çok güzel kesinlikle ne televizyon ne telefon ne bilgisayar insanın yerini tutmuyor ailen akrabaların arkadaşların olmasa salmasan sohbet etmesen bir günaydın iyi akşamlar demesen güler yüz tatlı dil insanı mutlu eden bu cansız bir eşya seni anlayamaz konuşsan cevap veremez seninle dertleşemez sevdiğin ve sevildiğin zaman kendimizi değerli ve mutlu hissederiz
Değersizlik hissi ile kuşatılmış bir bilinç altının etkilerinden kurtulmak öyle çok da kolay değil. Öncelikle durumunun farkına varmak gerekiyor sonra elinden geldiğince bilgiyle donanarak yeni bir bakış açısı inşa etmek “korkusuzca”. Bunun gibi ilham verici konuşmalardan nasiplenmekte fayda var. Çok severim. En önemlisi hayatı tüketmeden önce onu bi okumam, araştırmam, anlamam lazım diye düşünüyorum. Aksi halde ne için varım. Hangi düşüncenin kenar süsüyüm? Ben bunu anlamak için mücadele veren insanlardan biriyim. Zihnimin içerisinde çevre tarafından daha ilk çocukluk yıllarından bu yana şartlandırılmış, programlanmış olduğum çeşitli davranışların, düşüncelerin beni hala çoğu zaman onayım dışında reflex olarak yönlendirdiğine şahit oluyorum. Gözlemlediğim pek çok insanın da kişiliklerinin bu şekilde oluştuğunu biliyorum. Buna pek çok örnek verilebilir; sigara kullanmanızdan, aşırı korumacı olmanıza, hayır diyememenizden birilerini kıskanmanıza, küfürlü konuşmanızdan, heyecanlanıp iki kelam edemeyişinize, giydiğiniz tişörtten dinlediğiniz şarkılara, izlediğiniz dizilere, seçtiğiniz mesleklere kadar her şey bize empoze ediliyor aslında. Kendime karşı hep dürüst oldum ben. Kendimi ilk eleştiren kişi oldum daima. Empati yeteneğim çok gelişmişti ve herkesi anlamak hatta sevebilmek için küçücük bir sebep arıyordum. İnsanların içlerindeki ışığı görebilmek için en samimi halleri olan üzgün ve çaresiz olduklarında saatlerce sıkıntılarını dertlerini dinliyordum. Herkesi anlamak istiyordum fakat bunları dinleyip insanların içinden çıkılmaz hallerin kurbanı olduklarını kendilerini habersizce aksi yönde sürüklediklerini gördükçe hali hazırda olan fikirleri eleştirmeye başladım çünkü bunlar artık hiç bir işe yaramıyordu ve işleri daha da kötü hale getiriyordu. Ve bunlardan hiç biri maalesef ki kalıp olarak bedenime, zihnime oturmuyordu. Herkesle anlaşabilen herkese empati yapabilen biri olarak aslında zamanla kendimden uzaklaştığımı farketim yıllar sonra. Toplumların inanç, yaş, eğitim, statü olarak bizlerden nasıl biri olmamızı beklediklerini, doğal halimizle bu kalıpların nasıl da çeliştiğine şahit oldukça bazı emarelerden okuyabiliyorum insanları artık. Aslında her düşünce kalıbının ve istenenin ‘ideal insan’ olduğunu biliyorum. Aynı kapıya çıkıyor hepsi aşağı yukarı. Önemli olan sizin nasıl bir yol izlediğiniz. Bu yüzden yıllar boyu kendime uygun yolları bulmaya adadım kendimi. Ve bu yolda yürüdükçe doğru veya yanlış tüm değerlerlerim konusundaki öz irademe olan inancım giderek artıyor. Sanki bunun verdiği içsel rahatlığı yüreğimde hissedebiliyorum artık. Tabi bu hissiyatın arkasında 10-20 yıllık bir bataklık var. Öncelikle yaşadığım mahalle, ailem, komşular, çevrede olup bitenler; konuşulanlar, dedikodular, klişe fikirler, dayatılan hayatlar, normlar; yalanlar, iradesizlikler, kötülükler, sevgisizlik, saygısızlık, çelişki, kısıtlamalar tüm bunlar beni rahatsız ediyordu çocuk yaşlardan beri. Bunu fikirsel olarak dışa vurduğumda objektif olarak eleştirmek istediğimde annem bile bana saçma sapan fikirlerim olduğunu söyleyip kızmıştı. Belki de bu yüzden daha da sivrilmeye başladım bu yönde dünyada neler olup bitiyor diye sormaya, araştırmaya, en çok da üzerine düşünmeye başladım. Sorduğum her soruya cevap olarak klişe ve sadece lafta kalan değerler doğrultusunda yanıtlar alıyordum. Bu cevaplar asla bir yere götürmedi beni hatta çok büyük stresler yaşattı ki neredeyse psikolojim bozulmak üzereydi. Toplumda kabul gören fakat asla uygulanmayan hayali değerler var. Bazı inanç kalıplarının insanlar üzerinde nasıl gizli bir kısıt, engel, zehir, stres yarattığını hatta kendi içimde de bu kargaşayı ve çelişkileri yaşadığımı yıllardır gözlemliyorum. Tek çare benim için kendimi bilgiyle donatmak ve bu doğrultuda yaşamanın yolunu bulmak kendi küçük dünyamı yaratmaktı. fakat etraftaki baskıcı yapıdan dolayı kendi bakış açımı birileriyle ve hayat üzerinde fikirlerimle pratik yapmak istediğimde, sadece öyle olmak kendim gibi olmak istediğimde bile insanların tepkisine maruz kaldım. Bu süreçlerin her biri 5er yılımı almıştır. En yakın dostlarım, ailem, akrabalarım benim dünyaya olan bakış açıma saygı duymadılar. Hiç bir şekilde düşüncelerim, eleştirilerim ilgilerini çekmedi. Fikirlerinden beslendiğim yazarlar, bilim adamları, filozoflar bu cahil ve kokmuş akılların önünde yerlerde sürünmüştü adeta. Bunu anlamak çok kolaydı çünkü fazlasıyla ilgisiz, kaba, hatta saldırgan, saygısızca en kötüsü ise bence son derece korkakçaydı tavırları. Bu konuyu onlarla ilerletmemin ve boş yere bu insanlara hedef olmamın ne kadar anlamsız olduğun düşünmeye sonunda onlardan uzaklaşmaya başladım. Çünkü o kadar kapalı görüşleri vardı ki yeni bir fikri asla kabul etmiyor iki dakika olsun düşünmektense kendi öz akıllarını bile lanetlemek istiyor gibiydiler. Şeytan ya yoldan çıkarırsa diyip düşünmemeyi seçmişlerdi ya da belki de aslında hayatlarından memundular emin değilim ama iyi bir şey olmadığı aşikardı. Tüm bunlar çok acı. Bu kişiler her allahın günü içlerinde dinlemedikleri bu yüzden de duyamadıkları bir sıkıntıyla günü kurtarmaya, küçük küçük heveslerle kendilerini oyalamaya, sürekli mutsuzluklarını konuşmaya, başkalarına özenmeye ve inandıkları o değerlerden bile uzak yaşayarak kendi vicdanlarına zulm etmeye alışmayı bunu kabullenmeyi seçmişlerdi. İşlerine yaramayan düşüncelere, inançlara, dünya malına nedense yine de sıkı sıkıya tutunmuşlardı bir kene gibi... Tanrı kimseyi bu hale getirmesin. Benim gördüğüm kadarıyla asıl sebebi korkuydu... Ben bilimsel konular üzerine düşünmeyi, araştırmayı hep severdim. Bilime sırtını yaslayıp hayal gücümü dilediği yere götürmekten keyif alırdım. İdeal insan olmak ideal yer bence buydu. Bu yüzden kendi düşünce sistemimi inşa etmeye karar vermiştim. Ve bir yere varmak için hani o ideal kişi olmak denilen yere ulaşmanın pek çok yolu olduğunu keşfettim. Zihin özneldir ve herkes kendi inanç sistemini var edebilir. Gel gör ki insanlar belirli tek bir yönde trafik oluşturuyorlar. Belirli mesleklere yönelmemiz gibi. Belirli günlerde tatil yapıp aynı anda trafikte saatlerce kalmamız gibi. Bir yere varamıyoruz bu yüzden. Açıkçası ben yürümeyi tercih ediyorum mesela o trafiğe girmek yerine.:) Muhtemelen tek bir istikamete yapışıp kalmış bu kişiler kendilerini aptal durumuna düşürülmüş, yanılmış ya da kandırılmış gibi görmektense, içindeki o asla anlayamadığı sıkıntının vesvesesini duymazdan gelip aynı sırada bekleyenlerle geyik yapar, dalaşıp, dövüşür hayat kuyruğunda oyalanıp dururlar. Bunları gördükçe bi durup düşünüyorum da kendi açımdan, ya evet sanki artık kendi yolumu bulmuş hissediyorum. Buraya yorum yazma nedenimse yazımı okuyan biri olur ya kendine yakın hissettiyse yaşadıklarımı, ona ve kendime diyeceğim şunlardır: asla vaz geçme!. Manüplasyonlara kapılma!. Kendine güven!. Cesaret et! hata yapmaktan korkma!. Geç kalmaktan korkma!!. Farklı bir yolu kendi yolunu yürümekten ve keşfetmekten çekinme; ayağına takılan taşlara, dizlerini çizen dikenlere, önünü kapatan yabani otlara rağmen yenilme. Sezgilerine güven. Oraya yaklaştıkça uzaktan o öz sevgi kokan geniş arazinin, rengarenk bir manzaranın orada seni beklediğini anlayacaksın. Derin derin çek içine özgürlüğün hazzını. Var olduğundan eminmişçesine yola devam et...
"Güçlü insan eksisi,yanlışı,doğrusu,artısı neyse onları açıkça ortaya koyan insandır.Başka birini oynayarak değer üretmeye çalışan değil,kendi değerleriyle yürüyendir."
bu yaşıma kadar çok az sevgi ve değer gördüm , bunun en büyük sebebi yalnızlığı tercih etmem , bana göre hayatta herşey aile ve aile sevgisi görmeyen insan ölene kadar bunun eksikliğini bir şekilde yaşar
Seni gerçekten sevdiğini ve seni sen olduğun için sevenler olduğunu düşündüğün insanların sen biraz değişince hemen nefret etmeye başlaması kadar kötü bir durum yok :'(
Ben bu adamı samimi buluyorum , toplumun kanayan yaralarını yüzüne vuruyor. Çözüm sevmek diyor, sevmeyi bilmeyenlere... Bir adım da insanlar atsa keşke şu sevmek hissiyatına...
allahım sen ne güzel bi insanın öyle sadece sarılmak için çagırdım çünkü buna ihtiyacımız var ne kadarda dogru herbirimiz özeliz ve kimsenin kimseden herhangi bir artısı fazlası yok sanırım bu cümlede ankatım bozuklugu yaptım ama neyse ben böylede iyiyim sayende,sayenizde iyiki varsın güzel insan ilk izleyişim değil 10,15,20 kez rahat izledim 20 yaşındssyım ne zamn kendimi kötü hissetsem degersiz hissetsem daha dogrusu hissettilsem hep seni izliyorum çünkü sen mükemmel bi varlık çok özel bi detaysın...
Çok güzel bir konusmaydi insan kendine değer verdiği sürece mutludur hiç kimse bir başkası olurken mutlu olmuyor sen kendin olduğunu anladiginda eleştirileri görmezden gelmeye başlıyorsun bilinclendirdigin için teşekkürler 🥰🥰
Bence sevgiden önce gelen başka bir şey var '(öz)güven'. Çünkü ilk insandan bu yana aslında insan sevgi peşinde değil güvende olma hissinin peşinde koşmuştur.
Elalem ne der cümlesinin yerine ben ne istiyorum cümlesini değiştirdiğimden itibaren ben beni yaşıyorum sözcüklerin yerini benliğini kendinizi ne mutlu ediyorsize onun değiştirin sizden iyisi olmiycak bu rol insana bikere hayatta veriliyor başrolünüzu el aleme kimseye kaptirmayin❤
Anlattığınız herşey çok doğru böyle büyütüldük bunları değiştirmekte bizlerin elinde daha çok okumalıyız sorgulamalıyız ama kendimizin ve tüm insanların canlıların yaşadığımız evrenin değerli kıymetli ve özel olduğunu unutmadan
Helal olsun tedxde en beğendiğim konuşma bu oldu. Aret Vartanyan gerçekten iyi bir konuşma yaptı. Halal Certificated.This is the best speech in turkish tedx. Aret really made well speaking.
Bir yerde yanılıyor Aret!! Kendini ifade eden ve yeteneğini yansıtan yüzlerce insan geldi ve geçti bu dünyadan bir çoğu da bunalımdayken öldü, dünyaca ünlü ressamlar, müzisyenler, şairler, aile ve okul eğitiminin ruhsal iyilik haline etkisi %10 dur, iç dünyamızdaki kavganın bitmesi ancak yine içeriden iyileşmeyle mümkündür, manevi kalbimizin mührünün açılması ile başlar, kesintisiz mutlulukla devam eder, karmaşık ve zor değil, gayet basittir, çok şükür biz ulaştık, arayışta olanlara destek olabiliriz.
Her zaman tek başınasın, tek başına güçlü olmayı, kendine yatırım yapmayı, kendini çok sevmeyi bileceksin, kimseye fazla yaklaşmayacaksin, değer vermeyeceksin. Sadece işine odaklanacaksin. Sırrını kimseye vermeyeceksin. Sana hata yapanı anında sileceksin, asla empati beklemeyeceksin. Kimseden özel birsey beklemeyeceksin. Hain olacaksın biraz, fazla dürüst olmayacaksın, kimseyi öyle dürüst namuslu görmeyeceksin. Herseyini anlatmayacaksın. Herkes kendisine uygun iyi olani yapıyor, düşünüyor, o yüzden sende kendine iyi olan şeyleri istemekten çekinmeyeceksin. Dengin olan insanları seveceksin, zaman geçireceksin. Seni seven olduğun gibi sevecek, sende karşındaki insanı öyle seveceksin ama dediklerinin yüzde birine inanacaksin, kendini kullandırtmayacaksin. Kalitesiz, basit hareketleri gördüğün an uzak kalacaksın, kimseyi idare etmeyecek, herkesi olduğu gibi görüp, degerlendireceksin. Hayır demeyi bileceksin. Kimseye kendini sevdirmeye veya taktir görmeye çalışmayacaksın. Seni sadece sen istediğin yere getirebilirsin, değerini sen yaratırsın, o sebeple çok ama çok çalışman, akıllı olman, asla pes etmeden yürümen gerekir. Zayıf insanlara da asla acımayacak, empati kurmayacak, kendini kullandırtmayacaksin. Kimse seni gerçekten dinlemiyor, anlamıyor, kimseye yaptığın yardım özel bir değer görmüyor. Kimse kendinde hata gerçekten görmüyor. Günün sonunda, ne arkadaş ne sevgili ne kardeş ne başkası var, sensin hayatının mimari. Asla kendiniz için bir şey istemekte ve kendinize verdiğiniz değerde, kendinize acımasız olmayın, kendinizi çok sevin. Kendinizle meşgul olun, insanların istekleri ve hirslariyla meşgul olmayın. Insanlar kendisine verdiği değerde çok bonkör ama sana verdiği değerde hep kendilerine uygun olanı yapar, o sebeple kimsenin seni değersiz hissettirmesine yada bir başkasinin gözünde kendi değerinizi oluşturmaya çalışmayın, buna bağımlı olmayın. Kimse senin için ölmeyecek, kimse senin için gerçekten elinden gelen herseyi senin için yapmayacak, herkes işine geldiği, kendisine yararı öncelikle gözeterek yanında, o sebeple kimseye inanma, mükemmel olma. Zaten seni kullanamayacaklarini anladıklarında, seni olduğun gibi sevmeyen insanlar senden uzaklaşacak yada gerçek yüzlerini belli edecektir, ki öyle bir dostta yok. Sensin kendinin dostu. Hayat çok acımasız ve zor, o sebeple kendi konforunu sen yaratacaksin. Bunlar hep çok acımasız tecrübeler.
Kaybetme hissim yıllardır yok çünkü sahip olduğum hiçbir şey yok. Şu gömlek bir kaç defa yıkanacak gidecek her şey emanet. Canın bile emanet. Günün sonunda seni gerçekten sevenler seni sen olduğun için sevecek
Sedef Derici toplum hiyerarşisi de buna müsait değil ki ama nasıl olacak.iş ortamında saygılı olmalısın müşterilerine saygılı ve ilgili olmalı asla sinirlenmemelisin. İş yerinde üstlerine başka altlarına başka davranmak zorundasın.staj yapıyorsan sesini fazla çıkartamaz ayak işleri yapmak zorunda kalırsın.yaşı büyük olana başka küçük olana başka davranırsın.geriye tek seçenek kalıyor o da sınıf arkadaşların.bir de karşı cinslerin vereceği tepkileri ve beğenilmemek korkunu yenmelisin sosyal ilişkiler zor zanaattir ve çözülebileceğini de sanmıyorum açıkçası.birde evlilik bekarlık meselesi var ki demeyin keyfimize.
Evet gün icinde yüzümüze takdigimiz veya takmak zorunda kaldigimiz farkli farkli maskelerimiz vardir. Is hayatinda profesyenel olmakda bunu gerektirir. Ama önemli olan özel hayatimizda etrafimizda biriktirdigimiz insanlarin yaninda gercekten hicbir maske takmadan var olabilmekten bahsediyorum daha cok. Is arkadaslarimizi, ögretmenlerimizi, müsterilerimizi secme hakkimiz yok ama dostlarimizi secebiliriz. Ailemize gercek bizi tekrardan tanistirabiliriz, evet dedigim gibi kolay olmayacaktir, ama hangi degisim kolay olmustur yada kolay kabul edilmistir ki ??
Sedef Derici çok doğru yazmışsınız.gerçekten hiç kolay değil.o zaman da tercih etmek istediğin kişilerin de seni tercih etmesi gerekiyor.aksi halde özellikle kadın arkadaşlıklarda ortalık kim daha çok erkekle yazışıyor yanyana yürürken kime bakılıyor mevzusuna dönüyor..dostları iyi seçerek ancak olabiliyor evet kolay değil tabii.
Size bir eklemede ben yapayım.Anneden gelen sevgi Koşulsuz sevgi olup , Babadan gelen sevgi ise koşulludur. Fakat tüm bunların fazlası da azı da çocuğun geleceğini belirler. Y kuşağının anneleri kişiyi aşırı ilgi ve sevgiye boğarken aynı zamanda özgüvenimizi zedelediklerinin farkına varmazlar. herkesin bizi onun gibi sevmesini bekleriz bilinç altında. Bu dönem babalarının çoğu ise ilgisiz bir yaklaşım sergiler,yol göstericilikten uzaktır. Kısacası annenin de babanın da, çocuklarına özgürlükçü ve eşit bir yaklaşım sergilemeleri gerekmektedir.
Inandigin her sey olacak ! ama kolay olmayacak ! Onemli olan her seye ragmen yurumek ! Kolay hayatin biyografisi yok En buyuk deger yurekte biraktigindir..
Kimse kimseyi sevmiyor, kimse kimseye güvenmiyor, kimse dürüst değil, kim olduğuna önem vermiyor, yargılamaktan vazgeçmiyor, anlamayı denemiyor bile çünkü bize düşünmek eylemi öğretilmiyor.
Kendimi bildim bileli herkesle iyi geçinmeye çalıştım. İnsanların hep iyi taraflarını gördüm. Kötü taraflarına bakmak bile istemedim. İlk tanıştığım insana yıllardır tanıyormuşum gibi bir sıcaklıkla yaklaştım. Şimdi geriye bakıp düşünüyorum bu yaptığım o kadar yanlış ki. Öncelikle herkesle iyi olmak gerçekten iyi insan olanlara haksızlık değil mi? Bir insan kötüyse ve siz ona iyiymiş gibi davranıyorsanız bu insanın kendi davranışını değiştirme ihtimali var mı? Tepki vermezsek, karşı koymazsak kötülükler biter mi? Ya da bizi terk eder mi kötülükler? Birilerinin sizi sevmesi için bir şeyler yapmanıza gerek yok. Ben hayatımın şu zamana kadarki kısmını tanıdığım, tanımadığım herkesin beni sevmesi için yaşadım ve şimdi kendime yabancı bir haldeyim. Kim olduğumu, ne istediğimi anlamak konusunda zorluk çekiyorum. Atlatacağım bu süreci inanıyorum. Kimse sizden daha değerli değil. Ve bilge sandığınız anne babalarınız büyükleriniz de bilge değil. Herkes kendine öğretileni en doğru kabul edip onu çevresindekilere yaymaya, gerektiğinde savunmaya çalışıyor. Büyük ihtimalle siz de birçok konuda böylesiniz. Ben de böyleyim. Ama bunun farkında olup bunu aşmaya çalışmak geleceğimiz için umut vadediyor.
Ailemden sevgi gördüm mü görmedim mı pek açıkçası anlayamıyorum hep bir eksiklik hissim var sevgiye aç olduğumu düşünüyorum tanımadığım bir erkek tarafından küçük ilgi gördüğüm an bağlanıyorum ama kimse bunu farkında değil sarılmaya başımın okşanmasına ellermin tutulmasına öpülmesine çok ihtiyaç duyuyorum en çok sarılmaya ihtiyacım var ama bu uzak.
E bu adam baya iyiymis en iyisiymis o kadar tedx konusmalari içinde meselenin ozune inen iki adamdan biri, biri umut diyen livaneli digeri tek problemimiz ozguvendi diyen aret.. hep beylik laflar eden bir kisisel gelisimci sanardim. bugun tanistim.
Ebeveynler bile koşullu seviyor.Sevgini gösterince bir kulp bulunuyor mutlaka ya da kötü davranılıyor.Bıktım bu durumdan. Erkek kardeşim ve iki arkadaşım olmasa karşılıklı saf sevgiyi hissedemezdim.
Bu zamana kadar ugrastigim keyif aldığımı düşündüğüm birçok şeyi insanlar tarafından kabul görmek için yaptığımi farkettim.Şu an kendi fikirlerim ve hislerim yok sanki, hayatımın yaklaşık 15 yılını uyuyarak ve kendimi kandırarak başkalarını da kandırdımaya çalıştığımı anlamadan geçirmiş kendim olamamışım, kendimle ilgili bildiğim birkaç şey var o da tembel, sorumsuz, özgüvensiz bi insan olmam, bir insanı sevmenin ve değer vermenin nasıl bir his olduğunu bilmiyorum. Hayatımın 15 yılı korku, öfke,acı ve üzüntüyle geçmiş şimdi de bunlardan başka bir his yok içimde. Değişmeye çalışıyorum, beni motive edecek tutunacak bişey arıyorum.
O korkunun öfkenin elbet bir kayağı vardır bence. Anlatmak istediğim beslendiği bir şeylerin olabileceği çevrenizi analiz edin. Öfkeli insanlar var mı? Aileniz, arkadaşlarınız , akrabalarınız ... Gözlem yaptıktan sonra o kişilerle eskisi kadar aynı ortamda bulunmayın( anne babanız dahi olsa, eksiğini gediğini karışlamaya çalışın mümkün olduğunca ve iyi davranın o ayrı) . Ama ruhlar bulaşıcıdır. Hem de hastalıklardan daha çok. Bazen hayatımızdaki insanlar yüzünden olmayan karakterle yani onların karekteriyle adeta maskemizmis gibi dolanırız.
Sizi sürekli eleştiren, taktir etmeyen, kendi suçlarını bile sizin üzerinize yıkıp kendini rahatlatmaya çalışan ya da hakaret eden her türlü şiddet gösteren kişilerle aynı ortamda bulundukça bir zaman sonra onlardan bir şeyler bulaşır. Normalde sevmeyi biliyorsunuzdur belki ama içinize dolan yabancı ruhlar yüzünden siz sevmek nasıl bir şey diye algılayamıyorsunuzdur .Önce o içinizdeki yabancı ruhları boşaltın. Ben bunu söyleyen birinin değer vermek nasıl bir şey bilmiyorum diyen birinin çırpınışı olduğu düşüncesindeyim.Bu farkındalık. Umurunuzda olan bir şey. Üzmeyin kendinizi. Hayata hep pozitif bakın. Silkelenmek zorundasınız.
Beyaz tv de Nur viral adındaki kişinin gündüz kuşağı kadın programında gördüğümde yok artık demiştim ve dinlemeyi bıraktım.insanın bir çizgisi olmalı hayatta.ted konuşması yapan kişinin beyaz tv kadın programında dert dinlemesi..memleketimizin trajikomik insan halleri....
Teşekkür ederiz çok eğitici, akıcı ve samimi bir konuşma 👏🏻 İyi ki varsınız 🙏🏻 Aklımdakileri, ruhumdakileri okuyorsunuz sanki; kitaplarınız da harika tebrikler ♥️ Hayatımda engelim olan sorunlarımdan kurtulup 'yaşam atölyesi'ne katılabilmek dileğiyle.
seni severek dinlemeye gelen o genç kardeşlerimize ispanyada robot genelevi olduğunu öğrettin tebrik ederim. gerçekten o gençlerin kişisel gelişimi için bu bilgiye ihtiyacı vardı.
İnsan kendine değer verecek, başkasından beklerse ilgi, sevgi gelmez. Beklentiyle mutsuzlukla geçer,hayat kısa boşver milleti kendi arkadaşın kendin ol ,kendine en büyük yatırımı yap , başkasına yaranmaya çalışma boşver sen sadece bir yol bul ne için yaşadığını unutma 👍
offf bunu cok sevdim diline yuregine saglik guzel insan be. butun aklimda takilan butun sorulara cevap verdin ve bircok insanin kalbine dokundugunu dusunuyorum iyiki izlemisim.
'Herkesi memnun etme arzusu kendin olmana engeldir.'
Tecrübeyle sabit. Kendin olamadığında oyuncakların ve sen kös kös mutsuzsunuz
O p 89999
. 0
Eskiden herkezi memnun etmeye çalışırdım sonra inssnlar benim bu huyumu anladıklarında beni ezmeye çalıştılar şimdi kimse beni ilgilendirmiyor
"Bugün alkışladığınız, yerinde olmak istediğiniz ve imrendiğiniz bir çok insan çantasında antidepresan haplarla dolaşıyor."
kaybetme hissim yıllardır yok... çünkü sahip olduğum hiçbir şey yok...her şeyimiz emanet, canımız bile.
Aga be 😔
"Çünkü, kazanmaktan başka birşey kaybedeceğimiz hiç bir şey yok."
Bu iyiydi dostum
çok güzel kesinlikle ne televizyon ne telefon ne bilgisayar insanın yerini tutmuyor ailen akrabaların arkadaşların olmasa salmasan sohbet etmesen bir günaydın iyi akşamlar demesen güler yüz tatlı dil insanı mutlu eden bu cansız bir eşya seni anlayamaz konuşsan cevap veremez seninle dertleşemez sevdiğin ve sevildiğin zaman kendimizi değerli ve mutlu hissederiz
İyi dedin krall
Değersizlik hissi ile kuşatılmış bir bilinç altının etkilerinden kurtulmak öyle çok da kolay değil. Öncelikle durumunun farkına varmak gerekiyor sonra elinden geldiğince bilgiyle donanarak yeni bir bakış açısı inşa etmek “korkusuzca”. Bunun gibi ilham verici konuşmalardan nasiplenmekte fayda var. Çok severim. En önemlisi hayatı tüketmeden önce onu bi okumam, araştırmam, anlamam lazım diye düşünüyorum. Aksi halde ne için varım. Hangi düşüncenin kenar süsüyüm? Ben bunu anlamak için mücadele veren insanlardan biriyim. Zihnimin içerisinde çevre tarafından daha ilk çocukluk yıllarından bu yana şartlandırılmış, programlanmış olduğum çeşitli davranışların, düşüncelerin beni hala çoğu zaman onayım dışında reflex olarak yönlendirdiğine şahit oluyorum. Gözlemlediğim pek çok insanın da kişiliklerinin bu şekilde oluştuğunu biliyorum. Buna pek çok örnek verilebilir; sigara kullanmanızdan, aşırı korumacı olmanıza, hayır diyememenizden birilerini kıskanmanıza, küfürlü konuşmanızdan, heyecanlanıp iki kelam edemeyişinize, giydiğiniz tişörtten dinlediğiniz şarkılara, izlediğiniz dizilere, seçtiğiniz mesleklere kadar her şey bize empoze ediliyor aslında. Kendime karşı hep dürüst oldum ben. Kendimi ilk eleştiren kişi oldum daima. Empati yeteneğim çok gelişmişti ve herkesi anlamak hatta sevebilmek için küçücük bir sebep arıyordum. İnsanların içlerindeki ışığı görebilmek için en samimi halleri olan üzgün ve çaresiz olduklarında saatlerce sıkıntılarını dertlerini dinliyordum. Herkesi anlamak istiyordum fakat bunları dinleyip insanların içinden çıkılmaz hallerin kurbanı olduklarını kendilerini habersizce aksi yönde sürüklediklerini gördükçe hali hazırda olan fikirleri eleştirmeye başladım çünkü bunlar artık hiç bir işe yaramıyordu ve işleri daha da kötü hale getiriyordu. Ve bunlardan hiç biri maalesef ki kalıp olarak bedenime, zihnime oturmuyordu. Herkesle anlaşabilen herkese empati yapabilen biri olarak aslında zamanla kendimden uzaklaştığımı farketim yıllar sonra. Toplumların inanç, yaş, eğitim, statü olarak bizlerden nasıl biri olmamızı beklediklerini, doğal halimizle bu kalıpların nasıl da çeliştiğine şahit oldukça bazı emarelerden okuyabiliyorum insanları artık. Aslında her düşünce kalıbının ve istenenin ‘ideal insan’ olduğunu biliyorum. Aynı kapıya çıkıyor hepsi aşağı yukarı. Önemli olan sizin nasıl bir yol izlediğiniz. Bu yüzden yıllar boyu kendime uygun yolları bulmaya adadım kendimi. Ve bu yolda yürüdükçe doğru veya yanlış tüm değerlerlerim konusundaki öz irademe olan inancım giderek artıyor. Sanki bunun verdiği içsel rahatlığı yüreğimde hissedebiliyorum artık. Tabi bu hissiyatın arkasında 10-20 yıllık bir bataklık var. Öncelikle yaşadığım mahalle, ailem, komşular, çevrede olup bitenler; konuşulanlar, dedikodular, klişe fikirler, dayatılan hayatlar, normlar; yalanlar, iradesizlikler, kötülükler, sevgisizlik, saygısızlık, çelişki, kısıtlamalar tüm bunlar beni rahatsız ediyordu çocuk yaşlardan beri. Bunu fikirsel olarak dışa vurduğumda objektif olarak eleştirmek istediğimde annem bile bana saçma sapan fikirlerim olduğunu söyleyip kızmıştı. Belki de bu yüzden daha da sivrilmeye başladım bu yönde dünyada neler olup bitiyor diye sormaya, araştırmaya, en çok da üzerine düşünmeye başladım. Sorduğum her soruya cevap olarak klişe ve sadece lafta kalan değerler doğrultusunda yanıtlar alıyordum. Bu cevaplar asla bir yere götürmedi beni hatta çok büyük stresler yaşattı ki neredeyse psikolojim bozulmak üzereydi. Toplumda kabul gören fakat asla uygulanmayan hayali değerler var. Bazı inanç kalıplarının insanlar üzerinde nasıl gizli bir kısıt, engel, zehir, stres yarattığını hatta kendi içimde de bu kargaşayı ve çelişkileri yaşadığımı yıllardır gözlemliyorum. Tek çare benim için kendimi bilgiyle donatmak ve bu doğrultuda yaşamanın yolunu bulmak kendi küçük dünyamı yaratmaktı. fakat etraftaki baskıcı yapıdan dolayı kendi bakış açımı birileriyle ve hayat üzerinde fikirlerimle pratik yapmak istediğimde, sadece öyle olmak kendim gibi olmak istediğimde bile insanların tepkisine maruz kaldım. Bu süreçlerin her biri 5er yılımı almıştır. En yakın dostlarım, ailem, akrabalarım benim dünyaya olan bakış açıma saygı duymadılar. Hiç bir şekilde düşüncelerim, eleştirilerim ilgilerini çekmedi. Fikirlerinden beslendiğim yazarlar, bilim adamları, filozoflar bu cahil ve kokmuş akılların önünde yerlerde sürünmüştü adeta. Bunu anlamak çok kolaydı çünkü fazlasıyla ilgisiz, kaba, hatta saldırgan, saygısızca en kötüsü ise bence son derece korkakçaydı tavırları. Bu konuyu onlarla ilerletmemin ve boş yere bu insanlara hedef olmamın ne kadar anlamsız olduğun düşünmeye sonunda onlardan uzaklaşmaya başladım. Çünkü o kadar kapalı görüşleri vardı ki yeni bir fikri asla kabul etmiyor iki dakika olsun düşünmektense kendi öz akıllarını bile lanetlemek istiyor gibiydiler. Şeytan ya yoldan çıkarırsa diyip düşünmemeyi seçmişlerdi ya da belki de aslında hayatlarından memundular emin değilim ama iyi bir şey olmadığı aşikardı. Tüm bunlar çok acı. Bu kişiler her allahın günü içlerinde dinlemedikleri bu yüzden de duyamadıkları bir sıkıntıyla günü kurtarmaya, küçük küçük heveslerle kendilerini oyalamaya, sürekli mutsuzluklarını konuşmaya, başkalarına özenmeye ve inandıkları o değerlerden bile uzak yaşayarak kendi vicdanlarına zulm etmeye alışmayı bunu kabullenmeyi seçmişlerdi. İşlerine yaramayan düşüncelere, inançlara, dünya malına nedense yine de sıkı sıkıya tutunmuşlardı bir kene gibi... Tanrı kimseyi bu hale getirmesin. Benim gördüğüm kadarıyla asıl sebebi korkuydu... Ben bilimsel konular üzerine düşünmeyi, araştırmayı hep severdim. Bilime sırtını yaslayıp hayal gücümü dilediği yere götürmekten keyif alırdım. İdeal insan olmak ideal yer bence buydu. Bu yüzden kendi düşünce sistemimi inşa etmeye karar vermiştim. Ve bir yere varmak için hani o ideal kişi olmak denilen yere ulaşmanın pek çok yolu olduğunu keşfettim. Zihin özneldir ve herkes kendi inanç sistemini var edebilir. Gel gör ki insanlar belirli tek bir yönde trafik oluşturuyorlar. Belirli mesleklere yönelmemiz gibi. Belirli günlerde tatil yapıp aynı anda trafikte saatlerce kalmamız gibi. Bir yere varamıyoruz bu yüzden. Açıkçası ben yürümeyi tercih ediyorum mesela o trafiğe girmek yerine.:) Muhtemelen tek bir istikamete yapışıp kalmış bu kişiler kendilerini aptal durumuna düşürülmüş, yanılmış ya da kandırılmış gibi görmektense, içindeki o asla anlayamadığı sıkıntının vesvesesini duymazdan gelip aynı sırada bekleyenlerle geyik yapar, dalaşıp, dövüşür hayat kuyruğunda oyalanıp dururlar. Bunları gördükçe bi durup düşünüyorum da kendi açımdan, ya evet sanki artık kendi yolumu bulmuş hissediyorum. Buraya yorum yazma nedenimse yazımı okuyan biri olur ya kendine yakın hissettiyse yaşadıklarımı, ona ve kendime diyeceğim şunlardır: asla vaz geçme!. Manüplasyonlara kapılma!. Kendine güven!. Cesaret et! hata yapmaktan korkma!. Geç kalmaktan korkma!!. Farklı bir yolu kendi yolunu yürümekten ve keşfetmekten çekinme; ayağına takılan taşlara, dizlerini çizen dikenlere, önünü kapatan yabani otlara rağmen yenilme. Sezgilerine güven. Oraya yaklaştıkça uzaktan o öz sevgi kokan geniş arazinin, rengarenk bir manzaranın orada seni beklediğini anlayacaksın. Derin derin çek içine özgürlüğün hazzını. Var olduğundan eminmişçesine yola devam et...
Ne yazmışsın sen 😃 valla üşendim okumaya 😊
Öyle severek okudum ki ve yemin ederim dedim ki bu benim .. Bu ben .. bende de aynen böyle oldu.. Çok mutluyum tek olmadığım için...
Mükemmel, iyi ki yazmışsın.. 🎼
Ayy baydı valla herkes yanlış bir sen mi doğrusun, edebi metinler yazmalisin veya deneme türü ,yeteneklisin
Çok güzel yaa
“Başka bir insanın yaşamını kısıtlayan kıskançlık özgüven eksikliği ve yetersizlik hissidir”Sanırım en iyi tespitlerden biri bu👏
Yaşamın ince detayında kalmış bir çiçek gibi düşünceleriniz. Teşekkür ederim inanın insanın hayatına dokunabiliryorsunız.
sevmeye,sevilmeye ve sarılmaya gerçekten çok ihtiyacımız var
özellikle sarılmaya
Eynən 😞
🥺
Hoparlöre verilip tüm ülkeye dinletilmesi gereken bir konuşma o derece güzel ve anlamlı.
Aynen
Eğitim sistemin büyük çoğunluğu bireyin kendini keşfetmesini değil sisteme adapte olmasını sağlar
Ve sadece Mutsuz eder
Ayrıca robotlaşmaya temel atar..
@@elifdlkc8908 başarılı köle olmaya aday hazırlar
Buna cevabim: Waldorf okulu. Şimdiye kadar Türkiyede sadece bir tane var...
"Güçlü insan eksisi,yanlışı,doğrusu,artısı neyse onları açıkça ortaya koyan insandır.Başka birini oynayarak değer üretmeye çalışan değil,kendi değerleriyle yürüyendir."
bu yaşıma kadar çok az sevgi ve değer gördüm , bunun en büyük sebebi yalnızlığı tercih etmem , bana göre hayatta herşey aile ve aile sevgisi görmeyen insan ölene kadar bunun eksikliğini bir şekilde yaşar
Bunu değiştirmek elimizde
bir şekilde yaşıyorsun ama sonra standart oluyor hissetmiyorsun
O son cümleyi kurmasanız iyiydi..
Katılıyorum...
degişebilir
Neden diğerleri gibi başarılı olmak istiyoruz, niçin kendimiz gibi basarılı olamıyoruz...
"En büyük değer yürekte bıraktığın izler."
Her gün kendinden biraz daha uzaklaşarak başkası oluyoruz ...
Seni seviyorum aret Vartanyan bu güzel konuşma için
Seni gerçekten sevdiğini ve seni sen olduğun için sevenler olduğunu düşündüğün insanların sen biraz değişince hemen nefret etmeye başlaması kadar kötü bir durum yok :'(
Gerçek aşk bu değil işte . Şefkat olmalı gerçek sonsuz aşk için
Ben bu adamı samimi buluyorum , toplumun kanayan yaralarını yüzüne vuruyor. Çözüm sevmek diyor, sevmeyi bilmeyenlere... Bir adım da insanlar atsa keşke şu sevmek hissiyatına...
Sevgi ve değer eksikliği yüzünden karakterimden ödün vermeye başlıyorum ve gerçekten çok yoruldum
Yapma bunu kendin ol çünkü kendine zarar veriyorsun farkında olmadan kısacası benliğini kaybediyorsun
"En büyük değer yürekte bıraktığın izlerdir" ♥️
Zor bir dönemde beni hayata bağlayıp ayağa kaldıran konuşma.
Şimdi nasılsın?
Simdi ikinizde nasilsiniz❤️🥺
üçünüz..
Dördünüz
Hepiniz
Şov yapmış resmen, harika bir adam. Çok işime yaradı anlattıkları. Kendime geldim, çok ihtiyacım varmış bunları duymaya, teşekkür ederimmm
"FARKLİ GERCEKLİK"ne kadar güzel bir kelime .. ben gerçekliğin tek , kesin oludugunu sanirdm
Hepimiz olduğumuz gibi güzeliz. Sizi gerçekten seven pırlantalarinizda düştüğünüzde çakıl taşları sizi tutmaz.
allahım sen ne güzel bi insanın öyle sadece sarılmak için çagırdım çünkü buna ihtiyacımız var ne kadarda dogru herbirimiz özeliz ve kimsenin kimseden herhangi bir artısı fazlası yok sanırım bu cümlede ankatım bozuklugu yaptım ama neyse ben böylede iyiyim sayende,sayenizde iyiki varsın güzel insan ilk izleyişim değil 10,15,20 kez rahat izledim 20 yaşındssyım ne zamn kendimi kötü hissetsem degersiz hissetsem daha dogrusu hissettilsem hep seni izliyorum çünkü sen mükemmel bi varlık çok özel bi detaysın...
Teşekkürler hocam. İnsanları kaybetmektense, kazanmayı tercih ederim. Her şeyin gönlünüzce olmasını diliyorum.
Hayırlı ve mutlu günler dilerim..
Çok güzel bir konusmaydi insan kendine değer verdiği sürece mutludur hiç kimse bir başkası olurken mutlu olmuyor sen kendin olduğunu anladiginda eleştirileri görmezden gelmeye başlıyorsun bilinclendirdigin için teşekkürler 🥰🥰
Teşekkürler UA-cam TEDX KONUŞMALARINA katılmaya imkanım olmasada senin sayende burdayım ve dinleyebiliyorum izleyebiliyorum kendim için aldıklarımı not alabiliyorum 🌿
Çok güzel bir konuşma olmuş. Düşündükçe insanı başka düşüncelere götürüyor.
bin tane tedx videosu içinde kaliteli kalan nadir konuşmacılardan
Bu zamana kadar dinlediğim en iyi Tedx konuşmasıydı, ağzınıza sağlık.
Kendime giden yolda, yolculuk şeklimizin bu kadar benzeşmesi çok ilginç geldi...
Bence sevgiden önce gelen başka bir şey var '(öz)güven'. Çünkü ilk insandan bu yana aslında insan sevgi peşinde değil güvende olma hissinin peşinde koşmuştur.
Valla bu kadar hızlı konuşup bir kere takılmadı! Helal olsun
Harika bir özgüven ve bakış açısı, kutlarım.
Müthiş bir sohpetti.. .... Çok teşejjür ederiz.. Tek kelimeyle muhtaşemdi... ...
Bu kadar içten , coşkulu ,zoraki olmayan bir hoşçakalı daha önce duymadım
Elalem ne der cümlesinin yerine ben ne istiyorum cümlesini değiştirdiğimden itibaren ben beni yaşıyorum sözcüklerin yerini benliğini kendinizi ne mutlu ediyorsize onun değiştirin sizden iyisi olmiycak bu rol insana bikere hayatta veriliyor başrolünüzu el aleme kimseye kaptirmayin❤
İşin tuhaf yanı zengin Tok insanlar şükrü ve kanaatkar olmayı öğretmeleri ve öğüt vermesi
Anlattığınız herşey çok doğru böyle büyütüldük bunları değiştirmekte bizlerin elinde daha çok okumalıyız sorgulamalıyız ama kendimizin ve tüm insanların canlıların yaşadığımız evrenin değerli kıymetli ve özel olduğunu unutmadan
Defalarca dinleyip her kelimeni yazacağım. TEDx'in beğendiğim üç konuşmacısından birincisisin. Doğal içten olduğu gibi bir insan görmek ne güzel.
Diğerleri hangileri?
Helal olsun tedxde en beğendiğim konuşma bu oldu. Aret Vartanyan gerçekten iyi bir konuşma yaptı.
Halal Certificated.This is the best speech in turkish tedx. Aret really made well speaking.
"birini sevmek için Önce onunla tanışırız sonra testen geçiririz benimle aynı düşündemi diye , bu sevgi değil alışveriş tir "
O kadar güzel konuşuyor ki benim için hepsi doğru👍🏻ağzına sağlık
Mukemmelsiniz Aret bey, thank you so much
Special love to you from Scotland
Bir yerde yanılıyor Aret!! Kendini ifade eden ve yeteneğini yansıtan yüzlerce insan geldi ve geçti bu dünyadan bir çoğu da bunalımdayken öldü, dünyaca ünlü ressamlar, müzisyenler, şairler, aile ve okul eğitiminin ruhsal iyilik haline etkisi %10 dur, iç dünyamızdaki kavganın bitmesi ancak yine içeriden iyileşmeyle mümkündür, manevi kalbimizin mührünün açılması ile başlar, kesintisiz mutlulukla devam eder, karmaşık ve zor değil, gayet basittir, çok şükür biz ulaştık, arayışta olanlara destek olabiliriz.
Bana yardımcı olur musunuz?
Her zaman tek başınasın, tek başına güçlü olmayı, kendine yatırım yapmayı, kendini çok sevmeyi bileceksin, kimseye fazla yaklaşmayacaksin, değer vermeyeceksin. Sadece işine odaklanacaksin. Sırrını kimseye vermeyeceksin. Sana hata yapanı anında sileceksin, asla empati beklemeyeceksin. Kimseden özel birsey beklemeyeceksin. Hain olacaksın biraz, fazla dürüst olmayacaksın, kimseyi öyle dürüst namuslu görmeyeceksin. Herseyini anlatmayacaksın. Herkes kendisine uygun iyi olani yapıyor, düşünüyor, o yüzden sende kendine iyi olan şeyleri istemekten çekinmeyeceksin. Dengin olan insanları seveceksin, zaman geçireceksin. Seni seven olduğun gibi sevecek, sende karşındaki insanı öyle seveceksin ama dediklerinin yüzde birine inanacaksin, kendini kullandırtmayacaksin. Kalitesiz, basit hareketleri gördüğün an uzak kalacaksın, kimseyi idare etmeyecek, herkesi olduğu gibi görüp, degerlendireceksin. Hayır demeyi bileceksin. Kimseye kendini sevdirmeye veya taktir görmeye çalışmayacaksın. Seni sadece sen istediğin yere getirebilirsin, değerini sen yaratırsın, o sebeple çok ama çok çalışman, akıllı olman, asla pes etmeden yürümen gerekir. Zayıf insanlara da asla acımayacak, empati kurmayacak, kendini kullandırtmayacaksin. Kimse seni gerçekten dinlemiyor, anlamıyor, kimseye yaptığın yardım özel bir değer görmüyor. Kimse kendinde hata gerçekten görmüyor. Günün sonunda, ne arkadaş ne sevgili ne kardeş ne başkası var, sensin hayatının mimari. Asla kendiniz için bir şey istemekte ve kendinize verdiğiniz değerde, kendinize acımasız olmayın, kendinizi çok sevin. Kendinizle meşgul olun, insanların istekleri ve hirslariyla meşgul olmayın. Insanlar kendisine verdiği değerde çok bonkör ama sana verdiği değerde hep kendilerine uygun olanı yapar, o sebeple kimsenin seni değersiz hissettirmesine yada bir başkasinin gözünde kendi değerinizi oluşturmaya çalışmayın, buna bağımlı olmayın. Kimse senin için ölmeyecek, kimse senin için gerçekten elinden gelen herseyi senin için yapmayacak, herkes işine geldiği, kendisine yararı öncelikle gözeterek yanında, o sebeple kimseye inanma, mükemmel olma. Zaten seni kullanamayacaklarini anladıklarında, seni olduğun gibi sevmeyen insanlar senden uzaklaşacak yada gerçek yüzlerini belli edecektir, ki öyle bir dostta yok. Sensin kendinin dostu. Hayat çok acımasız ve zor, o sebeple kendi konforunu sen yaratacaksin. Bunlar hep çok acımasız tecrübeler.
Hayat koçum olsanız keşke.. mükemmeldi
Tecrübeyle sabit 👍
Düşüncelerimi ne güzel yazmışsınız
Çok güzel özetlemişsiniz kısaca kimseye güven yok 😁belki psikolojimim bu yazıdakinin aksine yaşadığım için bu kadar kötüdür
Mehmet Sahin keshke yapabilsek...
Gayet içten anlaşılır ve akıcı bir konuşma olmuş. Teşekkür ederiz.
Kaybetme hissim yıllardır yok çünkü sahip olduğum hiçbir şey yok. Şu gömlek bir kaç defa yıkanacak gidecek her şey emanet. Canın bile emanet. Günün sonunda seni gerçekten sevenler seni sen olduğun için sevecek
izlediğim en güzel konuşmaydı tek kelimeyle bayıldım
Günümüz insanlarını bu kadar net anlattığınız için tşkler 🙏🏻
En büyük değer yürekte bıraktığın izler..👏🏻👏🏻
Ailede baslayan kosullu sevilme ögretisinin bütün ömüre yayilmasi sonucunda ortaya cikan kendin olamama sendromuyla alakali yasanilan sikintilar zinciridir yasadigimiz hayat. Cok kolay degildir icimizdeki asil bizi bulmak, emek ister, cesaret ister...
Sedef Derici toplum hiyerarşisi de buna müsait değil ki ama nasıl olacak.iş ortamında saygılı olmalısın müşterilerine saygılı ve ilgili olmalı asla sinirlenmemelisin. İş yerinde üstlerine başka altlarına başka davranmak zorundasın.staj yapıyorsan sesini fazla çıkartamaz ayak işleri yapmak zorunda kalırsın.yaşı büyük olana başka küçük olana başka davranırsın.geriye tek seçenek kalıyor o da sınıf arkadaşların.bir de karşı cinslerin vereceği tepkileri ve beğenilmemek korkunu yenmelisin sosyal ilişkiler zor zanaattir ve çözülebileceğini de sanmıyorum açıkçası.birde evlilik bekarlık meselesi var ki demeyin keyfimize.
Evet gün icinde yüzümüze takdigimiz veya takmak zorunda kaldigimiz farkli farkli maskelerimiz vardir. Is hayatinda profesyenel olmakda bunu gerektirir. Ama önemli olan özel hayatimizda etrafimizda biriktirdigimiz insanlarin yaninda gercekten hicbir maske takmadan var olabilmekten bahsediyorum daha cok. Is arkadaslarimizi, ögretmenlerimizi, müsterilerimizi secme hakkimiz yok ama dostlarimizi secebiliriz. Ailemize gercek bizi tekrardan tanistirabiliriz, evet dedigim gibi kolay olmayacaktir, ama hangi degisim kolay olmustur yada kolay kabul edilmistir ki ??
Sedef Derici çok doğru yazmışsınız.gerçekten hiç kolay değil.o zaman da tercih etmek istediğin kişilerin de seni tercih etmesi gerekiyor.aksi halde özellikle kadın arkadaşlıklarda ortalık kim daha çok erkekle yazışıyor yanyana yürürken kime bakılıyor mevzusuna dönüyor..dostları iyi seçerek ancak olabiliyor evet kolay değil tabii.
Size bir eklemede ben yapayım.Anneden gelen sevgi Koşulsuz sevgi olup , Babadan gelen sevgi ise koşulludur. Fakat tüm bunların fazlası da azı da çocuğun geleceğini belirler. Y kuşağının anneleri kişiyi aşırı ilgi ve sevgiye boğarken aynı zamanda özgüvenimizi zedelediklerinin farkına varmazlar. herkesin bizi onun gibi sevmesini bekleriz bilinç altında. Bu dönem babalarının çoğu ise ilgisiz bir yaklaşım sergiler,yol göstericilikten uzaktır. Kısacası annenin de babanın da, çocuklarına özgürlükçü ve eşit bir yaklaşım sergilemeleri gerekmektedir.
Sedef Derici güzel tanimlsmissin...
Bu konuşma beni etkiledi umarım hayatım buna göre daha dogru geciririm..!
Mükemmel ! İnsan olmanın özünü anlatan bir konuşma olmuş.
Öncelikle sizi kutluyorum iyiki sizler sizin gibi insanlarımız var gurur duyuyorum güzel dünyanıza yüreğinize sağlık
Inandigin her sey olacak !
ama kolay olmayacak !
Onemli olan her seye ragmen yurumek !
Kolay hayatin biyografisi yok
En buyuk deger yurekte biraktigindir..
En büyük değer yürekte bıraktığın izlerdir...
Hayatta istediklerin degil, inandiklarin olur ❤
Kimse kimseyi sevmiyor, kimse kimseye güvenmiyor, kimse dürüst değil, kim olduğuna önem vermiyor, yargılamaktan vazgeçmiyor, anlamayı denemiyor bile çünkü bize düşünmek eylemi öğretilmiyor.
Bize dayatılanlar önümüzde bir perde gibiler. O perdeler yüzünden kendimizden uzaklaştık malesef. Herkes çok değerli sağlıcakla kalın🌸
Aret seni çok seviyorum insan olduğun için olduğun gibi🙏🌱🌱
İnsan sevgi nedir bilmez. İnsan rekabet halinde olmasına sebep olan kibiri bilir. Kibiri sevgi ile karıştırmak yalnızlığınızı körükleyecek.
zisananter 👍🏼
İzlediğim en iyi ted konuşması olabilirsin
Helal olsun....👏 etikete göre değer verilmemeli. İnsanlık önemli...😊
"Başarının yarısı istemektir.Büyük yalan İstemek hiçbir şeydir.İstediğin şey gerçek olmayacak.İnandığın şey gerçek olacak.Ama kolay da olmayacak."
Annenizin terlikleri sizi basarili,calisan yapmis ,benim annemin terlikleri etkisiz kalimis .
Dinlediğim en iyi Tedx konuşmalarından biri👏
İnandığım bişey var bi gün o sahnede olucam
orda olunca tamam mı yani herşey..
umarim olursun
Orada olmak için sadece inanmak yetmez canım birde çalışmak lazım yapıyormusun bunları sana başarılar dilerim
@@sonkulakbukucu5161 elbette🙏
@@gulsumyuksel6531 sana başarılar dilerim güzel kız
Evet hocam elalem neder diye hayatı zindan ediyoruz kedimize çünkü ailemiz öyle öğretti
Tarkan abimiz ne demiş,başkası olma kendin ol böyle daha güzelsin...
Bunların hepsini bildiğim halde yine de şu an çok değersiz hissediyorum
Kendimi bildim bileli herkesle iyi geçinmeye çalıştım. İnsanların hep iyi taraflarını gördüm. Kötü taraflarına bakmak bile istemedim. İlk tanıştığım insana yıllardır tanıyormuşum gibi bir sıcaklıkla yaklaştım. Şimdi geriye bakıp düşünüyorum bu yaptığım o kadar yanlış ki. Öncelikle herkesle iyi olmak gerçekten iyi insan olanlara haksızlık değil mi? Bir insan kötüyse ve siz ona iyiymiş gibi davranıyorsanız bu insanın kendi davranışını değiştirme ihtimali var mı? Tepki vermezsek, karşı koymazsak kötülükler biter mi? Ya da bizi terk eder mi kötülükler? Birilerinin sizi sevmesi için bir şeyler yapmanıza gerek yok. Ben hayatımın şu zamana kadarki kısmını tanıdığım, tanımadığım herkesin beni sevmesi için yaşadım ve şimdi kendime yabancı bir haldeyim. Kim olduğumu, ne istediğimi anlamak konusunda zorluk çekiyorum. Atlatacağım bu süreci inanıyorum. Kimse sizden daha değerli değil. Ve bilge sandığınız anne babalarınız büyükleriniz de bilge değil. Herkes kendine öğretileni en doğru kabul edip onu çevresindekilere yaymaya, gerektiğinde savunmaya çalışıyor. Büyük ihtimalle siz de birçok konuda böylesiniz. Ben de böyleyim. Ama bunun farkında olup bunu aşmaya çalışmak geleceğimiz için umut vadediyor.
Uyumsallaşma sürecinde insanoğlu bilinçselliğine yansıttığı yaşanmışlıklarının en çok izlerini taşır...
Ailemden sevgi gördüm mü görmedim mı pek açıkçası anlayamıyorum hep bir eksiklik hissim var sevgiye aç olduğumu düşünüyorum tanımadığım bir erkek tarafından küçük ilgi gördüğüm an bağlanıyorum ama kimse bunu farkında değil sarılmaya başımın okşanmasına ellermin tutulmasına öpülmesine çok ihtiyaç duyuyorum en çok sarılmaya ihtiyacım var ama bu uzak.
E bu adam baya iyiymis en iyisiymis o kadar tedx konusmalari içinde meselenin ozune inen iki adamdan biri, biri umut diyen livaneli digeri tek problemimiz ozguvendi diyen aret.. hep beylik laflar eden bir kisisel gelisimci sanardim. bugun tanistim.
Harikasınız, en önemli soruna parmak bastınız, iyi ki varsınız.
yıllardır dinlediğim en iyi konuşmalardan biri!!! Çok teşekkürler ... Kaybedecek hiçbir şeyim yok!
Süper bir anlatim👏
Ne güzel söylemişsiniz " en büyük değer yürekte bırakılan izler " 👏
Çok doğru ve anlamlı konuşma
Hayatta herşeyin temeli sevgi ve değer görmek için . Çok doğru bir konuşma
Bravo size 👍
Çok doğru konuşuyorsunuz 🙏
Teşekkürler 💎
Şimdiye kdr izlediğim net en iyi ted konuşmasıydı.Gerçekten tebrik ederim.
Harika tam da günümüz insanını anlatıyor👍 doğal insan teşekkürler
Hayatın gerçekleri.. Muhteşem bir anlatım..
MUHTEŞEM BİR KONUSMA ÖZGÜR RUH BUDUR..
Ebeveynler bile koşullu seviyor.Sevgini gösterince bir kulp bulunuyor mutlaka ya da kötü davranılıyor.Bıktım bu durumdan. Erkek kardeşim ve iki arkadaşım olmasa karşılıklı saf sevgiyi hissedemezdim.
Aynı şeyleri düsünüpte degistirememek:(
tam olarak bu
Bayılıyorum Aret Bey'e. Hem akıcı hem öğretici hem gerçeklerlerle sürükleyici. 👏👏
Bu zamana kadar ugrastigim keyif aldığımı düşündüğüm birçok şeyi insanlar tarafından kabul görmek için yaptığımi farkettim.Şu an kendi fikirlerim ve hislerim yok sanki, hayatımın yaklaşık 15 yılını uyuyarak ve kendimi kandırarak başkalarını da kandırdımaya çalıştığımı anlamadan geçirmiş kendim olamamışım, kendimle ilgili bildiğim birkaç şey var o da tembel, sorumsuz, özgüvensiz bi insan olmam, bir insanı sevmenin ve değer vermenin nasıl bir his olduğunu bilmiyorum. Hayatımın 15 yılı korku, öfke,acı ve üzüntüyle geçmiş şimdi de bunlardan başka bir his yok içimde. Değişmeye çalışıyorum, beni motive edecek tutunacak bişey arıyorum.
Doğal olmaya çalışın, işleriniz raya girecektir diye düşünüyorum. Kendinizi suçlamayın ama yenileyin.
O korkunun öfkenin elbet bir kayağı vardır bence. Anlatmak istediğim beslendiği bir şeylerin olabileceği çevrenizi analiz edin. Öfkeli insanlar var mı? Aileniz, arkadaşlarınız , akrabalarınız ... Gözlem yaptıktan sonra o kişilerle eskisi kadar aynı ortamda bulunmayın( anne babanız dahi olsa, eksiğini gediğini karışlamaya çalışın mümkün olduğunca ve iyi davranın o ayrı) . Ama ruhlar bulaşıcıdır. Hem de hastalıklardan daha çok. Bazen hayatımızdaki insanlar yüzünden olmayan karakterle yani onların karekteriyle adeta maskemizmis gibi dolanırız.
Sizi sürekli eleştiren, taktir etmeyen, kendi suçlarını bile sizin üzerinize yıkıp kendini rahatlatmaya çalışan ya da hakaret eden her türlü şiddet gösteren kişilerle aynı ortamda bulundukça bir zaman sonra onlardan bir şeyler bulaşır. Normalde sevmeyi biliyorsunuzdur belki ama içinize dolan yabancı ruhlar yüzünden siz sevmek nasıl bir şey diye algılayamıyorsunuzdur .Önce o içinizdeki yabancı ruhları boşaltın. Ben bunu söyleyen birinin değer vermek nasıl bir şey bilmiyorum diyen birinin çırpınışı olduğu düşüncesindeyim.Bu farkındalık. Umurunuzda olan bir şey. Üzmeyin kendinizi. Hayata hep pozitif bakın. Silkelenmek zorundasınız.
Nutuk al sindire sindire oku
Bunu hep söyledim,korku ile büyüdük ,başta yaratan korkusu , yetersizdik hep, hep şükretmek zorunda ,hayata geç kalmak çok üzücü
Dinlemeye değer bir konuşma
Beyaz tv de Nur viral adındaki kişinin gündüz kuşağı kadın programında gördüğümde yok artık demiştim ve dinlemeyi bıraktım.insanın bir çizgisi olmalı hayatta.ted konuşması yapan kişinin beyaz tv kadın programında dert dinlemesi..memleketimizin trajikomik insan halleri....
Teşekkür ederiz çok eğitici, akıcı ve samimi bir konuşma 👏🏻 İyi ki varsınız 🙏🏻 Aklımdakileri, ruhumdakileri okuyorsunuz sanki; kitaplarınız da harika tebrikler ♥️ Hayatımda engelim olan sorunlarımdan kurtulup 'yaşam atölyesi'ne katılabilmek dileğiyle.
seni severek dinlemeye gelen o genç kardeşlerimize ispanyada robot genelevi olduğunu öğrettin tebrik ederim. gerçekten o gençlerin kişisel gelişimi için bu bilgiye ihtiyacı vardı.
Salak seni
Mükemmel 21 dakika için çoook teşekkürler ❤
İnsan kendine değer verecek, başkasından beklerse ilgi, sevgi gelmez. Beklentiyle mutsuzlukla geçer,hayat kısa boşver milleti kendi arkadaşın kendin ol ,kendine en büyük yatırımı yap , başkasına yaranmaya çalışma boşver sen sadece bir yol bul ne için yaşadığını unutma 👍
Hsklısınız biz kendimize değer verirsek herkez değer verir zaten ve kimsenin verecrği değere ihtiyaç dumamak lazım sen kendini sev yeter
adının sonundaki "yan"ın verdiği önyargıyla açtığım videodan, üzerimde bırakılan büyük etkiyle ayrılıyorum. Çok güzeldi..
Selcan Zeynallı ne demek istediniz?
Evet, çünkü biz Azərbaycan türkü ve diger Azərbaycanlilar üçün Aret ve Philippe Ekozyants gibi ermeniler bir insan, yani çok deyerli.
Ermeni soyadlari genellikle yan ile biter ona demis
@@lilalili6726 Zaten Ermeni
offf bunu cok sevdim diline yuregine saglik guzel insan be. butun aklimda takilan butun sorulara cevap verdin ve bircok insanin kalbine dokundugunu dusunuyorum iyiki izlemisim.
UA-cam'da geçirdiğim en kaliteli dakikalardan oldu👏
UA-cam da kanalı var mı ismi nedir
Bu videoyu galiba her ay her hafta izliyeceğim.