“Hatay 1 Senede Yeniden İnşa Edilemez” Nevzat Sayın Buyrun Benim'de
Вставка
- Опубліковано 9 бер 2023
- pena kanalına katılın:
/ @penavideo
-
“Hatay 1 Senede Yeniden İnşa Edilemez”
“Yapıların Yükseklikleri Değil, Nasıl Yapıldıkları Daha Önemli Bir Konu”
“Yerine Göre Yapmak Sorunları Çözer”
“İmar Affı Yasası Bu Ülkeye Yapılan En Büyük Kötülüklerden Biridir”
“Bütün Bu Olanların %90’ı Hiç Olmayabilirdi”
“İmar Affı, Büyük Bir Suç Ortaklığıdır”
-
eksisozluk.com/nevzat-sayin-c...
-
Facebook: / videopena
Instagram: / penavideo
Twitter: / penavideo
Ekşi Sözlük: eksisozluk.com/biri/pena
-
‘Music by Epidemic Sound (www.epidemicsound.com)’
-
Yönetmen: Emre Akagündüz
Kamera: Noyan Pamukçu
-
#BuyrunBenim #Pena #NevzatSayin - Розваги
Miyazaki Dedem, burada da işini en iyi şekilde yapıyor.
Ben bu ülkede bu kadar tatlı konuşan bir insan görmedim. Nevzat bey sadece konuşsun, sabaha kadar dinlerim. Teşekkürler.
''Gerektiğinde yıkmaktan çekinmemek ve boş alanlar üretmek.'' İstanbul için olabilecek en doğru yaklaşım bu.
Nevzat abi bence Hollywood yıldızlarına benziyor
Sorum cevaplandığı için teşekkürler.
BIM (Yapı Bilgisi Modelleme) projelerde yasal zorunluluk haline getirilsin beş yıl geçiş için süre tanınsın
Matrix’teki Architect Nevzat Bey olabilirmiş.
Nevzat Bey’in mimari yetkinliğine söz edebilecek pozisyonda değilim. Ancak bir mimarın deprem ve depremin binalara etkisi hakkında bu kadar net konuşmasını garipsiyorum. Bir inşaat mühendisi olarak konuşacağım, bir binanın depremde yakılmasına, hasar görmesine mimari tercihler de neden olabilir (kapalı çıkma vs) ancak esas olay tamamiyle statik tasarımı ve bu tasarımın sahada iyi uygulanması. Bir diğer etmen de zemin şartlarının iyi analiz edilmesi ve ona uygun temel tasarımı yapılması.
Bir yapının depreme dayanıklı hale getirilmesi, yani güçlendirilmesi için çok bir meblağa gerek yok diyorsunuz. Ancak bazı binalarda öyle meblağlar ortaya çıkıyor ki yıkıp yeniden yapmak daha uygun hale geliyor. Bu yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi için tüm kat maliklerinin birer ev parası kadar para ödemesi gerekiyor. Bunu da apartman içerisinde çözmenin maalesef pratikte imkanı olmuyor.
Mühendislikte sınır yok; su altında bile bir bina inşa edersiniz. Ancak yapılar isteniyor ki hem demografiyi hem de konut stoğunu bozmayacak fiyatlara mal edilebildin hem de insanlar bunlara ulaşabilsin. Bu bağlamda, bu ölçüde bir depremde yani hemen hemen 500 yılda gelebilecek ölçüdeki bir depremde, standart bir konutun bir hastane kadar güvenli yapılması yani deprem sırasında hiçbir hasar görmeden kalması ve depremden sonra da işlevine devam edebilmesi ekonomik olarak da pratik olarak da fizibil değildir. Bu demek değil ki binalar bu depremlerde çökecek ve insanlar ölecek. Bu binalar bu ölçüdeki depremlerlerde hasar alacak şekilde tasarlanıyor. Güçlü kolon zayıf kiriş prensibine göre tasarlanan bu binalarda depremin bina üzerine aktarılan enerjisi kirişlerin kırılmasıyla tolere ediliyor zaten. Binanız bu ölçüdeki bir depremde hasar görecek ancak hayatınıza kast etmeyecek şekilde oluyor velhasıl.
Şu aşamada yönetmeliklerimiz kağıt üzerinde çok iyi. Hiç Japonya örneğine gitmeye gerek yok hatta coğrafi özelliklerimize göre bakıldığında Japonya'yı örnek almanın da mantıklı bir yanı yok. Japonya'daki dizayn PGA değerli çok yüksek olduğu için sık sık gerçekleşen yüksek magnitüdlük depremlerde binaları hasar görmüyor gibi duruyor ancak statik analizde depremin büyüklüğü değil pga değeri kullanılıyor. Bizim yönetmeliklerimiz TS498 ve TS500 Eurocode seviyesinde iken TBDY 2018 Eurocode’dan daha da ilerde bir yönetmelik. Çok yüksek deprem ivmelerine (pga 475) dayanabilecek yapıların çok yüksek güvenlik katsayılarıyla yapılması zorunlu tutuluyor. Bunu daha ileriyle taşımaya da hiç gerek yok. Burada tartışacağımız şey, bu projelerin uygulaması ve denetimi olmalı. Veya bu kadar yüksek katlı şehirleşmek yerine daha müstakil ve daha hafif binaların yayılmasını tartışmalıyız. Sonuçta deprem uyguladığı yanal ivme ile binalara etki ediyor. Uygulanan kuvvet de haliyle Newton'un ikinci yasasına göre (F=ma) basitçe kütle ile doğru orantılı artıyor.
tek bir konuda eleştirmek isterim. nevzat beyin bahsettiği sıradan yapılar işlevsiz yapılar değil tarihi, kullanımı, anısı, sirkülasyonu, mimari değeri açısından önemli yapılardan bahsediyor. Bazı yapılarda maliyetten daha önemli faktörler olabiliyor.
İnşa etmek fiziksel bir yapı oluşturmak anlamına gelsede aynı zamanda yapının, yapıyı kullanan çevrenin kültürel çevresini, duygusal bağlarını da oluşturmak anlamına gelir.
Hatay başepiskoposu sandım Nevzat Beymiş
▶️Soruları cevap veren büyüğüme teşekkür ederim. Yolunuz açık olsun◀️
Lapis Han'ın neresi kötü acaba e5 gibi kaosun dibinde yapılmasina rağmen içinde gram ses yok
Ben mimarım. Yani böyle içime bir su serti bu video.
beyfendinin konuşma şekli cok iyi ya
Depremle alakalı su ana kadar hep muhendıslerı dınledık, halbukı en basta konusması gereken ınsanlar mımarlardı. Nihayet gorebılıyoruz, gec de olsa. 90larda adları bıle gecmezdi. Ne diyelim, buna da sukur.
Hanımefendi o binaların statik projelerini mimarlar değil mühendisler hazırlıyor. Tabii ki mühendisleri dinleyeceksiniz, yaptıkları tasarımları inşa etsinler bakalım mimarlar nasıl olacak görürüz.
Ekşi sözlük herkes te açıldı mu bende hala açılmıyor
Bendede acılmıyo
Açılmaması ülkenin düşünen bireyleri için faydalıdır. Cok bilinen bir yazarın dedigi gibi " eksi kapatılmış iyi olmuş..Aslında onların hepsi yakalanıp temiz bir sopadan gecilirmesi de fena olmazdı. Bu uygar düşünen yazarı bile delirtip uygarlık dışı dilekte bulunmasına yol açmışlarsa kötülerdir. Düşünün..hakkınızda biri bir genç, ergenligi 45 yaşında da aşamamış bir şaşkın hakkınızda oraya bir sürü doğru olmayan şey yazıyor. Sizin hakkınızda..Silemiyorsunuz ..Ne nüfuzlu kişiler sildiremedi.
Mimarlar siyah giyer
ne alak ne demek istedigini merak etttim
@@softwareengineer1503 bu sadece bu yorumu yapanın söylemi değil, dünyada genel olarak mimarlık çevrelerinde konuşulan bir şaka/ klişe bu. Türkiyede tanınan tek mimar Mimar Selim Bey olduğu için bilmiyorsunuz ama mimarlar bazen bulundukları mekanla uyum sağlamak (içinde kaybolmak) bazen siyahın asaletinden yararlanmak gibi sebeplerden siyahı veya nötr tonları çok tercih eder. Sevgili Nevzat Bey de bu klişenin dışına çıkmamış. Nevzat Sayın'ın youtube veya tvde yayınlanmış mimarlarla çok söyleşi programları var. Bir göz gezdirirseniz bu klişeyi fark edersiniz.
@@gizemcoskun288 bir an mimar selim'i mimar sinan goygoyu olarak algıladım çünkü bahsettiğiniz mimar selim'i tanımıyordum, googlelayınca gördüm... evet bu goygoyun bir tık detayı da mimarlar saab'a binerdi ama saab araba üretimini durdurunca bmw 5 serisine kaydılar, falan.
Stüdyoya hakim rengin zıttı giyinilir ki hem daha net görünüm hem de zıtlıklar iyi gösterir. Sayın Sayın ın farklı renklerde hatta beyaz giydigi de çok olmuştur. Bunun konu yapılması ortaokul ve lisedeki resim öğretmeyle ilgili olabilir mi? Mesela " bugün 29 Ekim resmi yapın " diyen biri olmuş olabilir mi? Ya da " bi yeri kazanamıyoruz bari öğretmen olalım ne var ha resim şunu tercih yapayım" demiş biri olabilir mi?
Devrim diyor ya hala
Sosyalistlerle Atatürk çileri, lenin ile stalin arasindaki farki bilmeyen milyonlar var. Acaba birilerine devrim " eşinizi paylasacaksiniz " diye gülünç bir yalanla mi tanıtıldı? Devrim sonrası Fransa yı birileri bilmiyor mu? Fr ve sosyal demokrat anlayışla yönetilen ülkelerde ana caddeye milletvekili de park edemez, çocuğunuzun hastane sırasını o bölgedeki nüfuzlu zengin/yerel bürokrat/parti ilçe bşkn vs alamaz. Bu iyi değil mi? Gavur !!! yapmış. Birileri Devrim Arabasını da mi izlemedi.O arac yapılsaydı birileri devrim sayesinde dag köyünden, kasabadan eşini çocuğunu hastaneye yetiştirecekti. Çünkü Türk parası üzerinden satılacaktı ucuz olacaktı, yedek parca yuro ya da dolar üzerinden olmayacaktı bu lar muazzam nimetler değil mi? Inkilap yapan yani Devrim yapan Atatürk ,İnönü döneminde çiftciye patoz makinesi ,yem ücretsiz veriliyordu. Haa pardon İnönü halka uzaktı değil mi???
bu adamin edebiyat yapmamasi buyuk ziyan.
Evet devrimden sonra duzelicek :)
1 senede yikintilari kaldirirlarsa memnun olurum.