selamaleykum. hocam 16:00 dakikada diyorsunuz ki, abuzer şama gelecek. ama abuzer aslında şama kendisi gelmiyor. Osman onu sürgün ediyor kendisine karşı gelip hakkı söylediyi için. işin içine duygusallı katıp hakikatları bizlerden gizlemeyin lütfen. tarihi deyişmek olmaz olduğu gibi anlatın lütfen.
Ebu Zer el-Gıfarî Hazretleri niçin Rebeze çölüne sürgüne gönderilmiştir?.. Cevap Değerli kardeşimiz, Ebu Zer el-Gıfarî Hazretleri kendisi Rebeze'ye gitmek istemiş, Hz. Osman (ra)'da buna onay vermiştir. Ebû Zer (ra.) tabiaten fakir, zâhid ve inzivâyı seven bir sahâbî idi. Dünyaya hiç değer vermezdi. Bundan dolayı Hz. Peygamber (asm) kendisine "Mesîhu'l-İslâm" lâkabını takmıştı. Nitekim Ebû Zer (ra), Rasûlullah'ın irtihâlinden sonra bu lâkaba uygun olarak dünya ile alâkasını tamamen keserek inzivâya çekildi. Medine'nin bağı bahçesi onun için bir harabeden başka bir şey değildi. Hele Hz. Ebû Bekir (r.a) de vefât edince Ebû Zer (r.a.) tamamen içine kapandı. Yüreğindeki acılara tahammül edemez hale geldi. Medine'den ayrılıp Şam'a yerleşti. Hz. Osman (r.a) devrinde fetih hareketleri oldukça genişlemiş ve bu yüzden fethedilen bölgelerin gelenekleri de İslâm'a etki etmeye başlamıştı. Bunun neticesi olarak emirler, sâdelikten ayrılarak dünyevî bir yaşantının içerisine girmişlerdi. Saraylar, köşkler, konaklar yapılmaya, hizmetçiler tutularak işler onlara gördürülmeye başlanmıştı. Rasûlullah (asm)'ın, Hz. Ebû Bekir (ra) ve Hz. Ömer (ra) devrinin sâdeliği unutulmuştu. O dönemlerin sâdeliğini unutmayanlardan birisi de Ebû Zer (r.a) idi. O, sâde yaşayışını sürdürmekte ısrâr ediyordu. Mal ve servet biriktirme hırsı yoktu. Debdebeli bir hayat tarzını seçenlere gereken ikazları yapıyor; bu durumun onlara kötülükten başka bir şey vermeyeceğini, bir gün bunların hesabının sorulacağını söylüyordu. Ve sık sık delil olarak: "... Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele!.."(Tevbe, 9/34) meâlindeki âyeti okuyordu. Hz. Muâviye (ra) ve emirlerinin yaşantılarını sürekli eleştiriyordu. Bu yüzden Şam'da fesat çıkardığı iddiasıyla Ebû Zer (r.a.), Hz. Osman (r.a.)'a şikâyet edildi. Hz. Osman, Ebû Zerr'i Medine'ye çağırdı. Hz. Ebû Zer Medine'ye geldikten sonra Hz. Osman (ra)'a, "Benim dünya malına ve dünya metaına ihtiyacım yoktur!" diye haber gönderdi. Hz. Ebû Zer'in Medine'ye gelişi halk üzerinde büyük bir tesir ve hayret icra etti. Fakat Ebû Zer, Medine'de fazla kalmayarak Mekke civarında bulunan Rebeze mevkiine giderek oraya yerleşti. Onun bu hareketini Hz. Osman (ra) da tasvib etti. Hz. Osman (ra) ona birkaç koyun ve bir deve verip bunlarla geçimini sağlamasını söyledi.
Allah razı olsun hocam
Onlar Allahtan razı , Allah onlardan razı olmuştur
Allah razı olsun...
Onlar yıldızlar gibidir hangisine tabi olursanız kurtulursunuz
Allah razı olsun
🌹🌹🌹🌹
🌹🌸🌹🌸🌹
🌷
Allah’a verdikleri sözde duran erler
🤲🌹
☘️☘️☘️
#ashab
#ebuzergıfari
selamaleykum. hocam 16:00 dakikada diyorsunuz ki, abuzer şama gelecek. ama abuzer aslında şama kendisi gelmiyor. Osman onu sürgün ediyor kendisine karşı gelip hakkı söylediyi için. işin içine duygusallı katıp hakikatları bizlerden gizlemeyin lütfen. tarihi deyişmek olmaz olduğu gibi anlatın lütfen.
Ebu Zer el-Gıfarî Hazretleri niçin Rebeze çölüne sürgüne gönderilmiştir?..
Cevap
Değerli kardeşimiz,
Ebu Zer el-Gıfarî Hazretleri kendisi Rebeze'ye gitmek istemiş, Hz. Osman (ra)'da buna onay vermiştir.
Ebû Zer (ra.) tabiaten fakir, zâhid ve inzivâyı seven bir sahâbî idi. Dünyaya hiç değer vermezdi. Bundan dolayı Hz. Peygamber (asm) kendisine "Mesîhu'l-İslâm" lâkabını takmıştı.
Nitekim Ebû Zer (ra), Rasûlullah'ın irtihâlinden sonra bu lâkaba uygun olarak dünya ile alâkasını tamamen keserek inzivâya çekildi. Medine'nin bağı bahçesi onun için bir harabeden başka bir şey değildi. Hele Hz. Ebû Bekir (r.a) de vefât edince Ebû Zer (r.a.) tamamen içine kapandı. Yüreğindeki acılara tahammül edemez hale geldi. Medine'den ayrılıp Şam'a yerleşti.
Hz. Osman (r.a) devrinde fetih hareketleri oldukça genişlemiş ve bu yüzden fethedilen bölgelerin gelenekleri de İslâm'a etki etmeye başlamıştı. Bunun neticesi olarak emirler, sâdelikten ayrılarak dünyevî bir yaşantının içerisine girmişlerdi. Saraylar, köşkler, konaklar yapılmaya, hizmetçiler tutularak işler onlara gördürülmeye başlanmıştı. Rasûlullah (asm)'ın, Hz. Ebû Bekir (ra) ve Hz. Ömer (ra) devrinin sâdeliği unutulmuştu.
O dönemlerin sâdeliğini unutmayanlardan birisi de Ebû Zer (r.a) idi. O, sâde yaşayışını sürdürmekte ısrâr ediyordu. Mal ve servet biriktirme hırsı yoktu. Debdebeli bir hayat tarzını seçenlere gereken ikazları yapıyor; bu durumun onlara kötülükten başka bir şey vermeyeceğini, bir gün bunların hesabının sorulacağını söylüyordu. Ve sık sık delil olarak:
"... Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele!.."(Tevbe, 9/34)
meâlindeki âyeti okuyordu.
Hz. Muâviye (ra) ve emirlerinin yaşantılarını sürekli eleştiriyordu. Bu yüzden Şam'da fesat çıkardığı iddiasıyla Ebû Zer (r.a.), Hz. Osman (r.a.)'a şikâyet edildi. Hz. Osman, Ebû Zerr'i Medine'ye çağırdı. Hz. Ebû Zer Medine'ye geldikten sonra Hz. Osman (ra)'a, "Benim dünya malına ve dünya metaına ihtiyacım yoktur!" diye haber gönderdi. Hz. Ebû Zer'in Medine'ye gelişi halk üzerinde büyük bir tesir ve hayret icra etti. Fakat Ebû Zer, Medine'de fazla kalmayarak Mekke civarında bulunan Rebeze mevkiine giderek oraya yerleşti. Onun bu hareketini Hz. Osman (ra) da tasvib etti. Hz. Osman (ra) ona birkaç koyun ve bir deve verip bunlarla geçimini sağlamasını söyledi.
Allah razı olsun hocam
Allah razı olsun hocam
🌹