Antalya Kaş sahilinden kalkan Meis Express ile 20 dakikalık bir yolculuktan sonra kısa bir süre pasaport kuyruğunda bekliyorsunuz, ancak misafirperver görevliler size zorluk çıkarmıyor. Airbnb üzerinden kiraladığımız dairenin günlük ücreti yaklaşık 40 dolar civarındaydı ve gayet temizdi. Ada, her yerden denize girmenize uygun. İstediğiniz kafe veya restoranda oturup aynı zamanda denize girebilirsiniz; ancak çok küçük, U şeklinde bir sahili var. Biz, belediye binasının yanında bulunan Fausto isimli işletmeye neredeyse her gün gittik. Burası kalabalık değildi ve fiyatlar uygundu.
Taksi gibi sizi mağaralara götüren kayıkçılar, kişi başı 7,5 euro alıyor ve sizi isterseniz, bir Türk işletmecisinin sahibi olduğu Saint George Beach'e ya da mağaralara götürüp getiriyor. Biz Saint George Beach’i beğenemedik. Biranın sıcak olması, menülerin pahalı olması ve en önemlisi denizden sonra duş almamız için su olmaması. Sorduğumuzda "Tanker gelecek" falan dediler, ama klasik bir Türk işletmecisi mantığıyla tamamen para kazanma üzerine kurulu bir anlayışa sahipler , maalesef.
Belediye binasının hemen yanında bulunan sembolik caminin önünde yer alan Faros isimli işletmenin yemekleri, kahveleri, servisi ve rahatsız etmeyen müzik listesi ile bütün gün takılabilirsiniz; gayet güzel bir mekan.
Belediye başkanı Sayın Nikolas Asvestis ile tanışmanız oldukça olası. Kendisiyle, sahibi olduğu Atina Restoran’da tanıştık ve bizi kendi misafiri gibi ağırladı. Sevimli teknesiyle istiridye avlamaya çıkıp bizi gezdirdi. Mükemmel bir insan, kesinlikle tanışmanızı tavsiye ederim.
Kahvaltı için adada fırınlar mevcut ve Türk lezzetlerine çok yakın olduğu için yabancılık çekmedik. Marketlerde her şeyi bulmak mümkün. Adanın içine doğru yürüdüğünüzde, kilisenin hemen yanındaki sevimli Ta Platania restoranın 'keşke daha önce keşfetseydik', dedirtti
Adada duty-free mağazası da var, dönüşte içkilerinizi almayı unutmayın; gerçekten çok uygun
Gündüzü ayrı, gecesi ayrı güzel gerçekten. Gece kulüpleri yok, ama sevimli barlar mevcut. Eğer yüksek sesle müzik arıyorsanız, yanlış yerdesiniz. Sabah, pasaportunuzu onaylayan görevlilerle akşam kafelerde karşılaşmanız çok olası; zira yerel nüfus yaklaşık 500 civarında.
Günübirlik gelen Türkler akşam dönmek zorunda oldukları için, gün boyunca etraf hep Türk oluyor, akşam ise masaldan fırlamış binaların arasında boş sokaklarda dolaşmak çok keyifli.
Genel olarak plajlarda, kahvaltı ve akşam yemeği dahil olmak üzere iki kişi için ortalama 70-80 euro yeterli oluyor. Meyhanelerde meze fiyatları aslında bizimle benzer, ancak porsiyonlar çok daha büyük. Salata, 2-3 meze ve ara sıcakları bitirip ana yemeğe geçemedik, siz düşünün.
Genel anlamda eşinizle ya da dostlarınızla kafa dinleyip tazelenmek istiyorsanız, kesinlikle tercih edebilirsiniz. Biz her yıl gitmeyi planlıyoruz.
Videonun sonunda gördüğünüz üzere, kanala abone olmanız durumunda minik dostlarımız için Salda Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği’ne her abone için 20₺ bağış yapma kararı aldık. Hem kanalımızı büyüterek patili dostlarımıza bir nebze olsun destek olabilmeyi, hem de size destek olma imkanı sağlamış olmayı hedefledik.
Her şey gönlünüzce olsun!
After a 20-minute journey from the Kaş coastline in Antalya by Meis Express, you will wait in the passport queue for a short time. However, the hospitable staff does not cause any difficulty. The apartment we rented via Airbnb cost about 40 dollars per night and was very clean. The island is suitable for swimming from almost everywhere. You can sit at any cafe or restaurant and also swim in the sea at the same time. However, it has a very small U-shaped beach. We went to a place called Fausto, right next to the municipal building, almost every day. It wasn't crowded, and the prices were reasonable.
Boatmen who take you to the caves, similar to taxis, charge 7.5 euros per person and can take you to Saint George Beach, owned by a Turkish operator, or to the caves and bring you back. We didn't like Saint George Beach. The beers were warm, the menus were expensive, and most importantly, there was no water for us to shower after swimming in the sea. When we asked, they said a tanker would come, but it was just the typical Turkish business mentality focused entirely on making money, unfortunately.
Next to the municipal building, right in front of the symbolic mosque, is a place called Faros. You can spend the whole day there with their food, coffee, service, and non-intrusive playlist; it’s a very nice place.
It's very likely that you will meet the mayor, Mr. Nikolas Asvestis. We met him at his restaurant, Atina, and he treated us like his own guests. He took us out on his cute boat to hunt oysters and gave us a tour. He is a wonderful person, and I highly recommend you meet him.
In general, if you want to relax and recharge with your spouse or friends, you can definitely choose this place. We plan to go there every year.