Sözler kulağıma geldiği gibi yanlışlar olabilir kötüdür gelinin kocası kötü kötüdür adamın boynunun biti kömür gözlerine kurban ay gelin gittiğin yerlere beni de götü sabah olan ayna tuttun duvara gelin pek güzelsin kocana vara faydasız çamuru çalma duvara yağmur yağar emeklerin zay olur çayır çimen olsun gettiğin yollar allı delmesine işlediğim pullar sevip de sevdiğin almayan gullar ölür gider kara bağrın döveler ineyim gideyim yemenden öte sevdiğim kalbine gelmesin hata datlı canlarımı koydum yoluna daha yol mu gider ölümden öte yüce dağlar boran m' ola kış m' ola kara gözler urun urun yaş m' ola benim bağrım cayır cayır yanıyı senin bağrın demir inen taş m' ola gıratımı süremedim engine allı gelin düşememiş dengine ufacıktan (ta küçükten) havas etmiş zengine zenginin malları yanar kül olur görünen binanın yapısı olsam girdiğin evlerin kapısı olsam dinar dağının kapısı olsam yar seni kendime tapular idim gorunun annacı gumalar dağı eridi kalmadı yüreğim yağı seni dolu vursun kınığın bağı yarime gülleri kıyamadın mı pancar tarlasında yorulmadın mı şu gelen güzele vurulmadın mı yemin etme yeminlere uğrarsın gız iken sen bana sarılmadın mı ikindi olunca hava serinler yaktı beni kızlar ile gelinler sevdiğine varamayan yiğitler uyur uyur uykusunda belinler arı buğday iyi gelir tohuma allı gelin doğru yürü yoluna hele şu gelinin selvi boyuna kocasının hiç elleri değmemiş olu yol üstüne kurmuş kazanı ince bele yakıştırmış düzeni selvi boylarına (datlı dillerine) kurban olduğum sen mi oldun (şenovanın) memleketin güzeli oynar şu güzelin kaşları oynar rafa koyduğum balınan kaymaklar olur mu güzele sarılmak doymak köt' adamın var ömrünü yok eder kapına bağladım kınalı koçu güller mi topladın yar benim için zalım anan seni bana vermesse mapus damları da kız benim için karşıdan karşıya bir keklik uçtu savruldu tüyleri bağrıma düştü güzeller yoluna üç tuzak kurdum o da kaderimden kötüye düştü dedim ağa yatak koyan yaylaya ağılar mı katan bala kaymağa ayrılık mı geldi bizim oymağa ölüm ver allahım ayrılık verme pulluyu örterler alın üstüne kaymağı sererler balın üstüne hangi yoldan geleceksin oy yarim gül yağları dökem yolun üstüne çiçekli alada bizim yolumuz yardan ayrı düştük neydiz doğrumuz oruç bayramında kurban ayında allı gelin ayrı düştü yolumuz evlerinin önü kara karınca orucum bozuldu yari görünce sarılıp da bir yatağa girince yalan dünya cennet olur o gece desti koydum çeşmenize doldu mu üstüne yaş serdim bilmem oldu mu yıllar oldu sen buradan gideli ince bellerini saran oldu mu
Bana ilaç gibi gelen türkülerimiz iyi ki varsınız yaşıyorsanız uzun ömür dilerim Abbas agbin
Eline yuregine saik appaz dYi allH rahmet eylesin her seyi yerinde soylemisin
Âlem insanıydım galiba mekanin cennet olsun🙏🙏🙏🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷😍😍😍
💛💙
Sözler kulağıma geldiği gibi yanlışlar olabilir
kötüdür gelinin kocası kötü
kötüdür adamın boynunun biti
kömür gözlerine kurban ay gelin
gittiğin yerlere beni de götü
sabah olan ayna tuttun duvara
gelin pek güzelsin kocana vara
faydasız çamuru çalma duvara
yağmur yağar emeklerin zay olur
çayır çimen olsun gettiğin yollar
allı delmesine işlediğim pullar
sevip de sevdiğin almayan gullar
ölür gider kara bağrın döveler
ineyim gideyim yemenden öte
sevdiğim kalbine gelmesin hata
datlı canlarımı koydum yoluna
daha yol mu gider ölümden öte
yüce dağlar boran m' ola kış m' ola
kara gözler urun urun yaş m' ola
benim bağrım cayır cayır yanıyı
senin bağrın demir inen taş m' ola
gıratımı süremedim engine
allı gelin düşememiş dengine
ufacıktan (ta küçükten) havas etmiş zengine
zenginin malları yanar kül olur
görünen binanın yapısı olsam
girdiğin evlerin kapısı olsam
dinar dağının kapısı olsam
yar seni kendime tapular idim
gorunun annacı gumalar dağı
eridi kalmadı yüreğim yağı
seni dolu vursun kınığın bağı
yarime gülleri kıyamadın mı
pancar tarlasında yorulmadın mı
şu gelen güzele vurulmadın mı
yemin etme yeminlere uğrarsın
gız iken sen bana sarılmadın mı
ikindi olunca hava serinler
yaktı beni kızlar ile gelinler
sevdiğine varamayan yiğitler
uyur uyur uykusunda belinler
arı buğday iyi gelir tohuma
allı gelin doğru yürü yoluna
hele şu gelinin selvi boyuna
kocasının hiç elleri değmemiş
olu yol üstüne kurmuş kazanı
ince bele yakıştırmış düzeni
selvi boylarına (datlı dillerine) kurban olduğum
sen mi oldun (şenovanın) memleketin güzeli
oynar şu güzelin kaşları oynar
rafa koyduğum balınan kaymaklar
olur mu güzele sarılmak doymak
köt' adamın var ömrünü yok eder
kapına bağladım kınalı koçu
güller mi topladın yar benim için
zalım anan seni bana vermesse
mapus damları da kız benim için
karşıdan karşıya bir keklik uçtu
savruldu tüyleri bağrıma düştü
güzeller yoluna üç tuzak kurdum
o da kaderimden kötüye düştü
dedim ağa yatak koyan yaylaya
ağılar mı katan bala kaymağa
ayrılık mı geldi bizim oymağa
ölüm ver allahım ayrılık verme
pulluyu örterler alın üstüne
kaymağı sererler balın üstüne
hangi yoldan geleceksin oy yarim
gül yağları dökem yolun üstüne
çiçekli alada bizim yolumuz
yardan ayrı düştük neydiz doğrumuz
oruç bayramında kurban ayında
allı gelin ayrı düştü yolumuz
evlerinin önü kara karınca
orucum bozuldu yari görünce
sarılıp da bir yatağa girince
yalan dünya cennet olur o gece
desti koydum çeşmenize doldu mu
üstüne yaş serdim bilmem oldu mu
yıllar oldu sen buradan gideli
ince bellerini saran oldu mu