Tabiki özellikle hedef maçlarda veya tek büyük maçlarda. Genel oyun anlayışı da olabilir ama oyuncu profilin düşükse. Büyük takımsan her maç böyle oynamazsın rakip oyuncu profiline göre böyle oynamayı seçtiğin maçlar veya oyunun belli bölümleri olabilir.
cümlenin anlamı bozuk. Futbol topla oynanan bir oyundur. Topu rakibe verirsen çifte telli oynarsın, kaşık havası oynarsın, harmandalı oynarsın ama futbol oynamazsın. Topu karşılamak üzerine oynamak cümlesi daha doğru bana kalırsa.
Topu rakibe vermek ne demek ki. Tanım olarak yanlış bence. Emre Ozcan la Cem abi nin anlaşamadığı ya da Emre nin yakalayamadıgı nokta sadece tanım aslına bakarsanız yoksa ikisi de benzer şeyleri savundu.
Görüşlerin zıt olduğu tek soru olan topu verme bırakma muhabbetinde emre özcanın gösterdiği net tavır ve sabır :) gerçekten takdir edilesi tahammül eşiği fazla. Alakasız yerlerden argüman üreterek soruya, emreye direnmeye çalıştı lakin akıl mantık yine senden yana be abim 🤍
Yanlis bir kavrami savundu ama olsun iyi savundu. Dedigim gibi kavram yanlisti o yüzden kazandigini ben düsünmüyorum ama düsünene de bir sey diyemiyorum :)
Bu arada Cem Abi bazen konudan cikti, ikisi de basta "topu vermek" kavramini tartistiklarini unuttu. O kavramdan uzaklasildigi icin ve daha fazla uzaklasan Cem abi oldugu icin fikrim degisti. Bence de Emre galip cikti her ne kadar yanlis bir seyi savunsa da.
Müthiş format müthiş bölüm. Cem dizdar önemli bir insan. Fikirlerine katılıp katılmamak önemli değil. Farklı bakmaya çalışıyor basma kalıp yorumlar yapmıyor. Saygılar
😂😂 çok komiksin arkadaşım ya sonunda emre Özcan bile teşekkür ediyor ama kendini insanları sınıflandırmaya yetkili sanan sen düşünmeyi tercih etmiyorsun. Şimdilik Sadece gülüyorum ama cem dizdarin dediği gibi bu birikim sonunda seti yıkacak ve herkes rasyonel düşünecek.
@@kadirhocaoglu @ramazanazimli4199 Münazara bu şekilde yapılmaz, tartışılan konunun dışına istediği gibi çıkıp, daha sonra istediğini alamayınca hiç çıkmamış gibi davranıp, bir de karşı taraf sanki bunu yapıyormuş gibi davranmak olmaz, ikinci öneriyi muhtemelen anlamadı bile, tartışmanın yarısında öneriden bambaşka şeyleri tartışmaya başladı, 'top arası' yoktur 'başarılı müdahale yoktur' ne demek? neymiş 'hatalı pas' varmış, bu kafa yapısındaki bir insan kalecilerin top çıkarmadığına, penaltı kurtarmadığına, defans oyuncularının tackle, 'kayarak müdahale' yapmadığını da inanır o zaman, hücum oyuncularının hatası diyip geçelim her defansif aksiyonu, kibir, ukalalık, tam olarak böyle bir şey.
@@ramazanazimli4199 @kadirhocaoglu ayrıca neymiş efendim bunu deneyen teknik adamlar tarih olmuş, başarısız olmuş, Simeone de başarısız olup takımı kümeye götürüp başarısız olacakmış, sürekli o subjektif fikir, bu subjektif fikir diye gezindikten sonra bunu söylemek çok komik değil mi? Olmamış bir şey hakkında, o da başarısız olacak demek gayet 'benceli' ve subjektiftir, eleştirdiği şekilde sayısız başarı kazanan Mourinho'u da başarısız diye tanımlamış ya kendi kafasında, şaka gibi, neymiş bak bu yüzden Türkiye'ye düşmüşmüş, hücum oynatıp, deliler gibi topa sahip oynayan büyük hocalar gelmedi mi bu ülkeye? onlar da başarısız mı? Rangnick örneği de aynı rezillikte, sanki bir zamanlar hücum futbolu ile zirvede oynayıp sonrasında çöküş yaşayan hoca yokmuş gibi bak tarih oldular şeklinde konuşuyor, 2. önermede resmen tek doğru lafı yok, konuşmak için konuşmuş sadece
@@kadirhocaoglumünazara dediğin şeyde rakibin farklı örnek ve tanımlrla senin düşünceni eğer çürütürse ve sen hala ısrarcı bi şekilde aynı şeyi söylersen sonunda kazanman imkansız
Emre'nin sabrını kimse Senih kadar zorlamamıştır bence. Zirve ağabey orda çıldırmadıysa daha da çıldırmaz. Hem bu programın konsepti zaten zıt görüşlerin çatışması olduğundan böyle olması normal.
Cem abinin de kendi içinde düşünceleri tutarlı ve oyunu bilerek konuşuyor. Ayrıca adı üstünde tartışma programı bu iki kişi de saygılı bir şekilde karşıt görüşlerini savunuyor.
Şahane bir tartışma olmuş. Cem Abi'nin önermelere - ki bence haklı olarak - dilsel bir yaklaşım sergileyişi aslında aynı fikirde oldukları durumlarda bile ayrılmalarına sebebiyet vermiş. Ağzınıza sağlık, müthiş keyif aldım.
Evet ben de katılıyorum. Çoğu kişi Allah Emre Özcan’a sabır versin filan demiş de orda dil üzerinden bir anlayış farkı ortaya koymuş. Top rakibe verilmez ama alınmayabilir demiş aslında bu kadar basit. Tabi aksini düşünen de olabilir buna birşey diyemem. Emre Özcan çok iyi analiz yapıyor elbette ama Cem abi de aynı şekilde iyi biliyor oyunu.
@@mehmetseziyelken1784 Haklısınız. Esasında bu dilsel farkındalığı göz ardı ettiğimiz için birçok iletişim problemleri yaşıyoruz. Dediğiniz gibi orada, iradi anlamda ' vermek ' eyleminin çözümlemesini yapmış Cem Abi.
Emre Ağabey topu rakibe vererek oynamak bölümünde Cem Dizdar’ı nakavt etti ancak Dizdar bunu kabul etmeyerek inatla konuyu başka yerlere çekti. 23:34’te de “Yok abi adam kabullenmiyor en iyisi susayım” tepkisi veriyor.
program partneri olması gereken iki yorumcu. birbirini test edebilecek içerikte, yaklaşımda ve zıtlıktalar. 2 haftada bir dahi yapsalar çok anlamlı ve dolu tartışmalar çıkar. keşke olsa.
Programın adına mükemmel derecede yaraşır bir video olmuş iki kuşağın en üst düzey denilebilecek felsefi düşünceye yatkın insanının harikulade tartışması beni çok etkiledi araştırmacı tarafımın tetiklenmesine vesile oldu teşekkürler.
Bu programı sürekli seyrediyorum. Emre Özcan'ı da sıkı takip ederim. Bu programın konuk profili tam da bu olmalı diye düşünüyorum. Emre Özcan çalışkan bir futbol yorum figürü ve kendine ait birçok düşüncesi var, buna ek olarak analiz kabiliyeti de çok yüksek. Cem Dizdar gibi futbol fikri manasında bir AYI ile ancak böyle çetinceviz insanlar mücadele edebilir. Showrunner, Cem Dizdar ve Emre Özcan'a teşekkür ederim. Dilerim bu tarz yüksek profilli konuklar devam eder. Vamos Kehale :)
2. Soruda Cem Dizdar’a kızmış herkes ama bence Cem abi Emre’ye katıldığı halde tartışmaya bayıldığı için uzattı. Harika bir adamsın Cem abi, halkımız bizi geliştirecek olanın tartışma münazara olduğunu anlayacak bi gün. Emre Özcan her zamanki gibi girdiği yeri güzelleştirmiş, hem bilgili hem iyi adam.
insanlar çok öfkeli bi şekilde kimin kazandığına odaklanıyor fakat önemli olan dediğiniz gibi kaliteli tartışma ortamında kimseyi fikrine dikte ettirmeden karşındakini anlayıp kendini geliştirmen
Emre Özcan taktik konusunda çok bilgili ve popüler ama Cem abi de aynı şekilde çok bilgili ve oyun üzerine düşünen birisi. Emre Özcan popüler olduğu için insanlar Cem abiyi eleştirmişler diğer taraftan adı üstünde münazara bu.
Argümanlarının sağlam olmadığı bir tartışmayı, kazanamasan bile en azından kaybetmemek istiyorsan o konuyu felsefi bir açıdan ele al; biraz uğraşırsan "aslında bilginin imkanından da emin değiliz" noktasına kadar getirir ve tartışmayı hiçbir yere bağlamazsın, böylece kaybetmemiş de olursun. Felsefe gerçekten bir yere varmak için yapılabildiği gibi bu amaçla da yapılabilir. Aslında konuşmaya başlamadan önce "topu rakibe vermekten ne anlıyoruz"un altını doldurup, bunun maç boyunca topa hiçbir şekilde dokunmamak anlamına gelmediği, zaten kimsenin böyle bir şey kastetmediği üzerinde mutabık kalınsa daha sağlıklı bir tartışma olurdu. Kavram dinledik hep. Ağızlarına sağlık ama yine de.
Birini sevmek icin her konuda ayni düşünmeye gerek yok ,malesef bizim ulkede bazi seylerin adi yanlis konuluyor ,dugmeyi bastan yanlis ilikliyoruz ,sonuca gidemiyoruz...İki guzel adam saygilar ,sevgiler...
Cem Bey'in bazen yeni bir şeyler söylemek adına biraz fazla iddialı cümleler kurduğunu düşünüyorum. Topu rakibe vermek de bir seçenektir. Bu bazen topu rakibe bırakmaktır. (Yani almaya istekli olmamaktır). Bazen de bilinçli olarak rakibe vermektir. Cünkü organize bir şekilde açamadığınız takımları bazen top ayağındayken şok pres yaparak ya da tüm pas opsiyonlarını kapatıp hataya zorlayarak eksik ve de hazırlıksız yakalayabilirsiniz. Bazen topun bilinçli olarak ayağı iyi olmayan rakip stoperlere doğru gönderilmesi ve bu oyuncunun pas opsiyonlarının kapatarak ani bir baskı ile hataya zorlanması oldukça sık görülen bir taktik. Set oyununda bulamadığınız boşluğu aniden kazandığınız topta bulabilirsiniz. Ve bu topu bırakmak değildir. Topu vermektir. Topu bırakmak başka bisey, topu vermek başka bişey. Ve futbolda zaman zaman ikisi de yapılır.
Cem Dizdar yanıldığını anlayınca konuyu değiştirdi zaten. Topu rakibe vermenin başarılı bir taktik olmadığını anlatmaya başladı. Sırf bu cümlesi bile topu rakibe vermenin uygulanabilir bir taktik olduğunun kanıtıdır. Bu taktiğin başarılı olup olmaması ise kulübünüzün başarı kıstasına göre değerlendirilir. Eğer bir takım şampiyon olma amacındaysa bu oyunla tabii ki şampiyon olamaz. Ancak amacı orta sıralarda kalmaksa, kendinden güçlü takımlara karşı tıopu rakibe vermek tıpkı Emre Özcan'ın dediği gibi sahada kompakt kalabilmek için başvurulabilecek bir yöntem. Çünkü yine Emre Özcan'ın söylediği gibi top sizdeyken, eğer karşınızda üst düzey pres yapabilen bir takım varsa, gol yeme ihtimaliniz artar...
Cem Dizdar’ın sürekli Emre Özcan’ı kesmesi, kendi tezini anlatmasına net bir fırsat vermemesi çok büyük yakışıksızlık olmuş. Emre abi hürmeten durumu iyi idare etmiş.
Cem Bey aslında oyunun felsefesi üzerinden fikir geliştirmeye çalışıyor. Bu yönde bir çabanın kaçınılmaz olarak ilk durağı ilgili argümanın bizzat kendisini, kelimelerini irdelemek ve bunun üzerine yoğunlaşmak oluyor. Ancak bu tür bir hareket noktası -biraz da dilin şehvetiyle- küçük bir alana sıkışıp kalmaya neden oluyor. 2. sorudaki vermek-bırakmak tartışması biraz bundan kaynaklanıyor. Söylemi analiz etmek oldukça yararlı olmakla birlikte içeriği oluşturan retoriğe bu kadar derinlemesine dalmak zaman zaman temel iddianızı da taca çıkarıyor. Cem Bey'e bir izleyici olarak nacizane tavsiyem, fikir sürecinde ilk adımı attıktan sonra ancak ikinci adımı atarak ilerleyebileceğine kendini ikna etmesi. Söylemdeki hatalar Cem Bey'in tespit ettiği üzere haklı olabilir fakat ısrarla salt bu hatanın etrafını çizmek içinden çıkmanın mümkün olmadığı bir çembere, bir kısır döngüye -istemeden de olsa- kendini hapsetmeyi beraberinde getirebilir. Bazen tartışma sırasında şerhli de olsa ilerlemek gerekiyor.
@@alperenyavuz7202 Ben size bu konuda katılamayacağım bence her ikisini de çok seviyor. Eski tüfek olmanın verdiği bir futboldan uzaklaşma vardır belki onu bilemiyorum :)
@@10Kcatastrophe @bedirhangundoner9627 @10Kcatastrophe hocam sevmek yanlış olabilir ama güncel futbol hakkında bilgisiz. Futbol çok değişti ama yeterince takip etmediği veya kafasını değiştirmediği için geçmişin kafasıyla bakıyor futbola .Futbol o halini seviyor olabilir ama öyle bir futbol yok artık.Yazınızı ben de çok beğendim bu arada.
Sayın Cem Dizdar karşınızdaki zirve bey taktik konuşmaya çalışıyor siz ise tamamen kelime oyununa çeviriyorsunuz sohbeti.Zirve Özcanı sabrı için tebrik ediyorum
Hep sevdiğim konuklar geliyor ne güzel yaa :) Ağzınıza sağlık Emre abinin yorumlarını her zaman çok beğeniyorum. Bazı yorumlarda sabır testi gibi şeyler söylemişler de izlerken gayet farklı düşünceleri savunan iki insan vardı bana göre :)
Video çıktığı an izlemiştim ve Emre haklı demiştim. Arkadaşıma izlettim ve Emre nasıl haklı bak dedim ama dinlerken anladım ki; vermek = almamak. Bu futbol değil Türkçe tartışması. Bir şeyi almıyorsan veriyorsundur. İkisi de haklı. Saygılar
Cem Dizdar'ın en fazla söylediği şeylerden biri '' Soruyu ya da söyleneni doğru anlamak lazım''. 'Topu rakibe vererek oynamak diye bir şey yoktur'' fikrini önce savunuyor, sonrasında evet böyle bir şey var ama başarılı olunamadıkları için siliniyor bunu yapan teknik direktörler diyor. Topu vererek başarılı olunur mu? sorusunu cevaplamaya dönüyor. Emre Özcan da ısrarla ''zaten tartışmamız bu değil'' diyor. Bence Cem bey tekrar izlediğinde farkedecektir.
harika bir bölümdü kesinlikle 2.'si gelmeli. 2. önermede emre abiye katılmakla beraber cem abinin tanımlara bu kadar takılmasını da hem mantıklı hem de garip bi şekilde takıntılı bulmuşumdur. izlemesi keyifliydi emeği geçenlere teşekkürler :)
Cem dizdari hep seyrederim turkiye dusunen kitlesinin uzerinde biri nedeni turkiye izleyicisi geneldi pohpohlama ve taraftarlik gibi devam eden insanlari seviyorlar
Motivasyon hayatın her alanında en önemli unsurdur. Çok zeki bir adam motive olmadığında hiç bir şeyi başaramaz. Taktik zaten belirli ölçüde her teknik direktörün ve futbolcunun birkime belirli ölçüde sahip olduğu bir unsur. Eğer motivasyon yoksa bu taktiksel bilgi zaten diğer takımlarda olduğu için kısır döngüye giriyor.
birine haklısın demenin karakterinden bir sey götüreceğini düşünüyor cem bey. Tamam anlıyorum programın formatı da bunu gerektiriyor. Kutuplaşma malum reyting getiriyor. Ama haksız olduğunu anladığı anda aslında aynı şeyi söylüyoruz diyerek karşı tarafın galibiyetini kabul ettiğini anlıyoruz. Ucuz etimolojik ifadeler üzerinden bir argüman sunmak zaten temelsiz hissettiriyor en başta. Ama herkesin haklı olduğu ve herkesin kendi hakikatini ürettiği post modern dönemin net bi örneği olması açısından önemli bir örnek. Ancak şöyle ki eğer bir konu tartışılırken ortak hakikatler ve olgular kabul edilmezse tartışma derinleşmiyor ve kendini tekrar ediyor. Ps: “olgular değiştiğinde ben de fikirlerimi değiştiririm. Siz ne yaparsınız?” Keyes
TV açıp izlemiyorum belki de hala trtspor'da yayın yaparsır Cem Dizdar ancak bu videoda Emre Özcan ile karşılıklı yaptığı konuşma bana umarım yerel tv'yi komple geride bırakmıştır dedirtti.Çok iyi bölümdü
yahu ben ekran başında çıldırdım; topu rakibe bırakmak demek bir takımın pas yaparken bir anda eeeh alın topu diyip topu rakibe doğru fırlatması değil ki. topu rakibe bırakmaktan kasıt zaten rakibin topa sahip olmasına izin vermek, bunu yapmaya onu teşvik etmek. cem dizdar tam anlamıyla bir yaşlı inadıyla işi sözcük cambazlığına indirgemiş. 19:13 ten itibaren izleyince demek istediğim net anlaşılacaktır. "yok canım, elimi sürmem topa, niye veriyorum topu" diyor. zaten anlatılmak istenen, tam olarak "elimi sürmem topa", yani olabildiğince topla oynama insiyatifini rakip takıma bırakırım demek. komik bir şekilde harika bir soru ve konuyu tamamen bambaşka bir frekansta anlamaya ve anlatmaya çalışıyor cem dizdar.
Naçizane önerim, tartışma devam ederken önerme ekranda sabit dursun, konuşanların da hangi tarafta olduğu yazsın. Zira bu haliyle, hele de yarım kulak dinlerken, konu anlaşılıyor ama önermenin vardır/yoktur kısmı tam akılda kalmazsa kim neyi savunuyor kısmı kacabiliyor. Üniversite sınavında Türkçe sorularında soruların altı çizilir ya hani "hangisinde yoktur", "hangisinde vardır" gibi. Işte o kısım söylenip geçildiğinde açıkçası ne söylenmişti önerme tam neydi aklımda kalmıyor
Cem dizdara bakınca beşiktaş sahilde içilmiş yüzlerce sigara görüyorum. Özledik böyle amcaları, dayıları. Kalmadı çok. Emre özcan da bilgili bir arkadaş. Güzel program. Tebrikler. 🎉
topu verme sorusunda bence cem abi terimolojiye karşı olarak harika bir cevap vermiş. emre abi de terim değil, taktik olarak bakarsak eksiksiz bir cevap veriyor.
yani bence cem abinin demeye çalıştığı, topu rakibin oynamasına izin vermek evet vardır, bir taktiktir ama topu rakibe VERMEK kullanımı yanlıştır çünkü elindeki topu rakibe verirsen gol atman zaten imkansız olur.
@@huseyinaysu35Hayır,imkansız olmaz.Çünkü bunun gibi takımlar kontra atak ile daha erken gol bulma şansı bulur.Oyun kurarken dizilişn itibarı ile büyük boşluklar verilir.O yüzden, top ile oynamayan takımların gol atma şansı daha yüksektir bence.
@@baranercek7007 Olay şu aslında top sana her geldiğinde rakibe VERİRSEN kontra atak da yapamazsın çünkü top sende olmaz her ayağına gelen topu rakibe vermiş olursun. Düşün top sana geldi tam kontra atak yapacaksın imkan var fırsat var ama topu rakibe VERİYORSUN gol atma şansın var mı? Topu rakibe BIRAKIP imkan bulduğunda kontra atak yapmak terminolojik olarak daha doğru bir kullanım bundan bahsediliyor. Topu rakibe VERMEK kavramına koşul eklersen ancak makul olabilir. Örn. Topu rakibe veriyorum taaki kontra atak yapıncaya kadar gibi. Sadece topu rakibe vererek oynayamazsın...
@@baranercek7007 daha yüksek bir gol bulma oranı olabilir ama bunu tercih eden hocalar kariyerlerinde herzaman düşüşe geçmeye mahkumdur futbolun esteteiğine zevkine aykırı cem hoca bunu anlatmaya çalışıyor
"Bırakmamıştır, rakibin oynamasına izin vermiştir." cem dizdar inanılmaz bir adam, şu cümleyi kurabiliyor herif. twitterda karşıma program, sırf o soru için biraz tahammül etmeye çalıştım, Zirve'de sahiden peygamber sabrı var.
Videonun 23. dakikalarında Emre Özcan'ın yüz ifadesi her şeyi anlatıyor bence. Cem Dizdar'ın haksız çıkmamak adına konuyu değiştirip, manevra yaptığını görünce pes etmiş. "Tamam tamam... Sen haklısın" der gibi bakıyor.
Mourinho Inter örneği bu tezle tam olarak örtüşmüyor aslında. İlk maçı 3-1 yenmiş bir takım elbette bazı konulardan imtiyaz edecek. Bu sebeple Barcelona'ya karşı hücum düşüncesi olmayan bir takım sahaya sürdü Mourinho. Cem Abi'nin dediği eğer bu takım her aldığı topu verecekse golü nasıl atacak mantığı dogru
2. konuda Emre Özcan dahil hiç kimse Cem Dizdarı anlamamış. Adam basitce diyor ki, futbolda ilk amaç gol atmak ve topun sende olduğu anlar bunu başarmanın tek yolu (top rakipteyken topu alacağının garantisi yok). O yüzden sende olan topdan vazgeçmek oyunun kuralına haykırı. Emre Özcan da antitez için popüler futbol kültüründen örnekler veriyor, bu da karşı tarafı tam anlamadığını gösteriyor
Bu yorumu arıyordum ben de. Cem abi "madem top ayağında, o zaman onu kaleye sokmaya çalış" demek istemiş aslında. Rakibin topla oynamasına izin vermek vardır ancak top sendeyse onu direkt olarak rakibe vermek diye bir şey yoktur minvalinde bir şey demek istemiş bence de. O anki hararetle tabi Zirve ağabey bunu iskalamış olabilir.
topu rakibe vermek onun hatasını beklemek ve zayıf yakalamak icin yapılır, gol atmıcaz topu verip durucaz demek degil, hic mi chelsea inter bale’lı tottenham izlemediniz ya
Cok güzel bir yayin olmus. Kazandigin topu rakibe vererek nasil gol atilabilir bende anlamadim. Golü atabilmek icin topun bende olmasi fiziksel bir kanun. Al topu benim yerime kendi kalene atmi diyecez. Topu rakibe birakmak baska kazandigin topu rakibe vermek bence baska bir kavram.
Format uyarlama bir format . Buna uygun olarak öncül verildiğinde aynı anda karar verilmesi gerekir. Çünkü böyle olduğunda illaki karşı taraftan etkileniliyor.
Klopp, mourinho ikisi de yanlış düşünebilir ama cem dizdar yapmaz :) Cem abi gözünü seveyim bu kadar kendi fikrine aşık olma. Emre özcan net farkını ortaya koymuş.
Şu inatla yaşlılığı fena geçecek cem hocanın, çocuklara ve torunlara sabırlar... Dil düzeyinde, anlatım olarak yanlış diye girip sonra kendi argümanını değiştirip sonra da kavramı kabul edip ama sürdürülemez demek çok acayip gerçekten...
Okuyan ve anlayan insanlarin futboldan da iyi anladiklari düsüncesi aklima iyice oturmaya basladi. Bunu bu programdan ve Arhan ile yapilan programdan da anlayabiliriz ki zaten ben Emre nin futbolu yorumlayisini begeniyorum.
Eğer kuşakların temsilcileri böyle kaliteli insanlar olacaksa, futbolda her iki temsile de fazlasıyla ihtiyaç olduğunu kanıtlayan bir program olmuş. Bu arada, 4.argümanın daha geniş bir şekilde tartışılmaya ihtiyacı var.
Topu rakibe vermekle topu rakipten almamak (topu rakipten almak için hamle yapmamak) farklı kavramlar. Topu rakibe veren bir takım %20-25 hatta %10 oranla topla oynayamaz. Rakip kendi kalesine gol atmadıkça bu takımlar asla gol atamazlar. Çünkü her ayağına geçen topu rakibe verecekleri için bir kere bile rakip kaleye gidemezler bir pas bile yapmazlar :)
Sizce 'topu rakibe vererek oynamak' taktiksel bir anlayış mıdır? ✍
Tabiki özellikle hedef maçlarda veya tek büyük maçlarda. Genel oyun anlayışı da olabilir ama oyuncu profilin düşükse. Büyük takımsan her maç böyle oynamazsın rakip oyuncu profiline göre böyle oynamayı seçtiğin maçlar veya oyunun belli bölümleri olabilir.
Top rakibe verilmez dogru zamanda topu alip dogru sekilde kaleye yakn pasi veya sutu bulma yoluna gitmekdr
cümlenin anlamı bozuk. Futbol topla oynanan bir oyundur. Topu rakibe verirsen çifte telli oynarsın, kaşık havası oynarsın, harmandalı oynarsın ama futbol oynamazsın. Topu karşılamak üzerine oynamak cümlesi daha doğru bana kalırsa.
Topu rakibe vermek ne demek ki. Tanım olarak yanlış bence. Emre Ozcan la Cem abi nin anlaşamadığı ya da Emre nin yakalayamadıgı nokta sadece tanım aslına bakarsanız yoksa ikisi de benzer şeyleri savundu.
TABİİ Kİ EVET ZİRVECİYİZ
İkinci soru Emre Özcan in Dünya da sabır testiydi galiba, başarı ile geçti tebrikler.
Emre Özcan'ı hiç bu kadar hazırlıklı ve seri konuşurken görmemiştim.Çok keyifli bir bölümdü
Öff süper bölüm tam tahmin ettiğim gibi Emre abi çatır çatır mücadele etti. Teşekkürler maçkolik sen bu ülkenin en önemli değerlerinden birisin.
Cem abi olaya "dil" kulllanimi olarak bakiyor . Emre taktiksel olarak . Ayni seyi tartismiyorlar bir nevi.
Bilmiyorki taktik 😂😂😂 dil olarak bakılacak yada bir düşünce sistemi olarak bakılacak bir alan değil futbol
@@batuhan5828 Terimlerin kullanımının yanlış olduğunu düşünüyor Cem Dizdar ama mesele o değil bence de. Saçma bir tartışma.
buradaki en doğru yorum
@@batuhan5828 düşünce sistemi olarak da bakılması gereken bir alandır futbol.. Dil de her yerde önemli anlatmaya gerek yok
cem ne dil biliyor ne taktik amk
Görüşlerin zıt olduğu tek soru olan topu verme bırakma muhabbetinde emre özcanın gösterdiği net tavır ve sabır :) gerçekten takdir edilesi tahammül eşiği fazla. Alakasız yerlerden argüman üreterek soruya, emreye direnmeye çalıştı lakin akıl mantık yine senden yana be abim 🤍
Yanlis bir kavrami savundu ama olsun iyi savundu. Dedigim gibi kavram yanlisti o yüzden kazandigini ben düsünmüyorum ama düsünene de bir sey diyemiyorum :)
Bu arada Cem Abi bazen konudan cikti, ikisi de basta "topu vermek" kavramini tartistiklarini unuttu. O kavramdan uzaklasildigi icin ve daha fazla uzaklasan Cem abi oldugu icin fikrim degisti. Bence de Emre galip cikti her ne kadar yanlis bir seyi savunsa da.
Müthiş format müthiş bölüm. Cem dizdar önemli bir insan. Fikirlerine katılıp katılmamak önemli değil. Farklı bakmaya çalışıyor basma kalıp yorumlar yapmıyor. Saygılar
Efsane program olmuş. Özellikle Emre Özcan’ın programın son dakikasında Cem Dizdar’a söyledikleri çok etkileyiciydi..
Kaybedip konu degistiren, tamamen alakasiz seylerden bahseden ve hatta kendi kendini de celisen boomer , Emre Ozcan gercekten cok sabirli
😂😂 çok komiksin arkadaşım ya sonunda emre Özcan bile teşekkür ediyor ama kendini insanları sınıflandırmaya yetkili sanan sen düşünmeyi tercih etmiyorsun. Şimdilik Sadece gülüyorum ama cem dizdarin dediği gibi bu birikim sonunda seti yıkacak ve herkes rasyonel düşünecek.
Münazara nedir, nasıl yapılır hakkında fikir sahibi olmamanın, hayatında hiç deneyimlememiş olmanın verdiği rahatlıkla yazılmış bir yorum.
@@kadirhocaoglu @ramazanazimli4199 Münazara bu şekilde yapılmaz, tartışılan konunun dışına istediği gibi çıkıp, daha sonra istediğini alamayınca hiç çıkmamış gibi davranıp, bir de karşı taraf sanki bunu yapıyormuş gibi davranmak olmaz, ikinci öneriyi muhtemelen anlamadı bile, tartışmanın yarısında öneriden bambaşka şeyleri tartışmaya başladı, 'top arası' yoktur 'başarılı müdahale yoktur' ne demek? neymiş 'hatalı pas' varmış, bu kafa yapısındaki bir insan kalecilerin top çıkarmadığına, penaltı kurtarmadığına, defans oyuncularının tackle, 'kayarak müdahale' yapmadığını da inanır o zaman, hücum oyuncularının hatası diyip geçelim her defansif aksiyonu, kibir, ukalalık, tam olarak böyle bir şey.
@@ramazanazimli4199 @kadirhocaoglu ayrıca neymiş efendim bunu deneyen teknik adamlar tarih olmuş, başarısız olmuş, Simeone de başarısız olup takımı kümeye götürüp başarısız olacakmış, sürekli o subjektif fikir, bu subjektif fikir diye gezindikten sonra bunu söylemek çok komik değil mi? Olmamış bir şey hakkında, o da başarısız olacak demek gayet 'benceli' ve subjektiftir, eleştirdiği şekilde sayısız başarı kazanan Mourinho'u da başarısız diye tanımlamış ya kendi kafasında, şaka gibi, neymiş bak bu yüzden Türkiye'ye düşmüşmüş, hücum oynatıp, deliler gibi topa sahip oynayan büyük hocalar gelmedi mi bu ülkeye? onlar da başarısız mı? Rangnick örneği de aynı rezillikte, sanki bir zamanlar hücum futbolu ile zirvede oynayıp sonrasında çöküş yaşayan hoca yokmuş gibi bak tarih oldular şeklinde konuşuyor, 2. önermede resmen tek doğru lafı yok, konuşmak için konuşmuş sadece
@@kadirhocaoglumünazara dediğin şeyde rakibin farklı örnek ve tanımlrla senin düşünceni eğer çürütürse ve sen hala ısrarcı bi şekilde aynı şeyi söylersen sonunda kazanman imkansız
Allah Emre Özcana bol bol Sabır vermiştir. Eminim. 😂😂
Bence zevk almıştır
Emre'nin sabrını kimse Senih kadar zorlamamıştır bence. Zirve ağabey orda çıldırmadıysa daha da çıldırmaz. Hem bu programın konsepti zaten zıt görüşlerin çatışması olduğundan böyle olması normal.
Çokta sabırlı değil panik atak geçirir gibi konuşuyor . Cem abi gayet sakin
Cem abinin de kendi içinde düşünceleri tutarlı ve oyunu bilerek konuşuyor. Ayrıca adı üstünde tartışma programı bu iki kişi de saygılı bir şekilde karşıt görüşlerini savunuyor.
@@2Pacalypse_Senih kimdi hocam?
Emre abiyi dinlerken mest oluyorum ya abi inanılmaz bir adam
Şahane bir tartışma olmuş. Cem Abi'nin önermelere - ki bence haklı olarak - dilsel bir yaklaşım sergileyişi aslında aynı fikirde oldukları durumlarda bile ayrılmalarına sebebiyet vermiş. Ağzınıza sağlık, müthiş keyif aldım.
Evet ben de katılıyorum. Çoğu kişi Allah Emre Özcan’a sabır versin filan demiş de orda dil üzerinden bir anlayış farkı ortaya koymuş. Top rakibe verilmez ama alınmayabilir demiş aslında bu kadar basit. Tabi aksini düşünen de olabilir buna birşey diyemem. Emre Özcan çok iyi analiz yapıyor elbette ama Cem abi de aynı şekilde iyi biliyor oyunu.
@@mehmetseziyelken1784 Haklısınız. Esasında bu dilsel farkındalığı göz ardı ettiğimiz için birçok iletişim problemleri yaşıyoruz. Dediğiniz gibi orada, iradi anlamda ' vermek ' eyleminin çözümlemesini yapmış Cem Abi.
Bu seri boyunca cem dizdarin da biz izleyenler gibi en keyif aldığı bölüm olabilir çoğu anda Cem dizdarin güldüğünü görmek hayli şaşırtıcı 😅
Emre Özcan - Cem Dizdar programı seri haline getirilmeli. Süper ikili 😍
İlk defa Cem Dizdar'a karşı üstün gelen, gelemediği yerlerde de R yapmayan alttan almayan birini gördüm. Çok iyi bir eşleşme olmuş
Su çatlağını bulmuş resmen başka konuk çağırmayın böyle çok iyi olmuş
bu ikili fena. cem abimiz emre özcanı çok beğenmiş hararetlemeden konuştu
Bu iki adam program yapsa zaten bütün ülke futbolu öğrenir.
Emre Ağabey topu rakibe vererek oynamak bölümünde Cem Dizdar’ı nakavt etti ancak Dizdar bunu kabul etmeyerek inatla konuyu başka yerlere çekti. 23:34’te de “Yok abi adam kabullenmiyor en iyisi susayım” tepkisi veriyor.
Cahil birisi çünkü
Cem dizdar haklı
Programı nerenizle izlediniz mskdkdkfkf
Hocam, gerçekten Cem abi bu konuda haklıydı. Emre ile aynı fiilden bahsetmelerine rağmen Emre’de anlam kargaşası yaşandı.
program partneri olması gereken iki yorumcu. birbirini test edebilecek içerikte, yaklaşımda ve zıtlıktalar. 2 haftada bir dahi yapsalar çok anlamlı ve dolu tartışmalar çıkar. keşke olsa.
sonunda mekanın sahibi geldi programa
Programın adına mükemmel derecede yaraşır bir video olmuş iki kuşağın en üst düzey denilebilecek felsefi düşünceye yatkın insanının harikulade tartışması beni çok etkiledi araştırmacı tarafımın tetiklenmesine vesile oldu teşekkürler.
Bu programı sürekli seyrediyorum. Emre Özcan'ı da sıkı takip ederim. Bu programın konuk profili tam da bu olmalı diye düşünüyorum. Emre Özcan çalışkan bir futbol yorum figürü ve kendine ait birçok düşüncesi var, buna ek olarak analiz kabiliyeti de çok yüksek. Cem Dizdar gibi futbol fikri manasında bir AYI ile ancak böyle çetinceviz insanlar mücadele edebilir. Showrunner, Cem Dizdar ve Emre Özcan'a teşekkür ederim. Dilerim bu tarz yüksek profilli konuklar devam eder. Vamos Kehale :)
2. Soruda Cem Dizdar’a kızmış herkes ama bence Cem abi Emre’ye katıldığı halde tartışmaya bayıldığı için uzattı. Harika bir adamsın Cem abi, halkımız bizi geliştirecek olanın tartışma münazara olduğunu anlayacak bi gün. Emre Özcan her zamanki gibi girdiği yeri güzelleştirmiş, hem bilgili hem iyi adam.
insanlar çok öfkeli bi şekilde kimin kazandığına odaklanıyor fakat önemli olan dediğiniz gibi kaliteli tartışma ortamında kimseyi fikrine dikte ettirmeden karşındakini anlayıp kendini geliştirmen
Emre Özcan taktik konusunda çok bilgili ve popüler ama Cem abi de aynı şekilde çok bilgili ve oyun üzerine düşünen birisi. Emre Özcan popüler olduğu için insanlar Cem abiyi eleştirmişler diğer taraftan adı üstünde münazara bu.
Argümanlarının sağlam olmadığı bir tartışmayı, kazanamasan bile en azından kaybetmemek istiyorsan o konuyu felsefi bir açıdan ele al; biraz uğraşırsan "aslında bilginin imkanından da emin değiliz" noktasına kadar getirir ve tartışmayı hiçbir yere bağlamazsın, böylece kaybetmemiş de olursun. Felsefe gerçekten bir yere varmak için yapılabildiği gibi bu amaçla da yapılabilir. Aslında konuşmaya başlamadan önce "topu rakibe vermekten ne anlıyoruz"un altını doldurup, bunun maç boyunca topa hiçbir şekilde dokunmamak anlamına gelmediği, zaten kimsenin böyle bir şey kastetmediği üzerinde mutabık kalınsa daha sağlıklı bir tartışma olurdu. Kavram dinledik hep. Ağızlarına sağlık ama yine de.
Çok iyi bölümdü ya, inanılmazdı, çok keyif aldım umarım ikinci bölüm gelir :)
Birini sevmek icin her konuda ayni düşünmeye gerek yok ,malesef bizim ulkede bazi seylerin adi yanlis konuluyor ,dugmeyi bastan yanlis ilikliyoruz ,sonuca gidemiyoruz...İki guzel adam saygilar ,sevgiler...
Cem Bey'in bazen yeni bir şeyler söylemek adına biraz fazla iddialı cümleler kurduğunu düşünüyorum. Topu rakibe vermek de bir seçenektir. Bu bazen topu rakibe bırakmaktır. (Yani almaya istekli olmamaktır). Bazen de bilinçli olarak rakibe vermektir. Cünkü organize bir şekilde açamadığınız takımları bazen top ayağındayken şok pres yaparak ya da tüm pas opsiyonlarını kapatıp hataya zorlayarak eksik ve de hazırlıksız yakalayabilirsiniz. Bazen topun bilinçli olarak ayağı iyi olmayan rakip stoperlere doğru gönderilmesi ve bu oyuncunun pas opsiyonlarının kapatarak ani bir baskı ile hataya zorlanması oldukça sık görülen bir taktik. Set oyununda bulamadığınız boşluğu aniden kazandığınız topta bulabilirsiniz. Ve bu topu bırakmak değildir. Topu vermektir.
Topu bırakmak başka bisey, topu vermek başka bişey. Ve futbolda zaman zaman ikisi de yapılır.
Cem Dizdar yanıldığını anlayınca konuyu değiştirdi zaten. Topu rakibe vermenin başarılı bir taktik olmadığını anlatmaya başladı. Sırf bu cümlesi bile topu rakibe vermenin uygulanabilir bir taktik olduğunun kanıtıdır. Bu taktiğin başarılı olup olmaması ise kulübünüzün başarı kıstasına göre değerlendirilir. Eğer bir takım şampiyon olma amacındaysa bu oyunla tabii ki şampiyon olamaz. Ancak amacı orta sıralarda kalmaksa, kendinden güçlü takımlara karşı tıopu rakibe vermek tıpkı Emre Özcan'ın dediği gibi sahada kompakt kalabilmek için başvurulabilecek bir yöntem. Çünkü yine Emre Özcan'ın söylediği gibi top sizdeyken, eğer karşınızda üst düzey pres yapabilen bir takım varsa, gol yeme ihtimaliniz artar...
inanılmaz bir bilgi inanılmaz donanımlı bir adam bu adam emre özcan
Aşırı keyifli program olmuş
Cem Dizdar’ın sürekli Emre Özcan’ı kesmesi, kendi tezini anlatmasına net bir fırsat vermemesi çok büyük yakışıksızlık olmuş. Emre abi hürmeten durumu iyi idare etmiş.
müthiş program bu ikili devam etsin
Cem Dizdar ı, az da olsa susturabilen zirveliktir Emre Özcan, izlerken hayran oldum bir kere daha...
Cem Bey aslında oyunun felsefesi üzerinden fikir geliştirmeye çalışıyor. Bu yönde bir çabanın kaçınılmaz olarak ilk durağı ilgili argümanın bizzat kendisini, kelimelerini irdelemek ve bunun üzerine yoğunlaşmak oluyor. Ancak bu tür bir hareket noktası -biraz da dilin şehvetiyle- küçük bir alana sıkışıp kalmaya neden oluyor. 2. sorudaki vermek-bırakmak tartışması biraz bundan kaynaklanıyor. Söylemi analiz etmek oldukça yararlı olmakla birlikte içeriği oluşturan retoriğe bu kadar derinlemesine dalmak zaman zaman temel iddianızı da taca çıkarıyor. Cem Bey'e bir izleyici olarak nacizane tavsiyem, fikir sürecinde ilk adımı attıktan sonra ancak ikinci adımı atarak ilerleyebileceğine kendini ikna etmesi. Söylemdeki hatalar Cem Bey'in tespit ettiği üzere haklı olabilir fakat ısrarla salt bu hatanın etrafını çizmek içinden çıkmanın mümkün olmadığı bir çembere, bir kısır döngüye -istemeden de olsa- kendini hapsetmeyi beraberinde getirebilir. Bazen tartışma sırasında şerhli de olsa ilerlemek gerekiyor.
Hocam adam futbolu değil felsefeyi seviyor.Futbolu bilmiyor, izlemiyor.10 tane td sayamaz.
Of Çok iyi toparlanmış fikirler bunlar. şu metni yazmak ne kadar sürdü çok emrak ediyorum tebrikler hocam
@@alperenyavuz7202 Ben size bu konuda katılamayacağım bence her ikisini de çok seviyor. Eski tüfek olmanın verdiği bir futboldan uzaklaşma vardır belki onu bilemiyorum :)
@@bedirhangundoner9627 Aslında anında yazmıştım ama beğenmenize sevindim, teşekkürler.
@@10Kcatastrophe @bedirhangundoner9627 @10Kcatastrophe hocam sevmek yanlış olabilir ama güncel futbol hakkında bilgisiz. Futbol çok değişti ama yeterince takip etmediği veya kafasını değiştirmediği için geçmişin kafasıyla bakıyor futbola .Futbol o halini seviyor olabilir ama öyle bir futbol yok artık.Yazınızı ben de çok beğendim bu arada.
Sayın Cem Dizdar karşınızdaki zirve bey taktik konuşmaya çalışıyor siz ise tamamen kelime oyununa çeviriyorsunuz sohbeti.Zirve Özcanı sabrı için tebrik ediyorum
Hep sevdiğim konuklar geliyor ne güzel yaa :) Ağzınıza sağlık Emre abinin yorumlarını her zaman çok beğeniyorum. Bazı yorumlarda sabır testi gibi şeyler söylemişler de izlerken gayet farklı düşünceleri savunan iki insan vardı bana göre :)
Daha bilgili değilde.. malumatı fazla diyelim.. e iyi de malumat zaten "bilgi" demek. aaay ayy Cem abi her zamanki gibisin...
Video çıktığı an izlemiştim ve Emre haklı demiştim. Arkadaşıma izlettim ve Emre nasıl haklı bak dedim ama dinlerken anladım ki; vermek = almamak. Bu futbol değil Türkçe tartışması. Bir şeyi almıyorsan veriyorsundur. İkisi de haklı. Saygılar
14:40 Emre özcan olaya nokta koyuyor. Tebrik ederim
En iyi program bu olmuş. (bir öncekine de "en iyi bu olmuş" demiştim, hatta ondan öncekine de ve hatta ondan da öncekine)
cok iyi format. farkli seyler izlemek guzel❤
2. soruda Cem Dizdar'a acı çektirmil valla Emre abi :d
Cem Dizdar'ın en fazla söylediği şeylerden biri '' Soruyu ya da söyleneni doğru anlamak lazım''. 'Topu rakibe vererek oynamak diye bir şey yoktur'' fikrini önce savunuyor, sonrasında evet böyle bir şey var ama başarılı olunamadıkları için siliniyor bunu yapan teknik direktörler diyor. Topu vererek başarılı olunur mu? sorusunu cevaplamaya dönüyor. Emre Özcan da ısrarla ''zaten tartışmamız bu değil'' diyor. Bence Cem bey tekrar izlediğinde farkedecektir.
daha güzel sorular beklerdim sadece son soru güzel olmus bu ikiliye tekrar gelmeli bence
harika bir bölümdü kesinlikle 2.'si gelmeli. 2. önermede emre abiye katılmakla beraber cem abinin tanımlara bu kadar takılmasını da hem mantıklı hem de garip bi şekilde takıntılı bulmuşumdur. izlemesi keyifliydi emeği geçenlere teşekkürler :)
nefis olmuş, keşke ayda bir falan bu ikili bir araya gelse
Topu bırakmak bölümünde ki Emre Özcan sabrı lazım herkese
Emre özcana boşuna zirve demiyoruz. Resmen adam ülkenin üzerinde bir seviyede 👏👏🫡
Cem dizdari hep seyrederim turkiye dusunen kitlesinin uzerinde biri nedeni turkiye izleyicisi geneldi pohpohlama ve taraftarlik gibi devam eden insanlari seviyorlar
Cem Dizdar'a konumuz bu değil ki çıkışı geldi, kral nokta o bence.
Haftada üç ikisinin program yapması lazım .
Motivasyon hayatın her alanında en önemli unsurdur.
Çok zeki bir adam motive olmadığında hiç bir şeyi başaramaz.
Taktik zaten belirli ölçüde her teknik direktörün ve futbolcunun birkime belirli ölçüde sahip olduğu bir unsur.
Eğer motivasyon yoksa bu taktiksel bilgi zaten diğer takımlarda olduğu için kısır döngüye giriyor.
En iyi bölüm olmuş emre özcanı desteklememek elde değil
Zirve Emre abime bilgisi ve sabrı için şükranlarımı sunuyorum
emre çok mantıklı ya
2. soruda Cem Bey'in argümanlarında bayıldım..
Emre Özcan gayet mantıklı ve açıklayıcı bir dille konuşurken, Cem Dizdar'ın yaptığı tek şey gevelemek olmuş. Ve bu programın kalitesini çok düşürmüş.
birine haklısın demenin karakterinden bir sey götüreceğini düşünüyor cem bey. Tamam anlıyorum programın formatı da bunu gerektiriyor. Kutuplaşma malum reyting getiriyor. Ama haksız olduğunu anladığı anda aslında aynı şeyi söylüyoruz diyerek karşı tarafın galibiyetini kabul ettiğini anlıyoruz. Ucuz etimolojik ifadeler üzerinden bir argüman sunmak zaten temelsiz hissettiriyor en başta. Ama herkesin haklı olduğu ve herkesin kendi hakikatini ürettiği post modern dönemin net bi örneği olması açısından önemli bir örnek. Ancak şöyle ki eğer bir konu tartışılırken ortak hakikatler ve olgular kabul edilmezse tartışma derinleşmiyor ve kendini tekrar ediyor.
Ps: “olgular değiştiğinde ben de fikirlerimi değiştiririm. Siz ne yaparsınız?” Keyes
TV açıp izlemiyorum belki de hala trtspor'da yayın yaparsır Cem Dizdar ancak bu videoda Emre Özcan ile karşılıklı yaptığı konuşma bana umarım yerel tv'yi komple geride bırakmıştır dedirtti.Çok iyi bölümdü
Bekledigimiz konuklardan biriydi Agzina saglik guzel pencereler açtı.
Çok keyifli çok üretken bir bölüm olmuş. Herkesin emeğine sağlık.
Emre Özcan, bildiğimi düşünüyorum ki çok yoğun bir takvimin var ama en azından ara sıra Cem Bey ile sohbete gelmelisin, sevgiler..
Içerik çok iyiydi bravo valla
yahu ben ekran başında çıldırdım; topu rakibe bırakmak demek bir takımın pas yaparken bir anda eeeh alın topu diyip topu rakibe doğru fırlatması değil ki. topu rakibe bırakmaktan kasıt zaten rakibin topa sahip olmasına izin vermek, bunu yapmaya onu teşvik etmek. cem dizdar tam anlamıyla bir yaşlı inadıyla işi sözcük cambazlığına indirgemiş. 19:13 ten itibaren izleyince demek istediğim net anlaşılacaktır. "yok canım, elimi sürmem topa, niye veriyorum topu" diyor. zaten anlatılmak istenen, tam olarak "elimi sürmem topa", yani olabildiğince topla oynama insiyatifini rakip takıma bırakırım demek. komik bir şekilde harika bir soru ve konuyu tamamen bambaşka bir frekansta anlamaya ve anlatmaya çalışıyor cem dizdar.
farklı bir bakış açısı sunmuş benim hoşuma gitti şahsen
Cem Dizdar olaya dilsel kavram açısından yaklaşmış, Emre Özcan ise oyunsal anlamda. Aslında benzer şeyleri söylüyorlar.
Naçizane önerim, tartışma devam ederken önerme ekranda sabit dursun, konuşanların da hangi tarafta olduğu yazsın. Zira bu haliyle, hele de yarım kulak dinlerken, konu anlaşılıyor ama önermenin vardır/yoktur kısmı tam akılda kalmazsa kim neyi savunuyor kısmı kacabiliyor. Üniversite sınavında Türkçe sorularında soruların altı çizilir ya hani "hangisinde yoktur", "hangisinde vardır" gibi. Işte o kısım söylenip geçildiğinde açıkçası ne söylenmişti önerme tam neydi aklımda kalmıyor
Emre Özcan ın yerinde olsam daha bu adamla programa çıkmam. İyi dayanmış.
kardeşim negüzzel tartışmışlar neden rahatsız olsun ki
Cem dizdara bakınca beşiktaş sahilde içilmiş yüzlerce sigara görüyorum. Özledik böyle amcaları, dayıları. Kalmadı çok. Emre özcan da bilgili bir arkadaş. Güzel program. Tebrikler. 🎉
Bu ikiliyi Allah aşkına daha çok konuşurken ve paslaşırken görelim. Ağızlarına sağlık.
topu verme sorusunda bence cem abi terimolojiye karşı olarak harika bir cevap vermiş. emre abi de terim değil, taktik olarak bakarsak eksiksiz bir cevap veriyor.
yani bence cem abinin demeye çalıştığı, topu rakibin oynamasına izin vermek evet vardır, bir taktiktir ama topu rakibe VERMEK kullanımı yanlıştır çünkü elindeki topu rakibe verirsen gol atman zaten imkansız olur.
@@huseyinaysu35Hayır,imkansız olmaz.Çünkü bunun gibi takımlar kontra atak ile daha erken gol bulma şansı bulur.Oyun kurarken dizilişn itibarı ile büyük boşluklar verilir.O yüzden, top ile oynamayan takımların gol atma şansı daha yüksektir bence.
@@baranercek7007 Olay şu aslında top sana her geldiğinde rakibe VERİRSEN kontra atak da yapamazsın çünkü top sende olmaz her ayağına gelen topu rakibe vermiş olursun. Düşün top sana geldi tam kontra atak yapacaksın imkan var fırsat var ama topu rakibe VERİYORSUN gol atma şansın var mı? Topu rakibe BIRAKIP imkan bulduğunda kontra atak yapmak terminolojik olarak daha doğru bir kullanım bundan bahsediliyor. Topu rakibe VERMEK kavramına koşul eklersen ancak makul olabilir. Örn. Topu rakibe veriyorum taaki kontra atak yapıncaya kadar gibi. Sadece topu rakibe vererek oynayamazsın...
@@baranercek7007 daha yüksek bir gol bulma oranı olabilir ama bunu tercih eden hocalar kariyerlerinde herzaman düşüşe geçmeye mahkumdur futbolun esteteiğine zevkine aykırı cem hoca bunu anlatmaya çalışıyor
yeni açtım ama harika geçecegi kesin
Cen bey haklı. İlk açıklamasını iyi anlayanlar bunu çözer
"Bırakmamıştır, rakibin oynamasına izin vermiştir."
cem dizdar inanılmaz bir adam, şu cümleyi kurabiliyor herif. twitterda karşıma program, sırf o soru için biraz tahammül etmeye çalıştım, Zirve'de sahiden peygamber sabrı var.
Kaliteli ikili
Müthiş ikili, bence bu ikili Erman Yaşar'ın da olduğu bir konseptle tekrar karşımızda olmasını isterim.Emeğinize sağlık😊
Emre Ozcan iyi sabretmiş.
Devamını çok isteriz harika olmuş bu konsept
Sokrates'in savunması :d aşırı keyifliydi, böyle tartışmaların hastasıyız
Videonun 23. dakikalarında Emre Özcan'ın yüz ifadesi her şeyi anlatıyor bence. Cem Dizdar'ın haksız çıkmamak adına konuyu değiştirip, manevra yaptığını görünce pes etmiş. "Tamam tamam... Sen haklısın" der gibi bakıyor.
Mourinho Inter örneği bu tezle tam olarak örtüşmüyor aslında. İlk maçı 3-1 yenmiş bir takım elbette bazı konulardan imtiyaz edecek. Bu sebeple Barcelona'ya karşı hücum düşüncesi olmayan bir takım sahaya sürdü Mourinho. Cem Abi'nin dediği eğer bu takım her aldığı topu verecekse golü nasıl atacak mantığı dogru
Emre Özcan hatırına izledim, ama bu ne kardeşim ya. Bir tarafta bilgi ve net anlatım diğer tarafta demagoji
Cem dizdarın hayattaki en büyük başarısı bu program olabilir
Emre Özcana çok sevindim
topu vermek ile bırakmak aynı şey değildir dedi cem. bu muarızda emre ön plana geçti. üstünlük hep onda idi .
Topu vermek vs topu rakibe bırakmak kısmında cem dizdarın linguistik zorlaması beni benden aldı
2. konuda Emre Özcan dahil hiç kimse Cem Dizdarı anlamamış. Adam basitce diyor ki, futbolda ilk amaç gol atmak ve topun sende olduğu anlar bunu başarmanın tek yolu (top rakipteyken topu alacağının garantisi yok). O yüzden sende olan topdan vazgeçmek oyunun kuralına haykırı. Emre Özcan da antitez için popüler futbol kültüründen örnekler veriyor, bu da karşı tarafı tam anlamadığını gösteriyor
Bu yorumu arıyordum ben de. Cem abi "madem top ayağında, o zaman onu kaleye sokmaya çalış" demek istemiş aslında. Rakibin topla oynamasına izin vermek vardır ancak top sendeyse onu direkt olarak rakibe vermek diye bir şey yoktur minvalinde bir şey demek istemiş bence de. O anki hararetle tabi Zirve ağabey bunu iskalamış olabilir.
topu rakibe vermek onun hatasını beklemek ve zayıf yakalamak icin yapılır, gol atmıcaz topu verip durucaz demek degil, hic mi chelsea inter bale’lı tottenham izlemediniz ya
@@mertcelikkk abi biz onu mu anlatmak istemişiz gözünü seveyim
Cok güzel bir yayin olmus. Kazandigin topu rakibe vererek nasil gol atilabilir bende anlamadim. Golü atabilmek icin topun bende olmasi fiziksel bir kanun. Al topu benim yerime kendi kalene atmi diyecez. Topu rakibe birakmak baska kazandigin topu rakibe vermek bence baska bir kavram.
Format uyarlama bir format . Buna uygun olarak öncül verildiğinde aynı anda karar verilmesi gerekir. Çünkü böyle olduğunda illaki karşı taraftan etkileniliyor.
Klopp, mourinho ikisi de yanlış düşünebilir ama cem dizdar yapmaz :) Cem abi gözünü seveyim bu kadar kendi fikrine aşık olma. Emre özcan net farkını ortaya koymuş.
Şu inatla yaşlılığı fena geçecek cem hocanın, çocuklara ve torunlara sabırlar... Dil düzeyinde, anlatım olarak yanlış diye girip sonra kendi argümanını değiştirip sonra da kavramı kabul edip ama sürdürülemez demek çok acayip gerçekten...
Üstad Emre Özcan sağlı sollu ezmiş düşüncesini savunma bakımından aynı olayı Erman Yaşar'a karşı Messi ve Ronaldo tartışmasında yapmıştı.
İkinizede tebrikler cok sağlam muhabbet 👏
Adam karşısındakini dinlemiyor. Buna laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha zor. Emre Özcana helal olsun.
ikinci soruda Cem Dizdar'ın inatçılığı çok yordu beni, adam haksızlığını kabul etmemek için sürekli başka yere çekti konuyu
Okuyan ve anlayan insanlarin futboldan da iyi anladiklari düsüncesi aklima iyice oturmaya basladi. Bunu bu programdan ve Arhan ile yapilan programdan da anlayabiliriz ki zaten ben Emre nin futbolu yorumlayisini begeniyorum.
Seviyeli sohbet, seviyeli iletisim nedir, resmen cevap olmuş. İki ismi de her zaman dinlemekten çok zevk alıyorum.
Bu ikili kesinlikle ama kesinlikle birlikte program yapmalı.
Eğer kuşakların temsilcileri böyle kaliteli insanlar olacaksa, futbolda her iki temsile de fazlasıyla ihtiyaç olduğunu kanıtlayan bir program olmuş. Bu arada, 4.argümanın daha geniş bir şekilde tartışılmaya ihtiyacı var.
Topu rakibe vermekle topu rakipten almamak (topu rakipten almak için hamle yapmamak) farklı kavramlar. Topu rakibe veren bir takım %20-25 hatta %10 oranla topla oynayamaz. Rakip kendi kalesine gol atmadıkça bu takımlar asla gol atamazlar. Çünkü her ayağına geçen topu rakibe verecekleri için bir kere bile rakip kaleye gidemezler bir pas bile yapmazlar :)
cihat akbeli şurada görebilmek..benim de kendime göre bazı hayallerim var..
Çok çok iyi program