Відео

Bundan güzel şiir yazılamaz. Dünya nin en güzel şiiri

Asım' ın Nesli Nesilmiş Gerçek.Çiğnetmedi Bedenini Çiğnetmeyecek.. Burada adı geçen 2 Asım vardır. Asım Bin Sabit ve Hz. Ömer in oğlu, Ömer bin Abdülazizin babası olan Asım'dır.

Bu vakti yazmış aslında...uyuyoruz. :"(

Bu vatan topraklarını müdafaaya vesile olan Aziz şehit dedelerimizin ruhu şad olsun

Ben doğduğumda atılan video🙃

Yedi kandilli süreya = Ülker takım yıldızı.*

Isim ve tarihler olsaymis daha iyi olurmus

Ne mutlu TÜRK'ÜM diyene 🇹🇷👩‍✈️👨‍✈️

Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın > Stop passenger! You walk on without any idea Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. > This land, is the place where an age went down Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın > Bend down and give an ear to this silent bulk Bir vatan kalbinin attığı yerdir. > Is the place where a country's heart beats Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda > In the end of this deserted, unshaded road Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda > The mound you see is; in Anatolia İstiklal uğrunda, namus yolunda > Za slobodu, za poştenje Can veren Mehmet'in yattığı yerdir. > The place where Mehmet (Turkish soldier) lies Bu tümsek, koparken büyük zelzele, > This mound, while a big eartquake was bursting out Son vatan parçası geçerken ele, > While the last piece of vatan (motherland) was being lost Mehmed'in düşmanı boğduğu sele > To the flood where düşman (enemy) was drowned Mübarek kanının akıttığı yerdir. > Is where his mübarek* (sacred) blood leaked Düşün ki, haşr olan kan, kemik etin > Think that, blood, bone and meat that is recreated* Yaptığı bu tümsek, amansız çetin > that made this mound, pitilessly hard Bir harbin sonunda bütün milletin > In the end of the war whole nation's Hürriyet zevkini tattığı yerdir. > Place, that they tasted freedom

Ne acı ki yeni nesil akif'i anlayamıyor. Reformu dilde de yaparsan olacağı budur. Yaşasın kemalizm.

eeeyyy büyük üstat Mehmet Akif Ersoy! sen bu Çanakkale mahşerine böyle bir şiir bıraktın ya, mahşere kadar bir daha böyle dizeler bir araya getirilemez. Allah bir daha bizlere böyle şiirler yazacak duruma getirmesin. sen o bedeninde nasıl bir ruh taşıyormuşsun Mehmet Akif? mekanın Çanakkale şehitleriyle beraber olsun. rabbim bizlere de bunu nasip etsin inşalla. şiire eşlik ederken gözyaşlarım gözlerime sığmadı. anlamadığım ona kelimede bile duygu yoğunluğunu taa kalbimde gissettim. ne mutlu türküm, ne mutlu Müslüman türküm diyene

Ağzına ve yüreğine sağlık ne güzel söylüyorsun

Duygulandırıcı

Fonun linkini atabilirmisin??

26 tane gavur tohumu var beğenmemiş şerefsiz hainler, ama kanında Türk kanı olanın tüylerini diken diken eder bu şiir

10. Sinifta ya da 11. Sinifta bunu ezberlemistim bir siir ezberlemistim babama sordum baba ne ezberleyebilirim bana makberi ezberle dedi tabi simini bilmiyor bir iki hatirladigi satiri soyledi actim baktim netten ve dedimki bu olmali bir kac basarisiz denemem sonuncunda ezberledim 3 4 sene oluyor arada acar bunu dinler hafizami tazelerim ama ne olursa oksun hic silinmiyor bu misralar aklimda silinemezde!

Ey şehid oğlu şehid! İsteme benden makber, sana aguşunu açmış duruyor peygamber.

Bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor

Bu şiiri yarışmada okicam :)

seslendiren mehmet atay

allah rahmet eylesin

102. yılı

ALLAHIM,bizi ecdata layık insanlardan eyle.

yok böyle bir şey .insanın kalbine işliyor

vay be 10 yılmı mehmet akifin kalemine, yükleyenin ellerine sağlık

 Mehmet Akif ErsoyÇanakkale Şehitlerine Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmaraya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- bu: bir Avrupalı! Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, mahşer mi,hakikat mahşer. (1) Yedi iklîmi cihânın duruyor karşında, (2) Ostralyayla berâber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk; Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tâûna da züldür bu rezîl istîlâ! Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl, Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkıyle sefîl, Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. Sonra melundaki tahrîbe müvekkel esbâb, Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb. Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; Beriden zelzeleler kaldırıyor amâkı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer... Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere, Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermîler... Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kalâ mı göğsündeki kat kat îman? Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? Çünkü tesis-i İlâhî o metîn istihkâm. Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkîf edemez sun-i beşer; Bu göğüslerse Hudânın ebedî serhaddi; O benim sun-i bedîim, onu çiğnetme dedi. Âsımın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek. Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, (3) Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîdi... Bedrin arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni târîhe desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istîâb. Bu, taşındır diyerek Kâbeyi diksem başına; Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâyı uzatsam oradan; Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına, Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvîzeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîni, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran... Sen ki, İslâmı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın; Sen ki, asâra gömülsen taşacaksın...Heyhât, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber, Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

ezbere bilirim bu ustadın enfes şiirini

o 20 beğenmeyen arkadaş iki seçenek var ya siz Türk değilsiniz ve Türk'ün gücünü göremeyecek kadar körsünüz veya Türk olup Türklük adını kirletenlerdensiniz. zorunuza giden dize var herhalde,atalarınız denize dökülünce de bu dizeler kadar zorunuza gitti dimi? BU VATAN BİZİM BU ŞAİR BİZİM BU VATAN BİZİM!

Türk'ün işinin harp olduğunu tamamıyla anlamamış dünya'ya verilen derstir Çanakkale. Buyrun bir şair ne diyor; Ey Benito Musolini! ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem duce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil bosfora. Buyursunlar… bizim için savaş düğündür; Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.

FUCKİNG AUSTRİA 😊. ... No chance TURKEY

Bu taşındır diyerek kabeyi diksem başına,Ey be koca şair nerden buldun bu mısrayı,müthiş bir mısra yazılmaz böyle bir destan bir daha

süper.

Dün değil öbür gün biz okuduk

ezbere bilirim bu şiiri aama ancak bukadar güzel seslendirilebilir

cok guzel

muthis

18 mart 1915 CANAKKALE ZAFERINI CANDAN KUTLUYORUM SEHITLERIMIZE ALLAHTAN RAHMET DILIYOR MEKANLARI CENNET BAHCELERI OLSUN INSALLAH.... Çanakkale Savaşında Başkomutan Olan Alman Liman von Sanders, Yazdığı Anılarında Şu Hatırasını Naklediyor: --Teftiş Sırasında Mehmetçiğe Soruyorum: “İyi Savaşıyor musunuz..?” “Evet Kumandanım..!” “Niçin Savaşıyorsunuz?” “Allah Rızası İçin..!” Bütün Mehmetçiklerden Hep Aynı Cevabı Alan Alman General Şu Çok İlginç Ve Doğru Yorumu Yapar: --“Evlatları Allah Rızası İçin Çarpışan Bir Millet, Ebediyen Var Olur..!”YARABBI SEN VATANIMIN HER KARIS TOPRAGINI KORU VATANIMDA YASAYAN VATANIM ICIN CAN VEREN SEHITLRIMIZI MEKANINI CENNET BAHCELERI EYLE AILELERINE SABIRLAR IHSAN EYLE..... YARABBI SEN AY YILDIZLI SANLI BAYRAGIMI HERZAMAN DALGALANDIR YERLERE INDIRME YARABBI<<AMIN AMIN AMIN<<F.Ö

Bir şiir ancak bu kadar duygulu okunabilir 😥😥😢😢

Seslendiren kimmmm ?

Barış Hikaye Ölümüne Savaşacaz Türkiye iÇİN !!

18 martta bunu okuyacağım.

Bir Hilal Uğruna Ya Rab , Ne Güneşler Batıyor ...

müthiş okunmuş bi duygu bu kadar güçlü verilebilirdi

arkadaşlar benim bu fon müziğine ihtiyacım var lütfen nerden bulabilirim

5:00 sonrası çok güzel bence

Çanakkale Şehitlerine Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ! Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil, Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb, Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb. Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer... Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm. Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer; Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi; 'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi. Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek. Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın? 'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. 'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan; Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına, Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran... Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın; Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber. Mehmet Akif Ersoy

Akif; sende ne kalem varmış. Mekanın Cennet olsun.

oylar mhp ye lafım sana benim babannemin iki dedesi ve büyükbabamın dedesi çanakkalede şehid oldu ben türkoğlu türküm senin gibi sonradan türkiyeye gelip bir nesil sonra efendi olup dine millete karışan ecnebilerden değiliz şimdi desem hangi boydansn hangi beyliğe bağlıydınız desem bin türlü bahane uydurursun tutturmuşsun bir araplık diye türk milleti silah zoruyla birşeyi kabul etmez sen hiçmi düşünmüyosun 1000 yıldır türkler niye müslüman çıkıpta bi devlet kuramışlarda biz sadece türküz islam la bi alakamız yok ccc yazmayı senin o sembol yaptığı sancak meteye ait mete göktanrı dinine bağlıydı çoğu ırkçı bilmez ama asıl tarihler sapıttırılıyo dahada eskiye dayanmaktadır türkler hz.nuhun 3 oğlundan biri yasef in torununun adı eytürktür ve türklerin atasıdır göktanrı dini islamın önceki evrelerinden biridir 3 din diye bişiy yoktur islam vardır islam zaman içinde inmiştir yani kurallar eklenmiştir ve hz.muhammed le tamama ermiştir türklerde çoğu yarım akıllının dediği gibi kılıç zoruyla değil benimseyerek islamı kabul etmiştir türkistanda açılan camilere izin vermiştir ve senin çekememzliğine gelince arap asıllı diye karalamaya çalıştığın bu milletin ecdadıdır iman dolu gençler orda şehid oldu sen oturduğun yerde 3 tane c harfine basınca milletini yüceltmiş olmuyosun vatanını korumak milletini yüceltmekistiyosan bu gün vatanı bölmeye çalışan şarefsizlere izin vermezsin misal doğu türkistan uygurlara etmediği zulmü bırakmayan çine kalkıpta tepkini ortaya koymazsın anca eline tespih alıp türkçülük yapmasını bilirsiniz.

avustralyalıların şahane belgeselleri var çanakkale savaşlarıyla ilgili. biz ise ne yazık ki yeteri kadar değer veremedik bunca zaman. elin oğlu dünyanın öbür ucundan gelip buralarda çekim yapmış biz ise oturup seyretmişiz. kutlarım sizi bu görüntülerden ötürü.

Neden kaçıyorsunuz askerler ?! , Askerler : - Cephanemiz bitti komutanım düşman yaklaşıyor. - O zaman ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum .Geri dönün ve savaşın. Atatürk. Rahat içinde uyu Atam.!