Geldiğiniz zaman konuşalım. Oradan göründüğü gibi hiç bir şeyin olmadığını size ne kadar anlatsam da gelip yaşamadan anlayabileceğiniz bir şey değil ne yazık ki ( İstanbul’dan-Köln’e göçüşümün 2. Senesi )
@@gamzemurat3348 Gerçekten çok haklısınız. Lakin hayatın kanunu bu. Her zaman iyi geçmez günler, her zaman rahat içinde olmayız. Mesele onurlu, adaletli, eşit bir yaşam. Ben Türkiye'de hakkımın yenmesinden rahatsız değilim ki. Ben hakkımı arayamamaktan rahatsızım. Hakkımı arabilsem eğer zaten hakkım yenemez. Burda insan olduğumuz için saygı duyulsun istiyoruz. Ne Cb olduğu için, ne Kürt Türk olduğu için ne de makam sahibi olduğu için..
Şafak bey, sonuna kadar haklısınız. Hollanda'da 4,5 yıl, Fransa'da 2 yıl, Almanya'da 2,5 yıl yaşamış biri olarak bir tek Fransa'da yaşarken Türkiye'den gelen biri olduğumu öğrendiklerinde ırkçılığa uğramadım. Yıllar evvel annem Almanya'da 4,5 yıl yaşamış. Ona keşke dönmeseydin derdim, ancak kendim Almanya'da yaşayınca iyiki de kalmamış dedim. Şimdi ise Amerika'da yaşıyorum iyiki latin veya afrika kökenli değilim diyorum. Ne yazık ki her ülkede birileri kara koyun. Dünyayı bu ayrımcılık bitirdi...
Arzu Hanım ben Almanyada yaşıyorum. Sizce Hollanda, Fransa, Almanya, Amerika arasında sosyal ve maddi açıdan kendinizi en mutlu ettiren yer neresiydi, siz nereyi tavsiye edersiniz? Yaşım 26.
Ben de 1 yil NYC’da yasadim, 10 yildir da Amsterdam’da yasiyorum. Hollanda’da Dutch yakin arkadas edinmek universite ya da liseyi burada okumadiysaniz cok zor. Amerika’da yasadigim yerde arkadasliklar biraz daha kolaydi. Yine de Amerika’da calisma hayati cok sikintili. Yillik izin az, mesai uzun, saglik cok pahali ve problemli. Avrupa bu konularda cok daha iyi. Yine de ikisi arasinda secim yapmak cok guc.
Bence de fazla kasıyor. ülkemizde su an intiharlar cinayetler almış başını gitmiş hukuk desen hak getire. Bunları yaşayan bir millet olarak ikinci sınıf vatandaş bir tık ' easy mode' kalıyor . Fakat tabi bakış açısı . şafak abi nasıl bizim içinde bulunduğumuz durumu gerçek olarak yorumluyorsa bizde Berlin'de 17 sene yaşamış biri olmadan bazı önyargılarla yaklasabiliyor olabiliriz . Ama insanın huzuru özgürlükten gelir ve nispeten bu Avrupa'da var gibi görünüyor bu net.
Yurtdışında okumuş, çalışmış ve yaşamış birisi olarak insanlara 'şurada yaşayın' yada 'burada yaşamayın' şeklindeki yorumlar kesinlikle kişiseldir. Tecrübe ve gözlem ile net ve sabittir ki bir insanın nerde (hangi kıta, hangi ülke, hangi şehir, hangi bölge) 'mutlu' olacağı binlerce faktöre bağlıdır. Komşuların, yaşadığın sokak, evinin bahçesinin olup olmadığı, arkadaşların, yaptığın meslek, iş ortamın, patronun, iş arkadaşların, maaşın, maruz kalınan ırkçılık, mutluluk tanımın, hayallerin, anıların ve buna benzer daha bir çok faktör senin mutlu olmanı sağlayan denklemin birer parçasıdır. Bazen sadece tek bir 'sıfırın' tüm denklemi sıfır yaptığı gibi bu faktörlerden teki bile insanı mutsuz etmeye yeter. Bunu yaşadığın ülke ve şehre mal etmek işin kolaycılığıdır. En temelinde kendi evinde ve varsa ailesinde (eş ve çocuk) mutluluğu ve huzuru yakalayamamış birisi Dünya'nın neresine giderse gitsin yine mutsuz olur. Bu mutluluk ve huzur öncelikle kendi içinde ve yaşadığı evde aranmalı. Daha sonra şehir ve ülkeye doğru genişletilebilir. Kısacası tek başına bir şehir insanı ne mutsuz eder ne de mutlu. Kafaları karışık ve kararsız insanlara 'oraya gitme buraya gel' şeklinde açıklamalar kullandığı yada para aldığı şampuan markasını takipçilerine tavsiye eden instagramcı seviyesine inmek olur ki bu da sana yakışmaz. Bir insanın kendisinin ve ailesinin hayatının geri kalanını devam edeceği ve kaderinin belki de en önemli yol ayrımının gerçekleşeceği karar, bir şampuan dan daha önemlidir.
@@kubra8830 İlk yıllar iki şey ile geçiyor. Biri, "TC'den daha iyi bir yere geldim" duygusuyla ne yapsan zevk alıyorsun. İkincisi, gittiğin ülkede kendini ispatlamak ve bir yerlere gelmek için uğraşıyorsun. Diyelim ki başardın ve bir yere geldin. Bu 3-5 yıl arası sürebiliyor. Sonrasında geldiğin yere (ve ekonomik duruma) alışıyorsun ve bu sefer gittiğin ülkedeki hayatı sorgulamaya başlıyorsun. Gittiğin ülke Almanya olunca, bu sorgulamanın sonu pek iyi olmuyor. Daha önce çok takmadığın ufak tefek Alman özellikleri sana batmaya başlıyor. Sonunda 3-5 Türk ve yabancı ile takılıp toplumdan izole bir hayat yaşıyorsun. Türkiye'ye her geldiğinde gözüne daha güzel görünüyor (tabi cebinde Euro olunca tatil beldelerimiz harika). ABD'de de benzer durumlar yaşadım, ama onların davranışları bana batmadığı için (zaten Türklere benzemiyor değiller) 12 yıl kaldım. Daha da çok kalırdım, ama bazı ailevi nedenlerden dönme kararı aldık eşimle. Tabi bunlar İstanbul'da doğup büyümüş birisi olarak benim görüşlerim. Herkes aynı görüşte değildir elbette. Hala Almanya'da olan arkadaşlarım var. Mutsuz görünmüyorlar. Ama çoğumuz bir şekilde döndük memlekete.
Şaşırdım..! Pariste kaç gün kaldın bilmiyorum ama ben 2010 yılbaşını ve devamında 13 günümü Paris'te geçirdim ve genel olarak Fransa devletini, özellikle de Paris'i hiç ama hiç sevmedim. Paris'in yapılaşması, kutu gibi çatısız binaları, sosyal adaletsizliği, şehir kültürü ve daha birçok yönüyle Istanbul'a çok benziyor. Lüx mekanlarını, kenar semtlerini, pazarlarını gezdim. Devlet kendini heryerde bunaltıcı şekilde hissettiriyor, bu yönüyle de Türkiye'ye benziyor. Polisi silah ve cop göstererek geziyor. Tıpkı Türkiye polisi gibi ukala ve üsten bakıyor. Semt pazarları tıpkı İstanbuldakiler gibi bakımsız çamurlu rezalet sokaklara kuruluyor. Binaların giriş katları sidik kokuyor, Araplar fırsat buldukları heryere işermiş çünkü. Merkezi yerlerde seyyar satıcılarla zabıtalar sürekli kovalamaca halinde. Anlatmakla bitiremeyeceğim kadar olumsuzluk gördüm. Bu deneyimim Almanya'ya hayrantığımı yüzlerce kat arttırdı ve bir daha Fransa'ya hiç gitmedim, gitmeyi de düşünmüyorum. Bence sen şehri hiç tanımamışsın.
Benim arkadasim Paris'te yaşıyordu. Eyfel kulesinin 5 dakika ötesinde. Cok istedim gitmeyi ve gittim de... Birkac gün kaldim, gezdim. Hani az olan kiymetli olur ya, hani daha özeldir ya, bana okadar sıkıcı, okadar bunaltıcı geldi ki; döndüğümden beri "Paris dedikleri bu muydu?" diyorum... Ama herkese farkli gelir tabiki her yer...Bide birkac gün bir yerde kalmakla, oranin nasil oldugunu cözmemiz mümkün degil.
"Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın. Bu şehir arkandan gelecektir. Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın." Böyle diyor Kavafis, meşhur şiirinde... Sessizce takip ettiğim birisiniz, başka derdim yokmuş gibi bir de sizin için üzüldüm doğrusu. Yaşadığınız duyguya yönelik düşüncem yukarıdaki şiirde apaçık kendisini gösteriyor bence. Berlin, Paris ya da İstanbul; fark eder mi sahiden?
Şafak kardeş, tam bunun yüzünden ben 7 yaşımdan beri yaşadığım Almanya’dan (NRW) 41 sene sonra 2017 senesinde Kanada’ya yerleştim. Ben seni çok ama çok iyi anlıyorum. Öpüldün güzel insan...
Fransa ve Almanya'da birçok akrabası ve arkadaşı olan biri olarak bu karşılaştırmayı yaptığımda şunlar gözüme çarpıyor; Almanya'da yaşayan tanıdıklarım belli bir grup içinde çok sıradan bir hayat yaşıyorlar. Bazıları devlete sırtını dayamış durumda, kimi işçi kimi beyaz yakalı ama mesela bi Almanla evli olan hiç duymadım, kendi şirketi olan da hiç duymadım ve hemen hemen hepsinin de çevresi Türk ve evet ırkçılık konusunda da şikayetçiler ve oldukça da depresifler. Fakat Fransa'dakileri düşündüğümde işçi olarak çalışanların yanında kendi şirketi olan da var Fransız eşle evli olanlar var ve devlete sırtını dayayıp sosyal yardım alan birini hiç duymadım Fransa'daki tanıdıklardan. Gençleri geçtim yaşça büyük akrabalarımın çok Fransız, Arap yahut diğer çevresi var, Almanya'dakilere nazaran daha mutlular, ırkçılıkla ilgili bir anılarını da hiç duymadım. Gerçekten de iki ülke arasında bu bağlamda uçurum var.
Aynısı ingiltere için geçerli, almanyada doğdum büyüdüm kaç yaşıma kadar hissettirdiler “onlardan” olmadığımı. 5seneden beri ingilterenin bir sahil kasabasındayım (metropol bir yer bile değil) burda yabancı olmam kimsenin umrunda değil. Yabancı olmama rağmen hiç dışlanmış hissetmedim. Malesef almanya asla aşamadı bu ırkçılığı
ingiltere konusunda düşünmüştüm ama bana sanki ingiltere daha çok ırkçı gibi geliyor diye düşünüyordum. ama düşünceleriniz bana bir ışık oldu. teşekkürler
@@ByReaman İngiltere çok kültürlü bir ülke Hint,Pakistan,İtalya,Polonya o yüzden ırkçılık az İngiltere dışındaki bir çok ülke homojendir özellikle Almanya
@@Mehmet23Tosun İngiltere gibi ülkelere bakınca şahsen aslında Almanya'nın ironik bir biçimde göçmenlere entegre veya adapte olamadığını düşünmeye başlıyorum. Dünya'da insan medeniyeti ilerledikçe bizler kaçınılmaz olarak zaten bir arada global olarak barış içerisinde yaşayacağız, buna uzun vadede gelişimimize devam etmek için mecburuz. Irk ayrımcılığını bugüne kadar hiçbir şekilde anlayıp tasvip edip, yapan insanla empati kuramıyorum şahsen ben. Her ne olursa olsun, sırf bir insanın kontrol edemeyeceği bir biçimde doğuştan ait veya sahip olduğu bir özellik olan bir ırk veya millete mensup diye ve yine aynı ırk veya millete mensup başka kötü örnek olan bir kişinin örnek gösterilerek, tüm o ırka veya millete dahil insanları zan altında bırakması kocaman bir saçmalık.
Eşim 14 ay Londra’da yaşadı. Bana hep der “Almanya için planlar yapacağına İngiltere için yap. En azından Almanlar gibi soğuk değiller” der. Galiba hanımın dediğini düşünecek gibiyim :)
Finlandiya'dan Almanya'ya ve Almanya'dan da Hollanda'ya uzanan bir göç sürecimiz var. Daha Finlandiya'da iken, Almanya'ya gelmeden önce izlemeye başladık seni Şafak, o zamanlar çok daha olumlu anlatıyordun sanki ve içimiz rahatlamıştı Almanya'ya taşınmak ile ilgili. Ya da biz hep olumlu görüşlerine odaklandık, bilmiyorum. 2019'un ikinci yarısı bahsettiğim dönem. Herhangi bir kötü durum (ırkçılık anlamında) yaşamamıza rağmen, bu videoda aslında verdiğin, o kapalı toplum vurgusunu, dışarda tutulmayı, iletişim kuramamayı buram buram hissettik, yaşadık. Çabamıza rağmen, olmadı. Çok çok zordu. Finlandiya bizi pamuklara sarmış, el üzerinde tutmuş, neden ayrılmışız, gelmişiz Almanya'ya diye de pişman olduk. Dolayısıyla, Almanya hikayemiz çok da uzun sürmedi ve Hollanda'ya yerleştik, ve yeniden kendimizi topluma entegre olabildiğimiz, aidiyetini hissedebildiğimiz, çok daha eşit hissedebildiğimiz bir ülke de konumladık. Fransa'ya sadece turistik amaçla gittim, Fransa ile ilgili ne demek istediğini anlayamam o sebeple, ama Almanya hakkındakileri anlayabiliyorum ve özellikle Finlandiya ve Hollanda deneyimlerimiz ile de karşılaştırınca çok da hak veriyorum. Hollanda'yı ne kadar tanıyorsun bilmiyorum ama gel bir de buraları gör, bekleriz. Sevgiler, Özlem.
Özlem merhaba. 40 yillik almanciyim ben. Almanya dan Hollanda ya tren ile yolculuk yaptigimda fark etmistim: Hollanda sinirina kadar donuk ve sert bakisli bir sürü Alman, siniri gectikten sonra (venlo tarafi) aniden bizlere güler yüz ile bakan hollandalilar... hatt rotterdam da nehir kiyisinda elimizde döner yerken yanimizdan gecerken bize " afiyet olsun" diyen hollandalilar... almanya da 40 yilda bir defa bir alman birak afiyet olsun demeyi, " ulan o yedigin dönerin soganini sakin yere dökme pis türk" derceine pis bakis atar... neyse, diyecegim eskilerden, yani 11 Eylül evvelinde Hollanda daha da hos görülüydü, maalesef orada da Geert Wilders gibi ortami sulandiranlar cikti. ama kültürel olarak yine de insanlik olarak yanina yaklasamaz almanlar hollandalilarin... dogru karar vermissiniz bence.
Ben Münih’te yaşıyorum. Berlin’den bin kat muhafazakar ve kapalı olan şehre bilerek ve isteyerek göçtüm. Fransa konusunda çok talihsiz bir yönlendirme olmuş çünkü beterin beteri. Hollanda ve nordik ülkeler apayrı gerçekten fakat burada bir denge olmalı. Almanya’da yasama nedeni tamamen Avrupalılıksa, bununla ilgili indeksleri açıp en önde gelen ülkelere öncelik verilebilir. Almanya’da bu bahsi geçenleri aramamayı, üstü kapalı tacizleri takmamayı öğrenmek lazım çünkü kendi kendilerine de bunu yapıyorlar. 15 yaşında kulaklıkla müzik dinleyen Alman çocuğu da aynı pis bakışlarla taciz ediliyor. Yaşlı insanların genelde derdi kendileriyle.
@@leylamecnun1139 sizlere hayat anlatacak, siz biraz daha yasayin Münih' te. Münih' te türk ismiyle bas vurdugunuz kac kiralik daire sahibi size geri döndü, o da daha ayri bir irkci mesele ya. istatiksel olarak AFD, CDU, CSU ve FDP gibi muhafazakar secmenin orani %50' den fazla. Dolayisiyla her kösede ayri bir muhafazakarin size nefret dolu bakislariyla, otobüste gürültü yapan ergen bir velete binde bir attigi bakis bir degil. maalesef irkcilik o kadar hafife alinacak bir sey degil.
Türkiye'de insanların tolerans aralığı malesef kalmadı, en ufak farklı düşünceye linç çekiyorlar. Boş ver abi biz burada senin izleyicilerin olarak ne demek istediğini çok çok iyi anlıyoruz. :)
16 senedir Almanya'dayım altına imza atarım Berlin ve Almanya hakkında söylediklerinin. Ben bir Almanın ailesinde bir yabancı var mı veya yabancı bir eşi olmuş mu vs. 30 saniye içinde anlayabiliyorum. Bakışlarından ve verdikleri enerjiden geliyor. Bu arada eşim Alman ve bir uluslarası Alman firmasında üst düzey bir işte çalışıyorum ve düşüncem aynı.
Cok haklisiniz,benim duyduģum sen o Türklere benzemiyorsun,her defasinda iltifatmi eduyorsun,hakaretmi bana göre bu bir hakaret diyorum ,sasiriyorlar tabiki kendimizi anlatmaya basliyoruz arkasindan.En iyi Almanin bile kafasinin arkasinda bu irkcilik var. Bu konulari 45 yildir anlatmaktan biktim. Ülkemdeki irkçiliģida kendi vatandasina karsi anlamakta zorlaniyorum.
👍👍 Yukarda yazdığım gibi, aynı fikirdeyim. Bir arkadaşın eşi Avusturyalı ve kendi değil, eşi Avusturya’da yaşamak istemiyor. Avustralya’yı değerlendiriyorlar (arkadaşım fizik profesörü).
@@kunaltuna tarihte başka milletlerle (olumlu veya olumsuz o pek önemli değil) münasebeti olmuş toplumlar daha tercih edilebilir. Almanların yurtdışında yaşamış olanları da gayet iyidir ama sayıları az. Herkes kendine göre bir yol çizer, arkadaşa birşey diyemem. Ben de Almanya'da gayet mutluyum bu arada. Toplumsal iletişim düşük o kadar.
Sen Michelin 2 yıldızlı restorana gideceğinize 3 yıldızlı restorana gidin diyorsun, ama biz tabldot yiyoruz. haklısın ama buradan bakınca Berlin ve Paris arasında çok fark yok gibi gözüküyor. Saygılar.
Ben de Berlin’e 20 yaşında göç etmiş, ileri düzeyde Almanca bilen ve Almanya’nın diğer şehirlerine göre farklı kültürlerin nispeten daha fazla kabul gördüğü Berlin’de 5 yıl yaşamış biri olarak Berlin ve hatta Almanya gerçeklerini bu kadar net ifade ettiğiniz için teşekkür ederim... Kimse bunları konuşmuyor. Giden, vay burası çok güzel gelin diyor. Gidemeyen de abi Almanya başka, göç edeceksen Almanya’ya göç et diyor. Madalyonun diğer yüzünü de gösterdiğiniz için👏👏👏👏👏
Şafak abi farkındamısın bazı kişiler senin en ayrıntısina kadar düşünüp kenidini kahrettigin şeyleri en ufak derecede düşünmüyor bile ve sen türkiyeden binlerce kilometre öteden bizi bizden daha çok düşünüyorsun seni diğer gazetecilerden , youtuberlardan ayıran şeyde bu çünkü sen insanın yaşadığı ortalama 60 senelik ömrünü bir hiç uğruna yasamamasini ıstedigin için seni uzun süredir izliyorum ve seni senin kafandan yüreğinden anlamaya kavramaya ve anlatmak istediğin düşünce yapısını kendi ömrüme yol edinmeye çalışıyorum seni seviyor ve destekliyorum 21 yaşında türkiyede harab olan bir genç olarak, var'ol.
21 yaşıma geri dönsem diye düşündüm yorumunu okurken :) Dil öğrenin arkadaşlar, birçok şeyi başarmış Türkiyede az çok iyi bir yaşam kurmuş orta yaş insanı olarak ülke hergün bizi boğuyor.. Bu hükümetten önce de ülke boğuyordu.. Dil öğrenin ve fırsat buldukça yurtdışına gidin görün.. Görgünüz gelişir en azından.. Göçüp göçmeme size kalır ama her farklı kültür sizin kişiliğiniz muhteşemleştirir 👍
@@dr38 Türk insanı ne kadar gezerse gezsin,dil öğrenirse öğrensin bilimsel olarak tam evrim geçiremediğimiz için bir farkı olmuyor maalesef😁yurt dışında yaşıyorum daha bir tane gerçek anlamda entellektüel Türk göremedim kendini eğittim diyen belirli bir seviyeye geldim diyenlerde bile olmuyor herşey eğreti duruyor esşşeğin dötüne kelebek konmuş gibi yani🤭
@@atillaoguz9381 Aynen öyle, mesleğimde iyi bir yere geldim ve okumam, öğrenmem gereken daha çok şeyin olduğunu gördüm.. Ve meslekteki profesörlerin sığlığını şuursuzluklarını gördükçe yok ya bizden bi halt olmuyor heralde diyorum.. İlkokulda her sene kümelerden başlayarak matematik görüyorduk boşa kafa zikmece müdredatıydı.. Konuşulacak o kadar şey varki, mesele Türkiyeliyi koyun yapmakta kurt olursa bunlar 30 saniye idare edemez çuval çuval emek hırsızlığı yapamazlar..
@@dr38 Bu ülke hayattan soğuttur kardeşş.Türk olmakta kriminal bi tip olmak aynı duyguyu hissettiriyo Dünyada🤧Benim yaşadığım bu ülkenin travmalarını cocuğumda yaşamasın diye çoçuk bile yapmadım🤭kendime salla gitsin yaşayabildiğn kadar güzel yaşa diyip takılıp gidiyorum işte🤠👍
Şafak bey Kıymetli vaktinizi kıymet bilmeyenlere ayırmanız beni gerçekten üzdü. Siz haksızlığı hak bilene hakkı anlatmaya kalkıyorsunuz... "Haksızlığı hak bilene hakkı anlatmak hakka haksızlıktır" Yinede zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Ancak ben ve benim gibilere ülkesinde hayat hakkı tanınmayan insanlara Almanya nin kucak açması gerçekten taktire şayan.... Bundan dolayı Almanya ya vefa borcumuz var.... Saygılar 💐🙏
Güzel video olmuş. Benzer şeyler düşünüyorum. Alman Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesinde okudum. Berlin’de 6 yıl kaldım. Berlin Teknik Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği okudum ve asistanlık yaptım. Almanların çoğundan daha kalifiye bir Türk olarak bile Almanya’yı uzun dönemli olarak tavsiye etmiyorum. Şahsıma yönelik net bir ırkçılık yaşamadım, ama bunu yaşayan arkadaşlarım oldu. Bir de ufak tefek tacizler oluyordu, postanede sıra bekleyip pul istediğimde, orada çalışan memur bana duvardaki yazıyı ve otomatik pul alınabilen cihazı gösterip bana pul satmamıştı mesela. Almanya’ya ırkçı diyenlere kızıyordum o dönemlerde. Sonra doktora için ABD’ye gittim. İlginç bir şekilde hür olduğumu hissettim. Yabancı muamelesi görmüyordum. Postanedeki memur tam tersi elinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyordu, vs, vs. Kendime güvenim tavan yapınca mesleğimde de çok başarılı olabildim. Almanya’da kalsaydım bu çok daha zor olacaktı. Fransa’ya turist olarak gidişlerimde yabancıları sevmez dedikleri Fransız’lardan insanca muamele gördüm. Mesela adamlarda Almanlar’da hiç olmayan espiri anlayışı var. Hayatı seviyorlar, yemek içmek kutsal (bizde de biraz öyledir). Garsonla normal bir şekilde şakalaşabiliyorsun. Bilmeyenler için, ABD de aynen böyledir. Göç için tavsiyem, eğer gidebiliyorsanız Almanya dışında bir batı ülkesine gidin. Almanya’ya o veya bu şekilde giderseniz, orayı bir atlama taşı gibi kullanın. 3-5 yıl sonra başka bir ülkeye atlayın. Herkese başarılar dilerim.
Teşekkür ederim hocam bizim gibi yolun başındakilere tecrübelerinizi böyle aktardığınız için ... Şafak abinin anlattığını resmen detaylı örnekle pekiştirdin
Abi gezmeye gittigin yer sana güzel gelir. Yasamak cok ayri birsey. Biraz da pariste yasa sonra ikisini karsilastir. Bir de senin baglantilarin var almanyadaki yasantinin sana sagladigi. Bunlar olmadan yine 22 yasinda pariste sifirdan baslamak cok zor olurdu.
Deniz milletleri farkli kulturlere hos gorusu kara milletlerinden gozle gorulur sekilde fazladir. Benim icin Hollanda ve Ingiltere nin bu konuda butun Avrupanin onunde oldugunu soyleyebilirim. Saygilar
Türkiye de yaşayan kürde Almanya'da ırkçılık var demek hava su toprağı inkar etmek gibi bir şey..30 yaşındayım Türkiye de ırkçılığa ugramadigim bir gün dahi yok. sokakta,işyerinde ,TV de , sosyal medyada her yerde.
@Rureş d seni çok iyi anlıyorum kardeşim çünkü bize bu medya yıllarca sanki her Kürt pkklıymış gibi gösterdi. Örn. İstanbul’da bizim evin yanında bir market vardı, orada Diyarbakırlı kasacı kızla her gittiğimde muhabbet ederdim, birgün kıza “çavani başi?” Diye sordum öylesine, kız bana “Kürtçe anlıyorum ama konuşamıyorum” dedi şaşırdım çünkü Türkçeyi Diyarbakır şivesiyle konuşuyor yani bilmemesi imkansız. Sonradan anladım ki kız korkudan konuşamamış çünkü konuşursa bugün yarın işyerinde pkklı diye etiket olur !!! Malesef çok üzücü, arap turistler avmde öküz gibi bağırarak arapça konuşuyor kimsenin gıkı çıkmıyor ama aynı avmde iki kişi Kürtçe konuşsa herhalde “teröristler dağdan avmye indi” diye haber yaparlar. Bende Iğdırlı bir Azerbaycan Türküyüm, ben bile birçok kez ırkçılığa maruz kaldım “bunlar şii iran devşirmesi” diyen mi dersin “azerisen men gelirem men gedirem ay balam” deyip mal mal güleni mi dersin, “bu azerilerin erkekleri hırsız kadınları o biçim” diyeni mi dersin…..
Sana özgü bir şey değil Trakya bölgesinde yaşadım herkes herkesi ötekileştiriyor arkasından konuşuyordu O pomak bu şopar şu Karadeniz in lazlarından bu Samsun Ordu onlar zaten aman aman deyip yaka silkiyorlar bu devşirme Rum öteki çerkes Ethem in hain soyundan beriki muhacir hatta maacir ama ırkı belli değil Ayrım bitmez insanlar kendi içindeki sevgisizliği tahammülsüzlüğü başkasına atmak için bunları buluyor Irkçılık yapan ayrımcılık yapan herkesin kendiyle sorunu var Kendisiyle barışık olanin kimseyle sorunu olmaz Bunu unutma
Hayatımda 3 kürt tanıdım 2 kere bıçaklandım ikisi de farklı farklı Kürtlerdi ama diğer bir kişi benim Kürtlere olan ırkçılığımı yok etmişti diye birinden duymuştum olabildiğince örnek insan olarak ırkçılığı yok etme seviyesine indirebiliriz diye düşünüyorum
Bende bu hissi Viyana’dan Berlin’e gidip sadece 3 gün de bir çok arkadaşlık edindiğimde Viyana’ya göç ettiğime çok pişman olmuştum. Sonrasın da Berlin Teknik Üniversitesine geçmeyi kafama koyduğumda evlenip Viyana da kaldım yine😅 şimdi sizi izleyince sanırım, nereye gidilirse gidilsin; hep daha iyisi mümkün.
insan hayatta hep daha iyisini uzagini ister, bu arkadas gitsin 6 ay paris de yasasin ordan bikip baska bir sehiri över orada yasamak ister. erisilmez olan her sey kiymetli olur, kendisi bazen cok cahil birisi oalbiliyor.
@@amorok3871 Yarin Barselonaya gider 2 gün agzini ayirarak gezer sonrasinda burdan video yayinlar Gercek Avrupa Barselona diye bir seyler anladigini sanar. Ertesi ay Londra'ya gider vs vs böyle gider. Cehalet böyle bir sey.
@@uaerhan der birader size ne? bir yere bağlanıp sabit fikirli olmak zorunda mı? deneyim kazandıkça fikirlerini dile getiriyor, bunun cahillikle ilgisi nedir?
@@cemileakbay5757 diyemez birader. 2 gün gezdigi yerle ilgili bu kadar keskin fikir sahip olabilmek cahilliktir. Görmemisliktir. Avrupa'yi anlayamamis olmaktir.
@@uaerhan sen böyle düşünüyor olabilirsin, başkasının düşüncesini aşağılama cüretini nereden buluyorsun? sen kendi değer yargılarına göre başka bir sonuca varmış olabilirsin. herkesin hayatı ve buna bağlı değer yargıları farklı? cehalet dediğin şey de tam olarak senin yaptığın gibi başkalarının düşüncelerine kapalı olmak ve onları aşağılama cüretini kendinde bulmak.
Fransayi bilmiyorum ancak ispanya'da yaşadıktan sonra avusturya ya göç ettim. göçmez olaydım, 5 yıldır buradayım ve inşallah gelecek yıl geri ispanya ya döneceğim. bir de başıma bir şey gelmeyecekse Aryan ırkçılığı, doğu alman hödüklüğü gerçekten bir vakia ama bunların negatif yanlarını parlatanlar maalesef bizim türkolarımız. sivas-yozgat hattından gelen ve hala gelmekte olan ve avusturya dan nefret ettiği halde burda yaşayan binlerce insan viyana da bulunuyor. 5 göbek viyanalı adam bunlarla nasıl sosyalize olsun ki?
Şafak abi dediklerine 100% katılıyorum. Burada 3 sene yaşıyan biri olarak dedinlerinin kelimesi kelimesine doğru buluyorum. Kendi kendime geçenlerde farkettiğim aynı konu bu. Burada Almanların bana ya da bize olan ön yargılarını kırmak için ekstra bir iyi niyet çabasına girdiğimi fark ettim. Bu ekstra iyi niyetin bir şekilde kullanıldığını fark ettiğim zaman da kendi iç savaşımı yaşayıp kendimi mutsuz hissediyordum sürekli. Bunun temel sebebi kendini kabul ettirebilmek için farkında olmadan kendime zarar verdiğimi anladım. Almanlar ne kadar ırkçı olmamaya gayret etselerde bilinç altlarına yerleşmiş bir dürtüyle yine dolaylı olarak ırkçılığı hissettiriyorlar. Diyeceklerim bu kadar iyi yanyınlar Şafak abi.
Almanlarıda Dünyada kimse sevmiyor çokta kasmasınlar yani😎Mesela İngilizler Alman diyince suratlarını buruştururlar🤮kendi kendilerini sevsinler sevimsizler boşver kendini ispatlamaya çalışma kardeş.Eğer sana kalkıp ırkçılık yaparlarsa “sen kendi imajını düzelt önce Dünyada sonra beni aşağıla” de🤠👍
Şafak bey son derece güzel resmetmiş Paris’i, kesinlikle katılıyor ve dünyadaki en güzel şehirlerden biri olduğunu düşünüyorum, ANCAK aynı zamanda en kazık yeridir, haftasonu gezmesi için ideal elbet
Bir türlü sosyal medyaya tam dahil olamadım bir süre sonra hep sıkılıp saçma bulduğum bir noktaya geldim o zaman dedim neden kullanıyorum, pandeminin başından beri hepsini kapattım mis valla :)) tavsiye ederim Şafak Bey belki düşündüğünüzün aksine ihtiyacınız olan şey budur. Sevdiklerinizi arar sorarsınız paylaşımlar yaparsınız. Sizin gibi iç sesi yüksek olanlar için sosyal medya bazen çok yorucu olabilir ama sizi bilen sevip saydığınız insanlar zaten her şekilde ulaşabileceğiniz yerdeler ve samimiyet zorlamadan dostluk hissini yaşatanlarda bence. Sizin sözünüz ile "Bunu bir düşünün bence?" :) İnsanları zararsız bir şekilde sade ve sadece sorgulamaya iten insanlara saygım sonsuz. Sırf bu yüzden sizi izliyorum desem yalan olmaz.
Berlinde oturan biri, paris'e zaten gidemez mi abi. avrupa birliği avantajlarından kaynaklı. bilmediğimden soruyorum. Almanyada yaşayan çok tanıdığım, fransayı daha çok övüyor
Ne derseniz deyin biz Akdeniz - Ortadoğu insanıyız; işte bundan kuzeyde iyi iş yapabilirsiniz, para kazanabilirsiniz ama "son kertede" iyi yaşayamazsınız.
Şafak bey eminim berlinde almanyada bir çok dügüne gitmişsindir. Paris e bir daha ki sefer gittiginde bir dügüne git mümkünse maraşlıların dügününe git. Ben fransa alsace bölgesinde kalıyorum bir çok dügüne gittim İsviçre de ve almanyada ve kaldığımız bölgede. Paris başka. Hele de biraz maddi durumunda yerindeyse yaşanıcak şehir kesinlikle.
Çok doğru söylüyorsun şafak abi. Ben belçika flaman bölgesinde yaşadım yaklaşık 1 sene, sadece bir kere brüksele gittim ve farkı hissettim önceden sokakta bir kişi bile bana soru sormamışken bir valonlu bana fransızca soru sordu ve ilk defa kendimi, evet bak ben burdayım diye hissettim. brüksel de fransız bölgesiydi çevre çok farklı insanlar biraz daha içtendi. Dediklerinde çok haklısın
Çok hakli buldum seni Şafak, Çünkü ben bunu müşterilerimden farkediyorum Kardeşim sen 2. sinifsin. Bu duygularimi bire bir anlatiyorsun. Sana kizan insanlar demekki yaşadiklarini kendileride bilmiyorlar.
Şafak Bey video için teşekkürler.Yalnız bu videoyu Paris'te 6 ay kaldıktan sonra çekmeniz daha doğru olurdu diye düşünüyorum.Eğer planınızı gerçekleştirirseniz bir videoda Fransa ve Almanya karşılaştırması bekliyoruz sizden.Kolay gelsin.
10 sene önce Paris de 6 hafta yaşamıştım ve toplam olarak hayatımın o döneminde Fransa da 5 sene yaşadım. Fransa ve Fransızlar genel olarak çok alemciler evet. Yemeyi,içmeyi, sosyalleşmeyi,muhabbeti severler. Fransa dışarıdan göze hitap eden, hayran olunası bir ülke fakat içine girildiğinde resim değişiyor. Fransa da yaşayan Kuzey Afrika lılar Almanya da yaşayan Türklerden kat be kat alt seviyesindeler toplumun. Çoğu işsiz, eğitimsiz, gece kulüplerine bile alınmayan, toplumda bir yere gelememiş, içleri öfke dolu insanlar. Örneğin Suriye deki cihatçı örgüte katılan gençlerin çoğu güney Fransa nın Montpellier bölgesindeki bir kasaba dan çıkmış. Gündelik hayatta birşeyler yerli yerinde gibi görünse de gerçek öyle değil. Fransa da devlet ırkçıdır, yeniliklere açık değillerdir.Belki aradaki tek fark Fransa nın göçmenlerle Almanya dan daha önce tanışmış olması. Almanya ya göç eden Türklerin Almanya daki başarıları gerçekten büyük. Öncelikle ekonomik anlamda başarılı olabilmişler. Bazı şehirlerde ( Manheim mesela) şehrin merkezi tamamen Türk restoran,dükkan,mağazaları ile dolu. Sonrasında Alman eğitim sistemine dahil olup doktor,öğretmen,bilim insanı, siyasetçi olmuşlar. Genel olarak Almanya daha yenilikçi ve yeniliklere açık bir ülke. Belki sosyal ilişkiler düzleminde pek başarılı değiller fakat Fransızlar a göre çok daha liberal olduklarını düşünüyorum.
Türkiyeden Almanya'ya taşındım. Hamburg ve Berlin'de yaşadım. Bu kadar kapalı bir toplum görmedim. Bu demek değil ki insanlar tamamen asosyal. Kendi içlerinde gayet sosyaller.Tanımadakları kişilere karşı mesafe koyma eğilimleri var. Aralarına dahil olman için çok zorlaman lazım. Türk olduğunu öğrendiklerinde hemen tavırları değişiyor. Irkçılık bariyeri dedikleri işte bu. Bir mekana girdiğin zaman short-talk göremezsin. Herkes işimi halledeyim bireysel hayatıma döneyim kafasında. Çoğunluk böyle tabiki istisnalar var. ama İngiltere 9 puansa misal Almanyaya 2 puan veririm sosyal yaşam konusunda. Liberallik açısından eşcinselsen herkes saygı duyar. Kalablıkta türkçe telefon edersen etrafta bakışlar olur. Böyle bir liberallik var.
Almanya’da yaşayan bir Türk kökenli Alman vatandaşı olarak, Almanya’ya Fransa’ya göre daha disiplini ve Yenilikçi. Paris çok güzel, tarihin bütün izlerini görebilirsiniz. Turistler şehre bambaşka bir atmosfer getiriyor. Fransızların kafelerde ve Restaurantlarda olduklarını ( geç saatlere kadar ) görünce şaşırdım. Almanya’da monoton bir yaşam olduğu kesin, ama Almanya’daki yanancı kökenli insanların durumu Fransa’da yaşayanlardan çok çok daha iyi. ( mutluluk çok değişken bir kavram …) ben Almanya’da çok mutluyum.
Şafak abi 9 yil boyunca Fransada yaşadim ve şuan 9 yildir Avusturyada yaşiyorum ve 9 yildir yakinlarima anlatmaya çalişdiğim şeyleri anlatmişsiniz gerçekten Avrupanin en iyi ülkesi Fransadir her şeyiyle çok ilerde Fransa
Şafak bey Hamburg'da da mı aşırı milliyetçilik var. Ben orayı Almanya'nın en hoş görülü eyaleti olarak biliyordum. Başka bir youtuber vlogunda olumlu şeyler söylemişti. Tabi genel anlamda Almanyadaki ırkçılığı bir çok insan biliyor. Fransa nın hoşgörü ve dostluk konusunda daha iyi olacağına ben de inanıyorum. Özellikle Paris. Diğer Avrupa ülkelerine gittiyseniz veya gideceğiniz zaman izlenimlerinizi aktarırsanız sevinirim. İtalya nasıldır acaba. Orada da sıcakkanlılık varmış diyorlar.
Abi Bonn'dan selamlar, malum burada Master yapıyorum ama ilk gün ırkçılık başladı. Kaldığım bölge de 2 farklı yurt var, Alman ve Avrupalı kökenliler diğer yeni yurtta kalıyor. Ben bu ırkçılığı her Alman a söylüyorum ve söyleyeceğim. Yemin ediyorum bu kaldığım yurt eski ve kendimi Auschwitz te gibi hissediyorum. Hiç hayal ettiğim gibi olmadı Almanya bu konuda :/ Ama işte ne yaparsın, malum.
4 gün gezmek ile sisteme girip yaşamak arasında dağlar kadar fark var. Italyan arkadaşim eşi ile birlikte Istanbul'a geldi. Bayıldı Istanbul'a. Ben, kendisine " sisteme gir, yerleş, burada calışmaya başla istanbul'dan arkana bakmadan kaçarsın" demistim. Turist olarak gezdiğinde istanbul bir rüya sehri gibi görünürken yerleşip yaşamaya başladığında cehenneme dönüyor. O nedenle 17 yıllık Berlin tecrübesi ile 4 günlük Paris tecrübesinin mukayesesi bize pek bir veri sunmuyor. Lakin Paris'i beğendi ve tavsiye etti diye kimse hakaret edilmez.
Selam Şafak 20 yıldır Almanyadayım. Saarbrücken de kalıyorum. Fransa sınırı. 5 km. Şehiriçi tramvayı Fransa’ya gidip geliyor. Ayrıca Luxemburg da yakın. 10 yıl işletmecilik yaptım. Şehrin ekonomisi Fransızlar sayesinde dönüyor. Pandemi döneminde sınırlar kapanınca , hayalet şehre döndü burası. Anlattıklarının çoğuna katılıyorum. 8 yıl 24 saat açık Restaurant işlettim. Geceleri müşterilerimin çoğu Fransızdı. Canlı bir toplum. Fakat bir süre sonra birçok konuda kontrolden çıkıyorlar. Almanya’nın düzenini özlersin. Benden söylemesi. Fazla dayanamazsın😆
Değerli kardeşim kusuruma bakmayın fikrinize ihtiyacım olacak..restaurant işlettim uzun yıllar yazdığınız için soruyorum..ben Turkiyeden gelip kumpir &bardakta sahlep ve dondurma cafe açmak istiyorum acaba oralarda kumpir yerlermi? Ben çok iyi Adana kebap + pizza + tatlı ve çorba çeşitleri ustasıyım
Pariste Louvre müzesini ararken yolda bir fransız’a sordum ve kendisi müzenin adını fransızca doğru telafuz edene kadar ingilizcemi anlamamış gibi yaptı. İstanbulluyum ve hayatımda görmediğim kadar sokakta yatan insanı Pariste gördüm. Dükkanların önünde 8 kişi yan yana yatan insanlar vardı. Parkların belli bir saatten sonra evsizler girmesin diye kapatıldığını, apartman boşluklarına insanlar yatmasın diye kuşların konmaması için kullanılan dikenli demirlerle doldurulduğunu gördüm. İlk yurtdışına çıkışımdı, aynı gezide Brugge, Gent, Bruksel ve Amsterdam’ı gördüm. Ardından Berlin, Londra, Zurich, Copenhag, Stockholm vs gibi bir çok şehire gittim. Hiçbirinde uzun süre yaşamadım ama Paris’den iğreti olduğum kadar hiç bir yerde olmadım
@@emreemress3942 Dostum sen sor ben anlatayım ama yılların Berlinlisi Şafak’ın tecrübesi farklı benimki farklı. Herkesin kendi algılarıyla gidip tecrübe etmesi daha doğru olur. Paris’in tarihi şehrin güzelliği başka bir boyutta doğrudur ama ben o kadar romantik değilim.
Paris metrosunda onca kalabalık içerisinde soruma İngilizce cevap veren 1 kişiye bile rastlamadım, Almanyada benzer bir durumda beni sorduğum yere götürmek isteyen bile oldu.
İki sehride tanıma şansım oldu.Paris sanatsal görsellik ve sosyal olarak sana çok şey katar.Ama para kaynağın yoksa banliyolarda uyursun.Berlin ise seni aç açıkta bırakmaz
2018 yazında Paris’e tatile gitmiştim. Kiralık arabayı geri vermeden önce deposunu doldurmak için bir benzinliğe girdim ve doldurttum. Faturayı öderken cebimdeki hiç bir kredi kartım çalışmadı. Cebimde bir kaç euro’dan başka nakit para da yok. Sırada bekleyen çok nazik, az biraz yaşlıca bir hanımefendi bana Ingilizce olarak “ülkemize hoşgeldiniz, rica ediyorum ben ödeyeyim” dedi ve bir çırpıda benim €38’luk benzin faturamı ödedi ve daha ben doğru düzgün teşekkür bile edemeden bir çırpıda arabasına atlayıp gitti. Ben hayretler içerisinde arkasından baka kaldım.
@@nickimneydibenim mutlaka herkes benim denk geldigim hanımefendi gibi değiller. Ben de Saint Michel bölgesindeki esnaflardan çok haz almadım. Genelde kabaydılar ve coğunlukla orta doğulu kökenliydiler. Türk lokantaları da epey vardı zaten. O bölgenin en güzel yeri Shakespeare and Company sanırım.
Kendi kaybettiklerini başkaları kaybetmesin diye uğraşmak evvela kendinle savaşmayı sonrasında da cemiyyetle savaşmayı gerektirir. Kendinle pişip kendinden geçmeği gerektirir, ki değil insanoğlu tüm evrende örneği nadirdir. Yaptığın hakiki ABİLİKDİR. Ellerinden öperim abi. Xoşbəxt ol.
3 роки тому+2
Merhaba Şafak bey umarım UA-cam'un bu yorumlar kısmını siz de okuyorsunuzdur. Ben de yurt dışında 3. Yılını doldurmak üzere olan biri olarak iki kelam etmek isterim: Yurt dışına çıkan İnsanların çoğunun sebebi ekonomik ve geldikleri zaman geldikleri ülkenin ekonomisi karışmak ve bir şekilde birikim yapıp hayatlarını devam ettirmek gayesi içindeler. Özellikle doğrudan çalışma izni vermeyen Ankara anlaşması gibi uzun süreli vizelerde ekonomiye karışmayı epeyce zorlaştırmakta ve çoğunlukla sadece Türk girişimciler ile birlikte çalışmaya insanları zorlamakta. Bununla birlikte neredeyse hiç kimse kendi kılığını değiştirip sözgelimi tamamen İngiliz olmak için uğraşmıyor, uğraşmamalı da. Barda otururken yanınıza gelen kişi de sizinle diyalog kuran insanlar da ne kadar iyi ingilizceniz olursa olsun sizin İngiliz olmadığınızı anlayacak ve ona göre sizinle ilişik içerisinde bulunacaktır. Çünkü onlar sizin bizim yaşadığımız zorlukları yaşamamışlardır. Bununla birlikte onlarda bizde oluşan değer yargıları oluşmamıştır. Onlar sapmış ve yolsuzlaşmış yönetim görmemişlerdir veya böyle bir durum olsa dahi bunun yargı ile çözülebileceğine inanmışlardır. Bizdeki gibi onlarda tuz kokmamıştır hülasa onlarla hayatımız kesişmemiştir. Dolayısıyla etrafımızda İngiliz ya da Alman arkadaş bulunmamasının sebebi onlarla hayatımızın kesişmiyor olması, bizim kendimizi geliştirmememiz değil. Nasıl ki Türkiye'nin kaymak tabakasında bulunan, günlük harcaması uçuk kaçık miktarlarda olan Türkiyeliler ile de kolay kolay arkadaş olamıyorsak, onlarla hayatımız kesişmiyorsa kolayca Alman, İngiliz arkadaş edinemiyor olmamız da gayet normal. Fransa'ya gidenler de bolca Senegalli, Faslı hatta İtalyan arkadaş edinebilecekler. Çünkü benzer yollardan geçmiş oluyor hepsi. İngiltere'den Selamlari iletir, saygılar sunarım.
parise gitmeyi bende cok istiyorum ama fransizcam yok sadece ingilizcem var iyi seviyede. yukseklisans icin gitmek isterim fakat devlet okullari cok pahaliymis :(
Almanyada doktor olarak çalışmak üzere 2 hafta tecrübe ettim. En az 3-4 ırkçı bakış ve söze muhatap oldum. Hastanede, trende, sandviç alırkeni balık yerken..
Ben hic böyle hissetmedim Almanya'da. Taa ki annemle sokaga cikana kadar. Bu aralar her yürüyüşe ciktigimizda biriyle tartisiyorum. "Annem baş örtüsü taktigi icin mi acaba?" diyorum. Yoksa coronadan dolayi insanlar depressifleşti ondan mi, bilmiyorum. Cünkü daha önce hic hissetmedigim kadar irkcilik hissediyorum.
@@perimasali5012 başörtü ile alakası yok Çünkü sen bir Alman değilsin Sen onların etnik kökeninden olmadığı sürece bu ırkçılık var olacak ve sen onların etnik kökeninden değilsin ve Dünyanın neresine gidersen git her zaman ırkçılık her zaman var
Neden sildin ki tweeti 10 dakika videoda anlatacaktın madem 😊
3 роки тому+2
Safak abi 21 yasindayim son birkac yildir amerikaya kacmayi orada yasamayi dusunuyordum. Ama bu irkcilik mevzusu ya da ikinci sinif insan muamelesi gorme mevzusu benim canimi cidden cok sikti. Ilk baslarda hic onemsemiyordum bosver hayatina bakarsjn diyordum her ne kadar sosyal bir insan olmasam da asiri yalnizlik ve ikinci sinif mevzusu bu isten beni geri cekmeye basladi. Her gun tecavuz ve cinayet haberleri gormek can guvenliginin olmamasi thm bunlara ragmen yine de beni geri cekiyor
Turkiye'deyken özel bir şirkette ağırlıklı olarak sahada çalışan biri olarak son 4 senem Konya ve Karaman bölgesinde geçmişti. Bu coğrafyada çok sayıda, Avrupada gurbetçi olarak uzun yıllar yaşamış ve memleketine dönüş yapmış insan görebilirsiniz. Özellikle rural dediğimiz köy rutlarında çok sayıda Hollanda, Almanya, Danimarka, İsveç, Belçika va Fransa gibi ülkelerde yaşamış bakkal amcaya rastladım. O coğrafyadan o kadar bunalmış ve bıkmıştım ki nefret derecesinde bir duyguyla ve büyük bir motivasyonsuzlukla işimi yapmaya çalışıyor bir yandan da seyahatlerimde çok imrendiğim Avrupaya yerleşmenin hayalini kuruyordum. Bir gün şimdi adını hatırlamadığım Karapınar'in bir köyüne yolum düştü neredeyse Aksaray il sınırında, evleri kerpiç, çorak, toz duman ve tezek kokusu içinde berbat bir köy. Bir insana çekici gelebilecek hiç birşey yok. Nerden geldim buraya diye kendime küfrederken aradığım o köy marketini buldum. İcerde böyle tip olarak Kemal Kılıçdaroglu'na yumruk atan çomara benzer, kasketli bir dayı telefonla kusursuz bir aksanda ingilizce konuşuyordu. Ufak bir tanışma faslının hemen ardından tabi ki sordum nasıl bu kadar iyi İngilizce konuştuğunu. "Yeğenim sende Avustralya'da 25 sene yaşasan sen de konuşursun" dedi. Melbourne'deki 25 yıldan sonra o boktan köyüne geri dönmüştü. Zaten sürekli samimi olduğum, Avrupadan dönüş yapmış bayilerime takılan ve onları baya bi igneleyen ben artık dayanamadım ve "Abi Avustralya'dan bu afedersin bok gibi ağaç bile olmayan köyüne mi döner insan bu nasıl bir kafa" dedim. Amcanin bana cevabı şuydu "Biz oralara ait değiliz yeğenim sen ait olmadığın yerde yaşamak nasıldır bilemezsin isterse cennet olsun". Ordan ayrılırken ben hala içimden bunlarda gram beyin yok diye söyleniyordum ne derse desin bu salaklığa beni mantık çerçevesinde baktiramazdı. 4 yıldır İngiltere'de yaşıyorum artılarını eksilerini teraziye koyduğumda hala burada yaşamayı tercih ederim hala dönme niyetim yok ve hala o adamın yaptığını yapmam sanırım ama onu şu anda çok daha iyi anlayabiliyorum. Bunu anlamak için de yaşamak lazımmış.
Abi Edirneden çık. Balkanları geç, İtalyadan itibaren neresi olursa olsun burdan iyidir, diğerleri de daha kötü olduğu için değil Türkiye'ye yakın olurda gündemi takip ederim diye korkuyorum
Sizinle aynı fikirdeyim bende Almanya ve Avusturya’da yaşadım üniversite eğitimim bitince ülkeme döndüm oradaki Türkler resmen Türkiye’de yaşayan Afgan ve Suriyeliler gibi muamele görüyor. Belki Türkiye’deki hayat standartlarının üzerinde olabilir ama toplumla entegrasyon, ve dünya insanı olma noktasında çok geriler. Şafak Bey oradaki gerçekliği tüm çıplaklığıyla ortaya koymuş. Tebrik ederim.👏🏻👏🏻
Şadak abi, haklısın. Yaklaşık 3 yıldır ev sahibi ilə komşuyuz. Hala per Sie ile konuşuyoruz. Evin ödemesi ile baglı kendi hatası ile ilgili sorun çıkdı, posta kutuma atdıgı mektupda beni avukatı, mahkeme ile tehdid etdi. Sayqı ve sevgilerimle!
Merhaba Safak, sana katilmaklan birlikte, burda yasadigin sorunlarin sadece irkciliktan dolayi olmadigini, alman halkinin genel soguk halinden de kaynaklandigini düsünüyorum (burda dogup büyüyen birisi olarak söyliyorum).
Bence bu tr ye tatile gelen gurbetci yorumu gibi olmus. Pariste yasayan tanidiklarim da irkciliktan cok rahatsiz ki oyle alt sinif da degiller muhendisler. Uzaktan davulun sesi hos gelir misali
@@drçokbilmiş hayir dogru kullandım ezberci arkadasim, boyle de kullanilabilir. O videodan sonra kendi gorusunuz bu kadarsa sorun sizde ama :) ve verdiginiz tepkiye bakilirsa kariyeriniz ya da egitminiz kotu gidiyor ve assagilaniyorsunuz. Lutfen sinirinizi asil kaynagina yoneltin :)
tamamiyla katiliyirum ben de yaklasik 20 yildir avusturya da yasiyorum ve ben slovakia ya da hollandaya gittigimde ayni pozitif duygulari yasiyorum. Gercekten Almanlar cok farkli size sürekli bir öteki oldugunuzu hatirlatan bakislara maruz kaliyorsunuz. Almanlar size bireysel olarak var olmamaniza izin vermiyor, hep bir etnik gurubun bir tarihin öznesi olarak sizi yargiliyorlar ve inan ben ve bütün ailem dahi cok yorulduk bunu. keske maddi durumum uygun olsaydida gitseydim buralardan.
almanyada yasiyorum, berlini hic sevmem. ama bir 4 gün paris`de turist olarak gezdikten sonra paris-berlin arasinda ki farklarin kendinden sorulmasi gerektildigi tavrina girmen hic hos degil. Türkiye`de insanlar "burasi cok güzel, ne sikayet ediyorsunuz" diye turist gibi tatil yapan almancilara kizmiyor mu? sen git paris`in en güzel kafelerinde sarabini yudumla, 4 gün gez toz, sonra da "yok ya burasi daha güzel" de. abi önce oraliymis gibi yasayacaksin en az bir kac sene, ondan sonra ayseye, fatmaya, barana tavsiye vereceksin. ben almanci olarak Türkiyeyi cok güzel ve rahat buluyorum. ama oranin insani icin nasildir bilemem. oyüzden her sene gitmeme ragmen lisa`ya, nina`ya, kevin`ne Türkiyeye göc etmeleri icin tavsiyede bulunamam. haddime degil.
Kesinlikle katiliyorum, ben ilk olarak belcikaya goc etttim daha sonra yanlis bi kararla sirf kariyer icin almanyaya geldim, simdi paris merkezli bi sirkette inigiltereye proje yapiyoruz kesinlinkle en yakin zamanda tekrar bati avrupa,belcika-ingiltere-fransa (almanya bati avrupa degil) goc edecegim avustralya firsati cikti gitmedim oranin da almanya ile ayni irkci zihniyette oldugunu biliyorum,hersey para degil alim gucu degil,korona zamanini latin amerika ulkeleri ve guney avrupada gecirdim,almanyaya mecbur degilseniz gelmeyin özellikle tr nin buyuk sehirlerinden gelen insanlar icin en azindan istanbul sosyal hayatini devam ettirmek istiyorsan gidecegin yerler bruksel-antwerp, paris, londra ya da guney avrupa ülkeleri.
Fransada tatil yaptik ve ogullarimla daha Almanya sinirinda, cocuklarim ilk defa Almanlarin bana yabanci gibi baktiģini hissettim dediģinde henüz 10 yaslarinda idiler.Fransa da italyada bunu hic hissetmedik.
bu da biraz fazla alınganlık bence turkiyede biz turistlere öküz gibi bakıyoruz ister avrupalı ister ortadogulu ister uzak dogulu olsun belki onlarda meraktan incelemek istediklerinden bakiyorlar ve dolayisiyla yabanciymis gibi bakmis oluyorlar ki evet yabanciyiz onlar icin bu dogru
@@imallright 4 jenerasyon Almanyadayiz, her vatandas gibi kurallara örf ve adetlerine saygiliyiz,burda isimiz kariyerimiz, Almanlari cok iyi taniyorum,ülke sosyal acidan cok güvenli ama bir Fransiz kadar hosgörülü degiller,oda ingilizin ,fransizin sömürgelerle cok icice yasamalarindan, Almanlar entegre olanlara bile halen yabanci gözüyle bakmasindan ileri geliyor..Ben lisede öģretmenim her türlü çocuk ve ebeveynlerle karsilasiyorum,bir cok sebebi var ,almanlar farkli ,aroganzlari cok yüksek. Bu konularda ne çok seminerlerde yer aldik ,birlikte calistik. Cok da basariliyiz diyemem.
Abi yerleşecek yer arıyorsan gel bizim evi sana satalım. 18. Bölgede. Metro La Chapelle yerimiz. Aylardır kimse almıyor sokaktakilerin profilini ve dükkanları görünce. Sokağımızda 3 gün rahat yaşarsan Paris’in her yeri cennet gelir sana.
Hocam sıkıntı yok. Kendi ülkemizde de zaten 2.sinif vatandasiz. Bu yüzden Avrupa'ya gidince yabancılık cekmeyiz.
🤣
Geldiğiniz zaman konuşalım. Oradan göründüğü gibi hiç bir şeyin olmadığını size ne kadar anlatsam da gelip yaşamadan anlayabileceğiniz bir şey değil ne yazık ki ( İstanbul’dan-Köln’e göçüşümün 2. Senesi )
🤣😅😭😔😳😉😏 duygular böyle karışık işte...
@@gamzemurat3348 Gerçekten çok haklısınız. Lakin hayatın kanunu bu. Her zaman iyi geçmez günler, her zaman rahat içinde olmayız. Mesele onurlu, adaletli, eşit bir yaşam. Ben Türkiye'de hakkımın yenmesinden rahatsız değilim ki. Ben hakkımı arayamamaktan rahatsızım. Hakkımı arabilsem eğer zaten hakkım yenemez. Burda insan olduğumuz için saygı duyulsun istiyoruz. Ne Cb olduğu için, ne Kürt Türk olduğu için ne de makam sahibi olduğu için..
@@perimasali5012 biz yine de içlerinden 😅nu alalım. Çünkü gülmek devrimci bir harekettir.
Şafak bey, sonuna kadar haklısınız. Hollanda'da 4,5 yıl, Fransa'da 2 yıl, Almanya'da 2,5 yıl yaşamış biri olarak bir tek Fransa'da yaşarken Türkiye'den gelen biri olduğumu öğrendiklerinde ırkçılığa uğramadım. Yıllar evvel annem Almanya'da 4,5 yıl yaşamış. Ona keşke dönmeseydin derdim, ancak kendim Almanya'da yaşayınca iyiki de kalmamış dedim. Şimdi ise Amerika'da yaşıyorum iyiki latin veya afrika kökenli değilim diyorum. Ne yazık ki her ülkede birileri kara koyun. Dünyayı bu ayrımcılık bitirdi...
Arzu Hanım ben Almanyada yaşıyorum. Sizce Hollanda, Fransa, Almanya, Amerika arasında sosyal ve maddi açıdan kendinizi en mutlu ettiren yer neresiydi, siz nereyi tavsiye edersiniz? Yaşım 26.
@@canozcolak650 rez . Bende merak ediyorum
merhaba çokca ülke gezmiş bir insan olarak nereyi tavsiye edersiniz. Teşekkür ederim.
Ben de 1 yil NYC’da yasadim, 10 yildir da Amsterdam’da yasiyorum. Hollanda’da Dutch yakin arkadas edinmek universite ya da liseyi burada okumadiysaniz cok zor.
Amerika’da yasadigim yerde arkadasliklar biraz daha kolaydi. Yine de Amerika’da calisma hayati cok sikintili. Yillik izin az, mesai uzun, saglik cok pahali ve problemli. Avrupa bu konularda cok daha iyi. Yine de ikisi arasinda secim yapmak cok guc.
@@ebruarslan1642 Londra.
Abi senin aktraksiyona ihtiyacin var,Türkiyeye geri dönmen lazim.Açıkcasi bu depresyon halin artik komik geliyor Turkiyeden izlemek seni.Saçma sapan bunalimlara girmen gerçekten komikkkk
kendinin farkında değil maalesef
Bence de fazla kasıyor. ülkemizde su an intiharlar cinayetler almış başını gitmiş hukuk desen hak getire. Bunları yaşayan bir millet olarak ikinci sınıf vatandaş bir tık ' easy mode' kalıyor . Fakat tabi bakış açısı . şafak abi nasıl bizim içinde bulunduğumuz durumu gerçek olarak yorumluyorsa bizde Berlin'de 17 sene yaşamış biri olmadan bazı önyargılarla yaklasabiliyor olabiliriz . Ama insanın huzuru özgürlükten gelir ve nispeten bu Avrupa'da var gibi görünüyor bu net.
Yurtdışında okumuş, çalışmış ve yaşamış birisi olarak insanlara 'şurada yaşayın' yada 'burada yaşamayın' şeklindeki yorumlar kesinlikle kişiseldir. Tecrübe ve gözlem ile net ve sabittir ki bir insanın nerde (hangi kıta, hangi ülke, hangi şehir, hangi bölge) 'mutlu' olacağı binlerce faktöre bağlıdır. Komşuların, yaşadığın sokak, evinin bahçesinin olup olmadığı, arkadaşların, yaptığın meslek, iş ortamın, patronun, iş arkadaşların, maaşın, maruz kalınan ırkçılık, mutluluk tanımın, hayallerin, anıların ve buna benzer daha bir çok faktör senin mutlu olmanı sağlayan denklemin birer parçasıdır. Bazen sadece tek bir 'sıfırın' tüm denklemi sıfır yaptığı gibi bu faktörlerden teki bile insanı mutsuz etmeye yeter. Bunu yaşadığın ülke ve şehre mal etmek işin kolaycılığıdır. En temelinde kendi evinde ve varsa ailesinde (eş ve çocuk) mutluluğu ve huzuru yakalayamamış birisi Dünya'nın neresine giderse gitsin yine mutsuz olur. Bu mutluluk ve huzur öncelikle kendi içinde ve yaşadığı evde aranmalı. Daha sonra şehir ve ülkeye doğru genişletilebilir. Kısacası tek başına bir şehir insanı ne mutsuz eder ne de mutlu. Kafaları karışık ve kararsız insanlara 'oraya gitme buraya gel' şeklinde açıklamalar kullandığı yada para aldığı şampuan markasını takipçilerine tavsiye eden instagramcı seviyesine inmek olur ki bu da sana yakışmaz. Bir insanın kendisinin ve ailesinin hayatının geri kalanını devam edeceği ve kaderinin belki de en önemli yol ayrımının gerçekleşeceği karar, bir şampuan dan daha önemlidir.
Çok iyi ifade etmişsin durumu tebrikler :)
En güzel yorum tsk ederim. Huzur ve multuluk en önemlisi . Saglikla kalin
%100 doğru. Ancak, yukarda yazdım, Almanya’da 5 yıldan sonrası zor. ABD, İngiltere, Kanada daha kolay mutlu olunacak yerler.
@@kunaltuna neden 5 yıldan sonrası zor?
@@kubra8830 İlk yıllar iki şey ile geçiyor. Biri, "TC'den daha iyi bir yere geldim" duygusuyla ne yapsan zevk alıyorsun. İkincisi, gittiğin ülkede kendini ispatlamak ve bir yerlere gelmek için uğraşıyorsun. Diyelim ki başardın ve bir yere geldin. Bu 3-5 yıl arası sürebiliyor. Sonrasında geldiğin yere (ve ekonomik duruma) alışıyorsun ve bu sefer gittiğin ülkedeki hayatı sorgulamaya başlıyorsun. Gittiğin ülke Almanya olunca, bu sorgulamanın sonu pek iyi olmuyor. Daha önce çok takmadığın ufak tefek Alman özellikleri sana batmaya başlıyor. Sonunda 3-5 Türk ve yabancı ile takılıp toplumdan izole bir hayat yaşıyorsun. Türkiye'ye her geldiğinde gözüne daha güzel görünüyor (tabi cebinde Euro olunca tatil beldelerimiz harika). ABD'de de benzer durumlar yaşadım, ama onların davranışları bana batmadığı için (zaten Türklere benzemiyor değiller) 12 yıl kaldım. Daha da çok kalırdım, ama bazı ailevi nedenlerden dönme kararı aldık eşimle. Tabi bunlar İstanbul'da doğup büyümüş birisi olarak benim görüşlerim. Herkes aynı görüşte değildir elbette. Hala Almanya'da olan arkadaşlarım var. Mutsuz görünmüyorlar. Ama çoğumuz bir şekilde döndük memlekete.
Şaşırdım..! Pariste kaç gün kaldın bilmiyorum ama ben 2010 yılbaşını ve devamında 13 günümü Paris'te geçirdim ve genel olarak Fransa devletini, özellikle de Paris'i hiç ama hiç sevmedim. Paris'in yapılaşması, kutu gibi çatısız binaları, sosyal adaletsizliği, şehir kültürü ve daha birçok yönüyle Istanbul'a çok benziyor. Lüx mekanlarını, kenar semtlerini, pazarlarını gezdim. Devlet kendini heryerde bunaltıcı şekilde hissettiriyor, bu yönüyle de Türkiye'ye benziyor. Polisi silah ve cop göstererek geziyor. Tıpkı Türkiye polisi gibi ukala ve üsten bakıyor. Semt pazarları tıpkı İstanbuldakiler gibi bakımsız çamurlu rezalet sokaklara kuruluyor. Binaların giriş katları sidik kokuyor, Araplar fırsat buldukları heryere işermiş çünkü. Merkezi yerlerde seyyar satıcılarla zabıtalar sürekli kovalamaca halinde. Anlatmakla bitiremeyeceğim kadar olumsuzluk gördüm. Bu deneyimim Almanya'ya hayrantığımı yüzlerce kat arttırdı ve bir daha Fransa'ya hiç gitmedim, gitmeyi de düşünmüyorum. Bence sen şehri hiç tanımamışsın.
yok be bunun sevdigi adamlar orda öldü diye biri ahmet kaya digeri arabasiyla karisini havaya atan yilmaz :D onlardan ögrenmistir dersi
Paris bok cukurudur.
Benim arkadasim Paris'te yaşıyordu. Eyfel kulesinin 5 dakika ötesinde. Cok istedim gitmeyi ve gittim de... Birkac gün kaldim, gezdim. Hani az olan kiymetli olur ya, hani daha özeldir ya, bana okadar sıkıcı, okadar bunaltıcı geldi ki; döndüğümden beri "Paris dedikleri bu muydu?" diyorum... Ama herkese farkli gelir tabiki her yer...Bide birkac gün bir yerde kalmakla, oranin nasil oldugunu cözmemiz mümkün degil.
@Ozlem Erdem haahah o hastaliga sadece japonlar yakalaniyor.
Paris de yaşayamazsın.. 5000 euro kazanman lazım ayda..
"Yeni bir ülke bulamazsın,
başka bir deniz bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın."
Böyle diyor Kavafis, meşhur şiirinde... Sessizce takip ettiğim birisiniz, başka derdim yokmuş gibi bir de sizin için üzüldüm doğrusu.
Yaşadığınız duyguya yönelik düşüncem yukarıdaki şiirde apaçık kendisini gösteriyor bence. Berlin, Paris ya da İstanbul; fark eder mi sahiden?
Şafak kardeş, tam bunun yüzünden ben 7 yaşımdan beri yaşadığım Almanya’dan (NRW) 41 sene sonra 2017 senesinde Kanada’ya yerleştim. Ben seni çok ama çok iyi anlıyorum. Öpüldün güzel insan...
göc ettigin icin mutlu musun?
Fransa ve Almanya'da birçok akrabası ve arkadaşı olan biri olarak bu karşılaştırmayı yaptığımda şunlar gözüme çarpıyor; Almanya'da yaşayan tanıdıklarım belli bir grup içinde çok sıradan bir hayat yaşıyorlar. Bazıları devlete sırtını dayamış durumda, kimi işçi kimi beyaz yakalı ama mesela bi Almanla evli olan hiç duymadım, kendi şirketi olan da hiç duymadım ve hemen hemen hepsinin de çevresi Türk ve evet ırkçılık konusunda da şikayetçiler ve oldukça da depresifler. Fakat Fransa'dakileri düşündüğümde işçi olarak çalışanların yanında kendi şirketi olan da var Fransız eşle evli olanlar var ve devlete sırtını dayayıp sosyal yardım alan birini hiç duymadım Fransa'daki tanıdıklardan. Gençleri geçtim yaşça büyük akrabalarımın çok Fransız, Arap yahut diğer çevresi var, Almanya'dakilere nazaran daha mutlular, ırkçılıkla ilgili bir anılarını da hiç duymadım. Gerçekten de iki ülke arasında bu bağlamda uçurum var.
Aynısı ingiltere için geçerli, almanyada doğdum büyüdüm kaç yaşıma kadar hissettirdiler “onlardan” olmadığımı. 5seneden beri ingilterenin bir sahil kasabasındayım (metropol bir yer bile değil) burda yabancı olmam kimsenin umrunda değil. Yabancı olmama rağmen hiç dışlanmış hissetmedim. Malesef almanya asla aşamadı bu ırkçılığı
Katılıyorum. UK'de insancıl hatta Fransa'dan daha olduğunu düşünüyorum.
ingiltere konusunda düşünmüştüm ama bana sanki ingiltere daha çok ırkçı gibi geliyor diye düşünüyordum. ama düşünceleriniz bana bir ışık oldu. teşekkürler
@@ByReaman İngiltere çok kültürlü bir ülke Hint,Pakistan,İtalya,Polonya o yüzden ırkçılık az İngiltere dışındaki bir çok ülke homojendir özellikle Almanya
@@Mehmet23Tosun İngiltere gibi ülkelere bakınca şahsen aslında Almanya'nın ironik bir biçimde göçmenlere entegre veya adapte olamadığını düşünmeye başlıyorum. Dünya'da insan medeniyeti ilerledikçe bizler kaçınılmaz olarak zaten bir arada global olarak barış içerisinde yaşayacağız, buna uzun vadede gelişimimize devam etmek için mecburuz. Irk ayrımcılığını bugüne kadar hiçbir şekilde anlayıp tasvip edip, yapan insanla empati kuramıyorum şahsen ben. Her ne olursa olsun, sırf bir insanın kontrol edemeyeceği bir biçimde doğuştan ait veya sahip olduğu bir özellik olan bir ırk veya millete mensup diye ve yine aynı ırk veya millete mensup başka kötü örnek olan bir kişinin örnek gösterilerek, tüm o ırka veya millete dahil insanları zan altında bırakması kocaman bir saçmalık.
Eşim 14 ay Londra’da yaşadı. Bana hep der “Almanya için planlar yapacağına İngiltere için yap. En azından Almanlar gibi soğuk değiller” der. Galiba hanımın dediğini düşünecek gibiyim :)
Bir fikir duyduğumuzda dinlemek, tecrübeye değer vermek ve neticede kendimize uyanı yapmak lazım.
Finlandiya'dan Almanya'ya ve Almanya'dan da Hollanda'ya uzanan bir göç sürecimiz var. Daha Finlandiya'da iken, Almanya'ya gelmeden önce izlemeye başladık seni Şafak, o zamanlar çok daha olumlu anlatıyordun sanki ve içimiz rahatlamıştı Almanya'ya taşınmak ile ilgili. Ya da biz hep olumlu görüşlerine odaklandık, bilmiyorum. 2019'un ikinci yarısı bahsettiğim dönem. Herhangi bir kötü durum (ırkçılık anlamında) yaşamamıza rağmen, bu videoda aslında verdiğin, o kapalı toplum vurgusunu, dışarda tutulmayı, iletişim kuramamayı buram buram hissettik, yaşadık. Çabamıza rağmen, olmadı. Çok çok zordu. Finlandiya bizi pamuklara sarmış, el üzerinde tutmuş, neden ayrılmışız, gelmişiz Almanya'ya diye de pişman olduk. Dolayısıyla, Almanya hikayemiz çok da uzun sürmedi ve Hollanda'ya yerleştik, ve yeniden kendimizi topluma entegre olabildiğimiz, aidiyetini hissedebildiğimiz, çok daha eşit hissedebildiğimiz bir ülke de konumladık. Fransa'ya sadece turistik amaçla gittim, Fransa ile ilgili ne demek istediğini anlayamam o sebeple, ama Almanya hakkındakileri anlayabiliyorum ve özellikle Finlandiya ve Hollanda deneyimlerimiz ile de karşılaştırınca çok da hak veriyorum. Hollanda'yı ne kadar tanıyorsun bilmiyorum ama gel bir de buraları gör, bekleriz. Sevgiler, Özlem.
Özlem merhaba. 40 yillik almanciyim ben. Almanya dan Hollanda ya tren ile yolculuk yaptigimda fark etmistim: Hollanda sinirina kadar donuk ve sert bakisli bir sürü Alman, siniri gectikten sonra (venlo tarafi) aniden bizlere güler yüz ile bakan hollandalilar... hatt rotterdam da nehir kiyisinda elimizde döner yerken yanimizdan gecerken bize " afiyet olsun" diyen hollandalilar... almanya da 40 yilda bir defa bir alman birak afiyet olsun demeyi, " ulan o yedigin dönerin soganini sakin yere dökme pis türk" derceine pis bakis atar... neyse, diyecegim eskilerden, yani 11 Eylül evvelinde Hollanda daha da hos görülüydü, maalesef orada da Geert Wilders gibi ortami sulandiranlar cikti. ama kültürel olarak yine de insanlik olarak yanina yaklasamaz almanlar hollandalilarin... dogru karar vermissiniz bence.
@@erenyilmaz8961 Teşekkür ederiz. 🙏
Dunyanin bircok ulkesinde yasadik ve suan ailemle birlikte Hollanda da yasiyorum, Ozem Hanim a kesinlikle katiliyorum ve hak veriyorum.
Ben Münih’te yaşıyorum. Berlin’den bin kat muhafazakar ve kapalı olan şehre bilerek ve isteyerek göçtüm. Fransa konusunda çok talihsiz bir yönlendirme olmuş çünkü beterin beteri. Hollanda ve nordik ülkeler apayrı gerçekten fakat burada bir denge olmalı. Almanya’da yasama nedeni tamamen Avrupalılıksa, bununla ilgili indeksleri açıp en önde gelen ülkelere öncelik verilebilir. Almanya’da bu bahsi geçenleri aramamayı, üstü kapalı tacizleri takmamayı öğrenmek lazım çünkü kendi kendilerine de bunu yapıyorlar. 15 yaşında kulaklıkla müzik dinleyen Alman çocuğu da aynı pis bakışlarla taciz ediliyor. Yaşlı insanların genelde derdi kendileriyle.
@@leylamecnun1139 sizlere hayat anlatacak, siz biraz daha yasayin Münih' te. Münih' te türk ismiyle bas vurdugunuz kac kiralik daire sahibi size geri döndü, o da daha ayri bir irkci mesele ya. istatiksel olarak AFD, CDU, CSU ve FDP gibi muhafazakar secmenin orani %50' den fazla. Dolayisiyla her kösede ayri bir muhafazakarin size nefret dolu bakislariyla, otobüste gürültü yapan ergen bir velete binde bir attigi bakis bir degil. maalesef irkcilik o kadar hafife alinacak bir sey degil.
Hocam Berlin'i bildiginizden suphe yok, yalnız Paris'i gerçekten iyi biliyor musunuz?
erisilmez olan kiymetlidir. iki gün parisde tatil yapamaklar yasamak ayri seyler. arkadas cicim ayi yasayip geliyor.
Elemanın dünyadan haberi yok. Baştan sona saçmalıyor.
Türkiye'de insanların tolerans aralığı malesef kalmadı, en ufak farklı düşünceye linç çekiyorlar. Boş ver abi biz burada senin izleyicilerin olarak ne demek istediğini çok çok iyi anlıyoruz. :)
16 senedir Almanya'dayım altına imza atarım Berlin ve Almanya hakkında söylediklerinin. Ben bir Almanın ailesinde bir yabancı var mı veya yabancı bir eşi olmuş mu vs. 30 saniye içinde anlayabiliyorum. Bakışlarından ve verdikleri enerjiden geliyor. Bu arada eşim Alman ve bir uluslarası Alman firmasında üst düzey bir işte çalışıyorum ve düşüncem aynı.
Cok haklisiniz,benim duyduģum sen o Türklere benzemiyorsun,her defasinda iltifatmi eduyorsun,hakaretmi bana göre bu bir hakaret diyorum ,sasiriyorlar tabiki kendimizi anlatmaya basliyoruz arkasindan.En iyi Almanin bile kafasinin arkasinda bu irkcilik var. Bu konulari 45 yildir anlatmaktan biktim. Ülkemdeki irkçiliģida kendi vatandasina karsi anlamakta zorlaniyorum.
👍👍 Yukarda yazdığım gibi, aynı fikirdeyim. Bir arkadaşın eşi Avusturyalı ve kendi değil, eşi Avusturya’da yaşamak istemiyor. Avustralya’yı değerlendiriyorlar (arkadaşım fizik profesörü).
@@kunaltuna tarihte başka milletlerle (olumlu veya olumsuz o pek önemli değil) münasebeti olmuş toplumlar daha tercih edilebilir. Almanların yurtdışında yaşamış olanları da gayet iyidir ama sayıları az. Herkes kendine göre bir yol çizer, arkadaşa birşey diyemem. Ben de Almanya'da gayet mutluyum bu arada. Toplumsal iletişim düşük o kadar.
@@mahmut123456 Doğru. ABD’de çok samimi bir alman arkadaşım oldu. Kendileri de yabancı olunca evcilleşiyorlar 👍
Sen Michelin 2 yıldızlı restorana gideceğinize 3 yıldızlı restorana gidin diyorsun, ama biz tabldot yiyoruz. haklısın ama buradan bakınca Berlin ve Paris arasında çok fark yok gibi gözüküyor. Saygılar.
Ben de Berlin’e 20 yaşında göç etmiş, ileri düzeyde Almanca bilen ve Almanya’nın diğer şehirlerine göre farklı kültürlerin nispeten daha fazla kabul gördüğü Berlin’de 5 yıl yaşamış biri olarak Berlin ve hatta Almanya gerçeklerini bu kadar net ifade ettiğiniz için teşekkür ederim... Kimse bunları konuşmuyor. Giden, vay burası çok güzel gelin diyor. Gidemeyen de abi Almanya başka, göç edeceksen Almanya’ya göç et diyor. Madalyonun diğer yüzünü de gösterdiğiniz için👏👏👏👏👏
Düşünceyi dinlemeyi, düşüncenin üstüne düşünmeyi öğrenmeliyiz. Tecrübelerini, hatalarını paylaştığın için kendi adıma teşekkür ederim.
Şafak abi farkındamısın bazı kişiler senin en ayrıntısina kadar düşünüp kenidini kahrettigin şeyleri en ufak derecede düşünmüyor bile ve sen türkiyeden binlerce kilometre öteden bizi bizden daha çok düşünüyorsun seni diğer gazetecilerden , youtuberlardan ayıran şeyde bu çünkü sen insanın yaşadığı ortalama 60 senelik ömrünü bir hiç uğruna yasamamasini ıstedigin için seni uzun süredir izliyorum ve seni senin kafandan yüreğinden anlamaya kavramaya ve anlatmak istediğin düşünce yapısını kendi ömrüme yol edinmeye çalışıyorum seni seviyor ve destekliyorum 21 yaşında türkiyede harab olan bir genç olarak, var'ol.
Sanki şafak abi konuşmuş burada 😁😁
21 yaşıma geri dönsem diye düşündüm yorumunu okurken :) Dil öğrenin arkadaşlar, birçok şeyi başarmış Türkiyede az çok iyi bir yaşam kurmuş orta yaş insanı olarak ülke hergün bizi boğuyor.. Bu hükümetten önce de ülke boğuyordu.. Dil öğrenin ve fırsat buldukça yurtdışına gidin görün.. Görgünüz gelişir en azından.. Göçüp göçmeme size kalır ama her farklı kültür sizin kişiliğiniz muhteşemleştirir 👍
@@dr38 Türk insanı ne kadar gezerse gezsin,dil öğrenirse öğrensin bilimsel olarak tam evrim geçiremediğimiz için bir farkı olmuyor maalesef😁yurt dışında yaşıyorum daha bir tane gerçek anlamda entellektüel Türk göremedim kendini eğittim diyen belirli bir seviyeye geldim diyenlerde bile olmuyor herşey eğreti duruyor esşşeğin dötüne kelebek konmuş gibi yani🤭
@@atillaoguz9381 Aynen öyle, mesleğimde iyi bir yere geldim ve okumam, öğrenmem gereken daha çok şeyin olduğunu gördüm.. Ve meslekteki profesörlerin sığlığını şuursuzluklarını gördükçe yok ya bizden bi halt olmuyor heralde diyorum.. İlkokulda her sene kümelerden başlayarak matematik görüyorduk boşa kafa zikmece müdredatıydı.. Konuşulacak o kadar şey varki, mesele Türkiyeliyi koyun yapmakta kurt olursa bunlar 30 saniye idare edemez çuval çuval emek hırsızlığı yapamazlar..
@@dr38 Bu ülke hayattan soğuttur kardeşş.Türk olmakta kriminal bi tip olmak aynı duyguyu hissettiriyo Dünyada🤧Benim yaşadığım bu ülkenin travmalarını cocuğumda yaşamasın diye çoçuk bile yapmadım🤭kendime salla gitsin yaşayabildiğn kadar güzel yaşa diyip takılıp gidiyorum işte🤠👍
Şafak bey
Kıymetli vaktinizi kıymet bilmeyenlere ayırmanız beni gerçekten üzdü.
Siz haksızlığı hak bilene hakkı anlatmaya kalkıyorsunuz...
"Haksızlığı hak bilene hakkı anlatmak hakka haksızlıktır"
Yinede zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Ancak ben ve benim gibilere ülkesinde hayat hakkı tanınmayan insanlara Almanya nin kucak açması gerçekten taktire şayan....
Bundan dolayı Almanya ya vefa borcumuz var....
Saygılar 💐🙏
Paris'te güzel bir kadınla tanıştın sanırım Şafak Abi.
Aynen senin gibi düşünüyorum. Ben İtalyada yaşayıp asosyal Almanyaya geldim ve katılıyorum bütün fikirlerine. 100% içimden geçenleri söyledin.
Güzel video olmuş. Benzer şeyler düşünüyorum. Alman Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesinde okudum. Berlin’de 6 yıl kaldım. Berlin Teknik Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği okudum ve asistanlık yaptım. Almanların çoğundan daha kalifiye bir Türk olarak bile Almanya’yı uzun dönemli olarak tavsiye etmiyorum. Şahsıma yönelik net bir ırkçılık yaşamadım, ama bunu yaşayan arkadaşlarım oldu. Bir de ufak tefek tacizler oluyordu, postanede sıra bekleyip pul istediğimde, orada çalışan memur bana duvardaki yazıyı ve otomatik pul alınabilen cihazı gösterip bana pul satmamıştı mesela. Almanya’ya ırkçı diyenlere kızıyordum o dönemlerde. Sonra doktora için ABD’ye gittim. İlginç bir şekilde hür olduğumu hissettim. Yabancı muamelesi görmüyordum. Postanedeki memur tam tersi elinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyordu, vs, vs. Kendime güvenim tavan yapınca mesleğimde de çok başarılı olabildim. Almanya’da kalsaydım bu çok daha zor olacaktı. Fransa’ya turist olarak gidişlerimde yabancıları sevmez dedikleri Fransız’lardan insanca muamele gördüm. Mesela adamlarda Almanlar’da hiç olmayan espiri anlayışı var. Hayatı seviyorlar, yemek içmek kutsal (bizde de biraz öyledir). Garsonla normal bir şekilde şakalaşabiliyorsun. Bilmeyenler için, ABD de aynen böyledir. Göç için tavsiyem, eğer gidebiliyorsanız Almanya dışında bir batı ülkesine gidin. Almanya’ya o veya bu şekilde giderseniz, orayı bir atlama taşı gibi kullanın. 3-5 yıl sonra başka bir ülkeye atlayın. Herkese başarılar dilerim.
Teşekkür ederim hocam bizim gibi yolun başındakilere tecrübelerinizi böyle aktardığınız için ...
Şafak abinin anlattığını resmen detaylı örnekle pekiştirdin
Abi gezmeye gittigin yer sana güzel gelir. Yasamak cok ayri birsey. Biraz da pariste yasa sonra ikisini karsilastir. Bir de senin baglantilarin var almanyadaki yasantinin sana sagladigi. Bunlar olmadan yine 22 yasinda pariste sifirdan baslamak cok zor olurdu.
Deniz milletleri farkli kulturlere hos gorusu kara milletlerinden gozle gorulur sekilde fazladir. Benim icin Hollanda ve Ingiltere nin bu konuda butun Avrupanin onunde oldugunu soyleyebilirim. Saygilar
Türkiye de yaşayan kürde Almanya'da ırkçılık var demek hava su toprağı inkar etmek gibi bir şey..30 yaşındayım Türkiye de ırkçılığa ugramadigim bir gün dahi yok. sokakta,işyerinde ,TV de , sosyal medyada her yerde.
@Rureş d seni çok iyi anlıyorum kardeşim çünkü bize bu medya yıllarca sanki her Kürt pkklıymış gibi gösterdi. Örn. İstanbul’da bizim evin yanında bir market vardı, orada Diyarbakırlı kasacı kızla her gittiğimde muhabbet ederdim, birgün kıza “çavani başi?” Diye sordum öylesine, kız bana “Kürtçe anlıyorum ama konuşamıyorum” dedi şaşırdım çünkü Türkçeyi Diyarbakır şivesiyle konuşuyor yani bilmemesi imkansız. Sonradan anladım ki kız korkudan konuşamamış çünkü konuşursa bugün yarın işyerinde pkklı diye etiket olur !!! Malesef çok üzücü, arap turistler avmde öküz gibi bağırarak arapça konuşuyor kimsenin gıkı çıkmıyor ama aynı avmde iki kişi Kürtçe konuşsa herhalde “teröristler dağdan avmye indi” diye haber yaparlar. Bende Iğdırlı bir Azerbaycan Türküyüm, ben bile birçok kez ırkçılığa maruz kaldım “bunlar şii iran devşirmesi” diyen mi dersin “azerisen men gelirem men gedirem ay balam” deyip mal mal güleni mi dersin, “bu azerilerin erkekleri hırsız kadınları o biçim” diyeni mi dersin…..
türkiyede ırkçılığa uğramak için ırkın bile önemi yok hangi şehirli olduğun konusunda bile bir ayrımcılığa maruz kalıyorsun :)
Sana özgü bir şey değil Trakya bölgesinde yaşadım herkes herkesi ötekileştiriyor arkasından konuşuyordu O pomak bu şopar şu Karadeniz in lazlarından bu Samsun Ordu onlar zaten aman aman deyip yaka silkiyorlar bu devşirme Rum öteki çerkes Ethem in hain soyundan beriki muhacir hatta maacir ama ırkı belli değil Ayrım bitmez insanlar kendi içindeki sevgisizliği tahammülsüzlüğü başkasına atmak için bunları buluyor Irkçılık yapan ayrımcılık yapan herkesin kendiyle sorunu var Kendisiyle barışık olanin kimseyle sorunu olmaz Bunu unutma
Kürdü irkcilikla korkutamazsiniz. Biz dogdumuz gunden beri irkciliga maruz kaldik Türkiyede
Hayatımda 3 kürt tanıdım 2 kere bıçaklandım ikisi de farklı farklı Kürtlerdi ama diğer bir kişi benim Kürtlere olan ırkçılığımı yok etmişti diye birinden duymuştum olabildiğince örnek insan olarak ırkçılığı yok etme seviyesine indirebiliriz diye düşünüyorum
Bende bu hissi Viyana’dan Berlin’e gidip sadece 3 gün de bir çok arkadaşlık edindiğimde Viyana’ya göç ettiğime çok pişman olmuştum. Sonrasın da Berlin Teknik Üniversitesine geçmeyi kafama koyduğumda evlenip Viyana da kaldım yine😅 şimdi sizi izleyince sanırım, nereye gidilirse gidilsin; hep daha iyisi mümkün.
insan hayatta hep daha iyisini uzagini ister, bu arkadas gitsin 6 ay paris de yasasin ordan bikip baska bir sehiri över orada yasamak ister. erisilmez olan her sey kiymetli olur, kendisi bazen cok cahil birisi oalbiliyor.
@@amorok3871 Yarin Barselonaya gider 2 gün agzini ayirarak gezer sonrasinda burdan video yayinlar Gercek Avrupa Barselona diye bir seyler anladigini sanar. Ertesi ay Londra'ya gider vs vs böyle gider. Cehalet böyle bir sey.
@@uaerhan der birader size ne? bir yere bağlanıp sabit fikirli olmak zorunda mı? deneyim kazandıkça fikirlerini dile getiriyor, bunun cahillikle ilgisi nedir?
@@cemileakbay5757 diyemez birader. 2 gün gezdigi yerle ilgili bu kadar keskin fikir sahip olabilmek cahilliktir. Görmemisliktir. Avrupa'yi anlayamamis olmaktir.
@@uaerhan sen böyle düşünüyor olabilirsin, başkasının düşüncesini aşağılama cüretini nereden buluyorsun? sen kendi değer yargılarına göre başka bir sonuca varmış olabilirsin. herkesin hayatı ve buna bağlı değer yargıları farklı? cehalet dediğin şey de tam olarak senin yaptığın gibi başkalarının düşüncelerine kapalı olmak ve onları aşağılama cüretini kendinde bulmak.
Almanya’ya gelebilsek Paris’ten geçtik Türkiye’de yaşamak bir işkence
Fransayi bilmiyorum ancak ispanya'da yaşadıktan sonra avusturya ya göç ettim. göçmez olaydım, 5 yıldır buradayım ve inşallah gelecek yıl geri ispanya ya döneceğim. bir de başıma bir şey gelmeyecekse Aryan ırkçılığı, doğu alman hödüklüğü gerçekten bir vakia ama bunların negatif yanlarını parlatanlar maalesef bizim türkolarımız. sivas-yozgat hattından gelen ve hala gelmekte olan ve avusturya dan nefret ettiği halde burda yaşayan binlerce insan viyana da bulunuyor. 5 göbek viyanalı adam bunlarla nasıl sosyalize olsun ki?
Avusturyayi neden sevmediniz
Avusturya Yozgattır gerçekten Yozgat Sivas Aksaray
Şafak abi dediklerine 100% katılıyorum. Burada 3 sene yaşıyan biri olarak dedinlerinin kelimesi kelimesine doğru buluyorum. Kendi kendime geçenlerde farkettiğim aynı konu bu. Burada Almanların bana ya da bize olan ön yargılarını kırmak için ekstra bir iyi niyet çabasına girdiğimi fark ettim. Bu ekstra iyi niyetin bir şekilde kullanıldığını fark ettiğim zaman da kendi iç savaşımı yaşayıp kendimi mutsuz hissediyordum sürekli. Bunun temel sebebi kendini kabul ettirebilmek için farkında olmadan kendime zarar verdiğimi anladım. Almanlar ne kadar ırkçı olmamaya gayret etselerde bilinç altlarına yerleşmiş bir dürtüyle yine dolaylı olarak ırkçılığı hissettiriyorlar. Diyeceklerim bu kadar iyi yanyınlar Şafak abi.
Almanlarıda Dünyada kimse sevmiyor çokta kasmasınlar yani😎Mesela İngilizler Alman diyince suratlarını buruştururlar🤮kendi kendilerini sevsinler sevimsizler boşver kendini ispatlamaya çalışma kardeş.Eğer sana kalkıp ırkçılık yaparlarsa “sen kendi imajını düzelt önce Dünyada sonra beni aşağıla” de🤠👍
Avrupanın başka yerlerine göçmeyi deneyebilirsin kardeşim
Şafak bey son derece güzel resmetmiş Paris’i, kesinlikle katılıyor ve dünyadaki en güzel şehirlerden biri olduğunu düşünüyorum, ANCAK aynı zamanda en kazık yeridir, haftasonu gezmesi için ideal elbet
Londra’yı da gözden kaçırma hocam . Orası da Berlin’e göre daha keyifli olabilirdi ...
Londra hepsinden iyi 👍
Bir türlü sosyal medyaya tam dahil olamadım bir süre sonra hep sıkılıp saçma bulduğum bir noktaya geldim o zaman dedim neden kullanıyorum, pandeminin başından beri hepsini kapattım mis valla :)) tavsiye ederim Şafak Bey belki düşündüğünüzün aksine ihtiyacınız olan şey budur. Sevdiklerinizi arar sorarsınız paylaşımlar yaparsınız. Sizin gibi iç sesi yüksek olanlar için sosyal medya bazen çok yorucu olabilir ama sizi bilen sevip saydığınız insanlar zaten her şekilde ulaşabileceğiniz yerdeler ve samimiyet zorlamadan dostluk hissini yaşatanlarda bence. Sizin sözünüz ile "Bunu bir düşünün bence?" :) İnsanları zararsız bir şekilde sade ve sadece sorgulamaya iten insanlara saygım sonsuz. Sırf bu yüzden sizi izliyorum desem yalan olmaz.
15 yildir ingilterede yasiyorum,herkese tavsiye ederim,irkcilik 0 burda
Tavsiyeniz varmı nasıl gelebilirim ingiltereye öğrenciyim
@@brutallawsofnature ogrenci olarak gelebilirsin.
Irkcilik 0 demeleyelim var gene
@@muratayyildiz834 biraz daha açabilir misiniz nasıl mesela öğrenci olarak gelebilirim ne yapmam lazım
Berlinde oturan biri, paris'e zaten gidemez mi abi. avrupa birliği avantajlarından kaynaklı. bilmediğimden soruyorum. Almanyada yaşayan çok tanıdığım, fransayı daha çok övüyor
100.000 Abone hayırlı olsun ❤️
3 sene önce Berlin mi Paris mi dedim kendi kendime. Ve kararımı Berlinden yana kullandım. İyiki gelmişim muhteşem bir şehir❤️
Sosyal ilişkiler üzerine çok güzel psikolojik tespitler, gözlemleriniz icin tesekkurler🙌
Ne derseniz deyin biz Akdeniz - Ortadoğu insanıyız; işte bundan kuzeyde iyi iş yapabilirsiniz, para kazanabilirsiniz ama "son kertede" iyi yaşayamazsınız.
Şafak bey eminim berlinde almanyada bir çok dügüne gitmişsindir. Paris e bir daha ki sefer gittiginde bir dügüne git mümkünse maraşlıların dügününe git. Ben fransa alsace bölgesinde kalıyorum bir çok dügüne gittim İsviçre de ve almanyada ve kaldığımız bölgede. Paris başka. Hele de biraz maddi durumunda yerindeyse yaşanıcak şehir kesinlikle.
Selam güzel İnsan. Şafak bir de Londra düşünçeni öğrenmek isterim...Paris mi Londra mı yoks Viyana mı?
Viyana'yi listeden cikarin derim, hem orda yasayan akrabalarimdan hem de arastirmalarima dayanarak söyleyebilirim ki dehset irkci bir toplum.
Çok doğru söylüyorsun şafak abi. Ben belçika flaman bölgesinde yaşadım yaklaşık 1 sene, sadece bir kere brüksele gittim ve farkı hissettim önceden sokakta bir kişi bile bana soru sormamışken bir valonlu bana fransızca soru sordu ve ilk defa kendimi, evet bak ben burdayım diye hissettim. brüksel de fransız bölgesiydi çevre çok farklı insanlar biraz daha içtendi. Dediklerinde çok haklısın
Çok hakli buldum seni Şafak, Çünkü ben bunu müşterilerimden farkediyorum Kardeşim sen 2. sinifsin. Bu duygularimi bire bir anlatiyorsun. Sana kizan insanlar demekki yaşadiklarini kendileride bilmiyorlar.
Şafak Salda videolarının en iyisi, teşekkür ederim 👏👏👏👏
Videolar gerçekten muhteşem en dolu içeriklerden biri diyebilirim.
Şafak Bey video için teşekkürler.Yalnız bu videoyu Paris'te 6 ay kaldıktan sonra çekmeniz daha doğru olurdu diye düşünüyorum.Eğer planınızı gerçekleştirirseniz bir videoda Fransa ve Almanya karşılaştırması bekliyoruz sizden.Kolay gelsin.
İlerleyen günlerde Almanyadaki eczacılık sistemini ve denkliğini anlatabilecek konuğunuz olacak mı?
Berlin de yasamak her yerde oldugu gibi insanin yasadigi yasam düzeni,,ortam ve cevresiyle alakali bir durum diyorum.
kardeşim lütfen sen içinden geldiği gibi samimi olarak bu ekranda konuşmaya devam et . seviyor ve destekliyorum seni
"Uzakligin buyusu cennetler gosterir, buyulendikce bu cennetlerin ucup gittigini goruruz" Schopenhauer reyiz
10 sene önce Paris de 6 hafta yaşamıştım ve toplam olarak hayatımın o döneminde Fransa da 5 sene yaşadım. Fransa ve Fransızlar genel olarak çok alemciler evet. Yemeyi,içmeyi, sosyalleşmeyi,muhabbeti severler. Fransa dışarıdan göze hitap eden, hayran olunası bir ülke fakat içine girildiğinde resim değişiyor. Fransa da yaşayan Kuzey Afrika lılar Almanya da yaşayan Türklerden kat be kat alt seviyesindeler toplumun. Çoğu işsiz, eğitimsiz, gece kulüplerine bile alınmayan, toplumda bir yere gelememiş, içleri öfke dolu insanlar. Örneğin Suriye deki cihatçı örgüte katılan gençlerin çoğu güney Fransa nın Montpellier bölgesindeki bir kasaba dan çıkmış. Gündelik hayatta birşeyler yerli yerinde gibi görünse de gerçek öyle değil. Fransa da devlet ırkçıdır, yeniliklere açık değillerdir.Belki aradaki tek fark Fransa nın göçmenlerle Almanya dan daha önce tanışmış olması. Almanya ya göç eden Türklerin Almanya daki başarıları gerçekten büyük. Öncelikle ekonomik anlamda başarılı olabilmişler. Bazı şehirlerde ( Manheim mesela) şehrin merkezi tamamen Türk restoran,dükkan,mağazaları ile dolu. Sonrasında Alman eğitim sistemine dahil olup doktor,öğretmen,bilim insanı, siyasetçi olmuşlar. Genel olarak Almanya daha yenilikçi ve yeniliklere açık bir ülke. Belki sosyal ilişkiler düzleminde pek başarılı değiller fakat Fransızlar a göre çok daha liberal olduklarını düşünüyorum.
Türkiyeden Almanya'ya taşındım. Hamburg ve Berlin'de yaşadım. Bu kadar kapalı bir toplum görmedim. Bu demek değil ki insanlar tamamen asosyal. Kendi içlerinde gayet sosyaller.Tanımadakları kişilere karşı mesafe koyma eğilimleri var. Aralarına dahil olman için çok zorlaman lazım. Türk olduğunu öğrendiklerinde hemen tavırları değişiyor. Irkçılık bariyeri dedikleri işte bu. Bir mekana girdiğin zaman short-talk göremezsin. Herkes işimi halledeyim bireysel hayatıma döneyim kafasında. Çoğunluk böyle tabiki istisnalar var. ama İngiltere 9 puansa misal Almanyaya 2 puan veririm sosyal yaşam konusunda. Liberallik açısından eşcinselsen herkes saygı duyar. Kalablıkta türkçe telefon edersen etrafta bakışlar olur. Böyle bir liberallik var.
Almanya’da yaşayan bir Türk kökenli Alman vatandaşı olarak, Almanya’ya Fransa’ya göre daha disiplini ve Yenilikçi. Paris çok güzel, tarihin bütün izlerini görebilirsiniz. Turistler şehre bambaşka bir atmosfer getiriyor. Fransızların kafelerde ve Restaurantlarda olduklarını ( geç saatlere kadar ) görünce şaşırdım. Almanya’da monoton bir yaşam olduğu kesin, ama Almanya’daki yanancı kökenli insanların durumu Fransa’da yaşayanlardan çok çok daha iyi. ( mutluluk çok değişken bir kavram …) ben Almanya’da çok mutluyum.
Göçebe milletiz vesselam, kimse doğduğu şehirde yaşamıyor
Yaşatmıyorlar belki ondandır.
@@ipekozalp5526 o kadar haklısınız ki gerçek sorun o işte, gerisi hep teferruat..😢
Şafak abi 9 yil boyunca Fransada yaşadim ve şuan 9 yildir Avusturyada yaşiyorum ve 9 yildir yakinlarima anlatmaya çalişdiğim şeyleri anlatmişsiniz gerçekten Avrupanin en iyi ülkesi Fransadir her şeyiyle çok ilerde Fransa
Şafak bey Hamburg'da da mı aşırı milliyetçilik var. Ben orayı Almanya'nın en hoş görülü eyaleti olarak biliyordum. Başka bir youtuber vlogunda olumlu şeyler söylemişti. Tabi genel anlamda Almanyadaki ırkçılığı bir çok insan biliyor. Fransa nın hoşgörü ve dostluk konusunda daha iyi olacağına ben de inanıyorum. Özellikle Paris. Diğer Avrupa ülkelerine gittiyseniz veya gideceğiniz zaman izlenimlerinizi aktarırsanız sevinirim. İtalya nasıldır acaba. Orada da sıcakkanlılık varmış diyorlar.
Abi Bonn'dan selamlar, malum burada Master yapıyorum ama ilk gün ırkçılık başladı. Kaldığım bölge de 2 farklı yurt var, Alman ve Avrupalı kökenliler diğer yeni yurtta kalıyor. Ben bu ırkçılığı her Alman a söylüyorum ve söyleyeceğim. Yemin ediyorum bu kaldığım yurt eski ve kendimi Auschwitz te gibi hissediyorum. Hiç hayal ettiğim gibi olmadı Almanya bu konuda :/ Ama işte ne yaparsın, malum.
Oha
4 gün gezmek ile sisteme girip yaşamak arasında dağlar kadar fark var. Italyan arkadaşim eşi ile birlikte Istanbul'a geldi. Bayıldı Istanbul'a. Ben, kendisine " sisteme gir, yerleş, burada calışmaya başla istanbul'dan arkana bakmadan kaçarsın" demistim. Turist olarak gezdiğinde istanbul bir rüya sehri gibi görünürken yerleşip yaşamaya başladığında cehenneme dönüyor. O nedenle 17 yıllık Berlin tecrübesi ile 4 günlük Paris tecrübesinin mukayesesi bize pek bir veri sunmuyor. Lakin Paris'i beğendi ve tavsiye etti diye kimse hakaret edilmez.
Agzina saglik abi , kardeslerim ile paylasacagim
Bütün kalbimle sana inanıyorum ve uzun bir zamandır Çocuklarımı da söylüyorum bu adam Şafak gerçekten bir dost Aileden biri gibi konuşuyor yürekten
Paris in sana iyi gelmesine sevindim, Safakcim..Kassel den selamlar..
Selam Şafak
20 yıldır Almanyadayım. Saarbrücken de kalıyorum. Fransa sınırı. 5 km. Şehiriçi tramvayı Fransa’ya gidip geliyor. Ayrıca Luxemburg da yakın. 10 yıl işletmecilik yaptım. Şehrin ekonomisi Fransızlar sayesinde dönüyor. Pandemi döneminde sınırlar kapanınca , hayalet şehre döndü burası. Anlattıklarının çoğuna katılıyorum. 8 yıl 24 saat açık Restaurant işlettim. Geceleri müşterilerimin çoğu Fransızdı. Canlı bir toplum. Fakat bir süre sonra birçok konuda kontrolden çıkıyorlar. Almanya’nın düzenini özlersin. Benden söylemesi. Fazla dayanamazsın😆
Ne gibi mesela kontrolden çıkıyorlar?
@@guvenyurtseven313 saygısızlaşıyırlar, saldırganlaşıyorlar. Kendi aralarında kavga etmeye başlıyorlar.
Güzel yorum 👍 Almanlar düzeni (Ordnung muss sein), Fransızla yaşamayı sever (c'est la vie).
@@barankacran4661 evet lise hocam çok kaba olabildiklerden bahsetmişti. Ve aslında ırkçılık da az buz değilmiş
Değerli kardeşim kusuruma bakmayın fikrinize ihtiyacım olacak..restaurant işlettim uzun yıllar yazdığınız için soruyorum..ben Turkiyeden gelip kumpir &bardakta sahlep ve dondurma cafe açmak istiyorum acaba oralarda kumpir yerlermi? Ben çok iyi Adana kebap + pizza + tatlı ve çorba çeşitleri ustasıyım
Sabırla bekledik geldi 💐
Slm. Sevgili Safak Salda. Bende Paris e gitmek istiyorum. Boş yer varsa?ordan bir bilet gülüşü güzel Can Şafak. Aliriz iki bilet 😅.Seviliyorsun 🙋♀️❤
Ooo tıraş olmuşsun sıhhatler olsun abi. Kastamonudan selamlar 😎😎
Pariste Louvre müzesini ararken yolda bir fransız’a sordum ve kendisi müzenin adını fransızca doğru telafuz edene kadar ingilizcemi anlamamış gibi yaptı.
İstanbulluyum ve hayatımda görmediğim kadar sokakta yatan insanı Pariste gördüm. Dükkanların önünde 8 kişi yan yana yatan insanlar vardı.
Parkların belli bir saatten sonra evsizler girmesin diye kapatıldığını, apartman boşluklarına insanlar yatmasın diye kuşların konmaması için kullanılan dikenli demirlerle doldurulduğunu gördüm.
İlk yurtdışına çıkışımdı, aynı gezide Brugge, Gent, Bruksel ve Amsterdam’ı gördüm.
Ardından Berlin, Londra, Zurich, Copenhag, Stockholm vs gibi bir çok şehire gittim.
Hiçbirinde uzun süre yaşamadım ama Paris’den iğreti olduğum kadar hiç bir yerde olmadım
Cok degerli bilgiler biraz daha anlatir misin
@@emreemress3942 Dostum sen sor ben anlatayım ama yılların Berlinlisi Şafak’ın tecrübesi farklı benimki farklı. Herkesin kendi algılarıyla gidip tecrübe etmesi daha doğru olur.
Paris’in tarihi şehrin güzelliği başka bir boyutta doğrudur ama ben o kadar romantik değilim.
@@enderpiyale herkes kendi penceresinden bakar bu yuzden herkesin gorusu onemli ama ben de senin goruslerine katiliyorum
Paris metrosunda onca kalabalık içerisinde soruma İngilizce cevap veren 1 kişiye bile rastlamadım, Almanyada benzer bir durumda beni sorduğum yere götürmek isteyen bile oldu.
İki sehride tanıma şansım oldu.Paris sanatsal görsellik ve sosyal olarak sana çok şey katar.Ama para kaynağın yoksa banliyolarda uyursun.Berlin ise seni aç açıkta bırakmaz
2018 yazında Paris’e tatile gitmiştim. Kiralık arabayı geri vermeden önce deposunu doldurmak için bir benzinliğe girdim ve doldurttum. Faturayı öderken cebimdeki hiç bir kredi kartım çalışmadı. Cebimde bir kaç euro’dan başka nakit para da yok. Sırada bekleyen çok nazik, az biraz yaşlıca bir hanımefendi bana Ingilizce olarak “ülkemize hoşgeldiniz, rica ediyorum ben ödeyeyim” dedi ve bir çırpıda benim €38’luk benzin faturamı ödedi ve daha ben doğru düzgün teşekkür bile edemeden bir çırpıda arabasına atlayıp gitti. Ben hayretler içerisinde arkasından baka kaldım.
Yaa size ne güzel denk gelmiş,ben paristeyken yolu bilen esnaf dahi yardımcı olmadı,neler nelerr yaşamıştım 2017 şubatta
@@nickimneydibenim mutlaka herkes benim denk geldigim hanımefendi gibi değiller. Ben de Saint Michel bölgesindeki esnaflardan çok haz almadım. Genelde kabaydılar ve coğunlukla orta doğulu kökenliydiler. Türk lokantaları da epey vardı zaten. O bölgenin en güzel yeri Shakespeare and Company sanırım.
Bana Avusturyada okuyup Almanyaya yasamaya geldikten sonra Almanya cennet gibi gelmisti😔😔
Katiliyorum. Avusturya Almanya'dan daha beter.
Kendi kaybettiklerini başkaları kaybetmesin diye uğraşmak evvela kendinle savaşmayı sonrasında da cemiyyetle savaşmayı gerektirir. Kendinle pişip kendinden geçmeği gerektirir, ki değil insanoğlu tüm evrende örneği nadirdir. Yaptığın hakiki ABİLİKDİR. Ellerinden öperim abi. Xoşbəxt ol.
Merhaba Şafak bey umarım UA-cam'un bu yorumlar kısmını siz de okuyorsunuzdur. Ben de yurt dışında 3. Yılını doldurmak üzere olan biri olarak iki kelam etmek isterim: Yurt dışına çıkan İnsanların çoğunun sebebi ekonomik ve geldikleri zaman geldikleri ülkenin ekonomisi karışmak ve bir şekilde birikim yapıp hayatlarını devam ettirmek gayesi içindeler. Özellikle doğrudan çalışma izni vermeyen Ankara anlaşması gibi uzun süreli vizelerde ekonomiye karışmayı epeyce zorlaştırmakta ve çoğunlukla sadece Türk girişimciler ile birlikte çalışmaya insanları zorlamakta. Bununla birlikte neredeyse hiç kimse kendi kılığını değiştirip sözgelimi tamamen İngiliz olmak için uğraşmıyor, uğraşmamalı da. Barda otururken yanınıza gelen kişi de sizinle diyalog kuran insanlar da ne kadar iyi ingilizceniz olursa olsun sizin İngiliz olmadığınızı anlayacak ve ona göre sizinle ilişik içerisinde bulunacaktır. Çünkü onlar sizin bizim yaşadığımız zorlukları yaşamamışlardır. Bununla birlikte onlarda bizde oluşan değer yargıları oluşmamıştır. Onlar sapmış ve yolsuzlaşmış yönetim görmemişlerdir veya böyle bir durum olsa dahi bunun yargı ile çözülebileceğine inanmışlardır. Bizdeki gibi onlarda tuz kokmamıştır hülasa onlarla hayatımız kesişmemiştir. Dolayısıyla etrafımızda İngiliz ya da Alman arkadaş bulunmamasının sebebi onlarla hayatımızın kesişmiyor olması, bizim kendimizi geliştirmememiz değil. Nasıl ki Türkiye'nin kaymak tabakasında bulunan, günlük harcaması uçuk kaçık miktarlarda olan Türkiyeliler ile de kolay kolay arkadaş olamıyorsak, onlarla hayatımız kesişmiyorsa kolayca Alman, İngiliz arkadaş edinemiyor olmamız da gayet normal. Fransa'ya gidenler de bolca Senegalli, Faslı hatta İtalyan arkadaş edinebilecekler. Çünkü benzer yollardan geçmiş oluyor hepsi.
İngiltere'den Selamlari iletir, saygılar sunarım.
Çok doğru bir tespit
parise gitmeyi bende cok istiyorum ama fransizcam yok sadece ingilizcem var iyi seviyede. yukseklisans icin gitmek isterim fakat devlet okullari cok pahaliymis :(
Abi gerçek Avrupa hangi ülkeler oluyor tam olarak Belçika Hollanda oluyormu
@Şafak Salda keşke vize veren sen olsan ve Almanya’ya kim girebilir kim cıkabilir Tr den karar versen dostum🙏🏻🤞🏼
Almanyada doktor olarak çalışmak üzere 2 hafta tecrübe ettim. En az 3-4 ırkçı bakış ve söze muhatap oldum. Hastanede, trende, sandviç alırkeni balık yerken..
Ben hic böyle hissetmedim Almanya'da. Taa ki annemle sokaga cikana kadar. Bu aralar her yürüyüşe ciktigimizda biriyle tartisiyorum. "Annem baş örtüsü taktigi icin mi acaba?" diyorum. Yoksa coronadan dolayi insanlar depressifleşti ondan mi, bilmiyorum. Cünkü daha önce hic hissetmedigim kadar irkcilik hissediyorum.
@@perimasali5012 başörtü ile alakası yok Çünkü sen bir Alman değilsin Sen onların etnik kökeninden olmadığı sürece bu ırkçılık var olacak ve sen onların etnik kökeninden değilsin ve Dünyanın neresine gidersen git her zaman ırkçılık her zaman var
@@perimasali5012 kendini onlara kabul ettirmeye çalışma boşuna kürek çekersin o ırkçı bakışları çok iyi bilirim
Teşekkürler iyi ki varsınız
Neden sildin ki tweeti 10 dakika videoda anlatacaktın madem 😊
Safak abi 21 yasindayim son birkac yildir amerikaya kacmayi orada yasamayi dusunuyordum. Ama bu irkcilik mevzusu ya da ikinci sinif insan muamelesi gorme mevzusu benim canimi cidden cok sikti. Ilk baslarda hic onemsemiyordum bosver hayatina bakarsjn diyordum her ne kadar sosyal bir insan olmasam da asiri yalnizlik ve ikinci sinif mevzusu bu isten beni geri cekmeye basladi.
Her gun tecavuz ve cinayet haberleri gormek can guvenliginin olmamasi thm bunlara ragmen yine de beni geri cekiyor
Turkiye'deyken özel bir şirkette ağırlıklı olarak sahada çalışan biri olarak son 4 senem Konya ve Karaman bölgesinde geçmişti. Bu coğrafyada çok sayıda, Avrupada gurbetçi olarak uzun yıllar yaşamış ve memleketine dönüş yapmış insan görebilirsiniz. Özellikle rural dediğimiz köy rutlarında çok sayıda Hollanda, Almanya, Danimarka, İsveç, Belçika va Fransa gibi ülkelerde yaşamış bakkal amcaya rastladım. O coğrafyadan o kadar bunalmış ve bıkmıştım ki nefret derecesinde bir duyguyla ve büyük bir motivasyonsuzlukla işimi yapmaya çalışıyor bir yandan da seyahatlerimde çok imrendiğim Avrupaya yerleşmenin hayalini kuruyordum. Bir gün şimdi adını hatırlamadığım Karapınar'in bir köyüne yolum düştü neredeyse Aksaray il sınırında, evleri kerpiç, çorak, toz duman ve tezek kokusu içinde berbat bir köy. Bir insana çekici gelebilecek hiç birşey yok. Nerden geldim buraya diye kendime küfrederken aradığım o köy marketini buldum. İcerde böyle tip olarak Kemal Kılıçdaroglu'na yumruk atan çomara benzer, kasketli bir dayı telefonla kusursuz bir aksanda ingilizce konuşuyordu. Ufak bir tanışma faslının hemen ardından tabi ki sordum nasıl bu kadar iyi İngilizce konuştuğunu. "Yeğenim sende Avustralya'da 25 sene yaşasan sen de konuşursun" dedi. Melbourne'deki 25 yıldan sonra o boktan köyüne geri dönmüştü. Zaten sürekli samimi olduğum, Avrupadan dönüş yapmış bayilerime takılan ve onları baya bi igneleyen ben artık dayanamadım ve "Abi Avustralya'dan bu afedersin bok gibi ağaç bile olmayan köyüne mi döner insan bu nasıl bir kafa" dedim. Amcanin bana cevabı şuydu "Biz oralara ait değiliz yeğenim sen ait olmadığın yerde yaşamak nasıldır bilemezsin isterse cennet olsun". Ordan ayrılırken ben hala içimden bunlarda gram beyin yok diye söyleniyordum ne derse desin bu salaklığa beni mantık çerçevesinde baktiramazdı. 4 yıldır İngiltere'de yaşıyorum artılarını eksilerini teraziye koyduğumda hala burada yaşamayı tercih ederim hala dönme niyetim yok ve hala o adamın yaptığını yapmam sanırım ama onu şu anda çok daha iyi anlayabiliyorum. Bunu anlamak için de yaşamak lazımmış.
Türkiyede 3.sınıf vatandaşız abi sıkıntı yok.Türk türke kızınca ermeni .... diyor daha fazla bi ırkçılık olabilir mi?
Tesekkurler
Ben Avrupa'nın birçok ülkesine gittim. Kısa sürede olsa yaşadım. Bütün ülkelerde derinelrde ırkçılık gördüm veya hissettim. Portekiz hariç.
Portekiz, ispanya avrupadaki ırkçılığın en düşük olduğu iki yer.
35inde almanyaya göçtük 38 indede Parise göçeriz Nolcag yaah
Abi Edirneden çık. Balkanları geç, İtalyadan itibaren neresi olursa olsun burdan iyidir, diğerleri de daha kötü olduğu için değil Türkiye'ye yakın olurda gündemi takip ederim diye korkuyorum
Sizinle aynı fikirdeyim bende Almanya ve Avusturya’da yaşadım üniversite eğitimim bitince ülkeme döndüm oradaki Türkler resmen Türkiye’de yaşayan Afgan ve Suriyeliler gibi muamele görüyor. Belki Türkiye’deki hayat standartlarının üzerinde olabilir ama toplumla entegrasyon, ve dünya insanı olma noktasında çok geriler. Şafak Bey oradaki gerçekliği tüm çıplaklığıyla ortaya koymuş. Tebrik ederim.👏🏻👏🏻
Şadak abi, haklısın. Yaklaşık 3 yıldır ev sahibi ilə komşuyuz. Hala per Sie ile konuşuyoruz. Evin ödemesi ile baglı kendi hatası ile ilgili sorun çıkdı, posta kutuma atdıgı mektupda beni avukatı, mahkeme ile tehdid etdi. Sayqı ve sevgilerimle!
keşke bu bir video serisi olsa: şehirler - hayatlar..!
Tam zamanında abi
Ben de berlinde 20 seneden beri buradayım senin dediklerini %100 katılıyorum.
Merhaba Safak, sana katilmaklan birlikte, burda yasadigin sorunlarin sadece irkciliktan dolayi olmadigini, alman halkinin genel soguk halinden de kaynaklandigini düsünüyorum (burda dogup büyüyen birisi olarak söyliyorum).
Bence bu tr ye tatile gelen gurbetci yorumu gibi olmus. Pariste yasayan tanidiklarim da irkciliktan cok rahatsiz ki oyle alt sinif da degiller muhendisler. Uzaktan davulun sesi hos gelir misali
ya adam o kadar anlattı bu kadar kısa bir özet çıkarman etik değil.
Bana sosyal yaşamdan bahsediyor gibi geldi, en azından aynı sınıftan olduğun bir Fransız'dan ırkçılık görmedim diyor.( sevişmiş olabilir )
@@Dek3601 ahhaah etiklik kavramini hic anlamamissiniz. O kendi bakis acisindan gordugunu ajtardi ben de kendiminkini niye alinganlasiyorsunuz ki
@@drçokbilmiş hayir dogru kullandım ezberci arkadasim, boyle de kullanilabilir. O videodan sonra kendi gorusunuz bu kadarsa sorun sizde ama :) ve verdiginiz tepkiye bakilirsa kariyeriniz ya da egitminiz kotu gidiyor ve assagilaniyorsunuz. Lutfen sinirinizi asil kaynagina yoneltin :)
@@Dek3601 bence siz okudugunuzu anlamamissiniz kiz gayet kendi cevresinden duyduklarini deneyimlerini paylasmis burda sizi rahatsiz eden ne cidden
Neden İsveç değil?
Okadar Haklisin ki Safakcim Helal Olsun 👏🏻👏🏻
tamamiyla katiliyirum ben de yaklasik 20 yildir avusturya da yasiyorum ve ben slovakia ya da hollandaya gittigimde ayni pozitif duygulari yasiyorum. Gercekten Almanlar cok farkli size sürekli bir öteki oldugunuzu hatirlatan bakislara maruz kaliyorsunuz. Almanlar size bireysel olarak var olmamaniza izin vermiyor, hep bir etnik gurubun bir tarihin öznesi olarak sizi yargiliyorlar ve inan ben ve bütün ailem dahi cok yorulduk bunu. keske maddi durumum uygun olsaydida gitseydim buralardan.
almanyada yasiyorum, berlini hic sevmem. ama bir 4 gün paris`de turist olarak gezdikten sonra paris-berlin arasinda ki farklarin kendinden sorulmasi gerektildigi tavrina girmen hic hos degil. Türkiye`de insanlar "burasi cok güzel, ne sikayet ediyorsunuz" diye turist gibi tatil yapan almancilara kizmiyor mu? sen git paris`in en güzel kafelerinde sarabini yudumla, 4 gün gez toz, sonra da "yok ya burasi daha güzel" de. abi önce oraliymis gibi yasayacaksin en az bir kac sene, ondan sonra ayseye, fatmaya, barana tavsiye vereceksin. ben almanci olarak Türkiyeyi cok güzel ve rahat buluyorum. ama oranin insani icin nasildir bilemem. oyüzden her sene gitmeme ragmen lisa`ya, nina`ya, kevin`ne Türkiyeye göc etmeleri icin tavsiyede bulunamam. haddime degil.
ABD veya Birleşik Krallık ta olabilir. Buralar daha multikulturel ve yabancılara alışık.
Kesinlikle katiliyorum, ben ilk olarak belcikaya goc etttim daha sonra yanlis bi kararla sirf kariyer icin almanyaya geldim, simdi paris merkezli bi sirkette inigiltereye proje yapiyoruz kesinlinkle en yakin zamanda tekrar bati avrupa,belcika-ingiltere-fransa (almanya bati avrupa degil) goc edecegim avustralya firsati cikti gitmedim oranin da almanya ile ayni irkci zihniyette oldugunu biliyorum,hersey para degil alim gucu degil,korona zamanini latin amerika ulkeleri ve guney avrupada gecirdim,almanyaya mecbur degilseniz gelmeyin özellikle tr nin buyuk sehirlerinden gelen insanlar icin en azindan istanbul sosyal hayatini devam ettirmek istiyorsan gidecegin yerler bruksel-antwerp, paris, londra ya da guney avrupa ülkeleri.
Fransada tatil yaptik ve ogullarimla daha Almanya sinirinda, cocuklarim ilk defa Almanlarin bana yabanci gibi baktiģini hissettim dediģinde henüz 10 yaslarinda idiler.Fransa da italyada bunu hic hissetmedik.
bu da biraz fazla alınganlık bence turkiyede biz turistlere öküz gibi bakıyoruz ister avrupalı ister ortadogulu ister uzak dogulu olsun belki onlarda meraktan incelemek istediklerinden bakiyorlar ve dolayisiyla yabanciymis gibi bakmis oluyorlar ki evet yabanciyiz onlar icin bu dogru
@@imallright 4 jenerasyon Almanyadayiz, her vatandas gibi kurallara örf ve adetlerine saygiliyiz,burda isimiz kariyerimiz, Almanlari cok iyi taniyorum,ülke sosyal acidan cok güvenli ama bir Fransiz kadar hosgörülü degiller,oda ingilizin ,fransizin sömürgelerle cok icice yasamalarindan, Almanlar entegre olanlara bile halen yabanci gözüyle bakmasindan ileri geliyor..Ben lisede öģretmenim her türlü çocuk ve ebeveynlerle karsilasiyorum,bir cok sebebi var ,almanlar farkli ,aroganzlari cok yüksek. Bu konularda ne çok seminerlerde yer aldik ,birlikte calistik. Cok da basariliyiz diyemem.
Komşunun çimeni hep daha yeşil gelir...
Yarın hastaneye nöbete gidiyorum. Şafak abinin videosunu izleyip yatayım bari☺
Bir de bu Almanyanın tarihi hakkında bir yayın yapsan süper olur, benim duyduğuma göre almanlar avrupaya dışardan gelen bir ırk ama duyduğuma göre.
Abi yerleşecek yer arıyorsan gel bizim evi sana satalım. 18. Bölgede. Metro La Chapelle yerimiz. Aylardır kimse almıyor sokaktakilerin profilini ve dükkanları görünce. Sokağımızda 3 gün rahat yaşarsan Paris’in her yeri cennet gelir sana.