ACZ, FAKR, ŞEFKAT, TEFEKKÜR - YOL ESASLARI

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 26 вер 2024
  • / sozlerdersi
    ACZ, FAKR, ŞEFKAT, TEFEKKÜR - YOL ESASLARI
    29. SÖZ'ÜN ZEYLİ
    0:46 “Bu küçücük zeylin büyük bir ehemmiyeti var. Herkese menfaatlidir.”
    Diğer tarîklerde hususîlik özelliği var. Bu bahsedilecek tarîk ise, umumî bir tarîktir.
    3:55 Mevlana’nın Mesnevi’si hakaik-i imaniyenin elvan-ı seb’asında (yedi renginden) birine mazhardı. Risale-i Nur ise, yedisine birden mazhardır. Bu sebeple çok büyük hizmetler yapmıştır/yapacaktır.
    5:51 Herkesin Cenâb-ı Allah’a yaptığı duasında ayrı bir renk ayrı bir doku var. Cenâb-ı Allah’ın da o insandan, diğer insanlardan farklı bir takdiri var. Bu anlamda “O’na vâsıl olacak tarîkler nefisler adedince çoktur.” denmiş.
    12:21 Yolda öncelikli olan, yol selametidir. [Temsiller, temhir eder (konuları mühürler)] Hususî yollarda bir mürşid-i kâmile el vermezsen yolun âsân olmaz, selâmetli olmayabilir. Risale-i Nur ise otoyol gibidir, umumî bir cadde-i kübradır, yolun her yerinde levhalar var (işârât-ı Kur’aniye ile), hızlıdır, selâmetlidir.
    21:58 Ubûdiyet tarîki, kullukla birebir uyum demektir. İfrat ve tefritten uzaktır. Tam bir denge durumudur. “Nefsinin de senin üzerinde hakkı var, ailenin de hakkı vardır”. Efendimiz, hayırda malının tamamını vermek isteyen sahabeden üçte birini kabul ediyor.
    “Ubûdiyet tarikiyle mahbubiyete kadar gider.” Mahbubiyet, Efendimiz’in ünvanıdır, sevilen olmaktır. “Yusuf güzeldir, ben şirinim.” Şirin başkasının gözünde güzel olmaktır.
    27:24 Tasavvufun tamamını temsil eden bir kavram getirin deseniz; bu, fakr kavramındır.
    29:54 Aşk ve şefkat; muhabbetin türevleridir. Fakat şefkat daha sâfîdir. (Bkz: 8. Mektup)
    33:08 Zühre-Katre-Reşha bahsinde (ilmelyakîn-aynelyakîn-hakkalyakîn anlatılır), en üstün olan reşhadır (Nübüvvet mesleği). Reşha’yı anlattığı yerde “güneşin hararetiyle çabuk tebahhur eder, enâniyetini bırakır, buhara biner, havaya çıkar. İçindeki madde-i kesife, nâr-ı aşk ile ateş alır, ziya ile nura döner.” der. Nâr-ı aşk ile buharlaştığından bahsediyor, yani aşk da oldukça kıymetlidir (Vedûd ismine îsal eder). Şefkatten farkı; aşkta sevdiğine odaklandığın için diğerlerini görmemek gibi bir durum oluyor, yani şefkatteki genişlik ortadan kalkıyor.
    53:00 Cismâniyetten uzaklaşıp, nefsin artık ruhla birleştiği noktaya varıldığında nefs-i sâfiye mertebesine ulaşılmıştır. Orada ruh ile nefis arasında ikilem kalmıyor, bir parçalanma olmuyor. Efendimiz “Sizin ehlinize duyduğunuz iştiyak gibi, ben namaza iştiyak duyuyorum.” buyuruyor.
    1:01:42 Üstad Hazretleri sünneti çok geniş anlamı ile ele alıyor: “Efendimiz’in sünnetlerinin bir kısmı farz, bir kısmı vacip, bir kısmı nâfiledir” diyor. Sünnet ile dinin tamamını, tüm uygulamalarını kasdediyor.
    1:09:33 Bir kısım tarikat uygulamalarında nefsi öldürmeye çalışıyorlar. Üstad diyor ki, nefsi öldürmek değil onu terbiye etmek daha kıymetlidir. (Bkz: 27. Söz)
    Nefsini öldüren evliyalarda melekleşme gibi bir şey olur; ama bu durum insanlara tam mürşit olmaları noktasında bir engel teşkil ediyor.
    1:10:52 “İnsan, cibilliyeti ve fıtratı hasebiyle nefsini sever. Belki, evvelâ ve bizzat yalnız zâtını sever; başka her şeyi nefsine feda eder.”
    Nefiste tanrılaşma, insanî bir rab olma ideali var. Hinduizm gibi ekollerde tasavvufa benzer uygulamalar görüyoruz. Adam kırk gün yemiyor, içmiyor. Metafizik âlemlere açılıyor. Buna rağmen bunlar velî zâtlar demeyiz. Çünkü fiziğin kendine ait kuralları olduğu gibi, metafiziğin de kuralları var. Onlar bu kurallara uymakla, bu neticeleri elde ediyorlar. Bir kâfir oruç tutsa, perhiz yönüyle müslümanın gördüğü aynı faydayı görür. Âhirete ait fayda yönüyle netice göremez. “Ameller niyetlere göredir.”
    Bunu bazen tarikatler içerisinde de görüyoruz, “En-el Hak” iddiaları vs. Yani nefsanî arzular yönü ile bazı şeyleri yeniyor; ama enaniyet kuvvetleniyor. “Ben farklı bir insan oldum” Tasavvufa giren kişi manevî kariyer planlaması yapıyorsa, baştaki bu niyet problemi, sonda büyük bir problemi netice veriyor.
    1:15:42 “Mâbuda lâyık bir tarzda nefsini metheder;”
    Bunu dışarıda yapması şart değil, kendi iç konuşmalarında bunu yapabilir. İnsan kendini kelâm-ı nefsinde yakalar. Bir şey oluyor, başlıyorsun kendi içinde kendini savunmaya. Halbuki kritik eden aklın da kritik edilmesi lazım. Bunu neyle kritik edeceksin? İşte burada mürşid-i kâmil devreye giriyor.
    1:18:21 “Benim hatam”. “Yanlış yapmışım”. Bu kabullenme çok önemli. İlk anda. Tıpkı, sabır musibet ilk tosladığı anda gösterilen olduğu gibi..
    1:19:22 Dinî pratiklerde veya tasavvufta kendini kemâlâta ulaştırmaya çalışıyorsun ya, yani ruhunun heykelini dikmeye çalışıyorsun. Farkına varmadan nefsinin heykelini de dikiyor olabilirsin.
    1:21:16 “Elden geldiği kadar kusurları kendine lâyık görmez ve kabul etmez. Nefsine perestiş eder tarzında, şiddetle müdafaa eder. (…) Kendini görür, kendine güvenir, kendini beğenir.”
    Kendini görür: Hodbîn (egosantrizm); Kendini beğenir: Narsizm
    (Üstad müthiş bir psikolog aslında. Onun psikolojik tahlillerinin ayrı bir kitap olarak çalışılması lazım)

КОМЕНТАРІ • 44

  • @ismetali8452
    @ismetali8452 6 місяців тому +4

    Yurdumuzda en fazla okunan kuran tefsiri risali nurdur..selam

  • @tamero22
    @tamero22 6 місяців тому +4

    Elhamdulillah, bu ehemmiyetli ders üzerine kıymetli açıklama ve paylaşımlarınız için çok teşekkürler Seyid abi, çok değerli bir ders.. Cenabı Hak, rızasına vasıl olma ümidiyle gayret eden kullarını anlamaya ve ihlas içinde yaşamaya muvaffak eylesin, âmîn!..

    • @SeyidNurFethiErkal
      @SeyidNurFethiErkal  6 місяців тому

      Amin amin amin

    • @muminusta
      @muminusta 5 місяців тому +1

      Hocam anne karnında hiç istenmemiş ve annenin sürekli kurtulmaya çalıştığı nefret edilmiş bir bebek yetişkinliğinde anne karnının duygularını nasıl yaşar ve bunu kendinde tedavi yöntemi nasıl olur
      Üstadın psikolojiye dair söylediklerine bu zamanda çok ihtiyacımız var

    • @muminusta
      @muminusta 5 місяців тому +1

      Mesnevi nuriyede 10. Risale hangisi hocam

    • @SeyidNurFethiErkal
      @SeyidNurFethiErkal  5 місяців тому

      @@muminusta Mesnevi-i Nuriyedeki bölümlerden birinin ismi Onuncu Risale'dir.

    • @SeyidNurFethiErkal
      @SeyidNurFethiErkal  5 місяців тому

      @@muminusta Maalesef bildiğim bir konu değil.

  • @Arhmtr
    @Arhmtr 2 місяці тому +1

    Allah razı olsun Hocam. Ehemmiyetli bir bahis. Cenabı Allah istifade ve istifazamızı ziyade eylesin.

  • @rzadavut7031
    @rzadavut7031 5 місяців тому +1

    Allah razı olsun, teşekkürler hocam. Rabbim sizlere hayırlı bereketli huzurlu ömürler versin, bizlere de sizlerden istifade nasip eylesin.

  • @kubra1977
    @kubra1977 6 місяців тому +3

    Allah razı olsun hocam.

  • @HayatiÖzgür-l8f
    @HayatiÖzgür-l8f 5 місяців тому +3

    Ruhlara bahar esintileri...
    Hürmetler hocam.

  • @Berk_Kiran
    @Berk_Kiran 6 місяців тому +4

    🙏

  • @tht1779
    @tht1779 6 місяців тому +3

    Harika Hocam Allah razı olsun

  • @elifhanm4028
    @elifhanm4028 5 місяців тому +2

    Allah razı olsun Hocam 🌷

  • @ASDGLOBAL-vj9sl
    @ASDGLOBAL-vj9sl 5 місяців тому +1

    Emeklerinize sağlık teşekkürler hocam

  • @Essi888
    @Essi888 6 місяців тому +1

    Allah razi olsun hocam

  • @yukselsahin9925
    @yukselsahin9925 2 місяці тому +1

    🤲💚

  • @arifkizilay
    @arifkizilay 5 місяців тому +2

    Cok istifade ediyoruz, binler selam ve dua ile.

  • @have808
    @have808 5 місяців тому +1

    ❤❤❤Allah ebeden razı olsun

  • @risaleinurdaneczalar
    @risaleinurdaneczalar 17 днів тому +1

    0:46 “Bu küçücük zeylin büyük bir ehemmiyeti var. Herkese menfaatlidir.”
    Diğer tarîklerde hususîlik özelliği var. Bu bahsedilecek tarîk ise, umumî bir tarîktir.
    3:55 Mevlana’nın Mesnevi’si hakaik-i imaniyenin elvan-ı seb’asında (yedi renginden) birine mazhardı. Risale-i Nur ise, yedisine birden mazhardır. Bu sebeple çok büyük hizmetler yapmıştır/yapacaktır.
    5:51 Herkesin Cenâb-ı Allah’a yaptığı duasında ayrı bir renk ayrı bir doku var. Cenâb-ı Allah’ın da o insandan, diğer insanlardan farklı bir takdiri var. Bu anlamda “O’na vâsıl olacak tarîkler nefisler adedince çoktur.” denmiş.
    12:21 Yolda öncelikli olan, yol selametidir. [Temsiller, temhir eder (konuları mühürler)] Hususî yollarda bir mürşid-i kâmile el vermezsen yolun âsân olmaz, selâmetli olmayabilir. Risale-i Nur ise otoyol gibidir, umumî bir cadde-i kübradır, yolun her yerinde levhalar var (işârât-ı Kur’aniye ile), hızlıdır, selâmetlidir.
    21:58 Ubûdiyet tarîki, kullukla birebir uyum demektir. İfrat ve tefritten uzaktır. Tam bir denge durumudur. “Nefsinin de senin üzerinde hakkı var, ailenin de hakkı vardır”. Efendimiz, hayırda malının tamamını vermek isteyen sahabeden üçte birini kabul ediyor.
    “Ubûdiyet tarikiyle mahbubiyete kadar gider.” Mahbubiyet, Efendimiz’in ünvanıdır, sevilen olmaktır. “Yusuf güzeldir, ben şirinim.” Şirin başkasının gözünde güzel olmaktır.
    27:24 Tasavvufun tamamını temsil eden bir kavram getirin deseniz; bu, fakr kavramındır.
    29:54 Aşk ve şefkat; muhabbetin türevleridir. Fakat şefkat daha sâfîdir. (Bkz: 8. Mektup)
    33:08 Zühre-Katre-Reşha bahsinde (ilmelyakîn-aynelyakîn-hakkalyakîn anlatılır), en üstün olan reşhadır (Nübüvvet mesleği). Reşha’yı anlattığı yerde “güneşin hararetiyle çabuk tebahhur eder, enâniyetini bırakır, buhara biner, havaya çıkar. İçindeki madde-i kesife, nâr-ı aşk ile ateş alır, ziya ile nura döner.” der. Nâr-ı aşk ile buharlaştığından bahsediyor, yani aşk da oldukça kıymetlidir (Vedûd ismine îsal eder). Şefkatten farkı; aşkta sevdiğine odaklandığın için diğerlerini görmemek gibi bir durum oluyor, yani şefkatteki genişlik ortadan kalkıyor.
    53:00 Cismâniyetten uzaklaşıp, nefsin artık ruhla birleştiği noktaya varıldığında nefs-i sâfiye mertebesine ulaşılmıştır. Orada ruh ile nefis arasında ikilem kalmıyor, bir parçalanma olmuyor. Efendimiz “Sizin ehlinize duyduğunuz iştiyak gibi, ben namaza iştiyak duyuyorum.” buyuruyor.
    1:01:42 Üstad Hazretleri sünneti çok geniş anlamı ile ele alıyor: “Efendimiz’in sünnetlerinin bir kısmı farz, bir kısmı vacip, bir kısmı nâfiledir” diyor. Sünnet ile dinin tamamını, tüm uygulamalarını kasdediyor.
    1:09:33 Bir kısım tarikat uygulamalarında nefsi öldürmeye çalışıyorlar. Üstad diyor ki, nefsi öldürmek değil onu terbiye etmek daha kıymetlidir. (Bkz: 27. Söz)
    Nefsini öldüren evliyalarda melekleşme gibi bir şey olur; ama bu durum insanlara tam mürşit olmaları noktasında bir engel teşkil ediyor.
    1:10:52 “İnsan, cibilliyeti ve fıtratı hasebiyle nefsini sever. Belki, evvelâ ve bizzat yalnız zâtını sever; başka her şeyi nefsine feda eder.”
    Nefiste tanrılaşma, insanî bir rab olma ideali var. Hinduizm gibi ekollerde tasavvufa benzer uygulamalar görüyoruz. Adam kırk gün yemiyor, içmiyor. Metafizik âlemlere açılıyor. Buna rağmen bunlar velî zâtlar demeyiz. Çünkü fiziğin kendine ait kuralları olduğu gibi, metafiziğin de kuralları var. Onlar bu kurallara uymakla, bu neticeleri elde ediyorlar. Bir kâfir oruç tutsa, perhiz yönüyle müslümanın gördüğü aynı faydayı görür. Âhirete ait fayda yönüyle netice göremez. “Ameller niyetlere göredir.”
    Bunu bazen tarikatler içerisinde de görüyoruz, “En-el Hak” iddiaları vs. Yani nefsanî arzular yönü ile bazı şeyleri yeniyor; ama enaniyet kuvvetleniyor. “Ben farklı bir insan oldum” Tasavvufa giren kişi manevî kariyer planlaması yapıyorsa, baştaki bu niyet problemi, sonda büyük bir problemi netice veriyor.
    1:15:42 “Mâbuda lâyık bir tarzda nefsini metheder;”
    Bunu dışarıda yapması şart değil, kendi iç konuşmalarında bunu yapabilir. İnsan kendini kelâm-ı nefsinde yakalar. Bir şey oluyor, başlıyorsun kendi içinde kendini savunmaya. Halbuki kritik eden aklın da kritik edilmesi lazım. Bunu neyle kritik edeceksin? İşte burada mürşid-i kâmil devreye giriyor.
    1:18:21 “Benim hatam”. “Yanlış yapmışım”. Bu kabullenme çok önemli. İlk anda. Tıpkı, sabır musibet ilk tosladığı anda gösterilen olduğu gibi..
    1:19:22 Dinî pratiklerde veya tasavvufta kendini kemâlâta ulaştırmaya çalışıyorsun ya, yani ruhunun heykelini dikmeye çalışıyorsun. Farkına varmadan nefsinin heykelini de dikiyor olabilirsin.
    1:21:16 “Elden geldiği kadar kusurları kendine lâyık görmez ve kabul etmez. Nefsine perestiş eder tarzında, şiddetle müdafaa eder. (…) Kendini görür, kendine güvenir, kendini beğenir.”
    Kendini görür: Hodbîn (egosantrizm); Kendini beğenir: Narsizm
    (Üstad müthiş bir psikolog aslında. Onun psikolojik tahlillerinin ayrı bir kitap olarak çalışılması lazım)

  • @abdullahsungur5317
    @abdullahsungur5317 6 місяців тому +1

    👍👍👍

  • @englishacquiring7302
    @englishacquiring7302 5 місяців тому +1

    Nefs-i mutmainneyi de tecrübe edebilmek, ruhumuzun heykelini inşa edebilmek oluyor, anlaşılan.

  • @MrBey00
    @MrBey00 6 місяців тому +2

    ✅👌

  • @nevzatsahin1169
    @nevzatsahin1169 6 місяців тому +2

    Şefkatin bir manada, Aşk'ın etrafını saran, tabiri caizse onun etrafına bazı hududlar çeken bir mefhum olduğunu söyleyebilir miyiz? Yani aşkı merkezde yeşertmeden evvel etrafını şevkatle sarmalamak belki aşkın kontrol edilmesi zor etrafı kavuran ateşine selametli bir koridor mu oluyor? Konu çok soyut olduğundan ancak böyle misallerle sorabildim ))

    • @SeyidNurFethiErkal
      @SeyidNurFethiErkal  6 місяців тому

      Halktan Hakka bakan yönüyle şevk-i mutlak veya aşk söz konusuyken, Haktan halka bakan cihetle şefkatten söz edilebilir.

  • @AYŞE-p8o
    @AYŞE-p8o 6 місяців тому +3

    ARO ❤❤❤🎉🎉🎉

  • @korkutaltay5594
    @korkutaltay5594 5 місяців тому +2

    Risale i nurda Psikolojik bahisler üzerine çalışma düşünüyor musunuz?

    • @SeyidNurFethiErkal
      @SeyidNurFethiErkal  5 місяців тому

      Düşünmüyorum ama çalışan olursa merakla okurum.

  • @aynur1417
    @aynur1417 5 місяців тому +1

    Allah razı olsun hocam.Sefkat , aşk, muhabbet bahislerini dinlemek çok zevkli.Dua talebinde Allah aşkı ifadesi mahzurlu mudur? Muhabbetullah ifadesi mi doğru olur?

    • @SeyidNurFethiErkal
      @SeyidNurFethiErkal  5 місяців тому

      Aşk-u iştiyak istenebilir ve istenmelidir.

    • @aynur1417
      @aynur1417 5 місяців тому

      ​@@SeyidNurFethiErkalTeşekkür ederim hocam.

  • @cevattaravar114
    @cevattaravar114 5 місяців тому +1

    Hocam risale i nurdaki yunanda sıkla kullanılan kavramları nasıl degerlendirmeliyiz ??? üstadımız yunandan etkilenmişmidir ???? kesret vahdet, kevnu fesat, cüz kül, cevher araz, bilkuvve bilfiil... ilk aklıma gelenler..Bu kavramları insanlıgın birikimi olarak görüyorum..siz ne dersiniz ???? sevgiler...😍😍

    • @SeyidNurFethiErkal
      @SeyidNurFethiErkal  5 місяців тому +1

      Mantık ilminin medreslerde okutulmaya başlanması İmam-ı Gazaliye kadar gider. Bir kısım selefiler hariç buna itiraz edecek de yoktur. Felsefi kavramlar ise Kindi'den ibn Rüşde uzanan çizgide konuşulmuş Farabi ve ibn Sinayla parlamıştı. Gerek onlara cevap verme gayreti gayreti gerekse de aynı konular aynı kavramlarla anlatılması zaruret oldu. Ancak kelam ilminde kavramlar yeni anlamlar da kazandı. Risale-i Nur için de benzer bir durum söz konusu.

    • @cevattaravar114
      @cevattaravar114 5 місяців тому

      Platon’a atfen ; Kelamın , felsefenin ve irfanın birlikte hayatın şölene çevrildiği bir dünya kurmak istiyorum gönlümde..bağlamını tam bilmiyorum ama Üstadımız Farabi ve ibn i Sina için topa biraz sert girmemiş mi 😊 veyahut ömrünün sonlarında fikri değişmiş olabilir ..Ehli sünnet diğer ekolleri eleştirir iken bence işi abartmış ..Binli yıllarda alem i islamda yol ayrımında tercih iyi kullanılsa idi bugünün dünyayı esir alan modern batı düşüncesi yerine biz olacaktık , kanaatindeyim acizane ...

  • @yukselsahin9925
    @yukselsahin9925 6 місяців тому +1

    🤲💚

  • @nihalyildiz8878
    @nihalyildiz8878 6 місяців тому +2

    🤲💐