague atmosfer olarak özellikle fener ve efesin epey düştü o eski hava hala yok euroleaguede de
@@Thy639 bence efesin hala fena değil ama fenerin durumu karışık. Özellikle kombine ve ön sıralardan bilet alanlarda çok fazla çekirdekçi var. Ama son zamanlarda eskisi gibi olmasa da yine de toparladı. Diğer takımların da atmosferi gayet iyi bence. Pana seyircisi ergin ataman ile beraber geri döndü. Oly seyircisi hala iyi. Partizan kızılyıldız zaten hep eskisi gibi hep en iyiler. İspanyol takımları da gayet iyi valencia biraz düşük. Hiçbir iddiası olmayan alman takımlarının bile atmosferi fena değil bence. Şu salak salak dubai takımı işlerine girişmeseler ve hakemleri biraz düzeltseler euroleague çok daha iyiye gidecek
Nba’de çirkef Detroit ve kabadayı İndiana gibi takımları izlemeye hasret kaldık. Şimdi ise herkes birbiriyle canciğer kuzu sarması maşallah
Dostum ben de 5 senedir izlemiyorum, savunmanın yıpratamadığı oyuncu daha rahat hucum yapar, çözüm bence çizgilerde değil savunma yapılmasının önünün açılmasında
Yiğit abi biraz da amerkan futbolu paylaş 5 SENEDIR BEKLIYORUM
Somayı görmek istiyoruz
GEÇMİŞİN TADINI ALIP ŞUANKİ MAÇLARIN YAVAN GELMESİ 80 90 ÇOCUKLARININ O ZAMAN BAZI ŞEYLERE KOLAY ULAŞAMAMASI ALL STAR MAÇLARINI KAÇ AY ÖNCEEDEN TAKVİME İŞLEMESİ. BAZI ŞEYLER KOLAYLAŞIRKEN TADI KAÇIYOR GERÇEKTEN.
Amerikan futbolu hakkında program gelsin
kusura bakmayın ama basketbol voleybol gibi branşların gerçekten modasının geçtiğini düşünüyorum.
özellikle Yiğit Tezcan ın dediği gibi puanlar-sayılar kazanılmış olmalı düşüncesine Çok katılıyorum.
Bu konuda ingiltere ve commenwealth i çok daha akıllı görüyorum. Ragbi (özellikle 13lü olan yani league) squash avustralya futbolu bunlar cok daha izleyiciyi doyuran branşlar. Çünkü oyunun temeli temasa mücadeleye savaşa dayanıyor. saygı duyuyorsunuz izlerken ve sizi de o mücadelenin içine çekiyorlar.
Paranın çok olduğu yerde duygu ve değerler ölür yakında aynı kaderi futbol da yaşayacak
Sweat linki gelmeyecek mi ? Sadece soruyorum
dümdüz celtics sweat i hocam
@@pudipuding Gözüme çok kaliteli geldi ya amblemin işlenişi kumaşını anlamam da uzaktan
@@ErwinKermit evt, kaliteli duruyo
❤
Nba izlenme oranlari 2020 yilinda dibe vurdu ama gectigimiz yillarda yine ayni seviyelere geri geliyor. Yeni gelen genc neslin cogunlugu nba yi izliyor diger sporlar arasinda. Oyun kurallari ne kadar degisir bilmiyorum fakat izlenme oranlari git gide artacak gibi duruyor.
Kaynak:
en.wikipedia.org/wiki/NBA_Finals_television_ratings
Ben eski amatör basketbolcuyum nba de defans falan yok arkadaşlar.defansın birinci kuralı adamın önünde durmaktır bunu ilkokul basket takımında öğretirler topsuz alanda antrenmanını yaptırırlar.nba dekiler bunu bile becermekten aciz
Abi le mans 24 özel bölüm gelir mi
aaa katılıyorum yiğit :d
Yiğit NFL konuşsun, evet yapsın bunu.
Hücum sahasına geçemeyen ekstra bir savunma oyuncusu olsa seyir zevki ve mücadele artar. Maç 6-6 hücum 5 e karşı 6 olsun.
👍👏👏👏👏👏
Kanala tek içerik üretenin yiğit ağabey olması… cihat akbel biraz işinin başında dur kardeşim
Yao ming bıraktıktan sonra sarmadı.
3 lük izlemekten bıktık..
Jordan i izlemek için gece sahura kalkar gibi kalkardık.
Detroit Pistons=Wimbledon (Vinnie Jones team)
NBA izleyici sayısı her sene azalıyor. Bu bile en net gösterge.
NBA değil oyunu korumak istemeyen aptalca fanboyluk yapanlar sıkıcı.. Yoksa elbette bu bir abd eğlencesi ve herşey para amaçlı esnetiliyor ama burda asıl mesele bu esnetmeyi veya oyunu bozmaya sebep olan şeyleri sırf takım ve oyuncu taraftarlığı uğruna görmezden gelmek... Draymond Green mesela en az 2 kez ligden atılması gerekirdi ama gelgörki GSW fanları buna itiraz ederdi.
Tim Duncan bıraktıktan sonra bir boşluk oluştu bence
sıkıcı evet
ben curry'den önce lisede potaya sahanın her yerinden üçlük atmaya çalışırdım 😅
stephen curry de nba teröristidir 😂
arkadan konuşan arkadaş çok boş yapıyor, akıcılığı öldürüyor. acele genellemeler, saçma cevaplar, donuk ton. bırakın yiğit tezcan konuşsun.
Kamera arkasında konuşan arkadaş lebaloncu sanırım :)
Yiğit Abiyi biz zaten monolog belgesellerde daha çok seviyoruz. Üstelik arkadaki arkadaşa sadece muhalefet et demişler sanırım, çünkü sadece karşıt görüş sunuyor ve nesnel bir argüman üretmeden tamamen havada kalan öznel fikirlerle... Bu bir mizansen veya hacivat-karagöz etkisinden ziyade videoyu ileri sarma güdüsü uyandırıyor. Arkadaşa pek yüklenmek istemiyorum, sonuçta oluşturulan kurgu gereği böyle davranıyor olabilir (geçen videoda söylemişti sanırım buna benzer bir şey) ve kamera arkasında gerçekten çok emek sarf ediyor da olabilir asla kişisel almasını istemem. Ama Yiğit abi için fazla gen-z kaçtığını söyleyebilirim, çünkü bu adam nostalji seviyor ve bunu anlatıyor. Kendi kanalında da böyle, diğer kanallarda da böyle. Fakat dış ses anti-retro bir persona oluşturduğunda (ben öyle varsayıyorum en azından) bu itici gözüküyor. Naçizane tavsiyem Yiğit abiye monolog tarzda belgeseller hazırlatmanız. Mantraya da sevgiler. (Bu arada abi tamam meşgulsün biliyoruz ama artık kendi kanalına da video at ya :d)
nba bı boka benzemez teeangerlar ızlesın basketbol eurolegudır gerısı yalan