Ey Allah'ın Nebîsi❤️Gönüllerin tabîbi❤️ Gözlerimizin Nûru..❤️ Bu emir değil ise ben bu izdivacı sürdürmek istemiyorum..O sahabe hanıma izin verdiğin gibi..Benim selâmetim için.. RABBİM' e dua edermisin❤️❤️🌹🌹😢😢 Yorgunum Yâ Rasûlallâh❣️❣️
Günümüzde çoğumuzun bilmediği öğrenmek için araştırma dahi yapmadığı duymamız gereken , öğrenmemiz gereken bir meseleyi tüm detayları ile bize açıkladığınız için Allah sizden razı olsun. Allah ömrünüzü uzun eylesin İnşaallah.
Allahümme Salli alâ seyyidina Muhammed'in ve alâ Ali seyyidina venebiyyina Muhammed ve barik ve sellim 🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️
İşte İslam da kadın hakkı. Peygamber efendimizin kadına verdiği değer. Birde gelirler utanmadan arsız gibi İslamda kadının yeri yok derler. Yazıklar olsun
Yok tabi burada da bunu kanitliyor kadin Ben isdemiyorum diyor Adam da yok koru sahip cik diyor yahu kiz ailesini korumak isdese zaten bosanacagim diye senin karisina gelemezdi sen niye bosanmak istiyorum diyene hayir diyip psikolojik baski yapiyorsun kararina mudahele edip hur iradesine Engel oluyorsun
El Minhacüs Seni | Adabı Şeyh Seyyid Abdülhakim Elhüseyni İslâm tarihi boyunca tasavvufu konu alan birçok eser kaleme alınmıştır. Her dönemde farklı sebeplerle bu eserlere ihtiyaç duyulmuştur. Bu eserlerden biri Nakşibendiyye tarikatının âdâp ve erkânını ele alan Şeyh Fethullah Verkânisî’nin [kuddise sırruhû] Âdâbü’t-Tarîkati’n-Nakşibendiyye adlı eseridir. İki asır önce kaleme alınan kıymetli eser, günümüz için hayli kısa ve muhtasardır. Şeyh Seyyid Abdülbâki el-Hüseynî’nin [kuddise sırruhû] Arapça ve Türkçe olarak hazırladığı el-Minhâcü’s-Senî Âdâb-ı Şeyh Seyyid Abdülhakîm el-Hüseynî adlı bu kıymetli eser ise tasavvuf, sûfîlik, Nakşibendiyye tarikatı ve âdâbına dair kapsamlı bilgilere yer veriyor. Bu âdâp ve erkânın Kur’an-ı Kerim, Sünnet-i Seniyye ve büyüklerin sözlerinden delillerini açıklıyor. Ayrıca eser, hakkı bâtıldan ayırmak ve tasavvufun muhafazası için tasavvuf, Nakşibendiyye tarikatı ve sûfî büyüklere yönelik iddia ve ithamlara; özellikle günümüzde tasavvuf hakkında zihinlerde oluşan birçok soruya cevap veriyor. Cevaplar, Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye; fıkıh, hadis, kelâm, tefsir âlimleri ve tasavvuf büyüklerinin sözleri ile delillendiriliyor. Toplamda yedi bölümden oluşan bu eser, tasavvuf ve sûfîlik kavramları, Nakşibendiyye tarikatı ve özellikleri, tevessül, mürşid ve mürid hukuku, râbıta, zikir ve hatm-i hâcegân, teberrük ve kabir ziyareti gibi tasavvufî konuları ele alıyor. Ayrıca eserde hatm-i hâcegânın kısa şerhi ile birlikte farz namazlardan sonraki tesbihatın hikmet ve faydaları hakkında detaylı bilgiler veriliyor. Eserin son bölümünde ise Şeyh Seyyid Abdülbâki el-Hüseynî’nin [kuddise sırruhû] sevenlerine ve bütün müminlere nasihatleri yer alıyor. Eser, günümüz okurunun anlayabileceği sadelik ve akıcılık ile ihtiyaç duyulan tasavvufî kelime ve kavramları daha anlaşılır hale getiriyor. Hanefi mezhepli olan Trablus’lu Ebul‑Mehâsin Muhammed El‑Kâvûkcî (Kavukcu) ‘İtikat’ta İtimad (güvence)’ adlı kitabında şöyle demiştir: Bil ki! Eğer birisi sana: “Kime ibâdet ediyorsun?” diye sorarsa, ona de ki: “Kendisinden başka İlâh olmayan, yeryüzünde ve gökte yer tutmayan Allâh’a ibâdet ediyorum. O mekândan ve zamandan önce vardı şimdi de olduğu gibidir.” Eğer sana: “Allâh nedir?“ diye sorarsa, ona de ki: “Eğer ismi hakkında sorarsan! Allâh Rahmân ve Rahîm’dir, O’nun güzel isimleri vardır. Ve Sıfatları hakkında sorarsan! O’nun Hayatı zatiyyedir ezelîdir, İlmi her şeyi kuşatmıştır, Kudreti kâmildir, Hikmeti açıktır. Görmesi ve İşitmesi de herşeyi kuşatmıştır. Eğer Fiili hakkında sorarsan! O mahlukatı yaratıp herşeyi yerli yerince kılmıştır. Eğer Zatı hakkında sorarsan! O cisim de değildir araz da değildir birleşik de değildir ve her ne aklına gelmişse Allâh öyle değildir. O’nun Zatı mevcuttur ve Mevcudiyeti zorunludur. O doğmamıştır ve doğurmamıştır. O’nun benzerinde hiçkimse yoktur, hiçbir şey O’nun benzeri değildir. O Gören ve İşitendir. ‘Sıfatlarla vasıflanan Zata ibadet ediyorum’ diyen kimse kurtulacak mümindir.” Eğer sana: “Allâh’ın var olduğuna delilin nedir?” diye sorarsa, ona de ki: “Gezegenleri ve felekleri ile bu semâ (gök), nehirleri ve suları ile bu yeryüzü, türlü türlü ağaçları ve meyveleri ile bu nebâtler (bitkiler) ve birbirinden farklı şekilleri ve eylemleri ile bu hayvanlar. İşte bunların hepsi bunları Yaratana ve O’nun Vahdaniyeti’ne Ezeliyeti’ne ve Kudreti’ne delâlet (işaret) etmektedir.” Eğer sana: “Allâh nerededir?” sorarsa, ona de ki: “Zatı ile değil, İlmi ile her birinden haberdardır ve Kudreti ile her birinden üstündür. Her şeyde sıfatlarının eserleriyle zâhirdir ve Zatı’nın hakikatiyle bâtındır, yani kişinin O’nu kendinde tasavvur etmesi mümkün değildir. O yön ve cisimlikten münezzehtir. O hâlde O’nun sağı, solu, arkası ve önü olduğu veya Arş’ın üstünde, altında, sağında ya da solunda olduğu veya kâinatın içerisinde ya da onun haricinde olduğu denilemez. ‘O’nun mekânını O’ndan başkası bilmez.’ ” Kim şöyle derse: “Allâh gökte mi yoksa yerde mi bulunuyor, bilmiyorum!” o küfre girmiş olur. Çünkü bunlardan birini, O’na (Allâh’a) mekân olarak kılmış olur. Bunun üzerine sana: ‘Buna dair delilin nedir?’ diye sorarsa, ona de ki: “Zira bir yönü olmuş veya bir yönde bulunmuş olsa, bir mekânı kaplamış olur. Mekânı kaplayan her şey ise hâdistir (yokken var olmuştur). Hâdislik ise O’nun hakkında imkânsızdır.” Eş-Şeyh Fahruddin Bin Asekir ( Allâh rahmet etsin) şöyle buyuruyor: Allâh bizleri ve seni irşad (hidayet) etsin. Bil ki; Allâh-u Teâlâ’nin mülkünde bir olduğunu her mükellefin bilmesi farzdır. Allâh,alemin tümünü, ulvi alemi (semalar ve üstündekileri), süfli alemi (yerleri ve altındakileri), Arş’ı ve Kürsi’yi, semaları ve yerleri ve içindekileri ve aralarında bulunan herşeyi yaratandır. Bütün yaratıklar Allâh’ın kudretine boyun eğmiştir( mağlup olmuştur).O’nun izni olmadan bir zerre bile kımıldamaz, yaratma hususunda ortağı yoktur, mülkünde de ortağı yoktur. O diridir, fani olmaz, uykudan ve uyuklamaktan münezzehtir.Gizliyi ve aşikarı bilendir, yerde ve gökte hiçbir şey ondan gizlenemez, karada ve denizdeki her şeyi bilir, düşen her yaprağı da muhakkakki bilir, yerin karanlığındaki taneleri, kuru ve yaş olan her şeyi bilir,bunlarin hepsi apaçık bir kitaptadır.( Levh-i Mahfuzdadır). İlmiyle her şeyi bilir, her şeyin miktar ve sayısını bilir, dilediği her şeyi yapar, mahlukatında dilediğine göre hükmeder.Onlardan menfaat beklemez,onların zararından korkmaz, O’na vacip olan bir hak yoktur ve O’nun üzerine hüküm (emir veya yasak) yoktur.O’nun her bir nimeti ihsandır ve her musibet adalettir.Yaptıklarından sual (itiraz) edilmez, onlar (yaratıklar) sual sorulurlar. O, Mahlukattan önce vardı, O’nun öncesi ve sonrası yoktur, altı ve üstü de yoktur, sağı ve solu da yoktur, önü ve arkası da yoktur. Parçalardan ve cisimlerden münezzehtir. O’na ne zaman, nerede ve nasıl vardı denmez.O, mekan yokken vardı, kâinatı ve zamanı yaratandır. Zamanla vasfedilmez ve O’na mekan tahsis edilmez. Bir şey onu diğer şeyden meşgul etmez. Hayal ile O’na ulaşılamaz, akıl ile idrak edilmez, zihinde tahsis edilmez, nefislerde misillenmez, hayalde tasavvur edilmez, akılda zatı bir şeye benzetilmez, düşünce ve hayalle erişilmez Allâh-u Teâlâ “Eş-Şurâ” Sűresinin 11. âyetinde şöyle buyuruyor:لَيْسَ كَمِثْلِه۪ شَيْءٌۚ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ Anlamı : “Hiç bir şey O’na (Allâh) benzemez. O (Allâh), işiten ve görendir”
"En güzel isimler Allah'ındır. O halde, O'na bu güzel isimlerle dua edin..." (A'râf, 7/180; bk. Tâ-hâ, 20/8; Haşr, 59/24) "Allah'ın 99 ismi vardır. Bu isimleri ezberleyen kimse cennete girer." (Buhârî, Deavat, 68. VII, 169) El-Hakk=Vacib'ul vücut olan, varlığı hiç değişmeden duran. El-Vekîl=İşlerini kendisine bırakanların işini düzelten ve her şeyin iyisini temin eden. El-Kaviyy=Pek kuvvetli. Pek güçlü olan.
Rabb'im Sevdiği Âlimlerin sayısını artırsın ve onları bizlerede sevdirsin ve bizleri onlara ilmiyle amel edecek ve her iki cihanda da selamete erecek kullarından eylesin.
LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH *LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH cennetin anahtarıdır. *Son sözü LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH olan kimsenin ruhu kolay çıkar. *İhlasla LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH söylemek kişiyi haramlardan alıkoyar. İhlas, kalpte Allah sevgisinden başka bir şey bırakmamak başka şeyleri temizlemek anlamına gelir.
Biz de sevdik, bir yola girmek için babasından izin istedi ama babası başka bir aileye verdiğim sözler var olmaz deyip kestirip attı :) ( ben doğu kültürünü bir batılı olarak bilmem, dizilerde olur zannediyordum bunları.. ) O da babam izin vermiyor deyince görüşmez olduk.. Bir erkek de bir kıza babam izin vermiyor diyebiliyormuş. Allah yaşatmasın kimseye, can yakan bir durum çok.. Rabbim hayırlısını nasip etsin, hayr dualarınızı beklerim inşallah
O erkek degil sizi Allah korumus o sogan erkeyiymis Boyle bir erkekel hayat gecmez ondan ne baba olur ne koca anca aile kuzusu olur Allah karsiniza yigit bir Adam cikarsin mutlu olun insan Allah
Aslında şöyle bir düşündüğümüz zaman eski zamanlarda kızların sosyalleşebilmesi çok zor. Yani zaten kimseyi doğru düzgün tanıdıkları yok. Dolayısıyla anne baba erkeklerin ahlaki durumunu vesaire çok daha iyi biliyor ve kızını evlendirebileceği kişileri daha iyi tanıyor. Bu yüzden diğer 3 mezheb babaya yetki vermiş. Ancak bu babanın illa zorla evlendireceği anlamına gelmez. Çünkü kız hiç istemiyorsa baba da azıcık vicdan sahibiyse zaten zorla evlendirmeyecektir. Yani diğer 3 mezhebte zorla evlendir diye bir emir yok sadece mübahlık var. Kız evlenmemekte direnirse doğal olarak anne babanında eli kolu bağlanacaktır.
@@sorucevaplarlamukemmeldini6844 ama öyle demiyorki baba sormadan rıza almadan evlendirebilir deniliyor bildigim kadarıyla. Bu zorla demektir.ayrıca baba var baba var her baba karşısındaki kişinin evlenilebilecek kadar iyi biri olup olmadığını kestiremeyebilir. Kaldıki baba kötü biri olabilir. Kaldıki baba kötü niyetli olmasada bi sebeple gözü boyanabilir evledireceği adam kandırabilir vs vs çoğaltılabilir.
@@gnotuspewerell2008 şimdi senin dediğin babanın hiç sormadan tabiri caizse şapbadanak evlendirmesidir, çok nadir görülen bir durumdur. Normal bir islam ailesinde zor görülür. Ama diyelim dediģin gibi baba hiç bahsetmedi, sormadı ve evlendirdi. Kız gitmemekte direnirse zifaf(gerdek) olmadığı için boşanmaları kolay olur. Her ne olursa olsun ZORLA GÜZELLİK MEYDANA GELMESİ ÇOK ZOR. Dediģim gibi bu şekilde evlendirmek diģer 3 mezhebte bir kural değil sadece mübahlık var. Ve gerçek hayat koşullarında gerçekleşebilmesi çok zor. Aslında bu mübahlık kızın faydasına kullanılması gereken bir mübahlık. Yani Aslolarak kızın babasına düşen en büyük vazife kızını vereceği adamın dini ve ahlaki yaşantısını iyi bilmektir. Erkek bozuk bir kimse ise o kişiye kızını vermemelidir. Hele parayı kim çok verirse kızını ona vermek gibi davranışların kitapta da sünnette de yeri yoktur. Böyle kişiler ancak cehennemi kazanmış olur. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: " Nikah bir bakıma kölelik gibidir, kişi kızını kime teslim ettiğine iyi baksın!" (ihya,cilt 2, hadis:149) "Kızını fasık kimseye veren onunla bağını kesmiştir(onu ateşe atmıştır)" (ihya, c2, 150) "
@@gnotuspewerell2008 . Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin zorla evlendirilmeyeceğine dair açık yaşanmış hadisleri varken diğer 3 mezheb sırf kız evleneceği kişiyi iyi tanıyamaz diye kızın faydasını düşünerek babanın zorla evlendirmesini mübah addetmişler aslında. Ama dediğimiz gibi zorla evlendirin diye bir emir yok asla
@@sorucevaplarlamukemmeldini6844 burda verilen hüküm genel sorunu çözecek cinsten olmalı değilmi. Kız ev içinde belki bu algılardan oluşan baskılar yüzünden istemesede istiyorum demek zorunda kalabilir. Bunun örneklerini televizyonlarda bile görüyoruz. Hem bu durum kötü niyetli babalar için kullanılmaya açık bir durum olmazmı ? İnsanoğlu çeşit çeşit belki her yönüyle iyi ama bu yönüyle çok gaddar acımasız. Bir kişinin hayatına alacağı ve hayatının en büyük kararlardan birini sadece baban nasıl verebilir hangi çevre koşulları olursa olsun bu nasıl mümkün olabilir. Babanın rızasının alınması ayrı birşey kızın rızasının alınmaması apayrı birşey ..
@@metehan8413 beni niye kandırmıyolar bunun yanıtını verir misin hak yol hakkında bu kadar ileri gitme yaşa ve gör diyoruz delilerin en güzelini sunuyoruz daha ne yapsın Yüce Rabbimiz
Farkında mısınız ne güzel bir dinimiz var, Yarabbim sen bağışla, sen sev bizleri🤲
ALLAH imanımızı muhafaza etsin. Öyle bir yol ki hiçbir yön boş verilmemiş her yönden insana doğru yolu gösteriyor.
Amin
Pek oyle yasanmiyor ama babalar kizlarini Mal gibi satiyor hic rzasi sorulmuyor buna da din deniliyor
İslam işte böyle mükemmel bir din. Elhamdulillah.🌹
Allah karşımıza salih saliha eşler çıkarsın imanımızı Rabbimizin rızası dairesinde en güzel şekilde tamamlamayı nasip müyesser eylesin🤲
Zorla evlendirilenlerin ALLAH, yar ve yardımcısı olsun, onları selamete erdirsin🤲😔
Amin inanın zor herşey yolunda gitse bile insanın içinde hep sıkıntı olarak kalıyor öfkeye donusuyor😢
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
“Lezzetleri yok eden ölümü çokça anın.” (Nesâî, Cenâiz, 3)
Allahümme Salli ala seyyidina Muhammed'in ve Ala Ali seyyidina Muhammed Sallallahu aleyhi ve sellem 🌹
Allah razı olsun Rabb'im sizinle tanışmayı sarılmayı nasip eylesin
Rabbim bizlere hayırlı eşler nasip etsin 🤍
ALLAH razı olsun olsun sizlerden kıymetli hocam..
ALLAH CC razı olsun canım hocam💚
Allah Teâlâ razı olsun Hocam
Allah razı olsun hocam 🌹🤲🌹
Ey Allah'ın Nebîsi❤️Gönüllerin tabîbi❤️ Gözlerimizin Nûru..❤️
Bu emir değil ise ben bu izdivacı sürdürmek istemiyorum..O sahabe hanıma izin verdiğin gibi..Benim selâmetim için.. RABBİM' e dua edermisin❤️❤️🌹🌹😢😢
Yorgunum Yâ Rasûlallâh❣️❣️
Günümüzde çoğumuzun bilmediği öğrenmek için araştırma dahi yapmadığı duymamız gereken , öğrenmemiz gereken bir meseleyi tüm detayları ile bize açıkladığınız için Allah sizden razı olsun. Allah ömrünüzü uzun eylesin İnşaallah.
Allahümme Salli alâ seyyidina Muhammed'in ve alâ Ali seyyidina venebiyyina Muhammed ve barik ve sellim 🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️
İşte İslam da kadın hakkı. Peygamber efendimizin kadına verdiği değer. Birde gelirler utanmadan arsız gibi İslamda kadının yeri yok derler. Yazıklar olsun
Yok tabi burada da bunu kanitliyor kadin Ben isdemiyorum diyor Adam da yok koru sahip cik diyor yahu kiz ailesini korumak isdese zaten bosanacagim diye senin karisina gelemezdi sen niye bosanmak istiyorum diyene hayir diyip psikolojik baski yapiyorsun kararina mudahele edip hur iradesine Engel oluyorsun
Hakım helal değil hocam anneme de babama da bide sözde nineme
Allah razı olsun hocam.
ALLAH CELLE CELALUHU razı olsun hocam 🤲
Annemde beni zorladı ikna etti . dövdüğü de oldu iykide verdi . benim derdimi bu adam çekti. 😂. Canım anacığım nur içinde yat. 🤲
ne diyosun anlamadın zorla evlendirilmek iyidir mi diyorsun ?
ALLAH RAZI OLSUN KIYMETLİ HOCAMIZDAN
El Minhacüs Seni | Adabı Şeyh Seyyid Abdülhakim Elhüseyni
İslâm tarihi boyunca tasavvufu konu alan birçok eser kaleme alınmıştır. Her dönemde farklı sebeplerle bu eserlere ihtiyaç duyulmuştur.
Bu eserlerden biri Nakşibendiyye tarikatının âdâp ve erkânını ele alan Şeyh Fethullah Verkânisî’nin [kuddise sırruhû] Âdâbü’t-Tarîkati’n-Nakşibendiyye adlı eseridir. İki asır önce kaleme alınan kıymetli eser, günümüz için hayli kısa ve muhtasardır.
Şeyh Seyyid Abdülbâki el-Hüseynî’nin [kuddise sırruhû] Arapça ve Türkçe olarak hazırladığı el-Minhâcü’s-Senî Âdâb-ı Şeyh Seyyid Abdülhakîm el-Hüseynî adlı bu kıymetli eser ise tasavvuf, sûfîlik, Nakşibendiyye tarikatı ve âdâbına dair kapsamlı bilgilere yer veriyor. Bu âdâp ve erkânın Kur’an-ı Kerim, Sünnet-i Seniyye ve büyüklerin sözlerinden delillerini açıklıyor.
Ayrıca eser, hakkı bâtıldan ayırmak ve tasavvufun muhafazası için tasavvuf, Nakşibendiyye tarikatı ve sûfî büyüklere yönelik iddia ve ithamlara; özellikle günümüzde tasavvuf hakkında zihinlerde oluşan birçok soruya cevap veriyor. Cevaplar, Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye; fıkıh, hadis, kelâm, tefsir âlimleri ve tasavvuf büyüklerinin sözleri ile delillendiriliyor.
Toplamda yedi bölümden oluşan bu eser, tasavvuf ve sûfîlik kavramları, Nakşibendiyye tarikatı ve özellikleri, tevessül, mürşid ve mürid hukuku, râbıta, zikir ve hatm-i hâcegân, teberrük ve kabir ziyareti gibi tasavvufî konuları ele alıyor. Ayrıca eserde hatm-i hâcegânın kısa şerhi ile birlikte farz namazlardan sonraki tesbihatın hikmet ve faydaları hakkında detaylı bilgiler veriliyor.
Eserin son bölümünde ise Şeyh Seyyid Abdülbâki el-Hüseynî’nin [kuddise sırruhû] sevenlerine ve bütün müminlere nasihatleri yer alıyor.
Eser, günümüz okurunun anlayabileceği sadelik ve akıcılık ile ihtiyaç duyulan tasavvufî kelime ve kavramları daha anlaşılır hale getiriyor.
Hanefi mezhepli olan Trablus’lu Ebul‑Mehâsin Muhammed El‑Kâvûkcî (Kavukcu) ‘İtikat’ta İtimad (güvence)’ adlı kitabında şöyle demiştir:
Bil ki! Eğer birisi sana: “Kime ibâdet ediyorsun?” diye sorarsa, ona de ki: “Kendisinden başka İlâh olmayan, yeryüzünde ve gökte yer tutmayan Allâh’a ibâdet ediyorum. O mekândan ve zamandan önce vardı şimdi de olduğu gibidir.”
Eğer sana: “Allâh nedir?“ diye sorarsa, ona de ki: “Eğer ismi hakkında sorarsan! Allâh Rahmân ve Rahîm’dir, O’nun güzel isimleri vardır. Ve Sıfatları hakkında sorarsan! O’nun Hayatı zatiyyedir ezelîdir, İlmi her şeyi kuşatmıştır, Kudreti kâmildir, Hikmeti açıktır. Görmesi ve İşitmesi de herşeyi kuşatmıştır.
Eğer Fiili hakkında sorarsan! O mahlukatı yaratıp herşeyi yerli yerince kılmıştır. Eğer Zatı hakkında sorarsan! O cisim de değildir araz da değildir birleşik de değildir ve her ne aklına gelmişse Allâh öyle değildir. O’nun Zatı mevcuttur ve Mevcudiyeti zorunludur. O doğmamıştır ve doğurmamıştır. O’nun benzerinde hiçkimse yoktur, hiçbir şey O’nun benzeri değildir. O Gören ve İşitendir. ‘Sıfatlarla vasıflanan Zata ibadet ediyorum’ diyen kimse kurtulacak mümindir.”
Eğer sana: “Allâh’ın var olduğuna delilin nedir?” diye sorarsa, ona de ki: “Gezegenleri ve felekleri ile bu semâ (gök), nehirleri ve suları ile bu yeryüzü, türlü türlü ağaçları ve meyveleri ile bu nebâtler (bitkiler) ve birbirinden farklı şekilleri ve eylemleri ile bu hayvanlar. İşte bunların hepsi bunları Yaratana ve O’nun Vahdaniyeti’ne Ezeliyeti’ne ve Kudreti’ne delâlet (işaret) etmektedir.”
Eğer sana: “Allâh nerededir?” sorarsa, ona de ki: “Zatı ile değil, İlmi ile her birinden haberdardır ve Kudreti ile her birinden üstündür. Her şeyde sıfatlarının eserleriyle zâhirdir ve Zatı’nın hakikatiyle bâtındır, yani kişinin O’nu kendinde tasavvur etmesi mümkün değildir. O yön ve cisimlikten münezzehtir. O hâlde O’nun sağı, solu, arkası ve önü olduğu veya Arş’ın üstünde, altında, sağında ya da solunda olduğu veya kâinatın içerisinde ya da onun haricinde olduğu denilemez. ‘O’nun mekânını O’ndan başkası bilmez.’ ”
Kim şöyle derse: “Allâh gökte mi yoksa yerde mi bulunuyor, bilmiyorum!” o küfre girmiş olur. Çünkü bunlardan birini, O’na (Allâh’a) mekân olarak kılmış olur. Bunun üzerine sana: ‘Buna dair delilin nedir?’ diye sorarsa, ona de ki: “Zira bir yönü olmuş veya bir yönde bulunmuş olsa, bir mekânı kaplamış olur. Mekânı kaplayan her şey ise hâdistir (yokken var olmuştur). Hâdislik ise O’nun hakkında imkânsızdır.”
Eş-Şeyh Fahruddin Bin Asekir ( Allâh rahmet etsin) şöyle buyuruyor:
Allâh bizleri ve seni irşad (hidayet) etsin. Bil ki; Allâh-u Teâlâ’nin mülkünde bir olduğunu her mükellefin bilmesi farzdır. Allâh,alemin tümünü, ulvi alemi (semalar ve üstündekileri), süfli alemi (yerleri ve altındakileri), Arş’ı ve Kürsi’yi, semaları ve yerleri ve içindekileri ve aralarında bulunan herşeyi yaratandır. Bütün yaratıklar Allâh’ın kudretine boyun eğmiştir( mağlup olmuştur).O’nun izni olmadan bir zerre bile kımıldamaz, yaratma hususunda ortağı yoktur, mülkünde de ortağı yoktur. O diridir, fani olmaz, uykudan ve uyuklamaktan münezzehtir.Gizliyi ve aşikarı bilendir, yerde ve gökte hiçbir şey
ondan gizlenemez, karada ve denizdeki her şeyi bilir, düşen her yaprağı da muhakkakki bilir, yerin karanlığındaki taneleri, kuru ve yaş olan her şeyi bilir,bunlarin hepsi apaçık bir kitaptadır.( Levh-i Mahfuzdadır). İlmiyle her şeyi bilir, her şeyin miktar ve sayısını bilir, dilediği her şeyi yapar, mahlukatında dilediğine göre hükmeder.Onlardan menfaat beklemez,onların zararından korkmaz, O’na vacip olan bir hak yoktur ve O’nun üzerine hüküm (emir veya yasak) yoktur.O’nun her bir nimeti ihsandır ve her musibet adalettir.Yaptıklarından sual (itiraz) edilmez, onlar (yaratıklar) sual sorulurlar. O, Mahlukattan önce vardı, O’nun öncesi ve sonrası yoktur, altı ve üstü de yoktur, sağı ve solu da yoktur, önü ve arkası da yoktur. Parçalardan ve cisimlerden münezzehtir. O’na ne zaman, nerede ve nasıl vardı denmez.O, mekan yokken vardı, kâinatı ve zamanı yaratandır. Zamanla vasfedilmez ve O’na mekan tahsis
edilmez. Bir şey onu diğer şeyden meşgul etmez. Hayal ile O’na ulaşılamaz, akıl ile idrak edilmez, zihinde tahsis edilmez, nefislerde misillenmez, hayalde tasavvur edilmez, akılda zatı bir şeye benzetilmez, düşünce ve hayalle erişilmez
Allâh-u Teâlâ “Eş-Şurâ” Sűresinin 11. âyetinde şöyle buyuruyor:لَيْسَ كَمِثْلِه۪ شَيْءٌۚ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ
Anlamı : “Hiç bir şey O’na (Allâh) benzemez. O (Allâh), işiten ve görendir”
Allah sizden razi olsun
"En güzel isimler Allah'ındır. O halde, O'na bu güzel isimlerle dua edin..." (A'râf, 7/180; bk. Tâ-hâ, 20/8; Haşr, 59/24)
"Allah'ın 99 ismi vardır. Bu isimleri ezberleyen kimse cennete girer." (Buhârî, Deavat, 68. VII, 169)
El-Hakk=Vacib'ul vücut olan, varlığı hiç değişmeden duran.
El-Vekîl=İşlerini kendisine bırakanların işini düzelten ve her şeyin iyisini temin eden.
El-Kaviyy=Pek kuvvetli. Pek güçlü olan.
Yine çok önemli bir konuya değinmişsiniz hocam Allah razı olsun
Allahu teala razı olsun hocam bu guzel bilgiler için
Elhamdülillah
Hocamizin hangi sohbetlerinden aliniyor bu kesitler , sohbetin tamamini izleme sansimiz var mi
Hocam Allah razı olsun 🤲🤲🤲
Selamün aleyküm hocam babanın annenin istemediği bir kişiyi kız illa ben onunla evlenecem derse anne baba ne yapsın
Rabb'im Sevdiği Âlimlerin sayısını artırsın ve onları bizlerede sevdirsin ve bizleri onlara ilmiyle amel edecek ve her iki cihanda da selamete erecek kullarından eylesin.
Hiç dinimizi bilmiyoruz , Allah sizin gibi hocaları başımızdan eksik etmesin.
Ne yazık ki şuanki dönemdede öyle çokki kendi istekleri için çocuklarını zorla evlendiren insanlar o kadar çok hocam..
Rabbim hakiki manada islamı anlayıp yaşayamayı nasip etsin
HOCAM BAZI HOCALAR EVLILIK KADER DİR DİYORLAR.. EVLILİĞİN KADER OLUP OLMADIĞINI NETİCELENDİREBİLIRMİSİNİZ..
LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH
*LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH cennetin anahtarıdır.
*Son sözü LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH olan kimsenin ruhu kolay çıkar.
*İhlasla LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH söylemek kişiyi haramlardan alıkoyar. İhlas, kalpte Allah sevgisinden başka bir şey bırakmamak başka şeyleri temizlemek anlamına gelir.
Çok güzel
6 yaşında iyiyi kötüyü muhakeme edebildiği için, dilediği ile evlenebilir.
🌹
Hocam Allahım sizden razı olsun.sizi seviyoruz.Hocam cümle inananları İslamı doğru anlamayı yaşamayı nasip etsin .
Nikahta rıza sorulur. Rızasız nikah olur mu olmaz
🥀🥀🥀
🌹🌹
Biz de sevdik, bir yola girmek için babasından izin istedi ama babası başka bir aileye verdiğim sözler var olmaz deyip kestirip attı :) ( ben doğu kültürünü bir batılı olarak bilmem, dizilerde olur zannediyordum bunları.. )
O da babam izin vermiyor deyince görüşmez olduk.. Bir erkek de bir kıza babam izin vermiyor diyebiliyormuş. Allah yaşatmasın kimseye, can yakan bir durum çok.. Rabbim hayırlısını nasip etsin, hayr dualarınızı beklerim inşallah
Allah hakkında hayırlı olanı gönlüne koysun gönlüne koyduğunu nasibin kılsın inşallah
O erkek degil sizi Allah korumus o sogan erkeyiymis Boyle bir erkekel hayat gecmez ondan ne baba olur ne koca anca aile kuzusu olur Allah karsiniza yigit bir Adam cikarsin mutlu olun insan Allah
LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH
*LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH demek 99 belayı önler. Bunun en aşağısı sıkıntıdır.
*LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH diyerek iman tazelenmiş olur.
*LAAA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH diyenin günahları silinir, yerine sevap yazılır.
Anne baba iyi biri olmadığını biliyor
Zorla nikah haram yani
ZORLA NİKAH GEÇERSİZ OLDUGUNU ANLIYORUZ ,
Bu devirdeki kızlar istemediği biriyle zorla evlenir mi Romayı yakarlar
Çoooook iyi ederler
Cok iyi yaparlar yok bide evlrnselermis malmiyiz biz be cok isdiyorsunuz gidince keneiniz evlenin
peki neden hanefi hariç diğer 3 mezhepte baba kızın rızası olmadan sormadan evlendirebiliyor ?
Aslında şöyle bir düşündüğümüz zaman eski zamanlarda kızların sosyalleşebilmesi çok zor. Yani zaten kimseyi doğru düzgün tanıdıkları yok. Dolayısıyla anne baba erkeklerin ahlaki durumunu vesaire çok daha iyi biliyor ve kızını evlendirebileceği kişileri daha iyi tanıyor. Bu yüzden diğer 3 mezheb babaya yetki vermiş.
Ancak bu babanın illa zorla evlendireceği anlamına gelmez. Çünkü kız hiç istemiyorsa baba da azıcık vicdan sahibiyse zaten zorla evlendirmeyecektir. Yani diğer 3 mezhebte zorla evlendir diye bir emir yok sadece mübahlık var. Kız evlenmemekte direnirse doğal olarak anne babanında eli kolu bağlanacaktır.
@@sorucevaplarlamukemmeldini6844 ama öyle demiyorki baba sormadan rıza almadan evlendirebilir deniliyor bildigim kadarıyla. Bu zorla demektir.ayrıca baba var baba var her baba karşısındaki kişinin evlenilebilecek kadar iyi biri olup olmadığını kestiremeyebilir. Kaldıki baba kötü biri olabilir. Kaldıki baba kötü niyetli olmasada bi sebeple gözü boyanabilir evledireceği adam kandırabilir vs vs çoğaltılabilir.
@@gnotuspewerell2008 şimdi senin dediğin babanın hiç sormadan tabiri caizse şapbadanak evlendirmesidir, çok nadir görülen bir durumdur. Normal bir islam ailesinde zor görülür. Ama diyelim dediģin gibi baba hiç bahsetmedi, sormadı ve evlendirdi. Kız gitmemekte direnirse zifaf(gerdek) olmadığı için boşanmaları kolay olur. Her ne olursa olsun ZORLA GÜZELLİK MEYDANA GELMESİ ÇOK ZOR. Dediģim gibi bu şekilde evlendirmek diģer 3 mezhebte bir kural değil sadece mübahlık var. Ve gerçek hayat koşullarında gerçekleşebilmesi çok zor. Aslında bu mübahlık kızın faydasına kullanılması gereken bir mübahlık.
Yani Aslolarak kızın babasına düşen en büyük vazife kızını vereceği adamın dini ve ahlaki yaşantısını iyi bilmektir. Erkek bozuk bir kimse ise o kişiye kızını vermemelidir. Hele parayı kim çok verirse kızını ona vermek gibi davranışların kitapta da sünnette de yeri yoktur. Böyle kişiler ancak cehennemi kazanmış olur.
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: " Nikah bir bakıma kölelik gibidir, kişi kızını kime teslim ettiğine iyi baksın!" (ihya,cilt 2, hadis:149)
"Kızını fasık kimseye veren onunla bağını kesmiştir(onu ateşe atmıştır)"
(ihya, c2, 150)
"
@@gnotuspewerell2008 . Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin zorla evlendirilmeyeceğine dair açık yaşanmış hadisleri varken diğer 3 mezheb sırf kız evleneceği kişiyi iyi tanıyamaz diye kızın faydasını düşünerek babanın zorla evlendirmesini mübah addetmişler aslında. Ama dediğimiz gibi zorla evlendirin diye bir emir yok asla
@@sorucevaplarlamukemmeldini6844 burda verilen hüküm genel sorunu çözecek cinsten olmalı değilmi. Kız ev içinde belki bu algılardan oluşan baskılar yüzünden istemesede istiyorum demek zorunda kalabilir. Bunun örneklerini televizyonlarda bile görüyoruz. Hem bu durum kötü niyetli babalar için kullanılmaya açık bir durum olmazmı ? İnsanoğlu çeşit çeşit belki her yönüyle iyi ama bu yönüyle çok gaddar acımasız. Bir kişinin hayatına alacağı ve hayatının en büyük kararlardan birini sadece baban nasıl verebilir hangi çevre koşulları olursa olsun bu nasıl mümkün olabilir. Babanın rızasının alınması ayrı birşey kızın rızasının alınmaması apayrı birşey ..
Ilk hocam
Hocam şimdi kocasını beğenmeyen kadın kocasından ayrılabilir mi? İslam'a göre.
Evet bayanların ayrılması mahkemeye vererek oluyor.
Üveyslik zikri Allahın kuluna hediyesidir öyle güzel hediye ki seni asıl İslama ayarlar sende dene zikri veyselkarane 👈
Aldanmayın bu üveysilik zikrine milleti kandırıyorlar
@@metehan8413 beni niye kandırmıyolar bunun yanıtını verir misin hak yol hakkında bu kadar ileri gitme yaşa ve gör diyoruz delilerin en güzelini sunuyoruz daha ne yapsın Yüce Rabbimiz
ALLAH razı olsun hocam 🤲🏼
Allah razı olsun hocam 🤲