Fenomenoloji ve Zihin Felsefesi

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 25 сер 2024
  • Sanem Yazıcıoğlu konuşmasında Husserl’in zaman, algı ve bellek çözümlemelerini anlatıyor. Sanem Yazıcıoğlu Lisans ve Lisans Üstü eğitimini tamamladığı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde Doçent olarak görev yapmaktadır. Çağdaş Felsefe, Siyaset Felsefesi, Estetik alanlarında ve özellikle zaman, bellek, kimlik, algı konularında çalışmalarını sürdürmektedir.
    FELSEFEDE FENOMEN KAVRAMI:
    Fenomen kelimesi, gündelik dilde sadece şaşırtıcı şeyler için kullanılsa da, felsefede böyle bir anlamı bulunmamaktadır. Felsefede somut, algılanabilir ve denenebilir olay ve nesne demektir. Bir nesne, olay ya da sürecin nesnel gerçekliğini vurgulayan bir ifadedir. Kant, fenomeni duyularla algılanamayan mutlak gerçek anlamında kullandığı numen terimine karşıt olarak, duyularla algılanabilen şeyler için kullanmıştır.
    HUSSERL'İN FENOMENOLOJİ ANLAYIŞI:
    Edmund Husserl'e göre fenomenolojinin ele aldığı konu, algısal ve deneysel nesneler dünyası değil, nesnelerin özüdür. Husserl'e göre önemli olan, bilincin kendisi ve bu bilincin doğrudan ve aracısız bir şekilde tecrübe ettiği özlerdir. Buna göre öz, fenomenin içindedir ve bilinç bu özü sezgi yoluyla yakalayabilir ve kavrayabilir. Yani öz, fenomenlerin doğrudan ve aracısız bir sezgi yoluyla kavranan içeriğidir. Öz, bir nesneyi, başka bir şey değil de kendisi yapan özelliktir, anlamdır.
    Fenomenoloji, yaygın olarak kullanılan deyişle, "öz"lerin araştırılması konusudur. Çünkü, bütün sorunlar sonunda özlerin betimlenmesi sorununa geri götürülebilir. Ancak, bu noktada ayrımı belirginleştirmek gerekir; fenomonoloji, "öz"lerin bilimi değil, "öz"ü görüleyen "bilinç"in bilimidir aslında. Algının ya da bilincin "öz"ünün betimlenmesi sorunu, fenomenolojinin konusudur. Fenomenolojinin yöntemini kullanan düşünür; günlük yaşam, sosyal çevre, din, bilim yoluyla elde ettiği tüm görüşleri, kanıları, önyargıları bir tarafa bırakmak, onlardan arınmak durumundadır. Husserl'e göre ancak bu yolla duyularla algılanan nesnelerin ötesinde bulunan "ideal özlükler" alanına ulaşılabilir ve nesnelerin "öz"ü kavranabilir. Yapılması gereken bilincin dolaysız verilerine geri dönmek ve onları açıklamaktır. Yani felsefede özneden yola çıkar. Öznenin temeli, ona göre bilinçtir.
    Fenomenolojiye genellikle bir felsefe akımı olmaktan çok bir yöntem olarak bakılmaktadır. Fenomenoloji, her şeyden önce, fenomeni, yani dolaysız olarak verilmiş olanı betimlemeye dayanan bir yöntem izler çünkü. Bunu nasıl yaptığı ya da yapıp yapamadığı, yani yöntemin iddiasını geçerli kılmak bakımından teorik düzlemdeki statüsü tartışılabilir. Öte yandan, her ne kadar bir felsefe akımı değil, yöntemdir dense de, fenomenoloji, bu yöntem üzerinden kavramlar ve kategoriler geliştirerek özgün bir felsefe akımı da meydana getirmiş olur. Husser'den sonra 20. yüzyıl felsefesinde belirleyici bir yere sahip olmuş, Heidegger'den Sartre'a, Frankfurt Okulu'ndan Foucault'a ve post-modern düşünürlere kadar pek çok düşünür ve felsefe anlayışına etki etmiştir.
    Daha fazla bilgi için:
    tr.wikipedia.o...
    www.felsefe.gen...
    KONUYLA İLGİLİ ÖNERDİĞİMİZ DİĞER VİDEOLAR:
    Fenomenoloji ve Dekonstrüksiyon - Zeynep Direk İle Felsefe Vakti:
    • Fenomenoloji ve Dekons...
    Husserl Fenomenolojisi Üzerine Düşünmek (Harun Tepe):
    • Husserl Fenomenolojisi...
    Husserl’in Erken Dönem Fenomenolojisi (Uğur Ekren):
    • Husserl’in Erken Dönem...
    Edmund Husserl: Hayatı ve Görüşleri:
    • Edmund Husserl: Hayatı...
    .

КОМЕНТАРІ • 12

  • @sadettinozgun5888
    @sadettinozgun5888 4 роки тому +2

    "Her an, öncesini ve sonrasını içinde barındırır" hükmü, çok öznel ve saçma bir şey. An, geleceği nasıl içinde barındırır? Belki şöyle ifade edilebilir. Anın bir eli geçmişin, bir eli de geleceğin elindedir.

  • @melanges123
    @melanges123 4 роки тому

    Kant felsefesi bilimden oluşur.
    Fizik ve matematik.
    Husserl,felsefesini içe bakışla içi düzenlemeyle ama psiko-fizyolojik yolla yapmaya çalışmış.Kant bu konularda belli mesafe kat etti.Husserl tam anlamıyla girdi.

  • @lordvoldemort1961
    @lordvoldemort1961 7 років тому +9

    günümüzde felsefe, artık her türlü iç sıkıntıya karşı anne tesellisi sunan ya da sunması için uğranılan bir alan haline geldi.

    • @gargantua3622
      @gargantua3622 6 років тому +4

      Hakikate ve doğruyu arama yolunda ki dürüstlüklerine olan inançları onları tetikliyor bana kalırsa. Aklın belli sınırları olup nelerin üstüne konuşabileceğini söyleyen "çok olgucu" kardeşlerimizin taptığı bilimden farklı olarak felsefe kavramlarla sözde iç sıkıntısı diye kast ettiğiniz tinsel ve ya aşkınsal alanlarda konuşabilmeye olanak sağlıyor. Eleştirinizi yönelttiğiniz kişiler sadece bu olanaktan faydalanıyor. Bu onları en fazla filozof yapar.

  • @gunesorsal7748
    @gunesorsal7748 6 років тому +7

    Belleği derli toplu bir kütüphaneye değil de bir örümcek ağına benzetebilir miyiz ? Tüm kavramlar ve tüm anıların birbiriyle bağlantılı ve ilşki içinde olduğu bir ağ sistemi.

    • @PANDORAFELSEFE
      @PANDORAFELSEFE  6 років тому +7

      Evet örümcek ağına benzetmek daha doğru. Ve zaten asıl mesele kavramların ve anıların bu ağ içindeki bir biriyle bağıntısı. Normal bir bilgisayar hafızasından insan hafızasını ayıran belki en önemli özellik bu. Dürtü bu bağıntının şeklini belirliyor. Örneğin sabah uyandığımızda bilincimiz yeniden açılınca “benlik” hafızadan gelen bu kayıtlarla kuruluyor. Yaşama dürtüsü sabah ilk iş “ben”i kuruyor. Sonra diğer dürtüler gün içinde yeni bağıntı şekilleriyle farklı farklı benler kuruyor. Öfkeli, mutlu, meraklı, aşık, endişeli v.b.

    • @gunesorsal7748
      @gunesorsal7748 6 років тому

      teşekkürler

  • @sadettinozgun5888
    @sadettinozgun5888 4 роки тому

    Evdeki hesap çarşıya uymazsa ne olacak? Ya müzik eserinin henüz dinlemediğim yerinde nota hatası yapılırsa, eser; detone özellik kazanırsa ne olacak?

  • @hakanturkmen9936
    @hakanturkmen9936 4 роки тому +2

    Bir dinleyiciyi odak noktasında tutabilmek öylesine önemli bir beceridir ki... Bu bayanı tanımam. Felsefeci de değilim. Araştırdığım tek konu olan Fenomenalizm beni bu noktaya getirdi. Ancak, felsefe okumamışsam yahut senin zihninde gezenleri paylaşan biri değilsem, tarafsız olarak dinlediğimde ilk 2 dk sonrası konudan kopmaktayım. Çünkü ne anlatılmak istenen konuya bir giriş var, ne de izleyiciye geçmesinde. Nedendir bilinmez çok şey bilen insanlar bildiklerini bir türlü aktaramazlar. Bu da sanırım bunun en basit örneği. Bir çok belli belirsiz terimlerin aynı cümle içerisinde kullanılması, bir çok filozofun çıkardığı yahut benimsediği kuramları aynı cümle içerisinde örneklemeli ve karşılaştırmalı olarak verilmesi bunlara örnek...
    Ne yazık ki; tüm bunlar anlatılmak istenen mevzunun amacından sapılmasına yol açmakta ve anlam kargaşası oluşturmakta.
    Anlatılmak istenilenin net ve kişinin kendi anladığı şekli ile anlatması varken, neden sürekli şu böyle demiş, bu böyle demiş, bunun kuramının bilmem nesi bu iken bunun ki bu ve işte bakın sonuç ta bunun ki böyle olacakken (sonucu merakla beklerken ben) falanca çıkmış yeni bir kuram atıp diğerinin kuramındaki falanca yerin bu kuramın bilmem neresinde çareyi bulmuş(ne diyor bu???) ve buna falanca sistemin izoterik (bunu tamamen salladım) yaklaşımından doğan kuantum teorisinin bir parçacağı hüüüp diye süzerken plato ne yapıyorsun einstein, aynı dönemde bile yaşamadık diyordu ki, zaten yayın bitti ! İyi geceler efendim çok güzel bir söyleşi oldu diyerek 1 saatten fazla acaba ağzından anlayıp kendime katabileceğim ne çıkacak diye bakarken bomboş bir kafayla geceyi sonlandırmak oldu benimkisi.
    Elbette aranızda tüm bu felsefik ideoloji ve terimlere yatkın insanlar vardır bunları anlayabilecek.
    Fakat bence felsefe, bir matematik, bir fizik değil ki formüluze edilsin. Felsefenin en keyifli yanı beyin yakması, yani beyin cimlastiği. Ve eminim çoğu kuram ve evren ve yaradılışımızla alakalı bir çok şeyi de bu düşüncelerimizi çarpıştırırken elde edebiliriz. Big bang gibi.
    Bırakın doğal olun. Konuşurken, sözlerinizi söylerken, düşüncelerinizi aktatırken. Kendini kasıp çeşitli terimler ardından konuşarak etrafındakilere birşey katamazsın.
    Varsa bir bilgin, o da sadece sana ait kalır.

  • @cobracadavra
    @cobracadavra 5 років тому +1

    peki o anları napacaz.

  • @cobracadavra
    @cobracadavra 5 років тому +3

    ben hAYATIMDA BU KADAR SAÇMA Bİ ŞEY DUYMADIM... ne amlatıyo anlayan var mı?