Birazcık aklı olan, Sn Presheva’nın anlattığı gibi; bilgiyi “hasımı”nda bile olsa gidip oradan alıp kullanıyor, olmayan da buraya gelip “Ama siz de fazla Amerikan sineması seviyorsunuz!” diye “yorum” yazıyor!😂 Programda emeği geçenlere teşekkür ederim 🙏🖖
Tüm bölümleri 1 günde izledim. Tek kelimeyle muazzamdı... 8 bölümlük bir diziyi izlemek gibiydi ve bir o kadar daha olsa, uykusuz, sıkılmadan izlerdim. Kurgunun kralı olunca haliyle bölüm kurguları da inanılmaz olmuş. Hem sohbet akışı çok doğal ve inanılmaz samimi hem de sanki senaryosu olan bir film gibi mimiklerle, öğretilerle, mizahla o akışın içinde kayboluyor insan. Sadece bir UA-cam kanalı sohbetinde bu kadar uç iki duyguyu hissettirmek büyük başarı. Bu mecranın da ödülü olsa bu seri Oscar alırdı :) Emeğinize sağlık. Umarım devamı olur bu serinin. Sonsuz teşekkürler...
Rosemary`nin Bebeği`ni her yıl bir kere izlerim. Salondan gelen sigara dumanı sahnesi bence tüm zamanların en iyi sahnelerindendir. Durumu anlatmak için böyle bir yöntem seçilmesi çok çok zekicedir hayranlık uyandırır .
Flutv’yi kazdıkça elmas çıkıyor resmen. Kaç aydır izliyorum, Presheva’yla olan bu seriye yeni denk geldim ve HAAA-Rİİİİ-KAAAA. Frekansı süper yakalamışsınız, ayrıca videolarda hep İlker Hoca’yı en harika bulurken bu sefer Kral isminin hakkını veren konuk olmuş. Çok ama çok zevkli bir sohbet, flutv’yle duygusal bir bağ geliştirdim artık. Her şey için çok teşekkürler!!
Night Shyamalan'ın The Village (Köy) filmi bence korku sinemasına çok farklı bir örnek. Film korkuyu o kadar çok izleyiciye işliyor ki filmin ikinci bölümü, o korkunun gerçek olmadığını anlatmak için çekilmiş bir devam filmi gibi. 👍
Mustafa bey ile yaptığınız programa bu kadar uzun ara vermeyin böyle güzel bir bölümün daha sık gelmeye ihtiyacı var. Bu arada korku sineması türünün ''ağabeyi'' olan Hitchcock'un Psico ve Kuşlar gibi türün başyapıtlarından da bahsedilmesi lazımdı. Bu güzel video için de teşekkürler.
Çok güzel bir seri olmuş. Önünüzdeki programlarda sinemada Distopya konuşmanızı görmek isterdim.
5 років тому+38
İlker Canikligil kiminle program yaparsa yapsın, tüm akışı manipülasyon edebiliyor olması ... ((= Adamla muhabbet edebilmek için herkes program fikriyle geliyo sanırım
Hocam ben bu hafta sinemada Andrei Tarkovsky’nin üç filmini izledim: The Mirror, Solaris ve Stalker filmlerini. Ve üç filmi de çok beğendim. Merak ediyorum Tarkovsky üzerine bir Olmaz yapıp, filmler üzerinden neden Tarkovsky’yi sevmediğinizi daha uzun bir şekilde açıklamak ister miydiniz? Nuri’yi sevmek bölümünde değinmiştiniz Tarkovsky’ye, ancak görüşlerinizi daha detaylı bir videoda almak güzel olurdu. Nazım abinin ve Veysi beyin de düşüncelerini öğrenmek de güzel olurdu. Sizleri seviyoruz, harikasınız.
Tarkovsky'yi anlatmaz çünkü sevmiyor muhtemelen hoş zaten Tarkovsky ile ilgili her yerden bilgiye ulasabilirsin. Cok konusulan bu yönetmenler bir süre sonra insanda bıkkınlık yaratıyor. *Kendisinin( tarkovsky) kadinlarla ilgili düşünceleri bir aydına yakismayacak cinsten.
Edebiyatta korku türüne çok meraklı biri olarak şunu söyleyebilirim, korku sineması Edgar Allan Poe'nun ve Guy de Maupassant'ın hala ekmeğini yiyor, ikisi de temelde sadece korku gerilim yazarı olmamasına rağmen modern korku edebiyatının temelini atan öncü yazarlar.
Sizleri saygıyla selamlıyorum. Iyi ki varsınız. İletişim/Sinema Tv vs. mezunu değilim ama bu kadar paketlenmiş bilgi okulda var mıdır, sanmıyorum.. Devamını iple çekiyorum..
İlker hocam, geçen hafta Kralı özlediğimi belirtmiştim bu hafta kral ve ben gelince çok mutlu oldum. Çok teşekkür ederim. Coen kardeşler için bir video çekmeni çok isterdim. Bundan önce yaptığınız birkaç videoda Coen kardeşlerle ilgili şeyler söylemiştiniz. Hatta geçen hafta Emrah beyle hey brother where art thou hakkında konuşmuştunuz. Saygılar İlker hocam.
İlker hoca adamdır adamın kaval kemiğidir videoyu izlemeden beğeniyoruz. Allah varsa razı olsun sizden hocam sizin içeriklerinizi ailecek seviyoruz. Bir gün yapar mısınız bilmem ama jodorowsky hakkındaki fikirlerinizi merak ediyorum. Saygılar.
bölümü zor bitirdim. yapmayın böyle şeyler ya :) ayrıca en güzel kısım: 'artık yabancılar da vergi getirince, tamam respect dediler' çok güzel yorum ya :) hiç böyle düşünmemiştim :)
5:20'de bahsedilen film Japon filmi değil Kore yapımı yönetmenliğini Park Chan-Wook'un yaptığı Bakjwi(Kan Arzusu) filmidir. Kendisi meşhur Oldboy filminin de yönetmenidir. Şahane bir yönetmen; filmleri de bir o kadar şahanedir.
@@MPresheva doğrudur hocam saygım sevgim sonsuz, sadece bir yanlış enformasyonu doğrulamak istedim. Hem bu sayede bir kaç kaliteli film seyretmek isteyenlere de ulaşmış oluruz.
Müthişsiniz! Konu Yovovich'e geldiğinde The Fourth Kind filmine de değinirsiniz diye bekledim :) Sadece bir kez izledim, on yıl önce ve hâlâ sinirim bozuk. Bi daha da izleyemem sanırım.
Kralın ilk bölümdeki gibi küfür edip sonra ''çok affedersiniz sayın seyirciler'' demesini görmek isterdim bu videoda da :)
4 роки тому+1
28 gün sonra filminin bazı sahnelerinin amatör kamera ile çekilmesinin sebebi, özellikle dış mekanlarda kiralar yüksek olduğu için kısıtlı zamanda daha fazla çekim yapabilmek. 2-3 sinema kamerası yerine 20 xl2 daha uygun olmuş. (ben de merak üzerine daha öncesinde araştırmıştım. zaten o filmden sonra furya haline gelmiş bu yöntem)
normalde daha ne kadar geçmiş bakalım, biraz atlayayım diye ekrana tıklarken bu videolarda bakayım daha çok kalmış mı diye diye tıklıyorum; ohh daha yarı bile olmamış:))
Sıradan bi sinema izleyicisi olarak yani hakkaten baya bi sıradan :) guy ritchie hakkında şimdiye kadar hiç konuştuğunuzu görmedim neredeyse bütün videolarınızı izlemiş olmama rağmen. Bu adamın filmleri (lock stock and two smoking barrels, snatch, rocknrolla) benim her zaman çok hoşuma gidiyor. Konuşulmaya değecek bir yönetmen değil midir bi numarası yok mudur yani. Niyeyse bana farklı geliyor bu adamın tarzı. Üzerine konuşulacak bi arkadaş değil anladığım kadarıyla. Eğer konuşulacak bi yönetmense bi sonraki video için önerim Guy Ritchie :)
İlker Bey, eğer izlemediyseniz Takashi Miike'nin One Missed Call filmini izlemenizi öneririm. Filmde ses ve ışık kullanımı muhteşem. Sizi hiç rahat bırakmıyor; sürekli bir gerilim halinde tutup, arada korku dozunu arttırıyor ve belirli bir gerilim düzeyini norm haline getiriyor. Ancak ben filmi sinemada izlemiştim, daha sonra evde DVD'den izleyen arkadaşlarda aynı etkiyi yaratmadığını öğrenmiştim. O nedenle DVD veya Blu-ray'den de olsa büyük perdede, iyi bir ses sistemiyle izlemek daha doğru olabilir. Bu arada en sonda kısaca geçti, ama David Lynch'in Lost Highway'ini sinemada ilk izlediğimde, Patricia Arquette'in Bill Pullman'ın arkasından koridora doğru yürüyüp, arkasından seslendiği sahnede gerilimden karnıma kramp girmişti. Son olarak bir öneri daha: Kim Jee-woon'un A Tale of Two Sisters'ı...
Rosemary's Baby, The Exorcist ve The Shining'in bir tık üzerinde bence.Kabus/tecavüz sahnesi unutulmaz. Spielberg, The Shining'i ilk izlediğinde hiç beğenmediğini, ama her yıl tuhaf bir biçimde filmi tekrar tekrar izlemeye devam ettiğini ve büyüklüğünü sonradan anladığını itiraf ediyor ki malum son filmi Ready Player One'daki The Shining sekansı Spielberg'ün fikri. Steven Spielberg'ün Jaws dışında hiç salt korku filmi yok-ki bazıları Jaws'ın bir canavar filmi olmakla beraber gerilim olduğu konusunda ısrarcı, bir de yaratıcısı olduğu paranormal perili ev/hayalet hikayesi Poltergeist var ama o da resmi olarak bir Tobe Hooper filmi-ama bazı filmlerinde oldukça ürkütücü an'lar var. En basitinden Jurassic Park, T-Rex'i ilk gördüğümüz sahne fazlasıyla korkutucu.Yine Bilimkurgu, gizem ve dram türündeki Close Encounters of the Third Kind filminde küçük Barry'nin uzaylılar tarafından kaçırıldığı sahne,bir ev istilası. Tekinsiz ve ürkütücü.War of the Worlds filmi keza izleyiciyi koltuğuna çivileyen anlarla dolu. Ama yine de Spielberg'ü bir korku filmi yönetmeni olarak sayamıyoruz. Ayrıca 28 Days Later filminin Blu-ray versiyonunu alayım dedim, almaz olaydım, DVD'deki görüntüsü çok daha iyiymiş...
John Wick 4 deki merdiven sahnesi de öyle kötüydü. Kara Murat'ın düşmanları gibi arkadan erken gelince bekliyorlar ki John Wick dönüp bunları da halletsin.
Roman Polanski demişken "Ninth Gate" gizem korku dalında çok iyi bir filmdir. Konusu neymiş, fragmanmış, yorummuş falan hiç uğraşmayın hemen izleyin derim.
Seks ve ölüm işletmiş mevzuları beni aşar hocam. :) Size cevap yetiştireyim diye yazmıyorum yanlış anlaşılmasın. Benim beğendiğim şey, hani böyle Yüzüklerin Efendisindeki yüzük gibi esrarlı bir kitap var ortada. Evil Dead' deki Necronomicon misali. Kitabın bulmacaları, akıl yürütme, kitabın izini sürerken gitgide gelişen olaylar, ayinler falan çok güzel örülmüş. Bir yandan film bitsin de şu gizem neyse öğrenelim diyorsun. Bir yandan da bitmesin birazcık daha birazcık daha diyosun. :) Filmdeki oyunculuk ve müziklerin de çok büyük bir katkısı var. Ben bu sebeplerden sevdim filmi. Bu kalitede önereceğiniz başka filmler varsa lütfen yazın hocam. Buraya kadar okuduysanız teşekkürler ayrıca. :) Önemsiz not: Harrison Ford 'lu Frantic filmi var bir de. Ninth Gate' deki aynı otel kullanılmış ve yine sizin karısı dediğiniz Emmanuelle Seigner var. Tuhaf gizemli durumlar yine. Tabi bu film daha önce çekilmiş. Acaba Frantic ile prova mı yapmış. :)
Cok güzel bölümdü korktum. Abi bi bölümde de Paul Thomas Anderson'u inceleyin. Yeni Spielberg, yeni Cubrick, yeni Scorsese kim bunlara da bi aciklik getirin lütfen.
''Presheva'' bir kasabanın adı, Sırbistan bölgesinde. Nüfusu çoğu Arnavut kökenli. Son 30 yıldır Kosova'ya ayıt olmaya çalışıyor. Aleyküm selam. Përshëndetje .
Yani kusura bakmayın, genelde filmlerin geri planıyla çok ilgilenen birisi olmadığımdan ekranda gördüklerimizden gayrısını pek tanımam. Sizi de Cenk ve Erdem beylerle yaptığınız programda tanıdım. İyi ki yapmışsınız o yayını. Sizi takip etmek enteresan bir açığımı doldurur oldu. Elinize sağlık.
Tatilden döner dönmez Mustafa beyin oldugu programlari izlemeye basladim. Muzip bakislari, ulan diyisi, kendi ile dalga gecisi, her seyiyle harika birisi😎
"Rosemary" de en sevdigim sahne adam karisini sandigi gibi seyler olmadigina ikna etmeye calistigi sahnedir.Oyuncular, yanlis animsamiyorsam, yatagin üstünde oturup konusurlar.Adam karisini teskin etmeye calisir. Arkada kapi araliktir.Konusma esnasinda iki yasli kadin gizlice kapinin önünden gecerler ve seyirci evde birseylerin döndügünü anlar.Müziksiz, efektsiz inanilmaz ürkünc ve rahatsiz edici bir sahnedir
Sonunda Shining sevmeyen bir abimiz be oley. Gerçi ben de Stephen King gibi hikayeyi karakteri kafasına göre değiştirdiği için ve Jack Nicholsunun şişirmesi yüzünden nefret ediyorum .
Hikayeyi değiştirmek ille de kötü sonuçlar çıkaracak değil. Ayrıca zorunlu bir şey. Zira mediumlar farklı. Birisi kitap birisi perde. Ha Shining'i ben de pek sevmiyorum orası ayrı.
Tamamen katıldığım bir yorum. King kitaplarında korku öğesini karakterlerin derinliğiyle içsel çatışmalarıyla yaratıyor. Jump scareler değil karakterin başına gelebilecekler korkutuyor izleyiciyi, kurtulacak mı, psikolojisi sağlam kalacak mı gibi? Shining'de de böyle, 3 karakterinde ayrı ayrı dertleri, çatışmaları var, danny alık alık ortada gezinen çocuktan çok daha fazlası, wenndy ve jack'in geçmişleri, sorunları bu öğeler kitabın atmosferini yaratıyor. Kubrick ise tüm bunları yoksayıp ne olduğunu anlamadığın için korktuğun, çekim tekniği ile gerginlik yaratan bir parodiye çeviriyor
Birazcık aklı olan, Sn Presheva’nın anlattığı gibi; bilgiyi “hasımı”nda bile olsa gidip oradan alıp kullanıyor, olmayan da buraya gelip “Ama siz de fazla Amerikan sineması seviyorsunuz!” diye “yorum” yazıyor!😂
Programda emeği geçenlere teşekkür ederim 🙏🖖
Tüm bölümleri 1 günde izledim. Tek kelimeyle muazzamdı... 8 bölümlük bir diziyi izlemek gibiydi ve bir o kadar daha olsa, uykusuz, sıkılmadan izlerdim. Kurgunun kralı olunca haliyle bölüm kurguları da inanılmaz olmuş. Hem sohbet akışı çok doğal ve inanılmaz samimi hem de sanki senaryosu olan bir film gibi mimiklerle, öğretilerle, mizahla o akışın içinde kayboluyor insan. Sadece bir UA-cam kanalı sohbetinde bu kadar uç iki duyguyu hissettirmek büyük başarı. Bu mecranın da ödülü olsa bu seri Oscar alırdı :)
Emeğinize sağlık. Umarım devamı olur bu serinin. Sonsuz teşekkürler...
"Gen" bu ülkede izleyip beğendiğim tek korku filmiydi ve Gökbakar'ın en iyi tek işiydi. Elinize sağlık be İlker Hozam.
Rosemary`nin Bebeği`ni her yıl bir kere izlerim. Salondan gelen sigara dumanı sahnesi bence tüm zamanların en iyi sahnelerindendir. Durumu anlatmak için böyle bir yöntem seçilmesi çok çok zekicedir hayranlık uyandırır .
Flutv’yi kazdıkça elmas çıkıyor resmen. Kaç aydır izliyorum, Presheva’yla olan bu seriye yeni denk geldim ve HAAA-Rİİİİ-KAAAA. Frekansı süper yakalamışsınız, ayrıca videolarda hep İlker Hoca’yı en harika bulurken bu sefer Kral isminin hakkını veren konuk olmuş. Çok ama çok zevkli bir sohbet, flutv’yle duygusal bir bağ geliştirdim artık. Her şey için çok teşekkürler!!
Sonunda beklenen bölüm geldi, kralsın Mustafa Presheva...
İzlediğim o kadar film içerisinde beni hiçbirşeyin süt kardeşlerdeki gulyabani kadar korkutamaması.
Flu tv'nin en beğendiği programı "Kral ve Ben". Elinize sağlık, harika olmuş. Tarkovsky'i iple bekliyorum.
Korku filmi kurgularken korkmak 👏👏👏🔪
Çok bekliyodum bu serinin yeni bölümünü ,mutlu oldum.
salonda misafir ile biraz tv'ye maruz kaldım. çalışmam lazım deyip kaçabildim. :) youtube ve sizler, iyiki varsınız.
Night Shyamalan'ın The Village (Köy) filmi bence korku sinemasına çok farklı bir örnek. Film korkuyu o kadar çok izleyiciye işliyor ki filmin ikinci bölümü, o korkunun gerçek olmadığını anlatmak için çekilmiş bir devam filmi gibi. 👍
gece izlemeyin 😅
Ahmet Uluçay'la ilgili bir bölüm gelse keşke 🤗
seni duydular! Artık yayında...
@@ozgurkilic08 çok kısa geçilmemiş mi, kısa filmleri ayrı uzun metrajı ayrı macera, son filmi çekemeyişi, hepsi 20 dkya sığmaz değil ki 5 dk
@@ruzigar4 doğru ama rahmetliyle beraber çok fazla anı biriktirme şansları muhtemelen olmamıştır.
Yahu sinemaya dair hiç kültürüm yok ama videoları anlıyormuş gibi aşkla,zevkle izliyorum. :D
Çok biliyorlar, çok güzel biliyorlar. Allah razı olsun
"Ben yugoslavya'da okudum"
Duygulandırdı :.(
Haftaya heyecanla bekliyoruz o zaman
Şu karantina zamanı skype bile olsa devam etseniz şahane olur bence sanat sineması konularına lütfen. Ülke sinemaları üzerine şahane olur
05:21
Kral in bahsettigi film park chanwook un thirst (2009) filmi
Wohoo the king is back... hiç gelmeyecek sanmıştım 💙
Mustafa bey ile yaptığınız programa bu kadar uzun ara vermeyin böyle güzel bir bölümün daha sık gelmeye ihtiyacı var. Bu arada korku sineması türünün ''ağabeyi'' olan Hitchcock'un Psico ve Kuşlar gibi türün başyapıtlarından da bahsedilmesi lazımdı. Bu güzel video için de teşekkürler.
Hitchcock'u işlemedik, çünkü adam ''gerilim'' ustası, ''Psycho'' Ve ''Kuşlar'' dışında korku pek yapmazdı.
@@MPresheva Teşekkürler hocam.
Çok kaliteli yayınlar yapıyorsunuz .Teşekkür ederim.Kanalda haberler ve çocuk programıda eklenirse digitürk iptal edip sadece flu Tv izleyeceğiz :)
Bilimkurguyu da ayrıca konuşsanız çok güzel olur. :)
abi siz ne güzel adamlarsınız yahu
kralı bugüne kadar tanıyamadığıma hayıflanıyorum
Çok güzel bir seri olmuş. Önünüzdeki programlarda sinemada Distopya konuşmanızı görmek isterdim.
İlker Canikligil kiminle program yaparsa yapsın, tüm akışı manipülasyon edebiliyor olması ... ((= Adamla muhabbet edebilmek için herkes program fikriyle geliyo sanırım
birçok filim yönetmenini'nin ve korku yazarının etkilendiği H.P Lovercraft'a saygıyla
Videoyu gorunce cok mutlu oldum. Harikasiniz. Ilker bey arka plan programina devam etmicek misiniz?
harika olmuş, seri bitmeden kurguya özel bir bölüm gelir umarım
Sinemanin krali sn presheva. Ne mutlu tanidik sizi
Hocam ben bu hafta sinemada Andrei Tarkovsky’nin üç filmini izledim: The Mirror, Solaris ve Stalker filmlerini. Ve üç filmi de çok beğendim. Merak ediyorum Tarkovsky üzerine bir Olmaz yapıp, filmler üzerinden neden Tarkovsky’yi sevmediğinizi daha uzun bir şekilde açıklamak ister miydiniz? Nuri’yi sevmek bölümünde değinmiştiniz Tarkovsky’ye, ancak görüşlerinizi daha detaylı bir videoda almak güzel olurdu. Nazım abinin ve Veysi beyin de düşüncelerini öğrenmek de güzel olurdu. Sizleri seviyoruz, harikasınız.
Tarkovski filmlerini hangi sinemada buldun yahu? Ben niye bulamıyorum? :D
Aynen başka sinema gösterime soktu. Ben Eskişehir Espark Cinemaximum’da izledim üç filmi de.
Tarkovsky'yi anlatmaz çünkü sevmiyor muhtemelen hoş zaten Tarkovsky ile ilgili her yerden bilgiye ulasabilirsin. Cok konusulan bu yönetmenler bir süre sonra insanda bıkkınlık yaratıyor. *Kendisinin( tarkovsky) kadinlarla ilgili düşünceleri bir aydına yakismayacak cinsten.
Edebiyatta korku türüne çok meraklı biri olarak şunu söyleyebilirim, korku sineması Edgar Allan Poe'nun ve Guy de Maupassant'ın hala ekmeğini yiyor, ikisi de temelde sadece korku gerilim yazarı olmamasına rağmen modern korku edebiyatının temelini atan öncü yazarlar.
Sizleri saygıyla selamlıyorum. Iyi ki varsınız. İletişim/Sinema Tv vs. mezunu değilim ama bu kadar paketlenmiş bilgi okulda var mıdır, sanmıyorum.. Devamını iple çekiyorum..
Blg Ksf İkimiz okullarda hocalık yaptık, bu yoğunlukla dersler verilmiyor. İçerlik daha seyrek oluyor.
İlker hoca ve tespitlerine sevgiler ✌🏻
helal olsun bu seriye 🤘🤘🤘 hiç bi reklamı skip etmedim RESPECT !!! 🤘🤘🤘
İlker hocam, geçen hafta Kralı özlediğimi belirtmiştim bu hafta kral ve ben gelince çok mutlu oldum. Çok teşekkür ederim. Coen kardeşler için bir video çekmeni çok isterdim. Bundan önce yaptığınız birkaç videoda Coen kardeşlerle ilgili şeyler söylemiştiniz. Hatta geçen hafta Emrah beyle hey brother where art thou hakkında konuşmuştunuz. Saygılar İlker hocam.
2:07 kendini sulayan bahçevan:DDDDDDDDD
Sizinle karsilassam heyecandan olurdum herhalde...supersiniz 😊
nurdan sen Program dışında o kadar yoğun tempoyla konuşmuyoruz. Ölmene gerek kalmazdı :)
Çöldeki bir vaha gibisiniz.
Kurgu konuşulan yerlerde özel kurgu yapmak da güzel bir kurgu yöntemi olmuş.👏😄
İlker hoca adamdır adamın kaval kemiğidir videoyu izlemeden beğeniyoruz. Allah varsa razı olsun sizden hocam sizin içeriklerinizi ailecek seviyoruz. Bir gün yapar mısınız bilmem ama jodorowsky hakkındaki fikirlerinizi merak ediyorum. Saygılar.
Video çok iyi ve faydalı. Montajlar harika. Editöre selam olsun............
Gelecek bölümü sabirsizlikla bekliyorum, nbc sinemasi!!!
Hocam bilginizden nur yağıyor üstümüze sağ olun valla :D
bölümü zor bitirdim. yapmayın böyle şeyler ya :)
ayrıca en güzel kısım: 'artık yabancılar da vergi getirince, tamam respect dediler' çok güzel yorum ya :) hiç böyle düşünmemiştim :)
Bu nedir ya ???çok iyi !!!!!insan bir sohbet programı iki kere izler mi ??izledik inan 😄😄
Baya güzel muhabbet olmuş
18:04 civarı İlker hocam geğiriyor. İnsanüstü sanıyordum o da insanmış meğer.
David Lynch konuşsanız keşke bir gün şöyle uzun uzun...
Yapmaz...
Fakat bu ne kadar iyi bir bölümdü. Saygılar Mustafa Hocam.
Tarkovsky sonrası az Lars von Trier konuşun da kendimize gelelim.
5:20'de bahsedilen film Japon filmi değil Kore yapımı yönetmenliğini Park Chan-Wook'un yaptığı Bakjwi(Kan Arzusu) filmidir. Kendisi meşhur Oldboy filminin de yönetmenidir. Şahane bir yönetmen; filmleri de bir o kadar şahanedir.
yokartik Olabilir. Seyredeli çok oldu, filmin adı bile unuttum.
@@MPresheva doğrudur hocam saygım sevgim sonsuz, sadece bir yanlış enformasyonu doğrulamak istedim. Hem bu sayede bir kaç kaliteli film seyretmek isteyenlere de ulaşmış oluruz.
@@yokartik Ey valla, sağol kardeşim.
Çoğu yerli korku filminden daha korku dolu bi' kayıt.
Müthişsiniz! Konu Yovovich'e geldiğinde The Fourth Kind filmine de değinirsiniz diye bekledim :) Sadece bir kez izledim, on yıl önce ve hâlâ sinirim bozuk. Bi daha da izleyemem sanırım.
Kralın ilk bölümdeki gibi küfür edip sonra ''çok affedersiniz sayın seyirciler'' demesini görmek isterdim bu videoda da :)
28 gün sonra filminin bazı sahnelerinin amatör kamera ile çekilmesinin sebebi, özellikle dış mekanlarda kiralar yüksek olduğu için kısıtlı zamanda daha fazla çekim yapabilmek. 2-3 sinema kamerası yerine 20 xl2 daha uygun olmuş. (ben de merak üzerine daha öncesinde araştırmıştım. zaten o filmden sonra furya haline gelmiş bu yöntem)
normalde daha ne kadar geçmiş bakalım, biraz atlayayım diye ekrana tıklarken bu videolarda bakayım daha çok kalmış mı diye diye tıklıyorum; ohh daha yarı bile olmamış:))
gecenin bir vakti en son açılacak videolardan birini açtığımı videonun ortalarına doğru öğrendim.
Abi süpersiniz bitmesin format
Neden devam etmiyor? Çok hoş!
Kaliteli bir sohbet! UA-cam çölünde vaha gibi.
Sıradan bi sinema izleyicisi olarak yani hakkaten baya bi sıradan :) guy ritchie hakkında şimdiye kadar hiç konuştuğunuzu görmedim neredeyse bütün videolarınızı izlemiş olmama rağmen. Bu adamın filmleri (lock stock and two smoking barrels, snatch, rocknrolla) benim her zaman çok hoşuma gidiyor. Konuşulmaya değecek bir yönetmen değil midir bi numarası yok mudur yani. Niyeyse bana farklı geliyor bu adamın tarzı. Üzerine konuşulacak bi arkadaş değil anladığım kadarıyla. Eğer konuşulacak bi yönetmense bi sonraki video için önerim Guy Ritchie :)
Guy Ritchie baya iyi yönetmendir bence
çok iyi program; bariz yetmedi. (arka fon tasarımına uygun bir koltukta otursanız)
Bay pireşeva'yla yine ekrana gelin lütfen.. çok eğlenceli🌚
Bütün video sondaki korkmayı beklemek ile geçti
haftayı merakla bekliyorum..
Cok sevdim ama bi Dario Argento’dan bahsedilse daha cok severdim. Giallo’suz olmuyor. Operim Flu.
bir adam bu kadar içten sıcakkanlı olabilir mi?
Tesekkürler... 😊👏👏
İlker Bey, eğer izlemediyseniz Takashi Miike'nin One Missed Call filmini izlemenizi öneririm. Filmde ses ve ışık kullanımı muhteşem. Sizi hiç rahat bırakmıyor; sürekli bir gerilim halinde tutup, arada korku dozunu arttırıyor ve belirli bir gerilim düzeyini norm haline getiriyor. Ancak ben filmi sinemada izlemiştim, daha sonra evde DVD'den izleyen arkadaşlarda aynı etkiyi yaratmadığını öğrenmiştim. O nedenle DVD veya Blu-ray'den de olsa büyük perdede, iyi bir ses sistemiyle izlemek daha doğru olabilir.
Bu arada en sonda kısaca geçti, ama David Lynch'in Lost Highway'ini sinemada ilk izlediğimde, Patricia Arquette'in Bill Pullman'ın arkasından koridora doğru yürüyüp, arkasından seslendiği sahnede gerilimden karnıma kramp girmişti.
Son olarak bir öneri daha: Kim Jee-woon'un A Tale of Two Sisters'ı...
Şahane bölüm hocam. Artık
bilim-kurmaca üzerine de bir bölüm gelirse daha şahane olur. Birde Safsata Savar ve Arka Plan devam etmeyecek mi ? Özledik..
Bu pazar seçim özel canlı yayını var :)
Tarkovski ve Nuri Bilge Ceylan mı?... Aman aman heyecanla bekliyoruz hocam
Mustafa Preseva'ya kimse kufur etmiyor diyordunuz ama ben 7:14'te istemeden ettim
Rosemary's Baby, The Exorcist ve The Shining'in bir tık üzerinde bence.Kabus/tecavüz sahnesi unutulmaz.
Spielberg, The Shining'i ilk izlediğinde hiç beğenmediğini, ama her yıl tuhaf bir biçimde filmi tekrar tekrar izlemeye devam ettiğini ve büyüklüğünü sonradan anladığını itiraf ediyor ki malum son filmi Ready Player One'daki The Shining sekansı Spielberg'ün fikri.
Steven Spielberg'ün Jaws dışında hiç salt korku filmi yok-ki bazıları Jaws'ın bir canavar filmi olmakla beraber gerilim olduğu konusunda ısrarcı, bir de yaratıcısı olduğu paranormal perili ev/hayalet hikayesi Poltergeist var ama o da resmi olarak bir Tobe Hooper filmi-ama bazı filmlerinde oldukça ürkütücü an'lar var. En basitinden Jurassic Park, T-Rex'i ilk gördüğümüz sahne fazlasıyla korkutucu.Yine Bilimkurgu, gizem ve dram türündeki Close Encounters of the Third Kind filminde küçük Barry'nin uzaylılar tarafından kaçırıldığı sahne,bir ev istilası. Tekinsiz ve ürkütücü.War of the Worlds filmi keza izleyiciyi koltuğuna çivileyen anlarla dolu. Ama yine de Spielberg'ü bir korku filmi yönetmeni olarak sayamıyoruz.
Ayrıca 28 Days Later filminin Blu-ray versiyonunu alayım dedim, almaz olaydım, DVD'deki görüntüsü çok daha iyiymiş...
Çok güzel bir bölümdü! 🙆🙆
Bahsedilen filmlerin imbd de listesini de hazirlasaniz super olurdu
Mustafa preshevayı bela lugosiye benzettim nedense😅😁
John Wick 4 deki merdiven sahnesi de öyle kötüydü. Kara Murat'ın düşmanları gibi arkadan erken gelince bekliyorlar ki John Wick dönüp bunları da halletsin.
Roman Polanski demişken "Ninth Gate" gizem korku dalında çok iyi bir filmdir. Konusu neymiş, fragmanmış, yorummuş falan hiç uğraşmayın hemen izleyin derim.
Fena değil, ama genel olarak, tür'ün gelişmesi için önemsiz. Polanski kendi karısına çekmış gibi. Orda da, sex ve ölüm işletmış.
Seks ve ölüm işletmiş mevzuları beni aşar hocam. :) Size cevap yetiştireyim diye yazmıyorum yanlış anlaşılmasın. Benim beğendiğim şey, hani böyle Yüzüklerin Efendisindeki yüzük gibi esrarlı bir kitap var ortada. Evil Dead' deki Necronomicon misali. Kitabın bulmacaları, akıl yürütme, kitabın izini sürerken gitgide gelişen olaylar, ayinler falan çok güzel örülmüş. Bir yandan film bitsin de şu gizem neyse öğrenelim diyorsun. Bir yandan da bitmesin birazcık daha birazcık daha diyosun. :) Filmdeki oyunculuk ve müziklerin de çok büyük bir katkısı var. Ben bu sebeplerden sevdim filmi. Bu kalitede önereceğiniz başka filmler varsa lütfen yazın hocam. Buraya kadar okuduysanız teşekkürler ayrıca. :)
Önemsiz not: Harrison Ford 'lu Frantic filmi var bir de. Ninth Gate' deki aynı otel kullanılmış ve yine sizin karısı dediğiniz Emmanuelle Seigner var. Tuhaf gizemli durumlar yine. Tabi bu film daha önce çekilmiş. Acaba Frantic ile prova mı yapmış. :)
Kanaldaki yalın alpayla beraber en sevdiğim seri.
Cok güzel bölümdü korktum.
Abi bi bölümde de Paul Thomas Anderson'u inceleyin.
Yeni Spielberg, yeni Cubrick, yeni Scorsese kim bunlara da bi aciklik getirin lütfen.
Dincer Beken cubrick kim acaba?
@@alifarukakturk9210 ahh, hemde Scorsese'yi dogru yazmisim bide, ahhhhh
Olleeey geldi yeni bölüm😍
00:13 ödüm koptu
soyadını görünce 'presova'dan geldiğini anladım ama aksanı duyunca Balkan göçmeni olduğuna emin oldum. hemşehrime selamlar:")
''Presheva'' bir kasabanın adı, Sırbistan bölgesinde. Nüfusu çoğu Arnavut kökenli. Son 30 yıldır Kosova'ya ayıt olmaya çalışıyor. Aleyküm selam. Përshëndetje .
Süper bölüm olmuş ellerinize sağlık. Bahsi geçen Polanski belgeseli hangisidir acep?
çok eğlendim valla teşekkürler.
Yani kusura bakmayın, genelde filmlerin geri planıyla çok ilgilenen birisi olmadığımdan ekranda gördüklerimizden gayrısını pek tanımam. Sizi de Cenk ve Erdem beylerle yaptığınız programda tanıdım. İyi ki yapmışsınız o yayını. Sizi takip etmek enteresan bir açığımı doldurur oldu. Elinize sağlık.
Cok guzel 👍🏼👍🏼👍🏼
gelecek bölümde kral'la esg'yi kapatın bi odaya onları çekin hehehehe
Tatilden döner dönmez Mustafa beyin oldugu programlari izlemeye basladim. Muzip bakislari, ulan diyisi, kendi ile dalga gecisi, her seyiyle harika birisi😎
"Rosemary" de en sevdigim sahne adam karisini sandigi gibi seyler olmadigina ikna etmeye calistigi sahnedir.Oyuncular, yanlis animsamiyorsam, yatagin üstünde oturup konusurlar.Adam karisini teskin etmeye calisir. Arkada kapi araliktir.Konusma esnasinda iki yasli kadin gizlice kapinin önünden gecerler ve seyirci evde birseylerin döndügünü anlar.Müziksiz, efektsiz inanilmaz ürkünc ve rahatsiz edici bir sahnedir
Hocam muhabbet mükemmel. Ama böyle arka planı silme biz herşeyi görmeye razıyız :) önemli olan sohbet
"Eine Symphonie des Grauens" diyisine kurban :)
Yazmadan edemeyeceğim, böyle kaliteli bir sohbet olan mecrada kurguyu asistana falan mı yaptırıyorsunuz?
Ya gece gece ben bu içeriği niye açtım. Üstüne bir de mustafa presevayi görünce korkudan mahvoldum 🙄
Ooooo 200 bin olmuşunuz.....
Bitince uzdu -_- Birgun de David Lynch, Michael Haneke konusulur mu ki?
Müthiş bir program müthiş
Zeki Demirkubuz bölümü bekliyoruz 🎬
Aşağıdaki bilgiler sayesinde 25 dklık video 40 dk uzuyor:)
Sonunda Shining sevmeyen bir abimiz be oley. Gerçi ben de Stephen King gibi hikayeyi karakteri kafasına göre değiştirdiği için ve Jack Nicholsunun şişirmesi yüzünden nefret ediyorum .
Hikayeyi değiştirmek ille de kötü sonuçlar çıkaracak değil. Ayrıca zorunlu bir şey. Zira mediumlar farklı. Birisi kitap birisi perde. Ha Shining'i ben de pek sevmiyorum orası ayrı.
@@charizard25. Tıpatıp aynısının aktarılmayacağını biliyorum ama Karakterin tamamen değişimi var.
@@kafkaesk_ Bu yüzden Kingle kavgalılar zaten. Daha sonra tamamen sadık bir uyarlama yaptılar mini seri. O da pek sevilmedi film olarak ama güzeldi .
Tamamen katıldığım bir yorum. King kitaplarında korku öğesini karakterlerin derinliğiyle içsel çatışmalarıyla yaratıyor. Jump scareler değil karakterin başına gelebilecekler korkutuyor izleyiciyi, kurtulacak mı, psikolojisi sağlam kalacak mı gibi? Shining'de de böyle, 3 karakterinde ayrı ayrı dertleri, çatışmaları var, danny alık alık ortada gezinen çocuktan çok daha fazlası, wenndy ve jack'in geçmişleri, sorunları bu öğeler kitabın atmosferini yaratıyor. Kubrick ise tüm bunları yoksayıp ne olduğunu anlamadığın için korktuğun, çekim tekniği ile gerginlik yaratan bir parodiye çeviriyor