The Midnight Gospel'in ilk bölümünde (spoiler içerir) başlangıçtan itibaren zombilerle savaşan karakterler bölüm sonunda ısırıldıklarında zombilerin aslında çok mutlu olduklarını, çıkardıkları inlemelerin ve korkunç seslerin de aslında birlikte söyledikleri huzurlu bir şarkı olduğunu görüyorlardı. Nevzat Hocanın bahsettiği gibi aslında mutlu olan onlardı.
İlker hocam bu kadar fazla şeyi nasıl biliyor olabilirsiniz anlamıyorum. Konunun uzmanının zaten işi bu ama her konuğunuza kendi branşında az çok eşlik edebiliyorsunuz. Her geçen gün daha fazla hayran oluyorum
tam tersi sonlara doğru sorduğu Soros gibilerini de mitolojik karakter olarak görebilir miyiz sorusunu nasıl sordu ona anlam veremedim. Genel anlamda çok şikayetim yok ama dediğim kısımda şok geçirdim.
"Zombi, post-truthun kelimenin tam anlamıyla vücut bulmuş halidir. Gerçeğin, namusluluğun, doğruluğun çürümüş ve kokuşmuş halidir." Hem zombiyi hem de post-truthu daha iyi anlatan duymadım başka.
Yazmadan edemedim. "Gerçeğin, namusluluğun, doğruluğun çürümüş ve kokuşmuş halidir." öyle ama yalanın, namussuzluğun ta kendisidir değil yani ? Enteresan. Çünkü "şuursuz". Ondan mı? Zombi bence 3 ayaklı uzaylı kadar radikal bir hayal ürünü. Bu sohbet de reklamı. Şu zombinin kolu şöyle kopsun diye kurgu yapılırken bence "felsefesi" değil kuralları yazılıyordu. Alt metni değil standartları oluşturuluyordu.
Nevzat Bey "Person of Interest" dizisinden bahsederek beni yine mest etti. Bu dizilerde işlenen (Travelers vb.), insanlığın mantıklı ve ahlaklı bir üst akıl oluşturma arayışına da değinseniz ne güzel olur. Sizden dinlemesi keyifli olacaktır.
Romero abimiz toprağı bol olsun süpermarkette sıra beklerken geliyor zombie fikri aklına market arabasını şuursuzca iten şişman başı önüne eğik ve ağır aksak reyon dolaşan tipleri görünce..
Kuzey Amerikanin gettosunda yaşayınca zombi fikrinin aslında sokaklardan gelebilecegini gördüm. Burada insanlarin ucuz olsun diye kullandiklari bi takim kimyasal uyusturucular var ve bu maddeyi aldiklarinda gercekten filmlerdeki zombiler gibi yolun ortasinda yürürken gorebilirsiniz. Birkaçı biaraya geldiginde the walking dead sahnelerinden hiç farki yok.
MÜKEMMEL TESPİTLER ilker bey, sonunun ne olduğunu bildiğimiz halde neden izliyoruz dediğinde : arınma, sonumuzu görmek istiyoruz. cevabında resmen kendime sürekli sorduğum sorunun cevabını öğrenmiş oldum. çünkü gerçekten bu yüzden izliyordum ama bir türlü anlayamıyordum.
Öyle iştahlı anlattı ki , Çok uzak olduğum kült olduğu için videoyu yarıda bırakıp 28 days later ve 28 week later izleyip geri geldim.Ve 28 week laterda kanında bağışıklık olan kadının kocası tarafından öldürülmesi ve gene kanında bağışıklık olan çocuğun (hem zombi hem insan olmayı becerebilen ) hem zombi hem insanlar tarafından öldürülmek istenen en öteki olması beni gerçekten etkiledi.
Severek dinledim, ağzınıza sağlık. Hocamın şunu da yorumlamasını isterdim: Zombi istilası gerçekleştiğinde herkes geçmişini silmenin, istediği gibi farklı biri olmanın ve eski normları yıkmanın şansını yakalıyor. Eski hayatında normal ofis çalışanı olan biri yeni hayatında bir kasabanın zalim lideri olabiliyor örneğin. Bir de karşılaştıkları zombilere hiç pişmanlık duymadan ve ayıplanmadan şiddet uygulama serbestisine kavuşuyorlar.
Prof. Dr. Nevzat “Korrrrkunç” Kaya. Yine harika bir konuşma olmuş. Bir türlü alamet-i farikasını kavrayamadığın zombi kültürünü sanırım sonunda anladım.
Georges Bataille'la ilgili bir bölüm gelirse Nevzat Hocam'ın kedilerine ömür boyu veteriner hekimliği hizmeti vaat ediyorum. (Daha mezun olmadım). Yine doyamadığım bir bölüm daha. Her bölümü tekrar tekrar izliyorum. Ağzınıza aklınıza sağlık.
14:47 Güzel efekt. 16:10 Bir başkası. Keşke kendimi bir şeylere Nevzat Bey gibi adayabilsem. 17:48 Japonya'ya atom bombalarının atılması. Bu konuyla ilgili çok güzel bir animasyon olan Grave of the Fireflies'ı tavsiye ederim.
Kan sulandırıcı harika bir espriydi 😃😃. En sevdiğim karakterlerden biri olan draculayı bekliyorum heycanla. Umarım seviyorum işte var mı diyeceğin şarkısını da konuşursunuz
Romero'nun ilk zombi filmi (aynı zamanda ilk filmi) 1968 yapımı kasabada geçen Night of the Living Dead. Nevzat hocanın bahsettiği ''Cehennemde yer kalmayınca ölüler dünyaya yürür'' sloganı, Romero filmi bu serinin ikinci filmi olan ve alışveriş merkezinde geçen Dawn of the Dead (1978). Aynı zamanda bu ikinci filmin 2004 yapımı remake'i Zack Snyder'in ilk uzun metrajı. Walking Dead serisinin de referans aldığı Romero tipi zombiler hocanın da bahsettiği gibi yavaş koşan sürü (horde) halinde tehlikeli olabilen hortlak-ölü zombiler. 24 days later ve sonrasında 2000'lerde hızlanan zombiler ise ölüden ziyade virüs kaptıktan sonra (bazen ölmeden) dönüşen infected (bulaşmış/hastalıklı) tipi tek başına da tehlike saçan, kas iskelet sistemi henüz çürümemiş hızlı çevik zombiler :)
Hiç izlemem böyle filmleri ama hiç bu açıdan bakmamıştım. Dumur oldum şuan. sırf bu tür sevmem diye izlezmedim. Bu videodan sonra walking dad a bakcam onu bari bu bakış acimla izleyeyim😀
Her zamanki gibi şahane bir bölüm olmuş. Haftayaki bölüm Coppola'nın Dracula filmini umarım konuşursunuz. Bence hakkı yenmiş bir film, Godfather üçlemesinden sonra en iyi filmi. Tam ismi Bram Stoker's Dracula (1992).
çok kıymetli hocalarım, kaufman ile ilgili bir böyle buyurdu kültür de gelirse çok sevinirim. nevzat hoca'nın kaufman hakkındaki düşüncelerini derinlemesine öğrenmek için can atıyorum.
Bir dakika bakayım devamını daha sonra izlerim dedim fakat bir zombi sever olarak otuz iki dakika nasıl geçti anlamadım. Ağzınıza sağlık Nevzat ve İlker Hocam.
Heh be sonunda Richard Feynman gibi birini kendi anadilimde konuşurken buldum...O neşesiz fizik olmaz demişti,siz ise kültür tarihinin teatrelsiz olamayacağının canlı bir sunumusunuz...Önce gözlerinize sonra bedeninizin tümüne sıhhat dilerim...1500 yıl artı yaşayın dilerim,isterim...Sizin kadar uzmanlığım olmasa da can sıkıntısı ve yalnızlık egzersizlerim sıkı ve sağlamdır...Anlat hoca anlat bu kitap sonu bitişi olmayan pi sayısı gibi...4.5 milyar yıl yetmez yuvarlak olsun bi 45 milyar yıl daha devam...Sevgiyle kalınız...Yıllarınıza emeklerinize minnet ve saygıyla🥰
Zombi konusu adı altında bu kadar etkileneciğimi ve bana bir şeyler katacağını düşünmüyordum videoyu açarken.Ne büyük yanılmışım Nevzat Hoca farkı işte ….
The Midnight Gospel dizisinin ilk bölümünde de zombi istilası işleniyor ve karakter ısıtılıp zombi olunca aslında çok güzel bişey olduğunu fark ediyordu. Dizinin bazı diğer bölümlerinde benim hoşuma gitmişti
hocam 28 gün sonrada en son askerlerin yaptıkları, kadınları damızlık olarak görmeleri filan, konunun oralara bağlanması da çok önemliydi bence. final bence sizin anlattığınız, yorumladığınız şeylerin altını güzelce çiziyordu.
Nevzat hocam yine müthişsiniz. Yine de bir kaç ekleme yapmak istiyorum. Genelde Freudyen bir şema üzerinden (id/ego/süperego) zombie gibi temsilleri anlamaya çalışıyoruz. Bu şemadan yola çıkarak Zombie’ye yakıştırdığımız katman ise pekala id olarak beliriveriyor. Dr. Jekyll and Mr. Hyde’ da olduğu gibi İdin mutlak tahakkümü üzerinden bir okumayı zombieler üzerinden yapamayacağımızın kanaatindeyim. (Bir hayvan her şeyden önce doymasını bilir. Sürü halinde hiç bir hayvan topluluğu yoktur ki, ihtiyacından fazlasına uykuyu dahi reddederek göz diksin.) Söz konusu olan idin/ hayvani dürtülerimizin tüketim toplumu ekseninde egoyu baskılaması, süperegonun askıya alınması, ve bizlerin git gide hayvani temsillerimize dönüşmemiz değildir. Aksine zombie kültünde temsil doğrudan egonun temsilidir. Askıya alınmış bir Süperego ve onun namevcudiyeti üzerinden yaptığımız okumalar, bizi yine nefsi/ 7 günahı baskılayacak olan ahlakı aramaya iter. Ortaçağ karanlığında kilisenin superegoya yaptığı yatırımın eşgüdümlü olarak idi zincirlerinden boşandırmasında olduğu gibi, birbirini dışladığını düşündüğümüz bu katmanlar tıpkı mobius şeridinde olduğu gibi bir ve aynıdır. Dolayısıyla sorulması gereken soru : Zombie’ nin Büyük Ötekisi kimdir? Zombie’ nin efsunun etkisi altında olduğu hakikatini kolayca gözden kaçırıyoruz. Kapitalizmin mutlak buyruğu olan “mutlu ol!/zevk al!” doğrudan arzuya hitap ederek onun metalar üzerinden doyurulabileceğine dair bir yanılsamayı da peşi sıra doğuruyor. Zombie’ nin taze ete duyduğu arzu , bizzat arzunun bir nesnesinin olmaması/doyurulmaması hakikati uyarınca daha fazla taze et talebi olarak beliriveriyor. Çoktan ahlaki olanın/yasanın tesiri altında olduğumuzu söylememiz gerek. Bu yasanın buyruğu uyarınca Zombie’ leri anlamaya çalışırsak bakışlarındaki ve hareketlerindeki atıllığı da kolayca çözümleyebiliriz. Zombie’yi bu denli hipnoz etkisi altında bırakan yasanın/ Büyük Ötekinin kültün içerisinde bir temsili olmayışını ise Nietzsche’ nin acı bir şekilde duyurduğu ölüm üzerinden anlayabiliriz. Tanrı öldü, öyleyse Tanrıya ne oldu? Çok daha radikal bir biçimde Kapitalist arayüz , kitle iletişim araçlarının da vasıtasıyla yasanın söylemini onu görünmez kılarak dolaşıma soktu. Tüketim toplumu, kendi arzusu kendi gereksinimleri ölçüsünde talepte bulunduğunu düşünürken, buyruğun (zevk al!) büyünün tesiri altında yaşamını sürdüyor. Hayvani olanın değil, ahlaki olanın en radikal ve dolayısıyla en sevimsiz biçiminin cismanileşmesidir zombie. Sevgiler hepinize
Videoda 31:25’ten sonrası neden “Person of Interest: Amerikan polisiye dizisi” olarak adlandırıldı acaba? Bir yanlışlık olabilir mi? O kısımda bu diziyle ilgili bir şey geçmiyor.
Büyülenmiş gibi izledikten sonra önce kendimde büyük bir aydınlanma, sanki yeni yeni bir uykudan uyanmışım gibi hissettim. Ardından bu farkındalık beni bir üst benlige taşıdı. Üstten üstten bakarken bir de neyi göreyim. TV de cumhurbaşkanı yeni kısıtlamaları anlatıyor.
6:52 her taşın altından ya apollon ya dionysos ya da annem çıkıyor
Odipus kompleksi yoksa darilirim 😅
Nevzat hocanın bildiklerini herkese anlatma heyecanına bayılıyorum ya. açık ara bu programa veya herhangi bir programa gelmiş en sevimli insan.
The Midnight Gospel'in ilk bölümünde (spoiler içerir) başlangıçtan itibaren zombilerle savaşan karakterler bölüm sonunda ısırıldıklarında zombilerin aslında çok mutlu olduklarını, çıkardıkları inlemelerin ve korkunç seslerin de aslında birlikte söyledikleri huzurlu bir şarkı olduğunu görüyorlardı. Nevzat Hocanın bahsettiği gibi aslında mutlu olan onlardı.
vallahi ağzımdan aldım ben yazıcaktım, daha sonra başkanı geri getirolar da acıdan kan kaybından bi hal oluyor ya ksdöcnsdlksldknsld
Şahane dizi
İlker hocam bu kadar fazla şeyi nasıl biliyor olabilirsiniz anlamıyorum. Konunun uzmanının zaten işi bu ama her konuğunuza kendi branşında az çok eşlik edebiliyorsunuz. Her geçen gün daha fazla hayran oluyorum
Neyi biliyor ya balta Malta espirisi yapıyor sadece
@@salihozbek4485 sen onuda yapmıyorsun o yüzden boş yapma
@@adelf3903 sana mı sorcam 3iq. illa UA-cam kanalı açıp nevzat kayayı mı davet etmem gerekiyor? Gördüğümü söyledim beğenmiyorsan s.g
tam tersi sonlara doğru sorduğu Soros gibilerini de mitolojik karakter olarak görebilir miyiz sorusunu nasıl sordu ona anlam veremedim. Genel anlamda çok şikayetim yok ama dediğim kısımda şok geçirdim.
Nevzat Hoca'nın odasını çok merak ediyorum. Özellikle arkadaki bir sürü daha kutudan çıkmamış oyuncaklar çok dikkatimi çekiyor.
Oyuncaklarının yıpranmasından endişe eden çocuğun, oynamadan oyuncak biriktirmesi gibi... Nevzat hoca çok tatlı biri
@@ejderyalcner1727 gerçekten öyle
Koleksiyon sanırım onlar.
Mini araba koleksiyonu da görmüştüm başka bir yayınında.
Normal oda iste gorunuyo zaten fantazi yapmayın abartmayin
@@feyza6261 😄
"Zombi, post-truthun kelimenin tam anlamıyla vücut bulmuş halidir. Gerçeğin, namusluluğun, doğruluğun çürümüş ve kokuşmuş halidir." Hem zombiyi hem de post-truthu daha iyi anlatan duymadım başka.
Zombilerle ilgili bu yorumu yapmayı aklımdan gecirirken 17. dakikada nevzat hoca yapıştırdı hemen
Yazmadan edemedim. "Gerçeğin, namusluluğun, doğruluğun çürümüş ve kokuşmuş halidir." öyle ama yalanın, namussuzluğun ta kendisidir değil yani ? Enteresan. Çünkü "şuursuz". Ondan mı? Zombi bence 3 ayaklı uzaylı kadar radikal bir hayal ürünü. Bu sohbet de reklamı. Şu zombinin kolu şöyle kopsun diye kurgu yapılırken bence "felsefesi" değil kuralları yazılıyordu. Alt metni değil standartları oluşturuluyordu.
Nevzat Bey "Person of Interest" dizisinden bahsederek beni yine mest etti. Bu dizilerde işlenen (Travelers vb.), insanlığın mantıklı ve ahlaklı bir üst akıl oluşturma arayışına da değinseniz ne güzel olur. Sizden dinlemesi keyifli olacaktır.
Nevzat Kaya Fan Clup olarak buradayız. Canım hocam...Günümüzde bir zombi tanıyorum ama umarım By By love deriz bir gün. Hadi inş.
by by love, welcome happiness. hadi inş.
Inşallah demek de tezat ama yine de inşallah
Romero abimiz toprağı bol olsun süpermarkette sıra beklerken geliyor zombie fikri aklına market arabasını şuursuzca iten şişman başı önüne eğik ve ağır aksak reyon dolaşan tipleri görünce..
En sonunda şu kelimeleri alt yazı olarak vermeye başladınız.Tesekkürler👏👏🙂
Alt yazı harika ama daha harikası Nevzat Kaya... Hala böyle insanlara sahip olabilmemiz de ayrıca güzel. Tebrik ederim İlker Hoca sevgili ekibini.
herhangi konuyu çok iştahlı bir şekilde anlatıyor ne anlattığının bir önemi kalmıyor benim için şevkle izliyorum teşekkürler
Bölümün ardından cranberries, zombie şarkısı dinlenir, ama hocam ben vampir severim, bir de vampir bölümü isterim.
Hiç ummayacağım bir konu kafamı en çok karıştıran videolardan birine kaynaklık ediyor çok güzel
Offf muazzam keyifli sohbetler. Ağzınıza sağlık
Kuzey Amerikanin gettosunda yaşayınca zombi fikrinin aslında sokaklardan gelebilecegini gördüm. Burada insanlarin ucuz olsun diye kullandiklari bi takim kimyasal uyusturucular var ve bu maddeyi aldiklarinda gercekten filmlerdeki zombiler gibi yolun ortasinda yürürken gorebilirsiniz. Birkaçı biaraya geldiginde the walking dead sahnelerinden hiç farki yok.
Negan sever olmanız beni acayip mutlu etti onun tanıtımını gördükten sonra onu izlemek için başlamıştım seriye
MÜKEMMEL TESPİTLER
ilker bey, sonunun ne olduğunu bildiğimiz halde neden izliyoruz dediğinde : arınma, sonumuzu görmek istiyoruz. cevabında resmen kendime sürekli sorduğum sorunun cevabını öğrenmiş oldum. çünkü gerçekten bu yüzden izliyordum ama bir türlü anlayamıyordum.
Öyle iştahlı anlattı ki , Çok uzak olduğum kült olduğu için videoyu yarıda bırakıp 28 days later ve 28 week later izleyip geri geldim.Ve 28 week laterda kanında bağışıklık olan kadının kocası tarafından öldürülmesi ve gene kanında bağışıklık olan çocuğun (hem zombi hem insan olmayı becerebilen ) hem zombi hem insanlar tarafından öldürülmek istenen en öteki olması beni gerçekten etkiledi.
Emre Hocamizla Olmaz Oyle Sacma Ekonomi- Thodex gelsin
Thodex’ten sponsorluğu vardı Emre hocanızın...
@@ozanakcay91 Hayir yoktu. Coinzoyu onerirdi hep.
Thodex ‘den otlanıyordu. Bilginin ve statünün satılması. Merak ettiğim kaç para? Ayriyeten Cem Uzandan kaç para aldığı merak ediyorum
@@asilyasayan5060 vardi; includes paid promotion. Zaten oyle olmasaydi simdiye kadar coktan thodex videosunu cekmis olurdu :)
Severek dinledim, ağzınıza sağlık. Hocamın şunu da yorumlamasını isterdim: Zombi istilası gerçekleştiğinde herkes geçmişini silmenin, istediği gibi farklı biri olmanın ve eski normları yıkmanın şansını yakalıyor. Eski hayatında normal ofis çalışanı olan biri yeni hayatında bir kasabanın zalim lideri olabiliyor örneğin.
Bir de karşılaştıkları zombilere hiç pişmanlık duymadan ve ayıplanmadan şiddet uygulama serbestisine kavuşuyorlar.
Sayın Nevzat Kaya'nın videolarını iple çekiyorum bir gün homeros'u da konuşursa zevkle dinlerim.
Neoliberal adı altında bireyseleşiyorum derken korkunç şekilde aynı hale gelmek mi?? Haftalardır düşündüğüm şey hocam sağolun var böyle birşey demekki
Prof. Dr. Nevzat “Korrrrkunç” Kaya. Yine harika bir konuşma olmuş. Bir türlü alamet-i farikasını kavrayamadığın zombi kültürünü sanırım sonunda anladım.
Georges Bataille'la ilgili bir bölüm gelirse Nevzat Hocam'ın kedilerine ömür boyu veteriner hekimliği hizmeti vaat ediyorum. (Daha mezun olmadım). Yine doyamadığım bir bölüm daha. Her bölümü tekrar tekrar izliyorum. Ağzınıza aklınıza sağlık.
Yeni videoları bekliyoruz 😇 çok güzel bir sohbet olmus
14:47 Güzel efekt.
16:10 Bir başkası.
Keşke kendimi bir şeylere Nevzat Bey gibi adayabilsem.
17:48 Japonya'ya atom bombalarının atılması. Bu konuyla ilgili çok güzel bir animasyon olan Grave of the Fireflies'ı tavsiye ederim.
Çok iyi ya. Nevzat Hoca'nın film okumalarına bayılıyorum. İlker Hoca sen: asist kralısın, bir Mesut Özil'sin. ❤😂👏👍
Bugün Nevzat Kaya hocamın 10. videosunu izliyor olmalıyım. Çekirdek gibi alışkanlık yapıyor.
Müthiș bir yayındı, çok teșekküler.
Dionizos'un zombi olduğunu kırk yıl düşünsen bulamazdım. Nevzat hocam muhteşem bir pencere.
Nevzat hocanın Kan sulandırıcı şakası harikaydı.
Nevzat hocamı müthiş bir keyifle takip ediyorum, bir dahaki bölümde Cesur Yeni Dünya adlı eseri incelemesini çok isterim 🙏
The walking dead 8 sezon değil 10 sezondan beri devam eden bir dizi. Ilker hocamın gözünden nasıl kaçmış merak ettim.
Gercekten yine harikaydi.Nevzat hoca'yı butun gun dinlerim..
Hepimiz ölümlüyüz, Fakat geberemiyoruz çok başarılı:)
Bu program bilgi ve eğlence dolu, umarım sezonlar sezonları doğurur da uzunca bir süre izleyebiliriz.
Dionysos, eros, zombi, orpheus, bacchus yani her şey birbirine girdi bende. Sizden önce daha çok şey biliyordum ben ya :(
Bu iyi bir işaret ama, oturduğunda "karmaşa" daha da vakıf olacaksınız... işlenme sürecini gösteriyor bu "kaos"
@@CultureClubTV Umarım hocam. Siz yeter ki kaosu beslemeye devam edin 🤚🤚🤚
@@v60acultumkor96 Her zaman.
Bela Lugosi'nin dişlerini sızlatmayacak bir dracula anlatısını dört gözle bekliyorum.
Walking Dead'in en son hatırladığım sloganı "Beware the dead, fear the living" zaten
Kan sulandırıcı harika bir espriydi 😃😃. En sevdiğim karakterlerden biri olan draculayı bekliyorum heycanla. Umarım seviyorum işte var mı diyeceğin şarkısını da konuşursunuz
Romero'nun ilk zombi filmi (aynı zamanda ilk filmi) 1968 yapımı kasabada geçen Night of the Living Dead. Nevzat hocanın bahsettiği ''Cehennemde yer kalmayınca ölüler dünyaya yürür'' sloganı, Romero filmi bu serinin ikinci filmi olan ve alışveriş merkezinde geçen Dawn of the Dead (1978). Aynı zamanda bu ikinci filmin 2004 yapımı remake'i Zack Snyder'in ilk uzun metrajı. Walking Dead serisinin de referans aldığı Romero tipi zombiler hocanın da bahsettiği gibi yavaş koşan sürü (horde) halinde tehlikeli olabilen hortlak-ölü zombiler. 24 days later ve sonrasında 2000'lerde hızlanan zombiler ise ölüden ziyade virüs kaptıktan sonra (bazen ölmeden) dönüşen infected (bulaşmış/hastalıklı) tipi tek başına da tehlike saçan, kas iskelet sistemi henüz çürümemiş hızlı çevik zombiler :)
Bu kadar şahane bir bölüm olmaz yaaaa, hocam yorumlarınıza aklınıza sağlık yaw, bütün WD'yi en baştan izleyecem sanırım....
Hiç izlemem böyle filmleri ama hiç bu açıdan bakmamıştım. Dumur oldum şuan. sırf bu tür sevmem diye izlezmedim. Bu videodan sonra walking dad a bakcam onu bari bu bakış acimla izleyeyim😀
Hocam hergun nevzat hoca gelsin boyle olmuyor:)
Kanalın en kaliteli içeriği.
Çok iyi, üst düzey gelişmiş deli ;) sevimli ve samimi, izlemesi çok keyifli. Teşekkürler İlker Canikligil... 🙏
Çok harikaydı, herkese çok çok teşekkürler👏👏👏👏
Hemen yetiştim en sevdiğim seriye🙈
"Wenn in der Hölle kein Platz mehr ist, werden die Toten auf der Erde wandern" - George A. Romeros Zombie-Trilogie
Çok teşekkürler Yahya
her videosunu zevkle ve merakla izlediğim mimiklerine ve anlatim biçimine hasta olduğum nevvvazaaattt kayaaaaa😍👏
Her zamanki gibi şahane bir bölüm olmuş.
Haftayaki bölüm Coppola'nın Dracula filmini umarım konuşursunuz. Bence hakkı yenmiş bir film, Godfather üçlemesinden sonra en iyi filmi. Tam ismi Bram Stoker's Dracula (1992).
çok kıymetli hocalarım, kaufman ile ilgili bir böyle buyurdu kültür de gelirse çok sevinirim. nevzat hoca'nın kaufman hakkındaki düşüncelerini derinlemesine öğrenmek için can atıyorum.
Bu nasıl anlatım ya çok iyi ,akıcı.
Muhteşem bir bölüm olmuş. Kont D. bölümünü heyecanla bekliyorum😍
Bir dakika bakayım devamını daha sonra izlerim dedim fakat bir zombi sever olarak otuz iki dakika nasıl geçti anlamadım. Ağzınıza sağlık Nevzat ve İlker Hocam.
İşte beklediğim o bildirim 🥰💥
Nevzat hocanın zombi taklitleri fav+++
Zombiden korkmayın asıl insandan korkun 🤐🤫Harikaydı yine devamını iple çekiyorum 🤩👍
Çok sevdiğim ve kafa yorduğum bir türe müthiş bir açıklama. Çok teşekkürler hocama da FLU TV ye de.
Heh be sonunda Richard Feynman gibi birini kendi anadilimde konuşurken buldum...O neşesiz fizik olmaz demişti,siz ise kültür tarihinin teatrelsiz olamayacağının canlı bir sunumusunuz...Önce gözlerinize sonra bedeninizin tümüne sıhhat dilerim...1500 yıl artı yaşayın dilerim,isterim...Sizin kadar uzmanlığım olmasa da can sıkıntısı ve yalnızlık egzersizlerim sıkı ve sağlamdır...Anlat hoca anlat bu kitap sonu bitişi olmayan pi sayısı gibi...4.5 milyar yıl yetmez yuvarlak olsun bi 45 milyar yıl daha devam...Sevgiyle kalınız...Yıllarınıza emeklerinize minnet ve saygıyla🥰
Ilker canikligilin kesinlikle ilker canikligil ile program yapması lazım. Çok acayip bi adam.
'' Alarko Zombi ; Gerçek korku , gerçek horror ''
Nevzat Hocam güç yüzüğünü bulmuş da odasında kaybetmiş gibi hafif Gollum oluyor her geçen hafta sanki 😁😍
Zombi konusu adı altında bu kadar etkileneciğimi ve bana bir şeyler katacağını düşünmüyordum videoyu açarken.Ne büyük yanılmışım Nevzat Hoca farkı işte ….
Bu bölüm baya sardı yahu. Emeğinize sağlık
The Midnight Gospel dizisinin ilk bölümünde de zombi istilası işleniyor ve karakter ısıtılıp zombi olunca aslında çok güzel bişey olduğunu fark ediyordu.
Dizinin bazı diğer bölümlerinde benim hoşuma gitmişti
Hocanın yaptığı taklitler muhteşem
Daha fazla prof. Nevzat Kaya videosu istiyorum...
Nobody :
Nevzat hoca: Kelimenin tam anlamıyla 😘
5:20'ye katılmıyorum bknz: Warm Bodies (Sıcak Kalpler)
Zombi filmlerini küçümser izlemedim artık ibret almak için izleyeceğim ♥️
Londra’dan sevgiler☺️
hocam 28 gün sonrada en son askerlerin yaptıkları, kadınları damızlık olarak görmeleri filan, konunun oralara bağlanması da çok önemliydi bence. final bence sizin anlattığınız, yorumladığınız şeylerin altını güzelce çiziyordu.
Süpersin Nevzat hoca. Nevzat hoca 24 saat yorum yapsa yamacından ayrılmayız valla.Müthiş tespitlerdi. Teşekkürler FLU TV ...
Nevzat hocam yine müthişsiniz. Yine de bir kaç ekleme yapmak istiyorum. Genelde Freudyen bir şema üzerinden (id/ego/süperego) zombie gibi temsilleri anlamaya çalışıyoruz. Bu şemadan yola çıkarak Zombie’ye yakıştırdığımız katman ise pekala id olarak beliriveriyor. Dr. Jekyll and Mr. Hyde’ da olduğu gibi İdin mutlak tahakkümü üzerinden bir okumayı zombieler üzerinden yapamayacağımızın kanaatindeyim. (Bir hayvan her şeyden önce doymasını bilir. Sürü halinde hiç bir hayvan topluluğu yoktur ki, ihtiyacından fazlasına uykuyu dahi reddederek göz diksin.) Söz konusu olan idin/ hayvani dürtülerimizin tüketim toplumu ekseninde egoyu baskılaması, süperegonun askıya alınması, ve bizlerin git gide hayvani temsillerimize dönüşmemiz değildir. Aksine zombie kültünde temsil doğrudan egonun temsilidir. Askıya alınmış bir Süperego ve onun namevcudiyeti üzerinden yaptığımız okumalar, bizi yine nefsi/ 7 günahı baskılayacak olan ahlakı aramaya iter. Ortaçağ karanlığında kilisenin superegoya yaptığı yatırımın eşgüdümlü olarak idi zincirlerinden boşandırmasında olduğu gibi, birbirini dışladığını düşündüğümüz bu katmanlar tıpkı mobius şeridinde olduğu gibi bir ve aynıdır. Dolayısıyla sorulması gereken soru : Zombie’ nin Büyük Ötekisi kimdir? Zombie’ nin efsunun etkisi altında olduğu hakikatini kolayca gözden kaçırıyoruz. Kapitalizmin mutlak buyruğu olan “mutlu ol!/zevk al!” doğrudan arzuya hitap ederek onun metalar üzerinden doyurulabileceğine dair bir yanılsamayı da peşi sıra doğuruyor. Zombie’ nin taze ete duyduğu arzu , bizzat arzunun bir nesnesinin olmaması/doyurulmaması hakikati uyarınca daha fazla taze et talebi olarak beliriveriyor. Çoktan ahlaki olanın/yasanın tesiri altında olduğumuzu söylememiz gerek. Bu yasanın buyruğu uyarınca Zombie’ leri anlamaya çalışırsak bakışlarındaki ve hareketlerindeki atıllığı da kolayca çözümleyebiliriz. Zombie’yi bu denli hipnoz etkisi altında bırakan yasanın/ Büyük Ötekinin kültün içerisinde bir temsili olmayışını ise Nietzsche’ nin acı bir şekilde duyurduğu ölüm üzerinden anlayabiliriz. Tanrı öldü, öyleyse Tanrıya ne oldu? Çok daha radikal bir biçimde Kapitalist arayüz , kitle iletişim araçlarının da vasıtasıyla yasanın söylemini onu görünmez kılarak dolaşıma soktu. Tüketim toplumu, kendi arzusu kendi gereksinimleri ölçüsünde talepte bulunduğunu düşünürken, buyruğun (zevk al!) büyünün tesiri altında yaşamını sürdüyor. Hayvani olanın değil, ahlaki olanın en radikal ve dolayısıyla en sevimsiz biçiminin cismanileşmesidir zombie. Sevgiler hepinize
Sadece verdiği heyecan için bütün bunları hiç düşünmeden zombi gibi zombi filmi izleyen ben
Yine çok keyifliydi
bu herif bir mahzen...bayılıyorumm
sonunda vampir furyasına yaklaştık galiba
Videoda 31:25’ten sonrası neden “Person of Interest: Amerikan polisiye dizisi” olarak adlandırıldı acaba? Bir yanlışlık olabilir mi? O kısımda bu diziyle ilgili bir şey geçmiyor.
Nevzat hocanın mükemmel zombi taklidiyle video daha da güzel olmuş.
Dünya nin en iyi programi
02:06'da beğendim vidyoyu 😄
Drakula falan bunlar super ama ilk once Nevzat hocadan bir oda turu istiyoruz biz
çok iyi bölümdü çok teşekkürler
ilker hocayi biraz westworlde gonderelim. Biraz kovboyculuk oynasin :) william canikligil.
Nevzat hocam, için Dithyrambos olur ölü de olsa ikinciyi doğarız! Teşekkür ederim, programlarınızla beni akşam yemeklerinde yalnız bırakmıyorsunuz.
Bu güne kadar gördüğüm en iyi zombi çözümlemesi
Yine müthiş bi video 😅
Nevzat Hoca çok ilginç bir insan
harika bir sohbet❤❤❤
19:20 de sagci olarak soylediginiz teori Black Mirrorun bir bolumunde islenmisti. Askerlere fakirleri zombie gibi gosteren gozlukler veriliyordu
Büyülenmiş gibi izledikten sonra önce kendimde büyük bir aydınlanma, sanki yeni yeni bir uykudan uyanmışım gibi hissettim. Ardından bu farkındalık beni bir üst benlige taşıdı. Üstten üstten bakarken bir de neyi göreyim. TV de cumhurbaşkanı yeni kısıtlamaları anlatıyor.
Ben de sokakta zombiler görüyorum; yığınlar halde her yeri sarmış “insanlar”, yürümeyi bilmiyor ve sallanarak kaldırımlarda, yollarda dolaşıyor.
Üstat, 'tek başına' romantikleştirilmiş hatta plak koleksiyonu yapan zombie denendi.. "Worm Bodies"
28 Gün Sonra'yı izlemedim ama 28 Hafta Sonra filmi çok iyiydi. Beni en çok geren zombi filmiydi.
Geldik geldiiiiik 🎈
Nobody:
Nevzat Hoca: Dionysos tragedya fuko
Nevzat Hoca harika harika